Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
Cumhuriyet âanıoı ^umnunyrı MaıoaacuiK *c uazcıecıuK ıurK Anonım ^ırKctı aaına Nadir Nadi 0 Genel Yavın Mudünl. H u u C n n l . MUeuese MUdünl. EmiiM LşıklıfU, Yazı t;lcn Muduru Okıy GoncasİB. 0 Haber Mrrkcz; Mudurü Yılçııı Baycr. Sayfa Düzenı Yönetmenr Ali ACMT 0 Temstkıler: ANKARA Ahıact T n , IZMİR HUciDet Çtttakajo, ADANA Çrtin ) moerıer u | n BM. tf3enaıu yuLnm >*<Ma,fcuıturleuu LsKr, tgKım lj«aca? Şa^aa, Vun Habcrlen Necda DOJM. Spor Dmmsmım AMalkadir lacdaaa, Duı Yuıkr K n a Çak|kaa, Aıajura» ŞaUa AJa«. Dlucltmr AMalka l ı n 0 fcoordııuıör Abarı lünhaa 0 M«b Ijlo Efol Erkal 0 MuhaJrt* •ainl toatr 0 BOKePluiuıu S»TI Otauabtftt*!. 0 Rtklam An* Tom 0 Ek Vıyınlu Hai» U | d 0 ld«re HaK^a G**r 0 [jj«me Ö^CT Çdik 0 BılpIjkaıı Nıil taal 0 Penonel S»Tİ BostuaotU OkMj Aktal. ttfcn »w». Haaaa Ccaui. HJkaKt ÇctiaUja, Ofcajr Geacada, l|«r M a a n , ttaaa oasan vt rayan Lumaunyet Maıoucııu *e uızcucıuk I J L ^ ı ı m ucafı c*a. jy/4l 34334 lıl PK. 246 isunbuL H. 512 05 05 (20 hal). Tctes 22246. Fu: (1) 526 U 72 0 Bavlcr A A « Zıyı GAkllp Bh lnkltap S No 19/4, Td 133 11 4147. THa: 42344. FU. (4) 133' 05 65 0 h a i r H Zjyı BJv ;]<2 s. 2/3. Td: 13 12 », Ttfc». 52359. F u . (51) 1» 53 60 A Aaaae Inooll Cıd 119 S No 1 K»ı 1, Td. 19 37 52 (4 hal). Tcto 62155, F u (71) 1» 25 71 TAKVİM: 1 TEMMUZ 1991 tmsak: 3.29 Güneş: 5.28 öğle: 13.12 tkindi: 17.12 Aksam: 20.47 Yatsı: 22.37 Turizmin başkenti'boşyaz3geçiriyor. Otel, motelvepansiyonlarkanağlıyor, esnaf'tavla3 oynuyor Antalya'da turizmin gözyaşları Lara ve Konyaaltı'nda bazı otel ve pansiyonlar bu sezonu kapatıp 1 tesislere kilit vurmaya başladılar. Kira bedelini ödeyemeyen bazı işletmeciler, tesisi bırakıp kaçıyorlar. BÜLENT ECEVtT JAN PAÇAL ANTALYA Antalya'da "boş yaz" yaşanıyor. Bol yıldızlı oteller, tatil köyleri ile pansiyonlar kan ağlıyor. " U m u t " , artık 1992 sezonuna kalmış, ama şimdiye kadar elle tutulur, gözle görülur bir bağlantı yok. Caddelerde sokaklarda halıcı ve derici mağazalarının "hanutçuları" tek tük görülen turistlere mal satabilmek için neredeyse "zor kullanmaya" başladılar. Hatta yerli turistleri bile yabancı sanarak kollarından tutup mağazalanna çekmeye çalışıyorlar. Turizmin başkenti Antalya'run turizme bağlanan ekonomisi her yönüyle çöküntüye doğru Sulak alanlar yok ediliyor • İZMİR (AA) Ekolojik dengenin sağlanmasında ve biyolojik çeşitliliğin korunmasında önem taşıyan sulak alanlann Türkiye"de halen büyük tehlikelerle karşı karşıya olduğu bildirildi. Ege Universitesi Fen Fakültesi öğretim üyesi Dr. Mehmet Sıkı, ülkemizde sulak alanlann sayısımn 80 dolayında olduğunu kaydederek sulak alanlann üniversiteler ve çevreciler tarafından bilinen öneminin diğer kuruluşlar tarafından yeterince anlaşılamamasının büyük tehlike olduğunu söyledi. Side ve Kaş'ta esnaf tarn anlamıyla "işsizlik" yaşıyor. Sideli biresnaf şöyle diyor: "Geçen yıllardakapı önüne çıkacak vakit bulamazdık. Şimdi tüm esnaf kapı önünde tavla oynuyoruz" de bulunan pansiyonlar ve oteller kapılanna kilit vurmaya başladı. Kaleiçi'nde pansiyon kiralayanlar kira bedelini karşılayamadıklan için işyerlerini bırakıp kaçıyorlar. Lara'da Delfın Otel sahibi Osman Yıldınm, 1991 sezonu için yüzde 60 dolayında doluluk beklediklerini, ancak yüzde 10 dolaylarında bir doluluğun ger **. ^ ^ Antalya'da "kelepir" fiyatına turistik v ^ 3 \ k t e s i s kapatmak isteyen yabancılar J 2 ^ £ J göriilmeye başlandı.TÜRSAB temsilcisi * ^ ^ ^ . Abdullah Tekin, "Bu sezonu bırakıp şimdiden 1992'yi düşünmek gerek" diyor. tarak sezonu bitirdiklerini açıkladılar. Antalya'nın önemli turistik yörelerinden olan Kaleiçi ve yat limanı da sakin gürüer geçiriyor. Eskiden panayır gibi olan Kaleiçi bayramda 'görsel' bir kalabalığa sahne oldu. Ancak buradaki esnaf ve pansiyon sahipleri bu kalabalıktan umduklarım bulamadılar. Yat limanı esnaflanndan olan İzzet Ünltt, "Kuru bir kalabalık oldu. Buradaki birçok isletme kirasını dahi zor çıkarır bu yıl. Kimileri bırakıp kaçmıslar zaten" diye konuşuyor. Kaleiçi'ndeki Emek Pansiyon'u kiralayanlar geçen hafta içinde anahtan bıraktıkları gibi gitmişler. MUlk sahibi adının açıklanmasını istemezken "tster istemez hak veriyorsunuz insanlara. Çiinkii iş yok, miişteri yok" diyebiliyor. ilerliyor. Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Yönetim Kurulu üyesi, Turizm Komitesi Başkanı ve Antalya Ticaret ve Sanayi Odası Başkaru Osman Berberoğlu, bu durumun sonunda peşpeşe iflasların görüleceğini söyîüyor. Berberoğlu, krizin gelecek yıla da yansıyacağı kanısında. Lara ve Konyaaltı bölgelerin çekleştiğini belirtiyor. Yıldınm, bayram nedeniyle bile hareketliliğin sağlanamadığından yakınırken "Bu durumda sezonu kapalı geçirmek daha kârlı olacaktır sanıyorum ve bunu ciddi ciddi diişiiniiyorum. Diğer arkadaşlardan böyle yapanlar var" diyor. Mimoza ve Prima otelleri ise geçen günlerde kapılarım kapa İznik Golti'nde kirlilik • İZNİK (AA) İznik Kaymakamı Mehmet Özcan, sahilde kaçak yapılaşma ve bilinçsiz zirai ilaç kullanımı nedeniyle gölün kirlilik tehdidi altında olduğunu söyledi. özcan, yaptığı açıklamada İznik Gölü'nün Türkiye'nin en temiz göllerinden biri olduğunu, konunun üzerinde titizlikle durulmadığı takdirde çevre kirliliğinden bu gölün de nasibini alacağını kaydetti. Yetkili birimlerin bu konuya duyarlı davranması gerektiğine işaret eden özcan, bugüne kadar yapılan uyanlann da dikkate alınmamasından yakındı. Hava turizminde dörtte bir azalma Tbrist sayısındaki büyük düşüşle birlikte tatil köyleri ve büyük işletmeler "taksitli tatil" gibi değişik yöntemler uygulamaya başladılar. Yabancı turist sayısında geçen yıla göre yüzde 75'lik bir azalmanın görüldüğü 91 turizm sezonunda, uzun yıllar kapılarım sadece yabancı turistlere açan tatil köyleri yerli turistleri de tesislerine almaya başladı. Geçen yıl mayıs ayında 205 bin turist uçakla Antalya'ya iniş yaparken bu sayı 91 mayıs ayında 52 binde kaldı. Bazı lüks tatil köyleri müşteri çekmek amacıyla televizyona reklam verirken fiyatları da düşürüyor. Taksit uygulamalannın da istenen sonucu vermediğini söyleyen turizmciler, umutlarının 92 turizm sezonunda olduğunu belirtiyorlar. Cumhurbaşkanı Turgut özal'ın Antalya'ya gelişinde tercih ettiği lüks tatil köylerinin başında gelen Simena Tatil Köyü, Kurban Bayramı öncesi başlattığı taksitli tatil programlarına bayram sonrası da devam ediyor. Bir kişinin bir hafta süresince yanm pansiyon kalarak 1 milyon 755 bin lira ödeyeceğini belirten otel yöneticilerinden Murat Vardar taksitlerin 2 ay vadeli olduğunu, ücretin yarısının da peşin alındığını, uygulamada vade farklannın alınmadığını Antalya'ya 1990 mayısında uçakla 205 bin turist gelmişti, bu yıl mayısta ise bu rakam 52 bin oldu Esnaf: Tavla oynuyoruz SESStZ LtMAN Antalya Yat limanı, bu sezon saidn ve tenha görfintnkr reriyor. Tnristkr ve ördekler 'kafa dlaliyor'. (Fotofnf: Jan Pa^U) belirtti. Eldorado Phaselis Tatil Köyü bir günlük yarım pansiyon ücretini kişi başına 140, tam pansiyonu ise 170 bin lira olarak belirlemiş. Taksitli tatil uygulamasını çalıştıkları firmaların yaptığını, ancak kendilerinin ücretleri peşin aldığını söyleyen Genel Müdür Yardımcısı Metin Yavuz, bayramda uygulanan paket programlan kaldırdıklarını söyIedi. Geçen yılki fiyatları uygulayan beş yıldızlı Talya Oteli Müdürü Naci Gedik, Korfez savaşıyla gelen zararı ancak 1994 yılında çıkarabileceklerini ve buna göre programlar hazırladıklarını belirtti. Talya Oteli'nde bir günlük fiyat 250 bin lira. Hareketlilik sağlamak amacıyla Romanya'da Anna Aslan Genç Kalma Sağlık.lı Yaşama Merkezi'nin Türkiye patentini alarak otellerinde klinik açan OFO Otel Müdüru Enver Somay, kliniğin yabancılar kadar Türklerin de ilgisini çektiğini belirtti. GünlUk iki kişilik ücret, tam pansiyon, ilaç ve tedavi dahil 250 dolar olarak uygulanıyor. Otelde kalmadan dışarıdan yararlanmak isteyenler için ise tedavi ücreti 75 dolar. Medya uzmanlarının îstanbul'daki toplantısında Körfez krizi ve iletişim araçlarının sorunları tartışıldı Kaş muhabirimiz Ahmet ErbU, "Tek ketimeyle Kaş kan aglıyor. Esnaf perişan, oteller bomboş" diyerek krizli turizmi özetliyor. Side'de de diğer yerlerden farklı bir durum söz konusu değil. Tatil köyleri, oteller fiyatlannı yüzde 6070 oranında düşürmclerine karşın doluluk oranlan istedikleri kadar değil. Side içindeki tek cadde ve çarşısında da hayat durmuş gibi. Dükkân sahibi Mehmet Gölcii sunları söylüyor: "Bizler geçen yıllarda kapı önüne çıkamazdık. Şimdi tüm esnaf olarak kapı önüne çıkıp tavla oynuyoruz. Ara sıra gelip geçen turistleri gördügümüzde gözlerinin içine bakıyonız. Kimi arkadaşlar kapatmayı düsü• KONYA (Cumburiyet) nüyorlar." Türkiye Seyahat Acenteleri Konya ve çevresindeki Birliği (TÜRSAB) Antalya Böl göl ve göletlerde sazan gesel Yüriitme Kurulu üyesi Ab balığı av yasağı bugün sona duliah Tekin, Türkiye'nin tanı erecek. Tanm 11 Müdürlüğü tım eksikliği nedeniyle savaş ay yetkililerinden ahnan bilgiye ları ve sonrasında rezervasyon göre Konya'da kerevit avı ların yapıldığı sırada Avrupalı yasağından sonra sazan ların Ispanya ve 1 talya'ya kay balığı av yasağı da masına neden olduğunu belirti kaldınldı. Sazan balığı av yasağı Apa Barajı'nda 31 yor. Eylül ve ekim aylarında ise temmuza kadar sürecek. Ege ve Akdeniz bölgesinde göz Konya'da kerevit av yasağı ]e görülür bir kıpırdanma bek 1 Aralık 1990'da, sazan lediklerini söyleyen Tekin, "lyi balığı av yasağı ise kamış planlama ve propaganda yapı kesimi nedeniyle 1 Mart lırsa yüzde 70 oranında bir do 1991 tarihinde başlamıştı. luluga ulaşılabilir. Ama artık Kerevit av yasağının da, 15 19911 bırakıp 1992 sezonuna haziranda sona erdiğini hazırlamlması gerekiyor. 91 için bildiren yetkililer, Beyşehir havtll atmanın Tamnnı gefaniştir. ve Çavuşçu gölleri ile Apa Konsorsiyum oluştunıp bir plan Barajı'nda kerevit avı yapdmalı. Gemisini kurtaran yasağının yıl boyunca kaptan olunmaması gerekir. süreceğini açıkladılar. Turizm uzun bir maratondur. lleriyi iyi düşünmek gerek. Kısa metrajlı düşünmek çözüm degildir" diye konuşuyor. Konya'da av yasağı bitiyor Yabancıiann oyunu Afrodisias kazıları "Gerçeğin üzerîne gölge düştü" Bireyin haber hakkı İletişim Araştırmaları Derneği (İLAD) 1920 Haziran 1991 tarihleri arasında, uluslararası iletişim ve medya uzmanlanmn katıldığı bir toplantıya konukluk yaptı. Istanbul Tarabya Oteli'nde iki gün süren konferansa ABD'den Avrupa'dan Asya ve Ortadoğu'dan birçok uzman katıldı. Uluslararası Kitle İletişim Araştırmaları Merkezi üyesi olan bu iletişim uzmanları iki gün boyunca "Haber Medyalan ve Uluslararası Çatışmalar" başlığı altında ağırlıklı olarak Körfez krizi sırasmda medyalann tutumunu ele aldılar. Çağımızda medyalann oluşturduğu egemenlik ve buna karşı bireylerin haber alma ve yorumlara hakkı ve özgürlüğü de tartışılan temel konular arasındaydı. Burada, konferansa katılan uzmanlar ile çeşitli konular üzerine yaptığımız söyleşileri sunuyoruz. "Sol kanat" iletişimbilimci Prof. Schiller, "Haberlerin hızlı akışı sanıyorum modern bir denetleme yolu. Çünkü büyük bir hızla bir dizi haberle karşılaşıyorsunuz, ama bunların öyküsü yok, geri planı verilmiyor. San Diego'daki California Üniversitesi'nde öğretim üyesi olan Prof. Herbert I. Schiller dünya çapında medyalan kıyasıya eleştiren iletişimbilimcilerin "sol kanat "ımn en önde gelen isimlerinden. En son olarak 1989yılmda "Culture Inc. The Corporate Takeover of Public Expression " adlı kitabı yayımlanan Prof. Schiller'in Körfez krizi boyunca Amerikan basın Prof. Schiller: Özgür basın sor kuruluşlarmm tutumlarını sorgulayan yazıları Avrupa'da da raası gerekenleri sormadı. geniş ilgiyle karşılandı. Prof. Schiller sorularımızı yanıtlarken şu noktalara değindi. • Körfez savaşında askeri sansür esas olarak medyalann savaş alanına yaklaşmalarına, gerçekle yüz yüze gelmelerine engel oldu. Gazetecilerin yaptığı savaş için savaş vermek oldu. Hiçbir muhabir, askerleri atlayıp cephede röportaj yapma hakkına sahip değildi. Sansür, yalnızca "haber havuzu" aracı Medyalar yanhş yönlendirmede başarüı fVashington'daki American University'ye bağlı Uluslararası İletişim Programı Müdüru olan HamidMevlana Tebhz'de doğmuş, Tahran'da büyümüş, ABD'de yukseköğrenim görmüş. 1963 yılında îran 'm en büyük iki gazetesinden biri olan Kayhan'ın genel yayın yönetmenliğini yaparken Şah 'ın politikalanyla uyuşamayıp istifa etmiş. îmam Humeyni'nin ilk ciddi muhalefeı dönemine denk gelen istifasından iki ay sonra Ayetullah Türkiye'yesürülmüş. Hamid Mevlana istifasınm ardından ABD'de öğretim üyeliği yapmaya gitmiş. Dünyanm en ünlü iletişimbilimcilerinden olan ve özellikle Batı merkezli modernleşme teorilerine yönelttiği eleştirilerle dikkat çeken Mevlana sorularımıza şu yanıtları verdi: • Körfez krizi ilk olarak medyalar için bir sürpriz oldu. Kimse olacakları, Saddam'ın gücü ve niyetlerini kestirememişti. Bir örneİc vereyim. İran ile Irak arasında bir savaş oldu. Medyalar bu savaşı izlemedi, bütünüyle göz ardı etti. Eğer bu savaşı dikkatlice izlemiş olsaJardı Ortadoğu hakkında daha çok şey öğrenmiş olurlardı. Ayrıca savaş hakkında kamuoyuna bir şeyler söylemiş olurlardı. Medyalann başarısız olduğu söyleniyor. Bence yanhş, medyalar insanları yanlış yönlendirmekte başarılı olmuşlardır! • Gerçek yerine ülkelerini desteklediler. Başarısız olmalarının en temel nedeni, bölgenin toplumsal, siyasal, kültürel yönlerinden tam anlamıyla bihaber olmalarıdır. • Bundan yirmi yıl önce Üçüncü Dünya yeni bir enformasyon ve iletişim düzeni talep ediyordu. Bunu elde edemediler. Yirmi yıl sonra yeni bir düzen ortaya çıktı ama bu onlara ait değil. Birinci Dünya'ya ait. • Onlann çekindikleri ideoloji. Müslüman dünyayı birleştiren ya da birleştirebilecek olan inanç sisteminden korkuyorlar. Bu inanç sistemini askeri darbeyle yıkamazlar. Bakın savaştan sonra Ortadoğu ülkeleri her zamankinden daha fazla bölündü. Batı ise her zamankinden daha fazla birleşti. "Batı her zamankindenfazJa birleşti" diyen Mevlarur lığıyla olmuyordu. Gazetecilerin merkezlerine geçtikleri haberler de denetleniyordu. • Otosansür daha önemli ve demokrasi açısından daha tehlikeliydi. Bağımsız, özgür basın sorması gerekenleri sormadı, haber alma üstündeki bariz baskılara karşı durmadı, ele alması gereken konulan işlemedi. Örneğin ABD'nin Bağdat Büyükelçisi April Glaspie ile kimse özel görüşme yapmadı. Ulaşılması imkânsızmış. Halbuki kendisinin Washington'da olduğu biliniyordu. Bayan Glaspie Kuveyt'in işgali arifesinde Saddam Hüseyin ile görüşmüştü. Kimse, Bush'un "elimizden geleni yaptık" sözlerinin doğru olup olmadığını Glaspie'yi bularak teyit etmeye çahşmadı. • Haberlerin hızlı akışı sanıyorum modern bir denetleme yolu. Çünkü büyük bir hızla bir dizi haberle karşılaşıyorsunuz ama bunlann öyküsü yok, geri planı verilmiyor. Dolayısıyla gördüklerinizin ne derece gerçek olduğunu, gerçekle ilişkisini anlayamıyorsunuz. Örneğin Kürtler hakkında bir dizi görüntü yayımlandı. Ama bunlar Amerika'nın politikası, Kürtlerin geleceği hakkında hiçbir şey söylemiyordu. • Savaş sırasında denetim Kaş'tan Gazipaşa'ya kadar olan sahili ile turizme adanmış olan Antalya'da "kelepir" fiyatına tesis almak isteyen yabancılar bulunuyor. Birçok emlakçı özellikle Almanya'dan otel satın almak isteyen müşterilerinin olduğunu söylüyorlar. Adının açıklanmasını istemeyen bir emlakçı, Lara bölgesinden otel almak isteyen iki Alman müşterisinin olduğunu ve birçok otel, motel, pansiyon önerdiğini anlatıyor. Konyaaltı sahili boyunca bulunan pansiyonlardan kimileri satılık levhasını asmışlar. Kimileri ise "miişteri bulursam satanm" diyor. Akdeniz Turistik Otelciler Birliği AKTOB sözcüsü Tuncay Alp ve Antalya Otelciler ve Pansiyoncular Derneği Başkanı Mehmet Cantürk, sezon başından beri yüzde 30'luk doluluk oranına ulaşılamamasının sonuçlannı sezon sonunda göreceklerini ve birçok tesisin kapanacağım belirtiyorlar. Cantürk, küçük tesis sahipleri ve işleticileri olarak kötü sezonu hafif yaralarla atlatmaya çabaladıklannı, ancak bunda başarılı olmanın olanaksız olduğunu kaydediyor. • PARİS (Cumhuriyet) Profesör Kenan Erim'in ölümünden sonra duran Afrodisias kazıları bugün yeniden başlıyor. Kazıları sürdürecek arkeolog ekibinin başuıa New York Üniversitesi'nden Profesör Burt Smith getirildi. Kansı Fransız olan Burt Smith, 37 yaşında ve tngiliz asıllı. Kenan Erim'le uzun süre birlikte çaüşmış ve Afrodisias projesinin içinden gelen bir ekip şefi. Ardıç'a özel koruına • EĞİRDİR (AA) Isparta'nın Eğirdir ilçesinde bin 500 yıllık olduğu tahmin edilen ve yöre halkının "ulu ardıç" olarak adlandırdığı dev ardıç ağacı, Orman Işletme Müdürlüğü'nce koruma altına alındı. Bin metrekarelik bir alanı tel örgüyle çeviren Orman Işletme Müdürlüğü, bu alan içerisinde yer alan 15 asırhk ardıç ağacı çevresine insan ve hayvan girişini yasakladı. Medya eleştirileri doğrulandı UNESCO'ya bağlı olarak kurulan Uluslararası Kitle İletişim Araştırmaları Merkezi (IAMCR) 30yılı aşkın birsüredir dünyanm dört bir yanından iletişimbilimcileri bir araya getiriyor. Halen, çoğunluğu Batıiı ülkelerden iki bini aşkın üyesi var. Merkezi Hollanda'nın Amsterdam şehrinde olan IAMCR'ın başkanlığını Amsterdam Üniversitesi'nde uluslararası iletişim profesörü olan Cees J. Hamelink yürütüyor. Prof. Hamelink, 1920 haziran tarihlerinde tstanbul Tarabya Oteli'nde düzenlenen "Haber Medyalan ve Uluslararası Çatışmalar" başlıklı konferansla ilgili sorularımızı özetle şöyle yanıtladı: • Türkiye'deki İletişim Araştırmalan Derneği (İLAD) 1991 şubat ayında İstanbul'da uluslararası bir toplantı düzenlemek için bize başvurmuştu. Hazırhklar sürerken bildiğiniz gibi Körfez krizi ve savaşı patlak verdi. Konferansı ertelemek zorunda kaldık. • Kriz ve savaş, medyalar konusundakı eıeştırucnn haklı ve doğru olduğunu en üst derecede kanıtlamıştır. Kuşkusuz bunlann kanıtlanması için bir savaş çıkması gerekmiyordu. Meslektaşlarımız medyalann Körfez olayını ele alışlannı incelerken sık sık bizim eski kitaplarımıza dönüp baktılar. "Ben bunu daha öne belirtmiştim" gibi değerlendirmeler çok yapıldı. • Tüm medya kuruluşlarının manipülasyon yaptığını, haberleri çarpıttığını söylemek yanhş olacaktır. • Bugün gelinen aşamada medyalar kendilerine yönelik eleştirileri çok kolay ehlileştirebilirler. Bu bir direnç sorunu. Sistem tarafından yutulabilirsi Hamelink, manipülasyon konusundaki görüşlerin doğru çıktığını önesürdü tekniklerinin zaman içinde mu niz de. Ama önemli olan direnç göstermektir. Öte yandan bu tür altematif çabalar medyalan şeffaflaştırmak gibi bir işleve sahipler. Bu eleştiriler, çabalar, jçları nereye varırsa varsın medyalann ne yapıp ettiğini görunür kılıyorlar. • Çünkü çok şükür ki medyalar insanların yorum yapma özgürlüğunü daha ellerinden alamadılar. Medyanın verdiği aynı mesajı farklı farklı kültürel, siyasal vb. birikimlerden değişik insanlar ayn algılayabiliyorlar, ayrı yorumlayabiliyorlar. azzam bir ilerleme kaydetmiş olduklarını ve bunun sürdüğünü gördük. Daha çok haber alıyoruz ama bunlar alabildiğine denetleniyor. Örneğin ABD'de bir dizi ekonomik, toplumsal, kültürel sorun yaşanıyor. İnsanlar, medyalar aracılığıyla bu sorunların gerçek nedenlerini anlamaktan, öğrenmekten alıkonuyorlar. Bu demokratik süreç için çok tehlikeli çünkü insanlar neler olup bittiğini bihniyorlar, haberdar olamıyorlar. • Gerçeğin üzerine gölge düştü, haber yara aldı, değerler rencide edildi. Teknoloji en yüce, en temel değer olarak, insanoğlundan daha önemli olarak gösterildi. "Akıllı bombalar, cerrahi operasyon" gibi anlamsız tanımlar egemen oldu. BUGUN DUNYA MİMARLAR GUNU !..