22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
19 HAZÎRAN 1991 CUMHURÎYET/9 INSANLAR FÜSUN ÖZBİLGEN G Ö R Ö Ş Yalnızhk ç^K YaJnızJıkpaylaşılmaz. paylaşılırsa yalnızlık otmaz. Özdemlr Asaf YILMAZ'IN SEÇILMESI ILE DOSAN BEKLENTİ Erken secim mi?MESUT Yılmaz'm seçıldığı belli olduğu saatlerde ekono- minin çok zor durumda oldu- ğunu belirten bir banka genel muduru şöyle diyordu: — Şimdi yapılacak şey gali- ba süratle erken seçime git- mek. Mesut Yıimaz'ın seçilme- si ile dogacak beklentüer ve ya- ralacağı ijimserlik havası uzun sureli olamayacaktır. Bir yeni- lik ruzgânnın halkta yarataca- ğı iyimser beklentilerle kısa bir sure sonra seçime gidilirse AN AP biraz puanını yukselte- bilir. Seçim normal zamanına bırakılırsa bir sure sonra bu ye- niliğin getirdiği beklentüer de solacaktır. Çünku ekonomi çok sıkışmış durumda... Mesut Yılmaz ruzgânnın et- kisinin 1,5 yıl sonra yapılacak normal seçime kadar idare et- meyeceği tahmin ediliyor. Ger- çi ekonominin yenı kaptanı Ekrem Pakdemirii erken seçim için plan yapmadığını belirte- rek fonları dizginleyip enflas- yonu 5 yılda yuzde 20'lere in- direcek bir programdan söz ediyor, ama 5 yıl sonrayı kim- se düşünmüyor. Özallar da bu- nu iyi biliyor ve Mesul Yılmaz ruzgârının getireceği puan ar- tışı için zamanı kollamaya yö- neliyorlar. Bir iki ay sonra yapılacak kamuoyu yoklamalan ne geti- recek? ANAP'ın puanı biraz yükseltilebilecek mi? Eğer dördüncü parti durumuna ka- dar gerilemiş olan ANAP bi- başlarsa, seçim için optimum nokta ne ol- malıdır? ANAP içinde seçimlerde partiye oy taşıyacak muhafa- zakâr cevreleri de kırmadan her kesimi tatmin edecek bir hükumet kompozisyonu nasıl oluşturulur? Yılmaz ne ölçüde "sadık" kalacak? Çankaya'nın erken seçim hesaplan kongre öncesi bir ko- nuşmasında telaffuz edildi. Bundan ümitlenen SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Hii- samettin Cindoruk da erken seçim çağnlannı yineledileT. tnonü, hukümete guvenoyu vermeyebileceğini ifade eder- ken arkadan arkaya tehdit sa- ANAP KOMKYOMUNDAN RRE Necla Akben, Erdal Inönü, Sevinç tnönü, Ercan Karmkaş, Prof. Dr. Nurettin Sözen, SHP PM üyeleri,railletvekilleri,çok sayıda ilçe belediye başkanı, delege ve parti iiyelerini coşturdu. Sah- neye dolusan birçok davetli, Akben sataneden avrılana kadar kol kola girerek sürekli halay çek- tiler. (Fotograf: Muharrem Aydın) Akben'in partisi yokmuş BİR süre önce kurulan ve sanat çevrelerinde tartışmalara neden olan ANAP Sanat Komisyonu üyeleri arasında adı geçen türkücü Neda Akben, SHP tstanbul tl örgütü'nün Mavi Mannara Et Lokantası'nda düzenlediği "Dostlnk ve Dayanışma Gecesi"nin sanatçüan arasındaydı. Akben, salonu dolduran iki bin SHP'liye şu açıklamayı yapma gereğini duydu: "Geçenlerde basında ANAP Sanat Komisyonu'nda yer aldığım yolunda yayınlar çıktı. Ben bu habere şöyle üzüldüm: Ben tstanbul Radyosu'nun, TRT'nin memur statüsünde kadrolu sanatçıayıın. Benim yönetmeük geregi kannnen politika yapmam yasak. Bana ANAP'ın bir sanat komisyonu teşekkiil edildigi bildirildi. Başkan, sanatçı arkadaşım Cüneyt Bey (Arkın) telefoa etti ve 'Necla Hanım, bir sanat komisyonu, ama parti adı olarak değil, sanatçılardan oluşan bir grup komisyona gidecek, bir panel düzenleyecek ve şu an başbakan olan (idi) Yıldınm Akbulut katılacak, sanatçıların, artistlerin, sahne sanatçılannın pek çok sosyal sorunlan var. Birçoğu Darülaceze'de ölüyor. Huzurevlerine ihtiyaç var. Siz'de bir avukat olarak, hukukçu sanatçı olarak bu sorunlara değinir misiniz?' dedi. Uzun süre düşiindüm, yani benim açımdan gitmenin bir zaran olabilir mi diye düşiindüm. Sonra kendi kendime dedim ki bu yalmzca sorunlan dile getiren bir panel. Ama sonradan anladım ki bir işe adım attıktan sonra bunu çok çok iyi incelemek gerekiyormuş! Biz halka mal olmuş insanlaru. Sanatımızla türkulerimizle vanz, gönüllere taht kurabiliyorsak mutlu oluruz. Bu yuzden şu noktayi açıklamam gerekiyor ki geçen Kurban Bayramı'nda kaybettigim babam koyu bir CHP'liydi, SHP'liydi. Gerçekten söylüyorum, kanımn son damlasına kadar CHP'liydi. Hatta eşim beni Kahramanmaras'tan istemeye geldifinde, kapıdan girer girmez, o kadar fanatikti ki 'Hangi partiyi tutuyorsun' diye sordu. Eşimin 'CHP' yanıü üzerine, 'Eğer olmasaydın sana kızımı vermezdim' demişti. ' BİR HAKİMIN ANILARI DP'nin gelişi ve gidişi ESKİŞEHtR Ağır Ceza Hâ- kimi ve Adli Yargı Komisyonu Başkanı Niyazi Ofuz yakında emekliye ayrüacak. Uzun yıl J lar adalete hizmet etmiş 65 ya- şındaki Oğuz'un yaşamında Demokrat Parti'nin ilginç bir yeri var. DP'nin hukümete ge- lişi de, ihtilal sonucu gidişi de Oğuz'u zor durumdan kur- tarmış. Öğrencilik ve genç hâkimlik dönemlerinde yaşadığı iki ola- yı aynı canlılıkla anlatıyor. Yıl 1950. tstanbul Hukuk Fakültesi'nde öğrenci. Fevıl Çakmak'ın öldüğü gtin, sine- malar da eğlence yerleri de açık. Rum ve Arap radyoları Yunanistan'da bayraklann ya- nya indirildiğini haber ver- mişler. Fakültede bir Macar hoca derse gidiyor, "Çocnklar bu- gün yasıntz var, ders yapmayakm" diyor. Ardından bir Türk hoca giriyor, dersine devam ediyor. Sonra Hıfzı Vel- det Velidedeoğlu derse giriyor. O da Macar hoca gibi ders yapmıyor. Bu gelişmelere şaşı- ran Oğuz, teneffüste arkadaş- lanna derse girmemeyi öneri- yor. Kimse derse girmiyor. Bu kez Oğuz birkaç arkadaşıyla talebe cemiyetine gidiyor. Za- manın liderleri Orhan Birgit ve Orhan Ergüder'le görüşüyor. Derken olay Taksim Meydanı- na kadar devam ediyor. Polis- ler, coplar, ortalık birbirine gi- riyor. Bir grup öğrenci tutuk- lanıyor. Oğuz kaçmayı ba- şanyor. DP'nin iktidara geliş tarihi olan 14 Mayıs 1950'ye kadar evine kapanıyor. Hiç çıkmıyor. Yıl 1960. DP'nin son günle- ri... TBMM'de kurulan Tahki- kat Komisyonu ortaiığı birbi- rine katıyor. Üç beş kişi bir araya gelmeye korkuyor. Za- manın avukatlarından Ahmet Başıbüyük, Çorum'un Osman- ak ilçesinde bir davaya geliyor. Aynı gün, DP'li bir bakkal, Başıbüyük ve arkadaşlan için Ankara'ya "Tahkikat Komis- yonu görevini yapmıyor mu?" diye ihbarda bulunuyor. Hemen Başıbüyük ve arka- daşlan yakalanıyor. Uzman çavuşun hanrladığı raporda şöyle deniyor: "Odaya girdiğimde 19 kişi, Amerika ve Çeltik'i konnşuyorlardı" Yakalananlar hâkim önüne çıkıyor. Tlıtuklama kararı ve- riliyor. O günlerde Oğuz, genç bir hâkim. Tutuklama karan- nı veren meslektaşını "Ne yap- tın, bu adamlann suçu ne ki" diye uyanyor. Karan veren hâ- kimin yanıtı, "Benim bir og- lum var, çocuğumu düşünüyorum" oluyor. Tutuklananlar karara itiraz ederek bir üst mahkemeye baş- vuruyor. Buraya ise hâkim Ni- yazi Oğuz bakıyor. 22 nisanda çalışmaya başlayan Oğuz, 26 mayısta "tahliye" karannı veriyor. Ancak DP Osmancık tlçe Başkanı, Oğuz'a tehditler yağ- dırarak sonunun geldiğini bil- diriyor. 26 mayısta Oğuz kor- kuyla sonunu beklemeye başlıyor. Ancak ertesi gün 27 Mayıs ihtilali oluyor. vuran ANAP'lıları köşeye sı- kıştıracak bir de açıklama ya- parak erken seçim koşuluyla guvenoyu pazarlığını da başlattı. Özallar erken seçimin ne ge- tirip götüreceği hesabını yapa- rak konuya yaklaşırken SHP ve DYP ne olursa olsun hemen seçim peşinde. Çankaya'nın is- tekleri ve ekonominin zorla- ması ile SHP ve DYP'nin bek- lentileri, bu yılın ekim, kasım aylannda bir erken seçimi gun- deme getirebilecek gibi göru- nuyor. Tabii erken seçime gidilirse Meclis'e dönemeyeceğini bilen ANAP milletvekilleri ne ölçu- de bu karara oy vermeye yana- şırlar, o da ayn bir soru işareti. İNÖNÜ'NÜN YORUMU Yılmaz ve ANAP SHP Genel Başkanı Erdal İno- nu, ANAP'taki genel başkan- lık yarışını yorumlarken gözluklerinin arkasından kıs kıs güluyordu: "Başka bir partinin işi oldu- ğu için bir şey söylemek yan- lıştır, ama bir şey söylemek gerekirse, soylenecek çok şey var. Çunku bir başbakanın tam icraatını yaparken bir par- ti kongresinde genel başkanlık- tan düşmesi görulmuş şey değildir. Bu, o partinin, nere- de, ne halde olduğunu en açık biçimde onaya koyuyor. Düşu- nünüz ki Başbakan aylardır te- levizyon ekranlarından halka çok iyi olduklarını, birinci par- ti olduklarını, kimseye fırsat vermeyeceklerinı, ekonominin çok iyi olduğunu soyleyip du- ruyordu. Meğer bu sozlerine kendi partisindekiler bile inan- mıyorlarmış. İlk fırsatta düşu- ruverdiler. Şimdi onun yerine gelen Sayın Mesut Yılmaz da tıpkı bizim söylediklerimizi söylüyordu. 'ANAP duşuyor, yüzde 10 barajını aşmak istı- yorsak bir şeyler yapalım' di- yordu... Yani, demek ki şimdi ANAP'taki mesele yüzde 10 barajını aşacaklar mı, aşama- yacaklar mı? Kendileri bilir, bizim için önemi yok. Yalnız umitli değilim, yakında iktida- ra geleceğimizi göruyorum. DMP 1 YAŞINA BASTI Şairane bir parti DEMOKRAT Merkez Par- ti'nin 1. kuruluş yıldönumu, pazar gecesi Ze>tinburnu'nda Abdi tpekçi Spor Salonu'nda kalabalık bir sanatçı toplulu- ğu eşiiğinde kutlandı. Evsahip- liğini tstanbul tl Başkanı Do- ğudan Bayulgen'in yaptığı ku- ruluş gecesine ilçe başkanlan, parti üyeleri ve yaklaşık 4 bin vatandaş katıldı. tstanbul dı- şında olduğu için Dalan gece- ye 2.5 saat gecikmeyle gelebil- di. tlçe örgütleri ayrı ayn pan- kartlaria geldikleri salonu maç oynanan stadyum tribünlerine çevirmişlerdi. Ellerinde parti flamalan ve DMP amblemli şapkalan ile Dalan lehine te- zahuratlannı uzun süre sürdu- ren davetliler kıvrak türküler eşiiğinde bol bol halay çekti- Ier. Salonda türlü sloganların yer aldığı her pankartta ayn bir "gülmece unsuru" bulunu- yordu. Bazıları şunlardı: "Takke düştü, kel gönındii / Dalan geldi, iktidara >ol gö- ründü". "Onu bunu boşver, yalan / Geliyor Bedrettin Dalan", "Desteksiz vaatler çıktı boş / Refah istiyorsan Dalan'a koş", "İstanbul'un mimarı / Tıirkiye'nin iman geliyor" HAYVANLAR İSMAİL GÜLGEÇ KİM KİME DUM DUMA BEHİç AK OQsamaı/ıi. Çvnkv %F9'k A\U£lo. 'HerAts lauıâım biiinf" dûştnce» b i i "Çır*m o/on tnjan Afi yapmaA Yainm \o\ot mt\i\aiNn yatn/z ^ |»r tnaythji Aatılırja. yatfıin Btn faz/a. dern A/eden d ? # f /ile Oj an/amaz. PİKNİK PİYALE MADRA fflZLI GAZETECİ KECDET ŞE.\ BİR >ÖNeT(Cİ 0İR ORKESTRA ŞEFi &&İ HS? BH YUKSBK VERıM v* 6uTuME UYuM ELK BAŞAEftN KİŞlPf*. ^ ^ İ Z ZAJCN UYUMW BlR EKİSİZ MlRtM ARMOM *e OR|C6Sn?AS>ON ÇALAK/M SEMi ÇGfYüS!- ÇİZGtLÎK KÂMİL MASARACI TC SAKARYA ASLİYE 3. HUKUK MAHKEMESİ HÂKİMLİCİ'NDEN Dosya No: 1991/38 Davacı: Hafıze Mestanlı- Orta Mah. Demirkapı Sok. No: 13 Adapazan Davalı: Mümin Mestanlı- (Adresı bulunamıyor) Dava: Evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanma. Taraflar arasında, mahkememizde görülen boşanma davasında da- valı Mümin Mestanh'nın Malkara Devlet Hastanesi olarak bildirilen. adresinde bulunamaması ve zabıta araştırmalanna rağmen davacı Ha- fize Mestanh'nın davalı ile aralanndaki ruhi imtizaçsızlık, davalının evin infak ve iasesini temin etmekten yoksun oluşu, sabit iş ve geliri- nin olmayışı, psikolojik dengesizlik içerisinde bul\ınduğu ve evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı iddiası ile açmış olduğu dava dilekçe- si davalı Mümin Mestanlı'ya tebliğ edilememiştir. Duruşma günü olarak 20.6.1991 günü saat 9.40 tayin edilmiş olup, bu günde davalının hazır bulunması, ibraz etmek istediği belgelerini ibraz etmesi veya kendini bir vekil ile temsü ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği, dava dilekçesi yerine geçerli olmak üze- re tebliğ olunur. AQ KAYBIMIZ Merhum eski valilerden Fahrettin tnal ile Nigâr Inal'ın oğlu merhum Nejat ile Fazıla, Aydın, Bedia, Pulat, Yaşar Cansızoğlu ve Ülker, Sabahattin Hoşgör'ün yeğeni; Cemile, Feyziye, Aral tnal'ın kayınbiraderi; Güner Engür, Ergun, Ergin Inal'ın kardeşi; Ersin tnal'ın ağabeyi; Banu, Bumin, Nezahat Engür'ün dayısı; merhum Melih ile Selim, Füsun, Uluç, Cenk, Ali tnal'ın amcası; Sibel'in kayınpederi, Cansu'nun büyükbabası; Serdar, Murat, özge'nin babası, Güneş Inal'ın sevgili eşi Enı. Dz. tk. \arbav (959) H. ENGİN İNAL'ı kaybettik. Cenazesi, 19.06.1991 günü Levent Camisi'nde kılınacak öğle namazından sonra Feriköy Aile Mezarhğı'na defnedilecektir. Allah rahmet eylesin. AİLESt PARLAME1VT0NUN BOYUTLARI Rahmi Kumaş 5.000 lira (KDV içinde) Çûğdaş Yayınlan Tütkocağı Cad. 39-41 Cağaioğlu-htanbul ödemeii göoderilmez. MALTEPE'DEKİ Koperatif hakkımı devrediyorum Tel: 354 92 51-325 86 49 MUSTAFA GÜLMEZ Can dostumuzun, Kardeşimizin "ölümünün" 3. yıl dönümünde elimizde çiçeKlerimizle mezarının başında olacağız. Dosfları Adına 19 - Hazıran -1991 Zafer AYDIN Saal 19 00 Ka'a_aarınV[ Mezar ıg Bayram günlerinde, bütün Türkiye'nin gazetesi Gazeteciler Cemiyeti'nin yayınladiğı Istanbul Bayram'dır. Nerede olursamz olun, bu güzel tatil günlerini gazetenirle renklendirebilininiz. BAYRAM'DA ISTANBUL iftyiiiııı Adım: Gazeteciler Cemıyeti Cağalo^lu-İstanbul Tel: 513 83 00 (3) Teleks: 23508 yeb tr Fax: 526 80 46 T d 117 24 05 • 117 >0 87
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle