22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
14 HAZİRAN 1991' KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 ULUSLARARASI İSTANBUL FESTİVALİ Açılış 'Yunus Emre'yle • Kültür Servisi — 19. Uluslararası tstanbul Festivali bugün saat 20.00'de Atatürk Kültür Merkezi'nde başlıyor. Festivalin açılış konserinde AJexander Schwinck yönetimindeki Istanbul Devlet Senfoni Orkestrası, Rene Verhoeff yönetimindeki Hagacantare Filarmoni Korosu ile birlikte çalacak. Soprano Zehra Yıldız, alto JakJin Çarkçı | (yanda), tenor Lütfîyar J Imanov ve bas Ayhan i Baran'ın solist olarak katılacaklan konserde Ahmed Adnan Saygun'un "Yunus Emre Oratoryosu" seslendirilecek. Aynı konser yann da saat I8.30'da Aya îrini'de tekrarlanacak. Hollanda'nın önde gelen korolanndan Hagacantare, 1947'de bir kilise korosu olarak kuruldu, 1975'te Rene Verhoeff yönetiminde bugünkü kimliğini kazandı. SINEMA/ATÎLLÂ DORSAY r YARIŞMA Simavi Karikatür Yaraşması • Kttltiir Servisi — Hürriyet Vakfı'nca düzenlenen Uluslararası Simavi Karikatür Yarıştnasrnın dokuzuncusu sonuçlandı. 53 ülke çizerlerinin kauldığı yanşmada Bulgar sanatçı Stefan Iliev Fortunov başkanlığında, Semih Balaoğlu, Ali Ulvi Ersoy, Alman Petsch Gottscheber, Japon Hideaki Nakayama ve Turhan Selçuk'tan oluşan seçiciler kurulu 626 karikatür içinde Ali Şükrü Fidan'ı birinci seçti. Yanşmada Sovyet sanatçı Vladimir Nenashev ikinci, Romanyah Florian Doru Crihana üçüncü oldular. 5000 ABD Dolar'lık ödülü kazanan birinci Ali Şükrü Fidan, 1961 yılında doğdu. Yıldız Sağırlar Okulu ve Ankara Sa|ır ve Dilsizler Okulu'nun sanat bölümünü bitirdi. Fidan, halen Ankara Hastanesi'nde diş teknisyeni olarak çalışıyor. EDEBİYAT PEYe tepki İBTANBUL (AA)— PEN Yazarlar Derneği'nin, 3. Yaym Kongresi ve Telif Hakları Kurultayı'na katılmama gerekçesi", "gülünç" olarak nitelendirildi. Kültür Bakanlığı Yayınlar Dairesi Başkanı Alaattin Korkmaz, AKM'de 2 gundür devam eden kurultaya, PEN YazarJar Derneği'nin davetli olduğu halde katılmadığını belirtti. Korkmaz, şunlan söyledi: "Kurultaya 600 civarında üye çağırdık. Bu üyeler Türkiye*deki yazarve yayıncıların tamamını temsil etmektedir. Eskiden 'Bız niye çağrılmadık' diye bir itiraz olurdu. Şimdi öyle bir itiraz yok, ancak PEN'in bildirisinde katılmama gerekçesi olarak gösterilen sebep gülünçtür. Bir organizasyonu hazırlayan, pek tabii olarak onun gündemini de hazırlar. Ancak bu gündem geçiciydi ve kurultayın ilk günü son şeklini alacaktı. Bunun neresi güdümlüdur? Bu ters iddialar kafa kanştırrnaktan başka bir işe yaramaz." SOKAK BAR ve STAR 88 Yaz Sezonunda ÇEŞME 88'* Dostlarına kapılarmı açık tutuyor! SIVOİ • DOSTLUK - COŞKU - MÜZİK Pazar - Pazartesi: SEFA - ERCAN - HÜSEYİN Salı - Perşembe - Cumartesi: POZİTJF Çarşamba - Cuma: BULUTSUZLUK ÖZLEMİ Hergün Saat 12.00 - 21.00 CAFE BAR . 21.00-04.00 DISCO BAR Cumartesi - Pazar Kahvaltı Servisi Kuruçeşme, Muallım Nacı Cad 149 {Mülkıyelıler Lokalı Yanı) Müzik'te altematif HASAN HÜSEYİN i dinleyiniz! "RÜZCÂR ve CÜL İKLİMİ" adlı yapıtı çıktL Kasetçüerde. • DIYARBEKIR GECELERI • MARTILAR • HEY BARBAR • TÜRKU • RÛZGAR VE GÜL İKLİMİ • MEÇHUL ATLI • TESLIM OLMAK YOK • KÖMUR • HANGİMİZ • SEVDAUR AK MINTANA BEN2ER • GÜLLÜ KADIN - Prodüktör: MUSTAFA GÜNEŞ V GUrtEŞ PLAK ve KASETÇİÜK YAPIMCIUK LM.Şti. IMÇ 6»ok No 6408 Lhkapanı Istanbul Teleton 512 28 28*528 38 88 FUATSAKA 'Kaçış* adlıfilmde Jodie Foster ileDennis Hopper başrollerde Amerikalı olmanm hüznüKaçış (Backtrack) / Yönetmen: Dennis Hopper / Oyuncular: Jodie Foster, Dennis Hopper, Dean Stockwell, Joe Pesci, John Turturro, Vincent Price, Fred Ward / Bir Vestron International yapımı / 100 dakika. (Kent, Lâle). Dennis Hopper, 1969 yılında yönettiği "Easy Rider" adlı filmJe Amerikan "yol filmi" ge- leneğine ve modern sınemaya önemli bir halka eklemişti. (Sa- hi, Türkiye'de hiçbir zaman gö- remediğimiz bu filmi Columbia şirketi getirtip sinemalarda gös- terse ne iyi olur!) O gün bugün- dür "aykın" bir kişiliği hem oyuncu hem de son yıllarda tem- posu gitgide artan biçimde yö- netmen olarak sergileyen bu "ebedi asi" ve anık yaşı 50'ye dayanmış "genç adam", kuşku- suz ilginç ve özgün bir kişilik. Geçen mevsim izlediğimiz "Renkler"den sonra, çok daha kişilikli ve farklı bir film olan "Kaçış"la Hopper bunu bir kez daha kamtlıyor. "Kaçış" bir mafya filmi mi, bir "yol filmi" mi? Bir aşk öy- küsü mü bu? Yoksa kahramanı inatçı ve yürekli bir kadın olan bir "feminist söjiem" filmi mi?.. Hepsinden bir parça, ama tam olarak hiçbiri değil. Bir cinayete tanık olduğu için hem mafyadan hem de onlardan beter, beceriksiz hükümet ajan- lanndan kaçmakta olan genç bir kadın, sonunda sığındığı uzak köşede peşindeki katil tarafm- dan kıstınlır. Ama adam onu öl- dürmez, onun yerine bir "seçim" önerir: Ya ölecek ya da hayatıru tümüyle adama teslim edecektir. Bu "teslim edilmiş" hayat, iki ters kahramanımızın derin Amerika boyunca dolaş- malarına ve peşlerinde gitgide ağırlasan takip'ten kaçmalanna fırsat oluşturur. Bu arada garip bir ilişki başlayacak ve kurban iie cellat gitgide birbirlerine bağ- lanacaklardır. 4 "Kaçış", ilginç temalann çer- çevesinde dolaşan bir atmosfer filmi. "Taksi Şoförü"nün artık büyümüş ve "Sanık"ın acı dene- yimlerini görup yaşamış küçük fahişesi Jodie Foster, bir kez da- ha sinirleri sağlam, yüreği geniş, deneyimli ve kişilikli bir küçük kadını ustaca canlandınyor. Dennis Hopper ise tam kendisi için ısmarlanmış bir rolde, son yıllardaki filmlerinde ustaca oluşturduğu "manyak katil" rol- lerine (özellikle "Mavi Kadife"- yi anımsayınız) bu kez insancıl ve aslında sevecen bir psikopatı canlandırarak değişik bir boyut getiriyor. Ama oyuncular açısından sürprizler bu kadarla bitmiyor. Esküerderj Vincent Price (maf- yanın patronu), Dean StockweU (avukat), ayrıca daha yenilerden Joe Pesci, Cannes'da iki filmiy- le hayranlık toplayan ve en iyi erkek oyuncu ödülünü götüren John Turturro (gözlüklü katil) ve "Henry ve June"un Henry'si Fred Ward da var. O kadar da değil. Herhalde Dennis Hopper'ın hatın için kü- çük bir rol alan Charlie Sheen, Bob Dylan, Neil Young gibi ün- lüler de cabası. Ne var ki filmin getirticileri, tüm bu adlan filmin tanıtımında kullanmayı akıl edemedikleri gibi (elbette bu ad- ların farkında bile olmadıkları- na bahse girebilirsiniz), filmin sonundaki jeneriklerde Kent Si- neması'nın perdelerini görulme- miş bir aceleyle indirerek adla- rın okunmasını ve bu ünlü kişi- Ierin filmdeki varlığının farkına varılmasını bile önlüyoriar. (Sonra da "film iş yapmıyor" di- ye yakınıyorlar. Beter olun in- şallah!..) "Kaçış", ilginç bir konusu olan, belirli bir sinemasaJ uslup- la çekilmiş, iyi oynanmış ve in- sanın ağzında buruk bir tat bfr- rakan bir film. Buna, çağımız- da Amerikalı olmanın hüznü ve- ya Amerikan sinemasma özgü yol fıhnlerinin acıh lezzeti de di- yebilirsiniz. Bu haftanın fümle- rinin en ilginci. KİŞİLÎKLİ BtR KÜÇÜK KADIN — "Taksi Şoförü"nttn arük büyümüş, "Sanık"ın acı deneyimlerini görüp yaşamış kuçük fa- hişesi Jodie Foster, "Kaçış"ta kişilikli bir küçük kaduu ustaca canlandınyor. 'ŞenlikAteşi', Tom Wolfe'un ABD'de çoksatan romanından beyazperdeye aktarıldı Romanın altında ezilen fîlmŞenlik Ateşi (Bonfıre of the Vanities) / Yönetmen: Brian de Palma / Senaryo: Michael Christopher / Müzik: Dave Grusin / Oyuncular: Tom Hanks, Bruce Willis, Melanie Griffith, Morgan Freeman, F. Murray Abraham, Kim Catrall, Saul Rubinek, John Hancock / Bir Warner Bros filmi / 125 dakika (Emek, Reks, Bakırköy 74, Şafak, Ankara Akün, tzmir Izmir, Adana Metro). 'Şenlik Ateşi', ABD'de çok- satan, bizim tanımadığımız Tom Wolfe adlı yazann bir ro- manından alınmış. tlginç bir ro- man olduğu anlaşılıyor bu- nun... New York'un zengin ta- kımından, servetini borsada da- nışmanlık yaparak kazanmış, görkemli bir evi, bir karısı, bir çocuğu, bir köpeği ve bir de metresi olan genç bir işadarru, günün moda deyişiylebir *y«P- pie', bir gece anayoldan Man- hattan'a sapmakta geç kalarak daldığı kentin korkulu semti Bronx'ta, azgın zenci haydutla- rın elinden kurtulmak için biri- ni arabasıyla devirip kaçıyor. Kentin aslında tüm ABD'yi simgeleyen karışık ırksal moza- TOM HANKS — Şenlik Ateşi Amerikan toplumunu irdeleyen bir (oplumsal eleştiri örnegi. Film- de Tom Hanks'ın yanı sıra Melanie Griffith ve Morgan Freeman gibi birçok ojuncu bir arada. iğj ve duyarlı siyasal dengeleri, bu 'Tiır-kaç' olayının üzerine gi- derek bir 'kurban' aramaya baş- lıyor. Böylece, daha düne kadar kendisini 'dünyanın efendisi' gi- bi gören, kolay kazanılmış pa- ranın ve sosyal sınıfının güven- cesi ardına sığınmış Sherman McCoy, birden kendisini kamu- oyunun önunde 'suçlu' olarak buluyor. Fırsatçı bir gazetecinin yaka- layıp allayıp-pullayarak kamu- oyuna sunduğu öykü, azınlık oylan peşindeki bölge savasm- dan zencileri bir araya getirme- ye savaşan siyahi h'dere, zenci- lere 'kıyak' yapmama telaşında- ki zenci hâkimden fırsatçı ma- gazin basınına, çeşitli odaklan harekete geçirecek ve ortalığı birbirine katacaktır. 'Şenlik Ateşi', Amerikan top- lumunun Ingilizcede 'melting pot' diye adlandınlan karmaşık ırksal yapısını ve bu yapının bir kıvılcımla nasıl altüst olabilece- ğini gösteren, çağdaş New York'tan gerçekten korkulu, karabasan boyutlarında bir gö- rünum verirken, çeşitli insancıl temaları da gıdıklayan. olduk- ça yoğun bir dram, siyasal ve toplumsal eleştiri malzemesi içe- ren bir film. Ancak romanda olasılıkla belli bir denge tutturmuş olan bu malzeme, filmde uyumlu bir butüne ulaşamayan dağınık bir görünüm arzediyor. Diğer bir deyişle çeşitli yanlara çekilen, tonunu, üslubunu ve ana bildi- risini toparlayamamış bir film karşısmdayız. 850 sayfalık bir romanı 2 saatlik bir filme indir- gemenin kaçınılmaz sonuçlann- dan biri olsa gerek bu!.. Brian de Palma'nın özellikle kimi kalabaJık veya dramatik sahnelerde (tum Bronx bölümu, sokak çekimleri, yargılama sah- neleri, vs) etkileyici olabilen tö- rensel anlatımı, birçok yerde de gereksiz objektif kullanımlan (telkı Metin Erksan severdi), deforme edilmiş suratlar, altı çi- zilmiş yakın planlar vb öğeler- le, yuzeysel, giderek tedirgin edici bir biçimciliğe ulaşıyor. 'Şenlik Ateşi', değindiği önemli ve ilginç temaları güçlü biçimde aktaramayan, sanınm çok-satmış dev bir romanın al- tında ezilmiş bir film. De Pal- ma, alışılmış sinemasına olduk- ça ters bu temalar bütününü pek iyi görselleştirememiş. Yine de yer yer ilginç bölümleri olan ve özellikle Tom Hanks, bölge sav- cısında Murray Abraham CAmadeus'un Oscarlı Salieri'- sinin neden jeneriklerde adı geç- miyor?), hâkimde Oscar adayı olmuş Morgan Freeman ve de Maria'da, eşsiz bir 'yosma' kompozisyonu çizen Melania Griffith gibi oyuncuları için iz- lenebilecek film 'Şenlik Ateşi.' 'TeldekiKuş'unyönetmeni John Badham'den 'Sen Nereden Çıktın?' îaz sıcağıiîda hoş bir eğlencelîk Sen Nereden Çıktu? (The Hard Way) / Yönetmen: John Badham / Senaryo: Daniel Pyne ve Lem Dobbs / Görüntû: Don McAlpine ve Robert Primes / Müzik: Arthur B. Rubinstein / Oyuncular: Michael J. Fox, James Woods, Stephen Lang, Annabella Sciorra, Penny Marshall / Bir Universal filmi / (Atlas, Kent, Süreyya, Bakırköy 74, vs.) Vapım, YENİ DÛNYA « Dağıtım: NEPA (512 30 92 - 513 22 37) ~] Amerikan sinemasının bir yandan poüsiye türü yenileme ustalığına, ote yandan 'ikilileri çeşitlendirme' yeteneğine hay- ranlık duymamak kolay değil. Öyle ya gunümüz New York de- koru önunde başlan manyak bir katille derde giren iki polisin öy- küsü.. denince akla gelebilecek klişeleri asgariye indiren ve in- sanı 2 saat boyunca perdeye bağlamayı bilen bir film, 'Sen Nereden Çıktın?'. Öncelikle ikilimiz, bu kez bi- linen tum klasik polis ikililerin- den farklı. Sert, görmüşgeçir- miş, yasadışı dünyasındaki ba- şarısının kadınların yanında yi- neleyemeyen dedektif Joph Moss'un yanına verilen refakat- çisi Nick Lang, bu kez gerçek bir polis değil, bir sure için yeni ya- pacağı filmdeki rolüne hazırlan- mak amacıyla 'polis stajı' gor- mek isteyen ünlü bir yıldızdır. Tam da yıllardır peşinde oldu- ğu 'parti katili' adlı bir manya- ğı yakalamak üzereyken yanı başında beliren 'validen pistonlu' ukala ve kendini be- ğenmis bu yıldız, John Moss'- un tam anlamıyla kafasını attı- rtr. Üstelik bu yüzden asıl işin- den alınıp bu 'cici çocuk'a po- lislik öğretmekle görevlendiril- mez mi? Akia gelebilecek tüm çatışmalar birbiri ardına gelir. Ancak son elbette tam Holly- vvood usulu bir "happy end" olacaktır!.. Yapımcı Rob Cohen/yönet- men John Badham ikilisini yi- ne bu mevsim izlediğimiz 'Tel- deki Kuş'tan sonra ikinci kez bir araya getıren 'Sen Nereden Çık- ön?', yine baştan sona sürükle- yici ve eğlendirici birfilm.Po- lislerin dünyası ve perdede In- diana Jones benzeri bir düşsel kahramanı canlandıran bir 'star'ın temsil ettiği Hollywo- od'un düşsel yaşamı gibi 2 ala- bildiğine farklı, giderek ters dünyayı bir araya getirmek, fil- me yer yer oldukça alaylı espri- lerle yansıyan hoş bir buluş. Bu arada yer yer Spielbergvari bir sinemaya ve Mel Gibson tarzı oyunculara dokundurmalar da eksik değil. Öte yandan filmin şaşırtıa bir dekor anlayışı var. Üstelik do- ğal dekor kullanımı yeğlenmiş. Böylece New York denen dev kentten, haftanın diğer filmi 'Şenlik Atesi'yle birleşince ger- çekten de ürkünç bir izlenim ya- ratan karamsar görüntüler yan- sıyor perdeye... Daha da ötesi filmin tüm finali, New York'un tam göbeği olan benzersiz Ti- mes Square'de ve meydanın te- pesine (film için) yerleştirilmiş görkemli bir Michael J. Fox portresinin ustünde geçiyor. Böylece bu dev kentin göbeğin- de, eski fihnlerin hayal bile ede- meyeceği biçimde yapılmış çe- kimler, filme büyük bir canlılık ve gerçeklik duygusu kazan- dı rıyor. James Woods'un oyunu ise bizce birinci sınıf. Böylece so- nuç olarak ortaya çıkan, önemli değilse de şu yaz sıcaklannda rahatça izlenecek ve tuketilecek hoş bir eğlencelik olmuş. JAMES VVOODS'DAN BtRİNCt SINIF OYUN — John Badbam'in "Sen Nereden Çıktın?" adlı filminde James Woods birinci sınıf bir oyun çıkanyor. VE DİĞERLERİ Çölde Çay Paul Bowles'un 'kültleşmiş' romanının Bertolucci gözüyle görüimesi. Ya da çölde aşk, yalnızlık, mutluluk ve olum temaları peşinde ölümcül bir gezi. Debra Winger ve John Malkovkh başrollerde. (Harbiye As-Kadıköy As) K ı z u i Elden GMI.vor (She's Out of Control) Yeni yetme bir genç kızın babasına çektirdikleri. 'Babalık meslegi'nin Amerikan popüJer güldürüsünün kaba gözlükleriyle görülmüş bir yorumu. Ülkesinde popüler olan Tony Danza üzerine kurulu bir aile güldürüsü. (Fitaş, Şafak, Ankara Batı) Yaşamak tçtn (Triumph of the Spirit) Savaşta boks gücüyle ayakta kalmayı deneyen bir adamın dramı. Usta oyuncu VVilliam Dafoe'nun tüm yeteneğini gösterme fırsatını bulduğu siyasal çağrışımlı bir dram. Robert M.Young'ın filminde ayrıca Edward James Olmos ve Robert Loggia da var. (Fitaş, Kent, Kadıköy). PEN'den yan^ma • Kültür Servisi — PEN Yazarlar Derneği, "Düşünce Suçu ve Türkiye'de Düşünce Suçlan" konulu bir inceleme-araştırma yarışması açtı. Yarışma sonuçları arahk sonunda açıklanacak ve ödüi ocak 1992'de, 90. doğum yıldönümü dolayısıyla Nâzım Hikmet'in anısına verilecek. Yanşmaya katılmak isteyenler, 50 sayfadan az, 200 sayfadan fazla olmayan çaüşmalarla 15 Kasım 1991 tarihine kadar başvurabilecekler. Yanşma şartnamesi, dernekten (Nuruosmaniye Cad. Kardeşler Han 3/3 Cağaloğlu adresinden) sağlanabilecek. PEN Kulüp olarak bilinen PEN Yazarlar Derneği'nin bir "Ödüller Yönetmeliği" hazırlayıp kabul ettiği; önümüzdeki yıllarda da yanşmalar düzenleyeceği, ayrıca 'Onur ödulleri' vereceği açıklandı. Pir Sultan'a yasak • Kültür Servisi — Ankara Birlik Tiyatrosu, Erol Toy'un yazdığı 'Pir Sultan Abdal' oyunu ile çağnlı olarak gittiği Avrupa turnesinden döndü. Beş ülke (Almanya, Isviçre, Avusturya, Belçika, Hollanda), on beş kentte oynanan 'Pir Sultan Abdal' Türkiye'ye dönüşünde Malatya VahUiği'nce yasaklandı. Yazar Erol Toy bu kez de Malatya tdare Mahkemesi'ne başvurarak yürütmenin durdurulmasıru isteyecek. Ankara Birlik Tiyatrosu 'Pir Sultan AbdaJ'ı 15 haziranda Izmir Aliağa Emek Şenliği'nde, 16 haziranda da Muğla da sergileyecek. Beethoven zenci miydi? • LONDRA (AA) — Ingiltere'de yayımlanan bir dergi, ünlü besteci Beethoven'ın siyah olduğunu ileri sürdü. Pride adlı derginin müdürü Peter Murray, Beethoven'ın siyah ırktan geldiğinin saklandığmı belirterek "Bu söylenseydi, bütün siyahlar onu örnek alırlardı" diye konuştu. Dergide Beethoven ile ilgili makaleyi yazan -* Shabaz Lamumba da bestecinin portreîerine bakıldığında, sık ve gür saçların hemen dikkat çektiğini söyledi. Dgaz'a plaket • Kültür Servisi — Sarıyer Belediyesi tarafından bu yıl ikincisi düzenlenen "Sanyer 91 Çevre ve Kültür Günleri" dün, Sarıyer Meydanı'nda Karikatürcüler Derneği sergisi, kitap şenliği ve Türkiye Yazarlar Sendikası imza günleriyle başladı. tlk imza günune Rıfat Ilgaz, Refık Durbaş ve Arif Damar katıldılar. Bu arada Belediye Başkanı fhsan Yalçın, Rıfat Ilgaz'a bir teşekkur plaketi verdi. 8 çizerden karikatür • İSTANBUL (UBA) — Sekiz çizerin yapıtlarından oluşan karikatür sergisi, Karikatürcüler Derneği'nde yarın açıüyor. "Sekiz Çizerden Karikatür Sergisi" adı altında Karikatürcüler Derneği'nin Yerebatan çıkışı Sultanahmet adresindeki binasında açılacak sergi 15 temmuza dek gezilebilecek. Sergide Rıza Ayça, tsmet Lokman, Eray Özbek, H. Akgün, Muhittin Koroğlu, Sami Caner, Kâmil Yavuz ve Halil Ustaoğlu'nun karikatürleri yer alacak. UGUN • Tarih öncesi Trakya Doç. Dr. Mehmet Özdoğan'ın Tarihöncesi Dönemlerde Trakya konulu konferansı saat 21.00'de Yeşil Bizans'ta. • Rumelihisan'nda rock Harem ve Zen'in rock müzik konseri saat 21.00'de Rumelihisan'nda. • Parkta operet tiyatrosu Ankarah Operet Tiyatrosu'nun Göztepe Parkı'ndaki gösterisi saat 20.00'den itibaren izlenebilir. • Çocuklara tiyatro İdil Abla Çocuk Tiyatrosu 'Çekirge Bir Sıçraf' adh oyunu saat 15.00'te Sarıyer Belediyesi Reşit Paşa KüJtür Tesisleri'nde sahneliyor. ALMANCA KOKARTLI BAYAN REHBER ARIYORUZ Tel: 4-133 22 00 Ankara
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle