22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER Muhalefetten OzaPa ortak tepki INÖNÜ 6 MAYIS 1991 Erken seçim • DENtZLt (AA) DYP Genel Başkan Yardıtncısı Ersin Faralyalı, "Erken seçim kaçmılmaz hale geldi" dedi. Denizli il teşkilatınca düzenlenen toplantıda konuşan Ersin Faralyalı, Türkiye'de milletin isteği doğrultusunda işleyen bir demokrasinin oluşturulması gerektiğini söyledi. Ersin Faralyalı, şöyle devam etti: "Türkiye'nin içinde bulunduğu sıkıntıh dönemi aşması için erken seçim şart. Ancak erken seçimden söz eden kişi, DYP kabul edince yeni mazeretler üretmeye başlıyor. Şimdi Uzakdoğu'da. Hükümeti de valizinde taşıyor. Kendisine sesleniyoruz: Sandığı daha fazla kaçırmayın!' Itibanmızla kumar oynuyor ALİ DOĞAN ÖzaL' Erken seçim gözükmüyor Haber Merkezi Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Singapur'da önceki gün düzenlediği basın toplantısında, erken seçimle ilgili soruları şöyle yanıtlamıştı: "Dedim ki eylülde olur, 1991'de de olabilir. O da TBMM karar verirse. Bu anayasa değişikliği de daha önce yapılmış olnrsa. Yoksa, farz edelinv ki anayasa değişikliği yapılmadı, 1992'ye doğru gidiyoruz. Razı olmayacaklar mı bu fırsat gelmiş, anayasa değişikliği yapalım, 1992'de de seçimi yapalım. Farz edelim ki o tarihe yaklaşlık." Bir gazetecinin, o zaman da şimdiki önerisine bağlı kalıp kalmayacağı şeklindeki sorusuna yanıt olarak Cumhurbaşkam Özal şöyle dedi: "Onlar bağlı olursa ben de bağlı olurum. Ben diyorum ki cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçimleri aynı tarihte olsun. Asıl teklifim bu. Onlar hemen erken seçim soktular. Politika yapıyorlar." Özal, bir gazetecinin sorusuna cevaben, seçimlerin bu eylülde yapılması için uzlaşma gerektiğini, ancak bunun mevcut olmadığını söyledi ve "Erken seçim şu anda gözükmüyor" dedi. DEMÎREL HOPA SHP Genel Başkanı Erdal Inönü, Hopa "çay mitingitnönü daha sonra Rize'ye ge'ndeANAPikçerek SHP îl Merkezi'ni ziyaret üdarını "koretti. sanlık dönemine" benzeterek "Cumhurbaşkanı Turgut Özal çocuklarunızın gelecegi ve itibanmızla kumar oynuyor" dedi. tnönü, hukümetteki bakanları "kftğıt üzerinde bakan" diye nitelendirerek Özal'ı da "taraf tutan bir futbol hakemine" benzetti. SHP lideri, "Saym Özal kendisine yurtdışından, güçlü ülkelerden ve bazı finans çevrelerinden destek anyor" diye konuştu. SHP lideri, dün Artvin'den Hopa'ya geçti. Inönü, partisinin Hopa'da düzenlediği "çay mitingi"nde, çay üreticisinin sorunlarını anlattı. Mitinge katılanlar "Çayda sömürüye, zamma, zulme son", "Şartlı tecil yasasına hayır" pankartları açtılar. SHP lideri, çay ahm fiyatının 40 lirasımn "yol yapma gerekçesiyle" kesilmesini eleştirerek şunları söyledi: "Yolu devlet yapar. Bu, devletin görevi. Yol yapmak için üreticinin parasını kesmek, işte bu tam bir korsanlık. Bunun, korsanlar gibi yol kesmekten farkı yok. ANAP döneminde korsanlık aldı yürüdü. Hem bunlar, sözttnü tutmayan korsan." tnönü, Cumhurbaşkam özal ve ANAP iktidarının 8 yıldır enflasyonu düşürme sözü verdiklerini, ancak iktidann bir enflasyonu indirme politikası olmadığını kaydederek sözlerini şöyle sürdürdü: maçında da aynı şey, o zaman da 'Beşiktaş'ı da tutarım, çünkü eşim Beşiktaşh. Eşimin sözunden ben nasıl çıkarım?' diye cevap veriyor. lşte Cumhurbaşkanı tıpkı bu hakem gibi." SBP örgütü • KUŞADASI (Cumhuriyet) Sosyalist Birlik Partisi Kuşadası ilçe örgütü, SBP Genel Başkanı Sadun Aren'in de katıldığı bir törenle açıldı. Törende konuşan Aren, ANAP'm iç ve dış sermayenin çıkarlarını koruduğunu, DYP'nin ANAP'la aynı görUşleri paylaşmasına karşın daha "milli" olduğunu belirtti ve "SHP emekten yana bir parti olmasma rağmen sermayenin çıkarlarını korur, düzeni esas alarak emekçi kesimin haklannı savunur. SBP ise düzeni değiştirmeyi hedefliyor" dedi. Aren, sosyalistlerin eskiden "bir hamlede sosyalizmi kurmayı" amaçladıkları, ancak SBP'nin bunun uzun bir yol ve süreç olduğuna inandığını belirtti. SBP Kuşadası ilçe örgütü başkanhğına Ahmet Altunsay atanırken, yönetim kurulu üyeliklerine | Tahîr Arash, Osman j Oğuzdoğan, Cengizhan Çevik ye T\ırgut Ağdacı getirildi. pur'da istemediklerini ifade ediyorlar" dedi. DYP lideri, erken ADANA seçimi de içeren anayasa değişikDYP Genel liği önerisine destek verilmesi Başkanı Süleyiçin tanıdıkları sürenin çarşamman Demirel, ba günü tamamlanacağını belir"Daha bir hafterek "Bundan sonra yapılacak ta önce Alauanayasa değişikliği laflanm ge'vou ya'da seçim isvezelik ve boşboğazhk sayacatiyoruz diyenler, bugün Singa ğtm" açıkladı. Milletin sesi, mitingleri için Adana'da bulunan Demirel, 'Singapur'dan gelen ses'e kulak verdi. Demirel, Özal'ın "Singapur'dan birtakım lafları Türkiye'ye doğru üflemenin anlamı yok" dedi ve özal'ın "İngüiz askerleri, Şemdinli'de ne anyor" sözlerine şu yanıtı verdi: "Bu sözleri edene Singapur'da ne anyor diye sormak lazım. Hoş burada olsa ne olur, olmasa ne olur. Vatandaş. 'varsın burada olup ortahğı karıştıracağına varsın uzakta dursun' diyorsa o başka. Yeni Zelanda'da ne işleri var. Kurban Bayramı için oradan kurbanlık koyun falan mı getirecek. Oldum olası geziyi severler. Kendi ceplerinden gitseler neyse. Gitmedikleri bir Tasmanya bir de Papua kaldı. Oralara da uğrayıversinler." Dün Adana'da esnaf ve çiftçi temsilcileri ile görüşen kadınlarla bir toplantı yapan Demirel, gazetecilerin de çeşitli sorularını yanıtladı. Demirel, hükümetin kendi içindeki tartışmalar ile ilgili bir soru üzerine, uzun süredir hükümet boşluğu olduğunu ve aynı şeyleri söylememelerinin normal olduğunu anlatarak hükümeti, Bremen Mızıkacıları'na benzetti. Demirel, "Her biri ayn telden çalan mızıkanın, şefi falan da yok orta yerde. Hükümet hayalet kabine şekline dönüşmüştür" diye konuştu. Hükümet boşluğu var YUSUF TOPRAK Zamlara tepki • ANKARA (UBA) Anavatan Partisi Kayseri Mületveküi Nuh Mehmet Kaşıkçı, Türkiye'nin iyiye gitmediğini belirterek başta Devlet Bakanı Güneş Taner olmak üzere ekonomiyi yönetenlerin derhal görevlerinden ahnmasını istedi. Kaşıkçı, ANAP TBMM grubunun da TBMM'nin de hükümeti denetleyemediğini söyledi. ANAP Kayseri Milletvekili Kaşıkçı, peş peşe gelen zamlar konusunda görüşlerini açıklarken, Türkiye'nin bu yıl yükselen bir enflasyonla karşı karşıya olduğunu belirtti. "tktidardan kim sorumlu? Güneş Taner mi, Işın Çelebi mi? Yoksa Alptemocin mi? Bunlann hepsi kâğıt üzerinde bakanlar. Hiçbirinin sözü geçmîyor. Hele Sayın Akbulut, sadece televizyonda konuşabiliyor. Bunlann başında soruntsuz, ama her işe kanşan birisi var. O da Sayın Özal. Siz tarafsız olan bir cumhurbaşkanının, bir siyasi partinin il başkanıyla el ele dolaşabileceğini düşünebiliyor musu HAKKI ERDEM nuz?" ADANA Adana'da 5 yıldızlı otelin SHP lideri, Cumhurbaşkam toplantı salonunu dolduran Çukurova özal'ın tarafsız davranamadığı çiftçisi, içini döküyor, derdine derman nı anlatırken kendisini eskiden anyor. Daha gecen yıl verdiği ürünün beFenerbahçe'de oynamış, daha deüni alamayan çiftçiler, bir de hükümet sonra hakemliğe geçmiş bir fut yetkilileri tarıma desteklemenin kaldırıbolcuya benzeterek şöyle lacağından söz etmeye başlayınca yılgmlığa kapılmış. Üstüne üstlük DYP lideri konuştu: Demirel de dertleri dinledikten sonra "al"Bu hakem bir Fenerbahçe tın çivi" isteyince gözleri faltaşı gibi açıTrabzonspor maçı yönetiyor, lıyor. Ama Demirel, bunun nasıl bir alTrabzon gol atınca 'Ofsayt' di tın çivi olduğunu açıklayınca rahatlıyoryor, Fenerbahçeli futbolcunun lar, alkışlarıyla da "çiviler hazır" mesaayağı kayıyor, 'Penaltı' diyor. jını veriyorlar. 'Sen ne yapıyorsun' diye sorulDemirel'in istediği altın çiviler bir fıkduğunda, 'Ben eski Fenerbahçe raya dayanıyor. Fıkra şöyle: liyim, takımımı tutarım' yanıtı"Padişah terzisinden kısa sürede bir nı veriyor. Bu hakemi daha son elbise dikmesini ve dügmelerinin altın çira bir Galatasaray maçına veri vilerden olmasını ister. Yetiştiremezse yorlar. Orada da Galatasaray'ı kellesinin uçurulacağım da söyler. Zamatutuyor. Sorulduğunda da 'Ne nın yetmeyeceğini dUşünen terzi eve giyapayım, oğlum Galatasaraylı, dince karısıyla helalleşir, ama karısının bu aile meselesi' diyor. Beşiktaş ısrarı Uzerine de işe altın çivileri hazır Demirel konuşmasında, "Devleti baş, yönetenleri de kasket" olarak nitelendirdi ve şunları söyledi: İNÖNÜ VE DEMİREL SHP lideri Karadeniz'de, DYP lideri ise Güney'de gezUerini sürdttrüyorlar. İnönu, miüngde konusurken Demirel'e kadınlar bttyiik v'gi gösterdi. "tnsanlar, sorunlannı çözemiyorsa ve bu sorunlar her geçen gUn artıyorsa o zaman kasket eskimiştir. Eskiyen kasket ne yapılır? Bir kenara atılır ve yerine yenisi alınu" , p^ DEMİRELİN Altın çiviler hazır,sandık nerede? lamaktan baslar. Gün gelince padişahın adamlan kapıyı çaldığında yalmzca çiviler hazırdır. Terzi kellesinin uçacağını düşünürken kapıyı çalanlar yalmzca, çivileri isterler. Padişah ölmuştur ve altın çiviler tabutuna çakılacaktır." Demirel fıkradan esinlenerek çiftçilere sesleniyor: "Bu padişahın işi tamamdır, verin birer tane altın çivi tabutuna cakalım. Altm çiviniz, sandığa atacağınız oylardır." Demirel, tarımın temsilcilerine onların anlayacağı dilden sesleniyor. Hükümeti üreticinin büyük düşmanı beyaz sinek ile bir tutuyor. Çiftçiler "ANAP'ın ansı beyaz sineği yarattı" diye bağırıyor. Bir diğeri ise "Rusya'ya kredi verdiklerini söylüyoriar. Biz çiftçUere ne verdiler?" diye sesini yükseltiyor. Ziraat Odası, Ziraatçiler Derneği, Ziraat Odası temsilcileri tarımın ve çiftçinin sorunlarını bir bir sıraladılar Demirel'e. Çiftçilerin birçoğunun icradan kurtulmak için tarlasını sattığj, olayın bu arsaların ucuza kapatılması için tezgâhlandığı kuşkulan dile getirildi. Demirel'in verdiği yanıtlardan, işin millete düştüğünü anlıyorlar. Seyhan'dan bir çiftçi toplantıdan çıkarken, "Biz altın çivileri hazırladık ama orta yerde sandık yok yav..." diye konuşuyordu. Esnaflann sorunları daha az değil. Kadınlar ise bu kez ayrı bir havada. Demirel'in toplantısına gelenler arasmda bir gün önce ellerinde boş tencereleri sallayanlar göze carpmıyor. Güne gider gibi süslenip giyinmiş Adanak hanımlar, Demirel'i büyük bir izdihamla karşılarken lulu çekiyorlar. lzdiham bir yandan Demirel'i öpmek için, bir yandan TV'de Demirel'in yanında görünebümek için. Demirel, hanımlann ilgisinden keyifleniyor. Ortamı 1965 1%9 hayasına benzetiyor. Bir gün önce kente girişi sırasında camlardan kendisine el sallayan kadınları anımsayarak "Ev kadını camlarda çünkü tencere onu pencereye götürmüş" diye konuşuyor. Demirel milletin sesi mitinglerini başlattığı Adana'da görüşmedik kesim, gitmedik yer bırakmamak amacında. Gidilen yerler arasında sünnet düğünleri de var. Dün Karataş'ta da sünnete giden Demirel, önceki gece Adana'da katıldığı sünnet düğüriünde sinirlenmiş. Sinirlendiği bu kez özal ya da hükümet değil, sünnetçi. "Acemi sünnetçi çocuğu perişan etmiş" diyor. Böylece Demirel'in sünnet işinden anladığı da ortaya çıkıyor. Singapur'da da olsa özal'ın aldığı soluğu bile izleyen Demirel, Bush'un rahatsızhğmı ise gazetecilerden öğrendi. Demirel, "geçmiş olsun" dileğinde bulunup bulunmayacağına ilişkin bir soruya, kendisinin Bush'la Özal kadar samimi olmadığını belirten bir yanıt veriyor: "Ben o şirketten değüim. O companyden olanlar baska..." Erken seçim için milletin sesini arayan Demirel, dün zamanının büyük bölümünü, bu sesin orkestrasyonunu yapacak olan örgütlere ayırdı. Esnaf, çiftçiler ve kaduüardan sonra temsilciler ile de toplantı yaptı. GEZİStNDEN NOTLAR Singapur'dan duyulsun Konuşması "Çankaya istifa" sloganları ile kesilen Demirel, "Daha yttksek sesle bağırmanız gerekiyor. Çünkü Çankaya yerinde duruyor, ama yönetenler yok. Öyle bağınn ki ta oralarda duysunlar. 10 gün önce Alanya sahillerinde hava basarak gezen Özal, bazı şartlar öne sürerek seçime gidelim diyordu. Ama şimdi Singapur'da 'Seçim Meclis'in işidir' diyor. Sizin desteğinizle haksız yerde oturanlan ciğer söker gibi söküp atacağız" diye konuştu. Demirel, devletin içinde çıkılmaz bir 'mali müzayeka içine sokulduğunu bildirerek "50 mflyar dolar borcu olan bir iilke Adana Havaalanı'ndan kalkan uçaklann Kuzey Irak'ı bombalamasına izin vermeyip de ne yapsın. tşte o zaman olay gelir, Şemdinli Kaymakanu'nın yabancı askerlerce dövülmesine vanr" diye konuştu. Terörle Mücadele Kanunu Ne Getiriyor, Ne Götürüyoı? Ülkemizde yıllardır TCK'nın 141142 ve 163. maddelerinin kaldınlması, düşüncenin özgürce açıklanması, demokrasimizin ayıplı olmaktan kurtarılması için uğraş veriliyor. Bu bakımdan TCK'nın 141142 ve 163. maddelerinin kaldırılmasım olumlu bulmaktayız. Ancak yasa 24. maddesi ile verdiği özgürlüğü 17 ve 8. maddeleriyle geri almaktadır. subu olan kişi terör suclusudur" denilmekte kanunsuz suç ve ceza olmaz ilkesi zedelenmektedir. Ayrıca yasa ile yeni bir "propaganda" suçu oluşturulmuş, açık olmayan ve kaypak tanımlamalar ve suçlarla basın ve düşünce özgürlüğü engellenmiştir. basının özgürce haber vermesi, kamuoyunu aydınlatması kısıtlanmak istenve yanlış yorumlarla yargüanacaklar ve miştir. Mevkute sahipleri ve sorumlu Av. ÖNDER SAV ıstırap çekeceklerdir. (Türkiye Barolar Birliği Başkanı) Doğal yargı ilkesine aykırı olduğu müdürlerine getirilen büyük para cezaları ile basının üzerinde yoğun bir Demokratik hukuk devleti ilkesi ile ^ Î ^ S * ? 1 ^ D G M ' n i n 8 ö r e v "ekonomik baskı" yaratılmıştır. Aybağdaşması mümkun olmayan, ancak keyfi devlet anlayışına uygun düşen , sürekli olağanüs lu müdürler için hapis cezası uygula tirilmiştir. Mücadele masına dönülmesi de bir başka garailkesi zedelenmekte, savunma hakkı olanağı yok edilmektedir. Hem bu katı gizlilik ve hem de terörle mücadelede görevlendirilmiş kişilerin suç işlemeleri halinde kamu davası açılmcaya kadar tutuksuz yargılanmaları, haklarında kişilik, kimlik, benlik ve nitelik değiştirmeleri dahil her türlü koruma tedbirlerinin ahnabilmesi, ülkemizde var olan işkence söylentilerine yenilerini katarak işkence ile itiraf elde etme heveslerini kabartarak işkencecilerin yaptıklanmn yanlanna kâr kalması, yargüanmaması sonuçlarını yaratacaktır. Abdülhamit anayasasında bile yasaklanan insanhk suçu işkenceye geçit veren böyle bir yasa, toplumda düş kınklığı yaratmıştır. ONUK YAZAR re karşı çare ve önlemler duşunmesı doğaldır. TeTörün demokrasi ve hukuk devleti ile bağdaşır yanı yoktur. Teröte rün ve teröristin her ceşidine, kişi terörüne de örgüt terörüne de devlet terörüne de karşıyız. Ancak yasa ile terörün önlenmesi bahanesi altında insanın temel hak ve özgurlüklerinin kısıtlanması, yargılamanın temel ilkelerinin bir kenara bırakılması, hatta çiğnenmesi, işkenceye yeşil ışık yakılması hukuk devleti ve hukukun üstunlüğu ilkesi ile bağdaştınlamaz. Terörle Mücadele Yasası'ndaki terör tanımı, belirsizdir. Ceza hukukundaki kanunsuz suç olmaz ilkesine aykırıdır. "Devlet otoritesini zaafa uğratmak", "kamu düzeni", "genel sağlığı bozmak" gibi esnek ve kaypak deyimlerin, kanun kapsamı içine alınması, kavram kargaşasına yol açacak, ınsanlarımız yok yere suçlanacak, aşırı Terörle mücadelede görevlendirilmiş Birlikte işlenen suçlarla ilgili TCK suç işleyen kişilere ve sanıklara tutuhükümleri, bugün bile uygulamada lacak avukat sayısınm sınırlandırümatartışmalara yol açarken yasa ile yeni sımn savunma hakkı ile bağdaşır yanı yor, aksine "toplu suç", "örgüt suçlusu" tanım yoktur. Sanık görevlüeri için tutulacak Damokles'in kıhçları korunuyor. lan getirilmiş, belirsizliklere ve yanlış avukatların ucretlerinin, avukathk ücÜlkemizde yıllardır TCK 141142 ve yorumlara neden olacak hükümler ko ret tarifesine bağlı olmaksızın ilgili ku163. maddelerinin kaldınlması, düşün nulmuştur. Ayrıca cezanın yukan sı ruluşlann bütçelerine konacak ödenekYasada bir başka müphemiyet de gecenin özgürce açıklanması, demokra nırının aşılabiteceğinin kabulü de bir ten karşılanmasmı ve böylece sanık göçici 5. maddede vardır. Türk vatandaşsimizin ayıplı olmaktan kurtarılması revlilerin savunuculuğunun özendiril İığı kaybettirilenlerin yurda girişleriniçin uğraş verüiyor. Bu bakımdan TCK başka yanhşhk olmuştur. Yasa ile anayasa ve ceza yargılama mesini, savunma mesleği acısından fev de herhangi bir şart aranmayacak ve 141142 ve 163. maddelerinin kaldınlkalade sakıncalı ve tehlikeli bulmakta hudut kapüannda girişleri engellenmemasmı olumlu bulmaktayız. Ancak ya hukukunun ilkelerine aykın olarak yız. yecek, ama bu tnsanlar "Suçlu sayılıp sa, 23. maddesi ile verdiği özgürlüğü, "açık yargılama" kısıtlanmıştır. Yasa Yasa kapsamına giren suçlardan do gözaltına alınarak yargdanıp mahkum 17 ve 8. maddeleriyle geri almaktadır. kapsamına giren suçlann soruşturmaHerhangi bir söz, yazı ve eylem, geniş sı sırasında sanıklann ve tanıkların ifa layı verilen cezaların para cezasına ve mu edilecekler, haklannda hangi yabir yorumla kolayca terör tanımı içı delerini alan, olay ve tespit tutanağı • ya tedbirlerden birine çevrilememesi ve saya göre işlem yapdacaktır" soruları ne ahnabilecektir. Ayrıca terörü tanım düzenleyen zabıta, âmir ve memurlar, ertelenememesi, ceza hukukunun temel cevapsız kalmaktadır. Görülüyor ki "Terörle Mücadele layan 1. maddede silahla yapılan ey ancak zaruret görülmesi halinde tanık ilkelerine aykırıdır. Ayrıca şartla salılemden bahsedilmemekte, boylece söz olarak ve gizli duruşmada dinlenebüe verme hükümlerinin, bazı suçlulara Kanunu" kişi hak ve özgUrlUkleri ve ler ve yazıların da baskı, cebir ve şıd ceklerdir. Böylece büyük ölçüde mah farklı uygulanması da adalette eşitlik savunma hakkı bakımından tuzaklardet, korkutma, yıldırma, sindirme ve keme kararlarma dayanak yapılacak ilkelerine aykırı olmuştur. Bir kısım la, ceza hukuku ilkeleri bakımından ya tehdit yöntemleri olabüeceği benim olan tutanaklann açık duruşmalarda suçlular için geçici 1. maddede ölüm yanlışlıklarla ve demokrasi yönünden tartışılması olanağı ortadan kaldırıl cezası hükümlülerinin lOyılını, müeb de taşınamaz ayıplarla yüklüdür; çağsenmektedir. makta, tutanaklara gizli belge niteliği Yasanın 2. maddesinde "Amaçla kazandırılmakta, duruşmaların açıkhğı bet hapis cezası hükümlulerinin 8 yılı daş, uygar dernokratik hukuk devletinı, diğer cezaların beşte birini yeterli ne yakışmayan bir yasadır. nan suçu işlemese dahi örgütlerin men gören yasa, 125146 (son fıkra hariç) ve bazı diğer suçları işleyenler için 20 yıl15 yıl ceza ve cezaların üçte birini çekmelerini şart koşmuştur. Basmdan öğrendiğimize göre yasanın adalet uygulanmasındaki eşitsizliğini kabul eden askeri mahkemeler, anayasaya aykırıhk iddialarım ciddi bularak veya re'sen karar vererek konuyu Anayasa Mahkemesi'nin denetimine götürme kararları vermişlerdir. Bu kararlardaki " . . . . bütünüyle cezanın inf azına ve kişinin topluma uslandırılarak kazandınlmasına yönelik meşruten tahliye müessesesinin amacına da ters düşmektedir" ve "aynı kanunda bulunan hükümlülerin işledikleri suçlann vasfına göre iki ayn gruba aynlarak infazda farklı uygulamalara gidilmesi hukuk devleti ve eşitlik ilkeleri ile bağdaşmadığı, dolayısıyla bu ilkelere aykırıhk teşkil ettiği kanaaü..." şeklinde özetlenen gerekçeler, yasanın, hukukun üstünlüğüne ve anayasaya aykmlığını açıkça vurgulamaktadır. T.C. GAYRİMENKULÜN AÇIK ARTTIRMA İLANI ANKARA GAYRtMENKUL SATIŞ İCRA MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN Dosya No: 1991/29 Satılmasına karar verilen gayrimenkulün cinsi, kıymeti, adedi, evsafı: Ankara Altındağ ilçesi Sebzebahçeleri mahallesinde kain 9314 ada 3 parselini teşkil eden 3273 m2 miktarındaki taşınmaz üzerindeki bina tesis, muhtesat, müştemilatı yükümlülükleri ile birlikte Ankara Belediyesi mezat salonunda açık arttırma suretiyle satılacaktır. Geniş evsafı dosyada mevcut şartnameye ilişik bilirkişi raporunda açıklanmıştır. Takdir edilen değeri: 3.927.600.000. TL. KDV gayrimenkulun alıcısma aittir. Imar durumu: Yüksek inşaat bölgesi ticaıet yolu olup yola mesafesi krokide, inşaat cephesi krokide, inşaat derinliği krokide, inşaat tarzı krokide, kat adedi emsal 2'ye göre saçak seviyesi emsal 2'ye göre yapılacaktır. Gayrimenkulün hîssedarlarından Zulbiye Meral, Gazi Duran Avan ve Ganime Meral'a iş bu satış ilanı tebligat yerine kaim olmak üzere ilanen tebliğ olunur. Satış şartlan: 1 Satış: 10/6/1991 günü saat 11.45'ten 12.00'ye kadar yukarıda yazıh yerde açıkarttırma suretiyle yapılacaktır. Bu arttırmada tahmin edilen kıymetin %75'ini ve rüçhanlı alacaklılar varsa alacakları mecmuunu ve satış masraflarını geçmek şartı ile ihale olunur. Böyle bir bedelle alıcı çıkmazsa en çok arttıramn taahhüdü baki kalmak şaniyle 20/6/1991 günu aynı yer ve aynı saatte ikinci arttırmaya çıkanlacaktır. Bu arttırmada da ruçhanh alacakhların alacağını ve satış masraflarını geçmesi şartiyle en çok arttırana ihale olunur. 2 Arttırmaya iştirak edeceklerin, tahmin edilen kıymetin %20 nisbetinde pey akçesi veya bu miktar kadar milli bir bankamn teminat mektuounu vermeleri lazımdır. Satış peşin parailedir, alıa istediğinde 20 günü geçmemek üzere mehil verilebilir. Dellaliye resmi ihale pulu, tapu harç vemasraflan alıcıya aittir. Birikmiş vergiler satış bedelinden ödenir. 3 lpotek sahibi alacaklılarla diğer ilgüüerin (+) bu gayrimenkul üzerindeki haklannı hususiyle faiz ve masrafa dair olan iddialarım dayanağı belgeler ile on beş gün içinde dairemize bildirmeleri lazımdır; aksi takdirde hakları tapu sicili ile sabit olmadıkça paylaşmadan hariç bırakılacaklardır. 4 Satış bedeli hemen veya verilen mühlet içinde ödenmezse lcra ve tflas Kanunu'nun 133. maddesi gereğince ihale feshedilir. İki ihale arasındaki farktan ve %30 faizden alıcı ve kefilleri mesul tutulacak ve hiçbir hükme hacet kalmadan kendilerinden tahsü edilecektir. 5 Şartname, ilan tarihinden itibaren herkesin görebilmesi için dairede açık olup masrafı verildiği takdirde isteyene bir örneği gönderilebılır. 6 Satışa iştirak edenlerin şartnameyi görmüş ve munderecatını kabul etmiş sayılacaklan, başkaca bilgi almak isteyenlerin 1991/29 iş sayılı dosya numarasıyle memurluğumuza başvurmaları ilan olunur. 25/4/1991 (+) llgililer tabirine irtifak hakkı sahipleri de dahüdir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle