22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURIYET/16 31 MAYIS 199 Bulgaristan ve Atatürk Konferansı SOFYA (AA) Atatürk'ün doğumunun 110. yüdönümü dolayısıyla Bulgaristan'ın Vama kentinde "Bulgaristan ve Atatürk" konulu bir konferans düzenlendi. Bulgarislan Bilimler Akademisi'ne bağlı Balkan EnstitUsü ve Avrupa Evi Derneği tarafından gerçekleştirilert konferansta konuşan Hak ve özgürlükler Hareketi Milletvekili vc tarihçi lbrahim Tatarh, Atatürk'ün, Balkanlar'daki dostluk ve işbirliği anlayışına büyük etkisi olduğunu belirtti. Tatarlı, "Bu konferans da günümüz Balkan işbirligi çerçevesinde önemli bir yer alacak" dedi. Donanma basına tamtıldı GÖLCÜK (Cumhuriyet) Gölcük'teki Donanma Kotnutanhğı dün basm mensuplanna tamtıldı. Asker aileleri ile gazeteciler, Donanma Komutanı Oramiral Vural Beyazıt tarafından kabul edildi. Beyazıt, 15 denizaltıyla denizaltı filomuzun Akdeniz'in en büyük gücü olduğunu ifade etti. Gazetecîlere verilen brifıngte, Gölcük Tersanesi'nde bugüne kadar çeşitli tipte 407 geminin inşa edildiği, Gölcük'te 22 bin personelin görev yaptığı açıklandı. Gölcük'te 22 bin personelin görev yaptığı açıklandı. dünyadan vaktinden önce çekip gitmiş olmasaydı, yarın 65. yaşını kutlayacakü. Sinema yıldızının hayranları, yine de onun şerefine "Marilyn benzerleri" yanşması düzenledtter. Kazanan Erin McLaughlin oldu. (Fotoğraf: AP) Marilyn 65 yaşında ABD DONANMASI'NIN YENİÜYELERİ ABD'nin Annapolis kentinde önceki giin harp akademisi mezunlan, donanmaya katdışlannı büyük bir coşku ile kutladılar. Irak'ı Kuveyt'ten çıkarmak amacıyla girişilen savaşta müttefik güclerin konıutanı olan General Norman Schwarzkopf da donanmanın yeni üyelerini yaptığı bir konuşmayla selamladı. YENİ HABERLEŞME UYDULARI tkiyeni baberleşme uydusnnu taşıyan Delta roketi önceki gün ABD'deki Çape Canaveral Üssii'nden fırtatıldı. Haberleşme uydulan Alaska telefonlanna birçok yeni bat sağlayacak. (Fotoğraf: AP) HABERLERİN DEVAMI BAŞKENT AHMET TAN Starl Yılmaz'ı Parlatacak ANKARA Başbakanhk'ta dün sloganlar atıldı, tempolar tutuldu, kısa marşlar söylendi. ANAP kalabalığı "Mayıs Ayı Şarktsı"nı bilseydi, onu da söyler miydi? Söylerdi, elbette. Mayıs Ayı Şarkısı Jacques Prevert'in bir şiiri. Şiirde eşek, kral ve adam vardır. Dünkü itiş kakışta bu üçü de vardı. Kardeşim, bu partide herkes birbirine eşek muamelesi yapıyor. Özal yine "Kral" gibi istediğini seçtirecek. Bu partiye "adam" lazım adam.. Prevert'in "Mayıs Ay» Şarkısı" da böyle başlıyor. "Eşek, kral ve ben... Belli yann öleceğiz. Eşek açhktan ölecek, Kral içi sıküdığından, Aşktan ölecek elbet bendeniz.. Yazar, zatnanın karatahtasına bir parmak tebeşir, Eşek diye, kral diye, adam diye.. Kavaklardan esen rüzgâr bize doğru seslenir.." Başbakanlık'ı dolduran kalabalık, "Politika aşkı ile ölecek" kadar ateşliydi. "Akbulut" diyordu da başka bir şey demiyordu. "Kral" o sırada, herhalde can sıkıntısını dagıtmak için Çankaya'da "15 haziran senaryosu" çalışıyordu. Ama ülkemizde "eşekler" açlıktan ölmeyecekti. Kalabahğa seslenen Basbakan, fert başına düşen Araerikan Dolurı'nın iki bin altı yüz küsuru geçtiğini anlatıyordu. Eşek dolar yer nıi? Yemezse, bugday vardı. Başbakan onu da açıkladı, kilosu 700 lira. Değil arpadan, sudan bile ucuz. Bu ülkede eşeklerin de açlıktan ölmesini önlemek gerekti. ANAP'ın yaptığı da bu idi, bu olacaktı. Acaba? "Aeaba" diyen, kendi deyimi ile "ANAP'ın iki numaralı kurucusu" Hüsnü Doğan'dı. İki numaralı kurucu, kamuoyu araşürmalarında partisinin dördttncü sıraya düştüğü gün adaylığını açıklıyordu. < Kuğu'nun şarkısını söyler gibi konuşması bundandı belki de. Doğan diyordu ki, "Partiye sahip çıkılmaınası halinde., 12 Eylül'iin diğer partileri gibi ANAP da tarihin yaprakları arasına gömülecektir." Kongre ANAP'ın cenaze törenine dönüşmemeliydi. Doğan'a göre, ANAP'ın ayakta kalması için 5 bozukluğun onarılması gerekti: Devlette hiyerarşi sağlanmalı, Ekonomik çok başlılık giderilmeli, Kurumlaşmaya önenı verilmeli, Israfa, gösterişe son verilmeli, Parti ve hükümet progranuna bağlıiık sağlanmah. Bunlardan hiçbirisi Özal cumhurbaşkanı olduğu sürece sağlanacak şeyler degildi. Doğan'ın devlette hiyerarşi sağlansın dediği, Özal'ın yerleştirdiği düzendi, ısraf ve gösteriş de öyle, ekonomide çok başlılık da, kurumlann çözülmesi de... Önümüzdeki 15 gün yeni sürprizlere gebe. Doğan'ın 5 aday olarak ortaya çıkması sürpriz sayılmamalı. Önümüzdeki günlerde Namık Kemal Zeybek gibi başka adaylar da AN APta aday curcunası Akbulut, salona güclükle girerek kürsüye çıktıktan sonra 10 dakika kadar alkış, gürültü ve sloganlann dinmesini bekledi. Keçeciler, koltuğun üzerinden atlayarak Akbulut'un yanına geldi ve "Milliyetçi Başbakan", "Dürüst Başbakan" sloganı atan partilileri sükunete çağırdı. Akbulut, Keçeciler, Şükrü Yürür ve Orhan Demirtaş ile el ele tutuşarak partilileri selamladılar. Bu sırada oturacak yer bulamayan gazetecilerden birisi bir kartın üzerine, "Basın figüran mı?" diye yazarak Başbakan'a göstermeye çalıştı. Kargaşa sırasında mikrofon kablosunun bozulması üzerine Keçeciler, "Arkadaşlar Başbakan sizlere mikrofonsuz hitap edecek. Başbakan'ın sesi gür" açıklamasını yaptı. Akbulut, 1516 haziranda toplanacak olan ANAP 3. Olağan Kongresi'nin önemli olduğunu belirterek ANAP'ın dört tabana hitap ettiğini ve serbest piyasa ekonomisinden yana olduğunu, bu mesajlar sayesinde ANAP'ın 83 seçimlerini kazandığmı anlattı. 26 martta ANAP'ın oy kaybma uğradığını, ancak ANAP felsefesine ınananların bunu hiçbir zaman "ANAP'ın çökttşii" olarak görmediklerini belirten Akbulut, "Ama bazıları, programımıza nüf uz edemeyenler yeniden yapılanmamızı hazmedemeyenler de moral bozukluğu oldu" diyerek Mesut Yılmaz'a ilk eleştirisini yöneltti. Akbulut, "Biz hiçbir zaman 83 ruhunun kaybolduguna inanmadık" deyince "Başbakan Akbulut", "Milliyetçi Akbulut" sloganları arasında alkışlandı. özal'ın cumhurbaşkam olmasından sonra hiçbir talebi olmadığı halde başbakanhk görevi verildiğini anlatan Akbulut, sözlerine "Bize gorev verildi. 1yi şart, köttt şart demedik. İyi gun, kötü gün demedik. O görevi o şartlar, o görevi içinde deruhte ettik" diye devam etti. (Baştarafı 1. Sayfada) "Türkiye'nin ve ANAP'ın yönetilmesine talip" olabilirler. Her yeni aday, Özal'ın manevra alanını daha da genişletecektir. Daba önce 8 başbakan adayım birbirine düşürüp Akbulut sürprizi yaptığı gibi, bu sefer de sürpriz yapabiür. Bu sürpriz, hiç sürpriz yapmamak, yani "Akbulut'la devam" da olabilir, "İstanbul D Başkanı'nu adaybğı" da... Ama bu ikinci sürprizin, uygar dünyaya anlatılması biraz zor. Bu nedenle Özal, Semra Hanım'ı MKYK'da "gölge parti lideri" olarak tutmakla yetinebilir. Sürpriz beklentisi, daha doğrusu korkusu ANAP'ı tepeden tırnağa sarmış durumda. Bu korkunnn gölgesi, Akbulut'tan Keçeciler'e, Keçeciler'in yüzünden, Mamak'ın mahalle delegelerine dek düşmüş durumda. Semra Hanım'a karşı cephe alan "dörtln çete" dün, Hüsnü Doğan'ın aday olması ile resmen bölündü. Artık, Keçeciler, Cemil Çiçek, Abdülkadir Aksu, Akbulut'un yanındalar. Akbulut dün "Elbette İstanbul il başkanımızı listemize koyarız" demekle, üç isyancı bakanı da Semra Hanım'ın yanına çekmiş oldu. ANAP kongresi partinin kendi iç dinamikleri ile gerçekleşmeyeceği için, herkes, "Kral"ın kararının ne olacağına göre tavır belirlemeye çalışıyor. Bu nedenle Özal çevresi ile gizli kapaklı ilişkiler kurmaya çalışan çalışana. Bunun tek istisnası, düne dek Hasan Celal GüzeJ'di. Dün istisna Doğan'la iki oldu. t.slisnalar birleşir, Kral'ın kuralını bozarlar mı? Bu çok uzak olasılık. Kongreye kadar herkes elindeki olanağı değeriendirmek peşinde. Özal, cumhurbaşkanlıgı olanağını değerlendiriyor. Köşk'e partilileri topluyor. TRT'yi tepe tepe zaten kullanıyor. Başbakan da Cumhurbaşkanı ile uyum içinde olduğunu göstermek için başbakanlığını kullanıyor. Yüzlerce partiliyle Başbakanlık binasında kongre 'antrenmanı yapıyor. Hasan Celal Güzel, isyancılığını, başarıya çevirmek istiyor. En zor olan onunki. Özal'a rağmen bir şey yapmak, muhalefet partiterinin bile hasretini çektiği bir iş. HUsnü Doğan da öyle. Onun, hem yeğen, hem iki numaralı kurucu, hem de parti ve hükümet programının yazarı olarak ANAP terekesinde hak sahipliği var. Cengiz luncer, centilmence mücadelenin simgesi olmak peşinde. İşi en zor olan Mesut Yıhnaz, hem Isa'ya hem Musa'ya göz kırpmak zorunda. "Kararlı, işini bilen, ciddi devlet adamı" görüntüsü hem yükselmesine, hem ayağının kaymasına yol açacak iki ucu keskin kılıç. Yılmaz'a, Ahmet Özal'ın "koltuk çıkacağı", önümüzdeki günlerde Magic Box'ta "Yeni Başbakan Yılmaz'ı tanıyalım" diye bir program başlayacagı ısrarla söyleniyor. Bu "Aile'nin adayı"nın belli olması demek. Ama, "Aile'nin adayı", lurgut Özal'ın adayı anlamına gelmeyebilir. Dedik ya, "sürpriz" bu kez "sürprizsizlik" olabilir. Mayıs Ayı Şarkısı da öyle diyor zaten... Akbulut, Yılmaz'ın adını vermeden Yılmaz'a yönelik eleştirilerini şöyle sürdürdü: "ANAP öldü diyenler, yeni ruh arayanlar var. Yaptıklarımıza inanmamız lazım. Vaptıklarımıza bazılannı inandıramamışsak eyvah bize. Bundan sonra mı ANAP'ın gücüne inanılacak? Kaldı ki bu arkadaşlar senelerce bizimle çalışmış ve parti programını savunmuşlardır. O halde yanşı yaparken dikkat edelim. Bindiğimiz dalı kesmeyelim." Akbulut, kendisinin Cumhurbaşkanı'yla uyumlu çalışmakla eleştirildiğini hatırlatarak "Ben soruyorum, şimdi başkalarının düşünce tarzı değişik mi? Ben gelirsem Cumhurbaşkanı ile uyumlu çalışamam mı deniliyor. Eğer öyle deniliyorsa, çıksın açıkça söylesin" diye sordu. Bu sırada bir ANAP'lı "Yemez" diye laf attı. odasına çağırdı. Akbulut, burada gazetecilerin sorularını yanıtladı. Cumhurbaşkanı özal'ın Mesut Yılmaz'a destek vererek Akbulut'tan çekilmesini isteyeceği iddialarının hatırlatılması Üzerine Akbulut, "Daima bizim aleyhimize dedikodular çıkartılıyor. Bunu bir grubun üstünlüğünü göstermek amacıyla yapıyorlar. Ama neden bizim için bu tür dedikodular çıkmıyor? Cumhurbaşkanı partimizin manevi lideridir. İşaretleri olursa tabii ki büyük önem arzeder. Ama bunların aslı yok. Bütün bunlar hilafı hakikattir" dedi. Akbulut, Cumhurbaşkanı özal ile sabah görüştüğünü (haftalık olağan görüşme), ancak görüşmeyi "ikili" olması nedeniyie açıklayamayacağını belirterek "Şartlar ne olursa olsun, mttcadeleye devam edebileceğimiz bir konuşma soz konusudur. Aldığım izlenim, yayılan dedikoduların tersi yönde olmuştur" deSabah gazetesine tepki di. Ancak, ısrarlı sorulara rağmen Özal'ın acık desteğinin kenAkbulut, Sabah gazetesini, disi olduğunu belirtmekten köşe yazarlarının ANAP'a oy kaçındı. vermediğini itiraf ettikleri gazete olarak tanımladı ve "Bu gazete Kongreden sonra daha dinaANAP'a genel başkan seçiyor. mik bir kadro oluşturacağını, Bunu siz mi seçeceksiniz, yok 1992'de seçim kazanaca?bir hü Muhalefetin içinde bulunduğu zaafiyetten medet ummak, gafletten başka bir şey değildir." Doğan, konuşmasını şöyle sürdürdü: "Parti olarak hatalanmızı düzeltemezsek, doğru olanı yapmazsak, hâlâ doğru bildiklerimizi söylemekte dahi tereddüt edersek, mesele bitmiş demektir. Zaten biz kendimizi düzeltmediğimiz, meselelerimize sahip çıkmadığımız takdirde millet her şeyi sandıkta düzeltir. O zaman maalesef çok geç olur. 12 Eylülün diğer serap partileri gibi biz de tarihin yapraklan arasına gömülürüz. Yorgan gider, kavga biter." Doğan, genel başkan seçildiği takdirde partide yapacağı düzeltmeleri de şöyle sıraladı: " Cumhurbaşkanı hükümet parti Uişkileri normale dönmeli, devlet idaresinde hiyerarşi tesis edilmelidir. Parti ve hükümet programlanna şadık kalınmalıdır. Ekonomik ktarede çok başlılık giderilmelidir. Kurumlaşmaya önem verilmelidir. İsrafa ve gösterişe son verilmelidir." Iş dünyası hükümetten Uyoruz. Ancak bunlar sadece özlem. İş dünyasında 1992 sonbahanndan önce seçimlerin olacağına inanan pek yok. Neden olarak gerek sağda, gerekse solda milletvekillerinin çoğunluğunun memleketten önce ceplerini düşünmelerini gösteriyorlar, "Maalesef bu tavır, demokrasiyi kilitliyor" diyorlar. Seçim tarihi konusunda hatta daha ileri gidenler, Cumhurbaşkanı özal'ın 1992 sonbaharında bile işine gelmezse sandık başına gitmeyeceğinden ve mutlaka bir formül bularak seçimleri en az bir yıl erteleyebileceğinden söz edenler var. Ama bu görüş çoğunlukta değil. Koalisyon konusundaki yaklaşımlar ise hayli ilginç. Yıllar boyu koalisyon hükümetlerine ısrarla karşı çıkmış olan büyük iş çevreleri koalisyon bekliyor. Hatta kendüerini koalisyona ahştırmışlar gibi... Bu değişikliğin nedenini sorduğunuzda, "Bugünkü hükumetin koalisyondan ne farkı var. Koalisyondan da beter. Yamalı bohça gibi... Herkes bir yana çekiyor" cevabını alıyorsunuz. Büyük bir sanayi grubunun ortağı ve üst düzey yöneticisi, "tş dünyası koalisyonu artık hazmetti. Içine sindirdi. Zaten laf aramızda başka ne yapabilirdi ki?.. Çok istenen bir durum değil, ama onunla yaşamayı öğreneceğiz. Hem bugünkünden kötü olamaz herhalde" diyor. Ayrıca iş âlemimiz seçimler sonrasında oluşacak bir koalisyonun, 1970'lerdeki koalisyonlara benzemeyeceği, politikacıların da o dönemden ders almış oldukları umudundalar. Ortaklannın her biri tarafından bir yana çekiştirilen kısır çekişmelerle dolu bir koalisyon değil, daha disiplüıli, görevlerin paylaşıldığı, diyaloğun ve konsensusun hâkim olduğu bir "çağdaş koalisyon" umudunu saklı tutuyorlar. İş dünyası DYP'nin son dönemdeki tırmanışını ise "Iktidarlar kazanılmaz, kaybedilir. Biz DYP'nin bugünkü tırmanışına, DYP eskisinden farklı, umut veriyor ve kazanıyor diye degil, ANAP kaybediyor diye bakıyonız" diye değerlendiriyor. Tamnmış bir işadamı DYP'nin tırmanışını yorumlarken, Bektaşi fıkrasmı hatırlatıyor. Bektaşi'ye iki şarap ikram edip hangisi iyi diye sormuşlar. Bektaşi daha ilkini yudumlar yudumlamaz "öteki" demiş. "Aman efendim, daha diğerini denemediniz" diye itirazlar yükselince Bektaşi, "Bu şarap o kadar kötü ki daha kötüsü olamaz" diye yamt vermiş. Meslek odalannda yıllarca adım duyurmuş bu işadamı, demokrasiden adım adım uzaklaşıldığını, bu nedenle geleceğe dönük beklentilerinde çok karamsar olduğunu vurguladıktan sonra "Politikaya diri duran adamlar gerek" diyor ve şöyle devam ediyor: "ANAP umutsuz. Mesut Yılmaz f alan da olmaz. Çünkü Yılmaz diri durmuyor. O da Özalın gözünün içine bakıyor. Akbulut farklı mı? Diri duran birilerinin olmadığı bir ANAP kongresi neyi çözer? Bu noktadan sonra tüm partilerin diri duracak, politikayı 'almak' için değil, 'vermek' için yapacak insanlara ihtiyacı var. Kaybedecek bir şeyleri olan insanlan politikaya çekmenin gereğine inanıyorum." "Mesut Yılmaz diri durmuyor" diyen bu işadamına karşıîık Yılmaz'ı diri gören de pek yok galiba. Görüştüğümüz işadamlarından sadece biri "Bugün rulet oynasam, 36'da bir şansı olsa da paramı Mesut Yılmaz'a oynardım" diyor, ama hemen ardından da eklemeyi ihmal etmiyor; "Niçin dersem pek parlak olduğu için değil tabii, diğerleri daha kötü olduğu için..." Bir diğer etkin patron ise, (Baştarafı 1. Sayfada) Mesut Yümaz'ın ANAP kongresini kazanması halinde partinin sadece görüntüsünün bir miktar düzelebileceğini, ama nihai sandık sonuçlannın Yılmazh mı, Yıhnazsız mı daha umut var olacağını tahmin etmenin zor olduğunu söylüyor. Gerisi içinse Yılmaz'ın diğer adaylardan farkı yok. Bir zamanlar iş dünyasında ön plana çıkartılan Mesut Yılmaz'ın puanları şu sıralar pek parlak değil gibi. İstanbul Sanayi Odası Başkanı Memduh Hacıoğlu dışında kimsenin açıkça söylemeye dili varmıyor, ama ANAP'ın kurtuluşu, ancak Turgut özal'ın yeniden partinin başına geçmesiyle mümkün görülüyor. Tabii herkes bunun çok imkânsız olduğunu da hemen ekliyor. Hacıoğlu ise açık açık, "ANAP başkanbğı için tek isim Cumhurbaşkanı Özal'ın ta kendisidir. ANAP'ta bunu başarabilecek başka bir lider görmüyorum. Partiyi toparlayabilecek tek kişi özal'dır" diyor. Hacıoğlu bugünkü aritmetik çerçevesinde bir .seçim olduğunda tek partiye şans taıumıyor ve "En kuvvetli ihtimal bir DYPSHP koalisyonudur" diyor. İş âleminin plan'program yapamama, önünü görememe yönündeki şikâyetleri, Alarko Holding'in sahiplerinden tshak Alaton'un sözlerinde somutlaşıyor. Alaton, "tş âlemi olarak mutlu değiliz. BugUnkü karmakanşık hava, bir güneyden, bir kuzeyden esen rüzgârlar, her gün bin türlü ismin konuşulduğu ortam bizi rahatsız ediyor. Hep siyasal bir kavga sahnesinin içinde bulunduğumuz, önümttzn göremej diğimlz için kaygılıyız" diyor. Onünü görememekten yakınan büyük bir bankamn genel müdürü ise "Kim seçilecekse seçilsin de bu bulanıklık bir an önce dağılsın" diyor. Ama hemen ardından da ANAP kongre sonuçlannın da çözüm getirmeyeceğini, iş çevreleri için bugünkü istikrarsız ortamdan tek çıkar yolun seçimler ve seçimlerin ardından hiç değilse 45 yıl iktidarda kalacak diye düşündükleri bir hükumetin kurulması olduğunu vurguluyor. Ama erken seçimden onun da umudu yok. Hatta sadece erken seçimden değil, Özal'ın işine gelmezse 1992 sonbaharında bile seçim yapılabileceğinden kuşkulu. ANAP'a yakınlığıyla tanman TÜSİAD eski Başkanı Ali Koçman da son dönemdeki görüntüye göre ANAP'ın seçim kazanma ihtimali olmadığı kanısında. Koçman, "Önemli olan ANAP'ın gelecek seçimlerde kaç milletvekili çıkaracağı... Yeterli milletvekili çıkararak bir çekirdek kadroyu tutabilecek mi, yoksa çok az milletvekili çıkartıp eriyecek mi?.." Ama Koçman, ANAP'ın durumundan çok diğer siyasi partilere dikkat çekmek istiyor ve "Demokrasiye geçişimizden bu yana ilk kez bir değil iki büyük muhalefet partisi birden iktidara talip. Dolayısıyla ANAP'ın seçim kaybetmesi halinde bu iki parti ne yapacaklar, programlan nedir, bunların artık konuşulması gerek. DYP hadi neyse de SHP bu programa daha kendi içinde karar verememiş. SHP'nin 'Programımızı ilan edersek, ANAP kopya çeker' beyanlan da artık bir mana ifade etmiyor" diyor. Son olarak bir de Cumhurbaşkanı özal'ın meşhur "sürprizleri" var. Acaba özal'ın ANAP başkanlığı için yapaca;ı sürprize bel bağlanabilir mi? ! ş âlemine göre "hayır." özal kimi çıkartırsa çıkartsın, eskiden olduğu gibi olumlu etki yapamayacaktır. Artık o şansı da yoktur. Oysa Akbulut'u çıkartması kendi politikası açısından çok olumlu bir sürpriz olmuştu. Ama artık böyle bir şansı yok. özal'ın yapacağı tek sürpriz, kendisini ortaya sürmesi olabilir. Genel başkanlık yarışı Akbulut, bazı genel başkan adaylarının, kongre öncesinde genel başkanı yıpratmamak için partinin kötüye gittiği izlenimi yarattıklarını belirterek "Bu yanlıştır. Parti için zararlıdır" dedi. Akbulut, sözlerini şöyle sürdürdü: "Dört eğilim dedik. Herkesi kucaklıyoruz. Mevlana gibi açığız. Kimseyi avırmadık. Biz hiçbir zaman hizip başı olmadık. Ben bugüne kadar hiçbir ANAP'lının burnunu kanatmadım. Hiçbir gruptan değilim. Tüm ANAP'lıların genel başkanıyım, tüm Türkiye'nin ve vatandaşlann genel başkaıuyım." Akbulut, Mesut Yılmaz'ın adını vermeden, "Ben parti programına inanıyorum, ama bundan rahatsızlık duyanlar var" biçiminde eleştirirken "Ama kim olursa olsun, bizi bir arada tutan bu programın takipçisiyim. Bizim programımızda milliyetçi muhafazakâr yazar. Bunlara inanır, bunları reddedenlerle her daim mücadele ederiz. Gözümüzü kırpmayız" dedi. Akbulut, "Milliyetçi Başbakan" sloganları arasında konuşmasına şöyle devam etti: "Bize oy verenler de bu anlayışımıza oy verdiler. Bunun dışına çıkarsanız, oy alamazsınız. Allah korusun, yüzde 10 barajını dabi aşamayız. Gene) başkanlık yanşında en önde tutulacak husus budur." BAKANLAR DA KATILDI Başbakan Akbulut'un gövde gösterisine bakanlardan Keçeciler, Özarslan, tnan, Özdemir, Konukman, Akkaya, Çelebi, Alptemoçin, Kayalar, Aksu, Gemalmaz, Şıvgın, Yürür, Sungurlu katıldı. (Fotoğraf: Rıza Ezer) sa o gazete mi?" diye sordu. Salonu dolduran ANAP'lılar, "Genel başkanı Sabah degil, biz seçeceğiz" diye bağırınca Akbulut, "Oyle oiacak tabii ki" dedi. Bu arada bazı ANAP'hların, "Satılraış gazete", "Siz manken seçin", "O gazetenin yuvaları TEKEL Genel Mudürlüğü'nde, oraya el atın" şeklinde bağırdıklan görüldü. Akbulut, bunun üzerine konuşanları susturup, "Öyle demeyelim de herkes görevi) le mülenasip hareket etmedi. Beni beğenmemiş olabilirler. Ama zaten ben de o gazeteyi oldum olası beğenmem" diyerek tepkileri yatıştırdı. Akbulut, partinin kuruluş yıldönumu olan 20 mayısta Mesut Yılmaz'ı destekleyen bazı grupların, "şov" yaptığını da ifade ederek "Bir arkadaş, ismini de vereyim, Yaşar Okuyan öncülüğünde bir grubu yanına almış, gelmiş genel başkanı protesto ediyor" diye konuştu. Bu sırada bir ANAP'lı, "Okuyan ANAP'lı degil, önee ANAP'lı olsun" diye bağırdı. Salondaki izdiham nedeniyie gazeteciler Akbulut'a soru sormakta güçlük çekince Akbulut, gazetecileri ust kattaki makam küme*in kurulacağını belirterek kendisinin kimseye "hiçbir şey vaat etmediğini" söyledi. Akbulut, Yılmaz'ın adını vermeden bazı milletvekilleri ve il başkanlarına vaatlerde bulunduğunu da ifade ederek "Ben kimseye bir şey vaat etmiyonım. İl başkanına milletvekilliği, milletvekiline bakanlık vaat etmedim, etmem de. Bir tek şey vaat ediyorum, ön seçim. Kim güçlüyse gelsin alsın. İnanan insanlar benim yanımda olsunlar" dedi. Hüsnü Doğan'ın genel başkan adaylığı konusunda "Hayulı olsun" demekle yetinen Akbulut, bir başka soru üzerine Semra özal'ı MKYK listesine alacağmı açlkladı. Cumhurbaşkam Özal'dan destek beklediğini, bu isteği kendisine ilettiğini anlatan Akbulut, Özal'ın kongredeki tavrına ilişkin tüm soruları yanıtsız bıraktı. Akbulut, Semra ÖzaPın Mesut Yılmaz'ı destekleyeceğini zannetmediğini kaydetti. Akbulut, bugün Tokat'a giderek bu ilde ve çevre ilçelerinde bazı temel atma törenlerine katılacak, incelemelerde bulunacak. Mesut Yılmaz da bugün Bursa'da ilk bölge toplantısım yapacak. Hüsnü Doğan, dün TBMM'de bir basın toplantısı yaparak ANAP genel başkanlığma aday olduğunu açıkladı. Doğan, ANAP'ın büyük sorunlar ile karşı karşıya bulunduğunu, bunların ancak radikal çözümlerle giderilebileceğini belirterek şöyle konuştu: Doğan'ın basm toplantısma sadece tzmir Milletvekili Burhan Cahit Gündüz katıldı. Yılmaz'ı destekleyen eski MHP'li Yaşar Okuyan ile Enerjî ve Tabii Kaynaklar Bakanı Fahrettin Kurt da Doğan'ın basın toplantısım izlediler. Oylara ambargo ANAP genel başkan adaylarından Hasan Celal Güzel, dün Konya'da düzenlediği basın toplantısında Devlet Bakanı Mehmet Keçeciler'in, "Biz üç kere kongre yaptık, ttçünde de tahminlerimiz doğru çıktı. Bu kongreden de Yıldırım Akbulut çıkar" şeklindeki sözlerinin, "delegelerin oylanna ambargo koymak" için söylendiğine inanmadığını belirtti. Basın mensuplannın sorularını yanıtlayan Güzel, "Keçeciler'in genel başkanlığa aday olması durumunda ne gibi bir tutum izleyeceği" yolundaki soruya da "Sayın Keçeciler, icazet almadan, işaret beklemeden adaylığını koyarsa adaylıktan onun lehine hemen çeküüim. Bu sözüm aynı şartlan taşıyacak başka adaylar için de geçerlidir" yanıtını verdi. Güzel, Hüsnü Doğan'ın genel başkanlığa aday olmasıyla ilgili olarak da "Başaruar dflerim, icazetli olınamasını temenni ederim" dedi. Manisa ANAP il merkezinde düzenlenen üye kayıt töreninde bir konuşma yapan Ekrem Pakdemirli, genel başkanlığa adayhklarım koyanların birleştirici olmamaları durumunda kendisinin de aday olacağını söyledi. Pakdemirli, "Adaylar birleştirici olmazsa kongrede aday olunım. 30 yıllık devlet tecriibemle ben bu işin altından kalkarım. Anket sonucunu bekliyonım. Beni isterse aday olurum" dedi. Kültur Bakanı Namık Kemal Zeybek'in de bugün genel başkan adayhğını açıklayacabileceği öne sürülüyor. Kulislerde, Zeybek'in, Akbulut'un basın toplantısma katılmaması da bu yönde bir işaret olarak değerlendirüiyor. Yıldırım Akbulut'un toplantısma katılanlar Bakanlar: Devlet bakanlan Mehmet Keçeciler, Cemil Çiçek, Ismet Özarslan, Kamran Inan, tbrahim Özdemir, Ercüment Konukman, Kemal Akkaya, Işm Çelebi, Hüsamettin Örüç, Dışişleri Bakanı Ahmet Kurtcebe Alptemoçin, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanı LütfuUah Kayalar, Içişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Togay Gemalmaz, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, Sanafi ve Ticaret Bakanı Şükrü Yürür, Adalet Bakanl Oltan Sungurlu, Bayındırlık ve Iskân Bakanı Cengiz Alünkaya, MUli Eğitim Bakanı Avni Akyol. ven, tsmail Dayı, Rıfkı Yaylalı, A.Sami Akkaş, Eyüp Aşık, Şevki Göğüsler, Ali Babaoğlu, Muzaffer Arıcı, Bülent Akarcalı, Fahrettin Kurt, İbrahinı Öztürk, A.Erdem Beyazıt, Mehmet Onur, llhan Aşkın, Aydın Arvasi, Mehdin Işık, M.Emin Seydagil, Metin Yaman, Ali Topçuoğlu, Mehmet Kahraman, Nizamettin Özdoğan, Fahir Sabuniş, Ziya Ercan, Alpaslan Pehlivanh, Talat Zengin, Ercan Vuralhan, Faik Tanmcıoğlu, Mümtaz Özkök, Ö.Fanık Macun, Mustafa Balcılar, Fecri Alpaslan, Burhan Kara, Mahmut Orhon, Barlas Doğu, Reşit Çelik, Tevfik Ertürk, Mehmet Perçin, Muzaffer Atılgan, Milletvekilleri: Kâzım Oksay, Idris Ankan, Baki Albayrak, Hayrettin Elmas, Ülku Söyle Nevzat Durukan, Işılay Saygın, mezoğlu, Kutbettin Hamidi, Rıza Şimşek, M.Uğur Ener, S.Ahmet Dalkıran, Mehmet SeA.Macit Yağan, Neca f Tunçsiper, Bülent Oncel, Alaattin Fırat, Erkan Kemaloğlu, Ali Rıza Yılmaz, Şener tşleten, Mümtaz Güler, Nevzat Aksu, A.Şakir Ergin, Cezmi Erat, Mustafa Bozkurt, Hayrettin Kurbetli, M.Zeki Uzun, Cenap Gürpınar, Sabahattin Aras, Mehmet Yüzügüler, Ömer Günbulut, Ali Er, Ertuğrul özdemir, Bahattin Çaloglu, Kaya Opan, A.Reyhan Sakalhoğlu, Muhittin Karaman, Osman Doğan, Cevdet Akçalı, Nihat TUrker, Mehmet Deliceoğlu, Abdurrahman Karaman, Mustafa Kızıloğlu, Mehmet Yaşar, M.Ali Doğuşlu, Miimin Kahraman, Aycan Çakıroğullan, Adnan Yıkhz, Kadir Demir, Grup başkanvekillerinin tamamı ANAP genel merkez Yöneticileri: Orhan Demirtaş, Metin Balıbey, Metin Gürdere, Halil Özsoy, Cumhur Ersümer. Başkantan katılan iller: Batman, Kınkkale, Yozgat, Siirt, Şanlıurfa, Van, Samsun, Sakarya, Nevşehir, Konya, Sıvas, Karaman, Denizli, Burdur, Kahramanmaraş, Afyon, Ağrı, Bingöl, Bitlis, Çanakkale, Diyarbakır, Erzincan, Erzurum, Eskişehir, Giresun, Gümüşhane, Kırşehir, Tokat, Kütahya, Sinop, Ankara, Elazığ, Malatya, Aydın, Muğla, Bilecik, Kayseri, "Medeni cesaret sahibi, tenkitten korkmayan, meselelerin çözumünu kavgada değil, ikna, uzlaşma ve miısamahada gören, ydlar boyunca omuz omuza mücadele veren kimselerin yapması gereken budur. Halen partimiz grafiğinin hayli düşük bir dönemde olduğu, mevcut durum devam ettiği takdirde bunun düzelmesini beklemenin sadece iyimserlik olacağı aşikârAdil KUçük, Vahap Dizdaroğ Bayburt, Aksaray, Edirne, Or dır. Boyle bir durumun sebeplerini kendimizde aramalıyız. du, tzmir ve Artvin. lu, Yılmaz Sanioğlu. İTHALATÇIDAN HALKA SATIS Inceltilmış.Antirefle, Organik vs. 91 Model GÖZLÜKLERİ Seçkin markaların KASTELAHnHH Zemlnva1.Kal59 SİRKECİ ARIEŞOPIK Tll: 513 8162 Dereceli OPTİK Camlar
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle