18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/14 DİZtRÖPOKIAJ 31 MAYIS 199 KDP ye Kürdistan Birleşik Cephesi Başkanı, ayrıca Kürt peşmerge kuvvetleri başkomutanı Mesud Barzani'nin bize karşı gösterdiği yakınlık, ilgi, dostluk ve dayamşma karşısında bir kez daha bu güzelim insanlara vuruluyor, hayran oluyorum. KURTLER 'Tek isteğimiz özgür olmak' Mesud Barzani Kürt halkının 70 yıldır acı çektiğini söylüyor 17 Ağn Dağı'nda çefipışma 1 hafta sürdü 4 FATOŞ GÜNEY Tarihte ilk kez Kürdistan Demokratik Partisi'nin (1945 Mahabat) kurucusu Molla Barzani sürgünde öldükten sonra (1979), yerine geçen Mesud Barzani'yle bir kaç yıl önce Paris'e geldiğinde tanışmıştım. Kürtlerin bu denli misafirperver, saygılı ve ince bir halk olduğunu yirmi senedir kendi gözlemlerimle biliyordum. KDP ve Kürdistan Birleşik Cephesi Başkanı, ayrıca Kürt peşmerge kuvvetleri başkomutanı Mesud Barzani'nin bize karşı gösterdiği yakınlık, ilgi, dostluk ve dayanışma karşısında bir kez daha bu güzelim insanlara vuruluyor, hayran oluyorum. Yine Mesud Barzani'nin son derece sıcak, alcakgönüllü ve büyük bir kibarlık örneği olarak söylediği "Fatoş'un aramızda oluşu bizlere güç verdi. Moral kaynağı oldu. Tiim istekleri koşulsuz yerine getirilecek" sözleri karşısında mahcubiyetten kıpkırmızı oluyorum. Yemektan sonra cepheye gidiyoruz. Cephe, Erbil'den 35 kilometre uzaklıkta. Peşmerge güçleriyle Irak askerleri üç yüz metre uzakhkta mevzilenmişler. Yanan, tahrip edilen onlarca tank yolları kapamış... Mesud Barzani'ye bazı özel sorularım olduğunu, konuşmalarımızı derinleştirmek istediğirni söylüyorum. Ertesi gün için sözleşiyoruz. Sabahleyin, 1000 yülık geçmisi olan Revanduz kasabasına t)âk"an bir tepenin Üstündeyiz. Ses kaydı için teknisyenin göğus cebine yerleştirmek istediği alete dikkatle bakıyor. "Merak etmeyin, bomba degJl" diye şaka yapıyorum. Bir komutandan çok, duyarh, ince, hassas kişiliğiyle bir şairi andıran bu adam, Unlü Kürt şairlerindenHejar'ın dizelerini okumakla başlıyor konuşmasına: İran'dan giren Kürt kuvvetleriyle sürdürülegelen propagandalar daha önce iki kez tepeleme harekâtı gerçekleştirihniş olan Ağn bölgesini yeniden kaynayan kazana döndürmüştü. Uçüncü harekâtm hazırhkları sürerken Türk birlikleri başka bölgelerdeki ayaklanmacılarla uğraşıyordu. Bu nedenle Bakanlar Kurulu, harekâtm Eylül 1930'a bırakılmasmı uygun gördü. Beklenen ayaklanma, önce İran sınvnnda patlak verdi. Ingiltere'nin Tebriz Konsolosu Palmer, 11 ağustosta Tahran Büytikelçisi Clive'a sayıları kolayca 5 bine cıkabilecek 3 bin ayaklanmacının tran'da, Türkiye sınır karakolunun 1200 yarda ötesindeki Bulakbaşı garnizon karakolunda toplandığını, bunlara Celali Kürtlerinden tbrahim Bey ile Bitlisli eski memur İhsan Nuri ve Van'm Bohtan kazasından Şeyh "Halil"in (takma adı) komuta ettiklerini yazıyordu. İsmail Bey'in kampı Bayezit ovasının 8 mil ötesine kurulmuştu. A. Lğrı'nın en sarp ve ayaklananların sayunmasına en uygun kesimleri 8 Eylül 1930'da Türk birliklerince işgal edilmişti. Kürtler daha önceden tutulmuş olan güneydoğu yönünde perişan durumda çekilirken önemli kayıplar verdiler. ölümle yan yana yaşayan peşmerge çocnklan, yaşanan acılara, çekilen sıkıntılaro rağmen gttlümsemelermİ yttzlerinden eksik etmiyor. (Fotoğraf: Sinan Gökçen) "BEN SEFtN DAGI'YIM" Ezelden beri ve tarih önünde Alnımın açık olması için yaşanm Ne zaman ve nereye bakarsam bakayım Ateşler içinde ovalar görmekteyim Üstüne gelmişler Kürt halkının Bütün düşmanları saldırmaktalar Bense gayretler meydanında Başım her zaman dik ayakta kalmaktayım Sefin Dağı'yım ben. Son olaylar nasıl patlak verdi? Olanlan nasıl değerlendiriyorsunuz? BARZANt Iralc 'OVdusu Kuveyt'te yenilince, hükümet ülkedeİci yönetim mekanizmasını yitirdi. Irak halkı ayaklandı. Batı Irak'ta şiddetli çarpışmalar oldu. Kürt halkı da kendi bolgesinde Saddam rejimine karşı ayaklandı. Kürt halkı ayaklanınca Kürdistani Cephe onları destekleme kararı aldı. Ama bu halk ayaklamşı, Kürdistani Cephe'nin programmı aşıyordu. Ama buna rağmen Cephemiz tüm olanaklanm harekete geçirdi. Halkı örgütlemeye koyuldu. Ama olay çok büyüktü ve zaman çok dardı. Bunun sonucu olarak iki buçuküç milyon Kurt yerinden, yurdundan oldu. Zor koşullarda yaşıyor. Anıa öte yandan Kürt sorunu da buyükboyutlara ulaştı. Siyasal yönden kendini dunyaya duyurdu. Kahraman peşmergelerimiz bu son savaşta da kendilerini bir kez daha ispatladılar. Yiğitçe direndiler. Duşman güçlerini kıramadı. Diyelim ki barışçıl yollardao bir sonuca varamadınız. O zaman ne yapacaksınu? Belli bir stratejiniz var mı? BARZANİ Şimdiye kadar Bağdat'la herhangi bir anlaşma imzalanmadı. Dun Bağdat'tan dönen arkadaşlarla bu konuyu göruştük. Gene bugün öğleden sonra tekrar toplanacağız. Kuşkusuz barışçıl bifçözum, savaştan çok daha iyidir. Biz fazla kan akıtmak istemiyoruz. Kimse ölmesin istiyoruz. Ne biz on Aşiretlerin hükümete ültimatom vermesinden sonru, 1937nin mayvs başında harekât başlatıldı 'Dersim istikâmetine şiddetli taarruz' rildi. Bu saldırıda uçaklar, Arap ve Latin harfleriyle yazılı bildiriler atıyor Dersim'e. Uçaklara, Dersimliler, "Kemal Paşa'nın kuşlan" adını takıyorlar. Bomba atmadıklan için uçak gürültüsünü işitir işitmez, sığındıkları yerlerden dışan çıkıyor ve birbirlerine, Kemal Paşa, kuşlarını göndermiş yine. Kemal Paşa'nın kuşlan, mektup atar diyorlardı. Uçaklar, sonunda bomba atmaya başlayınca davranışlan değişti Dersimlilerin. Uçakları kullananlardan birisinin bayan olduğu da duyulunca çok garip karşüadılar. "Kemal Paşa'nın kızı atarmış leblebileri" diyorlardı. Dersim hareketini, o günün solcu gazetesi Tan, olumlu buluyor, Dersimlilerin ayaklanmasını, gerici bir hareket olarak niteliyor. "Hükümet, bir hastalık karşısındadır. tküsadi sorunları ortadan kaldırmak, halka iş bulmak, silahlan toplamak, süratli ve kesin adalet sağlamak zonındadır" diye ekliyordu. Tan gazetesinin üzerinde durduğu en önemli sorun "ağalık" idi. Dersim'de, ağalık kurumunun kökü kazınmalıydı. Burada şunu söylemeliyiz: Haziran (1937) ortalanna değin iç ve dış basına hiçbir haber sızdırılmamıştır. Nisan ve mayıs aylarmda hareket, bütün şiddetiyle sürerken basında tek kelime haber yoktur. Bir yasaktan da söz edilmiyor. Anlaşıhyor ki gizli bir emir vardır. 13 Eylül 1937 günü Ulus gazetesi, kıtalanmızm Dersim hareketini başarıyla sonuçlandırdıklannı yazıyor. 19 Eylül 1937'de, Başbakan înönü, Meclis'e bilgi veriyor. "Kısıtlı bir kesim tarafından sebep olunan hareket başanya ulaşmıştır." Bu arada bir milletvekili soruyor: Bu hareket niçin vapılmıstır? Bu kadar can niçin telef olmuştur. tsmet Paşa'nın yanıtı çok ilginçtir: "Cumhuriyetin imar ve ıslah programına muhalefet eden, nüfuslan az olmakla birlikte altı aşirettir. Tunceli'de isyan ve ıslahat ananesi (geleneği), Dersim'in butiın hatıraları, dağları tepeleriyle, birtakım aşılmaz ve geçilmez, bütün isyanlara mesnet olan (dayanak olan) yuvaların ve istinat eden (dayanan) noktaların hikâyesinden ibarettir. (...) Cumhuriyet orduları, bütün Dersim'i tıpkı Ankara sokaklarında yürür gibi geçmiştir. (...) Ordunun subay kaybı 1 şehit, 4 yaralıdır. 28 er şehit olmuştur. 46 yaralımız vardır. 1 bekçi şehit olmuştur. Aşiretlerin kaybı 265 ölü, 20 yarahdır. 849 kişi teslim olmuştur." Halkın verdiği bilgiler, lnönü'nün verdiği bilgilerle çelişmektedir. Yalnız tksor köyünde, en büyüğü 14 yaşında 243 çocuk katledilmiştir. Kalan ve Ovacık yolu üzerinde, Mercan Çayı'nın Munzur'a döküldüğu yere halk hâlâ "Kan Deresi" demektedir. Dere, bu bölgede üç gün kırmızı akmıştır. 9. Kolordu, 4 eylül günlü harekât emrinde ayaklanmacılann hangi bölgelerde kaç çadın olduğunu beUrtti. Beş ayrı yerde dört yüzün üzerinde çadır vardı. Aynca DU bölgesinde düşman olmayan Halikanh Halit aşiretinin sekiz yüz kadar çadın buBARZANt Tam yetmiş yıl doğuyor. Bunca bir kitle için ları öldürelim ne de onlar bizlunuyordu. dır Kürt halkı acı çekiyor. Bu normaldir. Umut edelim ki bu leri. Ama barışçıl bir çözüm buHarekâta Karaköse'deki 17 uçakh 3. Uçak Takımı ile Ercişlunmazsa, hiç kuşkusuz sonuna gün değil. Birinci Dünya Sava yardımlar sadece insani olmakadar direneceğiz. Bu direnme şı'ndan beri Kürt halkı işkence sın. Göçmenlere yönelik bir yar teki 25 uçakh 1. Uçak Taburu da katıldı. Ağrı'nm en sarp ve ayaklananların savunmasına en elverişve hastalıklarla boğuşuyor. Ama dım olmasın. Onlardan daha nin bedeli ağır da olsa... li kesimleri 8 eylüldeTürk birliklerince işgal edilmişti. Kürtler Bütün bu olaylar, yaşanan Kürt halkı hiçbir zaman bu son çok siyasi bir destek bekliyoruz. bu dram Kürt halkını ne denli dönemdeki gibi acı çekmedi. Gördügüm kadanyla Bağ daha önce tutulmuş olan güneydoğu yönünde perişan durumda çekilirken önemli kayıplar verdiler. Ağn'nın kuzeyindeki biretkiledi? Bundan böyle bu hal Kürt halkının tek bir isteği var: dat rejimi Kürdistan'ı talan etlikler de ayaklanmacılann direnişini kıraıış, Serdarbulak yökı kavgaya itmenin olanağı kal özgür olmak. Yara ancak bu raiş. Taş taş ttstünde bırakmanünde ilerliyorlard, Bu taraftaki ayaklanmacılar güneye doğru ilaçla iyileşir. dı mı? mış. Binlerce köy harap olmuş. kaçtılar. Kürdistani Cephe nedir? Şehirler bombalanmış. Enkazın BARZANİ Kürt halkının Çarpışma bir hafta kadar sürdü ve 14 eylülde sona erdi. Gesorunu siyasidir. Kavgayla, sa Ne zaman kuruldu? Savaşa üstesinden nasıl geleceksiniz? nelkurmay BaşkanlığTnın o gün yayımladığı bildiride şöyle devaşla çözüm zordur. Ne biz Cephe mi karar verdi? BARZANt O ülkelerden Arap halkını toptan silebiliriz ne BARZANİ Kürdistani en büyük isteğimiz gelip ülkemi *rıiliyordu: "Ağiı tedip harekâtı, eşkıyarun kesin yenilgisiyle son de Arap halkı bizleri. Kürt hal Cephe mayıs 1988'de kuruldu. zi onarsmlar. Ekonomik yönden bulmuş ve bir hayli reis öldürülmüştür. Dağılan eşkıya artıkları ile kacarken bıraktıkları eşya ve hayvanlan mağaralarda, kıyla Arap halkı kardeştir. Biz Bu cephe Kürt halkı için büyük kalkındırsınlar. Kürt ve Arap halklarının kavga önem taşıyor. Amerika, tngiltere ve sarp yerlerde gizlenmiş olan perakendeleri toplamak üzere tersından yana değiliz. Son otuz George Bnsh neden Sad Fransa serbest bölgeler oluştur tip edilen müfrezeler tarama işi ile meşguldürî' Eşkıya Muharebeleri ve Mağara Aramalan kitabımn yazayıldır turn savaşlara rağmen her dam'ı devirmiyor? maya çalışıyorlar. Sen bunu narı Yarbay Eyüp Sabri Süsoy, "eşkıya döküntülerinin takip ve iki halk da bitmedi. Otuz yıl daBARZANt Bu soruyu ba sıl görüyorsun? tenkili"nin birkaç yıl daha sürdüğünü anlatır. ha savaşırsak sonuç yine aynı na değil Bush'a sor. Ben de ayBARZANİ Şimdiye kadar olacak. Ama tüm yollar kapa nı soruyu kendime soruyorum. bu konuya bir acıklık getirilmePülümür harekâtı tılırsa, Kürt halkı elbette direne Avrupa'dan ve dünyanın di. Yapılanlar sadece mültecilercektir. Bu halk hiçbir zaman yıl diğer Ulkelerinden gelen yardım le mi sınvrlıdır, yoksa politik miAğn harekâtından sonra Doğu gezisine çıkan Genelkurmay madı. Umut ederim ki savaşa ları nasıl buluyorsun? Bu yar dir bilemiyorum. Ama gene de Başkanı Mareşal Fevzi Çakmak, 18 Eylül 1930'da İçişleri Bagerek kalmaz. dımlar yeterli mi? Sahiplerine kendilerine teşekkür ederim. kanhğı'na şu raporu gönderdi: "1. Erzincan ilindeki incelemelerim sırasında ekonomiyi Bu son olaylar Kürt halkı kavuşuyor mu? Çünkü halkımızı koruyorlar. önemli surette zarara sokan ve bu il dahilindeki asayişsizliğin BARZANt Yardım eden nı derinden yaraladı. Bu yaraya en önemli âmillerinden olan Aşkirik, Gürk, Dağbey, Haryi ne gibi bir ilaç öneriyorsun? Bu tüm ülkelere ve kuruluşlara te Yarın: Talabani ne köylerinin tedip ve tenkiline zorunluk olduğunu gördüm. (...) şekkürler. Elbette bazı sorunlar dlyor? yara kapanabilir mi? 2. Erzincan merkez ilçesinde 10 bin Kürt vardır. Bunlar Alevilikten faydalanarak mevcut Türk köylerini Kürtleştirmeye ve Kürt dilini yaymaya çalışmaktadırlar. Birkaç sene sonra Kürt A, VECİHÎ TtMUROĞLU İlk olay, devletın resmi belgelerinde, 20 martı 21 marta (1937) bağlayan gece, Harçik Çayı uzerindeki köprünün Demenân ve Haydarân aşiretIerinın silahh adamlarınca yıkılması olarak gösterıliyor. Halk arasındaki yaygm söylentiye göre ise bir jandarma subayının, Mazgirt dolaylarındaki Yusufân aşiretinden bir kızın ırzına geçmesi, bu subayı Fındık Ağa'nın öldürmesidir olayın nedeni. Kuşkusuz, bu iki olay da doğru. Ama hiçbirisi de hareketin başlamasına yol açacak tarihsel bir nitelik taşımıyor. Işin doğrusu, Dersım'in aşiretler düzeniyle yaşamast, devletin de demokratik önlemlerle bu yapıyı yıkıp yerine çağdaş bir yapı kurmayı yeğlemeyip zor kullanmaya kalkmastdır. Devlet, Iskân Yasası'nı ters biçimde uygulayabilmek için Dersim'in Kahmut, Sin, Karaoğlan, Amutka, Danzig ve Haydarân bölgelerine karakollar kurdu. Yollar acıhnaya ve köprüler kurulmaya başlandı. Bu yollar ve köprüler, ekonomik amaçlı değildi. Askeri amaçlıydı. Aşiretler, köprüleri yıkmaya başladı. Bu tür saldırüar, aşiret düzeninin bozulmasını istemeyen reislerden ve seyitlerden kaynaklanıyordu. Bu kesindi, ancak devlet, sorunu çözümlemede, bu etkeni düşunmedi. Halkın üzerine gitmeye başladı. tlk hareketi, 26 mart gecesi yapılan Sin karakolu baskını izledi. Bir ırza tecavüz bahane edilmişti. Bu ırz sorunu, aşiret asabiyetini harekete geçirmek için de kullanılmış olabilir. Bütun aşiretler, bu olaydan sonra Munzur gözelerinde bir araya geldiler. Seyit Rıza, tüm aşiretlerin ileri gelenlerine şöyle seslendi: "Agalar, beyler, artık anlaşılmıştır ki Gazi Paşa, binbir belalanyla pusuda yatmaktadır. Dersim'i yıkmak, kökünü kazımak için turliı tertipler hazırlamaktadır. Sanmayın ki niyetleri bizi haraca bağlamaktır. Elâziz'e, astığı astık, kestiği kestik bir paşa göndermiştir. Şah Hızır'ın Dersimi'ni Tunceli yapıp Ankaraya bağladılar. Dersim'in etrafına asker yığdılar. Dersinı'e saldıracaklannı artık uçan kuş bile biliyor. Kullarımız, can ve mal kaygısına düşmuşlerdir. Kullanmızı yollarda, koylerde çalıştınrlar. Kullarımıza taş toprak çektirirler." Bu son cümle, özellikle çarpıcıdır. "Taş toprak çekrnek", amele işidir. Aşiretli, böyle şey yapmaz. O, bir savaşçıdır. 28 nisanda yapılan bu toplantıda Seyit Rıza, hükümete şu durumların bildirilmesine karar aldırır: 1. Dersim'e yol yapılmayacak, köprü kurulmayacak. 2. Aramızda karakol ve okul yapılmayacak. 3. Silah toplama hareketlerine başvurulmayacak. .ğn harekâtından sonra Doğu gezisine çıkan Genelkurmay Başkanı Fevzi Çakmak, bakanlığa gönderdiği raporda, 'Erzincan'ın merkezinde 10 bin Kürt vardır. Birkaç sene sonra Kürtlüğün bütün Erzincan'ı istila edeceğinden endişe edilebilir* diyordu. lüğün bütün Erzincan'ı istila edeceğinden endişe edilebilir. örfen Türk, fakat Alevi olan birçok Türk köyleri Alevüiğin Kürtiüğü ifade ettiği zihniyeti ile ana lisanlannı terk ederek Kürtçe konuşmaktedırlar. Bu işe önayak olan, her şekavete yauklık eden Rusaray, Mitini, Şıncığı, Kürtkendi, Kelarik köylerinin esash bir şekilde kayda tabi tutularak buralardan gelenlerin Trakya'ya nakli ve bu bölgedeki bazı reislerin il merkezinde ve polis nezareti altında ikamet ettirilerek emniyete ahnmalan gerekmektedir. Türk olan Alevi köylerinin Kürtce (Türkçe!) konuşmalanna ve Türk dilinin bütün bölgeye yayılması için esash tedbirler almaya ihtiyaç vardır. 3. tl bölgesinde bazı memurların Kürt ırkına mensup olduğu bilinmektedir. örneğin Erzincan Sorgu Hâkirni Pülümürlü Şevki Efendi'nin Kürtleri himaye ettiği ve geceleri evinde topladığı gerçekleşmiştir:' Mareşal Çakmak, 20 eylül günü Başbakanlık ve tçişleri Bakanlığı'na bir rapor daha yolladı. Burada, "Kürtlerin muntazam bir sistem dahilinde Türk köylerine yerleşerek Kürtlüğü yaymaya çalıştıkları ve aym zamanda eşkıyaya yataklık ve kılavuzluk ettikleri anlaşılmaktadır. Bu gibi muzır ailelerin Türkler arasmdan çıkarılarak Trakya'ya nakilleri, Türklük aleyhine yönelen bu kötü maksada karşı en etküi bir tedbir olacaktır" diyordu. Erzincan Valisi, bu gezisi sırasında Mareşal'e Pülümür'deki olayı anlatmış, ilçeye bir bölük gönderilmesini istemişti. Olay şuydu: Pülümür ağaları, ilce kaymakamının evini kurşunlatmışlar, sonra da bu işi yapanlan teslim etmemekte direnmişlerdi. Genelkurmay'ca yola getirme harekâtı düzenlenmesı kararı alınır ve 9. Kolordu'ya buyruk verilirken, Birinci Genel Müfettişük Elazığ ve Nazımiye ilçelerindeki Haydaranh aşireti reisi Hıdır Ağa ile akrabası Kamer Ağa'nın "bir süreden beri hükümetin emirlerine açıkça muhalefet etmeleri, şuradan buradan gasp ettikleri eşya ve hayvanlan geri vermeyeceklerini küstahca ifade etmeleri ve bunlann bu halinin geçen sene ilkbahardan beri devam etmesi"ni gerekçe göstererek şu istemde bulundu: Pültimür'deki harekâttan sonra sözü geçenler önce uzaktan sıkıştırılmah, bundan bir sonuç alınamazsa Elazığda hazır bulundurulacak uçak filosuyla bunlara ait Taçino, Aşağı Dostanlar, Yukarı Dostanlar köyleri ile gerekli görülen başka kttyler bombalanmahydı. Genelkurmay'ca bu da onaylandı. HUkümet 1937 yıbnda Dersim civanna yollar, köprüler yapmaya başlamışb. Amaç askeriydi. Aşiretler köprüleri yıkmaya başlayınca köprü başlannda tedbir ahnmaya başlandı. 1937'de çekilen bu fotoğraf Mercan Çayı üzerine yapılmış köpriiyü gösteriyor. 4. llçe ve bucak olmayan yerlerde, yeni Örgütlenmelere gidilmeyecek. 5. Vergiler, eskiden olduğu gibi pazarlık yoluyla ahnacak. Doğal ki devlet, boyle bir öneriyi reddedecekti. Nitekim de öyle oldu. Sin bölgesındeki köprü yapıhnca askeri birlikler Dersim'e kolayca girebilecekti. Vank köprüsü yapılır yapılmaz, Haydarân, Demenân ve Kalan aşiretleri harekete geçip Seyit Rıza'nın politikası doğrultusunda köprüyu yıktılar. 12 Mayıs 1937'de, askeri birliklere hareket emri verildi. Artık, bu yeni hareketin sel hareketi olmayacağı anlaşılıyordu. Çünkü harekete, CumSeyid Rızanın trn\ İMbeUi bir şeldkki bombardınmnj Fctmîftir. Çok mOtftleYYİn r e taj lcilerjmiu bir hayli meçhul olan Tun*l lceM •eraalanndarSabibA Gökçen çokl fmuTaffaldyctli uçuflar yapmif •• g»[ irek bombanibmamk, geralcM ımldl [nelitOfek atafinde çok nniTmff«kly^ | t goatermiftir. Taarruz emri veriimedigî içb Ikıtaafhali intizardadu. hurbaşkanlığı Muhafız Alayı da katılıyordu. Harekete, 310 subay, 8313 muharip (savaşan) ve gayrimuharip (geri hizmette bulunan), er, 1422 hayvan, 16 at arabası, 83 kamyon, 14 zırhlı keşif aracı, 6705 piyade tufeği, 411 hafif makineli tüfek, 74 ağır makineli tüfek, 176 tabanca, 28 dağ topu, 1.501.120 piyade mermisi, 1684 top mermisi savaş gücü olarak sürulmüştür. Bu insan ve silah üstünlüğüne karşın, hareket istenen biçimde gelişemedi. Duruma Atatürk müdahale etti. 8 Mayıs 1937 günü, Atatürk'ün başkanlık ettiği Bakanlar Kurulu'ndan, IV. Umum Müfettişlik'e, NazmiyeKeçikezenAşağı Borsin Karaoğlan istikametinde şiddetli taarruz emri veTayyveaile Sabiha Gökçenin Punceline muvaffakiyetli «kınlaTiJ idevara etmektedir. Takriben 25,( jaskerle başlanan Tunceli harekâtı1 ^ kanh boğuşrnalara meydan bı1 tkılmadan haİledUmesine intizar i edilmektedir. Elâziz . 6 nrtzı'ran 937 Tunctlindeki askeri harekât devam > etmektedir. Isyanın ve jakıUrın maVaı ve [ uVıassungâhı olar> Kulu deresi ve 3500 I BahriTmrgmi 1 Dersim'e taarruz eden uçaklar önceleri bildiri, sonra bomba atmaya başlamıştı. Dersimliler pilotlardan birinin Sabiha Gökçen olduğunu öğrenince, 'Kemal Paşa'nın kızı atarmış leblebileri' demişlerdi. Cumhuriyet'te 1937 yılının 19 haziran günü Bahri Turgud imzasıyla yayunlanan haberde, aynı olay konu ediliyor. \«rın: 2. ve 3. Dersim hareketi Yarın: 2. Pttlümür harekâtı
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle