18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 1991 HAVA DURUMU Uevlet Meteoroloji Işlerı Genel Müduriüğü'nden alman bilgiye göre, yurdun kuzey ve batı kesimleri çok buluttu Marmara, Ege, Batı Akdeniz, Iç Anadolu'nun batı ıle urta Karadeniz sağanak ve gökgürültülü sağanak yağışlı, ötekı yerler açık geçecek. HAVA SICAKLIĞI: Batıda değişmeyecek. Doğudabirazartacak RUZGÂFV.Guney ve batı yönlerden orta kuvvet Ege de 27 denizmıls hızla esecek Dalgalı yukseklığı 0515 te yurdun batı kesimlerinde kuv yer yer 2 Ege de 3 m. dolayında olacak Van Gölu'nde vetlice esecek. Denizlerde: Doğu hava: Acık geçecek Ruzgâr güney ve batı yönlerden orKaraden'ız günbatısı ve lodos ötekı ta kuvvette esecek. Göl küçuk dalgalı olup, görüş uzaklıdenizlerde kıble ve lodostan 5 ğı 10 km. dolayında olacak. Ege'de 6 kuvvetinde saatte 21 ) bulutlu ggsıslı ^ k a r l ı Adana Adapazarı Adıyaman Atyon Aflrı Ankafa Antakya Amalya Artvın Aydın Balıkesır Bılecık Bmgöl Bıtlıs Bolu Bursa CUMHURİYET/17 TURKIYE'DE BUGUN B 29° 1S> Dıyarbatar Y 21° 15° Edlme A 24° 10° Erancan Y 18° 8°Erzunım A 13° 2° Eskışehit Y 19° 9°Gazıamı>p B 27° 17° Gıresun Y 25° 13° Gumüşhane B ş B 12° 5°Hakkan ° Y 26° 15° Isparta Y 22° 10° Istanbul Y 21° 9°bmır A 20° 5°Kars A 18° 4° Kastamonu Y 18° 8°Kaysen Y 22° 11° Kırklarell Çanakkal» Y 22° 14° Konya Çorum Y 20° 12° Kutahya Oenıztı Y 23° 13° Malatya 25° 6°Mımsa 21° 13° K Maraş 16° 3°Mersın 14° 2° MuJI» 18° 8°Muş 25° 7°NıJde 18° 10° Oıdu Y 25° 14° B 25° 12° B 25° 17° Y 23° 13° A 18° 2° Y 18° 6° Y 18° 12° 1 ° 1°ta 3 B 18° 10° 12° 4°Samsun Y 20° 12° 21° 8°Sıırt A 23° 10° 10°13°Sınop Y 18° 2° 25° 14° Sıvas Y 15° 6° 13° 2° Tekırtau Y 20° 12° 17° 7°Trabam B 18° 10° 18° 6°Tuncelı A 20° 4° 20° 13° Uşak Y 20° 8° 20° 8° Van A 13° 2° 20° 8°Yozgat Y 18° 7° 21° 5°Zonguldal< Y 20° 13° OÜNYA'OA BU6ÛN POÜTtKA VE OTESt MEHMED KEMAL Bu yakınma oldum olası vardır; muhalefet radyoda konuşamamaktan, televizyonda görünememekten yakınır. İktidarda olanlar da bu yakınmaya çubuklarını yakıp, keyiflerine bakıp için için gülerler. Şimdi buna bir yenisi eklendi. İktidar partisinden olanlar, Tanrı'nın günü ekranda görünürlerken muhalefet çok görünüyor diye yakınıyorlar. Muhalefetin köşeden azıcık ce demesine iktidardakiler dayanamıyorlar. Böyledir işte, şair ne diyor: "Hem yakarsın ateşi suzi dilinle âlemi Hem de dersin ki seri kuyumda feryat olmasın" Televizyonda görünmenin ne denli etkili bir şey olduğunu geçende bir daha öğrendim. Ahmet Gülhan dostumuzla Halrt Kıvanç kardeşimiz günün erKen saatinde yaptıkları bir programda benden de söz etmişler. O saatte televizyon başında değildik. Ertesi gün gördüğümüz eş dost, bakkal kasap televizyona çıktığımızı söylemekle bitiremediler. Gözlerinde epeyce büyüdük. Televizyonda görünme bir ölçüyse, görünmeme de bir ölçüdür. Çok konuşan, karşısındakinin konuşmasından yakınmaya başlamışsa ufukta bir tehlike var demektir. Karşıtının gözünde ekranda konuşamayanın değeri gittikçe artıyor demektir. Radyonun güçlü olduğu dönemlerde muhalefet konuşturulmadı mı hemen fısıltı gazetesi ortalıkta kol gezerdi. Olmadık söylentiler çıkar, belalı dedikodular kulaktan kulağa fıslanırdı. Lafın bini bir paraya: "Hastalanmış... Vurmuşlar... Uçağa binip kaçmış... Karısından boşanıyormuş..." Çok iyi bilirım, bundan otuz yıl önce Adnan Menderes de fısıltı gazetesine dayanamamıştı. öyle ki mikrofon başına kendi çıkmak zorunda kalmıştı. Böylece yaygın söylentileri, dayamlmaz dedikodulan silmek istemişti. Bu kez de halk, "Sesini banda almışlar, oradan yayımlıyorlar" demeye başlamıştı. Geçende iktidar partisinin ileri gelenlerinin konuşmalan vardı. Benim de işim gücüm yok, elim düğmede, istasyonları karıştırıp duruyordum. Beş kanal vardı. Beşinde de aynı haberi soylediler. Bu söylemeler yetmedi. Her kanalda ikişer, üçer kez yinelediler. Durmadan gösteriyoriardı. Bu bombardumana can mı dayanır, diyordum. Sonra eşe dosta bu şaşkınlığımı anlattım. "Biz bunları dinlemiyoruz ki" dediler. "Peki, haberler?" "İşimize geleni dinliyoruz, gelmeyeni de dinlemiyor, kıvırıveriyoruz düğmenin kulağını..." Radyo döneminde de halk iç radyoları bırakmış, dış radyoları dinlemiyor muydu? BBC'yi, Almanya'nın Sesi'ni halk bulmuş, halk dinlemişti. Halkın gözü ve kulağı dış görüntülere, dış seslere açıldı mı korku da başlıyor. "Memleketi dışanya gammazlıyorlar" deniyor. Bu çağda "memleketi dışanya gammazlamaya" ne gerek var. Dünyada olup biten birkaç saate varmıyor, duyuluyor, öğreniliyor. Dışanya kimse kimseyi gammazlamıyor. Olup bitenleri kökünden öğrenenler soruyorlar. Kulağı tıkalı olanlar da bunu gammazlama sanıyorlar. Televizyonla baş edilemeyeceğini herkes biliyor. Gerçekten çok etkili, yaman bir silah... Bu ekranla başa çıkabilmek, ancak buna egemen olmakla olur. Ekranda on binleri miting alanlarında görüyoruz ama seslerini duyamıyoruz, doyasıya bakamıyomz. Sessizfilm seyreder gibi oluyoruz. Yanında ya ses olsun, ya da yazı.. Sessiz görüntünün tek başına tadı yok. Ama kalabalıklar, alanlarda toplananlar bilıyorlar ki bunda bir bit yeniğı var. Birini durmadan göster, ötekinin sesini kıs! Bunun altında bir çapanoğlu yatıyor. İsmet Paşa 1960'larda radyoyu elinde tutan için "Radyo Bakanı" der, kızgınlığını belirtirdi. Kalabalıklar, 1960'ta gelenler radyo bakanını da, radyoyu da yendiler. Ekran kabadayılığı yenilmeyecek mi? Sanırım ilk seçimde örneği verile Ekran Kabadayılığı... Aaçık Bbuluttu Gguneşlı Kkariı Ssıslı Yyajmurlu Y 13° A22° A 16° Vfoshmgton Zurtrı A 19° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Osmanlı devletinde iltizama verilen vergi kaynaklarının vergilerini götürü bir bedel karşılığında toplayan kimse. 1/ Sınır nişanı... Çingene çocuğu. 3/ Aşk... Birsorusözü. 4/Keman yapımı ile ünlü bir Italyan ailesi... Afrika'da yaşayan bir antilop. 5/ Çatı arasında ya da dükkânlann üstünde bulunan basık oda. 6/ Lityumun simgesi... Çok iri ve zehirsiz bir yılan... Rusçada "evet". 7/ Sulannı bir denîze ya da göle gönderen bölge... Gece. 8/ Denizlerin çekilmesiyle oluşan yurtlanmaya elverişli bölge. 9/ Dayanıkh... Yanağm alt bölümü. YUKARIDAN AŞAĞIYAs 1/ "Bir namazlık saltanatın olacak / Tiıht misali o taşmda" (Cahit Sıtkı Tarancı). 2/ Faiz... Birinin inanmasını sağlama. 3/ tnce pide halinde ekmek... Tolstoy'un küçük adı. 4/ Gerçekten öyle olmadığı halde öyle sayılan. 5/ Hayat arkadaşı.... Edebiyatta etkiyi çoğaltmak için bir şeyin tersini söyleyerek alay etme. 6/ Briçte roberi oluşturan iki bölümden her biri... Voltampcrin simgesi... Bir cetvel türü. 7/ Altınköktt de dentlen kusturucu bir kök... însan vücudunun dış yüzü. 8/ Su... Dalgalı, kıvnmh. 9/ Dördüncü olarak. Hukukun Yürek Sesi Geçen 1112 Mayıs günleri Mersin'de düzenlenen Türkiye Barolar Birligi'nin 21. Olağan Genel Kurulu'nu izlerken hukukun üstünlüğü ve demokratikleşme savaşımında umut verici gelişmelerin olgulandığı ya da en azından olgulanacağı kanısmı edindim. Gerçekten, 12 Eylül sonrası bir bölüm yüksek yargı kurumu başkanlarının, askeri yönetimin başına yağdırdıklan, övgü dolu mesajlara, siyasal iktidarın hukuk dışı tutum ve davranışlanna, yüksek mahkemelere yapılan partizanca atamalara karşı hukuk adamlarımn suskunluğu ve tepkisizliği ve bir bölüm mahkemelerin çağa ters düşen kararlarına tanık oldukça, hukuka karşı oluşan saygısızhğa, hukukçuların seyirci kalması büyük üzüntü yaratmıştı. Aylık bir hukuk dergisinde yayımlanan "Dev Kendini Yiyiyor" başhklı yaamda bu tutumu eleştirmiştim. Ama, TBB'nin 21. Genel Kurulu'nu izledikten sonra bu kanım önemli ölçüde değişti. Bu nedenle şimdi, "Dev uyanıyor" diyorum. Anılan genel kurulun gündeminde, meslekte kırk yıbnı doldurmuş avukatlara onur belgesi verilmesi de vardı. tşte, içlerinde bu kırk yıllık ak saclı hukuk adamlan da bulunan ve genel kurulda büyük bir coşkuyla onaylanan değerli konuşmacüar, yüreklerinin tüm gücü ile hukuku haykırdılar, demokrasiyi savundular, "Hukuk statükoyu TAKITSMA tspir'in, Yüksek Hâkimler ve Savcılar Kurulu'nun Adalet Bakanlığı'nm vesayetinden kurtarılması gerektiği yolundaki sözlerini anımsadım. Anavasa Mahkemesi'nin yeni Başkam Sayın Ozden'in "Hukukun Üstünlttğüne Saygı" adh vapıtmdaki "Siyasal iktidar yargıya saygılı olmakla başanlı olur" yargısı kulaklarımda yankılandı. Askeri mahkemelerin, Terör Yasası'mn anayasaya aykarı olduğu yolundaki kararlarını anımsayarak coşkulandım. Hukuk savunmanı ile asker sivil yargıcı ile bir bütün halinde, saygısızhğa başkaldmyor diye. düşündüm. İfeni bir ses duyar gibi oldum. Bu ses, hukukun yürek sesi ya da devin ayak sesidir. Bu sese kulak vermek kaçınılmazdır. Tersine gidiş tehlikelerle doludur. Tarih, hukuk dışı tutum ve davranışları yüzünden yok olan politikacıların acı sonlarına çokça tanık olmuştur. Varolan iktidarın borazanı olan TKFnin Türkiye Barolar Birliği Genel Kurulu'ndan tek sözcükle de olsa söz etmemesi, ülke yöneticilerinin, devin ayak sesinden ürktüğünü, kulaklanm bu sese tıkadıklarını göstermektedir. Oysa, devekuşlan da başlannı kuma gömerler, ama avlanmaktan kurtulmazlar. Hukukun ve hukukçunun topu yok, süngüsü yoktur. Ama hukuksuz bir toplumsal yaşam düşünülemez. Böyle bir yaşamda da son sözün hukuk ve hukukçuda olduğu unutulmamalıdır. H.BASRİ AKGtRAY Avukat/tstanbul BAKIRKÖY 1. SULH HUKUK MAHKEMESt' NDEN MİRASÇILARA İLANEN TEBLtGAT Dosya No: 1990/135 tstanbul 6. Noteriiğı'nin 11.1.1990 tarıh ve 1990/12 sayılı yazıları ile is bu noterlijuı 11.3.1980 tarıh ve 13107 yövmıye nosu ıle Coşkun Yigit Balaban'ın canzim ettirmiş olduğu düzenleme şeklindeki vasıyetnamesının adı geçenın ölümü nedeni ıle mahkememıre ıhbar edılmiş ve vasıyetnamenin açıhnası davası rnahkememizde devam ettiğinden mdteveffa Coşkun Yiğit Balaban'ın lehıne vasıyet edilen ».12.1976 döğumhı Taçkınojtu Ut ken Asım Bababan ile mirasçıları annesı Emıne Bababan, kardeşlen Sevım Bababan, Taşkın Bababan ve Nevin Bababan'ın Çankırı Merkez Alibey Mah. 001/01 cilt 30 sayfa ve 16 kütük sıra numarasında kayıtlı olduklan anlaşılmı; ve müıeveffanın ber ne kadar son ikâmetgâh adresının Bakırköy Yenimahalle Istasyon karşısı No 218 olarak bildirılmiş ıse de gerek ikâmetgâh adresinde, gerekse nüfusta kayıtlı olduğu yer ıtıbarıyle bUtUn aramalara ragmen mirasçılarm tespitt ve tebliği tnümkün olmadtğmdan ilanen tebliğıne karar verilmiş olup iş bu davanın duruşması 27.5.1991 günü saat: 10.00'da yapılacağından duruşmada hazıt bulunup vasıyetnameye karşı diyecekleri hususunda beyanda bulunmaları, gelmediklcri veya bir vekille temsil ettirmedikleri takdirde vasıyetnamenin munderecatını aynen kabul etmi; sayılacaklan husus tebliğ yenne kaim olmak Uzere (bu yolda karar verileceği) tebliğ ve ilan olunur. Basın: 27124 Yeni bir ses duyar gibi oldum. Bu ses, hukukun yürek sesi ya da devin ayak sesidir. Bu sese kulak vermek kaçınılmazdır. Tersine gidiş tehlikelerle doludur. . 6 0 YBL ONCE Çumhuriyel Sinemacılar 25 MAYIS 1931 Sinemalarda yeni ittihaz edilen tedabire karşı sinemacılar tarafından vaki olan itirazın Vilâyetçe reddedildiğini ve sinemacılann arzu ettikleri takdirde Devlet Şurasına , müracaatte serbest olduklan bildirildiğini yazmıştık. ' Dün sinemacılar içtima ederek Vilâyetçi verilen emrin kabili tatbik olmadığından eskisi gibi bilet satışına devam etmeğe ve Vilâyetçe bir ceza tayin edildiği takdirde mahkemeye müracaatle itiraz etmeğe karar vermişlerdir. Sinemacılar Vilâyetin verdiği cevap hakkında Devlet ı Ştoasma ve Vilâyetın kanunkıı üilodığı jy ve kendi kendine talimatname yapmak salâhiyetî olmadığı hakkında da Maliye ve Dahiliye Vekâletine müracaat edeceklerdir. korur" ilkesini tersyüz ettiler. Ne dediler, daha doğrusu ne demediler ki? Aslında, "midye gibi kapalı ve rahat" bilinen hukukçuların, bu denli başkaldırıh davranışları, ülkedeki hukuk bunalımının hangi boyutlara ulaştığımn göstergesidir. Bu coşkulu toplantıyı izlerken Anavasa Mahkemesi Başkanlığı'na, siyasal iktidarın istenmeyen adamı olarak bilinen, gerçek aydın bir hukuk adamının seçilmesini düşündüm. Danıştay'ın 123. kuruluş yıh nedeniyle yapılan törende, Danıştay Baskanı Sayın CUMHURİYET KİTAP KULÜBÜ £ E Y 0 G L U 1531 MAYIS CÛ Mis Sokak'ta İMZA GÜNLERİ OKTAY AKBAL BEYOĞLU BELEDÎYESÎ işbirliği 130 YIL ONCE CumhurİYet I I I I ' 25 MAYIS 1961 Gecmişte ne çekmiş isek bir takıtn kötü huylanmız yüzünden çekmişizdir. Biz, genel olarak akıldan pek hoşlanmayız. GUçlükler karşısında akhmızı yoracak yerde o gUçlükleri azımsamakla kendimizi teselliye kalkışırız. En çok benimsediğimiz ilke, günümüzü gün etmek ilkesidir. Bu, bizi bir adamı put haline Nadir Nadi yükseltip onun gölgesinde yaşamaya götürür. Son elli yıllık gazete koleksiyonlanna bir göz atımz: Bizim kadar dâhi devlet adamı, bizim kadar eşsiz önder, bizim kadar süper kudret sahibi yetiştirmiş bir başka millet bulamazsuuz. Hadi Meşrutiyetten öncesini hesaba katmıyalım; fakat vatandaşı hürriyete kavuşturmak amacı ile ihtilâl yaparak, ya da seçim yolu ile işbaşına gelen yöneticilerden kaç tanesi kendini millete karşı sorumlu duymuş ve bunu açıkça belirtmiştir? Parmakla sayılacak birkaçı bir yana, bunların çoğu derhal birer şef edası takınmışlar ve iktidar koltuğunda oturduklan sürece daha ziyade buyurmak yolunu tutmuşlardır. Elimizi vicdammıza koyalım da öyle söyleyelim: Bu yakışıksız davramşta bizim de önemli bir payımız yok mudur? tlk günden başhyarak pohpohlarımızla putlaştırmaya çalışmasaydık, o adamlar böylesine şımanrlar ve ölçüsüz davranışlariyle yurdumuzu çıkmazlara surukliyebilirler mi idi? ' İki gün sonra 27 Mayısın birinci yıldönümünü , kuthyacağız. Çok şükür, tarihimizde belki ilk defa olarak ' bu bir yıl içinde henüz bir put yaratılmadı. Ortada "her jeyimizi sana borçluyuz!" diyebileceğimiz sivrilmiş, yarı tannlaşmış bir kişi yok. Devrîm, gençliğı ıle, ordusu ile, Atatürkçü kadrosu ile tüm milletm başansı olarak .tertemiz ayakta duruyor. Düşük iktidar bize taşınması ağır bir miras yükü bvrakmıştır. On yıllık "görülmemiş kalkınma" edebiyatı Türk milletine pahahya mal olnvuştur. Ödenmesv uzun stirecek dış borçlanmız vardır. Jçeride vatandaşın hayat seviyesi düşmüştür. Yapılan hatalan düzeltmek, bozulan ekonomik dengeyi yeniden kurmak bizi milletçe büyük fedakârlıklara zorlıyacaktır. Bugünün ve yarının sorumluları bu gerçekleri halktan gizlememelidirler. Hiçbir tılsımlı el, yarayı bize acı çektirmeden saramayacaktır. Durum millete açıkça anlatılmah; tutacakları yolu partiler kendi yönlerinden iyice belirtmelidirler. 27 Mayıs devriminin ışığında artık eski ahşkanhklanmızdan silkinmek, kendimize esaslı bir çekidüzen vermek gerektiğinı unutmamahyız. Gayretlerimiz bu sefer de boşa giderse millete sahıden yazık olur. 27 Mayıs'm eşiğinde KİTAP GÜNLERİ BUGÜN • 25 mayıs cumartesi. 15.0019.00 AZİZ NESİN İZMİR BÎRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESt'NDEN Davacı Nafız Rençber vekili Av. Sadi Akkent tarafından davalı Faik Silahçı vs. aleyhine mahkememize açılan cebri tescil davasının yapılan yargılaması sonunda: Davalılardan Faık Silahçı'ya çıkanlan tebligata ve zabıtaca yapılan aramalara rağmen adresi tespit edilemedığınden karar tebliğ edilememiş olmakla gazete ile yap\lmasına karar verilraiştir. Mabkememizin 1989/702 Esas, 1990/658 Karar, 24.9.1990 günlü ilamı ile davaya konu olan 1. Karataş Mah., 6708 Ada, 28 Parselin uzerine kurulan 4 katlı, 1 dükkân ve 12 bağımsız bölümden oluşan binanın zemın kat 4 numaralı bağımsız bölümüne tekabül eden 81/1000 arsa payı nispetindeki hissenin tapusunun iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesçiline, 412.500 TL. tutanharçtan 103.500 liranın mahsubu üe bakiye 309.000 TL. harcın davalılardan tahsiline, davacı tarafından yapılan 194.350 TL. mahkeme masrafı ıle davacı vekili için biçilen 865.000 lira nisbi vekillik ttcrettnin davalılardan alınıp davacıya verilmesine dair Yargıtay yolu açık olmak üzere verilen iş bu kararın davalı Faik Silahçı'ya davetiye yerine kaim olmak üzere tebliği 15 gün içinde temyiz edilmediğı takdirde hükmün kesinleştirileceği hususu ilan olunur. 10.5.1991 NAİM TİRALİ N».m Tira« I ' ^'M BUKETUZUNER A>K OF DJĞİ * YARIN • 26 Mayıs Pazar ADN AN CELALETTİN ÇETİN ÖZYALÇINER OSMAN ŞAHİN KEMAL ÖZER • Üyelere indirim • Her türden binlerce yapıt HER GÜN 10.3020130 İSTİKLAL CADDESİ MİS SOKAK (BEYMEN YAN1) GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet Ntffus Cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. SERPtL ŞEN 'Ekim Devrimi gibi' 25 MAYIS 1990 Sovyetler Birliği "kohtroUü pazar ekonomısı"na geçiş aşamasında kritik günler yaşıyor. Dün Sovyet Parlamemosu'na (Yüksek Sovyet) sunulan yasa tasarısında 199S yılına kadar uç aşamalı bir planla piyasa mekanizmasına geçilmesi öngörulüyor. Bu plana göre 1 Temmuz 1990 tarihinden itıbaren temel gıda tnaddelerinde "iki misline varan" zamların yapılması söz konusu. SSCB Başkam Mihail Gorbaçov, önceki gece söz konusu ' ekonomik reform planını, "1917 Ekım devrimine eşdeğerde önemli bir olay" olarak nitelemişti. tLAN tSTANBUL 6. ÎCRA TETKİK MERCtİ HÂKİMLİĞİ'NDEN Esas No: 1991/631 tstanbul, Beşiktaş, Barbaros Bulvarı Kardeşler Apartmanı No: 29/2 adresinde ticaretle iştigal eden Kiktas Kadirbeyoğlu lnşaat Taahhut San. ve Ticaret AŞ vekili , Av. M. Nida Ergenç tarafından verilen 23.5.1991 tarihli dilekçe ile konkordato talebi bulunulmuştur. 1İKnın 166. maddesınîn 2. fıkrasındakı usule göre işbu ilanın neşıinden itibaren her alacaklının konkordato mühleti verilmesini gerektiren bir hal bulunmadığım dilekçe üe 10 gün içinde hâkimliğimize itiraz edebilecekleri ilan olunur. Basın: 6154 tSTANBUL 7. TETKİK MERCİI HÂKtMLİĞl'NDEN 1991/624 Istanbul, Beşiktaş, Barbaros Bulvarı, Kardeşler Apt. No. 29/2 adresinde ticaretle iştigal eden Kadirbeyoğlu lnşaat A.Ş. vekilleri Av. M. Nida ErgençAv. A. Nesimi Ergenç, Av. Ayfer Dikmen ve Av. Berrin Denizoğlu 23.5.1991 günlü dilekçe ile hâkimliğimize müracaatla konkordato mehil talebinde bulunmuştur. Her alacaklının, işbu ilanın yayın tarihinden itibaren 7 gün içinde dilekçe ile hâkimligunize müracaatla konkordato mehil talebine itiraz edebileceği l.l.K.mn 287. maddesine göre ilan olunur. Basın: 6155 Nufus cüzdanımı kaybettim. Hükümsüzdür. TÜLA Y MUSTAFAOĞLU Hüviyetimi kaybettim. Hükümsüzdür. HA YDAR TOSUNOĞLU öğrenci Seçme ve Yerleştirme Merkezi tarafından yapılan sınavlar sonucunda Oülhane Askeri Tıp Fakültesi'ne girmeye hak kazanan ve aşağıda belirtilen koşulları taşıyan sivil lise kaynaklı 143 erkek, 5 kız öğrenci ahnacaktır. Erkek öğrencilerin 5'i sivil liselerinjbirincileri olacaktır. 1. SOSYAL DURUM, AHLAK VE KARAKTERLEİLGİLİKOŞULLAR: a. Türk vatandaşı olmak, b. Askeri ve sivil okullardan hangi şekilde olursa olsun çıkanlmamış olmak, c. Evli veya dul olmamak, yahut herhangi bir şekilde nikâhsız yaşamak, d. Yaptırılacak guvenlik soruşturmasmdan olumlu sonuç almak, e. f utum ve davranışları ile yasadışı, siyasi, yıkıcı, irticai, bölücü, ideolojik görüşleri benimsememiş bu gibi faaliyetlerde bulunmamış veya karışmamış olmak, f. Herhangi bir suçtan dolayı mahkum olmamak veya müracaat tarihinde hakkında kamu davası ya da şahsi bir ceza davası açdmamış olmak, 2. YAŞ VE SAĞLIK DURUMU İLE İLGtLİ KOŞULLAR: ». YAŞ DURUMU; 19 yaşından büyük olmamak (20 yaşmdan gün almamış olmak) (Her ne sebeple olursa olsun, yaş düzeltmesi yaptırmış olanlann yaşlarının hesabı düzeltmeden önceki doğum tarihine göre yapüır) Askeri Tıp Fakültesi'ne bu yıl 1972 ve daha küçük doğumlular ahnacaktır. b. SAGL1K DURUMU: (1) VUcut yapısı düzgUn olmak, (2) Vücudunun herhangi bir yerinde dikkati çeken, çirkinlik yapan yara, yanık, leke, frengi ve cilt hastalıgından iz bulunmamak, (3) DÜinde kekemeük, pelteklik, tutukluk olmamak, (4) Renk körü olmamak, (5) Sara, işeme, uykuda gezme, bayılma, histeri, marazi çarpıntı vb. hastalıklanndan herhangi birine yakalanmamış olmak, (6) Ağırlık; herhangi bir hastalığa bağh olmamak şartıyla boy ölçüsünün santimetre olarak ifade edilen değerinin son iki rakamından en çok 5 fazla veya 15 noksan kilo ağırbkta olmak, (7) Boy; erkek öğrendlerde 1.65 m'den, kız öğrencilerde 1.56 m'den kısa olmamak, (8) Göz; düzeltme ile her iki gözde görmeler ayn ayrı tam olmak şartıyla, (2) diyoptriye kadar miyopi ve hipermetropi (2) dahil yüksek çapı (2) diyoptriyi geçmeyen Astiğnatizma, Askeri Tıp Fakültesi'ne girmeye engel değildir. (9) Gülhane Askeri Tıp Akademisi Sağlık Kurulu'ndan 'Askeri öğrenci olur' kaydını içeren bir sağhk raporu almak, 3. ÖGRENIMLE İLGİLİ KOŞULLAR: a. Lise, özel lise, Anadolu lisesi, yabancı dille öğretim yapan özel lise, fen lisesi, özel fen lisesi ve askeri liselerin fen kolu ile matematik veya tabii bilimler kollanndan diploma almaya hak kazanmış olmak, b. Askeri Tıp Fakültesi'nde yapüacak mülakat sınavını kazanmış olmak, 4. DİĞER HUSUSLAR: a. GATA Askeri Tıp Fakültesi'ni tercih edecek öğrendler, tercih formunun fotokopisini 14 Haziran 1991 tarihine kadar, üç suret vukuatlı nüfus kayıt örneğini de (kendisi, annesi, babası ve kardeşlerini kapsayacak şekilde) tercihlerini yaptıktan sonra en geç 1 ay içinde GATA Askeri Tıp Fakültesi dekanhğı Etlik/ANKARA adresine şahsen veya PTT kanalıyla göndereceklerdir. b. ÖSYM Sınavlarında GATA Askeri Tıp Fakültesi'ne girmeye hak kazanan ancak yukarıda beürtilen 'GtRlŞ KOŞULLARINA' uymayan Öğrencilerin Askeri Tıp Fakültesi'ne kayıtlan yapılamaz. c. Sağhk muayenesini ve mülakat sınavını kazanamadığı, giriş koşullarına uymadığı için veya başka bir sebeple Askeri Tıp Fakültesi'ne kesin kaydı yapıltnayan öğrenciler, tercih ettikleri diğer fakültelerden hangisine yerleştirileceklerini ÖSYM Başkanlığı'ndan öğreneceklerdir. Basın: 26778 GÜLHANE ASKERİ TTP AKADEMİSİ KOMUTANLIĞI'NDAN DUYURU 1991 YILINDA GÜLHANE ASKERİ TIP AKADEMtSt ASKERİ TIP FAKÜLTESİNE StVİL LİSELERDEN ALINACAK ÖĞRENCİLER tÇİN GİRİŞ KOŞULLARI Acıbadem, Basın Sitesi'nde kaloriferli, merkezi sistemli, hidroforlu, 95 m J . 95 milyona acele satılıktır. SATILIK DAİRE TEL.: 325 22 17
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle