22 Aralık 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 MAYIS 1991 DİZİRÖPORTAJ CUMHURÎYET/15 Gençler politik, politika antik Bugünkü gençlerin politika anlayışı, eski dönemlerden oldukça farkh renk ve çizgüer taşıyor. Türkiye'de, günümüz politikasının önemli konulan olan 'çevrenin korunması, geleceğin yeni perspektifleri, dünya barışı, uluslararası yeni ilişkiler' gibi konular siyasal programlarda yetersiz kalıyor. Politik platform, gençlerin taleplerine ceyap verebüecek bir görüntü sunamıyor. 4 "Merhaba, Ismim Mesut Ç. Şu anda tıp fakültesi 1. suufta okuyorum. KJendimi, düşünen bir insan olarak görüyorum. Hayattaki en büyuk amacunı da size söyleyeyim; gerçek bir insan olmak istiyorum... Biz gençlere neler yapıhyor böyle Allahaşkına? Toplumun geleceği olan bizler nasıl da sömürülüyor, küçümseniyor, değersizleştiriliyoruz. Bunu gerçekleştirmek için toplumun büyük bir kısmı nasıl da scferber oluyor? Çoğu kez de amacına ulaşıyor ve kendimizin değersiz, işe yaramaz olduğuna inanıyoruz. Bu ınancı da ta ruhumuzun derinliklerinde taşıyoruz. Değersiz insanlarla dolu, değersiz bir dünyada yaşayan değersiz bhr insan olduğumuza inandmuyoruz, değersizliklerine inanrruş insanlar tarafmdan. BütUn bu saçma olumsuzluklardan kurtulmak için ne yapmalı? Mücadele etmeli, evet, mücadele etmeli. Bunu kendimiz için, başkalan için, en önemlisi insanlık için yapmalı, takdir edilmeyecek bile olsak. Bir süre önce, belki çaresizliğimden, farkında olmaksızın toplum baskjlanna boyun eğer davranışlar göstermeye başlamıştım galiba. Örneğin "Arkadaşlarım, büyüklerim beni mutlaka beğenmeli" diyordum. Politikayla ilgili hemen hıçbır yerde konuşmamaya özen gösteriyordum. Şimdi gördüm ki bunlar yanuş. Mücadele etmek, karşı cıkmak lazım. Çevreme bakıyorum, arkadaşlann çoğu sinik, daha da kötüsü bügisiz. Habire aynı o yetişkinler gibi karşılarındakini değersizleştirip değerlerini arttıracaklarmı sanıyorlta. Denlennc çaiısıyotlar, ara sıta geayorlar, hakaretlere susuyorlar, kitap okumuyorlar, kendilerinı hiç sorgulamıyorlar. Onlar hakkında bunları gözlemkmekten hoşlandığımı sanmayın. Onlara krayorum, içerliyorum, ancak onları suçlamıyorum. Oıtada bir kısırdöngü var, bunu bir yerden kırmak lazım!' Mesut Çînin mektubu 17.2.1991 tarihini Günümüzün gençliği 'apolitik' değiLAma günümüzün politikası Türkiye'de hâlâ eski moda yöntemleri kullanıyor nün gençliği ise gene kendi çevreme göre politikayv çok yönlü, çok boyutlu görüyor. Ben de böyle görüyorum. Saplantıh göruşler yerıne, kendini anlamakla başlayan, toplumu anlamakla süren, dünyayı anlamakla genişleyen bir politika anlayışı günümUzde daha çok Ugilendiriyor bizi. Eski moda politika dediğimiz, işte 'liderin dediği olur' anlayışına dayanan, birbirini suçlayan poütikacılarla ortada görünen, yeni ufuklar açmak yerine geçmişleriyle hesaplaşmayı yeğleyen politika, doğrusu bizi pek ilgilendirmiyor. Bu tür politika da bu tür politikacı da eskidi. Bugün de bu tür politikacının geçer görünmesi, toplumda eski alışkanhklann sürmesine bağlı. Ama bizi etkilemiyor, bizim için çekici değil, bizjm istemlerimizi yansıtmıyor. Gençliğin politikayla ilgilenmemesine bu açıdan bakmak daha doğru olacaktır. Bana sorarsanız, politik arenada gençliği çekecek canlı bir platform görünmüyor. Sağda da böyle, solda da..r Gençler... Gençler... Erdal Atabek Tek boyutlu politikadan uzaklaşan gençler, 'karşılıklı birbirini anlama blrbiriyle buluşmayı' öneren yöntemlere ve bireysellikterine yaklaştılar. (Fotograf: Zafer Aknar) taşıyordu. Bunun önemi vardı. Bu mesajla gençler politikadan sogutul12 Eylül'ttn resmi ideolojisi (asker ve si du, politika yaşlılar tarafından yurütülduvil iktidarıyla) on yılı aşkın bir süredir top gtt zaman kabul edilir yeni bir kinüiğe sokuldu.Politikayı aşagüayan,politikacdarla luma aynı mesajı yineliyordu: "Gençler... Sakın politikaya bulaşma ıday eden toplumsal bir ideolojinin nasıl bir yıa,«otitU(a Mr çtrtaeftk. Biz m n l n tMdnp KtMUct«NMttıgUM AUBM*ftorm«kialemedt. 'Politika' alanımn toplumsal prestijinin tık, ama siz kendinizi koruyun. Gençlerin politikaya bulaşmasının sonu anarşidir, te böylesine aşağılanması, gerçekte bir toplum rördür. Bunun nasıl sonuçlandıgını gördiı için en büyük tehlikelerden biridir. 'Politinüz. Politikaya bulaşan gençlerin hepsi ha ka'nın hayatımızı, bugünümüzü ve yarımpistedir. Birçok insan yaralandı, öldfirüldü, rruzı biçimlendirmek, yönetmek olduğu gerisi de hapislere atıldı. Hepsinin geleceği unutulmaktadır. Politikayla ilgilenmeyen mabvoldn. Siz sakın bu yanlışı yapmayın. herkesin, aslında kendi hayatını yönetmekten vazgeçmekte olduğu söylenmemektedir. Gençler, sakın politikaya bulaşmayın..." Eğer bugünün politikacılanm beğenmiyorsak ki buna hakkımız vavdır yapılacak iş politikaya burun kıvırmak değil, politikaya girip yapmak istediklerimizi yapmaktır. Politikayı küçümseyen, aşağılayan herkes bu toplumun geieceğıae kötuluk eunektedir. Bunu açıkça bilmemiz gerelcîr, açıkça söylememiz gerekir. Ama gençliği politikadan uzaklaştırmaya çahşan 12 Eylül ideolojisi, bu 'depolitizasyon politikası'nda başarıh oldu mu? Toplumun politik çevrelerinde yaygın kam, bu soruya *evet' der görunüyor. Ama bu kanıya katılmayan gençler var. Murat, onlardan byri. DUşündüklerini şöyle açıklıyor: "Günümüz gençlerinin, politikanın dışında olduklan savı çok yüzeysel bir değerlendirme. Sanırım burada asıl etken, eski kuşgjj^flyın polıukü >mlâyışıyla bugunku gençlerin politika aniayışlarının birbirinden çok farkh oluşu. 80 öncesi kuşaklann politik anlayışı, tek yönlü, tek boyutlu bir politikayı sürdürmekti. Ben onları böyle değerlendiriyorum. Tek yönlü, tek boyutlu olduğu için de hiç uzlaşmasız yöntemleri seçiyorlardı. Belki de o tür poütika böyle yöntemleri gerektiriyordu, bilmiyorum. Bugü Çigdem, yeni kuşak gençlerinden. Şunları söyledi: "Politikadan en çok annelerimiz, babalarımız korktu. Onlar bu ülkede politikaya kanşan gençlerin baslanna gelenlerden çok ürktüler. Benim annem babaın da, arkadaşlarımın ailesi de sürekli olarak bize "Sakın politik çevrelere katümayın" uyarısını yaptüar. Oysa kendileri politik eğilimleri, tarafları olan insanlardı. Ama bu toplumda yaşadıklannı unutmuyorlardı. Biz politikaya hiç de ilgisiz değiliz, ama bizim eğilimİerimize uygun politik yapılar göremiyoruz!' Belki genel kanıya ters görünecek ama günümüz gençlerini 'apolitik' saymanın gerçekleri tam olarak yansıtmadığını düşünüyorum. Ama bir gerçek var gibi görunüyor ki o da bugünün gençlerinin politika anlayışının eski dönemlerden oldukça farkh çizgiler ve renkler taşıması. Günümüz politikasımn önemli konuları olan 'çevrenin korunması', 'geleceğin yeni perspektifleri', 'dünya banşının saglanması', 'uluslararası yeni ilişkiler' gibi konularda siyasal programların ya yetersiz kalması ya da iyi anlatılamaması, gençlerin istemlerine yamt veremeyen bir politik platform görünümü veriyor. Günümüz gençliğini etiketlemeden düşünmek gerekiyoT. tnsan belki de hiçbir zaman 'apolitik' olmaz, ancak politik davranışları değişir. Bugün bile gençlik, aradığı güven ortarmıu bulamazken kendilerine güverulmedığini duyumsarken, kimlere güvenebileceğini bilemezken, onları 'politikaya ilgi duymuyorlar' dıye tanımlamak gerçekçi olamaz. Göruşlerini acıklamaktan çekinen, çekinmedikleri zaman da kimse tarafmdan korunmayan, sahip çıkılmayan gençler nasıl politik görüşlerini açıklasınlar? Kişisel görüşüm, günümüz gençlerinin hiç de 'apolitik' olmadıklarıdır. Ancak bugünün politik düşünceleri, duygulan, tantmları, tavırları, geçnuj donenilerin kaltplarına uymamaktadır. Gençlerin politik topografisini görebilmek için onlarla konuşmak, onları dinlemek, eleştirilerini dikkate almak gerekmektedir. Bunları yapmak yerine, onları '80'ler sonrasının kaybedilmiş kuşağı' saymak, hem gerçekçi değildir hem de ulkenin geleceği hesabına önemli bir yanlıştır. Partiler gençliği çekemiyor Türkiye'deki hiçbir siyasal parti, gençliği peşinden sürükleyemiyor. Bugünün gençlerini 'peşinden sürüklemek' yerine, onları dinlemek, anlamak, düşünceleri ve duygularıyla buluşmaya çalışmak, bir siyasal parti stratejisi olarak daha çağdaş ve daha etkin bir yöntem olsa gerek. Değişik gençlik gruplannın günümüz siyasal partileri için kimisi birbirine yakın, kimisi farkh görüşleri var. Burada aktaracağım düşünceler, değişik kesimlerde yapılmış araştırmalara değil, görüşmelerden edinilmiş izlenimlere dayahdır. ANAP Değişik ekonomik çıkarlarm buluşarak oluşturduklan bir partidir. ANAP'ı oluşturan gruplann aralanndaki çıkar uzlaşması ya da çatışması, parti içindeki ittifaklan ya da ntlaşmalan anlatmaktadır. Partinin önemi, içindeki dinamiklerden gelmektedir. Dış bağlantısı doğrudan Amerika iledir, bu da 'patronla has adamı' ilişkisini yansıtmaktadır. Gelecekte kendi çıkannı düşünenler ANAP'ı önemsemek dunımundadır, önemseyenler de bunlardır, ama aynı zamanda DYP'yi de, SHP'yi de hesaba katmalıdırlar. ÂNAP bir kesim gençlerinin bir süre ilgisini çekmiş, zaman içinde bu ilgi azalmaya başlamıştır. DYP Sağın eski partisidir. Giderek de eskimiştir. Liderindekı değişim olumlu ama yavaştır. Yeni sağı temsil etmekte zorlanmaktadır. Gene de belli toplum kesimlerinde gücü vardır. Aile kökenine dayanan bir ilginin dışında gençler için fazla çekici bir yanı yoktur. SHP Gençler arasında kendisine 'sosyal demokrat düşünceye sahibim' diyenlerin ilgisini çekmektedir. Ancak bu ilgiyi işlevsel ya da organik bir bağlantıya dönüştürecek politik motivasyonlardan yoksun görünmektedir. Hareketb, yaratıcı, gündem belirleyici politikalan üretememekte, sahip olduğu anlaşılan düşünsel gücü politika pratiğine dönüştürememektedir. tktidar tarafından ustahkla belirlenen gündemin peşinde giderek, yavaş, durgun, donuk bir görünüm vermektedir. Geleceğin iktidarı olmaktan çok, geçmişin CHP'si olmaya aday göTünmesi de gençler açısından bir handikaptır. DSP Parti olarak hiç ilgi çekmemekte ama lider olarak çok ilgi görmektedir. Belki de gençler arasında en çok ilgi çeker görünen Bülent Ecevit'in bu karizması yeniden tahlil edilmeye değer. Burada da liderin gördüğü ilginin başında bulunduğu örgüte neden yansımadığı, politik alanın geleceği bakımından önemli sayılmalıdır. Sonuç olarak hiçbir partinin günümüz gençlerini kendine çekemediği, peşinden sürükleyemediği sonucuna ulaşılabilir. Sanırım bugünün gençlerini 'peşinden sürüklemek' yerine, 'onlan dinlemek, anlamak, dUşünceleriyleduygulanyla buluşmak' bir siyasal parti stratejisi olarak daha çağdaş, daha etkin görulmelidir. Günümüz gençlerinin politika anlayışının, geçmişten çok daha farklı olduğu hep hesaba katılmalıdır. Dünun 'kendini düşünmeden ideallerine atüan' gençleri yerine bugünküler, "kendilerini, geleceklerini, dünyayı sorgulayan* davramş biçimini yeğlemektedirler. Onun için de dünün çok geçerli olan 'ajitasyonpropaganda' yöntemleri bugün etkin olmamakta, oysa 'karşıhkh birbirini anlama birbiriyle buluşma'yı öneren yöntemler çok daha ilgi çekmektedir. Yarın: Başımızın Derdi Clnsellik... g^^t^ı^^T^y 1İB6Bİ *8. koltur şenligi GENÇLİK KONSERİ 25 • MAYIS 1991 Saah 20.00 GALATASARAY LİSESİ ROBERT COLLEGE ST. JOSEPH LİSESİ ST. BENOIT LİSESİ KADIKÖY ANADOLU LİSESİ İSTANBUL ERKEK LİSESİ GİRİŞ ÜCRETSİZDİR İSTANBUL ERKEK LİSESİ 1941 YILI MEZUNLAftl Mezunıyetımzın 50'ncı yılı 29 Mayıs 1991 Çarşamba gunü saat 11 00'de Istanbul Lısesı Bınasında kutlanacak, bırlıkte oğle yemeği yenecekttr Sertifıkalanmzm hazırlanabılmcsı ıçın ad ve adresınızı aşağıdakı telefona blldirmenızı ve tüm sınrf arkadaşlarınıza habeı vermenıa nca edcnz ACIKHAVA TİYATROSU YATIRIMLARDA HER ZAMAN KAYNAK VE KAZANÇ FARKI OLACAKTIR. TIPJCI TERAZİNİN İKİ KEFESİNİN HER ZAMAN EŞİT OLMAMASI GİBİ. ^ HANGİ KOŞULLARDA? BİZ YATIRIMLARIMIZIN DEĞERİNİ HİÇBİR ZAMAN YALNIZCA KÂRLILIĞIYLA ÖLÇMEDÎK. ÇÜNKÜ HER YATIRIMIN KENDİNE ÖZGÜ BİR GEÇMİŞİ, BUGÜNÜ VE GELECEĞİ OLDUĞU KONUSUNDA 128 YILLIK BİR BİRİKİMİMİZ VE İLKEMİZ VAR: tSTANBUL ERKEK LtSELÎLER EĞİTİM VAKFI TEL.: 512 63 62 ÇAMLICA KIZ ÜSELİLER Geleneksel "talaş günü* 26 Mayıs 1991 saat 14.00'te okulumuzun bahçesinde. Tüm mezunlarımız beraber olalım. ÇAMLICA KIZ LİSESİ OKUL AİLE BİRLİĞİ Esas No: 1986/770 Karar No: 1990/325 Saıuk: GÖKSAL SELÇUK. Mehmet Emın ve Penpe*den olma, 1938 doğumlu, Tokat ıh Soğukpınar mahallesi nüfusuna kayıth olup, halen Tokat ili Kabeimescit mahallesi Münirbey Sokak No: 13'de oturur. Suç: Gıda maddeleri tüzüğune muhalefet. Suç Tarihi: U.3.1986 Karar Tarihi: 31.5.1990 Yukarıda açık kımlığı ve müsnet suçu yazılı sanıgın Tokat ili TUrhal garajı ıçınde bulunan belediye ekmek fabrikasında imal ettiği ekmeklerde ham tuz kullanmak suretiyle gıda maddeleri tüzuğüne muhalefet ettiği anlaşıldığmdan TCK'nun 398, 402, 647 S.Y. 4. maddesi gereğınde 32.000 hra ağır para cezası ile 3 ay mUddetle curme vasıta ktldığı meslek, sanat ve ticaret'nin tatiline ve 7 gün süreyle işyerinin kapatılmasına karar verilmiştir. Hükümlü tarafından temyiz edilmemekle kesınleşen karann, TCK'nun 402/2. madde ve fıkrası gereğınce ilan olunur. Basın: 27123 TOKAT 1. SULH CEZA MAHKEMESİNDEN yatırımların değerini, yalnızca kazançlar değil, koşullar da belirler! 128 YILDIR OSMANLI BANKASI
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle