Katalog

Siyasette ağır hakaret ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) Siyasi tansiyon yükseliyor. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in eleştirilerine Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın daha ağır bir dille karşılık vermesi, liderler arasındaki "demeç kavgası"nm da sertleşmesine neden oldu. tnönü ve Demirel'in son yurt gezilerinde halkı daha "öfkeli bulmalannm" da eleştirilerini yoğunlaştırmalannda etken olduğu belirtiliyor. Muhalefet partileriyle özal ve hükümet arasında mayıs ayı başından bu yana artan ve bu hafta doruğa tırmanan "demeç düellosu" şöyle gelişti: Cumhurbaşkanı özal'ın Uzakdoğu gezisi sırasında "ANAP genel başkanlığı için adayım olabilir" ve "İstanbul'daki ANAP il başkanları yemeğine Bay Özal olarak katılırım" demeçlerinin ardından "Şaka yaptım" demesi üzerine SHP ve DYP Hderleri, kendisini "saçma sapan konuşmakla" suçladılar. Özal'ın Uzakdoğu ziyaretleri svrasında yurt gezisinde olan tnönü ve Demirel, "Iktidardan hesap sorulacak" sloganını sık sık kullandılar ve bunu işleıneye başladılar. tnönü, 26 mayıs tarihlerindeki Karadeniz gezisinde üslubundaki sert Kemal Akkaya aracılığıyla liğin nedenini soran Cumhuriyet TRT'de muhalefet partilerine muhabirine, "Halk bu iktidann bu kadar yer verilmemesi için bir an önce gitmesini istiyor. baskı yaptığı da TRT üst düzey Aslında bizden daha sert muha yöneticileri tarafından doğlefet bekliyorlar" karşıhğım ver rulandı. Inönü ve Demirel'in Özal'a di. Demirel de 4 mayısta Ada yüklenmesine neden olan son na'da başlattığı "MUletin Sesi" gelişme ise 22 mayısta Antalya'mitinglerini sürdürüyor. Demi da yaşandı. Avrupa Ulaştırma rel de meydanlarda Özal ve hü Bakanları Konseyi'ne katılmak kümetin "gidici" olduğunu sü üzere gittiği Antalya'da gazeterekli yineliyor. çilerle sohbet eden özal, tnönu Cumhurbaşkanı Turgut için şunları söyledi: Özal'ın Uzakdoğu gezisi dönü"Ben halkın arasından çıkmış şünde siyasi parti liderlerinin biriyim. İnönü gibi babamın isyurt gezilerine ve demeçlerine miyle gelmedim. Eğer bir haneyönelik eleştirileri ortamın gide dan varsa bu kendisine söylenrek sertleşmesine neden oldu. meli. Her giin Özal'la uğraşmaÖzal ilk olarak 15 mayısta sı, zayıflığının ve zavallılıgının Köşk'te ANAP delegelerinin işaretidir." ağırlıkh olarak katıldıkları halk İnönü, aynı gün Zonguldak'gününde televizyonun Inönü ve Demirel'e yer vermesini de eleş ta Özal'a şu karşıhğı verdi: tirdi. "Ülkede surekli seçim ha"Babam cumhurbaşkanıyvası varmış gibi bir ortam yara ken, benim istediklerimi yaptıhyor. Muhalefete TRT'de çok mak için biitiin bakanlar sıraya yer veriliyor" diyen Özal'a tnö giımiyordu. Annem İstanbul'da nü, "Bir insan saçma bir iş ya il başkanı olmak için uğraşmapıyor diye her insanın saçma iş dı. Sayın Özal karalamaları bıyapması gerekmez" karşılığını raksın, kendi işine baksın, Şimverdi. Demirel'in tepkisi ise di damatlar, gelinler, oğullar, "Eger kim muhalefetin sesini özel sektör hepsi istedigini yapkısmaya kalkarsa başına gögii tırmak için sıraya giriyor. İnsayıkanz, diinyada başka hiçbir nın babası, cumhurbaşkanı, iilke yok ki Cumhurbaşkanı bu başbakan oldu diye hanedan kadar çok konuşsun" biçimin olunmaz." de oldu. özal'ın Devlet Bakanı özal, aynı gün Demirel için de şunları söyledi: "Bir parti lideri alabildiğine konuşuyor, yahu 198485'te hiç sesin çıkmazdı. Bir bilen diye yazarlardı. Şimdi bakıyorum, insafsızca biraz da Tophane ağzıyla konuşuyor. Söylediği sözler, 1977'de, 79'da söylediklerinin aynısı. Türkiye değişti, farkında değiller. İnsanlar ileri gitti, bunlar geri kaldılar." Demirel de özal'ın bu sözlerine karşılık verirken "Avenesiyle birlikte gidecek. Sayın Özal, onun zihniyeti ve askeri idare sayesinde getirdiği yönetim gidecek, biliyor. Telaşı ondandır" dedi. DYP Genel İdare Kurulu'nun geçen çarşamba günu saat 14.00'te başlayan ve gece geç saatlere kadar süren toplantısında Özal'ın son demeçleri değerlendirildi ve sert bir yanıt hazırlandı. GİK bildirisi olarak basına verilen yanıtta, Özal için şu betimlemeler yer aldı: "• Çankaya yalan ve yolsuziukların simgesi, baş sorumlıısudur. • Çankaya, yalan yanlışla dolu çirkin ifadelerle siyasette ahlak kurallarını hiçe saymaktadır. Son Antalya konuşması bunun kanıtıdır. • Yok olmaya mahkumdurlar, yok olmaya mustehaktırlar. • Haksız olarak oturduğu yerden sökiiliip atılacaktır." SHP yetkilileri ise tnönü'nün, özal'ın sözlerine yamt vermesine karşın, vatandaşların telefonlarla "Özal'a gerekli yanıtın verilmesini" istedigini belirttiler. Bunun üzerine SHP Grup Başkanvekili Onur Kumbaracıbaşı, önceki gün ad vermeden Özal için şunları söyledi: "Kişisel terbiye noksanlığı, görgii eksikliği halktan geliyorum diyerek geçiştirilemez. Herkes halktan geliyor. Kişisel serveti, aile yapısı ne olursa olsun Türk ailesinin çocuğuna verdiği bir terbiye bir görgii vardır. Ama bunun istisnaları da vardır. Dolayısıyla insanlar hangi makama gelirlerse gelsinler, bunu ortaya koyarlar. Hani bir atasöziimüz vardır, 'Vezir olursun, ama adam olamazsın' diye. Ama böyle örneklerin olması Türk halkını üzmemeli. Rüküşlüğü şıklık, kültürsüzliiğü marifet, zırvayı vecize saymak istisnadır. Hangi gelir dıizeyinde olursa olsun, Türk aîlesi çocuklanna verdiği terbiye ve görgii ile tanınır ve bunu verir." gili olarak SHP yetkilileri, Cumhurbaşkanı Özal'ın konuşmalarma dikkat çekiyorlar ve "Özal'ın bilinçli olarak siyaseti sertleştirdiğini" öne sürüyorlar. SHP'liler, halkın, ANAP iktidarı ve Cumhurbaşkanı'na tepkisinin de büyük olduğunu belirtirlerken buna koşut olarak muhalefetin de halkın duygularına "tercüman" olduğunu savunuyorlar. Ancak, özal'ın sert suçlamalan ile birlikte ortamın gerginleşmesinin terör olaylarıyla birlikte gelişmesini de "endişe verici" buluyorlar. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin ise özal'ın üslubundaki sertleşmenin altında yatan nedenin "yaklaşan seçimler ve ANAP'ın iktidardan uzaklaşacak olmasının yarattığı panik" olduğunu söyledi. Demirel de özal'ın üslubunun "yerini kaybetme korkusu"nun artması nedeniyle sertleştiğini söyledi. Öte yandan ekonomi çevrelerinin de hükümetin son uygulamalarına yönelik eleştirilerini ağırlaştırdıkları gözleniyor. Başta TÜStAD, TİSK, büyük illerin sanayi ve ticaret odaları olmak üzere ekonomiyle ilgili kuruluşlar darboğazı aşmak için öncelikle siyasi istikrarsızlığın giderilmesi gerektiğini vurgulayan demeçler veriyorlar. CUMHURİYET/16 HABERLERİN DEVAMI 25 MAYIS 1991 ftOZIFM UĞUR MUMCU (Baştarafı l. Sayfada) Atı alan Üsküdar'ı değil, ama Bekaa Vadisi'ni çoktan geç tü Gelin iki ayrı ülkeden, İspanya'dan ve Irlanda'dan örnekler verelim: Kumbaracıbaşı, soru üzerine, "Kendisine çok sayıda telefon geldiğini ve Türk ailelerinin üzüldüğünü, bunu teselli etmek ve iizülmemelerini sağlamak için yaptığını" söyledi. "Siyasetin sertleşmesi" ile il ETA (Euzkadi Ta Askatasuna = Bask Yurdu ve özgürlüğü) ispanya'da Bask bölgesinin bağımsızhğı için 1959 yılından bu yana ispanyol hükümetlerine karşı silahlı savaş veren bir örgütün adıdır. İspanya'da Bask bölgesinin bağımsız bir devlet olması yolundaki savaş, 1930'lu yıllarda doruk noktalarına sıçramış, 1936 yılında Bask bölgesi için özerk statü benimsenmiş, ancak Franko rejimi 1936 yılında anlaşmayı tanımamıştı. 1959 yılında kurulan ve terörü yöntem olarak benimseyen örgütün ideolojisi "Marksizmbeninizm"d\r. ETA'nın amacı, İspanya ve Fransa sınırlan içindeki Bask bölgesinde "sosyalist Bask devleti"ri\ kurmaktır. 1973 yılında İspanya Başbakanı Luis Carrero Blanco'yu öldüren ETA, daha sonra Bask bölgesinde görev yapan generallere karşı suikastlar düzenledi. ETA'nın saldırıları Kral Carlos'un öncülüğünde çıkarılan Af Yasası'na karşın yine de sürdürüldü. 25 Ekim 1979'da yapılan halkoylaması ile bölgeye özerklik verildi. Verildi, ama ETA terörü durmadı. Belki eski hızını yitirdi, ancak örgüt varlığını ve eylemlerini yine de sürdürüyor. Çünkü özerklik, ETA'nın ulaşmak istediği amaç değildir; amaç, Fransa ve İspanya toprakları üzerinde bağımsız bir Bask devleti kurmaktır. Bu yapıdaki bir başka örgüt de IRA'dır (İrlanda Cumhuriyet Ordusu). 1919 yılında kurulan örgütün amacı, İrlanda'daki İngiliz egemenliğine son vermektir. IRA, en deneyimli terör örgütlerinden biridir. IRA,. 1969 yılında ikiye bölündü. IRA'nın içinden bir başka örgüt çıktı. Bu örgütün kısa adı PIRA'ydı. PIRA 'Prcvisional Irisb Republican Army' sözcüklerinin kısaltılmasıyla oluşmuştu. PIRA, IRA'nın köktenci kanadıydı. İrlanda Cumhuriyet Ordusu'nun bu genç ve köktenci kanadı şu ilkeye inanmaktadır: Silahlı eylem + siyasal eylem = devrimci eylem. Örgütün stratejisi şudur. Fransa, Cezayir'den nasıl çekilmek zorunda kalmışsa, Ingiltere de Irlanda'dan çekilecektir. Bunun için silahlı eylemler, siyasal eylemlerle sürdürülmelidir. PIRA, 1970'li yılların başından beri İngiltere'de askeri ve siyil hedeflere saldırıyor; İrlanda'daki İngiliz görevlilerini öldürüyor. Bu bakımdan, ETA ile IRA ya da PIRA arasında hem yapılanmada, hem eylem taktiklerinde benzerlikler vardır. Bu örgütler, "milliyetçi" örgütlerdir. ETA, Bask milliyetçiliğine dayanır, IRA da 1913 yılında kurulan İrlanda Milliyetçi Partisi Sinn Fein'in milliyetçi ideolojisine. ETA ve IRA'nın, FKÖ (Filistin Kurtuluş Örgütu) başta olmak üzere birçok örgütle bu arada Kürt örgütleri ile ilişkileri olduğu ileri sürülür. Bu gibi örgütlerin kendi aralarında yardımlaşmaları ve birbirlerini desteklemeieri de doğaldır. Ûrneğin PKK ve ASALA da 1980 yılının 6 nisan günü Lübnan'da toplanıp, Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı yapılacak saldırılar konusunda anlaştıkları, Kürtler ve Ermeniler üzerindeki araştırmaları ile tanınan Amerikalı yazar Micheal Gunter'ın "The Kurd's in TurkeyA Political Dilemna" adlı ınceleTne kitabında (Westview Press 1990 s; 11415) Ermeni kaynaklarına (The Armanian Reporter Haziran 1983 s: 1;Armanian Weekly Kasım 1984s; 72)dayanılarakanlatılıyor. Türkiye'de son zamanlarda yaşanan terör eylemleri birçok bakımdan "ETA ve IRA turü " eylömlerdir Bu saldırrların ar'' dında, Kürtlerin bağımsız bir devlet kurmaları amacı yatıyor. En azından bu eylemlerle böyle bir süreç başlatılıyor. Bu saldırıları kim üstlenirse üstlensin sonuç değişmez. Olayları, elden geldiğince soğukkanlı biçimde yorumlayıp, uzun erimli demokratik önlemleri almanın zamanı geldi ve gecti bilet Özellikle bomba yapım tekniğinde... Kaçakçılıkta şeytanüçgeni Marksist düşünür Ernest Mandel Türkiye'de (Baştarafıi. Sayfada) ve her iki tombak şamdanı Anve tarihi eseri kendisi pazarla kara'da Türk hükümetine iade ettirdi. Ancak ne var ki Anıtlar mıştır. 2. Satma ya da başka neden ve Müzeler Genel Müdürlüğü'le bunlann bazılarını "emanet" nün olayı Bursa Savctlığı'na resDış Haberler Servisi Dünolarak Ayşegül Nadir'e vermiş men duyuracağı bildiriliyor. Genel müdürlüğün gerekçele yaea ünlü Marksist düşunür ve tir. 1938'de Leon Troçki'nin kurdu3. Çalıntı eserlerin çoğunu ri şöyle: Troçki'nin kurduğu ğu 4. Enternasyonal'in günü1. Üç sanık kanıt yokluğu ile bizzat tngiltere'den gelen ve somüzdeki yöneticilerinden Belçi4. Erternasyonal'in yadmı açıklamadığı Peter adlı Bursa'da aklanmıştı. Şimdi iki kalı Profesör Ernest Mandel günümüzdeki tombağın yanı sıra öteki kentlerkişiye satmıştır. dün akşam tstanbul İnci Sine4. tki şamdanı da Yaman deki olaylarla bağlantıh olan ye ması'nda verdiği konferansta, yöneticilerinden Mursaloğlu'na 3 milyon liraya ni kanıtlar bulunmuştur. insanlığın kurtuluşu için sosya Belçikalı Prof. 2. Mahkeme, olayı ortaya çı lizmin her zamankinden daha satmıştır. Mandel, insanlığın tstanbul polisi, Karaveziroğ kartan polisleri tanık olarak din fazla geçerli olduğunu söyledi. leyip ifadelerini her nedense alkurtuluşu için lu'nun evinde yaptığı aramada, Mulkiyeliler Birliği genel mer sosyalizmin bu çalıntı eserlerden Roma mamıştır. 3. Sanıklardan Sureyya Erhan kezinin davetlisi olarak Turkitmparatoru Gallus'un başını, her zamankinden bazı şamdan ve alemlerden ba Karavezıroğlu, resmi ifadesinde ye'ye gelen Profesör Mandel, daha geçerli iki tombak şamdanı Yaman Yazın Yayıncıhk tarafından düzılarım ele geçirecekti ve öteki iki sanık, "soygunların birlikte Mursaloğlu'na tstanbul'da sat zenlenen dünkü konferansta olduğunu söyledi. Marksistlerin 2. Dünya Savaşı yapıldığını" söyleyerek sadece tığını açık seçik açıklamıştır. A) Nasıl olur da Mursaloğlu, arifesinde insanlığın önundeki bu noktada kendisini yalanlayacak, öteki ifadelerini doğrulaya bu şamdanlara hem tstanbul'da ikilemi "ya sosyalizm ya barcaktı. Olayın bu ayrıntısını ve hem Londra'da sahip olur? ts barlık" olarak formüle ettikle likenin var olacağını söyledi. îngiliz Peter'ı bir yana bırakıp tanbul'da sahip olduğu bu iki rini anımsattı. Mandel günü Kapitalizmin yıkıcı tehdidinin Yaman Mursaloğlu'na dönelim. tombak nasıl olur da Londra' müzde bu ikilemin "ya sosya kâr durtusune dayalı mantığın J'6raayîS tarihli yazımda bir tu da bitpazarı "Portobella"ya dü lizm ya da insanlığın fiziki yok dan kaynaklandığını bebrten zak kurmuştum. Tuzak cümle şer? Nasıl olur da bu iki tomba oluşu" biçirnini aldığmı vurgıi Mandel, "Korfe* savaşı ve bolği orada görüp satın alır? Niye ladı. leri şöyleydi: gedeki silahsızlanmayı" buna Türkiye'de daha önce gördüğü "Müzayedeevinin (Sotheby's) tnsanlığın fiziki yok oluş teh örnek gösterdi. Mandel Irak'ı alt düzey görevlilerinden bir bu tombak hakkında Türk hü likesiyle karşı karşıya olmasının silahlandıran Batı Avrupah kakaynağım bu iki Osmanlı tom kümetine bilgi vermez ve bun nedenini kapitalizmin mantığı pitalistlerin, savaşm sona ermebak şamdanının, astronomik fi ları müzayedeye çıkartır? Bu so na bağlayan Mandel, kapitalizm sinin hemen ardından yeniden yata satılan öteki bazı Osmanlı rulann bazılarını yann yanıtla dünyadan silinmedikçe bu teh bölgeyi silahlandırma savaşına eserleri ile birlikte Mr. Mürse yacağız. B) Mursaloğlu, Londra'da loğlu adlı bir Türk centilmenine ait olduğunu ve kendisinin de Hürriyet'e verdiği demecinde, müzayedeevince çok iyi tanındı birbuçuk yıl önce Londra'da bir ğı için bunlann satışa çıkartü açık pazardan aldığmı iddia etmasından çekinmediklerini söy mektedir. Oysa Karaveziroğlu, lemekle yetinecekti. Ancak şu bunları kendisine birbuçuk yıl ana kadar centilmen Mr. Mtir önce tstanbul'da sattığını söyleseloğlu'nun kimliğini henüz tam mektedir. Hangisi doğrudur? olarak saptama olanağı bulama4. Yaman Mursaloğlu'nun dım." 1987 yılında Eski Eserler ve MüOysa Mürseloğlu'nun tstan zeler Genel Müdürlüğü'nce vebul sanat çevrelerinin ünlü an rilmiş (725.3) sayılı eski eser titikacısı ve başta Sotheby's ol caret yapma ruhsatı bulunmakmak üzere uluslararası tslami tadır. Ancak Anıtlar ve Müzemüzayedelerin müdavimi olduğu ler Genel Müdürlüğü'nün Burnu bilmemekolanaksızdı. Nitekim sa Savcılığı'na sunacağı önceki gün Londra'da Hürriyet 26.6.1988 tarih ve TORTIEM gazetesine verdiği demeçte, ken (34) 6711042 saydı Türk ve tsdisinden "Türkiye'de sosyete an lam Eserleri Müzesi Müdürü tikacısı olarak bilinen ve Ayşe Nazan Ölçer imzasını taşıyan gül Nadir başta olmak üzere bir önemli bir belgekanıt vardır. çok antika koleksiyoncusuna "Adımı korumak için tombadanışmanlık yapan Yaman Mur ği verdim" iddiasında bulunan saloğlu" diye söz edilecekti. antikacı Mursaloğlu'na göndeHaberim yayımlamnca antika rilen bu yazıda özetle şu noktadünyasında tahsil edilmeyen se lar vurgulanmaktadır: 1. Ev ve işyeri olarak belirtînet ve çekleri anında tahsil etmekle ün yaptığı söylenen Ya len mekânda tstanbul Emniyet man Mursaloğlu'nun avukatı Müdürlüğü'nce (üstelik Bursa Mehmet Ulusoy, Anıtlar ve Mü olayından tam bir yü önce) yazeler Genel Müdür Yardımcısı pılan aramada tescilsiz eserler Tanju Özoral'ı arayacak ve tom ele geçirilmiştir. Emekli Korgenera) Selen askeri törenle toprağa verildi. 2) Yasaya aykırı olarak göstebak şamdanların Londra'dan getirilip 21 mayısta Ankara'da rilen ticaret adresi dışında bir Türk hukumetine teslim edilece başka yerde (Antikacılar Çarşısı'nda) bir başka işyeri bulunğini söyleyecekti. (Baştarajı I. Sayfada) tay ve eski silah arkadaşları kaAvukat ertesi sabah saat maktadır. Bu nedenle 1990 yılına kadar masından duyduğu rahatsızlığı tıldılar. 06.15'te telefonla beni de uyanBaşbakan Yıldırım Akbulut, dıracak ve şu bılgılerı verecekti: geçerli olan Mursaloğlu'nun an da vurguladığı duyuldu. Aske"Müvekkilim çalıntı olduğu tika ticareti yapma ruhsatı ri yetkililerin, özellikle emekli DYP lideri Demirel ve bakanlar nu bilmediği bu tombaklardan 1988'de, Bursa olayından bir yıl generaller için oluşturulan koru cenaze namazı kılarken askeri ma sisteminden yakındıkları kesimin namaza katılmadığı birini Londra'da bir açık pazar önce iptal edilmiştir. da (Portobella) 40 milyon liraBu durumda nasıl oluyor da gözlendi. Orgeneral Güreş'in, dikkat çekti. Selen'in naaşı ceya satın almış ve Sotheby's mii 24 Haziran 1988'den sonra Mur top arabasının arkasmdan yurü naze töreninden sonra camiden zayedesinde satışa çıkarmış. saloğlu; bu şamdanları satın alıp dükleri sırada yanındaki Başba ahnarak top arabasına kondu. kan Akbulut'la ellerini kolları Askeri, sivil erkân ve yurttaşlatkinci şamdanı ise bir başka In satabiliyor? giliz antikacısı yine aynı pazarYetkililer, 24 Haziran 1988 U nı sallayarak sinirli bir ifadeyie rın katıhmryla 100 metre kadar top arabasında taşınan cenaze da satın almış ve o da müvekki rihli bu mektuptan sonra Yaman konuştuğu dikkat çekti. lim ile birlikte Sotheby's'de sa Mursaloğlu'nun sattığı tüm estçişleri Bakanı Aksu, gazete daha sonra cenaze arabasına tışa çıkarmış. ki eserlerin yasal dayanaktan cilerin "Olayda bir gelişme var konularak Cebeci Şehitliği'ne yoksun olduğunu ve kökeni bi mı" sorusuna, "Yok, ama ar göturüldu ve toprağa verildi. Müvekkilim, Türkiye'nin eski antikacılanndandır. Kendisi îinmeyen bu eserleri satın alan kadaşlar takip ediyorlar" yanıBaşbakan Yıldırım Akbulut Türkiye içinde çeşitli antikalar ların da sorumlu olabilecckleri tını verirken Ankara Emniyet dün Başbakanlık binasına gelialır satar. Arjantin'den mal top ve bu sorumluluktan kurtulmak Müdürü Hasan Özdemir de şinde gazetecilerin çeşitli konular ve Turkiye'ye getirir satar." için en yakın muzeye bu konu "İnşallah yakalayacağız" dedi. tşyerinde öldürülen emekli Avukat Ulusoy, konuşmasını da bilgi vermeleri uyarısında bulunuyorlar. Korgeneral lsmail Selen'in naşöyle sürdürmüştü: aşı dün saat 12.00 sıralarında "Yayınınız üzerine müvekkiKocatepe Camü'ne getirildi. (Baştarafı I. Sayjada) lim adına Anıtlar ve Müzeler Çok sıkı guvenlik onlemlerinin su'nun bildirdiğine gore Adana Genel Müdürii Tanju Özoral'a alındığı camideki törene, Selen' Bölge Jandarma Komutanı Tuğsözlü ve yazılı başvurduk. Müin ailesi, yakınları, Başbakan general Temel Cingöz, emir suvekkilim hakkında herhangi bir Asım Bezirci Yıldırım Akbulut, TBMM Baş bayı Astsubay Yaşar Işık ve siadli kovuşturma yapmadan, In3. bası 7.000 lira (KDV içinde) kanvekili Yıldırım Avcı, SHP vil şoför Şahin Ulusoy'un buterpol'e duyuruda bulunmadan Ödemeli gönderilmez. Genel Başkanı Erdal tnönü, Ge lunduğu araca önceki gün yapıher iki tombak şamdanı kendilerine teslim edecegimizi söylenelkurmay Başkanı Dogan Gü lan silahlı saldırıdan sonra çok dik. Müvekkilim, ıngilizin satreş, DYP Genel Başkanı Süley sayıda kişinin gözaltına alındıtıgı ikinci tombaği da yeni sahiman Demirel, Devlet Bakanı ğı, ancak daha sonra salıveriltlhan Selçuk binden satın alarak Turkiye'ye Mehmet Keçeciler, tçişleri Ba dikleri bildirildi. 5. bası 10.000 lira (KDV içinde) hibe edecek." kanı ^Vbdülkadir Aksu, Milii Çağdaş Yavınları Turkocağı Eğitirri Bakanı Avni Akyol, Emniyet müdürluğu yetkilileAdliyeye düşmek ve InterpolCad 3941 Cağaloğluİstanbul kuvvet komutanları, eski Genel ri, çalışmaların aralıksız surduce fişlenmek korkusuyla YaÖdemeli gondenlmez. kurmay Başkanı Necip Torum rüldüğünü, ancak şu ana kadar manMursaloğlu sözünde durdu 6 Sosyal demokrasi iflas etti 9 lunu sosyalizm olarak gösterdi. Bugüne dek sosyalizm adı altında uygulamaların yanlış olduğunu, sosyalizmin tek ülkede inşa edilemeyeceğini .belirten Mandel, mensubu olduğu akımın bu düşünceyi uzun yıllardır savunduğunu belirtti'. Doğu Avrupa ülkelerinde ve SSCB'de yaşanan krizin kendilerini şaşırtmadığını belirten Mandel, iflas edenin sosyalizm değil Stalinizm ve sosyal demokrasi olduğunu söyledi. Mandel bu ülkedeki özelleştirme çalışmalarının kapitalizmin restorasyonu için yeterli olmayacağını da belirtti. Bu ülkelerdeki buyuk sanayi tesislerinin özelleştirilebümesi için gerekli sermayenin devasa boyutlarda olduğunu vurgulayan Mandel, gerekli kaynâgırv Batı Avrupa ülkelerınce dahi sağlanamayacağını öne sürdü. girdiklerini belirtti. Mandel, açlığın, salgın hastahkların felakete donüşmesinin, ekolojik felaketlerin nedeainin de kapitalizmin kâr hırsı olduğunu kaydetti. lnsanlığı toptan yıkımla karşı karşıya bırakan bu felaketleErnest Mandel Ankara'da rin sosyal gelişimin bilinçli de bugün ve yarın iki konferans netimi olmadan aşılamayacağı verdikten sonra Türkiye'den aynı söyleyen Mandel, bunun yo rılacak. A Petkimde anlaşma (Baştarafı 1. Sayfada) bin, üçüncü kademede de 220 binüra oldu. Sözleşme, 1 Eylül 1990 tarihinden itibaren geçerli olacak. YHK toplantısından sonra Cumhuriyet'in sorularım yanıılayan Petroltş Sendikası Genel Başkanı Münir Ceylan, "Uyuşmazlığa gitmeden önce de işveren buna yakın bir teklif vermişti. Bizinı istediğimiz biçimde bir sözleşme değfl" dedi. Net ücretlerin ortalama, gündüz çalışanlar için 1 milyon 900 bin, vardiyah çalışanlar için de 2 milyon 300 bin lira olacağını belirten Ceylan, 120 kişilik uzman kadronun sözleşme kapsamında tutulması ve aile yardımı konusundaki uyuşmazhk maddelerinin sendikamn istediği biçimde bağıtlandığını söyledi. Ceylan, uyuşmazlığın, grev kapsamında olmaları nedeniyle YHK'da çözümlendiğini vurgulayarak "9 aydır sözleşmeyi imzalayamadık. 3 aya yakın bir süredir ar dı arkası kesilmeyecek eylemler yapıldı. Eğer grev kapsamında olmasaydık sözleşme siireci bu kadar uzamazdı" diye konuştu. Kamu işveren sendikalarının toplusözleşmeler konusundaki tutumunu eleştiren Ceylan, "Bugünkü kamu işveren sendikaları, 12 Eylül döneminin Yiiksek Hakem Kurulu kararlarını aratıyor" dedi. Bu arada Petroltş Ailağa Şube Başkanı Mustafa öztaşkın sözleşmeye bağlı olarak "Bu zam son derecede komik. Kamusen, önceden verdiği teklifini kasıtlı olarak geri çekerek olayı YHK'ya götürdü. Kamusen'in son önerisi üzerine gelin sözleşmeyi imzalayalım demiştik. Ancak bundan kaçındılar. Petkim işcisi, YHK'nın verdigini kabul etmeyecektir. Bu zamlar komik ve kabul edilir cinsten değildir. Oturup durum degerlendirmesi yapacağız, ona göre tepkimizi gösterecegiz" dedi. Neden yakalanaımyorlar lardakı sorularım cevaplandırırken bir gazetecinin, "Muhalefet terör olaylan nedeniyle istifamzı istiyor. Faili meçhul cinayetler nedeniyle 1980 öncesi terör olaylarıyla bir benzetme yapılıyor" demesi üzerine şunları söyledi: "1980 öncesindeki Türkiye'nin güvenliğiyle ilgili konular, şimdiyle katiyen mukayese edilebilecek boyutlarda değildi. 1980 öncesinde Türkiye'de kardeş kavgası başlamış, belki bir noktaya kadar iç savaş söz konusu olmuştu. Şimdi Türkiye bir terorle karşı karşıya. Terörle mucadetede hepimizin bera ber hareket etmesi lazım. Artık bu kaide, bu düşünce herkes tarafından paylaşılan, münakaşa edilen bir düşünce tarzıdır. Muhalefet, her defasuıda 'hukumet istifa etsin' şeklindeki iddialarla veya erken seçim teraneleriyle çözülebileceği düşüncesini ortaya koyuyor. Bunun boyle olmadığını herkes biliyor. Elbette bu olaydan öturü hepimiz üzgünüz. Hepimizin acısı büyük. Ben ümit ediyorum ki bu canileri en kısa zamanda yakalayıp cezalandıracağız. Bu husustaki çauşmalar devam etmekte ve verimli sonuçlar da alınmaktadır." 1990/730 Davacı: Nejat Efe Vekili: Av. Levent Akbaba Davah: A.BAHADIR ALPSAN Cengiz Topel Cad. No: 50 D: 15 Karşıyaka Dava: Satış vaadi sözleşmesinin feshi. Davacı vekili mahkememize verdiği dilekçe ile müvekkilinin davah firma sahibi ile yapmış olduğu gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi, inşaat sözleşmesi ile davalı tarafa 4.500.000 lira ödediğini, davaJı tarafın vaadini yerine getirmediğinden 4.500.000 liranın davalıdan tahsil'.ne karar verilmesini ister olduklarını bildirmiş, adı geçen davalının adresine çıkartılan davetiyenin bila tebliğ iade edilmiş olduğundan ve yaptırılan zabıta tahkikatına rağmen de adresinin bulunamadığından ilanen tebliğine karar verilmiş olmakla; Adı geçen davalının duruşmanın atılı bulunduğu 4.6.1991 gün saat 9.20'de mahkememizde hazır bulunması, gelmediği takdirde kendfcini bir vekili ile temsil ettirmesi, aksi takdirde yokluğunda karar verileceği ilanen tebliğ olunur. 13.5.1991 T.C. KARŞIYAKA 3. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ Suikastta yabancı gözaltına alınan olmadığını söylediler. Bir yetkili, "İlk gün olayın görgü taıuklarından oluşan 8 kişi müdürlüğe getirildi. Bunlann ifadelerine başvuruldu. Bir gece sonra da bırakıldılar. Elimizdeki bilgiler çok yetersiz. Robot resimleri bile güçlükle çizilebildi" diye konuştular. Robot resimler emniyet müdürlüğunün çeşitli birimlerine ve ilgili kuruluşlara dağıtıldı. Adana'da kentin giriş ve çıkışındaki guvenlik denetimleri dun de surduruldu. Kinyas Nadir Kartal'a birer başsağlığı mesajı gönderdiler. SHP Genel Başkanı Erdal tnönü de Nadir Kartal ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'e birer mesaj göndererek Kinyas Kartal'ın ölümünden duyduğu üzüntüyü dile getirdi. Bu arada TBMM Başkanlığı, Kartal'ın yarın Van'da yapılacak cenaze törenine katılacak milletvekilleri için özel bir uçak kiraladı. Kartal'ın cenazesi,Van'ın Dibek Köyu'nde toprağa verılecek. (Baştarafı 1. Sayfada) İZMİR BEŞİNCİ ASLİYE HUKUK HÂKtMLİĞtNDEN İLAN Esas No: 1990/24 Karar No: 1991/207 Davacı tamer Özçoban vekili Av. Fırat Ünver tarafından, davahlar Zeynep Ülker Dingil ile Fahri Erden aleyhine açılan satış iptali davasında 18.3.1991 günü yapılan duruşma sotıunda: Davacı tarafın davasmın kabulü ile ZeAt lUrizm ve İnşaat Tic A.ŞIye ait olup bu şirkette pay sahibi olan Zeynep Ülker Dingil tarafından ona ait 49 payın Fahri Erden'e yapılan devir ve intikal işleminin İPTALİNE. Bu hisselerin önceki pay sahibi Zeynep Ülker Dingü'e iadesine, bu hususun Izmir Ticaret Sicil Müdürlüğü'ne bildirilmesineı 29.400 lira harç ve 128.500 lira yargılama gideri, 98.000 lira ücreti vekaletin davalılardan alınıp davacıya verilmesine, 7. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 1989510373 D. İş sayılı 19.12.1989 tarihli tebbirin hükmün infazına değin devamına, yargıtay yolu açık olmak üzere verilen karar tetkikat gıyabında bitirilen DAVALI ZEYNEP ÜLKER DİNGİL'e tebligat yerine kaim olmak üzere ilan tarihinden itibaren bir hafta sonra tebliğ edilmiş sayümasına, bu suretle ilanen teblîğ olunur. 1.5.1991 ÇOKKAPHJ ODA JAPON GULU