19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyet Sahıbı Cumhuriyet Malbaacılık ve Gazetecıhk Türk Anomm Şvrkelı adma Nadir Nadi 0 Gencl Yayın Müduru Hasan Cemal, Muessese Muduru Emine (Jşaklıgil, Yazı Işlerı MüdUrU Okay Gonensin, £ Haber Merkezl Muduru Yalçın Baytr, Sayfa Duzenı Yenetmem \\i Atat % Temsılater ANKARA AbmetTan, IZMİR Hikmet Çetinkaya, ADANA Çetin Ylfttnoglu tç Polılıka Celal Ba,la«K,q, Dıs Haberler Ecjon tokı, £konomı Ctnglı Dırkaıt. Ij Sendıka Şalıran Kelencl, Külıur Cttol tıuı. Istanbul Haberlen Kemal Kuçut. Egılım Gtncay Şaylan. Yurl Habcrkn NtedM Dotan, Spor Damsmanı Abddlkadir Yunlman Dızı Yaiılar Kerem Çatışkan, Araşıırma Şahln Mpay, Düzellme AMullah VKIUI % KoorclınalöY Ahmt KoruUatt £ Malı likt Ltol trkol % Muhascbt BıleıK VnKr 0 Buıçt Planlama S<vll Omanbcsmtla # Reklam A)V Tomn 0 Ek Vayınlar Hıilya Akyol £ Idare Hıucyln Gilret A llleımt önıter Çcllk # Bllgı Islem Nall Imal 0 Personel S*v|l Boıl.nc.ojlu >Ö.VI/Î Kurulu Ba$kan Nadlr Nadl Oklay Akhal Yalçıa Bayer, l l u n Ceraal, Hfkmel Çetinkaya Okay GOncnsln, U|ıır Mumcıı. llhaa Sclfiık. Ali Slrraen, Ahnttt Taa Basan ve Yayan Cumhurıyet Matbaacılık ve Gazelecılık T A Ş TUrkocağı Cad 39/41 Cagalo 34ÎJ4 1si PK 246 Islanbul Tel 512 05 05 (20 hal), Tttac 22J46, Fax (1) 526 60 72\ Burohr Ankan Zıya GOkalp Blv Inkllap S No 19/4, Tel 133 II 4147 Tetaı 42344, Fax (4) 05 65 9 lımlr H Zıya Blv 1352 S 2/3. Tel 13 12 30 Telej 52359 Faj (51) 19 53 0 Adana Inönu Cad U9 S No \ K»t 1, Tel 19 31 52 (4 haı), Telex 62155, Fa* (71) \% J5 TAKVİM: 24 MAYIS 1991 İmsak: 3.41 Güneş: 5.32 öğle: 13.05 îkindi: 17.03 Akşam: 20.29 Yatsı: 22.12 Nostalji demode,rapomangözde Güzelbirilkyazgünü kampusta yer alan fakültenin öğrencileri 'Sanata Saygı' şenliğine katıhyorlar. Kırmızı spreyle boyanan tabloları protesto için şarkılar, şiirler söyleniyor, bir kadın heykeli özenle 'giydiriliyor.' 'Modigliani'nin çıplakları halt etmiş abi.' Müzik alanında gözdeler 'heavy metalciler', 'acid'ciler ve 'rap'çiler. 'Black soul ve hard rock'u da unutmamakgerek. 'Ne diyor amcam, I know what is to be young...' HANDAN^ENKÖKEN İZMİR Ege Universitesi'nin geniş kampusunda her zaman en etkili olan ve eylemleri örgutleyen iki bolum; Edebiyat Fakultesi ve Basın Yayın Yüksek Okulu. Yoğun sigara dumanı altında uğultuya donuşen gurultu içinde gundelik konuşmalardan öteye gitmeyen diyaloglar "karıkız" kısaca "geyik" muhabbetınde odaklaşıyor. "Okulda kim en çok tanınırsa", "cankuş" oluyor, kızlarla tanışmak, ışı bağlayabılmek için onun kıyakçılığına muthiş ihtiyaç duyuluyor. Cinsellik mi? "Yoğun." Kantinde duvar gazetesi, goz ucuyla bile bakılmayacak denli silık, heyecansı/, kışkırtıcı olmaktan uzak. Bırkaç Nâzım Hikmet i'ıiri, kartpostallar arasında "Finans Kapital Hanedanlığına Son" ve " Anti Teror Yasası" konulu sıradan iki yazı asılmış. Fınallerden so? etmekten aıta kalan zamanlarda brıç ya da satranç oynanıyor. Işi olan kantine uğramıyor bıle Gazete çıkarıyorlar, haber ajanslarında, felsefe, psikoloji odaları, tiyatro, muzik çalı$maları son yıllarda elkinlıklerı canlandırmış Hiç olmamasından ıyı dıyerek bu tür etkinliklerdcn hoşnutlar. Katılımcı olmaya çalışıyorlar sonuçsuz olduğunu bıle bıte. Ege Üniversitesi kampusundan izlenimler/Orharfın prostat mütiği ile sadolu günlere yolculuk Darü^şafaka'nu 118. yJdönümti • tstanbul Haber Servisi Darüşşafakalılar Derneği'nin Darüşşafaka Lisesi 118. yıl etkinlikleri çerçevesinde bu akşam düzenleyeceği toplantıda, tstanbul Üniversitesi Devlet Konservatuvan Türk Musikisi Icra Heyeti, "Darüşşafakalı bestekârlar"ın eserlerini seslendirecek. Türkiye'de ilk kez Türk müziğinin ayrı biı ders olarak okutulduğu okul olan Darüşşafaka Lisesi'nin konser salonunda verilecek konserde, Zekâi Dede, Ahmet Rasim, Ahmet Mithat Efendi, Zekâi Dedezade, Ahmet Irsoy, Kâzım Uz ve Ilhami Güreşin'in eserlerine yer verilecek. Gecede ayrıca yönetmenliğini E. Halit Türkyazıcı'nın yaptığı "Darüşşafaka Belgeseli" filminin ilk gösterimi de gerçekleştirilecek. Kitap Günleri sürtiyor • Kültür Servisi Cumhuriyet Kitap Kulübü ile Beyoğlu Belediyesi'nin işbirliğiyle düzenlenen "Beyoğlu Kitap Günleri" kapsamında gerçekleştirilen imza günleri sürüyor. Kitap ile okuru "buluşturan" Mis Sokağı'nın dünkü yazar konukları ise Feride Çiçekoğlu, Şükran Kurdakul ve Ataol Behramoğlu'ydu. Yabancı Film Oscarı kazanan "Umuda Yolculuk" filminin senaryo yazan Feride Çiçekoğlu, senaryosunu yazdığı ve Antalya Film Festivali'nde "Altın Portakal" alan "Uçurtmayı Vurmasınlar" filmiyle aynı adı taşıyan kitabı ile "Sizin Hiç Babanız öldü mü" kitabını okurlarına imzaladı. SANATA SAYGI Ege Üniversitesi kampusunda bir grup ögrenci 'Sanata Saygı Günü'nde kadın heykelini boyayarak tablolara spreyli saldınyı protesto ediyorlar. (Fotograf: Zafer Aknar) canım sesleri nasıl çıkartıyorlar?" New AgeNevv Wave mı, "kelalaka." Bırbırlerıne rapomanyak (rap muziğine tutkun) ya da paratur (paranoyak Turgut) gıbı lakaplarla ses>lenıyorlar. Alternatif uretmek belkı de yalnızca muzik için soz konusu. Çunku artık onların lisanlarıyla konuşuyorlar: "Bize de mi lolo lan?" "Ne diyor amcaın, I knovv what is to be young." "Patlat bi Vaya Con Dios, havamızı bulalım!..." Guzel bir ılkyaz gunu kampusta yer alan çoğu fakültenin oğrencılerı "Sanata Saygı" şenliğine katıhyorlar. Sereserpe çımenlere uzanmışlar, muıhış bir dayanışmanın ve haklı bir protestonun keyfını yaşıyorlar. Ege Üniversitesi Edebiyat Fakultesi Felsefe Bolumu oğrencılerinin sene sonu çahşmalarından oluşan sergıdekı uç nu tablo "k.rmızı sprey boya" sıkılarak tahrip edilince, olayı "ilkel bir kullıir ve sanat düşmanlığının zavallı bir ifadesi olarak" nitelendirip şıddetle kınıyorlar. Bununla da yetinmeyip, bu tur kultur ve sanat etkınlıklerının engellenmeyeceğını, demokratikleşme, medenileşrne ve çağdaşlaşma yolunda, "Ülkemizin içinde bulunduğu genel doğrultuyu ve bu doğrultuyu devam ettirme azim ve sorıımluluklarını etkilemeyeceğine" daır bir bıldiri yayımlıyorlar. Sonra da bahçede "Sanata Saygı" şenliğinı duzenlıyorlar Derme çatma ses duzenıyle kurulan orkestraeşliğınde şarkılar, şiirler söyleniyor, olayla ilgili düşünceler açık panoda dile getirılıyor, protesto ıçın çıplak kadın figurleri çizilerek duvarlara asıp sergileniyor. Bu arada "sıkı eleştiriler"de sıralanıyor. "Ben olsam altına 'lum zevkleri tadmak istiyorum' diye yazardım, amma uyardı ha..." "Modigliani'nin çıplakları haltetmiş agbi...", "Şekercim, cinselliği daha yoğunlaştırmak için gozler biraz kadınsı ını olmalı, yani baştan çıkarıcı bir bakış mı fırlatmalı yoksa?" Bir erkek oğrencı de fıgurunun "vahşi buyuleyiciliğine", azıcık şehvet katmak için kadının tum çıkıntılarını kırmızı rujla belırginleştırıyor. Sonra da çıplak kadın heykelini siyah spreyle boyayarak mayo gıydirıyor. Sanat tarihi bolumu oğrencısı bir genç, showman goruntusunde topluluğa sesleniyor: Arkadaşlar, olayla ılgılı tepkileri size aktarmak istiyorum, gelen mesajlardan bazıları şoyle: • Sanatsal olanla karalama arasındakı değer farkını sizin takdirinize bırakıyoruz. Ama unutmayalım ki sanatın özgurluğu sizin kışisel ozgurluğünuzd\ır, sız ne dersınız? • Neden hep kadın vucudu resmediliyor, biraz erkek vucudu da resmedilsin de bazı gerçekler ortaya çıksın. • Namus belasına gardaş, spreylediğiniz resimler bizim. • Umarım renksız alışkanlıklarınızı biraz olsun renklendirmişsinizdir. • Var olmak insana saygı göstermektir. Kendinize yabancılaşmaktansa kendinizi tanıyın. • Şenlıklı toplum olabilmek ve sık sık şenlik duzenleyebilmek için sıze nasıl ihtiyacımız olduğunu bir bilseniz... Çevre sempozyıunu • tstanbul Haber Servisi Uluslararası Çevre Sorunları Sempozyumu'nun ikinci gününde, ekonomik politikalar çerçevesinde, çevre sorunlan ele alınırken, Marmara Denizi ve Karadeniz'de giderek artan kirlilik, en çok konuşulan konuları oluşturdu. İstanbul Marmara Rotary Kulübü'nce düzenlenen sempozyuma katılan SHP Tekirdağ Milletvekili Güneş Gürseler, çevre sorunlarının, kâr maksizmizasyonuna dayanan, doğal kaynaklar ve çevreyi 'serbest mal' olarak gören, elden geldiğince bunları tuketmeye çalışan ekonomi politikalardan kaynaklandığmı söyledi. Ortalıkta sağcılar, dinciler lafları dolaşıyor. Oeçenlerde kantinı basan, tekbır getiren dincilere "destur" çektiklerini anlatıyorlar Sonrası... Ortak gezıler, konserler, dans gosterılerı... Müzikoloji geccsinde "Diınyada ilk ke/ Orhan'ın prostat muziği"nı ıcra edeceğını duyuruyorlar. Duyurunun altındakı karikaturde şarkıcı "Sado, saEdebiyat fakultesi, sanat ta do, sadist sevgilim" nağmeleririhi, arkeolojı, tarıh, felsefe, nı dokturuyor. Nostalji demopsikoloji, basın yayın, dişçilik, de. Arabesk surekli gundemde. endustri muhendisliği gibi bö Gözdeler de soz konusu elbetlümler arasında zaman zaman te, heavy metal'cilere, 'acid'cıyapılan şenlık turu etkinlikler lere, rap'çilere, black soul'culagözle görulur birliktelık sağlaya ra, hard rock'çılara tapınıyorlar: "Agbii muthiş adamlar, o bilıyor. Orhan Kemal 1991 ödülünü "Kurtlar" adlı romanıyla Peride Celal kazandı 'Rurtlarla dans eden kadın Çizgijilmle 'şanh tariK PORTRE PERİDE CELAL KULTUR BAKANLIGI ATAKTA Eğitimsağlık mııhabirleri • tSTANBUL (AA) îstanbul'da gazetelerin eğitim ve sağlık muhabirlerinin üye olduğu Eğitim ve Sağlık Muhabirleri Derneği (ESAM) kuruldu. Derneğin, Babıali'de uzman muhabirliği pekiştirmek, Türkiye'nin en önemli iki konusu olan eğitim ve sağlık haberlerinde kaliteyi arttırmak, doğru haberciliği sağlamak ve otokontrol sistemini oluşturmayı amaçladığı bildirildi. Geçici başkanlığım Günaydın gazetesi sağlık muhabirlerinden Sibel Güneş'in yaptığı derneğin kuruluşu, 25 Mayıs cumartesi günü Anadolu Hisarı Sakıp Sabancı öğretmenevi'nde, Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ile Milli Eğitim Bakanı Avni AkyoPun da katılacakları bir kokteylle kamuoyuna duyurulacak. 50yıllık romancı Peride Celal 'Kurtlar' romanında 24 saatlik bir süreçte geriye dönüşlerle, Türkiye'nin bir çok ünlü kişisinin yaşamına çağrışımlar yapıyor. Ünlü bir şair ve eşi, Bülent Ecevit, Mehmet Ali Aybar adı geçen kişiler arasında. Peride Celal 1915 yılında Istanbul'da doğdu. Istanbul Fransız Lisesi'nde öğrenim gördü. 1944'te tsviçre'ye giderek Bern Ataşeliği'nde sekreterlik yaptı. Dönüşünde Yeni tstanbul gazetesinde çalıştı. "Ak Kız" adını taşıyan ilk hikâyesi 1935'te Yedigün dergisinde yayımlandı. Daha sonra Son Posta, Cumhuriyet, Tan, Milliyet gazetelerinde hikâye, roman ve röportajlan çıktı. Romancıhğının ilk yıllannda aşk ve serüven romanları yazdı: Sönen Alev (1938), Yaz Yağmuru (1940), AnaKız (1941), Kızıl Vazo (1941), Ben Vurmadım (1942), Atmaca (1944), Aşkın Doğuşu (1944), Yıldıztepe (1945), Dar Yol (1949). Peride Celal, daha sonra bu romanlardan daha değişik, daha ayn, Türk romanının gelişim çizgisi içinde ağırlığı olan romanlar kaleme aldı: Üç Kadının Romanı (1954), Kırkıncı Oda (1958), Gecenin Ucundaki Işık (1963), Güz Şarkısı (1966), Evli Bir Kadının Günlüğünden (1971), Üç Yirmidört Saat (1971), Üç Kadın (1987). Peride Celal'in hikâye kitapları ise şunlar: Jaguar (1978), Bir Hanımefendinin Olümü (1981), Pay Kavgası (1985). Son romanı Kurtlar, geçen yılın sonlarında yayımlanan Peride Celal, 1977 yılında Üç Yirmidört Saat adlı yapıtıyla Sedat Simavi Edebiyat ödülü'nü Fazıl Husnu Dağlarca ile paylaşmıştı. l Kültür Servisi 1991 Orhan Kemal Roman ödulu "Kurtlar" adh romanıyla Peride Celal'e verildi. Rauf Mutluay, Mehmet H. Doğan, Tarık Dursun K., Konıır Ertop, Hilmi Yavuz, Nurer Uğurlu ve Kemali Ögutçü'den (Orhan Kemal'in oğlu) oluşan seçici kurul, Peride Celal'in "Kurtlar" adlı romamnı oybirliğiyle bu yılın Orhan Kemal Roman ödulu'ne değer gordu. Odul töreni 3 haziran günu saat 14.30'da Gazeteciler Cemiyeti Lokali'nde yapılacak. Ödül plaketi törende Orhan Kemalin eşi Nuriye Öğütçü tarafından Peride Celal'e verilecek. "Kurtlar", Peride Celal'in yazdığı son roman. Geçen yılın son ayında çıkan roman, bir basın toplantısıyla edebiyat çevresine sunulmuştu. Bu basın toplantısında yayıncısı Erdal Öz şöyle konuşuyordu "Kurtlar" uzerine: "Peride Celal benim çok özgün bir yazarım. Çok da kitap yazmış. Sanıyorum bu romanıyla 1991 yılında Türk edebiyatında bir olay yaratacaktır." Peride Celal "Kurtlar"da neyi anlatıyor? Kısaca romanı özetlemek istersek burada da sozü Vedat Günyol'a bırakahm: "Kurtlar, yakın geçmişimizde, anarşi ve kargaşaya batmış, kardeşin kardeşi vurduğu, dört bir yanı kurtlarla sanlmış, Hobbesun 'İnsan insanın kurdudur' savına tıpatıp uyan bir h a vaya girmiş bir kentte, kocasını yeni yitirmiş bir romancı kadının, karabasanlı bir duşten, bir sabah bunalımlar içinde uyanışıyla başlıyor." "Kurtlar"m kahramanı bir kadın romancı. Bir bakıma, yazarın kendisini anlattığı bir roman. Ama bir özgeçmiş romaYARIM YÜZYILIN t Z l Peride Celal, Türkiye'de yanm nı değil. Yine Erdal Öz'un deyişiyle, "Türkiye'nin son yirmi yüzyüdır roman yazan bir edebiyat çınarı gibi. yılı var bu romanda." Kimler yok ki Kurtlar'da? Bu sorunun yamtını da Erdal Öz veriyor: "Türk düşiince hayatında gelen geçen bir yığın insan. Bazılarını adlanyla gereceksiniz, bazılannı anlayacaksınız. Roman 24 saat içinde geçiyor. Yazar, Türkiye'nin geçmişine çok güzel bakışlar, geri dönüşlerle çok güzel insanlan anılanyla, aşklarıyla dile getiren bir roman oluşturmak istemiş. Bir Unlü şair var. O ünlü şairin bir karısı var, Türkiye'den kaçnıak zorunda kalan bir şair. Yunus Nadi var, Bülent Ecevit var, Mehmet Ali Aybar var. Ve adlarını söyleyemediğim bazı iınlu kişiler..." Vedat Günyol, Peride Celal'in "Kurtlar"ı yazmaktaki amacını ise şoyle açıklıyor: "Bana kalırsa anılannda yaşamak değil, anılarında genç kalmaktır." Orhan Kemal Odulu'nu bugiıne kadar şu yazarlar kazandı: 1972 Yılmaz Güney / Boynu Bukük Öldüler, 1973 Çetin Altan / Büyük Gözaltı, 1974 Sevgi Soysal / Yenişehir'de Bir Öğle Vakti, 1975 Erdal Öz / Yaralısın, 1976 Vedat Türkali / Bir Gun Tek Başına, 1977 Hasan tzzettin Dinatno / Kutsal Barış, 1978 Fakir Baykurt / Kara Ahmet Destanı, 1979 Mehmet Başaran / Mehmetçik Mehmet, 1980 Adalet Ağaoğlu / Bir Duğun Gecesi, 1981 Verilmedi, 1982 Rıfat Dgaz / Yıldız Karayel, 1983 Orhan Pamuk / Cevdet Bey ve Oğulları, 1984 Tank Dursun K. / Kurşun Ata Ata Biter, 1985 Mehmet Eroğlu / Issızhğın Ortasında, 1986 Yaşar Kemal / Kale Kapısı, 1987 Şemsettin Ünlu / Yukarı Şehir, 1988 Ahmet Yurdakul / Kahramanlar Ölmeli, 1989 Samim Kocagöz / Eski Toprak, 1990 Demir Ozlü / Bir Yaz Mevsimi Romansı, 1991 Peride Celal / Kurtlar. Kültür Bakanlığı, milli çizgi romanların ardından TRT'de gösterime girecek 4 tane yeni çizgi film hazırlattı. İDİL GÜRSEL ANKARA Başvnda kovboy şapkası, elinde silahıyla haydut ya da Kızılderüileri kovalayan çocuklar artık "urun yiğitlerim" nağralarıyla büyuyecek. Düşlerinde 'Süperman'in yerine "Kosova zaferini" görecek, "Michael Jackson" yerine "mehter marşlan" dinleyecek. Kültür Bakanlığı "Yabancı kültür istilasındaki" Turk çocuklarını 'kurtarmak' için kollarını sıvayarak bir dizi çahşma başlattı. Bu amaçla çıkardığı çizgi romanların ardından, önümuzdeki aylarda TRT'de gösterime girecek dört tane çizgi film hazırladı. Çocuklara "şanlı tarihimizi" de öğretme çabasında olan bakanlık, "Tarih Dede" isimli 2 bin kaseti ilkokullara, Türk cumhuriyetlerine, Turk işçilerin çoğunlukta olduğu ulkelere gönderiyor. Kültür Bakanlığı Sinema t)airesi Genel Müdürü Turgut Aslan, dakikası 11 milyon liraya mal olan çizgi filmleri, "yeni nesilleri yabancı kültür istilasından kurtarmak amacıyla" hazırlattıklannı söyluyor. Filmlerle "geleneksel yapımıza uygun karakterler" yara cadelesini anlatıyor, kendi kahramanlarımız. Aynı şekilde TRT'de gösterime giren Dede Korkut, milli bir destan, milli unsur. Çocuklar yabancı çizgi filmlerin etkisinde kalmamalı. Bu, ülkemizin duyduğu bir ihtiyaç" diye konuşuyor. Filmleri çoğaltacaklannı da dile getiren Aslan, "Çizgi filmlerde aşk olacak mı" sorusunu "Hatırlatmış oldunuz" diye yanıthyor. Filmlerin TRT'ye satılmasının yanı sıra diğer ülkelere de pazarlandığını açıklayan Aslan, "Bu sektör gelişmeli. Çocuklan ele almak zorundasın. Niye Noel Baba da başka bir şey degil. Bizim karakterlerimiz daha guzel" diyor. Garip kuşun yuvası... "Tam Anlamıyla öyle oldu. tş, dost, kredi, ikramiye, şans derken kendimizi ev sahibl olmuş bulduk. Hayatta bütiin varlığım. Aldı mı beni btr mülk derdi... Doğru Halk Sigorta ya! Bir de Yuvam Sigortası yaptırdık. Artık hayata daha bir güvenli bakıyorum." tacaklarını belirten Aslan, "Batı toplumnnda insanların zihninde yardımsever, güçlü tipler var. Örneğin Noel Baba, Süperman gibi. Çoeuklarımız bu kahramanları örnek alıyor. Onlann yerini kendi tarihimizden kahramanlar almalı" diyor. "Tarihine ve kültürune bağlı" nesiller yetiştirmeyi hedeflediklerini vurgulayan Aslan, "Örneğin bir Manas destanı Kırgtzlar'ın özgürlük mü Halk f"sI Sişorta J\. Yuvam Sigortası Bir çağdaşlık simgesi
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle