18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
23 MAYIS 1991 SİNEMA Karar 'diktatörce' • PARİS (AP) Cannes Film Festivali'nde Joel ve Ethan Coen'in 'Barton Fink' adlı filminin Altın Palmiye'yle birlikte üç ödül birden alması Fransız basınında sert eleştirilere yol açtı. Fransa'nın saygın gazetelerinden Le Monde "Neden bütün öteki ödülleri de bu fılme vermediniz?" diye sorarak şu görüşlere yer verdi: "Bu bir provokasyon. Jürinin tek bir filmi öteki bütün filmlerin üstüne çıkarması anlaşılmaz, adaletsiz ve diktatörce bir tutum. Dengesiz ve emperyalist ödüller, öteki yapıtların çeşitliliğini ve niteliğini yansıtmaktan uzak!" Bu arada, Jüri özel Ödülü'ne değer görülen 'Avrupa' filminin Danimarkah yönetmeni Lars von Trier'in, sonuçlara çok siniriendiği ve tören sonrası basın toplantısında ödülü yere fırlattığı belirtildi. (Fotoğraf: Lars von Trier Cannes'da ödül töreninde.) KÜLTÜRSANAT CUMHURİYET/7 BİLAR'da 4 kadın romancılar' • Kültür Servisi BİLAR AŞ İstanbul Şubesi'nin sanat ve kadın tanımlarına yeni bakış açılan getirmek amacıyla düzenlediği "Sanatta Kadın" seminer dizisi kapsamında bugün saat 18.00'de Jale Parla "Romanın Çıkışı ve Kadın Romancılar" başlıklı bir konuşma yapacak. Parla konuşmasında, 18. yüzyılda kadın romancıların yaratı korkusundan yola çıkarak özellikle Mary Shelley, Jane Austen ve Bronte Kardeşler gibi kadın yazarlardan söz edecek. BİLAR'ın 'İlk Belediye Cad. Küçük Tünel Han No:5 Daire 5 Tünel' adresinde gerçekleştireceği seminere giriş serbest. Viva el Tango Argentino Arjantin Tango Orkestrası Ankara'da yarın Hilton'da, 25 mayısta CSO Salonu'nda, 26 mayısta Selim Sırrı Tarcan Salonu'nda, 27 mayısta Küçük Sahne'de çalacak. Orkestranın îstanbuî konserleri 29, 30, 31 mayısta Fitaş'ta, 1 haziranda ÎTÜ Maçka Maden Fakültesi'nde. FEHMt AKGÜN ~ Yaşasm tango... Evet, bu bir slogan değil, Türkiye*deki tango severlerin Eduardo Bianco'dan tam 40 yıl sonra (1988'de Istanbul Festivali'ne gelen Astor Piazzolla'yı saymazsak) karşı karşıya dinleyecekleri bir Arjantin tango orkestrasının sunacağı gösterinin adı. Tangonun iki büyükttstasi,orkestta şefi, bandoneonist ve besteci Raul Gareilo ve tango şairi, gazeteci Horacio Ferrer'in önce mayısta Ankara1 da, daha sonra Istanbui'da yapacakian bu göstetiye şef Raul Gareîlo ile birlikte 6 kişilik bir müzisyen grubu katılmakta: Piyanoda Aiberto Giaiomo, kemanda Juiio Pereccini, flutte Miguel Angel Cosentino, perküsyonda Jose Pepe Corriale, RAUL GARELLO Tangonun en önde gelea adlanndan. kontrbasta Gabriel de Lio ve şarkıcı Gustavo Nocetti. Aiicia fı yöneticilerinin de gözunden iı kapsayan bir sure dönemindeOrlando ve Claudio Barneix kaçmamış olâcak ki otantik bir ki tango bestecilerini ve şairledans ikilisini de unutmamak ge tango orkestrasının davet edîl rîni tamtmak amaçlanmakta. mesi için çahşmalara çok önceBandoneonist, orkestra şefi, rekiyor. den başlandı. duzenleyici ve kompozitör RaSon yıilarda, tangonun temel Gelebilecek topluluklarm ul Gareilo, tangoda metodik ve sazı olan "bandoneon"lar bütün içinden, önerimiz doğruftusun klasik stile kendi kişisej tarzını dünyada sesini yeniden duyur da da seçilen Raul GareÜo Or katarak yeni bir düzenleme ve maya başladı. Tango Argentino kestrası ve Horacio Ferrer ikili orkestrasyon ile adını kanıtlaadlı muzik ve dans göstensınin, sinin 1 saat 40 dakika süren Vî mıştır. Raul Garelîo, Troilo okuPiazzoüa ve Milva ikilisinin va EI Tango adlı gösterilerinde, lundan yetişmiştir. Doğal olarak Amerika'dan sonra btitün Avru enstrdmantal tangolar, sözlü onun hayranlarındandır. Anîbal pa'da ve hatta Japonya'da gör tangolar ve dans edüebüir tan TtoBo'nun orkestrasyon tekniğidüğü olağanüstü ilgi, Ankara golardan seçilmiş bir repertuar ni ve idare tarzını benimser. BüSanat ve Muzik Festivali'ni dü da, geçen asrın sonlarından gü tün özeiliği ve ayrıcahğı orkes>tzenleyen SevdaCeaap And Vak nümüze kadar, yaklaşik yüz yı ra duzenlemeierinde ortaya çıTiempo De Tranvias gibi sözlu tangoları da var. Raul Gareilo1 yu Arjantin'de üne kavuşturan diğer bir olay, Buenos Aires'in kuruluşunun 400. yıldönümü olarak kutlanan 1980'de, temelleri atılan devasa bir orkestranın, Orquesta Del Tango De Buenos Aires'in yöneticiliğine Carlos Garcia ile birlikte atanması... 1985'te yönetici olarak Fundacion Konex De Buenos Aires ödülünü alan Gareilo, 1988'de şair Horacio Ferrer ile birlikte Viva El Tango adlı albümü gerçekleştirdi. Daha sonrası, turneler ve festivaller... Viva El Tango adlı gösteriyi sunan, daha doğrusu bütunüyle paylaşan Horacio Ferrer ise bu kısa yazımızın sınırlarım çok aşan bir tango geçmişine sahip. Her tango meraklısınm sahip olmayı düşlediği E! Libro Del Tango adlı 3 ciltlik "Tango Ansikiopedisi" ise sayısı binlerle ölçülen şiir, makale, inceleme ve denemelerinin sadece biri. Bu arada 1955 yjhnda, tangonun çağdaş bestecilerinin öncüsu PiazzoÜa iie tamşan Ferrer1 in yaşammda yeni bir sayfa açıldı. Bandan böyle Ferrer'in birçok şîiri bu usta müzisyensn notaianyia öiümstizieşecekti: İ967'deki iki perdelik bir küçük opera olan Maria De Buenos Aires'ı, Balada Mi Muerte, Baiada Para El, Balada Para l n Loco, La Uitima Greta, Vamos Nina, ChiquttİB De Bachia, La Bîcîcleta Blanca ve diğerleri izledi. Yazımıza, başrollerini Arjantinli şarkıcı bandoneonist Ruben Juarez ve gene Arjanünli aktör Raul Julia'nın paylaştığı 1988 yapımı Tango Bar adlı fiimden bir diyalogla son vereiim: Filmde, dünyanm birçok yerinde, özellikle Hollyvvood'da yapılan tango danslan (Valentino, George Raft, Gene Kelly) gösterüdikten sonra Antonio, arkadaşı Ricardo'ya sorar: Acaba bunlar hayatlarında gerçek bir tango dansı görmüşler mi? Ricardb cevap verir: Şüpheli... Raul Garello, Horacio Ferrer veArjantin Tango Orkestrası Ankara ve istanbuVda Refiğ'in 4Üd lüabancı'sı • Kültür Servisi Yönetmenliğini Halit Refiğ'in yaptığı "iki Yabancı" filminin galası 24 mayıs cuma günü saat 21.00'de Cemal Reşit Rey Konser Saionu'nda yapüacak. Hakan üral ve Brigitte Braun'un başrotterini payîasttklan fiimin müzikleri iîhan Usmanbaş'a ait. Görüntü yönetmenJiğird Çetin Gürtop'un yaptığı "îki Yabanc!"nın Ûk gösterimine, îstanbuî Büyükşehir Belediye" Başkaru Prof. Dr. Nurettin Sözen'in de katıhnası . bekleniyor. Tanıtma Vakfı'nın ödülü • BRÜKSEL (AA> Türk Tanstma Vâkfs'mn "Î990 "&mtma Odülü" Türkiye*nhı dış dünyada tanstınnıja sağladîğs katküardan dolayj Belçikalı film yapımcısı Henri Goemaere'e verildi. îstanbuî hakksnda hazırîadığı bir fiim eşiiğinde Türkiye'yİe iigiîi konferanslar veren Henri Goemaere'e, "1990 Tamtroa ödülü" Brüksel'deki Türk BüyükeîçiüğTrtde düzenlenen bir törenle Büyükelçi Yıldınm Keskin tarafından veriîdi. Atatürk fiimleri • tSTANBUL (AA) TBMM'nin öncülüğüyle haarlanan Atatürk ve tstiklal Savaşı ile ilgili fîlmierin bamlan, Anıtkabir Müzesi'nde devamh yayımlanmak üzere TBMM Kültür Sanat ve Yayın Kuruiu'ndan istendi. As Ajans Sinema Televizyon Haberler Merkezi tarafmdan yaptlan açıklatnada, birçok kunıluşun kendi unitelerinde ve Istanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığı'nın Şişli'deki Atatürk Müzesi'nde devamh yaysn yapmak üzere Meciis'ten kaset talebinde bulunduklan kaydedüdi. Açıklamada, filmierin Scasetlerinin btittin okuüarda gösterileceği ve yurdumuzdaki isfikial Savaşı müzelerinin hepsinde »•ayımlanacağı ve yurtdışındaki elçüiklerimize de îönderileceği bildirildi. Filmlerin genel yönetmenliğini /apan Behiül Dal, bütün arkadaşlan ile beraber Mustafa Kemal'i ilk kez ekrana getirebilmenin heyecanı içinde olduklannj belirterek "Filmlerin Atatürk'ün maneyi huzurunda o kutsai çatmın aittnda devamh gösterileceği haberi heyecanvrmzı duygutann şahikasına çıkardı" dedi. Behiül Dal, bu anlamh sonucun, TBMM'nin, projeyi dcstekleyen bankalann ve kendilerine güç veren basıttm yapıtı olduğunu belirtti. kar. Icra tarzı şaşırtıcı ve çarpıcı değildir, ama uzun süren çalışmaları sonucunda binlerce müzisyenin arasından sıynlabilmiş ve ismini kabul ettirmiştir. • Gareilo, 1977'de 27 kişilik bir orkestra ile kendi besteleri olan Che Buenos Aires, Verde Nuevo, Margarita De Agosto, Muneca De Marzo, Pequena De Marzo, Bien Al Mango, Vaciar La Copa gibi tangoian içeren 4 uzunçaîar yapmıştir. Bu saydığumz enstrümantal örnekierden başka bestecinin Dice Una Guitarra, Bueaos Aires Conoee, 5 genç ressam bir arada • tSTANBUL (AA) Kültür ve Tabiat Varhkîann! Koruma ve Tanıtma Vakfı (KÜSAV) tarafından düzenlenen 5 genç ressamın sergisi bugün Aiayköşkü'nde açılacak. Genç kuşak sanatçslarms teşvik etmek ve tamtmak amacıyla düzenlenen sergide Melek Baydar, Ekin Ormanlar, Nalan öztürk, Edibe Sanasar ve Ayşe Topbaş'm resimleri yer alacak. Sergi, 23 Mayıs13 Haziran 1991 tarihleri arasmda, her gün 11.0018.00 saatieri arasmda gezüebüecek. SERGİ Resmin doğası.. • Kultür Servisi Yüdtz Çıtçi'nın resım sergısı bugünden itibaren The Marmara Oteli Barsserie'de sergilenecek. 1985 yılmda Marmara Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nden birincilikle mezun olan Çitçi, Mimar Sinan Universitesi Güzel Sanatlar Fakültesi Resim Bölümü'nde Devrim Erbil Atölyesi'nde çalıştı ve burada yüksek lisans öğrenimini tamamladi. tlk kişisel sergisini 1988 yılında Stockholm'dc açan sanatçı, kişisel sergilerinin yanı sıra 1985 yıhndan bu yana birçok karma sergiye de katıldı. Resimlerinin gelişimini doğada bir canlmın oluşması, büyümesi ve gelişmesine benzeten sanatçı, soyut çalışıyor ve resimlerini şöyle anlatıyor: "Resimlerimde geometrik, yarı geometrik şekiller, itinalı boyanmış alanlar ile serbest fırça vuruşları, boya leke ve sıçratrfıalan bir arada bulunmaktadır. Bu tarzda başlamış olduğum soyut resimlerimde giderek tuvalde şekillenerek resmin kompozisyonun ana elemanlarından biri olmaya başladı. Yani tuvaldeki resim, tuvalin kendisi ile bütünleşerek birlikte bir resim, bir yapıt halini aldı" Maskeli Süvari'nin yalnızhğı Memet Baydur'un yeni oyunu "Maskeli Süvari", Kenter Tiyatrosu'nda bugün ve yarm 20.30'da, 25 ye 26 mayısta 15.30'da izlenebilecek. ASH KAYABAL ~ Antik tiyatroyu saran bir Donizetti opeTası. Tiyatronun barında iki kadın, bir erkek ve bir barmen. Oyuncuların konuşma balonlannda güncel sorunlar şekilleniyor. Opera sürüyor. Bütün zamanları temsii eden "Maskeli Süvari" sahnede. Memet Baydur'un yazdığı, Müşfik Kenter'in yorumladığı "Maskeli Süvari" adlı oyun Kent Oyunculan tarafından Uluslararası 3. İstanbul Tiyatro Festivali kapsamında ilk kez sahnelenecek. Memet Baydur, "Maskeli Siivari"yi iki yıl önce "sanat seviciler" üzerine yazdığını aktarıyor. Baydur'un "sanat seviciler"i, Sinema Günleri, Tiyatro Festivali ve caz konserleri arasında yoğun bir koşturmaca 3. ULUSLARARASIÎSTANBUL TİYATRO FESTİVÂLI YARIŞMA Şiir, kompozisyon, resim • ANKARA (AA) Milli Eğitim Bakanlığı tarafından ortaokul ve liseler arasmda düzenlenen "Atatürk" konulu şiir, kompozisyon ve resim yarışması sonuçlandı. Bakanhktan yapılan açıklamaya göre, yarışmada dereceye giren öğrencilerin ödülleri 24 mayısta düzenlenen törenle dağıtılacak. Ortaokullararası şiir yarışmasında, birinciliği Zonguldak'tan Filiz Balçın, ikinciliği Aksaray'dan Döne Atak, üçüncülüğü de Siirt'ten Hafit Tarhan aldı. Kompozisyon yarışmasında ise Antalya'dan Ferah Sürekli birinci, Konya'dan Başak Bitlisli ikinci, Bingöl'den Sevim Bişkin de üçüncü oldu. Resim yarışmasında da, Karaman'dan Özlem Ekiz birinci, Batman'dan Nihai Emre ikinci, Kocaeli'nden de Behice Cafer üçüncülüğe değer bulundu. Lise ve dengi okullar arasında yapılan şiir yarışmasında ise Aydın'dan Özlem Özçam birinci olurken Tokat'tan Sema Acehan ikinciliği, Yozgat'tan Mehmet Karataş üçüncülüğü elde etti. Kompozisyon yarışmasında, Afyon'dan Devrim Demir, Aydın'dan Umut Şener, lzmir'den özlem Kanay ilk üç dereceyi paylaştılar. Resim yarışmasında ise birinciliği Bursa'dan Erkan Demiroğlu, ikinciliği Ankara'dan Yelda Atalık, üçüncülüğü de Amasya'dan Nergis özgür aldı. Yarışmada aynca her dal için birer de teşvik ödülü verildu YÖNETtYOR VE OYNUYOR Memet Baydur'un "Maskeli Süvari"sini Kent Ovunculan'ndan izleyecegiz. Müşfik Kenter, oyunun hem yönetmeni hem de baş oyuncusu. (Fotoğraf: lbrahim GUnel) ya giren, sayıları satılan kitaplar ve tiyatro biletlerinden oldukça kabarık bir kitle. "Maskeli Süvari" 1991 Uluslararası İstanbul Festivali'nde geçiyor. Sahnede opera sürerken AtiIIa (Zekâi Müftüoglu), Melda (Kadriye Kenter), Mine (Çiçek Gerçek Dilligil) ve Barmen (Hakan Gerçek) güncel olaylar üzerine konuşuyorlar. Antik tiyatroda "Maskeli Süvari"... 2500 yaşında. Müşfik Kenter'e göre "bütün zamanların kahramanı". Baydur, "Maskeli Süvari, sanata bir lüketim maddesi olarak yaklaşan insanlann durumuna nzulerek bakıyor. Maskeli Süvari'nin hiçbir şeyi silmeyen bir belleği var. O, zaman ve tarihin içinde eiini kolunu sallayarak dolaşıyor. Her şeyi tutan bir belkkle uzun bir yaşam birieşince 'sanat seviciler'in tersi bir olay gelişiyor" diyor. Maskeli Süvari'yi canlandıran Müşfık Kenter, "Bütün zamanlann kahramanı Süvari sahneye içeriden mi dışarıdan mt katıldı, belli değil" diyor. Kenter'in, Baydur'un metnine sadık kaldığı oyunda yazara göre Maskeli Süvari bir tür 'sorgucu'. O yalnız bir süvari. Bir trajedi girdabında; çünkü kimsesizliğin, yalnızlığm oyununu oynuyor. Baydur, "Oyun aynı zamanda cocukluk döneminin resimli roman kahramanlarına göndermeler yapan bir güldürü" diyor. Oyunu sahneye koyan Müşfik Kenter, Tiyatro Festivali'ne yönelik yaptığı değerlendirmede "Festivalin ilkelerinden biri, daha önce sahnelenmemiş oyunlara yer vermek. Ancak daha önce sahnelenmiş oyunlara da yer veriliyor. Kurallar niçin bozuluyor?" diyor. Folklorumuzâ' ödül • ANKARA (AA) Fransa'nın Nice kentinde düzenlenen "Uluslararası Çocuk Halkoyunlan Yarışması'nda, Ankara Fatoş Abla İlkokulu öğrencilerinden oluşan ekip Avrupa birincisi oldu. 1722 mayıs tarihleri arasında düzenlenen yanşmaya, İtalya, Bulgaristan, Macaristan, İspanya, İskoçya, Fransa ve Türkiye katıldı. Festival süresince Nice'te yaptığı gösterilerle büyuk ilgi toplayan Türk ekibi birinciliği elde etti. UGÜN U İstanbul'un Semtleri' özel Anakent Lisesi'ndeki 5. Kültür Sanat Şenliği kapsamında, saat 15.00'ten sonra Turing Sanat Danışmanı Sümer Atasoy "tstanbul'un Semtleri" başlıklı bir konferans verecek. • Sergi açıhşı Orhan Benli'nin resim sergisi Mutlu Sanat Galerisi'nde (355 35 87) açılıyor. • 'Yunus' "Dünden Bugune Yunus" başlıklı panel saat 16.00'da Atatürk Kitaphğı'nda yer alıyor. Katıîanlar: Konur Ertop, Adnan Özyalçıner, Sennur Sezer, Erdoğan Alkan, Ataol Behramoğlu. Paneli Enver Ercan yönetecek. • 'Gösterim I' Workshop Oyunculuk Stüdyosu'nun "Gösterim I" başlıklı sahne çalışması saat 16.00'da İstanbul Universitesi Öğrenci Kültür Merkezi'nde izlenebilir. • 'Cumalı neler yazar?' Cağaloğlu Anadolu Lisesi, Özel Çavuşoğlu Lisesi, Galatasaray Lisesi ve Kadıköy Kız Lisesi öğrencileri, saat 14.30'da Necati Cumalı'nm yazarlığını konu alan bir toplanü yapacaklar. Cumalı'nın da konuk olarak katılacağı toplantı Edirnekapı Halk Kütuphanesi'nde. • 'Genç Sanatçılar' Boğaziçi Üniversitesi'ndeki Sanat Bayramı çerçevesinde saat 12.00'de Tomur Atagök'un "Sanatta Yeni Arayışlar", 14.00'te ise Arzu Başaran, Fuat Acaroğlu ve Haluk Gedik'in "Genç Sanatçılarımız ve Sanat Anlayışları" başlıklı konuşmalan, 16.00'da ise Halit Refiğ'in "Sinema" üzerine bir söyleşisi dinlenebilir. Pop müzigin mezar bekçîleri The Cure'un özellikle îtalya, Brezilya, Arjantin, İspanya ve Türkiye'de fanatik bir dinleyici kitlesi var. "Mixed Up" adh yeni albüm, topluluğun 11 yılhk serüveninde müzikte bıraktığı izin derinliğini yansıtıyor. YAVUZ BAYDAR STOCKHOLM Robert Smith'in "Bir topluluk değildir bu, yalnızcabir fikir" sözleriyle özetlediği, yaşama kapkara bakan felsefesi ye muziği ile çevresine özellikle İtalya, Brezilya, Arjantin, İspanya ve Türkiye'de fanatik bir dinleyici kitlesi toplayan The Cure, 12 albümlük külliyatından seçmeleri "Mixed Up" adlı yeni albümünde yeniden gözden geçirilmiş halleriyle remixlerle sunuyor. Var olmayı hak eden bir albüm bu: Çunku post punk'ın tutarhlığıyla otekilerden hayli aynlan bu ilgınç beraberliğinin ilk ürünlerini vermesinden günümuze kadar geçen 11 yıllık seruveninde muzikte bıraktığı izin derınliğı, 75 dakikalık "Mixed . Up"da net biçimde ortaya çıkıyor. The Cure'un 12 albümlük külliyatından seçmeler: Mvced Up ÂŞIK NESIMI VE CLRASIYLA 50YIL Nilgun AKKUŞ İzzet ALTINMEŞE Ali Ekber ÇİÇEK Güler DUMAN Ahmet GÜNDAY Arlf SAĞ Karaca Ahmet Semah Ekibi YALNIZCA BtR FtKİR Şarkıcı, besteci ve gitarcı Robert Smith, The Cure grubunu "Bir topluluk değil bu, yalnızca bir fikir" sözleriyle özetliyor. Butun bu sure boyunca 1980'lerde rock/pop'ın hızlı renk değişimlerine metelik vermeden "bir ceza sömiırgesi olarak yeryüzü"ndeki amaçsız varlığını, uyumsuzluğu, yabancılaşmayı, olum duygusuyla beslenen derin kaygısını, yaşamın anlamsızhğını anlatagelen bir topluluk The Cure. Çözümü varolmaya karşı nefrette bulanlann simgesi. Şarkıcı/besteci/gıtarist Robert Smith, benzerini bir parça The Smiths'in Morrissey'nda bulan bir olgu: Ruhsal değil, sanki fiziksel nedenlerle yakınmaya dönuşmüş, âdeta spazmlı, acı bir ses onunki. Şakağına tabanca dayanmış gibi söyluyor. Kimi zaman ne söylediği de anlaşılmıyor, mırıldanırken sözcüklerin bazısını yutuyor çunku. Sarınsal imgelere dayalı şiiıjnde de ben/er ozellikler var. Ölçu ve uyak gibi geleneksel oğeleri hiç umursamıyor. Robert Smith'in önculuğu de bunda gizli. "Kişinüı neyi, nasıl söylediği hiç önemli değil, yeter ki soyleyecek bir şeyi olsun" diye ozetlenen ve kaynağı punk olan kural, öncelikle onda geçerliliğini kanıtladı. Tutarlıhk gerek biçimde gerekse imajda da belirgin. The Cure, her bestede oncelikle bilinç akımı turunden sayılabilecek oykunun dekorunu ve iklimıni kurmaya ozen gosteriyor. Robert Smith şarkısını soylemeye başlamak için kimı ve AŞIK NESİMİ ÇİMEN Konuşmacılar: Zülfü LİVANELİ Onat KUTLAR Yöneten: Abdullah Nevzat ÖZTÜRK Sunan: Gülsüm ÇINAR yer . AÇIK HAVA TIYATROSU Tarih 26 May/s Pazar Saat: 19.30 zaman iki dakika kadar "ortam"ın olgunlaşmasını bekliyor, bestelerin girişindeki bu kalıp dışı uzun süre dinleyiciye de öîçulu bir etkinlik kazandırıyor. The Cure'un bu ilginç yaklaşımını benimseyen grupların sayısı da fazla değil: Eski Siouxsee and the Banshees ile Talk Talk, bunların başlıcaları. Ünlu The Cure bestelerinin 'Close To Me", "Inbetvveen Days", "Never Enough"... "Mixed U p " albümünde yer alan yorumlarında bu özellik daha uzun introlarla aşırı uçlara götüruluyor. Parçaların ortalama süresi 78 dakika. Pop/rock'ın tuketiciyi avlama mekanizmasma Talk Talk gibi içtenlikle direnişi sürdüren bu anarşist/varoluşçu anti topluluk, istemediği halde kendisine büyük ün kazandıran 11 tipik bestesini toplamış "Mixed Up"da. Smith'in kıyamet gunü varsayımlannı gozden geçirmek isteyenler için uygun bir derleme. Belirttik: The Cure, imajda da tutarlı. 440 volt verilmiş gibi semaya uzanan saçlar, cenaze levazımatçısını anımsaian ölu beyazı makyajlar, psikopatik gozler... The Cure, pop/rock kentinin mezarlığında bekçiliği sürdürmekte kararlı. Belki de onlar haklı, kimbilir?
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle