20 Mayıs 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/4 HABERLER 24NİSAN1991 Güzel'den destek • ANKARA (UBA) — ANAP Gcnel Başkan adaylanndan Hasan Celal Güzel, iç ve dış olaylan değerlendirirken Başbakan Yddınm Akbulut'un milli meselelere Cumhurbaşkaru Turgut Özal'dan çok daha olumlu yaklaştığını öne sıirdü. Çeşitli konulara ilişkin görüşlerini açıklarken Türk siyasi hayaünın yeni bir anlayışla oluşması gerektiğini beürten Güzel, kendisinin bu konuda çaba gösterdiğini söyledi. ANAP'ın bugünkü dunımunun demokrasinin önttnde bir engel olduğunu öne süren Güzel, ANAP içindeki mücadelede mubatabının Başbakan Yıldırun Akbulut değil, Turgut özal olduğunu belirtti. Güzel, "Akbulut temiz bir Anadolu çocuğudur. Olaylann arasında şaşkınlıkla dolaşmaktadır. Türkiye'nin sorunlanyla fazla bir ilgisi yok. Birçok şeyden habersiz. Akbulut'un haline çok üzülüyorum." dedi. Anayasa Mahkemesi • ANKARA (ANKA) — Anayasa Mahkemesi'nin kuruluşunun 29*uncu yıldönümü persembe günü Cumhurbaşkaru Turgut özal, TBMM Başkanı Kaya Erdem, Başbakan Yıldırım Akbulut, siyasi parti temsilcileri ve bankalann da kaulacağı bir törenle kutlanacak. 25 nisan perşembe günü yapılacak tören, Anayasa Mahkemesi Başkanı Necdet Dancıoğlu'nun konuşmasıyla başlayacak. Bugüne kadar sürdürülegelen teamüle göre (Evren'in emekli olduğu yıl yapılan tören hariç) törenlerde sadece Anayasa Mahkemesi başkanlan bir açıhş konuşması yapıyor. lüabancı parlamenterler • ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) — SHP Genel Başkanı Erdal fnönü ve DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel, Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Türkiye'ye gelen konuk parlamenterleri kabul ederek sorulannı yanıtladılar. tnönü, Türkiye'deki Kürtlerin Türkler ile kaynaştığım, ayırmanın çözüm olmadığını savunarak, •güney sınınndaki mültecilere sorunun çözümünün kendi ülkelerinde olduğunu soylemek gerektiğini kaydetti. tnönü, BM'nin Körfez krizindeki askeri müdahale karan ile savaş sonrası durumundan daha da kötüye gittiğini, krizin barışçı yollarla aşılabileceğini savundu. Demirel de sınırdaki sığınmacüann dunımunun içler acısı olduğunu belirtti. Sosyal güvenlik temel yasası • ANKARA (Cumhuriyet Biirosn) — Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı tmren Aykut, bir sosyal güvenlik temel yasası çıkanlmasının gündeme geleceğini belirterek bu yasanın sosyal güvenlik kuruluşları arasında norm ve standart birliğini sağlama amacma yöneleceğini bildirdi. Bu konuda uzmanlaşmış öğretim üyelerinin görüşlerini aldıklannı, ileri aşamalarda işçi ve işveren temsilcileri ile görüş alışverişinde bulunacaklanm kaydeden Aykut, ancak bu sistemin kısa vadede sağlanmasının mümkün olmadığını da ifade etti. Hollanda heyeti • KONYA (AA) — Hollanda Adalet ve Sağlık Bakanhğı temsilcilerinden oluşan 26 kişilik heyet Konya'ya geldi. Heyet üyeleri, Konya'da adliye sarayı, E tipi kapalı cezaevi ile hastanelerde incelemelerde bulundu. Tarihi ve turistik yerleri de gezen heyet üyeleri, 5 mayısta Türkiye'den aynlacak. Anayasa değişikliği için SHP ve DYP uzlaşma arayışında Akbıılut'tan 'şart'ahayırSHP'nin anayasa taslağı kamuoyunda tartışmaya açılıyor. DYPve SHP'nin anayasa değişikliğinde uzlaşma arayışları için SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin'le DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsamettin Cindoruk'un görüşme yapması bekleniyor. DYP Genel Başkanı Süleyman Demirel'in, anayasa değişikliği için "erken seçim" şartını Başbakan Yıldırım Akbulut reddetti. ANKARA (Cumhuriyet Bıi- rosu) — SHP ve DYP, anayasa değişikliği konusunda birbirle- ri ile uzlaşma yolu ararken DYP'nin "60 gün içinde erken Nerede ayrılıyot, nerede birleşiyorlar? Seçme-seçilme yaşı djşürûlsün Mılletvekılı sayısı artsin Ûzel radyo-TV Cumtıurbaşkanını rtaJk seçsin Cumhurtaşkanının yetkılen azaltılsın 141, 142 ve 163. maddelenn kaldmlmasına uygun düzenleme Ölûm cezası kalksın Yerel seçim tarihim TBMM belırtesin YÖK yeniden dûzenlensin Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı'na sorumlu olsun 12 Eylül kurumlan kalksın Memuriara sendıka hakkı tanınsın Zorunlu din öğretimi KHK'lar sınırlansın AMP Evet Evet Evet Evet Hayır Evet Hayır Evet Hayır (Zamana bırakıyor) Hayır Hayır Evet Hayır SHP Evet Evet Evet Hayır Evet Evet Evet Hayır Evet Evet Evet Evet Hayır Evet DYP Evet Evet Evet Şartiı evet Evet Evet Hayır Evet Evet Evet Evet Evet Evet Evet Ancak bu siyasi partiler, "evet" dedikleri değişikliklerin içeriğinde de bazı farklı görüşleri sa- vunuyorlar. nı savunarak değişikliğin bu ya- seçim" koşulu ile değişiklik öne- sama döneminde gerçekleştirilip risini Başbakan Yıldınm Akbu- gerçekleştirilemeyeceği konu- lut, "Anayasa değişikliği bir sunda bir şey söylenemeyeceği- şarta bağlı olarak yapılamaz" ni söyledi. Sungurlu, TBMM1 diyerek reddeiti. nin tatile girmesine bir ay kadar "Anayasa degişiklik taslağı- süre kaldığının anımsatılması mızı öteki partilere götüreceğiz" üzerine "Biz isleri bayrama da diyen SHP Genel Sekreteri Hik- yetiştiriyoruz. Parti gruplan an- met Çetin'in, DYP Genel Baş- laşırsa olur" dedi. kan Yardımcısı Hüsamettin Bakanhktaki hazırlıklann ta- Cindoruk'la "ortak bir taslak" rnam olduğunu ve çalışmaları- üzerinde görüşme yapması bek- nı sürdürdüklerini anlatan Sun- leniyor. gurlu, anayasanın geçici 15. Cumhurbaşkanı Özal'ın isteği maddesinin kaldınlması ile ilgili üzerine Adalet Bakanı Oltan bir soruya ise şu yanıtı verdi: Sungurlu'nun hazırladığı deği- "Üzerinde hiç düşünmedim. şiklik taslağı ise özal'dan henüz Politik açıdan beni alakadar bir işaret gelmemesi nedeniyle eden bir mesele değil. Geçmişi ANAP grubunda tartışmaya unutmak diye bir şey yantıştır. açılamıyor. Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu, Terorle Mücadele Yasası'yla TCK'nın 141, 142 ve 163. mad- delerinin kaldırılmasından son- ra anayasa değişikliğinin "fev- kalade miinasip" olacağını bil- direrek buna ANAP grubunda yapılacak çalışmalar sonrasında TBMM'nin karar vereceğini söyledi. Sungurlu, anayasa de- ğişikliğinin seçim pazarlığına ba&lanmasının doğru olmadığı- Ama tabii ki devlet idaresi inti kam esasına dayanmaz. Bir baş- ka goriişü de soyleyebüiriz, hiç kimsenin yaptığı yanına kâr kal- mamalıdır. Biz anayasanın tü- mii üzerinde çalışı>oruz. Ama bu iş, Adalet Bakanlığı'nın gö- revi değildir." önerisine karşı çıktı. Akbulut, anayasa değişikliği ile seçimin il- gisi olmadığını savunarak şöy- le dedi: "Anayasa devletin idari çatı- sını kuran bir temel kanun. Şim- di siz bu kanunda aksaklıklar olduğunu duşünuyor ve iddia ediyorsanız. bunu herhangi bir şarta bağlamak \e o şartla bir- likte o aksaklıkları gidermek gi- bi bir duşünce içinde olmazsı- nız. Yani, seçim gibi herhangi bir şartla 'eh anayasada bu de- ğişikliği yapalım' olursa, o za- man siz anayasadaki değişikli- ği veyahut yapılmasmı istediği- niz değişikliği içtenlikle istemiş olmazsınız. 'Şu şart tahakkuk ederse olur' gibi düşünüyorsu- nuz. Biz öyle düşünmüyoruz." Anayasa değişikliğinin "ihti- yaçlardan doğduğunu" belirten Akbulut, "Anayasa değişikliği herhangi bir şarta bağlı olarak yapılamaz" dedi. Akbulut, ge- rekirse öteki partilerin grup baş- kanvekilleriyle gorüşebileceğini TBMM'DE 23 NİSAN TÖRENt Başbakan Akbulut da Özal'- bildirerek "Bu konularda mut- ın "hodri meydan" çağrısına laka uzlaşma suretiyle meseleyi "60 giın içinde seçim yapalım" halletmek lazım" göruşünu or- diye yanıt veren DYP Genel taya koydu. Başbakan, "Ana- Başkanı Süleyman Demirel'in yasa değişikliği bu yasama dö- neminde gerçekleşebüir mi" so- rusuna "Oyle görünüyor, olabilir" yanıtını verdi. "Cumhurbaşkanını halk seçsin" formülünü uygulatmak için bir dizi anayasa değişikliğini gündeme getirdiği öne sürülen ANAP'ın, önümüzdeki hafta konuyu MYK'da görüşmesi bekleniyor. Erken seçimden ka- çınan ANAP'ın, istediği deği- şiklikleri gerçekleştirmek için muhalefet partilerinin grup baş- kanvekillerine de önümüzdeki günlerde "görüşme çağrısı" ya- pacağı bildiriliyor. Başkanhk ya da yarı başkan- lık sistemine karşı çıkan ve cum- hurbaşkanının halk tarafından seçilmesinin bu sonucu doğura- cağını savunan SHP ise hazırla- dığı anayasa onerisini diğer par- tilere goturecek. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, öneri- lerinin parti meclisinde onaylan- masından sonra konuya ilişkin girişimleri başlatacaklarını, de- mokratik kitle örgütlerinin de görüşlerini alacaklannı açıkladı. SHP, yeni bir anayasanın ancak genel seçimler sonucunda oluşa- cak yeni Meclis tarafından ya- pdabileceğini öne surerken ken- disinin de uygun bulacağı, ana- yasanın demokratikleşmesi yo- lunda adımlar aracak bazı mad- de değişikliklerine "evet" diye- ceğini açıkladı. SHP yöneticileri, "cumhur- başkanını halk seçsin" formu- lü dışında DYP ile yeni bir ana- yasa üzerinde uzlaşmanın "mümkün olduğunu" düşünü- yorlar. Bu amaçla önümüzdeki günlerde bir kez daha bir araya gelmeleri beklenen SHP Genel Sekreteri Hikmet Çeün ile DYP Genel Başkan Yardımcısı Hüsa- mettin Cindoruk'un göruşmele- rinin önem taşıdığı kaydedili- yor. Bu görüşmede Çetin "ve Cindorıik, anayasa değişikliği konusunda muhalefet olarak iz- lenebilecek ortak bir strateji üzerinde duracaklar. SHP, DYP'nin ANAP'ın "hodri meydan" ve "Cumhurbaşkanı- nı halk seçsin" çağrısına "Evet" yanıtını vermesini "ANAP'ı köşeye sıkıştırmak için uygulanan bir taktik" diye değerlendiriyor. Daha önce bir anayasa tasla- ğı hazırlayan DYP de anayasa değişikliğinin ancak yeni Mec- lis tarafından gerçekleştirilebüe- ceği görüşünü taşıyor. Bazı de- ğişiklikler yerine yeni bir anaya- sa yapılmasını savunan DYP, cumhurbaşkanının halk tarafuı- dan seçilmesi konusunda SHP'den ayrılırken ANAP'la birleşiyor. DYP, bu nedenle Cumhurbaşkanı özal'ın "hod- ri meydan" cağrısına "erken se- çim koşuluyla" olumlu bakıyor. Ancak DYP, bu durumda Se- çim Yasası'nı da gündeme getir- meyi amaçlıyor. Muhalefetin "demokratikleşme yolundaki bazı değişikliklere" olumlu bak- masına karşın ANAP'la anaya- sa konusunda tam anlamıyla bir uzlaşmaya varmasının güç oldu- ğu bildiriliyor. Iki büyük muha- lefet partisinin daha öne yayım- ladıkları ortak bildiri temelinde, erken seçimi zorlama ve genel seçimden sonra da köklü deği- şikliklere gitme yolunu izleye- cekleri belirtiliyor. Erdenrden*tek adaırf uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — TBMM 23 Nisan Ulu- sal Egemenlik ve Çocuk Bayra- mı nedeniyle özel gündemle top- landı. TBMM Başkanı Kaya Er- dem, konuşmasında Saddam'ı örnek göstererek başta iktidar grubu olmak üzere milletvekil- lerini uyardı. TBMM'nin kuruşulunun 71. yıldönümü nedeniyle özel gün- demle toplanan genel kurulda konuşan Kaya Erdem bağımsız- hğın teminatının Meclis olduğu- nu vurgulayarak milletvekilleri- ne şöyle seslendi: "Demokratik, laik anlayış, Atatürk ilke ve inkılaplan doğ- nıltusunda demokrasiyi koru- mak ve geliştirmek için gerekli ve doğru kararları cesaretle al- mak yolunda yetkilerinizi bîzzat ve tam olarak kullanın. Unut- mayalım ki bizim için iyi olan demokrasi için her zaman iyi ol- mayabilir. Milletvekillerinin te- mel görevi ise her şartta sahip olunan demokrasiyi korumak ve kullanmak olmalıdır. Bu hassa- siyeti bütün milletvekillerimizin göstermekten kaçmmayacağına inanıyorum." Kaya Erdem,Meclis'in, mille- tin kendisine güveninin simgesi olduğunu ifade ederek "Bu gü- ven duygusunun zedelenmesine izin vermeyiniz. Bu nedenle Meclis'in kendi iradesinin esas olduğunu her fırsatta vatanda- şa gösteriniz" dedi. Erdem, TBMM'nin itibannın korunma- sı ve Meclis hâkimiyetinin va- candaş nezdinde kabul görmesi için demokratik denetim meka- nizmalarınm çalıştırılması ge- rektiğini kaydetti. Erdem konuş- masma şöyle devam etti: "YUrütme organı ancak güç- lü bir pariamentoya dayandığı ve ondan destek aldığı takdirde hü- kümet olabilir. Parlamento na- sıl güçlü olabilir? Parlamento kanun yapma ve yürütmeyi de- netleme gibi iki temel işlevini yiiksek bir sorumluluk duygusu ve görev bilinci içinde yerine ge- tirdiği ölçüde guçlüdür. Millet- vekileri başta olmak uzere hü- kümet ve devlet yelkili makam- ları Meclis'in saygınlığını ve et- kinliğini titizlikle korumak ko- nusunda gösterdikleri müspet 23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Başbakan _ Akbulut'u ziyaret eden çocuklara Akbulut hediye verdi. Kısa bir sü- re başbakanlık koltuğuna oturan 5. sınıf ögrencisi Nevzat Çizmeci, Milli Eğitim Bakam'na söyle- yecekleri olduğunu belirterek okullar arasmdaki farkhhklann kaldınlmasını istedi. (Fotoğraf: AA) davranışlar ölçusünde parla- mento guçlüdür. Kamu hayatı- nı ilgilendiren meselelere parla- mentonun bir çözüm üreıecegi inancı vatandaşta yer ettiği za- man Meclisler guçlüdür. Güçlü Meclis, güçlü demokrasi ile eş anlamlı olduğunu da hiçbir za- man hafızalanmızdan çıkarma- yalım." Erdem, Atatürk'ün laiklik il- kesinin de temelini attığını ifa- de ederek "Milli egemenlik kav- ramının yerteşmesiyle birlikte kanunlann ve diğer tüm devlet işlemlerinin ilahi buymklarla değil, toplumun değişen ihtiyaç- larının ve en başta toplumun kendi idaresine dayanması ilke- si devlet hayatımıza hâkim olmuştur" şeklinde konuştu. Er- dem, konuşmasını şöyle sürdürdu: Ortadoğu'da meydana gelen olaylar, tek adam olma ihtirası peşine lakılan bir halkın basına gelen felaketin yarattığı yıkıntı- yı gözler onune sermiştir. Bu ne- denle ülkemizdeki demokrasiye ve onun erdemine sahip çıkalım. Başbakan Yıldınm Akbulut da TBMM Genel Kurulu'nda yaptığı konuşmada bütün dev- letleri Kuzey İrakhlar'a yardıma çağırarak "Bütün devletleri bu insanlık trajedisini sona erdir- raeye, bugünün ozeUği dolayısıy- la çocuklara sahip çıkmaya çağınyonım" dedi. İnönü ise konuşmasında "ulusal egemenlik anlayışının ve uygulamasının ne aşamada olduğunu" anlattı. Siyasi ikti- darların, ülkede azınlık halinde- ki siyasal göruş sahiplerinin de vazgeçilmez demokratik hakla- rını korumak zorunda oldukla- rım vurgulayan înönü, "Seçmen çoğunluğuna dayanmayan bir iktidar partisinin, ülkeyi yönet- meye çalışmasuun her kademe- deki sıkıntılarını yaşıyoruz. Adaletli bir seçim yasasının bir an önce kabul edilmesini istiyo- ruz, bekliyonız" dedi. Türkiye'de demokratik düze- nin hâlâ istenilen düzeye ulaş- madığını belirten İnönü, sözle- rini özetle şöyle sürdürdü: "1980 müdahalesinin getirdiği demokratik kusurlann. engelle- rin hemen bepsi olduğu gibi karşımızda duruyor. 9 yıllık uy- gulama sonunda ülkemize tam bir kişisel yonetim gelmiştir. Bu anayasada bile bulunmayan ya- sama yetkilerini pervasızca kul- lanan, hukuk devleti kurallan- nı hiçe sayan, bu keyfi kişisel yo- netime karşı tek çare yeni genel seçimdir." DYP Genel Başkanı Süley- man Demirel de konuşmasında demokrasilerde 'tek adamlığın' yeri olmadığını belirterek "bü- tün güç ve mariteti kendisinde sanan kafalann çağın demokra- sisinde artık yeri kalmamıştır" dedi. Demirel erken seçim iste- ğini de tekrarladı. Demirel şöy- le konuştu: "Bu çabnın alünda kullanüan >e kullanılması gereken sadece milletin iradesidir, onun emane- tidir.Bunlar dev redilebileceği ve- ya terk edilebileceği sanılan şah- si haklar değil, milletin verdiği emir ve gorevlerdir. Onun için hiç kimse kanun yapma bizim hakkımız değildir, istemezsek, kallanmayız da diyemez. Bunlar milletin verdiği ve yerine getiril- mesi şart olan emirlerdir. Bura- da oturmanın da varoluş sebc- bidir. Kuvvetler aynlığı hiçbir şeküde ve sebeple zedelenmeme- li, nelicesi demokrasiyi bırakıp dikta yönetimine yönelmek olur." Demirel, sivilleşmenin bir ruh ve kafa yapısı sorunu olduğunu ifade ederek "Ara rejimin alış- kanlıklan ve ruh yapısından kurtulup gerçek bir demokrasi ve hukuk kültürüne kavuşmak ve onu inanarak yaşamak lazun- dır. Demokrasilerde tek adam- lık yoktur" diyerek Cumhurbaş- kanı Özal'ın adını vermeden eleştirdi. Demirel konuşmasını şöyle sürdürdü: "Ara rejimin yarattığı imkân- lar zincbieme kullanılarak yapıl- mış olunan durumlarda ısrar edilmemeli, milletin tercihi ve karanna korkmadan çekinme- den bir an önce gidilmelidir. Se- çim dönemi bir hakkın değil, bir hizmet ve görevin zaman sının- dır. Görevi verenin eğilimi 26 Mart'ta olduğu gibi- ağır biçim- de değişmişse bu eğilimin bu- günkü durumunu merak etmek ve sahibinden sormak yalnız de- mokratik vecibenin değil, siyasi ahlakın kaçınılmaz bir gereği- dir.' 23 NİSAN RESEPSİYONUNDAN NÖTLAR Akbulut'un eli, Semra Hanım'ın çenesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — TBMM'nin kuruluşunun 71. yıldönümü nedeniyle Meclis'te düzenlenen resepsi- yonun en sıkıntılı kişileri Başbakan Ak- bulut ile Semra Özal'dı. Akbulut, gün boyu aşağı sarkıtmak zorunda kaldığı şişmiş sağ elinin acışıha katlanmak zo- runda kaldı. Semra Özal ise bir gün ön- ce geçirdiği "çene operasyonu" nedeniyle yiyeceklere el süremediği gibi, "gülme" ve "konuşma perhizi" yapmak zorunda kaldı. Kaçan çorabını gizlemek amacıy- la olsa gerek, bu kez eşi ile salonda faz- la dolaşamadı, Kaya Erdem'in eşi ile bir- likte bir kenarda durmayı yeğledi. Özal, eski Milli Savunma Bakanı Sa- fa Giray'ın çevresini saran komutanlar ile gazeteci çemberini aşamadığı için sa- dece uzaktan selamlaşabildi. Bu sırada Cumhuriyet muhabirini gören Özal, Ak- bulut'a dönerek, "Bak. Elinde kâğıt ka- lem ne duysalar yazarlar. Hamamda ol- sa n yine yazarlar, bunlardan korkulur" dedi. Akbulut'tan tepki gelmejince, yi- ne Cumhuriyet'e takılmadan edemedi: "Bakın siz yıllardır 140, 141, 142, 163'e muhalefet ettiniz. Biz kaldırdık, şimdi sesiniz çıkmıyor. Elinizden oyun- cağınız mı alındı? Şimdi yine menfi ya- zılıyor." özal, "Zaten iyi şeyler değil, kötü şey- leri haber yapıyorlar. Gazetecilik oku- lunda da böyle öğretiyoriar" diyerek ko- nuyu C üneydoğu'daki sığınmacılara ge- tirdi: "Güneydoğu'da elimizden geleni yapı- yonız, bir asker bir dipçik vuruyor, olay oluyor. Asker çocuklan kucağında taşı- yor, haber olmuyor. Halbuki bu milli bir mesele. Bütün basının aynı sesi çıkarması lazım." Özal, gazetecilerin anayasa konusun- daki sorulannı âdeta beklercesine uzun uzun yanıtladı. Resepsiyonda bulunan SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile kar- şılaşmaktan da böylece kurtulmuş oldu. Hatta her kokteyl ve resepsiyonda özel- likle görüştüğü ABD Büyükelçisi Abra- mowitz ile bile selamlaşma fırsatını ya- kalayamadı. Demirel ise resepsiyona ka- tılmadı. Özal, resepsiyonun sonunda ko- nuyu yine sığınmacılara getirdi: '"Saddam burnundan kıl aldırmıyor- du. Zaten BM ateşkes anlaşmasını ka- bul edince bütün bunlara şey oldu. Ame- rikalı korgeneral gidin dedi, onlar da olur dedi, kovalandılar gittiler. kolay bir iş değildi. Oemek ki can her şeyden tat- lıymış. Hayatta kalmak istiyor." POLITIKA GÜNLÜĞÜ HİKMET ptTlHKAYA Muhalefetin Beli Kırıldı mı? SHP ilçe kongrelerini yapıyor. Bu arada parti içi muhale- fetin önderi Deniz Baykal, kimi ilçelerde nabız yoklamasın- da bulunuyor, açılışlara katılıyor. Baykal, muhalefetin ve bu arada partisi SHP'nin yöneti- minden hoşnut değil her zamanki gibi. Türkiye'de siyasal gündemi Özal'ın çizdtğini, muhalefetin ise olayları yerinden izlediğıni öne sürüyor. İlçe kongrelerinde konuşan Baykalcı milletvekilleri ise ha- rikalar yaratıyor. Bir milletvekili bir ilçe kongresinde kürsü- den haykırıyor: . — SHP toplumun 40 yıl gerisinda kaldı... Kongrede SHP Genel Sekreter Yardımcılarından Yiğit Göl- öksüz de bulunuyor. Gülöksüz acaba bu milletvekiline ne yanıt verdi? Öyle ya, bu sayın milletvekilinin dosyası hayli kabarıktır. TrTTye baskın ziyarette el kol hareketlerini yapan kişidir. Hükümetin otelcilere, pansiyonculara "elektrik kryağı" çekmesini isteyen kendisidir. Üstelik sine-i millet eyleminin öncüsüdür. Bir de Cizre'ye gidip döndükten sonra Inönü'ye "Köşk'e çıkın, ülke parçalanıyor" diyen de odur. SHP'de bu olup bitenleri izleyen deneyimli bir eski sos- yal demokrat geçenlerde şöyle diyordu: — Deniz Bey çevresindekileri temizlemedikten sonra her attığı adımda tökezleyecektir. Elbet tüm bunlar Baykal'ın bileceği iş. Bunca yıllık siya- sal deneyimi var. Ne olup bittığini yakından izliyordur... Deniz Baykal'ın, kimi gazetelerin taşra kalıplarında çıkan, şehir baskılarında yayımlanmayan demecine değinmek is- tiyoruz. SHP eski Genel Sekreteri, Kuzey Irak sorununa de- ğinirken ilginç bir yaklaşımda bulunuyordu. Baykal aynen şöyle diyordu: — Olayın bir Kürt . paranoyası haline ge- D6/7/Z Baykal V6 tirilmemesi gerekir... arlracVac/arı A P D Baykal, Kuzey Irak- « ' A d U d ^ l d n MDU, ta ABD, ingüiz ve Fransız ve Ingilizlerin Fransız askerlerince ı^..-^^,. irals'ta kurulacak geçici yer- ^ U ^ e y " a n ia leşim merkezlerinin yÜrÜttÜkleri Türkiye'ye yönelik bir tehlike yaratmayaca- ğını vurguluyordu. Ya- ni Baykal, Ozal'la ay- nı çizgide görülüyor, bir başka deyişle ABD Başkanı Bush gibi düşünüyordu. Oysa bu konuda tartışmalar sürüyor. Güneydoğu'da yazılan se- naryotarın bir Sevr Antlaşması'nı gündeme getirdiği, yarın aynı senaryonun Doğu'da Ermeniler için de geçerli olacağı söyleniyordu. Batı ülkelerinin son olaytarda tutumu belliyken Deniz Bay- kal bir çıkış yapmış, gazeteci Fikret Bila'ya açıklamalarda bulunmuştu. Baykal'ın demeci Milliyet'in 22 nisan günü taşra kalıplarında sürmanşet olarak verilmiş, ancak şehir içi bas- kılarında haber tümüyle çıkanlmıştı. Baykal'ın, Milliyet'in taşra kalıplarında yayımlanan deme- cine isterseniz bir göz atalım: — Türklerin işi Kürtleri başka ülkede devlet olmaktan alı- koymak değildir. Türkiye, demokratik yapısı geliştikçe ve ulu- sal kalkınma sorunlarını çözdükce kendi gücünü daima ko- rur. Bu yüzden sorunu bir Kürt paranoyası haline getirmek yanlış olur. Irak'ta Kürtlerin kendi coğrafyaları ve yurtlan üze- rinde yönetim kurmalannı engellemek Türkiye'nin ulusal he- defi olmamalıdır. Deniz Baykal ve arkadaşları ABD, Fransız ve Ingilizlerin Kuzey Irak'ta yürüttükleri operasyonu destekliyor. Baykal'ın kurmaytarı İsmail Cem, istemihan Talay ve Fuat Atalay da Özal'ın izlediği politikaya alkış tutuyor, destek veriyor .-'- Özal'ın tek basına yürüttüğu politikaya ABD, Fransız vp İngilizlerin Kuzey Irak'ta başlattığı Sevr Antlaşması'nı anım- satan operasyona muhalefet karşı çıktığı için de Baykal ay- nen söyte dtyor. — Muhalefetin beli kırıldı. Son günlerde kimi çevrelerde Sevr ve Lozan Antlaşması tartışılıyor. Bu iş, şu ya da bu kişinin bir yeriere gelmesi de- ğil Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan'dan aldığı tapuyu elinden kaptırmamasıdır... SHP 'ANAYASA TASLAĞINIGÖRÜŞTÜ Anayasa için genel seçimnın "bugünkü gibi bir parti ço- gunluğuna dönüşmüş olan meclisin değil, demokratik ge- nel seçimler sonrası oluşacak yeni meclisin işi olduğunu" kaydetti. tnönü, Laiklik rapo- ru ile ilgili görilşlerini aktanr- ken de şöyle konuştu: "12 Eylül yönetimi baskıcı rejimiyle itaate dayalı bir top- lum yaratmak amacıyla özü boşaltılmış bir din anlaytşını, dinsel inanç ve kavramlan sö- mürmüş, kötüye kullanmışür. Arkasından gelen fırsatçı, çı- kara, küçuk hesapçı siyasal ik- tidar da bu uygulamayı olabil- diğince sömürmüştür." İnönü, laiklik konusunun hazırlanan anayasa önerüerin- de vurgulandığını belirtti ve "laiklik raporunda laiklik kar- şıtı akımlara karşı mücadelede yasakçı yaklaşımlara itibar edümediğini" söyledi. SHP lideri, SHP'nin yapdan anketlerde birinci parti olduğu- nun göriildüğünü, partinin ger- çek gücünün bunun da üzerin- de olduğunu savunarak şunla- rı söyledi: "Partimiz olağan kongreler sürecini yaşryor. Parti içindeki doğal yarışlann hizmet ve gö- rev beklentilerinin haksız bo- yutlara varmasuu, kişisel bek- lentiler için girişien çabalann toplumumuzun partimize olan beklentilerini geciktirmeye yol açmamasını istemek hakkımız- dır.'*Partimecüsitoplantısımn basına kapalı bölümünde Ge- nel Başkan tnönü, güney sını- n bölgesinde gerçekleştirdiği geâ ile ilgili gözlemlerini anlat- tı. Daha sonra gündem dışı söz alan Jale Candan, "ban millet- vekili ve partililerin genel mer- kezin her yapüğını eleştir- meterini" kınadı. Candan, par- ti içi yarışın, parti hukuku ve disiplini çerçevesinde yürutül- mesini istedi. Rıza Y;hnaz da parti içi muhalefete mensup milletvekillerinin eleştirilerini "yönetimi yıpratmak amacıy- la" yaptıklannı belirterek bu davranışlan reddettiğini söyle- di. ANKARA (Cumhuriyet Bü- rosu) — SHP Parti Meclisi, Merkez Yürütme Kurulu tara- fından hazırlanan "Anayasaya ilişkin temel ilkeler", "LaikUk" ve "Çevre" rapor- lannı göruşmeye başladı. Genel Başkan Erdal İnönü "Anaya- salann toplumsal uzlaşma çer- çevesi olduğunu" vurgulayarak "ülkeyi yeni bir anayasaya ka- vuşturacak meclis, demokratik genel seçimler sonucu oluşacak yeni TBMM'dir" dedi. Anayasa, Laiklik ve Çevre raporlanna son biçimlerini ver- mek üzere dün toplanan parti meclisinin acış konuşmasmı ya- pan tnönü, bu raporlar üzerin- deki görüşlerini anlattı. Anaya- saya ilişkin önerilerin bir yıllık çalışmanın sonucunda ortaya çıkan "kapsamlı ve değerli bir üriin" olduğunu savunan İnö- nü, "Bu öneri, önce sizlerin, sonra bütün kamuoyunun kat- lulanyla zenginleşecektir" de- di. tnönü, Anayasa raporunun şu noktalar gözetilerek hazır- landığını anlattı: "• Temel hak ve özgürlükler, devleti bireye karşı korumak amacıyla değil, bireyi devlete ve her türlü baskıya karşı koru- mayı öngören bir anlayışla ye- niden düzenlenmiştir. • Çalışma yaşamı bütün çalı- şanları "memur haksızlığında değil, işçi haklannda buluştur- mayı amaçlayan bir yaklaşım- la ele alınmış; menfaat grevi yanında hak grevi de kabul edilmiştir. • Siyasal yaşam çoğulcu de- mokrasinin gereklerine uygun hale getiriuniştir. • Cumhuriyetin temel organla- n yeniden düzenlenmiş, baş- kanhk, yan başkanhk, kişi yö- netimleri, özlem ve özentileri- ne çalışılan açık butün kapılar kapatılmıştır. • Universitelerle radyo ve tele- vizyon yayınları özerk ve ergin kurumlara dönüştürülmüştür. • Demokratik hukuk devleti- nin gereklerine aykın hiçbir dü- zenlemeye yer verilmemiştir." SHP lideri yeni bir anayasa-
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle