Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER 24NİSAN1991
Güzel'den
destek
• ANKARA (UBA) —
ANAP Gcnel Başkan
adaylanndan Hasan Celal
Güzel, iç ve dış olaylan
değerlendirirken Başbakan
Yddınm Akbulut'un milli
meselelere Cumhurbaşkaru
Turgut Özal'dan çok daha
olumlu yaklaştığını öne
sıirdü. Çeşitli konulara
ilişkin görüşlerini açıklarken
Türk siyasi hayaünın yeni
bir anlayışla oluşması
gerektiğini beürten Güzel,
kendisinin bu konuda çaba
gösterdiğini söyledi.
ANAP'ın bugünkü
dunımunun demokrasinin
önttnde bir engel olduğunu
öne süren Güzel, ANAP
içindeki mücadelede
mubatabının Başbakan
Yıldırun Akbulut değil,
Turgut özal olduğunu
belirtti. Güzel, "Akbulut
temiz bir Anadolu
çocuğudur. Olaylann
arasında şaşkınlıkla
dolaşmaktadır. Türkiye'nin
sorunlanyla fazla bir ilgisi
yok. Birçok şeyden habersiz.
Akbulut'un haline çok
üzülüyorum." dedi.
Anayasa
Mahkemesi
• ANKARA (ANKA) —
Anayasa Mahkemesi'nin
kuruluşunun 29*uncu
yıldönümü persembe günü
Cumhurbaşkaru Turgut
özal, TBMM Başkanı Kaya
Erdem, Başbakan Yıldırım
Akbulut, siyasi parti
temsilcileri ve bankalann da
kaulacağı bir törenle
kutlanacak. 25 nisan
perşembe günü yapılacak
tören, Anayasa Mahkemesi
Başkanı Necdet
Dancıoğlu'nun
konuşmasıyla başlayacak.
Bugüne kadar
sürdürülegelen teamüle göre
(Evren'in emekli olduğu yıl
yapılan tören hariç)
törenlerde sadece Anayasa
Mahkemesi başkanlan bir
açıhş konuşması yapıyor.
lüabancı
parlamenterler
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosn) — SHP Genel
Başkanı Erdal fnönü ve
DYP Genel Başkanı
Süleyman Demirel, Ulusal
Egemenlik ve Çocuk
Bayramı nedeniyle
Türkiye'ye gelen konuk
parlamenterleri kabul
ederek sorulannı
yanıtladılar. tnönü,
Türkiye'deki Kürtlerin
Türkler ile kaynaştığım,
ayırmanın çözüm
olmadığını savunarak,
•güney sınınndaki
mültecilere sorunun
çözümünün kendi
ülkelerinde olduğunu
soylemek gerektiğini
kaydetti. tnönü, BM'nin
Körfez krizindeki askeri
müdahale karan ile savaş
sonrası durumundan daha
da kötüye gittiğini, krizin
barışçı yollarla
aşılabileceğini savundu.
Demirel de sınırdaki
sığınmacüann dunımunun
içler acısı olduğunu
belirtti.
Sosyal güvenlik
temel yasası
• ANKARA (Cumhuriyet
Biirosn) — Çalışma ve
Sosyal Güvenlik Bakanı
tmren Aykut, bir sosyal
güvenlik temel yasası
çıkanlmasının gündeme
geleceğini belirterek bu
yasanın sosyal güvenlik
kuruluşları arasında norm
ve standart birliğini
sağlama amacma
yöneleceğini bildirdi. Bu
konuda uzmanlaşmış
öğretim üyelerinin
görüşlerini aldıklannı, ileri
aşamalarda işçi ve işveren
temsilcileri ile görüş
alışverişinde
bulunacaklanm kaydeden
Aykut, ancak bu sistemin
kısa vadede sağlanmasının
mümkün olmadığını da
ifade etti.
Hollanda
heyeti
• KONYA (AA) —
Hollanda Adalet ve Sağlık
Bakanhğı temsilcilerinden
oluşan 26 kişilik heyet
Konya'ya geldi. Heyet
üyeleri, Konya'da adliye
sarayı, E tipi kapalı cezaevi
ile hastanelerde
incelemelerde bulundu.
Tarihi ve turistik yerleri de
gezen heyet üyeleri, 5
mayısta Türkiye'den
aynlacak.
Anayasa değişikliği için SHP ve DYP uzlaşma arayışında
Akbıılut'tan 'şart'ahayırSHP'nin anayasa taslağı
kamuoyunda tartışmaya
açılıyor. DYPve
SHP'nin anayasa
değişikliğinde uzlaşma
arayışları için SHP Genel
Sekreteri Hikmet
Çetin'le DYP Genel
Başkan Yardımcısı
Hüsamettin Cindoruk'un
görüşme yapması
bekleniyor. DYP Genel
Başkanı Süleyman
Demirel'in, anayasa
değişikliği için "erken
seçim" şartını Başbakan
Yıldırım Akbulut
reddetti.
ANKARA (Cumhuriyet Bıi-
rosu) — SHP ve DYP, anayasa
değişikliği konusunda birbirle-
ri ile uzlaşma yolu ararken
DYP'nin "60 gün içinde erken
Nerede ayrılıyot, nerede birleşiyorlar?
Seçme-seçilme yaşı djşürûlsün
Mılletvekılı sayısı artsin
Ûzel radyo-TV
Cumtıurbaşkanını rtaJk seçsin
Cumhurtaşkanının yetkılen azaltılsın
141, 142 ve 163. maddelenn kaldmlmasına uygun düzenleme
Ölûm cezası kalksın
Yerel seçim tarihim TBMM belırtesin
YÖK yeniden dûzenlensin
Genelkurmay, Milli Savunma Bakanlığı'na sorumlu olsun
12 Eylül kurumlan kalksın
Memuriara sendıka hakkı tanınsın
Zorunlu din öğretimi
KHK'lar sınırlansın
AMP
Evet
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
Hayır
Evet
Hayır
(Zamana
bırakıyor)
Hayır
Hayır
Evet
Hayır
SHP
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
DYP
Evet
Evet
Evet
Şartiı evet
Evet
Evet
Hayır
Evet
Evet
Evet
Evet
Evet
Evet
Evet
Ancak bu siyasi partiler, "evet" dedikleri değişikliklerin içeriğinde de bazı farklı görüşleri sa-
vunuyorlar.
nı savunarak değişikliğin bu ya-
seçim" koşulu ile değişiklik öne- sama döneminde gerçekleştirilip
risini Başbakan Yıldınm Akbu- gerçekleştirilemeyeceği konu-
lut, "Anayasa değişikliği bir sunda bir şey söylenemeyeceği-
şarta bağlı olarak yapılamaz" ni söyledi. Sungurlu, TBMM1
diyerek reddeiti. nin tatile girmesine bir ay kadar
"Anayasa degişiklik taslağı- süre kaldığının anımsatılması
mızı öteki partilere götüreceğiz" üzerine "Biz isleri bayrama da
diyen SHP Genel Sekreteri Hik- yetiştiriyoruz. Parti gruplan an-
met Çetin'in, DYP Genel Baş- laşırsa olur" dedi.
kan Yardımcısı Hüsamettin Bakanhktaki hazırlıklann ta-
Cindoruk'la "ortak bir taslak" rnam olduğunu ve çalışmaları-
üzerinde görüşme yapması bek- nı sürdürdüklerini anlatan Sun-
leniyor. gurlu, anayasanın geçici 15.
Cumhurbaşkanı Özal'ın isteği maddesinin kaldınlması ile ilgili
üzerine Adalet Bakanı Oltan bir soruya ise şu yanıtı verdi:
Sungurlu'nun hazırladığı deği- "Üzerinde hiç düşünmedim.
şiklik taslağı ise özal'dan henüz Politik açıdan beni alakadar
bir işaret gelmemesi nedeniyle eden bir mesele değil. Geçmişi
ANAP grubunda tartışmaya unutmak diye bir şey yantıştır.
açılamıyor.
Adalet Bakanı Oltan Sungur-
lu, Terorle Mücadele Yasası'yla
TCK'nın 141, 142 ve 163. mad-
delerinin kaldırılmasından son-
ra anayasa değişikliğinin "fev-
kalade miinasip" olacağını bil-
direrek buna ANAP grubunda
yapılacak çalışmalar sonrasında
TBMM'nin karar vereceğini
söyledi. Sungurlu, anayasa de-
ğişikliğinin seçim pazarlığına
ba&lanmasının doğru olmadığı-
Ama tabii ki devlet idaresi inti
kam esasına dayanmaz. Bir baş-
ka goriişü de soyleyebüiriz, hiç
kimsenin yaptığı yanına kâr kal-
mamalıdır. Biz anayasanın tü-
mii üzerinde çalışı>oruz. Ama
bu iş, Adalet Bakanlığı'nın gö-
revi değildir."
önerisine karşı çıktı. Akbulut,
anayasa değişikliği ile seçimin il-
gisi olmadığını savunarak şöy-
le dedi:
"Anayasa devletin idari çatı-
sını kuran bir temel kanun. Şim-
di siz bu kanunda aksaklıklar
olduğunu duşünuyor ve iddia
ediyorsanız. bunu herhangi bir
şarta bağlamak \e o şartla bir-
likte o aksaklıkları gidermek gi-
bi bir duşünce içinde olmazsı-
nız. Yani, seçim gibi herhangi
bir şartla 'eh anayasada bu de-
ğişikliği yapalım' olursa, o za-
man siz anayasadaki değişikli-
ği veyahut yapılmasmı istediği-
niz değişikliği içtenlikle istemiş
olmazsınız. 'Şu şart tahakkuk
ederse olur' gibi düşünüyorsu-
nuz. Biz öyle düşünmüyoruz."
Anayasa değişikliğinin "ihti-
yaçlardan doğduğunu" belirten
Akbulut, "Anayasa değişikliği
herhangi bir şarta bağlı olarak
yapılamaz" dedi. Akbulut, ge-
rekirse öteki partilerin grup baş-
kanvekilleriyle gorüşebileceğini
TBMM'DE 23 NİSAN TÖRENt
Başbakan Akbulut da Özal'- bildirerek "Bu konularda mut-
ın "hodri meydan" çağrısına laka uzlaşma suretiyle meseleyi
"60 giın içinde seçim yapalım" halletmek lazım" göruşünu or-
diye yanıt veren DYP Genel taya koydu. Başbakan, "Ana-
Başkanı Süleyman Demirel'in yasa değişikliği bu yasama dö-
neminde gerçekleşebüir mi" so-
rusuna "Oyle görünüyor,
olabilir" yanıtını verdi.
"Cumhurbaşkanını halk
seçsin" formülünü uygulatmak
için bir dizi anayasa değişikliğini
gündeme getirdiği öne sürülen
ANAP'ın, önümüzdeki hafta
konuyu MYK'da görüşmesi
bekleniyor. Erken seçimden ka-
çınan ANAP'ın, istediği deği-
şiklikleri gerçekleştirmek için
muhalefet partilerinin grup baş-
kanvekillerine de önümüzdeki
günlerde "görüşme çağrısı" ya-
pacağı bildiriliyor.
Başkanhk ya da yarı başkan-
lık sistemine karşı çıkan ve cum-
hurbaşkanının halk tarafından
seçilmesinin bu sonucu doğura-
cağını savunan SHP ise hazırla-
dığı anayasa onerisini diğer par-
tilere goturecek. SHP Genel
Sekreteri Hikmet Çetin, öneri-
lerinin parti meclisinde onaylan-
masından sonra konuya ilişkin
girişimleri başlatacaklarını, de-
mokratik kitle örgütlerinin de
görüşlerini alacaklannı açıkladı.
SHP, yeni bir anayasanın ancak
genel seçimler sonucunda oluşa-
cak yeni Meclis tarafından ya-
pdabileceğini öne surerken ken-
disinin de uygun bulacağı, ana-
yasanın demokratikleşmesi yo-
lunda adımlar aracak bazı mad-
de değişikliklerine "evet" diye-
ceğini açıkladı.
SHP yöneticileri, "cumhur-
başkanını halk seçsin" formu-
lü dışında DYP ile yeni bir ana-
yasa üzerinde uzlaşmanın
"mümkün olduğunu" düşünü-
yorlar. Bu amaçla önümüzdeki
günlerde bir kez daha bir araya
gelmeleri beklenen SHP Genel
Sekreteri Hikmet Çeün ile DYP
Genel Başkan Yardımcısı Hüsa-
mettin Cindoruk'un göruşmele-
rinin önem taşıdığı kaydedili-
yor. Bu görüşmede Çetin "ve
Cindorıik, anayasa değişikliği
konusunda muhalefet olarak iz-
lenebilecek ortak bir strateji
üzerinde duracaklar. SHP,
DYP'nin ANAP'ın "hodri
meydan" ve "Cumhurbaşkanı-
nı halk seçsin" çağrısına
"Evet" yanıtını vermesini
"ANAP'ı köşeye sıkıştırmak
için uygulanan bir taktik" diye
değerlendiriyor.
Daha önce bir anayasa tasla-
ğı hazırlayan DYP de anayasa
değişikliğinin ancak yeni Mec-
lis tarafından gerçekleştirilebüe-
ceği görüşünü taşıyor. Bazı de-
ğişiklikler yerine yeni bir anaya-
sa yapılmasını savunan DYP,
cumhurbaşkanının halk tarafuı-
dan seçilmesi konusunda
SHP'den ayrılırken ANAP'la
birleşiyor. DYP, bu nedenle
Cumhurbaşkanı özal'ın "hod-
ri meydan" cağrısına "erken se-
çim koşuluyla" olumlu bakıyor.
Ancak DYP, bu durumda Se-
çim Yasası'nı da gündeme getir-
meyi amaçlıyor. Muhalefetin
"demokratikleşme yolundaki
bazı değişikliklere" olumlu bak-
masına karşın ANAP'la anaya-
sa konusunda tam anlamıyla bir
uzlaşmaya varmasının güç oldu-
ğu bildiriliyor. Iki büyük muha-
lefet partisinin daha öne yayım-
ladıkları ortak bildiri temelinde,
erken seçimi zorlama ve genel
seçimden sonra da köklü deği-
şikliklere gitme yolunu izleye-
cekleri belirtiliyor.
Erdenrden*tek adaırf uyarısıANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — TBMM 23 Nisan Ulu-
sal Egemenlik ve Çocuk Bayra-
mı nedeniyle özel gündemle top-
landı. TBMM Başkanı Kaya Er-
dem, konuşmasında Saddam'ı
örnek göstererek başta iktidar
grubu olmak üzere milletvekil-
lerini uyardı.
TBMM'nin kuruşulunun 71.
yıldönümü nedeniyle özel gün-
demle toplanan genel kurulda
konuşan Kaya Erdem bağımsız-
hğın teminatının Meclis olduğu-
nu vurgulayarak milletvekilleri-
ne şöyle seslendi:
"Demokratik, laik anlayış,
Atatürk ilke ve inkılaplan doğ-
nıltusunda demokrasiyi koru-
mak ve geliştirmek için gerekli
ve doğru kararları cesaretle al-
mak yolunda yetkilerinizi bîzzat
ve tam olarak kullanın. Unut-
mayalım ki bizim için iyi olan
demokrasi için her zaman iyi ol-
mayabilir. Milletvekillerinin te-
mel görevi ise her şartta sahip
olunan demokrasiyi korumak ve
kullanmak olmalıdır. Bu hassa-
siyeti bütün milletvekillerimizin
göstermekten kaçmmayacağına
inanıyorum."
Kaya Erdem,Meclis'in, mille-
tin kendisine güveninin simgesi
olduğunu ifade ederek "Bu gü-
ven duygusunun zedelenmesine
izin vermeyiniz. Bu nedenle
Meclis'in kendi iradesinin esas
olduğunu her fırsatta vatanda-
şa gösteriniz" dedi. Erdem,
TBMM'nin itibannın korunma-
sı ve Meclis hâkimiyetinin va-
candaş nezdinde kabul görmesi
için demokratik denetim meka-
nizmalarınm çalıştırılması ge-
rektiğini kaydetti. Erdem konuş-
masma şöyle devam etti:
"YUrütme organı ancak güç-
lü bir pariamentoya dayandığı ve
ondan destek aldığı takdirde hü-
kümet olabilir. Parlamento na-
sıl güçlü olabilir? Parlamento
kanun yapma ve yürütmeyi de-
netleme gibi iki temel işlevini
yiiksek bir sorumluluk duygusu
ve görev bilinci içinde yerine ge-
tirdiği ölçüde guçlüdür. Millet-
vekileri başta olmak uzere hü-
kümet ve devlet yelkili makam-
ları Meclis'in saygınlığını ve et-
kinliğini titizlikle korumak ko-
nusunda gösterdikleri müspet
23 Nisan Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı nedeniyle Başbakan
_ Akbulut'u ziyaret eden çocuklara Akbulut hediye verdi. Kısa bir sü-
re başbakanlık koltuğuna oturan 5. sınıf ögrencisi Nevzat Çizmeci, Milli Eğitim Bakam'na söyle-
yecekleri olduğunu belirterek okullar arasmdaki farkhhklann kaldınlmasını istedi. (Fotoğraf: AA)
davranışlar ölçusünde parla-
mento guçlüdür. Kamu hayatı-
nı ilgilendiren meselelere parla-
mentonun bir çözüm üreıecegi
inancı vatandaşta yer ettiği za-
man Meclisler guçlüdür. Güçlü
Meclis, güçlü demokrasi ile eş
anlamlı olduğunu da hiçbir za-
man hafızalanmızdan çıkarma-
yalım."
Erdem, Atatürk'ün laiklik il-
kesinin de temelini attığını ifa-
de ederek "Milli egemenlik kav-
ramının yerteşmesiyle birlikte
kanunlann ve diğer tüm devlet
işlemlerinin ilahi buymklarla
değil, toplumun değişen ihtiyaç-
larının ve en başta toplumun
kendi idaresine dayanması ilke-
si devlet hayatımıza hâkim
olmuştur" şeklinde konuştu. Er-
dem, konuşmasını şöyle
sürdürdu:
Ortadoğu'da meydana gelen
olaylar, tek adam olma ihtirası
peşine lakılan bir halkın basına
gelen felaketin yarattığı yıkıntı-
yı gözler onune sermiştir. Bu ne-
denle ülkemizdeki demokrasiye
ve onun erdemine sahip çıkalım.
Başbakan Yıldınm Akbulut
da TBMM Genel Kurulu'nda
yaptığı konuşmada bütün dev-
letleri Kuzey İrakhlar'a yardıma
çağırarak "Bütün devletleri bu
insanlık trajedisini sona erdir-
raeye, bugünün ozeUği dolayısıy-
la çocuklara sahip çıkmaya
çağınyonım" dedi.
İnönü ise konuşmasında
"ulusal egemenlik anlayışının ve
uygulamasının ne aşamada
olduğunu" anlattı. Siyasi ikti-
darların, ülkede azınlık halinde-
ki siyasal göruş sahiplerinin de
vazgeçilmez demokratik hakla-
rını korumak zorunda oldukla-
rım vurgulayan înönü, "Seçmen
çoğunluğuna dayanmayan bir
iktidar partisinin, ülkeyi yönet-
meye çalışmasuun her kademe-
deki sıkıntılarını yaşıyoruz.
Adaletli bir seçim yasasının bir
an önce kabul edilmesini istiyo-
ruz, bekliyonız" dedi.
Türkiye'de demokratik düze-
nin hâlâ istenilen düzeye ulaş-
madığını belirten İnönü, sözle-
rini özetle şöyle sürdürdü:
"1980 müdahalesinin getirdiği
demokratik kusurlann. engelle-
rin hemen bepsi olduğu gibi
karşımızda duruyor. 9 yıllık uy-
gulama sonunda ülkemize tam
bir kişisel yonetim gelmiştir. Bu
anayasada bile bulunmayan ya-
sama yetkilerini pervasızca kul-
lanan, hukuk devleti kurallan-
nı hiçe sayan, bu keyfi kişisel yo-
netime karşı tek çare yeni genel
seçimdir."
DYP Genel Başkanı Süley-
man Demirel de konuşmasında
demokrasilerde 'tek adamlığın'
yeri olmadığını belirterek "bü-
tün güç ve mariteti kendisinde
sanan kafalann çağın demokra-
sisinde artık yeri kalmamıştır"
dedi. Demirel erken seçim iste-
ğini de tekrarladı. Demirel şöy-
le konuştu:
"Bu çabnın alünda kullanüan
>e kullanılması gereken sadece
milletin iradesidir, onun emane-
tidir.Bunlar dev redilebileceği ve-
ya terk edilebileceği sanılan şah-
si haklar değil, milletin verdiği
emir ve gorevlerdir. Onun için
hiç kimse kanun yapma bizim
hakkımız değildir, istemezsek,
kallanmayız da diyemez. Bunlar
milletin verdiği ve yerine getiril-
mesi şart olan emirlerdir. Bura-
da oturmanın da varoluş sebc-
bidir. Kuvvetler aynlığı hiçbir
şeküde ve sebeple zedelenmeme-
li, nelicesi demokrasiyi bırakıp
dikta yönetimine yönelmek
olur."
Demirel, sivilleşmenin bir ruh
ve kafa yapısı sorunu olduğunu
ifade ederek "Ara rejimin alış-
kanlıklan ve ruh yapısından
kurtulup gerçek bir demokrasi
ve hukuk kültürüne kavuşmak
ve onu inanarak yaşamak lazun-
dır. Demokrasilerde tek adam-
lık yoktur" diyerek Cumhurbaş-
kanı Özal'ın adını vermeden
eleştirdi. Demirel konuşmasını
şöyle sürdürdü:
"Ara rejimin yarattığı imkân-
lar zincbieme kullanılarak yapıl-
mış olunan durumlarda ısrar
edilmemeli, milletin tercihi ve
karanna korkmadan çekinme-
den bir an önce gidilmelidir. Se-
çim dönemi bir hakkın değil, bir
hizmet ve görevin zaman sının-
dır. Görevi verenin eğilimi 26
Mart'ta olduğu gibi- ağır biçim-
de değişmişse bu eğilimin bu-
günkü durumunu merak etmek
ve sahibinden sormak yalnız de-
mokratik vecibenin değil, siyasi
ahlakın kaçınılmaz bir gereği-
dir.'
23 NİSAN RESEPSİYONUNDAN NÖTLAR
Akbulut'un eli, Semra Hanım'ın çenesiANKARA (Cumhuriyet Bürosu) —
TBMM'nin kuruluşunun 71. yıldönümü
nedeniyle Meclis'te düzenlenen resepsi-
yonun en sıkıntılı kişileri Başbakan Ak-
bulut ile Semra Özal'dı. Akbulut, gün
boyu aşağı sarkıtmak zorunda kaldığı
şişmiş sağ elinin acışıha katlanmak zo-
runda kaldı. Semra Özal ise bir gün ön-
ce geçirdiği "çene operasyonu" nedeniyle
yiyeceklere el süremediği gibi, "gülme"
ve "konuşma perhizi" yapmak zorunda
kaldı. Kaçan çorabını gizlemek amacıy-
la olsa gerek, bu kez eşi ile salonda faz-
la dolaşamadı, Kaya Erdem'in eşi ile bir-
likte bir kenarda durmayı yeğledi.
Özal, eski Milli Savunma Bakanı Sa-
fa Giray'ın çevresini saran komutanlar
ile gazeteci çemberini aşamadığı için sa-
dece uzaktan selamlaşabildi. Bu sırada
Cumhuriyet muhabirini gören Özal, Ak-
bulut'a dönerek, "Bak. Elinde kâğıt ka-
lem ne duysalar yazarlar. Hamamda ol-
sa n yine yazarlar, bunlardan korkulur"
dedi. Akbulut'tan tepki gelmejince, yi-
ne Cumhuriyet'e takılmadan edemedi:
"Bakın siz yıllardır 140, 141, 142,
163'e muhalefet ettiniz. Biz kaldırdık,
şimdi sesiniz çıkmıyor. Elinizden oyun-
cağınız mı alındı? Şimdi yine menfi ya-
zılıyor."
özal, "Zaten iyi şeyler değil, kötü şey-
leri haber yapıyorlar. Gazetecilik oku-
lunda da böyle öğretiyoriar" diyerek ko-
nuyu C üneydoğu'daki sığınmacılara ge-
tirdi:
"Güneydoğu'da elimizden geleni yapı-
yonız, bir asker bir dipçik vuruyor, olay
oluyor. Asker çocuklan kucağında taşı-
yor, haber olmuyor. Halbuki bu milli bir
mesele. Bütün basının aynı sesi çıkarması
lazım."
Özal, gazetecilerin anayasa konusun-
daki sorulannı âdeta beklercesine uzun
uzun yanıtladı. Resepsiyonda bulunan
SHP Genel Başkanı Erdal tnönü ile kar-
şılaşmaktan da böylece kurtulmuş oldu.
Hatta her kokteyl ve resepsiyonda özel-
likle görüştüğü ABD Büyükelçisi Abra-
mowitz ile bile selamlaşma fırsatını ya-
kalayamadı. Demirel ise resepsiyona ka-
tılmadı. Özal, resepsiyonun sonunda ko-
nuyu yine sığınmacılara getirdi:
'"Saddam burnundan kıl aldırmıyor-
du. Zaten BM ateşkes anlaşmasını ka-
bul edince bütün bunlara şey oldu. Ame-
rikalı korgeneral gidin dedi, onlar da
olur dedi, kovalandılar gittiler. kolay bir
iş değildi. Oemek ki can her şeyden tat-
lıymış. Hayatta kalmak istiyor."
POLITIKA GÜNLÜĞÜ
HİKMET ptTlHKAYA
Muhalefetin Beli
Kırıldı mı?
SHP ilçe kongrelerini yapıyor. Bu arada parti içi muhale-
fetin önderi Deniz Baykal, kimi ilçelerde nabız yoklamasın-
da bulunuyor, açılışlara katılıyor.
Baykal, muhalefetin ve bu arada partisi SHP'nin yöneti-
minden hoşnut değil her zamanki gibi. Türkiye'de siyasal
gündemi Özal'ın çizdtğini, muhalefetin ise olayları yerinden
izlediğıni öne sürüyor.
İlçe kongrelerinde konuşan Baykalcı milletvekilleri ise ha-
rikalar yaratıyor. Bir milletvekili bir ilçe kongresinde kürsü-
den haykırıyor: .
— SHP toplumun 40 yıl gerisinda kaldı...
Kongrede SHP Genel Sekreter Yardımcılarından Yiğit Göl-
öksüz de bulunuyor. Gülöksüz acaba bu milletvekiline ne
yanıt verdi? Öyle ya, bu sayın milletvekilinin dosyası hayli
kabarıktır. TrTTye baskın ziyarette el kol hareketlerini yapan
kişidir. Hükümetin otelcilere, pansiyonculara "elektrik kryağı"
çekmesini isteyen kendisidir. Üstelik sine-i millet eyleminin
öncüsüdür. Bir de Cizre'ye gidip döndükten sonra Inönü'ye
"Köşk'e çıkın, ülke parçalanıyor" diyen de odur.
SHP'de bu olup bitenleri izleyen deneyimli bir eski sos-
yal demokrat geçenlerde şöyle diyordu:
— Deniz Bey çevresindekileri temizlemedikten sonra her
attığı adımda tökezleyecektir.
Elbet tüm bunlar Baykal'ın bileceği iş. Bunca yıllık siya-
sal deneyimi var. Ne olup bittığini yakından izliyordur...
Deniz Baykal'ın, kimi gazetelerin taşra kalıplarında çıkan,
şehir baskılarında yayımlanmayan demecine değinmek is-
tiyoruz. SHP eski Genel Sekreteri, Kuzey Irak sorununa de-
ğinirken ilginç bir yaklaşımda bulunuyordu. Baykal aynen
şöyle diyordu:
— Olayın bir Kürt .
paranoyası haline ge- D6/7/Z Baykal V6
tirilmemesi gerekir... arlracVac/arı A P D
Baykal, Kuzey Irak- « ' A d U d ^ l d n MDU,
ta ABD, ingüiz ve Fransız ve Ingilizlerin
Fransız askerlerince ı^..-^^,. irals'ta
kurulacak geçici yer- ^ U ^ e y " a n ia
leşim merkezlerinin yÜrÜttÜkleri
Türkiye'ye yönelik bir
tehlike yaratmayaca-
ğını vurguluyordu. Ya-
ni Baykal, Ozal'la ay-
nı çizgide görülüyor,
bir başka deyişle ABD Başkanı Bush gibi düşünüyordu. Oysa
bu konuda tartışmalar sürüyor. Güneydoğu'da yazılan se-
naryotarın bir Sevr Antlaşması'nı gündeme getirdiği, yarın
aynı senaryonun Doğu'da Ermeniler için de geçerli olacağı
söyleniyordu.
Batı ülkelerinin son olaytarda tutumu belliyken Deniz Bay-
kal bir çıkış yapmış, gazeteci Fikret Bila'ya açıklamalarda
bulunmuştu. Baykal'ın demeci Milliyet'in 22 nisan günü taşra
kalıplarında sürmanşet olarak verilmiş, ancak şehir içi bas-
kılarında haber tümüyle çıkanlmıştı.
Baykal'ın, Milliyet'in taşra kalıplarında yayımlanan deme-
cine isterseniz bir göz atalım:
— Türklerin işi Kürtleri başka ülkede devlet olmaktan alı-
koymak değildir. Türkiye, demokratik yapısı geliştikçe ve ulu-
sal kalkınma sorunlarını çözdükce kendi gücünü daima ko-
rur. Bu yüzden sorunu bir Kürt paranoyası haline getirmek
yanlış olur. Irak'ta Kürtlerin kendi coğrafyaları ve yurtlan üze-
rinde yönetim kurmalannı engellemek Türkiye'nin ulusal he-
defi olmamalıdır.
Deniz Baykal ve arkadaşları ABD, Fransız ve Ingilizlerin
Kuzey Irak'ta yürüttükleri operasyonu destekliyor. Baykal'ın
kurmaytarı İsmail Cem, istemihan Talay ve Fuat Atalay da
Özal'ın izlediği politikaya alkış tutuyor, destek veriyor .-'-
Özal'ın tek basına yürüttüğu politikaya ABD, Fransız vp
İngilizlerin Kuzey Irak'ta başlattığı Sevr Antlaşması'nı anım-
satan operasyona muhalefet karşı çıktığı için de Baykal ay-
nen söyte dtyor.
— Muhalefetin beli kırıldı.
Son günlerde kimi çevrelerde Sevr ve Lozan Antlaşması
tartışılıyor. Bu iş, şu ya da bu kişinin bir yeriere gelmesi de-
ğil Türkiye Cumhuriyeti'nin Lozan'dan aldığı tapuyu elinden
kaptırmamasıdır...
SHP 'ANAYASA TASLAĞINIGÖRÜŞTÜ
Anayasa için
genel seçimnın "bugünkü gibi bir parti ço-
gunluğuna dönüşmüş olan
meclisin değil, demokratik ge-
nel seçimler sonrası oluşacak
yeni meclisin işi olduğunu"
kaydetti. tnönü, Laiklik rapo-
ru ile ilgili görilşlerini aktanr-
ken de şöyle konuştu:
"12 Eylül yönetimi baskıcı
rejimiyle itaate dayalı bir top-
lum yaratmak amacıyla özü
boşaltılmış bir din anlaytşını,
dinsel inanç ve kavramlan sö-
mürmüş, kötüye kullanmışür.
Arkasından gelen fırsatçı, çı-
kara, küçuk hesapçı siyasal ik-
tidar da bu uygulamayı olabil-
diğince sömürmüştür."
İnönü, laiklik konusunun
hazırlanan anayasa önerüerin-
de vurgulandığını belirtti ve
"laiklik raporunda laiklik kar-
şıtı akımlara karşı mücadelede
yasakçı yaklaşımlara itibar
edümediğini" söyledi.
SHP lideri, SHP'nin yapdan
anketlerde birinci parti olduğu-
nun göriildüğünü, partinin ger-
çek gücünün bunun da üzerin-
de olduğunu savunarak şunla-
rı söyledi:
"Partimiz olağan kongreler
sürecini yaşryor. Parti içindeki
doğal yarışlann hizmet ve gö-
rev beklentilerinin haksız bo-
yutlara varmasuu, kişisel bek-
lentiler için girişien çabalann
toplumumuzun partimize olan
beklentilerini geciktirmeye yol
açmamasını istemek hakkımız-
dır.'*Partimecüsitoplantısımn
basına kapalı bölümünde Ge-
nel Başkan tnönü, güney sını-
n bölgesinde gerçekleştirdiği
geâ ile ilgili gözlemlerini anlat-
tı. Daha sonra gündem dışı söz
alan Jale Candan, "ban millet-
vekili ve partililerin genel mer-
kezin her yapüğını eleştir-
meterini" kınadı. Candan, par-
ti içi yarışın, parti hukuku ve
disiplini çerçevesinde yürutül-
mesini istedi. Rıza Y;hnaz da
parti içi muhalefete mensup
milletvekillerinin eleştirilerini
"yönetimi yıpratmak amacıy-
la" yaptıklannı belirterek bu
davranışlan reddettiğini söyle-
di.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — SHP Parti Meclisi,
Merkez Yürütme Kurulu tara-
fından hazırlanan "Anayasaya
ilişkin temel ilkeler",
"LaikUk" ve "Çevre" rapor-
lannı göruşmeye başladı. Genel
Başkan Erdal İnönü "Anaya-
salann toplumsal uzlaşma çer-
çevesi olduğunu" vurgulayarak
"ülkeyi yeni bir anayasaya ka-
vuşturacak meclis, demokratik
genel seçimler sonucu oluşacak
yeni TBMM'dir" dedi.
Anayasa, Laiklik ve Çevre
raporlanna son biçimlerini ver-
mek üzere dün toplanan parti
meclisinin acış konuşmasmı ya-
pan tnönü, bu raporlar üzerin-
deki görüşlerini anlattı. Anaya-
saya ilişkin önerilerin bir yıllık
çalışmanın sonucunda ortaya
çıkan "kapsamlı ve değerli bir
üriin" olduğunu savunan İnö-
nü, "Bu öneri, önce sizlerin,
sonra bütün kamuoyunun kat-
lulanyla zenginleşecektir" de-
di. tnönü, Anayasa raporunun
şu noktalar gözetilerek hazır-
landığını anlattı:
"• Temel hak ve özgürlükler,
devleti bireye karşı korumak
amacıyla değil, bireyi devlete ve
her türlü baskıya karşı koru-
mayı öngören bir anlayışla ye-
niden düzenlenmiştir.
• Çalışma yaşamı bütün çalı-
şanları "memur haksızlığında
değil, işçi haklannda buluştur-
mayı amaçlayan bir yaklaşım-
la ele alınmış; menfaat grevi
yanında hak grevi de kabul
edilmiştir.
• Siyasal yaşam çoğulcu de-
mokrasinin gereklerine uygun
hale getiriuniştir.
• Cumhuriyetin temel organla-
n yeniden düzenlenmiş, baş-
kanhk, yan başkanhk, kişi yö-
netimleri, özlem ve özentileri-
ne çalışılan açık butün kapılar
kapatılmıştır.
• Universitelerle radyo ve tele-
vizyon yayınları özerk ve ergin
kurumlara dönüştürülmüştür.
• Demokratik hukuk devleti-
nin gereklerine aykın hiçbir dü-
zenlemeye yer verilmemiştir."
SHP lideri yeni bir anayasa-