Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MAFT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5
Erken seçim
şart
• ANKARA (UBA) —
Eski TBMM başkanı ve
ANAP Trabzon Milletvekili
Necmettin Karaduman,
Türkiye'nin her
zamankinden daha çok
erken seçime ihtiyacı
olduğunu belirterek bu yıl
sonbaharda erken seçime
gidilmesini istedi.
Karaduman,
Cumhurbaşkanı Turgut
özal'ın ANAP'ın iç işlerine
karışmasının ANAP'a
verdiği zarann açıkça
görüldüğünü söyledi.
Karaduman, Türkiye'nin
içinde bulunduğu
sorunlardan kurtulabilmesi
için erken seçimin şart
olduğunu bildirdi.
Karaduman, "Ben uzun
zamandan beri erken
seçime gidilmesi gerektiğini
söylüyorum. Bu görüşümü
değiştirmiş değilim. Üstelik
erken seçimin bugiln her
zamankinden daha gerekli
olduğuna inanıyorum.
Ülkemizin siyasi şartlan
erken seçimi zorunlu hale
getirmiştir " dedi.
Aksuiçin
gensoru
• ANKARA (Cumhuriyet
Bürosu) — SHP, Doğu ve
Güneydoğu'da terör
olaylarının artması ile son
zamanlarda başgösteren
olaylar için lçişleri Bakanı
Abdülkadir Aksu hakkında
gensoru önergesi verdi.
SHP Grup Başkanvekili
Hasan Fehmi Güneş,
"Gensorunun ANAP'ın
içişleri ile alakâsı yok.
Güneydoğu'da olaylar
tırmanıyor" diye konuştu.
Dün Başkanbğa verilen ve
10 gün içinde Genei Kurul'a
gelecek olan önerge
görüşmelerinin
1
, Bakan
Aksu'nun tedavi için
ABD'de bulunması
hedeıtiyle "gıyabında
gerçekleşebileceği"
belirtiliyor.
İranhörgüt
• ANKARA (AA) —
Ankara Emniyet
Müdürlüğu Siyasi Şube'den
yapılan açıklamaya göre
Şah Rıza Pehlevi'yi
devirmek için
Humeynirilerle işbirliği
yapan, ancak daha sonra
göriiş ayrıhğı yüzünden
Iran'dan kaçarak merkezi
Paris olmak üzere
Türkiye'de örgütlenen,
"Iran Halkının Fedai
Gerillalan" örgütü üyesi 10
kişi polisin yaptığı
istihbarat çalışmalan
sonucu yakalandı.
Seyranbağlan'ndaki örgüt
evini basan polis, bir adet
7.65 mnı. çapmda silah, 25
mermi, çok sayıda örgütsel
doküman, sahte ehliyet ve
pasaportlar, örgüte
gönderilen raporlar, sol
içerikli yayınlar ele geçirdi.
Aramalarda, McDonalds'ın
bulunduğu binanın krokisi
ile Izmir ve Ankara'daki
bazı kuyumcu
dükkânlarmın planları da
bulundu. Örgütün bu
işyerlerinde soygun yapmayı
ta&arladığı beliriendi.
ANAP
kongreleri
• ANKARA (AA) —
ANAP, bu hafta sonu, 15
ilde daha kongre yapıyor.
ANAP Teşkilat
Başkanlığı'ndan edinilen
bilgiye göre bugün Burdur,
yann da Afyon, Ağrı,
Balıkesir, Bilecik, Bursa,
Çankın, Kars, Kastamonu,
Kırşehir, Konya
Kahramanmaraş, Niğde,
Sakarya ve Tekirdağ
kongreleri yapılacak.
ANAP, bu kongrelerle
birlikte 41 ilde kongresini
tamamlamış olacak. Daha
önce Konya il kongresine
katılacağı bildirilen
Başbakan Yıldınm
Akbulut'un, aynı gün Iran
Islam Cumhuriyeti
Cumhurbaşkanı 1.
Yardımcısı Hasan
Habibi'nin Ankara ziyareti
nedeniyle bu gezisini iptal
ettiği öğrenildi.
İnsana deger
• BALIKESİR (AA) —
Milli Eğitim Bakanı Avni
Akyol, demokrasinin birinci
kıstasının insana verilen
değer ve saygıdan geçtiğini
belirterek "Bazılan dini,
eğitimi ve ülkeyi tekelinde
tutmak istiyor" dedi.
Ecevit, SHP'nin birleşme çağrılanna olumlu yanıt vermiyor
Bir araya gelemeyizDSP lideri Bülent Ecevit, SHP'yle
birleşme ya da sol partilerin
seçimlere birlikte girmelerine
ilişkin önerileri reddettiğini
yinelerken KKTC örneğini
verdi. Ecevit, "Kuzey
SÖVİedİ
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
DSP Genel
Başkanı Bülent
Ecevit, SHP ile
birleşmelerinin
"olanaksızlığını" bir kez daha
Kıbns'ta seçime birlikte vurguiadı. Ecevit, KKTC Top-
iren partilerin oylarının ^^Muslafa A^nc,'?^'
birbirine eklenmediğini,
tersine azaldığını
ECEVtT— Siyasette iki arüild her zaman dört etmez. (Fotograf: Banş Bil)
bulünde yaptığı konuşmada,
"Aralannda önemli farklar bu-
lunan partilerin bir araya gele-
rek seçime girdiklerinde oyları
artnuyor, aksine düşüyor. Kıb-
ns örneği bunu göstermiştir"
dedi.
Akuıcı'yı parti genel merke-
zinde kabul eden Ecevit,
KKTC'deki siyasi gelişmelerden
Türkiye'deki partilerin de ders
alması gerektiğini söyledi.
Ecevit, şöyle dedi:
"Matematikte iki artı iki her
zaman dort eder ama siyasette
iki artı iki her zaman dört et-
mez. Bazen 5, 6 edebilir, bazen
iki edebilir, üç edebilir. Kuzey
Kıbns'ta görüldü kl aralannda
önemli farklar bulunan veya
seçmenler gözünde önem taşı-
yan farklar bulunan partiler bir
araya gelip işbirliği yaparak se-
çime girdiklerinde oylan birbi-
rine eklenmiyor, aksine oyları'
düşüyor. Kıbns'ta bu denendi,
daha önce Türkiye'de HP-
SODEP birieşmesi olayında da
denendi. HP ve SODEP birleş-
ti, ikisinin bir arada aldıklan oy,
HP'nin tek başına aldığı oylann
ancak üçte ikisi düzeyinde kal-
dı. Türkiye ve KKTC'deki dene-
yimler ortada dururken şimdi
aynı reçetenin gündeme getiril-
mesi bence son derecede yanlış-
tır."
"SHP'nin sırtında bir
günah"
Ecevit, Türkiye'deki seçim sis-
teminin adaletsiz olduğunu kay-
dederek, SHP'nin bu konuda iz-
lediği tutumu eleştirdi. Ecevit,
"SHP 'Bu seçim kanunuyla se-
çimlere girilmez' telkinini yap-
madı, yapamadı. Çiinkii kendi
sırtında bir günah vardı. Biz
Türkiye'deki siyasal durumu
çıkmaza sokan adaletsiz seçim
sistemini Türkiye'de eğer bütün
muhalefet partilerinin dayanış-
masıyla boykot edebilseydik bu
seçim sistemi yürürlüğe konula-
mazdı. SHP sırf DSP'yi Meclis
dışında bırakabilmek uğnına,
bu adaletsiz seçim sistemi için
ANAP iktidanyla işbirliği yap-
tı. Son günlerde bazı SHP yö-
neticileri, özellikle ben yurtdı-
şında iken, DSP ile SHP birleş-
sin diye yeni bir kampanya aç-
tılar. Aynca bütün sol partilerin
birlikte seçime girmeleri yolun-
da onerilerde de bulunuldu. Oy-
sa Kıbns örneği ortada" dedi.
'Ötekipartilerlefarklar'raporuna göre SHP, sol muhalefetiyürütemiyor
DYPde 6
sola kayma' korkusuGenel Idare Kurulu üyelerinden Köksal
Toptan, Tunç Bilget ve Necmettin Cevheri
tarafından hazırlanan "DYP ile diğer partiler
arasındaki farklar" raporunun ANAP'la ilgili
bölümü örgüte dağıtılarak propaganda
çalışmalannda kullanılması sağlanacak.
ANKARA
(Cumhuriyet
Bürosu) —
DYP genel
>J merkezinin,
"SHP'nin yete-
rince etkin bir
sol muhalefet yürütemediği, bu
dunımda DYP'nfh kendi taba-
nını rahatsız edecek ölçüde sol
bir söyleme kaymak zorunda
kaldığı" göruşünü taşıdığı öğre-
niidi. DYP'nin diğer partilerle
farklannı belirlemek amacıyla
başlattığı ve ilk bölümünü ta-
mamladığı çalışmada DYP'nin
devleti "devlet baba" olarak gör-
düğü, ANAP'ın ise "devletin
emrinde millet" felsefesini be-
nimsediği savunuldu.
Genel Idare Kurulu üyelerin-
den Köksal Toptan, Tunç Bilget
ve Necmettin Cevheri tarafın-
dan hazırlanan "DYP ile Diğer
Partiler Arasındaki Farklar" ra-
porunun ANAP'la ilgili bölümü
örgüte dağıtılacak ve propagan-
da çalışmalannda bu farklann
işlenmesi istenecek. DYP'nin
SHP ile ilgili farklannın belir-
lenmesinin ise ANAP'tan daha
zor olduğu, aynca ileride bir ko-
alisyon olasıhğı düşünülerek bu
konudaki çalışmaların ertelen-
mesi görüşünün ağır bastığı öğ-
renildi. Edinilen bilgilere göre
GİK üyeleri arasında SHP ile il-
gili şu görüşler ağırlık kazandı:
• SHP, sosyal demokrat bir
parti olmasına karşın yeterince
sol bir muhalefet yürütemiyor,
bu anlamda politika Uretemiyor.
• Bu durumda DYP, SHP'nin
bıraktığı muhalefet boşluğunu
durdurabilmek için fazlasıyla sol
bir muhalefet üslubuna kayıyor.
• DYP tabanı, partinin yüriıt-
tüğü bu muhalefet stralejisinden
rahatsız oluyor.
• Ancak yine de şu aşamada
SHP'yi ağır biçimde eleştirmek-
ten, bir erken seçim olasılığını
düşunerek kaçınmak gerekir.
Aynca anayasa değişikliği, Ver-
gi Yasası gibi konularda SHP ile
işbirliği gündeme gelebilir.
Savcılık, Izgü'nün öykülerindeki 'özng'yisordu
'Devletin resmî ayısı' kim?
Yazar Muzaffer Izgü'nün
'Bir Namussuz Aranıyor'
adlı gülmece kitabında yer
alan 'Devletin Resmi Ayısı'
ve 'Robinson'un Anıian'
öykülerine soruşturma açıldı.
Bilgi Yayınevi sahibi Ahmet
Tevfik Küflü'nün Ankara
Savcıhğı'nda ifadesine
başvuruldu. Öykülerdeki
'özneleri' Küflü, 'hayvanat
bahçesinden kaçan bir ayının
aranması' ile 'Robinson'un
politikaya olan merakının
hicvedilmesi' diye açıkladı.
ERBtL TUŞALP
ANKARA - " Sıradan bir ayı değildi ki
o ayı... Bu ayımn bir özelliği var, resmi ayı.:
Evet devletin resmi ayısı... Şimdi 'Hiç res-
mi ayı olur mu?' diyeceksiniz. Niçin olma-
sın? Bir devletin hayvanat bahçesindeki ayı-
lar resmi değil midir? Oradaki bütün ayı-
lann sicil numaralan vardır, kayıtları, hat-
ta adlan bile vardırî'
Yazar Muzaffer Izgü'nün "Devletin Res-
mi Ayısı" öyküsü böyle başhyor.
"Çok sıkıhyorum yahu.
Ne yapsam, ne etsem?
Yoksa cumhurbaşkanı mı olsam?
Olayım gitsin anasmı satayım. Bu koyun-
lara soracak halim yok ya 'Bakın ben cum-
hurbaşkanı olmak istiyorum, ne diyorsu-
nuz?' Koyunlara böyle şey sorulur mu? Ma-
dem cumhurbaşkanı olmaya karar verdim,
ben de olurum.
Toplanın lan hey koyunlar. Duyduk duy-
madık demeyin, bundan sonra ben sizin
cumhurbaşkanınızun, anladınız mı? Kabul
edenler, etmeyenler. A aa bu kabul edenler
etmeyenler nereden çıktı? Sallayın lan ka-
famzı, meleyin, me me deyin!'
tzgün'ün "Robinson'un Anıian" adlı öy-
küsü ise böyle noktalanıyor.
Yazar Muzaffer İzgü'nün "Bir Namussuz
Aranıyor" adh gülmece kitabında yer alan
"Devletin Resmi Ayısı" öyküsü için Anka-
ra Cumhuriyet Savcüığı soruşturma açtı. İlk
basımı haziran 1990, ikinci basımı eylül
1990 tarihlerinde yapılan kitapta yer alan
"Robinson'un Anıian" adlı öykünün de so-
ruşturma konusu yapıldığı öğrenildi. Bilgi
Yayınevi sahibi Ahmet Tevfik Küflü'nün
Ankara Basın Savcıhğı'nda konuya ilişkin
ifadesine başvuruldu.
Küflü'ye, kitapta yer alan "Devletin Res-
mi Ayıa" ve "Robinson'un Anıian" öykü-
lerindeki "öznelerin kimler olduğu" sorul-
duğu öğrenildi. Kuflü ise sorgusunda, anı-
ian öykülerde "hayvanat bahçesinden ka-
çan bir ayının aranması" ile "ıssız bir ada-
da yaşamım sürdüren Robinson'un politi-
Ikaya olan merakımn" hicvedildiğini söyle-
di. Ve öykülerin bir hakaret amacı taşıma-
dığını belirtti.
Yazar Muzaffer İzgü, Devletin Resmi Ayı-
sı öyküsünde, bir hayvanat bahçesinden ka-
çan ayımn serüvenini anlatıyor. Devletin
Resmi Ayısı'nın peşine düşen görevlilerin
arama çabalarını aktaran yazar, Ankara
Cumhuriyet SavcılığYmn başlattığı soruştur-
madan haberi olduğunu, ancak şimdiye ka-
dar kendisinin ifadesine başvurulmadığını
söyledi. Cumhuriyet muhabirinin sorusunu
yanıtlayan İzgü şöyle dedi:
"Bazı kimseler bazı imgderden aluryor-
lar. Bizim büyüklerimize saygımız çoktur,
kimseye ayı raayı demeyiz. Birtakım ayıla-
nn güncellik kazandığı, birtakım insanla-
nn ayılıkla övündüğü günümüzde, ayı de-
menin de bir suç oluşturacağını saoınıyo-
rum. Hayvanat bahçesinden kaçan bir ayı-
nın geniş bir semt olan Çankaya'da görül-
mesinden neden aumyoriar, anlamıyorum?"
Soruşturma açılan öykülerin yer aldığı
"Bir Namussuz Aranıyor" adh yapıtı, tz-
gü'nün gülmece kitaplanndan 23'üncüsünü
oluşturuyor.
Konsolosluklara seçim sandığı
Yurtdışında yaşayan Türkleri "sadece siyasi
partilere" oy vermeleriyle sınırlandıran yeni
düzenlemede Türklerin yoğun olarak yaşadıkları
kentlerdeki konsolosluklanrı seçim için
görevlendirilecekleri bildiriliyor.
ANKARA (Cumhuriyet Bü-
rosu) — Baskın seçim için yapı-
lan hazırlıklar çerçevesinde;
yurtdışında yaşayan Türk vatan-
daşlarının milletvekili seçimle-
rinde oy kullanma esaslannı de-
ğiştiren bir yasa önerisi, TBMM
Başkanhğı'na verildi. ANAP'lı
Mustafa Cumhur Ersümer ve
dört arkadaşının hazırladığı Se-
çim Yasası değişikliğine ilişkin
öneride "Yurtdışında 6 aydan
fazla ikamet edenlerin, seçim ta-
rihinden 15 gün onceden başla-
yarak verecekleri oylann Tiirki-
ye genelinde kullanılan toplam
gecerli oy sayısına ilave edüerek,
her partinin iilke genelinde aldı-
gı geçerli oy miktarının
bulunması" esası getiriliyor.
298 sayıh Seçimlerin Temel
Hükümleri ve Seçmen Kütukleri
Hakkındaki Yasanın bazı mad-
delerinde değişiklik ongören
öneride, Ankara İl Seçim Kuru-
lu'na bağh "Yurtdış! Merkez tl-
çe Seçim Kurulu" oluşturulma-
sı öngorülüyor. Yurtdışında oy
kullanan yurttaîlan "sadece si-
yasi partilere" oy vermeleri ile sı-
nırlandıran yeni düzenlemede,
Türklerin yoğun olarak yaşadı-
ğı kentlerdeki konsolosluklanrı
seçim için görevlendirilecekleri
bildiriliyor. Yeni düzenlemeye
göre "konsolosluk
sandıklannda" oy kullanacak
vatandaşlar için seçmen listesi
sandık başında düzenlenecek.
Seçmen, konsolosluk sandığına
pasaportunu ibraz edecek ve
kimliği çizelgeye yazılacak. Oy
kullanan vatandaşların pasa-
portlanna "Oy kullanmıştır"
damgası vurulacak. Konsolos-
luk Sandık Kurulu, çıkan oy
zarflarının sayısını bir tutanak-
la saptayacak ve kapalıoy zarf-
lan açılmaksızın konsolosluk
muhüru ile kapatılmış oy torba-
lan Yurtdışı MerSez İlçe Seçim
Kurulu'na teslim edilecek. Öneri
aynca konsolosluklarda seçim
propagandası yapılmasını ya-
saklıyor.
Nasıl etkileyecek?
Yeni düzenlemeye göre Yurt-
dışı Merkez İlçe Seçim Kurulu-
ndan gelen sonuçlar Yüksek Se-
çim Kurulu'nca birleştirilecek.
Kullanılan toplam geçerli oy sa-
yısına ilave edüerek her partinin
ülke genelinde aldığı geçerli oy
miktarı bulunacak. Konuya iliş-
kin düzenleme ile seçim sonuç-
lan şöyle etkilenecek:
"Her seçim çevresinde geçer-
li toplam oyu, Yurtdışı Merkez
İlçe Seçim Kurulu'ndan gelen
toplam oyun, diğer seçim kurul-
lanndan gelen oylara bölünme-
siyle elde edilen oranda arttırı-
lır. O seçim çevresinde kullanı-
lan toplam oyiarla bu şekilde
hesaplanan toplam oy arasında-
ki fark partilere; yurt dışından
gelen toplam oydaki hisseleri
oranında taksim edilir ve elde
edilen rakamlar o seçim çevre-
sinde aldıklan geçerli oylara ila-
ve edilir. Boylece, esas seçim çev-
resinde kullanılan gecerli toplam
oy miktarı ve partilerin aldıkla-
n toplam geçerli oy miktarı bu-
lunur."
Yasa değişikliği gerekçesinde,
yurtdışında bulunan vatandaşla-
nmızın oy kullanma hakkı bu-
lunduğu, ancak yurtdışında ya-
şayan ve çoğunluğu seçmen ni-
teliğinde olan vatandaşların bü-
yük çoğunluğunun bu haktan
yararlanamadıkları vurgu-
lanıyor.
DYP'li üç GİK üyesinin hazır-
ladığı ve son GİK toplantısında
benimsenen "ANAP'la Farkla-
nmız Nelerdir?" başlıklı rapor-
da ise şu sözlere yer verildi:
— DYP'nin devlet anlayışın-
da "milletin emrinde devlet"
kavramı yer ahr. DYP, devleti
devlet baba olarak görür.
ANAP ise "devletin emrinde
millet felsefesini" benimsemiştir.
— DYP millet iradesi üstün-
lüğüne saygılı, demokrat ve çağ-
daş bir partidir. ANAP ise de-
mokrat olmayan, Meclis çoğun-
luğuna ve adaletsiz bir Seçim
Yasası'na dayanarak iktidarını
sürdüren bir partidir.
— DYP, AP'nin devamı, mil-
liyetçi muhafazakâr bir partidir.
ANAP ise dört eğilimi birleştir-
diğini iddia eden tezatlar içinde
bir partidir ve bir menfaat bir-
liğidir.
— DYP, enflasyonu toplum
için bir numarah canavar sayar.
ANAP ise enflasyonla mücadele
etmemeyi bir politika yapmıştır.
— DYP, hukuk devletini,
ANAP ise kanun devletini savu-
nur.
— DYP, adil ve müşfik bir
devlet nizamını, ANAP ise par-
tizan bir devlet nizamım savu-
nur.
— DYP için cumhuriyet ve
eserleri 1923'te başlar. ANAP
için ise hâkimiyetin başlangıcı
1983'tür.
— DYP, hakkı herkes için sa-
vunurken ANAP tekelcidir, sa-
dece kendisi için hak arar.
— DYP, topyekûn kalkınma
düşüncesinden yanadır. ANAP
ise savurgan ve program fıkrin-
den uzak bir kalkınma politikası
yürütür.
İnönü'den gençlere:
Çeldşmelere
kanşmayın
ANKARA (AA) — SHP Ge-
nel Başkanı Erdal Inönü, Ana-
yasa ve Siyasi Partiler Yasası'nın
gençlere siyasette etkinlik fırsa-
tı vermediğini belirterek "Bu bö-
yük eksiklik, demokrasinin yer-
leşmesinde ve gelişmesinde ken-
disini gösteriyor" dedi.
Inönu, genel merkez geçici
Gençlik Komisyonu üyelerini
kabulünde yaptığı konuşmada,
gençlerin Ulkenin her kesimde-
ki etkisinin, ağırhğının arttığını,
ancak Anayasa ve Siyasi Parti-
ler Yasası'nın gençlere siyasette
etkinlik fırsatı vermediğini söy-
ledi. Inönü, bu eksikliğin de-
mokrasinin yerleşmesinde ve ge-
lişmesinde kendini gösterdiği
bildirerek, "Böyle yasaklar, bas-
kılar, sağlıklı bir gelişmeyi en-
gellediği gibi, olurasuzluklara da
yol açıyor. Gençleri daha çok
şiddet hareketlerine yöneltiyor.
Bunu önlemek için bu anayasal
değişikliği bir an evvd gercekleş-
tirmek temel çare" diye konuş-
tu.
Gençliğe inanan, gençliğin
gayretiyle gelişmek isteyen bir
parti olduklannı belirten Inönü,
SHP'li gençlere, sosyal demok-
rat ideolojiyi kavga ederek de-
ğil, fikir yoluyla tartışmalannı
ve savunmalarını salık verdi.
Inönü şöyle konuştu:
"Parti içindeki çeşitli kişisel
çekişmelere kanşmayın. Sizin
için önemli olan bir kişi, bir
grup değildir. Önemli olan, par-
tinin ideolojisi, o fikirlerin
Türkiye'de getişmesi ve sizin on-
lara inanarak katkı yapmanız-
dır."
CÜNEYT ARCAYÜREK
YAZIYDR
Al Liberali, Vur
Muhafazakâra
ANKARA — TV'nin geç saatlerdeki son haberterinde fazla
dikkati çekmedi. Başbakan söylemişti, belki bu yüzden TRT
zorunlu görevden sayarak duyuruyordu. Haber, siyasal olay-
lardakı girdi çıktıların inceliklerine meraklı olanlar dışında,
örneğin sade insanın ilgisinı çekmeyecekti.
TV'nin önemsemeden duyurduğu haber, son günlerde
özellikle Semra krizinin üzerine giden basında hem yer ala-
bilir hem de kimilerince yorumlanabilirdi.
Üzerinde yorum yapmak bir yana, basın dün haberden
hiç söz etmedi.
Oysa haber, hem son olayiarı çarprtıyor hem de tepemiz-
deki kişinin karakterindeki gerçek yanlan somut örneklemey-
le bir kez daha, olanca oörkemiyle sergiliyordu.
önceki gün Akbulut, TD ile uzun uzadıya görüşmüş, Sem-
ra krizine bulduğu "çözümü" anlatmış, ancak gecikmiş sa-
atlerde Meclıs'te basına ufak tefek açıklamalar yapmıştı. Çö-
züm formülünü söylemiyordu. İlçelerle "mutabık kaldığını"
öne sürüyor, Çankaya'dakilerın -TO ile SÖ'müzün; Akbulut'un
çabalarıyla buluşlarına olumlu gözle bakıp bakma
dıklarını duyuracak bilgi vermıyordu.
Soru: "TÖ'ye, çozüm formülünüzü anlattınız mı?" Yanıt:
(Hafifçe gülerek) "Cumhurbaşkanı bu işlere (Söylemek is-
tediği, parti, kongre işlerine) pek müdahil olmaz". Yani, son
kongre örneği parti işlerine "TÖ karışmaz" demeye geti-
riyordu.
l
ğ
t
f
nbul
'
da
yansıyınca biz evcek £>U, y
muhafazakâr ve
nın buyruğu doğruttu- y
S j Akbulut'un yapacağ,
işlerine, kongre se- Orfak llSte
çımlerine burnunu formÜIÜnÜn H0 fi(*nlisokmuyormuş! Daha 'Vrmuiunun ne OÖ/7//
on gün gecmemişti oaşarı Kazanacağı
üzerinden. TV'ye çı- (jQn - . : - K n ı / | y Kp///
kıp karısını uzun uza- u u n
y u n
OOyU ueill
dıyaöven.SÖyekar- Oİmadl. AkbUİUt'UD
şı çıkanları ihanetle r
açarfiti Knnk'im
suçlayıp bakanlıktan Cesareil I\OŞK UD
azleden, ötekilerini kaDISInda
aynı biçimde tehdity ç
eden, kongre gününe dek sağa sola bir yığın tehdıtler sa-
vurup korkular yağdıran bildiğimiz, izlediğimiz TÖ değildi de
portresini Akbulut'un çizdiği TÖ'ydü.
Komedi türünden siyasal oyuna gülmemek elde değildi.
Kendinden ve karısından başka dünya tanımayan TÖ'nün
son olaydaki "tereddüdü" başka yönden kaynaklanıyordu.
"Sö'nün geri çekilme ihtimali var mı?" diye soran Ozkök'ü
dün, "Dur, bir bakalım" diye yanıtlıyor. Kafasında "bazı te-
reddütlerin varlığını araştıran" soruyu da, "Bu konuda
konuşmam" diye karşılıyordu.
Oysa aynı kaynağa, üç gün önce, geçen salı "Ben bu işin
bu kadar büyük krize gideceğini tahmin etmiyordum" de-
mişti. ANAP'ı kurduğundan beri ilk kez "parti üzerindeki de-
netiminin azaldtğını artık anladığını" irdeleyen tanı doğruydu!
İstanbul'da başkan SÖ, yardımcısı muhafazakâr ve yöne-
timde Akbulut'un yapacağı ortak liste formülünün ne denli
başarı kazanacağı dün gün boyu belli olmadı. Akbulut'un
cesareti Köşk'ün kapısında bitiyordu; ama SÖ, Akbulut'la pa-
zariık anlamına gelecek bir konuşma yapmayı -sonradan çe-
şitli kaynaklarca doğrulandı- ısrarla reddediyordu. Başkan
olacak, listeyi Akbulut'a bırakacak! SÖ'nün gönlünde boy-
lesi demokrasiye ya da uzlaşmaya yer yoktu.
Uzun saatler süreceği söylenen MKYK toplantısı dûn bas-
larken ANAP kulisi arapsâçına dönmüştü. Son dakika_, asıl
kaynakları değişmeyen yeni yeni eğilimler çıkıyordu. Orne-
ğin SÖ bağlantılı Mesut Yılmaz, bir lider adayına liste yapa-
cak yetki vermenin sakıncalarına işaret ederek "çözümü"
benimsemıyordu. SÖ'ye yatkın "akıllı muhafazakârlar" ise
sil baştan diyor, kongrenin iptalini istiyordu.
Sözün kısası; ANAP'ta ai liberali, vur muhafazakâra, mu-
hafazakârı da milliyetçiye...
P A R T İ L E B D E N
DİSK etkinlik göstersin
ANKARA (Cumhuriyet Bürosu)— SHP,
Devrimci Işçi Sendikalan
Konfederasyonu'nun (DİSK) etkinliğine
olanak sağlanması için yasa önerisi verdi.
Ankara Milletvekili ömer Çiftçi tarafından
hazırlanan yasa önerisi hakkında bilgi veren
Grup Başkanvekili Hasan Fehmi Güneş,
önerinin yasalaşması için diğer partilerden destek
beklediklerini söyledi. Bu arada Izmir Milletvekili Turan
Beyazıt'm Emekli Sandığı Yasası'nda değişiklik yapan,
çarşı ve mahalle bekçilerinin polisler gibi yıpranma
zammından yararlanmasına olanak tanıyan önerisi de
başbakanlığa verildi.
Olağanûstû hal kalksın
• ANKARA (ANKA) — SBP Doğu ve Güneydoğu
Anadolu Bölgesi'nde uygulanmakta olan olağanüstü halin
kaldınlmasuıı istedi. SBP Genel Başkan Yardımcısı Şerif
Felekoğlu yaptığı yazıh açıklamada 10 yıldır sürmekte olan
sıkıyönetim ve olağanüstü hal uygulamalanmn bölge
halkına "normal ve olağan" yaşamı unutturduğunu
söyledi. Yetkililerin her gün "kökimü kaadık" dedikleri
olaylann inandıncıhğım yitirdiğini belirten Felekoğlu,
"Ülkemizde olağanüstü hal uygulamasıyla iki anayasa
uygulayanlar bu uygulamalanmn ülkenin doğusu-baüsı
arasında zaman içinde oluşturacağı ekonomik - siyasal,
sosyal farkhhklan ve yaratacağı sorunlann ağırlığı altında
ezilir ve hesabmı veremezler" dedi.
TEŞEKKUR
Eşim NtLGÜN AŞABAY'm tedavisinde yardımlannı
esirgemeyen değerli insan Çapa K.B.B. uzmanı
Sn. Doç. Dr.
KEMAL DEĞER'e
teşekkürlerimi borç bilirim.
SEFA AŞABAY
KONYA MAARİF KOLEJÜLERE
KONYA ANADOLU LİSESİ
ÖNEMLİ DUYURU
1955-1990 yıllarmda okulumuzda eğitim görmüş tüm
arkadaşlarımızın (mezun olmaları şart değil),
Derneğimizce yayınlanacak "KİM KİMDİR" albümüne
katılabilmeleri ve etkinliklerden haberdar olabilmeleri için
aşağıdaki adreslere yazmaları veya telefonlardan bilgi
almaları rica olunur.
KONYA MAARİF KOLEJLİLER DERNEĞİ
Merkez: Mıtfıalpaşa Cad 11/3 Yenışehır, Ankara Tel.133 61 62
Istanbul İrtlbat Bürosu:
BARAJANS A.Ş.:Gümuşsuyu, Hacı Izzet Paşa Sokak 24/2
80040 Taksim, istanbul Tel 151 13 47-151 13 51