22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
9 MART 1991*** BüGÜN • KadırgaTekmkveEndustn Meslek Lısesi Kuyumculuk Bolumu açıhş toreni saat 13.00'tebaşlayacak. KENT-YAŞAM CUMHURİYET/17 TELEFONLAR YARIN • Gaziosmanpaşa Eğit-Der Şubesı'nce duzenlenen "Kadına Saygı" panelı, saat 13.00'te belediye nıkâh salonunda başlayacak. Panelın konuşmacıları Nuran Akyuz, Uğur Ilhan, Fusun Erbulak, Fatraa Karahan, Nımet Tanrıkulu ve Işıl Özgenturk. KlSAKISA~ • Beyoğlu, Sulıanahmet, Aksaray ve Kumkapı'da duzenlenen operasyonlarda kuçuk paketler halinde uyuşturucu pazarlayan 27 kişi toplam 8.5 kilo esrar ve eroınle yakalandı. • Atışalanı E-6 karayolunun gerısınde oncekı gece otomobıl ıçınde birbirlenne ateş ettığı belırtılen Vahıt Ozer (60) ıle Ziya Yıldırım oldu. Yanhş ihbaryüzünden gözaltına alınan genç kızın peşinipolis bıraktı, mahkeme ise bırakmıyor Polıs aklacu,DGM dava açtı Zehir — Bedensel özüriüydü. ESAT PALA İstanbul Devlet Güvenlık Mahkemesi'nde 11 mart pazar- tesi gunü ilginç bir duruşmaya tanık olunacak. Polis tarafından bir yanlışlık sonucu arandığı ve yakalandığı, aslında suçsuz ol- duğu açıklanan 28 yaşındaki be- densel ozurlu Aysel Zehir, polı- sin DGM'ye "suçsuz olduğuna dair" resmi yazı yazmasına kar- şın, yasa dışı orgut uyesi oldu- ğu gerekçesiyle yargılanacak. Esenler Karabayır Mahallesı1 nde ailesıyle birlikte oturan am- bulans şoforu Bayram Sivri, 1986'da apartmanın girişindekı dairesini kıraya vermek istiyor- du. Kendilerini karı-koca olarak tanıtan Mustafa ve Guzide adlı kişiler, Sivn'nin kapısını çalıp daireyi tutmak istediklenni soy- luyordu. Ev sahibi Sivrı, biraz konuşup kııada anlastıktan son- ra daireyi verdi. Kıracı Mustafa, Merter'de ıplik fabrikasında ça- lıştığını belirtiyordu. Eve, Mus- tafa \e Guzide'nin dışında da bazı kışıler gelıp gıdıyordu. E\ sahıbı Bayram Sıvn, işi dolayı- sıyla pek goruşemiyordu kıracı- larıyla. Bayram SIVTI, 28 Kasım 1987 gunu, patlayan borudan daıre- ye su sızdığını gorunce, pence- reden ıçeriye baktı. Teksır ve daktilo makinesi ıle yerlerde sol ıçerikli dergi ve kitaplar gordu. Durum polise bildirildi. Polis, aynı gun içeriye girdiğinde, e\- de Turkiye İhtilalci Komunistler Bırliği (TİKB) adiı yasa dışı or- gute aıt bazı eşyalar, kitap ve bil- dınler bulunuyordu. Kayıüara gore Bayram Sivri ve eşi Fatma Sivri, yaptıkları ih- bar nedeniyle yasadışı orgut uyesi kiracılannı "teşhis" etmek ıçin Siyası Şube'ye göturulduler. 1.12.1987 tarihinde yaptıkiarı fotoğraf teşhisinde, daireyi tutan kişinin Mustafa Yaşar, "GüzkJe" adıyla tanıdıklan kadının da Aysel Zehir olduğunu one surü- yorlardı. Hatta, Bayram Si\rı, fotoğraf teşhis raporuna geçen ıfadesiyle, "Aysel Zehir, Musta- fa Yaşar'ın kansı görunümünde kalan 'Guzide' adlı kadındır. Teşhisimde yanılmıyorum, ke- sinlikle teşhis ettim" dıyordu. Evde ele geçen dokumanlar ile teşhis sonuçlan, istanbul Devlet Guvenlik Mahkemesi'ne ıletildı. Ve Aysel Zehir, fotoğraf teş- hısınden yaklaşık 1.5 yıl sonra Kadıkoy Rıhtım Caddesı'nde ai- lesıyle birlikte oturduğu evde bulunuyordu. Tedbir olarak eve gıren polıs, şaşırmıştı. Aysel Ze- hir ne doğru duzgun konuşabi- liyor ne de hareket edebiliyordu. Çunku, 1985 oncesi TİKB'ye uye olmaktan tutuklanrruş, uzun sureli açlık grevine katılması ne- deniyle beyinsel ve bedensel et- kınliklerinin buyuk bölumunu yıtırmişti. Zehir, 1985'ten sonra tedavi olmak için gıttiğı birkaç hastane dışında evden dışarıya çıkamamıştı. 1986 yılı başında İU istanbul Tıp Fakültesi Nöroloji Bilim Da- lı'nın verdiği 1986/167 nolu epikriz raporunda durumu açık- ça saptanıyordu. Aysel Zehir, evden ablası eş- lığinde almdıktan sonra geceyı Siyası Şube*de geçirdi. Ertesi sa- bah 13.12.1989 gunu, ihbarda bulunan ve fotoğraf teşhislerini yapan Bayram Siv ri ile eşi Fat- ma Sivri ile yuzleştirildi. Sivri çifti, Zehir'in, kiracıları "Giizi- de"ye hiç benzemediğini söylu- yorlardı. Polisin hazırladığı, "teşhis tutanagı"nda Sivn çifti şoyle diyordu: "Fotografından teşhis ettiği- miz ve Guzide ismiyle tanıdığı- mız adını burada Aysel Zehir olarak öğrendiğimiz şahıs bu de- gildir. Guzide ile herhangi bir beozerlik bulunmamaktadır." Aysel, o gun bırakıldı. Siyasi Şube Mudurluğü yetkı- lileri, IDGM Savcılığı'na 1989/27326 sayı ile 29 Aralık 1989'da gönderdıği yazıda, Ay- sel Zehir'in "TİKB ile ilgili ör- giitsel faaliyeti tespit edilemediği gibi, ihbarda bulunanların, fo- toğraf teşhisinde yanüdıklannın anlaşılması uzerine serbest bıra- kıldıgını" bildiriyordu. Aradan yaklaşık bir yıl daha geçtı. Bayram Sivri'nin dairesi- ni kiralayan asıl sanıklar halen yakalanamamıştı. Ancak İstan- bul Devlet Guvenlik Mahkemesi Savcısı Çayhan L'lgen'ın Aysel Zehir hakkında, dava açtı- ğı oğreniliyordu. • Polis hwUt: 055 • Ktatye: 000 • Jandarma: 056 • Zabıta Mûdürtöji: 527 57 00 B MczdrtıklSf MııMriAfu• 172 13 73 74-75 ve 088 • fSKf « ı n : 068 • SAâUK: Huır Acil: 077 Satyık MMiıiAii: 511 89 18 Canaapaşa Tıp: 588 48 00 Çapa Tıp: 525 92 30 Manaara Tıp: 340 01 00 Haydarpsfa Hummm: 345 46 80 $t*N Etfıt: 131 22 09 Tafcskı kkyantaa: 152 43 00 S » Samtya: 588 44 00 SSK Okımydım: 132 30 00 SSK Gâztapc: 358 67 60 • TRAFİK: Trafik $abe Md.: 176 24 14 (Ist). 356 &s 85-86 (Kadıköy) BAIfC Tnflk: 377 22 07 (E-5) 356 04 86 (Şehınçı) 314 36 (B Çekmece) • THY: Iç Hattar 573 13 31. Dts Hanar: 574 23 00 (25 hat). Saırtral- 574 73 00 Rezervasyoa: 574 82 00 (45hat) • 0 D Y : Slıteci Dutfaa: 527 00 50 H.Paşa Da«*ma: 336 20 63 H.Paşa Santm 348 80 20 HABERLERIN DEVAMI Velîlere kayıt kolaylığı ANAP'ta uzlaşma yok (Baştarafı I. Sayfada) rını dolduramayan ozel okullar, açıklarını kapatmak ıçın surek- lı puan duşurmuşler, sık sık uza- tılan kayıt sureleriyle konten- janlarını doldurmaya çalışmış- lardı. Geçen yıl uygulanan sıs- temdekı aksaklıklar, hem okul- ları hem de velilen zor duruma duşürmuştu. Pek çok velıyi ve öğrenciyı stres ıçinde bırakan uzun kayıt donemi sırasında, çok sayıda oğrencı bırden fazla okula onkayıt yapurmış, birkaç okula birden kesin kayıt hakkı kazananlar, "en çok istedikleri okula girebüme" umuduyla "SOD an "a kadar beklemışti. Bu sistemde tercih uygulaması da bulunmadığı için oğrenciler pu- anları tuttuğu takdırde sınava katılan 50 okulun 50'sine de on- kayıt yaptırma hakkına sahiptı. Bu aksaklıklar nedeniyle okul- larda yığılmalar oldu, düşuk pu- anlı öğrencıler uzun bir sure okulların puanlarını duşurmesı- ni bekledıler, yuksek puanlılar. puanlannın tuttuğu okullara ke- sin kayıt yaptırmadılar ve bek- lemeye geçtıler. Sonuç olarak, hem okullar hem velıler hem de oğrenciler zor gunler yaşadılar. Bu sorunların başlıca nedeni- nin özel okullara kayıtlarla Anadolu liselerine kayıtların farkh tarıhlerde yapılması oldu- ğunu belirten geçen yılki sınav yurutme kurulu başkanı, bu yıl Sınav Yurütme Kurulu Sekreteri Mebmet Çamoğlu, "Geçen >ıl özel okullara kayıtlann 22 tem- muzda bitirilmesi planlanmıştı. Ancak Anadolu liselerine kayıt- lar 23 temmuz-16 agustos tarih- leri arasında yapılınca karmaşa yaşandı. 16 ağustosta Anadolu liselerine kayıtlar bitti. ozel okullara kayıtlar başladı. Ana- dolu liselerinden ozel okullara geçiş oldu, bunun uzerine Ana- dolu liselerine kayıtlar yeniden başladı ve 25 eylüle kadar bu okullara ka>ıt yapıldı" diye ko- nustu. Sınav Yurutme Kurulu Baş- kanı Fahamettin Akınguç, sı- navda bırincı tercihıni kazanan oğrencilerin başka okula kayıt yaptıramayacaklannı, yedek lıs- teden kazanan oğrencilerin ve- lılennın de okul okul dolaşmak zorunda kalmayacaklarını, yal- nızca tercih ettikleri ve yedek lis- tesınde bulundukları okulların puanlarını takıp edeceklerinı soyledi. Sınav Y'urutme Kurulu Sekre- teri Mehmet Çamoğlu'nun ver- diği bılgiye gore bu yıl veliler, oğrencilerin başarı puanlarını, ozel okulların ucretlerıni ve Anadolu liseleri puanlarını 9 temmuza kadar oğrenmış ola- cak. Çunku Anadolu liseleri pu- anları 9 temmuzda açıklanacak. 10-11 -12 temmuz tarihlerinde tercih formları doldurularak okullara teslim edılecek. Daha sonra okullar tercih taban pu- anlarını ilan edecekler Bır okul, eğer kontenjanım sınavı kaza- nan ilk 300 oğrencıyle doldur- mak istiyorsa 300. oğrencinın puanını taban puanı ılan edecek ve o puanın ustundekilerı ala- cak. 18 temmuzda adaylara hangı okulun asıl, hangi okulun Kablolu TV 500 bin (Baştara/ı l. Sayfada) ne sa- yısı 10 bine yukseldi. Tum An- kara'nın kablolu TV'den yarar- lanabilmesi için 20 aylık bir za- man gereksınimi olduğu bildiril- diPTT'nin kablo TV hızmetı için hazırladığı tarifede tesis uc- retı olarak her daireden 500 bin tra ucret alınacak. Hastane, otel, motel, üniver- lite ve yuksekokulların aynı ça- tı altındakı binalarına aynı an- da yapılacak kablo TV döşeme- lerindeki ucret tarifesi ise şoyle: 25 abone için abone başına 250 bin, 26-50 abone için 200 bin, 50 aboneden fazlası için de 150 bin lıra. Apartman veya sitelerin top- lu basvurularında ise ındirim ya- pılması söz konusu değil. Kablo TV şebekesi alanı dı- şında bulunan yerlerde harca- nan malzeme ve ışçilik bedelinin yuzde 25 fazlası ile tesıs ücreti- ne eklenerek alınacak. Ayhk sa- bit abone ucreti ise 15 bin Iira. Aylık sabit ucret ocak, nisan, temmuz ve ekim aylannda 3'er aylık peşin olarak alınıyor. Kablo TV nakıl ucreti ise ştfv le: — Kablo TV şebekesi bulu nan yerler arasında şebeke ala- nı içınde yapılacak bina dışı na- kıllerde 60 bin lıra. — Aynı bına içınde bulunan nakillerden telefon nakıllerinde alınan ucret. — Kablo TV şebeke alanı dı- şında bulunan yerlerde harca- nan malzeme ışçilik bedellerının yuzde 25 fazlası 500 bin liraya eklenerek alınacak. — Kablo TV bına ıçi dağıtım şebekesinın PTT tarafından ya- pılması halinde harcanan malze- me işçılık bedeli yüzde 25 faz- lası ıle alınacak. — Kablo TV abonelıği PTH ye ıade edilebilecek. Iade tari- hindeki tarifeye gore goturu te- sıs ucretınin 4'te 3'u aboneye odenecek. — Kablo TV aboneliğinin başkalarına devir ucreti 50 bin lıra olurken veraseten devırler- de ucret odemesi yapılmayacak. istanbul ve Izmir'de de çalış- maların yoğun olarak surduğu ihalelerin tamamlanmasından sonra bu ıllerde de kablo TV ya- yınına başlanılacağı belirtildi yedek listelerınde bulunduğunu belirten "tercih sonuç belgesi" gonderilecek. Mehmet Çamoğlu tercih sis- temının getirdiği kolaylıkları ve onkayıt sisteminı de şöyie anlattı: "Örnegin, bir aday 3. terci- hini kazanmışsa, birinci ve ikin- ci tercihlerinin de yedek listele- rinde ver alacak. Birinci tercihi- ni asü listeden kazanan bir ada> ise diger tercihlerinin yedek lis- telerinde >er almayacak. Üçun- cu tercihi asil listeden, ikinci ter- cihini yedek listeden kazanan bir ada>, asil listeden kazandı- gı okula kesin kaydını yaptır- dıktan sonra yedek listeden ka- zandıgı okulda açık kalırsa ve kendisine sıra gelirse bu okul- dan kaydını sildirip ikinci terci- hine kayıt yaptırabilecek." Onkayıt yaptırabilmek için ise hıçbir okula yerleştirilmemiş olma koşulu aranacak. Sınav Yurutme Kurulu'nun bu konuda aldığı karar şu: "a) Özel Ögretim kurumları Kanunu, bu kanuna dayalı ola- rak çıkanlan yonetmeliklere, Sı- nav YurutmeKurulu'nca hazır- lanıp bakanlıkça onaylanan yo- nerge >e sınav kılavuzu hukum- lerine uymadıgı, Sınav Yurutme Kurulu veya tl Milli Eğitim Mu- dıirliiğü Koordinalorü veya tef- tiş raporları ile belirlenen okullar. b) Üst uste iki yıl sınava ka- tıldıgı halde kayıt donemi so- nunda birinci yılda yüzde 20, ikinci yılda Sına> Yiırütme Ku- rulu'nca belirlenen orandan faz- la kontenjan açıgı kalan okul- lar sınav sistemine katılamazlar. Sınav sisteminden çıkarılan okullar, bir yıl sistem dışı kal- dıktan sonra başvurulan Sınav Yıirutme Kurulu'nca kabul edil- diği takdirde yeniden sınav sis- temine girebilirler." 1991 yılı dzel okullar sınav takvımi ise şoyle: Başvuru tarihi: 1-12 Nisan 1991. Sınav tarihi: 2 Hazıran 1991. Sınav sonuçlannın açıklan- ması: 17 Haziran 1991. Okulların tercih taban puanı ilanı: 28 Haziran 1991. Tercih formlannın toplanma- sı: 10-11-12 Temmuz 1991. Tercih sonuç belgelerının adaylara gönderilmesi: 18 Tem- muz 1991. Okullarda asil ve yedek lıste ılanı: 22 Temmuz 1991. Asıl liste kayıtları: 25-26-29 Temmuz 1991. 1. yedek lıste kayıtları: 31 Temmuz, 1-2 Ağustos 1991. 2. yedek lıste kayıtları: 5-6- 7-8 Ağustos 1991. Onkayıt tarihi: 12-13-14 Ağustos 1991. Kesin kayıt tarihi: 15 Ağustos 1991. ADANA HİPODROMU'NDAN FTKRETDAĞUOĞLU Mesafe, Demirkır'ın aleyhine 1. AYAK: Idmanlarında her geçen gun daha iyiye giden Ya- vuzoğlu ve Altuğbey arasında- ki sıkı mucadele birinciyi belır- leyecektir. Duzelme yolunda olan Yerdelen, bu ikı ata sert ra- kiptir. Son yarışında goz doldu- ran Üçümuz'u surprizde tu- tuyoruz. 2. AYAK: Çok iyi bır form yakalayan Mamılot'a ağır kilo- suna rağmen ılk şansı veriyoruz. Hafta içindeki pist çalışmaların- da iyı gorunen Tosca, musait ki- losuyla netice alabılir. Bu koşu- da diğer şansh atlar; Çakarına ve Gulnar'dır. 3. AYAK: Son yarışı olumlu olan Cini, duzelme yolunda gru- bun da musait olmasından ya- rarlanarak başarılı koşacaktır Zaman zaman başarılı koşular çıkaran Kıryunt ıle Sedam da- ha sonra duşunulebıhr. Yenıay'ı surprizde onerırız. 4. A^AK: Demırkır, bu ya- rışı ıçin çok ıyı hazırlandı. Me- safenın aleyhine olmasına rağ- men bız kazanacağını varsayı- yoruz. Koşanyel ve Beycan surprız yapabılırler. 5. AYAK: Surprıze musait gorunen zor bır yarış. Hafta ıçı idmanları goz onune alındığın- da ılk şansı Gınza'ya veriyoruz. Ancak kuponlarda Bahır, Sa-Sa ve Yıldıray'ın da bulunmasında OTORİTELERİN GÖRÜŞLERİ F. Dağhoğlu M. Tokmak A. Güven K. Akyer 2-1-8-9 1-5-2 5-4-3-2 1-2-5 9-5-4-1 10-4-1 10-5 5-10-14 5-8-14 5 5-10 5 1 1 1 1 4-1-5-7 7-8-11 7-8-3-1 11-7-8 3-9-1-2 3-9 9-2 5 fayda vardır. 6. AYAK: Form durumlan çok ıyi olan Arslaner ve Okey- tur ekürısi ilk şansa sahiptır. Bu yarışta şans tanıdığımız diğer isimler; Nilufer, Erdoğdu ve ağır kılosuna rağmen Altı- nay'dır. TAHMİNLER 1. KOŞU: F:(2) Osmancık, PP:(1) Aytunç, P:(4) Rikaro, S:(9) Özlem. 2. KOŞU: F:(l) Yavuzoğlu, PP:(2) Altuğbey, P:(5) Yerde- len, S:(3) Üçumuz. 3. KOŞU: F:(l) Mamılot, PP:(10) Tosca. P:(4) Çakarina, S:(5) Gulnar. 4. KOŞU: F:(5) Cini, PP:(8) Kıryunt, P:(10) Yeniay, S:(14) Sedam. 5. KOŞU: F:(l) Demırkır, PP:(5) Koşanyel, P:(4) Beycan, S(2) Ozgurhan. 6. KOŞU: F:(7) Ginza, PP:(11) Bahır, P:(5) Sa-Sa, P:(8) Yıidıray, S:(2) Semuş 7. KOŞU: F:(9), Okeytur, PP:(3) Nilufer, P:(2) Erdoğdu. S:(l) Altınav. (Baştarafı I. Sayfada) ayrıntılı bılgı verdı. Adalet Bakanı Oltan Sungur- lu TCK'nın 141, 142 ve 163. maddelerı ıle ılgıli değışiklik ve Kurtçe serbestlığı konusunda Cumhurbaşkanrnın devrede ol- duğunu anımsatarak Ozal'ın TCK değışiklikleriyle ilgılı tas- lağı beğenmediğını soyledi. Sun- gurlu, "Anayasa değişikligi de- niyor. Ne yapılmak isteniyor, bilmiyorum. Arkadaşlar nasıl anayasa değişikligi istiyorlarsa soylesinler. Ona gore bir şey hazırlayalım" diye konuştu. Malatya Mılletvekıli Talat Zengin, partının Korfez savaşın- da izlenen polıtika nedeniyle pu- an topladığını savunarak "Ana- vasa degişkliği konusunda ko- misyon baskanlığından goruş is- tendi. Ben de yırtıp attım" de- di. Zengin, "Ortaya biri bir top atıyor, kimin eli kimin cebinde belli değil. Saçma sapan şeyler yuzunden partinin grafigi duşu- yor. Hukumet, koalisyon gibi çalışıyor" dedı. Hüsnü Doğan'ın konuşması Milli Savunma Bakanlı- ğı'ndan azledilen Husniı Doğan, "ANAP'ı kurarken doğruyu yapmak istedik. Onemli olan, 'Şunu yaparsak kazanırız' değil, 'Doğru olaral şöyle 'yapârsak kazanırız' dive duşunmektir" dedı. Doğan, 26 Mart sonrası Ozal'ın yaptığı ev toplantılarını anımsatarak "Benim şimdi so>- lediklerimi o zaman butun arka- daşlar ev toplantılannda anlat- mışlardı" diye konuştu. Başbakan Akbulut soz alarak Oltan Sungurlu'nun "Nasıl ana- yasa değişikligi?" sorusuna kar- şılık "Bunda ne var, herkes bi- liyor. Birincisi 141, 142, 163, ikincisi seçmen yaşının 18'e in- dirilmesi, uçuncusu milletvekili sayısının 600'e çıkarılması, dor- düncusü cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesi" diye konuştu. Akbulut. istanbul kongresi sorununu kendisinin çözeceğinı vurgulayarak çozüm için "Tek listeyle girelim, Hanı- mefendi başkan olsun" onerisin- de bulundu. Akbulut, Semra Ozal'ın yapacağı listede ilçelerin buyukluklerine gore yer alması gerektığini de ifade ederek "An- cak Hanımefendi'nin rahat ça- lışacağı isimlerin olması da la- zım" şeklinde konuştu. Akbulut goruştuğu mılletvekillerının kendisine "Hanımefendi başkan olmasın" demediğıni belirterek "Kintse bindigi dalı kesmemeli- dir" dedi. Akbulut, toplantıyı kapatır- ken de şoyle konuştu: "Hukuken doğru olmasa bi- le siyasette doğru olan bazı ka- rarlar alınabilir. Bakınız bu san- dıktan Semra Hanım değil Cumhurbaşkam çıkacaktır. Ben Sayın Cumhurbaşkam ile kavga etmek istemiyorum. Uyum için- de çalışmak istiyoruın. Kendisi- nin her tarafta ilan ettiği bir ça- lışma tarzı var. Bunu boyle ka- bul etmek gerekir. Bu partiyi bolmeden parçalamadan, kırıp dükmeden kongreye goturmek istiyorum. Siyasette doğru olan- lar da zamanla anlaşılır. Hu- cumlannız bana geliyor, ama ben uyumlu davranmasaydım sorunlar da buyurdu. İstanbul kongresine ilişkin hukuki bir yetkimiz yok. Dikkat edin, par- tiyi bolup parçalamayalım." Başbakan'a sert eleştiriler MKYK'da Başbakan Akbu- lut'a sert eleştiriler Hasan Celal GuzePden geldi. Guzel, partının mıllıyetçı muhafazakâr ve ser- best pazar ekonomısine dayalı bir parti olduğunu ıfade ederek "Ben bu partide kanat ayrımı olduğuna inanmıyorum. Çunkiı menfaat olduğu zaman çok de- gişik kişiler bir araya gdebiliyor- lar. Ben Sayın Akbulut'un kar- şısında Genel Başkan adayı ola- rak çıktığım zaman şimdi fark- lı yerlerde olan arkadaşlar bana karşı kulis yapıyorlardı" diye konuştu. Guzel her kongre on- cesı partinın vıtrınınin tartışıldı- ğını anımsatarak Keçecıler'i gos- terdi ve "Sayın Keçeciler'in kim olduğu bilinmiyordu da İstan- bul il kongresi nde mi ortaya çık- tı? Bu oportunist ve pragmatist bir yaklaşımdır" dedı. Turızm Bakanı Ilhan Aku- zum, Guzel'e "Demagoji yapı- yorsun. Sen kendini lider yerine koyup konuşuyorsun. Nerede li- dere bağlılığın?" diye laf attı. Bunun uzerine Guzel, "Demok- rasilerde lidere esas kötüluk si- ûn gibi bağlı olaniardan gelir ve lider sıkıntıya duştuğunde de ilk kaçacak olanlar sizin dediğiniz lurde baglı olanlardır. Bu an- lamda Sayın Cumhurbaşkanı- na iyilik yapıyorum. Eğer bana bu partide liderlik nasip olursa da demokratik liderlik yapaca- ğım sozunu veriyorum" karşılı- ğını verdı. Recep Ergun, yeniden soz ala- rak "Parti bir anonim şirket de- ğildir. Onun için hisseleri elin- de loplayan en fazla konuşma hakkını elde etmiş olmamalıdır" dedı. Keçeciler: Özal yanhş "Direnişçi" bakanlardan Mehmet Keçeciler, Semra Ozal 1 ın kişiliğıne karşı olmadıklarını, ancak cumhurbaşkam eşi olma- sı nedeniyle il başkanı olmasının yanhş olduğunu savunarak şoyle konuştu: "Diınyanın hiçbir yerinde cumhurbaşkanının eşinin il baş- kanı olduğu gorulmemiştir. Çunku o zaman partinin butun sorunları cumhurbaşkam ile başbakan arasında problem olur. Bu nedenle Hanımefendi- nin adaylığına karşı çıktım, go- ruşumde de bir degişiklik yok- tur. Cumhurbaşkanının eşinin bir partiden il başkanı olması- na karşıyım. Bu Turgut Özal ol- sa bile. Buna karşı çıkmak Tur- gut Özal"a veya Semra Özal'a karşı çıkmak değildir. Bu kana- atlerimde bir degişiklik yoktur. İsler uzlaşma ile ister rekabetle seçilmiş olsun, bu kanaatim de- gişmez, bunun ne partiye ne memlekete ne de Özal ailesine fayda saglayacagı kanaatinde degilim. Ancak bu durum par- timize zarar vermektedır. Madem Sayın Başbakan ben bir çözüm tarzı bulacağım diyor. Biz kendisine yardımcıyız." Mesut Yılmaz ise tstanbul'un diğer ilçe kongrelerinde de hu- kuk dışı ve parti içi demokrasi- ye aykırı uygulamalar olduğunu anlatarak "Ben İstanbul kong- resini de tasvip etmiyoruırt. Ama zaten çoğu ilçelerin kong- releri de antidemokratik bir bi- çimde yapılmıştır. Bu aşamada bir çıkış yolu da gorrnüyorum" diye konuştu. Havanda su dövmek MKYK toplantısından çıkar- ken Başbakan Yıldırım Akbu- lut, MKYK'da "Goruş alışveri- şinde bulunuldugunu" belirte- rek "Meseleyi çozüme kavuşlur- mak üzere gayretlerimi surdüreceğim" dedi Mesut Yılmaz da genel mer- kezden çıkarken gazetecilerin sorularına "Havanda su döv- dük, hiçbir sonınu hailetmedik" yanıtını verdi. Semra Ozal'ın tavn Öte yandan Semra Ozal'ın is- tanbul sorunuyla ilgili goruşme isteklerini rahatsız olduğu ge- rekçesiyle geri çevirdiği öğrenil- di. Bu nedenle Akbulut'un da Semra Ozal ile göruşemediği kaydediliyor. Devlet Bakanı ve istanbul II Kongresi Divan Baş- kanı Mustafa Taşar'ın da yakın arkadaşlanna "Semra Ozal'ın Akbulut ile liste pazarlıgına gir- meyi düşunmediğini" soylediğı ifade edıldi. GOZLEM Savunma BakanıYazar Türkiye'ye Patriot gerekli'ANKARA (Cumhuriyet Bu- rosu) — Mıliı Savunma Bakanı Mehmet Yazar, Korfez savaşının her ulkenın savunma sanayi ge- reksınmelenni yeniden gozden geçirmesıni gerekli kıldığına işa- ret ederek, "Turkiye'nin de 10'luk Patriot fıize sistemine ih- tiyacı olduğunu" soyledi. Yazar ABD askeri varlığının ülkemiz- deki askeri varlığının devam edip etmeyeeeği yolundaki bır soruya da "ABD ile SEİA çer- çevesinde karşılıkh yükumlulük- lerimiz neyse bugun de odur ya- rın da odur" karşılığını verdi. Milli Savunma Bakanlığı'na yenı atanan Mehmet Yazar'a dun Savunma Sanayi Musteşar- lığı'nda, savunma sanayi proje- lerıyle ilgili bır brifing verıldi. Brifing oncesi musteşar Vahit Erdem'le bır saat süren bır go- ruşme yapan Yazar daha sonra bir basın toplantısı duzenleyerek şunları soyledi: "Korfez savaşı içinde cereyan eden gelişmeler ve bilhassa yeııi ve modern silahla- rın etkinligi ve teknolojik geliş- meler her ulke için savunma sa- nayi gereksinmelerini yeniden gozden geçirmesûıi gerekli kıl- mıştı. Bizde bu değerlendirme- yi Genelkurmay Başkanlığı yap- maktadır. korfez savaşı ortaya koymuştur ki bizim savunma sistemleri ile ilgili bolumde Ge- nelkurmay Başkanhğımızın de- ğerlendirmesi ışığı altında yeni şeyler gundeme gelecektir. Al- çak irtifa hava savunma sistemi 35'lik uçaksavar topları dışında karadan uçaklara ve füzelere karşı atılan füzelerin onemi or- taya çıkmıştır." Yazar TSK'nın ilk aşamada 10'luk Patriot fuze sistemine ge- reksinimi olduğuna da işaret ederken ABD ve Hollanda'dan gelen Patriot füze sistemlerinin Turkiye'de kalması yolunda gi- rışimlerın devam ettiğinı de soy- ledi. Yazar savunma sistemimi- zın 'yetersiz ve ek>ik' olmadığı- nı, ancak geliştirilmesi gerekti- ğine işaret etti. Mısır'a 40 adet F-16 uçağı satılması yolunda bu- y uk ilerleme kaydedildiğinı söy- lenen Yazar, zırhlı muhabere araçlannın topları ıçin Isvıçre- nin ambargosu sonrasında top- ların İtalya üzerinden sağlandı- ğına işaret etti. Yazar toplar için Isviçre'ye bağımlı kalmamızın da sozkonusu olamayacağını be- lirtti. Mehmet Yazar uzun bir süre- den bu yana toplanamayan Sa- vunma Sanayi Yuksek Koordi- nasyon Kurulu'nun rnayıs ayın- da toplanmasının kararlaştınldı- ğını da açıkladı. 1985 yılından bu yana yalnızca bir kez topla- nabilen yuksek koordinasyon kuruluna Başbakan Yıldınm Akbulut başkanlık edecek. UGURMUMCU (Başiarafı I. Sayfada) lerin savunma amaçlı olduğunu, bunun da karşı tarafça an- laşılmasına özen gösterdiklerinı anlatıyor. Komutanlar savaş ile ilgili özlü bilgıler verıyorlar. İlgiyle dinliyoruz. Komutanlar, Silopi'de siperdeki subay ve erler ıle bizleri görüştürüyoriar, öğle yemeğını sınırın hemen yakınındaki bölgede, çadırlarından birınde komutan ve erlerle birlikte yiyoruz. Silopi'nin hemen karşısında Irak sınırlannda gorülen daö- ların adı "Hayırsız Dağlan".. Bu dağlar, olası bir savaşta Irak a savunma kolaylığı da sağlıyor. Hayırsız Dağları, Türk-lrak smınnda bitıyor ve Türk sınırı ile birlikte geniş ve verimü Sılopi ovası başlıyor. Irak, sınırlarımıza yakın bölgeye, bu Hayırsız Dağları'nın arkasında kalan bölgeye 12 tümen yerleştirilmiş. Bunların arasında bir de Cumhuriyet Muhafızlan'ndan oluşan tugay varmış. Bu biriikler, yavaş yavaş çekılmeye başlamışlar. Ancak, çekilme düzenli bıçimde olmuyormuş. Askerler buna "çözülme" diyorlar. Komutanlardan aldığımız bılgılere göre Irak askerleri, çekilmiyor, çözülüyorlarmış. Bu durum, "Musul ve Kerkük'ü alalım" diye düşünenlere "daha ne duruyoruz" da dedirtebilır. Sıcak odalarında ve lüks salonlarda CNN izleyip düş dün- yalarında fetihlere çıkanlar, herhalde, bu Kerkük ve Musul 1 un şu andaki Ola-ğanüstü Hal Bölgesi ıçinde kalan illerin iki katından da geniş bir coğrafya parçasını kapladığını da biliyorlardır. ^ Böyle bir ortamda, dünya kamuoyu "lrak"ı işgal ve ilhak" eden bir Türkiye'yi nasıl karşılar? Haydı, dünya kamuoyu- na aldırmadan Musul ve Kerkük'e girildı diyelim, daha Ola- ğanüstü Hal Bölgesi'nde güvenlık sağlanmamışken oralar- da, işgal edilmiş topraklarda, düzen nasıl saglanır? Hem bu "Musul ve Kerkük" serüvenıne bel bağlayaniar, yakın tarihimizi de mi hiç okumadılar? Musul-sorununun Lozan Anlaşması ile çözüme bağlan- madığını; Haliç Konferansı'ndan da bir sonuç alınmadığı- nı, tam bu sırada Hakkâri çevresınde "Nasturı ayaklanma- s/"nın başladığını; 1924 yılı eylül ayındaki bu ayaklanmayı, "Şeyh Sait Ayaklanması"n\n izlediğini. Bu ayaklanmayı bas- tıran genç Türkiye Cumhuriyeti'nın ıster ıstemez Musul'dan vazgeçmek zorunda kaldığını bilmıyorlar mı? Evet; emperyalizmin oyunu çoktur. O gün çoktur; bugün de çoktur. Ortadoğu'da oynayan her taş, yeni yeni sorunlar yaratır. Bu sorunlar da Turkiye'nin başına sorunlar doğurur. Örnegin, Basra, İran'ın eline geçer ve böylece Humeyni türü İslam devrimi, bölgede yayılırsa, Türkiye bundan ka- zançlı mı çıkacaktır? Hayır. Kuzey Irak'ta ABD yanlısı bir Kürt devleti kurulursa, bu Kürt devleti Turkiye'de sorun yaratmayacak mıdır? Evet; elbette yaratacaktır. Birtakım "sahte cangâverler" bu olası Kürt devletine kar- şı askeri harekâta mı geçeceklerdır? Böyle sınır ötesi bir hareket, Turkiye'nin başını yeni yenı belalara sokmayacak mıdır? Elbette sokacaktır. Türkiye, incirlik üssünü ABD uçaklarına açarak barışçı siyasetinden ayrıldı. Bu yeni siyasetin Türkiye'ye neler ge- tirip, neler götüreceğıni birlikte izleyeceğiz. Insan yağmurda, kışta, soğukta ve çamurda gözlerıni kırp- madan görev yapan siperlerdeki subaylan, astsubayları ve erleri gördükçe "Ne duruyoruz, gidelım, alalım biz cengâ- ver milletiz" gibi sozlerle başkalarının sırtlanndan kahraman- lığa özenenlere daha çok kızıyor. Silahlı kuvvetlerin görevi yurt savunmasıdır. Yurt savun- ması da en kutsal görevdir. Bu görev ne okyanus ötesi ül- kelere ıhale edilır ne de başka devletlerin stratejileri için kui- lanılabilir. Genelkurmay karargâhında buralarda görüştüğümüz ko- mutanların kafalarında yalnızca bir amaç var: Ne sınır ötesi fetihler ne Musul ne Kerkük yalnızca yurt savunması... Saddaııı karşıtları (Bajtaraf, I. Sayfada) vetleri uzun süre seyirci kala- maz. Tercih edileni rejimin kan- sız biçimde, ekonomik yaptı- rımların da etkisiyle tasfiye edilmesidir" goruşünu dile ge- tiriyorlar. Irak'taki muhalifler ıçinde Batı başkentlerine en ya- kın olarak bilinen Kurdistan Yurtsever Birliği'nın Beyrut toplantısında diğer baa Kürt ör- gutlenyle birlikte "ulkenin par- çalanmasına ve bağımsızlık için ayaklanmaya karşı" bir tutum izlemesi bekleniyor. Yabancı diplomatlar, Talabani'nın Was- hington ve Londra ile yaptığı te- maslar ve Ankara ile girdiği do- İCTAM OTEL YÖNETİCİLİĞİ (4. • tstanbul Üniversitesi, lktisat FakUtesi, tktisadi Coğrafya ve Turizm Araştırma Merkezi ((fCTAM), Bilgısayar destekli "Otel Yönetıcılığı Uzmanlık Programı" duzenlemıştır. • Programda Otel Yönetımirun tum konuları kavranmaktadır. • Program, 18 Mart-3 Mayıs 1991 tarihleri arasında ve işgünlennde yapılacaktır. • Katılmak isteyenler 15 Man 1991 gunüne kadar şahsen müracaat edebilirler. UZMANLIK PROGRAMI Dönem) • Aday kaydı için; aıgari lite mezuniyet belgesi ve Nufus HOviyet Cuzdanı sureti ıle 3 fototraf fereklidir. • Ek bilgi için: lstanbul Ûnivertitesi, lktisat Fakültesi, tktisadi Coğrafya ve Turizm Arâstırma Merketi-ICTAM Beyazıt/ISTANBUL Tel: 526 37 42-312 76 82 laylı diyalogda, "Ne müttefik gttçlerin ve ne de Türk Silahlı Kuvvetleri'nin Irak'ın toprak biitiinlbğüniin bozulmasına göz yumacağı" mesajını aldıklannı ve bu mesajı yarınki toplantıda dile getireceklerini belirtiyorlar. Öte yandan Talabanı'nin 900 bin nüfuslu Erbil kentinin Kürt muhaliflerce ele geçirildiği yo- lundaki son açıklaması da An- kara'da "yorumsuz" karşılan- dı. Bir diplomat, "Irak'ın kim- yasal silah kullanma hazııiığı içinde olduğu haberieri kaygı- mızı arttınyor. Yeni bir Halep- çe istemiyoruz" derken bu ola- sılığın Türkiye'ye yoğun bir peş- merge göçü olasılığını gündeme getirdığini de vurguladı. Kazakistan'dan yayın yaptığı öne sürülen "Kurdistan Halkı- nın özgur Sesi" adlı radyo is- tasyonunun "Biitün Kürtleri Saddam yönetimine karşı silahlı mücadeleye çagırması" sonra- sında, Irak'taki en önemli mu- halif silahlı gücü oluşturan pes- mergelere Baas denetimindeki silahlı birliklerden katılım oldu- ğu yolundaki haberler de Anka- ra'ya ulaştı. Edinilen bilgiye gö- re Irak ordusunun yüzde 20'sirü oluşturan Kürt askerlerden bir bölumu Bağdat rejimine karjı ayaklanmaya katıldılar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle