Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 MART 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteoroloıı İşleri Gene)
Müdürlüğü'nden aJınan bHgiye gö-
re Doğu Karadentz. Doğu Anadolu
ite Güneydoğu Anaöotu nun doğu-
su yağışlı, dhğer yener açık gece-
cek. Yağışlar Orta ve Doğu Kara-
deniz kjyilan ı!e Gûneydoğu Ana-
dolu'nun doğusunda yağmurtu.
ötelc yerierde kar şeklırtde olacak
HAVA SICAKLIĞI: Önemli bır de-
flişiklık olmayacak. Marmara ite
yurdun iç teşmlennde yer yer sis
gMüecek. RÛZGAR: Kusey ve do-
ğu yönterden orta kuvvette ese-
cek. Denizlerde Doğu Karadeniz:
Atlana
Adapazan
Adıyaman
Afyon
Ajn
Artora
Antatcya
Artaiya
Artvın
tyjın
takesr
Btoak
de yıldiz ve karayel, dığer denizlerde gûndoğusu yönle- ^
rinden 5 kuvvetinde saatte 4-16, yer yer 21 deniz mili hc- Bursa
la esecek.Dalga yüksekliSi 0.34L5 yer yer 1-3 km dola- g £ £ *
yında olacak.
Çorom
Oenu*
A 18° 7° Oıyartjafcr
A 8° 4°Edıme
B 1(f 3°Erzmcan
A 14° 2°Eramım
K 2° 16°Estnehır
S 8° 2°Gaaantep
A 18° 12° Sresun
A 19° 6° Gümüşiıane Y
K 4° 0°Hakön
A 22° 9°isparta
A 16° 2° Istanbul
A 7" ykm
K ?•&***
K 2°-4°Kastamonı
S 7° 0°Kays«n
A 14° 4° Kırkbret
A 14° 5°Kanfi
Y 8° O°Kûtahya
A 19° 8°Malatya
DÜNYA'DA BUGÛN
Lenıngrad 8 3°
Londra Y 10°
Y W
Y 0°
k
ya0mw1u 1& ss» M lariı A-açık B-butuHu G-gûneşi K-tartı S-as* Y-yaOmurtu
Amstertam Y 12°
Amman
11° 4°Muş
12°
3° 2°0«)u
2°-e°Rae
4°-2° Samsun
17° 2°S«rt
11° S°Sınop
20° 8°SIVBS
-1° •22»aortaO
8° 0>ttbsx\
8°
7°
12°
13° 3-Vtesat
8°
Bonn
Brûtael
BudapeşS
Cenevre
Ceayır
Cıdde
Ouba
frankfurt
Gıme
Hetsnkı
Kah™
Koptnhag
KOn
Utoşa Y 12°
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3
1/ Halk arasında
temmuz ayına veri-
lcn ad. 2/ Şiirde
uyaktan sonra yine-
lenen aynı anlamda-
ki sözcük ya da ek...
Bir Asya ülkesinin
başkenti. 3/ Vila-
yet... Denizcilikte
haJat ucuna verilen
ad. 4/ Bir renk...
Toplum içindeki
davraruşlarda tziene-
cck yol. 5/ Yersiz söz
ya da davranış... Ra-
don elementinin
simgesi... Türk resim sanatında
önemli bir gnıbun ad olarak benim-
sedigi harfın okunuşu. 6/ Bırim...
Ok. 7/ Bir cins doğan. 8/ Kötülük,
zarar. 9/ Sert ve fazla kızarmayan bir
domates türü... Kenar süsü.
YUKARIDAN AŞAClYA:
1/ Halk arasında ekim ayına verilen
ad. 2/ Bir nota... Agzı geniş tek kuip-
lu su kabı. 3/ Bayağı... Hayvan ye-
mi olarak yetiştirilen bir bitki. 4/ Ge-
nellikle tahıl ölçmede kullanılan bir ölçek... Doğu Karadeniz Böl-
gesi'ne özgü yelkenli bir kıyı teknesi. 5/ Bağışlama... Bir taçıt.
6/ Asya'da bir ülke... Bölmeli göçebe çadırı. 7/ Bektaşi dervi-
şi... Türk Standartlan Enstitüsü'nün simgesi. 8/ Osmanhlarda
saray ile sadrazam arasındaki yazılı haberleşmeyi yurüten ka-
lem... Duman lekesi. 9/ Japon inanışında güneş tannçası.
60 YIL ÖNC3S Cumhuriyet
Devlet Bankası
9 MART 1931
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankasının hisse senetleri
için şehrimizdeki mılli bankalarla diğer müessesatı maliye
tarafından kayıt
muamelesine başlanmıştır.
Türkiye"nin iktisadi
inkişafına yardım etmek
üzere tesis edilmekte
bulunan bu banka iskonto
fiatını tesbit ve para
piyasasını ve tedavülünü
tanzim etmek, hazine
muamelelerini yapmak, hükûmetle müştereken Türk
evrakı naktiyesinin müstakbel istikranna matuf bütün
tedbirleri ittihaz eylemek maksadile teşkil olunduğundan
Türkiye iktisadiyatı bu rnühim müessesenin faaliyetinden
sonra büyük bir istinat noktası bulmuş olacaktır.
Bankanm 15 milyon Türk Hrasından ibaret olan sermayesi
150 bin adet nama muharrer yüzer liralık hisseden
mûteşekkildjr.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Gürsel'înaçıklamaları
9 MART 1961
Şehrimizde intişar etmekte olan bir
siyasi dergi, Devlet ve Hükümet
Baskanı Org. Cemal Gürsel'in
M.B.K. üyelerine verdiği yemekte,
sabık devre ait yaptığı açıklamaları
neşretmiştir.
Mezkur yazıyı okuyuculanmıza
sunuyoruz:
Cemal Gürsei "Yemek sırasmdadır ki sohbet
iyiden iyiye canlandı ve kıvamına girdi. Gürsei, 27
Mayıs'tan önceki günlerden bahsederken ilk o akşam son
derece enteresan birtakım noktalara da dokundu. Meselâ
27 Mayıs'tan kısa bir müddet önce, Gürsei izin alıp
Izmir'e çekildiğinde, kendisine bizzat devrin Başbakan
yardıması tarafından DP'ye girmesi teklif edilmişti. O
zamanki Izmir Valisinin evinde yapılan bu teklife Gürsei
oldukça ters bir cevap vermişti. Buna rağmen Medeni
Berk, gayet yüzsüz bir şekilde Gürsel'e, Izmir'de
yaptırdığı evin borçlannın da D.P. tarafından
ödenebileceğini söylemişti. Gürsei sofrada bunu anlatırken
kahkahalarla gülüyor ve:
"— Beni, o zamanki borcum olan 60-70 bin üraya satın
almaya kalktılar" diyordu. Gürsei, bu ikinci teşebbüsü de
huşunetle reddetmişti.
Gürselin o akşam açıklamadığı hakikatlerden biri de Etem
Menderes ile Kara Kuvvetleri Komutam iken, aralannın
pek iyi olduğu oldu. Gürsei, Etem Menderes'in hemen
her akşam kendisine uğradığını ve uzun uzun
konuştuklarını söylüyordu.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyet
Parlamento göreve
9 MART 1990
Hürriyet Gazetesi Yönetim Kurulu üyesi ve gazeteci-yazar
Çetin Emeç ile şoförü Sinan Ercan'ın öldürülmesi olayını
protesto etmek amaayla gazeteciler dün topluca
Kızılay'dan TBMM'ye kadar sessiz bir yürüyüş yaptılar.
Gazete saHîpleri, yöneticileri, yazarlar ve gazeteciler
TBMM Başkaru Kaya Erdem'e "teröre lanet, demokrasiye
saygı" bildirisi verdiler. Hürriyet Gazetesi Genel Müdürü
Özcan Ertuna, TBMM Başkanı Erdem'e "Yönetim
boşluğunun olduğu bir ülkede maalesef terör bunun
yerini almaktadır. Bu boşluğun en kısa zamandâ
doldurulmasını diliyorum" dedi. TBMM Başkanı Erdem
de "Türkiye'de demokrasi devam edecektir. Bunu ilelebet
yaşatacağız" diye konuştu.
AÇIKLAMA
• Gazetemizin 4 Mart 1991 tarihli sayısında "Erdem'e Yeni
Kottuk" başhğı ile çıkan haberle ilgili olarak Kültür Bakanlığı
Müsteşan Acar Okan bir açıklama gönderdi. Okan'ın
açıklaması şöyle: "Kıbrıs Kültür Müşavirliği için Sinema
Dairesi Başkanı Turgut Arslan'ın (doğrusu Sinema ve Telif
Hakları Genel Müdürü olacaktı) ilk listede adı olduğu, kendi
isteğiyle lısteden çıktığı, sonra benim bu göreve tayinimin
öngorüldüğü, son dakikada adımın kararnameden çıkarılarak
yerine Sayın Kerim Aydın Erdem'in teklif edildıği, benim için
de baska bir dış görev arandığı belirtılmektedir. Ben
Müsteşar olarak görevımin başındayım Ne Kıbrıs ne de
baska bir Kültür Müşavitiiği için talebim olmadığı gibi, bu
husus hiçbir surette bahis konusu bile olmamıştır. Haber
tamamen gerçek dışıdır. Ayrıca Başbakanlığın dış görevlerle
ilgili yönetmelıği dolayısıyla ÛSYM tarafından yapılacak
merkezi bir imtihanı da gerektirdiğınden, bu ımtihan
yapılmadan listelere ve kararnamelere isimlerimizin yazılması
veya çızılmesi hukuken de mûmkün değıldir. Bu bakımdan
gerçek duruma uymayan haberin düzeltılmesi için geregini
rica ederim."
TABTISMA
Bayım, Buradan Başka Istanbul Yok!..
Seine nehrinin iki yakasındaki Paris'i, Tuna'nın iki
yakasındaki Budapeşte'yi, Times nehrinin iki yakasındaki
Londra'yı "iki ayn il yapmak" düşünülebilir mi?
layacaklar...
Gelin göriin ki şu anda böylesine bir
"arabesk kentleşme"ye karşı da bazı "cid-
di engeller" bulunuyor.
Başta Anakent Belediyesi, başhbaşına bir
"sonın". Kültürel çirgisiyle, laik politikasıy-
la ve hükümetin dayattığı gökdelenleşme-
ye karşı "kenüi" tutumuyla, Istanbul'u Or-
tadoğu'nun bir iş ve eğlence merkezi yap-
ma çabalarına karşı direniyor. Sonra Istan-
bul halkına ne#demeli? Onlar da bu tür ça-
baları benimsemedikleri için 26 Mart
1989"da "sörpriı" yapmadılar mı? Halka da
güven olmaz...
O halde, "bir koyup, yinni alan" bir imar
düzeni kurabümek için Jstanbul'u önce
"bolmek", sonra da "süper valiye" bağla-
mak gerekiyor. Ünlü, "böl ve yönet" kura-
lı, Körfez savaşının dumanları ardından bir
kez daha yüzünü gösteriyor...
Niyet ne olursa olsun, Istanbul hiç bolu-
nebilir mi? İki ayrı şehir olabilir mi?
Tarihi kentlerin sınırlannı belirleyen en
önemli özellikleri, iç içe geçmiş "kültürel
dokulan"dır. Binlerce yıllık uygarhk biri-
kimiyle oluşan bu dokulan birbirinden ko-
parmak, ayırmak olanaksızdır. Bu tür kent-
İeri, "çok büyüdüler" diye "parçalamak"
dünyanın hiçbir ülkesinde kimsenin aklına
gelmez. Seine nehrinin iki yakasındaki Pa-
ris'i, Tuna'nın iki yakasındaki Budapeşte
1
yi, Times nehrinin iki yakasındaki Londra-
yı "iki ayn il yapmak" düşünülebilir mi?
Kentlerin imannı "hükümete ğ j
yasa teklifî TBMM gündemindeyken Özal-
ın tstanbul'u ikiye böierek "süper vali"ye
bağlamayı önermesi acaba rastlantı mıydı?
Benzer şekilde, geçenlerde bir gökdeleni hiz-
mete açarken "Daha yüksek binalar
istiyorum" demesi de salt o anda aklına ge-
len bir "dilek" miydi?
Gelişmeler şunu gösteriyor: Kamuoyu,
Körfez savaşının "savaş ve bânş phmbmyia"
ilgilenirken kentlerimiz ve özellikle Istan-
bul için de yeni bazı "planlar" yapıhyordu.
Savaştan sonra Türkiye'nin Ortadogu'da
üstlenmeye niyetlendiği "işleve" yakışır bir
imar düzeni için yeni modeller geliştiriliyor;
vasal dayanaklar hazırlanıyordu...
Nedir bu işlev?
Söylenene göre "bir koyııp, iiç -harta- yir-
rai alacağız." Çöl Fırtınası'nın yıkıp yok et-
tiği Ortadoğu'yu "kalkındıracağız." tşa-
damlanmız, inşaat firmalarımız dev yatınm
projelerini üstlenecekler. Gıda ürünleri, be-
yaz eşya. giyim-kuşam satacağız.
"Kurtanlan" Kuveyt petrollerinin gelirinden
bize de müyarlar akacak. "Köşe" olacağız...
Peki, bu büyük "iş ve yatınm zenginligi"
için neler gerekecek?
Yeni yönetim binalan, yeni oteller, tica-
ret ve eğlence merkezleri... Arap dünyası ile
kurulan ve kunılacak olan ortakhklara, iş
görüşmelerine ve pazarhklara "uygun" me-
kânlar... Gece kulüpleri, barlar, restoranlar
Arapça yazılı mönüleriyle konukları ağır-
İstanbul'da da böyledir. Bogaz, bu tari-
hi kenti "ayıran" değil, tam tersine hem do-
ğal hem de "kültüreT olarak "tamamlayan"
bir konuma sahiptir. İşte, her iki kıyıdaki,
aynı "kent kıUtürüniiıı", aynı "uygariığın"
ürünü olan yalılar, camiler, çeşmeler, mey-
danlar... Üsküdar'a Gider İken..." türküsü
Istanbul türkusü değil midir? Boğaziçi,
hangi yakaya aittir? Dolmababçe Istanbul1
un olacak da Beylerbeyi başka ilin... Ne bi-
çim "model" bu?
Fatita Köprüsü'nü açarken "iki kıtayı
ikinci kez biıieştiriyoraz" diye fıyaka ya-
panlar, şimdi akıl almaz bir mantıkla ayır-
maya çahşıyorlar. Oysa Istanbul, Avropa ve
Asya'yı köprüler ve otoyollarla değil, üç bin
yıllık kültür zenginliğiyle birleştiriyor. Bu-
nu koparmak, bir üç bin yıl daha geçse bi-
le kolay değildir.
özal'm modelindeki, belediye yerine öne-
rilen "süper valiye" gelince...
Eğer tstanbul'un gelişmesinde şehircilik
ilkeleri yerine "arazi yagması" egemen ola-
caksa; planlama sürecinde "demokratik
kaülım" dışlanarak çıkar çevrelerinin bek-
lentilerine önem verilecekse; kentleşme ka-
rarlarmda uzman meslek odaları yerine
"otel odalan" etkin olacaksa... Süper de-
ğil "süper star" vali bile gelse, bu çarpık ve
cağdışı büyümeyi engelleyemeyecektir.
Peki, Istanbul nasıl kurtulacaktır?
Bu sorunun en doğru yanıtını da yine ls-
tanbullular. veriyor.
"Bayım, buradan başka Istanbul yok!.."
diyerek...
OKTAY EKtNCt
Mimar (Muğla)
— Dişhekimi
^ P ^ ALJDEMİR
K ^ < ^ * N H 1960-1991
V pP Hekimliğinle, insancıllığınla,
TI. y ^rtseverliğinle, dostluğunla, özgür ve
„ - i> demokratik bir Türkiye kavgamızda
J'\ birlikte olduk.
^ H P /
J Dt. CELAL YILDIRIM
^ • I g ^ ^ H Dt. MURAT ERSOY,
^ ^ ^ ^ ^ ^ ^ Dt. HÜSEYİN ÖZKAHRAMA>
Dişhekimi
AIİDEMİR
1960-1991
4.8.1982 tarihinde İÜ Çapa Dişhekimliği Fakültesi mezunu,
K. Çekmece ılçe temsilcimiz, dişhekimi AJi Derair'i
kaybettik. Ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz.
Cenazesi 9.3.1991 Cumartesi günü ikindi namazında Sefaköy
Merkez Camii'nden kaldınlacaktır.
ISTANBUL DtşHEKlMLERt ODASI
YÖNETÎM KURULU
VEFAT ve BAŞSAĞLIĞI
Güzel ınsan, Can Dost
Dr.ALJ
DEMİR'iıııizi
elim bir trafik kazasında yitirdik. Anısı bizimle yaşayacaktır.
Kederli ailesine ve dostlanna başsağlığı dileriz.
KUçükçekmeceli Arkadaşlan Adına
Ayşe TİMURCİN
SHP Parti Meclisi üvesi
VEFAT ve BAŞSAĞUĞI
Can Dostum, Yol Arkadaşım
Dr. AIİ DEMtR'i
kaybettim. Amsını her an yüreğimde yasatacağım.
Ailesi ve tüm dostlara başsağlığı dilerim.
MERDAN ASLAN
GELECEĞİN BASIN
FOTOĞRAFÇILARINA
Özel eğitim
Evde, sokakta
Karanlık odada
Stadyumda
Defilede, stüdyoda
Basın toplantısında
Uygulamalı dersler
Lütfen 160 44 92'den bilgi alınız.
Türkiye Yazarlar Sendikası
Hüseyin Rahmi Gürpınar
Açılış Konuşması
NaimTiraU
KaLlanlar
Puad Aziz Göksel
Berna Moran
ı Agâh Özgüç
Sennur Sezer
Hüseyin Rahml'nın
Yapıtlannı Seslendlrenler
Göksel Kortay
Kerem Yılmazer
Hûseyln Rahmlnln Fotograllan
İsa Çelik
Sunan
Candan Sabuncu
11 Man 1901 Pazanesı Saat 18.00
Kct/o^lıı Karaca Tııyarrosu
CunılutrujL't Kıtup Kulübû, Akadcmı KHabc'vt. Gençlik Küabem.
Yuzartarevl fMCılkti)clder [iırtiğı Kuruçeşrm' LokallJ.
Karuca TUfaırosıt. Titrkitje Yazarlar Scndıkası
1145 OH 02}
İSFALT A.Ş.
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
Şirketimizin Istanbul ve Anadolu yakasındaki
Astalt fabrikalarının ihtiyacı 9 dosyadan müteşek-
kil 450.000 ton AGREGA kapalı teklif eksiltme
usulü ile ayn ayrı ihale edilerek satın alınacaktır.
İhaleye son müracaat tarihi: 18.0ai991 saat
16.30'a kadar
İhale tarih ve saati: 29.03.1991 saat 14.00'te
İhale ile ilgili şartnameler, genel müdüriükten
bedeli mukabilinde temin edilebilir.
Şirketimiz 2886 sayılı kanuna tabi değildir.
ADRES:
İSFALT A.Ş.
Abide-i Hürriyet Parkı yanı
ÇAĞLAYAN/ İSTANBUL
Tel: 141 50 17 • 140 80 15
Sadece Bu Hafta
Grup JOKER
&
Şebnem Gürdem
ve
Onur - Kerim - Nazlı
348 1 4 5B - 33S 55 O1 Kadıkoy Eskı Iskele Karşısı
ECEde
TANGOLAR
HER PAZAR
ENGİN EGE ORKESTRASI
ŞECAATTİN TANYERLİ
Rezervasyon: 168 66 60-61
POUTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Umırta Ağıt Yakmak
Muzaffer Akyol ilk sergisini doğduğu kent olan Trabzon1
da açmış, Sağlık Müzesi Salonu'nda... Aradan yirmiyi aş-
kın yıl geçmiş. Ben ne zaman tanıdım Muzaffer Akyol'u,
bu da on yılı aşar. Yıllar yılları kovalarken çok sergisini iz-
ledim ressamın... Her sergi kendi görünümünde kendini
aşıyordu. Geçen yıl açtığı serginin adı: Umuta Ağıt'tı. Bu
serginin adı da 'Umuta Ağıt 2'ydi. Resimlerde adiar bir-
birine benziyordu, ama görüntü benzemiyordu. Hepsi
başka biçimde. Sordum:
"Bu sergide ne var?"
"Bu sergim Umuta Ağrt'ın ikincisi olacaktır. Bundan ön-
ceki resimlehmden ayrı bazı yenilikler getirdim. Bunlar
'portre'ler, 'nü'ler ve 'savaş'tır. Savaş resimlerinde gereç
olarak papirüsler kullanılmıştır. Papirüs bilıyorsunuz tarih
içinde Mısırlıların bulduğu bir kâğrt türüdür. Tuval olarak
onu kullandım. Son savaşın bir dramı var. Arap ulusunun
acısı yansıyor. İstedim ki Arapla papirüs iç içe olsun."
Belli ki Körfez savaşı ressama çok dokunmuş. Savaş
derken gözleri sulanır gibi oluyor. Bundan yıllarca önce
Doğu'nun Ağnsı'nda askerliğini yaparken doğanın acıma-
sızlığını, Doğu Anadolu insanının direncini, gözlerinde
yansıyan hüznünü görmüştü. Insan her yerde insandı. Ah-
met Köksal ressamı yorumlarken şöyle der:
"İnsanın doğaya egemeniiği, doğanın insanı etkileyi-
şi, özellikle kadının doğaya ve zulme başkaldırışı, umut,
bekleyiş, özlem içinde, yaşama kuşkulu, ürkek, tedirgin
gözlerle bakan insanlar..."
Bu sergisinde bu insanlara benzeyen portreler, nüler,
figürler vardı. Savaşın ağır baskısı gözlerde okunuyordu.
Kime benziyordu bunlar? Her şeyden önce kendine...
Hollanda'da sergisini açtığı zaman (1981) Hollandalılar,
"Yaprtlarında öyle güçlü ruhsal hava yaratan bir biçim var
ki biz bunu kavramakta güçlük çekiyoruz" diyorlardı. Bi-
zim resimle Hollanda resmi yan yana yürüyordu. Ama iki
ayn yolda yürüyorlardı. Sonra birbirlerine yaklaşıyordu.
Hollanda'nın büyük üstatlarla dolu resim tarihi yanında
bizim geçmişimiz ne ola ki!.. Amageleceğin resmine yak-
laşma vardı. Hollandalı eleştirmen şöyle diyordu: "Biraz
karanlık ve koyu renkler tablolarına iyimser öğeler katma-
sını biliyor."
Muzaffer'i o gün küçük bir Beşiktaş meyhanesinde Hol-
landalı bir ressamla otururken görmüştüm. Bu ressamın
adı Zef Clement'ti, birkaç yıl önce öldü. Durmadan konu-
şuyorlardı, ikisinin bildiği bir ortak dil yoktu. Ama bir dil
bulmuşlardı; bu dilin adı 'resim'di.
"Sanat hamurunun üç temel öğesi olduğuna
inanıyorum" diyordu. "Bu hamuru iyi yoğuran ve yaşa-
tanlar gerçek amaçlarına ulaşırlar. Bu hamurun üç temel
taşı vardır; birincisi şiir, ikincisi müzik, üçüncüsü de re-
sim. Bu bir triptiktir. Bu triptik bir araya geldiğinde evren-
sel dilin bütün yükünü ve gücünü üstlenmiş olurlar. Sa-
nat, şiirde sözcükle, müzikte ses ve armoni ile, resimde
renk ve biçimle anlatımını bulur. Bu gereçler her üç sa-
nat için de geçerlidir. Birbirleriyle alışveriş ederler. Birbir-
lerini beslerler, birbirleriyle beslenirler. Bu sözlerimle öteki
sanat dallannı yadsıyorum sanılmasın, onların da yeri var-
dır"
Muzaffer Akyol, 1945'te Trabzon'da doğdu. Kentin öğ-
retmen okulunu bitirdi. Öğretmenlık ederken Güzel Sa-
natlar Akademisi Yüksek Resim Bölümü'ne girdi. Bura-
dan 1974 yılında mezun oldu. Türlü okullarda resim öğ-
retmenliği yaptı. Halen bir lisede resim öğretmentdir. 1969
yılında ilk sergisini açan Muzaffer Akyof, Tıemen hör ytl
bir sergi açarak bu yıla kadar geldi. Yurtdışında da bir-
çok sergi açtı. Son sergisi Hobi Galerisi'ndedir.
BİRTAN ALTUNBAŞ
(16 Ocak 1991|
Saraylar saltanatlar çökcr
Kan susar bir gün
Zulüm biıer
Menekşeler de açılır Ustumiizde
Leylaklar da gulcr
Bugunlerdcn gerıye
Bır yarına gidenler kalır
Bır de yarmlar adtna dıreotnkr.
Dcmokraııic ünhersıte mucıdekmızdc seoi
unutmayacağımız. unudurmayacağız.
ÜMVERS!TES|->DEN AYO-OERU VE
İLERİC!-DE\ RİMCİ AKK\DASI.*KI ADINA
EOtBE BKTIR1CI
ŞEREF
ÇAKMAK
(1939- )
MEHMET
DEMİR
(1946- )
ANILARI YAŞAYACAK
Ahmet Kaya, Artmet Kortunaz. Alı Demır. Alı Demır, Alı Fi-
dan Aydın Emek A212 Bozdağ, Bakı Sezgın Burtıan Tann-
ve«* Cetal Polat Cem Varflır Cemal Turan, Ooftan Fırtına
Durmuş Özdemır Emrah Durmuş Ercan Okutan ETtel Ka-
ra Fahn Dombalak Fehmı Bayraktaroğlu. Fikret Şener. Gül-
seren Cüre Günay Kubılay. Habıl Tarhan, HaKan Kanya.
Haydar Malkoç. Huseyvn llbey. Huseyın Taka Ibrahım Ûzen
llhamı Aras llhan Cüre Irfan Cüre fsma'i Ağan Kadır Akın.
K Alı Birer Korkut Akın Mahr Saym Mahmut Sûrmelı M.AIı
Ongun Metın Ayçıçek. Mıhnban Emek M Kemal Kaçaroğlu.
M Sart Demır. Mustafa Yavuz MCımıi Kahya Nenjn Küçük.
Nuran Ağan, Nurhan Akyüz Rahım AJ Ramazan Vılmaz.
Reyhan Fıdan. Rıza Akyuz. Saım Koç. Seçtun Kır, SeJamı
Taştan S Selım Erhan, Serap Akyûz KuçıA. Sennet Özdo-
ğan Seyf' Öngüder Sezaı Sarıoglu. Sonat Zetyul, Şaduman
Gökşen. Ş«no< Faız. Şenol Morgûl. Temel Pekal, Tjrgut Öz
türk Yaşar Gökşen Yuce( Gokşen, Yucel Has, Zıya Sümef
VEFAT
Baromuzun 12382 sicil sayısında kayıtlı
Avukat
İHSANAIALAY
vefat etmiştir.
Aziz meslektaşımızın cenazesi cumartesi günü (bugün)
Eskisehir Alaattin Carnii'nde kılınacak ikindi namazını
müteakip ebedi istirahatgâhına defnedilecektir.
Merhuma Tann'dan rahmet, kederli ailesine ve
meslektaşlarumza başsağlığı dileriz.
ISTANBUL BAROSU BAŞKANUĞI
DİL DERNEĞİ'nin Aylık Dil ve Vkzın DergM
Çağdaş TÜRK DİLİ
dört yaşında...
Mart 1991 sayısı, yepyeni kapağı, dopdulu içeriğiyte çıktı.
ÇTD'yi büyük kentlerde bayilerden sorun...
Erhan Bener, Nectp Bttga, S«vgj Oni, ŞamaarHn Ünlü,
Ünul özünlü, Ahmet Kocaman, On«r Ys§cı'nın yazıları; AIİ
Yüce, Yekta Güngör özden, Hidayvt Karaku», Adll Ottanın
şıirleri; Omll Er»n, S«mlh Poroy, Tan Oral'ın çizgıleri;
söyleşı, kitap tanıtımı, okur mektuplarıyla yepyeni bir ÇTD.
YMık sürdûrûm 36.000, altı aylık 18.000 lıra, 30 57 11 sayüı
posta çeki hesabımıza yatırılabilir.
Dil Demeği, Tuna Cad. 5/12 Kızıtey-Ankara
7e/.: 135 24 56
SATILIK OTO
Sahibinden 1984 Citroen BX 16 RS
Tel: 151 97 15 (19.00'dan sonra)