Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/4 HABERLER
KöRFEZ SAVAŞISONRASITÜRKİYE VE KÜKTLER
18 MAKT 1991
Gölge kabineye
güven oyu
• ANKARA (UBA) —
Sosyal Demokrat Halkçı
Parti Muğla Milletvekili
Musa Gökbel, SHP Genel
Başkanı Erdal Inönü'nün
gölge kabineyi grubun
gûven oyuna sunmasını
önerdi. Gökbel, "O zaraan
çıkan fotoğrafı sayın genel
başkan da yakından
gönnüş olur" dedi. SHP'de
3. Dünyacılar olarak
•dlandırılan harekette yer
alan ve hakkında MYK
karanyla disiplin
(oruştunnası açılan Musa
Gökbel, kurultay karanna
her zaman saygılı olduğunu
belirterek "Ben hiçbir
zaman parti meclisi ya da
merkez yürütme kurulu
ttyelerine karşı tepki
göstermedim. Çünkü, o
organlarda yer alanlar
kurultay iradesiyle
seçildiler. Benim
eleştirdiğim, seçilmeksizin
bazı görevlere gelenler"
dedi.
'Basınla
Sohbet'
• Haber Merkezi —
Gazeteciler Cemiyeti'nin
düzenlediği "Basınla
Sohbet" toplantılannın
dördüncüsu bugün The
Marmara Oteli'nde
yapılacak. Saat 18.00'de
başlayacak toplantıya
ANAP Gaziantep
Milletvekili Hasan Celal
Guzel, Boğaziçi Üniversitesi
Siyaset Bilimi ve
Uluslararası llişkiler
Bölümü Başkanı Prof.Dr.
Ustün Ergüder ve Milliyet
Gazetesi yazarı Altan
öymen konuşmacı olarak
katılacak.
Evrensel barıç
• tSTANBUL (AA) —
Pendik Halkevi'nce
düzenlenen panelde
"Bvrensel Barış ve
Demokrasi" konusu ele
aİındı. Pendik Atatürk
Kültür Merkezi'nde yapılan
panelde konuşan Halkevleri
Genel Başkanı Ahmet
Yıldız, "Her türlü
baskıdan, sömürüden
anndınlmış bir dünya
istiyoruz" dedi. İnsanhğın
barış ve gerçek demokrasiyi
arzulayıp özlediğini belirten
YUdız, evrensel barış için
koşullann oluşturulması
gerektiğini beürtti. DYP'yi
temsilen katılan Prof.
Mükerrem Hiç de, hukuk
devleti kavramında büyük
bir noksanlık olduğunu
savundu. Hiç, "kanunlar
karşısında eşitlik olmahdır.
Sendikal haklar, basın
kısıtlamaları olmamalıdır.
141, 142 ve 163'üncü
maddeler sürüncemede
bırakılmamalıdır" dedi.
Tarihin tozıı
• ANKARA (UBA) —
Devlet Bakanı Kâmran
Inan, Doğru Yol Partisi
Genel Başkanı Süleyman
Demirel için 'tarihin tozu'
dedi. 'Kürtçe yasağı'nın
mutlaka kaldmlacağıru
belirten tnan, 141-142-163.
maddelerin kaldırılmasının
da zorunlu olduğunu
söyledi. Türkiye'de ciddi bir
muhalefetin bulunmadığını
ftne süren ve bunun büyük
sıkjntılara yol açtığını
söyleyen İnan, ciddi bir
muhalefet olsa işlerin daha
iyi gideceğini belirtti. DYP
Genel Başkanı DemirePin
dünden bugüne
geçemediğini öne sürerek
tarihin tozu'
değerlendirmesini yapan
Kâmran İnan, "Muhalefet,
Cumhurbaşkanı Özal'ın
Irak'taki gelişmelerle ilgili
tutumu ve Talabani'nin
Ankara'daki görtişmeleriyle
ilgili olarak da çağdışı
görüşler savunuyor. Son
gelişmelerle ilgili olarak
gerek Cumhurbaşkanı'nın
gerekse hükümetin
tutumunu Irak'ın iç işlerine
kanşmak olarak
değerlendirmek geri
kafahhktır. Muhalefet bir
türlü çağı yakalayamadı.
Böyle giderlerse hiçbir
zaman da
yakalayamayacaklar.
Seçim sistemi
• tZMİR (ANKA) —
Yüksek Seçim Kurulu eski
Başkanı ve Yargıtay
Dördüncü Hukuk Dairesi
Başkan Yardımcısı Cahit
Keskin, halen yürürlukte
olan seçim sısteminin
değiştirilmesi gerektiğini
bildirdi.
KürtLerekültürel özerklikTürkiye'yeyönelik eleştirileriyumuşayan Batılı delegeler kültürel haklann verilmesiyle sorunun çözüleceğine inanıy
Kürt Konferansı'nda Batılı konukların hemen tümü
konuşmalannda eleştirilerini Irak'a yönelttiler. Bazı Batılı
delegeler, Ankara'daki değişimi olumlu karşılıyor.
Bu delegeler, Kürtlere kültürel özerklik verilmesinin sorunu
yüzde 90 çözeceğine inanıyor.
YAVUZ BAYDAR
STOCKHOLM — Irak, Iran, Türkiye, Su-
riye ve SSCB'den Kürt örgütlerini ve hareket-
lerini temsilen 135 delege ile Batılı politikacı,
hukukçu, yazar ve bilim adamlanndan olu-
şan yaklaşık 40 kişilik bir grubun katudığı
Kürt Konferansı'nın son gününde hazırlanan
sonuç bildirgesi üzerinde uzun ve aynntüı tar-
tışmalar yapıldı.
SSCB'den gelen Kürt delegeler, bildirgeden
SSCB adının çıkartılmasını istediler. Bu de-
legeler, SSCB'de Kürtçe yayın yapüdığım,
özerklik gibi siyasi çözümler açısından Ulke-
lerinin farkh bir durumda olduğunu çekilme
gerekçesi olarak öne sürdüler. Bu arada kon-
feransta Türkiye'nin adının az geçmesi ve doğ-
rudan atıflann yumuşaması, Ankara'run Kürt
politikasındaki değişme beiirtilerine bağlan-
dı.
Konferansın önceki akşam yapılan oturu-
munda söz alan tsveç Çocuk Esirgeme Kuru-
mu Genel Sekreteri Ttaomas Hammarberg,
büdirge taslağuun dilini "fazla yumuşak" bul-
duğunu belirterek, Kürt sorununa iüşkin is-
temlerin Kürtlerin yaşadığı ülkelere "daha
net" bir dille anlatüroasını istedi. Hammar-
berg aynca, Kürtlerin yaşadığı bölgelere gide-
cek Avrupa komite ve delegasyonlannın sa-
yısının arttınlması yönünde çağnda bulundu.
Ingiliz Işçi Partisi'nin Milletvekili Ann Clvyd
ise, Ingiltere Dışişleri Bakanı Douglas Hıırd-
ün Kürt sorunu konusunda politika değişik-
liğini ortaya koyan son açıklamalanru "son
derece önemH" diye niteleyerek, "Kürtlerin
önünde kaderierini tayin etme için Uritai bir
fırsat belirmiştir" dedi.
Yine aynı oturumda konuşan uluslararası
hukuk uzmaru Prof. Rkhard Falk, Doğu Av-
nıpa'daki değişim ve Körfez savaşı sonrasın-
da yüriirlüğe sokulan "yeni dünya düzenTnin
Kürt ve Fiüstin sorunlan açısından ne ifade
edebileceğini anlattı. Falk, lÇTO'lerin başların-
da Irak'taki Kürt hareketlerini destekleyen
ABD'nin bu on yıhn ikinci yarısında desteği-
ni çekerek söz konusu hareketi zayıflatmasın-
da Iran-Irak savaşının ve Washington'un An-
kara ile ilişkilerini sarsmama politikasının be-
lirleyici rol oynadığını öne sürdü.
Kürt Konferansı çerçevesinde yapılan ko-
nuşmalarda Türkiye'nin önceki yıllara kıyas-
la daha yumuşak eleştirilere hedef olması dik-
kat çekici bulunuyor. Batılı konuklann hemen
tümü, konuşmalannda doğrudan eleştiriyi
Irak'a yönelttiler. Cumhuriyet'in görüştüğü
Batılı delegeler, Ankara'nın Kürt sorununa
yaklaşımındaki değişikliği "koşku payı dü-
jttk", olumlu bir ifade ile karşılıyor. Bazı de-
legeler, şimdi gözkrin ilk elde "kültürel kim-
liğin tanınraası" beklentisi içinde Ankara'ya
çevrildiğini kaydediyorlar. Bu delegelere gö-
re kültürel özerklik, Türkiye'deki Kürt soru-
nunun yüzde 90*ını çözümleyecek.
Türkiye'deki Kürt örgütleri adına konferan-
sa katılan delegeler de özal'ın yeni politika-
sının olumlu olduğu görüşünde birleşiyor.
PKK dışındaki tüm örgütler, özal'a, "Anka-
ra'nın Kürtlere ilişkin tutucu ve demode ba-
kışını kökten degiştirecek cesarette bir politi-
kaa", "gerçekçi bir devlet adamı" şeklinde ba-
kıyor.
Bu arada, Ankara'daki değişim rüzgârlan
doğrulrusunda, Türkiye'deki Kürt hareketi li-
derlerinin ülkeye dönme karan aldığı yolun-
daki söylentinin doğru olmadığı belirlendi. Bu
konuda bir açıklama yapan Tevger delegesi,
PPKK lideri Serhat Dicteli, "Bu, uzun zaman-
dır diie geürikn bir istekti. Şu anda da bir is-
tek halindedir. Arkadaşlannnzın çoğu aynı
görüşte, ama bu konuda bir karar alınmamış-
ür. Karar, ancak Ankara'nın somat adunlar
atması sonucu alınabüir ve Ankara'yla de-
mokratik bir diyalog amacı da taşryabOir" de-
di.
Öte yandan, Isveç Parlamentosu'na, Isveç'in
geüşmekte olan ülkelere yardım örgütü SIDAJ
nm bütçesinden 20 milyon kronluk bir bölü-
mün Stockholm'de kurulacak bir Kürt Kül-
tür Merkezi için kullamlması önergesi verile-
cek.
f • • -• ı Geçici bannrna merkezindeki iki bin kadar sığınma-
İZLE1 l S t i y O r l a r a, Irak'ta savaşan Kürt peşmergelere kaülabUmek için
yetkHilere başvurdu. Peşmerge liderleri yeüdlilerden izin ve yardım beklentisi içinde
olduklannı soylediter. Saddam Hüseyin yönetimine bağlı ordu biriiklerinio üç yıl
önceki kimyasal silahlı saldınlanndan kaçarak Türkiye'ye sığınan Diyarbakır ge-
çici bannma merkezindeki iki bin Kürt, Kuzey Irak'ta gelişen peşmerge hareketi-
ne katıltnak üzere izin talebinde bulundu. tki bin peşmerge adına oluşturulan bir
beyet, kamptan sorumhı Vali Yardımcısı Ali Küçükaydın'la görüştü. Heyet Baş-
kanı Hacı Salib Hüseyia, kamptaki genç peşmergelerden oluşturulan bir grubun
gönüllâ olarak savaşa kaülmak istedigini bildirerek "Biı kimyasal silahlardan ka-
çarak Türkiye'ye sıgındık. Türk hukümeti de insani bir yaklaşımla bize kucak
açtı. Şu anda Irak'ta savaşan yandaslanmızın bize ihüyacı var. Turk hukümeti-
nin cepheye gitmemü konusunda izin verecegi ve bu konuda yardımcı olacağı
mancındayız" dedi. (Fotograf: Cumhuriyet)
Peşmergelerden Ttirkiye'ye6
sarı bayrak'
VEDAT YENERER
ERGUN AKSOY
StLOPt-HABlJR — Birleşik Kürdis-
tan Cephesi yetkililerinin Türkiye'ye ge-
çecek Silopi'de Türk askeri ve sivil yet-
kililerle görüştükleri, gıda ve ilaç yardı-
mı istedikleri öğrenildi. Habur sınır ka-
pısımn Irak kesimindeki köprüye Kürt-
ler tarafından "acil yardnn" anlamına
gelen "san" renkli bayrak astıklan gö-
rüldü.
Silopi Kaymakamı, görüşmeyi yalan-
ladı, ancak "Bu görüşme başka birim-
lerle yapılmış olabilir. Benim kaberim
yok" dedi. Kurdistan Cephesi'nin konuy-
îa ilgili yetkilileri ise görüşmeyi doğru-
ladılar.
Edinilen bilgiye göre, Zaho'nun Kürt
birliklerinin eline geçmesinin ardından
Irak ordu birlikleri Habur sınır kapısı-
nın Irak kesiminde kontrolü kaybettiler.
Ancak bölgede kanlı çarpışmalar sürü-
yor. Son birkaç gündür de Kurdistan
Cephe Radyosu, sürekli bir biçimde
"aciT kan anonsu yapıyor. Birleşik Kur-
distan Cephesi yetkilileri, ilaç ve gıda
yardımında bulunmak amacıyla iki gün
önce Türk tarafına geçerek Silopi'ye gel-
diler. Kürtlerle görüşecek Türk yetkili-
leceğini de belirten Aktaş, "eğer görüş-
müşierse bu başka birimlerle olabüir"
dedi. Kürdistan Cephesi'nin konuyla il-
gili yetkilileri ise görüşme haberini doğ-
nıladılar. Bir Cephe yetkilisinin de ha-
Birleşik Kürdistan Cephesi yetkililerinin ilaç ve gıda
yardımı talebiyle Türkiye'ye geçerek Silopi'de Türk
yetkililerle görüştükleri öğrenildi. Silopi Kaymakamı,
"Görüşmeden haberim yok. Benim dışımdaki birimlerle
yapılmış olabilir" derken, Cephe yetkilileri görüşmeyi
doğruladılar. Kürtlerin kontrolünde olan Habur Sınır
Kapısı'nın Irak tarafmdaki köprüye, acil yardım
anlamına gelen "sarı renkte" bayrak asıldığı görüldü.
lerinin ise bölgeye helikopterlerle geldik-
leri öğrenildi. Silopi'de yapılan görüşme-
de, ağırhklı olarak ilaç yardımı üzerin-
de durulduğu belirtiliyor.
Silopi Kaymakamı Osman Aktaş, il-
çe merkezinde gerçekleştiği öğrenilen gö-
rüşmeyi doğrulamadı. Ancak kendisinin
bilgisi dışında böyle bir görüşme olabi-
len SUopi'de bulunduğu verilen haber-
ler arasında bulunuyor.
Sarı bayrak
Bu arada Kürtlerin bu isteklerinde sa-
mimi olduklannı kanıtlâmak amacıyla
kontrolleri altında tuttuklan Habur sı-
nır kapısımn Irak tarafındaki köprüye
"acil yardım" istendiği anlamına gelen
"san" renkte bir bayrak astıklan görül-
dü.
Habur'da görevli Türk yetkilileri, karşı
taraftaki Kürtlerle birliklerine çok yakuı
olduklannı, ancak dil bilmedikleri için
konuşamadıklarını belirtiyorlar.
Kürtler, daha önce Irak askerleri ta-
rafından Türk-Irak sımnna yerleştirdik-
leri mayınlan da imha ediyorlar. Irak ta-
rafından halen yer yer silah sesleri de ge-
liyor. Dün birkaç kez de izli uçaksavar
mermisi ile havaya ateş açıldığı görüldü.
Yaklaşan Nevruz ve Irak tarafındaki
gelişmeler nedeniyle sınırdaki jandarma
birliklerinin sayısının arttınldığı, güven-
ük güçlerine "uyanık" olunması yönün-
de uyanlar yapıldığı öğrenildi. Adımn
açıklanmasını istemeyen bir askeri yet-
kili, "Karşı tarafta denetim yok. Her şey
olabilir. Bu nedenle sınır kesimindeki as-
ker sayısuun arttırdık" dedi.
Bu arada "can güvenlîgi olmadığı" ge-
rekçesiyle Silopi'ye gazetecüerin girişi de
yasaklandı.
Uluslararası Kürt Konferansı
sonuç bildirgesi:
Ne demokrasi içinde
yaşama ne de kaderini
tayin etme hakkı
Bildirgede Kürt sorununun çözümü için bir
dizi öneri yer alıyor. 7 sayfalık bildirgenin
girişinde Kürtlerin 20 milyondan fazla
olduğu anımsatılıyor.
STOCKHOLM (Cumhuri-
yet) — Uluslararası Kürt Kon-
feransı sonuç bildirgesinin,
Kürtlerin yaşadığı ülkelerin
hükümetleri ile uluslararası
organ ve kuruluşlara çağrı ve
istekkrini içeren ilk bölümün-
de Kürt sorununun çözümü
için bir dizi öneri yer alıyor.
tkinci bölümde yer alan "so-
mut eylem programı"nda Av-
rupa Topluluğu ile Avrupa
Konseyi'nin Türkiye'deki
Künlerin durumunu dikkatle
izlemesi ve konuyu Ankara ile
görüşmeler çerçevesine alma-
sı isteniyor.
7 sayfalık bildirgenin giriş
bölümünde, "20 milyonu aş-
kın Kürdün üzerindeki baskı-
oın artık uluslararası kamoo-
yu tarafından hoşgoru ile kar-
şılanamayacağı. çünkıi bu du-
rumun Ortadogu'daki bir ka-
IKI bans ve uhuiaransı insarj
hakJarı ölçüderi önünde cid-j
di bir tebdit oluşturdugu"
kaydedilerek "Kürtlere ne de-
mokrasi içinde yaşama ne de
kaderini tayin etme hakkı ta-
nınmıştır. Onlara özerklik ta-
nımış gibi görünen Irak, bu
hakkı baskı politikalan ve
kukla yönetimler aracılıgıyla
ortadan kaldırmıstır" deni-
yor.
Bildirgenin hükümetlere ve
uluslararası kuruluşlara çağ-
nlar bölümünde hukümetler-
den şunlar isteniyor:
—Kürtlerin bölgelerinden
sürgün edilmesine derhal son
verilmesi.
—Tüm Kürt düşünce suçlu-
lanmn serbest bırakıhnası, iş-
kence ve idamlara son veril-
mesi.
—Siyasi mültecilerin ülke-
lerine dönmelerine ve yurttaş-
lık haklannı kazanmalanna
olanak tanınması.
—Güvenlik güçleri ile aske-
ri yapılar içinde Kürtlere bas-
kı uygulayan birimlerin ve bi-
reylerin ortaya çıkanlması.
—Uluslararası insan hakla-
n ölçütlerinin uygulamaya
konması için gerekli önlemle-
rin alınması.
—Baskıya maruz kalanla-
rın gördüğü zararın karşılan-
ması.
Dil, kültür haklannın, ya-
yın ve kendi dilinde eğitim
haklannı da içerecek şekilde
tanınması.
—Kürt mültecilere ulusla-
rarası kurallara uygun biçim-
de davranılması.
—Kürtlerin sınırlar ötesi
ilişkilerine engel olunmama-
sı, tersine bunun teşvik edil-
mesi.
Bildirgenin bu bölümünde
aynca Kürtlerin yaşadığı beş
ülke hükümetlerinin, Kürtle-
rin kendi kaderini tayin hak-
kına saygı göstermesi ve banş-
çı çözüm için diyalog başlat-
rnası da isteniyor. Buna ek
olarak da hükümetlerin Kürt-
lere baskılan BM İnsan Hak-
lan Komisyonu'na getirilme-
si, kimyasal silahlann yasak-
lanması ve Kürt sorununa çö-
zümleri Ortadoğu banş gö-
rüşmeleri çerçevesine almala-
n için kendilerinin girişimde
bulunmalan yolunda çağn
yapıhye».'- '
BM Genel Sekreteri'ne,
Kürt sorumınu Ortadoğu ba-
rış göriişmelerine alması yo-
lunda öneriler de içeren sonuç
bildirgesinde, Kürtlerin ve di-
ğer topluluklann BM nezdin-
de daimi temsili için adımlar
atılması da isteniyor.
Bildirgenin eylem programı
bölümünde mali, siyasi ve
kültürel önlemler içeren yedi
ilke yer alıyor ve Batılı ülke-
lerle Kürt hareketleri arasın-
da üç maddelik bir koordinas-
yon modeli çiziliyor. Eylem
programuun 'Avrupa kuruluş-
tan' bölümünde, Türkiye'de-
ki Kürtler konusuna ağırlık
verüiyor. bu bölümde şu öne-
riler yer alıyor:
1- Türkiye'de Kürtlere yöne-
lik insan haklan ihlalleri Av-
rupa İnsan Haklan Komisyo-
nu'na getirilmelidir. Avrupa
İnsan Haklan Sözleşmesi'ni
imzalamış bir ülke olarak
Türkiye, bu sözleşmenin ku-
rallarmı uygulamak zorunda-
dır.
2- AT'ye bağlı organiar, bu
tür ihlalleri, Türkiye'nin tem-
silcileri ile görüşmelerde ele
almalıdır.
3- Gerek AT, gerekse Avru-
pa Konseyi'nin parlamento
kanatlan, KUrt sorununu
programına almalı, konu ön-
de gelen Kürt örgütlerinin
temsilcileri ile de görüşübne-
lidir.
Kerküklü Doğramacı, Körfez savaşı sonrası Irak'taki gelişmeleri değerlendirdi
Irak eski bütünlüğünü korumalı
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — Kerkük doğumlu YÖK Başka-
nı Prof. Dr. Ihsan Doğramacı, savaş sonrası
Irak'taki gelişmeleri ve bunlann Türkiye'ye olan
etkilerini Cumhuriyet'e değerlendirdi. Doğrama-
cı, Irak'ta federatif devletin "sonunda nercye
gideceğinin" duşünülmesi gereğine işaret ederek
"Kürt devleti kurulmasına ibtimal vermiyorum.
Irak eski bûtünlüğü içinde devam etmeüdir"
dedi.
2547 sayılı YÖK Yasası'mn vakıf üniversitele-
rine devlet yardımı getiren tasarmın Meclis Ge-
nel Kurulu'nda bir an önce geçmesi için "kuüs
yapan" Doğramacı'ya TBMM'de yönelttiğimiz
sorular ve yanıtları şoyle:
— Irak ile Türkiye arasındaki ilişkiler şu an
bangi boyutta?
DOĞRAMACI — Irak halkı kanımca, Türk-
lüğe en iyi duygulan besleyen bir komşu halk-
tır. Bu ülkenin refahı bizim yaranmızadır. De-
mokratik bir duzende yaralannın sanlmasını ve
kalkınmalannı temenni ediyorum.
— Yaralann sanlması için ne tür vardımlar >-a-
pılıyor?
D O C R A M A C I — UNICEF çerçevesinde New
York'tan ilaç, gıda ve özellikle harap olan su şe-
bekelerinin onanlması konusunda yardımlar ya-
pılı>or. Ben UNICEF temsilcisi olduğum için ta-
kip ediyorum. Irakb yetkililerle bu konularda o,ö-
rüşmeler devam ediyor. Hastaükiann yayılmama-
sı için gerekli önlemler alımyor.
— Türkiye'nin Irak ile ilgili politikalannı Cum-
hurbaşkanı Özal'ın size danıştıgı ve sizin söyle-
diklerinizden etkilendiği belirtiliyor.
DOĞR.4MACI — Estağfurullah. Böyle bir
şeyden benim haberim yok. Hem ben nasü etki-
leyeyim? Ben sadece YÖK Başkam'yım.
— Siz bölgeyi tanıyorsunuz. Buradaki azmlık-
larm dagılımı nasıl?
kampanyası 50 yıldır sürüyor. Bunlardan vazge-
çilmesini temenni ediyorum. Oradaki Türkler've
Türkmenler, Irak'tan kopmayı değil, Irak'm kal-
Kinmasmı arzu ederler. Irak'tan kopmak gibi bir
düşünceleri de yoktur.
— Bölgedeki Türkmenler üzerine propagan-
da faaliyetlerinin sonuçlan neler olmuştur?
DOĞRAMACI — Irak Türkmenleri konuş-
tukları dil ki bunlann tek kıstası evlerinde ko-
nuşulan, ana-babalanmn konuştuklan dildir, bu
özellikleriyle tanımrlar. Buradaki propaganda-
Irak'taki Türk bölgelerinin dağınık olduğunu ve 50
yıldır Türkmenlerin üzerinde Kürtleşttime
propagandalarının yapıldığmı anlatan Doğramacı,
' 'Bölgedeki Türkler Irak devletine bağlıdır ve öyle
kalmak isterler" diye konuştu
DOĞRAMACI — Türk bölgesi benim bildi-
ğim kadarıyla dağınık durumdadır. Telefar'dan
güneye Erbil, Kızılhurmalı, Tazehurmah, Kifur,
Mendili, Hanekin gibi kazalarla şehirlerde genel-
likle Türkmenler bulunur, Kerkük'te Kürtler ço-
ğunluktadır. Son 30 yılda dağılmışlardır. Musul
kasabasında halkın çoğunluğu Araptır. Kuzey
Irak'ın Arap merkezi Musul'dur, Süleymaniye
kentidir. Bugünkü coğrafı durum hakkında bil-
gim yok. Genellikle Türkmenleri Kürtleştirme
larda Bulgaristan'dakinden farklı bir yapı var-
dır. Din aym olduğu için dil kültürlerinin korun-
masında ve devamhlık arz etmesinde önemli bir
rol oynamaktadır. Türkmenler, Irak'tan kopma
temayulünde değillerdir. Irak'ın müreffeh olması
için çalıştılar, çahşıyorlar.
— Bölgede bir federatif vapının olnşması ve
bunun Türkiye'ye uzanması konusundaki senar-
yolar için ne düşünüyorsunuz?
DOĞRAMACI — Federatif devletin etnik un-
surlannın sonunda nereye gideceklerini düşün-
mek gerek. Federatif devlette bunu göz önünde
bulundurmak zorunluluktur. Irak anayasasında
otonomiden bahsediliyor. Ama buradaki Türk-
lerin nefes alma hakkı yok.
Demokratik ulkelerde üniter devletlerin, azm-
hklann hakkını koruması diye bir şey yok. Fran-
sa'nm beş ayn eyaleti var, Seltikler var, Briton-
lular var, aynca Avrupa'da Basklar var. Bunla-
nn içinde bulundukları devletler üniter devlet-
ler. Hiçbirinin sıkıntılan yok. Demokrasi olma-
yınca azınlıkların korunması gündeme geliyor.
Demokratik ulkelerde azınlık sorunlan yok. Her-
kes için geçerli olan insan haklan kurallan var.
— Kürt devletinin kurulması olasılığı sizce
nedir?
DOĞRAMACI — Kürt devletinin kurulma-
sına ihtimal vermiyorum. Benim kanımca Irak
eski bûtünlüğü içinde devam etmelidir. Bunu baş-
ta Türkiye ve İran ile diğer Körfez ülkeleri isti-
yor. Irak uzun vadede de ekonomisini düzelte-
cektir.
— Türkiye'de Kürtçe konuşulmasına olanak
sağlamak için yeni bir yasal düzenleme yapıla-
cak. Bu konudaki düşünceniz nedir?
DOĞRAMACI — Kürtçe bence askeri dö-
nemdeki yasağın kaldınlmasıyla rahatlayacaktır.
Bu yasak gelmeden önce nasıl bu işler yürüyor-
sa, bundan sonra da öyle sürmeli. Herhangi bir
genişletmeye kanımca gerek yoktırr.
AliŞen'inoğlu
tutuklandı
BURSA (Cumhuriyet Büro-
su) — Uludağ Grand Yazıcı
Otel'de tartıştığı arkadaşı Bü-
lent Sorgün'ü silahla yaraladı-
ğı iddiasıyla gözaltına alınan Fe-
nerbahçe Kulübü eski başkanı
işadamı Ali Şen'in oğlu Adnan
Şen ve arkadaşı Hasan Nuray,
çıkanldıklan nöbetçi mahkeme-
de tutuklandılar.
Mahkeme nedeniyle Bursa
Adliyesi'nde hareketli bir gün
yaşanırken, gazetecüerin fotoğ-
raf çekmeleri engellendi, bazı
gazetecüerin de tehdit edildikleri
görüldü. Mahkemenin ifadesini
aldığı tanıklardan Levent Öz-
kan, gazetecilere olayın içki
içerken meydana geldiğini, Ah-
met Şen ile kavga eden Bülent
Sorgün'ün kendi kendini yara-
lamış olabileceğini ileri sürdü.
Arkadaş grubunun daha önce
Istanbul'da aralannda bir tartış-
ma geçtiği öğrenildi.
Akşamüstü nöbetçi mahke-
meye çıkanlan sanıklardan Ad-
nan Şen ve Hasan Nuray,
"Adam öldürmeye tam teşeb-
büs" ve "başkasına ait silahı
kullanmak" suçlarından tutuk-
landılar. Tufan Engindeniz, tu-
tuksuz yargılanmak üzere ser-
best bırakıldı.