Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
18 MART 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKIYE'DE BUGÜN
Devlet Meteorolofi Işten Genel Mü-
tfûrlûgıJ'nden aiırtan takoiye göre bü-
tün Mlgelenmiz bukıflu. Marmara'mn
babsı ve kıyı Ege dışında kalan tüm
yurt yagmurtıı geçecek. Hava sıcaklı-
gmda ftnerri bir degtşıkfk olmayacak
Ribgâr yudun kuzey keamlennde ku-
a y ve bab, gûney kesimlennde gûney
ve bat ydnlerden hafrf orta kuvvette
esecek Denizlenmızde nîzgâr: Batı
Karadeniz ve Marmara'da yıldız ve
poyraz, Kuzey Ege'de gûndogusu ve
poyraz Doğu Karadentz'de gündoju-
su ve kesışleme, diger denızterimizrJe
kıMe ve lodostan 3-5 yer yer 6. BaO
Karadenız ve Gûney Ege açıkbnnda yer yer 7 kuvvetjnde saaîte
10-21. yer yer 27, Batı Karadeniz ve Gûney Ege açıMannda yer
yer 33 dentz mjü hota esecek. Van gMû çok bukjBu ve yagmurkı
geçecek.
Biftgâl
Btfs
Boiu
Burea
Çanattale
Conım
tferazf
Y 20° 12° Oıyartakır
Y 11» e°E*ne
r T3° 6°Eranean
Y 12" PEramım
Y
Y 12»
Y 21° 14° Gıresun
Y 18° 10° Gwnü$hane V
Y 13° 8°HatUn
Y 15° 9»lsparö
Y 10° PMstanbul
Y 10» Plzmr
Y 9° 3°Kars
Y 12° 4° Kastamonu Y V
Y 12° 6°Ka>wn
Y 11° PKırtdmt
B 10° 6°Konya
Y 14° 6°Kûtahya
Y 13°
: açık bukıtkı yaOTOrkı M 9 S İ ikjrtı A-açık B-tnJuDu G-gûneşt K-kart S-stsi Y-yjJmurlu
BULMACA
SOLDANSAĞA: 1 2 3 4 5 6 7 8
1/ Avukat. 2/ Has-
talıklı, sakat... Kedi
ya da köpek yavru-
su. 3/ Uzun tüylü
kalpak... Baba. 4/
Uzunçalar da deni-
len 33 devirli plakla-
n belirtmekte kulla-
nılan kısaltma...
Sözcüklere dilbilgisi
bakımından biçim
veren, ek durumun-
daki öğe. 5/ Kanşık
renkli... lspanyolla-
rın sevinç Unlemi. 6/
Amonyak tuzu. 7/
Halojenler grubundan gaz halinde
yalın cisim... Boru sesi. 8/ Hararet...
Genellikle çalgısız olarak, türkü eş-
liğinde oynanan halk oyunlannın ge-
nel adı. 9/ Felç... Yapay reçine ver-
niği ve tutkaiı üretiminde kullanılan
beyaz ve billursu toz.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Kişinin, etkisinden kurtulamadı-
ğı yersiz ve saçma düşünce. 2/ Zon-
guldak'ın bir ilçesi... Bir nota. 3/
"Çok önemli kişi" anlamında uluslararası kısaltma... Benzer-
lerinden üstün. 4/ Kategori... Yüze sürülen pembe düzgün. 5/
Üç katlı bükülmüş ipek ipliği. 6/ Kuzu sesi... Karakter. 7/ Yol-
suz ya da emeksiz elde edilen şey... Çıplak vücut resmi. 8/ Nite-
likle ilgiü bulunan... Halk müziğıne özgü telli bir çalgı. 9/ Bah-
çelerde yazın oturulmak için yapılan kafes biçimde süslü car-
dak.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Emniyet Sandığı
18 MART 1931
Borçlar kanunu iki kimse
arasında serbest akitleri
kabul etmiş ve memleketin
refah ve iktisadi inkişafım
istihdaf etmiş olmakla
beraber, muhtekirler bazı
malûl mütekaitlerin, yetim
ve dul kadınlann maaşlarına
mukabil ayda yüzde on faiz
ile para vermek suretile serbest aktin hükümlerinden
istifade etmektedirler. Halbuki, borçlar kanunu serbest
akitleri kabul etmekle beraber ihtikân da hiçbir zaman
terviç etmemiştir. Kanunun bu kayıtlannı bilmiyenler ise
maaş cüzdanlannı doğruca sarraflara götürüp
kırdırmakta ve tatbik mühürlerini de teslim ederek
. medarı maişetlerini bu adamlannı ellerine
terketmektedirler. Maaş kırmak suretile yüzbinlerce lira
servet yapan bir çok sarraflar gösterilmektedir.
Bunlardan apartıman sahibi olanlar bile vardır. Maliye
Vekâleti bu rnühim mes'elenin önüne geçmek için bazı
tedabir alınması hususunu tahtı karara almış ve Istanbul
Maliye müfettişlerinin bu mes'eleye mütedair olarak
tanzim ettiği raporunu tetkik etmeğe başlamıştır. Bu
mukarrerat cümlesinden olarak tstanbul'da bulunan
Emniyet Sandığı, Eytam Bankası gibi müesseselerin maaş
cüzdanları üzerinden de senevi insaflı bir faizle para
ikraz etmeleri esasını kabul etmiştir. Bu karar bugünlerde
tatbik edilmek üzeredir.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
M * » / Sıaıf C H E V R O L E T
Gürserin ihtarı
18 MART 1960
Devlet ve Hükümet Başkanı
Orgeneral Cemal Gürsel, bugün
başbakanlıktan aynlırken kendisini
kapıda bekliyen basın
mensuplannın Adalet Partisindeki
tevkiflerle ilgili bir açıklama yapılıp
yapılmıyacağı hususunda sordukları
soruyu şöyle cevaplandırmıştır:
Cemal Gürsel <;_ Memleketin huzurunu kimse
bozamaz. Eski rezaletlerin hortlamasına asla imkân
vermiyeceğim. Memleketin huzurunu bozanlann, rahat
durmıyanlann kafasını mutlaka ezmiye kati surette
kararlıyım. Bundan kimse istisna edilemez."
Başkan Gürsel, "Kardeşlik Haftası"ndan sonra siyasi
faaliyetlere izin verilip verilme>'eceğini öğrenmek isteyen
basın mensuplarına "Bu hafıa hiçbir taahhüde girmem"
demiştir. Başkan otomobiline binerken gazeteciler "Artık
seçim tarihini sonnuyoruz paşam" demişler. Gürsel,
bunu bir gülümseme ile cevaplandırmıştır.
Basra'daki ABD Üssü
A.B.D. Hariciye Vekâletinden perşembe gecesi
bildirildiğine göre, Suudi Arabistan, A.RKnin
Dharan'daki stratejik hava üslerini tahliye etmesini
istemiştir. Hanciye Vekâleti sözcüsü bu üssün tanliyesiyle,
Amerikalılann Arap dünyasındaki üslerinin sadece
Wheelus'a münhasır kalacağııu söylemiştir. Burası Kuzey
Afrika'da Libya'dadır. Ancak Hava Kuvvetleri subaylan
da hâlen Amerika'nm Fas'ta kullanmakta olduğu üç üs
bulunduğunu bildirmiştir. Dharan üssünü kullanma
hakkındaki antlaşma 1%2'de son bulacaktır. Suudi
Arabistan antlaşmayı yenilemiyeceğini bildirmiştir.
Stratejik önemi büyük olan üssün tahuyesinden sonra
Amerikan sivil havaahğı tarafından kullanılmaya devam
edeceği bildirilmektedir.
GEÇEN YIL BUGÜN CumhuriYei
Susuz kış
18 MART 1990
Türkiye, 1974 yılmdan bu yana ilk kez büyük bir
kuraklık ve ürün kaybı tehlikesi ile karşı karşıya
bulunuyor. Yetkililer, nisan sonuna kadar "tatmin edici"
düzeyde yağmur yağmaması durumunda, başta tstanbul
olmak üzere büyük kentlerde içme suyu sıkıntısı
çekileceği, kırsal kesimde tahıl üretiminde yüzde 50 kayıp
olacağj, sulu tarımın yapılmasında da güçlükler çıkacağı
tehlikesine işaret ediyorlar. Yağışsızlık, doğurduğu içme
ve sulama sorununun yanı sıra hidroelektrik
santrallarından enerji üretimini de önemli ölçüde
etkileyecek. Türkiye genelinde son 4 aydır, büyük bir
kuraklık yaşanıyor. Bu dönemdeki yağış miktarı uzun
yıllar ortalamasının çok altında bulunuyor. Kuraklıktan
en fazla etkilenen bölgelerin başında Türkiye'nin tahıl ve
ayçiçeği amban olarak bilinen Trakya ve lç Anadolu
bölgesi geliyor. Uzmanlar, havalann ısınması ve yağış
miktarının azalmasına, ekolojik dengenin giderek
bozulmasının neden olduğu göraşü üzerinde duruyorlar.
DÛNYA'DA BUGÜN.
Kahıre •
TARTISMA
ne Katkı
Bütün insanlar, bütün bilimler benzer biçimde
"tektipleşme"nin krizini yaşıyorlar: "Imagolog"lann
buyruklanna hayır diyemedikleri için!
"... Bugün imagolog işiııi gizJemiyor, ter-
sine ondan söz etmeye bayıhyor çogu za-
man; müşterisi olan devlet adamına ögrct-
meye çalıştıgı şeyleri, verdigi talimatlan,
onu hangi kötü alışkanlıklardan vazgeçir-
diğini, kullanacağı sloganlan, uluorta ko-
nuşmaktan büyük zevk duynyor... Imago-
k)ji son yıUarda ideotojiye karşı radikal bir
zafer kazandı."
(ölümsüzlük - M. Kundera, 1. Yerguz'-
un çevirisi, AFA-1990)
Yaklaşık S ay önce Kundera'nın "ölüm-
süzlök" eserini okurken aklıma hep yok
olan, yok olmaktan da öte birtakım "ima-
golog"larca "alternatif'leri "sunnlan",
"insaniık degerleri" geldi. tnsanlanmız,
kendilerini "çaga uygun" biçimde yetiştir-
meleri ya da "çağın gereklerini" öğretme-
leri için birtakım "imagolog" lara görev-
ler veriyorsa, yapılacak işin kalitesini be-
lirlemek doğaldır ki o imagologlara düşer.
Psikiyatri bir bilimdir. Ancak diğer bi-
limlerden o kadar farklı bir bilimdir ki işe
imagologlar kanştı mı, bilim olmaktan çı-
kar. Diğer bilim dallannda bazı merkezler-
den belirlenen o kadar net ve tek kurallar
vardır ki o bilim, başka türlü yapıldığında,
o türlüsünü yapan bednam olur. lşte bu
nokta çok önemlidir: Bilimin kuralları da
bazı imagologlarca "tek" elde tutulup baş-
ka kurallar ve yömemler aforoz edilirse in-
sanlann blrey faktörü bir kalemde çizilmiş
olur.
1 1
t 4
t « 1 •
• ^ ~ \
1 t
/~\
%«
^ - %
* t
s~S
1 1
^ - \
* - \
1 1
<~\
M
^ \
<~\
f 1
/ ^ \
11
t 1
/^\
Hep unutulan bir nokta vardır: Psikolo-
jik bilimler "sübjektir' tir. Objektivize et-
meye çalışırken, "objektif" olma yön-
temini de ortaya koyanın bir birey olduğu
hiç hatırlanmak istenmez. Serol Teber'in
yansında duyduğu kaygıya katılmamak
mümkün değil. Psikiyatri bir doğa bilimi
değil, tersine bir bireyi "rnhsal yapısı"yla
anlama, değerlendirme, rahatsızhklannın
nedenini kendi özgül yapısı içinde kavra-
maya çalışma ve çıkış yollannı yine o bi-
reyde gösterebilmeyi amaç edinmiş bir bi-
limdir. Dayandığı temel, doğada, doğal
olan her şeyin kendine özgü yapılan oldu-
ğudur. Bu yapılardan biri olan "lnsan"ın
bir insan tarafından anlaşılmaya çauşüması
da özel bir uzmanlık alanı gerektirmekte-
dir. "Nonnalin anlaşdması için patolojinin
büinmesinin geregi..." sözkonusu olduğun-
dan, bu da "psikiyatri"dir. "Bir kereliği-
ne dünyaya gelmiş" insanın hiç olmazsa bir
uzmanlık dalı tarafından 'kendi'nın anla-
şılma isteği, hakkı ohnası gerekmektedir.
Bir psikiyatra gelinceye kadar insanlanmız
zaten binlerce biyolojik tetkiklerden geçe-
rek bir araç gibi rekdifiye ediliyorlar. Bun-
lara bir de ruhbilimi eklendi mi yazann kay-
gısını yaşamamak elde değil.
Ancak bunu sadece "nıhbilimcilerinin
krizi" olarak değerlendirmenin yetmeyece-
ğini saruyorum. Bütün insanlar, bütün bi-
limler benzer biçimde 'tektipleşme'nin kri-
zini yaşıyorlar: "lmagolog"ların buyruk-
lanna hayır diyemedikleri için! sorular ve
sonınlar karşısında kendi cevaplarmı ken-
dince vermek yerine imagologlann kendisi
için hazırladigj "kabp"lan sunmarun tâşi-
ligi açısından daha az zarar göreceğini sa-
narak...
Eh, ruhbilimcilerin de bu dünyada yaşa-
dıklan düşünülürse.. imagolojiden payını
almayacağı da düşünülemez. İnsanlan
"toplam degerlerin ortalaması" olarak gör-
menin büimsel çalışmalan da 'sayıMarla
yapmarun rahatlığını yaşamak istiyorsa hele
hele... Oysa bir bireyi kendi özellikleri için-
de değerlendinnek ne zor bir iştir. Alt ta-
rafı bir kişi canun, değer mi!
Sözkonusu olan sadece ruhbilimin krizi
değil gibi geliyor bana!
Dr. Ş. CANER EMfit
Psikiyatr/ tstanbul
TJC
İSTANBUL BÜYÜK ŞEHİR BELEDİYESİ
İSKİ
İSTANBUL SU VE KANALİZAŞYON İDARESİ
GENEL MÜDÜRLÜĞÜ
DUYURU
1— Genel MadUrlügüınOzde açık bulunan ve 3'uncO nuddede belirtilen kadrolara çeşitli işyerlerindc istibdam edilmek
uzere yapılacak yazüı ve gözlu sınavlar sonucu 657 sayılı Yasa'ya labi personel abnacaktır.
2— Adaylarda 657 sayılı Yasa'run dejfcik 48'incı maddcsinde belirtikn Genel Şartlar ile 3'üncü mackkdc belirtilen
Özel Şartlar aranacakur.
3— Kadronun:
UnTinı
Mahendis
Mttbendû
Tekniker
Sıarfı
TH
Dercctii
6
Adedl
2
damra»
TH 7
TH 8-9
Kimyager TH 6
Laboranı TH 7 - 8 24
MUhendis
Mubendis
Mes.Y.Ok. Tek.Y.Ok.
Kımyager
Mes.Y.Ok. Kimya,
Hayati Bilimler ve Su
Ürunlen veya muadili
branş mezunları
Teknisyen TH 9-10
SOrveyan TH 7-8-9-10
End. Mes. Lis.
Teknik Lıse
veya
16 Mes.Y.Ok. End. Mes.
Lts. veya Teknik Lise
Yapı veya Insaat
Bölümü mezunu
Anodaa ö n l Şırtlmr
2 adedine de tnşaal MUhendısi
ahnacaktır. Erkek adaylann askerlik
hizmetini vapmış olması
Elektrik MUhendisı ahnacak olup.
Şıle'dekı Oarlık Baıajı işyerinde
istıhdam edılecektir. Erkek adayların
askerlik hizmetini vapmış olması.
2 adedine Insaat, I adedine Makina,
1 adedine ise Elektrik böltaıü
mezunu alınacaktır. Erkek adayların
askerlik hizmetini yapmıs olması.
Erkek adaylann askerlik hizmetini
yapmış olması.
Erkek adaylann askerlik hizmetini
yapmıs olması.
2 adedine elektrik, 1 adedine
Elektronik, 1 adedine ise Makina
bölümi) mezunu alınacakur. Erkek
adaylann askerlik hizmetini yapmış
olması.
Topoğraf TH 7-8
6 adedine Meslek Yaksek Okulu, 10
adedine ise Endustrı Meslek Lisesi
mezunu. Görevın özellıği nedeniyle
askerliğini yapmıs erkek personel
ahnacaktır.
Mes.Y0k.Ok. Harita-
Kadasuo bölümü
mezunu Erkek adayların askerlik hizmetini
yapoıı; olmasj
4- Yazüı sınavbrdan:
MUhendis sınavı 2.4.1991, Tekniker sınavı 3.4.1991, Laborant, Kimyager ve Teksisyen sınavı 4.4.1991, Sûrveyan ve
Topojraf sınavı 5.4.1991 gunü ldaremiz Aksaray Merkez ışyeri yemekhanesinde yapılacak olup sınavUnn bajlama saati
15.00'ür.
Yapılacak sınavlara muracaat sayısı fazla olduğu takdirde sınavlar bolumler haUnde yapılacaktır.
5— Sınavlara girmek isteyeo adaylann en gec 29.3.1991 gunO mesai bitimine kadar iki adet fotoğraf ve Nüfus Hüviyet
Cuzdamnın ash ile birlikte tdaremiz Merkez işyeri Personel Daire Başkaniıgı, Memur Personel Mudurlüğtl'ne şahsen
muracaat etmeleri gerekmektedir. Mektupia veya dilekce ile muracatlar kabul edilmeyecektır.
LISKUR
SURUCÜ
KURSU
"Yenl anav sıstemine göre"
Devreler:
HaftaSonu: 16 Mart
Hafta Içi: 18 Marl
KADIKÖY
(SöğODûçeşme Cami yanı)
349 18 24-349 18 25
336 02 06-336 02 79
Fatoş
HEYKEL
SERGİSİ
8 Mart - 22 Mart 1991
PRESTİJ
Tünel Pasajı Tünel-
İstanbul
Tel: 151 43 02
NİL GÜN
work shop
İnsan Potansiyeli
Kendini Tanıma
Lûtfen 16.00-19.00
saatleri arasmda 154 79
29dan bilgi alınız.
fİGDAŞistanbul Gaz Dağıtım Sanayii ve Ticaret A.Ş.
MUHENDİSLER İÇİN
SEMİNERLERJ
Proje hazırlayacak makine mühendisleri
için daha önce başlatılan seminerter devam
etmektedir.
Bu seminertere katılmak isteyenlerin
İGDAŞ'a başvurarak kayıt yaptırmaları
duyurulur.
KAYIT IÇfN İSTENEN BELGELER
• 4 adet vesikalık renkli resim,
• Noter onaylı mühendislik diploma
fotokopisi,
• TMMO sicil numarası,
• işyerine ait ticari/sınaii faaliyet belgesi,
• Vergi sicil numarası.
IGDAŞ. Kazım Karabekir Cad. No:4 Alıbeykoy
Tel: 564 54 74 - 564 54 79
Ehliyetimi yitirdim.
Hükümsüzdür.
ARİF KIZILYALIN
YÖRÜNGEİ
HAFTALIK HABER OERCISI
BU SAYIDA
GİZLİ BELGELERDB
KÜRT
ÖRGÜTLERİ
V/.
T.C. GAZİANTEP 2. SULH CEZA
MAHKEMESİ
Esas No: 1990/1668
Karar No: 1991/109
Hakirn: Şazi Öner 19523
Kâtip: Merih KaUya
Davacı: K.H.
Saruk: Mustafa Zor, Mehmet oğlu 1939 doğ. Anl Istiklal Mah.
kayıtlı Beyazlar Mah.'si 29 sokak No: 19 Gaziantep.
Suç: G.N.T. Muh.
Suçtarihi: 6.6.1990
Karar ta.: 6.2.1991
Saruk Mustafa Zor hakkında gıda maddeleri kanununa muhale-
fet suçundan eylemine uyan TCK 396 mad. uyannca ay hapis 40.000
TL. ağır para cezasıyla cezalandırılmasına 647/4 mad. gereğince ha-
pis cezasının yerine 450.000 TL. ağır para cezası ve bu cezanın
TCK.'nın mad. ile toplam 490.000 TL. agır para cezası ile cezalan-
dırılmasına,
TCK.'nın 402/1, mad. gereğince 3 ay süre ile cürme vasıta kıldığı
meslek, sanat ve ticaretin tatiline ve aynca takdiren 7 giin süre ile
iş yerinin kapatılmasına,
TCK'nın 402/2 mad. uyannca gerekli ilan işlemleri yapılmak üze-
re karar özetinin C. Savcıhgı'na tevdüne karar veriimiştir. 6.3.1991
SARIYAHŞİ ASLtYE HUKUK
MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1990/248
Davacı Sanyahşi ilçesi Boğazköy kasabasından Davut Erdem ta-
rafından açılan gaiplik davasının yapılan yargılaması sırasında:
Davacı Davut Erdera, Sanyahşi ilçesi Boğazköy kasabası 94 ha-
nede nüfusa kayıtlı Davut ve Mercin oğlu 1/3/1949 D.'lu Ahmet Er-
dem'in gaipligirie M.K.'run 31'inci maddesi uyannca karar verilmesini
talep etmiş olmakla Ahmet Erdem'i bilen ve tanıyanlann veyahut mu-
hatabın işbu ilan tarihinden itibaren bir yülık süre içerisinde mahke-
memize muracaat etmeleri, aksi takdirde adı gecenin gaipliğine karar
verileceği ilan olunur.
Basın: 21765
POUTIKA VE OTESI
MEHMED KEMAL
Sıvaslı Bir Şair
Epey oluyor, otobüse binenler camların üstünde şair
Hasan Hüseyin'in boy resimlerini gördüler. Şairin ölüm yıt-
dönümü imiş; Sıvas Yardımlaşma Derneği öncülük etmiş.
Belediye Başkanı da Sıvaslı ya, otobüsleri şairin resimle-
ri ile donatmışlar. Hasan Hüseyin şiir ve edebiyat yüzün-
den çok çekmiştir. Düşünür müydü, bir gün gelecek re-
simleri Dersaadet'te otobüsleri donatacak!.. Demek ola-
biliyor.
Befediye seçimleri sırasındaydı. Satranç kahvesinden
tanıdığım bir dost yanıma geldi. Hemşerilerinin başkan-
lık için adaylığını koyduğunu, onu desteklememi istedi.
"Kim hemşeriniz?" diye sordum.
"Prof. Nurettin Sözen" dedi. "Hemşerimiz olur."
"Kazanacak mı?"
"Siz yazın, biz onu kazandırırız."
Nurettin Sözen'ın Sıvaslı olduğunu o zaman öğrendim.
Ne yalan söyleyeyirn, Bedrettin Dalan'a karşı kazanaca-
ğını hiç beklemiyordum. Sadece ben değil, partisi de bek-
lemiyordu. Ama kazandı.
Hasan Hüseyin de Sıvas'ın Gürün'ünden oluyor. Pir Sul-
tan Abdal ocağından, hu dost!.. Öyle diyelim.
Hasan Hüseyın'i Rüzgârlfda tanıdım. Akis dergısinde
düzeltmendı. Sonra bir çok yerde çalıştığımız oldu. Der-
gilerde yazdı, dergı çıkardı (Forum), TİP'i destekledi. An-
kara'nın Babıâli'si olan Rüzgâriı'nın kaldırımlarını arşın-
ladı. Aslan yelesine benzeyen gür saçları, kalkık kaşları,
Alevi bıyığı ile gözlerimin önüne geliyor. Genç yaşta acı
çekerek öldü. Olümü için yazdım sanıyorum. Köşe yazar-
lığmın alın yazısıdır. Her ölen dostun yanında olunur.
Bunları düşünürken İsmail Gençtürk'ün 'Hasan Hüse-
yin Derler Adıma' adlı (Damar Yayınlan'ndan) kitabı efi-
me geçti. İsmail Gençtürk, karabatağa benzer, bakarsı-
nız bir görünür, bir yiter. Bir gün bir yerlerden ya sesi ge-
lir ya da kendi. Bu kitap da öyle oldu. İsmail Gençtütk,
bu kitabından şairie olan anılarını, dostluklarını ve dost-
larını, Kızılırmak adlı şiir kitabının başından geçenleri,
mektuplarını anlatıyor.
Hasan Hüseyin çjendi mi aklıma hemen Duran Karaca
ve Balaban düşer. Üçünü birarada Kızılay'da çok görmüş-
lüğüm vardır. 'Siz köylüler yok musunuz...' derdim. Bala-
ban güler, öteki ikisi kızardı. Köylü sayılmazlar mıydı, ne-
den kızarlardı... Belki de köylüde bir küçümseme bulur-
lardı. Hadi eskiden olsa kızılsın! Köyden son yıllarda, bk
çok şair, yazar çıkmadı mı? Kızılay bir buluşma yerı gibi.
Çıkın, üç aşağı beş yukarı şöyle bir dolaşın, bütün ara-
dıklarınızı bulursunuz. İşte Ekmekçi, Makal, Talip Apay-
dın, Dursun Akçam görünmezler mi? (Dursun o yıllarda
daha yurtdışına çıkmamıştı.)
Hasan şiirden ötürü içeri giriyor. İsmail dışarıdadır. Ne
yapsın, ne etsin de düşündüğünü, acısıyla yandığını be-
lirlesin? Hemen hatırına bir telgraf çekmek geliyor. Çeki-
yor da. İçeride Hasan'ın eline erişiyor telgraf... Hemen bir-
kaç dize döşeniyor.
Telgraf çekmiş bizim İsmail
Yenişehir'in PTT'sinden
Gecenin ortasında başgardiyan
Uzattı koğuşun penceresinden
Pencerenin yarığından
Dünyalar benim oldu
Telgrafın tellerinden
Uçaklarım kalktı güneşli sabahlardan
Gemilerim sevgılı gemilerim
Sevgiyle yelken açtı.
iKitapta birçok dostun adı geçiyor. Eğer her şairin Isrn
gibi vefalı dostu olsa, anılar, şuraya buraya atılmış kâğıt-
lar gibi bir kıyıda kalmaz, kitaplarda görünür.
CALIŞANLARIN
SORULAR1/SORUNLARI
YILMAZŞİPAL
"Borçlanmanı Geçersiz Sayıldı"
SORU: 1969 yüında turist olarak gittiğim Avusturya'da
165 gün çalışüktan sonra Federal Almaoya'ya geçttra
ve orada 17 yü çahştım. Sonra \Tirda kesin döniiş y«p-
üm. 1978 yılında yünıriükte olan 2147 sayılı yasay»
göre SSK'yn yurtdışı hizmetkrimi borçlanmak içia
başvurdum ve 4J20 DM.*yi gösterdikleri bankaya d*-
viz olarak ödedim.
1988 yılında tüm koşullan yerine getirmiş bir !*•
gortalı olarak SSK'dan emekli olmak için başvuru-
da bulundum.
Yurtdışına gitmeden önce sigortalı çalışmalanm-
la birlikte bana 6.600 gün üzerinden ve asgari iicret-
ten emekli a> Iıgı baglandı.
Kısa bir süre sonra asgari ücrerten bağlanan emekü
aylıgı "(..) dosyanızın tetkikinde Avustuna'da çalış-
malannızın olduğu, ancak bu calışmalardan hiç bab-
setmediğiniz anlaşümış olup, 2147 sayılı kanuna göre
yapılan borçlanma işleminiz, anılan kanunun uygu-
lama esasları hakkındaki yöneUneligin 6/b madde-
sine göre ipta! edilmistir." denildi. Ve aylığım kesildL
Aylığınun kesilmesi bir yaoa 3 milyon 150 bin lira da
borç çıkanldı.
Oysa ki ben Avusturya'daki çahşmalanmı unnt-
muştum. O nedenle yazmadım. 4 bin markı ödeyen,
165 markı mı ödemeyecekti?
Böylece, borçianmam geçersiz sayıldı. Maaşım ke-
sildi. Aynca, borçlu da çıktım. Şimdi, asgari ücret-
ten aldığım emekli aylığımdan, her ay kesinâ
yapüıyor?
Yasal yollara başvurursam haklı çıkar mıyun?
T.K.
YANTK 7.6.1978'de yürürlüğe giren ve 22.5.1987'ye kadar ytl-
rürlükte kalan 2147 sayılı yasanın 4. maddesinde, yasanın yü-
rürlüğe girdiği 7.6.1978'de "Yurtdışında çalışmakta olanlar,
yurtdişında daha önce çalıştıklan ve belgeledikleri sürelerin ta-
mamını, primlerini döviz olarak ödemek kaydıyla
borçlanabilirler" denilmektedir.
25.7.1982 günlü Resmi Gazete"de vayımlanan ve aynı gün yü-
rürlüğe giren yönetmeliğin 'Hizmetlerin bölünmezliği'ne iliş-
kin 6. maddesinde "yurtdışında geçmiş sürelerin ancak tamamı
değerlendirilir" denilmekte ve "b) Sürelerin tamammın belge-
lenmediği sonradan anlaşılırsa 2147 sayılı yasadan yararlanıla-
rak değerlendirilen' hizmetler"in geçersiz sayılacağı
acıklanmaktadır.
Konu, Yargıtay 10 Hukuk Dairesi'nin 29.12.1983 tarihli,
1983/627 esas ve 1983/6970 kararı ile yonımlanmış ve karara
bağlanmıştır. Bu karar da Yargıtay Yayın İşleri Müdürlüğü'n-
ce yayımlanan, Yargıtay Kararları Dergisi'nin Nisan 1984 ve 4.
sayısının 590. sayfasında yer almıştır.
"ÖZET: 2147 sayılı yasanın 4. maddesinin kısmi borçlanmayı
önlediği şeklinde yorumlanmasına olanak yoktur. Böyle bir yo-
nım tüm sosyal güvenlik ilkelerine ve yasaya aykındır. Çalı-
şanlann sosyal güvenlikten yararlanmalanna ilişkin asgari
koşullann, sigortalılar aleyhine ve yorum yoluyla ağırlaştınl-
ması olanaksızdır. Yönetmeliğin 6. maddesi, 2147 sayılı yasa-
nın 4. maddesine aykındır. Hâkim idari tasarruf olan
yönetmeliğin yasaya aykırı maddesini uygulayamaz."
' Kaldı ki 2147 sayılı yasanın 22 Mayıs 1985 tarihinde yerini
bıraktığı, 3201 sayılı yasanın 3. maddesinde yurtdışında çalı-
şanların, " yurtdışında geçen sürelerin tamamını veya diledik-
leri kadarını döviz olarak ödemek sartıyla borçlanabilirler"
hükmü getirilmiştir.