Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 EKONOMİ 18 MART 1991
BORSA NOTLARI ABDURRAHMAN YILDIRIM
Efe yalıya, ya borsa nereye?
Son yılla/ın en gözde mei-
leği borsa bankerliğıne so-
yunmaktan kendini alıkoya-
mayan Efe Özal, hakkında or-
taya atılan iddiaları doğrular-
casına borsadan yüksek ka-
zançlar sağladığının ışaretle-
rini vermeye başladı. Geçen
ay nişanlanan ve evtilik hazır-
lıklarına girişen Efe'nin Bo-
ğaz'da 15 gün önce aytık 7
bin dolara ev kiraladtğı ortaya
çıktı.
Efe'nin, Salahsun Hekim-
oğlu Menkul Kıymetler AŞ'ye
ne oranda ortak olduğu bir sır
gibi saklanıyor. Salahsun He-
kımoğlu, Efe açıklasın dıyor.
Efe'den ise ses seda çıkmı-
yor. Ticaret Odası'nda ve tica-
ret sicilinde de şirketin yeni or-
taklık yapısını içeren bikjiler
henüz bulunmuyor. Açıklık ve
güvenin hâkim olması gere-
ken sermaye pıyasasında, 6
mart çarşamba günü SPK'ya
sunulan yeni ortakhk yapisı
hakkında, kurul yetkilileri bite
bilgi vermekten sakınıyortar.
Efe'nin çocukluk arkadaşı
Mustafa Derman'la başladığı
borsa bankertığine nişanlısı
Zeynep'i de kattığı anlaşıltyor.
Sabah gazetesinde dün ya-
yımlanan bir haber, Efe'nin
bankerliğe müstakbel hayat
arkadaşı Zeynep'i aldığı yö-
nündeydi. Haberde, 26 şubat-
ta Beşiktaş 6. Noterlıği'nde
yapılan sözleşmeyle şirkete,
Efe ile Zeynep'ın yüzde 15'er
payta, Mustafa Derman'ın ise
ILE ZEYNEP— Kaderde, kr.-înçta ve borsada ortak.
yüzde 20 payla ortak olduğu
beliriildi. Edinilen bilgiler ise
daha farklı. Salahsun Hekim-
oğlu, Ömer Ali Yalıcılar, Efe
özal ve Mustafa Derman'ın
şirkete eşit paylarla, yüzde 25
oranında ortak olduktarı yö-
nünde
Aslında Efe'nin bir banker-
lik şirketine resmen ortak ol-
ması, yanına nişanlısını ve ar-
kadaşını da alması o kadar
önemli değil, sonucu pek de-
ğiştirmiyor. Sadece Efe'nin
resmen banker olduğunu ka-
nıtlıyor. Bir de asıl borsa oyun-
larını perdeleme olanağı veri-
yor. Borsa oyunlarında, "sağ
gösterip sol vurma", kendi şir-
keti ile bir hissede alıcı olup
bankerleri ve yatırımcıları pe-
şinden sürüklerken, aynı za-
manda başka bir aracı üyenin
üzerinden aynı hissede satışa
geçme olanağı tanıyor.
Onemli olan Efe'nin bu piya-
saya hiç girmemesi, hisse se-
netlenne hiç bulaşmamasıydı.
"Bilgi"nin en büyük ser-
maye olduğu borsada, eğer
kamuoyunun aydmlatılması
sürekli hale getirilmez, içeri-
den öğrenenîerin ticaretl- ya-
saklanarak cezalandınlmaz,
yani bilgide eşitlik sağlana-
mazsa, Efe ve Efe gibiler ban-
ker olmadan da milyarları pe-
kâlâ kazanabilirter. Ama, ne-
yin karşılığında? Eşitliği boza-
rak güveni sarsmasından do-
layı sermaye piyasasının ge-
lişmemesı karşılığında. Bu pi-
yasadan sermaye birikimi
sağlanarak ülke kalkınmasın-
da kullanılamaması karşılığın-
da. Eğer üB<eyi yönetenler
için, Efe ve efelerin kalkınrrfa-
sı Türkiye'nin kalkınmasından
daha önemliyse Efe yalıya da
taşınır saraya da... Ya borsa
nereye gider, ne olur? Borsa-
yı düşünen beri gelsin.
Tatlı riiya ve Galata Borsası
Efe ile borsa gündemine,
içerıden öğrenenîerin tica-
reti, yalan söylentı yayarak ti-
caret yapma gibı kavramlar
yerieşti. 19. yüzyıl yarılarına
uzanan borsa getenegimiz as-
lında bu kavramlara hiç ya-
bancı değil. Bunların en âlâsı
Galata Borsası'nda yaşanmış.
İşte size, zamanın Osmanlı
Bankası direktörü durumunda
bulunan Sir Edgar Vincent'-
in tatlı rüyasının, Galata Bor-
sası'nın başına açtığı işler:
Sir Edgar Vincent bir rüya
görmüş, Güney Afrika'daki
Transvaal'e yapacağı bir ge-
zinın kendtsine milyonlarca al-
tın sağlayacağını, bu rüyanın
anlamı olarak kabul etmişti.
Hemen bir altın şirketi kurul-
muş ve hisseleri piyasaya sü-
rülmüştü. Transvaal yolunu
tutan Sir Edgar Vincent daha
oraya varmadan uğradığı li-
manlardan büyük altın ma-
denleri bulunduğuna dair İs-
tanbul'a telgraflar yollamaya
başlamıştı. Altın şirketinin his-
seleri kapışılıyordu. Zamanın
padişahı AbdülhamH başta
olmak üzere bütün saray gö-
revlileri bu hisselerden almış-
tı. Halk da yüzüğünü, arsası-
nı hatta pattosunu satarak üs-
telık bir de aracı primi ödeye-
rek bu senetlerden satın al-
mıştı. Ama işin aslı kısa za-
manda ortaya çıktı ve Galata
borsası krizli günler yaşadı. 5
Osmanlı Lirası'na satılan se-
netlere 50 kuruşa alıcı çıkmı-
yordu. Osmanlı Bankası da bu
işten iki milyon lira zarar et-
mişti. Ama Sir Vincent'e hiç-
birşeyolmadı. Londra'da top-
lanan Banka Konseyi bu işi
şahsi bir iş kabul edip banka
direktörü olarak kendisine hic-
bir suç isnat etmedi.
Oyak'ın
"Adanaf
çalımı
Adana Çimento'da özelleş-
tirmeden sonra patronluk
mücadelesi başladı. Şirket
sermayesinin yüzde 23'ünü
oluşturmasına karşılık 7 kişi-
lik yonetim kurulundan 4'ünü
temsil eden halka arz edilmiş
A Grubu hisselerini toplama
yarışı hızlandı.
Geçen cuma günü topla-
nan genel kurul, en büyük or-
tak durumundaki Oyak'ın şir-
keti ele geçirme planlarının
işaretlerini verdi. Oyak, ser-
mayenin yüzde 22'sine varan
98 bin adet A Grubu hısse se-
nedi toplamasına karşılık ge-
nel kurula 53 bin adet hisse
senedi gösterdi. Sabancı
Grubu'ndan Akbank ise 40
bin adet hisseyle genel kuru-
la katıldı. Oyak'ın şirket kont-
rolünü ele geçirmek için A
Grubu hisse sayısını 150 bi-
ne kadar çıkarmayı hedefledi-
ği belirtiliyor. Oyak'ın destek-
lediği adaylann yönetim kuru-
luna seçildiği genel kurulda
sermaye arttınmının hiç görü-
şülmemesı ve bunun olağa-
nüstü genel kurula bırakılma-
sı "Oyak'ın sermaye artbnm
karannı engelleyerek fiyatı
biraz daha düşürüp ucuza
hisse senedi toplama
hedeflyle" açıklanıyor.
Elinde A Grubu hisse olan-
lar! Adana ve cevresinin çi-
mento ihtiyacını tek başına
karşılayan Adana Çimento'yu
ele geçirme yanşında, sene-
dinizi ucuza kaptırmayın!
Lot500,ama
Borsada asgari işlem biri-
mini ifade eden lot. yann-
dan itJbaren 200'den 500'e çt-
kartılıyor. Borsa işlemlerini
hızlandırmak amacıyla fiyatı
en yüksek 21 hisse dışında
lotun 500'e çıkanlması. küçük
yatırımcıları borsa dışı işlem-
lere yönelteceğe benziyor.
Bir lotun ifade ettiğı hisse
senedi sayısı 200'den 500'e
çıkartılacağına, bir detada ya-
zılan en fazla lot sayısını
50'den 125'e çıkarmak aynı
sonucu vermez miydi?
Tüketici örgjat aşamasındaMeral Tamer:
1990, boykotlarla
tüketicinin kendi
gücünün bilincine
vardığı yıl olmuştur.
Umarım 1992, bu
örgütlerin bir baskı
grubu olarak sesini
duyurabileceği yıl
olacaktır. Bu aşamada
en hayati konu,
tüketicilerin bu
örgütlere katılımını
sağlamaktır.
Ekonomj Servisi — Tüketici-
leri Koruma Derneği TÜKO-
DER'in, Dünya Tüketiciler Gü-
nü nedeniyle düzenlediği panel,
önceki gün geniş bir izfcyici top-
luluğunun katıhmıyla The Mar-
mara Oteli'nde yapüdı. Türk tü-
keticisinin günlük yaşantısında
karşılaştığı trajikomik serüven-
lcrin iki tiyatro sanatçısı tarafın-
dan hicvedıldiği parodilerin de
yer aldığı paneli, TRT yapımcı-
lanndan Nazmi Kal yönetti.
TÜKODER Başkanı Ayşe
Akman, paneli açarken yaptığı
konuşmada, tüketicileri örgüt-
lenmeye çağırarak "Önemli
obuı bize hangi haklann verile-
cefi degil, bizim hangi haklan
talep ettiğimiz ve bunu yüksek
scsle sbyleyebflmemizdir" dedi.
Gazetemiz yazarlanndan Me-
ral Tamer ise panelde yaptığı
konuşmada, tüketici hareketi-
nin son dönemde kazandığı iv-
meden duyduğu sevinci dile ge-
tirdikten sonra "1990, boykot-
TüKETİC
TÜKODER panelinde konuşmacılar: (Soldan sağa) Osman kavala, Turgut Kazan, Abdurrahman Dflipak, Tnnç Erea, Nazmi Kal,
Aziz Nesin, Meral Tamer, Sinan Vargı.
laria (yanlış yönlendirilmiş olsa-
lar da) tüketicinin kendi gücü-
nün bilincine vardıgı yıl olmuş-
tur. Şu sıralar yerdenraantarbi-
ter gibi çeşitli tüketici dernek ve
•aluflan kurnlnyor. Umanm
1992, bu örgütlerin güçlendigi
ve tüketicinin örgütlu olarak se-
sini duyurabileceği, karouoyu
oloşturabilecegi, bir baskı gnı-
bn olarak sesini duyurabileceği
yıl olacaktır" dedi. Tamer bu
aşamada, tüketicilerin bu örgüt-
lere katılımını sağlamanın en
hayati konu olduğuna dikkati
çekti.
Tüketicileri konıyucu yasala-
nn ve bu yasalan denetleyecek
mekanizmalann önemine deği-
nen Prof. Tunç Erem'in ardın-
dan söz alan İstanbul Barosu
Başkanı Turgut Kazan, "Mah-
kemeye düştünoz mü işiniz Al-
lah'a kalmış demektir. 10 yıl nu
sürer, 20 yd mı, o da biter mi
bitmez mi belli degil. O yüzden
tüketici sonınlannın çözümün-
de, çabuk mahkemelere, arabu-
lucu da denilecek mahkeme dı-
şı uzlaşma modelierine ihtiyaç
vardır" dedi.
Tüketicilerin ilk kez, eski
ABD Başkanı Kennedy tarafın-
dan Temsilciler Meclisi'nde
okunan bir bildiriyle ayrı bir
sosyal kategori haline geldiğini
hatırlatan işadamı Osman Ka-
vala'nın ardından Aziz Nesin,
sık sık salondakilerin alkışlarıy-
la kesilen renkli bir konuşma
yaptı. "Düşün, mal ve hizmet"
olmak uzere üç tür üretim bu-
lunduğunu vurgulayan Nesin,
Turklerin tarihin hiçbir döne-
minde, hiçbir yaratıcılıkları ol-
madığını, İslamcılıktan ırkçılı-
ğa, feminizmden çevreciliğe ve
demokrasiye kadar her şeyi dı-
şandan ithal ettiğimizi, şimdi de
sıranın tüketici haklanna ^eldi-
ğini soyledi. Aziz Nesin "Tnrki-
ye'de Uk tüketici örgütünü ku-
ran bir komünisttff. Dr. Huunet
. kıvılcımlı kadınlan ellerinde
tencerelerle sokaklara dökmüş-
tür. O da tabii dışandan ithal-
dir. Çünkü yaratıcılık bizim
haddimize diışmemis" dedi.
Turk-lş uzmanı ve Dünya
Tüketici Birlikleri örgütü Tür-
kiye Temsilcısi Sinan Vargı ise
ülkemizde tüketicinin korunma-
sı olayının, sadece 15 martlar-
da hatırlanan ve gündeme geti-
rilen bir konu olmakla kalma-
ması ve bir yıl boyu gündemde
tutulan sürekli bir eylem olma-
sı gerektiğini söyledi. Vargı,
"Anti kartel ve anti tröst yasa-
lan olmadan serbest piyasa dü-
zeni yutturmacalan Ûe tüketici
konınamaz" dedi.
Panelistlerden MiUi Gazete
Dış Politika Yazan Abdnrrah-
man Dilipak ise tüketici bilinci
ile vatandaşlık bilincinin birbi-
rini tamamlayan değil, birbiri-
ne karşı hareketler olduğunu sa-
vundu ve "Eskiden dünya isci-
leri büieşln deniyordu. Şimdi
dünya tüketicileri birieşin diyor-
lar.
Tüketici kavremı, yeniden
yapılanan bir dünyada vatan-
daşlık bilincine karşı, uluslara-
rası boyutta, topyekün bir da-
yatma, karşı çıkmadır" dedi.
Tüketicinin, kelime olarak da
"yok eden, tüketen" anlamın-
da negatif bir kavram olduğu-
nu söyleyen Dilipak, "Biz ço-
ğulculuk, tüm alteraatif politi-
kalann özgürce tarttşıldtgı bir
ortam yaratmak isterken, tüke-
tici hareketi teklife giden bir
yoldur" dedi.
T ü r k i y e ' d e i l k k e z v i d e o t e k s t s i s t e m i y l e V e r i t e l s u n u y o r !
BORSAYIANINDA İZLEYİN
V c r i t e I
B i l g i İ l e t i ş i m A.Ş.
Sumbul Sok Nû 15,1 Levent-lstanbu! Tel 180 39 29 • 180 20 59 (3 hat) Faks: 179 87 82
Ankara Temsılcılığı Tel (9-4) 127 75 03/04 Izmır Temsılcılığı Tel. (9-51) 6312 80
Veritel, TeleBorsa hızmetini genişletiyor! Şimdi TeleBorsayı
Türkiye'nin her yerinde anında, naklen izleyebilirsiniz.
isterseniz Veritel ekranıyla, isterseniz Veritelle birlikte daha
büyukekranla...
VeritelfieleBorsa ile, İMKB'de hisse senetlerınin kaça alınıp
satıldığını, hangi hıssenin ne kadar ışlem görerek hangi fıyattan
kapandığını anında, naklen öğrenebilirsiniz.
Veritel hizmetlerıne ve TeleBorsa'ya abone olmak için
Müşteri İlişkileri Bölümü'nü arayın;
Veritel/TeleBorsa hangihizmetleri sunuyor?
IMKB'den "realtım yayırrMerkezBankasıdövızkurlan »Petrolvedeğerli
emtıa Iıyatları • Interbankbılgilen • Saatbaşı, Kapalıçarşı vedünya
dCMz/aitın fıyatlan • IMKB'dekı şirketlerınbtlanço ve rasyolan • Yabancı
piyasalaıda tıyat ve endeksler • Fbrtföyünüzdekı hısse senetlennı günlük
değışimleregöre anında hesaplamaprogramı
Aynca; Veritel/TeleBorsa'da, sermaye piyasasıylailgili
üçyeni hizmetdaha.~
R E K L A M D U N Y A S I
Af örgütü ve tecavüz
Merkezi Londra'da bu-
lunan Uluslararası Af
örgütü son olarak ya-
yımladjğı "Kadınlar Ön
Cephede" başlıklı rapo-
runda yeryüzünde kadın-
lara yönelik insan haklan
ihlallerini sıralarken en
çok tecavıize yer veriyor.
örgüt bu raporu tanıt-
mak ve konuyu yaygın-
laştırmak amacıyla
hazırladığı basm ilanında
pantolon fermuannı çö-
zen üniformaü bir kişinin
resmini gösteriyor. llanın
ana sloganı "Birçok ka-
dın için en kötü işkence
tekme, yumruk ya da kır-
baç degildir" deniliyor.
llan metninde sadece
Hindistan'da 1980'den bu
yana polisin 1000'i aşkın
olayda tecavüzle suçlan-
dığı hatırlatıhyor. Aynı
metinde Suriye, Etiyop-
ya, El Salvador, Fas ve
aralannda Türkiye'nin de
bulunduğu birçok ülkede
kadın tutuklulann siste-
matik bir şekilde tecavüz
tehdi^i aJtında bulunduk-
lan belirtiliyor.
Perrler, Aaaerika'da yauultı-
cı reklaaıeılıkla snçlamlı
Fransız maden suyu üreticisi Perrier fir-
masının reklamlan Amerikan Federal
Ticaret Komisyonu tarafından
"yanjlöcı" olarak değerlendirildi. Per-
rier'nin reklamlannda, maden suyunun
şişelenmeden önce filtreden ve antma-
dan geçirihnediği öne sürülüyordu.
"Topraktan doğal olarak çıkıp sişeye
"iknde pa/arlanudun>asının
biru\esj>im"
u
Marketiag Tttrklye" geü.
y r 'Tazariama ve pazarlama ile-
tisiminin büyük resmini bir butün
olarak görmek. izlemek ve yaşamak
için.-" başhğıyla yayımlanan tanıtım
yaasında Attila M. ögüd'ün başkan-
Lğındaki AVC Pazarlama yaymlan-'
nın yakında 15 günlük bir pazarlama
uzmanı dergisi çıkaracağı açıklandı.
gjren" ibaresinin yanıltıcı olduğunu sap-
tayan komisyon, bu reklamlann medya-
lardan derhal geri çekilmesini talep et-
ti. Perrier, geçen yıl mart ayında Kuzey
Karoline'daki bazı şişelerin içinde kan-
sere yol açan benzen maddesi bulundu-
ğu için piyasadaki tüm şişeleri geri al-
mış ve yeni bir reklam kampanyasıyla
sarsılan prestijini doğrultmaya ca-
lışmıştı.
GfiMikşsayıı, Güel SaMtüu-'-
da Gümüşsuyu Halı Sanayi ve Ticaret
Şirketi'nin tüm reklam ve tanıtım hiz-
metlerini içinde bulunduğumuz aydan
itibaren Güzel Sanatlar/Saatchi & Sa-
atchi reklam ajansı üstlendi.
Reklaat verealer M Canes
fibalerini izledi Grafıka Lintas
reklam ajansı geçenlerde Alarko merke-
zinde düzenlediği kokteylli film gösteri-
sinde 1990 Cannes Reklam Filmleri fes-
tivalinde ödül alan fılmleri gösterdi.
Fransa'da reklaaı ve yazıh
basın gözlemevi Fransa'da yazıh
basmın reklam gelirleri Körfez krizi ön-
cesinde duşmeye başlarken savaş boyun-
ca gazete tirajlannda önemli bir yükse-
liş santanmasına rağmen reklam gelirle-
rindeki durgunluğun sürmesi yazılı ba-
sını güç duruma soktu. Bu konuda, ga-
zete dağıtımını denetlemekle görevli olan
OJD kuruluşunun başkanı Jean Miot'-
nun girişimiyle kurulan Yazılı Basın ve
Reklam Gözlemevi, OJD, Reklam Med-
yalan Araştırma Merkezi ve gazetelerin
ortaklaşa kurdukları dağıtım şirketi
MNPP bir araya geldi. Gözlemevi, rek-
lamcılar nezdinde yazıh basıru koruma-
ya çalışacak ve "Saniye kiralayacagım-
za santimetrekare satın alın" sloganıy-
la reklamcılan yazılı başına reklam ya-
tınmı yapmaya teşvik edecek.
T E K N O L O J I V I T R I N I
Karanlıkta gören yolcu uçağı
Apache helikopterleri, Stealth F-117
gibi modern askeri uçaklar, karanlıkta
görmek için kızılötesi ışmlardan yarar-
lanıyor. Şimdi bir Amerikan elektronik
fırması, bu teknolojiyi yolcu uçaklanna
uygulama üstünde çahşıyor.
Askeri uçaklar, iki tür kızılötesi gör-
me sistemi kullanıyor. llki, FLIR (Ileri
Bakan Kızılötesi) olarak bilinen dev bir
elektronik göze benziyor. Kızılötesi ışı-
nım yayınlarını saptıyor. FLIR gereçle-
ri, gece gözleri olarak da biüniyor.tkinci
sistem, kızılötesi itkiler yayan yüksek çö-
zümlemeli bir radar. MMW (Milimetre
Dalga Radarı), FLIR'in saptayamadığı
nesnelere karşı helikopter pilotlarını
uyarmak amacıyla geliştirildi. iki siste-
min sivil amaçh olarak birlikte kullanıl-
ması çok pahalı olacak.
Florida'da bulunan Marietta Electro-
nic Systems fırması, Federal Express Ha-
vayoÜan'nın isteği üzerine, MMW ve
FLIR sistemlerini bir araya getirme ola-
süıklan üstünde çalışıyor. Marietta'nın
geliştirdiği sistem, bir tek kızılötesi ya-
yın kaynağmı birlikte kullanan bir
FLIR/MMW sistemi olacak. Yansıyan
termal ışınım, radar ve FLIR gözü tara-
fından saptanacak, böylece FLIR siste-
mirün çözümlemesi ve mesafesi artacak;
MMW, FLIR'in görüş alanınm dışmda-
ki nesneleri belirleyerek uyaracak.
DayanîkliKaset
Arabamzm torpido gözünde ses kasetlerini bı-
raktığınız zaman güneş ışmlan kasete ve kayda
zarar verebilir. Sony'nin UX Türbo kaseti ise ısı-
ya dayanaklı. Sony'nin Amerika'daki Sony Mag-
netic Products Group finnası kasetin kutusunu,
penceresini, makarasım 120 dereceye kadar sıcak-
lığa dayanacak biçimde güçlendirdi. Etiketi tutan
yapıştıncı bile yüksek sıcaklıklardan etkilenme-
yecek hale getirildi. Ses bandı da ısıyı tolere ede-
bilen yüksek kaliteli bir bant.
Uç boyutlu
faks
gönderme
Bugüne kadar faks ile ki-
lometrelerce öteye iki boyut-
lu belgeleri gönderebiliyor-
duk. Amerikan DTM finna-
sı, üç boyutlu bir nesnenin
görüntüsünü aktarma ola-
nağını sağladı. DTM'nin ge-
liştirdiği faks, stereolitogra-
fi ilkesinden yararlamyor.
Bir bilgisayar, nesnenin gö-
rüntüsünü dilimler halinde
kesiyor ve boyutlannın ko-
ordinatlarını belleğine kay-
dediyor. Bu veriler aynı tip
faks makinesine safaip bir
ahcıya göndenliyor.
E K O N O M İ K I T A P L I G I
Banker dediğin...
Galata Bankerleri / Prof. Dr. Haydar
Kazgan / Türk Ekonomi Bankası
Yayınları / 200 s.
Prof. Haydar Kazgan, Galata Borsası ile ilgili
çalışmalannı tamamlayarak kitaplaştır±. Kazgan,
özenle hazırlanan ve Türkiye Ekonomi Bankası
tarafından yayımlanan "Galata Bankerleri" ad-
h kitabının önsözünde Galata Borsası'ndan
"1850lerde kurulan ve 1929'lann sonuna kadar
bütün dünyanın en önemli borsalan seviyesinde
olan ve hatta muamele çesidi bakımından en ön
sırada yer alan" bir borsa olarak söz ediyor. Ek-
ler bölümünde Osmanlıcadan yazılmış bir dizi do-
küman çevirisinin de yer aldığı kitapta Haydar
Kazgan bir de müjde veriyor: "Düyunu Umumi-
ye'nin kuruluşundan 1914lere kadar olan kısım
ile 1. Dünya Savaşı, mütareke, İslanbul'un işgali,
cumhuriyetin Uk yülan ve 1929 krizine kadar olan
kısım ileride iki kitap halinde okuyuculara sunu-
lacaktır."