18 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
77 MART 1991 * * * * HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19 Kürtler Kerkük yolunda (Bastarafı 1. Sayfada) rumunda hava saldınlan düzen- leneceğini kaydediyorlar. Mu- halefet liderleri ise Saddam'ın hardal gazı kullandığını, ancak bu silahın kullanım süresi geç- tiği için zarar vermediğini iddia edivorlar. Kuveyt'in, ışgalinden önce dünyanın en büyük dördüncü askeri gücüne sahip olduğunu bildiren Irak lideri Saddam Hü- seyin, Körfez savaşından yedi- ği ağır askeri darbenin ardından şimdi de ülke içinde yönetimini devirmeye çalışan gnıplara karşı üstünlük kurabilmenin savaşı- mını veriyor. Çeşitli kaynaklar, ülkenin kuzeyinde Kürt grupla- nnın etkili olduğunu, pek çok kentte denetimi bu grupların ele geçirdiğini haber veriyorlar. Irak'ın güneyinde ve kuzeyin- de Saddam rejimine karşı ayak- THlyon çukuru lanmalar tüm hızıyla sürerken rejim karşıtlarının kuzeydeki Kerkük kentine 10 km. yaklaş- tıklan bildirildi. Irak İslam Devrimi Yüksek Konseyi'nin bir sözcüsü, Tah- ran'da yaptığı acıklamada, "dev- rimci güçlerin" Kerkük'e 30 km. uzakiıktaki Şamşamal ve 10 km. uzaklıktaki Gareh-Abhir'i ele geçirdiklerini öne sürdü. Başkent Bağdat'ın birçok semtinde dün de şiddetli göste- riler meydana geldiğini belirten sözcü, ülkenin kuzeyindeki bir- çok kentın ayaklanmacüann de- netimine geçtiğini haber verdi. Öte yandan fran ajansı IRNA da kuzeydeki Halifan, Harir, Kerfi, KaJar, Erbil bolgesindeki Mesih-Saleh kentleri ile Kuri ka- sabası ve Bastor mülteci kampı- nın "nalk güçieri" tarafından iş- gal edildiğini haber verdi. (Başıarafı 1. Sayfada) bu projelerde "gecikmeden kaynaklanan" kayıplar için gö- rüşlerini aldığımız yatınmcılar, sağlıklı rakamlar veremiyorlar. Ama hem inşaat maliyetlerinin artması hem de işletmenin ge- cikmesinden doğan zararların önemli tutarlara ulaştığı söyle- niyor. Yapı Endüstri Merkezi'- nin yöneticisi Dogan Hasol, "tnşaat çok pahalı bir şeydir. tnşaatı gerçekleştirmek için ya- pacagınız ön >atınmtar da çok pahahdır. Beklemek korkunç bir maliyet, geciken ber giın zarardır" diyor. Kozyatağı, Bakırköy, Kartal, Yakacık ve Kurtköy'de yoğun- laşan ve yarım kalan konut ko- operatiflerine "gömülen" para için ise daha elle tutulur yanıt- lar alınabiliyor. T. İnşaat Mü- teahhitleri İşveren Sendikası (TtMSE) Başkanı Sami San'- dan aldığımız bilgilere göre; İs- tanbul'dakı inşaatların yüzde 35-40'ını bu kooperatifler oluş- turuyor. Sayılan 150-200 bin arasında değişen bu tür konut inşaatları için harcanan para ise bugünün değerleri ile 6 trilyon TL'ye ulaşıyor. Kamuoyuna, "Türkiye'niıı 2. GAP'ı" olarak sunulan lkitelli Projesi ise oldukça "hazin" bir görünüm sergiliyor. İkitelli'yi "Siyasi bir çukur" olarak nite- leyen Mimarlar Odası Istanbul Bölgesi Başkanı Yücel Gürsel, oda olarak yaptıklan çalışmada. bu projenin 5-6 trilyonluk "ya- tırun çıkmazı" olacağını daha önce ifade ettiklerini söylüyor. tkitelli'de sayüan 40'a ulaşan kooperatiflerin oluşturduğu Marmara Kooperatifler Birliği'- nin Başkanı Temel Çoruh ise es- naf ve sanatkârlann bugüne dek özkaynaklarından 650 milyar TL'yi lkitelli için harcadıkları- nı söylüyor. Ikitelli'de 28 bin kooperatif üyesi, devletin verdi- ği sözleri tutmasını bekliyor. Istanbul'un büyük çukurlan, "Türk ekonomisi için büyük bir kayıp" olarak değerlendiriliyor. Ama yol açtıkJan sorunlar, yal- nızca ekonomik kayıplan içer- miyor. Çünkü bu çukurlar, çev- reden altyapıya, kent estetiğin- den kültürüne dek uzanan bir dizi olumsuzluğu da beraberin- de taşıyor. Seksenli yıllann ortalarında alınan ve sonuçlan öngörülebi- lecek olan bazı kararlann, po- litik ve ekonomik 'tercih' oldu- ğunu söyleyen Yücel Gorsel so- runa şöyle yaklaşıyor: "Mimariar Odası, yıllardır ulkede konut ve yapı yatuunla- nnın kalkınmanın manjvelası olarak kullanılmasının dogru olmadığını soylevegelmiştir. Ne yazık ki iilkemizde enflasyonla koşut bir şekilde kalkınmanın manjvelası olarak hep konut ya- pımı özendirümiştir. Ama bu- nun en dramatik örnegi belki de 1985'lerde başlayan ve uygula- nan politikalardır. Boylece 12 Eylül'ün ekonomik kria içinde büyük ölçiide deger kaybeden kent arsalan - özellikle Bogaz'- daki arsalar-el degiştirmiş ve da- ha sonra kentin en degerli arsa- lan üzerinde spekülatif yatınm politikası bir felsefe haline gd- miştir." Plansızlık ve ükesizliğin Is- tanbul'da bir 'ikileme' yol açtı- ğını vurgulayan Doğan Hasol ise yarım kalan gökdelen proje- leri üzerine şunları söylüyor: "llkesizlikten dolayı pek çok yatınm yanm kaldı. Her şeye izin veren bir belediye yerine ba- zı ilkeleri hiç degilse konıyan bir belediye gelince, pek çok yatı- nm yarım kaldı. tnşaatı başla- mamış olanlar yeni belediye yö- netimi tarafından durduruldn. Bu defa çukurlar oluştu. Bura- da bir ikilem var. Çünkü bu projeler yapüdığı zaman şehir kaybediyor, yapılmadıgı zaman ise Türk ekonomisi kaybediyor. Ama bütun bu yatırımlann ne- reye yapılacağına önceden bir plan içinde karar verilmesi ge- rekiyordu." Yann: 'lldnri GAP* ^ deaüen IkMelli POLTTIKADA SORUINLAR ERGUNBALa (Baftarafi 11. Sayfada) Evet, durum bu. Amerikalılar daha bir hafta önce öldürü- cü darbe vurdukları, devirebilmek için Irak'ı yerle bir ettikle- ri Saddam rejimine, Basra'daki ayaklanmayı bastırması için yardım etmişlerdir. Çünkü Şii ayaklanmasının başarıya ula- şıp Irak'ın parçalanması, İran'ın yöredeki etkinliğini tehlikeli biçimde arttıracak, Şii radikalizmi Körfez'den Lübnan'a ka- dar tüm bölgeyi tehdit edebilecektir. iran'da Devlet Başkanı Haşemi Rafsancani'nin duruma hâkim olmasına karşın, Hu- meyni'nin oğlu Ahmet Humeyni ve İçişleri Bakanı Ali Ekber Muhteşemi'nin önderliğindeki radikallerin gücünün hiç kü- çümsenecek gibi olmadığı anımsanırsa, ABD ve müttefikle- rinin Basra'da ayaklananların, Cumhuriyet Muhafızları tara- fından zorlanması karşısında neden seyirci kaldıkları daha iyi anlaşılır. Irak'ta ayaklanmaların başlamasından bu yana ABD'nin Saddam Hüseyin'e karşı tutumunda da bir değişiklik gözle- niyor. Örneğin, savaş suçu ve Bağdat yetkililerinin yargılan- masından pek söz edilmiyor. Muhalefetin, Saddam'ın kim- yasal silahlar kullandığı yolundaki iddiaları ABD tarafından doğrulanmıyor. Irak halkına da Saddam'ı devirme çağrısı pek yapılmıyor. Bu çağrıyı yapan, iran Devlet Bakanı Haşemi Raf- sancani. Saddam uslu duracağına ABD'yi inandınr, ayaklanmayı da fazla kan dökmeden bastırabilirse, VVashington, Irak lideri- nin iktidarda kalmasına da belki izin verir. Kolu kanadı kırılmış olan Saddam, ABD ve petrol bölgesi için artık uzun süre tehlike oluşturamaz. Ama İran ve Şii radikalizmi oluşturabilir. "Nevvsvveek" dergisi, Amerikan istihbarat kaynaklarına da- yanarak verdiği haberde, İran'ın Irak'a 3 bin silahlı Şii ve Kürt militanı soktuğunu bildiriyor. Dergi, Suriye'nin de Irak'a si- lahlı muhalifleri gönderdiğini haber veriyor. ABD istihbarat yetkilileri, Irak'ın "Lübnanlaşmaya" doğru gittiğine ilişkin be- lirtiler bulunduğunu bildiriyorlar. Bu kargaşada, Güney Irak'ın, İran ve Şii radikalizminin et- kinlik alanına girmesini önleyebilecek adam, şimdilik Sad- dam olarak görülüyor. Politikanın büyük cilvelerinden biri. ABD'nin, düne kadar en büyük düşmanı olan, devirebilmek için Irak'ı yerle bir et- tiği Saddam Hüseyin'e şimdi ihtiyacı var. Ya Türkiye? Nüfusunun % 60'ı Şii olan Irak'ta, iktidara iran yanlısı ra- dikal Şii bir rejimin gelmesi ya da Irak'ın parçalanıp kuzey- de bir Kürt devletinin kurulması, Ankara'nın hoşuna gider mi? Türkiye açısından da bu olasılıkları önleyebilecek şimdilik tek adam olarak sahnede Saddam görülüyor. ABD, Saddam'ın İran'dan ve Şii radikalizminden daha az tehlikeli olduğuna karar verir, Irak liderinin iktidarda kalma- sına göz yumarsa, o zaman Incirlik Üssü'nü ABD'ye açmış olan Türkiye. Irak'la nasıl bir ilişki kuracak? Söz gelişi Irak, Türkiye'den herhangi bir mal alır mı? Türkiye'ye Irak'tan terörist sızması konusunda Bağdat yö- netiminin tutumu ne olur? Bu ve bunun gibı bir dizi soru akla gelebilir. Politika, özellikle Ortadoğu batağında çok bilinmeyenli bir denklemdir. Türkiye'nin "aktif politika" adına dolu dizgin krize dalma- sına karşı çıkanların hareket noktası, bu batağa saplanma kaygısı ıdi. Yoksa pasiflik ya da çekingenlık değil. IRNA, "Irak Kürdistanı Va- tansever Birliği" lideri Celal Ta- labani'ye dayanarak Erbil eyale- tinin yüzde 80'inin "kurtanldı- ğını" ve bölgede Saddam'a bağlı birlikJerle ayaklanmacılar ara- sında çatışmaların sürdüğünü bildirdi. IRNA, aynı kaynağa dayana- rak SiUeymaniye kentinin de tü- müyle ayaklanmacıların deneti- minde olduğunu belirtti. Celal Talabani önderliğinde- ki Kürdistan Yurtseverler Birli- ği de önceki gün, Siiieymaniye, Şavlaka, Darbandikan ve Bav- nur kentlerinin, denetimlerinde olduğunu açıklamıştı. Mesut Barzani'nin liderliğini yaptığı Kürdistan Demokratik Partisi ise Halepce kentini ele geçirdik- lerini biîdirmişti. Güney Irak'ta da çok şiddet- li çatışmaların sürmekte olduğu haber veriliyor. Özellikle Basra ile Şiilerin kutsal kentleri Necef ve Kerbela'da yoğunlaşan çatış- maların bir "iç savaş" görünü- mü aldığı bildiriliyor. Basra'da şiddetli sokak çatış- malannm yaşandığı, kentin bazı bölgelerinin Cumhuriyet Muha- fızlan'nın, bazı bölgelerinin ise muhaliflerin elinde olduğu kay- dediliyor. AP'nin haberine göre ABD'li istihbarat subaylan, kentte de- netimin yönetime bağlı güçlerin elinde olmadığını söylediler. Bu arada Irak'ın güneyinde geçirdikleri 6 günden sonra, ön- ceki gün Ürdün'ün Ruveyşed kasabasına getirilen 38 Batılı ga- zeteci, Irak'ın Basra kentinin, aynldıkları perşembe akşamına kadar tam bir iç savaş içinde bu- lunduğunu ve Saddam'a bağlı güçlerle rejim karşıtlannın bir- birleriyle top, roket, makineli tüfeklerin de kullanıldığı ağır si- lahlarla kıyasıya çarpıştıklannı anlattılar. Yasadışı yollardan girdikleri Irak'ta, Basra yakınlannda BA- AS partisinden olduklarını bil- diren bir grup tarafından dur- durularak Basra Üniversitesi bi- nasına getirildiklerini belirten gazeteciler, üniversitenin önün- de tanklar olduğunu ve bu tank- ların perşembe gününe kadar sürekli olarak ateş açtığını açık- ladılar. ABD'den kimyasal silah uyansı Çeşitli muhalif gruplar, Sad- dam Hüseyin'in ayaklanmaları bastırmak için kimyasal silah kullandığını iddia ediyorlar. Ancak ABD askeri yetkilileri, bu konuda herhangi bir kanıta rastlanmadığını. hükümete bağ- lı güçlerin olaylan bastırmak için göz yaşartıcı gaz kullanmış olabileceğini belirttiler. Bu arada Şebnem Atiyas'ın New York'tan bildirdiğine gö- re ABD, isyancılara karşı kim- yasal silah kullanacak her Irak birliğini bombalayacağı yolun- da Bağdat yönetimini uyardı. Öte yandan Irak yönetiminin, ayaklanan birliklere karşı kim- yasal silah kullandığı, ancak ze- hirli gazın, kullanım süresi geç- tiği için etkili olmadığı ileri sürüldü. Irak İslam Devrimi Yüksek Meclisi üyesi Şeyh Ebu Mait- ham El Şakir, dün Beyrut'ta yaptığı açıkiamada, Necef e ze- hirli gaz atıldığıru, ancak gazın son kullanım tarihi gectiği için kimsenin zarar görmediğini sa- vundu. KuHanılan gazın, ABD'- nin iddia ettiği gibi göz yaşartı- cı olup olmadığının sorulması üzerine Şakir, "Göz yaşartıcı gaz kullanıldığı konusunda bir bilgimiz yok" dedi. Şakir, donanımlarıyla birlik- te ayaklananlara katılan kuzey- deki 5 tümen de dahil, büyük miktarda askerin muhalefet güçlerine katıldığını, 2 general ve 29 subayın esir aJındığını be- lirtti. Ayaklanmanın tek amacının rejûni devirmek olduğunu beür- ten Şakir, "Sünniler Şiilerle, Müslümanlar Hıristiyanlarla, Araplar Kiirtlerie birlikte rejime karşı yan yana savaşıyorlar. Herkes Saddam'ı devirmek istiyor" dedi. Irak'ın dörtte üçünün muha- lefet güçlerinin elinde olduğunu ileri süren Şakir, 29 kentle yüz- lerce kasaba ve köyün yanı sıra Bağdat'ın kenar mahallelerinin kontrolünü de ele aldıklannı kaydetti. Muhaliflere silah yardımı ABD ordusundan istihbarat subayları, bazı Arap birlikleri- nin, yasak olmasına rağmen Irak'ta yönetime karşı ayakla- nanlara silah ve cephane sağla- dığını açıkladılar. Beyrut'ta, toplantı Irak'ta Saddam rejimine karşı olan parti ve örgütler, bugün Beyrut'ta yapacakları toplantı- da uluslararası kamuoyunu, Irak halkını lemsil ettiklerine ik- na etmeye çalışacaklar. Bristol Oteli'nde yapılacak toplantıya katılması beklenen en az 21 par- ti ve kuruluşu temsil edecek 250'den fazla delege, Ortadoğu ve Avrupa'dan Beyrut'a gelme- ye devam ediyor. Bush'tan FKÖye eleştiri ABD Başkanı George Bush, Filistin Kurtuluş Örgütü'nûn Körfez krizindeki tutumundan ötürü "inanırlıgını yitirdiğini" söyleyerek, ABD'nin yakın gele- cekte FKÖ ile diyalog kurmaya niyeti olmadığını açıkladı. Ancak Bush, FKÖ ile diyalo- ğa kapıyı tümüyle kapatmadı. ABD Başkanı her şeye rağmen FKÖ içinde "bazı iyi kişilerin" bulunduğunu söyledi. Bush, Fas, Mısır, Suudi Arabis- tan ve Kuveyt'ten gelen gazete- cilerle yaptığj sohbette şöyle ko- nuştu: "FKÖ liderliği, örgütün dostlanna ibanet etti ve Körfez krizinde >-anlış tarafı destekledi. Bana kalırsa inandırıcılıklannı yitirdiler. ABD'nin bunu unut- ması zaman alacak. Benim de onlarla görüşmek için acele et- meye niyetim yok." İT FiYAT GARANTİLİ RÇELİK FIRSATIN A 5 I L K A T I L A C A K S I N I Z GOZLEM •/. Seçenek için Arçeiik Yeikili Satıası'na gidin, peşinatı yatmn, ünJnönözö hemen alın, güle güle kullonın. Hll. ve III. seçenekler için katılma formunda seçtiğiniz ûrün ya da ünjnleri ve ödeme biçimini işaretleyin. OKatılma formuna adınızı, soyadıntzı, telefon numaranızı, aak adresiniz: ve posta kodunuzu okunaklı olarak yazın. DSeçtiğiniz ürün ya da ürünlerin peşinatını aşağıdaki bonkalann herhangi bir şubesi kanalıyla (tercihen elektronik işlem yapan şubeden) mutloka belirtilen hesap numaralanndan birine havale edin. Havale için aynca ücret ödemeyeceksiniz. AKÇtLİKA.Ş. Türitlym If Bankası A.Ş. Boyoftv fobmsl Hmtap Noi 730O0 AKÇILİK A.Ş. Yapı v« Kr*dl Bankatı A.Ş. Oalata Şub*$l Mtsap Ne: 17016 unuu fouıu mtma I B I O O H ' I U 130 MJUSlZ J70 TAIU5H » I I TtKKAHl, İC t rHOfllı İ50 1 T[K KAItll 32S-T IKI KAHU 475-T IKI KAMI tlS-liKKAHU un-tn MIHI AIY-7'A SAHZIMANU 'UIIAU1OMATIC 1600 'ULUUTOMATIC2I0C FULUUTOMATIC!?X FULLAUTOMATIC 20O0 Lerai uo niLAyt MAKIHCSI Atrjl KT KUMTMA MAKINCSI AIF-2 KIASIK *«f '5 lıEKTlO-A Aüf-21 fıf«fr«O H'JS ARF-U1 AKIUI Alf-7 tLlKTtO TUMO ASF-U3 SUPO AIF-12 eUKrtOMATIK AHF'5' AKIUI 7VSSC «İÎJ-Î5 TOtHAOO AIS-li TOHHAOO PIUS Ats-9iı ııtcntONic nus AtS-941 İUKI HCatOHK HüS AKtf SÜHI UTU AHK-2S IUHAİIL: ÛTÜ AIK41 P* «TfSS UTU MAKINCİI AM-S9 CK JOASll» AHKS4Mİ MUIVMI» PiJS ARMF-J AKHL1 M1HI FIRIN A>r 2 WKS ASmATöf 0JO0 StTLSTV KOMftl IUKS o-ioo OÖMMI scmsrü 0-700 OOMMC SETUSTU AHK 71 >P KOSO PltSS AtMF-lOOO MIDI fDIN AHMF-1200 MİDt FIHIN Ain. ıseuKSt EKÜAN AtTV-655 IİK SS CKIAN AITV.1SI UK51 EKHAN Alin.!4Û UK 40lKfAN AltTV. 137 UK 37 lUIAN AHYD-M3 VHS U « WOfO AIVD477 VHS U K VtDtO fMIT» AIMS-121 U t MDJ MÜ2İK SfTI AkMS-122 MİHİ MUZIK SCTI AIMS-123 MİHİ MUZIK SfTI At&S/t TttMOMATIK AHGJ.15 5T JtlMOMATlt Al&irtS ST itttMONİK AK-2S Sl SU SCl }OfUN AK-29/T Tentn SOfllN Ate-lltOMlLTtM AK-43CC DÛKT MM1M fUa Plm^ AÂIS300 Sü«» COK UTOVN TAKSinnu 1. StCtHlK MMIN TISUM PUİNÂT * 4 TAKSIT rttmAin uaiT rmnı unoTt rinuucu 240 XC 2X1000 340 000 400 000 4SOO0O 420 000 500 000 520 000 •4S0OO 320 000 630 000 - - 720 000 250 000 aeooo 230 000 260 0OC 340 000 260 000 396 000 4S0000 340 000 i'oooo I2S000 160 000 185 000 51000 36000 135 000 31 000 - 92 000 71000 14 000 9)000 S4 000 - '04 000 '15 000 Torum nrtr ! 200 000 1 250 000 ! 7X000 20OC0O0 2 250 000 2 1X000 2 500 000 2600000 740 000 '600000 3 150000 - - 2 700 000 3600000 i 250 000 UOOOO 1 150 000 1 30000C 1700 000 1 300000 19MOO0 2 250 000 1 700 000 550 000 625 000 »00 000 925 000 290 000 •30 000 675 000 '55 000 - 460 000 390 000 12C0O0 495 000 420 000 - 520 000 575 000 6K000 3400000 725 000 600000 540 000 470 000 600000 370.000 400 000 270 000 320.000 174 000 149 000 136 000 191000 214000 550 000 1000.000 160 000 3625000 \ 3 000 000 2700000 2350000 3000000 1 SSOOOC 2000000 1 350000 1600000 170 000 745 000 6)0000 990000 1070 000 2750000 5000000 4300000 Cf- 11 12 1) M 15 1 * 17 1$ 11 n 13 14 25 EJ 31 37 41 41 43 44 4} 46 47 U st Sl S3 54 « I tl İ3 H ts M »7 6$ 69 70 71 71 73 •• n 7* 77 7$ 7» M $1 11 $3 $4 U M »7 M $9 tl n M [ II- SKIHBC HAZİUN • TVtoUZ TtSÜM KSİNAT * 9 TtKSJT PtfHtAl İAmCATA TAIHIUUAi: 125 000 -130000 ~ 18S00O -2'50O> Z 235 000 -220000 -265 0O0 Z27S.000 ~ 71000 Z 170 000 -330 000 -355 000 400 000 -295 000 Z 375 000 ^130 000 - 90000 -120 000 7 140 000 Z 175 000 Z13S00C Z21000C Z240 00C Z 175 000 Z 57500 Z 65000 Z 83 000 Z 95 000 " 30 000 Z 19000 - 69000 - ;6 000 35 000 Z 49 000 -42 000 ~ 44000 - 53 000 44000 Z 33 000 Z 55 000 Z 60000 Z360.000 Z3İ0OOO Z315OO0 Z2B5000 Z 250 000 Z315000 Z195OO0 Z21000C Z 140 000 ZI6S00C Z 93 000 Z 80000 Z 72 000 Z 106000 Z 114 000 Z290000 Z 525 000 -455 000 uusn rmJU unart TAmiiACM 125 000 130 000 185 000 215000 235 000 220 000 265 000 275 000 78 000 170 000 330 000 355 000 400 000 295 000 375 000 130 000 90000 '20 000 '40 000 175 OOC 135 000 210000 240 000 175 000 57 500 65000 83000 95 000 30 OOC '9 0O0 69000 •6 000 35 000 49 000 42 000 44000 53 000 44000 33 000 55 000 60000 360000 3K.00O 315 000 285 000 250 000 315000 195 000 210 000 140 000 165 000 93 000 80000 72000 106 000 114 000 290 000 525 000 455 000 TOHAM mu 1250 000 1300000 1850 000 2 '50 000 2350000 2200000 2650000 2 750 000 780000 1 700 000 33OCOOC 3 550 000 4000000 2 950 000 3 750 000 1 300000 90C000 '200000 '400 000 1 750 000 1 350 000 2 100 000 2400000 575 000 650000 8X000 950 000 300 000 '90000 690000 160 000 350 000 490 000 420 000 440 000 530 000 UOOOO 330 000 550 000 600000 3600000 3100000 3 150 000 2 850 000 2500000 3 150.000 ! 950.000 2 1X000 1 400 000 1 650000 930 000 800 000 720 OOC 1060000 ı 140000 2900000 S250 000 4 550000 Iti 11 11 13 !4 15 )« 17 1$ 11 n 13 24 25 1» •^31 31 41 42 «J 44 4 İ 4* 47 41 31 Sl S3 54 ^H 61 tl »3 H »S ti 67 6t 69 70 71 71 73 75 76 77 71 7» «0 tl tl t3 U ti 16 17 M 19 91 91 93 tttrUK Ootnu KOİÂ rıiĞi III. 51CINIK TtMMUZ • ÂĞVSİOS rtSÜM HSİHAJ f 13 TAKSİT HStNAt UMKATA Z130000 -'40 000 •15 000 '85 000 '75 000 - '95 000 215 000 -250 000 " 7] 000 ~ '75 000 Z28C000 ~ 32COO0 35COOC - UOOOO Z310000 -115 000 "95 000 ~ 93 000 - 104 OOC Z 130 OOC Z 100 OOC Z 156 000 "175 000 Z 130 000 ~ 47500 ~ 53 000 - 64000 - 80000 "~ 34 0OO - '8 000 - 70 0OO '4 000 35 000 55 000 - 31000 -33 000 40 000 33 000 - 28 000 - 41000 45000 znoooo Z310000 Z270 000 Z 230 000 Z 115 000 I'270 000 Z 145 OOC Z 225 OOC Z 150 OOC Z16500C Z 69 000 Z 59 000 Z 53 000 - 79000 Z 85 000 Z260 00C -395OOC -360 000 fAMStT rmiü unarA rımiLAUi 90000 95 000 135 000 155 000 175 OOC '60 000 195 000 200 000 58 000 '25 000 240 000 26CO0C 3X000 22C000 28COO0 95 000 65000 S900C 104 OOC 130 OOC 100000 156 000 •75 000 '30 000 42 500 49 000 62 OOC 70 000 ••••22 000 14 0O0 50 OOO '2 000 25 000 35 000 3! OOC 33 000 40 OOC 33 000 24 000 41000 45 000 260 000 280 000 230 000 210OO0 115 000 230 000 145 000 150 000 100 OOC 120000 69000 59 OOC 53 OOC 7900C 85 000 2'0OOC 385 000 3*0 OOC tomm rtrtT 1300000 '375 000 < 90000C 2200000 2 450 000 2 275 OOC 2 750 000 2850000 825 OOC 1 800 OOC 3 400 000 3 700 000 4 2X000 3 100 000 H H 3 950 000 1350000 940 000 1 250 000 1 456000 1 820 000 1 400000 2 '84 000 2450000 '820 000 600000 690000 870 000 990000 ^320OOp 200 000 720 OOC noox 36C00C 510 000 434 000 462 000 560000 462 OOC UOOOO 574 000 630000 3 700000 3 950000 3 260 000 2960000 2590000 3 260 000 2030000 2 175 000 1450000 1725 000 966000 826 000 742 000 1 '06 000 1 '9C0OC 2990000 5400000 4800000 Adma Mfen. UlMdiöm Umi Mmai ArçtU r«U Sahos,. AKÇILİK A.Ş. T.C. Zlraat Bankatı A.Ş. ZttKİHIkvyu Şub0»l Hmtap Ne; 9300-3 GBanka havale makbozunun kaşeli aslını katılma formuna ekleyip aşağıdaki odresimize bir an önce taahhütiü postalayın. Banka makbuzunda, yatırılan şube kodunun ve fiş numarasının bulunmasına dikkat edin. Arfllk "Şatif" Karaağof Cad. Ne: 216 Svrtüc: 80330, Ittanbul OPeşinattnı 29 Mart tarihine kadar yatıran iştirokçilerin ürûnlen II. Seçenekte en geç Haziran toksidi, III. Seçenekte en geç Temmuz taksidi ödenirken teslim edilecektir. nPeşinatını Nisan ayında yahran iştirakçilen'n ilk taksitleri Mayıs ayından itibaren başlatılacak olup, ûrvnleri II. Seçenekte en geç Temmuz taksiâ, III. Seçenekte en geç Ağustos taksidi ödenirken teslim edilecektir. CKampanyamıza aynı katılma fomıuyla birden fazla ürün için katılanlann peşinatiannın toplam tutannı tek bir havale ile yatınlması gerekmektedir. OSize en yakın Arçeiik Yetkili Satıcısı'nı katılma formunda belirtiniz. Not: Hemen teslim seçeneğinde, peşinat ödenirken ürjn mutlaka teslim olınmalıdır. II. ve III. seçeneklerde, kamponyaya iştirakiniz kayıtlanmızo geçecek ve size en geç 20 Mart 1991 tarihine kadar bilgilendirme formu ve satış sözleşmesı gönderilecektir. Kampanyayo kahlmanızı geçerii kılacak olan bu belgeler, elinize geçmediği takdirde en geç 20 Mavıs 1991 tarihine kadar yukanaaki odresimize taahhütiü mektupla başvunınuz. Aksi halde kampanyayo iştirakiniz geçerii olmayacak ve aoğacak ihtiıaflardan sirketimiz sorumlu tutvlmayacaktır. Bu kamponya, 23 Ocak 1986 tarihli Resmi öazete 'de yayınlonan ilgili tebliğe uygun, özel bir uygulamadır. Fiyatlanmıza KDV ve banaroi dahildir. KDV ve bandrol oranlannda olabilecek değişiklikier fiyatlara aynen yansıtılır. Bu kampanya, 22 Nisan İ991 Pazartesi günû sona erecektir. Formını tlaâ*x t ohnoii ***»!•« tmka mokbıııvna, lcsrf sıto tkkyıp Arftllk "Stttif" Konaf odnun* taahtı&ti poitayio htmmı yoltaytvz iatâo maKbuzunûa yof'nlan n.bt kodtı^vr 'H uc futnaraneıf: butvnmos^to dtrtof *d z bat vtathfimdo bttgrıayarlo dbgtrtatfrrfervi g*wh b>)g/l*n KW mekiubvnuz r« ıorn ul Ne. 2 16 SMin 10330 lınnbvl t göttd*nl0c»kiır l \ UGUR MUMCU (Baıturafı I. Sayfada) Güney Irak'ta Şiiler, Kuzey Irak'ta Kürtler ayaklanıyor. Bu gerçeği gizlemekte ne yarar var? Musul, öteden beri İngiltere'nin Kürt siyaseti için önemli bir konu olmuştur. Son olaylara tarih bilinci ile bakmakta yarar vardır: Musul, bir petrol kaynağıdır. Bu yüzden Ingiltere. Birinci Dünya Savaşı yıllarından bu yana bölge ile hep ilgilenmiştir. Musul, 1916 yılında Sykes-Picot Antlaşması ile Fransa1 nın nüfuz bölgesi olarak kabul edilmişken 24 Nisan 1920 tarihli San Remo Antlaşması ile de bölge, İngiltere'ye bıra- kılmıştı. Antlaşmaya göre ingiltere, Musul petrollerinden yüzde 25 oranında pay verecekti. İngiliz ordusu da 18 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütare- kesi'ni ızleyen günlerde Musul'u işgal etmisti. 10 Ağustos 1920 tarihli Sevres Antlaşması'nın 64. mad- desiyle de bölgede Musul'un bağımsız bir Kürt devletinin kurulması koşulunda bu Kürt devletine katılması da öngö- rülmekteydi. 26 Mart 1920 tarihinde ingiliz amirali Sir F. Derobeck'in Lord Curzon'a gönderdiği gizli yazı İngiltere'nin amacını ye- terince sergilemektedir: —T.. Kürdistan, Türkiye'den tamamen ayrılıp özerk olmalh dır. Ermenilehe Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstan- bul'daki Kürt Kulübü Başkanı Said Abdülkadir ve Paris'teki Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir. (İngiliz Belgelerinde Türkiye, Erol Ulubelen, Çağdaş Yay. s: 257) Bu arada, İngiliz desteği ile kurulan Irak Krallığı da Mu- sul'u topraklanna kattığını duyurmuştu. Musul, İngiliz siyaseti için Türk, Kürt ve Arap halklannın birbirlerine karşı kullanıldıklan bir diplomasi oyununun adı olmuştur. Musul kime kalacaktı? Türkiye Cumhuriyeti'ne mi? Irak Krallığı'na mı? Kürtlere mi? Kime? Bu sorunu Lozan Antlaşması çözemedi. Lozan'daki İn- giliz delegasyonu Başkanı Lord Curzon, Musul'da Kürtle- rin çoğunluğu oluşturduklarını, bu nedenle, bölgenin Türk- lere bırakılmayacağını ileri sürüyor ve konunun Milletler Ce- miyeti'nde çözülmesini istiyordu. Türk delegasyonu başkanı İsmet Paşa da Musul'da ya- şayan Türk, Kürt ve Arap halklannın kendi geleceklerini halkoylaması sonucunda beliriemelerini öneriyor, ancak bu öneri İngiltere tarafından reddediliyordu. Musul sorunu Lozan'da çözüme bağlanamadı. Konu, ikili görüşmelerle çözümlenecekti. Bu amaçla, İstanbul'da Haliç Konferansı toplandı Bu top- lantıdan da sonuç alınamadı. Bunun üzerine İngiltere ko- nuyu Milletler Cemiyeti'ne götürdü. Bu görüşmeler sürerken Ingilizler, Nasturi Hıristiyanlan konusunu da ortaya attılar. Nasturiler, Hakkâri ve çevresin- de yaşamaktaydılar. Nasturi Ayaklanması da işte Musul sorununun görüşül- düğü sırada patlak verdi. 12 Eylül 1924 günü başlayan ayak- lanma, 28 Eylül 1924 günü bastırıfdı. Ingilizler, Nasturi öğesını de kullanmaktan geri kalmadılar: — Hakkâri'yi de Nasturilere verin... Musul'un elden kaçmasının nedenlerinden biri de 'Şeyh Sait Ayaklanması'dir. Şeyh Sait Ayaklanması 1925 yılı şubat ayında başladı. Ayaklanma, bastırıldı. Bastırıldı, ama Türkiye de Musul'da- ki haklarından vazgeçmek zorunda kaldı. Milletler Cemıyetı. Musul'u Türkiye'ye vermemişti. Kürt kartı, Ingilizler tarafından Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çok iyi kullanılmıştı. ^ Bugün "Onikiada'yı almalıydık" ya da "Musul'u alalım" di- yenlerin bu ojaylardan hiç haberleri yoktur. Sanki Efe Özal'a borsadan hisse senedi alıyorlar! EVET/HAYIR OKT^YAKBAL (Boftarafı 2. Sayfada) bancı kaldılar. Yok olmadı gariplikleri. Hepsinde asla unuta- madıkları bir şeyler vardı. 'Alnımızdan kurşunlandığımız mağaraları unutmadık Granit sertliğınde yaşadık gülmeden Işığı taşa işleyen ve safranla boyayan Ellerımizde gül Basmasını dallıyoruz akşamın ölmeden Gül kalacaksa sabaha Açıp sazını duvağını Başlamalı sevdaya ve semaha" Dersim'den binlerce insan Batı'ya gönderildi o yıllarda. Zo- runlu bir sürgündü bu. İnsanlar alıştıkları yerlerden koptu- lar; bilmedikleri, tanımadıkları, üstelik de yadırgandıkları il- lere, ilçelere, mahallelere geldiler. Acılar çektiler. Çoğu ister istemez bu yeni yerlerde yerleşti. O yerleri benimsedi. Çoğu da kökünden koparılmış bitkiler gibi solup gitti. Timuroğlu şöyle anlatır, bu insanların eski yerlerindeki ya- şamlarını: "Kuyrukları bağlı ufak tefek atlarımızla Kırmalarımız boynumuzda Kınalı kekliklerın teleklerini uçurup Düşünmeden dünyayı değiştirmeyi Seyit ibrahım'in kapısında Munzur'u tutan türkülerimizle Yaşayıp gidiyorduk." Sonra şöyle düşünür: "Bütün acılanmızı Munzur'da yıkadık Smıfsız bir barışı birlikte bulacağız" Tabular yıkılıyor. Çok çok önceden yıkılması gerekirdi bu yasakların, bu acıların, bu baskıların. Kürşat'lar, Vecihi'ler, daha niceler hepimiz bu toprakların insanlarıyız. Birlikte kur- malıyız gerçek barışı, dostluğu, kardeşliği... NCT: Yurtdışında olacağım için yazılarıma bir süre ara verece- ğim. Değerli okurlarıma bildiririm. Yakında buluşmak umu- duyla. O.A. EKONOMİ NOTLAIU OSMAN ULAGAY (Baştarafı 13. Sayfada) rak gündeme geldi. Başka bir ifadeyle faizlerdeki yükseliş daha fazla ertelenemedi. Ercan Kumcu'nun yanı sıra Hazine Müsteşar Yardımcısı Mahfi Eğilmez'in de vurguladığı gibi sorunun temelinde ka- mu kesiminin dev finansman açıkları yatıyor. Bu açıkları azal- tarak ciddi önlemler alınmadan ve Merkez Bankası'nın 'pa- ra programı'nı tamamlayacak bir 'mali program' yapılmadan hiçbir yere varılamayacağını artık aklı başında herkes kabul ediyor. Ancak politikacıları bu noktaya getirmek hemalde pek kolay olmuyor. Bugün bulunulan noktada olayın özeti şu: Türkiye ekono- misine yüksek dozda bir dış kaynak dopingi yapılmadığı, yada hiperenflasyon göze alınarak para muslukları sonuna kadar açılmadığı sürece bu yıl ekonomide geçen yılki gibi bir carv lılık yaşanması ve yüksek büyüme hızlarına erişilmesi hayal gibi görünüyor. Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı re- korlarına dopinge gerek kalmadan erişmesi için galiba ön- ce ciddi bir 'bünye değişikliği' geçirmesi gerekiyor. ÇALIŞANLAREV SORULARI SORUNLARI Yılmaz Şipal 5.000 lira (KDV içinde) Çağdas Yaymtan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul Ödemeli gönderilmez.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle