Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
77 MART 1991 * * * * HABERLERÎN DEVAMI CUMHURÎYET/19
Kürtler Kerkük yolunda
(Bastarafı 1. Sayfada)
rumunda hava saldınlan düzen-
leneceğini kaydediyorlar. Mu-
halefet liderleri ise Saddam'ın
hardal gazı kullandığını, ancak
bu silahın kullanım süresi geç-
tiği için zarar vermediğini iddia
edivorlar.
Kuveyt'in, ışgalinden önce
dünyanın en büyük dördüncü
askeri gücüne sahip olduğunu
bildiren Irak lideri Saddam Hü-
seyin, Körfez savaşından yedi-
ği ağır askeri darbenin ardından
şimdi de ülke içinde yönetimini
devirmeye çalışan gnıplara karşı
üstünlük kurabilmenin savaşı-
mını veriyor. Çeşitli kaynaklar,
ülkenin kuzeyinde Kürt grupla-
nnın etkili olduğunu, pek çok
kentte denetimi bu grupların ele
geçirdiğini haber veriyorlar.
Irak'ın güneyinde ve kuzeyin-
de Saddam rejimine karşı ayak-
THlyon çukuru
lanmalar tüm hızıyla sürerken
rejim karşıtlarının kuzeydeki
Kerkük kentine 10 km. yaklaş-
tıklan bildirildi.
Irak İslam Devrimi Yüksek
Konseyi'nin bir sözcüsü, Tah-
ran'da yaptığı acıklamada, "dev-
rimci güçlerin" Kerkük'e 30 km.
uzakiıktaki Şamşamal ve 10 km.
uzaklıktaki Gareh-Abhir'i ele
geçirdiklerini öne sürdü.
Başkent Bağdat'ın birçok
semtinde dün de şiddetli göste-
riler meydana geldiğini belirten
sözcü, ülkenin kuzeyindeki bir-
çok kentın ayaklanmacüann de-
netimine geçtiğini haber verdi.
Öte yandan fran ajansı IRNA
da kuzeydeki Halifan, Harir,
Kerfi, KaJar, Erbil bolgesindeki
Mesih-Saleh kentleri ile Kuri ka-
sabası ve Bastor mülteci kampı-
nın "nalk güçieri" tarafından iş-
gal edildiğini haber verdi.
(Başıarafı 1. Sayfada)
bu projelerde "gecikmeden
kaynaklanan" kayıplar için gö-
rüşlerini aldığımız yatınmcılar,
sağlıklı rakamlar veremiyorlar.
Ama hem inşaat maliyetlerinin
artması hem de işletmenin ge-
cikmesinden doğan zararların
önemli tutarlara ulaştığı söyle-
niyor. Yapı Endüstri Merkezi'-
nin yöneticisi Dogan Hasol,
"tnşaat çok pahalı bir şeydir.
tnşaatı gerçekleştirmek için ya-
pacagınız ön >atınmtar da çok
pahahdır. Beklemek korkunç
bir maliyet, geciken ber giın
zarardır" diyor.
Kozyatağı, Bakırköy, Kartal,
Yakacık ve Kurtköy'de yoğun-
laşan ve yarım kalan konut ko-
operatiflerine "gömülen" para
için ise daha elle tutulur yanıt-
lar alınabiliyor. T. İnşaat Mü-
teahhitleri İşveren Sendikası
(TtMSE) Başkanı Sami San'-
dan aldığımız bilgilere göre; İs-
tanbul'dakı inşaatların yüzde
35-40'ını bu kooperatifler oluş-
turuyor. Sayılan 150-200 bin
arasında değişen bu tür konut
inşaatları için harcanan para ise
bugünün değerleri ile 6 trilyon
TL'ye ulaşıyor.
Kamuoyuna, "Türkiye'niıı 2.
GAP'ı" olarak sunulan lkitelli
Projesi ise oldukça "hazin" bir
görünüm sergiliyor. İkitelli'yi
"Siyasi bir çukur" olarak nite-
leyen Mimarlar Odası Istanbul
Bölgesi Başkanı Yücel Gürsel,
oda olarak yaptıklan çalışmada.
bu projenin 5-6 trilyonluk "ya-
tırun çıkmazı" olacağını daha
önce ifade ettiklerini söylüyor.
tkitelli'de sayüan 40'a ulaşan
kooperatiflerin oluşturduğu
Marmara Kooperatifler Birliği'-
nin Başkanı Temel Çoruh ise es-
naf ve sanatkârlann bugüne dek
özkaynaklarından 650 milyar
TL'yi lkitelli için harcadıkları-
nı söylüyor. Ikitelli'de 28 bin
kooperatif üyesi, devletin verdi-
ği sözleri tutmasını bekliyor.
Istanbul'un büyük çukurlan,
"Türk ekonomisi için büyük bir
kayıp" olarak değerlendiriliyor.
Ama yol açtıkJan sorunlar, yal-
nızca ekonomik kayıplan içer-
miyor. Çünkü bu çukurlar, çev-
reden altyapıya, kent estetiğin-
den kültürüne dek uzanan bir
dizi olumsuzluğu da beraberin-
de taşıyor.
Seksenli yıllann ortalarında
alınan ve sonuçlan öngörülebi-
lecek olan bazı kararlann, po-
litik ve ekonomik 'tercih' oldu-
ğunu söyleyen Yücel Gorsel so-
runa şöyle yaklaşıyor:
"Mimariar Odası, yıllardır
ulkede konut ve yapı yatuunla-
nnın kalkınmanın manjvelası
olarak kullanılmasının dogru
olmadığını soylevegelmiştir. Ne
yazık ki iilkemizde enflasyonla
koşut bir şekilde kalkınmanın
manjvelası olarak hep konut ya-
pımı özendirümiştir. Ama bu-
nun en dramatik örnegi belki de
1985'lerde başlayan ve uygula-
nan politikalardır. Boylece 12
Eylül'ün ekonomik kria içinde
büyük ölçiide deger kaybeden
kent arsalan - özellikle Bogaz'-
daki arsalar-el degiştirmiş ve da-
ha sonra kentin en degerli arsa-
lan üzerinde spekülatif yatınm
politikası bir felsefe haline gd-
miştir."
Plansızlık ve ükesizliğin Is-
tanbul'da bir 'ikileme' yol açtı-
ğını vurgulayan Doğan Hasol
ise yarım kalan gökdelen proje-
leri üzerine şunları söylüyor:
"llkesizlikten dolayı pek çok
yatınm yanm kaldı. Her şeye
izin veren bir belediye yerine ba-
zı ilkeleri hiç degilse konıyan bir
belediye gelince, pek çok yatı-
nm yarım kaldı. tnşaatı başla-
mamış olanlar yeni belediye yö-
netimi tarafından durduruldn.
Bu defa çukurlar oluştu. Bura-
da bir ikilem var. Çünkü bu
projeler yapüdığı zaman şehir
kaybediyor, yapılmadıgı zaman
ise Türk ekonomisi kaybediyor.
Ama bütun bu yatırımlann ne-
reye yapılacağına önceden bir
plan içinde karar verilmesi ge-
rekiyordu."
Yann: 'lldnri GAP* ^
deaüen IkMelli
POLTTIKADA
SORUINLAR
ERGUNBALa
(Baftarafi 11. Sayfada)
Evet, durum bu. Amerikalılar daha bir hafta önce öldürü-
cü darbe vurdukları, devirebilmek için Irak'ı yerle bir ettikle-
ri Saddam rejimine, Basra'daki ayaklanmayı bastırması için
yardım etmişlerdir. Çünkü Şii ayaklanmasının başarıya ula-
şıp Irak'ın parçalanması, İran'ın yöredeki etkinliğini tehlikeli
biçimde arttıracak, Şii radikalizmi Körfez'den Lübnan'a ka-
dar tüm bölgeyi tehdit edebilecektir. iran'da Devlet Başkanı
Haşemi Rafsancani'nin duruma hâkim olmasına karşın, Hu-
meyni'nin oğlu Ahmet Humeyni ve İçişleri Bakanı Ali Ekber
Muhteşemi'nin önderliğindeki radikallerin gücünün hiç kü-
çümsenecek gibi olmadığı anımsanırsa, ABD ve müttefikle-
rinin Basra'da ayaklananların, Cumhuriyet Muhafızları tara-
fından zorlanması karşısında neden seyirci kaldıkları daha
iyi anlaşılır.
Irak'ta ayaklanmaların başlamasından bu yana ABD'nin
Saddam Hüseyin'e karşı tutumunda da bir değişiklik gözle-
niyor. Örneğin, savaş suçu ve Bağdat yetkililerinin yargılan-
masından pek söz edilmiyor. Muhalefetin, Saddam'ın kim-
yasal silahlar kullandığı yolundaki iddiaları ABD tarafından
doğrulanmıyor. Irak halkına da Saddam'ı devirme çağrısı pek
yapılmıyor. Bu çağrıyı yapan, iran Devlet Bakanı Haşemi Raf-
sancani.
Saddam uslu duracağına ABD'yi inandınr, ayaklanmayı da
fazla kan dökmeden bastırabilirse, VVashington, Irak lideri-
nin iktidarda kalmasına da belki izin verir.
Kolu kanadı kırılmış olan Saddam, ABD ve petrol bölgesi
için artık uzun süre tehlike oluşturamaz.
Ama İran ve Şii radikalizmi oluşturabilir.
"Nevvsvveek" dergisi, Amerikan istihbarat kaynaklarına da-
yanarak verdiği haberde, İran'ın Irak'a 3 bin silahlı Şii ve Kürt
militanı soktuğunu bildiriyor. Dergi, Suriye'nin de Irak'a si-
lahlı muhalifleri gönderdiğini haber veriyor. ABD istihbarat
yetkilileri, Irak'ın "Lübnanlaşmaya" doğru gittiğine ilişkin be-
lirtiler bulunduğunu bildiriyorlar.
Bu kargaşada, Güney Irak'ın, İran ve Şii radikalizminin et-
kinlik alanına girmesini önleyebilecek adam, şimdilik Sad-
dam olarak görülüyor.
Politikanın büyük cilvelerinden biri. ABD'nin, düne kadar
en büyük düşmanı olan, devirebilmek için Irak'ı yerle bir et-
tiği Saddam Hüseyin'e şimdi ihtiyacı var.
Ya Türkiye?
Nüfusunun % 60'ı Şii olan Irak'ta, iktidara iran yanlısı ra-
dikal Şii bir rejimin gelmesi ya da Irak'ın parçalanıp kuzey-
de bir Kürt devletinin kurulması, Ankara'nın hoşuna gider mi?
Türkiye açısından da bu olasılıkları önleyebilecek şimdilik
tek adam olarak sahnede Saddam görülüyor.
ABD, Saddam'ın İran'dan ve Şii radikalizminden daha az
tehlikeli olduğuna karar verir, Irak liderinin iktidarda kalma-
sına göz yumarsa, o zaman Incirlik Üssü'nü ABD'ye açmış
olan Türkiye. Irak'la nasıl bir ilişki kuracak?
Söz gelişi Irak, Türkiye'den herhangi bir mal alır mı?
Türkiye'ye Irak'tan terörist sızması konusunda Bağdat yö-
netiminin tutumu ne olur?
Bu ve bunun gibı bir dizi soru akla gelebilir.
Politika, özellikle Ortadoğu batağında çok bilinmeyenli bir
denklemdir.
Türkiye'nin "aktif politika" adına dolu dizgin krize dalma-
sına karşı çıkanların hareket noktası, bu batağa saplanma
kaygısı ıdi.
Yoksa pasiflik ya da çekingenlık değil.
IRNA, "Irak Kürdistanı Va-
tansever Birliği" lideri Celal Ta-
labani'ye dayanarak Erbil eyale-
tinin yüzde 80'inin "kurtanldı-
ğını" ve bölgede Saddam'a bağlı
birlikJerle ayaklanmacılar ara-
sında çatışmaların sürdüğünü
bildirdi.
IRNA, aynı kaynağa dayana-
rak SiUeymaniye kentinin de tü-
müyle ayaklanmacıların deneti-
minde olduğunu belirtti.
Celal Talabani önderliğinde-
ki Kürdistan Yurtseverler Birli-
ği de önceki gün, Siiieymaniye,
Şavlaka, Darbandikan ve Bav-
nur kentlerinin, denetimlerinde
olduğunu açıklamıştı. Mesut
Barzani'nin liderliğini yaptığı
Kürdistan Demokratik Partisi
ise Halepce kentini ele geçirdik-
lerini biîdirmişti.
Güney Irak'ta da çok şiddet-
li çatışmaların sürmekte olduğu
haber veriliyor. Özellikle Basra
ile Şiilerin kutsal kentleri Necef
ve Kerbela'da yoğunlaşan çatış-
maların bir "iç savaş" görünü-
mü aldığı bildiriliyor.
Basra'da şiddetli sokak çatış-
malannm yaşandığı, kentin bazı
bölgelerinin Cumhuriyet Muha-
fızlan'nın, bazı bölgelerinin ise
muhaliflerin elinde olduğu kay-
dediliyor.
AP'nin haberine göre ABD'li
istihbarat subaylan, kentte de-
netimin yönetime bağlı güçlerin
elinde olmadığını söylediler.
Bu arada Irak'ın güneyinde
geçirdikleri 6 günden sonra, ön-
ceki gün Ürdün'ün Ruveyşed
kasabasına getirilen 38 Batılı ga-
zeteci, Irak'ın Basra kentinin,
aynldıkları perşembe akşamına
kadar tam bir iç savaş içinde bu-
lunduğunu ve Saddam'a bağlı
güçlerle rejim karşıtlannın bir-
birleriyle top, roket, makineli
tüfeklerin de kullanıldığı ağır si-
lahlarla kıyasıya çarpıştıklannı
anlattılar.
Yasadışı yollardan girdikleri
Irak'ta, Basra yakınlannda BA-
AS partisinden olduklarını bil-
diren bir grup tarafından dur-
durularak Basra Üniversitesi bi-
nasına getirildiklerini belirten
gazeteciler, üniversitenin önün-
de tanklar olduğunu ve bu tank-
ların perşembe gününe kadar
sürekli olarak ateş açtığını açık-
ladılar.
ABD'den kimyasal
silah uyansı
Çeşitli muhalif gruplar, Sad-
dam Hüseyin'in ayaklanmaları
bastırmak için kimyasal silah
kullandığını iddia ediyorlar.
Ancak ABD askeri yetkilileri,
bu konuda herhangi bir kanıta
rastlanmadığını. hükümete bağ-
lı güçlerin olaylan bastırmak
için göz yaşartıcı gaz kullanmış
olabileceğini belirttiler.
Bu arada Şebnem Atiyas'ın
New York'tan bildirdiğine gö-
re ABD, isyancılara karşı kim-
yasal silah kullanacak her Irak
birliğini bombalayacağı yolun-
da Bağdat yönetimini uyardı.
Öte yandan Irak yönetiminin,
ayaklanan birliklere karşı kim-
yasal silah kullandığı, ancak ze-
hirli gazın, kullanım süresi geç-
tiği için etkili olmadığı ileri
sürüldü.
Irak İslam Devrimi Yüksek
Meclisi üyesi Şeyh Ebu Mait-
ham El Şakir, dün Beyrut'ta
yaptığı açıkiamada, Necef e ze-
hirli gaz atıldığıru, ancak gazın
son kullanım tarihi gectiği için
kimsenin zarar görmediğini sa-
vundu. KuHanılan gazın, ABD'-
nin iddia ettiği gibi göz yaşartı-
cı olup olmadığının sorulması
üzerine Şakir, "Göz yaşartıcı
gaz kullanıldığı konusunda bir
bilgimiz yok" dedi.
Şakir, donanımlarıyla birlik-
te ayaklananlara katılan kuzey-
deki 5 tümen de dahil, büyük
miktarda askerin muhalefet
güçlerine katıldığını, 2 general
ve 29 subayın esir aJındığını be-
lirtti.
Ayaklanmanın tek amacının
rejûni devirmek olduğunu beür-
ten Şakir, "Sünniler Şiilerle,
Müslümanlar Hıristiyanlarla,
Araplar Kiirtlerie birlikte rejime
karşı yan yana savaşıyorlar.
Herkes Saddam'ı devirmek
istiyor" dedi.
Irak'ın dörtte üçünün muha-
lefet güçlerinin elinde olduğunu
ileri süren Şakir, 29 kentle yüz-
lerce kasaba ve köyün yanı sıra
Bağdat'ın kenar mahallelerinin
kontrolünü de ele aldıklannı
kaydetti.
Muhaliflere silah
yardımı
ABD ordusundan istihbarat
subayları, bazı Arap birlikleri-
nin, yasak olmasına rağmen
Irak'ta yönetime karşı ayakla-
nanlara silah ve cephane sağla-
dığını açıkladılar.
Beyrut'ta, toplantı
Irak'ta Saddam rejimine karşı
olan parti ve örgütler, bugün
Beyrut'ta yapacakları toplantı-
da uluslararası kamuoyunu,
Irak halkını lemsil ettiklerine ik-
na etmeye çalışacaklar. Bristol
Oteli'nde yapılacak toplantıya
katılması beklenen en az 21 par-
ti ve kuruluşu temsil edecek
250'den fazla delege, Ortadoğu
ve Avrupa'dan Beyrut'a gelme-
ye devam ediyor.
Bush'tan FKÖye
eleştiri
ABD Başkanı George Bush,
Filistin Kurtuluş Örgütü'nûn
Körfez krizindeki tutumundan
ötürü "inanırlıgını yitirdiğini"
söyleyerek, ABD'nin yakın gele-
cekte FKÖ ile diyalog kurmaya
niyeti olmadığını açıkladı.
Ancak Bush, FKÖ ile diyalo-
ğa kapıyı tümüyle kapatmadı.
ABD Başkanı her şeye rağmen
FKÖ içinde "bazı iyi kişilerin"
bulunduğunu söyledi.
Bush, Fas, Mısır, Suudi Arabis-
tan ve Kuveyt'ten gelen gazete-
cilerle yaptığj sohbette şöyle ko-
nuştu: "FKÖ liderliği, örgütün
dostlanna ibanet etti ve Körfez
krizinde >-anlış tarafı destekledi.
Bana kalırsa inandırıcılıklannı
yitirdiler. ABD'nin bunu unut-
ması zaman alacak. Benim de
onlarla görüşmek için acele et-
meye niyetim yok."
İT FiYAT GARANTİLİ
RÇELİK
FIRSATIN A 5 I L K A T I L A C A K S I N I Z
GOZLEM
•/. Seçenek için Arçeiik Yeikili Satıası'na gidin, peşinatı yatmn, ünJnönözö
hemen alın, güle güle kullonın.
Hll. ve III. seçenekler için katılma formunda seçtiğiniz ûrün ya da ünjnleri ve ödeme biçimini işaretleyin.
OKatılma formuna adınızı, soyadıntzı, telefon numaranızı, aak adresiniz: ve posta kodunuzu okunaklı olarak yazın.
DSeçtiğiniz ürün ya da ürünlerin peşinatını aşağıdaki bonkalann herhangi bir şubesi kanalıyla (tercihen elektronik işlem yapan şubeden)
mutloka belirtilen hesap numaralanndan birine havale edin. Havale için aynca ücret ödemeyeceksiniz.
AKÇtLİKA.Ş.
Türitlym If Bankası A.Ş.
Boyoftv fobmsl Hmtap Noi 730O0
AKÇILİK A.Ş.
Yapı v« Kr*dl Bankatı A.Ş.
Oalata Şub*$l Mtsap Ne: 17016
unuu fouıu
mtma
I B I O O H ' I U
130 MJUSlZ
J70 TAIU5H
» I I TtKKAHl,
İC t rHOfllı
İ50 1 T[K KAItll
32S-T IKI KAHU
475-T IKI KAMI
tlS-liKKAHU
un-tn MIHI
AIY-7'A SAHZIMANU
'UIIAU1OMATIC 1600
'ULUUTOMATIC2I0C
FULUUTOMATIC!?X
FULLAUTOMATIC 20O0
Lerai uo niLAyt MAKIHCSI
Atrjl KT KUMTMA MAKINCSI
AIF-2 KIASIK
*«f '5 lıEKTlO-A
Aüf-21 fıf«fr«O H'JS
ARF-U1 AKIUI
Alf-7 tLlKTtO TUMO
ASF-U3 SUPO
AIF-12 eUKrtOMATIK
AHF'5' AKIUI 7VSSC
«İÎJ-Î5 TOtHAOO
AIS-li TOHHAOO PIUS
Ats-9iı ııtcntONic nus
AtS-941 İUKI HCatOHK HüS
AKtf SÜHI UTU
AHK-2S IUHAİIL: ÛTÜ
AIK41 P* «TfSS UTU MAKINCİI
AM-S9 CK JOASll»
AHKS4Mİ MUIVMI» PiJS
ARMF-J AKHL1 M1HI FIRIN
A>r 2 WKS ASmATöf
0JO0 StTLSTV KOMftl IUKS
o-ioo OÖMMI scmsrü
0-700 OOMMC SETUSTU
AHK 71 >P KOSO PltSS
AtMF-lOOO MIDI fDIN
AHMF-1200 MİDt FIHIN
Ain. ıseuKSt EKÜAN
AtTV-655 IİK SS CKIAN
AITV.1SI UK51 EKHAN
Alin.!4Û UK 40lKfAN
AltTV. 137 UK 37 lUIAN
AHYD-M3 VHS U « WOfO
AIVD477 VHS U K VtDtO fMIT»
AIMS-121 U t MDJ MÜ2İK SfTI
AkMS-122 MİHİ MUZIK SCTI
AIMS-123 MİHİ MUZIK SfTI
At&S/t TttMOMATIK
AHGJ.15 5T JtlMOMATlt
Al&irtS ST itttMONİK
AK-2S Sl SU SCl }OfUN
AK-29/T Tentn SOfllN
Ate-lltOMlLTtM
AK-43CC DÛKT MM1M fUa Plm^
AÂIS300 Sü«»
COK UTOVN TAKSinnu
1. StCtHlK
MMIN TISUM
PUİNÂT * 4 TAKSIT
rttmAin
uaiT
rmnı
unoTt
rinuucu
240 XC
2X1000
340 000
400 000
4SOO0O
420 000
500 000
520 000
•4S0OO
320 000
630 000
-
-
720 000
250 000
aeooo
230 000
260 0OC
340 000
260 000
396 000
4S0000
340 000
i'oooo
I2S000
160 000
185 000
51000
36000
135 000
31 000
-
92 000
71000
14 000
9)000
S4 000
-
'04 000
'15 000
Torum
nrtr
! 200 000
1
250 000
! 7X000
20OC0O0
2 250 000
2 1X000
2 500 000
2600000
740 000
'600000
3 150000
-
-
2 700 000
3600000
i 250 000
UOOOO
1 150 000
1 30000C
1700 000
1 300000
19MOO0
2 250 000
1 700 000
550 000
625 000
»00 000
925 000
290 000
•30 000
675 000
'55 000
-
460 000
390 000
12C0O0
495 000
420 000
-
520 000
575 000
6K000 3400000
725 000
600000
540 000
470 000
600000
370.000
400 000
270 000
320.000
174 000
149 000
136 000
191000
214000
550 000
1000.000
160 000
3625000 \
3 000 000
2700000
2350000
3000000
1 SSOOOC
2000000
1 350000
1600000
170 000
745 000
6)0000
990000
1070 000
2750000
5000000
4300000
Cf-
11
12
1)
M
15
1 *
17
1$
11
n
13
14
25
EJ
31
37
41
41
43
44
4}
46
47
U
st
Sl
S3
54
« I
tl
İ3
H
ts
M
»7
6$
69
70
71
71
73
••
n
7*
77
7$
7»
M
$1
11
$3
$4
U
M
»7
M
$9
tl
n
M
[ II- SKIHBC
HAZİUN • TVtoUZ TtSÜM
KSİNAT * 9 TtKSJT
PtfHtAl
İAmCATA
TAIHIUUAi:
125 000
-130000
~ 18S00O
-2'50O>
Z 235 000
-220000
-265 0O0
Z27S.000
~ 71000
Z 170 000
-330 000
-355 000
400 000
-295 000
Z 375 000
^130 000
- 90000
-120 000
7 140 000
Z 175 000
Z13S00C
Z21000C
Z240 00C
Z 175 000
Z 57500
Z 65000
Z 83 000
Z 95 000
" 30 000
Z 19000
- 69000
- ;6 000
35 000
Z 49 000
-42 000
~ 44000
- 53 000
44000
Z 33 000
Z 55 000
Z 60000
Z360.000
Z3İ0OOO
Z315OO0
Z2B5000
Z 250 000
Z315000
Z195OO0
Z21000C
Z 140 000
ZI6S00C
Z 93 000
Z 80000
Z 72 000
Z 106000
Z 114 000
Z290000
Z 525 000
-455 000
uusn
rmJU
unart
TAmiiACM
125 000
130 000
185 000
215000
235 000
220 000
265 000
275 000
78 000
170 000
330 000
355 000
400 000
295 000
375 000
130 000
90000
'20 000
'40 000
175 OOC
135 000
210000
240 000
175 000
57 500
65000
83000
95 000
30 OOC
'9 0O0
69000
•6 000
35 000
49 000
42 000
44000
53 000
44000
33 000
55 000
60000
360000
3K.00O
315 000
285 000
250 000
315000
195 000
210 000
140 000
165 000
93 000
80000
72000
106 000
114 000
290 000
525 000
455 000
TOHAM
mu
1250 000
1300000
1850 000
2 '50 000
2350000
2200000
2650000
2 750 000
780000
1 700 000
33OCOOC
3 550 000
4000000
2 950 000
3 750 000
1 300000
90C000
'200000
'400 000
1 750 000
1 350 000
2 100 000
2400000
575 000
650000
8X000
950 000
300 000
'90000
690000
160 000
350 000
490 000
420 000
440 000
530 000
UOOOO
330 000
550 000
600000
3600000
3100000
3 150 000
2 850 000
2500000
3 150.000
! 950.000
2 1X000
1 400 000
1 650000
930 000
800 000
720 OOC
1060000
ı 140000
2900000
S250 000
4 550000
Iti
11
11
13
!4
15
)«
17
1$
11
n
13
24
25
1»
•^31
31
41
42
«J
44
4 İ
4*
47
41
31
Sl
S3
54
^H
61
tl
»3
H
»S
ti
67
6t
69
70
71
71
73
75
76
77
71
7»
«0
tl
tl
t3
U
ti
16
17
M
19
91
91
93
tttrUK Ootnu KOİÂ rıiĞi
III. 51CINIK
TtMMUZ • ÂĞVSİOS rtSÜM
HSİHAJ f 13 TAKSİT
HStNAt
UMKATA
Z130000
-'40 000
•15 000
'85 000
'75 000
- '95 000
215 000
-250 000
" 7] 000
~ '75 000
Z28C000
~ 32COO0
35COOC
- UOOOO
Z310000
-115 000
"95 000
~ 93 000
- 104 OOC
Z 130 OOC
Z 100 OOC
Z 156 000
"175 000
Z 130 000
~ 47500
~ 53 000
- 64000
- 80000
"~ 34 0OO
- '8 000
- 70 0OO
'4 000
35 000
55 000
- 31000
-33 000
40 000
33 000
- 28 000
- 41000
45000
znoooo
Z310000
Z270 000
Z 230 000
Z 115 000
I'270 000
Z 145 OOC
Z 225 OOC
Z 150 OOC
Z16500C
Z 69 000
Z 59 000
Z 53 000
- 79000
Z 85 000
Z260 00C
-395OOC
-360 000
fAMStT
rmiü
unarA
rımiLAUi
90000
95 000
135 000
155 000
175 OOC
'60 000
195 000
200 000
58 000
'25 000
240 000
26CO0C
3X000
22C000
28COO0
95 000
65000
S900C
104 OOC
130 OOC
100000
156 000
•75 000
'30 000
42 500
49 000
62 OOC
70 000
••••22 000
14 0O0
50 OOO
'2 000
25 000
35 000
3! OOC
33 000
40 OOC
33 000
24 000
41000
45 000
260 000
280 000
230 000
210OO0
115 000
230 000
145 000
150 000
100 OOC
120000
69000
59 OOC
53 OOC
7900C
85 000
2'0OOC
385 000
3*0 OOC
tomm
rtrtT
1300000
'375 000
< 90000C
2200000
2 450 000
2 275 OOC
2 750 000
2850000
825 OOC
1 800 OOC
3 400 000
3 700 000
4 2X000
3 100 000
H H
3 950 000
1350000
940 000
1 250 000
1 456000
1 820 000
1 400000
2 '84 000
2450000
'820 000
600000
690000
870 000
990000
^320OOp
200 000
720 OOC
noox
36C00C
510 000
434 000
462 000
560000
462 OOC
UOOOO
574 000
630000
3 700000
3 950000
3 260 000
2960000
2590000
3 260 000
2030000
2 175 000
1450000
1725 000
966000
826 000
742 000
1 '06 000
1 '9C0OC
2990000
5400000
4800000
Adma Mfen.
UlMdiöm
Umi Mmai ArçtU r«U Sahos,.
AKÇILİK A.Ş.
T.C. Zlraat Bankatı A.Ş.
ZttKİHIkvyu Şub0»l Hmtap Ne; 9300-3
GBanka havale makbozunun
kaşeli aslını katılma formuna
ekleyip aşağıdaki odresimize bir
an önce taahhütiü postalayın.
Banka makbuzunda, yatırılan
şube kodunun ve fiş numarasının
bulunmasına dikkat edin.
Arfllk
"Şatif" Karaağof Cad.
Ne: 216 Svrtüc:
80330, Ittanbul
OPeşinattnı 29 Mart tarihine
kadar yatıran iştirokçilerin ürûnlen
II. Seçenekte en geç Haziran
toksidi, III. Seçenekte en geç
Temmuz taksidi ödenirken teslim
edilecektir.
nPeşinatını Nisan ayında yahran
iştirakçilen'n ilk taksitleri Mayıs
ayından itibaren başlatılacak
olup, ûrvnleri II. Seçenekte en
geç Temmuz taksiâ, III.
Seçenekte en geç Ağustos
taksidi ödenirken teslim
edilecektir.
CKampanyamıza aynı katılma
fomıuyla birden fazla ürün için
katılanlann peşinatiannın toplam
tutannı tek bir havale ile
yatınlması gerekmektedir.
OSize en yakın Arçeiik Yetkili
Satıcısı'nı katılma formunda
belirtiniz.
Not: Hemen teslim seçeneğinde,
peşinat ödenirken ürjn mutlaka teslim
olınmalıdır.
II. ve III. seçeneklerde, kamponyaya
iştirakiniz kayıtlanmızo geçecek ve
size en geç 20 Mart 1991 tarihine
kadar bilgilendirme formu ve satış
sözleşmesı gönderilecektir.
Kampanyayo kahlmanızı geçerii
kılacak olan bu belgeler, elinize
geçmediği takdirde en geç
20 Mavıs 1991 tarihine kadar
yukanaaki odresimize taahhütiü
mektupla başvunınuz.
Aksi halde kampanyayo iştirakiniz
geçerii olmayacak ve aoğacak
ihtiıaflardan sirketimiz sorumlu
tutvlmayacaktır.
Bu kamponya, 23 Ocak 1986 tarihli
Resmi öazete 'de yayınlonan ilgili
tebliğe uygun, özel bir uygulamadır.
Fiyatlanmıza KDV ve banaroi dahildir.
KDV ve bandrol oranlannda olabilecek
değişiklikier fiyatlara aynen yansıtılır.
Bu kampanya, 22 Nisan İ991
Pazartesi günû sona erecektir.
Formını tlaâ*x t ohnoii ***»!•« tmka mokbıııvna, lcsrf sıto tkkyıp Arftllk "Stttif" Konaf
odnun* taahtı&ti poitayio htmmı yoltaytvz iatâo maKbuzunûa yof'nlan n.bt kodtı^vr 'H uc futnaraneıf: butvnmos^to dtrtof *d
z bat vtathfimdo bttgrıayarlo dbgtrtatfrrfervi g*wh b>)g/l*n KW mekiubvnuz r« ıorn
ul Ne. 2 16 SMin 10330 lınnbvl
t göttd*nl0c»kiır
l \
UGUR MUMCU
(Baıturafı I. Sayfada)
Güney Irak'ta Şiiler, Kuzey Irak'ta Kürtler ayaklanıyor.
Bu gerçeği gizlemekte ne yarar var?
Musul, öteden beri İngiltere'nin Kürt siyaseti için önemli
bir konu olmuştur.
Son olaylara tarih bilinci ile bakmakta yarar vardır:
Musul, bir petrol kaynağıdır. Bu yüzden Ingiltere. Birinci
Dünya Savaşı yıllarından bu yana bölge ile hep ilgilenmiştir.
Musul, 1916 yılında Sykes-Picot Antlaşması ile Fransa1
nın nüfuz bölgesi olarak kabul edilmişken 24 Nisan 1920
tarihli San Remo Antlaşması ile de bölge, İngiltere'ye bıra-
kılmıştı. Antlaşmaya göre ingiltere, Musul petrollerinden
yüzde 25 oranında pay verecekti.
İngiliz ordusu da 18 Ekim 1918 tarihli Mondros Mütare-
kesi'ni ızleyen günlerde Musul'u işgal etmisti.
10 Ağustos 1920 tarihli Sevres Antlaşması'nın 64. mad-
desiyle de bölgede Musul'un bağımsız bir Kürt devletinin
kurulması koşulunda bu Kürt devletine katılması da öngö-
rülmekteydi.
26 Mart 1920 tarihinde ingiliz amirali Sir F. Derobeck'in
Lord Curzon'a gönderdiği gizli yazı İngiltere'nin amacını ye-
terince sergilemektedir:
—T.. Kürdistan, Türkiye'den tamamen ayrılıp özerk olmalh
dır. Ermenilehe Kürtlerin çıkarlarını bağdaştırabiliriz. İstan-
bul'daki Kürt Kulübü Başkanı Said Abdülkadir ve Paris'teki
Kürt delegesi Şerif Paşa emrimizdedir. (İngiliz Belgelerinde
Türkiye, Erol Ulubelen, Çağdaş Yay. s: 257)
Bu arada, İngiliz desteği ile kurulan Irak Krallığı da Mu-
sul'u topraklanna kattığını duyurmuştu.
Musul, İngiliz siyaseti için Türk, Kürt ve Arap halklannın
birbirlerine karşı kullanıldıklan bir diplomasi oyununun adı
olmuştur.
Musul kime kalacaktı?
Türkiye Cumhuriyeti'ne mi? Irak Krallığı'na mı? Kürtlere
mi? Kime?
Bu sorunu Lozan Antlaşması çözemedi. Lozan'daki İn-
giliz delegasyonu Başkanı Lord Curzon, Musul'da Kürtle-
rin çoğunluğu oluşturduklarını, bu nedenle, bölgenin Türk-
lere bırakılmayacağını ileri sürüyor ve konunun Milletler Ce-
miyeti'nde çözülmesini istiyordu.
Türk delegasyonu başkanı İsmet Paşa da Musul'da ya-
şayan Türk, Kürt ve Arap halklannın kendi geleceklerini
halkoylaması sonucunda beliriemelerini öneriyor, ancak bu
öneri İngiltere tarafından reddediliyordu.
Musul sorunu Lozan'da çözüme bağlanamadı. Konu, ikili
görüşmelerle çözümlenecekti.
Bu amaçla, İstanbul'da Haliç Konferansı toplandı Bu top-
lantıdan da sonuç alınamadı. Bunun üzerine İngiltere ko-
nuyu Milletler Cemiyeti'ne götürdü.
Bu görüşmeler sürerken Ingilizler, Nasturi Hıristiyanlan
konusunu da ortaya attılar. Nasturiler, Hakkâri ve çevresin-
de yaşamaktaydılar.
Nasturi Ayaklanması da işte Musul sorununun görüşül-
düğü sırada patlak verdi. 12 Eylül 1924 günü başlayan ayak-
lanma, 28 Eylül 1924 günü bastırıfdı.
Ingilizler, Nasturi öğesını de kullanmaktan geri kalmadılar:
— Hakkâri'yi de Nasturilere verin...
Musul'un elden kaçmasının nedenlerinden biri de 'Şeyh
Sait Ayaklanması'dir.
Şeyh Sait Ayaklanması 1925 yılı şubat ayında başladı.
Ayaklanma, bastırıldı. Bastırıldı, ama Türkiye de Musul'da-
ki haklarından vazgeçmek zorunda kaldı.
Milletler Cemıyetı. Musul'u Türkiye'ye vermemişti. Kürt
kartı, Ingilizler tarafından Türkiye Cumhuriyeti'ne karşı çok
iyi kullanılmıştı.
^ Bugün "Onikiada'yı almalıydık" ya da "Musul'u alalım" di-
yenlerin bu ojaylardan hiç haberleri yoktur.
Sanki Efe Özal'a borsadan hisse senedi alıyorlar!
EVET/HAYIR
OKT^YAKBAL
(Boftarafı 2. Sayfada)
bancı kaldılar. Yok olmadı gariplikleri. Hepsinde asla unuta-
madıkları bir şeyler vardı.
'Alnımızdan kurşunlandığımız mağaraları
unutmadık
Granit sertliğınde yaşadık gülmeden
Işığı taşa işleyen ve safranla boyayan
Ellerımizde gül
Basmasını dallıyoruz akşamın ölmeden
Gül kalacaksa sabaha
Açıp sazını duvağını
Başlamalı sevdaya ve semaha"
Dersim'den binlerce insan Batı'ya gönderildi o yıllarda. Zo-
runlu bir sürgündü bu. İnsanlar alıştıkları yerlerden koptu-
lar; bilmedikleri, tanımadıkları, üstelik de yadırgandıkları il-
lere, ilçelere, mahallelere geldiler. Acılar çektiler. Çoğu ister
istemez bu yeni yerlerde yerleşti. O yerleri benimsedi. Çoğu
da kökünden koparılmış bitkiler gibi solup gitti.
Timuroğlu şöyle anlatır, bu insanların eski yerlerindeki ya-
şamlarını:
"Kuyrukları bağlı ufak tefek atlarımızla
Kırmalarımız boynumuzda
Kınalı kekliklerın teleklerini uçurup
Düşünmeden dünyayı değiştirmeyi
Seyit ibrahım'in kapısında
Munzur'u tutan türkülerimizle
Yaşayıp gidiyorduk."
Sonra şöyle düşünür:
"Bütün acılanmızı Munzur'da yıkadık
Smıfsız bir barışı birlikte bulacağız"
Tabular yıkılıyor. Çok çok önceden yıkılması gerekirdi bu
yasakların, bu acıların, bu baskıların. Kürşat'lar, Vecihi'ler,
daha niceler hepimiz bu toprakların insanlarıyız. Birlikte kur-
malıyız gerçek barışı, dostluğu, kardeşliği...
NCT:
Yurtdışında olacağım için yazılarıma bir süre ara verece-
ğim. Değerli okurlarıma bildiririm. Yakında buluşmak umu-
duyla. O.A.
EKONOMİ NOTLAIU
OSMAN ULAGAY
(Baştarafı 13. Sayfada)
rak gündeme geldi. Başka bir ifadeyle faizlerdeki yükseliş
daha fazla ertelenemedi.
Ercan Kumcu'nun yanı sıra Hazine Müsteşar Yardımcısı
Mahfi Eğilmez'in de vurguladığı gibi sorunun temelinde ka-
mu kesiminin dev finansman açıkları yatıyor. Bu açıkları azal-
tarak ciddi önlemler alınmadan ve Merkez Bankası'nın 'pa-
ra programı'nı tamamlayacak bir 'mali program' yapılmadan
hiçbir yere varılamayacağını artık aklı başında herkes kabul
ediyor. Ancak politikacıları bu noktaya getirmek hemalde pek
kolay olmuyor.
Bugün bulunulan noktada olayın özeti şu: Türkiye ekono-
misine yüksek dozda bir dış kaynak dopingi yapılmadığı, yada
hiperenflasyon göze alınarak para muslukları sonuna kadar
açılmadığı sürece bu yıl ekonomide geçen yılki gibi bir carv
lılık yaşanması ve yüksek büyüme hızlarına erişilmesi hayal
gibi görünüyor. Türkiye ekonomisinin yüksek büyüme hızı re-
korlarına dopinge gerek kalmadan erişmesi için galiba ön-
ce ciddi bir 'bünye değişikliği' geçirmesi gerekiyor.
ÇALIŞANLAREV SORULARI
SORUNLARI
Yılmaz Şipal
5.000 lira (KDV içinde)
Çağdas Yaymtan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-htanbul
Ödemeli gönderilmez.