Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/10 PAZAR YAZILARI 10 MART 1991
Roma'dan Neıv York'tan
Cumhurbaşkam'nın
ruh sağlığı nasıl?ttalyan Cumhurbaşkanı Francesco Cossiga'nın ruh
sağhğı endişe uyandınyor. Cossiga'nın birkaç aydır
her seferinde sansasyon yaratan çıkışları artık
'anlaşılmaz' olarak nitelendiriliyor. Cumhurbaşkanı
son olarak Reuter muhabirine 'o.... çocuğu' deyince
ortahk kanştı.
NİLGÜN CERRAHOĞLU
ROMA — ttalyan Cumhur-
başkanı Francesco Cossiga'nın
ruh sağlığı endişe uyandınyor.
Malcamının tarafsızlığını bir ke-
nara bırakarak muhalefet lider-
lerine saldıran Cossiga'nın bir-
kaç aydır her seferinde sansas-
yon yaratan çıkışları artık
'anlaşılnıaz' olarak nitelendirili-
yor. En son ana muhalefetteki
'Demokratik Sol Parti'ye,
'Gramsci.Tolgtutti geride kaldı.
Bundan böyle işçi gnıfınm temei
müaMİetesi cinselligi politikaya
sokmaktan ibarettir" diyen Cos-
siga'nın sözleri ttalyan siyasi sı-
nıfı içinde kaygıyla karşılandı.
DSP Başkanı Stefano Rodota
devlet başkanına cevap verirken
"Cossiga'nın saglıgından endişe
ediyorum. Artık ne dediğini an-
lamıyornm" dedi. Rodota'ya
karşı hıncını alamayan Cossiga,
"Eger Stefano Rodota sokuysa,
ben de Kızd Tugayım" diye söz
düellosuna devam etti.
Sevilen Cumhurbaşkanı
Sandro Pertini'den sonra bu ma-
kamı 5 yıl önce devralan Fran-
cesco Cossiga, fazla konuşmak-
tan hoşlanmayan kendi halinde
sessiz bir politikaa olarak tanı-
nıyordu. Pertini'nin popularitesi
ve karizmasından yoksun olan
ltalyan Cumhurbaşkam'nın
Cumhurbaşkanlığı Sarayı Qui-
rinale'deki görevi şimdiye dek
"simgesel" olmaktan pek ileri
gjtmiyordu. Ama ne olduysa ka-
sım ayında oldu ve Gladyo skan-
dalının patlak vermesiyle Cossi-
ga'nın kişiliğinde ve cumhurbaş-
kanlığı tarzında gözle görülür
bir değişme meydana geldi. Hı-
ristiyan Demokrat Parti'den ge-
len eski bir politikacı olarak
"Gladyo örgütünün" kurucula-
nndan olduğunu ve bununla da
iftihar ettiğini söyleyen Cossiga;
önce bu örgütü ortaya çıkaran
Venedikli hâkim Felice Casson'a
ifade venneyi reddetti ve giderek
sertleşen bir ton benimsedi.
Hıncını Körfez savaşı sırasında
"banşcı kampı" seçen hâkimlere
çatarak çıkartmaya çalışan Cos-
siga, gecen hafta içinde de ülke-
deki dış basın mensuplannı kar-
şısına aldı.
Gerçek bir skandala yol acan
bu olay, Reuter muhabirinin
ttalya'nın Körfez savaşına olan
askeri katkısım "sembolik" ola-
rak nitelendirmesinden kaynak-
landı. Buna çok içerleyen cum-
hurbaşkanı, ertesi günü Quiri-
nale Sarayı'nda Körfez'den dö-
nen ltalyan askerlerini kabul
ederken yaptığı konuşmada, söz
konusu yazıyı yazan Reuter mu-
habiri Richard Wdüs için "O.-.
çocugu" ve "sahtekâr" dedi.
Herkesin hayretten ağzının açık
kalmasına neden olan bu olayın
aıdından Reuter, işi alttan alma-
ya karar verdiyse de mesele ka-
panmadı. Çünkü ertesi gün
"Roma Emniyet Müdürlüğü'n-
den geldiğini belirten bir tçişle-
ri Bakanlığı görevlisi Reuter'in
Cordonata sokağındaki bürosu-
na gitti ve ajans muhabirini sor-
guya çekti. Richard Wallis'e ön-
ce, kim olduğunu söylememek
için direnen ve gazetecinin ısrar-
lan üzerine cebinden Içişleri Ba-
kanlığı'nın mahrecini taşıya
kartını çıkaran görevli böylece
skandala skandal kattı. Bu ga-
rip sorgulamanın ardından em-
niyet müdürlüğünıi arayan Re-
uter muhabirine emniyet görev-
lileri böyle bir ziyaretten haber-
dar olmadıklarını söylediler.
VVallis'in ısrarlan uzerine; Roma
emniyeti esrarengiz görevlinin
"Kendileri için çalıştığını ama
memurian olmadığım" söyledi.
Bu arada ttalyan basını ile bir-
likte, başkentteki Dış Basın Ku-
rulu sert protestolannı dile ge-
tirdiler.
COSSİGA— Dış
muhabirlerle
arası bozuldu.
Atina'dan
Yunanistan arsasını istiyorSTELYO BERBERAKİS
ATİNA — Turkiye ile Yuna-
nistan arasında hiç sözü edilme-
yen, ancak Atatürk döneminden
bu yana çözülemeyen bir sorun
daha var. Bu sorun, ilk bakışta
"basit bir sorun" olarak görü-
lüyorsa da gerçekte Ege, Kıbrıs,
FIR sahası, azınlıklar gibi siya-
si içerikli sorunlarda olduğu gibi
bir 'prestij mesefesi'ne dönüş-
muş bulunuyor. Konu: Yunanis-
tan'ın Ankara'daki 8 dönümlük
arsası ile ilgili. Bu arsa, döne-
minde, Atatürk tarafından bü-
yükelçiliği inşa edilsin diye, Yu-
nanistan'a bağışlanmış.. Aynı şe-
kilde dönemin Yunanistan lide-
ri Venizelos da müze ve konso-
losluk haline getirilen Atatürk-
ün Selanik'te doğduğu evi
Turkiye'ye bağışlamış. Yani iki
Ulkenin lideri, birbirine bir
'dostlnk jestinde' bulunmuş.
Atatürk'ün doğduğu ev, şu an-
da hem müzedeyi hem de bah-
çesi içinde bulunan TC konso-
losluğunu barındırıyor. Ata-
türk'ün Yunanistan'a bağışladı-
ğı Kuğu Parkı karşısındaki arsa
bomboş.
Yunanistan'm Ankara Büyü-
kelçilik yetkililerine göre, bu ar-
sanın Yunanistan'm 'mnikü' ol-
duğundan hiçbir Türk hükümeti
kuşku duymuyor. Ancak buna
karşın büyükelcilik binasını in-
şa etmek için gerekli izin bir tür-
İü alınamıyor. Çeşitli dönemle-
rın başbakanları ve dışışleri ba-
kanlannın Yunanlı yetkilüere
yaktıklan 'yesfl tşıkiara; Ankara
bekdiye başkanlannın verdikleri
vaadlere karşın ış gelip imar
planlanna takıhyor. Yunanlılar,
bugüne kadar yaptıkları başvu-
rulara Ankara Belediyesi'nin ko-
nu ile ilgili yetkili makamlann-
dan henüz yanıt alamadıklann-
dan yakınıyorlar.
Arsanın bugunkü durumuna
gelince, 8 dönümlük arsa, bele-
alacafı bir parka dönüştüriüe-
bOccegT düşüncesini iletmiş. Bu
düşünce, Yunan Buyükelçiliği
tarafından 'hayretle' karşılanmış
ve "Biz, bize bu arsayı bağısla-
yan Atatürk'ü onuriandırmak
için, asıl bagç nedeni olan Yu-
nan Büyükelçiligi'ni inşaa et-
mekten şeref dayacagız" yanıtını
vermiş.
Ama iş biraz kanştınldığında
bu ilk bakışta 'mantıksız' görü-
nen çetrefil durum açıkhğa ka-
vuşuyor. Türk Dışişleri yetkili-
lerine bu sorunun ne denli
Turkiye ile Yunanistan arasmda hiç sözü
edilmeyen, ancak Atatürk döneminden bu
yana çözülemeyen bir sorun daha var.
diye gereksinimlerinin gazabına
uğraya uğraya 5 dönüm kalmış..
Arada sırada bir çöp sahası ha-
line de dönüşen aynı arsanın et-
rafına bazen de reklam panola-
n kuruluyor. Yunan Büyükelçi-
si bu reklam panolarını ilk gör-
düğünde derhal ilgili belediye
başkanlannı arayarak bu reklam
panolanndan sağlanan gelirlerin
"Yunan elçittgine mal ediJdigi iz-
lenimine yol açabilecegini"
anımsatmış ve panolar kaldırıl-
mış. Hatta Çankaya Belediyesi
bir ara Yunan Büyükelçisi'ne, bu
arsanın "Türk-Yunan dostlugn-
nu simgeicyen bir anıUn da yer
"vakim" olduğu sorulduğunda
"Ba arsanın Yunanlılann mül-
keyetine ait olduğundan kimse-
nin tereddütü yok" diyorlar ve
eklıyorlar: "Ama bizim de Ati-
na'dakl TC Büyükelciligimizi
banndıran binada bazı sıkıntı-
lanmız var. Yunan hükumetleri
bu sonınlanmız karşıstnda iigi-
siz kalryor.." Atina'daki Türk
Buyükelçiliği yetkililerine göre,
elcilik binasmın sorunları yak-
laşık 10 yıl önce başlamış. Keza
Venizelos'un bir akrabasmın ko-
nut olarak kullandığı neoklasik
nizamlı binaya TC Büyükelçili-
ği'nin gereksinimlerini karşılaya-
maz bir duruma geldiğinde bu
binaya bir ek yapılmak istenmiş.
Üstelik bir de fırsat çıkmış. Se-
faret binasının arka bahçesine
bitişik ve kilisenin mülkiyetine
ait bir binanın satış ihalesine ka-
tıhnmak istenmiş. Ne var ki Yu-
nan makamları bu binanın 'ya-
bancı kişilere satüamavacagı' ge-
rekçesini göstererek elçiliğin iha-
leye katılmasuıı önlemiş. Demek
ki yeni bir misilleme olayı daha
var. Ama ilginç tarafj, Yunanlı-
lann niçin 1920'li yıllarda edin-
miş olduklan bu arsayı şimdiye
kadar akıl edip de kullanmamış
olması.. Diğer yandan Türk ta-
rafının Atatürk'ün Yunanlılara
bağışlamış olduğu bu arsanın
mülkiyetinde herhangi bir tered-
dUt olmadığı halde, bunu niçin
10 yıl önce sıkıntı çekmeye baş-
layan TC elçilik binasına karşı
kullandığı da zihinleri kurcala-
yan bir soru olarak kahyor.
Yülardır o binadan bu bina-
ya taşınan Yunan Büyükelçiliği-
nin, bugün barındığı Gazi
Osmanpaşa'daki bina Yunanh
diplomatlara göre Terah ve hiç-
bir sorunla karşılaşmıyoriar.'
Ancak "madem Upusuna sahip
olduklan bir arsa var" ve "bu
arsa üstelik Atatttrk tarafından
Yunanistan'a bagışlannus'* bu işi
sonuna kadar sürdünnekte ıs-
rarlı görünüyorlar.
Kurumları
İlkeleri Yüceltir.
Kendinize Yatırım:
"Dışbankh Olmak"
Dışbank Teftiş Kurulu'na
aşağıda belirtilen nitelikleri taşıyan adaylar arasından sınavla
Müfettiş Yardımcıları alınacaktır.
Sınava katılabilmek için:
• T.C. vatandaşı olmak,
• Boğazıçi, Orta Doğu Teknik ve dığer universıtelerin iktısadi ve idari
Bilimler Fakültelerı, Endustrı, İşletme ve Bilgısayar Mühendtsliği Bölümleri,
Iktisat, İşletme ve Siyasal Bılgıler Fakülteleri, Fen ve Edebiyat
Fakültelennın istatistık Bölumü ile en az dört (4) yıllık olmak kaydıyla
bunlorın yetkili makomlarca tanınmış Turkiye ve yabancı ulkelerdekı
eşıtlerinden birini bıtirmış olmak veya diğer mühendıslik fakülteleri
mezunu olmakla bırlıkte bankaalıkla ilgili yuksek lısans yapmış olmak
(Üniversite son sınıf öğrencısi bayan adaylar sınava katılabılir],
• iyı derecede Ingılizce bilmek,
• Sınav torihinde erkek adaylar ıçın 28, bayan adaylar için 26 yaşını
doldurmamış bulunmak,
• Erkek adaylar için askerlik görevini yapmış olmak,
• Herhangi bir daire veya müesseseye karşı hizmet yükümlülüğü altında
bulunmamak,
• Bankamızın, Teftiş Kurulu ya da diğer bölümleri için daha önce oçtığı
sınavlara katılmış olup mülakatta başarısız sayılmış olmamak,
• Vücut yapısmda belirgin bir özrü bulunmamak ve sağlık durumu
Türkıye'nın her yerinde görev ve yolculuk yopmaya elverişli olmak,
gereklidir.
Adaybr İngilizce, Türkçe Kompozisyon, Genel Kültür ve Yetenek sınavına
tabi tutulacak olup, başarılı olanlar mülakata çağrılacaktır
Yozılı sınavlar 6 Nisan 1991 Cumartesi günü saat 9.00'da İstanbul,
Ankara ve izmir'de yapdacaktır Sınava katılacakların gerekli belgeleri en
geç 25 Mart 1991 tarihine kadar
7Drk Dış Tkaret Bankası A.Ş.
Teftiş Kurulu Başkanlığı
Y,ldız Posta Caddesi No: 54
80280 Gayrettepe-İstonbul
Teh 174 42 80 (20 HatJ
adresine şahsen ya da posta ile ulaştırmalan gerekmekfedir. Sınava
başvuru şekli ve Teftiş Kurulu üyelerine sağlanan olanaklan açıklayıcı
kıtapçık ile, aday başvuru formları istanbul Şubelerimiz ve Teftiş Kurulu
Başkanlığı'ndan, ayrıca Ankara, Izmir, Bursa, Adana, Denizli, Mersin ve
Antalya'dakı şubelerimizden sağlanabılir.
f/j DIŞBANK
DIŞBANK Bir TİİRKİVE İŞ BANKASI Kuruluşudu
ABD aşkerlerine
törenlerin anasıHomoseksüeller haftasında mor, St. Patrick
gününde yeşil, 4 Temmuz'da Amerikan
bayrağının renklerine bürünen "Empire State"
binası şimdi sapsarı, Amerikan askerlerinin
dönüşünü bekliyor.
beyzbol takımı için yapılmıştı.
ŞEBNEM ATtYAS
NEW YORK — Demokrat
geleneğin kalelerinden olan New
York, Körfez savaşı sırasında
Musevi nüfusunun yoğunluğu
nedeniyle Amerikan aşkerlerine
en fazla destek verilen şehirler-
den biriydi. Şimdi New York
"savaşlann anasını yaratan kah-
raman askerkri karşdamak için
törenlerin anasını" hazırlamakla
meşgul. Homoseksüeller hafta-
sında mor, St. Patrick gününde
yeşil, 4 Temmuz'da Amerikan
bayrağının kırmızı, mavi, beyaz
renklerine bürünen "Empire
State" binası şimdi sapsan,
Amerikan askerlerinin dönüşü-
nü bekliyor. Her tarafta sarı
kurdeleler asılı. Duvarlarda sa-
vaş karşıtı protestoculann uze-
rine kırmızı boya döktükleri
"«skerlerimizi destekliyoruz"
pankartlan yeniden temiz temiz,
tören için asıhyor.
"Savaşlann anasına törenlerin
anasını" düzenlemek fikri uzun
ve sanah tartışmalardan sonra
gelişti. Kentin siyahları ve Mu-
sevileri arasmda her zaman mev-
cut olan "düşmanhk" savaşta da
kendini gösterdi. Banş hareketi
içinde bile savaşa karşı Musevi-
ler ile siyahlar arasmda çatışma-
lar yaşandı. Bu tatsızlığin sonu-
cunda kentin siyah Belediye
Başkanı Dinkins, New York'un
askerleri karşılamak için hazır-
lanacak bir töreni kaldıracak
bütçesi olmadığını söyleyip işi
bağlamak ıstedı. Halerı iflas du-
rumunda olan şehir bütçesinin
büyük bir töreni karşüamaya
yetmeyeceğine karar veren Din-
kins, törenlerin anasını New
York ta gerçekleştirmek fıkrini
veto etti.
New York'ta tören yapüması
gerektiğinde ısrar eden özel gi-
rişimciler ekibi, Dinkins'in veto-
sundan sonra tam iki saat için-
de "özel katkdardan" 150 bin
dolar toplamayı başardılar. Böy-
lece Belediye Başkanı belediye
bütçesinden harcamadan New
York tarihine geçecek bir töre-
ne önayak olmaya ikna edildi.
Gayri menkulün baük kralı Do-
nidd Trump tören için birkaç
milyon verebileceğini iddia etti.
Kozmetik sanayiinin önde ge-
lenlerinden Estee Lauder'ın oğ-
lu, yenik cumhurbaşkanı adayı
Ronaid Lauder 25 bin dolarlık
bir çeki anında tören komisyo-
nuna teslim etti. Zenginlerin
böyle bir tören için harekete geç-
meleri, buna karşın AIDS araş-
tırmaları için kıllannı bile kıpır-
datmamalan, AIDS kampanya-
cılannın ağır eleştirilerine neden
oldu.
New York'un böyle tarihe geç-
miş törenlerinden biri Apollo
astronotlarımn karşüanmasıydı.
Bir başka ünlü tören ise Mets
Ancak bu, törenlerin anası ola-
caktı. O nedenle en akla gelme-
dik buluşlar bu törende sergile-
necekti. tlk olarak Genelkurmay
Başkanı Collin Powell'ın töreni
yönetmesi için Bush'tan izin is-
tendi. PoweU'm töreni yönetme-
sinin özel önemi doğma büyü-
me bir Harlemli olması. Çoğun-
luğu siyah olan Amerikan askeri
kuvveüerinin sembolik temsüci-
si Powell, töreni yöneterek, be-
yazlar için siyahlann olduğunu
öne süren siyah radikallere "hak
ettikteri dersi de vermiş olacak."
New York şehrinin iflas duru-
mundayken kısa sürede milyon-
lar bağışlanmasıyla hazırlanabi-
len dev törene karşı çıkanlar tö-
ren için çeşitli sloganlar hazırla-
dılar. "Şimdiki gibi san kurdc-
leler omglasaydık ve dösman
karsıbk venneseydi Vietnam'da
da kazanırdık", "Amerika Viet-
nam sendromnndan kurtuMn,
tngiltere ve Fransa Suez sendro-
mondan kurtuldu, bir de Al-
manlar asker göndermiş olsay-
dı, onlar da Üçıincü Rekh sead-
romandan kurtulmuş oiacakter-
dı", "Hiç bo kadar az sayıda ki-
şi, bu kadar çok sUahla, bn ka-
dar çok kişinin öliimüne neden
ohnamısir, "Cumhuriyrtci Mn-
•afızlan yenmek, Cumhuriyet-
çi Parti'yi yenraekten çok daha
kolaynuş."
Paris'ten
Gainsboıug'u
sevmek içinSerge Gainsbourg, yaşamında hiç mi hiç 'ayıp
olur' demedi. Whitney Houston'a televizyonda
'Seninle sevişmek istiyorum' diyen oydu. Le
Pen'e iki kızından birini "onurlandırdığım" da
söyleyen Gainsbourg'du. Cenazesinde en güzel
sözü lise öğrencisi bir kız söyledi: "Onu
sevebilmek için çok zeki olmak gerekiyorî'
MİNE G. SAULNIER
PARİS — "Kadınlan olma-
dıklan için alınız, olduklan için
bırakınız" diyordu acısı içimi
yakan adam. Siyah deri eldiven-
İerle sigara içiyordu. Bağcıklı
beyaz ayakkabüanm yaz-kış ço-
rapsız giyerdi ve "Mkkey Mon-
se'la ortak noktalanmız var"
derdi. "Ikimiz de kocaman ku-
laklı ve uzun kuyrukluyuz."
Serge Gainsbourg, yaşamında
hiç mi hiç "Ayıp olur" demedi.
Bayağılaşmayan bir utanmazL-
ğı vardı, çünkü asltnda çok
utangaçtı. 1987 yılında, çıtkınl-
dım bir TV programında, birlik-
te röportaj edildiği Amerikalı
artist Whitney Houston'a, piş-
memiş adlarını kullanarak: "Si-
zinle sevişmek istiyonım" dedi.
Zavallı TV sunucusu mikrofonu
burnuna çarptı, Whitney Hous-
ton'un "What? What" demek-
ten çenesi düştü, seyircilerin key-
fine diyecek yoktu doğrusu. Bir
başka TV programında, ödedi-
ği vergileri protesto etmek için
koca bir 500 frangı herkesin
önünde yaktı. "Fransız parasına
hakaretten.. tutuklamadılar."
Yine televizyon, yine canlı >a>ın
ve ırkçüık üstune bir program sı-
rasında, Fransız faşist parti lide-
ri Le Pen'e hitaben, adamın iki
kızından birini "onuriaadırdıgı-
nı", hangisinin olduğunu söyle-
meyeceğini, ama kızın "pek be-
cerikli" olmadığını belirtebilece-
ğini söyledi. Yine içeri atılmadı.
Tamdığı kadınların Paris reh-
berini dolduracak kadar çok ol-
duğu söylenirdi. Brigitte Bar-
dot'dan sonra en çok, o dümdüz
göğüsleriyle dayanıhnaz tazelik-
teki Jane Birkin'i sevdi. Ama
daha pek çoğu onun karizması-
na dayanamadılar: Hatta ve hat-
ta, Fransızlann yakıcı buzdağı
Catherine Deneuve ve güzeller
güzeli Isabelle Adjani bile onûn
şarkılannı söylediler. Son keşfı,
Vanessa Paradis idi. Serge, şar-
kı söylettiğı kadınların özellik-
le boğulan kedi mırıltılan çıka-
ranlarıru severdi.
Ve iki tempolu nefıs bir val-
sin melodisi eşliğinde, kendi
"sunıp" sesiyle: "Elisa, Elisa /
o ince parmaklı eUerinle / sac-
lanmın vahşi cangılında / uzun
uzun bit ara.»" derdi. Şarkının
devamını Türkçeye çevirmeye
kalkanlar ise toplumun musteh-
cen duygulannı gıdıklamaktan
ayvayı yerdi.
Cumhurbaşkanı Mitterrand'-
ın bütün bunlara rağmen "Şar-
kıyı bir kuşağın duvartıgına ta-
nıklık edecek sanat zirvesine
eristirdi" diye tammladığı Ser-
ge Gainsbourg için en güzel sö-
zü bence, cenazesine çiçek geti-
ren binlerce kişiden, oya gibi za-
rif, lise öğrencisi bir kız söyle-
di:"Onu sevebilmek için çok ze-
ki olmak gerekiyordu."
Cumhuriyet
kitap kulübü
T A K S İ T L E
V E R Î Y O R
DILEYEN HERKESE 8 AY VADELİ
SEÇKİN
YAZARLAR
ÜNLÜ
YAPITLAR
ADAM
YAYINLARI
CEM
YAYINEVİ
'AFA
YAYINLARI
CAN
YAYINLARI
ÇAĞDAŞ ± ÇINAR
YAYINLARI ' YAYINLARI
PAYEL
YAYINEVİ
REMZI
KİTABEVİ
TOROS
YAYINLARI
400 seçme kitap Elden teslim
(') Sadece İstanbıü İl sınırlart içinde
Bir telefon yeterlı
TELEFON : 512 05 05 / 516
ILAN
SIVAS BİRİNCİ ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ'NDEN
Dosya No: 1986/541-1990/451
Davacı Faruk Karagul vekıli tarafından davalılar Şukran Günhan vd. alcyhlcrine açılan istirdat ve aiacak da-
vasında mahkememızce verilen 17.10.1990 carihli karar davacı vekili tarafından temyiz edilmelde bütıin arama-
lara rağmen adresi tesbit edilemeyen Şukran Gunhan'a temyiz tebliğ yerine geçmek üzere ilan olunur.
Basın: 45992