Katalog

21 ŞUBAT 1991 HABERLER CUMHURİYET/5 Yusuf Özal - Sabah davası • ANKARA (AA) — Yargıtay, Sabah gazetesinin Yusuf Bozkurt Ozal'a 5 milyon lira tazminat ödemesini ongoren Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesı kararını bozdu. Yargıtay 4. Hukuk Dairesi'nin konuya ilişkin karar gerekçesinde, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin, kararını oluştururken gazete avukatının gosterdiği delilleri toplamadığı belirtilerek şoyle denildi: "Mahkeme, dava konusu yazıda, gerçek kabul ettiği konular çıkarıldığında, geriye kalan kısımların niteliği ve karar özetinin yayımlanmasına hukmedıldiğı gözonunde tutulduğunda, takdir edılen manevı tazminat miktan fazladır?' Doğramacı'dan açıklama • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — YÖK Başkanı Prof. Dr. İhsan Doğramacı, Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol ve YÖK'ün uyum içinde olduğunu savundu. Doğramacı, gazetemizde yer alan "Akyol, YÖK'e yenik duştü" başlıklı haberle ilgilı olarak yaptığı açıklamada, başlangıçta üniversitelerde mutevelli heyetli sisteme geçilmesine karşı çıkan Akyol'un, daha sonra sistemin birkaç universitede denenmesini benimsediğini ifade etti. Doğramacı açıklamasında, "TBMM gundeminde olan tasarının ilgilı Bakan Sayın Avni Akyol'un benimsedikleri bir nitelikte olduğuna inanıyorum" goruşıine yer verdi. Cumhurbaşkanı Özal, Türk Silahlı Kuvvetleri'yle ilgili görüşünü değiştirdi Tevkalade iyi hazırlanmıslar'•/EVREN DEĞER TUNCAY ÖZKAN MALATYA — Cumhurbaş- kanı Turgut Özal, "Türk Silah- lı Kuvvetleri fevkalede iyi hazır- lanmış. kimsenin bu yurda yan gözlc bakmasına musaade etmezler" dedi. Özal, TSK'nın milletin emrinde, vatanı savun- maya en iyi şekilde hazırlandı- ğını da bildirdi. Körfez savaşı nedeniyle Guneydoğu'da yaşa- nan goçü eleştiren Özal, "En az göç Malatya'dan var. Eee tabii Malatya Batlalgazi'nin memle- keti" dı>e konuştu. Özal'ın gezisine eşi Semra Özal'ın Istanbul ll Başkanlığı adaylığına karşı çıkan kardeşi, Maltaya Milletvekili Yusuf Boz- kurt Ozal katılmadı. Cumhurbaşkanı Turgut Özal, Malatya Havaalanı'nda ANAP Malatya milletvekilleri Talat Zengin, Galip Demirel, Metin Emiroğlu, Bulenl Çaparoğlu ile Beledıye Başkanı Münir Erkal ve Malatya Valisi Oguz Kagan Köksal tarafından karşılandı. Ozal, Erhaç Havaalanı'nda bu- lunan çevik kuvvetin hava unsu- runa ait Alman ve Belçıka filo- lannı ziyaret etti. Cumhurbaş- kanı, daha sonra Malatya'ya hareket etti. Özal'ın yol bo- yunca karşılamaya gelen konvoydakı araç ve insan sayı- sının önceki zıyaretlerine gore azlığı dikkat çekti. Özal için yol boyunca 6 kurban kesildi. Cumhurbaşkanı özal, mey- danda yaptığı konuşmada, Tur- kiye'nin Körfez krizi sayesinde dünya politikasında en önde ge- len ülkeler arasına yukseldiğini ve eskisi gibi büyuk bir ülke ol- duğunu söyledi. Özal, "Türk Si- DAVUL ZURNAYLA "MALATYA" — Cumhnrbaşkanı Turgut Ozal, Malatya'da balka hitap et- tikten sonra davul zurnanın çaldığı "Malatya" turkusune elle tempo tuttu. lahlı Kuvvetkri fevkalade i>i ha- zırianmış. Kimsenin bu yurda yan gözle bakmasına musaade etmezler" dedı. Özal Malatyalılara hitap eder- ken başbakanlığı döneminde ol- duğu gibi pek çok konuda va- atlerde bulundu. Çat Sultan Su- yu Barajı'nı bitireceklerini ve Malatya'da Türkiye'de eşi bu- lunmayan Avrupa'nın da ileri- sınde olan bir tıp merkezi kuru- lacağını anlatan Özal şöyle ko- nuştu: "Bu Malat>a'\a layıktır. Ma- latya Guneydogu'nun tıp merke- zi olacaktır. Oteller vapılacaktır. Fevkalade gelişecektir. İstan- bul'dan, Ankara'dan insanlar gelip burada tedavi olacaklar." doğu sınınna yakın illerden göç olduğunu, bunda basının ınsan- ları korkutmaşının etkili oldu- ğunu anlatan Özal, "Ben göçle ilgili rakamlan aldım. En az Malatya'dan var. Eee tabii, Ma- latya Battalgazi'nin memleketi. Bir Malatya da tstanbul'da var. Nereye gitsem, 'Ben Malatyalı- yım' diye gelip elimi sıkanlar ço- galdı. Ben de gururlanıyonım bundan" dedi. Cumhurbaşkanı ÖzaJ daha sonra kendisini dinleyen kalaba- lığa, "Nasip olursa sizin kayısı bayramınızda buralara gelip sohbet ederiz inşallah. Ben de annemin babamın bu memleke- tine, memleketime gelip baba- mın yattığı >eri de ziyaret ede- rim inşallah" diyerek konuşma- Körfez krizi nedeniyle Guney- sını bitirdi. Özal konuşmasın- dan sonra Erkal Zenger'in da- vul ve zurna eşliğinde çaldırdı- ğı, "Malatya Malatya" türkusu eşliğinde meydandaki halkla bırlikte alkışlarla tempo tuttu. Daha sonra valilik, belediye ve Ikınci Ordu Komutanhğı'nı zi- yaret eden Ozal, Malatva'dan Ankara'ya dondu. Özal'la bir- likte Erhaç Üssu'ndeki Çevık Kuvvet filolarını denetlemesine katılan Genelkurmay Başkanı Orgeneral Doğan Gureş ile Ha- va Kuvvetleri Komutanı Orgene- ral Siyami Taştan da denetleme sonunda Ankara'ya donduler. Cumhurbaşkanı özal, Anka- ra'ya donüşunde Esenboğa Ha- vaalanı'nda duzenlediği basın toplantısında Turkiye'ye Irak'- tan son günlerde gunde 200 mülteci geldiğini vurguladı. Özal, "Tttrkiye, bir miilteciler iılkesi oldu, kara harbi başlar- sa Irak'tan gelenlerin sajısı da- ha da artar" dedı. Savaşın bu- tun dunyayı oiluğu gibi Türki- ye'yı de ekonomik açıdan etki- lediğini anlatan özal, bunda "psikolojik etkilerin de rol oynadığım" söyledi. Özal, "ekonomik sonınun aşılmaya başlandığını" savunarak "Ümit edijomm ki bu savaş çok yakın- da bitecek" diye konuştu. Cumhurbaşkanı Özal'uı Ma- latya gezisine katdmayan Yusuf Bozkurt Özal, ANKA'nın soru- sunu yanıtlarken Semra Özal1 ın adaylığı ile Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın başta Hüsnıi Do- gan olmak üzere muhafazakâr bakanlara takındığı tavır konu- sunda, 'şimdilik' konuşmayaca- ğmı belirttı. Yusuf Bozkurt Özal, "Zamanı geldiğinde, be- nim için şartlar oluştuğunda be- nim de söyleyecek sözlerim olacak" dedi. Yusuf Bozkurt Özal, "Sürpriz açıklamalar ola- bilir mi" sorusuna "Ben boş ko- nuşmam. Bu konuda benim de açıklamalanm olacak" dedi. Turkiye'nin dunya siyasetin- de önemli bir yeri olduğunu vur- gulayan Özal, onceki akşam Rafsancani ve Bush ile goruş- meler yaptığını anımsatarak şoyle konuştu: "SSCB'nin bans planı konu- sunda ABD ve Rusya arasınds göruşmeler >apıh>or. ABD bu- tiin bu kararlarının koşulsuz olarak uygulanmasını istemek- tedir. Kuveyt'ten çekilme ta- mamlanmadan ateşkesi kabul etmemekledir. Aldığım bilgiler bundan ibarettir. ABD'nin fev- kalade kararlı olduğunu ifade etmek isliyorum." Görevimiz, yolcularımıza dünya çapında bağlantı sağlamak. En zor zamanda olsa bile. Hiç kimsenin karamsar olmasına gerek yok. Biz, yolculanmızı böyle durumlardayalnız bırakmaya- cağız. Bunu bir borç biliyoruz. Her ne kadar uçuş planımızda bazı kaçınılmaz azaltmalaryapmış olsak bile, dünya genelinde uçtuğumuz 180'den fazla kentin yüzde 80'ine halen seferlerimiz devam ediyor. Almanya"ya her gün olan uçuşlanmız buna bir örnektir. Uçağımıza hoş geldiniz. S 5 Lufthansa CUNEYT ARGAYUREK YAZIYOR bir liderlikten indiriverir. MOSköVa dikkat jcerde Işler Yumuşar mı, Dışarda Gorbi Ders Alır mı? ANKARA — ANAP kulisinde dün, yukardakiyle -TÖ ite SÖ- aşağıdaki -dört bakanlı muhafazakârlar- arasındaki gergin- lığı yumuşatmayı amaçlayan girişimlerden söz edıliyordu. Kimilerı, "sütün taşmasını engellemek için altındakı ateşi azaltmaya" çalışıyormuş. SÖ'nün il başkanlığına daha genış açıdan bakanlar ise son kapışma uzlaşma yoluyla çözülmezse büyük kongrede iki taraftan birinin mutlaka "tasfiye olacağını" öne sürüyor, partide "bölünme değil tasfiye"nın gerçekleşeceğine kesin gözle bakıyorlar Oysa büyük kongrede bu kez liste değii, listeler çar- pışacak. TÖ, içerden dışardan her türden olanağı kullana- cak, "listesinı kazandıracak" ve sonuçta SÖ üzerınde TÖ ile anlaşamayanlar "tasfiye edilecek." "Sütün altındaki ateşi azahmaya çalışanların" elınde uz- laştırıcı, son gergınlıği yumuşatıcı bir formül veya formüller olduğu söyjenıyor. SO'ye, SÖ aracılığıyla Güneydoğu'daki TÖ'ye iletilen plan- lar neymış? Türkıye burası, ağızlarda bakla ıslanır. Örneğin tarafları bir araya getırmek ya da partının bütünlüğüne ka- muoyunu yenıden ınandırabilmek için il başkanlığına elbir- liğiyle getırılecek olan SÖ'den, il yönetim kurulu üyelıklerıyle büyük kongre delegelerini "karşı tarafa" bırakması isteniliyor. "Partideki olası tasfiyenin 'çok şiddetlı' olmasını engellemek" için çözüm bulmakta peklik çeken tarafları yu- muşatıcı nitelikte görülen bu planın taraflarca uygun görül- mesi gerekiyormuş. "Cebimde fiste ^ — ~ ~ ~ ™ ~ ~ " ^ ^ ~ ~ — ~ " " " " " " " yok" diyecek kadar Sonuçta kim kaybetti. orgute yatıştırıcı ılaçlar _ • _ * uygulayan SÖ, ıl yöne- SayiD ÇemiŞeV, çecek? SÖ analığın Görbİ'yİ ABD'nİH • gereklenne uyarak öz- o//npr DOWGr (OÜC) verıde bulunsa, koca- r w fJuvvGi jyuy/ sı TÖ, eşini çepçevre OİmaSIM kıskandığından barış mi? planları tezgâhlayan Kulisteki gelışmele- rin yanı sıra sınırda askeri kıtalan denetle- yip savaş ve barış ,. _ . . . . ... üzerindeengıngörüş- verdi. Bir lıder dunya lerini anlatan TO'nün, oıı/aepf/np ı/nn dün başkente dön- sıyaseııne yon dükten sonra bugün parti siyasetine yeni hangi manevralar sü- receği merak edi- başkaSini liyordu. Parti bünyesındeki TÖ uzmanlarından bi- ri, sert hareketlere gi- rişmekten kaçınacağı- nı, olsa olsa Meclis'teki odasında milletvekilleri ile "ikna ve aydınlatma" turtarına başlayabıleceğini söyledi. TÖ'den söz edıyorduk, yine de belli olmazdı. Bakarsınız dün gece, ol- madı bu sabah... Bir düşün etkisıyle ya da semavi bir ilhamla akla gelmedık bir yeni gırişim başlatabilir. Ne var kı tam dünya sorunları uzenne gece gündüz çalı- şır, uluslararası siyasete yön verip bıçımlendirirken basıt par- tisel sorunlarla TO'nün kafasını karıştırmak, hele TÖ'ye ka- fa tutmak, kuşkusuz ulusal yararlarımıza da ters düşüyor. Sovyet Büyükelçisı Sayın Albert Çerntşev; lütfen ba'ş1«- nıntz Sayın Gorbi'ye aklarınız ve de bilsınler kı irak'a uygu- lanan BM kararlannın çıkmasına, muttefık askeri gücün oluş- masına doğrudan önayak, hatta girişimleriyle başlıca neden olduğunu* ilan eyleyen TO'nün ulusal onuruna bir darbe vurdu! Dünya siyasetinin önde isimlerinden bir lideri girişimler- den önceden haberli kılmamak, ne dostluğa ne de hakse- verliğe yaraşır. Daha ötesı, uluslararası sorunlara hızmet de- ğildir. Sonuçta kim kaybetti Sayın Çernişev, kanıtlar ortada: TÖ, Gorbi'yi ABD'nin süper povver (guç) olmasını kıskandığın- dan barış planları tezgâhlayan ınsan durumuna düşüren de- meçler verdi. Bir lider dünya siyasetine yön veriyorsa, böylesi demeç- lenyle bir başkasını süper liderlikten indiriverir. Moskova, dikkat! P A R T İ L E B D E N Aykufa sonı • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — SHP Gaziantep Milletvekih' Mustafa Yilmaz, Çalışma ve Sosyai Güvenlik Bakanı tmren Aykut tarafından yanıtlanmasını istediği önergesinde, "Semra Özal'ın başbakanhktan cumhurbaşkanlığına adayhğını koyup böylece Özallar'ın Çankaya saltanatını yedi sene daha surdürmeyi planladığı ve bunu ilk kez size açtığı söylentisi doğru mu" diye sordu. Yilmaz önergesinde, Aykut'un Semra özal'ın il başkanhğı ile ilgili çalışmalann yakın tanığı olduğunu belirterek şu görüşlere yer verdi: "Bu paralan Semra özal'a bazı işadamlannın verdiği doğru mu? Bu paralann toplanmasında sizin etkin olduğunuz söylentisine ne diyorsunuz? Eğer boyle bir durum var ise işadamlannın isimlerini ve verdikleri para miktarlanm' açıklar mısınız?" SHP'de kongre takvimi ANKARA (UBA) — Sosyai Demokrat Halkçı Parti'de kongre takvimi işlemeye başladı. Üyeleri kesinleşen illerde delege seçimleri için bugün başlayan sure, 15 nisanda sonra erecek. SHP'nin haziran ayında yapılacak olan 3. olağan kongresine katılacak il delegelerini belirleme süresi bugünden itibaren başladı. Delege seçimleri için son tarih 15 nisan olarak belirlenirken ilçe kongrelerinin de 1 nisan - 20 mayıs tarihlerinde tamamlanması gerekiyor. Koçaktan Başbakaıfa sonı • ANKARA (UBA) — Ankara Milletvekih' Tevfik Koçak, Başbakan Yıldınm Akbulut tarafından cevaplandırılması istemiyle TBMM Başkanlığı'na verdiği önergesinde, Eximbank'tan kimlerin köprü kredisi aldıklannı sordu. Koçak, önergesinde şu sorulara cevap istedi: Bu firmaların istemleri incelendi mi? Incelemeye almdıysa bugüne dek hangi fırmalara, hangi oranda kredi verildi? Kredi isteminde bulunan firmaların zararlanru devlet karşüamak zorunda mıdır? Zorundaysa firmaların zararları nasıl saptanıyor? Kredilerin geri alınması nasıl olacaktır? Verilen kredilerin faizi nedir? Körfez bunahmı nedeniyle zarara uğrayan nakliyecilerin Anadolu tüccarlannın ve diğer kurumlann zararlannı kim karşılayacaktır? İLAN ARAKLI ASLİYE HUKUK HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No: 1989/125 Esas 1989/187 Karar Davacı Huseyin Eryığıt tarafından davaJı Araklı Nufus Mudurlü- ğQ aleyhine açılan soyadı lashihi davasında; Trabzon ili Araklı ilçesi Kayaiçi köyu cilt no: 023/03, sayfa no: 52, kutük sıra no: 62 numaralarda nüfusa kayıtlı Hasan ile Meva'- dan olma 1.1.1953 D.lu Huseyin Eryığıt'ın Eryiğit olan soyadı Araklı Asliye Hukuk Hâkimlıği'nın 19.10.1989 tanh 1989/125-187 sayüı ka- rarı ile Feyzioğlu olarak değiştuilmiştir. İlan olunur. 8.2.1991 Basın: 45717