11 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/2 OLAYLAR VE GÖRÜŞLER 21 ŞUBA T 1991 Çin'de Gelişmeler Tanmda ve sanayide toplam uretim duzeyleri bakımından en ileri duzeydeki ulkeler uretimine yaklaşmaktadır. Ancak, unutmamak gerekir ki kişı başına GSMH, gelişmiş sanayi ulkelerindekının otuzda biri dolayında olup tahıl, şeker ve pamuk gibi tarımsal mallar tuketiminde henuz açıkları olmaktadır. Prof.Dr. NAZtF KUYUCUKLU Gende kalan yülarda rejım karşıtı gençlık hareketlerıne karşın kontınental Çın, rejımın kuruluşundan bu yana en kararh (ıstıkrarlı) yıllannı yaşamakta ve dunyamızda komunıst partı ıle yönetılen sayılı ulkeler arasında yer almaktadır 1949'da sosyalıst devletın oluştu- rulmasından sonra, karmaşık \e bırbırıyle çe- hşen pohtıkalar dönemmı tamamlayarak 1977'den gunumuze "yeniden yapılanma" yö- nunde yol abyor Önce bu gelışme polıtıkala- nndakı evrelen, sonra da 1977'den bu yana ge- lışmelerı kısaca ozetlemek ıstıyoruz Gelişme evreleri Gelışme evrelerını bırkaç nokta altında top- layabılırız Bılındığı gıbı Çın toplumu 1949'dan önce gerek ıçende gerek dışa karşı savaşlarda çok yorgun duşmuştür îçende, 1927'lerden başlayarak "Gomından (Devlet ve Ulus Partısı" ıle "Gunçandan (Komunıst) Par- tısı"nın ayrı yerlerde egemen oldukları ülke toptaklarında âdeta ıkı devlet olarak, sılahlı sı da dahıl olmak üzere, ulkede tek başlarına egemerüık ıçın bırbırlenyle kıyasıya savaşrruş- lardır Dışa karşı da 1920'h yıllarda, ama da- ha sonra özellıkle 1930/940'lı yıllarda Japon ıstılasına karşı bu ıkı partımn asker guçlerı çe tın savaşlar vermış, Ikıncı Dunya Savaşı'nda Japonlar yenılınce, ıkı partının savaşı da ko- münıstlerın yengısıyle sonuçlanınca Kıta Çın1 ınde Mao'nun lıderlığınde Çm Halk Cumhu- nyetı kurulmuş, mıllıyetçıler de (Gomından Partısı), Çankayşek'ın lıderlığınde ve ABD desteğınde Formoza adasında ayrı bır devlet oluşturmuştur Çın Halk Cumhurıyetı'nde 1949/1952 vıl lan, savaşların neden olduğu yaraların gıde- rılmeye çalışıldığı ve yenı devletın kurumlan- nın oluşturulduğu yıllar olmuştur 1953/1956 arasında ıse ulkenın kent ve koylerınde sos- yalıst ılkelere dayah temel bıçımlenmeler baş- latılmıştır Mılyonlarca hektar toprak, yıne mılyonlarca köyluye dağıtıldıktan sonra bun- lar uretım kooperatıflennde toplanmaya, sa- nayı kuruluşlan da devletleştınlmeye başlan- mıştır 1956'da Sekızıncı Partı Kongresı de planlı ve tedncı olarak uygulanması öngörulen ve on beş yıl surebıleceğı duşunulen "Sosyalızme Geçış" kararını onaylamıştır Ancak partıde egemen olan başka bu grup ve duşunce, bu geçış dönem suresını uzun bularak kısaltmak ıstemış ve hemen 1957'de, "buyuk sıçrama ve atılım" dönemını başlatmış, boylece "sosya- lızme planlı ve tedncı geçış"ten vazgeçıhp hızla yenı oluşuma gırılmıştır Bu hareketle sosya- lıst aşamayı hızla aşıp komunıst topluma ula- şılmak ıstenmıştır Tarımda uretım koopera- tıflen yerıne, komunlenn oluşturulmasına ge- çılmıştır Kiiltür Devrimi ve sonrası Burada ortak uretım ve tuketım gıbı, geçen yuzyıllarda utopık sosyalıstlerde de gorulen, ılgınç duzenleme ve uygulamalar yer almış, kı- şı ıle uretım arasında maddı özendınlere ye- terı kadar önem verılememıştır Fakat 1960/1965 yıllannda yapılmış olan hataların düzeltümesı yönunde bazı önkmler ahnmı$- sa da partı ıçınde ekonomı ve örgutlenmede, kuramsal-ıdeolojık eylem duzeyınde bır pat- lama meydana gelmıştır Kultur Devrimi baş- laulmıştır kı bu, on yıllık bır kargaşa, partı kadrolarının harcanması, sosyalıst uygulama açısından da buyuk bır kayıp dönemı olmuş, yanı başka deyışle, kendısınden öncekı hatalı uvgulama dönemını aratmıştır Kultur Devri- mi dönemı, Çın'ın buyuk bır sıyasal lıderı ol- duğunda kuşku olmayan Mao'nun 1976'da olumu>le sona ermış, yenı bır "durum muhasebesı" yapılarak 1957'den bu yana olan donem "acelecıhk", "ofkelıhk" ve "sosyalıst aşamayı kısaltarak hemen komunızme geçme ütopyacıhğı" tanımlamalarıyla hatalı donem- ler olarak nıtelenmış ve 1977'de yenı bır ûo- nem başlatılmıştır Bu donem gunumuzde de surmektedır 1977'den bu \ana suren donem uygulama lan, ılkelerının Çın'ın kendı gerçeklennden kaynaklandığı, yanı ulkemn bır mılyarı aşkın nufusa sahıp olduğu, bunun sekız yuz mılyon dolayında bır bolumunun kırsal alanda bulun- duğu, kapıtal donammının çok za>ıf olması nedenıyle bu nufusun yaşamını sadece emeğı ıle surdürebıldığı belırtıhyor Bu donemde, 1987 sonunda 13 Partı Kongresı'nde daha on- ce sıkça gundem konusu olmuş olan "sosya- hzmın ulke koşullanna uygun bır rejım olup olmadığı", "ulkede sosyalızm uygulamasının hangı aşamada bulunduğu" sorularma da ya- nıt getınlerek "Çin'in sosyalist olduğu ve baş- langıç aşamasında bulunulduğu, bu aşamanın en az yuz yıl sureceği" beurtılmektedır Bu do- nemdekı ılkelerı şöyle sıralayabılırız Iktısaaı uygulamada öncekı duzenlemelen bır yana bı rakarak ıktısadı gelışmede ıktısadın kendı >a- salanna dayanma, para-mal ıhşkılermı gelış- tırme, üretıme maddı ozendırıler getırme, ın- san faktörunun rolunu arttırma, kendı hesa- bına çalışmayı ve kent kolektıflerını özendır- me, kışısel ve özel ışletmelen özendırme, ku- çuk ve orta ölçeklı emek-yoğun ışletmelen özendırme, dışa açılma, yabancı anamal gel- mesını özendırme, yabancılarla ortak ışletme- ler kurma, serbest hman ve bölgeler kurma, Mıllıyetçı Çın'le "tek devlet, ıkı ayrı sıstem" temelıne göre bırleşme. Hemen belırtehm, gunumuzde Çın'de dev- let ışletmelen —kı bunlara tum halk mulkı- yetlı ışletmeler de denıyor— kolektıf ışletme- ler \e kışısel ya da özel ışletmeler vardır Dev- let ışletmelerımn mulkıyetı ve yonetımı dev- lete va da değımldığı gıbı mulkıyetı tum hal- ka aıt denmekte, kolektıf ışletmelerde mulkı- vet kolektıfe aıttır Yukanda değınılmış oldu- ğu gıbı, kışısel ve kolektıf ışletmelerın gelıştınlmesı ıstenmektedır Ama gunumuzde devlet ışletmelen çok onemlı gozukmektedır Orneğın 1981'de sanavı kesımmde 384 bın ış- letmeden r (s 22'sı devlete aıttır, fakat bunla- nn toplam sınaı uretımdekı payları °'o 78 3'tur Kolektıf ışletmelerın sayısı 300 bındır, bunun da 200 bmı komunlere aıttır Bu arada eklevelım kı kışısel ışletmelerde uygulamada hızlı bır gelışme gözlenmektedır Omeğın 1987'de bunlar >ırmı mılyondan faz- ladır ve sadece bır yıl oncesıne gore yedı mıl- yon artmıştır Getırılen ozendırıler koşutun- da, gerek ortak ışletmeler kurulması, gerek doğrudan tek başlarına yatırım amacıyla ul- keye yabancı anamal gehşı yukselmektedır Gelen toplam mıktann >aklaşık 25 mılvar do lar dolayında olduğu bıldınhvor Sonuç Ülkede ışgucu sunumunda bır fazlalık var- dır Işe yerleştırmeyle ılgılı olarak ulkede uç bınden fazla "ıstıhdam buroları" oluşturul- muş ve 1979/1988 arasında devletçe 78 mılyon kışı ışe yerleştırılmıştır Bununla bırhkte, ışe yerleştırmelenn za> ıfladığı w o 2 6'lık ışsızlığın surduğu belırtılıvor 1980/1985 yıllannda sı- naı uretım % 10 8'lık bır hızla, ışcı verımlılığı de "'o 7 artışla gehşmıştır Tanmda ve sanayi- de toplam uretım duzeyleri bakımından en ıle- rı duzeydeki ulkeler uretimine yaklaşmakta- dır Ancak unutmamak gerekır kı kışı başına GSMH, gehşmış sanayi ulkelenndekının otuz- da bırı dolayında olup tahıl, şeker ve pamuk gıbı tarımsal mallar tuketiminde henuz açık- lan olmaktadır Henuz nufusunun % 80'e ya- kını tanmda, fakat tanm ulke GSMH'nın <7o 30 dolayındakı bır oranını sağlayabıhyor Nu- fus artışını ^o l'e duşurduğu halde yühk top- lam nufus artışı on beş mılyon olup ekono- mıde onemlı bır baskı olmava devam edıyor Ancak 1977'lerde başlatılan yem dönem ön- lemlerının ulkede onemlı sonuçlar yaratmak- ta olduğu gözlenmektedır EVET/HAYIR OKT4YAKBAL Nedir Barış?.. ' Olduremeyeceksınız benı Kaçıramayacaksınız Işığından güneşın Ne de şıır soyleme sevincınden Kuramayacaksınız darağacını Aşka şaıre gule karşı' Irak'ın unlu şaırı Abdulvehap El Beyatı nın şıırlennı oku- yorum Yıllar once yurdumuza da gelmış Turk şaır dostla- rıyla bır arada guzet saatler yaşamıştı Şımdı nerededır? 01- du mu' Yaşıyor mu? Yaşıyorsa gunde bırkaç kez bombala- nan Bağdat'ta ne yapar? Yenı şnrtennde neyı nasıl anlatır? Altmış beş yaşında bır şaırın tum halkıyla bırlıkte yaşadığı bu korkunç karabasan nedır? 1 Ataot Böhrarhoğlu ıle Ozdemır ince'nın bırilkte hazırlâdik- lan ' Dunya Şıın Antolojısı' nde (rak şua bolumunuaçtım Bır ülkeyı bır haikı en tyı şaırlerı, yazarları dıle getırır Işte Mellh Cevdet Anday ın çevırdığı bır Beyatı şıın "Segılım butun Arkadaşlanm öldu Zamandan başka şey kalmadı Ve turkulerden başka Dostum kucuk Ahmet Kucük Ahmet bıle Oldu Tann rahmet etsın benım Kuçük dostum Ahmet Ne dersın yurda dondüğumuzde Bızı tanımazsa kımse Ne dersın Ey kederlı serçe?' Bır aydır Suudı Arabıstan, Mısır Irak askerlen karşı cep- helerde savaşıyor Zaman zaman bırbırlerını olduruyorlar Arap Arabı yok edıyor Irak kent ve kasabalarına bombalar yağıyor Oysa butun ulkelerın şaırlerı savaşa karşıdır Çunku savaş ınsana karşıdır Şaır ıse ınsanın yanındadır her zaman Geçen gun gazetelerde yayımlanan 81 şaırın dızelerınden oluşan uzun şıırde gorduğumuz gıbı Hangı ulkeden han- gı ulustan olursa olsun savaşı oven olumu, oldurmeyı öven gercek bır şaır yoktur Varsa o kışının şıırle hıçbır ılgısı yoktur Bır ayı geçen bır sureden berı Bağdat Basra kentlerıne bombalar yağıyor Sayısı bınlerı geçen Iraklı ABD Fransız, Ingılız uçaklarının olum ateşı ıle bu dunyadan kopuyor Yal- nız bır sığınakta beş yuzu aşkın ceset çıkarıldığını okuyoruz TV'lerde goruyoruz Bunların buyuk bolumu cocuk' Yırmı bı- nncı yuzyıla dokuz kala çağdaş uygarlık en buyuk suçunu ışlıyor Suçsuz halk ezılıyor Neymıs Kuveyt kurtarılıp bılmem kaç çocuklu, kac karılı altın banyosunda yıkanan altın ara- balarda gezen bır avuc Arap şeyhıne sunulacakmış Kuveyt böytece ıstıladan kurtarılacakmıs 1 Bu acıyı en çok duyanlar elbette kı sanat adamlarıdır 81 Turk şaırının bırer ıkışer dızelerınden oluşan uzun şıırı bıl- mem gazetelerde gorup okudunuz mu? "Kımdı bana ınsanlığın soylu bır geleceğı olacak dıyen - alev gozler alevlerı yardı olu cocuklann ak gozlerını anmak ıçın - duyamam yaprağın sesını orman gumburderken - ol- mak veya olmamak butun hatırladığım bu ' Saırler tek tek dızeler soylerken farkında olmadan bır butunu olusturmuş- lar Sankı bır tek şaırdır karşımızdakı Demek cok guclu duy- gular, çok derınden gelen esınler şaırın adı, kımlığı değışık de olsa bır butunde buluşuyor Hep barıştır dıle getırılen, ozlenen Nedır barıs? Yannıs Rıt- sos şoyle tanımlıyor "barış, uyuyan mınık bır yavru, barış uyuyan mutlu bır ana ağaçların golgesınde fısıldasan ıkı sevgılı bır babanın ısıltılı gozlerle akşamustu evıne donusu elınde meyve dolu bır sepetle alnında ıncı gıbı parlayan ter tanecıklen, kapıyı çalışı bır dostun, bır pencerenın açılması kıtaplıklara donusmesı hapıshanelerın kara bır bulutun ardında belıren ay ısığı, mahalle berberınden çıkısı bır aksam vaktı yenı tıraş olmus bır ıscının budur barış' Rıtsos, "barış yeryuzu sofrasında kardesçesıne bırleşmıs eller" dıyor Oysa o eller duğmelere basıp fuzeler yolluyor, bombalar atıyor o çocukların kadınların, emekcılerın ustu- ne Neye varmak ıcın, neyı elde etmek ıcın? Kendılerıne so- rarsanız 'bız barış ıcın savaşıyoruz' dıyortar, ama '81 Turk şa- ırınden bın şoyle dıyor Hangı savaş yuz akıyla çıkmıstır sa- vaştan''" "Yıkamayacaksınız sarayını duşlerımın Korkutamayacak zıncırlerınız kuçuk cocuklarını ulkemın Kırletemeyeceksınız sanatın surlarını Şoyle seslenmış El Beyatı emperyalıst güclere yıllar yıllar onceden "Gerıye uşaklar Donunüz geldığınız yere" PENCERE Körfez Savaşı ve Ekolojjik Denge Aslında Irak'ın en modern silahlarla donatılması, Saddam tipinin yaratılması, çıkar dunyasının yıllar onceden hazırlayageldiği bır senaryodur. Stratejik onemi nedeniyle petrol siyasetinin bir sonucudur. Işte burada bir siyasal tercih konusu ortaya çıkıyor: Petrol mu, silah ticareti mı, yoksa insanlığın ortak geleceği mi oncelik kazanmalı? Prof. Dr. CELAL ERTUĞ Savaşın sadece vöresel bır coğrafyanın so runu olduğunu duşunmek vanılgıdır Uze rınde yaşadığımız gezegenın dramıdır Kor- fez savaşı Korfez'de dın, mıllıyet, ırk, dıl, mezhep, etnık farklılıklar gozetmeden bu tün ınsanlık hedef alınarak, gelecek kuşak lara uzanan bır facıa sahnelenmektedır Körfez savaşının bugun me>dana gelen tahrıbatı yanında, ekolojık sıstemde >arat tığı denge bozukluğu, tum canlıların yaşam lanna akıl almayacak kadar zarar \erecek korkunç bovutlardadır ve vuzvıllar boywn- ca da etkılevecektır %nı'bugun her ateşle- me duğmesıne basış, ağır bır cınavet suçu nu oluşturmaktadır Ilk bakışta bu ıfade belkı cıddıye alınmayabılır \ncak abartma- sız gerçek olduğu çok geçmeden gorulecek- tır Savaş, taraflann kımlıklenne, nedenlerı ne, guçlüklenne bakılmaksızın haklılık haksızlık araştınlmadan bır cınayettır Ve hıçbır savaşın galıbı de voktur Korfez'de şu ya da bu nedenle bır sılahlı çatışma başlatıldı Once hıçbır neden kesın hkle sılahlı çatışmavı mazur gosteremez Bu gezegenın ınsanı artık tum sorunlann ba rışçı vollardan çozumlenebıleceğını aklına yerleştırmek zorundadır Çağımız, vahşı bır teknolojı ıle süahlanma endustnsının şahlandığı bır sureç ıçındedır Elektronık sıstemlerle ığnenın delığmden geçmek, uçan kuşu gözunden vunnak ve ya- kıp yıkmak bır keyıf ışı olmuştur Korfez'- de gunde 500 mılyon dolarlık patlayıcı har- cıyormuş ABD ordusu Ötekı taraf da boş durmadığına göre vaklaşık bır mılvar dolar yakılı> or demektır II Dunya Savaşı'nda ekolojık sıstem, do- ğal, kulturel, sos>al, ruhsal değerlerdekı ka- yıplar büımsel olarak saptanmıştır Her pat lamada atmosferdekı ınsan ve tum canlılann sağlığı ıçın gereklı oksıjen, azot, karbon ok- sıtlerı dengesınde, ısı derecelerinde onemlı değışıklıkler meydana gelmekte ve bu, ulu- sal sınır tanımadan gezegenımıze vayılmak- tadır Bunun yanında kım>asal, bıyolojık, nukleer sılah kullanımı başka bır felakettır Atmosfere yayılan bu tehlıkenın vanında, denızlere atılan petrol ve turevlen, gemılerın atıklan, mermı, bomba gıbı patlayıcıların, torpıdolann ok> anuslara kadar uzanan, tiirn carîlılan yok eden etkılen, kıyılann mahvo luşu bır başka dramdır Yetışkın bır ağaç 8000 kışının gunlük ok- sıjenını karşılar Içerığı, ağırhğı bızce bılın- meyen bombalann ne kadar oksyenı götur- duğunu, vaktığını hesaplarsak fecı şeküde yaşayanlann kaybıyla karşılaşınz II Dun>a Savaşı sonrası "ozon'^tabak*- sındakı dehk buyuimış, ısı derecesı dçk santıg- rat artmıştiB. Bu Körfez'dekı savaşın kımın tarafından kazanılacağı, bır boğa gureşı gı- bı heyecanla ızlenmektedır Ve asıl kaybede- nın ınsanlık olduğu akıllara bıle gelmemek- tedır Sadece ısı değışmesı, örneğın 4 derece yukselmesının tahılgıllerı, ekmeğımızı vok edeceğını bıh>or muvdunuz 1 ' Hanımların spreylennı ozon tabakasına zarar venyor dı- ye pıvasadan kaldırtırken savaş patlayıcıla rını görmezlıkten gelebılıvoruz Çunku sa- vaştan yararlanan, sav aş ticareti ıle geçınen çıkarcılar, çağlar bo>u dunyaya hukmet mektedırler Ortadoğu'yu, Irak'ı en modern silahlarla donatan, en pahalı yeraltı sığınak saraylan yapanlar, zehırlı gaz, bı>olojık sa- vaş uretım merkezlerı yapanlar' 'a> ağa kalk sınlar'" \slmda Irak'ın en modern sılahlarla do natılması, Saddam tıpının yaratılması, çıkar dunyasının vıllar onceden hazırlayageldığı bır senar>odur Stratejik önemı nedenıvle petrol siyasetinin bır sonucudur Işte bura- da bır sıyasal tercih konusu ortav a çıkrj or Petrol mu, sılah ucaretı rru, yoksa ınsanlığın ortak gelecegi mı öncelık kazanmalı^ Yüzyülar boyunca ulkesel, yöresel, dınsel, ulusal açıların dar göruşunden kopamayan ınsan, evrensel boyutlarda yaşam değerlen- dırmesı yapamamıştır Hâlâda>oreselego- ızmden kurtulamamaktadır Hatta ırkçılık, mıllıyetçılık, etnık ayncalıklarla, her şevden önce aynı gezegenın yurttaşı olduğumuzu unutmakta, bırbmnı yemektedır ıkı avaklı canavarlanmız "— Bu savaştan şu şu kazançları elde edeceğız'' gıbı hesaplann onde geldığı bır or tamda, ekolojık sıstemdekı kayıplardan söz etmek "oportunıst" sıyasal göruşlulere, ters, hatta gulunç gelebılır Ama öte yandan ekolojık dengenın bozulması dunyanın sonu demektır gerçeğıne ınananların da bır "ev rensel yurttaşhk" kamuoyunun cluşturul- masma çaba göstermelen de doğal karşılan- malıdır Çunku onunde sonunda buna her- kes katılacaktır, başka yol yoktur Ve geze genımızı korumayı öngörenler hızla çoğal- maktadırlar Sonuç Batı'da stratejik sılahların yok edılme an- laşması yapıldığı, konvansıyonel sılahlann sırurlandınlmasının kararlaştınldığı bır sıra- da, sosyal yapısı kanşık, gekşmemış olan Or- tadoğu'da savaş başlatılması aa bır talıhsız- lık, bır gerı kafalılıktır Aynı ılkellık, Ama- zon ormanlanru, dunyamızın akcığerlerını, dakıkada 5000 hektar keserfek yok eden Ba- Ulı çıkarcı ıçm de söz koousudur Yıne Afn ka'da aşırı tanm ılacı satarak tarunı yok eden, ağaçlan keserek kurakhk yaratan açık goz Batüı artık kendı oturduğu dalı kestığı nıgormek, anlamak zonındadır Bukonu dabır kamuoyu hareketı gelışırken herkesın elbırlıgı ıle meseleye sahıp çıkması da şarttır Dun> amızın sıvasal > apılanması eskımış tır Bu eskı modelın reddı ve kendıru yenıle- me hareketı Doğu Bloku'ndan başlatılmış- tır Bu kıpırdanış AT orgütlenmesınm du varlarını >ıkacak, bır buyük Avrupa ortak pazarı ıle evrenselleşme yolu açılacaktır O zaman fıl> onlarca trılyon dolarlık sılah sa- na>ıı dı.racak, sılahlı kuvvetler gıderek sem bohk mıllı savunma guçlerıne dönuşecektır Bugun süahlı kuvvetlerın butçelerden en bu>ukpayıalması,sılahlanmayanşınınbır sonucudur Eğer savaşların »iuşmanı değü dunyamızı yok ettığj ınancı yaygmlaşırsa, o zaman bu trılvonlann ınsancıl amaçlara ak tarılması mumkun olacaktır "Banş ıstıyorsan savaşa hazır ol" sloga nı bır kıyıv a kaldınlmalıdır Aslında bu slo ganın doğru olmadığını, sılahlanmarun cay- dırıcılık >onu bulunmadığmı tanh göster- mektedır Sılahlı kuvvetlerın tum dunyada modern- leşme, yenı teknolojüerle donanma yanşı, tı- can bır ozendındır Yalnız bu nhnıyete karşı açılacak savaş mubahtır Savaşın, ekolojık dengede açtığı korkunç > aralann gerı donuşu v oktur Dunyanın ne- resınde olursa olsun savaş bır yaşamsal orta mı, canlı varlığı, doğa>ı mahveden korkunç bır vangındır, gerçek bır yıkımdır İLAN 2. KADASTRO MAHKEMESİ'NDEN 1980 1641 1989/103 Cevhan'ın Doruk koyune aıt 1014 no lu parse'e M Hazınesı tara- fından mahkememıze Tapulama Tespıtıne İtıraz davası açılmış olup dos>anın yapılan duruşma sırasında davalılar Osman Kahya mıras çılarının tam olarak nufus kayıtlan tespıt edılemedığı anlaşılmakla, 16 5 1989 gun ve 1980 1641 Esas 1989/103 sayılı kararla 3402 sa yılı >asanın 30 2 md sıne göre davalı 1014 no lu parseun Osman Kah va mırasvıları adına tapuva tescıhne karar venlmış, bu karar Hazıne vekılı tarafından mahkememıze \enlen 10 1 1990 gunlu dılekçe ıle temyız edılmıştır Mahkememızce, nufus kayıtlan tespıt edılemeven Osman Kah>a Mırasçıları adına ılanen teblığ >apılmasma karar venlmış olmakla Mahkememızın 16 5 1989 gun ve 1989 103 sayılı karan ve 10 1 1990 gunlu M Hazınesıne aıt Tem>ız dılekçesı teblıgat veruıe kaım olmak uzere 7 201 savılı kanun u>arınca Osman Kahya mırasçıları adına ıla- nen teblıgat olunur 28 1 199' Basın 19958 İLAN MUDURNU KADASTRO HÂKİMLİĞİ'NDEN Dosya No 1984 170 Esas 1988 140 karar Davacı Mudurnu Bulanık kövunden Kadnye Canturk tarafından davalılar Durmuş Sanca, Mehmet Tetık aleyhıne mahkememize açı lan komıs>on kararının ıpulı \e tescıl davasının mahkememızde \a pılıp bıtırılen açık duru^ması sonunda Davacı taratından davalılar alevhıne avılan Mudurnu Pelıtozu ko yu bırlıgıne dahıl 405 "'95 ve 842 parsel savılı taşınmazlara aıt ko mısyon kararının ıptalı davası hakımlıgımızden verılen 28 12 1988 ta rıh ve 1984/170 esas, 1988 140 karar sa\vlı hukumle reddıne tespıt gıbı davalılar adına tapuva kavıt ve tescılıne karar venmış, karar da tulı davalılar Hacer Ahmet, Mustafa Durmus, Fatma Semıha Me dıha Fatma, Mustafa Ketnal, Nebahat ve lfakat Dogana teblığı ya pılamadığından karar ozetı teblıgat >enne kaım olmak uzere ılanen teblığ olunur Basın 45710 HASAN HÜSEYİN'i anıyoruz Ge! benım sevdıceğım Gel benım umducağım Bektedığım gel Gel de bılsın kuşak kuşak Yoluna kurban otduğum gel SIVAS DAYANIŞMA DERNEĞİ Tel:556 08 71-575 06 17 Program Banu Şıırler \avuz Toj) Semah Nesimı Çimen Dıa gosterısı Gurup Merhaba Gurup Kızılırmak TLRKİYE YAZARLAR SENDİKASI Yer Lutfi Kırdar Spor Saloou Tanh 22.2.199120 00-24.00 Davftıyeler Dunva Sm Moda Sın Adıle \aşıt K Merkezı, Dernek \ferkezı, Kar aca Tnatrosu Dostlar Tıyaırosu Ortakoy K Merkezı nden temm edılebılır Hal MüdürüL Uğur Dundar, televızyonun ' Hodn Meydan" programında Başbakan'a soruyor — Sıze yoneltılen bır elestırı var Vaktıyle Erzıncan'da hal mudurlüğu yapmış bır kımsentn şımdı Başbakanlık koltuğun- da oturması yadırganıyor Akbulut bıraz ezık Acı bır gulumseme var yuzunde, ama, serınkanlılıkla an- latmaya çalışıyor — Hukuk fakuttesını bıtırmıştım aılemı geçındırmek ıçın ça- lışmak zorundaydım, Erzıncan Beledıyesı'ne başvurdum, be- nı ıktısat muduru yaptılar hal mudürluğü de bu gorevın kap- samındaydı şımdı basın eleştınyor Dınlerken utandım • Insan ekmeğını kazanmak ıçın her ışı yapabılır fabnkada ışçı hal de mudur ya da hamal, lokantada garson, tarlada rençper, sokakta boyacı, gezgın satıcı, fener bekçısı temız- lık ışçısı cam sılıcısı musluk tamırcısı kapıcı ya da odacı, gece bekçısı, sımıt satıcısı, fırında hamurkâr orucu ya da ta- mırcı otobuste bıletçı, taksıde şofor, bakkal, kuçuk memur, kasap say sayabıldığın kadar Dunyanın en unlu devlet, sı- yaset sanat adamlarının ve yazarlarının hayatlarını kazan- mak ıcın neler yaptıklarını kıtaplarda okumuyor muyuz9 Kıtap okuyan kım kı? Rezıllık ortalığı oylesıne sardı kı erdemlerımızı yıtırdık Ana- dolu ınsanının ıncelığı tarıhe mı karıştı9 Taş taşıyıp çop top- layarak ekmeğını kazanmak, eşıne, cocuğuna anasına ba- basına bakmak hor mu goruluvor1 ' * Tarıhın bır donemınde çalışmak ayıptı Nıçın? Toplumunekonomıkduzenınde egemenler toprak sahıbı soylulardı devlet yaşamında bunlar otururlar köleler calışır- lardı Derebeyı alınterı doker mı? Uşaklar hızmet eder köy- luler toprağı surer, yapı ışçılen şatoları yapar ama arıstok- rat kuçuk parmağını kımıldatmaz Sıradan bır ışte çalışma- nın ayıbı, toplumun uretıcı ve yaratıcı ınsanlarının alnına dam- ga gıbı vurulurdu Adına "toplumsaJ sınıf' denen otgunun ger- çeğı, kuşaktan kuşağa aktanlan bır mıras gıbı değer yargı- larımıza ışlemıştır ve bılınçaltında ınceden ınceye surer gıder Hal ne demek? Sebze ve meyve pazarı değıl mı1 Domatesını, hıyannı el- masını, lahanasını patlıcanını getıren beledıyenın kapalı pa- zar yerınde satar Pekı buranın vaktıyle muduru olmak, gu- numuzun başbakanına yakışır mı? Sankı Turkıye Cumhurıyetı'nde değıl bır 'hanedari'm yo- nettığı pespaye duzende yaşıyoruz, cumleten tırlatmamıza bu gıdışle çok az bır şey kaldı • Başbakan Akbulut'un 'Hal Mudurlüğu" yaşamının bır onu- rudur ayıbı değıldır Pekı ayıbı nedır? Ulkemızın başında bır sorun var aşıret devletıne donuş- tuk başta anayasa olmak uzere yasalar cığnenıyor Cum- hurbaşkanı Ozal Akbulut u memuru gıbı kullanıyor, ulkeyı Başbakan yonetecek ıken sorumsuz Cumhurbaşkanı yone- tıyor Başbakan ne zaman kısılığını gosterecek? Cumhurbaş- kanına bıat" ederek mı hukumet edecek? Yasaları bır ke- nara ıten yalnız Ozal değıl kı 1 Bu gayrı meşru ıhşkı surduk- çe Akbulut da anayassyı çığnıyor suça katılıyor Yıldırım Akbulut kendısını bılseydı benlığını Ozal'a teslım etmeseydı, bugun dıllerde dolaşan fıkraların hıcbırı uyduru- lamazdı * Sıyasal yonetımın bugunku 'sev/ye"sı bır çukurdur "Hal Mudurlüğu ' hıyarların domateslenn lahanaların ke- fevızlerın satıldığı yerdır, ama, polıtıkada öyle bır ınsan pa- zarı kuruldu kı ne soylesen kâr etmez VEFAT Dr. MUSTÂFA NURİ DİREKÇİGtL (Istanbul Tıp 194O( vefat etmıştır Cenazesı 21 Şubat 1991 Perşembe gunu Ataköy Camıı nde kılmacak öğle namazını muteakıp Kocasınan kabnstanı na defnedılecektır \llah rahmet evlesın E^r Em. Ogretmen Behıre Dırekçıgıl Kızlarr Prof. Dr. Nebıle Direkçıgü, Nükhet Yurdakul Datnadı: Av. Ş«ner Yurdakul Torunlarr Evren ve Dunya \urdakul PANEL ÜNİVERSİTE ÖZERKLİĞİ VAKIF ÜNİVERŞİTELERİ VE ÖZEL STATÜLÜ ÜNİVERSİTELER Yoneten Prof Dr Nahıt KUMBASAR (ITÛ) Konuşmacılar Prof Dr Aydın AYBAY (IU), Prof Dr Tansu ÇILLER (DYP) Prof Dr Yılmaz ESMER (BU) Ooç Dr Osman HAYRAN (MU) Prof Dr Kemal KARHAN (ANAP) Bırgen KELEŞ (SMP) 23 Şubat Cumartesı SaatiOOO m Gıns lerhosmr Dedeman Otelı Balo Salonu, Gayrettepe * { 3 i n s s e r D e s m Duzenleyen Unıversıte Oğrettm Uyelen Demeğı (Istanbul) TÜRK HAVA YOLLARI A.O.'dan — Ortaklığımiz ıhtryact olarak 1500000 adet kendınden yapışkan kargo yapıştırma etıketının kapalı zarfla teklıf alma usulu uygu- lanmak suretıyle bsftımı yaptırılacaktır — Anılan kargo etıketı basım ışıntn toplam tahmını bedelı 68OOO0OOr- TL olup konuya ılışkın geçıcı temınat tutarı 2 720000—TL'dır — Kapalı zarfla verılecek mektupları en geç 07031991 günu saat 1700'ye kadar Istanbul Atatûrk Havalımanı THY A O Genel Yö- netım bınası B Blok Asma Kat adresınde mukım Sat Alm ve Stk Kont Başkanlığı nda bulundurulacaktır Anılan gun ve sa- atten sonra efden verılen veya posta ıle gonderılen teklıf mek- tupları kabul edılmeyecektır — Konuya ılışkın ıhale 08031991 gunu saat 1000'da yukarıdakı adreste yapılacaktır — Tahmını bedelı aşan teklıfler değerlendırme dışı bırakılır — Şartnamede ıstenılen tüm belgeterın aslı veya noterden tasdık- lı suretlenn ıbrazı gereklıdır — Şartnameler yukanda belırtılen adresten temm edılır — Ortaklığımız 2886 sayılı Devlet Ihale Kanunu na tabı olmayıp ıhale konusu etıket basım ışını kısmen veya tamamen yaptırıp yaptırmamakta serbesttır Kız mız EGE'nin doğumunu akraba ve arkadaşlarımıza mujdelerız ISTANBUL 11 ŞUBAT 1991 AYSUN-LEVENT ŞENOCAK Uygun ucretle Ingılızce ders verılır 345 66 07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle