Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN DUNYA'DA BUGUN
Devlet Mefcoroloji tşlerf Genel Mü-
dürlûflü'mjen alınan btlgiye göre
yurtun batı kesımleri parçak bukıtkı.
kjyı Ege yajmuriu, Doğu Anadolu-
nun doğusu kar yağışlı, diğer yer-
ler açjk geçecek. Marmara ıle yur-
dun iç ve 6oğu kesimlerinde sabah
saatlerinde sis görülecek. HAVA si-
CAKLIĞI: Önerrrt bir değişiklik ol-
mayacak RÜZGAR: Kuzey ve doğu
yönlerden hafif ara sra orö kuvvette
esecek. Denizlerde Karadeniz'de
GürKloğusu ve karayekJen 6-7 kuv-
vetnde saatte 10-21, Ege ve Ban Ak-
deniz'de 27-33 denizmili hızla ese-
cek. Dalga yûkseklifii 05-1 m. Ege
- / \
L.
ve Baö Akdeniz'de 2-3 m. doiaymda olacak. Van göiunde hava
kar yağışlı geçecek, rûzgâr kuzey ve batı yönlerden orta kuv-
vette esecek. Görûş uzaklkığı 10 km , yağıs anında 2-4 km.
civannda bulunacak.
Adana
Adapazar
Adtyaman
Afyon
Ankara
Antaky*
Anülya
Aftvın
Baknesı?
BMcîk
Bitfs
Bolu
Bura
ÇanaMCTte
Çonım
DMSİ
A 15° 6° Oyar-bator B
A
4°Edime
14° 3°Eroncan
8° ytmjrum
4»-2° EsKfeehU
9» 2°Gazianfcp
17° B°Gîresun
\B> 6° Gumûşhane B
7° 2°Hal*âri K
Mf 5°lsparta A
14° 2°jstanbul S
10° 2°b™( Y
9° 0°Kars
8" -?• Kastamonu S
S
S
S
B
8» *
12° 4°Kırttaret
12° 5°Konya
9° 1°Kûtatıya
10° 6°Malatya
12° 3°Marisa
12° 0°K.Mara$
5° 1°Mersin
4° -6° Muöla
10" 2°Muş
12° 3°Nijde
10° 4°Ortu
8° O°ftae
S»-2° Samsun
10° 2°Sıirt
10° 2°Sinop
12° 4°Sıvas
5° -4° letortaj
G°-1° lhtran
8° 2°luncet
9° 0°Uşak
7° 1°Vın
9° 2°Yozgat
9° 1° ZonguMak
: açık friuOu yajmurtu ^ sıs* ^ f k a n ı . A-açık B-buluBii G-güneşiı K-ıarh S-sis* Y-jaOmuriu
K
S .
B 9° 4°
B 12° 5°
B 10° 4°
B 10° 2°
B 10°
S 5° 1°
s io° 1°
B 10° 4°
B 9° 0°
B 8° 1°
K 6° 0»
S 4»-2»
B 9° 2°
S 3°
S 4°
Vıyana B 3
Waslwıg«on
Zûrih S 8°
BULMACA
SOLDAN SAĞA: 1 2 3
1/ Ne zaman sona
ereceği belli olmaksı-
an sürüp giden. 2/
Yunan mitolojisinde
a^k tannsı... Saz şa-
irlerinin, kendileri-
nin ya da ba$kaları-
nın şiirlerini derle-
dikleri, uzunlaması-
na açılan defter. 3/
Arnavutluk'un para
birimi... Meşin kes-
kisi. 4/ Amirler...
"Yalnız :':
ömer Scyfettin'in
yapıtı. 5/ Tiyatrtfda,
bir oyuncunun sözü kesilmeden bir
çırpıda söylediği sözler. 6/ Duman
lekesi... Köpek için hazırlanan yiye-
cek... Bir nota. 7/ Karşıtlık... Adıya-
rnan'ın bir ilçesi. 8/ Demir atmış bir
geminin zincirinin su içindeki bölü-
mü. 9/ Zimbabve'nin başkenti... Ba-
ğışlama.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Vücutta yağ birikimi. 2/ Faiz...
Kâğıt üretimıyle ilgili iktisadi devlet
kuruluşumuzun kısa yazıhşı. 3/ Bir ççşit füze... ince deri ya da
ince kabuk. 4/ Notada durak işareti... Eskiden hükümdara ay-
nlan gemi. 5/ Ekmek içi, ceviz, zeytinyağı, samusak ve sirke
ile yapılan bir tür mezc. 6/ Kraliçe... "O gül endam bir
şâle bürünsün yürüsün / Ucu gönlüm gibi ardınca sürttnsün yü-
riisün"... Kuzu sesi. 7/ Sıra, keşik... Uzaklık işareti. 8/ Mimar-
hkta sahın anlamında kullanılan sözcük... Böreği, çiçeği ve te-
razisi vardır. 9/ Kredi mektubu.
60 YIL ONCE Cumhuriyet
21 ŞUBAT 1931
Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yayımlanmamıştır.
Cemal Girrsel
30 YIL ONCE Cumhuriyet
Gürsel çalışmaya başladı
r ^ S B | 21 ŞUBAT 1961
^ ^ H Rahatsızlığı dolayısıyle iki ay 22
gün 6 saat Çankaya köşkünde
çalışan Devlet Başkanı ve
Başbakan Orgeneral Cemal Gürsel
bugün saat 15 te ilk defa
Başbakanlığa gelerek makamında
çalışmaya başlamıştır.
Başbakan yardımcısı Muharrem
İhsan Kızıloğlu bugün
basın toplantısında iken bir aralık dışarıya çağrılmıştır.
Güler yüzle tekrar toplanü odasına dönen Başbakan
Yardımcısı "sizlere müjde, Devlet Başkanımız şu anda
rnakamına gelmiş bulunuyor. Daha evvel sizlere bir kaç
gün sonra işe başlıyacağını söylemiştim. Beni tekzip
etti" demiştir.
Basın mensupları bunun üzerine Başkan ile görüşmek
arzusunu izhar etmişler, bunun ttzerine Başbakanlık
odasına kabul olunmuşlardır.
Büvük bir gazeteci topluluğunu karşısında gören Devlet
ve Hükümet Başkanı Gürsel, son derece heyecanlanmış
"Hepiniz birden geldiniz ama basın toplantısı yok. Bir
hafta sonra her şeyi öğreneceksiniz. O zaman basın
toplantısı yapaca|ım. Bol bol konuşunız" demiştir.
Belediyelerin borçları
tstanbul Belediyesinin içinde bulunduğu mali guçlükleri
ilgililere bildirmek ve Belediyece yapılmış teklifleri takip
etmek üzere Ankaraya giden Belediye Başkanı
Başyardımcısı, pazar günü şehrimize dönmüştür.
Adnan Çelikoğlu'nun verdiği izahata göre, Hükümet,
Belediyeye 50 milyon lira yardımda bulunmayı karar
altına almıştır. Verilen 50 milyonun 25 milyonu istimlâk
borçlannı öderaeye tahsis edilecek ve tediyeye 1 mart
tarihinde başlanacaktır.
Parti çalışmaları
Iki gün ev'vel Ankarada Genel Başkan Ragıp
Gümüşpalanın riyasetinde yaptığı toplantıda vazife
taksimi işini bitiren Adalet Partisi Genel Kurul üyeleri,
yurdun muhtelif bölgelerine dağılmışlar ve bir an önce
teşkilâtlarını kurmağa başlamışlardır.
Halen İzmirde bulunan Gümüşpala, Ege teşkilâtı için
temaslarına başlamış ve birçok zevatın ziyaretlerini kabul
etmiştir.
lstanbul, Trakya ve Marmara bölgelerinde Adalet Partisi
teşkilâtmı kurmak üzere vazifelendirilen Genel Kurul
üyelerinden Cevdet Perin, Tahsin Demiray, Nazmi
Okten, Nurettin Bulak, Emin Açar, Abdurrahman
Yazgan ve Muhtar Yazır çalışmalarına başlamışlardır.
tlk olarak lstanbul tl Merkezi için bir bina tedariki
hususunda araştırmalar yapılmaktadır.
Ankarada Genel Merlcez için Yenişehirde Tuna
Caddesinde müstakil bir binada faaliyete geçilmiştir.
Adana, Erzurum ve Erzincan gibi büyük vilâyetlerde ve
Karadeniz havalisinde teşkilât kurmak ve vaki
müracaatları yerinde tetkik etmek üzere bu yerlere Genel
Kurul üyeleri hareket etmişlerdir.
Yeni kurulan Güven Partisinde dün işbölümü yapılmış
ve Genel Başkanlığa Sadık Atak getirümiştir.
Bu arada, Güven Partisinin hayli enteresan olan
programı da dün açıklanmıştır. Iktidara geldiği takdirde
ilkokul öğrenimini dört yıla, lise öğrenimini ise iki yıla
indirecek olan Güven Partisi, emekliye aynlan
memurlara ikramiye yerine apartman dairesi verecektir.
GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyei
Hükümette kriz
21 ŞUBAT 1990
Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bakanlık görevinden
yarından geçerli olmak üzere istifa etti. Yılmaz'ın
istifasıyla, Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle
tırmanan ANAP içindeki tartışmalar yeni bir boyut
kazandı. Başbakan, Yılmaz'ın istifasını açıklarken,
"kendisine göre bir gerekçesi var. çalışamayacağını
söyledi" dedi. Yılmaz ise, Başbakan'ın açıklamasından
önce gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı, daha sonra,
istifasını Başbakan'a sunduğunu bildirmekle yetindi.
önümüzdeki günlerde ANAP'ta liderlik mücadelesine
soyunacak olan Yılmaz'ın istifasına yolaçan başlıca
nedeninin, Cumhurbaşkanı Özal'ın Türk dış politikasına
döniik müdahale ve çıkışlarının olduğu öğrenildi.
IARTISMA
tİeretlinin \ ergi Cezası
Yıllık briit 36.000.000 TL. kazanan ücretli bu gelirinin
%42.6'sını vergi olarak öderken trilyona yakın kâr eden
kuruluşlann, gelirlerinin ancak %8-9'unu vergi olarak
ödemelerinin savunulacak bir yanı var nu?
Ülkemizde küçük bir azınlık vergi cen-
netini yaşarken maalesef ücretli ve maaşü
büyük bir kesimin içinde bulunduğu geniş
bir topluluk ise kelimenin tam anlanu ile
vergi cehennemini yaşamaktadır.
Bir işverensiniz ya da beyannameye tabi
gelir vergisi mükellefısiniz. Gelirinizden is-
tediginiz giderleri düşebilirsiniz. Bunu da
burada dikkate almayalım. Diyelim ki vergi
kaçırmayı akhndan bile geçirrneyen, yasa-
lara son derece bağlı bir mükellefsiniz ve
ayhk istisna hariç 3.000.000 TL'den yıllık
36.000.0000 TL geliriniz var. Bu suretle be-
yanamede ödemek zorunda olduğunuz ra-
kam (12.000.000 TL'si Vo25, 12.000.0000
TL'si V.30, 12.000.000 TL'si %35)
10.800.000 TL'dir. Cari yılda kazancının
azami %30'unu peşin vergi ödediği düşü-
nülürse 1990 yılında kazandığınız bu geli-
rin vergisinin ancak 3.240.000 TL 1991 yı-
lı içerisinde bakiye 2.52O.OOO TL
31.3.1992'de 2.520.000 TL 30.6.1992'de
2.520.000 TL ise 30.9.1992 yılında ödeye-
ceksiniz.
Ancak aynı kazancın sahibi bir işçi ise-
niz durum değişecektir. 1990 yılının ocak
ayından nisan ayına kadar her ay 750.000
TL. Mayıs-ağustos arası her ay 900.000 TL,
eylül-aralık arası her ay 1.050.000 TL öde-
meniz gerekmektedir. İlk bakışta TL ola-
rak eşit ödenmiş olmasına rağmen olayın
valör hesabını yaptığınıızda yani işçi her ay
düzenli vergisini ödemeyip mesela banka
fonları ile ortalama yıllık üzerinden Vo6O
gelire bağJasa ve vergisini beyanname mü-
kellefı gibi bir yü sonra 3 taksitte ödese va-
lörden kazancı yaklaşık °7o60-65 civannda
olacaktır. Bunun da yukandaki örneğimi-
ze göre değeri 4.536.000 TL ile 4.914.000
TL arasında değişecektir. Yukandaki örne-
ğimize istisnalar hariç yıllık 36.000.000 TL
brüt kazanan işçi valör hesabıyla en az
15.336.000 TL, %42.6 vergi öderken aynı
geliri elde eden beyannameye tabi mükel-
lef 10.800.000.— TL %30 vergi öde-
mektedir.
Diğer taraftan 7.2.1991 tarihli gazetemi-
zin ekonomi sayfasından Ulkemizdeki bü-
yük bankalanmızın 1990 yılı kârlannı ve
vergi yüzdelerini öğrendik. Buna göre 814
milyar kâr eden bir bankamız ^o8.6O, 73
müyar kâr eden bir bankamız %7.54, 47
milyar kâr eden diğer bir bankamız
% 11.86,227 milyar kâr eden bir bankamız
It 11.16, 77 milyar kâr eden bir başka ban-
kamız % 17.44, 23 milyar kâr eden başka
bir bankamız ise %20.5 vergi ödeyecektir.
Üstelik bu küçük yüzdeli vergüerde ücretli
kesim gibi anında değil 1 yü sonra 3 taksit-
le ödenecektir. Acaba bu milyarhk kârlara
muafîyet getirip vergi yüzdelerini ücretli ke-
simin 1/4 oranına indiren yasa koyucu bu
muafıyetlerin bir kısmını da dargelirli ke-
sime getirmeyi neden düşünmezler.
Şimdi yukandaki açık örnek ve hesaplar
ortada iken Sayın Maliye Bakanı'ndan sor-
mak istiyonım. %60-70 enflasyon olan bir
ülkede yukandaki hesabımız yanlış mıdır?
Şayet hesap doğru ise, her türlü giderini
vergiden düşürebilen bir insana aynı kazanç
için %30 vergi uygularken hiç bir zaruri ih-
tiyacını (memur ise kalemini, işçi ise tulu-
munu) vergiden indiremeyen insana reel an-
lamda %42.6 vergi uygulamak hakca bir iş-
lem midir?
Yıllık brüt 36.000.000 TL. kazanan üc-
retli bu gelirinin %42.6'sını vergi olarak
öderken trilyona yakın kâr eden kuruluş-
lann, gelirlerinin ancak %8-9'unu vergi ola-
rak ödemelerinin savunulacak bir yanı var
mı?
Vergi levhalannm da yüz milyonlar ciro
yapma mükelleflerin asgari hayat standar-
tı üzerinden, vergi ödediklerini gördükçe,
Sayın maliyecüerin kulaklan herhalde cın-
lamaktadır. Aynca 60-70 oranında enflas-
yon olan bir ülkede vergi dilimlerini her yıl
ortalama % 30-50 arasında arttırmak, ça-
hşanı her yıl daha çok vergi vermeye zor-
lamak değil midir?
Bunlar var olan vergi adaletsizliğini da-
ha da arttırmaz mı? Bu sorulara karar mer-
ciindeki etkili yetküilerin cevap vermesini
bekliyorurn.
İSHAK ÖZDEN
tstanbul
Siyasal V itrini «üzolleş* irmek*
Siyasal iktidar, sadece basın ve düşünce özgürlüğü hakkının
kullanılmasıyla sınırlayarak ifade edelim, eylül hukukunun
siyasal ve hukuki sonuçlarını yok saymaya ve TCK'nın
141-142. maddelerini sistemin siyasal gereksinimlerine
uyarlamaya çahşıyor. '
Bir anayasa değişikliği çerçevesinde,
TCK'nın 141-142. maddelerini kaldıracağı-
nı ve bu maddelerdeki yasaklamalan cebir
unsuruna bağlayarak yeni bir yasaya akta-
racagını açıklayan siyasal iktidann, bunun-
la, kamuöyundaki demokratik tepkiyi yu-
muşatmayı, demokratik birikimi eriterek
reformculuğa yasal çıkış kanallan açmayı
ve radikaüzmi tecrit etmeyi, ek olarak da
parlamentodaki reformcu burjuva muha-
lefetinin siyasal kozlannı en aza indirmeyi
ve siyasal vitrini güzelleştirmeyi amaçladı-
ğı görülüyor.
Kaldı ki, TCK'nın 141-142. maddeleri üe
ilgili olarak, parlamentoya sevk edilmek
üzere hazırlanacağı açıklanan değişiklik tas-
lağı, mevcut biçimiyle, basın özgürlüğü
hakkı ve örgütlenme özgürlüğü hakkı ala-
nında yeni bir şey getirmediği^pbi, eylül dö-
neminin yüzlerce yıla ulaşan kesinleşmiş ba-
sın cezalannı büe ortadan kaldırmıyor.
Çünkü basın mensnbu sadece 142. roadde-
den değil aynı zamanda 159, 311 ve 312.
maddelerden de hapis cezasına mahkûm
edilmiş durumdadır. örnek olması açısın-
dan belirtelim: TCK'nm 159. maddesinden
hakkımızda hükmolunan ceza tutan, sıra-
sıyla 147 yıl ve 231 yıldır. 311 ve 312. mad-
delerinden hükmolunan ceza tutan ise 12
yıl ve 15 yıla eşitlenmiştir. 142. maddeden
verilen 588 yü ve 415 yıllık ceza tutarlan gi-
bi, bu tutarlar da Askeri Yargıtay'ca ona-
narak 1987 yıhnda kesinleşmiştir. On yü-
dan beri cezaevlerinde tutulmakta olan tüm
basın mensuplan için (şu anda 32 kişi) ay-
nı durum geçerlidir. YineTCK'nın 159, 311
ve 312. maddelerini ihlal ettikleri gerekçe-
siyle yüzlerce basm mensubu hakkında, on-
larca yülık ceza tehditleriyle adh'ye mahke-
melerinde açılan ceza davalan, her gün bir
yenisinin eklenmesiyle, sürüyor. Dahası, sı-
kıyönetim askeri mahkemelerinde siyasal
savunma yapıp da ek olarak 159. madde-
den ceza almayan insan sayısı son derece
sınırhdır.
Siyasal iktidar, sadece basın ve düşünce
özgürlüğü hakkının kullanılmasıyla sınırla-
yarak ifade edelim, eylül hukukunun siya-
sal ve hukuki sonuçlannı yok saymaya ve
TCK'nın 141-142. maddelerini sistemin si-
yasal gereksinimlerine uyarlamaya çalışı-
yor: . * • • - • • •
Geiinen noktada, TCK'nın 141-142.
maddelerınin, siyasal hukuk açısından çok
fazla bir anlam ifade etmediği biliniyor.
Basm ve örgütlenme özgürlüğü hakkının
gerçekleşmesini engelleyen bütün yasal ve
fiili düzenlemeleri ortadan kaldırmayan,
basm özgürlüğünü sırurlayan TCK'nın 159,
311 ve 312. maddelerini yeni bir düzerüe-
meye tabi tutmayan, askeri mahkemeleri ve
DGM'leri kaldırarak bir döneme Uişkin
yargüamalann siyasi ve hukuki sonuçlanyla
birlikte iptal edihnesini getinneyen, işken-
ce suçlanm cezaiandırmayan, şu veya bu
yönlü bir yasal düzenleme girişimi, eylül
hukukunun yeni bir düzenleme çerçevesin-
de sürdürülmesini ifade ediyor.
VELÎ YILMAZ/OSMAN TAŞ
Özel Tip Cezaevi
BartiB/Zonguldak
BAŞSAĞUĞI
Mesleki örgütlenmemizde büyük emelderi geçen
54 sicil numaralı üyemiz
Y. Mimar
SELÇUK MİLAR'ı
kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine, yakınlarına ve
meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz.
TMMOB MtMARLAR ODASI
VEFAT
Onurlu yaşamından ödîin vermeyen, çağdaş, mesleğinde
örnek, dost insan
Avukat
CENGİZ ELÇfyi
kaybettik.
Anısı bizimle beraber yaşayacaktır.
BAKIRKÖYLÜ
AVUKAT ARKADAŞLARI
KONGRE İLANI
Sendikamız Olağanüstü Genel Kurulu 9-10 Mart
1991 Cumartesi ve Pazar günleri Necatibey Cad. No:
46 Sıhhıye/Ankara adresinde Attınışık Oteli toplarttı sa-
lonunda saat 10.00'da aşağıdaki gündem geregince
yapılacaktır.
İlk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamadığı tak-
dirde ikinci toplarttı 16-17 Mart 1991 günü saat 10.00'da
aynı adreste aynı gündemle yapılacaktır
2821 sayılı Sendikalar Kanunu uyarınca ilan olunur.
TEZ-KOOP-İŞ SENDİKASI
GENEL YÖNETİM KURULU
GÜNDEM:
1- Açılış ve yoklama
2- Divan Seçimi
3- Saygı duruşu
4- Olağanüstü kongreye gidiş nedenleri
5- Zorunlu organlara aday tespiti
6- Ana tüzüğün 54. maddesinin görüşülmesi
7- Seçimler
(Genel yönetim, denetim, disiplin kurulu)
8- Kapanış.
T.C ÜSKÜDAR ÜÇÜNCÜ ASLtYE CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ
Esas No : 1989/703
Karar No : 1990/118
CSavcüık : 1989/3119
C.Hâkim : M.Alaaddin Kılağ 14«49
CSava : ' Mustafa Gül 16319
Yazı lş.M. : Sevgi Şıraşek
Davacı : K.H.
Sanık : Murat Gümrükçö: Hüseyin, Hafise'den olma,
1959 doğ. Trabzon Yomra, Kayabaşı köyü, N.
5, C: 012-01, Sf: 20, Nüf. kayıüı, evü, 1
çocuklu, halen Ümraniye Aleradağ Cad. No:
4/1 oturur kebapçı, okuryazar sabıkasız TC.
Suç : Umumun sağlığını bozacak gıda maddesi
satmak.
Suç Tarihi : 10.8.1989
Karar Tarihi: 2.3.1990
Üsküdar C. Basiavalığının 15.9.1989 tarih ve 1989/3119 esas ve
1840 sayılı iddianamesi ile sanık Murat Gümrükcünün umumun sıh-
hatini bozacak gıda maddeleri sattığından sanığjn TCK 39S, 402 mad-
deleri geregince tecziyesi için mahkememize açılan amme davasırun
yapılan açık duruşması sonunda aşağıdaki karar verildi.
Gereği düşünüldü: Sanık Murat Gümrukçü suç tarihinde lahma-
cun yapmak için hazırladığı kıymanın gıda maddesi tüzüğüne göre
sağlık yönünden -zararlı olduğu, numune zabıt varakası- Hıfzıssıh-
ha Enstiıüsü'nün raporu- tanık Erhan Şube"nin ve Şenay Kartal'ın
yeminli tanıklıklan ile sabit olmuştur.
Sanık hakkında her ne kadar TCK 393. maddesi geregince teczi-
yesi için amme davası açılmışsa da sanığın fiili TCK. 396 maddesine
girmış bulunmakla sanık Murat Gümrükçü'nün eylemine uyan TCK.
396 maddesi geregince 3 ay müddetle hapis cezası ve 5000 lira agır
para cezası ile tecziyesine.
3506 S.K. geregince sanığın is bu agır para cezası 3 misli artınla-
rak 3 ay müddetle hapis cezası ve 15 bin lira ağır para cezası ile tec-
ziyesine.
TCK. 19. maddesi geregince 3 ay müddetle hapis cezası 20 bin lira
ağır para cezası ile tecziyesine.
647 Sk. 4 maddesi geregince sanığın iş bu hapis cezasının beher
günü 5 bin liradan olmak üzere 450 bin lira agır para cezasına çev-
rilmesine - hapis cezasmdan çevrilen 450 bin lira ağır para cezası ile
maddeden verilen 20 bin lira ağır para cezasının lopiamı bulunan 470
bin lira ağır para cezası ile tecziyesine, 647 S.K. 5 maddesi geregince
beher ay 47 bin liradan olmak üzere 10 ay taksitle ödemesine, taksit-
lerden birini zamanında eda etmediğinde tümünün sanıktan tahsili-
ne, TCK. 402/1 maddesi geregince sanığın 3 ay müddetle cürme vasıta
kıidığı meslek ve sanatın ve ticareün tatiüne, aynı kanunun aynı mad-
desi geregince 7 gün müddetle işyennin kapatılmasına.
Karar kesinleştikten sonra karar özeti büyük harflerle yazümak su-
retiyle kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan isyerinin göze
çarpan bir yerine yapıştırılmasına,
Aynı kanunun aynı maddesinin 2'nci fıkrası geregince karar özeti
karar kesinleştikten sonra Üsküdar C. Başsavcılığına bildirilmesine
ve masrafı hükümlüden alınmak suretiyle Ankara - tstanbul - tzmir'de
yayımlanan tirajı 100 binin üzerinde bulunan bir veya 2 gazete ile
derhal ilanına, taiep gibi Yargıtay yolu açık olmak üzere sanığın vi-
cahında C. Savası Mustafa Gül'ün huzurunda verilen karar açıkça
okunup anlatıldı. 2.3.1990
ANKARA NOTLARI
MUSTAFA EkMEKÇJ
Çalıyı Tepesinden
5Üriıkleyenler...
Bush, Türkçede "çalı" anlamına geliyor. "Çalı" üstüne çok
söz vardır bizde, "İte dalanmaktansa, çalıyı dolanmak yeğdir"
gibi. Bir de "Çalıyı tepesinden sürüklemek" deyimi var; ça-
lıyı tepesinden sürükloyenler, işi zora koşarlar. Çalıyı götü-
rebilmek için tepesinden değil kökünden tutmak gerekir.
Anam söylerdi:
— Çalıyı tepesinden sürüme! diye.
George ibn-i Bush da Hacı TÖ de sıcak savastan yana mı-
dırlar ne? İkisinin de siyasal gejeceklerini, bir sıcak savaş
mı kurtarabilir uslarında? Hacı TÖ, çalının arkasına takılıyor...
Celal Başlangıç, Güneydoğu'dan güzel izlenimler yazdı.
Diyarbakır muhabirimiz Ziya Aksoy'dan, zaman zaman ilginç
haberler, izlenimler de alıyorum. Ziya Aksoy'un izlenimine
göre Hacı TÖ'nün, Güneydoğu'da askeri denetlemesi. Silc-
pi'de yaptığı konuşma, kamuoyunda "Hacı TÖ, bizi kara sa-
vaşına sokacak" kanısı yaratmış. Halkta bir kuşku, bir
bekleyiş başlamış. Gorbaçov, "Barış Planını" Türk yetkilile-
re neden yollamadı? "Onlar nasıl olsa Amerika'dan alır; TÖ,
George'a bir telefon eder öğrenir!" diye mi? Ne günlere
kaldık!
Ziya Aksoy'da, gerçekte çoook haber var. Bir hafta önce,
15 şubat cuma günü, Diyarbakır'da, "Hekimevi"nde, çok
önemii bir toplantı yapıldı. Sağlıkçıların katıldıkları bu toplantı,
çok üst düzeydeydi; gizli tutuldu. Bu toplantıda, sağlıkçıla-
rın Doğu'ya, Güneydoğu'ya yollanmalannın gerekçesi de satır
arasında açıklandı. Gerekçe söyleydi: Sınırda, birkaç yüz bin
(gerçek rakamı yazmıyorum) asker var; bunun arkasında lo-
jıstik sağlık desteğini sağlamak gerek; bunun için 3805 (ger-
çek rakam bu değil, çünkü çağrılıp da göreve gitmeyenler,
geri dönderilenler var; rakam bunun altında) sağlıkçı göreve
çağrıldı. Anlaşılan. sağlıkçılar, sınırdaki askerlerın sağlıkları
gerekçesiyle oradaydılar.
Oiyarbakır'daki toplantı saat 10.00'da başladı, 13.00'e dek
sürdü. Öğleden sonra da saat 14.30'da başlayıp 17.00'de sona
erdi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, toplantı ile ilgili olarak sü-
rekli telefonla bilgi almaktaydı.
Toplantıda ilginç bir şey daha oldu; Doğu'ya yollanan sağ-
lıkçıların orada ne kadar kalacakları, yani süre, hâlâ belirsiz-
di. Bu konuda cuma toplantısında, bir karar alındı. Sağınlar,
bacılar, öbür sağlıkçılar, Doğu'da, Güneydoğu'da iki ay sü-
reyle kalacaklar, bunu da Bakan Halil Şıvgın, ertesi günü;
cumartesi günü, açıklayacaktı TV'den. Bakan Şıvgın ise ka-
rarı açıklamadan Moskova'ya uçtu. Bakan, Moskova'dan 28
şubatta dönecekti. Karara göre sağlıkçıların, yeıierine 20
martta geri dönmeleri gerekiyor. Çünkü onlar Doğu'ya 20
ocakta geldiler.
Doğu'ya, Güneydoğu'ya yollamalarda 'kayırmalar' olduğu-
nu yazmıştım, bu konuda küçük bir açıklama bile gelmedi.
Kollamalardan yeni, somut örnekler veriyorum. İstanbul, Kar-
tal Devlet Sayrıevi'nden gelen 14 bacıdan (hemşireden) 11'i
başkasının yerine geldi. Kartal Devlet Saynevi 'Başhekimi'
A.Y. açık açık, görevliye:
— Falancanın yerine sen görevlendirildin. Doğu'ya sen gi-
deceksin! demiş mıydi? Kimin yerine kim gitti? (bacıların ad-
larının baş harflerini yazıyorum).
E.Ö. yerine F.K; v?V. yerine O.K; S.D. yerine N.A. ("Savaşa
Hayır" diyen N.A. değil, o daha lise öğrencisi); H.T. yerine
A.K.; B.Ş. yerine Z.Ö.; S.İ. yerine N.Y.; L.A. yerine G.Y.; M.A.
yerine G.İ. (daha çok).
Kollamalar, sağınıar (doktorlar) arasında da var. 'Ankara
Notlan"nda çıktı (7.2.1991) "Antalya Sağlık Müdürü bir bayan
sağın; eşi de sağın, listeden kocasının adı çizildi; onun yeri-
ne bir başkası yollandı, bu da iyi mi? Bu olay Hürriyet'in Ak-
deniz nüshasında çıkmış mı ne?" diye yazmıştım. "Ankara
Notlan"nın çıkışından sonra Sağlık Müdürü Bayan, görevin-
den alındı.
Sağlık Bakanlığı'nın Diyarbakır Saynevi'nin bahcdşiçiAkur-
duğu 'balon' sayrıevinin çöktüğünü yazmıştım. Emin Çöla-
şan da yazdı. Bu çadırda, iki iktisatçı görevlendirilmişti. Balon
söndü diye, iktisatçılardan biri, adı Ü.K., Kızıldere'ye sürüldü.
Bolgede kan grubu araştırması başlatılıyor önümüzdeki
hafta; gerekçe olarak da "Halkın yüzde 80'i kan grubunu
bilmiyor" gosteriliyor. Bunun yanı sıra, "kan stokları" da araş-
tırılıyor, stoklamaya hız veriliyor. Bu çalışmalar, sağlık perso-
neli arasında küşku yaratıyor. Şöyle söylentiler dolaşıyor:
— Son dakikada, Saddam'a, Türk sınırlarındân bir tokat
mı atılacak?
Bacılar arasında, çok sayıda Eskişehir'deki "Açık öğretim"
üniversrtesinden öğrenciler var. Bunlar yıllarını yitirmekle karsı
karşıya kaldılar.
Birçoğu, 24 saatte görev yerlerine yollandıkları için sağ-
lıkçılar arasında ciddi aile sorunları çıkmaya başladı. Tele-
fonlarda aile kavgaları oluyor:
— Ben ne yapayım? Sen o borcu ödememiş miydin? Hiç
aradığın da yok.
Geride bıraktıklan eşler de tedirginiik içindeydiler.
Önceki gün, Halkevlerinin kuruluşunun 59. yılı kutlandı An-
kara'da. 59 yıl önce, İstanbul'da yapılan birinci kuruluş yıl-
dönümüne katılan eğitimci Rauf Inan da toplantıdaydı. Ahmet
YıkJız, Rauf İnan konuşmalar yaptılar. Daha sonra tolga Çan-
dar; Ruhi Su'dan, Kazak Abdal'dan türküler, taşlamalar söy-
ledi. Çok alkışlandı. Seyrani'den (1807-1866) esinlenerek şu
dörtlüğü çaldı, söyledi:
"Eyvah, fukarının beli büküldü, / Medet ticaretin gücüne
kaldık / iyiler dünyadan göçtü çekildi, / Bizler zamanenin pi-
.çine kaldık!" _
ÇALIŞANLARIN
SORULARI/SORUNLARI
YILMAZ ŞİPAL
" Yurtdışında ve 18 yaşından önce"
SORU: Halen Türkiye'de bir yabaoa blke konsolosluganda sigor-
talı olarak çalışıyorum. 1952 doğnmlnvum. 1%7'de gitti-
gira yurtdışında, 1982 jılına kadar 15 yıl calıstım. Vurtdı-
şında geçen 15 yıllık hizmetlerimi borçlanmak için Sosyal
Sigortalar Kurumu'na basvurdnm. 5.400 ABD Dolan borç
(ahakkuk eltirildi. Bu borcu ödeyemedim.
1) Bu borcu ödersem ne zaman emekli olabilirim?
2) Borcumun tümünü degil de bir bölümünü ödemem
fflümkün mii?
3) Yurtdışında ve 18 yaşından önce çalıştıgım sörtye iliş-
kin borçlanmı ödemem bir \arar saflar mı?
4) tşimdan aynlarak istege baglı sigortaya devam edebi-
lir miyim?
YANITi 1) Sosyal Sigortalar Yasası uyarınca ve 1 Ocak 1971'den ön-
ce sigorta kapsamında çalışmaya başlayan kadın sigortalılar 20, erkek
sigortalılar ise 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5.000 gün (13 yıl 10
ay 20 gün) malullük, yaşulık ve ölüm sigortalan primı ödemiş durum-
da iseler, yaşlılık (emekli) ayiığına hak kazamrlar.
15.9.1985 günül Resmi Gazete"de yayımlanan "Yurtdışında Bulunan
Türk Vatandaşlannın Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlik
Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında 3201 Sayılı Kanunun Uygu-
lama Yonetmeliği"nin süre saptanması ve sigonalılığın başlangıcına
Uişkin 7. maddesinde şöyle denilmektedir:
"c) Türkiye"deki sigonalılığın başlangıç tarihinden önce yurtdışın-
da geçen sürelerinin borçlandınlmasında; sigortaiıbgın başlangıç tari-
hi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilen tarihtir.
d) Türkiye'de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunma-
yan talep sahiplerinin sigonalılıklarının başlangıç tarihi, borçlanılan
gün sayısı kadar geriye götürülmek sureti ile tespit edilen tarihtirf'
Borcunuzun tümünü ya da bir bölümünü ödediğinizde, sigortalılık
başlangıcı yurda dönüşten sonra ilk kez sigortalı olduğunuz tarihten
borcunu ödediğiniz gün sayısı kadar geriye gidecek ve bu tarih sigor-
talılık başlangıcı kabul edilecektir. Bu başlangıç tarihinin üzerinden
20 yılın geçtiği yıl prim ödeme gün sa>ısını da 5000'i doldurmuş ise
kadın sigortalı olarak yaşlılık ayiığına hak kazanabilirsiniz.
2) 3201 sayılı yasanın 3. maddesi yurtdışında geçen sürelerin tümü-
nün ya da bir bölümünün borçlanılmasına olanak tanımıştır. Yasanın
yürürlüğe gindiği 22 Mayıs 1985'ten sonra yurda kesin dönüş yapanlar
"Yazılı istekte bulunmak ve >aırtdışında geçen sürelerin tamamım ve-
ya diledikleri kadannı döviz olarak ödemek şartıyla borclanabilirler!'
3) Yönetmeliğin 1. maddesine göre yurtdışında geçen ve borçlanma
kapsamındaki "bu sürelerin 18 yaşından önceki kısmı değerlendirme-
de dikkate alınmaz"
4) Yabancı Ulke konsolosluğunda çalışmanız nedeniyle sigortaya tescil
edilmiş olmanız, isteğe bağlı sigortadan yararlanmamz için yeterlidir.