22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 ŞUBAT 1991 CUMHURİYET/15 HAVA DURUMU TÜRKİYE'DE BUGÜN DUNYA'DA BUGUN Devlet Mefcoroloji tşlerf Genel Mü- dürlûflü'mjen alınan btlgiye göre yurtun batı kesımleri parçak bukıtkı. kjyı Ege yajmuriu, Doğu Anadolu- nun doğusu kar yağışlı, diğer yer- ler açjk geçecek. Marmara ıle yur- dun iç ve 6oğu kesimlerinde sabah saatlerinde sis görülecek. HAVA si- CAKLIĞI: Önerrrt bir değişiklik ol- mayacak RÜZGAR: Kuzey ve doğu yönlerden hafif ara sra orö kuvvette esecek. Denizlerde Karadeniz'de GürKloğusu ve karayekJen 6-7 kuv- vetnde saatte 10-21, Ege ve Ban Ak- deniz'de 27-33 denizmili hızla ese- cek. Dalga yûkseklifii 05-1 m. Ege - / \ L. ve Baö Akdeniz'de 2-3 m. doiaymda olacak. Van göiunde hava kar yağışlı geçecek, rûzgâr kuzey ve batı yönlerden orta kuv- vette esecek. Görûş uzaklkığı 10 km , yağıs anında 2-4 km. civannda bulunacak. Adana Adapazar Adtyaman Afyon Ankara Antaky* Anülya Aftvın Baknesı? BMcîk Bitfs Bolu Bura ÇanaMCTte Çonım DMSİ A 15° 6° Oyar-bator B A 4°Edime 14° 3°Eroncan 8° ytmjrum 4»-2° EsKfeehU 9» 2°Gazianfcp 17° B°Gîresun \B> 6° Gumûşhane B 7° 2°Hal*âri K Mf 5°lsparta A 14° 2°jstanbul S 10° 2°b™( Y 9° 0°Kars 8" -?• Kastamonu S S S S B 8» * 12° 4°Kırttaret 12° 5°Konya 9° 1°Kûtatıya 10° 6°Malatya 12° 3°Marisa 12° 0°K.Mara$ 5° 1°Mersin 4° -6° Muöla 10" 2°Muş 12° 3°Nijde 10° 4°Ortu 8° O°ftae S»-2° Samsun 10° 2°Sıirt 10° 2°Sinop 12° 4°Sıvas 5° -4° letortaj G°-1° lhtran 8° 2°luncet 9° 0°Uşak 7° 1°Vın 9° 2°Yozgat 9° 1° ZonguMak : açık friuOu yajmurtu ^ sıs* ^ f k a n ı . A-açık B-buluBii G-güneşiı K-ıarh S-sis* Y-jaOmuriu K S . B 9° 4° B 12° 5° B 10° 4° B 10° 2° B 10° S 5° 1° s io° 1° B 10° 4° B 9° 0° B 8° 1° K 6° 0» S 4»-2» B 9° 2° S 3° S 4° Vıyana B 3 Waslwıg«on Zûrih S 8° BULMACA SOLDAN SAĞA: 1 2 3 1/ Ne zaman sona ereceği belli olmaksı- an sürüp giden. 2/ Yunan mitolojisinde a^k tannsı... Saz şa- irlerinin, kendileri- nin ya da ba$kaları- nın şiirlerini derle- dikleri, uzunlaması- na açılan defter. 3/ Arnavutluk'un para birimi... Meşin kes- kisi. 4/ Amirler... "Yalnız :': ömer Scyfettin'in yapıtı. 5/ Tiyatrtfda, bir oyuncunun sözü kesilmeden bir çırpıda söylediği sözler. 6/ Duman lekesi... Köpek için hazırlanan yiye- cek... Bir nota. 7/ Karşıtlık... Adıya- rnan'ın bir ilçesi. 8/ Demir atmış bir geminin zincirinin su içindeki bölü- mü. 9/ Zimbabve'nin başkenti... Ba- ğışlama. YUKARIDAN AŞAĞIYA: 1/ Vücutta yağ birikimi. 2/ Faiz... Kâğıt üretimıyle ilgili iktisadi devlet kuruluşumuzun kısa yazıhşı. 3/ Bir ççşit füze... ince deri ya da ince kabuk. 4/ Notada durak işareti... Eskiden hükümdara ay- nlan gemi. 5/ Ekmek içi, ceviz, zeytinyağı, samusak ve sirke ile yapılan bir tür mezc. 6/ Kraliçe... "O gül endam bir şâle bürünsün yürüsün / Ucu gönlüm gibi ardınca sürttnsün yü- riisün"... Kuzu sesi. 7/ Sıra, keşik... Uzaklık işareti. 8/ Mimar- hkta sahın anlamında kullanılan sözcük... Böreği, çiçeği ve te- razisi vardır. 9/ Kredi mektubu. 60 YIL ONCE Cumhuriyet 21 ŞUBAT 1931 Şeker Bayramı nedeniyle gazetemiz bugün yayımlanmamıştır. Cemal Girrsel 30 YIL ONCE Cumhuriyet Gürsel çalışmaya başladı r ^ S B | 21 ŞUBAT 1961 ^ ^ H Rahatsızlığı dolayısıyle iki ay 22 gün 6 saat Çankaya köşkünde çalışan Devlet Başkanı ve Başbakan Orgeneral Cemal Gürsel bugün saat 15 te ilk defa Başbakanlığa gelerek makamında çalışmaya başlamıştır. Başbakan yardımcısı Muharrem İhsan Kızıloğlu bugün basın toplantısında iken bir aralık dışarıya çağrılmıştır. Güler yüzle tekrar toplanü odasına dönen Başbakan Yardımcısı "sizlere müjde, Devlet Başkanımız şu anda rnakamına gelmiş bulunuyor. Daha evvel sizlere bir kaç gün sonra işe başlıyacağını söylemiştim. Beni tekzip etti" demiştir. Basın mensupları bunun üzerine Başkan ile görüşmek arzusunu izhar etmişler, bunun ttzerine Başbakanlık odasına kabul olunmuşlardır. Büvük bir gazeteci topluluğunu karşısında gören Devlet ve Hükümet Başkanı Gürsel, son derece heyecanlanmış "Hepiniz birden geldiniz ama basın toplantısı yok. Bir hafta sonra her şeyi öğreneceksiniz. O zaman basın toplantısı yapaca|ım. Bol bol konuşunız" demiştir. Belediyelerin borçları tstanbul Belediyesinin içinde bulunduğu mali guçlükleri ilgililere bildirmek ve Belediyece yapılmış teklifleri takip etmek üzere Ankaraya giden Belediye Başkanı Başyardımcısı, pazar günü şehrimize dönmüştür. Adnan Çelikoğlu'nun verdiği izahata göre, Hükümet, Belediyeye 50 milyon lira yardımda bulunmayı karar altına almıştır. Verilen 50 milyonun 25 milyonu istimlâk borçlannı öderaeye tahsis edilecek ve tediyeye 1 mart tarihinde başlanacaktır. Parti çalışmaları Iki gün ev'vel Ankarada Genel Başkan Ragıp Gümüşpalanın riyasetinde yaptığı toplantıda vazife taksimi işini bitiren Adalet Partisi Genel Kurul üyeleri, yurdun muhtelif bölgelerine dağılmışlar ve bir an önce teşkilâtlarını kurmağa başlamışlardır. Halen İzmirde bulunan Gümüşpala, Ege teşkilâtı için temaslarına başlamış ve birçok zevatın ziyaretlerini kabul etmiştir. lstanbul, Trakya ve Marmara bölgelerinde Adalet Partisi teşkilâtmı kurmak üzere vazifelendirilen Genel Kurul üyelerinden Cevdet Perin, Tahsin Demiray, Nazmi Okten, Nurettin Bulak, Emin Açar, Abdurrahman Yazgan ve Muhtar Yazır çalışmalarına başlamışlardır. tlk olarak lstanbul tl Merkezi için bir bina tedariki hususunda araştırmalar yapılmaktadır. Ankarada Genel Merlcez için Yenişehirde Tuna Caddesinde müstakil bir binada faaliyete geçilmiştir. Adana, Erzurum ve Erzincan gibi büyük vilâyetlerde ve Karadeniz havalisinde teşkilât kurmak ve vaki müracaatları yerinde tetkik etmek üzere bu yerlere Genel Kurul üyeleri hareket etmişlerdir. Yeni kurulan Güven Partisinde dün işbölümü yapılmış ve Genel Başkanlığa Sadık Atak getirümiştir. Bu arada, Güven Partisinin hayli enteresan olan programı da dün açıklanmıştır. Iktidara geldiği takdirde ilkokul öğrenimini dört yıla, lise öğrenimini ise iki yıla indirecek olan Güven Partisi, emekliye aynlan memurlara ikramiye yerine apartman dairesi verecektir. GEÇEN YIL BUGÜN Cumhuriyei Hükümette kriz 21 ŞUBAT 1990 Dışişleri Bakanı Mesut Yılmaz, bakanlık görevinden yarından geçerli olmak üzere istifa etti. Yılmaz'ın istifasıyla, Turgut Özal'ın Cumhurbaşkanı seçilmesiyle tırmanan ANAP içindeki tartışmalar yeni bir boyut kazandı. Başbakan, Yılmaz'ın istifasını açıklarken, "kendisine göre bir gerekçesi var. çalışamayacağını söyledi" dedi. Yılmaz ise, Başbakan'ın açıklamasından önce gazetecilerin sorularını yanıtsız bıraktı, daha sonra, istifasını Başbakan'a sunduğunu bildirmekle yetindi. önümüzdeki günlerde ANAP'ta liderlik mücadelesine soyunacak olan Yılmaz'ın istifasına yolaçan başlıca nedeninin, Cumhurbaşkanı Özal'ın Türk dış politikasına döniik müdahale ve çıkışlarının olduğu öğrenildi. IARTISMA tİeretlinin \ ergi Cezası Yıllık briit 36.000.000 TL. kazanan ücretli bu gelirinin %42.6'sını vergi olarak öderken trilyona yakın kâr eden kuruluşlann, gelirlerinin ancak %8-9'unu vergi olarak ödemelerinin savunulacak bir yanı var nu? Ülkemizde küçük bir azınlık vergi cen- netini yaşarken maalesef ücretli ve maaşü büyük bir kesimin içinde bulunduğu geniş bir topluluk ise kelimenin tam anlanu ile vergi cehennemini yaşamaktadır. Bir işverensiniz ya da beyannameye tabi gelir vergisi mükellefısiniz. Gelirinizden is- tediginiz giderleri düşebilirsiniz. Bunu da burada dikkate almayalım. Diyelim ki vergi kaçırmayı akhndan bile geçirrneyen, yasa- lara son derece bağlı bir mükellefsiniz ve ayhk istisna hariç 3.000.000 TL'den yıllık 36.000.0000 TL geliriniz var. Bu suretle be- yanamede ödemek zorunda olduğunuz ra- kam (12.000.000 TL'si Vo25, 12.000.0000 TL'si V.30, 12.000.000 TL'si %35) 10.800.000 TL'dir. Cari yılda kazancının azami %30'unu peşin vergi ödediği düşü- nülürse 1990 yılında kazandığınız bu geli- rin vergisinin ancak 3.240.000 TL 1991 yı- lı içerisinde bakiye 2.52O.OOO TL 31.3.1992'de 2.520.000 TL 30.6.1992'de 2.520.000 TL ise 30.9.1992 yılında ödeye- ceksiniz. Ancak aynı kazancın sahibi bir işçi ise- niz durum değişecektir. 1990 yılının ocak ayından nisan ayına kadar her ay 750.000 TL. Mayıs-ağustos arası her ay 900.000 TL, eylül-aralık arası her ay 1.050.000 TL öde- meniz gerekmektedir. İlk bakışta TL ola- rak eşit ödenmiş olmasına rağmen olayın valör hesabını yaptığınıızda yani işçi her ay düzenli vergisini ödemeyip mesela banka fonları ile ortalama yıllık üzerinden Vo6O gelire bağJasa ve vergisini beyanname mü- kellefı gibi bir yü sonra 3 taksitte ödese va- lörden kazancı yaklaşık °7o60-65 civannda olacaktır. Bunun da yukandaki örneğimi- ze göre değeri 4.536.000 TL ile 4.914.000 TL arasında değişecektir. Yukandaki örne- ğimize istisnalar hariç yıllık 36.000.000 TL brüt kazanan işçi valör hesabıyla en az 15.336.000 TL, %42.6 vergi öderken aynı geliri elde eden beyannameye tabi mükel- lef 10.800.000.— TL %30 vergi öde- mektedir. Diğer taraftan 7.2.1991 tarihli gazetemi- zin ekonomi sayfasından Ulkemizdeki bü- yük bankalanmızın 1990 yılı kârlannı ve vergi yüzdelerini öğrendik. Buna göre 814 milyar kâr eden bir bankamız ^o8.6O, 73 müyar kâr eden bir bankamız %7.54, 47 milyar kâr eden diğer bir bankamız % 11.86,227 milyar kâr eden bir bankamız It 11.16, 77 milyar kâr eden bir başka ban- kamız % 17.44, 23 milyar kâr eden başka bir bankamız ise %20.5 vergi ödeyecektir. Üstelik bu küçük yüzdeli vergüerde ücretli kesim gibi anında değil 1 yü sonra 3 taksit- le ödenecektir. Acaba bu milyarhk kârlara muafîyet getirip vergi yüzdelerini ücretli ke- simin 1/4 oranına indiren yasa koyucu bu muafıyetlerin bir kısmını da dargelirli ke- sime getirmeyi neden düşünmezler. Şimdi yukandaki açık örnek ve hesaplar ortada iken Sayın Maliye Bakanı'ndan sor- mak istiyonım. %60-70 enflasyon olan bir ülkede yukandaki hesabımız yanlış mıdır? Şayet hesap doğru ise, her türlü giderini vergiden düşürebilen bir insana aynı kazanç için %30 vergi uygularken hiç bir zaruri ih- tiyacını (memur ise kalemini, işçi ise tulu- munu) vergiden indiremeyen insana reel an- lamda %42.6 vergi uygulamak hakca bir iş- lem midir? Yıllık brüt 36.000.000 TL. kazanan üc- retli bu gelirinin %42.6'sını vergi olarak öderken trilyona yakın kâr eden kuruluş- lann, gelirlerinin ancak %8-9'unu vergi ola- rak ödemelerinin savunulacak bir yanı var mı? Vergi levhalannm da yüz milyonlar ciro yapma mükelleflerin asgari hayat standar- tı üzerinden, vergi ödediklerini gördükçe, Sayın maliyecüerin kulaklan herhalde cın- lamaktadır. Aynca 60-70 oranında enflas- yon olan bir ülkede vergi dilimlerini her yıl ortalama % 30-50 arasında arttırmak, ça- hşanı her yıl daha çok vergi vermeye zor- lamak değil midir? Bunlar var olan vergi adaletsizliğini da- ha da arttırmaz mı? Bu sorulara karar mer- ciindeki etkili yetküilerin cevap vermesini bekliyorurn. İSHAK ÖZDEN tstanbul Siyasal V itrini «üzolleş* irmek* Siyasal iktidar, sadece basın ve düşünce özgürlüğü hakkının kullanılmasıyla sınırlayarak ifade edelim, eylül hukukunun siyasal ve hukuki sonuçlarını yok saymaya ve TCK'nın 141-142. maddelerini sistemin siyasal gereksinimlerine uyarlamaya çahşıyor. ' Bir anayasa değişikliği çerçevesinde, TCK'nın 141-142. maddelerini kaldıracağı- nı ve bu maddelerdeki yasaklamalan cebir unsuruna bağlayarak yeni bir yasaya akta- racagını açıklayan siyasal iktidann, bunun- la, kamuöyundaki demokratik tepkiyi yu- muşatmayı, demokratik birikimi eriterek reformculuğa yasal çıkış kanallan açmayı ve radikaüzmi tecrit etmeyi, ek olarak da parlamentodaki reformcu burjuva muha- lefetinin siyasal kozlannı en aza indirmeyi ve siyasal vitrini güzelleştirmeyi amaçladı- ğı görülüyor. Kaldı ki, TCK'nın 141-142. maddeleri üe ilgili olarak, parlamentoya sevk edilmek üzere hazırlanacağı açıklanan değişiklik tas- lağı, mevcut biçimiyle, basın özgürlüğü hakkı ve örgütlenme özgürlüğü hakkı ala- nında yeni bir şey getirmediği^pbi, eylül dö- neminin yüzlerce yıla ulaşan kesinleşmiş ba- sın cezalannı büe ortadan kaldırmıyor. Çünkü basın mensnbu sadece 142. roadde- den değil aynı zamanda 159, 311 ve 312. maddelerden de hapis cezasına mahkûm edilmiş durumdadır. örnek olması açısın- dan belirtelim: TCK'nm 159. maddesinden hakkımızda hükmolunan ceza tutan, sıra- sıyla 147 yıl ve 231 yıldır. 311 ve 312. mad- delerinden hükmolunan ceza tutan ise 12 yıl ve 15 yıla eşitlenmiştir. 142. maddeden verilen 588 yü ve 415 yıllık ceza tutarlan gi- bi, bu tutarlar da Askeri Yargıtay'ca ona- narak 1987 yıhnda kesinleşmiştir. On yü- dan beri cezaevlerinde tutulmakta olan tüm basın mensuplan için (şu anda 32 kişi) ay- nı durum geçerlidir. YineTCK'nın 159, 311 ve 312. maddelerini ihlal ettikleri gerekçe- siyle yüzlerce basm mensubu hakkında, on- larca yülık ceza tehditleriyle adh'ye mahke- melerinde açılan ceza davalan, her gün bir yenisinin eklenmesiyle, sürüyor. Dahası, sı- kıyönetim askeri mahkemelerinde siyasal savunma yapıp da ek olarak 159. madde- den ceza almayan insan sayısı son derece sınırhdır. Siyasal iktidar, sadece basın ve düşünce özgürlüğü hakkının kullanılmasıyla sınırla- yarak ifade edelim, eylül hukukunun siya- sal ve hukuki sonuçlannı yok saymaya ve TCK'nın 141-142. maddelerini sistemin si- yasal gereksinimlerine uyarlamaya çalışı- yor: . * • • - • • • Geiinen noktada, TCK'nın 141-142. maddelerınin, siyasal hukuk açısından çok fazla bir anlam ifade etmediği biliniyor. Basm ve örgütlenme özgürlüğü hakkının gerçekleşmesini engelleyen bütün yasal ve fiili düzenlemeleri ortadan kaldırmayan, basm özgürlüğünü sırurlayan TCK'nın 159, 311 ve 312. maddelerini yeni bir düzerüe- meye tabi tutmayan, askeri mahkemeleri ve DGM'leri kaldırarak bir döneme Uişkin yargüamalann siyasi ve hukuki sonuçlanyla birlikte iptal edihnesini getinneyen, işken- ce suçlanm cezaiandırmayan, şu veya bu yönlü bir yasal düzenleme girişimi, eylül hukukunun yeni bir düzenleme çerçevesin- de sürdürülmesini ifade ediyor. VELÎ YILMAZ/OSMAN TAŞ Özel Tip Cezaevi BartiB/Zonguldak BAŞSAĞUĞI Mesleki örgütlenmemizde büyük emelderi geçen 54 sicil numaralı üyemiz Y. Mimar SELÇUK MİLAR'ı kaybetmiş bulunuyoruz. Ailesine, yakınlarına ve meslektaşlarımıza başsağlığı dileriz. TMMOB MtMARLAR ODASI VEFAT Onurlu yaşamından ödîin vermeyen, çağdaş, mesleğinde örnek, dost insan Avukat CENGİZ ELÇfyi kaybettik. Anısı bizimle beraber yaşayacaktır. BAKIRKÖYLÜ AVUKAT ARKADAŞLARI KONGRE İLANI Sendikamız Olağanüstü Genel Kurulu 9-10 Mart 1991 Cumartesi ve Pazar günleri Necatibey Cad. No: 46 Sıhhıye/Ankara adresinde Attınışık Oteli toplarttı sa- lonunda saat 10.00'da aşağıdaki gündem geregince yapılacaktır. İlk toplantıda yeterli çoğunluk sağlanamadığı tak- dirde ikinci toplarttı 16-17 Mart 1991 günü saat 10.00'da aynı adreste aynı gündemle yapılacaktır 2821 sayılı Sendikalar Kanunu uyarınca ilan olunur. TEZ-KOOP-İŞ SENDİKASI GENEL YÖNETİM KURULU GÜNDEM: 1- Açılış ve yoklama 2- Divan Seçimi 3- Saygı duruşu 4- Olağanüstü kongreye gidiş nedenleri 5- Zorunlu organlara aday tespiti 6- Ana tüzüğün 54. maddesinin görüşülmesi 7- Seçimler (Genel yönetim, denetim, disiplin kurulu) 8- Kapanış. T.C ÜSKÜDAR ÜÇÜNCÜ ASLtYE CEZA MAHKEMESİ KARAR ÖZETİ Esas No : 1989/703 Karar No : 1990/118 CSavcüık : 1989/3119 C.Hâkim : M.Alaaddin Kılağ 14«49 CSava : ' Mustafa Gül 16319 Yazı lş.M. : Sevgi Şıraşek Davacı : K.H. Sanık : Murat Gümrükçö: Hüseyin, Hafise'den olma, 1959 doğ. Trabzon Yomra, Kayabaşı köyü, N. 5, C: 012-01, Sf: 20, Nüf. kayıüı, evü, 1 çocuklu, halen Ümraniye Aleradağ Cad. No: 4/1 oturur kebapçı, okuryazar sabıkasız TC. Suç : Umumun sağlığını bozacak gıda maddesi satmak. Suç Tarihi : 10.8.1989 Karar Tarihi: 2.3.1990 Üsküdar C. Basiavalığının 15.9.1989 tarih ve 1989/3119 esas ve 1840 sayılı iddianamesi ile sanık Murat Gümrükcünün umumun sıh- hatini bozacak gıda maddeleri sattığından sanığjn TCK 39S, 402 mad- deleri geregince tecziyesi için mahkememize açılan amme davasırun yapılan açık duruşması sonunda aşağıdaki karar verildi. Gereği düşünüldü: Sanık Murat Gümrukçü suç tarihinde lahma- cun yapmak için hazırladığı kıymanın gıda maddesi tüzüğüne göre sağlık yönünden -zararlı olduğu, numune zabıt varakası- Hıfzıssıh- ha Enstiıüsü'nün raporu- tanık Erhan Şube"nin ve Şenay Kartal'ın yeminli tanıklıklan ile sabit olmuştur. Sanık hakkında her ne kadar TCK 393. maddesi geregince teczi- yesi için amme davası açılmışsa da sanığın fiili TCK. 396 maddesine girmış bulunmakla sanık Murat Gümrükçü'nün eylemine uyan TCK. 396 maddesi geregince 3 ay müddetle hapis cezası ve 5000 lira agır para cezası ile tecziyesine. 3506 S.K. geregince sanığın is bu agır para cezası 3 misli artınla- rak 3 ay müddetle hapis cezası ve 15 bin lira ağır para cezası ile tec- ziyesine. TCK. 19. maddesi geregince 3 ay müddetle hapis cezası 20 bin lira ağır para cezası ile tecziyesine. 647 Sk. 4 maddesi geregince sanığın iş bu hapis cezasının beher günü 5 bin liradan olmak üzere 450 bin lira agır para cezasına çev- rilmesine - hapis cezasmdan çevrilen 450 bin lira ağır para cezası ile maddeden verilen 20 bin lira ağır para cezasının lopiamı bulunan 470 bin lira ağır para cezası ile tecziyesine, 647 S.K. 5 maddesi geregince beher ay 47 bin liradan olmak üzere 10 ay taksitle ödemesine, taksit- lerden birini zamanında eda etmediğinde tümünün sanıktan tahsili- ne, TCK. 402/1 maddesi geregince sanığın 3 ay müddetle cürme vasıta kıidığı meslek ve sanatın ve ticareün tatiüne, aynı kanunun aynı mad- desi geregince 7 gün müddetle işyennin kapatılmasına. Karar kesinleştikten sonra karar özeti büyük harflerle yazümak su- retiyle kapatma süresi kadar kalmak üzere kapatılan isyerinin göze çarpan bir yerine yapıştırılmasına, Aynı kanunun aynı maddesinin 2'nci fıkrası geregince karar özeti karar kesinleştikten sonra Üsküdar C. Başsavcılığına bildirilmesine ve masrafı hükümlüden alınmak suretiyle Ankara - tstanbul - tzmir'de yayımlanan tirajı 100 binin üzerinde bulunan bir veya 2 gazete ile derhal ilanına, taiep gibi Yargıtay yolu açık olmak üzere sanığın vi- cahında C. Savası Mustafa Gül'ün huzurunda verilen karar açıkça okunup anlatıldı. 2.3.1990 ANKARA NOTLARI MUSTAFA EkMEKÇJ Çalıyı Tepesinden 5Üriıkleyenler... Bush, Türkçede "çalı" anlamına geliyor. "Çalı" üstüne çok söz vardır bizde, "İte dalanmaktansa, çalıyı dolanmak yeğdir" gibi. Bir de "Çalıyı tepesinden sürüklemek" deyimi var; ça- lıyı tepesinden sürükloyenler, işi zora koşarlar. Çalıyı götü- rebilmek için tepesinden değil kökünden tutmak gerekir. Anam söylerdi: — Çalıyı tepesinden sürüme! diye. George ibn-i Bush da Hacı TÖ de sıcak savastan yana mı- dırlar ne? İkisinin de siyasal gejeceklerini, bir sıcak savaş mı kurtarabilir uslarında? Hacı TÖ, çalının arkasına takılıyor... Celal Başlangıç, Güneydoğu'dan güzel izlenimler yazdı. Diyarbakır muhabirimiz Ziya Aksoy'dan, zaman zaman ilginç haberler, izlenimler de alıyorum. Ziya Aksoy'un izlenimine göre Hacı TÖ'nün, Güneydoğu'da askeri denetlemesi. Silc- pi'de yaptığı konuşma, kamuoyunda "Hacı TÖ, bizi kara sa- vaşına sokacak" kanısı yaratmış. Halkta bir kuşku, bir bekleyiş başlamış. Gorbaçov, "Barış Planını" Türk yetkilile- re neden yollamadı? "Onlar nasıl olsa Amerika'dan alır; TÖ, George'a bir telefon eder öğrenir!" diye mi? Ne günlere kaldık! Ziya Aksoy'da, gerçekte çoook haber var. Bir hafta önce, 15 şubat cuma günü, Diyarbakır'da, "Hekimevi"nde, çok önemii bir toplantı yapıldı. Sağlıkçıların katıldıkları bu toplantı, çok üst düzeydeydi; gizli tutuldu. Bu toplantıda, sağlıkçıla- rın Doğu'ya, Güneydoğu'ya yollanmalannın gerekçesi de satır arasında açıklandı. Gerekçe söyleydi: Sınırda, birkaç yüz bin (gerçek rakamı yazmıyorum) asker var; bunun arkasında lo- jıstik sağlık desteğini sağlamak gerek; bunun için 3805 (ger- çek rakam bu değil, çünkü çağrılıp da göreve gitmeyenler, geri dönderilenler var; rakam bunun altında) sağlıkçı göreve çağrıldı. Anlaşılan. sağlıkçılar, sınırdaki askerlerın sağlıkları gerekçesiyle oradaydılar. Oiyarbakır'daki toplantı saat 10.00'da başladı, 13.00'e dek sürdü. Öğleden sonra da saat 14.30'da başlayıp 17.00'de sona erdi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın, toplantı ile ilgili olarak sü- rekli telefonla bilgi almaktaydı. Toplantıda ilginç bir şey daha oldu; Doğu'ya yollanan sağ- lıkçıların orada ne kadar kalacakları, yani süre, hâlâ belirsiz- di. Bu konuda cuma toplantısında, bir karar alındı. Sağınlar, bacılar, öbür sağlıkçılar, Doğu'da, Güneydoğu'da iki ay sü- reyle kalacaklar, bunu da Bakan Halil Şıvgın, ertesi günü; cumartesi günü, açıklayacaktı TV'den. Bakan Şıvgın ise ka- rarı açıklamadan Moskova'ya uçtu. Bakan, Moskova'dan 28 şubatta dönecekti. Karara göre sağlıkçıların, yeıierine 20 martta geri dönmeleri gerekiyor. Çünkü onlar Doğu'ya 20 ocakta geldiler. Doğu'ya, Güneydoğu'ya yollamalarda 'kayırmalar' olduğu- nu yazmıştım, bu konuda küçük bir açıklama bile gelmedi. Kollamalardan yeni, somut örnekler veriyorum. İstanbul, Kar- tal Devlet Sayrıevi'nden gelen 14 bacıdan (hemşireden) 11'i başkasının yerine geldi. Kartal Devlet Saynevi 'Başhekimi' A.Y. açık açık, görevliye: — Falancanın yerine sen görevlendirildin. Doğu'ya sen gi- deceksin! demiş mıydi? Kimin yerine kim gitti? (bacıların ad- larının baş harflerini yazıyorum). E.Ö. yerine F.K; v?V. yerine O.K; S.D. yerine N.A. ("Savaşa Hayır" diyen N.A. değil, o daha lise öğrencisi); H.T. yerine A.K.; B.Ş. yerine Z.Ö.; S.İ. yerine N.Y.; L.A. yerine G.Y.; M.A. yerine G.İ. (daha çok). Kollamalar, sağınıar (doktorlar) arasında da var. 'Ankara Notlan"nda çıktı (7.2.1991) "Antalya Sağlık Müdürü bir bayan sağın; eşi de sağın, listeden kocasının adı çizildi; onun yeri- ne bir başkası yollandı, bu da iyi mi? Bu olay Hürriyet'in Ak- deniz nüshasında çıkmış mı ne?" diye yazmıştım. "Ankara Notlan"nın çıkışından sonra Sağlık Müdürü Bayan, görevin- den alındı. Sağlık Bakanlığı'nın Diyarbakır Saynevi'nin bahcdşiçiAkur- duğu 'balon' sayrıevinin çöktüğünü yazmıştım. Emin Çöla- şan da yazdı. Bu çadırda, iki iktisatçı görevlendirilmişti. Balon söndü diye, iktisatçılardan biri, adı Ü.K., Kızıldere'ye sürüldü. Bolgede kan grubu araştırması başlatılıyor önümüzdeki hafta; gerekçe olarak da "Halkın yüzde 80'i kan grubunu bilmiyor" gosteriliyor. Bunun yanı sıra, "kan stokları" da araş- tırılıyor, stoklamaya hız veriliyor. Bu çalışmalar, sağlık perso- neli arasında küşku yaratıyor. Şöyle söylentiler dolaşıyor: — Son dakikada, Saddam'a, Türk sınırlarındân bir tokat mı atılacak? Bacılar arasında, çok sayıda Eskişehir'deki "Açık öğretim" üniversrtesinden öğrenciler var. Bunlar yıllarını yitirmekle karsı karşıya kaldılar. Birçoğu, 24 saatte görev yerlerine yollandıkları için sağ- lıkçılar arasında ciddi aile sorunları çıkmaya başladı. Tele- fonlarda aile kavgaları oluyor: — Ben ne yapayım? Sen o borcu ödememiş miydin? Hiç aradığın da yok. Geride bıraktıklan eşler de tedirginiik içindeydiler. Önceki gün, Halkevlerinin kuruluşunun 59. yılı kutlandı An- kara'da. 59 yıl önce, İstanbul'da yapılan birinci kuruluş yıl- dönümüne katılan eğitimci Rauf Inan da toplantıdaydı. Ahmet YıkJız, Rauf İnan konuşmalar yaptılar. Daha sonra tolga Çan- dar; Ruhi Su'dan, Kazak Abdal'dan türküler, taşlamalar söy- ledi. Çok alkışlandı. Seyrani'den (1807-1866) esinlenerek şu dörtlüğü çaldı, söyledi: "Eyvah, fukarının beli büküldü, / Medet ticaretin gücüne kaldık / iyiler dünyadan göçtü çekildi, / Bizler zamanenin pi- .çine kaldık!" _ ÇALIŞANLARIN SORULARI/SORUNLARI YILMAZ ŞİPAL " Yurtdışında ve 18 yaşından önce" SORU: Halen Türkiye'de bir yabaoa blke konsolosluganda sigor- talı olarak çalışıyorum. 1952 doğnmlnvum. 1%7'de gitti- gira yurtdışında, 1982 jılına kadar 15 yıl calıstım. Vurtdı- şında geçen 15 yıllık hizmetlerimi borçlanmak için Sosyal Sigortalar Kurumu'na basvurdnm. 5.400 ABD Dolan borç (ahakkuk eltirildi. Bu borcu ödeyemedim. 1) Bu borcu ödersem ne zaman emekli olabilirim? 2) Borcumun tümünü degil de bir bölümünü ödemem fflümkün mii? 3) Yurtdışında ve 18 yaşından önce çalıştıgım sörtye iliş- kin borçlanmı ödemem bir \arar saflar mı? 4) tşimdan aynlarak istege baglı sigortaya devam edebi- lir miyim? YANITi 1) Sosyal Sigortalar Yasası uyarınca ve 1 Ocak 1971'den ön- ce sigorta kapsamında çalışmaya başlayan kadın sigortalılar 20, erkek sigortalılar ise 25 yıllık sigortalılık süresi içinde 5.000 gün (13 yıl 10 ay 20 gün) malullük, yaşulık ve ölüm sigortalan primı ödemiş durum- da iseler, yaşlılık (emekli) ayiığına hak kazamrlar. 15.9.1985 günül Resmi Gazete"de yayımlanan "Yurtdışında Bulunan Türk Vatandaşlannın Yurtdışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlik Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında 3201 Sayılı Kanunun Uygu- lama Yonetmeliği"nin süre saptanması ve sigonalılığın başlangıcına Uişkin 7. maddesinde şöyle denilmektedir: "c) Türkiye"deki sigonalılığın başlangıç tarihinden önce yurtdışın- da geçen sürelerinin borçlandınlmasında; sigortaiıbgın başlangıç tari- hi borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülerek tespit edilen tarihtir. d) Türkiye'de sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunma- yan talep sahiplerinin sigonalılıklarının başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülmek sureti ile tespit edilen tarihtirf' Borcunuzun tümünü ya da bir bölümünü ödediğinizde, sigortalılık başlangıcı yurda dönüşten sonra ilk kez sigortalı olduğunuz tarihten borcunu ödediğiniz gün sayısı kadar geriye gidecek ve bu tarih sigor- talılık başlangıcı kabul edilecektir. Bu başlangıç tarihinin üzerinden 20 yılın geçtiği yıl prim ödeme gün sa>ısını da 5000'i doldurmuş ise kadın sigortalı olarak yaşlılık ayiığına hak kazanabilirsiniz. 2) 3201 sayılı yasanın 3. maddesi yurtdışında geçen sürelerin tümü- nün ya da bir bölümünün borçlanılmasına olanak tanımıştır. Yasanın yürürlüğe gindiği 22 Mayıs 1985'ten sonra yurda kesin dönüş yapanlar "Yazılı istekte bulunmak ve >aırtdışında geçen sürelerin tamamım ve- ya diledikleri kadannı döviz olarak ödemek şartıyla borclanabilirler!' 3) Yönetmeliğin 1. maddesine göre yurtdışında geçen ve borçlanma kapsamındaki "bu sürelerin 18 yaşından önceki kısmı değerlendirme- de dikkate alınmaz" 4) Yabancı Ulke konsolosluğunda çalışmanız nedeniyle sigortaya tescil edilmiş olmanız, isteğe bağlı sigortadan yararlanmamz için yeterlidir.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle