Katalog

30 EKİM 1991 KÜLTÜR-SANAT CUMHURİYET/7 SANAT MERKEZI Müjdat Gezen Sanat Merkezi • Kfiltür Servisi — Müjdat Gezen Sanat Merkezi ve merkez bünyesinde yer alan 60 kişilik Cep Sineması açıldı. 86 öğrencinin tiyatro, sinema, opera, Türk sanat ve halk muziği dallarında uç yıl süreyle öğrenim göreceği merkezin açüışına Cenk Koray, Halit Kıvanç, Şemsi İnkaya gibi isimlerin yanında çok sayıda davetli ve öğrenci katıldı. Merkezin yer aldığı köşkun iç dekorunu yapan mimar Aytan Yörukaslan'a plaket verilen açılışta konuşan Müjdat Gezen, amaçlarının bu merkezi kurumlaştırmak olduğunu bildirdi. Merkez içinde yer alan "Yümaz Guney Cep Sineması"nda yalnızca Türk Fılmleri gösterilecek. Açıhşını Müjdat Gezen'in ilk yonetmenlik denemesi olan "Kobay" filmi ile 4 kasımda yapacak sinemada son iki yıldır gösterimde çok kısa kaİmış fılmler ve toplu gosterilere yer verilecek. (Fotograf: Ümit Tokcan, Cenk Koray, Müjdat Gezen, Kandemir Konduk ve Meral Koorad) TİYATRO-TV YAZARLAR DERHEĞI Yönetim kunılu üyeleri seçildi • Kültür Servisi — Tiyatro ve TV Yazarlar Derneği'nin kongresi önceki gün Yüdız Sarayı dernek rnerkezinde yapıldı. Aziz Nesin'in başkanhk ettiği kongrede Tiyatro ve TV Yazarları Derneği Başkanı Recep Bilginer, Genel Sekreter Tuncer Cucenoğlu, üyeler Tarık Buğra, Refik Erduran ve Haşmet Zeybek'le Bekir Büyükarkın, Yılmaz Onay, Lütfı Ay, Bilgesu Erenus, Sabahattin Kudret Aksal, Sabahat Emir katıldılar. Kongrede yönetim kurulu çakşma kurulu raporu ile denetçiler kurulu raporunun göruşulmesinden sonra kongreye katılanlar tiyatro ve televizyon yazarlannın sorunlannı dile getirdiler. Kongre sonunda Recep Bilginer, Refik Erduran, Haşmet Zeybek, Güngör Dümen, Sevgi Sanlı ve Ülkü Ayvaz yönetim kurulu üyeliklerine, Tarık Buğra, Sabahattin Kudret Aksal ve Nezihe Araz onur kurulu üyeliklerine, Bekir Büyükarkın, Muharrem Buharalı ve Mehmet Akkan denetleme kurulu üyeliklerine seçildiler. Dernekte görev dağılımı bugün yapılacak toplantı sonucu belirlenecek. SERGİ Fıgür 5 grubu ressamları • Kültür Servisi — Levent Sanat Galerisi'nde Figür 5 grubunu oluşturan Neşe Erdok, Kemal Iskender, özer Kabaş, Hüsnü Koldaş ve Nedret Şekban'ın yapıtlanndan oluşan sergi 11 kasım gününe dek sürüyor. Mimar Sinan Üniversitesi resim bölümü öğretim üyesi olarak görevli bulunan sanatçılar, fıgüratif bir düşünce üzerine temellenen bir sanat hareketinin çekirdiğini oluşturuyor. Her beş sanatçı toplum yaşamımızdaki insanın motifıne değişik açılardan, ancak ortak bir hümanizm bilinci ile yaklaşıyor. Sanatçılar kendi kişisel yaşam ve dünya görüşlerinin özellikle biçimi belirleyici bir işlev içinde ifade edilmesini öngörüyorlar. (Fotoğraf: Özer Kabaş'ın kâğıt üzerine suluboya çalışması.) SİNEMA 'Berdel' Londra'da • LONDRA (Cumhuriyet) — Avrupa fılm festivallerinde beğeni kazanan ve ödullendirilen 'Berdel', Londra Film Festivali'nde 11 kasım pazartesi günü gösterilecek. Festival kataloğundaki kısa tanıtma yazısında, "Bir erkek çocuk sahibi olmak isteyen babanın ısrarı, melodrama kaçmadan anlatılmış, karakterler yerine oturmuş ve inanıhr, renklendirme şimdiye kadarki Türk filmlerine bakışla çok daha başanlı, Tank Akan yine tutarlı ve güvenilir bir oyun çıkartıyor" denildi. Bu yıl 35!si yapılan, ödül dağıtılmayan, ancak tüm dünyada beğeni kazanan filmlerin toplu gösterisine sahne olduğu için 'Festivaller Festivali' diye tanınan Londra Film Festivali, bu yıl ölen Ingiliz fdm yönetmeni "Sir David Lean'in anısına sunuluyor. 6-21 kasım arasındaki festivalde 257 film gösterilecek. Kennedy suikastı sinemada • Kültür Servisi — Burbank, California-Warner Bros. Inc Başkanı Terry Semel, yaptığı açıklamayla Oscar ödiıllü yönetmen Oliver Stone"un John F.Kennedy'nin bir suikast sonucu öldürülmesinin üzerindeki sır perdesini sorgulayan yeni filminin 20 aralıkta vizyona gireceğini bildirdi. Oscar ödüllü oyuncu-yönetmen Kevin Costner'ın başrolde yer aldığı filmin dünya dağıtımını Warner Bros üstlendi. John F.Kennedy suikastı, dünyada ve Amerika'da milyonlarca insanı şaşkınlığa sürüklemişti. Üzerinden 30 yıl geçmesine rağmen esran çözülemeyen bu cinayeti sorgulayan "JFK"de Kevin Costner, New Orleans Başsavcısı Jim Garrison'u canlandırıyor. Sava Garrison, bu suikast ile ilgili sürdurülen soruşturmanın cinayetle bağlantıh olabileceği kuşkusunu yargı önüne getiren tek insandı. Garrison, bu cinayetle ilgili tüm teorileri, halkın aklından geçen tüm soruları ve şüpheleri yeniden ve taze bir bakış açısıyla gündeme getirdi. "JKF"de Kevin Costner'm yanı sıra Sissy Spacek, Gray Oldman, Tommy Lee Jones ve Kevin Bacon oynuyor. Film, geçen yaz aylarında Dallas, New Orleans ve VVashington D.C.'de çekildi. EDEBİYAT Romancı Andre Fraigneau öldü • Kültür Servisi — Romancı Andre Fraigneau Paris'te 83 yaşında öldü. Fraigneau, unutulmuş bir yazar olmaktan hoşlanıyordu. Kendi başına buynık, hiçbir şeyi dert edinmeyen bu yazar, yazını da meslek olmak şöyle dursun bir eğilim konusu olarak bile görmüyor, yasamın bir süsü sayıyordu. Zaten Nimes'de doğan Fraigneau, Montpellier'de kısa süren bir öğrenimden sonra hayran olduğu Barres'le tanışmak için 1920'li yülarda Paris'e gelmiş ve onun öğüdüyle Rhin kıyılarında bir gezdye çıktıktan sonra yazın yaşamına atılmıştı. İlk kitabı "Val de Grâce" (1930), Paris yazın çevrelerinin dikkatini çekti. Malraux, Fraigneau'yu Gallimard Yayınevi'nde çahşmaya çağırdı. Bernard Grasset, onu kitap seçmekle görevlendirdi. Fraigneau, özellikle yaşamını derinden etkileyecek iki yazarla tanışma fırsatını buldu. 'Cevdet Kudıet'e Saygı' toplantısı bu akşam Cemal Reşk Rey Konser Salonu'nda Edebiyat tarihinin tanığıİstanbul Büyükşehir Belediyesi'nin düzenlediği "Türk Aydınlanmasına Katkıda Bulunanlar" dizisinin ikincisi edebiyat araştırmacısı ve şair Cevdet Kudret'e ayrıldı. Bugün 19.00'da Cemal Reşit Rey Koçser Salonu'nda düzenlenecek toplantının açılışını Büyükşehir Belediye Başkanı Nurettin Sözen yapacak. İsa Çelik'in dia gösterisinden sonra Cevat Çapan, Konur Ertop, Rüksan Günaysu, Vedat Günyol, Aziz Nesin ve Tahsin Yücel, Cevdet Kudret'i anlatacaklar. Günay Yetiz, Vivaldi'nin Flüt Konçertosunu seslendirecek. KONUR ERTOP Cevdet Kudret'in güçlü araş- tıncılık yanı ilk ürünunü 1945'te yayımlanan "Türk Hikâye ve Roman Antolojisi" adlı kitap- la vermiştir. Yeni basımlarında "Türk Edebiyatında Hikâye ve Roman" adını alan bu 3 ciltlik yapıt, araştırmacının bakış ve anlatış başansının taruklanndan biridir. Kitapta titiz çalışma, sağlam belgelere dayanma, akıl- cı yöntera, ustalıklı anlatış ken- dini göstermektedir. Örneğin, Edebiyat-ı Cedide, Milli Edebi- yat gibi akımlan; Ahmet Mithat Efendi, Hüseyin Rahmi, Ömer Seyfettin, Halide Edip, Yakup Kadri, M.Ş. E., Abdulhak Şina- si gibi yazarları ya da "Zavallı Necdet", "Çalıkuşu" gibi ya- pıtlan inceleyen bölOmler bu başannın tanıtlanndandır. Ki- tapta yazarlar ve yapıtlar ele ah- rurken, daha önce yerleşrrüş yar- gılar yeniden değerlendirilmiş, edebiyat tarihimizde birçok dü- zeltmeler yapıhnıştır. örneğin Hüseyin Cahit'in "Hayat-ı Muhayyel"deki hikâ- yeleri incelenirken, yazarın dili ve anlatımının yalın, açık oldu- ğu konusunda tekrarlamp dur- muş yargılar değistirilmiştir. Aynı sekilde Âhmet Hikmet- in Türkçülük dönemindelu hi- kâyelerinin süs ve yapmacık yö- nüyle daha önce yazdıklarından farksız olduğuna dikkat çekil- miş, Vecihi'yi Namık Kemal'in kötü bir takÜtçisi sayan, roman tekniğini hiç bilmediğini ileri sü- ren yargılar duzeltilmiştir. Kitapta Saffet Nezihi, Cemil Süleyman, Bekir Fahri gibi ya- zarların yapıtlan üzerinde yeni bir gözle ve ilk kez durulmuştur. Yakup Kadri'nin "Hüküm Ge- cesi", Refik Halit'in "tstan- bul'un tçyüzu", Resat Nuri'nin YENİ HARFLERLE İLK KEZ YEDİKULE'DE AKŞAM Güneş vurdu başım bir kale kemerine! Kuşlar yine bu akşam sulara otursunlar, Baksınlar şu kocaman mahalle üzerine... Kızıl bir aydınhkta şaşırıp kaldı bunlar: Ufak saksüar gibi görünüyor uzaktan Pencere camlarında kurutulan sabunlar... Madem ki aynı yükü sürüyecek her zaman; Ne çıkar, çevirdiği dolabın kenarında Şu bostan beygirinin gözünü bağlamaktan? Akşam, Yedikule'nin gezer sokaklarında; Kızıl bir şerit gibi yolların ucu yandı, Güneş, yardı başmı bir kale duvarında... Bostan korkulukları sanki bir kahramandı, Kuşlara bahsederken büyük tasavvurundan! Sular olduğu yerde bir defa halkalandı: Akşam, attı kendini Yedikule surundan... CEVDET KUDRET (1928 yılında Meşale dergisinde ejkı harflerk yayımlanan bu şiırı Cevdet Kudret hiçbir kıtabına almadı Ycnı harflerle ilk kez yayımlanıyor.) 'KALEMtN UCU'NDA CEVDET KUDRET— Cevdet Kudret, b:ı yıl yayımlanan "Kalemin Ucu" adlı son kitabında deneme- lerini bir arava getirdi. (Fotoğraf: CENGİZ CIVA) "Yaprak Dökümü" romanlan- nın Ûgi çekici değerlendirmele- ri yapüniış; çok beğenilen birta- kım yazarlann ve yapıtlann, ör- neğin Osman Cenuü'in "Çinge- neler"iyle Reşat Nuri'nin "Ye- şil Gece"sinin abartılmış değer- leri gösterilmiştir. ÜnlU "Sinekli BakkaJ"m mistik düşünceleri ve gerici dünya görüşü yüzünden eleştirildiği sayfalar kitabın il- ginç bölümlerinden birini oluş- turmuştur. Cevdet Kudret'in çahşmaları arasında Karagöz ve Ortaoyunu metinlerinin yayımları önemli bir yer tutar. Bu çalışmalardan birincisi 1968-1970 yıllannda yayımlanan üç ciltlik bir külli- yattır. Titizlikle düzenlenen me- tin yayımı kadar ilk ciltte ya- yımlanan inceleme de önem ta- şımaktadır. Aym nitelikte bir çalışma olan ve 1973-1975 yılla- nnda yayımlanan Ortaoyunu metinleri de gene aynntıh bir araştırmayla zenginleşmektedir. Cevdet Kudret'in bu çahşmala- n tiyatromuzda Batı taklitçiliği- ne dikkati çekmekte; Karagöz ve Ortaoyunu'nmı göstermeci niteükleriyle yeni yaratışlan bes- lemesi, yerli bir Türk tiyatrosu kurulabilmesi için önerüer getir- mektedir. Bu ilkeleri gözeterek oyun yazmış sanatçılarla ilgili incelemeler ve metin yayımlan Cevdet Kudret'in sevdiği çalış- ma alanlanndan biri olmuştur. Şinasi'nin "Şair Eylenmesi", Teodor Kasap'm "İşldUi Me- mo"su, Feraizcizade Şakir'in "Evbami"si yazarın bu yolda- ki çalışmalan arasındadır. Sağlam bilgi, tutarlı görüş Cevdet Kudret'i en başanlı eleş- tiri yazarlanmızdan biri duru- muna getirmiştir. "Dilleri Var Bizim DUe Benzemez" (1966), "Bir Bakıma" (1977), Benim Ogium Bina Okur" (1983) ve bu yıl çıkan "Kalemin Ucu" kitap- larında kıh kırk yaran inceleme- ler yanında eleştiriler de yer ahr. Bu yanlarda akılcı, laik, top- lumcu bir yurtseverin yargıları, değerlendiımeleri önümüze açı- hr. DP yönetimi sırasında "Ab- durrahman Nisari" takma adıy- la yayımladığı edebiyat kitapla- nrun bizde başlangıçtan günü- müze bu alandaki en başanlı ürün olduğunu konuyla ilgili herkes kabul eder. Yunus Em- re, Pir Sultan, Karacaoğlan gi- bi halk şairleri ve Fuzuli, Bakf, Nedim gibi divan şairleriyle il- gili el kitapları kendi çerçevele- rini aşarak eski edebiyatımıza çağdaş bir bakış açısıyla yakla- şırlar. Cevdet Kudret, edebiyat tari- himizin dikkatli bir tamğı olmuş ve geçmişten günümüze uzanan bu büyük hazineyi çağdaş insa- mn değerlendirmeleriyle bize ta- nıtmıştır. Elleri dert görmesin. Cevdet Kudret, sanat yaşamını ve kendisini anlatıyon Edebiyatın proletaryasıyım ben REFİK DURBAŞ "Benim bir gölgem vardır; adı 'Kudret', kendi ibret bir gol- ge. 1927'lerde takılmıştır peşi- me. Ben giderim o gider, ben dnnırum o durur. Beni izlemek- le görevli bir memurdur. Yalnız izlemekle yetinse gene iyi; dii- şüncelerimi, duygulanmı, yapa- cağun isleri de öğrenmek ister." Cevdet Kudret, 70. yaşı nede- niyle "kendisiyle yaptığı" ko- nuşmaya böyle başhyor. 1977 yılında "Nesin Vakfı Edebiyat YıllığY'ndaki bu konuşma Cev- det Kudret'in yaşarrundan birin- ci ağızdan kimi bilgiler vermesi yanında, asılmizaam, edebiyat emeğini, araştırmacı titizliğini göstermesiyle önemli... Bu konuşmanın üzerinden on dört yıl geçmiş, bugün Cevdet Kudret 84 yaşında. Ve 84 yaşın- da aynı edebiyat emeği, aynı araştırmacı titizliği, aynı yergi yüklü eleştirileriyle bugün de "tanık"bğını sürdürüyor. lşte bu tanıklığın en yeni kanıtı: Bu yıl "Kalemin Ucu" baslığında topladığı denemeleri... Behçet Necatigil, "Edebiya- lalukta Ziya Osman'dan sonra en çok Cevdet Kudret, şiirc sa- dık kaldı. Yedi MeşalecUerin or- tak Idtabı Yedi Meşale (1928) ile kendi eseri Birinci Perde'deld (1929) şürlerinde bireysel duy- gulan, münzevi ve kötümser, ama rarsanız "Sanat alanında eme- ğinin karşıhğını almak kim bi- lir ne güzel şeydir. Bense sanat çalışmalanmın hiçbirinden her- hangi bir çıkar sağlayamadım. Edebiyatın proletaryasıyım ben..." diyecektir. "Bütün umudum gelecek kuşaklarda. Hepimizi yok sayıp kendine özgü rengi,kokusu,havası olan Türk sanatımyaratacakgenç kuşaklarda..." "Benim bir gölgem vardır; adı 'Kudret', kendi ibret bir gölge. 1927'lerde takılmıştır peşime. Ben giderim o gider, ben dururum o durur. Beni izlemekle görevli bir memurdur..." tunızda tsimler SözluğiT'nde Cevdet Kudret'in sanat yaşamı üzerine şunlan yazıyor: "Meşale dergisinde (1928) toplanan Yedi Meşale şairlerin- den biri de sanat hayatı 1927'de Serveti Fünun dergisinde başla- mış, Cevdet Kudret'tir. O top- orijinal açılardan arada hikâ>e ve balad imkânlnanndan da fayda- lanarak başanyla yansıtmıştı." Cevdet Kudret şiir dışında ti- yatro, öykü, roman dallannda da yapıtlar vermiş, edebiyat araştırmaları yapmış, deneme- ler yazmış. Ama kendisine so- Çünkü en verimli çağında Bitlis'e atanarak bir çeşit sıirgün cezasına çarptınlmıştır. Bitlis'e gitmeyip istifa etmiştir. Tam yirmi yıl açıkta geçmiştir. Bütün kapılar yüzüne kapanmıştır. Gerisini kendisinden dinleye- lim: "Ben yavaş ve zor yazan bir adamun. Her ay belli bir gdirim olacak da ona dayanarak yavaş yavaş çalışacagım. Tiyatro seni- veni sona erince roman yazma- ya girişmiştim. Bitlis surgünlü- gü işleri alt üst etti." Bugün Cevdet Kudret 84 ya- şında. 60 yıldan fazla bir zaman sürecinde o "kutsal" saydığı sa- natın "titiz" yolunda yürüyor hâlâ... Denemelerinde iğneyi başkasına batırırken çuvaldızı kendisinden sakınmıyor. Yine o konuşmasına dönecek olursak gençlik yıllarında Baudelaire'- den nasü şiir aparttığıru "cur- nal" etmesi bunun bir örneği... 84 yaşında bir yazın adamı bundan sonra ne bekler? "Bütün umudum geiecek ku- şaklarda. Hepimizi >ok sayıp kendine özgü rengi, kokusu, ha- vası olan Türk sanatını yarata- cak genç kuşaklarda..." Cenevre kentindekiJUmfestivalindeyönetnıenler ikinciplanda Festivalîn kralı, genç iımuüarFestivale Türkiye'den katılan Fikret Kuşkan çok mutlu. Nasıl olmasın ki! Burada "kral", oyuncular. Şenliğin program sorumlusu ise eski Türk vatandaşı Beki Probst. ATİLLÂ DORSAY CENEVRE— Leman Gölü kıyılarında sakin, serin ve pas- tel renkli 6ir sonbahan yaşayan Cenevre kenti, bu yıl 4. kez ya- pılan bir sinema festivaline sah- ne oluyor. Özellikle klasik mü- ziğe yöneh'k yoğun sanat yaşa- mıyla iftihar eden kentte, çok • sayıda sinema salonu, bu sana- ta karşı olan ilgiye de tanıklık ediyor. Festivalin ana teması, "genç umutlar" ya da "yarının yıldızian" olarak tanımlanabilir. Gerçekten de Cenevre kendine asıl amaç olarak genç oyuncu- lann tanıtımını ve desteklenme- sini almış. Böylece dünyadaki sayısız festival arasmda oyuncu- ya yönelik, oyuncuyu temel alan ilk ve şimdUik tek festival olma özelliğine sahip. Böyle bir seçim, kuşkusuz genç oyunculan çok memnun ediyor. Örneğin bizden katılan "Gizli Yiiz"un başoyuncusu Fik- ret Kuşkan çok mutlu. Nasıl ol- masın ki? Burada "kral", oyun- cular. Her sabah onlar için ba- sın toplantılan düzenleniyor, krallar gibi ağırlanıyor, basın- dan ve TV'den büyük ilgi görü- yorlar. öyle ki jüride yer alan Isrvan Szabo, Andrej Zulawski, BtR HAFTADA ÜÇ ÖDÜL- Başrohuıü Fikret Kuşkan'm oynadıgı, Ömer Kavur'un yönettigi "Gizli Yüz" 3 ödül akk Bastia Şenügi'nde iki ödül alan film, Montreal Festiva|fnde de Büyük Ödül'e deger görükJü. Marco Blaser, Marie Dubais, Kieslowski'nin gözde oyuncusu Olof Lubaszenko, Berlin Festi- vali yöneticisi Moritz de Hadeln gibi isimler, örneğin açılış töre- ninde sahnede uzun süre geride kalmayı ve basının ilgisine maz- har olan "umutlara" dekor oluş- turmayı sineye çekmek zorunda kalıyorlar. Oyuncunun "kral" olması, yönetmeni ikinci plana düşürüyor. Ama festivalin sinema sanatı yanı da ciddi. Yannın yıldızlan- nın yarıştığı 10 filmin yanı sıra günümüz Tsviçre sineması, bü- yük oyuncu Michel Simon'a ay- nlmış bir toplu gösteri, Kies- lowski*nin ünlü "Dekalog"unun tümü (bu kez görebilecek mi- yiz?), "Rüzgâr Gibi GeçtTnin tam uzunluğuyla yeniden göste- rimi, bir Philippe Garrel toplu- gösterisi ve aralarında VViııı Wenders. Richard Lester, Mau- rizio Nichetti gibi adlann da bu- lunduğu ilginç yönetmenlerin "Avrupa galalan" yapılan fîlm- leri de var. Ama asıl ilgimizi, günümüz Avrupa sinemasının bir panora- masıru veren yanşma fılmleri çe- kiyor. Bu alanda özellikle "Mo- na Iisa"nın yönetmeni Neil Jor- dan'ın "Oidipus kompleksi" üzerine modern güldürü dene- mesi "Mucize", Sovyet yönetme- ni Nikolay Dastal'ın çağdaş Rus taşrası üzerine hüzünlu filmi "Bulut-Cennet" dikkatleri çek- ti. Bu fılmleri istanbul Festiva- li'nde de görebilmeyi umut ede- lim. Ama bu festivalin bizim için en zevkli keşfi, Ömer Kavur'un fdmi "Gizli Yüz" oldu. Daha önce goremediğimiz bu filmi Cenevre'de görmek kısmetmiş!.. Kavur, Orhan Pamuk'un "Kara Kitap" adlı romamndaki bir (birkaç?) anekdottan yola çıkan ve senaryosunu da Pamuk'un oluşturduğu filmde, Türk sine- masmın Metin Erksan'ın "Sev- mek Zamanı"ndan beri yaptığı en kişisel, soyut ve şiirsel filme imzasını atmış. Son derece tu- tarh ve bütünlüğü olan bir an- latımla, gizemli bir masal, mo- dern bir lOOkgece öyküsü, an- lamı ve amacı çok iyi anlaşılma- sa da yine de çok heyecan verici bir arayışın öyküsünü anlatıyor. "Saatler ve yüzler üzerine" bu filmin "saatler ülkesi" lsviçreL de gösterilmesi de hoş bir ras- lantı!.. Şenliğin program sorum- lusu, eski Türk vatandaşı Beki Probst dostumuzun da gözde filmlerinden olan "Gizli Yüz" Cenevre'de Fikret Kuşkan'm ba- şarıh oyununa bir ödül getirse de, getirmese de önemli bir si- nema olayı. lleride üzerinde da- ha çok durulması gereken ve du- racağımız filmlerden... Yeni Türkü'nün Stockholm konseri • Kültür Servisi — Yeni Türku grubu lsveç'te Oir konser verecek. 1 kasım cuma günü başkent Stockholm'de gerçekleşecek konser Türkiye saatiyle 21.00'de başlayacak. Konserin organizasyonu Isveç Türk Işçi Dernekleri Federasyonu tarafından üstlenüiyor. Aşık Veysel'in eşi öldü • SIVAS (UBA) — Ünlü ozan Aşık Veysel Şatıroğlu'nan, 105 yaşındaki eşi Firuzan Şatıroğlu öldü. Şarkışla'ya bağh Sivrialan köyünde yaşayan ve Sıvas'm en yaşh kadını olan Firuzan Şatıroğlu, 25 gündür yattığı hastanede bugün hayatım kaybetti. Firuzan Şatıroğlu, Aşık Veysel'in mezan yanına gömülecek. Şairin anısına • ANAMUR (Cmmhnriyet) — 8 Ağustos 1985 tarihinde Mersin Anamur yolunda bir trafık kazasında yitirdiğimiz şair Abdülkadir Bulut'un adı Anamur Belediyesi tarafından yaptınlan bir parka verildi. Anamur Belediyesi'nce sahilde yeni yaptınlan parka adı verilen Abdülkadir Bulut 'Ülkemin Şiir Atlası' adı alünda topladığı şiirleriyle tamnıyordu. Ttirk müziği konseri • Kültür Servisi — Kültür Bakanlığı İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, mevsimin ilk konserini 27 kasım çarşamba günü saat 20.00'de İstanbul Atatürk Kültür Merkezi'nde verecek. Sanat yönetmenliğini Devlet Sanatçısı Necdet Yaşar'ın üstlendiği topluluk 1991-1992 kış sezonunda ayda bir kez Atatürk Kültür Merkezi'nde çalacak. Dört yıl önce kurulan ve halen çahşmalannı Yıldız Sarayı'nda sürdüren İstanbul Devlet Türk Müziği Topluluğu, klasik Türk müziği icrasına farklı bir yaklaşım getirmeyi amaçlıyor. Cazcılar Izmir'de • tZMİR (AA) — 'Die Elefanten' adlı Alman caz topluluğu, 6 kasım akşamı Izmir Atatürk Kültür Merkezi'nde bir konser verecek. Berlinli 7 müzisyenin oluşturduğu topluluk, 10 yıldan bu yana alışılmamış bir tarzı, 'dünya müziği' tarzını ıryguluyor. Bu tarza göre topluluk üyeleri kendilerini 'simyacı' yerine koyarak Amerikan cazı, eski uygarlıklann etnik müziği, Avrupa'nın klasik ve modern müziğini kanştırarak sunuyorlar. Alman Kültür Merkezi Müdurü Elenore Rahimi Laridjani, konser davetiyelerinin 4-5 kasım günleri Atatürk Kültür Merkezi'nden sağlanabileceğini bildirdi. 'Gravür ve Iitograf sergisi • Kültür Servisi — "Gravür ve Litograf" sergisi 8 kasım cuma günü Taksim Sanat Galerisi'nde açılacak. Sergide yer alan yapıtlar istanbul Büyükşehir Belediyesi Kütüphane ve Müzeler Müdürlüğü Atatürk Kitaplığı Koleksiyonu'ndan düzenlendi, Serginin açılış saati 18.00. Çalışkan'ın 40. sanat yılı • MERSİN (AA) — Gazeteci-ressam-hattat Ethem Çahşkan 40. sanat ' yılını Mersin'de kutlayacak. Mersin Özel Türkmen Lisesi'nce düzenlenen 2. Kültür ve Sanat Haftası etkinlikleri çerçevesinde 40. sanat yılını kutlayacak olan Ethem Çahşkan, bugün Mersin Ticaret ve Sanayi Odası Sanat Galerisi'nde bir resim sergisi açacak. INGILTERE DE INGILIZCE WWBLHX3N SCHOOL OF ENGUSH Eğitimd» prestli EnaSl-MTTOl Isl- 135 1599 Şehfrnuhtaf C 37/7 TakMTHST Genç bayanlara Au-Pairllk (Inaıltere'dâ Amenka'da Fransa'da) Hayatın anlamı nedir? Bilgi için: Evrenael yafam Abt. 9/12 Postiach 5643, 8700 VVürzburg, Denstchland