Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
^=/A* CUMHURİYET/4 HABERLER 14 EKİM 1991
SEÇIM 91
Çiller'den
hodri meydan
• İSTANBUL (ANKA) —
DYP Genel Başkan
Yardımcısı Tansu Çiller,
siyasi partilerin ekonomi
kurmaylanru televizyonda
açücotunım yapmaya davet
edcrek "Kimin kaynağı var,
kimiıi yok? Kim ortaya
koyabiüyor, kim koyamıyor.
Bunun kamuoyu önünde
ortaya çıkmasıru istiyoruz.
ANAP iktidannın iktisadi
bakımdan içi boş olan bir
paketi allayıp sûsleyip
halkın önüne sunmak
istediğini ortaya çıkarmak
boynumuzun borcudur"
diye konuştu. Tansu ÇilJer,
DYP Istanbul II
Merkezi'nde düzenlediği
basın toplantısında, siyasi
. parti liderlerinin
televizyondaki
açıkoturumundan sonra
halkın iktisadi konulara
verdiği önemin ortaya
çıktığmı ifade etti.
Demirtaş'ın
dayanışma
gecesi
• tstanbul Haber Servisi
— Terörle Mücadele
Yasası'ndan yararlanarak
"şartlı tahliye" edilen
Zekeriya Demırtaş, geçimini
sağlayabilmek için
"dayanışma geoesi"
dttzenledi. 16 ekim
çarşamba günü
Rahmanlar'da Şadırvan
Restaurant'daki gecenin
biletleri 75 bin liradan
satıhyor. Demirtaş, gecenin
davetiyesinde "11 yıl
hapishane yaşamından sora
özgürlükle kucaklaştığım
bugünlerde eşim ve 1.5
aylık kızımla ayakta
durabilmem için dayanışma
gecesi düzenliyorum" diyor.
Kültür
Merkezi
kapatıldı
• İSTANBUL (ANKA) —
Ortaköy Kültür Merkezi
(OKM) Müdüru Ruhi
Uzunhasanoğlu, OKM'nin
Beşiktaş Emniyet Amiri'ain
sozlü emriyle, fıili olarak
kapatıldığıru bildirerek,
"OKM resmi olarak açıldığı
4 ekim tarihinden bu yana
keyfi ve yasadışı biçimde
emniyet güçlerinin işgali
altındadır. Yaklaşık on
gündür yaratılamayan
gerekçeyle
açtınlmamaktadır" dedi.
Ruhi Uzunhasanoğlu
yaptığı yazılı açıklamada,
OKM'nin resmi olarak
açıldığı 4 Ekim 1991
gününden bugune kadar,
gerekçesiz, istenildiği zaman
basılıp, soyut sözlerle
günlük kapatmalar yoluna
gidildiğini belirterek, yasal
ve yazılı belge isteklerinin
ber defasında geçiştirildığini
ileri sürdtt.
Ecevit ve
Perinçek'in
sözleri
• Gazetemizin dünkü
sayısımn 3. sayfasında yer
alan 'Liderler ekrana bir
daha çıksın* başlıklı
haberde, Ecevit'in 'Bütün
partilerin oradakilere diyet
borcu vardır' cümlesi
'Bütün partilerin oradaki
şeyhlere, şıhlara, feodal
ağalara diyet borcu yoktur',
Perinçek'in de 'Devlete
sıkacak iki kurşun' sözleri,
'Devletin Kürde sıkacağı iki
kurşun varsa, birisini bizim
için saklasın' şeklindedir.
Bu arada dünkü 4.
sayfamızda yer alan
Ecevit'in tzmir mitingiyle
ilgili izlenimlerin başhğı
'DSP'den aynlanlann
listesi' yerine bir teknik
hata sonucu 'SHP'den
aynlanlann listesi' olarak
çıkmıştır. Düzeltiriz.
inönü, Kayseri'de coşkulu bir kalabalığa konuştu:
Türkiye'nin çivisini ANAP çıkardSHP Genel Başkanı İnönü, ANAP'a bu seçimde kimsenin oy
vermeyeceğini belirterek "ANAP'ın iki yüzü var: Birinde Özal,
diğerinde herhangi bir başbakan; günlük başbakan. Türkiye'nin
çivisi çıkmış halde. Çiviyi çakmak lazım" dedi.
ÜMİT ASLANBAY
KAYSERİ — SHP Genel
Başkanı Erdal İnönü, oldukça
11) coşkulu ve büyük bir kalabalı-
ğa seslendiği Kayseri'de halk-
tan, iktidan daha önce ülkenin
iki defa demokrasiden uzaklaşmasına neden
olanlara teslim etmemesini istedi.
İnönü, dün öğleden sonra Çankaya kon-
ganlan arasınd^ başlarken "20 Ekim'de SHP
iktidara geliyor. ANAP gidiyor" diye konuş-
tu. Kıbns konusunda gehşmelere değinen Ino-
nu, "Boyle devlet olmaz. Sorunu bu noktaya
cumhurbaşkanj getirdi" diyerek bugün gidi-
Ien yolun çok yanlış olduğunu dile getirdi.
tenjan adayı Prof. Dr. Mümtaz Soysal ve Ge- İnönü, özetle şu görüşlere yer verdi:
nel Sayman Fikret Ünlii ile geldiği Kayseri-
de buyuk ilgiyle karşılandı. Inönu, havanın
kararmasına karşın "Kayseri'de şimdiye dek
yapılan en büyük miting" olarak değerlendı-
rilen toplantıda halka hitap elti. Otobus üze-
rinden topluluğa takdim edilen Prof. Soysal,
uzun sure tempolu bir biçimde alkışlanarak
çoşkuyla karşılandı. SHP lideri konuşması-
"ANAP'a bn seçimde kimse oy vermeye-
cek. Buna kuşktun yok. ANAP'ın 2 yüzü var.
Bir yüzünde Ozal, öbür yüzünde herhangi bir
başbakan, günlük başbakan. Türlüye çivisi
çıkmış bir halde. Çiviyi takmak lazım. ANAP
nasd yapacak? Zaten çiviyi o çıkardı."
Inönü'nün bu sözlerine kalabalıktan "Vur
vur inlesin, Çankaya dinlesin" sloganı atıhnca
na "Vur vur inlesin, Çankaya dinlesin" slo- da "Çankaya dinliyor. Zaten etinden başka
bir şey gelmiyor. 20 Ekim'de siz vuracaksı- keyi iki defademokrasidenuzaklaşünlmasıııane-
nız, sandıkta giiller açacak" diye yamt ver- den olanlara iktidan yine teslim etmeyin.
di. Cumhurbaşkanının tarafsız olamadığını, Öbür liderierin hepsi denendi. Tekrar iktidara
ancak bu sıkıntıyla birlikte ülkedeki tüm so- gelirterse geçmişte ne >aptdarsa yine onu ya-
nınlann SHP iktidanyla çözüleceğuü anlatan pacaklar. Gerçek çozüm, halkla birlikte sag-
tnönü, "Enflasyon, ondan zarar görenlerle lanır. Bunu beraber yapacagız. Göriiyorum
birlikte çözülür. Onun için hep birlikte enf- ki Kayseri'de sosyal demokratlara inananlar
lasyon sorununu çözecegiz. Bu sorunu çöz- fazla ve SHP'ye oy verecekJermi Uan etmiş-
mek için ondan zarar gdrenlere dayanmak ler. Bu bizim iktidanmız için önemli bir et-
lazım" diye konuştu. Sorunlan çözecek gü- ken. tktidara gctince, Türkiye'nin itibannı ye-
cün, halka dayalı bir sosyal demokrat iktidar niden kuracağız. Milli geliri halkla paylaştı-
olduğunu söyleyen İnönü, özetle sözlerini şöy- racagız."
le tamamladı:
"Bu sorunlan getirenlerin başında Özal İnönü, "SHP iktidar" sloganlanyia alan-
vardır. Özal'ın ustası Demirel'di. Ne farkı dan aynlırken saat 19.00 sıralarmda özel uça-
var? Biri gider, biri gelirse ne fark eder? Ül- ğıyla Kayseri'den Ankara'ya hareket etti.
Ecevit, Üsküdar'da Inönü'ye seslendi: Yeni istifalar
Memleketi OzaPa sattınYURDAGÜL ERKOCA
Ecevit, sandığa
bir hafta kala
tstanbul-Üsküdar
1
-
daydı. Bütün mi-
tinglerinde olduğu
gibi seçim otobüsü Güvercin,
alana girmeden önce bir başka
mavi otobüsten yayılan 'Gözü-
naydın Türkiye' şarkısı eşliğin-
de dans eden kalabahk, Ecevit
otobüsün ustüne çıktığında da-
ha bir coştu. DSP mitinglerinin
klasik 'Halkçı Ecevit', 'Başba-
kan Ecevit' sloganları arasında
konuşmaya başlayan DSP lide-
ri, ilkin çoğu 'kır kokenli kent
yoksullan'ndan oluşan kalaba-
lıktan, bir dilekte bulundu. Se-
çimlere kadar birçok ile gitme
şansı bulunmadığuıı belirterek
"Memleketlerinizdeki, bemseri-
lerinize, teDe, tdefonlarta ve ace-
le mektup yazarak düşnnceleri-
nizi anlatın, onlardan DSP için
oy isteyin" dedi.
Daha sonra cumartesi günü
yapılacak tstanbul-Sultanahmet
mitinginin anonsunu yapan
DSP lideri, kalabalığa güven
vennek için "Sahte kamaoyn
yoklamalanmn DSP oylannı
nasıl döşük gosterdigini" anlattı
ve ekledı: "Kamuoyu yoklama-
lanmn sonoçlannı üçle dörtle
çarpm, DSP'nin oylannı besap-
lamak için."
öfkeli kalabahğın 'Satdmış
basın' sloganlan arasında bir
pankart açıldı: "Cumhuriyet,
Itttfen SHP'nin koltnk degnegi
olma" ardından, 'Cumhuriyet
dışan' sloganlan... Ecevit kala-
balığı sakinleştirmeye çalıştı;
"Dnygularınızı anlıyornm
ama... Ben iki arada kalıyo-
rum. Hem gazeteciyim hem de-
mokratik sokuynm..."
Kamuoyu yoklamacılanna
seslendi Ecevit: "Biraz kendile-
rine saygılan varsa, daha dik-
katli olsunlar... Halkı süru ye-
rine koyarak yönlendirmek isti-
yoriar. Seçimleri at yanşına do-
nnstürmek istiyorlar. At yarış-
lannda insan sevdiği ata degil,
kazanma şansı olan ata oynar"
dedi ve ekledi: "Ama siz kazan-
ma şansı olana degil, kazanma-
sını istediginize oy verin"
Kamuoyu yoklamacılanndan
sonra sıra köşe yazarlanna ve
"çagdışı aydınlaria" "sahte sol-
cular"a geldi:
"Yurtdışuıdan gelen ve Tür-
kiye'yi hiç bilmeyen biri, gaze-
telere, ban köşe yazarlanna
baksa iktidarda DSP var sa-
nır. Çünkü herkes ANAP'ı bı-
rakmış, DSP güçlendikçe vur al-
bdı vnr... DSP giiçlendikçe hal-
kın yüzü gülüyor, ama halkı
sevmeyenlerin, halka tepeden
bakan aydınlann yüzü asılı-
yor..."
Sonra kendisine yöneltilen
"faşist", "sagcı", "Türancı",
"ırkçı" suçlamalannı yanıtladı.
Kendine özgü üslubuyla seçim
DSP'li 540 kişi
SHP'ye katüdı
DSP Genel Başkanı Bulent Ecevit'in dun yapılan Üsküdar mitinginde Rahşan Ecevit'in yorgun
olduğu ve eşinin arkasında oturma>ı tercih ettigi gozlendi. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN)
solcular" gibi köpruye karşı cık- ladı ve önceki gun Sultanah-
tığını belirterek "O geridler, mefte konuşan Erdal Inönü'ye
köpriiye karşı çıkmışlar mıvdı? seslendi
Demek ki yeniliğe açıklar. Ister
başını örtsün, ister gelenekleri-
ne baglı olsun bana ne?"
bildirgesindeki hedefleri teker
teker sıraladı ve her seferinde
sordu: " için mi bana sağ-
cı diyoriar", " için mi fa-
şist diyorlar." En son sıra "sag
partiler içindeki sosyal demok-
ratlara ve dindarlara" geldi.
Eliyle Boğaz Köprüsu'nü göste-
rerek kendisinin de bir zaman-
lar "çagdışı kafalı, sahte
ANAP'ın Barzani'nin,
SHP'nin de 'malum güçlerin'
desteğini arayarak Güneydoğu'-
da seçime hazırlandığını tekrar-
•Özal'uı umudu ben değüim,
Özal'ı sen Cumhurbaşkanı yap-
tın. Sizin döğüşünuz danışıklı
dögüş Erdal İnönü. Sen has
adamısın özal'ın. Memleketi
özal'a sattın Erdal tnönu. Bu-
tün bunlan benim Meclis'e gir-
memi engellemek için yaptın.
tç Politika Servisi —
DSP'den dün aralarında parti
yöneticisi ve milletvekili adayı
da olan 540 kişi istifa ederek
SHP'ye geçtiler. SHP Istanbul
il örgutünde duzenlenen ve Ge-
nel Sekreter Hikmet Çetin'in de
katüdığı üye kayıt töreninde
parti değiştiren eski DSP'üler,
"Sayın Bulent Ecevit, sag par-
tilerin tabanını oyup oradaki
sosyal demokratlan kazanma-
yı bedeftiyordu. Ancak sag par-
tiler onun beynini oyup, sağ
ideolojiye çektiler" şeklinde
açıklama yaptüar. Genel Sekre-
ter Hikmet Çetin de "Birieşme-
yi çok istedik olmadı " dedi.
SHP Genel Sekreteri Hikmet
Çetin, dün SHP Istanbul İl
Merkezi'nde bir basın toplan-
tısı düzenledi. SHP'nin önceki
gun Sultanahmet Meydanı'nda
düzenlediği mitinge katılım ve
coşkunun sosyal demokratlann
birleşme arzusunu dile getirdi-
ğini belirterek, "SHP'nin tüm
Türkiye'deki insanlann kardeş-
liği ve bütünlügune katkı yap-
tığına inanıyonım. Sosyal de-
mokrat dun>^ goruşu insanla-
nn etnik kokenlerine bakmaz"
dedi. Çetin, DSP Genel Başka-
nı Bulent Ecevit'in Guneydoğu
Anadolu Bölgesi ve SHP-HEP
•işbirliğine ilişkin olarak söyle-
diklerini de eleştirerek, "Ben o
rur politikalann ulkeyi daha da
kotuye ve bolünmeye göturece-
gine inanıyonım" diye konuş-
tu.
Çetin'in basın toplantısından
sonra DSP Usküdar, Ümrani-
ye, Sanyer örgütlerinden istifa
ettiklerini belirten partililerin
SHP'ye katdım töreni yapüdı.
Genel Sekreter Çetin'in de ha-
zır bulunduğu törende,
DSP'den çeşitli ilçelerden 540
kişinin istifa ettigi belirtilerek
parti içi örgutlenmede ilkelerin
yitirildiği ve DSP Genel Başka-
nı Bulent Ecevit'in antidemok-
ratik davrandığı saviandı. Ara-
lannda ilçe başkanlan ve mil-
letvekili adaylarının da bulun-
duğu DSP'lilerin SHP'ye üye
kayıt formlannı Çetin imzala-
dı. SHP'ye geçenler üye kimlik
kartlanm da basın mensuplan-
na göstererek, "Şimdi bizim
DSP'ye üye olmadıgımız savla-
nabilir. Sayın Ecevitler, nartiyi
bizkrle kurarken bir örgüüen-
me modeli sunmuşlardı. Bu ol-
madı. Aynca sag partilerin ta-
banına sıkışmış sosyal demok-
rat seçmeni kazanmaktan bah-
sediyorlardı, o da olmadı. Sag
partiler Ecevit'in beynini oyup
sag ideolojiye çektiler" dediler.
önceki gün de Ecevit'in Iz-
mir'deki mitingi sırasında Izmir
örgütünden gnıp halinde istifa-
lar meydana geldigini hatu-la-
tan SHP'liler, birleşmenin ta-
banda olacağı göruşünü yine-
lediler.
Erbakan, Türkeş, Edibali, îzmir ve Istanbul'da büyük kalabahk toplach
Ittifak'tan gövde gösterîsi
YALÇIN ÇAKIR
ÜMTT OTAN .
Refah Partisi'nin dün Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği mitingde çarşafh geaç kıziar ve ço-
cuklar çoğunlnktaydı. (Fotoğraf: L'GUR GÜNYÜZ)
İZMtR/tSTAN-
BUL — RP, MÇP
ve IDP'den oluşan
Uçlü ittifakın dün
tzmir Konak'tan
sonra tstanbul Sultanahmet
Meydanı'nda düzenlediği mi-
ting "muhteşem" oldu. Çeşitli
illerden ve yurtdışmdan gelenle-
rin oluşturduğu büyük kalaba-
hğın coşkusu Erbakan, Türkeş
ve Edibâli'nın yuzunü guldur-
dü. Erbakan, aJandakilere "Al-
lah'a şukürler olsun tstanbul'u
yeniden fethettiniz. Gazanız
mübarek olsun. Bütün Sulta-
nahmet mucahiüerle dolmuş.
Helikopterden gördüm. Sulta-
nahmet ve Ayasofya'da 200 bin
kişi var" diyerek, Fatıh Sultan
Mehmet'in de tstanbul'u aldığı
ordusunun 200 bin kişi olduğu-
nu söyledi.
RP slogan ve aday fotoğraf-
lanyla süslü araçlann ve yürü-
yüş kollarının oluşturduğu ka-
labalık sabahtan Sultanahmet
Meydanı'na akmaya başladı.
Bu nedenle trafik Beyazıt ve
Eminönü yöresinde büyük ölçü-
de durdu.
SHP'nin bir gün önce yaptı-
ğı mitingden daha kalabahk ol-
duğu görülen RP'nin mitingin-
de, ortak slogan olarak, "Erba-
kan Başbakan", "Mücahit
Erbakan" sloganlan atıldı.
MÇP'Ulerin ayn yerlerde küme-
lendikleri yerden Türkeş kursü-
ye çıktığında "Başbug Türkeş",
"Mücahit Türkeş" diye bağır-
dılar. Edibâli de iki kesim tara-
fından alkışlandı.
Sirkeci'den Divanyolu'na,
Cankurtaran'dan Cağaloğlu'na
ulaşan uçlü ittifak, "Bu sefer
Refah", "Erbakan Başbakan"
diye bağuırken meydanı çevre-
leyen ağaçlar arasında "Oy it-
tifaka, yol inkılaba", "Istikbal
tdammdır", "Şehit kanıyla ah-
nan Kıbns geri verfflmez", "Ge-
NOTLAR
cenin sonu sabah, bu kez gele-
cek Refah", "Bize ne yakın ne
uzak ölüm, ölümsüzlügu Uttık,
bize ne yapsın ölüm?" pankan-
lan dikkati çekti. Alanın iki ye-
rinden yapılan konuşmalarla
kalabalıklar sık sık dalgalandı
ve "tpse de kaderimiz, yuzülse
de derimiz, başbug liderimiz"
slogamna karşı sık sık "Ahnan-
ya Türk televizyonu çekim ya-
pıyor, dikkatli olun, 'Inançh
kadrolar omuz omuza' sloganı
atalım" uyansı yapıldı.
Îzmir ve Istanbul'da el ele tu-
tuşarak kalabahğı selamlayan
Erbakan, Türkeş ve Edibali bü-
yuk bir çoşkuyla alkışlandılar.
Aykut Edibâli, üç partinin itti-
fak yapmasını "Türkiye'deki en
büyük inkdap" olarak yorumla-
dı.
MÇP Genel Başkanı Alpas-
lan Türkeş, ANAP iktidannın 9
yıldır ekonomiyi batırdığını be-
lirttiği konuşmalannda Kuran'ı
Kerim'den hadisler okudu.
Izmir'de de Istanbul'da da
son olarak konuşan Refah Par-
tisi Genel Başkanı Necmettin
Erbakan, 20 Ekim gunü fetih
olacaguu belirterek "Kıhclanmı-
zt bileyecegiz. Bütün gncümüz-
le cahşafagre" dedi. Erbakan, 20
Ekim'den sonra Ayasofyajyı
açacaklannı da söyledi.
İki İstanbul ya da iki Cat Stevens
Kesintisiz Demokraside
ı
Bu ilanın gideri, DSP Samsun İl Merkezi tarafından karşılanmıştır. DEMOKRATIK SOL PARTİ
CELAL BAŞLANGIÇ
Midhat Çemal Kuntay, tek
romam, "Üç tsUnbul"da, Ab-
dülhamit, meşrutiyet ve müta-
reke döneminin insanlarını
anlatır.
Romandaki süreç, tstanbul'u
bir yüzyıldan diğerine taşır; üç
ayn dönemde.
öyle, bir yiizyıldan diğerine
değil, bir gün arayla "iki
İstanbul" yaşadı Sultanahmet
Alanı. Bunlardan biri cumarte-
si günü "SHP'nin tstanbu-
IVydu. Diğeri de dün "RP'nin
İsUnbul'u.''
SHP'nin Sultanahmet Alanı'-
ndaki Istanbul'unda rengârenk
bayraklar, çağdaş giysili insan-
lar, kırmızı-beyazh balonlar,
alanın dört bir yanmda "acılmış
giiller" vardı. Yerebatan Sara-
yı, Sultanahmet ve Ayasofya ca-
mileri ve çeşmelerin çevrelediği
tarihi yapılar arasında "Çagdaş
bir tstanbul" görüntüsü yarat-
mışü SHP'nin Sultanahmet mi-
tingi.
Bir gün önceki "SHP'nin Is-
tanbal'a"yla bir sonra, yani
dünkü RP'nin, hatta çok azın-
lıkta da olsalar MÇP'nin, IDP'-
nin tstanbul'u arasında görün-
tü olarak neredeyse bir yüzyıl
fark vardı. "SHP'nin Istan-
bul'u"nda, Sultanahmet Ala-
m'ndaki tarihi yapılarla, alan-
daki görünüm tam bir kontrast
yaratıyordu. Oysa dün "Üclü it-
tifakın tstanbuJVnda, yapıla-
nn öyle tarihiliği marihiliği kal-
mamıştı. Tarihi cevre ile alan-
daki insanlann giyimleri tam bir
uyum içindeydi.
Dün RP'nin mitingi yığınsal-
lık açısından bir gün önceki
SHP mitingini neredeyse ikiye,
üçe katiamıştı. Belli ki RP'lile-
rin evlerinde hiç kimse kahna-
mıştı.
"Eşikteki beşikieJd" çocuğu-
nu kapan kadınlar biie alana
koşmuştu. Alanın kadınlara ay-
rılan bölümünde bir "kara
çarşafh" kalabahğı vardı. Dün-
kü İstanbul mitingini bir
"ibadet" olarak kabuUenip, ka-
dımndan çocuğuna, erkeğinden
yaşlısına, sakatına kadar herkes
alana koşmuştu.
Zaten Erbakan da Sultanah-
met'i dolduran coşkulu ve dev
kalabalığa, iki yüz bin kişiyi aş-
tıklarını söyledi ve "Yer gök
mocahitierle dounuş. Fatih Sul-
tan Mehmet'in tstanbul'u fethe-
den ordusu da iki yüz bin kişiy-
di" demekten kendini alamadı.
Erbakan'a göre tstanbul yeni-
den fethedilmişti.
Küçücük çocuğundan çok
yaşh kadınına kadar, öylesine
kalabahk bir "kara çarşafh
ordusu" vardı ki çevredeki tu-
ristlerin yüzlerüıe "Türkiye'de
artık lobç-kalkan eldbiyle degil,
bizi zaman tüneline sokmak
için, yüzyıl öncesinin giysileriyle
karşıhyorlar" anlatımı yerleş-
mişti.
Erkeklerin çoğu sakallı ve
giysUeri "tslami esaslar"a uy-
gundu. Palto kumaşından yapu
1
-
mış, yakasız uzun giysisi ve ba-
şında takkesi, elinde gümüş yü-
züğüyle bir sakalh, kürsü arka-
sını yönetiyordu. Giysinin adı-
nı sorduk:
— Buna cüppe derler.
— Paltonun yakasızı mı bu?
Bizi de cemaatten sanmış ol-
malı ki, yolunu anlattı:
— Siz isterseniz yakalı yaptı-
nrsınız. O da cuppe olur. Ama
mntlaka uzunlugu dizi geçmeli.
En azından oamaz küarken ka-
ba etleri ortmeli ki, kadınsı gö-
rüntü olmasm...
Alanda görevli olarak
MÇP'liler de bulunuyordu.
RP'li bir genç, gazetecileri uya-
nyordu:
— Bizi onlaria kanştınnaynı.
Zaten bıyıklanmıza bakarak
ayırt edebinndniz. Bizinüd lurp-
madır, onlann ki aşagıya dog-
nı sarkar...
Yer yer RP'li gençlerle
MÇP'liler arasında tartışma da
çıkıyordu miting alanında.
OzeUikle pankartlarmı indirmek
istedikçe MÇP'Uler, RP'Hlere
"Bo mflHyetciBgm şcrefidk kar-
deşim, indiremezsin" diye bağ-
nşıyorlardı.
Bir gün arayla "tki İstanbul"
yaşadı Sultanahmet. Cumarte-
si günü Sultanahmet'in tarihi
atmosferinin kontrası bir çağdaş
görüntü vardı "SHP'nin tstan-
bul'u"nda. RP'nin Istanbul'u
ise tarihi yapılarla uyum sağla-
mış eski bir Istanbul'du.
RP'nin mitinginde dün, eski
pop şarkıcısı, dünün Cat Ste-
vens'ı, bugünün Yusuf tslam'ı
da kürsüye çıktı. Eskiden uzun
saçlı, sakalh ve eli gitarhydı Cat
Stevens. Dıin kürsüde ise "Isla-
mi esaslar"a uygun giyinmişti
ve elinde gitar yerine baston
vardı. Dünün pop şarkıcısı Cat
Stevens ile bugünün Yusuf Is-
lam'ı arasında nasıl dağlar ka-
dar fark varsa, cumartesi günü
yaşanan "SHP'nin Istanbul'u"
ile dun yaşanan "RP'nin İstan-
bul "u arasında işte öyle, nere-
deyse bir yüzyıl fark vardı.
Midhad Cemal Kuntay'ın bir
yiizyıldan diğerine taşıdığı " i ç
ayn tstanbul"unun arasındaki
farklar kadar birbirine aykıny-
dı en az cumartesi günüyle pa-
zar gunünun Sultanahmet'teki
"iki lstanbnl"u.