22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
^=/A* CUMHURİYET/4 HABERLER 14 EKİM 1991 SEÇIM 91 Çiller'den hodri meydan • İSTANBUL (ANKA) — DYP Genel Başkan Yardımcısı Tansu Çiller, siyasi partilerin ekonomi kurmaylanru televizyonda açücotunım yapmaya davet edcrek "Kimin kaynağı var, kimiıi yok? Kim ortaya koyabiüyor, kim koyamıyor. Bunun kamuoyu önünde ortaya çıkmasıru istiyoruz. ANAP iktidannın iktisadi bakımdan içi boş olan bir paketi allayıp sûsleyip halkın önüne sunmak istediğini ortaya çıkarmak boynumuzun borcudur" diye konuştu. Tansu ÇilJer, DYP Istanbul II Merkezi'nde düzenlediği basın toplantısında, siyasi . parti liderlerinin televizyondaki açıkoturumundan sonra halkın iktisadi konulara verdiği önemin ortaya çıktığmı ifade etti. Demirtaş'ın dayanışma gecesi • tstanbul Haber Servisi — Terörle Mücadele Yasası'ndan yararlanarak "şartlı tahliye" edilen Zekeriya Demırtaş, geçimini sağlayabilmek için "dayanışma geoesi" dttzenledi. 16 ekim çarşamba günü Rahmanlar'da Şadırvan Restaurant'daki gecenin biletleri 75 bin liradan satıhyor. Demirtaş, gecenin davetiyesinde "11 yıl hapishane yaşamından sora özgürlükle kucaklaştığım bugünlerde eşim ve 1.5 aylık kızımla ayakta durabilmem için dayanışma gecesi düzenliyorum" diyor. Kültür Merkezi kapatıldı • İSTANBUL (ANKA) — Ortaköy Kültür Merkezi (OKM) Müdüru Ruhi Uzunhasanoğlu, OKM'nin Beşiktaş Emniyet Amiri'ain sozlü emriyle, fıili olarak kapatıldığıru bildirerek, "OKM resmi olarak açıldığı 4 ekim tarihinden bu yana keyfi ve yasadışı biçimde emniyet güçlerinin işgali altındadır. Yaklaşık on gündür yaratılamayan gerekçeyle açtınlmamaktadır" dedi. Ruhi Uzunhasanoğlu yaptığı yazılı açıklamada, OKM'nin resmi olarak açıldığı 4 Ekim 1991 gününden bugune kadar, gerekçesiz, istenildiği zaman basılıp, soyut sözlerle günlük kapatmalar yoluna gidildiğini belirterek, yasal ve yazılı belge isteklerinin ber defasında geçiştirildığini ileri sürdtt. Ecevit ve Perinçek'in sözleri • Gazetemizin dünkü sayısımn 3. sayfasında yer alan 'Liderler ekrana bir daha çıksın* başlıklı haberde, Ecevit'in 'Bütün partilerin oradakilere diyet borcu vardır' cümlesi 'Bütün partilerin oradaki şeyhlere, şıhlara, feodal ağalara diyet borcu yoktur', Perinçek'in de 'Devlete sıkacak iki kurşun' sözleri, 'Devletin Kürde sıkacağı iki kurşun varsa, birisini bizim için saklasın' şeklindedir. Bu arada dünkü 4. sayfamızda yer alan Ecevit'in tzmir mitingiyle ilgili izlenimlerin başhğı 'DSP'den aynlanlann listesi' yerine bir teknik hata sonucu 'SHP'den aynlanlann listesi' olarak çıkmıştır. Düzeltiriz. inönü, Kayseri'de coşkulu bir kalabalığa konuştu: Türkiye'nin çivisini ANAP çıkardSHP Genel Başkanı İnönü, ANAP'a bu seçimde kimsenin oy vermeyeceğini belirterek "ANAP'ın iki yüzü var: Birinde Özal, diğerinde herhangi bir başbakan; günlük başbakan. Türkiye'nin çivisi çıkmış halde. Çiviyi çakmak lazım" dedi. ÜMİT ASLANBAY KAYSERİ — SHP Genel Başkanı Erdal İnönü, oldukça 11) coşkulu ve büyük bir kalabalı- ğa seslendiği Kayseri'de halk- tan, iktidan daha önce ülkenin iki defa demokrasiden uzaklaşmasına neden olanlara teslim etmemesini istedi. İnönü, dün öğleden sonra Çankaya kon- ganlan arasınd^ başlarken "20 Ekim'de SHP iktidara geliyor. ANAP gidiyor" diye konuş- tu. Kıbns konusunda gehşmelere değinen Ino- nu, "Boyle devlet olmaz. Sorunu bu noktaya cumhurbaşkanj getirdi" diyerek bugün gidi- Ien yolun çok yanlış olduğunu dile getirdi. tenjan adayı Prof. Dr. Mümtaz Soysal ve Ge- İnönü, özetle şu görüşlere yer verdi: nel Sayman Fikret Ünlii ile geldiği Kayseri- de buyuk ilgiyle karşılandı. Inönu, havanın kararmasına karşın "Kayseri'de şimdiye dek yapılan en büyük miting" olarak değerlendı- rilen toplantıda halka hitap elti. Otobus üze- rinden topluluğa takdim edilen Prof. Soysal, uzun sure tempolu bir biçimde alkışlanarak çoşkuyla karşılandı. SHP lideri konuşması- "ANAP'a bn seçimde kimse oy vermeye- cek. Buna kuşktun yok. ANAP'ın 2 yüzü var. Bir yüzünde Ozal, öbür yüzünde herhangi bir başbakan, günlük başbakan. Türlüye çivisi çıkmış bir halde. Çiviyi takmak lazım. ANAP nasd yapacak? Zaten çiviyi o çıkardı." Inönü'nün bu sözlerine kalabalıktan "Vur vur inlesin, Çankaya dinlesin" sloganı atıhnca na "Vur vur inlesin, Çankaya dinlesin" slo- da "Çankaya dinliyor. Zaten etinden başka bir şey gelmiyor. 20 Ekim'de siz vuracaksı- keyi iki defademokrasidenuzaklaşünlmasıııane- nız, sandıkta giiller açacak" diye yamt ver- den olanlara iktidan yine teslim etmeyin. di. Cumhurbaşkanının tarafsız olamadığını, Öbür liderierin hepsi denendi. Tekrar iktidara ancak bu sıkıntıyla birlikte ülkedeki tüm so- gelirterse geçmişte ne >aptdarsa yine onu ya- nınlann SHP iktidanyla çözüleceğuü anlatan pacaklar. Gerçek çozüm, halkla birlikte sag- tnönü, "Enflasyon, ondan zarar görenlerle lanır. Bunu beraber yapacagız. Göriiyorum birlikte çözülür. Onun için hep birlikte enf- ki Kayseri'de sosyal demokratlara inananlar lasyon sorununu çözecegiz. Bu sorunu çöz- fazla ve SHP'ye oy verecekJermi Uan etmiş- mek için ondan zarar gdrenlere dayanmak ler. Bu bizim iktidanmız için önemli bir et- lazım" diye konuştu. Sorunlan çözecek gü- ken. tktidara gctince, Türkiye'nin itibannı ye- cün, halka dayalı bir sosyal demokrat iktidar niden kuracağız. Milli geliri halkla paylaştı- olduğunu söyleyen İnönü, özetle sözlerini şöy- racagız." le tamamladı: "Bu sorunlan getirenlerin başında Özal İnönü, "SHP iktidar" sloganlanyia alan- vardır. Özal'ın ustası Demirel'di. Ne farkı dan aynlırken saat 19.00 sıralarmda özel uça- var? Biri gider, biri gelirse ne fark eder? Ül- ğıyla Kayseri'den Ankara'ya hareket etti. Ecevit, Üsküdar'da Inönü'ye seslendi: Yeni istifalar Memleketi OzaPa sattınYURDAGÜL ERKOCA Ecevit, sandığa bir hafta kala tstanbul-Üsküdar 1 - daydı. Bütün mi- tinglerinde olduğu gibi seçim otobüsü Güvercin, alana girmeden önce bir başka mavi otobüsten yayılan 'Gözü- naydın Türkiye' şarkısı eşliğin- de dans eden kalabahk, Ecevit otobüsün ustüne çıktığında da- ha bir coştu. DSP mitinglerinin klasik 'Halkçı Ecevit', 'Başba- kan Ecevit' sloganları arasında konuşmaya başlayan DSP lide- ri, ilkin çoğu 'kır kokenli kent yoksullan'ndan oluşan kalaba- lıktan, bir dilekte bulundu. Se- çimlere kadar birçok ile gitme şansı bulunmadığuıı belirterek "Memleketlerinizdeki, bemseri- lerinize, teDe, tdefonlarta ve ace- le mektup yazarak düşnnceleri- nizi anlatın, onlardan DSP için oy isteyin" dedi. Daha sonra cumartesi günü yapılacak tstanbul-Sultanahmet mitinginin anonsunu yapan DSP lideri, kalabalığa güven vennek için "Sahte kamaoyn yoklamalanmn DSP oylannı nasıl döşük gosterdigini" anlattı ve ekledı: "Kamuoyu yoklama- lanmn sonoçlannı üçle dörtle çarpm, DSP'nin oylannı besap- lamak için." öfkeli kalabahğın 'Satdmış basın' sloganlan arasında bir pankart açıldı: "Cumhuriyet, Itttfen SHP'nin koltnk degnegi olma" ardından, 'Cumhuriyet dışan' sloganlan... Ecevit kala- balığı sakinleştirmeye çalıştı; "Dnygularınızı anlıyornm ama... Ben iki arada kalıyo- rum. Hem gazeteciyim hem de- mokratik sokuynm..." Kamuoyu yoklamacılanna seslendi Ecevit: "Biraz kendile- rine saygılan varsa, daha dik- katli olsunlar... Halkı süru ye- rine koyarak yönlendirmek isti- yoriar. Seçimleri at yanşına do- nnstürmek istiyorlar. At yarış- lannda insan sevdiği ata degil, kazanma şansı olan ata oynar" dedi ve ekledi: "Ama siz kazan- ma şansı olana degil, kazanma- sını istediginize oy verin" Kamuoyu yoklamacılanndan sonra sıra köşe yazarlanna ve "çagdışı aydınlaria" "sahte sol- cular"a geldi: "Yurtdışuıdan gelen ve Tür- kiye'yi hiç bilmeyen biri, gaze- telere, ban köşe yazarlanna baksa iktidarda DSP var sa- nır. Çünkü herkes ANAP'ı bı- rakmış, DSP güçlendikçe vur al- bdı vnr... DSP giiçlendikçe hal- kın yüzü gülüyor, ama halkı sevmeyenlerin, halka tepeden bakan aydınlann yüzü asılı- yor..." Sonra kendisine yöneltilen "faşist", "sagcı", "Türancı", "ırkçı" suçlamalannı yanıtladı. Kendine özgü üslubuyla seçim DSP'li 540 kişi SHP'ye katüdı DSP Genel Başkanı Bulent Ecevit'in dun yapılan Üsküdar mitinginde Rahşan Ecevit'in yorgun olduğu ve eşinin arkasında oturma>ı tercih ettigi gozlendi. (Fotoğraf: MUHARREM AYDIN) solcular" gibi köpruye karşı cık- ladı ve önceki gun Sultanah- tığını belirterek "O geridler, mefte konuşan Erdal Inönü'ye köpriiye karşı çıkmışlar mıvdı? seslendi Demek ki yeniliğe açıklar. Ister başını örtsün, ister gelenekleri- ne baglı olsun bana ne?" bildirgesindeki hedefleri teker teker sıraladı ve her seferinde sordu: " için mi bana sağ- cı diyoriar", " için mi fa- şist diyorlar." En son sıra "sag partiler içindeki sosyal demok- ratlara ve dindarlara" geldi. Eliyle Boğaz Köprüsu'nü göste- rerek kendisinin de bir zaman- lar "çagdışı kafalı, sahte ANAP'ın Barzani'nin, SHP'nin de 'malum güçlerin' desteğini arayarak Güneydoğu'- da seçime hazırlandığını tekrar- •Özal'uı umudu ben değüim, Özal'ı sen Cumhurbaşkanı yap- tın. Sizin döğüşünuz danışıklı dögüş Erdal İnönü. Sen has adamısın özal'ın. Memleketi özal'a sattın Erdal tnönu. Bu- tün bunlan benim Meclis'e gir- memi engellemek için yaptın. tç Politika Servisi — DSP'den dün aralarında parti yöneticisi ve milletvekili adayı da olan 540 kişi istifa ederek SHP'ye geçtiler. SHP Istanbul il örgutünde duzenlenen ve Ge- nel Sekreter Hikmet Çetin'in de katüdığı üye kayıt töreninde parti değiştiren eski DSP'üler, "Sayın Bulent Ecevit, sag par- tilerin tabanını oyup oradaki sosyal demokratlan kazanma- yı bedeftiyordu. Ancak sag par- tiler onun beynini oyup, sağ ideolojiye çektiler" şeklinde açıklama yaptüar. Genel Sekre- ter Hikmet Çetin de "Birieşme- yi çok istedik olmadı " dedi. SHP Genel Sekreteri Hikmet Çetin, dün SHP Istanbul İl Merkezi'nde bir basın toplan- tısı düzenledi. SHP'nin önceki gun Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği mitinge katılım ve coşkunun sosyal demokratlann birleşme arzusunu dile getirdi- ğini belirterek, "SHP'nin tüm Türkiye'deki insanlann kardeş- liği ve bütünlügune katkı yap- tığına inanıyonım. Sosyal de- mokrat dun>^ goruşu insanla- nn etnik kokenlerine bakmaz" dedi. Çetin, DSP Genel Başka- nı Bulent Ecevit'in Guneydoğu Anadolu Bölgesi ve SHP-HEP •işbirliğine ilişkin olarak söyle- diklerini de eleştirerek, "Ben o rur politikalann ulkeyi daha da kotuye ve bolünmeye göturece- gine inanıyonım" diye konuş- tu. Çetin'in basın toplantısından sonra DSP Usküdar, Ümrani- ye, Sanyer örgütlerinden istifa ettiklerini belirten partililerin SHP'ye katdım töreni yapüdı. Genel Sekreter Çetin'in de ha- zır bulunduğu törende, DSP'den çeşitli ilçelerden 540 kişinin istifa ettigi belirtilerek parti içi örgutlenmede ilkelerin yitirildiği ve DSP Genel Başka- nı Bulent Ecevit'in antidemok- ratik davrandığı saviandı. Ara- lannda ilçe başkanlan ve mil- letvekili adaylarının da bulun- duğu DSP'lilerin SHP'ye üye kayıt formlannı Çetin imzala- dı. SHP'ye geçenler üye kimlik kartlanm da basın mensuplan- na göstererek, "Şimdi bizim DSP'ye üye olmadıgımız savla- nabilir. Sayın Ecevitler, nartiyi bizkrle kurarken bir örgüüen- me modeli sunmuşlardı. Bu ol- madı. Aynca sag partilerin ta- banına sıkışmış sosyal demok- rat seçmeni kazanmaktan bah- sediyorlardı, o da olmadı. Sag partiler Ecevit'in beynini oyup sag ideolojiye çektiler" dediler. önceki gün de Ecevit'in Iz- mir'deki mitingi sırasında Izmir örgütünden gnıp halinde istifa- lar meydana geldigini hatu-la- tan SHP'liler, birleşmenin ta- banda olacağı göruşünü yine- lediler. Erbakan, Türkeş, Edibali, îzmir ve Istanbul'da büyük kalabahk toplach Ittifak'tan gövde gösterîsi YALÇIN ÇAKIR ÜMTT OTAN . Refah Partisi'nin dün Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği mitingde çarşafh geaç kıziar ve ço- cuklar çoğunlnktaydı. (Fotoğraf: L'GUR GÜNYÜZ) İZMtR/tSTAN- BUL — RP, MÇP ve IDP'den oluşan Uçlü ittifakın dün tzmir Konak'tan sonra tstanbul Sultanahmet Meydanı'nda düzenlediği mi- ting "muhteşem" oldu. Çeşitli illerden ve yurtdışmdan gelenle- rin oluşturduğu büyük kalaba- hğın coşkusu Erbakan, Türkeş ve Edibâli'nın yuzunü guldur- dü. Erbakan, aJandakilere "Al- lah'a şukürler olsun tstanbul'u yeniden fethettiniz. Gazanız mübarek olsun. Bütün Sulta- nahmet mucahiüerle dolmuş. Helikopterden gördüm. Sulta- nahmet ve Ayasofya'da 200 bin kişi var" diyerek, Fatıh Sultan Mehmet'in de tstanbul'u aldığı ordusunun 200 bin kişi olduğu- nu söyledi. RP slogan ve aday fotoğraf- lanyla süslü araçlann ve yürü- yüş kollarının oluşturduğu ka- labalık sabahtan Sultanahmet Meydanı'na akmaya başladı. Bu nedenle trafik Beyazıt ve Eminönü yöresinde büyük ölçü- de durdu. SHP'nin bir gün önce yaptı- ğı mitingden daha kalabahk ol- duğu görülen RP'nin mitingin- de, ortak slogan olarak, "Erba- kan Başbakan", "Mücahit Erbakan" sloganlan atıldı. MÇP'Ulerin ayn yerlerde küme- lendikleri yerden Türkeş kursü- ye çıktığında "Başbug Türkeş", "Mücahit Türkeş" diye bağır- dılar. Edibâli de iki kesim tara- fından alkışlandı. Sirkeci'den Divanyolu'na, Cankurtaran'dan Cağaloğlu'na ulaşan uçlü ittifak, "Bu sefer Refah", "Erbakan Başbakan" diye bağuırken meydanı çevre- leyen ağaçlar arasında "Oy it- tifaka, yol inkılaba", "Istikbal tdammdır", "Şehit kanıyla ah- nan Kıbns geri verfflmez", "Ge- NOTLAR cenin sonu sabah, bu kez gele- cek Refah", "Bize ne yakın ne uzak ölüm, ölümsüzlügu Uttık, bize ne yapsın ölüm?" pankan- lan dikkati çekti. Alanın iki ye- rinden yapılan konuşmalarla kalabalıklar sık sık dalgalandı ve "tpse de kaderimiz, yuzülse de derimiz, başbug liderimiz" slogamna karşı sık sık "Ahnan- ya Türk televizyonu çekim ya- pıyor, dikkatli olun, 'Inançh kadrolar omuz omuza' sloganı atalım" uyansı yapıldı. Îzmir ve Istanbul'da el ele tu- tuşarak kalabahğı selamlayan Erbakan, Türkeş ve Edibali bü- yuk bir çoşkuyla alkışlandılar. Aykut Edibâli, üç partinin itti- fak yapmasını "Türkiye'deki en büyük inkdap" olarak yorumla- dı. MÇP Genel Başkanı Alpas- lan Türkeş, ANAP iktidannın 9 yıldır ekonomiyi batırdığını be- lirttiği konuşmalannda Kuran'ı Kerim'den hadisler okudu. Izmir'de de Istanbul'da da son olarak konuşan Refah Par- tisi Genel Başkanı Necmettin Erbakan, 20 Ekim gunü fetih olacaguu belirterek "Kıhclanmı- zt bileyecegiz. Bütün gncümüz- le cahşafagre" dedi. Erbakan, 20 Ekim'den sonra Ayasofyajyı açacaklannı da söyledi. İki İstanbul ya da iki Cat Stevens Kesintisiz Demokraside ı Bu ilanın gideri, DSP Samsun İl Merkezi tarafından karşılanmıştır. DEMOKRATIK SOL PARTİ CELAL BAŞLANGIÇ Midhat Çemal Kuntay, tek romam, "Üç tsUnbul"da, Ab- dülhamit, meşrutiyet ve müta- reke döneminin insanlarını anlatır. Romandaki süreç, tstanbul'u bir yüzyıldan diğerine taşır; üç ayn dönemde. öyle, bir yiizyıldan diğerine değil, bir gün arayla "iki İstanbul" yaşadı Sultanahmet Alanı. Bunlardan biri cumarte- si günü "SHP'nin tstanbu- IVydu. Diğeri de dün "RP'nin İsUnbul'u.'' SHP'nin Sultanahmet Alanı'- ndaki Istanbul'unda rengârenk bayraklar, çağdaş giysili insan- lar, kırmızı-beyazh balonlar, alanın dört bir yanmda "acılmış giiller" vardı. Yerebatan Sara- yı, Sultanahmet ve Ayasofya ca- mileri ve çeşmelerin çevrelediği tarihi yapılar arasında "Çagdaş bir tstanbul" görüntüsü yarat- mışü SHP'nin Sultanahmet mi- tingi. Bir gün önceki "SHP'nin Is- tanbal'a"yla bir sonra, yani dünkü RP'nin, hatta çok azın- lıkta da olsalar MÇP'nin, IDP'- nin tstanbul'u arasında görün- tü olarak neredeyse bir yüzyıl fark vardı. "SHP'nin Istan- bul'u"nda, Sultanahmet Ala- m'ndaki tarihi yapılarla, alan- daki görünüm tam bir kontrast yaratıyordu. Oysa dün "Üclü it- tifakın tstanbuJVnda, yapıla- nn öyle tarihiliği marihiliği kal- mamıştı. Tarihi cevre ile alan- daki insanlann giyimleri tam bir uyum içindeydi. Dün RP'nin mitingi yığınsal- lık açısından bir gün önceki SHP mitingini neredeyse ikiye, üçe katiamıştı. Belli ki RP'lile- rin evlerinde hiç kimse kahna- mıştı. "Eşikteki beşikieJd" çocuğu- nu kapan kadınlar biie alana koşmuştu. Alanın kadınlara ay- rılan bölümünde bir "kara çarşafh" kalabahğı vardı. Dün- kü İstanbul mitingini bir "ibadet" olarak kabuUenip, ka- dımndan çocuğuna, erkeğinden yaşlısına, sakatına kadar herkes alana koşmuştu. Zaten Erbakan da Sultanah- met'i dolduran coşkulu ve dev kalabalığa, iki yüz bin kişiyi aş- tıklarını söyledi ve "Yer gök mocahitierle dounuş. Fatih Sul- tan Mehmet'in tstanbul'u fethe- den ordusu da iki yüz bin kişiy- di" demekten kendini alamadı. Erbakan'a göre tstanbul yeni- den fethedilmişti. Küçücük çocuğundan çok yaşh kadınına kadar, öylesine kalabahk bir "kara çarşafh ordusu" vardı ki çevredeki tu- ristlerin yüzlerüıe "Türkiye'de artık lobç-kalkan eldbiyle degil, bizi zaman tüneline sokmak için, yüzyıl öncesinin giysileriyle karşıhyorlar" anlatımı yerleş- mişti. Erkeklerin çoğu sakallı ve giysUeri "tslami esaslar"a uy- gundu. Palto kumaşından yapu 1 - mış, yakasız uzun giysisi ve ba- şında takkesi, elinde gümüş yü- züğüyle bir sakalh, kürsü arka- sını yönetiyordu. Giysinin adı- nı sorduk: — Buna cüppe derler. — Paltonun yakasızı mı bu? Bizi de cemaatten sanmış ol- malı ki, yolunu anlattı: — Siz isterseniz yakalı yaptı- nrsınız. O da cuppe olur. Ama mntlaka uzunlugu dizi geçmeli. En azından oamaz küarken ka- ba etleri ortmeli ki, kadınsı gö- rüntü olmasm... Alanda görevli olarak MÇP'liler de bulunuyordu. RP'li bir genç, gazetecileri uya- nyordu: — Bizi onlaria kanştınnaynı. Zaten bıyıklanmıza bakarak ayırt edebinndniz. Bizinüd lurp- madır, onlann ki aşagıya dog- nı sarkar... Yer yer RP'li gençlerle MÇP'liler arasında tartışma da çıkıyordu miting alanında. OzeUikle pankartlarmı indirmek istedikçe MÇP'Uler, RP'Hlere "Bo mflHyetciBgm şcrefidk kar- deşim, indiremezsin" diye bağ- nşıyorlardı. Bir gün arayla "tki İstanbul" yaşadı Sultanahmet. Cumarte- si günü Sultanahmet'in tarihi atmosferinin kontrası bir çağdaş görüntü vardı "SHP'nin tstan- bul'u"nda. RP'nin Istanbul'u ise tarihi yapılarla uyum sağla- mış eski bir Istanbul'du. RP'nin mitinginde dün, eski pop şarkıcısı, dünün Cat Ste- vens'ı, bugünün Yusuf tslam'ı da kürsüye çıktı. Eskiden uzun saçlı, sakalh ve eli gitarhydı Cat Stevens. Dıin kürsüde ise "Isla- mi esaslar"a uygun giyinmişti ve elinde gitar yerine baston vardı. Dünün pop şarkıcısı Cat Stevens ile bugünün Yusuf Is- lam'ı arasında nasıl dağlar ka- dar fark varsa, cumartesi günü yaşanan "SHP'nin Istanbul'u" ile dun yaşanan "RP'nin İstan- bul "u arasında işte öyle, nere- deyse bir yüzyıl fark vardı. Midhad Cemal Kuntay'ın bir yiizyıldan diğerine taşıdığı " i ç ayn tstanbul"unun arasındaki farklar kadar birbirine aykıny- dı en az cumartesi günüyle pa- zar gunünun Sultanahmet'teki "iki lstanbnl"u.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle