Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
'24 OCAK 1991 HABERLER CUMHURÎYET/3
îçişleri Bakanı AbdülkadirAksu, Güneydoğu'dan göçü değerlendirdi:
"Tabansız milletolclıık*'Muhalefet panik yarattı'
Güneydoğu'daki panik ve savaş korkusunu
muhalefet partilerinin yarattığını söyleyen Bakan
Aksu, vatandaşlardan kendi sığınaklarını
kendilerinin yapmasını istedi. Bakan, çamaşır
suyunun da etkıli bir korunma sağladığını belirtti.
Haber Merkezi — Bir milyon nüfuslu Adana'da
önceki akşam yaşanan füze ve alarm paniği bir ger-
çeği ortaya çıkardı: "Çaresizlik."
TBMM, hükümete savaş yetkisi verirken savaşa
ve Irak'ın kimyasal silahlarına karşı alınan önlem-
lerin ne kadar yetersiz kaldığı ortaya çıktı. Halkın
çaresizliği karşısında tçişleri Bakaru Abdülkadir Ak-
su, "Ne kadar tabansız bir millet oMak" dedı.
Adanalılar önceki geceyi uykusuz geçirdiler. Dün
uykusuz gözlerle gece yaşadıklannı birbirlerine an-
latırlarken, sivil savunma hizmetlerindeki yetersiz-
liği vurguladılar. Baa yurttaşlar da "savaş atmos-
ferine alışmamız için bu alann pamgi iyi bir hazır-
hk oldu ' dedi.
Adana'da önceki gece verilen "kırmın al*rm"ın
ardından il yöneticileri dün çeşitli toplantılar yapa-
rak sivil savunma sorunlanna çözum aradılar. Ada-
na Valisi Recep Birsin Özen alarm sırasında sivil sa-
vunma hizmetlerinın buyük ölçüde telefon hatlan-
nm kilitlenmesinden, gerekü yerlere talimatlann ulaş-
'Saddam
yamyam,
ama Bush
dahabüyük
yamyam'
Sıgınaklar 17 bin kişiük Adana Valisi
önceki gece verilen 'kırmızı alarm' sırasında telefon
hatlan kilitlendiğinden sivil savunma hizmetlerinin
aksadıgını belirtti. Vali, şehirdeki sığuıaklann 17
bin kişilik kapasitesi olduğunu, en iyi sığınma
yerlerinin ise evler olduğunu söyledi.
Muhtarlara savunma dersi Adana'nm
Seyhan ilçesindeki 54 muhtara dün sivil savunma
eğitimi verildi. Yetkililere göre ilçede sığımlacak yer
sayısı 50; bunlann toplam kapasitesi ise 20 bin
kişiye ulaşıyor. Muhtarlara dağıtılacak gaz
maskeleri karşılığında önceden senet imzalatıldı.
tmlamamasından kaynaklandığını söyledi. Valinin
vurguladığı konular özetle şöyle:
— Kent merkezi ve ilçelerde 11 bin 100 sivil sa-
vunma görevlisi var. Bugüne kadar 600 bin kişiye
bilgi akışı gerçekleştirildi. Hastanelerdeki yatak ka-
pasitesi 5700 arttırılabilecek.
— Adana'da tespit edilen sığınaklar 17 bin kişiyi
alabilecek kapasitede. En iyi sığınma yeri evlerdir.
Vatandaşın evlerini terk edip sığınak aramaları yan-
hştır.
— Siren sesinin birçok bölgede duyulmadığını sap-
tadık. Biz sirenin gitmediği bölgelerde belediye, ca-
mi hoparlörleriyle emniyet ve belediye araçlannı kul-
lanmayı kararlaştırmıştık. Ancak alarmdan sonra te-
lefonlara hücum edilince kilitlenme oldu ve hizmet-
lerde aksama meydana geldi. Bu nedenle gerekli yer-
lere talimat ulaştıramadık ve sorun oluştu.
Adana'nın Seyhan ilçesindeki 54 muhtara dün
kaymakamüğın girısimiyle sivil savunma eğitimi ve-
rildi. Seminerde konuşan Seyhan Kaymakamı Mu-
zaffer Güzdant, ek sığınakiarla birlikte ilçedeki top-
lam sığınılacak yer sayısının 50'yi bulduğunu, bu-
ralara aynı anda 20 bin kişinin sığınabileceğini be-
lirtti.
Seyhan Belediye Başkanı Yalçm Akyol'un da ka-
tıldığı dünkü toplantıda bulunan muhtarlara, önü-
müzdeki günlerde verilecek gaz maskeleri karşıhğm-
da senet imzalatıldı ve nasıl kullanılacağı konusun-
da broşurler dağıtıldı.
îçişleri Bakanı Abdülkadir Aksu, UBA muhabi-
rine yaptığı açıklamada Diyarbakır ve diğer Güney-
doğu ülerinden Körfez savaşmın başlamasıyla bir-
likte buyük oranda göç meydana geldiğini, şehir ve
merkezlerin boşaldığını itiraf etti. Vatandaşlann ya
batıya goç ettiğini, ya da yaylalardaki yazlıklanna
gittiğinı anlatan Aksu, "Ne kadar tabansız bir mil-
let oMuk" dedi. Güneydoğudaki paniği ve savaş kor-
kusu suçlusunun muhalefet partilerı olduğunu öne
süren Aksu, "Türkiye savaşa siinıkleniyor. Savaşa
girdik, girecegiz diye insanların yüregine korku sal-
dılar. Halk arasında panik yarattılar" dedi.
Gaz maskeleri ile ilgili bir soruya Aksu, "Esas ko-
runma sığınaklardadır. Gaz maskelerinin korunma
söresi zaten 1-1.5 saattir. Bu nedenle yalnızca sivil
savunma görevlileri yarahlan taşırken ve adl durum-
larda kullanırlar" diye konuştu. Sığınakların yeter-
li olmadığını kabul eden Aksu, vatandaşlardan kendi
sığınaklannı kendilerinin yapmalannı istedi. Vatan-
daşlann oturduklan evin bir odasını pencere ve ka-
pı kenarlannı sıkı sıkıya kapayarak sığınak haline
getirebıleceklerini söyleyen bakan, aynca çamaşır su-
yunun da korumada etkili bir yol olduğunu söyle-
di.
ANAP'lı Gttzel
Adana'da bir otelde kalan ANAP Gaziantep Mil-
letvekili Hasan Celal Güzd, "Sivil savunma açısın-
dan Adana çok yalnız, çaresiz. Halk vakur, metin,
fakat endişdiydi. Her gün CNN'den ve TRT'den bu-
tiin dünyayı izleme olanaklan bulduldan için Ada-
nalılar Tel Aviv'deki onlemleri çok rahat karsılaş-
tırabiliyorlardı. Ne kadar buyük eksiklikler farklı-
hklar olduğunu görebiliyorlardı" dedi.
İki kentte yanlış alarm
Batman ve Ankara'da dün "teknik anzalar" ne-
deniyle çalan alarm sirenleri paniğe yol açtı. Bat-
man'da saat 15.45'te çalmaya başlayan "kırmızı
alarm" sireni kısa süre sonra kesildi. Valilik hopar-
lörlerinden yapılan duyuruda, alarmın "teknik bir
hata" nedeniyle çaldığı belirtildi. Ankara Yenima-
halle'de 16.30'da 10 saniye süreyle çalmaya başla-
yan sirenin de yine teknik arızadan kaynaklandığı
belirtildi.
Bu arada încirlik Üssü'nden önceki gün bir Pat-
riot füzesinin kilitlenme sonucu ateşlenmesi ve ha-
vada imhası sırasında yerleşim birimlerine duşen par-
çalardan birinin, 8 yaşındaki Murat Genç adlı ço-
cuğun ağır yaralanmasına neden olduğu kaydedil-
di.
DİYARBAKIR
BİTLİS/VAN
N OTLA RI
FARUK BİLDİRİCİ
TURAN YILMAZ
DtYARBAKIR / BtTLİS /
VAN — Dağ başında koyunla-
rıyla birlikte dolaşan 17 yaşın-
daki çoban Abdürrahim Akyüz,
elindeki transistörlü radyodan
sürekli savaş haberlerini dinli-
yor. Akyüz, TKTye de güven-
meyip BBC'yi izliyor. Çoban
Akyüz'ün gönlü Saddam'dan
yana. Çünkü o Müslüman.
Çoban Akyüz gibi düşunen-
lerin Güneydoğu ve Doğu'da hiç
de az olmadığını, Diyarbakır-
dan Van'a uzanan bir yolculuk
sırasında yaptığımız konuşmalar
da kanıtladj. Saddam'ın Müslu-
man bir ülkenin liderı olması,
kendisinden çok guçlü düşman-
larla mücadele eden "mazhım"
rolünde olması ve ABD'ye kar-
şı duyulan olumsuz düşünceler
Saddam'dan yana tavır koyma
eğilimini güçlendiriyor.
Diyarbakır'dan Bitlis'e doğru
yaklaştıkça kar başlıyor ve in-
sanlardaki savaş korkusu da gi-
derek azalıyor. Sanki bu bölge-
de karın soğuğu savaşın sıcak-
hğını azaltmış. Yolda evlerine
dönmek için bekleyen ortaokul
öğrencileri, okullannda savaştan
söz edilmediğini, öğretmenleri-
nin kendi lerine bu konuda bir
şey anlatmadığını söylüyorlar.
Yine de köylerinde birkaç aile-
nin her ihtımale karşı kapı pen-
cerelerini naylonlarla kapadık-
larını anlatıyorlar.
Savaş, kış aylannda kahve ile
ev arasında mekik dokumaktan
başka bir uğraşılan olmayan
Bitlislıler için önemli bir malze-
me de oluşturuyor. Çırak Zafer
genelde bu aylarda konu kıtlığı
çeken hemşerilerinin bu sayede
konuşacak konu bulduklannı
söylüyor.
Haberier ve insanlar
Tatvan'a yaklaştıkça kar tipi-
ye dönuşüyor. Tatvan rüzgârın
savurduğu karlarla bir hayalet
kent gibi Van Gölü'nün kenan-
na uzanıyor. Sokaklar boş. Kah-
velerde toplanan insanların ko-
nuştuklan iki konu var: "Ani
basUran tipi", "Saddam-Bvsh
saraşı."
Kahveye girdiğimizde haber-
ier başlamak üzere. Spikerin
Irak'ın Israil'i fuze ile vurduğu
şeklindeki sözleri genelde bir
hoşnutluk yaratıyor. Bir "latvanlı
"Helal olsun Saddam'a" derken
bir diğer "Vay anam" diye tep-
ki gösteriyor. Saddam'm Müslü-
manhğı Türkiye'nin tutumunun
önünde kabul görüyor. Tatvan-
h Niyazi Dogan, bu izlenimimizi
şu sozlerle doğruluyor:
"Saddam yamyamdır. Ama
Bush daha bu>uk yamyamdır."
Niyazi Doğan da Müslüman
olmasından ötürü Saddam'ın
yenilmemesini isteyenlerden.
Van önceki akşamdan beri
yağan karın etkisi altında. Savaş
rüzgârlannın Van'a ilk getirdik-
leri arasında Irak'tan 133 mül-
teci de var. Bu 133 mülteciden
biri annesinin sınırı geçtikten
sonra Hakkâri sınuiarı jçinde
doğurduğu bebek. Bebeğe
"Hakkâri" adı verilmiş.
Van'da güvenlik görevlilerinin
kontrolü altındaki Bayram Ote-
li'nde de mültecilerin nüfusu bir
tane daha artmış. Bikal Fazd
Muhammed adlı mülteci kadı-
nın Van'da dünya>
ı
a getirdiği ço-
cuğun adı da "Sener."
Batman askeri havaalanının hemen yanındaki Demiryol köyünün sakinleri, 'Bh devletimiz için savaşııiz, yeter ki o da bizim hakkımızı kornsan' diyorlar. (Fotoğnf: Banş BU)
Halktabomba-ıkimyakorkusu
C İ Z R E
M İ D Y A T
N O T L A R I
CELALBAŞLANGIÇ
Türkiye'nin Irak sınınndan başlayan ve Güneydoğu'nun iç kesimlerine
doğru dalga dalga yayılan bir korku var bölge halkında: Kimyasal
silah... Ya da bölgedek- sığınmacıların deyişiyle bomba-ı kimya. Yeterli
koruma onlemleri, gaz maskesi, sıgınaklar yok. Kimyasal saldırı
karşısında ahnacak önlemlerin halka anlatılmasını 'panik çıkar' diye
'savaş suçu' olarak niteleyen devlet görevlileri var.
CİZRE/MtDYAT — Öğret-
men karatahtanın başında,
ayakta duruyor. Karşısında der-
se kaldırdığı öğrenci var. tkisi-
nin ellerinde birer gaz maskesi.
Karatahtada, "Kimyasal saldı-
rı maddelerine karşı korunma
onlemleri" yazıyor.
'Kimyasal savaş maddeleri'
broşürde birer birer sıralanmış.
Her birinin altında da 'yapıla-
cak ilk yardım' bölümü var.
Çoğunda bu bölümün birinci
maddesi 'maske tak.'
tyi de takılacak maske nere-
de?
Sınıra yakın bir ilçenin bele-
diye başkanı, 'Başkan sığınak
nerede', 'Başkan gaz maskesi
yok mu?\ 'Saldın olursa ne
>apacağu' gibi sorulara daya-
namayıp bir care duşünmüş.
Başkarun tek çaresi var. Çünku
ilçede sığınak yok, gaz maskesi
yok. Ne yapsın, başkan da 'Si-
vil Savunma Genel Müdürlu-
gü'nden kendisine bir adet gön-
derilen öğretmenli, öğrencili,
karatahtalı, gaz maskeli broşü-
rü fotokopiyle coğaltmış. Niyeti
"Sıfınak yok, maske vereme-
dik, bari fotokopiyle çogakılmış
broşiir verelira". Her ihtimale
karşı da kaymakamı aramış;
"Ben broşürleri çoğalttım,
dağıtacağım" diye. Ancak baş-
kanın kaymakamdan aldığı ya-
nıt ilginç:
—Sakın dağıtma. halk pani-
ge kapüır. Eğer dağıtırsan 'sa-
vaş suçu' işlemiş olursun.
Irak sınırındaki başka bir il-
çede bu kez kaymakam broşür-
leri teksirle çoğaltıyor. Amacı
halka dağıtmak. O da her ihti-
male karşı sınır ilinin valisine
soruyor 'dagıtajım mı?' diye.
Bu kez diğer ilçede kaymakamın
belediye başkanına verdiği yanı-
tı, vali kaymakama veriyor:
—DağıUrsan halk paniğe ka-
pılır. Zamanı gelince ben sana
söylerim.
Türkiye'nin Irak sınınndan
başlayan ve Güneydoğu'nun iç
kesimlerine doğru dalga dalga
yayılan bir korku var bölge
halkında:
—Kimyasal silah... ya da böt-
gedeki sığınmacılann deyimiyle
'Bomba-ı kimya.'
Irak'ın Halepçe'de kullandı-
ğı kimyasal silahlann yarattığı
dehşet verici görüntuler hâlâ
anılarda taze. 1988'de 'Bomba-ı
kimya'dan kaçan binlerce 'peş-
merge'nin arkasında dehşet ve-
rici goruntüler kalmıştı; yanmış
insanlar, kucağında kundakta-
ki çocuğuyla birlikte ölen anne-
ler, dağlarda, taşlarda bir anda
yere serilmiş binlerce insan... İş-
te bu görüntüler, daha sonra
Turkiye'deki kamplara gelen ve
önemli bir bölümü Türkiye'nin
sınır bölgelerinde yaşayanlarla
akraba olan sığınmacıların an-
lattıkları, bugün bölgede yaşa-
nan paniğin en büyük nedeni.
Cizre Kaymakamı Mustafa
Büyük, alınan önlemler konu-
sunda bilgilenmek için kendisi-
ni ziyaret eden SHP milletvekil-
lerine açık yürekle anlatıyordu:
—Cizre haikı, peşmergelerle
iç içedir. Onun için kimyasal si-
lahı iyi biliyor. Bu yuzden savaş
ihtimali belirince önce kadın ve
çocukları gonderdiler. Savaş çı-
kana kadar Habur kapısının
açılacağı umudu vardı. tş sıcak
savaşa donuşunce, temelli göç
başladı. Korunmak için altyapı
sorunu var. Öncelikle vatanda-
şın evini ona göre yapması ge-
rekiyordu. Sınırda olmasına
karşın Cizre Kaymakamlığı'nın
bile sığınağı yok. Olan sığınak-
lar gözden geçirildi. Ama halkın
tümıinün korunması mumkün
degil. Hatta kamu personelinin
bile tümönün korunması miim-
kun değil. Sivil savunmadan bi-
zim payımıza da 150 gaz mas-
kesi düstü.
'Körfez savaşı'ndan en çok
'Göğüs göğüse harpte en üstün biziz'
B A T M A N
N O T L A R I
ÜMtTASLANBAY
Batmanlılar füzeden ve bombadan
korkmadıklannı, ama savaşa da karşı
olduklarını söylüyorlar. Kentin yerleşim
bölgeleri, petrol tesisleri ve
havaalanıyla içiçe geçmiş durumda.
BATMAN— Körfez savaşı kı-
zışırken Turkiye'deki muttefik
kuvvetlerin ağırhklarını NATO
havaalanının ve radar üssünün
bulunduğu Batman'a kaydırma-
ya başladığı gözleniyor. Kentte-
ki 500 kişilik Amerikalı kurtar-
ma ekibi ile diğer personelin sa-
yısının önümüzdeki günlerde
700'e ulaşması beklenirken F se-
risi savaş uçaklannın Irak dönü-
şünde zorluk çekmesi göz önü-
ne alınarak sınıra 100 kilometre
uzaklıktaki Batman Havaalanı
1
nm tam kapasiteyle devreye so-
kulmasının duşünülduğu de öne
sürülüyor.
Kente gelen Amerikalı perso-
neiin önceki gün yanlarında
Türk subay ve astsubaylar da ol-
duğu halde marangozhaneler-
den tahta, çıta almaları ve yine
5000 adet kırmızı bayrak yap-
tırtmaları kentte tedirginlik ya-
rattı. Batmanlılann yabancı as-
kerlere "pek sıcak bakmadık-
lan" vurgulanırken Amerikalı-
lann bu nedenle yanlarında
Turk askerlerle dolaştıkları ve
genellıkle akşam geç saatte sehre
indikleri dikkat çekti.
Batman'daki resmi daireler ve
devlet kuruluşlanndaki alarm
da sürerken buralarda görevli
memurlann sırasıyla nöbet tut-
tukları belirtiliyor.
Tedirgin kent
TPAO ve TÜPRAŞ tesisleri-
nin kentin içinde bulunması, ha-
vaalanının da yaklaşık 5 kilo-
metre uzağında yer alması Bat-
man halkında tedirginlik yara-
tıyor. Demiryolu üzerinde de
bulunan tank, uçaksavar ve di-
;er askeri mühimmat sevkıyatı
dil, Midyat hattına doğru sü-
rerken önceki gün Beşiri ilçesi-
nin Azik köyü yakınlanna bir
uçak düştüğu söylentileri de
kentte telaşa yol açtı. Batman-
lılar düşen uçağın parçalarırun
bir cemse tarafmdan toplandı-
ğı haberlerini duyduklannı söy-
lerken resmi ağızlar bu iddiala-
rın gerçekle bağdaşmadığmı be-
lirttiler.
Batmanlılar gazete fotoğraf-
ları dolayısıyla yakından tanı-
dıklan Patriot fuzeleri rampala-
rının kentte buiunmamasım ise
Diyarbakır'ın 1.5 saat uzaklık-
ta olmasına bağlıyorlar. Diyar-
bakır'da konuşlandınunış olan
40 Patriot füzesinin gerektiğin-
de Batman'ı da koruyabileceği
görüşu sakinler için teselli kay-
nağı oluyor.
SHP Batman İl Başkanı Ab-
dülkerim Zilan, petrol tesisleri
\-e havaalanıyla kentin iç içe geç-
tiğini belirterek olası bir saldırı
halinde can ve mal kaybının
yüksek olacağı tehlikesine dik-
kat çekiyor.
Arada kalan köy
Batman merkezinde halkın
tedirginliği sürerken havaalanı,
radar üssü ile demiryolunun ara-
sında kalan 160 haneli
"Demiryol" köyunde NATO te-
sislerinde karartma uygulanma-
sına rağmen geceleyin ışıklar pı-
nl pınl yanıyor. Köyde bir ara
muhtarlık da yapan 45 yaşında-
ki Sait Ediz, "Nereye kacacağız?
Gitsek Malabadi'ye kadar gide-
riz" diyor. Ediz, yetkililerin bir
açıklama yapmalanm beklerken
"Savaşa girersek biz de buradan
girecegiz. Allah ne yazdıysa o
olur. Ama giden zenginler de
gelsinler; birlikte bu vatanı
konıyncagız" görüşunü savunu-
yor. Aynı köyden Mehmet Ülçi,
Abdurrahman Aslan. Sabri Bat-
kı da benzer görüşleri savunur-
ken topraklarmın olmadığını,
köydeki arazinin büyük bir bö-
iümünün tek bir kişinin elinde
bulunduğunu ve bu kişinin de
Batman'dan aynldığını öne sü-
rüyor.
Demiryol köylüleri "Şim-
diye kadar devlete karşı en ufak
hatalarının olmadığını da" söy-
lerken fuze ve bombadan kork-
madıklannı işin sonunda göğüs
goğüse harbin başlayacağını o
zaman da "Turklerden daha us-
tününün bulunmadığım" kayde-
diyorlar. Ancak Saıt Ediz ve di-
ğer köyluler "Savaşa kesinlikle
karşı olduklarını ve savaş iste-
mediklerini, savaşmanın hatalı
olacagını" da sözlerine ekli-
yorlar.
etkilenen ilçelerden biri de Mid-
yat. Midyat Belediye Başkanı
Isa Ekingen el fenerinden tele-
vizyona kadar birçok elektrikli
ve elektronik eşyanın satıldığı
200'e yakın dükkânın neredey-
se tümünun kapatıldığım söylü-
yor. SHP Midyat Ilçe Başkanı
Muzaffer Ankan, "Burada bin
dolayında insan kamyonculuk-
la geçinirdi. Bu kamyonlann ço-
ğu borçla, bonoyla alındı. Bu
yüzden geri öde>emediler. Şim-
di 150 milyonluk tankeri 50 mil-
yona satışa çıkartıyorlar, alan
yok" diye anlatıyordu. Ankan'-
ın çevresindeki kamyoncular da
önce başlannı sallayarak, son-
ra da koro halinde doğruluyor-
lar:
—Altı aydır hazır ytyornz,
dayanacak güeümiiz kalmadı.
Midyat halkında da 'bomba-
ı kimya' korkusu var. Midyatlı
Bebçet Nas, bu korkunun yan-
sımasını aktanyor:
—Nalburda naylon, maran-
gozda çıta, kırtasiyecide yapış-
tıncı kalmadı.
Bir sivil savunma görevlisi,
"Televizyon, 'Bütün tedbirler
alınmıştır' diyor. Midyat'a ge-
le gele 40 gaz maskesi geldi.
28'ini denedik. Hepsi bozuk.
Bari moralimiz bozulmasın di-
ye geri kalanları denemiyoruz"
diye espri yapıyor.
'Körfez savaşrnın Güneydo-
ğu'ya, sınır bölgelerine yansıyan
sivil halk üzerindeki çizgileri
bunlar. "Bomba-ı kimya" kor-
kusu, yeterli koruma önlemleri-
nin, gaz maskesinin, sığınakla-
rın olmaması... Bir kimyasal
saldırı karşısında ahnacak ön-
lemlerin halka anlatılmasını 'pa-
nik çıkar' diye 'savaş suçu' ni-
teleyen görevliler... Anlaşılan
buralarda sivil halk açısından
savaşa ya da kimyasal saldırıya
karşı değil, sadece 'paniğe karşı'
önlem alınıyor.