Katalog

CUMHURÎYET/14 HABERLER 23 OCAK 1991 Ozal'a hakeret davası Selçuk: Özal'ı eleştiren yazı yazmak görevimdir tstanbul Haber Servisi — Gazetemiz yazarları tlban Sel- çuk, Oktay Akbal, çizerimiz Necdet Şen ile Yazıişleri Mü- dürümüz Okay Gönensin'in "Cumhurbaşkaıuna hakaret" savıyla yargılanmalanna de- vam edildi. tstanbul 2. Asliye Ceza Mahkeraesi'ndeki duruşmada tlhan Selçuk, gazetemizin 19. 5. 1990 gunlü sayısında yayım- lanan "Yuh" başlıklı yazısın- dan dolayı ifade verdi. Selçuk ifadesinde hakaret kastı olma- dığını belirterek "Yazıda Cum- hurbaşkanına yönelik olarak 'yuh' sözcüğü kullanılmıyor. Yazı 'yuh' sözcuğunün mizahi bir analizinden oluşmaktadıı-. Demokrasilerde, devlet ya da bükümet başkanlanna yuh çe- kjlebildiği, \umurta ve çiiriik domates bile atıldığı bir ger- çektir. Cumhurbaşkanı, bir si- yasal iktidann ya da siyasi par- tinin bası gibi davrandıgı için kendisini eleştiren ve ııyaran yazüar yazmak görevimdir" dedi. Aynı mahkemede görül- mekte olan llhan Seiçuk'un 24. 5. 1990 tarihli "Öf, Pöf, Tuh" başlıklı yazısı ile Oktay Akbal'ın, 19. 5. 1990 tarihli Yuhalanmak Korkusu" başlık- lı yazısından dolayı açılan da- valara devam edildi. Her iki dava da dosyalarla ilgili bilir- kişi incelemesinin sonucunun beklenmesi için ertelendi. Sıcak savaşta 'Barış' yargılandı Barış Derneği sanıklarından Mahmut Dikerdem ve Reha tsvan'ın Askeri Yargıtay'daki murafaası dün yapıldı. Yargjtay karar bildirimi için murafaayı 30 nisana erteledi. Duruşmada avukat Turgut Kazan, 'Sıcak savaşm içinde bu ilginç ve trajik davayı huzurlarınıza sunuyorum. Buyurun barışı yargılayın' dedi. ANKARA (Cumnuriyet Bü- rosu) — Körfez savaşı bütün hı- zıyla devam ederken Ankara'da da "Banş Demegi" sanıklan bir kez daha yargılandı. Askeri Yargıtay 3. Dairesi'nde sanıklardan Mahraut Dikerdem ve Reha Isvan'ın avukatı olan lurgut Kazan, "Trajik bir rast- lantı ile karşı karşıyayız. Sıcak bir savaşın içinde Banş Dernegi davasını huzurlannıza sunuyo- rum. Buyurun banşı yargüayın" diyerek l saatı aşan bir sure için- de davanın ilginç notlannı özet- ledi ve "Son söziim banştır. Ba- nşı savunmaM onur sayıyonım" diyerek konuşmasını noktaladı. Daha sonra Reha Isvan'a sa- vunma hakkı verildi. İsvan da 5 sayfalık konuşma metninde ba- nş için önemli gördükleri ve göstermeye çalıştıkları birçok konunun 19 Kasım 1990 günü TRT'nin saat 20.00'deki haber bülteninde övünçle, kıvançla ak- tanlmasına isaret etti. İsvan, "Dünyamız için bir umut beigesi olan Paris Şartı, Banş Dernegi iiyeleri olarak, amaçlanmızııı dognıluğunun, geçerliliğinin, hakblığının teyid edilmesi anla- mı tasıyordo" dedi. 10 yıldır suren Banş Derneği davasında Mahmut Dikerdem ve Reha İsvan için 141/5'ten 8 yıl hapis cezası isteniyor. Yine be- raat eden sanıklann da cezalan- dırılması isteniyor. Banş Derne- ği davası, Askeri Yargıtay Baş- savcılığYnın bildirimi ile yeni bir aşamaya gelmişti. 17.5.1982 gün- lii iddianameyle başlayan dava- da Istanbul 2. Nolu Sıkıyönetim Mahkemesi sanıklardan 5'ini beraat ettirip geri kalanlannı 5 ile 8 yıl arasında hapis cezasına çarptırmıştı. Bu karar ilkin As- keri Yargjtay 3. Dairesi'nin 29.8.1984 günlü ilamıyla bozul- muş, ancak mahkeme eski gö- rüşünde direnince yine temyiz edilmiş ve Askeri Yargıtay Dai- reler Kurulu'nca bir kez daha bozma kararı verilmişti. Dava- nın sanıklarından avukat Orhan Apaydın ile Ismail Hakkı Özto- run yaşamlannı yitiriıken, Nu- rettio Yıbnaz da ANAP'tan mü- letvekili olmuştu. Askeri Yargıtay 3. Dairesi ka- rar bildirimi için murafaayı, 30 nisana erteledi. Yargıtay 3. Daire Başkanı, avukat Kazan ile Erşen ŞansaTa "öz ve esaslara" bağlı bir savun- ma beklediklerini belirtti. Kazan da "Ben bu teklifinizi dostça ka- bul edivorum. Ancak ne söyle- yip ne soylemeyeceğime ben ka- rar veririm" diyerek "Sıcak sa- vaşın içinde banşı vargılıyortar" biçiminde başladığı konuşması- nı şöyle sürdurdü: "Bu dava banşı savunan kişi- lerin besaplaşmasıdır. Savaş CNN ekranında oklarla oyna- nan bir oyun degüdir. tnsan var- dır bunda. Bunlar insana hiç gösterilmedi. Ölüler, akan kan- lar, kopmuş kollar gösterilmi- yor. CNN teknik olanaklan ol- duğu balde bunu gosiermiyor. Adana'da ailem buyük bir pani- ği yaşıyor. Banşı yakalayabilir- dik. Ama 1 koy, 3 al uğruna bu- nu kaybettik. 'Artık ne SSCB'nin emrine, ne de TKP'nin emrine girme fikri sa- vunulabilir. Bunlar çüriidtt. Sırf banş istedikkri için avdınlar zin- cire vunıldu. Sıcak savaşın için- de bu ilginç trajik dunımu hn- zurtannıza sunuyorum. Buyu- run banşı yargılajın." Kazan'm konuşmasını dikkat- li bir şekilde dinleyen üyelerden bazılan zaman zaman dalarken, bazıları not alıp konuşmalan onaylar şekilde başlannı salla- dılar. Yargılama sırasmda mahke- menin Banş Derneği'ni TKP'nin emrinde olmakla suçladığını di- le getiren Kazan, "Peki ANAP adına iktidar partisi Genel Baş- kan Yardımcısı Metin Gurdere 1 - nin TBKP kongresindeki konuş- masını ne yapacaksınız? Banş, komünizm sayılan bir temel üze- rine kurulmuştur. Artık bu te- mel yıkıimışür. Son sözüm ba- nştır. Barışı savunmayt onur sayıyorum" dedi. Reha İsvan da kendini "erken öten horoza" benzettiğini belir- terek, "BaşımiD kesmelerine ra- mak kalmıştt. tnsan zekâsının süper ürünü tanklar, toplar, fü- zeler, nükleer bombalar imal ediliyor. Biz banşı özlemekle, düşkmekle suçlanmıştık" diye- rek şöyle konuştu: "Bugün mesteği savaş olan as- kerler bile özümsedi bu gerçek- leri. Onurlu askerler haksız sa- vaşa direnebiliyor." İsvan konuşmasını şöyle ta- mamladı: "Sizierden kişisel olarak hiç- bir şey beklemiyorum. Karannız banş anlayışımı, insanlık anla- yışımı, vatanseverlik anlayışımı ve kişiliğimi etkilemeyecektir. Bunu gururia söyliiyonım. Yii- ce makamınızın adaletin ve hu- kukun güvencesi oldugunu ka- nıtlayın yeter." Banş fidaıııııı sulayana gözaltı ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Nükleer Savaşa Karşı Hekimler Derneği (NÜSHED) Genel Başkanı Prof. Dr. Leıiz Onaran, Güvenpark'taki "banş ağacı"ru su- ladığı için dun sabah gözaltına ahndı. Ona- ran, emniyette sorgulandıktan sonra öğle sa- atlerinde serbest bırakıldı. Sabah saat 08.00 sıralannda sivil bir po- lis tarafından evinden alınan Prof. Leziz Onaran'a geçen pazar günü "banş agacı- 'nın sulanması için yaptığı basın toplantı- sının amacı ve "sulama eylemi"ne kimlerin katıldığı soruldu. Onaran'ın sorgulanması sırasında Devlet Güvenlik Mahkemesi Savcısı İjlkü Coşkun telefonla arayarak bilgi aldı. Onaran, Öğle- den sonra düzenlediği basın toplantısında, "Ben banş fidanını sulamak için anıtın ar- kasında yer alan fidanın çevresinde topla- nıldıgını ve sadece üyelerin katıldığını soyledim" dedi. Onaran, savaş gibi hayati bir konunun ne TBMM'de, ne ANAP Par- ti Meclisi'nde ele ahndığım kaydederek, "Ortadogu'yu da içine alan banş göruşme- lerinin, savaşm yıkıntılannı btklemeden başlaması gerektigini" ifade etti. Hüküme- tin tncirlik Üssü'nün kuUanıiması konusun- da "kapalı" bir tutum sergilediğini söyle- yen Onaran, BM Güvenlik Konseyi karan- nın yanlış yorumlandığını kaydetti. NÜSHED Basın Danışmanı Dr. Atüia Aşut da "37 yıllık devlet hizmeti olan Tttrk- iye'de ve uluslararası arenada seçkin bir ay- dın olarak tanınan Onaran'ın evinden âde- ta tehditle alınarak sorgulanmasmı" kına- dı. Aşut, bu hareketin Onaran'ın kişiliğin- de, tüm banş yanlısı çevrelere karşı bir ha- reket oldugunu söyledi. Insan Haklan Derneği Ankara Şube Baş- kanı Muzaffer tlhan Erdost, Leziz Onaran 1 ın gözaltına ahnmasınt kınadı. öte yandan 13 Mimarlar Odası şube yö- neticisi ortak bir bildiri vayımlayarak, TRT'nin tncirlik Hava Üssü'nden verilen haberleri sansür etmesini kınadı. GÜNEYDOĞU Doktor sevkine odalardantepkiHaber MerkezJ — Çeşitli ku- ruluşlar ve sağlık meslek oda- lan, Guneydoğu'ya personel sevkiyatına ve Sağlık Bakanı Halil Şıvgın'ın sözlerine tepki gösterdiler. Türk halkının savaş istememesine karşın yöneticile- rin ülkeyi hızla savaşa sürükle- diğini belirten kuruluşlar, savaş karşıtlannm bir araya gelmesi- ni istediler. Bu arada bolgeye sağhk personelinin sevkiyatı da sürüyor. AA'nın haberine göre sağhk konularında örgütlü 9 oda ve birlik başkanı çok sayıda sağ- Uk görevlisinin Doğu ve Güney- doğu illerine gönderildiğini be- lirterek eğer bir savaş hali var- sa, mutlaka açıklanmasını ve gereğinin yapılmasını bildirdi- ler. Oda başkanlan kimyasal si- lahlara karşı korunma yöntem- leri konusunda da vatandaşla- ra bilgi verilmesini istediler. Türk Tabipleri Birliği Mer- kez Konseyi, Türk Diş Hekim- leri Birliği, Türk Eczaalan Bir- liği Merkez Heyeti, TTB Anka- ra ve Diyarbakır Tabip Odası, Teknik Sağlık Mensuplan Der- neği Ankara Şubesi, TEB An- kara Eczacı Odası ve Ankara Diş Hekimleri Odası başkanlan dün Ankara'da ortak bir basın toplantısı duzenlediler. Oda ve birlikler adına konu- şan TTB Merkez Konseyi Baş- kanı Selim Ölçer, şu ana kadar Türkiye'nin fıilen savaşa katıl- dığma veya sefeTberlik ilan edil- diğine dair bir açıklama yapıl- mamasına rağmen Doğu illeri- ne çok sayıda sağhk personeli- nin gönderilmesinin gerekçesi- nin açıklanmasını istedi. Görev- lendirmelerin hiçbir yasal ge- rekçeye dayanmadığını söyleyen Ölçer, "Eğer savaş hali varsa bu açıklanmalıdır ve geregi mutla- ka yapılraalıdır. Tüm sağlık personeii böyle bir ortamda üs- tüne diişen görevi elbetteki yapacaktır" dedi. ölçer, hekim- ler başta olmak üzere eczacı, diş hekimi, hemşire ve yardım- cı sağlık personelinin tümünü içeren bir ekipman gönderildi- ğini, hekimlerden de daha çok genel cerrah, ortopedi, beyin cerrahi, çocuk cerrahi, plastik cerrahi branşlarırun tercih edil- diğini bildirdi. Mimarlar Odası'ndan yapı- lan açıklamada da üslerdeki komutamn ABD yetkililerine verildiği, bunun bir bağımsız- lık ihlali olduğu vurgulandı. Bu arada lstanbul'da da ls- tanbul Tabip Odası, Eczacı Odası, Kocaeli Tabip Odası, Dişhekimleri Odası ve Eczacı Odaları'nın yaptıkları açıkla- mada, "Sağlık ve meslek knru- tuşlan yöneocileri olarak sa- vaşa hayır demeyi bir görev bi- liyonız" denildi. Sağlık Bakanı Halil Şıvgın ANKA'ya yaptığı açıklamada, Olağanüstü Hal Bölge Valiliğii nin talebi üzerine bolgeye gön- derdikleri doktor ve hemşireler- den sonra ambulans sevk ettik- lerini bildirdi. EXECUTIVE SECRETARY With following qualifications: m University or foreign higjı school graduate * Minimum 3 years experience in secretarial position • Good communication skills m Fluent both in written and spoken English m Experience in correspondence High yearly income If you have above qualifications and want to work in a pleasant atmosphere, please apply with your CV and a recent photograph to-. HAS GIDA SANAYI VE TICARET A.Ş. Cihangir Mevkii Petrol Ofis Cad. Avcılar/İstanbul PERSONEL VE IDARE AMIRI aranmaktadır. fc İşletme ve İdari Bilimler konulannda yüksek öğrenim görmüş. • İş hukuku ve Sosyal Sigortalar mevzuatına vakıf, - Personel ve İdare Amirliği ya da benzeri bir görevde en az 5 yıl deneyimli, * Otoritesini olumlu yönde kullanacak, kararlı, azimli ve yöneticilik vasıflanna sahip, • 40 yaşını aşmamış adaylann; fotoğraflı özgeçmişleriyle aşağıdaki adrese basvurmalan rica olunur. HAS GIDA SANAYI VE TICARET AŞ. Cihangir Mevkii Ambarlı-Avcılar İSTANBUL Î.T.Ü. Matematik Mühendisinden: Üniversiteye hazırhk Matematik, Kolejlere Matematik, Fizik Tcl.: 120 26 65 Goleri . Alölye 14« 97 38 • 132 64 26 TESVIKIYE SANAT GALERİSİ RESÜL AYTEMÜR Resim Sergısi 3 Ocak - 31 Ocak »Ml Ipakcl Cad. N« 41-1 141 04 5»- 147 74 75 TEM SANAT GALERİSİ AIİf,EI£Bİ Resim Sergisi 190cok-16$ubot 1991 Vdiooo^. Ca) Pro( Dr Ortwi inek Sok UI7 80Î00 htoı>W Tel (1) U7 08 99-U7 97 56 Foh- U7 97 56 ZEYNEP GÖLE Resim Sergisi 18 Ocak -16 Şubat 1 Lrr«nt SuHjnSod. No: 14 Tet 170 03 S3 fanak NİHAL SARIER Resim Sergisi 23 Ocak - 9 Şubat Mlprtyt Cad. 44V2 Bltar 1«5 19 15 • 1«S 32 91 Sencer Gülün llahık Mtan23 Ocak • 9 Şubat T. İş Bankası Erenköy Sanat Galerisi s ö Y L E ş 1 COLETTE MITCHEU Ne* Ergiaic Jntvçrsıtes Ssnal Egıtımı Kürsusu Guzet Sanatlar Ûgıetifi Uves M ™ AVLSTRALYA VERLİSANATI 24 01 1991 S l * 14 00 Yeı Resim vt Hrfket Muzttaı Dniefli Bejıkl«.IST 1M47 39 MACKA SANAT GALERİSİ İPEK AKSÜĞÜR DUBEN Resim Sergisl 22 Ocak -23 Şubat Eyt»mC«l. 31.A t M«ka 140 80 23 ı İ b r a h i m ResünSeıgisi 7-280akl99l,HW-18W (Pazargünkvdışmb! A l p t e k i n ftonca Mbdşn Sanat Galensi »S«»TA5 I âbkonağıCaddesiNo U7/2 Nişartfaşı-laarijul Ifel: 13039 80 galerî • atölye M6 97 3S • 13a 64 26 RAFETEKIZSERGİSİ 11 Ocak 1991-28 Ocak 1991 RAMKO SANAT M F » K F 71 M V a > a İM 1? 3% AEDM itaATekstilbank Sa Sanat Galerisi TARIK CARIM Resim sergisi 9 ocak • 28 ocak Hfl»<« Gcrnk Cad. 1» Te*ıriMy« Mıydın 136 12 79 ARKEONSANAT GALERİSİ SÜREKLİ ÇAĞDAŞÖZGCNBAS» SERklCKE YAlGU BOYA TABLOLAR SATTŞMERKEZJ GARANTt KOLEKSİYONUNDAN SEÇMELER SERGİSİ Otuz sanatçımn yapıtlanndan oluşan karma sergi. 15 Ocak - 30 Ocak 1991, 11.00 - 18.00 \Pazat gûnlen dtşındai H GARANTİ SANAT GALERİSİ Istiklâl Cad 141 Beyoglu-lstanbul ARALIK'90 ÇAĞDAŞ SANAT SERGİSİ 24 Arahk'SO - 2 Şubet'91 Özdemir Altan Hak Arpacıoğlu Ipek Aksüğür Duben Mnstafa Ata Tomtır Atagök Bedri Baykam Adnan Çoker Haluk Gedik BSn\amin Özgültekin Yusuf Taktak Hale Tenger Ömer Ulnç SOYAK SANAT GALERİSİ Bttfukdere Cad Nû: 3fl Mectdıyekoy 175 09 10 • 20 hal ÇOPERA) S A N A T C A I E » I S I VELÎ SAPAZ Resırn SeTgisi 14 Ocak-2 Şubat'91 The Marmara Ol«i Yanı Op»ra l> han 14* 93 02 Diyarbakır: Patriotlar hazır ÜMtT ASLANBAY DİYARBAKIR — 2. Taktik Hava Kuvveti 8. Ana Jet Üssü'nde ya da bilinen adıyla Diyarbakır Askeri Havaalaru'- nda Hollandalılar tarafından konuşlandınlan 40 Patriot füze- sinin ateşlenmeye hazır olduğu açıklandı. Hollanda Kraliyet Hava Kuvvetleri yetkilileri, fü- ze rampalarınm "gerektlginde yeniden jüklenebileceğini. an- cak bu koaoda sayı vereme>eceklerini" belirttiler. Dün bir 'briflng' ile basına ta- nıtılan 'Patriot Filosu'nda gö- revli Hollandalı Binbaşı Martin Zijlastra ve Yuzbaşı Haupt- mann Reosman, bu silahlan "Dünyanın en gelişmiş hava sa- vunma sistemi" olarak niteledi- ler. Aynı anda 50 hedefi izleye- bilen ve 5 tanesine isabet kayde- debilen sistemin 1 radar ünite- si, 1 kontrol istasyonu ve 4 füze taşıyabüen hareket kabiliyeti olan 5 rampadan oluştuğu an- latıldı. Hollandalı komutanlann verdiği bilgiye göre, halen Kra- liyet Hava Kuvvetleri'ne bağlı iki fÜo Diyarbakır Havaalanı'nda görev yapıyor. Her filoda 5 Pat- riotrist rampası ile yerden hava- ya ateşlenen 2 adet Hawk ve ısıyla hedefini bulan Stingerler de yer alıyor. Binbaşı Zijlastra, "502 ve 503. birliklere 11 ocak tarihinde ha- reket emri geldiğini" ve 2 gün içerisinde TOrkiye'de olduklan- nı anlatırken, ayın 17'sinde sis- temi Diyarbakır'da hazır hale getirdiklerini açıkladı. Bugüne dek 90 nakliye uçağının gerekli palarının konumlannı belli ede- cek açılardan ve uzaklıklardan fotoğraf çektirilmedi. araçvemühimmatıTürkiye'ye Yaklaşmayin tehlikelİ taşıdığını, önümüzdekı gunler- —S £ de birkaç uçağın daha geleceği- ni söyleyen Zijlastra, Hollandalı birtiklerde 170 subay ve astsuba- yın bulundugunu, askerlerin ise ikisinin kadın oldugunu bildir- di. Hollandalılar, Pirinçlik radar üssünde benzer önlem alınıp alınmadığını bilmediklerini söy- lediler. Hollandalı komutanlar, "Sn- udi Arabistan'da Patriotlann bazı aksamalar yaptığı" haber- lerine "Bu konuda bilgimiz yok, fakat en iyi sistem budur, sanmıyoruz" yanıtlannı verir- ken, sistemin 'kompbterize' ol- dugunu ve en son gelişmeleri içerdiğini 'sandıklannı' dile ge- tirdiler. Patriotlann, Diyarba- ku-'dan, Hakkâri üzerindeki bir hedefi vunıp vuramayacakları yolundaki bir soruya ise, "men- ril belirtecef i için yanıt vereme- yeceklerini" söylediler. Havaalanında, gazetecilere gezdirilen ateşlenmeye hazır Patriot füze rampalarının hep- sınin ayrı açılarda konuşlandı- ğı, "çok uzak ve çok yüksefe göre" ayarlandıklan kaydedili- yor. Havaalanında Hollandalı- ların radyo istasyonu, Belçika- hların da askeri hastane ve bazı binalar kurduklan göze çarpar- ken, gazetecilerin yalnızca belli açılardan fotofraf çekmelerine izin verildi. Pist ve Patriot ram- Hollandah komutanlar, Pat- riot rampalarına 25 metreden fazla yaklaşmanın 'tehlikeii' ol- duğunu gazetecilere aktanrken. bunun nedenini "Olası bir ateş- leme halinde yanabilirsiniz" di- — ye açıkladılar. Rampalann Kadara lakllan KUŞ önünde ve yanındaresimçektir- Hollandalılar, herhangi bir mek isteyen gazetecilerin çoklu- Merkezi Komutaru Albay Halil Kalaycı duruma müdahale et- mek zorunda kaldı. Daha sonra, yine aynı biçim-' de tel ağlardan oluşmuş çadırla kamufle edilmiş radar istasyon- ları basma tanıtıldı. Istasyonla- nn yanına yaklaşmanın ve içeri girmenin 'son derece tehlikeii' olduğu belirtildi. ğu, Hollandalılara ve Türk ko- mutaalara zor anlar yaşatırken, sık sık uyanlarda bulundular. Aynı anda bazı savaş uçaklan- nın da gösteri yaptıkları, bazı- lannın da piste indikleri görül- dü. Hollandab komutanlar, pist yakınlarında montaj ve kamuf- laj çalışmaları süren bir rampa- yı da yakından gazetecilere izlet- tiler. Haki renkteki rampalann alt kısmının tel ağlar üzerine se- rilmiş, plastik kamuflaj malze- mesi ile kaplandığı dikkat çek- ti.Yüzbaşı Roosman, dün (önce- ki gün) geldiğini belirttiği bu ra- mpanın önünde durarak, hem gazetecilere bilgi hem de poz verdi. Kendisi gibi fotoğraf çek- tirmek isteyen muhabirlere ise engel olmaya çalıştı, ancak ba- şanlı olamadı. HolUndalı komutanlar, füze rampalarımn Türkiye'ye getiril- mesini 'kısa sürede gerçekleşti- rilcn büyük bir operasyon" di- ye tanımlarken, sorulann sonu gelmeyince, Müttefık Basın Bilgi füze geldiginde, potriotlann otomatik olarak ateşlendikleri- ni söylerken 'bedefi' ne kadar uzaktan tespit edebildiklerini açıklamadılar. Bir gazetecinin, "Savaş bittikten sonra giderken, füzeleri bize bırakacak mısı- nız?" sorusuna ise, tebessümî ederek, "Hayır, Almanya'ya, N ATO üssiine asıl yerine gide- cek. Çünkii oranm, gerek olur- sa yine gelir" yanıtını verdiler.j Rampalarla ilgili bilginin veril-J diği sırada uçaksavar tarafından korunan bir radar istasyonnnunj 10 metre kadar önünde, 5 met-l re kadar üzerinde büyükçe bir; kuşun uzun antenin hizasına geldiginde ileriye doğru uçama- dığı, olduğu yerde kanat çarp- maya başladığı gorüldü. Gaze- teciler konu hakkında 'izahat alama/ken' kuş bir süre sonra yere düştü, ardından yeniden havalanarak uzaklaşmaya çalış- tı. Ancak yeniden radara takıl- dı. Daha sonra yakından geçen bir jet ile aynı radara ters yön J , de uçarak, bölgeden aynldı, ı OLUM Av. Zafer Poroy'un değerli eşi; Yasemın Kocabıçak ve Hüseyin H. Poroy'un sevgili anneleri; Gülşen Poroy ve Kenan Kocabıçak'ın kayınvalideleri; Başak, Berk ve Cansu'nun büyükanneleri; Cavide Özman, Sacide Demir, merhum Sadık Poroy, Nihal, Füsun, Yeşim, Hüseyin ve Semih Poroy'un kıymetli yengeleri; iyı insan WILHELMINE POROY'u (1926-1991) yitirdik. Tüm sevenlerine başsağlığı dileriz. POROY AİLESİ BAŞSAĞUĞI Istanbul Kiiltür ve Sanat Vakfı Uluslararası İstanbul Festivali Yönetmeni CEVZA AKTÜZE'nin annesi ŞÜKRAN OZÎL 21 Ocak 1991 tarihinde vefat etmiştir. Merhumeye Tann'dan rahmet, kederli ailesine başsağlığı dileriz. İSTANBUL KÜLTÜR VE SANAT VAKFI PERSONELÎ TEŞEKKÜR Sevgili kızımız 1ADİGAR COŞKUN'un zamansız ve beklenmedik kaybı nedeniyle acımızı tdgrafla, teîefonla ve bızzat gelerek paylaşan, cenaze törcnine katılan tüm kişi ve kuruluşlara teşekkürlerimizi sunanz. Annesi: GÜÜZAR COŞKUN, Babası: CAFER COŞKUN âıtoAhmetErdoğdu Mamak (Ocak 1982) Varalımderken... Çoğaldı uçurumlan iflkenin suya fosq)tik havaya kömür kattılar Ömrünü kısalmlar gencecik ağaçlann UNUTTURULAMADIN Aıkadaşlan adına Ishak Yavuz 1967-1991 Pendık'te "Sıvaşa ha>ir" mitıngme katılarak "Savaş olmasın, insanlar olmesin" diyerek insanlık görevını yerine geıiren YADİGAR COŞKUN mitıng sonrasında anlayıssız görevlılerin yarattığı panik sonucu yaşamını yitirdi. COŞKUN ailesinin, arkadaşlarının ve tum banşseverlerin acısını paylaşıyoruz. Banşsever insanlar onu unutmayacaktır. UL Alman Filolojisi mezunundan yetişkinler ALMANCA 136 08 86 Nüfus cüzdanımı ve diğer kimliklerimi kaybettim, hükümsüzdür. B.CEVDET KARAKÖSE Pendık'te "Savaşa h»>ır" mitmgme kaıılarak, "Savtş olmasın, insaoUr oiiMsta'' dıye haykıran SELMA COŞKUN Mıting sonrasında anlayıs-çız görevhterin yaraıtıjı panik sonucu ağır bıçimde yaralandı. Selma'nın sağlıfına kavu^ması ıçın her turlu çabayı gosteren KarUU Drvleı Htsıanesi ^okiortann» ve sajtkk penoaeUne teşekkur edıyor. Sctam Cojknn'a ban> içinde sağlıkiı bir yaşam dılıyoruz İ S T A N B U L