Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
5 AĞUSTOS 1990 KULTÜR-SANAT CUMHURİYET/5
Efes'te restorasyon
• SELÇUK (AA) — Antik Efes kentinin "Ticari
Agora" bölumunün restorasyonuna Efes Müzesi
uzmanlarınca başlandığı bıldirildi. Efes Müzesi Müdüru
Selahattin Erdemgil, yaz süresince surdürülecek
restorasyon çahşmalannın tamamlanmasından sonra
Ticari Agora'nın (Pazaryeri) yerli ve yabancı konuklann
ziyaretine açılacağını belirtti. Ticari Agora'nın Efes antik
kentinin çok onemli merkezlerinden biri olduğunu
belirten Müze Müdurü Erdemgil, şunları söyledi: "Antik
kent için 110 metre eninde ve boyundaki büyük bir kare
alan şeklinde yer alan pazaryeri, kent halkının her türlu
alışverişini yaptığı ve boş zamanlannı geçirdiği bir yerdi.
Daha önce Avusturya Arkeoloji Enstitüsu tarafından
ban dükkânları onarılan pazaryerindeki 5 dukkânı daha
restore ediyoruz. Onarım giderleri tümüyle Kültür
Bakanlığı tarafından karşılanıyor. Pazaryerinin türn
restorasyon işlemlerinin tamamlanmasından sonra antik
kentin bu bölgesi daha ilgi çekici hale gelecek"
Medusa'da agustos ayı
• KültüT Servisi — UTEM (Uluslararası Turizm Eğitim
Ticaret) tarafından iki ayda bir çıkarılan "Medusa"
dergisi ağustos ayında "Çevre" özel sayısı şeklinde çıktı.
Dergide, Doç.Dr. Günay Kocasoy'un "Turizm ve Çevre",
Nur Atabay'ın "Insanı Sevmek Doğayı Sevmekle Başlar",
Şadan Gökovalı'nm "Insanlığın Sonu Kirlettiği Çevrede
Gelecektir", Inşaat Muhendisleri Odası Istanbul Şubesi
Çevre Yönetim Kumlu'nun "Çevre Sorunlanna Bakış",
Banş Mater'in "Güney Marmara Göllerinde Kirliliğin
Boyutları", TCDD Mudüru Birkan Erdal'ın
"Demiryollan ve Turizm" başlıkh yazıları yer alıyor.
Aynca Mine Esin'in "Çevre Korunması" uzerine Ediz
Hun'la, Neriman Çakmak'ın "Türkiye ve Çevre
Somnlan" üzerine Yeşiller Partisi Genel Başkanı Celal
Ertuğ ile yaptığı söyleşilere yer verilen dergide, Osman
Demirkulak'la yapılan söyleşide ise "Side'den Turizme ve
Çevreye Bakış" adlı konuya yer veriliyor.
Hokka'da "Pierre Riviere"
• Kültür Servisi — Hokka dergisinin bu ayki sayısında
Carlos Fuentes'in "Avrupa'ya Mektup", Samuel
Beckett'in "Sohbet", Denis de Rougemont'un "Don
Juan-Tristan Zıtlığı", Anais Nin'in "Max Ernst Üzerine",
Henry Miller'ın "Anais Nin'e Mektup, Mario Levi'nin
"Mösyö Moiz'i Ben öldürmedim" adlı yazılan yer alıyor.
Dergide "Pierre Riviere Dosyası-1 Ifadeler, Tutanaklar,
Gazete Haberleri" de Güzin Özkan'm çevrisi ile
sunulurken Fransız "Magazine Litteraire" dergisinde
Michel Foucault ile hapishane üzerine yapılan bir
söylesiye de yer veriliyor. "Hokka"da, Wolf-Dieter
Eggner'in "Ummak", J.W.Goethe'nin "Toplantı"Jürgen
Theobaldy'nin "Şiirli Macera", Günter Kunert'in
"Mikroskoptan Bakınca", Gottfried Benn'in "Gezmek"
ve "Çok Kötu Bir Şey Varsa" Rainer Kunze"nin
"Geldim", Emst JandU'ın "Ilk Oniki Dize", "Bu Şiir",
"lstenmeyen Kimse" ve "Erkek Ağüyor" adlı şiirleri de
son sayıda okunabilir.
Bakarrdan dia gösterisi
• Kültür Servisi — Üsküdar Belediyesi'nin düzenlediği
Kâtibim Kültür ve Sanat Festivalı çerçevesinde ömer
Bakan bu akşam saat 21.00'de, Salacak Meydanı'nda bir
dia gösterisi düzenliyor. Soyut tarzda çalışan ve fotoğraf
ile resim sanatmı birleştirmeyi amaçlayan Bakan'ın bu
akşamki dia gösterisi "Birikimler" başlığım taşıyor.
Reklam fotoğrafçılığı da yapan Bakan, 1990 Gençlik
Günleri kapsammda da bir dia gösterisi duzenlemişti.
Sanatçı aynca 10 ağustostan itibaren Ortaköy Değirmen
Sokak'ta gerçekleştirilecek "Fotoğraf Gunleri"
etkinliklerinin düzenleme çalışmalannı da yürütuyor.
'Güney'in filmleri gösterilsin'
• ANTALYA (AA) — Ünlü yonetmen Lütfi Ömer
Akad, Antalya Film Festivalı'nin, Türkıye'deki en ciddi
fılm festivali olduğunu söyledi. Akad, yıllardır Antalya
Film Festivali'ne gerek jüri uyesi gerekse yonetmen
olarak katıldığını hatırlatarak "Antalya Film Festivali,
Türkıye'deki en ciddi ve en uzun tarihi geçmişi olan
festivaldir" dedi. Akad, Antalya Film Festivali'nin, Turk
sinemasına yaptığı ya da yapacağı katkıların
tartışılamayacağını belirterek, bir Türk yonetmeni olarak
festivali takdirle karşıladığını açıkladı. Festivalde Yılmaz
Güney'in filmlerinin gösterihp gösterilmemesı konusuna
da değinen Akad, "Festivallerde her türlu film
gosterilebilmelidir. Yasak, sansür anlamına gelmektedir ki
bu da ulkemiz içın üzucu bir durumdur" dedi. Akad,
Yılmaz Guney ile birlikte çalıştıklarını da hatırlatarak
şöyle devam etti: "Yılmaz Güney'in sineması, beğendiğim
bir sincmadır. Türk sineması için önemli filmler
yapmıştır. Her türlü yasağa ve sansüre karşı olduğum
gibi Yılmaz Güney'in filmlerinin de festivalde
oynatılmaması düşuncesine karşıyım."
İMZA GÜNLERİ
Cumhuriyet Kitap Kulübü Temsilciliği
Çağdaş Toplum Kitabevi - KOCAELİ
KOCAELİ
KÜLTÜR VE EĞLENCE FUARI
5 Ağustos 1990 Saat: 18.00 - 23.00
TURAN YÜKSEL
GÜLSÜM AKYÜZ
ADNAN ÖZYALCINER
SENNUR SEZER
AYLA CINAROĞLU
BranfordMarsalis, tstanbul Festivali'nden sonra Nice Caz Şenliği'ndeydi
Eski yelkene yeni rüzgârMarsalis'in davulcusu Jeff Watts sahnede
zillerini sıkıştınyor. Birkaç gün önce
Istanbul'da çalmışlar. Watts'ın tek şikâyeti,
Kurban Bayramı tatili yüzünden kapalı olan
İstanbul Zilleri Fabrikası'nı gezememiş
olması.
tSTANBUL'DAN NICE'E BRANFORD MARSALİS — lluslara-
rası tstanbu) Festivairnde Açıkhava Tiyatrosu'nda dörüusuvle bir kon-
scr veren saksofoncu Branford Marsalis, daba sonra da Fransa'da
Nice Caz Şentigi'ne katıldı.
SADETTİN DAVRAN
NİCE — Panama sapkanın iyisi
nerede bulunur? Katlanıp kalem
kutusu kadar bir kutuya girip de
çıktıktan sonra yine eski halini
alabileni ama. Hakikisi yani. El-
bette Nice Caz Şenliği'nde. Yok-
sa öbürleri her yerde var.
Aslında Nice Caz Şenligi'nde
öbürlerinden de satüıyor. Ahcısı
çok. Uzaktan ayırt etmek güç.
Panama işte. Hakikisi pahalı.
öburunün en az üç katı fiyata sa-
tüıyor. Ama elde de başta da ku-
tuda da başka duruyor. Arkasın-
da emek var, gelenek var, göre-
nek var; emeğe de geleneğe de
göreneğe de saygı var, sevgi var.
Peki ustalık? Hakiki Panama us-
talıgın başta taşınanı. Tümüyle mi
elde yapılıyor? Tümüyle elde ya-
pılıyor. Hiçbir yapay malzeme
kullanılmıyor mu? Kullanılmıyor.
Kenarına siyah ipekli band mı
takalırn; geleneksel, yoksa moda-
ya uygun gümüş aksesuarh sınm-
dan yapılmış bir band mı? İşte
şimdi yol ayrımına geldiniz. Bu
kadar laftan sonra şapkayı almak
gerek. Üstelik şapkayı salan kız
beklenen kolaylığı yapmaya da
hazır. Ekstra band parası alma-
dan, her iki bandı da verecek.
Branford Marsalis konserine de
çok az kaldı. Allahtan şapkalann
hepsi kafama küçük.
Jeff VVatts sahnede zillerini sı-
kıştınyor. Birkaç gün önce istan-
bul'da çalmışlardı. VVatts'nın îs-
tanbul seyahatınden tek şikâyeti
Kurban Bayramı tatili yüzünden
kapalı olan "İstanbul Zilleri"
fabrikasını gezemeyişı. Yoksa her
şeyden çok memnunlar. Naima'-
ya da gitmişler. Anoro edildiler,
çalmaya başladılar. Branford
Marsalis tenor ve soprano sakso-
fonlar, Kenny Kirkland piyano,
Robert Hurst bas, Jeff VVatts da-
vul. Royal Garden Blues'dan,
Random Abstract'dan, Renais-
sance'dan uzun uzun çaldılar.
Hakiki Panama merakhlan çal-
dıkları alanı doldurdular, ta-
şırdılar.
Merakhlar konserin sonlarma
doğru hiç beklemedikleri bir ko-
nuk muzisyeni de dinlediler: Milt
Hinton'ı. Tam seksen yaşındaki
Hinton, Branford Marsalis'le
1988'de yaptığı Trio Jeepy albü-
münde de birlikte çalmış, sonuç
herkes için ibret verici olmuştu.
Milt Hinton kontrbasın tellerinin
vurularak, tokatlanarak, çekile-
rek çalınması tekniğini bundan
altmış yıl önce öfrenmiş. Kim-
den? Bill Johnson'dan. Şu anda
bu işin yaşayan en eskisi. Diyor
ki Hinton, "İnsan hangi kuşak-
tan ohırsa oisun ber seyi ögreıune-
ye çalışmalı, oğrendiklerini ken-
di kişisel katkılan Oe çogaftmalı."
Kontrbasını şakır şakır ötturü-
yor. Kırmızı beyzbol şapkasını da
çalgının tepesine astı. Başta ken-
disinin, sahnede de asağıda da
herkesin ağzı kulaklarında. Trio
Jeepy'den "Three Littlc
VVords'u" çaldılar.
Parça bitince Robert Horst ge-
lip Hinton'ın elini öptü. Alnına
da göturdü. Konser surüyor. Bu
Jeff VVatts'un ne kadan insan di-
ye merak ediyorum. Bir bölümü-
nün olmadığına karar verdim ar-
tık çunkü.
Branford Marsalis "her şeyi
öfrenmeye çahsıyor". Ama ken-
di katkılan da gittikçe çoğalıyor.
Konser bitti. Bu kadar alkışa ge-
ne gelecekler elbette. Geldiler, ses-
sizlikte çalalım diye aralannda
konuşurlarken, rüzgâr, en dipte-
ki sahneden aynı anda çalmakta
olan George Benson'ın sesini ge-
tirdi. Branford elinde sopranosu,
dansederek "Give Me The
Nighf'ı söylemeye, derken çalma-
ya, dahası topluluk da onu izle-
meye başladı. Caz galiba biraz da
bu yanları için seviliyor. Teklif-
sız, içten, beklenmedik. Bütün
ruzgârlara açık. Caz bence bir
yerlere gidecekse Branford ve
onun gibilerin eski yelkenlere dol-
duracağı yeni rüzgrlarla gidecek.
Nice Caz Şenligi'nde tıpkı Pa-
namalar gibi cazın da çeşiüeri var.
Ama ne yazık ki en büyük ilgiyi
her zaman "hakikıler" gönnü-
yor. Branford Marsalis Dörtlüsü
1990 Nice Caz Şenliğı'nde verdi-
ği konseri "Royal Garden Blues'-
la bitirdi.
Almanya'da çağımızı sorgulayan ilginç bir sergi
Fetiş otomobilSchult ve Koska, 20. yüzyılm belirgin
simgelerinden otomobıli bir "fetiş nesne"
olarak yorumluyorlardı. Sanatçılar, gelişmiş
sanayi toplumlarını sorguluyorlardı.
NECMİ SÖNMEZ
HEIOELBERG — Ludwigsha-
fen kentindeki Wilhelm-Hack
Müzesi'nde ilginç bir sergi gerçek-
leştinldi. H. A. Schult ve Elke
Koska'nın "Feüş Otomobil" adı
altında açtıklan sergide "instal-
lation" türü bir düzenleme ağır-
hktaydı.
20. yüzyıl uygarbguıın en belir-
gin simgelerinden birı olan oto-
mobili bir "fetiş nesne" olarak
yorumlayan sanatçılar, içi boşal-
tılrruş bir arabayı Köln kentinin
değişik yerlerinde farklı biçimler-
de sergilemişler. Wilhelm-Hack
Müzesi'ndeki sergi ise bu değişik
mekânlann büyük boyutlu renk-
li fotoğraflanndan ve "fetis olo-
mobiC'in kendisinden oluşuyor-
du.
Schult ve Koska'nın 1990 yılın-
da Köln kentinin ünlü Dom Mey-
danı'nda sergiledıkleri "fetiş oto-
mobil"in değişik yansımaları, iz-
leyenlerde farklı sorular uyandı-
nyordu. Renault marka bir oto-
mobili Dom Meydanı'nda önce
"Taş Çağı" başhğı altında tu-
müyle taştanmış gibi boyayan sa-
natçılar, izleyicılerin tepkilerini vi-
deoya almışlar. Aynı otomobili
Dom Kilisesi'nin dış apsislerinden
birine yerleştirirken iki yanına al-
tın kanat koymuşlar: "Ucan Oto-
mobil Fetişi".
Köln'den geçen Ren Nehri üs-
tündekı bir sala yerleştirilen aynı
otomobili nehrin dalgalan arasın-
da sessizce sallanırken göriiyoruz:
"Su tçinde Feüş Otomobil". Bu
kez de gökyüzü rengine, bulutla-
ra boyanan araba, Köhı uzerınde
iki helikopterin yardımıyla gezdi-
riliyor. Dom Kilisesi'nin barok
kulelerinin tam tepesine oturtulan
bu "Gokviızundeki Fetiş Otomo-
bil", daha sonra üzerine disko
muziklerınin notaları yazılarak
dev diskoteklerde sergileniyor.
Son olarak da büyük boyutlu
bir buz kütlesinin içinde dondu-
rulan "fetiş otomobil" Dom
Meydanı'nda bırakılarak buzları-
nın erimesi için bekletiliyor. Ka-
lın buz tabakasının altındaki oto-
mobilin buzların suya dönuşme-
siyle birlikte yavaş yavaş yeniden
bildik bir araba şeklini alması,
serglde büyük renkli fotoğraflar-
k evre evre izleyiciye sunuluyor-
du.
Nejat Uygur
turnede
tSTANBUL (IUHA) — Nejat
Uygur Tiyatrosu 6 ağustostan iti-
baren Bahkesir, Izmir ve F. AI-
manya'da oyunlar sergilemek üze-
re turneye çıkıyor. Her yıl yaz ay-
larında turneye çıkmanın tiyatro-
sunun kuruluşu olan 1950 yılın-
dan bu yana geleneği haüne gei-
diğıni soyleyen Nejat Uygur,
"1950 yıhndan 1962 yılına kadar
tstanbul'a donmeden surekli tur-
nede kaldım. 1962 yılmdan sonra
da her >az en az üç ay olmak uze-
re turneye çıkıyoruz" dedi. Nejat
Uygur Tiyatrosu 6-17 ağustos Ba-
hkesir Fuarı'nda "Minti 90", 20
ağustos - 20 eylül tarihleri arasın-
da Izmir Fuarı Çamlık Senar Bah-
çesi'nde "Şeyinı Sey Ettiğimın
Şe>i" ve "Minti 90" ve 6 ekim-15
kasım tarihleri arasında ise F. Al-
manya turnesinde "Alo Orası Tı-
marhane mi?" adlı oyunlannı ser-
gileyecek.
Çağdaş Alman sanatının 80'li
yıllar boyunca Yeni Dışavurum-
cu sanat akımıyla ilgilenmesinin
ardından, önemli galeri ve müze-
lerde yavaş yavaş "feliş
otomobü" gibi kanşık malzeme
kullanılarak gerçekleştirilen işle-
rin sergilenmesine ağırhk verili-
yor. Schult ve Koska'nın sergisi,
sanatın sorgulayıcı yanını ele ala-
rak gelişmiş sanayi toplumlannın
"ikon"ları olan tüketim malze-
melerini/araçlannı değişik iklim
ve ortamlarda sergüeyerek izleye-
ni yapıt üzerinde "düşünmeye"
çağırıyordu.
Bu çağnnın önemli özelliklerin-
den biri de sanatçının çağının göz-
lemcısi olması gerektiğıydi. tki sa-
natçının "fetiş otomobil" duzen-
lemesi, artık sıradan bir kullamm
aracına dönüşmüş olan otomobi-
lin yaşadığımız zaman dilimi için-
de edindiği statuleri, sahiplerine
kazandırdığı saygınlığı sorgulu-
yordu. Dom Kilisesi'nin dış apsi-
sine, iki yanına altın kanat takı-
larak serğilenen "fetiş otomobil"
şimdiki zaman ile geçmişin raito-
lojisi arasında ilginç bir benzerlı-
ği vurguluyordu. Pegasus (Uçan
At) motifi, hem ünlü benzin fır-
ması Mobil'e, hem de arabayı GÖKYÜZÜNDEKİ FETİŞ OTOMOBİL — Gökyüzü rengine bo-
uçan at olarak kullanan reklam- yanan, "bulutlar" arasındaki otomobil, İki helikopterin yardınuyla
cılara göndermeler yapıyordu. Köln kenti üzerinde gezdirili\or.
Çocuk
öldürenlere
ceza iıtdirimi
TCKnın 453 Cıncü maddesı, gayn
meşru cocuğunu öldüren anneye ve
aıtesıne ındınm sağlıyor Gerekçe.
"aileran ramus ve şerefinı korumak"
Hatta yeniTCKtasansı, bu ındınmı
daha da artırıyor. Hukukçulara göre
bu, cınayete îeşvık" demek.
İHD beşind
yılına sanalı
giriyor
İnsan Haklan Demeğı yol ayrımında
Dort yildır insan haklan ıçın çalışan
demeğtn fonksıyonu ye çalışma tarzı
konusunda farklı görûşler Tartışmalı
açlık grevı Dokuz ay bir gûnde
kurulan IHD'nin bugüne uzanan
öykûsû..
Nokta'nın
porno film
anketi
Porno film seyretmış olanlann oram
yûzde 583 Çogunluk, arasıra
seyredenlerde Yasa cınsıyete, sıyası
eğılıme göre porno tercıhlen
Sınema kuşağından vıdeo kuşağına,
pomonun yakın tarihi
u
DEVLET DINDEN
EUNI CEKSIN
Radikal islamcılır ve laik aydınlar arasında ra^bet gören ytni talepler:
"Diyanet islerı lağvedilsin... TVdeki cfinl ysymlara son... [mam-Hatip
okulları kapatılsın.. Oin işleri cemaate bırakılsın..." • Baskın Oran: "Bu
talepleri önerenlerin arkasında namaz kılarım." • Korkui Boratav "Mevnıt
model ıflas etmistır." • Oldukça iddialı tarklı bakıslar da var. Taha Akyol:
"Devletın dınden elini çekmesinin sonu, cemaatler arası din savasıdır."
• Hüseyifl Hatemi: "Bu yol İslam'ı paryalastmr."
n
\l\lL\ı\ll llliliLL
Huvuzlar da Idrii!
Marmara öldu Karadeniz can
çekışıyor Dört yanı denizferle çevnlı
Istanbul'da denıze gıremeyenler, yûkJû
meblağlar ödeyerek büyük otellerın
havuzlanna kosuyor Ancak havuzlar
da derızler kadar kırli
Nokta ITÛde yapılan test
sonuçlannı açıktıyor.
Cindoruk'tan
sesler
DYP'dekı Yem Cızgı hareketînın lideri
Husamettın Cındoruk'un SHP'den
A»JAP'a, Dalandan HEP'e kadar
değerlendırmelen, görüşlen
• "KGB'nin en büyük hedefi,
çanömı ele geclrtnekN. Bir gûn bunu
basardılsr Natıl m\7 Saharav'un
anıları .
• "B«ı ve 0" tinemalarta Bert,
"Kiktik Bert" ile kanu»m«ya
baslıviKa...
• TÛSİAO'm ganç başkanı Cem
Bayaer: "18 yajırmta b f W etilimli
bir kitap yazdıra "
HAFTAUK HABER DERGİSİ
HEMŞİRELER ARANIYOR
Türk Kalp Vakfı
Tel: 175 12 44/45-166 02 78
RUSÇA ÇEVİRİ
334 13 47
DOPLERLİ, RENKLİ EKOKARDİYOGRAFJ
HOLTER , EFORLU, EFORSUZ ELEKTRO...
\ En ileri Standartlarda Kalp
Sağlığı Hizmetleri Sunar.
Tel: 175 12 44/45
TÜRK KALP VAKFI 148 58 66
Kennedy Onur
Ödtiüeri
• Kültür Servisi —
ABD'deki Kennedy
Merkezi'nin onur
ödüllerinin sahipleri belli
oldu. Sinema oyuncusu
Katherine Hepburn, caz
trompetçisi Dizzy Gillespie,
tiyatro ve film müzikleri
bestecisi Jule Styne, film
yonetmeni Billy Wilder ve
Metropolitan Operası'nın
eski mezzosopranosu Rise
Stevens, bu yıhn Kennedy
Merkezi onur ödüllerine
deger görüldüler. Söz
konusu ödüller, sanatçılara,
Amerikan yaşamına
bulundukları "olağanüstü
kültürel katkılar"dan ötürü
veriliyor.
Açıkhava'da
mtiyik ve dan8
• Knltür Servisi — Rustavi
Müzik ve Dans Toplulugu
yann akşam Açıkhava
Tiyatrosu'nda bir gösteri
sunacak. Daha önce
Antalya, Bodrum, Kuşadası
ve Bursa'da gosteriler sunan
ve büyük ilgi toplayan
topluluğun gösterilerine
Timur Selçuk ve Türk Halk
Müziği sanatçısı Güner
Karabacak da müzikleriyle
katıJacak. Rustavi
Topluluğu, eski kabüelerin
dinsel müzik korolannın
fonn ve yapısını koruduğu
ve aym zamanda akademik
bir koronun en iyi
Özelliklerine sahip olduğu
için önem taşıyor. Topluluk
bugüne kadar Suriye,
Ürdün, Polonya, Fas,
Cezayir Isviçre, lngiltere,
lspanya, Belçika,
Yugoslavya, Demokratik
Almanya, Çekoslovakya,
Finlandiya, Hollanda gibi
birçok ülkede gosteriler
sundu.
"Anıerika
Rüyası'
• Kültür Servisi —
Yönetmenliğini John
Landis'in üstlendiği
"Coming to America -
Amerikan Rüyası" 10
ağustostan itibaren Beyoğlu
Dünya, Kadıköy Kadıköy ve
Ankara Kızılırmak
sinemalannda gösterime
giriyor. Eddie Murphy,
James Earl Jones, Madge
Sinclair, Arsenio Hall,
John Amos, Shari Headley,
Paul Bates, Allison Dean ve
Eriq Lasalle'in başlıca
rolleri paylaştıgı fılmde
Murphy, "Zamunda" adlı
bir Afrika krallığının
veliaht prensini
canlandırıyor. Gerçekte var
olmayan krallıkta herkes
zengin ve mutlu. Anne-
babasımn seçtiği kızla
evlenmek istemcyen prens,
efsanevi ülke Zamunda'dan
ayrüıp uygun bir eş bulmak
üzere New York'a gidiyor.
Alantar'ın
sergisı
• Knllür Servisi — Ressam
Erdal Alantar'ın Efes
Müzesi Galerisi'nde açılan
resim sergisi 16 ağustosa
dek sürecek. Şimdiye dek
yurtiçi ve dışında 23 kişisel
sergi açan ve 7 grup
sergisine katılan Alantar,
1970'te Ancona Uluslararası
Grafık Bienali'nde "Valde
Marne" birincilik ödülünü,
\9$ffâe ise Bayeux Müzesi
özgün baskı dalı ödülünü
kazandı.
'Karagöz'
Çin'de
• BURSA (Cumhuriyet)
— Bursa Kültür Sanat ve
Turizm Vakfı'run "Karagöz
Halk Danslan Topluluğu"
13 ağustosta baslayacak
olan "1. Asya Halk
Oyunları Festivali"ne
katılmak üzere Çin Halk
Cumhuriyeti'ne gidecek.
Çin Halk Cumhuriyeti'nin
özellikle Asya kökenli
ülkeleri davet ettiği festivale
katılacak olan Karagöz
Halk Danslan Topluluğu,
yurdun çeşitli yörelerinden
dans örneklerini sunacak.
Bu arada aynı topluluktan
bir grubun da Macaristan
Kültür Bakanhğı'nın
davetlisi olarak 13 ağustosta
Macaristan'a giderek özel
gösterilerde bulunacağı
bıldirildi.
BüGÜN ~
• Orada Kimse Vbr m(?'
Kâğıthane Belediyesi Tiyatro
Tbpluluğu bugun saat
18.30'da Gültepe Halk Eğitim
Merkezi'nde 'Orada Kimse
Var mı?'adlı oyunu
sergileyecek. Cem Yalın'ın
yazdığı oyunun yonetmeni
Hasan Çınar.
• Bulunmaz Tiyatro Fatih
Şehır Tiyatrosu'nda bugün
saat 14.30'da Bulunmaz
Tiyatro oyunculan Çehov'un
"Bir Evlenme Teklifi" ve
"Kutlama" adlı oyunlannı
arka arkaya sergileyecek.