22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
UfcVAMl CUMHURİYET/17 CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor DEMİREL: BAŞKENTTEN AHMET Boy Gösterme... ANKARA — TV yayınlarında "önemli devlet adamlarının gö- rûş ve düşüncelerini yansıtmak" TRTnin 22 haziranda kamuoyu- nu ayağa kaldıran TÛ'lü Hodri Meydan programına karşı muha- lefet liderterini çağırma nedenı oluyor. Yukandan asağıya kulisle, olay yozlasa yoziaşa bu noktaya ka- dar geldi. Lıderlerin açıktan söy- lemedikleri gibı, sanki Demırel- le İnönü TVye çıkmak tçın bir ba- hane, sudan bir neden arıyortar. TRT lûtfedip "önemli devlei adamlarının görüş ve düşünce- lerini yansıtmak gibi" ilkokul öğ- rencisıni kandıramayacak bir ge- rekçeye sarılıyor. Muhaleiete bir çeşit sadaka uzablryor. Ottayı hemen kapacak- lannı, ddudizgin TRT stüdyola- nnın yotunu tutacaklannı sanıyor- lardı. Oysa muhalefet, Hodri Mey- dan'a bir bucuk ay sonra çıkma- nın psikolojik açtdan artık bir de- ğer taşımadığına inanıyor. Daha önemlisi TÖ'nün Hodri Meydan1 da söyiedıklerine hemen yanıt vermedikten sonra, üstünkörü sorularla ekranda görünmenın yarar sağlamayacağını bılıyor. Hodri Meydan muhalefete bır "cevap hakkı" doğurmuştu. TRT, 23 haziranı ızleyen gün- lerde cevap hakkı doğduğunu kabul etmişti. Muhalefet IkJerie- rtyte yapılan özel söyleşilerde ya- sa yoluna gitmeden "çözüm önermiş", karşı yayın icın gün sa- at saptanmış, ancak yukardan aşağı esen bılinmedik rüzgârlar seçim yasaklarını öne sürerek muhalefetli Hodri Meydan'ı en- gellemişti. TRTnin muhalefete yazdığı yazıda neden Hodri Meydan adı geçmiyor veya muhalefetin yasal hakkı olan cevap verme olanağı- na değinilmıyor? Asıl soru buy- du, açık seçik yanıt devlete ege- men olan zihniyeti kendıliğinden ortaya çıkaracaktı. Yanıt beklenmedik zamanda, beklenmedık bıçimde ve kuşku- suz dolaylı yoldan geldı. TÖ, aylık Genç Kalemler der- gısınde "Ben Hodri Meydan'da muhalefetle ılgılı ne söyledim?" diyor, yetmış dakikaya sığan ikti- dar övünüierinı anımsamıyor. Madem k> Çankaya'dan indıre- cekler, 1992'dekı genel seçımde halkın cumhurbaşkanmı seçme- sine olanak verecek anayasa de- ğışikliğıne buyrun gelin dödiğin- den dem vuruyor. Olay bu kadar, TÖ'nün söyle- digi kadar yalın ve basit değil. O programda TÖ, Çankaya'da otur- duğunu bir kez daha unuttu. "Daha evvel yaptlan icraatı soytedik" diyor, ki zaten tartışma- nın can alıcı noktası da bu. Bir parti başkanı, bir hükümet baş- kanı gibi yaptıklannı anlatmak perdesi altında bal gibi ANAP propagandası yapıyordu. Muhalefet bunatakılıyor. Parti genel başkanlığı ıle başbakanlı- ğa soyunmuş bır Çankaya konu- ğuna karşı "halkın yaşadığı, bı- lınen, hatta bilınmeyen gerçeklerin" duyurulmasını ıstı- yor. Bu önemli noktayı "es gecen" TÖ, TRT'nin son çağn yöntemıne ışık tutarak "Aslında çıksınlar da boylarını göstersin- ler demek lazım" diyor son de- mecinde. TRT de daha önceden aldığı yukan köşe ızlenimlerine uyarak "önemli devlet adamlarının gö- rüş ve düşüncelerine yer veril- mesini planladığını" öne sürüyor ve böyle programlarda yer alma- larını "kabul buyurmalarım" mu- halefetten ıstiyor. Bir bürokrattan çok siyasal krv- raklık isteyen kalemin yazdığı mektuba, İnönü ile Demirel kar- şı çıkıyorlar. Hodri Meydan unut- turulmaya çalışılmış. Yaşamöy- külerıni, tabıi zaman kalırsa ıktı- dar olduklarında yapacaklarını anlatmayı öneren TRT çağrısını açıklığa kavusturma geregine ışaret edıyorlar. Üstelik İnönü ile Demirel'in ya- pay düzenlemelerle boytannı ek- randan göstermeye fazla meraklı olmadıkları bıliniyor. Önce Demirel, sonra inönü çağrıya açıklık isterken TRT ne yapacağını herhalde düşünüyor- du. Boy göstermekten söz eden TÖ, aynı demecınde muhalefete çatarak "millet görsün, daha iyi anlasın" diyor ki; TRT, çağrının terslenmesinden sonra nasıl çı- kar yol bulacağını araştırıyor. TRT'nin görevini yapanların kalp huzuruyla ışin ıçinden çıka- mayacağı ortada. Sorulacak he- saplar hanesine bir satır daha yazılıyor böylece. TÖ'nün inandığı gibi ülkede her şey güllük gülıstanlık ise muhalefetin düzenledıği mıtıng- lerdeki sloganlar dakıkalarca ni- çin alkışlanıyor? Lıderter TÖ'yü Çankaya'dan irt- direceklerını, yolsuzluklarla uğ- raşacaklarını, yapanlardan he- sap soracaklarını söyiedikteri za- man halk neden coşuyor? Evet, boylarını ekrana sığdı- ranlar şu gerçeğe bır yanıt bul- salar da gelecek neymış, değil- miş bir öğrensek! Özal 'korkak', Akbulut 'bilgisiz' DENlZLt/ ANKARA (Cumhu- riyet) — DYP Genel Başkanı Sü- leyman Demirel, SHP'Ii belediye başkanlarının Curnhurbaşkanı Turgut Özal'ın önünde "boynn eferek yardım istediklerini" savu- narak "SHP, Turkhedeki de- mokratik mukavemeti lurmıştır" dedi. Demirel, özal'ı "korkaklık- hı", BaşbakanYıldının Akbulut'u da "bUgisiılikle" suçladı. DYP Genel Başkanı Demirel, dün Denızli'ye giderek partisinin il kongresine katıldı. Çardak Aske- ri Havaalaıu' ndan Çardak 'a gele- rek burada konuşan Demirel, özal ve Akbulut'u "gaspçılıkla" suçla- yarak "Merak etroeyin çogu gitti an kaldı. 30 >Tİdır ben sizi, Allah da beni ınahçup etmedi" dedı. DYP'nın ıl kongresınde tek aday olarak seçime katılan Mehmet Gözliikaya başkanlığa yeniden seçildi. Demirel, dün Denizli kongresin- den döndiikten sonra Etimesgut'a gjderek burada düzenlenen miting- de konuştu. DYP'li belediye baş- kanlanmn hiçbirinin özal'ın ya- nında "Aman bize yardım edin" dıye oturduğunun görülmeyeceği- m anlatan Demirel, SHP'nin bu konudaki tutumunu eleştirerek şöyle konuştu: "DYP'li belediye başkanlan iş- lerini göçlerini >api)orlar. SHP, Turkiye'deki demokratik mukave- meti kırmıştır. Siyaset, boyun eg- meyi kaldırmaz. SHP'li belediye- ler, AN AP'ın onunde' Aman bize yardım edin' di>e bojun eğmedi mi? Bizim adayımızı seçin, ben ke- filim, hizmet yapanz. AN AP'tan yardım istedik, yardım yapmadı demeyiz." ANKARA — Özal, gülerek "Yine" dedi, "Cinlik yapdğımı ya- zacaksuuz. Ama siz de bilryorso- nuz, yapmadım.." Curnhurbaşkanı, gerçekten bu kez "cinlik" yapmamıştı. Her şey rastlantısaldı. Ama bunu dünyaya anlatmak kolay değil. Basra Körfezi'ndeki gerginlik toplu savaşa dönüşmek noktasın- da iken Cumhurbaşkanı'nın yanı- na Genelkurmay Başkanı'nı, Ha- va Kuvvetleri Komutanı'nı alarak jet üssü teftişine gitmesi, bu da yetmiyormuş gibi tam on altı adet F-16 savaş uçağı ile bombardıman tatbikatı yaptırmasını açıklamak gerçekten zordu. Ama aslında her şey çok basitti. Olsa olsa, herzamanki küçük cinlıklerinden söz edilebilirdı. Iki hafta sonra seçim yapılacak Etımesgut'ta sosyal konut anah- tan dağıtması fazla buyütülecek bir cinlik değıldi. Ardmdan da F-16 fabrikası yaz raevsimini nasıl geçiriyor diye bır ziyaret yapmak istemişü. Program iki hafta önce behrlenmişti. Işin içinde öyle bombardıman- lı tatbikat olduğunu, hele de bu- nun Irak'ın dünyaya meydan oku- duğu bır güne rastlayacağını ne- reden bilebilirdi. Nitekim bilemedi. Ama tatbikat da yapıldı. 3 dakika 20 saniye içinde tam on alü adet F-16 uçağı kulak yır- tan gürultûlerle, akıl almaz ma- nevralarla havalanıp göklere çık- tılar. Ardından da dakıkalarca bomba yağdırarak Ankara bozkır- lanm toza dumana boğdular. özal bir önceki günu yoğun bir telefon diplomasisi Qe geçirmişti. Milli Güvenlik Kurulu'nda ve ay- nı gece sabahın ilk saatlerine dek süren Köşk'teki değerlendirmeler- de ortaya bir "karar" çıktı. Türkiye tedbirli olmalı idi. Ama tedbir", elini kolunu bağ- layıp b.'klemek ya da "nrkeklik" demek değildi. Nitekim, dun Irak'ın Kuveyt'i işgali konusunu değerlendinrken aralarında bizim de olduğumuz bir grup gazeteciye özal bunu açıkça söyledi: "Bu olayda ürkek degil, karar- h hareket etmek gereklr." Irak-Kuveyt krizinde, özal eli ile yürütulen Türkiye dış politika- sım bu sözler ortaya koyuyor. özal açıkladığına göre ilk ön- ce Suudi Arabistan Kralı Fabd'a telefon etmişti Neden? Irak'ın petrol boru hatlanndan birinin ucu Suudi Arabistan'a açı- byor, öteki Türkiye'ye de ondan. Suudilerle Tûrkiye'nin yazgı birliği vardı. Irak'a uygulanacak yaptınmla- rın en etkini, boru hattını ka- patmak. Ama bu yine özal'ın sözleri ile "tam yükün Tttrkiye'ııin üstüne kalması" demek. Türkiye bu yüktt kaldırabilir mi? Bu soruya yanıt vermemek gerek. Çünkü asıl soru, "Türkiye ni- çin bu yukun alüna girsin" olmalı. Irak ıle komşu olmaya devam edecek olan Türkiye'dir. Neden tek başına dunya barışı ya da Or- tadoğu'mın istikrarı uğruna elini ateşe soksun? Ama yine de Saddam yönetimi tedbiri elden bırakmak istemiyor. Binnd Yardımcısı Taha Yasin'i, eline mesaj vereTek Ankara'ya göndermesi bundan. Türkiye bu sabahtan başlayarak Irak krizinde en öne çıkan "üçün- cü ülke" konumuna giriyor. Türkiye çok akıllı hareket et- mek zorunda. Çünkü uluslararası ilişkilerde cinliğin ömrü çok uzun olmuyor. fııı ki\e'de ilk (k'Ta hissc seıiediııdc l'ndenvriting Uzman Bankalar araştırdı... inceledi... değerlendirdi... öneriyor! Profilo ve AEG markalı ürünlerin üreticisi Profilo'ya ortak olıın! Underwriting: Türk Sermaye Piyasasında Tarihi Bir Adım Tüm dünyada yıllardır uygulanan ve hisse senetlerine belli bir fıyattan satış garantisi anlamına gelen undervvriting işlemini Türkiye'de ilk defa bir bankalar konsorsiyumu gerçekleşîiriyor. Bundan sonra her sanayici hisse senedi satışında underwriting güvencesi isteyecek, tahvilde olduğu gibi... Tasarruf Sahibine Güven Underwriting, yatınmcıya hisse fiyatının doğru belirlendiğinin en sağlam güvencesidir. Çünkü konsorsiyum bankalan satılmayan tüm hisseleri aynı fıyattan almayı taahhüt etmişlerdir. Iktisat Bankası öncülüğünde kurulan konsorsiyum, yaptığı araştırma, inceleme ve değerlendirme sonucu kârlı ve güvenilir bulduğu PEG-Profilo Elektrikli Gereçler Sanayii A.Ş. hisse senetlerini satışa sunuyor. Ve sizi de bu yatınma ortak olmaya davet ediyor. G O Z L E M UĞUR MUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) Askerı önlem, NATO ulkelennın hep bırlıkte bır karar verıp Kuveyt'e asker cıkarmalarıdır Bu savaşa NATO ulkelerı yanında bır de Sov- yetler Bırlığı kattlırsa bu savas gercekten cok ılgmc olur Baskan Bush ABD'nın Kuveyt'e doğrudan bır askerı müdahale- sınden hıç söz etmıyor Ancak bu, ABD'nın NATO ulkelerı ve Scv- yetler Bırlığı ıle bırlıkte bölgeye müdahale etmeyeceğı anlamına gel- mıyor Boyle bır askerı mudahalede. herhalde Türkıye'dekı ABD üsleri de kullanılacaktır NATO ulkelen savaş kararı verırse Turkıye de bu savasa katılacaktır Bu konuya Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı karar verecektir "Ekonomık onlem" deyınce akla Kerkuk-Yumurtalık petrol boru hat- ttnın Turkıye tarafından kapatılması gelıyor. Batılı devletler ıçın en kolay ve risksız önlem budur Batı ıçın rısk taşımayan bu önlem Türki- ye'yı Irak ile karşı karşıya getırecektir Boru hattının kapatılması Türki- ye ıçın çok önemlı bır karardır Bu karar "NATO böyle ıstıyor" diye alınamaz Bu karar Tûrkıye'yı Ortadoğu çatısmasının ıçıne sürük- ler Türkıye bır kez bu savaşa ıtılırse sorunun daha ne gıbı sorunlar getıreceğını de kımse kestiremez Bu kosullarda TBMM'nın hemen toplanması ve olası gelısmelere göre sorunları düsunup tartışması ve yenı gelışmeler karşısında karar alması gerekiyor TBMM, bu koşullarda toplanmayacak da ne zaman toplanacak- tır? • * * Unlü astronot James B lrwın, Federal Alman Rotel Tours the Rol- Img Hotel" adlı bır tunzm şırketıyle Turkıye'ye gelmış Irvvın'in organıze ettığı gezı Doğu ve Gûneydoğu Anadolu bolge- lennı kapsıyor. lrwn'ın amacı Ağrı Dağı'nda olduğu soylenen "Nuh'un gemısini" bulmakmış lyı hoş da bu Irvvın'in katıldığı gezı programında Doğu Anadolu bölgesındekı "Kurdıstan'ın yaban topraklan" ve "Ermenı dağlan" ve "Ermenı başkentlen"nden söz edılıyor İstanbul'dan da "Constantınople" olarak1 Astronot James lrwın herhalde Ay'dan Tûrkıye'yı böyle görmedi Öyleyse bu lrwm ne yapmak ıstıyor'? Nuh'un gemısini mı arıyor' Yok- sa başka şeyler mı? Bu astronota Türkıye'nin sahıpsız olmadığını kım hatırlatacaktır? • * * Balıkesır ılı Ayvalık ılcesıne bağlı Altmova Beledıye Başkanı Sû- leyman Şahın, Içışlen Bakanlıgı nca gorevınden alındı Beledıye Baş- kanı hakkında dört ay once başlatılan sorusturma suruyor Sorusturmanın bır an örvce sonuclandınlması gerekır Sonucu bek- lıyoruz Beledıye Başkanı bırtakım kooperatıf ve vılla sahıplerını çok kız- dırmış Neler olmuş orneğın'? Altmova Beledıyesı sınırları ıçınde Balıkesır ılındekı ust duzey bü- rokratlarca oluşturulan bır yapı kooperatıfıne ınşaat ıznı verılmemış Bır ınşaat şırketının arsasına "kıyı kenar çızgisı ıçınde" bulunduğu ıçın verılmeyen ınşaat ıznı yorede buyûk sorun olmuş, Balıkesır Va- liliği ışe karışmış. Valılık, kıyı kenar çızgısını değıştınnce konu Altı- nova Beledıyesı nce ıdarı yargıya göturulmuş Âğaçlandırma saha- sı ıçındekı bır kum ve çakıl oca- ğı ışletme ıznı beledıyece redde dılince ışletme ruhsatı Balıkesır vahltgı'nce venlmış, valılığın ver- diği bu ruhsatın ıptalı ıçın Altmo- va Beledıyesı ıdarı yargıya dava açmış Ruhsatsız yapılan ıkı vıf- la yıkılmış, ıkı vılla ve bır gazıno ıçın de yıkım kararı alınmış Üç ayrı yapı kooperatıfıne ınşaat ız- nı verılmemış Bır yazlık sıte ıle beledıye arasında bu sıtenın ku- rulduğu günden bu yana sorun- lar olmuş Denızden kazanılan 25 donumluk bır arazı konusun- da Hazıne yararına karar alan be- ledıye yıne eleştırılere uğramış Bu kararlar bundan sonra de- ğışecek mı? Beledıye bu gıbı ko- nularda eskı kararlarını gerı mı alacak 7 Altmova halkı da bızler de be- ledıyemn alacağı yenı kararlan il- gıyle ızleyeceğız İİİKTİSAT BANKASI T. KALKINMA BANKASI OSMANLI BANKASI ESBANK INTERBANK TEKSTİLBANK Bankalar Konsorsiyumu Neden PEG'i Öneriyor? • Bir Profilo Holdıng kuruluşu olan PEG, Profilo ve AEG markalı soğutucu, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve fırınlann üreticisidir. Çerkezköy'deki modern tesislerinde yıllık üretım kapasitesi 1.000.000 adedin üzerindedir. • PEG'in %10'luk hissesi Alman AEG Aktiengesellshaft şirketine aittir. Bu hisse 1992'de %20'ye çıkabilecektir. Yönetim Kurulu'nda AEG'nin iki temsilcisi bulunmaktadır. • 1989 yılında cirosu 371 milyar TL'ye ulaşan PEG'in aynı yıl buzdolabında pazar payı %43, çamaşır makinesinde ise %28 olmuştur. • Kârlılık oranı çok yüksek olan bu dev sanayi kuruluşu 1990 yılının ilk 6 ayında kârını geçen yılın aynı dönemine göre %758 arttırmıştır. • PEG fiyat/kazanç oranı hem borsa ortalaması ve hem de sektörünün altındadır. Fiyatı yiikselmeye aday bir hisse senedidir. • PEG'in sermayesi Ekim ayında %50 oranında arttınlacaktır. Her 2 hisseye 1 hisse nominal (1000 TL) fiyattan verilecektir. PEG Profılo hisse senetleri 8 Ağustos 1990'da konsorsiyumdaki bankalar vasıtasıyla İstanbul Menkul , Değerler Borsası'nda satışa sunulacaktır. Ayrıntılı bilgi jj için ilgili banka şubelerine başvurunuz. • sssn Bilanço kârı (milvon TL) Odenmiş sermaye (milyon TL) EVET/HAYIR AKBAL tküsat Bankası: 174 11 11 T. Kalkınma Bankası : 166 69 59 Osmanlı Bankası: 152 30 00 Esbank: 151 72 70 Interbank: 174 2000 Tckstilbank: 1591763 (Baştarafi 2. Sayfada) ler bıle üç beş sözcükte konunun önemli noktasına değınıyor. Fboım- ların, halkın da söz sahıbı olduğu toplantılann panel adı verılen üç dört kişilik konferanslardan daha yararlı ve etkilı olduğu anlaşılıyor. Halkımız suskunlaştınlmaya çalışt- lıyor, çeşıtlı etkıler altında düşün- celerini açıkiamaktan torkutuluyor. Bu gibi toplantılar suskunluğun att edilmesıne yol açacaktır. Günün sorunu, bır türtü bıtıp tû- kenmeyen konusu nedır? Hemen yanıtlayacaksmız İnsan hakları... Burhanıye Ören şenlığınde İnsan Hakları ve Demokrasi Panelı'nde AN Nevzat Hetvacı, Prof. Bahri Savcı, Cahıt Yarış ve ben dûşün- ceterımızı açıkladık. llhan Selçuk- un 'İnsan hakları bır gun herkese gerekebılir' sözü sık sık anılıyori Bugün bu hakları ayaklar altında çiğneyenler yarın, öbür gün bu haklardan yararlanmak ısteyebılir- ler. Son yıllarda en çok söz konu- su olan konu, insan haklan! Bu adı tasıyan bir derneğımız var Baskan Helvacı, 'Keşke böyle bır derneğe gerekseme olmasa' der Ne var ki İnsan Hakları Derneğı daha yıllar- ca savaşım vereceğe benzıyor. Çünkü iki yüz yıl önce Fransız Dev- rimı'nde açıklanan bu haklar 1990 yılında ülkemızde yûrürlûkte değil! Şöyle bır düşunelım, insan hak- lanndan en çok söz edılen ülkeler hangılerı' Batının uygar toplumla- rında insan hakları genellıkle be- nımsenmıştır, bu ülkelerın hûkü- metlerı bu haklara karşı saygılıdır Ama Asya'nın, Afrıka'nın, Güney Amenka'nın gen kaimış ulkelen hâ- lâ insan haklannın arayışı ıçınde Bakın Uluslararası Bağışlama Ör- gütû'nün burtenlerıne, gerı kaimış ülkelerde insan haklannın ayaklar altına ahndığı haberienyle doludur. Demek ki sorun gerçek bır uygar- lığa, dolayısıyla demokrasiye ula- şabılmek... Haklarını bilen, bu hakları savunan toplumlar kısa sü- rede 'insan' gibi yaşamak, 'insan' gibı saygı görmek çızgısıne ulaşa- biliyor. 'Baba gel bızi kurtar' dıye feryat edıp kendilerinı bır 'baba'nın kurtarmasını bekleyenler ise sürek- lı acılar ıçınde çırpınıyor Burhanıye-Ören şenlığındeki toplantıları ızlerken, halkın bu top- lantılarda konuşulanları büyük bir dıkkatle dmlediklerıne tanık olur- ken içımde bır umut uyandı. İnsan haklarını elde etmek bılıncı toplum- da yaygınlaşırsa, benımsenırse, ancak o zaman ülkemız kendini geri kalmışlık batağından kurtara- caktır. Türiü engeller, türtü zorla- malar, baskılar demokrasi yolurvda inançla yürümek isteyen toplumla- nn hızını kesemez. Böyle şenlikler yazartann, sanat- çıların halkla daha yakından ıleti- şım kurmalarını da sağlıyor, gerek toplantılarda, gerek ımza gunlerin- de görüşmek, konuşmak fırsatını bulduğum genç yaşlı, kadın erkek yurttaşların duşüncelerınden, gc- rüşlerınden çok yararlandığımı da ayrıca soylemek ısterım BURGAZADASl'NDA Yenı evlı çıfte kıralık ev aranıyor Gundüz: 516 94 25 Akşam: 134 21 11
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle