Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
UfcVAMl CUMHURİYET/17
CÜNEYT ARCAYÜREK yazıyor DEMİREL: BAŞKENTTEN AHMET
Boy Gösterme...
ANKARA — TV yayınlarında
"önemli devlet adamlarının gö-
rûş ve düşüncelerini yansıtmak"
TRTnin 22 haziranda kamuoyu-
nu ayağa kaldıran TÛ'lü Hodri
Meydan programına karşı muha-
lefet liderterini çağırma nedenı
oluyor.
Yukandan asağıya kulisle, olay
yozlasa yoziaşa bu noktaya ka-
dar geldi. Lıderlerin açıktan söy-
lemedikleri gibı, sanki Demırel-
le İnönü TVye çıkmak tçın bir ba-
hane, sudan bir neden arıyortar.
TRT lûtfedip "önemli devlei
adamlarının görüş ve düşünce-
lerini yansıtmak gibi" ilkokul öğ-
rencisıni kandıramayacak bir ge-
rekçeye sarılıyor.
Muhaleiete bir çeşit sadaka
uzablryor. Ottayı hemen kapacak-
lannı, ddudizgin TRT stüdyola-
nnın yotunu tutacaklannı sanıyor-
lardı.
Oysa muhalefet, Hodri Mey-
dan'a bir bucuk ay sonra çıkma-
nın psikolojik açtdan artık bir de-
ğer taşımadığına inanıyor. Daha
önemlisi TÖ'nün Hodri Meydan1
da söyiedıklerine hemen yanıt
vermedikten sonra, üstünkörü
sorularla ekranda görünmenın
yarar sağlamayacağını bılıyor.
Hodri Meydan muhalefete bır
"cevap hakkı" doğurmuştu.
TRT, 23 haziranı ızleyen gün-
lerde cevap hakkı doğduğunu
kabul etmişti. Muhalefet IkJerie-
rtyte yapılan özel söyleşilerde ya-
sa yoluna gitmeden "çözüm
önermiş", karşı yayın icın gün sa-
at saptanmış, ancak yukardan
aşağı esen bılinmedik rüzgârlar
seçim yasaklarını öne sürerek
muhalefetli Hodri Meydan'ı en-
gellemişti.
TRTnin muhalefete yazdığı
yazıda neden Hodri Meydan adı
geçmiyor veya muhalefetin yasal
hakkı olan cevap verme olanağı-
na değinilmıyor? Asıl soru buy-
du, açık seçik yanıt devlete ege-
men olan zihniyeti kendıliğinden
ortaya çıkaracaktı.
Yanıt beklenmedik zamanda,
beklenmedık bıçimde ve kuşku-
suz dolaylı yoldan geldı.
TÖ, aylık Genç Kalemler der-
gısınde "Ben Hodri Meydan'da
muhalefetle ılgılı ne söyledim?"
diyor, yetmış dakikaya sığan ikti-
dar övünüierinı anımsamıyor.
Madem k> Çankaya'dan indıre-
cekler, 1992'dekı genel seçımde
halkın cumhurbaşkanmı seçme-
sine olanak verecek anayasa de-
ğışikliğıne buyrun gelin dödiğin-
den dem vuruyor.
Olay bu kadar, TÖ'nün söyle-
digi kadar yalın ve basit değil. O
programda TÖ, Çankaya'da otur-
duğunu bir kez daha unuttu.
"Daha evvel yaptlan icraatı
soytedik" diyor, ki zaten tartışma-
nın can alıcı noktası da bu. Bir
parti başkanı, bir hükümet baş-
kanı gibi yaptıklannı anlatmak
perdesi altında bal gibi ANAP
propagandası yapıyordu.
Muhalefet bunatakılıyor. Parti
genel başkanlığı ıle başbakanlı-
ğa soyunmuş bır Çankaya konu-
ğuna karşı "halkın yaşadığı, bı-
lınen, hatta bilınmeyen
gerçeklerin" duyurulmasını ıstı-
yor. Bu önemli noktayı "es
gecen" TÖ, TRT'nin son çağn
yöntemıne ışık tutarak "Aslında
çıksınlar da boylarını göstersin-
ler demek lazım" diyor son de-
mecinde.
TRT de daha önceden aldığı
yukan köşe ızlenimlerine uyarak
"önemli devlet adamlarının gö-
rüş ve düşüncelerine yer veril-
mesini planladığını" öne sürüyor
ve böyle programlarda yer alma-
larını "kabul buyurmalarım" mu-
halefetten ıstiyor.
Bir bürokrattan çok siyasal krv-
raklık isteyen kalemin yazdığı
mektuba, İnönü ile Demirel kar-
şı çıkıyorlar. Hodri Meydan unut-
turulmaya çalışılmış. Yaşamöy-
külerıni, tabıi zaman kalırsa ıktı-
dar olduklarında yapacaklarını
anlatmayı öneren TRT çağrısını
açıklığa kavusturma geregine
ışaret edıyorlar.
Üstelik İnönü ile Demirel'in ya-
pay düzenlemelerle boytannı ek-
randan göstermeye fazla meraklı
olmadıkları bıliniyor.
Önce Demirel, sonra inönü
çağrıya açıklık isterken TRT ne
yapacağını herhalde düşünüyor-
du. Boy göstermekten söz eden
TÖ, aynı demecınde muhalefete
çatarak "millet görsün, daha iyi
anlasın" diyor ki; TRT, çağrının
terslenmesinden sonra nasıl çı-
kar yol bulacağını araştırıyor.
TRT'nin görevini yapanların
kalp huzuruyla ışin ıçinden çıka-
mayacağı ortada. Sorulacak he-
saplar hanesine bir satır daha
yazılıyor böylece.
TÖ'nün inandığı gibi ülkede
her şey güllük gülıstanlık ise
muhalefetin düzenledıği mıtıng-
lerdeki sloganlar dakıkalarca ni-
çin alkışlanıyor?
Lıderter TÖ'yü Çankaya'dan irt-
direceklerını, yolsuzluklarla uğ-
raşacaklarını, yapanlardan he-
sap soracaklarını söyiedikteri za-
man halk neden coşuyor?
Evet, boylarını ekrana sığdı-
ranlar şu gerçeğe bır yanıt bul-
salar da gelecek neymış, değil-
miş bir öğrensek!
Özal 'korkak',
Akbulut
'bilgisiz'
DENlZLt/ ANKARA (Cumhu-
riyet) — DYP Genel Başkanı Sü-
leyman Demirel, SHP'Ii belediye
başkanlarının Curnhurbaşkanı
Turgut Özal'ın önünde "boynn
eferek yardım istediklerini" savu-
narak "SHP, Turkhedeki de-
mokratik mukavemeti lurmıştır"
dedi. Demirel, özal'ı "korkaklık-
hı", BaşbakanYıldının Akbulut'u
da "bUgisiılikle" suçladı.
DYP Genel Başkanı Demirel,
dün Denızli'ye giderek partisinin il
kongresine katıldı. Çardak Aske-
ri Havaalaıu' ndan Çardak 'a gele-
rek burada konuşan Demirel, özal
ve Akbulut'u "gaspçılıkla" suçla-
yarak "Merak etroeyin çogu gitti
an kaldı. 30 >Tİdır ben sizi, Allah da
beni ınahçup etmedi" dedı.
DYP'nın ıl kongresınde tek aday
olarak seçime katılan Mehmet
Gözliikaya başkanlığa yeniden
seçildi.
Demirel, dün Denizli kongresin-
den döndiikten sonra Etimesgut'a
gjderek burada düzenlenen miting-
de konuştu. DYP'li belediye baş-
kanlanmn hiçbirinin özal'ın ya-
nında "Aman bize yardım edin"
dıye oturduğunun görülmeyeceği-
m anlatan Demirel, SHP'nin bu
konudaki tutumunu eleştirerek
şöyle konuştu:
"DYP'li belediye başkanlan iş-
lerini göçlerini >api)orlar. SHP,
Turkiye'deki demokratik mukave-
meti kırmıştır. Siyaset, boyun eg-
meyi kaldırmaz. SHP'li belediye-
ler, AN AP'ın onunde' Aman bize
yardım edin' di>e bojun eğmedi
mi? Bizim adayımızı seçin, ben ke-
filim, hizmet yapanz. AN AP'tan
yardım istedik, yardım yapmadı
demeyiz."
ANKARA — Özal, gülerek
"Yine" dedi, "Cinlik yapdğımı ya-
zacaksuuz. Ama siz de bilryorso-
nuz, yapmadım.."
Curnhurbaşkanı, gerçekten bu
kez "cinlik" yapmamıştı.
Her şey rastlantısaldı.
Ama bunu dünyaya anlatmak
kolay değil.
Basra Körfezi'ndeki gerginlik
toplu savaşa dönüşmek noktasın-
da iken Cumhurbaşkanı'nın yanı-
na Genelkurmay Başkanı'nı, Ha-
va Kuvvetleri Komutanı'nı alarak
jet üssü teftişine gitmesi, bu da
yetmiyormuş gibi tam on altı adet
F-16 savaş uçağı ile bombardıman
tatbikatı yaptırmasını açıklamak
gerçekten zordu.
Ama aslında her şey çok basitti.
Olsa olsa, herzamanki küçük
cinlıklerinden söz edilebilirdı.
Iki hafta sonra seçim yapılacak
Etımesgut'ta sosyal konut anah-
tan dağıtması fazla buyütülecek
bir cinlik değıldi.
Ardmdan da F-16 fabrikası yaz
raevsimini nasıl geçiriyor diye bır
ziyaret yapmak istemişü. Program
iki hafta önce behrlenmişti.
Işin içinde öyle bombardıman-
lı tatbikat olduğunu, hele de bu-
nun Irak'ın dünyaya meydan oku-
duğu bır güne rastlayacağını ne-
reden bilebilirdi.
Nitekim bilemedi.
Ama tatbikat da yapıldı.
3 dakika 20 saniye içinde tam
on alü adet F-16 uçağı kulak yır-
tan gürultûlerle, akıl almaz ma-
nevralarla havalanıp göklere çık-
tılar. Ardından da dakıkalarca
bomba yağdırarak Ankara bozkır-
lanm toza dumana boğdular.
özal bir önceki günu yoğun bir
telefon diplomasisi Qe geçirmişti.
Milli Güvenlik Kurulu'nda ve ay-
nı gece sabahın ilk saatlerine dek
süren Köşk'teki değerlendirmeler-
de ortaya bir "karar" çıktı.
Türkiye tedbirli olmalı idi.
Ama tedbir", elini kolunu bağ-
layıp b.'klemek ya da "nrkeklik"
demek değildi.
Nitekim, dun Irak'ın Kuveyt'i
işgali konusunu değerlendinrken
aralarında bizim de olduğumuz
bir grup gazeteciye özal bunu
açıkça söyledi:
"Bu olayda ürkek degil, karar-
h hareket etmek gereklr."
Irak-Kuveyt krizinde, özal eli
ile yürütulen Türkiye dış politika-
sım bu sözler ortaya koyuyor.
özal açıkladığına göre ilk ön-
ce Suudi Arabistan Kralı Fabd'a
telefon etmişti
Neden?
Irak'ın petrol boru hatlanndan
birinin ucu Suudi Arabistan'a açı-
byor, öteki Türkiye'ye de ondan.
Suudilerle Tûrkiye'nin yazgı
birliği vardı.
Irak'a uygulanacak yaptınmla-
rın en etkini, boru hattını ka-
patmak.
Ama bu yine özal'ın sözleri ile
"tam yükün Tttrkiye'ııin üstüne
kalması" demek.
Türkiye bu yüktt kaldırabilir
mi?
Bu soruya yanıt vermemek
gerek.
Çünkü asıl soru, "Türkiye ni-
çin bu yukun alüna girsin" olmalı.
Irak ıle komşu olmaya devam
edecek olan Türkiye'dir. Neden
tek başına dunya barışı ya da Or-
tadoğu'mın istikrarı uğruna elini
ateşe soksun?
Ama yine de Saddam yönetimi
tedbiri elden bırakmak istemiyor.
Binnd Yardımcısı Taha Yasin'i,
eline mesaj vereTek Ankara'ya
göndermesi bundan.
Türkiye bu sabahtan başlayarak
Irak krizinde en öne çıkan "üçün-
cü ülke" konumuna giriyor.
Türkiye çok akıllı hareket et-
mek zorunda.
Çünkü uluslararası ilişkilerde
cinliğin ömrü çok uzun olmuyor.
fııı ki\e'de ilk (k'Ta
hissc seıiediııdc
l'ndenvriting
Uzman Bankalar araştırdı... inceledi...
değerlendirdi... öneriyor!
Profilo ve AEG markalı ürünlerin üreticisi
Profilo'ya
ortak olıın!
Underwriting: Türk Sermaye Piyasasında Tarihi Bir Adım
Tüm dünyada yıllardır uygulanan ve hisse senetlerine belli bir fıyattan satış garantisi anlamına
gelen undervvriting işlemini Türkiye'de ilk defa bir bankalar konsorsiyumu gerçekleşîiriyor. Bundan
sonra her sanayici hisse senedi satışında underwriting güvencesi isteyecek, tahvilde olduğu gibi...
Tasarruf Sahibine Güven
Underwriting, yatınmcıya hisse fiyatının doğru belirlendiğinin en sağlam güvencesidir. Çünkü
konsorsiyum bankalan satılmayan tüm hisseleri aynı fıyattan almayı taahhüt etmişlerdir.
Iktisat Bankası öncülüğünde kurulan konsorsiyum, yaptığı araştırma, inceleme ve değerlendirme
sonucu kârlı ve güvenilir bulduğu PEG-Profilo Elektrikli Gereçler Sanayii A.Ş. hisse senetlerini
satışa sunuyor. Ve sizi de bu yatınma ortak olmaya davet ediyor.
G O Z L E M UĞUR MUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
Askerı önlem, NATO ulkelennın hep bırlıkte bır karar verıp Kuveyt'e
asker cıkarmalarıdır Bu savaşa NATO ulkelerı yanında bır de Sov-
yetler Bırlığı kattlırsa bu savas gercekten cok ılgmc olur
Baskan Bush ABD'nın Kuveyt'e doğrudan bır askerı müdahale-
sınden hıç söz etmıyor Ancak bu, ABD'nın NATO ulkelerı ve Scv-
yetler Bırlığı ıle bırlıkte bölgeye müdahale etmeyeceğı anlamına gel-
mıyor
Boyle bır askerı mudahalede. herhalde Türkıye'dekı ABD üsleri
de kullanılacaktır NATO ulkelen savaş kararı verırse Turkıye de bu
savasa katılacaktır Bu konuya Türkıye Buyuk Mıllet Meclısı karar
verecektir
"Ekonomık onlem" deyınce akla Kerkuk-Yumurtalık petrol boru hat-
ttnın Turkıye tarafından kapatılması gelıyor. Batılı devletler ıçın en
kolay ve risksız önlem budur Batı ıçın rısk taşımayan bu önlem Türki-
ye'yı Irak ile karşı karşıya getırecektir Boru hattının kapatılması Türki-
ye ıçın çok önemlı bır karardır Bu karar "NATO böyle ıstıyor" diye
alınamaz Bu karar Tûrkıye'yı Ortadoğu çatısmasının ıçıne sürük-
ler Türkıye bır kez bu savaşa ıtılırse sorunun daha ne gıbı sorunlar
getıreceğını de kımse kestiremez
Bu kosullarda TBMM'nın hemen toplanması ve olası gelısmelere
göre sorunları düsunup tartışması ve yenı gelışmeler karşısında karar
alması gerekiyor
TBMM, bu koşullarda toplanmayacak da ne zaman toplanacak-
tır?
• * *
Unlü astronot James B lrwın, Federal Alman Rotel Tours the Rol-
Img Hotel" adlı bır tunzm şırketıyle Turkıye'ye gelmış
Irvvın'in organıze ettığı gezı Doğu ve Gûneydoğu Anadolu bolge-
lennı kapsıyor. lrwn'ın amacı Ağrı Dağı'nda olduğu soylenen "Nuh'un
gemısini" bulmakmış
lyı hoş da bu Irvvın'in katıldığı gezı programında Doğu Anadolu
bölgesındekı "Kurdıstan'ın yaban topraklan" ve "Ermenı dağlan" ve
"Ermenı başkentlen"nden söz edılıyor
İstanbul'dan da "Constantınople" olarak1
Astronot James lrwın herhalde Ay'dan Tûrkıye'yı böyle görmedi
Öyleyse bu lrwm ne yapmak ıstıyor'? Nuh'un gemısini mı arıyor' Yok-
sa başka şeyler mı?
Bu astronota Türkıye'nin sahıpsız olmadığını kım hatırlatacaktır?
• * *
Balıkesır ılı Ayvalık ılcesıne bağlı Altmova Beledıye Başkanı Sû-
leyman Şahın, Içışlen Bakanlıgı nca gorevınden alındı Beledıye Baş-
kanı hakkında dört ay once başlatılan sorusturma suruyor
Sorusturmanın bır an örvce sonuclandınlması gerekır Sonucu bek-
lıyoruz
Beledıye Başkanı bırtakım kooperatıf ve vılla sahıplerını çok kız-
dırmış
Neler olmuş orneğın'?
Altmova Beledıyesı sınırları ıçınde Balıkesır ılındekı ust duzey bü-
rokratlarca oluşturulan bır yapı kooperatıfıne ınşaat ıznı verılmemış
Bır ınşaat şırketının arsasına "kıyı kenar çızgisı ıçınde" bulunduğu
ıçın verılmeyen ınşaat ıznı yorede buyûk sorun olmuş, Balıkesır Va-
liliği ışe karışmış. Valılık, kıyı kenar çızgısını değıştınnce konu Altı-
nova Beledıyesı nce ıdarı yargıya göturulmuş Âğaçlandırma saha-
sı ıçındekı bır kum ve çakıl oca-
ğı ışletme ıznı beledıyece redde
dılince ışletme ruhsatı Balıkesır
vahltgı'nce venlmış, valılığın ver-
diği bu ruhsatın ıptalı ıçın Altmo-
va Beledıyesı ıdarı yargıya dava
açmış Ruhsatsız yapılan ıkı vıf-
la yıkılmış, ıkı vılla ve bır gazıno
ıçın de yıkım kararı alınmış Üç
ayrı yapı kooperatıfıne ınşaat ız-
nı verılmemış Bır yazlık sıte ıle
beledıye arasında bu sıtenın ku-
rulduğu günden bu yana sorun-
lar olmuş Denızden kazanılan
25 donumluk bır arazı konusun-
da Hazıne yararına karar alan be-
ledıye yıne eleştırılere uğramış
Bu kararlar bundan sonra de-
ğışecek mı? Beledıye bu gıbı ko-
nularda eskı kararlarını gerı mı
alacak
7
Altmova halkı da bızler de be-
ledıyemn alacağı yenı kararlan il-
gıyle ızleyeceğız
İİİKTİSAT BANKASI
T. KALKINMA BANKASI OSMANLI BANKASI
ESBANK INTERBANK TEKSTİLBANK
Bankalar Konsorsiyumu Neden PEG'i Öneriyor?
• Bir Profilo Holdıng kuruluşu olan PEG, Profilo ve AEG
markalı soğutucu, çamaşır makinesi, bulaşık makinesi ve
fırınlann üreticisidir. Çerkezköy'deki modern tesislerinde yıllık
üretım kapasitesi 1.000.000 adedin üzerindedir.
• PEG'in %10'luk hissesi Alman AEG Aktiengesellshaft
şirketine aittir. Bu hisse 1992'de %20'ye çıkabilecektir. Yönetim
Kurulu'nda AEG'nin iki temsilcisi bulunmaktadır.
• 1989 yılında cirosu 371 milyar TL'ye ulaşan PEG'in aynı yıl
buzdolabında pazar payı %43, çamaşır makinesinde ise %28
olmuştur.
• Kârlılık oranı çok yüksek olan bu dev sanayi kuruluşu 1990
yılının ilk 6 ayında kârını geçen yılın aynı dönemine göre
%758 arttırmıştır.
• PEG fiyat/kazanç oranı hem borsa ortalaması ve hem de
sektörünün altındadır. Fiyatı yiikselmeye aday bir hisse
senedidir.
• PEG'in sermayesi Ekim ayında %50 oranında arttınlacaktır.
Her 2 hisseye 1 hisse nominal (1000 TL) fiyattan verilecektir.
PEG Profılo hisse senetleri 8 Ağustos 1990'da
konsorsiyumdaki bankalar vasıtasıyla İstanbul Menkul ,
Değerler Borsası'nda satışa sunulacaktır. Ayrıntılı bilgi jj
için ilgili banka şubelerine başvurunuz. •
sssn
Bilanço kârı
(milvon TL)
Odenmiş sermaye
(milyon TL)
EVET/HAYIR
AKBAL
tküsat Bankası: 174 11 11 T. Kalkınma Bankası : 166 69 59 Osmanlı Bankası: 152 30 00 Esbank: 151 72 70 Interbank: 174 2000 Tckstilbank: 1591763
(Baştarafi 2. Sayfada)
ler bıle üç beş sözcükte konunun
önemli noktasına değınıyor. Fboım-
ların, halkın da söz sahıbı olduğu
toplantılann panel adı verılen üç
dört kişilik konferanslardan daha
yararlı ve etkilı olduğu anlaşılıyor.
Halkımız suskunlaştınlmaya çalışt-
lıyor, çeşıtlı etkıler altında düşün-
celerini açıkiamaktan torkutuluyor.
Bu gibi toplantılar suskunluğun att
edilmesıne yol açacaktır.
Günün sorunu, bır türtü bıtıp tû-
kenmeyen konusu nedır? Hemen
yanıtlayacaksmız İnsan hakları...
Burhanıye Ören şenlığınde İnsan
Hakları ve Demokrasi Panelı'nde
AN Nevzat Hetvacı, Prof. Bahri
Savcı, Cahıt Yarış ve ben dûşün-
ceterımızı açıkladık. llhan Selçuk-
un 'İnsan hakları bır gun herkese
gerekebılir' sözü sık sık anılıyori
Bugün bu hakları ayaklar altında
çiğneyenler yarın, öbür gün bu
haklardan yararlanmak ısteyebılir-
ler. Son yıllarda en çok söz konu-
su olan konu, insan haklan! Bu adı
tasıyan bir derneğımız var Baskan
Helvacı, 'Keşke böyle bır derneğe
gerekseme olmasa' der Ne var ki
İnsan Hakları Derneğı daha yıllar-
ca savaşım vereceğe benzıyor.
Çünkü iki yüz yıl önce Fransız Dev-
rimı'nde açıklanan bu haklar 1990
yılında ülkemızde yûrürlûkte değil!
Şöyle bır düşunelım, insan hak-
lanndan en çok söz edılen ülkeler
hangılerı' Batının uygar toplumla-
rında insan hakları genellıkle be-
nımsenmıştır, bu ülkelerın hûkü-
metlerı bu haklara karşı saygılıdır
Ama Asya'nın, Afrıka'nın, Güney
Amenka'nın gen kaimış ulkelen hâ-
lâ insan haklannın arayışı ıçınde
Bakın Uluslararası Bağışlama Ör-
gütû'nün burtenlerıne, gerı kaimış
ülkelerde insan haklannın ayaklar
altına ahndığı haberienyle doludur.
Demek ki sorun gerçek bır uygar-
lığa, dolayısıyla demokrasiye ula-
şabılmek... Haklarını bilen, bu
hakları savunan toplumlar kısa sü-
rede 'insan' gibi yaşamak, 'insan'
gibı saygı görmek çızgısıne ulaşa-
biliyor. 'Baba gel bızi kurtar' dıye
feryat edıp kendilerinı bır 'baba'nın
kurtarmasını bekleyenler ise sürek-
lı acılar ıçınde çırpınıyor
Burhanıye-Ören şenlığındeki
toplantıları ızlerken, halkın bu top-
lantılarda konuşulanları büyük bir
dıkkatle dmlediklerıne tanık olur-
ken içımde bır umut uyandı. İnsan
haklarını elde etmek bılıncı toplum-
da yaygınlaşırsa, benımsenırse,
ancak o zaman ülkemız kendini
geri kalmışlık batağından kurtara-
caktır. Türiü engeller, türtü zorla-
malar, baskılar demokrasi yolurvda
inançla yürümek isteyen toplumla-
nn hızını kesemez.
Böyle şenlikler yazartann, sanat-
çıların halkla daha yakından ıleti-
şım kurmalarını da sağlıyor, gerek
toplantılarda, gerek ımza gunlerin-
de görüşmek, konuşmak fırsatını
bulduğum genç yaşlı, kadın erkek
yurttaşların duşüncelerınden, gc-
rüşlerınden çok yararlandığımı da
ayrıca soylemek ısterım
BURGAZADASl'NDA
Yenı evlı çıfte kıralık ev
aranıyor
Gundüz: 516 94 25
Akşam: 134 21 11