27 Nisan 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURÎYET/3 D. Almanya'da birleşme • DOĞU BERLtN (AA) — Demokratik Almanya'da koalisyon hükümetinden aynlan Sosyal Demokrat Parti (SDP), iki Almanya'nın birleşmesini hızlandıracağını bildirdi. Hıristiyan demokrat Lothar de Maiziere üderliğindeki koalisyon hükümetinden aynldıklannı önceki gün açıklayan SDP'nin Başkan- vekili Karl-August Kamilli, partisinin, birleşme tarihini öne almak için çarşamba günü parlamentoda oylama yapılmasını isteyeceğini belirtti. fki Almanya'nın birleşmesinin seçimlerden çok daha önce gerçekleşmesini isteyen SDP, Maiziere'i mületvekillerini kışkırtarak kendi partilerini güçlendirmekle suçluyor. Ote yandan gözlemciler, SDP'nin koalisyondan aynlmasının iki Almanya'nın birleşmesi sürecini etkilemeyeceğini belirtiyorlar. SDP'nin koalisyondan aynlması ile de Maiziere, F. Almanya ile birleşmenin parlamentoda onaylanması için gerekli olan 3'te 2 çoğunluğu da yitirmiş bulunuyor. SSCB'de yeni bir cumhuriyet • MOSKOVA (AA) — Sovyet Moldavya Cumhuriyeti'nin güneyindeki Komrat yöresinin milletvekilleri, "Gagavuz Cumhuriyeti"nin kurulduğunu açıkladılar. Sovyet haber ajansı TASS, Gagavuzlar'ın çoğunluğu oluşturduğu Komrat bölgesi temsilcilerinden bir grubun, "Kurucu Kongre" oluşturarak "Gagavuz halkımn, Moldavya Cumhuriyeti'nden bağımsızlığını almasına" ilişkin bir bildirgeyi kabul ettiğini bildirdi. TASS, Gagavuz Parlamentosu için ilk seçimlerin 28 ekimde yapılacağını da duyurdu. Ajans, Gagavuz temsilcilerinin, SSCB Başkaru Mihail Gorbaçov ile öteki Sovyet meclislerinden yeni cumhuriyeti tanımalanm istediklerini haber veriyor. Gagavuz Türkleri, Moldavya'da nüfusun yüzde 3.5'ini oluşturuyor. Kafkasya'da çatışmalar • MOSKOVA (AA) — Sovyet Azerbaycan ve Ermenistan cumhuriyetlerinin sınınnda önceki gün meydana gelen olaylarda S kişinin öldüğü bildirildi. TASS Haber Ajansı, silahlı Ermeni grupların, Azerbaycan'ın Ermenistan smırı yakınlanndaki Kazak bölgesinde bir otobüse ateş açtıklarını ve yolcular arasında bulunan bir polisin öldüğünü, bir polis ile iki yolcunun da ağır yaralandığını bildirdi. KÖRFEZ KRİZt...KÖRFEZ KRtZl... KÖRFEZ KRtZİ...KÖRFEZ KR Ankara, bölgede "dört avantajlı" biryakınlaşmadan yarar umuyor Türk-Iran-Pakistan işbîrliğiTahran'ın önerisiyle gündeme gelen üçlü işbirliği, Türkiye açısından Ortadoğu'daki imaj ve kriz sonrası siyasi oluşumlara etkisi açısından yararlı görülüyor. BOZER VE RAFSANCANİ — Dışişleri Bakanı Ali Bozer, haftasonunda gittiği Tahran'da Rafsanca- ni'nin yanı sıra Velayeti ve Yakuphan'la da göruştü. (Fotograf: AP) ANKARA (Cumhoriyet Böro- su) — Ankara, Körfez krizi sıra- sında Türkiye, Iran ve Pakîstan arasında yapüması kararlaştınlan duzenli siyasi görüşmelerden "önemli" avantajlar bekliyor. Dı- şişleri Bakanı Ali Bozertn Tahran ziyareti sırasında ilki gerçekleşti- rilen bu görüşmelerin, Türkiye için ABD Ue ilişkiler, Ortadoğu'- daki imaj, kriz sonrası siyasi olu- şumlara etkisi ve iç siyasi denge- ler açısından yarar getireceği be- lirtiliyor. Ankara'nın bu dört yön- den "çıkarianna uygnn" gördüğU üçlü işbirliğine tran daha geniş iş- levler yüklerken, ABD'nin de üç ülke arasındaki istisareler konu- sunda bilgilendirilmek istediği öğ- renildi. Dışişleri Bakanı Ali Bozer'in hafta sonu Tahran'da yaptığı te- maslar dün Ankara'da değerlen- dirildi. tran'ın verdiğı "Irak'a karjı ekonomik ambargodaıı vazgeçme- yecegiz, ancak ABD bölgeden uzak dnrsnn" mesajı, yetkililer arasında "sürpriz" yaratmadı. Iran'ın Irak'la ilişkilerini "sekü yıllık savaşta yasananlann ışıgıo- da degerlendjrmeye devam edecegT yolundaki açıklaması ise Ankara'da "olnmln" karşüandı. Yetkililer, bu sözlerin Irak'a karşı oluşan uluslararası tepki ve yap- Butto, iktidannı savnnuyor • tSLAMABAD (AA) — Pakistan Devlet Başkanı Gulam Ishak Han tarafından 6 ağustosta görevden alınan eski Başbakan Benazir Butto, 20 ay süren başbakanlık dönemini savunmaya girişti. Benazir Butto, başkent tslamabad'da önceki gün azledilişinden bu yana düzenlediği ikinci basın toplantısında, "Hükümetimiz iktisat, siyaset, toplum bilim veya uluslararası ilişkilerin diliyle icraatını yürüttükçe güçlendi, onun içindir ki güçlenen demokrasinin bir an evvel önüne geçilmesi için hukuk dışı bir yolla yönetimden uzaklaştınldık" dedi. BAB toplanıyor • PARİS (Cumhuriyet) — Batı Avrupa Birliği (BAB) Dışişleri ve Savunma Bakanlan bugün Paris'te olağanustü toplamyor. Yunanistan, Türkiye ve Danimarka'nın da gözlemci sıfatıyla ve buyükelçi seviyesinde toplantıya katılacağı belirtildi. Sayın Oto Sahipleri GUVEN SİGORTA KASKO TARIFESI İNDIRİMLERYENİ Yerli otolar için Yüzde 10 Hanımlara Yüzde 10 Aiie indirimi Yüzde 10 Hasarsızlık indiriminde lehinize yenilikler Plaka indiriminde farklılıklar isteğe bağlı özel muafiyetler Artan muafiyetlere artan indirimler Poliçenizi tanzim etmek ve "Güven Tarifesi"nin getirdiği diğer farklı uygulamaları sunmak için Güven Sigorta tüm yurt sathında sizleri bekliyor GÜVEN SİGORTA "Sigortacılık Güven İşidir" Istanbul: Tel 154 79 00 14 Ha'l Te<ex 24336 Gvn tr Fax 155 5 8 88 Ankoro: Tel 117 18 3 9 - 1 1 7 8 6 4 3 1 2 5 3 4 7 2 lımir: Tel 12 08 33 14 46 7<: 19 C 7 33 M.rıin: Tel 513 30 513 60 Samsun: Tel 15 10 05 Manin Sarbast Bölg«: Tel 389 90 Antolya: Tel 18 76 16 18 76 17 tınm mekanizmasının tran tara- fından delinmeyeceği yolunda "saglan bir güvence sayüması gerekti|ini" belirttiler. Tahran'ın bölge dışı ülkeknn bölgeden uzak tutulması yönündeki isteği ise şoy- le yorumlandı: "tran bolgede benzersiz buyttk- lıikte bir askeri yığuıak yapan ABD'nin bölgeden uzak turulma- sını istemekfe, daha çok kendi bal- lu ve Körfez'de lsiam Cumburive- ti'nin taraftan olan diğer halkla- ra bir mesaj vermiş otdu. Tahran, böylece 'Ben ABD'nin uzak tutul- ması için gerekli girişimleri yaptım' diyebüecek. "Dört avantaj" Bozer'in Iran'daki temaslarma ilişkin değerlendirmelerde öne çı- kan diğer unsur ise, Pakistan'ın da katıhmıyla yapüacak üçlü görüş- meler oldu. Iran'ın önerisiyle gün- deme gelen ve Tahran'da üç dışiş- leri bakanı Bozer, Velayeti ve Ya- kuphan arasında yapılan toplan- tıda kesinleşen "Körfez konasnn- da duzenli üçlü istişareler yapüması" karannm Türkiye'ye şu açılardan "yarar" getirmesi bek- leniyor: 1. Kriz sonrası oluşumlar tran, Körfez krizi sonrasında bölgede gündeme gelebilecek yeni siyasi oluşumlarda söz sahibi olmak is- teyecek. Irak, Kuveyt'ten çekilmeyi kabul ederse, yapüması olası ba- nş görüşmelerine Iran'm katüma olasılığı yuksek. Türkiye, kriz son- rası oluşumlan etkileyebilmek için Tahran'la yakın işbirliğine önem veriyor. tran ve Pakistan bağlan- tısunn Türkiye'nin de banş görüş- melerine katümasmı kolaylaştıra- cağı, Batı'nın Tahran'la diyaloğu güçlü bir Ankara'nın görüşmeler- de etkin olmasını yeğleyeceği dü- şünülüyor. 2. ABDfleüişkfler Irak'ın Ku- veyt'i işgali sonrasında ön planda görülen Washington-Ankara işbır- liği çerçevesinde de Tahran bağ- lantısı önemli. ABD, diplomatik ilişkileri bulunmayan tran ile Türkiye üzerinden "bag" kuruyor. YetkiÛler, bu aracüık görevinin ABD açısından Türkiye'nin öne- minin artmasına neden olduğunu savunuyorlar. Sovyetler Birliği Ue Arap âlemi arasında "kuşak" oluşturan Türkiye, tran ve Pakis- tan'ın isbirligi ile Tahran'daki "and-Amerikan" egilimlerin Kör- fez krizinde ön plana çıkmasımn engellenebileceği duşunulüyor. 3. Ortadoğu'daki imaj: Pakis- tan ve tran ile işbirliğinin "en degerli" görülen yönlerinden biri de Türkiye'ııin bölgede "Bato'nın jandarması, ABD'nin sözciisa" gibi bir imaj yaratmasını engelle- yebilme özelliği. Yetkililer, Anka- ra'nın Tahran ve Islamabad'la iliş- ki kurarak Ortadoğu güçleriyle iş- birliğini gösterdiğim, bunun Arap- tslam âlemi açısından önemli me- sajlar içerdiğini belirtiyorlar. Tah- ran'ın ABD karşı politikalanna karşın, iki başkent arasında diya- loğun sürmesi, Türkiye'nin BM karanna dayanan çözümlerden yana olduğunu vurgulamasıyla birleşince, uluslararası kamuoyun- da daha "tarafsız" bir imaj yara- tüması sağlanabUiyor. 4. tç dengeier: Yetkililer, Iran- ın "tslam devrimi ihracı" planla- rının' ortadan kalkmadığına da işaret ediyorlar. Bu çerçevede, Tahran'la kurulacak iyi ilişkilerin, Türkiye"deki iç siyasi dengelerin denetünini kolaylaştıracağı ifade ediliyor. Yetküilere göre, tran'm Türkiye ve laiklik aleyhinde pro- paganda yapmasının önlenmesi ve tran'la kriz sonrasında "birbirle- riain içişierine kanşmayan ild komşa ülke" olarak Uişkilerin sür- dürülebilmesi için önemli bir fır- sat yakalandı. DUN1ADA BUGUN ALİSİRMEN Hesap Temel'i darağacına çıkarmışlar, ilmeği boynuna geçirmeden önce de âdet üzre sormuşlar: — Söylemek isteğin son bir şey var mı? — Var, demış Temel, bu bana iyi bir ders oldu. Öyle hallere düştuk, öylesıne hıçbir şeyden ders almaz, umur- samaz bir toplum otduk kı artık olaylardan iş işten geçtıkten sonra bile ibret alanlar bilge sayıhr oldular. 19 ağustos günü yapılan kısmı yerel seçimlerden Etimesgut ve özellikle Bayrampaşa önemliydi. Yeni oluşturulan bu seçim bölgelerindekı oy dağılımına bakıldığında, her iki yöreden de SHP'nin büyük bir yenılgiye çıktiğı görülecektir. Gerçekten de SHP 1989'da Bayrampaşa'da 24.165 oy almışken 19 ağustos gü- nü 6.835'e düşmüş. Etimesgut'ta da 15 yıl içinde 5.512'den 3.731'e inmiştir. Bu iki önemli seçim bölgesinde SHP çok, ama çok ciddi bir yenılgiye uğramış ve buralarda seçim sandıkları, bız gazeteci- lerin kamuoyundan ve çevreden edindiğimiz izlenımi doğrular bir görüntü vermişlerdır. Ikı seçim bölgesının özelinden çıkan net görüntü ile çakışan Türkiye genelinden edindiğimiz ızlenim, iç çekişmeleri, karışık- lığı aşıp kargaşa boyutuna varmış olan SHP'nin hızia prestij yi- tirmekte olduğudur. Bu sosyal demokrat partinin Erdal İnönü- nün insana güven veren görüntüsü sayesinde elde ettiği güve- nilırliği yok olmuş ve örgüt artık büyümeme ya da duraklama dönemini de aşıp küçülme dönemine girmiş bulunmaktadır. Bu görüntünün yanı sıra SHP, kulislerinde ayak oyunları, sahte aday kayıtları gıbi olayların alıp başını gittiği, içerdekilerin birbirleriy- le uğraşmaktan politika üretemediği bir kuruluş ızlenimini de ver- mektedir. Türkiye genelinde, sıkça yaşanan ve artık kamuoyunu ciddi biçimde rahatsız eden delege dümenleri ile ayak oyunlannın Bay- rampaşa özelinde nasıl geliştiğinin bir özetini bugün arkadaşı- mız Hıkmet Çetinkaya'nın yazısında okuyabilirsiniz. Yazıyı okurken bilin ki Hikmet'in yazdıkları, yer kaygısıyla ya- pılmış bir özettir. Ve bu yazıyı okuduktan sonra çoğu zaman gazetecılerin adı- nı yanlışlıkla "Çalım" diye yazdıkları, Vahıt Çalın'ın çalımlarına ve sonucuna şaşıp kendi kendinıze şöyle mırıldanabilirsiniz: "Yamandır Vahit'ın çalımı Sonunda SHP'yı yakar yalımı" Ancak, eğer Bayrampaşa seçıminde yalnızca, SHP'nin tüm örgütû de isyana itmiş olan adayının kişiliğiyle sınırlı kalırsanız, korkarım gerçeğın büyük bir bölümünü gözden kaçırmış olur- sunuz. Çünkü her şeyden önce Vahit Bey çalımlarını kendi başına at- mıyor. Vahit Bey'in çalışmalarında eski iş ortağı ve 'Bahriyeli 1 lerın taktisyenı Erol Çevikçe'nin de payı var. Bayrampaşa Be- lediye Başkanlığı için aday saptanması sırasında, listelerde oy- nadığı oyun yüzüne vurulduğunda "Bahriyeli" Erol Çevikçe, Er- tuğrul Günay'a son derecede rahat bir üslupla şöyle diyordu: — Listelerın tanzimi sırasında çok önemli gördüğüm bu 22 kişiyi ben üye kaydettim — İyi ama Merkez Yürütme Kurulu'nun reddettiği bir şeyi siz nasıl yaparsınız? Çevikçe yine aldırmıyordu: — Yaptığım bu işin tüzüğümüze aykırı olduğunu biliyorum. Bu benim kışısel kusurumdur, bunun sorumluluğunu alıyorum. Bu olay arkadaşımız Melih Aşık'ın "Arka Pencere"sinde 18 tem- muz günü çıktı. Sayın Çevıkçe'den ne bir açtklama ne de bir ya- lanlama geldı. Dün, Sayın Erol Çevikçe'yi SHP Genel Merkezi'nden telefon- la aradık, kendıleri seçim günü yurtdışına gitmışler ve bir hafta kadar sonra döneceklermiş. Zaten öyle anlaşılıyordu ki SHP yönetimi, partinin görüntüsü ile ılgılı suçlamalan hiç üstlenmeye nıyetlı değıldi Nitekim Adnan Keskin, Bayrampaşa bozgunu üzerine, arka- daşlarımıza şunları söylüyordu: — Propaganda avantajını 6bür partiler kapmıştı. Adayın kişi- lıği 1, 2 puan kaybettirmiş olabilir. ,,(V.,M1 Sayın Keskın'e göre asıl sorumlu da bulunmuştur: — Asıl sorun yerel yönetimlerdeki güçlûklerimizdir. Partiye yo- nelik şıkâyetle karşılaşmadım. Sayın Adnan Keskın'i gerçekten kutlamak gerek. Kendileri da- ha bir hafta, 10 gün önce seçimı yıtıreceklerinı nasılsa kavra- mış olan ve hemen bir sorumlu bulmak üzere kollan sıvayan Ge- nel Sekreter Deniz Baykal'ın ızinden yürüyerek Eyüp Belediye Başkanı ile istanbul Anakent Belediye Başkanı Nurettin Sözen'i harcayarak ışin içinden sıyrılmaya çalışıyorlar. — Nuretin Sözen beceriksizdi, onun için yitirdik seçimi, diye- rek işin içinden sıyrılmak, sorumsuzluğun ve seçmene saygı- sızlığın doruğudur. Ama şaşmamak gerek. Türkiye'nin en büyük en sorunlu ken- tine belediye başkanı adayı gösterip, sonra onu beceriksizlikle suçlayarak işin içinden sıyrılma taktiği yeni değildir ve daha ön- ce aynı taktik CHP'nin istanbul Belediye Başkanı Ahmet isvan'a karşı da uygulanmıştı. Bugün Sözen'i harcayarak işin içinden sıyrılmak isteyenler, oy yitirilince eğer Sözen'i sorumlu tutuyorlasa, kazanılınca da yine aynı mantıkla Sözen'i sorumlu tutmalıdırlar. Eğer kaybın nedeni Sözen ise geçmişte kazanmanın nedeni de Sözen'di. Eğer bu- gün, Sözen kaybetti ise 1989 27 martında kazanan ve SHP'nin ortalamasmı yurt çapında da yükselten yine Sözen'di. Öyle değil mi? O zaman, SHP'yi yöneten beyler, söyler misıniz. o günlerde hangi yüzle çıkıp o sonucu genelleştırerek "Halk Özal'ı istemi- yor, bizlerı istiyor" diyebildinız? Eğer o gün çıkan oylar Özal'ın ıstenmediği, sizin istendiğiniz anlamını taşıyor idıyse bugün çıkan oylar da aradan geçen sü- re ıçmde sizin de istenmediğiniz anlamını taşır. öyle değil mı? Ama Sayın Adnan Keskin'in açıklamasına göre SHP üst yö- netiminin bizim öyküdeki Temel kadar bile bilgeliği kalmamıştır ve onlar hiçbir şeyden ders almadan küçüle küçüle yokluğa doğ- ru uzun bir yolculuğa çıkmışlardır. ANKARA'DAKİ DİPLOMATİK ÇEVRELER: 'Saddam gitsin, BAAS kakın' YASEMİN ÇONGAR ANKARA — Irak'ın Kuveyt'i işgaliyle başlayan Körfez krizinin, işgalüı sona ermesiyle bitmeyece- ği görüşü Ankara'da giderek yay- gınlaşıyor. Birçok Batı başkentin- de de dile getirüen bu görüş, Sad- dam Hiiseyin yönetiminin kriz sonrasında işbaşında kalmasmın 'olanaksu* ve 'sakucalı' olacağı tezine dayanıyor. Bu tezden yola çıkılarak yapılan üst düzeyli de- ğerlendirme toplantılarında, "Saddam sonrası senaryolar" gi- derek ağırlık kazanmaya başladı. Yetkililer, Irak'ta rejün içi bir çö- züme gidümesinin, "Türkiye açı- sından en uygun gelişme" olaca- ğı görüşünde birleşiyorlar. "S«d- dam gitsin, BAAS kakın" diye özetlenebilecek bir senaryonun benimsenmesinin asıl nedenini, "bölgedeki Kürt unsDnınan yarat- bp kaygılar" oluşturuyor. Ankara'da geçen hafta yapılan üst düzeyu' değerlendirme toplan- tılannda, "Irak'ta olası bir yöne- tim degisikliginii] Bulgaristan'da- Idne benzer biçimde gerçeldcşme- a, bizim için en iyi otasdıktır" gö- rüşü ön plana çıktı. Yetkililerin, 'Sofya modeii' diye adlandırdık- ları bu görüş, Bulgaristan'da eski Dışişleri Bakanı Petar VDadenovi un Devlet Başkanı Todor Jivkov- un yerine geçmesi benzeri bir yö- netim değişikliğinin Bağdat'ta da geTçekleşebileceğini öngörüyor. Dışişleri BakanlığYnın üst düzey bir yetküisi, Cumhuriyet'e şu de- ğerlendinneyi yaptı: "Saddam Hüseyin *one man sbow' yaparak, iükesini tflm dun- ya Ue karşı kaı^ya btrakn ve nça- ramnn eşifiae getirdL Ba dnın- man Ink'taki BAAS yöaetiminin bazı üyeleri tarafındaa aalasddı- gı görasöndeyiz. Bafdat'taki ba- zı yetUüleıia Saddam'ın gtaaesiy- le krizin çözölebUecefi, Knveyt'- ten çekfine karannın ahnabUecegi ve nlnslararası banş görüsmeleri yapdmasımn kabnl edilebUecegi yönusde defetlcndinBCİeri olabi- lir. Ba deieriendinncler sonacan- <U SaddamiB BAAS içiwJ«n bir girişimle görevdea ahaması &ü- müzdeki haftalarda gerçeklesmesi obuı bir getismedir." Arap SosyaHst Uyanış Partisi1 nin (BAAS) 1952 yüında Şii öğ- renci lideri Fttad Al-RJkabi tara- fından kurulan Irak kolu, Anka- ra tarafından *Bagdat'U fetikrar» güvenccsi' olarak görülüyor. Yet- kililer, Bağdat yönetiminin iç po- litikalanna kanşüamayacağım, ancak Şii-Sünni Araplar Ue Kürt- ler arasındaki üçlü dengenin çok hassas olduğu Irak'ta BAAS reji- minin ilk iktidara geldiğj 1963 yı- lından bu yana *etnik çanşmaaan büyük ölçüde engeüedijini' bdir- tiyorlar. Yetküilere göre "BAAS giderse, Irak'tald ikind biymk si- yasi giic olan Kirüer, ytactbBde biyik iddia sakibi oUeak. Kirt- lerinaguiıUıoM^vMrbiUne- tin kBnrimaa, TttıUjfUa •taaal çıkarian ve cinca^Ü apavdu si- rekli bir tehUkc otaftumMkcck. Daha kritik bir tom be Irak Kiirtlertııin Saddaas TOMtfc^M karfiayıkluutaaytaoftayaç*»- bOecek. ABD-min bMgcde «yn bir KHrt dcvled kuıhufltı dcsatk- kyn geieneksd dı» poütikaaı da dmcye cbtfM, TiiıldycrBfcı lopnk MtiulüftiM «eMit edcaı ı d ş s e - ler bektaKbUecek." Bu olasüıklan 'sakmak' gordfl- ğünü diplomatik kanallardan Washington'a da ileten Ankara, aynı kanallardan Irak yönetimin- dekiTahaYadnRamazaı^la- nkAdzfiMi dam Httaeyta'hı yotei atau ote- sılıgiMin ne oUMtecctT yönOnde bilgi ve değerlendirmder edinme- ye de çahşıyor. Yetkililer, BAAS Partisi'nin Ûk kurulduğu yıllarda Şii egemenliğinde olduğunu, son dönemde ise parti yöoetiminde Sünni Araplann yüzde 85, Şii Araplann yüzde 6, Kürtlerin ise yüzde 9 oranında bulunduğuna dikkat çekerek, "B«sa geçccek ikind adanun SöıntAraM otea- sı otMahgt yiiksek. Efcr ba fHfck- lefinezaeBAASİdl I n l f f i ı boyntlara diyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle