Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
21 AĞUSTOS 1990 *••• HABERLERİN DEVAMI
Seçimler ve Dersler...
(Baştarafı 1. Sayfada)
çizrnek de olanaksızdır. Aynı durum,
Bayrampaşa ve Etimesgut seçimleri için de
geçerlidir.
(2) Ancak, en başta Bayrampaşa, bir öl-
çüde de Etimesgut seçimlerinin ortaya koy-
duğu en anlamlı sonuç şudur: Öncelikle
SHP'nin, sonra da DYP'nin yenitgtsi... Bu iki
partide meydana gelmiş olan gerileme, pa-
zar günkü seçimlerin en çarpıcı mesajı sa-
yılmalıdır.
(3) Bayrampaşa'da SHP oylan, 1989 ye-
rel seçimlerindeki yüzde 29.5'ten yüzde 8'e
düşmüştür. Böylece SHP Bayrampaşa'da
beşinci sıraya düşerken, oyunu yüzde
18'den yüzde 42'ye çıkartan DSP belediye
başkanlığını kazanmıştır.
Sayın Bülent Ecevit'in DSP'sini Bayram-
paşa'da bir numara yapan oylar "tepki" oy-
larıdır. Yoksa, bu sonuca bakılarak DSP'nin
"umut" olduğu öne sürüiürse, gerçek faz-
lasıyla zorlanmış olur.
(4) Bayrampaşa'da büyük tepki kuşkusuz
SHP'yedir. Yerel iktidara da sahip bir parti-
nin 1.5 yıl içinde beşinci sıraya inmesi baş-
ka türlü yorumlanamaz. Gerek İstanbul Ana-
kent Belediyesi'nin, gerekse SHP Genel
Merkezi'nın yönetim hataları ve zafiyeti, ön-
ce Bayrampaşa'da, sonra da Etimesgut'ta
böylesine çarpıcı bir yenilgiyi hazırlamıştır.
Özellikle Bayrampaşa'da aday belirleme ko-
nusunda sergilenmiş olan performans dü-
şüklüğü olağanüstü sayılmalıdır.
SHP yönetimi bu gerilemeden gerekii
dersleri çıkarabilecek mi? Planıyla, progra-
mıyla kamuoyunda inandırıcı ve güven veri-
ci bir görüntüyü oluşturacak adımlan atabi-
lecek mi? istanbul'daki olası bir çöküntünün,
Türkiye'de iktidara elveda anlamını taşıdığı-
nın bilincine tam anlamıyla vararak gerekli
dönüşümleri yapabilecek mi?
Bu konularda şimdilik iyimser olamıyoruz.
(5) SHP gibi DYP açısından da Bayrampa-
şa ve Etimesgut mesajı iyimserlik verici de-
ğildir. Evet DYP, ne ANAP gibi siyasal ikti-
dara sahiptir ne de SHP gibi yerel iktidarda-
dır. Ama buna karşın tepki oylan yine de
Doğru Yol'a gidebilirdi.
Gitmedi.
Bayrampaşa'da DYP oylan yûzde
18.8'den, yüzde 8.8'e düşmüştür. Etimes-
gut'ta da durum farklı değil: Yüzde 26'dan
yüzde 13.4'e inmiştir. Bu durum, DYP'nin
özellikle büyük kent insanına dönük mesaj-
larını bir kez daha gündeme getirmektedir.
(6) ANAP, iktidar partisi olarak başarılı sa-
yılamaz. 1989 yerel seçimlerinde hangi oyu
almışsa yine o düzeyde kalmıştır.
Buna karşılık, parlamento dışındaki parti-
lerin, DSP, MÇP ve RP'nin oyiarını arttırma-
ları ilginçtir. ANAP, SHP ve DYP'nin, iktidar
ve muhalefet olarak, bu nokta üzerinde dü-
şünmeleri yerinde olur. Çünkü bu mesaj,
parlamentonun pertormansına ilişkin anlamlı
bir belirti olarak da değerlendirilebilir.
(7) Son bir nokta:
Bugünkü ana siyasal eğilimler iki yıl için-
de fazla değişmezse, hiçbir parti tek başına
iktidar olamayacak demektir.
Cumhurbaşkanı Özal, ANAP iktidanyla
birlikte, seçim sistemiyle oynar ve barajları
yüzde 10'dan yüzde 5'e doğru çekerse,
Türkiye'de koalisyonlar dönemi açılabilir.
Hele bu arada ANAP, örneğin Almanya'da-
ki liberaller gibi kilit bir merkez partisi olabi-
lirse, -Örneğin Mesut Yılmaz, neden eski
meslektaşı Genscher gibi olmasın!- Cumhur-
başkanı Özal da tepede oynayarak 1996'yı,
yani görev döneminin sonunu getirebilir.
Bir süredir Çankaya tepelerinde yazılan
senaryolardan biri de bu...
Seçimler ve dersler hiç bitmeyecek!
CUMHURİYET/21
ELEKTRtK KONTAGI MI?— ttfaiye müdürii ve valinin yanguun nedeni hakkındaki açıklaması çelişküi.
Aslanköy'de yangm: 10 ölü
(Baftarafi 1. Sayfada)
Hüseyin Ergan'a aıt Aslanköy Ku-
ran Kursu bitişiğinde bulunan ev-
de, dün sabaha karşı 02.30 sırala-
ruıda henüz belirlenemeyen bir
nedenle yangın çıktı. Yangın, be-
lediye itfaiye aracının arunda mü-
dahalesine karşın söndürüleme-
yince Mersin'den yardım istendi.
Yangın 04.30 sıralannda Mersin
Belediyesi itfaiye araçlannın gel-
raesiyle tümüyle söndürüldü. Da-
ha sonra başlatılan çalışmalarda
iki katlı evin mutfak bölümünde
SHP'li Belediye Başkanı Adnan
Ergan'ın babası Hüseyin (65), an-
nesi Dürdane (61), kızı tlknur (10),
kızkardeşleri Ayşe (42), Havva
(31), UMye (28), Dhan Özgün (33)
Ue yeğenleri Anıl Özgün (4), Esin
Ergin (7) ve Emine Özgün'ün (1.5)
cesetleri bulundu.
Görgü tamklan Adem Demirok
ve Mahsur Cengiz, yangımn evin
dört cephesınden aynı anda baş-
ladığmı söylediler.
Aslanköy Belediye Başkanı Ad-
nan Ergan da yangımn başlama-
sından 10 dakika sonra olay yeri-
ne geldiğini ve evin dışandan içe-
riye doğru yandığını gördüğünü
belirterek "Yangmın dışardan baş-
lunası kundaldama şüpbesjni art-
dnyor. Ancak şimdilik şnphelen-
diginı kimse yok. Oiaym siyasi yö-
nü konnsunda şimdilik açıklama
yapmayacağım" diye konuştu.
tçel Valisi Özdemir Hanogln,
"ötümlerin bntangaz zehirienme-
sinden kayuaklandığını ve daha
sonra yangın cıktıgını" belirterek
"Gerekli çalısmalar sürdürülü-
yor" dedi.
Olay yerinde bilirkişi olarak in-
celemeler yapan Mersin Belediyesi
İtfaiye Müdürü lsmel Önal ise
"Yangımn elektrik kontagı veya
gaz kaçagından kaynaklanmadı-
gnu saptadık. Tüpgazı da saglam
olarak boMnk. Kundaldama ihti-
mali üzerinde dorayoruz" diye
konuştu.
Cumhuriyet Savcılığı'nın da
yangınla ilgili çok yönlü soruştur-
ma başlattığı öğrenildi. Yangın
olayının aıdından kasabaya tak-
viye askeri birlikler gönderilerek
güvenlik önlemleri arttınldı.
Piknikte olay: 13 gözaltı
BURSA (Cnmburiyet) — Bur-
sa'nın Keles ilçesi Kocayayla mev-
kiinde tnegöl Artvin Kültür ve
Dayanışma Derneği'nce düzenle-
nen piknik sırasında olaylar çık-
tı. Aralannda sanatçı tlyas Sal-
man'ın da bulundugu 14 kişi göz-
altına alındı. Salman'ın ifadesi
ahndıktan sonra serbest bırakıldı-
ğı bildirildi.
Edinilen bilgilere göre tnegöl
Artvinliler Derneği dün Kocayay-
la'da Orman Işletmesi'ne ait din-
lenme tesislerinde piknik düzen-
ledi. Pikniğe sinema sanatçısı tl-
yas Salman'ın da aralannda bu-
lunduğu 15 otobüs dolusu Artvin-
li katıldı.
Piknik yerinde sulann kesilmesi
ve tuvaletlerin kapatılmasından
yakınan piknikçilere hitaben bir
konuşma yapan tlyas Salman,
"Eskiden bir Osmanlı Imparator-
lugu vannış. Şimdi Özal irapara-
torlugu w " diye konuştu. Bu ko-
nuşma üzerine ilçe jandarma bö-
lük komutanı Başçavuş Mehraet
AstaM, "Srymset yapmak yok. Bu
sekilde konuşma" diyerek Sal-
man'a müdahale etti. Bu sırada
bazı piknikçiler de jandarma aley-
hinde slogan atmaya başladılar.
Tartışma daha sonra piknikçiler-
le jandarma arasında taşlı-sopalı
kavgaya dönüştü. Kavga sırasında
Başçavuş Mehmet Aslan başından
9Ht&
hafif yaralanırken Bursa Hâkimi-
yçt gazetesinden Özcan Ekmekçi-
nin fotoğraf makinesi parçalandı.
Jandarmamn havaya uyarı ateşi
açması sonucu paniğe kapılan ai-
leler kaçışmaya başladılar. Oto-
büslerine binerek Bursa'ya doğru
hareket eden ailelerin yolu Ke-
les-Orhan kavşağında barikat
kuran jandarma ve polis tarafın-
dan kesildi. Piknikçi aileler bura-
dan ifadeleri ahnmak üzere Yalak-
çayır'daki jandarma komando ta-
buruna götürüldüler. Taburda
otobüsten inerken sinema sanat-
çısı llyas Salman fenalaştı. Sal-
man'ın kalp krizi geçirdiği ve Bur-
sa Devlet Hastanesi'ne kaldınldı-
ğı bildirildi.
Olaylardan sonra lnegöl Artvin
Kültür ve Dayanışma Derneği Yö-
netim Kurulu Başkanı Tamer Sa-
metoğln, sinema sanatçısı tlyas
Salman, yönetim kurulu üyesi Ah-
met Çetin, gezi terüp komitesi
başkanı Kayhan Ocaklı, yönetim
kurulu üyeleri Kürşat Dursun, Ta-
bettin Yiiksei \« durumlan şüpbeli
görulen Zafer Görguç, Engin Şim-
şek, Mikail Levent, Osman Koç,
Orban Korkmaz, Mustafa Öz-
tnrk, Atilla Bilmiş ve Eıtoülent Bil-
miş gözaltına alınarak Keles'e
gönderildi. Diğer vatandaşlar ise
saat 22.30 sıralannda serbest bı-
rakıldılar.
Savur'da
Keles Cumhuriyet Savası Fer-
hat Baykart konuyla ilgili şu açık-
lamayı yaptı:
"Piknik sırasında çıkan olaylar
Toplanb ve Gösteri Yürüyiişleri
Yasası'na muhalefet edilmesiyle
gelişti. Grubu uyarmak amacıyia
giden memura da mukavemet su-
çu işlendi."
Gözaltına alınan ailelerden bir
grup da şöyle konuştu:
"Olaylar Keles Belediyesi ile Or-
man tşletraesi'nin anlaşmazlıgın-
dan kaynaklandı. Suyumuz kesil-
di. Parayla su almak zorunda kal-
dık. Ne olduysa bu yüzden oldu.
Otobüslerde tutulmamız da ayn
bir çile. Çoluk çocuk perişan ol-
du. Snçumuz ne ki bizi tuttular?"
Derneğin piknik organizasyo-
nunun gerçekleştiği sırada Keleş
Kocayayla yağh güreşlerinin de ay-
nı alanda yapıldığı öğrenildi.
Baykurt ayrıca sanatçı tlyas
Salman'ın "şahit olarak" ifadesi-
ne başvurulduğunu ve serbest bı-
rakıldığını bildirdı.
TURSEM'İN REHBERÜÖINOE
LONDRA,CKR7BD, CAMBRIDGB
BOURKEMOUTH -BÎUGHT0K
DE JEÇKIN DILOK' *AR\MO)kYAZ-Wi
/ADA BUTİIN YIL *,IUZCE Ö6R.ENİU
12TAKSITTE OD
KMAYUGl
DE\iAM
EDİYOft/
E
S KURSLAR
•TİCARl İNûİLlZCE
• TUH1ZM İN&İÜZCESİ
•BANKACILIK INÛİLIZCESİ
•5INAV KURSLARI: Cambrıdge
•Flrst Certifı'cate, Proficicnoj,
•T0EFL , ARtLS (S'oz \ ü )
tursem
İNGİÜZÜSANOKULLARI
DANIŞMAMERKEZİ
Cumhuriyet Cad 173/4-B Elmadağ
80230 İstanbul Hılton Otelı Karşısı
Tel 14839 77-148 79 43-1482849
Fax.: 132 97 29, Tlx 27498 tusm tr
GÖRÜLMÜŞTÜR
Ühan Selçak
6. bası 5000 lira (KDV içinde)
Çağdaş Yayınlan Türkocağı
Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul
öldürüldü
DtYARBAKIR (Cumburiyet)
— PKK'h teröristler ile güvenlik
güçleri arasında çıkan silahlı ça-
tışmada, 5 terörist ölü olarak ele
geçirildı. Bölgede silahlı faaliyet-
lerde bulunduklan bildirilen 4 te-
röristin güvenlik güçlerine teslim
olduğu, örgüt içerısindeki aynlık
nedeniyle arkadaşlannca öldürü-
len bir teröristin de cesedinin bu-
lunduğu açıklandı.
Olağanüstü Hal Bölge Valiliği
tarafından yapüan açıklamaya gö-
re, Mardin'in Savur ilçesinin dağ-
lık kesiminde arazi taraması, dev-
riye hizmeti ile operasyonlar ger-
çekleştiren güvenlik güçleri, önce-
ki gece saat 01.45 sıralannda
Üçerli köyü bölgesinde bir grup
teröristle karşdaştı. Burada çıkan
silahlı çatışmada kimlikleri henüz
saptanamayan 5 terörist, iki adet
Kaleşnikof, iki adet G3 marka tü-
fek ve bir tabanca ile birlikte ölü
olarak ele geçirildi.
Olağanüstü Hal Bölge Valiligi
açıklamasında, güvenlik kuvvet-
lerine kendiliğinden teslim olan
bir teröristin yer göstermesiyle ya-
püan aramada, Tunceli'nin Ova-
cık ilçesi Yoğunçam bölgesinde,
örgütün eyleralerine karşı gelme-
si nedeniyle kendi arkadaşlan ta-
rafından öldürulerek toprağa gö-
mülen bir teröristin cesedinin bu-
lunduğu da bildirildi.
Hakkâri, Siirt, Tunceli ve Van
illeri kırsal alanında yasadışı ör-
güt içerisinde süahlı faaliyetlerde
bulunan 4 teröristin de güvenlik
güçlerine kendiliğinden teslim ol-
duklan bildirildi. Bölgede operas-
yonlara devam edüdiği de açıklan-
dı.
BORSANIN A B C s i
AMunahma- YIL3IRIM. «apla borsa «e ifı
kavra'niarı borsanın kuraltar<nı butun aynnt la-
ny!a a-ılamk-an son-a acsmıkkıer oyjnoiuğa
gder. yolı goaenyor Bı. ışe ılj duyamara ba-
zı onentefde buhrüyor
. 3OHSAYA HAZtR aDUĞUKUZJ h SSET-
T1ĞMZ ZAMAN GIRINI
.3ORSAYA RAI-ATÇA KULLANACAĞINIZ
PARANiZLA GEllNi
. BORSAYA TEK BAŞ-NIZA GELMEVIN
. AUN. SA3REDIN. YUKSELDİĞNSE SAT N
Ama Onenten dırtemeyi goze alamyo' we
sabrede^ıyorsanız ÜL kna&ı bir kez dafıa
okuyun Bu onen J
• Edan k«dar posta ıra dj da-nga pu*u gond«r«
• K* vçıları ^ ?5 mifHiKı 9O«rral oonOsrıtır
T«i 131 •! n • 111 1* İ5
k ı UITTSt
Kozakçıoğlu:
Bölgedeki
vatandaşa iş
DİYARBAKIR (Cumhuriyet)
— Olağanüstü Hal Bölge Valisi
Hayri Kozakçıoğlu, Diyarbakır-
da düzenlediği basın toplantısın-
da 90 bin kişilik memur ve işçi
kadrosunun bölgedeki vatandaş-
lara aynlacağını söyledi. 13 ili
kapsayan 424 sayüı kanun hük-
münde karamamenin 22 ağustos-
ta yürürlüğe gireceğini açıklayan
Kozakçıoğlu, "Başvnruda bulu-
nan vatandaşlann, Bolge Valiligi
sonımluluk alanındaki ülerde ika-
met etmeleri zonınludur. Başvu-
rular valiliklerde bulunan 'iş istek
formu' ile yapılacaktır" dedi.
Kozakçıoğlu, olağanüstü hal
bölge tazminatlanmn ödenmesi
konusunda yürütülen çalışmala-
rında tamamlandığını belirterek
işçi ve memurlann ücretlerinden
kesilen ve Kamu Ortakhğı Fonu
L
na yatınlan paralann, yüzde 70
oranındaki faiziyle birlikte öden-
mesine başlanaeagını açıkladı.
Bölgedeki terör olaylarına da
değinen Kozakçıoğlu, son 4-5 ay-
da 162 teröristin ölü, 21'inin ya-
rah, 44'ünün de sağ olarak ele ge-
çırildiğini bildirdi. Kozakçıoğlu,
"Kendiliğinden teslim olanlann
sayısında büyük artış var. Devlet
güvenlik gıiçlerinin amacı öldür-
mek değil. Amacımız vatandaşın
burnunun kanamaması ve kimse-
ye zarar gelmemesidir" diye ko-
nuştu.
EBahçe
(Baştarafı Sporda)
yerden bir vuruşla takımını 1-0
öne geçirdi.
(Dk. 51): Marcello A. Suphi'-
den söküp getirdiği topu kale
önündeki Hamdi'ye çıkardı. Bu
futbolcunun kafa vuruşu ağlara
giderken K. Şenol topu kaleci Ya-
şar'a özenip eliyle tutunca veri-
len penaltıyı kaptan Durmuş gole
çevirdi: 1-1.
(Dk. 75): G.Antepspor savun-
masının bir anlık duraklamasın-
dan yararlanan Vokri, cezaala-
nındaki Hakan'ı gördü. Bu fut-
bolcunun vuruşu köşeden ağla-
ra gitti: 2-1.
(Dk. 85): Uğur'un pası ile ha-
reketlenen Hasan, Erdi-A-Suphi1
yi geçip kaleci Yaşar'ın yanından
takımım beraberliğe taşıyan go-
lü attı: 2-2.
Brandts'tan vazgeçtiler
Fenerbahçe geçen hafta sözleş-
me imzaladığı Hollandah
Brandts'dan vazgeçti. Teknik Di-
rektör Hiddink'in verdiği rapor
doğrultusunda alınan bu karar
sonrası Sarı-Lacivertli kulüpte
İspanya'da top oynayan F. Alman
Schuster günderae geldi.
ÖZALA UĞURLAMA — Hava KuvveUeri'nin yeni ve eski komutanlan Cumhurbaşkam Turgut ÖzaTı
uguriuyor. (Fotoğraf: Rıza Ezer)
Orduda devir teslimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türk Si-
lahlı Kuvvetleri'nin üst düzey komuta kademe-
lerinde yapüan değişiklikler çerçevesinde 3 yenj
komutan görevlerini teslim aldı. Hava Kuvvetle-
ri Komutanlığı'na getirilen Orgeneral Siyami laş-
tan, Türk Hava Kuvvetleri'nin bugün dıştan ge-
lebüecek her tehdide "misli Ue mukabele" ede-
bilecek güce eriştiğini söyledi.
Komuta kademelerindeki ilk değişiklik için dün
Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhmda tö-
ren düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı lurgut
Özal, eşi Semra Özal, TBMM Başkanlığı'nı tem-
silen başkanvekillerinde'n Halim Aras, Başbakan
YUdınm Akbulut, Nfilli Savunma Bakanı Safa Gi-
ray, kuvvet komutanlan ve üst düzey askeri er-
kân katıldı. Törende Deniz Kuvvetleri Komuta-
nı Oramiral Orhan Karabulnt görevini yeni De-
niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral trfan Tınaz'a
devretti. Yeni Komutan Oramiral Tınaz, görevini
"yasalar, taKntartar ve emirier dogrultusunda" ye-
rine getireceğini ve "adil olmanın vazife anlayı-
şının temeh'ni oluşturacagını" söyledi. Törende
eski Komutan Oramiral Karabulut'a TSK altın şe-
ref madalyası, Genelkurmay Başkanlığı hizmet
anısı ve kuvvet komutanlıklan şiltleri verildi.
Hava Kuvvetleri'ndeki tören
Hava Kuvvetleri Komutan Yardimcısı Orgene-
ral Siyami Taştan da komutanlık görevini dün Or-
general Safter Necioglu'ndan devraldı. Burada-
ki törene de Cumhurbaşkanı özal, eşi Semra
özal, TBMM Başkanvekili Aras, Başbakan Ak-
bulut, kuvvet komutanlan ve üst düzey askeri er-
kan katıldı. Törende konuşan eski Komutan Or-
general Necioğlu, görevini "modernleşme süre-
cine girmiş, daha efitimli, dışa bagımlıhğı daha
•Talmı», daba güvenli bir hava kurvetiııi teslim
etmenin huzurunu yaşadığım" söyledi.
Hava Kuvvetleri'nin yeni Komutanı Orgeneral
Taştan ise "Kalben inanarak ifade ediyoram ki,
bogün Hava Kuvvetleri dıştan gdebUectk her teh-
dide karşı koyarak misli ile makabele edebikcek,
içten gelebilecek ber türlü zanuiı düşünce ve ey-
leme karşı direnç gösterebilecek güce erişmiştir"
diye konuştu. Orgeneral Taştan, Hava Kuvvetle-
ri'nde yalnızca modern silah sistemlerine değil,
bunu kullanacak, bakım ve idamesini yapacak
personele de sahip olmak gerektiğinin büind için-
de olduğunu da bildirdi. Orgeneral Taştan'ın, ko-
mutanlık görevine getirilmesi nedeniyle, Cumhur-
başkam Özal'a "şükranlannı arz elmesi'' ise dik-
kat çekti.
Jandarma Genel Komutanhğı'nda dUzenlenen
törende de eski komutan Orgeneral Burhanettin
Bigab, görevini bu yıl korgenerallikten orgene-
ralliğe yükselen Eşref Bitlis'e devretti.
Âileler, 24 tuiuklu ve hükümlünün yaralandığını öne sürdü
'Bayrampaşada baskı var'
Bayrampaşa
Cezaevi'ndeki tutuklu
ve hükümlülerin
yakınları, jandarma ve
gardiyanların
koğuşlarda "arama"
yaparak siyasi tutuklu
ve hükümlülerin özel
eşyalarına el
koyduklarım, 24
tutuklu ve
hükümlünün de
yaralandığını iddia
ettiler.
İstanbul Haber Servisi — Bay-
rampaşa Cezaevi'nde jandarma ve
gardiyanların "arama" adı altın-
da yaptıklan denetimlerde 24 si-
yasi tutuklu ve hükümlünün ya-
ralandığı öne sürüldü. Tntuklu ve
hükümlülerin yakınları, cezaevi
yönetimi hakkında Eyüp Cumhu-
riyet Savcılığı'na suç duyurusun-
da bulundular. Denetimler sırasın-
da çok sayıda özel eşya ve kitabın
da cezaevi görevlilerince alındığı
öne sürüldü.
Dün bir basın toplantısı düzen-
leyen aileler, cezaevindeki yakın-
larının çok.güç durumda olduk-
lannı ve aralannda hastaneye kal-
dırılan yarahların bulunduğunu
söylediler.
18 ağustos sabahı Bayrampaşa
Cezaevi'nde askerlerin gardiyan-
larla birlikte tam teçhizatlı olarak
"arama" adı altında operasyona
başladıklannı belirten aileler, ce-
zaevinde kalan yakınlarımn ifade-
lerine göre gelişen olaylan şöyle
aktardılar:
"Sabah bütün siyasi tutuklu ve
hükümlüleri yemekhaneye indir-
mişler. Yüzlerce asker ellerinde
kalas, demir çubuk ve coplarla
ana maltadan koguşlara girmişler.
Önceleri açık olan havalandırma
kapısı kapatılmış. Sevki çıkan 8
kişiyi alıp götürmüşler. Koğuşlar-
da gerekli aramayı yaptıktan son-
ra lekrar koguşlara çıkarmışlar."
Asker ve ganliyanlann "iyi ara-
ma yapılmadığı" gerekçesiyle bir
süre sonra ikinci kez koguşlara
girdiğinin kendilerine aktanldığını
kaydeden tutuklu ve hukumlu ya-
kınlan, ikinci aramayı şöyle anlat-
tılar:
"Askerler, hemen havalandır-
maya girmelerini ve koğuşlan bo-
şaltmalannı istemişler. Kabul et-
meyince başlanndaki görevli
'saldınn' emri vermiş. Askerler
üzerlerine saldınp mahkûmlan
DGM
dövmüsler. Ardından koguşlara
girerek buradaki bütün eşyalan
tahrip etmişler. KiUplar gdtürMİ-
müş, nevresimler «hnaıı», radyo,
teyp, daktilo, saat gibi eşyalar ytr-
lere atılarak knılnuş. Operasyon
tamamlandıgında 24 tutuklu ve
hükümlü agır şckflde yaralanmış
ve hastaneye kaldınlmış."
Askerler ve gardiyanların yap-
tıklan "arama"lar sonunda yara-
landığı beürtilen siyasi tutuklu ve
hükümlülerin, Özcan Şener, Ali
Dincer, Nihat Ayaz, Mehmet Çift-
çi, Ali Şimsek, Nizamettin Boz-
toprak, Yaşar Vavuz. Yaşar Sami
Akcau, Cafer Erdoğan, Cafer
Kurt Cafer Gölçek, Saadettin Gü-
ven, Zair Minas, Veysel Kukul,
Kemal Cibaroglu, Mehmet İ nal,
Mehmet Kılıç. Harun Kartai, Se-
lahi Kayadibi, İbrahim Kahrama-
noğla, Fatih Yavuz, Ertuğrul Ma-
vioğlu, Murat Sözeri ve Turan Uîu
olduğu kaydedildi.
lialçın Küçük yarçılandı
İstanbul Haber Servisi — "Ya-
ym yoluyla milli duygulan yok et-
mek ve zayıflatmak amacıyla pro-
paganda yaptığı" iddiasıyla hak-
kında dava açılan yazar Yalçın
Küçük'ün yargılanmasına İstan-
bul DGM'de dün başlandı.
tstanbul 1 numaralı Devlet Gü-
venlik Mahkemesi'ndeki duruş-
mada hakkında 15 yıla kadar ha-
pis cezası istenen tutuksuz sanık
Yalçın Küçük'ün sorgusu yapıldı.
Küçük, Toplumsal Kurtuluş
dergisinin 12 Şubat 1990 tarihli
sayısında yayımlanan "Sovyet-
ler'de Kürt Aydınlanması" bas-
lıklı yaası nedeniyle yargılandığı-
nı anımsatarak söz konusu yazı
i>i incelendiği zaman hiçbir suç
unsurunun oluşmadığının görüle-
ceğini kaydetti. Küçuk, Turkiye'-
de Kürt sorununun artık rahatlık-
latartışıldığını, ancak kendisinin
bu konudan söz ettiği zaman hak-
kında dava açıldığinı öne sürdü.
Duruşma, dosyadaki eksiklik-
lerin tamarrüanmaa amaayla ileri
bir tarihe bırakıldı.
GOZLEM
UGURMUMCU
(Baştarafı 1. Sayfada)
20. yüzyılda bu "savaş pazan" ve bu pazardan elde edi-
len kazanç üç ayn dönemde dikkat çekti.
1913, dünya silah ticaretinin doruk noktalanna ulaştığı ilk
dönemdir. Silah ticaretinin yoğunlaştığı ikinci dönem 1934
yılıdır. Bu iki dönemde açılan "savaş pazan" Birinci ve İkinci
Dünya Savaşları'na silah sağlamıştır.
Dünya silah ticaretinin 1913 ve 1934 yıllarından sonra sıç-
rama gösterdiği dönem de 1974 yılından sonra başlar ve
bugüne kadar sürer.
Silah üretim ve ticareti. Sovyetler Birliği, Birleşik Ameri-
ka, Fransa, İtalya, İngiltere, Çin Halk Cumhuriyeti ve Fe-
deral Almanya'nın ellerindedir.
Gelişmiş sanayi ülkelerı bu "savaş pazan"ndan büyük ka-
zançlar elde ederler; geri kalmış Asya ve Afrika ülkeleri de
silahlanma harcamalarına gayri safi milli hasılalarından bü-
yük paylar ayırırlar.
Örneğin Irak'ın gayri safi milli hasılasından silah alımı için
ayırdığı pay yüzde 31.7'yi buluyor!
Soğuk savaş kafası, bu somut olguları görmezlikten ge-
lip sorumluluğu ya "kapitalist silah tekellerine" ya da "Sov-
yetler"e bağlar. Oysa kurulan bu "savaş pazarı"nda hem
Sovyetler vardır; hem Batılı silah tekelleri!
Bu bir "yeni entemasyonalizm"ö\r...
Bu "yeni entemasyonalizm", savaş ve silah pazarları üze-
rine kurulmuştur. Başta Sovyetler, sonra da ABD olmak üze-
re gelişmiş, sanayileşmiş bütün devletler, bu pazardan pay
alıyorlar.
Silah şatıcısı ülkeler; Sovyetler, ABD, Fransa, Federal Al-
manya, İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti'dir.
Bu ülkelerden silah alan devletlerin başında Irak geliyor;
Irak'tan sonra ikinci sırayı Mısır alıyor; Mısır'dan sonra Hin-
distan, Suriye, Suudi Arabistan ve Libya geliyor.
Irak'ın alıcı ülke olarak savaş pazarındaki payı yüzde 12.1.
Irak'ın gayri safi milli hasılasından ayırdığı yüzde 31.7'lik pa-
ra, silah üretici ülkelerin silah pazarından elde ettikleri top-
lam kazancın yüzde 12.1 'ini oluşturuyor.
Sovyetler Birliği, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti, Irak'a
silah sağlayan üç büyük ülke konumundadır...
ABD'nin ürettiği silahların yüzde 45'i de Asya-Afrika ül-
kelerince satın alınıyor.
Bu somut olgu ve sayılar, kapitalist ve sosyalist devletle-
rin savaş pazarındaki paylarını gösterıyor.
Bu somut olgu ve veriler, "üç aşağı-beş yukan" diye ta-
nımlanacak ölçülerie kimyasal silah satışında da geçerii-
dir.
Örneğin "sarin" adlı gaz Federal Almanya'da üretiliyor;
"soman" adlı gaz Sovyetler'de ve "V.X" gazı da İngiltere
1
de... "Candor-2" gazı da Arjantin-lrak yapımıdır.
Ne ilginç, Irak'a karşı ambargo kararı alan Birleşmiş Mil-
letler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, ABD, Sovyet-
ler, Fransa, İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti de dünya si-
lah ticaretini elinde tutan beş büyük ülkeden başkası de-
ğildir.
Kapitalist silah tekelleri... Sosyalist devletler... Kapitalist
ve sosyalist ülkelerin oluşturdukları askeri paktlar... Silah
ticaretinin pazarlamasını yapan silah komisyoncuları ve var-
lığını kamplar arası çatışmalara bağlayan militarizm.
Oyun güzel kurulmuş değil mi?
ÖzaVdan telefon diplomasisi
Rehine krizinde
ABD'ye destek
Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün ABD Başkanı
George Bush başta olmak üzere Körfez ülkelerinin
yöneticileriyle bir dizi telefon görüşmesi yaptı. Dışişleri
Bakanlığı, Irak'ın ülkesinde ve Kuveyt'te bulunan
yabancılann hareket serbestisini kısıtlayan tutumunu
kınadığını bildirdi.
ANKARA (Cumburiyet Büro-
su) — Cumhurbaşkam Turgut
Özal, dün akşam saatlerinde ABD
Başkanı George Bush ve Körfez
ülkelerinin yöneticileriyle bir dizi
telefon görüşmesi yaptı. Özal'ın
telefon görüşmelerinden sonra Dı-
şişleri Bakanhğı'ndan yapüan ya-
zılı açıklamada, Irak'ın ülkesinde
ve Kuveyt'te bulunan yabancılann
"hareket serbestisini kısıtlayan"
tutumu kınandı. Bakanlık açıkla-
masında, Türkiye'nin Irak'ın tu-
tumunun devammdan duyduğu
endişeye işaret edilerek, Bağdat'-
ın BM Güvenlik Konseyi kararı-
na uyması istendi. Bu açıklama-
dan kısa bir süre sonra, Başbakan
Yıldırım Akbulut'un dün akşam
başlayacak tstanbul temasları ip-
tal edildi.
Cumhurbaşkam Özal dün de-
niz ve hava kuvvet komutanlan ile
Jandarma Genel Komutanı'nın
görev değişim törenlerine katıldık-
tan sonra Çankaya Köşkü'ne çıka-
rak ABD Başkanı Bush ile görüş-
tü. Bush'un daha önce program-
lanan basın toplantısına kısa sü-
re kala gerçekleştirilen telefon gö-
rüşmesi nedeniyle ABD Başkanı
gazetecilerin önüne gecikerek çık-
tı. Bush, gecikme gerekçesini açık-
larken, Özal ve ingiltere Başbaka-
nı Thatcher ile telefonla görüştü-
p n ü bildirdi. Özal-Bush görüş-
mesinde Dışişleri Bakanı Ali Bo-
zer'in Tahran ziyareti sırasındaki
izlenimleri üzerinde durulduğu ve
Bush'un, Irak'ın ülkedeki sivil ki-
şileri "Buhramn bir unsunı yap-
maya yönelik girijimlerde bulun-
dugu" göriişünü Özal'a ilettiği öğ-
renildi. Bu görüşmeden sonra Dı-
şişleri Bakanhğı'ndan yapüan ya-
zılı açıklamada, Türkiye'nin "Kdr-
fez buhranının giderek ağırlaşan
ortamında, Irak hükümetinin, ge-
rek ülkesinde gerek Kuveyt'te bu-
lunan yabancılann önemli bir kıs-
mının hareket serbestisini kısıtla-
yan, bulunduklan ülkeleri terk et-
melerini engelleyen ve bu sivil ki-
şileri buhramn bir unsunı yapma-
ya yönelik girişimlerini talihsiz bir
tutum olarak" değerlendirdiğinin
belirtilmesi dikkat çekti. "Bu tu-
tumun devamının neden olabile-
ceği sonuçlardan ciddi endişe
duyulduğu" vurgulanan açıkla-
mada daha sonra şu görüşlere yer
verildi:
"Türkiye, Irakın devletler hu-
kukunun temel ilkelerine ve ulus-
lararası caraiada gecerli kurallara
açıkça aykın bu tutumunu, dün-
ya kamuoyunun haklı tepkisine
neden olan, asla kabul edilemeye-
cek ve hiçbir şeküde müsamaha ile
kapsılanamayacak nitelikte bir
davranış olarak değerlendirmek-
tedir.
Bu gayri insani davranışta ısrar
gösterilmesinin dünya kamuoyu-
nun vicdanını daha da ileri ölçü-
de rahatsız edeceği ve giderek ar-
tacak bir infiale neden olacagı, «y-
nca bunun Irak'ın ve Irak halkı-
nın goriintüsünü tdafisi güç şekil-
de zedeleyeceği inancındadır."
Açıklamada, Türkiye'nin Irak
hükümetini, "İnsan Haklan Ev-
rensel Beyannamesi'nin ruh ve laf-
anı açık bir ihiah'ni teşkil eden bu
tutumunu bir an önce degiştirerek
BM Güvenlik Konseyi'nde oybir-
ligi Ue kabul edilen karara davet
ettigi" belirtildi. Açıklamada ba-
zı Türkçe hatalannın oknası ve d-
le yapüan düzeltme dikkati çekti.
Dışişleri Bakanlığı'ndan bu
açıklamanın yapıldığı saatlerde
Başbakan Yıldırım Akbulut da
ANAP Genel Merkezi'ndeki çahş-
maları sırasında yaptığı bir tele-
fon görüşmesinden sonra Çanka-
ya Köşkü'ne gitti. Akbulut Köşk-
te Özal başkanlığındaki "durum
değeriendinne" toplanüsına katıl-
dı. Toplantıda Dışişleri Bakanı Ali
Bozer de bulundu. Yaklaşık bir sa-
at süren toplantıdan sonra Akbu-
lut'la Bozer saat 20.35'te Köşk'ten
aynldüar. Toplantıda, daha önce-
ki benzeri "çahşmalara" katılan
Milli Savunma Bakanı Safa Gi-
ray'ın bulunmaması dikkati çek-
ti. Giray'ın aym saatlerde evinde
bulunduğu öğrenildi.
Öte yandan özal dün aynca Su-
udi Arabistan Kralı Fahd Bin Ab-
dülaziz, Kuveyt Emiri Şey h Cabir
El Ahmet El Sabah ve Birleşik
Arap Emirlikleri Devlet Başkanı
Şeyh Zaid Bin Sultan El Nahayan
Ue telefonla görüştü. Görüşmeler-
de ABD askerlerinin Birleşik
Arap Emirlikleri'nde mevzilenme-
si, bölgedeki son gelişmeler ve Bo-
zer'in Iran temaslan üzerinde du-
ruldu. özal'ın, "Irak'a karşı eko-
nomik ambargonun sürdürülme-
sinin gerektigi, ancak ABD guç-
lerinin bölgeden uzak kalmasının
zorunlu oldoğu" şeklindeki tran
görüşlerini Bush ve Körfez ülke-
leri yönetitilerine ilettiği öğrenildi
'Türklere minnettanz'
ABD Başkanı George Bush,
Cumhuriyetçi Parti'nin Rhode Is-
land'da düzenlediği bir toplantı-
da yaptığı konuşmada da "Türk-
lere minnettar" olduklarını açık-
ladı. Washington muhabirimiz
Ufuk Güldemir'in haberine göre
Bush konuşmasmda ABD'nin
müttefıklerini övdüğü bir sırada
Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tur-
gut Özal hakkında aynen şunlan
söyledi:
"Bu sabah Türkiye'nin Cum-
hurbaşkanı Özal ile uzun bir te-
lefon konuşması yapüm. Eger ha-
ritaya bakarsanız ve Cumhurbaş-
kam Özal ve Türklerin nasü ce-
saretli bir tutum aldıgıu göriirsö-
nüz, diger ülkderie isbiıiiginin ne
kadar büyuk bir anlam taşıdıgmı
ve benim şimdi bu stratejik ko-
numdaki müttefikimize ne kadar
minnettar oldugumu anlarsuuz."