28 Nisan 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
21 AĞUSTOS 1990 *••• HABERLERİN DEVAMI Seçimler ve Dersler... (Baştarafı 1. Sayfada) çizrnek de olanaksızdır. Aynı durum, Bayrampaşa ve Etimesgut seçimleri için de geçerlidir. (2) Ancak, en başta Bayrampaşa, bir öl- çüde de Etimesgut seçimlerinin ortaya koy- duğu en anlamlı sonuç şudur: Öncelikle SHP'nin, sonra da DYP'nin yenitgtsi... Bu iki partide meydana gelmiş olan gerileme, pa- zar günkü seçimlerin en çarpıcı mesajı sa- yılmalıdır. (3) Bayrampaşa'da SHP oylan, 1989 ye- rel seçimlerindeki yüzde 29.5'ten yüzde 8'e düşmüştür. Böylece SHP Bayrampaşa'da beşinci sıraya düşerken, oyunu yüzde 18'den yüzde 42'ye çıkartan DSP belediye başkanlığını kazanmıştır. Sayın Bülent Ecevit'in DSP'sini Bayram- paşa'da bir numara yapan oylar "tepki" oy- larıdır. Yoksa, bu sonuca bakılarak DSP'nin "umut" olduğu öne sürüiürse, gerçek faz- lasıyla zorlanmış olur. (4) Bayrampaşa'da büyük tepki kuşkusuz SHP'yedir. Yerel iktidara da sahip bir parti- nin 1.5 yıl içinde beşinci sıraya inmesi baş- ka türlü yorumlanamaz. Gerek İstanbul Ana- kent Belediyesi'nin, gerekse SHP Genel Merkezi'nın yönetim hataları ve zafiyeti, ön- ce Bayrampaşa'da, sonra da Etimesgut'ta böylesine çarpıcı bir yenilgiyi hazırlamıştır. Özellikle Bayrampaşa'da aday belirleme ko- nusunda sergilenmiş olan performans dü- şüklüğü olağanüstü sayılmalıdır. SHP yönetimi bu gerilemeden gerekii dersleri çıkarabilecek mi? Planıyla, progra- mıyla kamuoyunda inandırıcı ve güven veri- ci bir görüntüyü oluşturacak adımlan atabi- lecek mi? istanbul'daki olası bir çöküntünün, Türkiye'de iktidara elveda anlamını taşıdığı- nın bilincine tam anlamıyla vararak gerekli dönüşümleri yapabilecek mi? Bu konularda şimdilik iyimser olamıyoruz. (5) SHP gibi DYP açısından da Bayrampa- şa ve Etimesgut mesajı iyimserlik verici de- ğildir. Evet DYP, ne ANAP gibi siyasal ikti- dara sahiptir ne de SHP gibi yerel iktidarda- dır. Ama buna karşın tepki oylan yine de Doğru Yol'a gidebilirdi. Gitmedi. Bayrampaşa'da DYP oylan yûzde 18.8'den, yüzde 8.8'e düşmüştür. Etimes- gut'ta da durum farklı değil: Yüzde 26'dan yüzde 13.4'e inmiştir. Bu durum, DYP'nin özellikle büyük kent insanına dönük mesaj- larını bir kez daha gündeme getirmektedir. (6) ANAP, iktidar partisi olarak başarılı sa- yılamaz. 1989 yerel seçimlerinde hangi oyu almışsa yine o düzeyde kalmıştır. Buna karşılık, parlamento dışındaki parti- lerin, DSP, MÇP ve RP'nin oyiarını arttırma- ları ilginçtir. ANAP, SHP ve DYP'nin, iktidar ve muhalefet olarak, bu nokta üzerinde dü- şünmeleri yerinde olur. Çünkü bu mesaj, parlamentonun pertormansına ilişkin anlamlı bir belirti olarak da değerlendirilebilir. (7) Son bir nokta: Bugünkü ana siyasal eğilimler iki yıl için- de fazla değişmezse, hiçbir parti tek başına iktidar olamayacak demektir. Cumhurbaşkanı Özal, ANAP iktidanyla birlikte, seçim sistemiyle oynar ve barajları yüzde 10'dan yüzde 5'e doğru çekerse, Türkiye'de koalisyonlar dönemi açılabilir. Hele bu arada ANAP, örneğin Almanya'da- ki liberaller gibi kilit bir merkez partisi olabi- lirse, -Örneğin Mesut Yılmaz, neden eski meslektaşı Genscher gibi olmasın!- Cumhur- başkanı Özal da tepede oynayarak 1996'yı, yani görev döneminin sonunu getirebilir. Bir süredir Çankaya tepelerinde yazılan senaryolardan biri de bu... Seçimler ve dersler hiç bitmeyecek! CUMHURİYET/21 ELEKTRtK KONTAGI MI?— ttfaiye müdürii ve valinin yanguun nedeni hakkındaki açıklaması çelişküi. Aslanköy'de yangm: 10 ölü (Baftarafi 1. Sayfada) Hüseyin Ergan'a aıt Aslanköy Ku- ran Kursu bitişiğinde bulunan ev- de, dün sabaha karşı 02.30 sırala- ruıda henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Yangın, be- lediye itfaiye aracının arunda mü- dahalesine karşın söndürüleme- yince Mersin'den yardım istendi. Yangın 04.30 sıralannda Mersin Belediyesi itfaiye araçlannın gel- raesiyle tümüyle söndürüldü. Da- ha sonra başlatılan çalışmalarda iki katlı evin mutfak bölümünde SHP'li Belediye Başkanı Adnan Ergan'ın babası Hüseyin (65), an- nesi Dürdane (61), kızı tlknur (10), kızkardeşleri Ayşe (42), Havva (31), UMye (28), Dhan Özgün (33) Ue yeğenleri Anıl Özgün (4), Esin Ergin (7) ve Emine Özgün'ün (1.5) cesetleri bulundu. Görgü tamklan Adem Demirok ve Mahsur Cengiz, yangımn evin dört cephesınden aynı anda baş- ladığmı söylediler. Aslanköy Belediye Başkanı Ad- nan Ergan da yangımn başlama- sından 10 dakika sonra olay yeri- ne geldiğini ve evin dışandan içe- riye doğru yandığını gördüğünü belirterek "Yangmın dışardan baş- lunası kundaldama şüpbesjni art- dnyor. Ancak şimdilik şnphelen- diginı kimse yok. Oiaym siyasi yö- nü konnsunda şimdilik açıklama yapmayacağım" diye konuştu. tçel Valisi Özdemir Hanogln, "ötümlerin bntangaz zehirienme- sinden kayuaklandığını ve daha sonra yangın cıktıgını" belirterek "Gerekli çalısmalar sürdürülü- yor" dedi. Olay yerinde bilirkişi olarak in- celemeler yapan Mersin Belediyesi İtfaiye Müdürü lsmel Önal ise "Yangımn elektrik kontagı veya gaz kaçagından kaynaklanmadı- gnu saptadık. Tüpgazı da saglam olarak boMnk. Kundaldama ihti- mali üzerinde dorayoruz" diye konuştu. Cumhuriyet Savcılığı'nın da yangınla ilgili çok yönlü soruştur- ma başlattığı öğrenildi. Yangın olayının aıdından kasabaya tak- viye askeri birlikler gönderilerek güvenlik önlemleri arttınldı. Piknikte olay: 13 gözaltı BURSA (Cnmburiyet) — Bur- sa'nın Keles ilçesi Kocayayla mev- kiinde tnegöl Artvin Kültür ve Dayanışma Derneği'nce düzenle- nen piknik sırasında olaylar çık- tı. Aralannda sanatçı tlyas Sal- man'ın da bulundugu 14 kişi göz- altına alındı. Salman'ın ifadesi ahndıktan sonra serbest bırakıldı- ğı bildirildi. Edinilen bilgilere göre tnegöl Artvinliler Derneği dün Kocayay- la'da Orman Işletmesi'ne ait din- lenme tesislerinde piknik düzen- ledi. Pikniğe sinema sanatçısı tl- yas Salman'ın da aralannda bu- lunduğu 15 otobüs dolusu Artvin- li katıldı. Piknik yerinde sulann kesilmesi ve tuvaletlerin kapatılmasından yakınan piknikçilere hitaben bir konuşma yapan tlyas Salman, "Eskiden bir Osmanlı Imparator- lugu vannış. Şimdi Özal irapara- torlugu w " diye konuştu. Bu ko- nuşma üzerine ilçe jandarma bö- lük komutanı Başçavuş Mehraet AstaM, "Srymset yapmak yok. Bu sekilde konuşma" diyerek Sal- man'a müdahale etti. Bu sırada bazı piknikçiler de jandarma aley- hinde slogan atmaya başladılar. Tartışma daha sonra piknikçiler- le jandarma arasında taşlı-sopalı kavgaya dönüştü. Kavga sırasında Başçavuş Mehmet Aslan başından 9Ht& hafif yaralanırken Bursa Hâkimi- yçt gazetesinden Özcan Ekmekçi- nin fotoğraf makinesi parçalandı. Jandarmamn havaya uyarı ateşi açması sonucu paniğe kapılan ai- leler kaçışmaya başladılar. Oto- büslerine binerek Bursa'ya doğru hareket eden ailelerin yolu Ke- les-Orhan kavşağında barikat kuran jandarma ve polis tarafın- dan kesildi. Piknikçi aileler bura- dan ifadeleri ahnmak üzere Yalak- çayır'daki jandarma komando ta- buruna götürüldüler. Taburda otobüsten inerken sinema sanat- çısı llyas Salman fenalaştı. Sal- man'ın kalp krizi geçirdiği ve Bur- sa Devlet Hastanesi'ne kaldınldı- ğı bildirildi. Olaylardan sonra lnegöl Artvin Kültür ve Dayanışma Derneği Yö- netim Kurulu Başkanı Tamer Sa- metoğln, sinema sanatçısı tlyas Salman, yönetim kurulu üyesi Ah- met Çetin, gezi terüp komitesi başkanı Kayhan Ocaklı, yönetim kurulu üyeleri Kürşat Dursun, Ta- bettin Yiiksei \« durumlan şüpbeli görulen Zafer Görguç, Engin Şim- şek, Mikail Levent, Osman Koç, Orban Korkmaz, Mustafa Öz- tnrk, Atilla Bilmiş ve Eıtoülent Bil- miş gözaltına alınarak Keles'e gönderildi. Diğer vatandaşlar ise saat 22.30 sıralannda serbest bı- rakıldılar. Savur'da Keles Cumhuriyet Savası Fer- hat Baykart konuyla ilgili şu açık- lamayı yaptı: "Piknik sırasında çıkan olaylar Toplanb ve Gösteri Yürüyiişleri Yasası'na muhalefet edilmesiyle gelişti. Grubu uyarmak amacıyia giden memura da mukavemet su- çu işlendi." Gözaltına alınan ailelerden bir grup da şöyle konuştu: "Olaylar Keles Belediyesi ile Or- man tşletraesi'nin anlaşmazlıgın- dan kaynaklandı. Suyumuz kesil- di. Parayla su almak zorunda kal- dık. Ne olduysa bu yüzden oldu. Otobüslerde tutulmamız da ayn bir çile. Çoluk çocuk perişan ol- du. Snçumuz ne ki bizi tuttular?" Derneğin piknik organizasyo- nunun gerçekleştiği sırada Keleş Kocayayla yağh güreşlerinin de ay- nı alanda yapıldığı öğrenildi. Baykurt ayrıca sanatçı tlyas Salman'ın "şahit olarak" ifadesi- ne başvurulduğunu ve serbest bı- rakıldığını bildirdı. TURSEM'İN REHBERÜÖINOE LONDRA,CKR7BD, CAMBRIDGB BOURKEMOUTH -BÎUGHT0K DE JEÇKIN DILOK' *AR\MO)kYAZ-Wi /ADA BUTİIN YIL *,IUZCE Ö6R.ENİU 12TAKSITTE OD KMAYUGl DE\iAM EDİYOft/ E S KURSLAR •TİCARl İNûİLlZCE • TUH1ZM İN&İÜZCESİ •BANKACILIK INÛİLIZCESİ •5INAV KURSLARI: Cambrıdge •Flrst Certifı'cate, Proficicnoj, •T0EFL , ARtLS (S'oz \ ü ) tursem İNGİÜZÜSANOKULLARI DANIŞMAMERKEZİ Cumhuriyet Cad 173/4-B Elmadağ 80230 İstanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 14839 77-148 79 43-1482849 Fax.: 132 97 29, Tlx 27498 tusm tr GÖRÜLMÜŞTÜR Ühan Selçak 6. bası 5000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-lstanbul öldürüldü DtYARBAKIR (Cumburiyet) — PKK'h teröristler ile güvenlik güçleri arasında çıkan silahlı ça- tışmada, 5 terörist ölü olarak ele geçirildı. Bölgede silahlı faaliyet- lerde bulunduklan bildirilen 4 te- röristin güvenlik güçlerine teslim olduğu, örgüt içerısindeki aynlık nedeniyle arkadaşlannca öldürü- len bir teröristin de cesedinin bu- lunduğu açıklandı. Olağanüstü Hal Bölge Valiliği tarafından yapüan açıklamaya gö- re, Mardin'in Savur ilçesinin dağ- lık kesiminde arazi taraması, dev- riye hizmeti ile operasyonlar ger- çekleştiren güvenlik güçleri, önce- ki gece saat 01.45 sıralannda Üçerli köyü bölgesinde bir grup teröristle karşdaştı. Burada çıkan silahlı çatışmada kimlikleri henüz saptanamayan 5 terörist, iki adet Kaleşnikof, iki adet G3 marka tü- fek ve bir tabanca ile birlikte ölü olarak ele geçirildi. Olağanüstü Hal Bölge Valiligi açıklamasında, güvenlik kuvvet- lerine kendiliğinden teslim olan bir teröristin yer göstermesiyle ya- püan aramada, Tunceli'nin Ova- cık ilçesi Yoğunçam bölgesinde, örgütün eyleralerine karşı gelme- si nedeniyle kendi arkadaşlan ta- rafından öldürulerek toprağa gö- mülen bir teröristin cesedinin bu- lunduğu da bildirildi. Hakkâri, Siirt, Tunceli ve Van illeri kırsal alanında yasadışı ör- güt içerisinde süahlı faaliyetlerde bulunan 4 teröristin de güvenlik güçlerine kendiliğinden teslim ol- duklan bildirildi. Bölgede operas- yonlara devam edüdiği de açıklan- dı. BORSANIN A B C s i AMunahma- YIL3IRIM. «apla borsa «e ifı kavra'niarı borsanın kuraltar<nı butun aynnt la- ny!a a-ılamk-an son-a acsmıkkıer oyjnoiuğa gder. yolı goaenyor Bı. ışe ılj duyamara ba- zı onentefde buhrüyor . 3OHSAYA HAZtR aDUĞUKUZJ h SSET- T1ĞMZ ZAMAN GIRINI .3ORSAYA RAI-ATÇA KULLANACAĞINIZ PARANiZLA GEllNi . BORSAYA TEK BAŞ-NIZA GELMEVIN . AUN. SA3REDIN. YUKSELDİĞNSE SAT N Ama Onenten dırtemeyi goze alamyo' we sabrede^ıyorsanız ÜL kna&ı bir kez dafıa okuyun Bu onen J • Edan k«dar posta ıra dj da-nga pu*u gond«r« • K* vçıları ^ ?5 mifHiKı 9O«rral oonOsrıtır T«i 131 •! n • 111 1* İ5 k ı UITTSt Kozakçıoğlu: Bölgedeki vatandaşa iş DİYARBAKIR (Cumhuriyet) — Olağanüstü Hal Bölge Valisi Hayri Kozakçıoğlu, Diyarbakır- da düzenlediği basın toplantısın- da 90 bin kişilik memur ve işçi kadrosunun bölgedeki vatandaş- lara aynlacağını söyledi. 13 ili kapsayan 424 sayüı kanun hük- münde karamamenin 22 ağustos- ta yürürlüğe gireceğini açıklayan Kozakçıoğlu, "Başvnruda bulu- nan vatandaşlann, Bolge Valiligi sonımluluk alanındaki ülerde ika- met etmeleri zonınludur. Başvu- rular valiliklerde bulunan 'iş istek formu' ile yapılacaktır" dedi. Kozakçıoğlu, olağanüstü hal bölge tazminatlanmn ödenmesi konusunda yürütülen çalışmala- rında tamamlandığını belirterek işçi ve memurlann ücretlerinden kesilen ve Kamu Ortakhğı Fonu L na yatınlan paralann, yüzde 70 oranındaki faiziyle birlikte öden- mesine başlanaeagını açıkladı. Bölgedeki terör olaylarına da değinen Kozakçıoğlu, son 4-5 ay- da 162 teröristin ölü, 21'inin ya- rah, 44'ünün de sağ olarak ele ge- çırildiğini bildirdi. Kozakçıoğlu, "Kendiliğinden teslim olanlann sayısında büyük artış var. Devlet güvenlik gıiçlerinin amacı öldür- mek değil. Amacımız vatandaşın burnunun kanamaması ve kimse- ye zarar gelmemesidir" diye ko- nuştu. EBahçe (Baştarafı Sporda) yerden bir vuruşla takımını 1-0 öne geçirdi. (Dk. 51): Marcello A. Suphi'- den söküp getirdiği topu kale önündeki Hamdi'ye çıkardı. Bu futbolcunun kafa vuruşu ağlara giderken K. Şenol topu kaleci Ya- şar'a özenip eliyle tutunca veri- len penaltıyı kaptan Durmuş gole çevirdi: 1-1. (Dk. 75): G.Antepspor savun- masının bir anlık duraklamasın- dan yararlanan Vokri, cezaala- nındaki Hakan'ı gördü. Bu fut- bolcunun vuruşu köşeden ağla- ra gitti: 2-1. (Dk. 85): Uğur'un pası ile ha- reketlenen Hasan, Erdi-A-Suphi1 yi geçip kaleci Yaşar'ın yanından takımım beraberliğe taşıyan go- lü attı: 2-2. Brandts'tan vazgeçtiler Fenerbahçe geçen hafta sözleş- me imzaladığı Hollandah Brandts'dan vazgeçti. Teknik Di- rektör Hiddink'in verdiği rapor doğrultusunda alınan bu karar sonrası Sarı-Lacivertli kulüpte İspanya'da top oynayan F. Alman Schuster günderae geldi. ÖZALA UĞURLAMA — Hava KuvveUeri'nin yeni ve eski komutanlan Cumhurbaşkam Turgut ÖzaTı uguriuyor. (Fotoğraf: Rıza Ezer) Orduda devir teslimANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Türk Si- lahlı Kuvvetleri'nin üst düzey komuta kademe- lerinde yapüan değişiklikler çerçevesinde 3 yenj komutan görevlerini teslim aldı. Hava Kuvvetle- ri Komutanlığı'na getirilen Orgeneral Siyami laş- tan, Türk Hava Kuvvetleri'nin bugün dıştan ge- lebüecek her tehdide "misli Ue mukabele" ede- bilecek güce eriştiğini söyledi. Komuta kademelerindeki ilk değişiklik için dün Deniz Kuvvetleri Komutanlığı karargâhmda tö- ren düzenlendi. Törene Cumhurbaşkanı lurgut Özal, eşi Semra Özal, TBMM Başkanlığı'nı tem- silen başkanvekillerinde'n Halim Aras, Başbakan YUdınm Akbulut, Nfilli Savunma Bakanı Safa Gi- ray, kuvvet komutanlan ve üst düzey askeri er- kân katıldı. Törende Deniz Kuvvetleri Komuta- nı Oramiral Orhan Karabulnt görevini yeni De- niz Kuvvetleri Komutanı Oramiral trfan Tınaz'a devretti. Yeni Komutan Oramiral Tınaz, görevini "yasalar, taKntartar ve emirier dogrultusunda" ye- rine getireceğini ve "adil olmanın vazife anlayı- şının temeh'ni oluşturacagını" söyledi. Törende eski Komutan Oramiral Karabulut'a TSK altın şe- ref madalyası, Genelkurmay Başkanlığı hizmet anısı ve kuvvet komutanlıklan şiltleri verildi. Hava Kuvvetleri'ndeki tören Hava Kuvvetleri Komutan Yardimcısı Orgene- ral Siyami Taştan da komutanlık görevini dün Or- general Safter Necioglu'ndan devraldı. Burada- ki törene de Cumhurbaşkanı özal, eşi Semra özal, TBMM Başkanvekili Aras, Başbakan Ak- bulut, kuvvet komutanlan ve üst düzey askeri er- kan katıldı. Törende konuşan eski Komutan Or- general Necioğlu, görevini "modernleşme süre- cine girmiş, daha efitimli, dışa bagımlıhğı daha •Talmı», daba güvenli bir hava kurvetiııi teslim etmenin huzurunu yaşadığım" söyledi. Hava Kuvvetleri'nin yeni Komutanı Orgeneral Taştan ise "Kalben inanarak ifade ediyoram ki, bogün Hava Kuvvetleri dıştan gdebUectk her teh- dide karşı koyarak misli ile makabele edebikcek, içten gelebilecek ber türlü zanuiı düşünce ve ey- leme karşı direnç gösterebilecek güce erişmiştir" diye konuştu. Orgeneral Taştan, Hava Kuvvetle- ri'nde yalnızca modern silah sistemlerine değil, bunu kullanacak, bakım ve idamesini yapacak personele de sahip olmak gerektiğinin büind için- de olduğunu da bildirdi. Orgeneral Taştan'ın, ko- mutanlık görevine getirilmesi nedeniyle, Cumhur- başkam Özal'a "şükranlannı arz elmesi'' ise dik- kat çekti. Jandarma Genel Komutanhğı'nda dUzenlenen törende de eski komutan Orgeneral Burhanettin Bigab, görevini bu yıl korgenerallikten orgene- ralliğe yükselen Eşref Bitlis'e devretti. Âileler, 24 tuiuklu ve hükümlünün yaralandığını öne sürdü 'Bayrampaşada baskı var' Bayrampaşa Cezaevi'ndeki tutuklu ve hükümlülerin yakınları, jandarma ve gardiyanların koğuşlarda "arama" yaparak siyasi tutuklu ve hükümlülerin özel eşyalarına el koyduklarım, 24 tutuklu ve hükümlünün de yaralandığını iddia ettiler. İstanbul Haber Servisi — Bay- rampaşa Cezaevi'nde jandarma ve gardiyanların "arama" adı altın- da yaptıklan denetimlerde 24 si- yasi tutuklu ve hükümlünün ya- ralandığı öne sürüldü. Tntuklu ve hükümlülerin yakınları, cezaevi yönetimi hakkında Eyüp Cumhu- riyet Savcılığı'na suç duyurusun- da bulundular. Denetimler sırasın- da çok sayıda özel eşya ve kitabın da cezaevi görevlilerince alındığı öne sürüldü. Dün bir basın toplantısı düzen- leyen aileler, cezaevindeki yakın- larının çok.güç durumda olduk- lannı ve aralannda hastaneye kal- dırılan yarahların bulunduğunu söylediler. 18 ağustos sabahı Bayrampaşa Cezaevi'nde askerlerin gardiyan- larla birlikte tam teçhizatlı olarak "arama" adı altında operasyona başladıklannı belirten aileler, ce- zaevinde kalan yakınlarımn ifade- lerine göre gelişen olaylan şöyle aktardılar: "Sabah bütün siyasi tutuklu ve hükümlüleri yemekhaneye indir- mişler. Yüzlerce asker ellerinde kalas, demir çubuk ve coplarla ana maltadan koguşlara girmişler. Önceleri açık olan havalandırma kapısı kapatılmış. Sevki çıkan 8 kişiyi alıp götürmüşler. Koğuşlar- da gerekli aramayı yaptıktan son- ra lekrar koguşlara çıkarmışlar." Asker ve ganliyanlann "iyi ara- ma yapılmadığı" gerekçesiyle bir süre sonra ikinci kez koguşlara girdiğinin kendilerine aktanldığını kaydeden tutuklu ve hukumlu ya- kınlan, ikinci aramayı şöyle anlat- tılar: "Askerler, hemen havalandır- maya girmelerini ve koğuşlan bo- şaltmalannı istemişler. Kabul et- meyince başlanndaki görevli 'saldınn' emri vermiş. Askerler üzerlerine saldınp mahkûmlan DGM dövmüsler. Ardından koguşlara girerek buradaki bütün eşyalan tahrip etmişler. KiUplar gdtürMİ- müş, nevresimler «hnaıı», radyo, teyp, daktilo, saat gibi eşyalar ytr- lere atılarak knılnuş. Operasyon tamamlandıgında 24 tutuklu ve hükümlü agır şckflde yaralanmış ve hastaneye kaldınlmış." Askerler ve gardiyanların yap- tıklan "arama"lar sonunda yara- landığı beürtilen siyasi tutuklu ve hükümlülerin, Özcan Şener, Ali Dincer, Nihat Ayaz, Mehmet Çift- çi, Ali Şimsek, Nizamettin Boz- toprak, Yaşar Vavuz. Yaşar Sami Akcau, Cafer Erdoğan, Cafer Kurt Cafer Gölçek, Saadettin Gü- ven, Zair Minas, Veysel Kukul, Kemal Cibaroglu, Mehmet İ nal, Mehmet Kılıç. Harun Kartai, Se- lahi Kayadibi, İbrahim Kahrama- noğla, Fatih Yavuz, Ertuğrul Ma- vioğlu, Murat Sözeri ve Turan Uîu olduğu kaydedildi. lialçın Küçük yarçılandı İstanbul Haber Servisi — "Ya- ym yoluyla milli duygulan yok et- mek ve zayıflatmak amacıyla pro- paganda yaptığı" iddiasıyla hak- kında dava açılan yazar Yalçın Küçük'ün yargılanmasına İstan- bul DGM'de dün başlandı. tstanbul 1 numaralı Devlet Gü- venlik Mahkemesi'ndeki duruş- mada hakkında 15 yıla kadar ha- pis cezası istenen tutuksuz sanık Yalçın Küçük'ün sorgusu yapıldı. Küçük, Toplumsal Kurtuluş dergisinin 12 Şubat 1990 tarihli sayısında yayımlanan "Sovyet- ler'de Kürt Aydınlanması" bas- lıklı yaası nedeniyle yargılandığı- nı anımsatarak söz konusu yazı i>i incelendiği zaman hiçbir suç unsurunun oluşmadığının görüle- ceğini kaydetti. Küçuk, Turkiye'- de Kürt sorununun artık rahatlık- latartışıldığını, ancak kendisinin bu konudan söz ettiği zaman hak- kında dava açıldığinı öne sürdü. Duruşma, dosyadaki eksiklik- lerin tamarrüanmaa amaayla ileri bir tarihe bırakıldı. GOZLEM UGURMUMCU (Baştarafı 1. Sayfada) 20. yüzyılda bu "savaş pazan" ve bu pazardan elde edi- len kazanç üç ayn dönemde dikkat çekti. 1913, dünya silah ticaretinin doruk noktalanna ulaştığı ilk dönemdir. Silah ticaretinin yoğunlaştığı ikinci dönem 1934 yılıdır. Bu iki dönemde açılan "savaş pazan" Birinci ve İkinci Dünya Savaşları'na silah sağlamıştır. Dünya silah ticaretinin 1913 ve 1934 yıllarından sonra sıç- rama gösterdiği dönem de 1974 yılından sonra başlar ve bugüne kadar sürer. Silah üretim ve ticareti. Sovyetler Birliği, Birleşik Ameri- ka, Fransa, İtalya, İngiltere, Çin Halk Cumhuriyeti ve Fe- deral Almanya'nın ellerindedir. Gelişmiş sanayi ülkelerı bu "savaş pazan"ndan büyük ka- zançlar elde ederler; geri kalmış Asya ve Afrika ülkeleri de silahlanma harcamalarına gayri safi milli hasılalarından bü- yük paylar ayırırlar. Örneğin Irak'ın gayri safi milli hasılasından silah alımı için ayırdığı pay yüzde 31.7'yi buluyor! Soğuk savaş kafası, bu somut olguları görmezlikten ge- lip sorumluluğu ya "kapitalist silah tekellerine" ya da "Sov- yetler"e bağlar. Oysa kurulan bu "savaş pazarı"nda hem Sovyetler vardır; hem Batılı silah tekelleri! Bu bir "yeni entemasyonalizm"ö\r... Bu "yeni entemasyonalizm", savaş ve silah pazarları üze- rine kurulmuştur. Başta Sovyetler, sonra da ABD olmak üze- re gelişmiş, sanayileşmiş bütün devletler, bu pazardan pay alıyorlar. Silah şatıcısı ülkeler; Sovyetler, ABD, Fransa, Federal Al- manya, İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti'dir. Bu ülkelerden silah alan devletlerin başında Irak geliyor; Irak'tan sonra ikinci sırayı Mısır alıyor; Mısır'dan sonra Hin- distan, Suriye, Suudi Arabistan ve Libya geliyor. Irak'ın alıcı ülke olarak savaş pazarındaki payı yüzde 12.1. Irak'ın gayri safi milli hasılasından ayırdığı yüzde 31.7'lik pa- ra, silah üretici ülkelerin silah pazarından elde ettikleri top- lam kazancın yüzde 12.1 'ini oluşturuyor. Sovyetler Birliği, Fransa ve Çin Halk Cumhuriyeti, Irak'a silah sağlayan üç büyük ülke konumundadır... ABD'nin ürettiği silahların yüzde 45'i de Asya-Afrika ül- kelerince satın alınıyor. Bu somut olgu ve sayılar, kapitalist ve sosyalist devletle- rin savaş pazarındaki paylarını gösterıyor. Bu somut olgu ve veriler, "üç aşağı-beş yukan" diye ta- nımlanacak ölçülerie kimyasal silah satışında da geçerii- dir. Örneğin "sarin" adlı gaz Federal Almanya'da üretiliyor; "soman" adlı gaz Sovyetler'de ve "V.X" gazı da İngiltere 1 de... "Candor-2" gazı da Arjantin-lrak yapımıdır. Ne ilginç, Irak'a karşı ambargo kararı alan Birleşmiş Mil- letler Güvenlik Konseyi'nin beş daimi üyesi, ABD, Sovyet- ler, Fransa, İngiltere ve Çin Halk Cumhuriyeti de dünya si- lah ticaretini elinde tutan beş büyük ülkeden başkası de- ğildir. Kapitalist silah tekelleri... Sosyalist devletler... Kapitalist ve sosyalist ülkelerin oluşturdukları askeri paktlar... Silah ticaretinin pazarlamasını yapan silah komisyoncuları ve var- lığını kamplar arası çatışmalara bağlayan militarizm. Oyun güzel kurulmuş değil mi? ÖzaVdan telefon diplomasisi Rehine krizinde ABD'ye destek Cumhurbaşkanı Turgut özal, dün ABD Başkanı George Bush başta olmak üzere Körfez ülkelerinin yöneticileriyle bir dizi telefon görüşmesi yaptı. Dışişleri Bakanlığı, Irak'ın ülkesinde ve Kuveyt'te bulunan yabancılann hareket serbestisini kısıtlayan tutumunu kınadığını bildirdi. ANKARA (Cumburiyet Büro- su) — Cumhurbaşkam Turgut Özal, dün akşam saatlerinde ABD Başkanı George Bush ve Körfez ülkelerinin yöneticileriyle bir dizi telefon görüşmesi yaptı. Özal'ın telefon görüşmelerinden sonra Dı- şişleri Bakanhğı'ndan yapüan ya- zılı açıklamada, Irak'ın ülkesinde ve Kuveyt'te bulunan yabancılann "hareket serbestisini kısıtlayan" tutumu kınandı. Bakanlık açıkla- masında, Türkiye'nin Irak'ın tu- tumunun devammdan duyduğu endişeye işaret edilerek, Bağdat'- ın BM Güvenlik Konseyi kararı- na uyması istendi. Bu açıklama- dan kısa bir süre sonra, Başbakan Yıldırım Akbulut'un dün akşam başlayacak tstanbul temasları ip- tal edildi. Cumhurbaşkam Özal dün de- niz ve hava kuvvet komutanlan ile Jandarma Genel Komutanı'nın görev değişim törenlerine katıldık- tan sonra Çankaya Köşkü'ne çıka- rak ABD Başkanı Bush ile görüş- tü. Bush'un daha önce program- lanan basın toplantısına kısa sü- re kala gerçekleştirilen telefon gö- rüşmesi nedeniyle ABD Başkanı gazetecilerin önüne gecikerek çık- tı. Bush, gecikme gerekçesini açık- larken, Özal ve ingiltere Başbaka- nı Thatcher ile telefonla görüştü- p n ü bildirdi. Özal-Bush görüş- mesinde Dışişleri Bakanı Ali Bo- zer'in Tahran ziyareti sırasındaki izlenimleri üzerinde durulduğu ve Bush'un, Irak'ın ülkedeki sivil ki- şileri "Buhramn bir unsunı yap- maya yönelik girijimlerde bulun- dugu" göriişünü Özal'a ilettiği öğ- renildi. Bu görüşmeden sonra Dı- şişleri Bakanhğı'ndan yapüan ya- zılı açıklamada, Türkiye'nin "Kdr- fez buhranının giderek ağırlaşan ortamında, Irak hükümetinin, ge- rek ülkesinde gerek Kuveyt'te bu- lunan yabancılann önemli bir kıs- mının hareket serbestisini kısıtla- yan, bulunduklan ülkeleri terk et- melerini engelleyen ve bu sivil ki- şileri buhramn bir unsunı yapma- ya yönelik girişimlerini talihsiz bir tutum olarak" değerlendirdiğinin belirtilmesi dikkat çekti. "Bu tu- tumun devamının neden olabile- ceği sonuçlardan ciddi endişe duyulduğu" vurgulanan açıkla- mada daha sonra şu görüşlere yer verildi: "Türkiye, Irakın devletler hu- kukunun temel ilkelerine ve ulus- lararası caraiada gecerli kurallara açıkça aykın bu tutumunu, dün- ya kamuoyunun haklı tepkisine neden olan, asla kabul edilemeye- cek ve hiçbir şeküde müsamaha ile kapsılanamayacak nitelikte bir davranış olarak değerlendirmek- tedir. Bu gayri insani davranışta ısrar gösterilmesinin dünya kamuoyu- nun vicdanını daha da ileri ölçü- de rahatsız edeceği ve giderek ar- tacak bir infiale neden olacagı, «y- nca bunun Irak'ın ve Irak halkı- nın goriintüsünü tdafisi güç şekil- de zedeleyeceği inancındadır." Açıklamada, Türkiye'nin Irak hükümetini, "İnsan Haklan Ev- rensel Beyannamesi'nin ruh ve laf- anı açık bir ihiah'ni teşkil eden bu tutumunu bir an önce degiştirerek BM Güvenlik Konseyi'nde oybir- ligi Ue kabul edilen karara davet ettigi" belirtildi. Açıklamada ba- zı Türkçe hatalannın oknası ve d- le yapüan düzeltme dikkati çekti. Dışişleri Bakanlığı'ndan bu açıklamanın yapıldığı saatlerde Başbakan Yıldırım Akbulut da ANAP Genel Merkezi'ndeki çahş- maları sırasında yaptığı bir tele- fon görüşmesinden sonra Çanka- ya Köşkü'ne gitti. Akbulut Köşk- te Özal başkanlığındaki "durum değeriendinne" toplanüsına katıl- dı. Toplantıda Dışişleri Bakanı Ali Bozer de bulundu. Yaklaşık bir sa- at süren toplantıdan sonra Akbu- lut'la Bozer saat 20.35'te Köşk'ten aynldüar. Toplantıda, daha önce- ki benzeri "çahşmalara" katılan Milli Savunma Bakanı Safa Gi- ray'ın bulunmaması dikkati çek- ti. Giray'ın aym saatlerde evinde bulunduğu öğrenildi. Öte yandan özal dün aynca Su- udi Arabistan Kralı Fahd Bin Ab- dülaziz, Kuveyt Emiri Şey h Cabir El Ahmet El Sabah ve Birleşik Arap Emirlikleri Devlet Başkanı Şeyh Zaid Bin Sultan El Nahayan Ue telefonla görüştü. Görüşmeler- de ABD askerlerinin Birleşik Arap Emirlikleri'nde mevzilenme- si, bölgedeki son gelişmeler ve Bo- zer'in Iran temaslan üzerinde du- ruldu. özal'ın, "Irak'a karşı eko- nomik ambargonun sürdürülme- sinin gerektigi, ancak ABD guç- lerinin bölgeden uzak kalmasının zorunlu oldoğu" şeklindeki tran görüşlerini Bush ve Körfez ülke- leri yönetitilerine ilettiği öğrenildi 'Türklere minnettanz' ABD Başkanı George Bush, Cumhuriyetçi Parti'nin Rhode Is- land'da düzenlediği bir toplantı- da yaptığı konuşmada da "Türk- lere minnettar" olduklarını açık- ladı. Washington muhabirimiz Ufuk Güldemir'in haberine göre Bush konuşmasmda ABD'nin müttefıklerini övdüğü bir sırada Türkiye ve Cumhurbaşkanı Tur- gut Özal hakkında aynen şunlan söyledi: "Bu sabah Türkiye'nin Cum- hurbaşkanı Özal ile uzun bir te- lefon konuşması yapüm. Eger ha- ritaya bakarsanız ve Cumhurbaş- kam Özal ve Türklerin nasü ce- saretli bir tutum aldıgıu göriirsö- nüz, diger ülkderie isbiıiiginin ne kadar büyuk bir anlam taşıdıgmı ve benim şimdi bu stratejik ko- numdaki müttefikimize ne kadar minnettar oldugumu anlarsuuz."
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle