Katalog

25 TEMMUZ 1990 CUMHURÎYET/7 E 1NSAJNLAR F Ü S U N Ö Z B t L G E N G Ö R Ü Ş Kulak ve dil Neden iki kulağımıza karşılık bir dilimiz var? — Çok dinleyelim de az konuşahm drye. İLJ SUA1IIVURGUN MERKEZİNİ BİLETANITMADILAR TRT'nin seçim yasaklarıTRT artık haber bültenleri- ni düzenlerken "kendi anlayı- sraa göre" yasa maddelerini yoramluyor. 500 - 600 seçme- nin olduğu bir küçuk kasaba vcya ilçede yerel seçim yapıla- cajb. bahanesi ile "seçim ya- saUanna girer" diye canının istemediği haberleri bültenle- rine almıyor. Buna karşın "keyfınin iste- digi veya keyifleri isteyenlerin yayunlanmasıııı istedigi" ha- berleri uzun uzun ve görüntü- lü biçimde veriyor. Amaç mu- halefet lıderlerini TV ekranla- nndan göstermemek. Ekranı sadece Cumhurbaşkanı özal'- ın uzun konuşmalanna açık tutmak. TV bültenJerinden haber dinlemek isteyenler sadece ipe sapa gelmez söz yığınlan din- lemek zorunda kalıyorlar. Ciddi bazı olaylar ve gelişme- ler veya kamuoyunun öğren- mesinde yarar olan bilgiler de ekranlara uzak tutuluyor. tstanbul Universitesi Tıp Fakültesi bttnyesinde bulunan Tıbbi Ekoloji ve Hidro- Kilmatoloji AnabUim Dalı da TRT'nin bu "seçiııı yasagı" uygulamasından nasibini aldı. Olay şöyle: 16 temmuz günü Deniz ve Sualtı Hekımliği Anabilim Da- h'da Türkiye'nin ılk Universiter Hiperbarik OksijenTedavi Mer- kezi hizmete açıldı. Üç tarafı denizle çevrili olan ülkemizde ilk kez sualü vur- gunlarına ve bu vurgunların yol açtığı hastalıklara karşı bir merkez oluşturulmuştu ve hiz- mete açüıyordu. Bu merkezde ayrıca dekompresyon hasta- lıklannda hastane enfeksiyon- ları, gazlı gangren, gaz embo- lifcri, ostemiyetit, diabet ve va- ris ulserleri ile yanık ve nek- rozlar da tedavi edilecekti. Tûrkiye'de ilk kez hizmete açüan böyle bir ünitenin bu tür hastalıklarla karşılanan hasta sahiplerine TRT aracüığı ile duyurulmasmdan daha uy- gun ne olabilirdi? öykünûn gerisini Anabilim Dalı Başkanı Prof. Nurten Özer şöyle anlatıyor: "Bu önemli hizmeüa ölke çapında duyundması amacıy- la açdış icin TRT tstanbol Mö- dürlügü'ne basvarumnzda, 14-22 temmuz arasındaki se- çim yasağı nedeniyle haber olarak verilemeyecegi be- ürtildi. Ancak 17 temmuz günü An- kara'da Tttrldye gazetesinin açılış toreni de aynı sure için- de oimasına ragmen ana haber HACIBEKTAŞ VELTNİN TÜRBESİNDE bülteninde verildi. TRT'nia etkln bir iktişim aracı olmaa nedeniyle önceügin halkm ya- ranna ve özellikle sağbgua ilişkin konulara 'ai""""»1 ça- gın geregidir. Amerika'daki bir gazete haberini, açaktald bir deffle gösterisini vermekteo öte, bu kunduşnn Türkiye'de- ld büimsel aşamayı, önemH bir hizmet duyurusunu iletmesui, alusal bir görev olarak kabnl etmesi zamanı gelmiştir sanı- nm." 22 temmuz günü Ordu'nun tkizce ilçesinde oy kullanan 1124 seçmeni, Şırnak'ın Güç- lükonak ve Batman'ın Hasan- keyf ilçelerindeki 3964 seçmeni "siyasi yönde etkilememek" için 50 mılyon ınsanı Ugilendi- recek bu- tedavi merkezinin açüışı işte böyle TRT'vari bir seçim yasağı anlayışı ile haber olmaktan çıkanlmıştı. KAHRAMAN BÂJUJT Kenan Sönmez, Arif Sag ve Fehmi Isıklar yürüyüşleri ırasında Hacı Bektaş Veli'yi de zivaret edip yeşü örtü- ye yuz surduler. (Fotoğraf: Yalçın Çakır) Yeşil örtüyü öpenler HACI Bektaş Veli, Bektaşi tarikatının esin kaynağı bir duşünür. Göçebe, derviş geleneği içinde yetışen Hacı Bektaş Veli 13. yüzyıhn ilk yansmda Anadolu'ya gelmiş ve bugünkü adı Hacıbektaş olan Sulucakarahöyuk'e yerleşmiş. Babai ayaklanmasından sonra Babaı, Kalenderi, Haydari, Cami, Edhemı gıbı pek çok Şıi-Batıni kesimi bir araya getirerek Bektaşiliğin temelle- rini atmış. Ahi örgütü ile dayanışma içinde gelisen Bek- taşilik önceleri bir tarikat yapısı taşımazken, 15. yüzyılda Bahm Sultan, Bektasüiği, belirli bir dü- zeni, kurallan ve örgütlenme biçimi olan bir ta- rikat haline getirmiş. Cumhuriyetin kurulmasından sonra çıkanlan tekke, zaviye ve türbelerin kapatılmasına iliş- kin yasa ile Bektaşilık de resmen son bulmuş. Bektaşilik, zaman içinde Alevilik ile kanşmış. Bugün Hacı Bektaş Veli'yi adını verdiği Hacı- bektaş'ta pek çok Alevi ve tarikat mensubu zi- yaret ederek türbenin başındaki yeşil örtüyıi öpüyor, yuz surüyor. 16-18 ağustos tarihleri ara- sında da Hacıbektaş şenlikleri düzenleniyor. Halkın Emek Partisi yöneticüeri de tstanbul'- dan Şanlıurfa'ya doğru süren uzun yürüyüşleri sırasında Hacıbektaş'ı ziyaret ettiler ve yeşil ör- tüye yüz sürdüler. Böylece emek yürüyüşü ile dini vecibeleri de birbirine karıştırtnış oldular. SHPDE K01A UYGULAMASINDA İLK SORUN Vasıf mı, cinsiyet mi? - Milletvekillerine karşı MALÎYE Bakanı Adnan Kahveci memleketi olan Karadeniz'de bir tur attı. Trabzon'un Köprübaşı ilçesinden geçerken Kahvedüzü Yaylası'na uğradı. Karadeniz uşaîdan ile Karadeniz usulü bir sohbete daldı. Yayla ortamında yapılan bu sobbette söz döndü dolaştı para meselelerine geldi. Milletvekilleri dünyanın parasını alırken vatandaş üç kuruşa talim ediyordu, bu olur muydu? Kahveci bu konuda "Wıyak emekUlige karşı çıkao •nUletvekili" olmanın verdiği keyifle ve Karadeniz insanırun kahramanhk ruhu ile arüatmaya başladı. "Kıyak emeklUik adı verfleıı kaaonan Anayasa Mahkemesi'ade iptal edilmesinden sonra bazı arkadaşlanm bana dedilerki: 'Mecllse gftme, mfitervcUHcri seni Mediste dâvecekler.J Ben de onlara dedim kfc 'Ben Karadeniztiyim. İsterierse dövsunkr, ben korkmaro giderim..." Karadeıuzliler bu yayla sohbetinden pek hoşlanmışlardı. Ancak bugünlerde sokaklarda eylem yapan memurlar pek öyle Karadenizliliğe pabuç bırakacağa benzemiyorlar. Onun için de Kahveci memurlann arasına pek kanşmıyor. Sadece gazetelerden memurlara yöneb'k beyanat vermekle yetiniyor... ÇAĞLAR'DAN "VtTRİN süsü, garaitür ol- istemedik." Bu sözleri söyleyen Bayrampaşa Beledi- ye Meclisi üyesi adayı olduk- tan sonra ıstıfa eden 4 SHP'li kadın politikacı. SHP içinde uzun zamandır faal olarak çalışan 4 kadın ge- nel merkezce atamayla belirle- nen meclis uyesi adaylığı için başvurmuşlar. Listeler açık- landıktan sonra sıralama oyu- nu nedeniyle istifaya karar vermişler. Avukat Gül AyUç 28 üyeli asil üye listesinde 28. olarak son sırada, eczacı Gölferen Barcan yine asil listede 27. sı- rada, esnaf Gülseren Şabinog- hı yedek üye listesinde 21. sı- rada ve ev hanımı Nigar Bir- göl yedek listede son sırada 31. olarak yer almış. 78 erkek aday arasında son stralara yerleştirilen 4 kadın aday, SHP'nın bir süre önce parti tüzüğüne eklediği yüzde 25 kadın kotasını da goz önü- ne alarak"Neden böyle bir sı- raiama yapıldıgını" sormuş- lar. Kendilerine verilen yanıt: "Belediye meclis üyeüginde koU sistemi yok!" "Demek ki kota burada bi- ze dezavantaj oluşturdu" di- yen bayanlar, şunlan söylü- yorlar: "Kotanın nerede uygu- lanıp uygulanmayacag] da bd- li degıl. Bize gösterdikleri ge- rekçe de çok komik, 'nitelikü değilsiniz, kimse sizi desteklemiyor' deselerdi kabul edUebilirdi. Fakat kota olma- dıgı için böyle bir sıraiama ya- pılmış olması 'hangi kriterler esas alınarak' bu sınüamanın yapüdıgı sorusunu ortaya çı- kanyor. Kota olsa da olmasa da esit- lik var. Gostermelik sıralama- nın önemi yok. Bizi insan ola- rak değerlendinneleri gerekir. Biz ikinci sınıf insan nuyız?" Parti olarak yapılan bütün çahşmalan kadınlann organi- ze ettiğini, haraalhk kısmının vüklendiğini fakat iş karar venne aşamasına geldiğinde kadınlann bir kenara itildiği- ni belirten bayanlar, bu olayın diğer kadınlara ders olması ge- rektiğini de söyleyerek anlatı- yorlar: "Bu uygulama Ukin burada çıktı, tepki gösterilmezse her yerde olur. lstanbul'da olan bu olay kırsal kesimde hangi boyutlara ulaşır kimbilir. Önıimuzde daha genel secim- ler var. Bnradaki kadınlar za- ten cesarerJ az insanlar. O ka- dar insanı karşısına alıp da çı- kamıyorlar. Biz de onlara ör- nek olamıyoruz çunku moca- delemizi kanıtlayamıyoruz." Olayı bir kadın sorunu ola- rak ele alan ve bu yönde ha- reket ederek istifa eden 4 ka- dın şimdi soruyorlar: "Nedir kota? Nerede uygu- lanır? Seçme ve seçilme olarak eşit hakkîmız yok mu? Her şe- yi vapıyoruz da karar meka- nizmalanna gelince mi vasıf- az oluyoruz? Aday sıralama- sı yapılırken ne aranıyor? Ka- dın, erkek olarak cinsiyet mi yoksa vasıf mı?" MUDUR DE TAVLA OYNAR Zarı düşmüş yerde arar BURDUR Emniyet MüdttrU tbrahim Acar ne yapıyor dersiniz? Zeybek mi oynuyor? Biz söyleyelim: Acar, Akdeniz Universitesi Burdur Eğitim Yüksek Okulu'nca öğretim yılının sona ermesi nedeni ile düzenlenen kokteylde, Burdur Belediye Başkanı Armagan tlci ile bir tavla karşılaşması yaptı. Kendini oyunun heyecanına kapüran müdür, el öperek öyle bir zar attı ki... Ara ki bulasın! tbrahim Acar, teki kaybolan zarı arıyor yerlerde... (Fotoğraf: Gülçin Ilci) AÇIKLAMA Ruhsatbenim, mülkdeğil SALI günü köşemizde cıkan •'Ruhsatsız sanayi bölgesi" başlıkh yazı için DYP Bursa MiUetvekili Cavit Çağlar tele- fon ederek bir açıklama yap- tı. Yazıda, Bursa'nın Küçük- balıklı Mahallesi'nde 80 bin metre karelik bir alana ruhsat- sız sanayi bölgesi yapıldıgını belirtmiştik. Aynca SHP Bur- sa ll Başkanı'mn, bu sanayi bölgesine, DYP MiUetvekili Cavit Çağlar'a ait olduğu için göz yumulduğunu belirten sozlerine yer vermiştik. Çağlar ise diyor ki "Söz ko- nusu yer, eylül 1988 yıhnda dönemin ANAP'U Büyükşebir Belediye Meclisi'nce, 1.12.1987 gün ve 1325 sayılı karan ile imara açılmış. Bur- sa Büyükşehir Belediyesi, 22.1.1988 tarih ve 623 sayılı karan ile bu yerierin ifrazına müsaade etnuştir. Bu tarihte- ki mülk sahibi de benim. Bu imara açılan yer, ANAPMı belediyece 5.1.1989 taritainde zemin kat işveri, üs- tu konut olmak üzere ruhsata bağlanmıştır. Ondan sonra ben bu yerleri 4.9.1989 tari- hinde yani bir yıl evvel Mesut Günduz'e sattım. Yani mulk sahibi şimdi bu sahıstır; benimle bir ilgisi yok. SHP'li U başkanı adam bilmi- yor, incelemiyor, atıyor. tnşaatlar kacak olmayıp, 1.5 yıl önce ruhsata açılmış. Ruhsat mulkiyete verilmez, şahsa verilir ve benim adımda goruluyor. Ama o da fark et- mez..." Çağlar, aynca muhalifleri- ne bir cağn yaptığını belirterek "Artık benimle uğraşmayın, gerisinde bir şey bulamazsınız'" diyor. HAYVANLAR tSMAİL GÜLGEÇ KÎM KİME DUM DUMA BEHtç AK PtKNtK PtYALE MADRA BEMU2BUN Bİft. ÇOCJJ3ÜM GARFIELD jm DAVIS TARtHTE BUGÜN MUMTAZ ARULAN 25 Temmuz ÜZAYDA YURUYBN İLK KADIN!. 1384-'TE BUGÜN, SOVYET KOZMONOTV Û K4DfH/ OLMUÇT-U. BlH HAFT/I ÖNC£, LA&t VLAOİMİfZ DZHANİ8EKOV V£ tSOS VOLK (L£ &fGuKr£, SOyt/Z T-fZ Jt/eACt KADtM KOZMOfJOTj OZ.£L GfY- YDA YRuMuçnJ- soyuz r-12, 8'&L£ÇMİÇj Sü /t/BAOA SAZt A&4çr>eMALj<t& yAP/L**/çr/. soz SU YOLCULUK 13 SUN SugMÜfTÜ. YILMAIZ ÖfiJC£~, IUC UZAY YÜ&ÜYuŞUNU YAPAN KIŞİ O£, YİUe SOVYE7Z£& St&U- ĞtA/P£N ALSrBf CEONOV AOU KOZMOtJOTTU TÜRK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN Eray Özbek Kiyohiko Monmoto (JAPONYA) KONYA EREĞLİ 1. ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ İLAN 1988/517 Esas 1990/122 Karar Davacı SSK. Genel Mudurlüğü vekili tarafmdan davalılar Emrul- lah Altay mırasçılan aleyhıne açılan rucuan alacak davasımn yapı- lan duruşması sonunda' Davanın kabulu ile 3.355.631.- TL taztninatın 3 10 1988 larıhın- den ıtibaren hesaplanacak yasal ": « 30 faızı ile da\acı kurum tarafın- dan yapılan 114.850 - TL vargılama gıderi ve 33 556. TL harç ile 239.225.- TL nıspı vekâlet ucretmın davalılar Cahıde Alıay, tnuğ- rul Osman Alıep, Bılgı Allep, Uzeyır Aydın ve Kerhal Çıttçı'den alı- narak davacıya venlmcsıne karar venlmış olmakla, ışbu ılaııın lebli- ğınden ılıbaren 15 gun tem>ız suresı ve 15 gun de bekleme suresı ol- mak u/erc davahlar hakkımla ılançn ıcblığ olumır " 7 1990 Bav, 47 »c. Beyazın, mavinın, yeşilın buluştuğu yerde, Doğanın insana kavuştuğu yerde, Sıcak bir ortam, dostça ilışkiler, cafe-bar, restaurant ve plajımızla sizleri beklıyoruz >ATO MOTEL T. Pansiyon: 39.000 TL. Marmara Adası Tel: (1984) 1003 SATILIKARSA Tcrkos Balaban köyünde göl ve dcniz manzarah 500 m2 arsa . Tcl:5821237