19 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
25 TEMMUZ 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Moğolistarîda KP fark yapü • ULAN BATOR (AP) — Moğolistan'da 70 yıl aradan sonra yapılan özgiir seçimlerin ilk turunda komünistlerin "ezici" bir zafer kazandıkJarı bildirildi. Resmi olmayan ilk sonuçlara göre Dcvrimci Halkın Partisi (Komünist Parti) karşısında seçime <nren 5 muhalefet partisi, oylaruı yüzde 20'sini bile alamadı. AP'nin haberine göre pazar günü yapılan ilk tur seçimlere ilışkin Başbakan Sharavyn Gunjaadorg bir basın toplantısı düzenledi. Gunjaadorg, seçimlerin ilk turunda komünistlerin "ezici" bir zafer kazandığını ilan etti. ABD: Maraş açılmasın • WASHINGTON (AA) — ABD Dışişleri Bakanı'nın Avrupa ve Kanada'dan sorumlu yardımcısı Raymond Seitz, Maraş'ın yerleşime açılmasma ABD hükümetinin "şiddetle" karşı olduğunu söyledi. Temsilciler Meclisi Dışişleri Avrupa-Ortadoğu Komisyonu'nda üyelerin sorulannı yanıtlayan Seitz, Maraş'ın yerleşime açılması konusundaki bir soru ûzerine "ABD hükümeti, buna şiddetle karşıdır. Türk hükümetinin, bu görüşün farkında olduğuna inanıyonım" dedi. Kınm'da gerilim % MOSKOVA (AA) — jOvyetler Birliği'nin Ordu gazetesi Krasmaya Ivezda (Kızıl Yıldız), Kınm Yanmadası'nda toplumsal gerginligin hızla artmakta olduğu yolunda uyanda bulunarak, SSCB ve Ukrayna hükümetlerini bölgedeki duruma fazla ilgi göstermeye çağırdı. Gazetede dün yayımlanan uzun bir makalede, Kınm Türklerinin topraklarma dönmeye başladıklan 1988 yılından beri bölgede, izinsiz toplantı ve gösteri eylemlerinin arttığına ve etnik gruplar arasında gerginligin tırmandığına dikkat çekildi. Krasnaya Ivezda, son iki yıl içinde yarıya yakmı izinsiz olmak üzere ortalama her altı-yedi günde bir gösteri eylemiyle 12 toprak işgali eylemi düzenlendiğini hatırlatarak, bu gerginligin tırmanmaya devam etmesinin yeni bir çatışma odağı yaratabileceğine dikkati çekti. Ukrayna AGİKV başvuracak • CENEVRE (AA) — Bir süre önce egemenliğini ilan "^n Ukrayna'nın . ^islararası kuruluşlara bağımsız üyelik için başvurmayı düşündüğü bildirildi. Ukrayna'nm BM'deki Büyükelçisi Gennady Oudovenko dün düzenlediği basm toplantısmda, Ukrayna'nın, Avrupa Güvenlik ve Işbirliği Konferansı'na (AGİK) katılmak istediğjni söyledi. Oudovenko aynca Ukrayna'nın Bağlantısız Ülkeler toplantılannda gözlemci olmasını istediğini de belirtti. ABD Kürtçe yayına karşı • WASHINGTON (AA) — ABD Dışişleri Bakanı'nın Avrupa ve Kanada işlerinden sorumlu yardımcısı Raymond Seicz, yönetim olarak, Amerika'nın Sesi (VOA) radyosunun Kürtçe yaym yapmasına karşı olduklarını söyledi. Seitz, Temsilciler Meclisi Dışişleri Avrupa- Ortadoğu Alt Komisyonu'nda, komisyon iiyelerinden Cumhuriyetçi Parti Kansas Milletvekili Jan Meyers'in, VOA'mn Kürtçe yaym hazırlıklanyla ilgili sorusu üzerine, konunun "hassas" olduğunu bildirdi ve "Bu yayına karşıyız" dedi. Kimyasal silahlar • WASHINGTON-BONN (AA) — ABD, F.Almanya topraklan üzerindeki tüm kimyasal silahlarım geri ikmeye hazırlanıyor. ABD Savunma Bakanlığı, silahlann Pasifık Okyanusu'ndaki Johnston Mercan Adası'na götürülmesi çalışmalanna başlamaya hazır olduklarını bildirdi. ABD Savunma Bakanlığı'ndan bu açıklama yapılırken, FAlmanya Savunma Bakanlığı da ABD'nin üikede bulunan bütün kimyasal silah stokunu bugünden itibaren çekeceğini açıkladı. haberine göre Başbakan Rijkov uyardı SSCBlde ekmek sıkıntısıDış Haberler Servisi — Sovyet- ler Birliği Başbakanı Nikolay Rij- kov, Sovyeder Birliği'ııin bu yıl ek- mek sıkıntısıyla karşı karşıya ol- duğunu ve çiftçilerin üretimi art- tırmamalan halinde, sosyal huzur- suziuğun buyüyebileceğini söyledi. International Herald Tribtıne gazetesınin haberine göre Rijkov, kolektif ve devlet çiftliklerinden, geçen yüki kadar tahıl alınamadı- ğını, Moskova'nın, döviz sıkıntısı nedeniyle, buğday ithal edemeye- ceğini bildirdi. Rijkov, Sovyetler Birliği'nin geçen yüki 44 milyon tonluk tahıl ithali düzeyine bu yıl ulaşmasının olanaksız olduğu- nu söyledi. Rijkov, "Sorunu te- mddcn çözemedigimiz sürece, ke- sin olarak söyleyebilirim ki, o ka- dar çok bugday ithal etmemiz olaaaksızdır" dedi. Rijkov'un geçen cuma günü Başkanlık Konseyi'ne yaptığı açık- lama, Izvestia gazetesinde yayım- landı. Rijkov, buğday üretiminin azlığı nedeniyle duyduğu üzüntü- yü dile getirerek, bu yüki tahıl hasadının, geçen yılki 210 milyon tonluk hasattan daha fazla olma- sının beklendiği halde, üretimde hiçbir artış olmadığını söyledi. Rijkov, "Gıda maddeleri iirrti- minde böyle bıiyük oranlarda ar- tış beklemek olanaksız. Buna bağ- lı olarak, halkın hoşnutsuzİDğu da RİJKOV — Halkın boşnutsuz- lugu artacak. Nikolay Rijkov, Gorbaçov'un danışmanlarına yaptığı konuşmada hükümetin bu yıl kolektif çiftliklerden yeterince tahıl alamadığını, bu yüzden ekmek sıkıntısı bulunduğunu söyledi. Rijkov, döviz kıtlığından ötürü dışandan da yeterince tahıl ithal edilemeyeceğini söyleyerek "Çiftçiler randımanı yükseltmezlerse sosyal huzursuzluk artabilir" dedi. Üikede yiyecek maddesi sıkıntısının giderek büyüdüğünü anımsatan Rijkov, "Şu anki koşullar, sürtüşmelere zamanımızın ve enerjimizin olmadığını göstermektedir" dedi. giderek büyüyecektir" dedi. Herald Tribune'e göre Sovyetler Birliği'nde son aylarda yiyecek maddeleri giderek azaldı. Dük- kânlarda raflar bomboş. 'Kontrol- IU piyasa ekonomisi' planı, geçen ay parlamentoda kabul edilmeyen Rijkov, eylül ayında yeni bir uz- laştırma programı önerileceğini söyledi. Rijkov, "Şu anki koşullar, sürtüşmelere zamanımız ve ener- jimizİD olmadığını açıkça göstermektedir" dedi. Rijkov, kısa bir süre içinde şir- ketlerin özdleştirümesiyie ilgili bir karar alınmasının beklendiğini söyledi. Rijkov, şu anda yüzde 1-3 olan faiz oranlannın yükselraesi ve işadamlarını koruyan yeni ya- salann yürürlüğe girmesine ilişkin değişikliklerin de beklendiğini be- lirtti. Günlük tarım gazetesi Selska- ya Zhizn, Rijkov'un uyansına dik- kat çekerek devletin düzenli ek- mek dağıtımını sağlamlaştırma yolunda hiçbir çaba göstermedi- ğini belirtti. Gazete, devleti buğ- day ithal etmemekle suçlayarak, 85,3 milyon ton buğday ithal edil- mesi gerektiğini savundu. Gazete- nin haberine göre, artan işlera fi- yatlanna ve teşviklere karşın, dev- let, sadece 76 milyon tonluk buğ- day ithali anlaşması yaptı. Öte yandan Sovyetler Birliği'nin Batı Sibirya'daki TVumen bölge- sinde başlayan orman yangmı ya- yılmaya devam ederken, Baykal Gölü çevresinde yoğun yağışların yol açtığı sellerde can kayıpları meydana geldiği bildirildi. Komsomolskaya Pnrvda gazete- si 100 binlerce hektarlık tundra ve tayganın yok olmasına yol açan yangının, bölgedeki en buyük do- ğalgaz depolama tesisi olan Yam- burg'u tehdit etmeye başladığını bildirdi. Komsomolskaya Pravda, bölge- deki köylerde özellikle kadın ve çocuklann tahliye edilerek güven- ceye abndığını, bölgenin en büyük yerleşim merkezd olan Nadiym ka- sabasında da halkın gerekmedik- çe sokağa çıkmaması için uyanl- dığını belirtti. Gazete, merkezi hükümetin yangın söndürme çalışmalanna sağladığı araç /e personel deste- ğinin, 2 helikopterle Sverdlovsk- taki itfaiye okulundan gönderilen 113 öğrenciyle sınırlı kaldığını be- lirtirken, TASS, bölgedeki tüm ça- lışabilir durumdaki insanlann, yangının gaz depolama tesisine sıçramasını önlemek için toprak- tan bir set oluşturma çalışmalan- na katıldığını duyurdu. Yangının ulaştığı büyük boyu- ta karşın, bölgede şu ana kadar can kaybı meydana geldiği yolun- da hiçbir haber alınmazken, ülke- nin Çin sının yakınlarındaki Bay- kal bölgesinde yoğun yağışlann can kaybına ve yüz milyonlarca nıblelik zarara yol açtığı bildiril- di. Sovietskaya Rossia gazetesi, yo- ğun yağış nedeniyle nehirlerin taş- ması sonucu en az 400 köpnınün yıkıldığını, bölgedeki ulaşım ve haberleşmenin kesildiğini duyur- du. Gazete, binlerce kişinin evsiz kalmasma neden olan sel felake- tinde can kayıplan olduğunu be- lirtti, ancak ayrırıülı bilgi verme- di. Liberya Başkent düşüyor Dış Haberier Servisi — Liberya'da Devlet Başkanı Samuel Doe'yu devirmek için mücadele eden isyancılar, hükümet birliklerinin direnmesine karşın, başkent Monrovia'da ilerliyor. Başkentin bir bölümünü ellerinde tutan isyancılar, dün Samuel Doe'nun başkanlık sarayına denizden bir saldırı düzenlediler. Reuter'in haberine göre Doe'nun deniz kenanndaki sarayına, bir gemiden ateş açıldı. Saraydaki koruma görevlilerinin ateşe karşılık vermesi üzerine kısa bir çatışma meydana geldiği, ancak saldınnın başanya ulaşamadığı bildiriliyor. Yunanlıprofesör, Batı Trakya konusundaki hükümetpoütikasını eleştirdi Türklere baskı STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan'm Batı Trakya bölgesinde yaşayan 120 bin Türk azınlığın karşılaştığı sorun- lar, Yunanlı bilim adamlan tara- fından kabul edilmeye başlandı. Böylece bugüne kadar "Ihdtya Türklerinin hiçbir slkâyeti yoktar" siyasetini izleyen Yunan hükumetlerinin bu tezi Yunan ka- muoyu içindeki inandıncılığını yi- tirme yoluna giriyor. Batı Trakya Türklerinin, eğitim başta olmak üzere, ayrımcılık si- yasetinde, kaynaklanan sorunlan- na paralel olarak bölgenin ortala- manın üzerinde verimli olmasına karşın "az gdişmişliğini koru- raası" bugünkü Yunan hükü- metinin gündemine geldi. Bu ko- nuda Başbakan Konstantin Mit- sotakis başkanlığında önceki gün toplanan konseyde, bölgenin kal- kındınlması ile ilgili plan ve pro- jeler sunuldu. Konseyde dışişleri, maliye bakanlannın yanı sıra ban- ka kuruluşlannın temsilcileri yer aldı. Mitsotakis, Başbakan Yıldı- nm Akbulut ile Londra'da gerçek- leştirdıği görüşrnesinde, azmhk sorununun LozanAntlaşmasıçer- çevesinde çözüm bulacağından söz etmiş olması da Yunanistan- ın bugüne kadar izlediği "aynmcı" siyaseti açısından ol- dukça dikkat çekiciydi. Ancak, Batı Trakya Türklerinin sorunlanna ilişkin, ekonomik profesörü Panayottis Ilias'in ha- zırladığı özel rapor, Batı Trakya Türklerinin içinde bulunduğu so- runlann, hiç de hükümetin yak- laştığj biçimde olmadığını göster- di. Eleftherotypia gazetesinde ya- yımlanan bu raporda Trakya Türklerinin karşılaştığı sorunlar teker teker ele alınıyor ve Yunan devlet politikasının oldukça hatalı bir siyaset izlediği belirtiliyor. Ay- nı raporda bu sorunun çözümlen- mesi amacıyla bir dizi radikal öne- riler sunuluyor. Prof. Ilias'in raporu, Yunanis- tan'm Irakya'daki azınlığı için "Müslüman azınlıklar" sözcüğü- nü kullanmayı yeğlediğine, oysa 1951 sayımında bu bölgede 92 bin Türkün, 18 bin Pomak ve 12 bin Çingene'nin yaşadığının saptandı- ğına dikkat çekiyor. Ancak 1961, 71 ve 81 sayımlannda yurttaşlara sorulan "din *e dil" soruları- nın kasıtlı olarak çıkanldığından sözediyor. Prof. Ilias, 1991'deya- püacak sayımlarda bu sorulara ye- niden yer verilmesini öneriyor. Konu ile ilgili Yunan devlet po- litikasını eleştirirken kişilerin milli bilinçlerinin değiştirilemeyeceği gibi herkesin kendi bilincini seç- mekte özgur olduğundan söz eden Prof. Ilias, bunun Yunan vatan- daşhğı ile hiçbir ilgisi olmadığını anımsatıyor. Bazı çevrelerin kul- landığı "Yuoanlı MüsJümanlar" deyiminin ise bütünüyle isabetsiz olduğuna dikkat çekiyor. Yunanlı profesörün, Yunanis- tan'ın çevreci derneklerinin arzu- su üzerine hazırladığı bu uzun araştırmasında, Dışişleri Bakanlı- ğı başta olmak üzere devlet yetki- de olduğunu açıklıyor ve azınlık okullanndaki kitaplann fotokopi- ler halinde çoğaltılmasını kabul edilemez bir durum olarak niteli- yor. Prof. Ilias, eğitim konusun- lilerinden almış olduğu bügilere de da Yunanistan kadar Türkiye'nin yer veriyor. Bu konuda azmhk de tutumunu eleştiriyor ve her iki okullannda Türkçe ve Yunanca tarafı da azınlık okullannl ilgilen- eğitiminin bu derece düşük düzey- diren 1968 kültür anlaşmasına uy- madıkları için eleştiriyor. Prof. Ilias, Türkiye*de insan haklarına saygı gösterilmediğinin bilinen bir gerçek olduğuna, an- cak Yunanistan'm buna benzer yöntemlerle Batı Trakya azınlığı için izlediği aynmcı siyasetinin Yu- nan Anayasası'na aykırı olduğu- na dikkat çekiyor. BULGARİSTAN Devlet başkanı ilk turda seçilemedi SOFYA (AA) — Bulgaristan Parlamentosu'nda dün yapılan devlet başkanlığı seciminin ilk tu- runda, hiçbir aday seçilmek için gerekli olan üçte iki oyu alamadı. Seçime Sosyalist Parti'nin adayı olarak katılan Chavdar Kyuranov, 383 geçerli oyun 217'sini, ana mu- halefetteki Demokratik Güçler Birliği'nin (UDF) adayı ve Sosyal Demokrat Parti'nin Başkanı Frtar Dertiiev 130, Köylü Partisi'nin adayı Viktor Valkov 36 oy aldılar. tkinci tur, en çok oyu alan Kyu- ranov ve Dertiiev arasında yapıla- cak. 400 üyeli parlamentoda aday- lann devlet başkanı seçilebilmek için 267 oy almaları gerekiyor. Bu arada, dün televizyondan naklen yayımlanan oturumda, adaylar seçimlere geçilmeden ön- ce programlannı sundular. Daha önce muhalif görüşleri nedeniyle Komünist Parti'den atıl- mış biFfilozof olan sosyalistlerin adayı Kyuranov (69), bir koaüsyon hükümeti kurulmasını istedi, an- cak sosyalistlerin sdefleri olan ko- münistlerin sorumluluğunu taşı- maya hazır olmaları gerektiğini söyledi. UDFnin adayı Dertiiev (73) ise Ikinci Dünya Savaşı'ndan sonra komünistlerin, kendisinin de ma- ruz kaldığı, muhaliflerine karşı uyguladıklan baskı politikalannı hatırlattı, ancak şimdi hoşgörü gösterilmesi gerektiğini bildirdi. Yapı Kredi, Yapı Kredi Plaza'da. Yapı Kredi Genel Müdürlük hizmet birimleri, 23 Temmuz 1990 tarihinden itibaren faaliyetlerini, Yapı Kredi Plaza'da sürdürmeye başlamıştir. YAPI^CKREDi DUNl^DA BTJGIJN ALtSİRMEN İyi Kötü Çirkin Önce kötü ve çirkinden başlayalım: TÖ'nün son konuş- masında, çirkinin bir sürü örneğine rastlamak olası. isterseniz yalnız bir ikisine dokunalım: "Irak, iran, Lübnan, Bulgaristan, Yunanistan, Rusyagibi ülkeler 10 yıl önce bızden ileriydiler, şimdi biz ileriyiz" diyor TÖ. Bu sözler kötü bir davranış örneğidir. Türkiye 10 yıl önce de Rusya ve Yunanistan'dan ileri değildi, bugün de değil. Yunanistan örneğini alalım. Bugün Yunanistan, demokra- tik bir AT ülkesidir ve ulusal geliri, son iki üç yıldakı gerile- meye karşın kişı başına 4200 dolar ile Türkiye'nin (1300$) üç katından fazladır. "Yunanistan'dan ılerıyız" diyen, açıklamak zorundadır. Ne konuda ilerısin Yunanistan'dan? Halka böyiesine yapay moral şırıngalar yapmaya kalkmak kötüdür. • • • "Ahmak, deli, aptal... Cehenneme bile gitseler peşlerin- deyiz." Bu sözler TÖ tarafından PKK için söylenmiştir. Bir zamarv lar Bulgaristan'ın soydaşlarımıza yaptığı zulüm karşısında, "Bulgar domuzu", "ümüğünü sıkmak" gibı deyişler kulla- nan, "Kapıları açıyorum, isterse Jivkov da gelsin" diye tut- turan sonra gelenlere olanak sağlayamadığı için yarısının geri dönmesıne seyirci kalan TÖ'nün politik biçemı böyle, zaman zaman galiz deyişler bile kullanıyor. Doğrusu, bu davranış çirkindir. Devlet için önemlı olan, gerekli önlemı almaktır, yoksa kış- kırttr biçimde ağzını bozmak degıl. Devleti temsil ettiği söy- lenen TÖ'nün de konuşurken yangına körükle gidercesine "deli aptal, ahmak cehenneme gitseler bile.." gibi sözcük- leri kullanmak yerine, hiçbirimızin onaylamadığı, hepimizin kınadığı PKK terörüne karşı kararlılığı açık, net, ama kışkır- tıcı olmayan sözlerle vurgulaması önemliydl. Yarın, öbürgün PKK terörü karşısında yurttaşı korumakta aciz kalmamaktır önemli olan, yoksa adamlan kışkırtan söz- lerle konuşmak değil. Ciddıyet, soğukkanlılık ve kararlılık belirtisının sınırlarını aşan sözcükler, devlet adına konuşanların ağzında çirkin- leşiyor • * • Gelelim başka bir kötüye: Tunceli'de Ali Mirzan ve Hasan Şen adlı yurttaşların yoksulluk ve işsızlikten yakınmalan üze- rine TÖ, önce öfkelenmış sonra da yurttaşlara, "Daha iyi ge- çinmek isteyenler Batı Anadolu'ya gidiyorlar, kimse de 'Ni- ye geldin 1 demiyor. Memleketimizde hareket özgüriüğü var" demiş. Yurttaşa yaşaması için yerini yurdunu bırakmasını öneren bir politikacı için daha kötü bir davranış düşünülebilir mi? İş aramak için batıya gidenlenn neden olduğu çözümsüz so- runlardan TÖ'nün haberi yok mu? Devlet, gasp yoluyla ya- pılan gecekondular ve giderek en büyük ekonomik sektör olmaya aday, gecekondu mafyasına seyirci mi kalacak? Yok- sa önce yurttaşa "Git, batıya gıt!" deyıp sonra da önceki ge- ce Sarıyer ilçesinde olduğu gibı (Biz müdahaleyı haklı bulu- yoruz) "Git" dediğı insanın ümüğune mi binecek. Üstelik "İş batıda" demek bölücülüğün âlâsı değil mi? Bu davranışa çirkin demeseniz bile en hafifinden kötü di- yebilirsinız. • * * İyiye gelince, o ne yazık ki iktidar cephesinden değil, mu- halefet tarafından geliyor. SHP Genel Başkanı ve anamu- halefet lideri Erdal jnönü, Trabzon'da Cüneyt Arcayürek, Gencay Şaytan ve Ümit Arslanbay'dan oluşan Cumhuriyet beyeti ile otelinde yaptığı konuşmada, seçimlerden sonra DYP ile anayasa ve cumhurbaşkanlığı konusunda gereken uzlaşmanın yapılacağını, kendı anayasa taslaklarının da ha- zırlanmakta olduğunu söylemış, İnönü bu arada kendine öz- gü ironı dolu biçemiyle "Demirel ile demokrasi konusunda aynı şeyleri soylüyorum, sadece Sayın Demirel benden da- ha güzel ifade ediyor" diyor. Doğrusu SHP lıderinin Türkiye'nin geleceğinin, muhale- fetteki demokratik güçlerin uzlaşmasından geçtiğini anlamast ve o dıyaloğun köprülerını bugünden kurmaya kalkması çok yerinde bir davranıştır ve iktidarın çirkinlikleri ile kötülükle- rini onaracak bir güzelliktir. Ama bu güzellığın bir anlam taşıyabilmesi için Sayın İnö- nü'nün kendi partisindeki klikçileri ve hizipçileri de parti içi güçlerle uzlaşmaya yöneltebılmesı gerekir. Umarız eninde sonunda onu da başarır. Yapı Kredı Plaza Büyukdere Caddesı Levent 80650 İstanbul Telefon: (1) 180 11 11 (40 hat) Faks: 180 16 70 - 180 16 71 Teleks: 24718 yage tr - 25030 ybım tr Teleteks: 931002 ykge tr Posta kutusu adresi: Yapı Kredi Plaza P.K. 28 Levent 80622 İstanbul D.ALMANYA Koalisyonda dağılma tehlikesi DOGU BERLtN (AA) — De- mokratik Almanya'da iktidardaki koalisyonun ortaklarından Libe- ral Parti'nin hükümetten çekilme kararı almasından sonra Sosyal Demokrat Parti'nin (SPD)'de Başbakan Lothar de Maizlere'ye ültimatom verdiği bildirildi. Ültimatornda, SPD'nin genel seçimlerle ilgili öne sürduğü şart- lann Başbakan tarafından cuma gününe kadar kabul edilmesi is- teniyor. SPD lideri Wolfgang Thierse, dün basına yaptığı açıklamada, Hıristiyan-Demokrat Partili Baş- bakan De Maiziere'in isteklerine tatmin edici bir yanıt vermemesi halinde, Liberal Parti'nin yaptı- ğı gibi hükümetten cuma günü ay- nlacaklannı söyledi. Thierse, bu konudaki ültimato- mun grup toplantısı sırasında oy çokluğuyla onaylandığuıı, karann geri dönülmez olduğunu kaydet- ti. SPD lideri, Hıristiyan- Demokrat Parti'nin bu ültımato- mu kabul edeceğinden kuşkulu ol- duğunu da sözlerine ekledi. Sosyal Demokrat Parti de libe- raller gibi Demokratik Almanya'- nın 2 aralıkta yapılacak genel se- çimlerden önce Federal Almanya ile birleşmesini savunuyor. Başbakan Lothar De Maiziere ise Demokratik Almanya'nın, se- çimlerden sonra F.Almanya'ya katılmasını, böylece birleşme gö- rüşmelerinde Doğu Berlin'in elin- de Bonn'a karşı koz bulunması- nı istiyor. Lothar De Maiziere, liberaJlerin kararırun tamamen politik ve ülke çıkarlarına aykırı olduğunu söyledi. De Maiziere, ADN'ye verdiği demeçte, "Liberaler, benim so- runa bir çözüm bulmak için diya- log önerime kacşın, koalisyondan ayrılma kararlarını bana bir ha- ber ajansı araalıgıyla iletmeyi ter- cih ettiler" dedi. Liberallerin kardeş partisi Hür Demokratlar'ın lideri Otto Lamb- sdorff ise koalisyonun bozulma- sından De Maiziere'yi suçlayarak Başbakan'ın birleşme gunu tartış- malarında eski komünistlerle itti- fak kurmasının affedilemez oldu- ğunu söyledi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle