Katalog

1 TEMMUZ 1990 Itkzar Irving Wallace öldü • LOS ANGELES (AA) — "Chapman Raporu", "ödül" adlı best-seller romanların yazarı olan ve "Batı Yakasının Hikâyesi" ve "Çöl Leöyonu" gibi ünlü Hollywood fîlmlerinin senaryolanyla tanınan Amerikah yazar Irving Wallace, 74 yaşmda öldü. Oldukça ağır bir durumdayken Los Angeles'taki Cedars-Sinai Sağlık Merkezi'ne getirilen VVallace'in pankreas kanserinden öldüğü bildirildi. "The People's Almanac" ve "The Book of Lists" gibi çok sayıda ansiklopedik çalışmanın da yayın yönetmenliğini üstlenen Wallace, 1916'da Chicago'da doğdu. Wallace"in ünlü senaryolan arasında, 1950 yılında gösterime giren ve yakın bir tarihte TRT ekranlannda yeniden gösterilecek olan "Batı Yakasının likâyesi" Ue "Çöl Lejyonu" (1953), "Gun Furry" (1953) "Meet Me At The Fair" (1953), "Split Second" (1953) ve "Bad For Each Other" (1954) bulunuyor. Saturday Review adlı dergi tarafmdan, "dünyanın en çok eser veren beş yazarı" arasında sayılan Wallace) in 33 kitabı, bugüne dek toplam 194 milyon adet sattı. Wallace, ABD'nin eski Başkanı Ronald Reagan'ın da yakın arkadaşı idi. tki ünlü, Ikinci Dünya Savaşı yıllarında askeri amaçlarla hazırlanan bir film çalışması için ABD ordusunda birlikte görev yapmışlardı. 'Üblun Sonu' gösterimde • Kültür Servisi — Çılgınlıklarla dolu bir otomobil yanşını anlatan "Yolun Sonu II - The Cannonball Run II" önümüzdeki günlerde Beyoğlu Lale Sineması'nda gösterime giriyor. Hal Needham'ın yönettiği filmin oyuncu kadrosunda Burt Reynolds, Dom de Luise, Shirley Mac Laine, Dean Martin, Sammy Davis, Frank Sinatra, Jackie Chan, Susan Anton da yer alıyor. Filmin ' : nnci bölümü sayılabilecek "Yolun Sonu I"de ise Burt .ynolds, Farah Fawcett, Roger Moore, Dom de Luise, Dean Martin, Sammy Davis gibi ünlü isimler yer almıştı. Filmin konusu kısaca şöyle: Amerika Birleşik Devletleri'nin her kesiminden çok sayıda kişinin katıldığı yarışın ödülü bir milyon dolardır. Herkesin türlu tehlikeleri göz önüne alarak katıldığı yarışmada mafya da yerini alır. Argos'ta bir grafîk ustası: Escher • Kültür Servisi — Yeryüzü Kültürü Dergisi Argos'un temmuz sayısımn albüm bölümü Hollandalı sanatçı M.C. Escher'e aynlmış. Derginin hikâye bölümünde Selçuk Baran'ın 1983'te yazdıgı, ancak bugüne kadar yayımlamadığı "Arjantin Tangolan" adlı hikâyesi yer alıyor. Çelik Gülersoy'un "Beyazıt'ta Meydan"ı, Ahmet Oktay'ın Sıvas'taki askerlik gunlerinin anısmdan yola çıkarak yazdığı "Bir Kentin Peşinde" adlı anlatısı, Oruç Aruoba'nın Türkiye'deki apartman olgusunu sorguladıjı "Üst Üste Çadırlar"ı, Ünsal Oskay'ın "Sinemada 'Yalnızlaşmış Insan' ve 'Eski Efendiler' ile 'Yeni Efendiler' "i yazmak edimi üzerine Manes Sperber'in bir denemesi, Semtler, Insanlar bölümünde Gülper Refiğ'in kedileri Garibe ile Adalı'yı anlattığı yazısı Argos'un diğer ürünleri arasında. Gürsel Aytaç'ın "Orhan Pamuk'tan bir 'Yeni Roman' "ve Sevim Akten'in Duras'mn romanı "lAmante Anglaise'de Anlatı Yerlemleri" incelemeleri, derginin Yazın lncelemesi bölümünü oluşturan Urünler. Söyleşi bölümünde yine Marguerite Duras'yla Frederique Lebelley'in yaptığı ve dilimize Bertan Onaran'ın aktardığı bir konuşmanın yanı sıra Bülent Oran'la yapılan çok kapsamlı bir söyleşi yer alıyor. Türk yapıma750 milyon • ANKARA (AA) — 17 Avrupa ülkesinin uye olduğu Avrupa Sinema Fonu Eurimages, ilk kez "Robert'in ~''mi" adlı bir Türk yapımına 750 milyon liralık yardım lacak. Filistin'den dönen bir savaş muhabirinin . -rkiye'den geçerken karşılaştığı sanatçı bir genç kızla yasadığı aşkı anlatan film, Türk, Alman ve Fransız ortak yapımı olarak gerçekleştirilecek. Onat Kutlar'ın sahibi bulunduğu Konsept Film Yapım A.Ş'nin prorojesini kabul eden Eurimages, Fransız Wal-Pro ve Alman Cine- Cam firmaları ile ortak hazırlanacak proje için 750 milyon liralık yardım yapacak. Film tamamlandıktan sonra Eurigames'a üye Avrupa ülkelerinde gösterime ginne kolaylığı sağlanacak. Kültür Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Cevdet Türkeroğlu, Türkiye'nin 1990 yılında katıldığı Eurimages'ın Avrupa'da sinema ve Audivisual eserlerin dağıtımını ve yapımını destekleyen, program piyasasını belirleyen bir kuruluş olduğunu söyledi. Broy iki sayı bir arada • Küitür Servisi — Broy dergisi ve Yenibütün ekinin mayıs ve haziran sayılan gecikme nedeniyle bir arada çıktı. Broy'un 55/56 sayısında; Erdoğan Alkan'ın "erkek ve dişi sözcüklerin şiirdeki yeri" üstüne ilginç denemesi, "Aşk Her Yerde" kitabı çevresinde aşk ve şiiri konu alarak Seyyit Nezir'in Ahmet Ada'yla söyleşisi, Fahrettin Demir'in "Hayat, Yenibütün, Şiir" ve "Şiirde öykü, öyküde Şiir" incelemeleri, Irfan Yıldız'ın Ahmet Haşim üstüne denemesi, Halil Çemberli'nin "Şiir Kirlenmesi ve Olmaz!" yazısı, Ahmet Necdet'in "Şiir Değil Kadmbudu" başlığı altında Şiir Günlüğü'nden bir bölüm, dergi yönetimince hazırlanan "Proletarya ve Şiir: Gerçekliğin Diyalektik tmgesi" adlı yazılar yer alıyor. Füsun Erbulak'ın "Hem Bıçak Hem Yarayım" başlığıyla sunduğu Baudelaire bölümü, Dünya Şiiri eki için Erdoğan Alkan'm duzenlediği yan ve çevirilerle noktalanıyor. Dergide, sürekli ürünleri yayımlanan şairlerin yam sıra genç şairlere de yer veriliyor. Yenibütün ekinde ise Seyyit Nezir'in şiirini, Saygı Yağmurdereli, Füsun Erbulak, Erendiz Atasü, Vasıf öngören, Nuran Oktar, Müştak Erenus, Erdoğan Alkan, Suna Yıldızoğlu, Muhammet Güzel, llkiz Kucur, Selin Dilmen, Sabite Somer'in "Yaşam, Sanat, Kültür ve Kadın" konulanm tartışan yazılan ile öner Yağcı'mn "Gündem" başhğı altında sunulan ve her sayı sürecek olan gözlemleri izliyor. Yağcı, derginin bu sayısında "Yaşamımızla magazin basmımn gündemi arasındaki" ilişkileri, "Seks... Saks... Seks..!' başhğı altında sergiliyor. Antika, dekorasyon, sanat • Kültür Servisi — Antik Dekor Dergisi 7. sayısına ulaştı. Dergide bu sayıda, Gündağ Kayaoğlu'nun t^mbaklar, Vahe Berkin'in ketebeler, Garo Kürkman'm ^ ıüşler, Özkan Ertuğrul'un Tokat Gök Medrese, Nabi Ozek'in icazetnameler, Ari Istanbulluoğlu'nun Steuben camları, Faruk Taşkale'nin bilyeler, Agnes Gal'in geleneksel dokumacılık sanatı, Fahrettin ve Naciye Kayıpmaz'ın Avar kilimleri, Nur Nirven'in "Eski çağ uygarhklannda deniz ve sanat", Metin Sözen'in Safranbolu, Yılmaz Savaşçın'm Osmanlı kuyumculuğu üzerine yazdığı yazılar yer ahyor. Derginin dekorasyon sayfalan arasında Altınoluk Chalet Chopin pansiyor, Antalya'da bir malikane, Kemer'de bir otel, antika galerilerinde yer alan çeşitli objeler tamtılıyor. Sezer Tansuğ ise yüın ilk Uç ayından sergiler sunuyor. Feryal trez Van Gogh'u, Kemal Erhan ise Hüseyin Avni Lifıj'i yazmış. KÜLTÜR-SANAT 18. ULUSLARARASIİSTANBUL FESTİVALİ CUMHURİYET/S Leningrad Filarmoni'yle 3 gün Sovyetler Birliği'nin en eski senfonik topluluğu Leningrad Filarmoni Orkestrası, festivalde art arda üç gün çalacak. Ünlü Şef Yuri Temirkanov'un yönettiği orkestra bu akşam Prokofiev ve Mussorgski'nin yapıtlarını seslendirecek. Küllur Servisi — Sovyetler Bir- liği'nin en eski senfonik toplulu- ğu Leningrad Filarmoni Orkestra- sı, Uluslararası tstanbul Festiva- li'nde üç konser verecek. Ünlü şef Yuri Temirkanov'un yöneteceği orkestra bugun Ataturk Kültür Merkezi'nde vereceği ilk konserin- de, Sergey Prokofiev'in (1891-1953) 5 Nolu Senfonisini ve Modesl Fel- roviç Mussorgski'nin (1839-1881) Bir Sergiden Tablolar'ıru seslendi- recek. Leningrad Filarmoni Or- kestrası'nın yarın vereceği ikinci konsere kemancı Luigi Bianchi so- list olarak katılacak. Bianchi, or- kestra eşliğinde Pyotr İlyiç Çay- kovski'nin (1840-1893) Keman Konçertosu'nu yorumlayacak. Konserin ikinci yarısında Proko- fiev'in Romeo ve Jnliet balesi 1 ve 2 nolu süitlerden bölümler seslen- direcek. Leningrad Filarmoni OT- kestrası festivakleki üçüncü ve son konserini 3 temmuz salı günü ve- recek. Üçüncü konser Çaykovski- nin yapıtlanna aynldı. Son kon- serde Çaykovski'nin 5 Nolu Sen- fonisi ve Fındıkkıran balesinden ikinci perde müziği yer alacak. 1938'de Kafkasya'nın Nalçik ŞEF TEMİRKANOV, SOLİST BIANCHI — Kafkasjalı orkestra sefi yuri Temirkano\ (sağda) Leningrad Filarmoni Orkestrası'nın Istanbul Festivali'ndeki üç konserini yonetecek. Kemancı Luigi Bi- anchi ise orkestranın yannki konserinin solisti. kentinde doğan Yuri Temirkanov, üstün yetenekli çocuklann alındığı Leningrad Muzik Okulu'na girdi. Daha sonra muzik öğrenimini Le- ningrad Konservatuvan'nda ta- mamlayan Temirkanov, 1968 yılın- da SSCB Orkestra Şefliği Ulusal Yarışması'nda birinci oldu. 1969 yılında Leningrad Senfoni Orkest- rası'nın başına getirilen Temirka- nov, 1977'de de Leningrad Kirov Operası birinci şefliği ve sanat yö- netmenliğine atandı. Avrupa'da Berlin Filarmoni ve Viyana Filarmoni orkestralarını, Dresden Devlet Orkestrası, Paris Orkestrası, Concertgebouw ve Ro- ma Santa Cecilia orkestralarını yöneten Temirkanov, Londra'da ilk konserini 1977'de Kraliyet Fi- larmoni Orkestrasfyla verdi. 1979-80 döneminde aynı toplulu- ğun birinci konuk şefliğine geti- rilen sanatçı, 1986'da ABD'de New YorkFilarmoni Orkestrası'y- la unutulmaz bir konser gercek- leştirdi. Temirkanov önümüzdeki kasım ayında da Leningrad Filar- moni Orkestrası'yla ABD'de bir konser turnesi yapacak. Temirka- nov aralık ayında Çaykovski'nin 150. doğum yıldönümü dolayısıy- la Leningrad'da Leningrad Filar- moni'yle Itzak Perlman ve Jessy Norman'ın da katılacağı biı kon- ser i yonetecek. Sovyetler Birliği'nin en eski sen- fonik topluluğu kabul edilen Le- ningrad Filarmoni Orkestrası, yir- minci yüzyılın başlarına kadar yalnızca soylu çevreler için çaldı. Sovyet Devrimi'yle birlikte devlet orkestrasına dönüştürulen toplu- luk bu yeni konumuyla ilk kon- serini 8 Kasım 1917'de verdi. Uzun yıllar ünlü şefler yöneti- minde çalan Leningrad Filarmo- ni Orkestrası'mn şefliğine 1938'de atanan Mravinski tara 50 yıl bu görevde kaldı. Bu arada orkestra, savaştan sonra Avrupa'da Sto- kovski, Munch, Kodaly ve Britten yönetiminde de konserler verdi. Mravinski ve Şostakoviç arasın- daki buyuk yakınlıktan dolayı Şostakoviç"in yapıtlarının Lening- rad Filarmoni Orkestrası'nm re- pertu\r arında önemli bir yeri oldu. Şostakoviç'in yapıtlannın bir ço- ğu ilk kez Leningrad Filarmoni ta- rafından yorumlandı ve Mravins- ki bu besteleri en iyi yorumlayan şef olarak tanındı. 1989'da Mra- vinski'nin ölümünden sonra or- kestranın şefliğine ve sanat yönet- menliğine Yuri Temirkanov ge- tirildi. Gitarcı thsan TurnagöVün resitaliyarın Cemal Reşit Rey Salonu y nda Batrda çalan tek Türk gitarcıİhsan Turnagöl, Batı ülkelerinde gitar çalan, konserler veren, plaklar yapan, önemli müzik kurumlarında ders veren şimdilik tek Türk gitarcı. Turnagöl, yarın akşam vereceği resitalde Ugi çekici bir program sunacak. SAMİH RİFAT Çoktandır içimde beslediğim, zaman zaman başkalanna da aç- tığım, yazdığımfcir özlemim var- dı: Gitar denen çalgının bunca sevildiği, bunca coşkulu bir din- leyici kitlesi bulabildiği ülkemiz- den, uluslararası düzeyde gitar yorumcuları ve gitar müziği bes- tecileri çıkmalı artık diye duşu- nürdüm. Ve sanınm bu özlem, son yıllarda yavaş yavaş gerçek- leşmeye başladı. Ülkemizden ye- tişen kimi gençler, uluslararası bir duzeye yayıhna yolunda önemli adımlar attılar, dış dünyayla su- reklı ve sağlıklı ilişkiler kurdular. Bu gençlerden biri de thsan Tur- nagöl. Batı ülkelerinde gitar ça- lan, konserler veren, plaklar yapan ve önemli müzik kurumla- nnda ders veren (şimdilik) tek Türk gitarcı. Ve Turnagol'ün Is- tanbul Festivali kapsamında, Türkiye'de sanınm ilk kez calma- sı festivalin bence hoş sürprizle- rınden biri. 1957 Ankara doğumlu Turna- göl, 1975 yılında ÎTÜ Gemi İnşaat Fakültesi'nden ayrılarak Alman- ya'ya gitmiş. önce Karlsruhe, sonra da Basel Mûzik Yuksek Okullarında Mario Skea ve Kon- rad Ragossnig'le gitar eğitimi gör- müş. Karlsruhe'de iki yılla Sicca'nın asistanlığını yaptıktan sonra 1981'deStuttgart Muzik ve Tiyatro Yuksek Okulu oğretım üyeliğine çağrılmış, Ayrıca Haıı- nover ve Freiburg Muzik Yuksek okullarında ders vermiş. 1981 yı- lında Bach, Scarlatti ve Albeniz'in yapıtlannı içeren ilk plağını, da- ha sonra da Alman besteci Her- mann Reutter'le (1900-1985) iki yıl süren çalışmalarımn bir bolü- munden oluşan "Reuller" adlı plağını yapmış. Bunun yanı sıra Consortium Classicum adlı oda müziği topluluğunun birçok plak kaydına katılmış. Avrupa ve Uzakdoğu'da, çok sayıda festiva- le çağırılmış, radyo programları yapmış, gitar için yaptığı duzen- lemeler ve çeşitli bestecilerle yap- tığı ortak çahşmalar Almanya'da basılmış. Görduğünüz gibi hiç de azımsanamayacak bir muzik geç- mişi var Turnagol'ün. Kıvanç ve umut verici bir sanatçı yaşamı. İhsan Turnagol'ün programı da oldukça ılgı çekici. tlk bölüm- de yer alan uç Scarlatti sonatının ardından Bach'ın re minör Cha- AZIMSANAMAYACAK MÜZİK GEÇMİŞt — 1957 Ankara do- ğumlu İhsan Turnagol'ün hiç de azımsanamayacak bir müzik gec- mişi var. sanalçı, çok sayıda festivale de katıldı. conne'uyla, once klasik muzik alamndaki yeteneklerini sergileye- cek. Sonra da Carlo Domenico- ni'nin artık Russel, Parkening gibi çok önemli gitarcılann dağar- larına giren KoNunbaba adlı ya- pıtıyla, çağdaş ve farklı bir duyarlığın yorumunu üstlenecek. Bana sorarsanız, yalnızca bu par- ça bıle bu resitali yeterince ilginç kılıyor. İkinci yarıda Karkoshka adlı hiç tanımadığımız bir bestecinin Turnagöl için yazdığı Aramızda- ki Köpru adlı yapıtı dinleyeceğiz (bir gitar konserinde yeni birinin, yeni bir yapıtını dinleyebilmek ne guzel). Program, son yıllarda gi- tar konserlerinin en gozöe beste- cilerinden biri durtımuna yükselen Barrios'un dort parçasıyla biti- yor. Bütunuyle profesyonelce dü- zenlenmiş, ilginç ve zengin bir program bu. Profesyonelce çalın- masını da bekleyerek "Merhaba" diyoruz İhsan Turnagöl'e. FESTİVALDE BUGÜN Lemingrad Filarmoni Orkestrası (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu, 18.30) Samim Kara - ud, Şenol Filiz • ney (Atatürk Kültür Merkezi Konser Salonu, 21.30) ftfoiseyev Halk Dansları Toplulagu (Açıkhava Tiyatrosu, 21.30) FESTİVALDE YARIN Leningrad Filarmoni Orkestrası (Atatürk Kültür Merkezi Büyük Salonu 18.30) thsa Turnagiil gitar (Cemal Reşit Rey Konser Salonu 18.30) Italyan sanatçı Giorgio Morandi'nin gravürleri, Resim ve Heykel Müzesi'nde Görünen dünyadan soyutu yok Dılamur Kasrı'nda resim • İSTANBUL (AA) — Milli Saraylar Daire BaşkanhğYnca'başlatüan ve 6-10 yaş grubu öğrencilere yönelik resim çalışmalannın beşinci bölümünü tamamlayan öğrencilerin yapıtları, Ihlamur Kasn'nda sergileniyor. Yoğun bir yerleşim merkezi içinde tarihi bir çevreyi tanıtmak, öğrencilerin güzel sanatlar alanında bilgi ve becerilerini geliştirmek amacıyla Ihlamur Kasn'nda 1986 yılında başlatılan resim çalışmalarının, bu yıl 9-26 haziran günleri arasında uygulanan S. bölümü sona erdi. Bir öğretim görevlisi yönetiminde 3 haftayı kapsayan ve toplam 21 saat süren resim çalışmasına 6-10 yaş grubunda 24 öğrenci katıldı. Erol Eti Atölyesi • Kültür Servisi — Moda Sanat Galerisi'nde 11 haziranda açılan Marmara Üniversitesi Prof. Erol Eti Atölyesi Resim Sergisi devam ediyor. Sergide Prof. Erol Eti Atölyesi'nin öğrenci ressarnlan Hasan, Asiye, Banu, Vahit, Kutlu, Nesrin Mutlu, Şenay, Murat, Serdar, Neslihan, Yasemin ve Aysun'un yağlıboya tabloları yer alıyor. 13 ressamın katıldığı sergi 13 temmuza kadar sürecek. Zeybek yurda döndti • İSTANBUL (AA) — Avustralya'da düzenlenen "Muhteşem Süleyman" sergisinin açıhşını yapan Kültür Bakanı Namık Kemal Zeybek, Türkiye'ye döndü. Bakan Zeybek, Atatürk Havalimanı'nda yaptığı açıklamada, Sydney'de açılan "Muhteşem Süleyman Sergisi"nin büyük ilgi gördüğünu ve yaklaşık 200 bin kişi tarafından ziyaret edilmesinin beklendijûni söyledi. 'Yiyin Efendiler^ • Kültür Servisi — Cem Karaca, Uğur Dikmen ve Cahit Berkay'ın birlikte hazırladıkları "Yiyin Efendiler" adh kaset piyasaya çıktı. Kasette söz ve müziğini Cem Karaca'nın gerçekleştirdiği "Oh be!" "68'ünin türküsü", "Sen seni bil" ve "Sahibi geldi" Cem Karaca'mn bestelediği, Kerem Çalışkan'ın sözleriyle "Barış dikeni", Tevfık Fikrefin "Yiyin Efendiler" sözlerini Cem Karaca'nın yazdığı, müziğini Volkan Başaran'ın gerçekleştirdiği "Kirlenmiş çığlık" adlı parçalar yer alıyor. Kasetteki tüm düzenlemeler Karaca, Dilcmen-*e Berkay'ın ortak imzasını taşıyor. BAKIR ÜSTÜNE ISLAK KAZI — Giorgio Morandi'nin bakır üstüne ıslak kazı tekniğiyle gerçekleş tirdiği bir yapıt. "Koyu fon üzerinde bej-az nesnelerle natürmort", 1931 tarihini taşıyor. Küllür Servisi — MSÜ Resim ve Heykel Müzesi, dünyaca tamn- mış bir Italyan sanatçının Giorgio Morandi'nin (1890-1964) gravürle- rine yer veriyor bu kez. Morandi L nin doğumunun 100. yüı için ha- zırlanan, sanatçının 1912-1956 yıl- lan arasında yaptığı 60 gravürden oluşan sergi 31 temmuza dek gö- rülebilecek. Gravürlerinde kendi yöntemi olan ıslak kazı tekniğini kullanan Morandi, aynı zamanda bir pey- zaj ve natürmort ressamı. "Hiçbir şey görünen dünyadan daha soynt degildir" diyen Morandi, eserle- rinde konu olarak evindeki pen- cereden gördüğü manzaraları ve gunlük eşyayı kullandı. Çeşitli us- talann etkisinde kalan Morandi, ban dönemlerinde fütürist ve me- tafizik akımlara da yaklaştı. Giorgio Morandi'nin sergisiyle birlikte hazırlanan Türkçe- ttalyanca katalogda sanatçı hak- kında yapılan değerlendirmeler, uyguladığı ıslak kazı tekniğini ta- nıtıa bilgiler, sergideki yapıtlan ve yaşamöyküsü yansıtıhyor. Eleştirmen Federica di Castro katalogda yer alan yazısında Mo- randi için şunlan söylüyor: "Mo- rmndi'ye göre 'bütnn'e degişik an- lamlar veren, 'çizgl'lerdir, resim- dir, boşlugu kesip biçen, onu bö- tünleştiren çizgilerdir. ÇizgUerin planlamak istediği bir ince imaj yaratmak ve birkaç gölge Ue ışıgı yanp basit bir şekilde belirginlik kazanmak." Eleştirmen Fabio Fiorani ise "Morandi ve Italya'daki gravtir sanatı" başlıklı yazısında Moran- di'nin başlangıcından beri kendi yolunu çizdiğini, ttalyan grafik sa- natı ve kültürünün büyük bir bö- lümünün dışına çıktığmı söylüyor. Fiorani şunlan söylüyor: "As- lında Morandi'nin inatçı olduğu kadar akıl dolu çalışmalannın bir eseri olan kendine ozgü orijinal anlaüm dili, herhangi bir dış ger- çege ait olmadan önce içinde ta- şıdığı ünajdan. biçimsel bir araş- ürmadan tıiremektedir. Bu kendi iç dünyasında doğanın egemenli- ği önemli bir rol oynamaktaydı ve dogal olarak gerçekleşdrdiği eser- ler büyük bir ustalıkla kullandıgı özel aletlerle ortavu çıkmaktaydı; bunlar degişik kalınhktaki uçlar, saydara kalıplama, balmumu ve kendisi için tek önemli öge olan sürekli olarak 'iç dün>-a gerçegini' anımsatmaya yarayacak yavaş ye- dirme olayını gercekleştiren özel asitlerden ibaret idi." TURSEM'İN REHB£RÜ&İNDE L0f©RA,fJKFÖRD, CA^4BRID6B BOUBKEMOICTH ,BWGHT0N. H A S T l K G S i G H S DE ^ rADA BÛTÛM YIL JN6IUZCE OgUMUİ ttTAKSlTTE K0LAYUĞ1 DEVAM y •TICARİ İNGİÜZCE .TUdlZM INGILİZÇESİ • BANKACILIKINÛİLİZCESİ •51NAV KURSLARI: Cambridge •Fırst Certrfic«tc, Proficıeney , •TOEFLA^tLS(Sd\ü)J ( ) tursem İNGİÜZÜSANOKULLAM DANIŞMA MERKEZİ Cumhurıyet Cad 173/4-B Elmadağ 80230 Istanbul Hılton Otelı Karşısı Tel 148 39 77-148 79 43-148 28 « Fax 132 97 29. TU 27498 tusm tr. S E Z E N & A S K I N Türk Pop Müziğine: Müzik Endüstrimize Yeni Bir Boyut Getiren Buluşma: Sezen Aksu & Aşkın Nur Yengi. Yıların Yıldızı Sezen Aksu Simdi Prodüktör. Produklöru ve Basarılı Sanatçısını Sizler İçin Bir Araya Getirdik... Beatles 20 Yıl Önce Durdu. 10 Yıl Önce de Bitti. Acı Dolu. Mutlu Yıllar ve Yeniden Birlesecekleri Umudunu " 10 Yıl Boyunca Tasıdı Hayranlan. Ta ki. John Lennon Ölene Dek. ı YARIŞMAMIZ BAŞLADI Fame Star '90 Başladı. İlk Konuklanmız Akba- ba ve Sehnaz Sümer'di. 10 Temmuz Pentag- ram, 20 Temmuz TenOnRihter Fa- me City'de... ; FAME STAR *9O ALPAVdan Yeri Bir Kaset: Gime... MESAM Rakambnyla Yabam Kasetlerin Satşbn; MadonnaJanrta, PhflCoKns, MötteyCrue KaçSatıyor GİTARIN ACIU BAŞKALOIRISININ ÖYKÜSÛ; Sonra lan Adı Müak Pryasasında Efsane Obcak Olpn Feo der, 501 Yıbnn Baanda Glara Etekt*VerdL Işkencs 0 Gün Bu Gündür Sûrüyor.... Y a z ı n N e D i n l e y e c e ğ i z . Önce David Lee Roth, Ardından Whlesnake, Şimti de Soto Afcûm. STEVE VAI GRann göndeminden DüsmekBiknryor... Soprano Saksofon'un Uç Usta Ismi Vardır: Steve Lacy. John Coltrane ve VVayne Shorter. Shorter'la, Yavuz Baydar Stockholm'da görüstu