22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
CUMHURİYET/12 PAZAR KONUĞU 1 TEMMUZ 1990 Prof. Harun Gümrükçü, Almanya'da 1991 başında uygulamaya girecekyeni 'Yabancılar Yasası'nı değerlendirdL Gurbetçiler topun ağzındaBugün iki Almanya arasındaki devlet anlaşması yürürlüğe giriyor. Birleşme yolunda somut ilk adım atılmış oluyor. Diğer yandan Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan hızlı gelişmeler, Doğu'dan Batı'ya göç olgusunun kapsamını da genişletiyor. Batı Avrupa ülkelerinde, ağırlıklı olarak da Federal Almanya'da çahşan, yaşayan Türklerin bu önemli gelişmelerden etkilenmemesi söz konusu değil. Ekonomik durumdaki düzelme ile birlikte konumlarında iyileşme beklerken, tersine gelişmeler ile karşı karşıya kaldılar. Yerleşmeye, siyasal haklara yönelik arayışlara girmişken, eldeki haklann da bir kısmının yitirilmesi anlamına gelen yeni yabancılar yasasını karşılarında buldular. İş-Sendika Servisi Şefimiz Şükran Ketenci, iktidar tarafından beklenenden önce çıkartılan yabancılar yasası ve Türklere etkileri konusunda Almanya'da, gelişmelerin sıcağında yaşayan Türk bilim adamı, Dr. Harun Gümrükçü ilekonuştu. SÖYLEŞİ ŞÜKRAN KETENCİ PAZAR KONUĞU lyın Gümrükçü, bugün ilk adımı atı- lacak olan ikı Almanya'nın birleşmesinin işçile- rimiz üzerindeki etkilerinden, tarttşmanm en gün- cel konusundan söze girsek. Kısa ve uzun dönemli sonuçlan, gerçekten ilk bakışta görüldüğü kadar olumsuz mu olacak? Geçen yıl Doğu Almanya ve Doğu Avrupa ül- kelerinden 1 milyon insan Federal Almanya'ya göç etti. Hızı azalmakla birlikte, bu göç devam edi- yor. Romanya ve Sovyetler Birliği'nden en az 1 milyon ınsanın daha birleşmiş Almanya'ya gelmesi bekleniyor. Bununla birlikte geçen yıl Federal Al- manya'da kalkınma hızı yuzde 4.4 gibi bir rekor düzeye varmıştır. tşsizler sayısı bununla bağh ola- rak 2 milyonun altına düşmüştür. Bu yıl sonun- dan itibaren fiilen gerçekleşecek olan birleşme, Doğu AJman ekonomisinin Batı standartlarına göre düzenlenmesini zorunlu kılacaktır. Bunun sonucunda, 1995 sonuna kadar bu ülkede 1.5 mil- yon insanın işsiz kalabileceği hesaplanmıştır. Bu insanlara mesleki eğitim ve iş bulmada öncelik ta- nınacağından, kısa dönemde elbette işçilerimiz üzerinde negatif etkiler söz konusudur. Orta ve uzun dönemde ise sonuçlan pozitif olabilir. Ge- rek inşaat sektörünün açılması gerekse Doğu pa- zan Almanya'daki kalkınmayı hızlandıracak, ye- ni iş alanlarının açılmasma olanak tanıyacaktır. ^•••Krifen yılın bu aylannda Almanya'da Türkler, yerleşmeye yönelik sosyal ve siyasal hak- lann ahnması ve bu doğrultuda çaba gösterecek örgütlenmelerin hazırlığı içindeydiler. Uzaktan iyi izienemiyor. Çokfazla şey değiştiğini sanıyoruz. Şimdi gündeminizde neler var? Şimdi umutsuzluk var. Geçen yıl, önceki yıl- larda da koşullar olumsuzdu. Ancak hak alma umudu, çabalan söz konusuydu. Şimdi ise hak geliştirmek nerede ise unutuldu. Mevcut hakla- nn korunması, yitirilmemesi çabası, kaygısı gündemde. Biliyorsunuz Almanya'da yaşayan ve çahsan Türkler için, bir süre çalışıp iyi bir para birikti- rip Türkiye'ye dönme rüyasından vazgeçmek ko- lay olmadı. Almanya'da yerlesik yaşamaya yöne- lik arayışlann çok geç de olsa gündeme gelmesi, değişik anlayışlar ve işlevleri olan Türklerle ilgili demokratik örgütlenmelerin ortak hedefİCT için bir araya gelmelerini sağladı. Türkler, siyasi hak- larda, yerel ve genel seçimlere katılma hedefine yönelik bazı gelişmeler, önemli adımlar, bekliyor- lardı. Sosyal haklarda uzun vadeli bir oturma hak- kından çifte vatandaşhğa, isteyen için Alman va- tandaşlığma geçiş doğrultusunda gelişmeler dü- şünülmüştü. ilk etapta ekonomik, sosyal ve siya- sal entegrasyon beklentisi vardı. Yeni yabancılar yasası bu üç alandaki beklentilerle çelişen, tersi- ne bir gelişmeyi açığa çıkardı. WK^^Hsterseniz çok güncel olduğu için yeniya- bancüar yasasına öncelik verelim. Türkiye'de pek üzerinde durulmadı. Ancak Almanya'da tepkiya- raltığmı biliyoruz. Bize bu konudaki gelişmeleri kısaca bir özetleyebilir misiniz? 27 Ocak 1990 tarihinde Federal Meclis'e gön- derilen yabanalar yasası taslağına karşı geniş çev- relerin katılımıyla çeşitli protestolar yapıldı. Et- kiii tüm protesto eylemlerine rağmen 27 nisanda yasa taslağı Federal Meclis'ten geçti. Ahşılmadık bir acelelikle de 10 mayısta Federal Eyalet Parla- mentosu'nda görüşülerek kabul edildi. Eyalet Par- lamentosu'ndaki görüşme bir hafta sonraya kal- mış olsaydı, görüşme gecikebilseydi, bu yasanın Federal Eyalet Parlamentosu'nun olunınu alma- sı imkânsız olabilecekti. Çeşitli göçmen dernek- lerinin, Alman Sendikalar Birliği DGB ve kilise- lerin yanı sıra Sosyal Demokrat Parti de (SPD) bu yasaya karşıydı. SPD 13 mayıs tarihinde Aşa- ğı Saksonya Eyaleti'nde vapılan eyalet seçimleri- ni kazandığından, hükümet eden ve yasanın çık- ması için uğraş veren birlik partileri (CDU/CSU) ile liberaller (FDP), Federal Eyalet Parlamento- su'nda çoğunluğu kaybettiler. Yeni yabanalar ya- sasını hiç değilse bu şekliyle çıkartamayacaklar- dı. Şimdi yasa cumhurbaşkanınm onayını aldıktan sonra 1 Öcak 1991 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek. Böylece 1965 yılmdan bu yana yürürlükte olan yabanalar yasasının zaten Türkler için çok olumsuz olan hükümlerini de aratacak, göçmen- lerin beklentilerine yanıt vermekten çok uzak ye- ni bir hukuk düzeni yürurlük kazanacak. Fede- ra! Almanya'da yaşayan 1.5 milyonun üzerindeki vaandaşımızm yaşamlannda silinmeyecek izler bııakacak. Yeni hukuk düzeninin yaşantumzın çe- şitli aşamalannda etkilerini anlayabilmek ve an- laabiİmek için, yasanın arkasından çıkarılması gerekli talimatnameler, bakanlık direktifleri ve yargı kararlannı beklemek gerekiyor. Bununla bir- lifce yasaya egemen düşünce yapısından hareketle bideri nelerin beklediği hakkında şimdiden bazı öremli sonuçlara varabiliriz. •••BSa^/n Gümrükçü, yürürlükteki yasa ile yeıi yılda yürürlüğe girecek yasayı, temel ilkele- rimlamında bir karşılaştırabilir misiniz? E965 ile 1991 yıllan arasında yürürlükte olan ysa Federal Almanya'daki yabancılann yaşam kcşullarının sadece genel sımrlarını çizmişti, içe- rijinin doldurulmasını idari ve mahkeme karar- lanna bırakmıştı. Zamanla yabancı işgücüne ih- traçtan dolayı gerek idari gerekse mahkeme ka- ralan liberal diyebileceğimiz bir gelişme göster- mişlerdi. Gelişme yasa koyucusunun beklentisini de asarak pratikte yabanalar lebine bir hukuki statünün oluşmasını sağlamıştı. Yeni yasa tama- men aksine, birçok konuda talimatnamelerde ve idari kararlarda yer alması gerekli Ukeleri içermek- tedir. 106 yasa maddesini içeren 39 sayfalık bir kitapçık durumunu almıştır. Eskisinden farklı ola- rak eyaletlerden yabanalar konusunda karar ver- me yetkisini de almıştır. Böylece eyaletten eyale- te değişen ve özünde yabanalar lehinde olan uy- gulamalara da bir set çekilmek istenmektedir. WtKt^MYasanın getirdiklerine bir göz atsak... önce mevcut Federal Almanya vatandaşhğına kabul yasasının temel ilkelerinin, 1870 yılında çı- kanlmış bir yasaya, imparatorluğun kuruluş yıl- lanna uzandığma işaret edelim. Yine de 187O'te çıkan yasa ile bugunku yasa ilkeleri ve bağlı yö- netmeh'kler incelendiğinde, bugiinun liberal olma- dığı gerçeği ortaya çıkar. Gerek önümüzdeki yı- hn başında yürurluğe girecek yeni yasa gerekse yürürlükte olan yasa, F. Almanya vatandaşhğına kabulde uzun yıllar Almanya'da ıkamet etme ya- nında, bir dizi asgari ön koşul öngörmektedir. 120 yıl önceki ilk metin ise Almanya'da oturmakta olan ve hatta ikameti Almanya dışındaki insan- lara, istedikleri takdirde vatandaşkk hakkı tanı- yordu. 15 Haziran 1882 Bavyera İdari Mahkeme- si'nin bir karanna göre Almanya'da yaşayan ya- bancının kalabileceği bir dairenin veya bir yeri- nin bulunması koşulu yeterli sayıhyordu. Yazüı metin yürürlükteki yasanın yönetmeliğin- deki hükümleri kelimesi keh'mesine aynen almış. "Birden fazla vatandaşlıgı önleme" başhğı altın- da yer alan metinde bu gerçeği görebiliriz. Bu ko- nuda çifte vatandaşhğa geçiş yolunun en azından arka kapıdan aralandığı yolundaki yorumlar yan- lış. Çifte vatandaşlık isteğimizin eski uygulama- ya nazaran zorlaştığını kabul etmek zorundayız. Şimdiye kadar temel ilkeleri, Içişleri Bakanhğı ve eyalet temsilcilerinin belirledikleri yönetmelikler düzenlemişti. Bu ilkelerin değiştirilmesi oldukça kolaydı. Şimdi konu yasa ile düzenlenmiş ve bek- lentilerimize uygun hiçbir adım atılmamış. Hat- ta belli konularda sertleşme de söz konusu. ör- neğin tuzük bir yabanaya, ulkesi, askerliğiru yap- madığından dolayı vatandashktan çıkarmakta ıs- rar ediyorsa, çifte vatandaşlık hakkının tanına- bileceğini öngörmüştü. Yeni yasada bu yok. Bu nedenle halen Türkiye'de askerlik görevini yap- mamış olan gençlerimizin isterlerse 1 Ocak 1991 tarihine kadar belli bazı prosedürleri yerine geti- rerek çifte vatandaşlık hakkını alabilecekleri ka- nısındayım. 1 ocaktan sonra bu olanağı kaybet- miş olabilirler. biliyor? llurma hakkı hangi koşullarda alına- H A R U N GÜMRÜKÇÜ 1950 Trabzon doğumlu Harun Gümrükçü, Orman Tekniker Okulu'nu bitirdikten sonra Alanya Orman Bölüm Şefliği'nde çalışmaya basladı. 1970'te Almanya'ya işçi olarak gittı. İki yıllık Almanca öğrenimi ve bir yıllık sendikal çalışmanın ardmdan, tktisadi ve Siyasi llimler Akademisi'nde öğrenim gördü. 1976'da mezun olup siyasal bilimler bölümünde bilimsel kariyerine başladı. 1980-81 arasında Cambridge Üniversitesi'nde çalışma yaptıktan sonra, 1981-85'te master çalısmasım yaptı. 10 yıllık DGB bursu ile eğitim yaparken ilk burs alan yabancı ve en uzun burs alan kişi özelliklerini kazandı. Doklora çalışması "Türkiye'de lstihdam ve Göç Olgusu, Alman Ekonomisine Katkıları" ile Federal İş ve İşçi Bulma Kurumu Bilim ödülü'nü kazandı. Hamburg Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevi ile birlikte, Ortadoğu Enstitüsü'nde çalışmalannı sürdürüyor. 'asanm birinci kuşak üzerindeki etkile- rini özetleyebilir misiniz? Yasanın birinci kuşak üzerindeki etkilerinden başlayalım. Halen sürekli oturma hakkı kazan- mış olanlar geneide pek etkilenmeyecektir. An- cak işsızlik yardımı alıyorlarsa süresinin 6 ayı geç- memesi gerekiyor. Işsizlik sürelcri 6 ayı geçtiğin- de, sürekli oturma izinleri süreliye çevrilebilecek- tir. Ortak Pazar ülkelerinden gelmeyen yabana- lar. Türkler F. Almanya'yı böyle bir durumda terk etmek zorunda kalabileceklerdir. Süreli oturma iznı olanlar, çoğunluk kitle, Türklerin yüzde 70'i için, oturma izinleri bir ve- ya iki yıl için verilmektedır. Yasa hükmüne göre sürenin uzatılabilmesi yabancının geçimini ken- di işi ile sağlamasına bağlı. Aynca da Alman top- lumuna zarar verecek bir konuma girmemiş, "siinne" nedeni olabilecek suçlardan birini işle- memiş olması gerekiyor. Eski yasa ile karşılaştırıldığında, geri gönderil- me nedenleri genişletilmiştir. "Kamu görevi ve dü- zenini tefadit etmek", "Kamu saglıgını tebdjl et- mek, öraegta AIDSÜ olmak", 'Mahkeme ve idari karariara uymamak, örnegin sosyal slgorta öde- meden bir işyerinde çalışmak veya bir para ceza- snu ramanında ödememek", "Almanva'nın dış po- litika çıkarianna zaıv verebilecek bir siyasi ça- lışmada bulunmak", "Almanya'nın huknk diue- nine karsı çıkmak, özellikle buna yönciik kaba kuvvete başvunnak", "Almanya dıjındaki insan onuru ve temel haklara nygun doşmeyen gayekr gnden siyasi parti, dernek veya yasalan destekle- mek", "Siyasi ga>eleri gercekteştirmek için kaba kuvvete başvunnak" geri gönderilme nedenleri arasında sayüıyor. Prof. Haran Gümrükçii, Almanya'daki Türklerin, Alman vatandaşı olmak zorunda kalmadan, çeşitli sosyal ve poUdk haklan kazanmak ve digtrleriyle esit sartlarda yasamak istediklerini soylüyor. (Fotograf: Deaiz Topaloglu) Yeniyasa yürürlüktekine göre vatandaş- hğa geçiste bazı kolaylıklar sağlıyor mu? 1 Ocak 1991 yılmdan sonra yürürlüğe ginnesi kesinleşen yeni yabancılar yasasının vatandaşh- ğa kabulü kolaylaştınyor izlenimi veren madde başhklannın altında ne getirildiğinin anlaşılması için, metinlerin aynntılı incelenmesi ve yürürlük- teki yasa hükümleri ile karşılaştınlması gerekiyor. Yürürlükteki yasa Alman vatandaşhğına geçi- şi bir hukuki hak olarak öngörmuyordu. Yeni ya- sada da vatandaşhğa geçiş için öngörülen tüm ko- Yeni 'Yabanalar Yasası'na göre Almanya'da süreli oturma izni olanlar sosyal yardım alma durumuna düştüklerinde, oturma izinleri uzatılmayacak. Süresiz oturma izni olanlar için dahi, 6 ayhk sosyal yardım alımrsa, oturma iznınin iptali söz konusu. Bu durumda Almanya'da hiçbir korkusu olmadan yaşama hakkı, sadece Alman vatandaşlığına geçenler için geçerli olacak. Bu durumda olan Türklerin oranı ise sadece yüzde 10. şullan tamamlasanız da hukuki hak söz konusu değil. İki yasada da koşullan yerine getirdiğiniz- de kural olarak vatandaşhğa geçiş müracaatını- zın kabulü söz konusu. Bu birinci ve önemli so- nucun altını çizdikten sonra her iki yasadaki il- kelerin karşılaştmlmasına geçebiliriz. Ancak ye- ri getaıişken 1 Ocak 1991'de yürürlüğe girecek ya- sanın temel yönetmeliğinin henüz çıkmadığına işaret etmeliyiz. Yönetmeük hükümleri yasanın te- mel hükümlerini daha da kısıtlayabilir. O neden- le de genel hatlar üzerinde bir karşılaştırma ya- pabiliriz. Yürürlükteki Almanya vatandaşhğına kabul ya- sasının 8. maddesi ve buna bağlı talimatnameye göre bu ülkenin vatandaşhğına geçmek için mü- racaat eden yabancının ehil olması ve 18 yaşırun üstunde olmasının yanında, mazbut olmayan bir hayat sürmemiş olması koşulu da aranıyordu. Yeni yasa, adap ve ahlak kurallanna uyma gibi bir ko- şulu öngörmemekle pozitif bir adım atmış bulu- nuyor. Ancak daha önce suç işlenmişse Alman va- tandaşı olma olanağmı tamamen ortadan kaldı- nyor. Yürürlükteki yasada kesin olmayan, yoru- ma açık, daha esnek bir hüküm vardı. Yine yeni yasaya göre müracaatçı kendi kusuru sonucu sos- yal yardım ahr duruma düşmüşse, vatandaşhğa kabulü söz konusu olamıyor. Yürürlükteki yasa- da böyle bir engelleme yoktu, sadece uygulama- da bu dunım engelleyici bir faktör olmuştu. Yeni yasa yine vatandaşhğa geçişte beUi bir öl- çüde Almanca bihne koşulu yanında, 15 yıl Al- manya'da kalma koşulu anyor. Eskiden bu kural olarak 10 yıl idi. Belli koşullar altında da 5 yüa indirilebiliyordu. Yürürlükteki vatandaşlık yasası ailenin bölün- mezliğini temel ilke ahr, istisnalar dışında aile bi- reyleri arasında değişik ülke vatandaşlığını önle- meye çahşırken yeni yasa âdeta ailenin bölünme- sini teşvik ediyor. 16-23 yaşlan arasındaki yaban- cılann vatandaşhğa geçisini kolaylaştırdığını öne sürerken bunlann anne ve babalarının aynı hak- tan yararlanmalannı ancak belirli koşullar altın- da ve gelecek 5 yıl için mümkün kılıyor. Böylece ailenin kutsalhğı üzerinde kurulmuş bir toplum yapısı içinde, yabancı ailenin dinamitlenmesi dü- şündürücüdür. Tüm bunlann yanında yeni yasanın önemli maddelerinin özünde 2. Dünya Savaşı'ndan son- ra uygulanmakta olan vatandaşhğa kabul yasası ve onun talimat maddelerinin kelimesi kelimesi- ne aynen ahnması olduğunu söyleyebiliriz. •••İHÇ;//e vatandaşlık hakkında bazı kolay- lıklar geldiği doğru mu? tşi olmayanlar için bir tehlike var mı? Süreli oturma izni olanlar sosyal yardım alma durumuna düştüklerinde, süreli oturma izinleri uzatıhnayacaktır. Süresiz oturma izni olanlar için dahi, 6 ayhk sosyal yardım aldıktan sonra otur- ma izninin kakiırüabileceğinden daha önce söz et- miştik. Bu durumda Almanya'da hiçbir korkusu olmadan yaşama hakkı sadece Alman vatandaş- hğına geçenler için geçerlidir. Türkler arasında bu durumda olanlar yüzde 10'u geçmemektedir. Sö- zün kısası, yaşamının bir döneminde işsiz kalan- Federal Almanya'daki eski yabancılar yasası, bir yabancıya, ülkesi, askerliğini yapmadığmdan dolayı vatandashktan çıkarmakta ısrar ederse, çifte vatandaşlık tamyabiliyordu. Yeni yasada bu yok. Bu nedenle, halen Türkiye'de askerlik görevini yapmamış olan gençTerimiz, isterlerse 1 Ocak 1991 tarihine kadar belli bazı prosedürleri yerine getirerek çifte vatandaşhk hakkını alabilirler kanısındayım. 1 ocaktan sonra bu olanağı kaybedebilirler. lar, insanımızın yüzde 90*1 hep topun ağzında ola- caktır. Avrupa Sosyal Yardım Anlaşması'na ay- kırı olan bu yasal düzenleme ile ilk etapta sayıla- rı 50 ile 100 bin kişi arasında olan bir kitle Al- manya'yı terk etmek zorunda kalabilecektir. Bi- lindiği gibi Türkler arasında işsizlik oranı yüzde 15'in üzerindedir ve bir yıldan uzun süreli işsiz ka- lanlar, işsizlik parası değil, sosyal yardım almak zorunda kalmaktadırlar. Sürekli oturma hakkı için beş yıldan beri Al- { manya'da oturmuş olmak, özel çalışma izni hak- kına sahip olmak (Türklere bu hak ancak Alman- ya'da 10 yıl kalınca tanınıyor), Almancayı en az derdini anlatacak kadar bilmek, ailesine ve ken- dine yetecek kadar bir daireye sahip olmak (kişi başma 12 m : ). Devamiı oturma hakkı, yani bir yabancıya ta- nınan en yüksek güvence için ise aşağıdaki ko- şullan yerine getirmek gerekiyor: Almanya'da 8 yıldan beri yaşamış olmak, en az üç yıl önce sü- rekli oturma hakkı almış olmak, geçimini kendi çaaşmasıyla veya servetiyle karşılayabilecek du- rumda olmak, en az 60 ay sosyal sigortalar ku- rumuna aidat ödemiş olmak, son üç yıl içinde ağır bir suç işlememiş olmak. ^ ^ ^ ^ • A u tabloda Almanya'da yaşayan Türk- leri nasıl bir gelecek bekliyor? Yasanın temel çerçevesinin beklentilerimize ce- vap vermekten uzak ve endişe yaratacak ölçüler- de olduğunu biliyoruz. öncelikle çıkan yabana- lar yasasını iyi ve doğru anlamak ve polemiğe gir- meden anlatmamız geTekiyor. Bunun yanında da yasaya bağlı olarak çıkarılması gerekli tüzük ve talimatnamelerin içeriği için mücadele vermemiz zorunlu. Uygulamada ortaya çıkacak insanal ol- mayan durumlan sürekli, demokratik hukuk çer- çevesi içinde protesto etmek, kamuoyunu bilgüen- dinnek durumundayız. Türkiye'deki basının ilgi- sizliğini aşmak, basının ve siyasetçilerin desteği- ni sağlamak da çok önemli. Yabancılar yasası karşısında yeni alternatifler geliştirmek gerekiyor. Halen Almanya'da yaşayan insanlanmız için dört alternatif söz konusu; Türki ye'ye geri dönmek, Ahnanya vatandaşhğına geç- mek, çifte vatandaşlık için yoUan zorlamak ve ser- best dolaşım hakkı için uğraş vermek. İlk üç seçenek için koşullan yeni yasanın ge tirdiklerini anlatırken değerlendirdik. Dördüncü' seçenek üzerinde asıl durmak istiyorum. Ne ya- zık ki siyasetçilerimiz serbest dolaşım hakkımız üzerinde durmuyor, gerekh" önemi ve mücadeley_i vermiyorlar. Oysa AT ülkelerinde kendi benliğ^- mizi kaybetmeden yaşamımızı devam ettirebihne- mizin tek yolu budur. Ne yazık ki en azından AT ülkelerinde yaşayan insanlarımıza bu hakkın ve- rilmesi için Türkiye'den bir destek verilmemekte- dir. Sadece siyasi iktidar değil, muhalefet parti- leri ve SHP'nin de pasif politikalar içinde kaldık- larmı söyleyebiliriz. Almanya'da yaşayanlann, aktif olan göçmen dernekleTinin, sendikalann, sosyal danışmanlann ve tüm vaiandaslanmızın davalanna sahip çıkma- lan gerekmektedir. Ancak aktif ve politize olmuş bir kitle kendilerine karşı olan politikaların olu- şumunu önleyebilir ve yaşadığı koşullar içinde al- ternatifler geliştirebüir. Türkler asıl zaran, AT içinde serbest dolaşımın uygulanmasıyla ve kendilerinin bunun dışında kalmasıyla görecekler. Ne yazık ki siyasetçilerimiz serbest dolaşım hakkımız üzerinde durmuyor, gerekli önemi ve mücadeleyi vermiyorlar. Ne yazık ki en azından AT ülkelerinde yaşayan insanlanmıza bu hakkın verilmesi için Türkiye'den bir '• destek verümemektedir. oğu Bloku 'ndaki gelişmeler gerçekten Almanya'daki Türklerin durumunu çok mu olum- suz etkiledi? Asıl sorun Doğu'dan Batı'ya göç. Gelenler bi- zim insanımızla rekabet ediyorlar. tş, sosyal hiz- mette öncelik onlara veriliyor. Yasaya göre boş olan ise öncelikle yerü, sonra Ortak Pazar vatan- daşı, ondan sonra yabana yerleştirüir. Siz iş bul- sanız, işe uygun olsamz dahi, ancak onlar yoksa girebilirsiniz. Bütün negatif faktörlere rağmen Doğu Alman- va'daki değişim ve göçün olumlu faktörü de var. inşaat sektörü canlanıyor, bizimkiler inşaat sek- töründe iş bulabih'yorlar. Onlar kalifiye işlere yö- neldikçe, bizimkilere alan açıhyor. 115 milyonluk bir pazar acüdı. Ahnan ekonomisi güçleniyor, kal- kınma hızlanıyor. Göçün başlangıçta Türkler aley- hine olan sonuçlanmn uzun süreçte lehine dönü- şebileceği kanısındayım. Bence Türkler asıl zaran AT içinde serbest do- laşımın uygulanması ve Türklerin bunun dışında kalması ile görecekler. Almanya'da 15-20 yıldır ya- şayan bir vatandaşımız 1993'te serbest dolaşım ile yeni gelecek Ispanyol, Portekizli, Yunanh karşı- sında işsiz kalacak. Portekiz, tspanya 4-5 milyon işsizin 100 binini yollamaya kalksa bizim çahşan 500 binimizin yüzde 20"sini oluştururlar. Burada bir de psikolojik faktörü, Ispanyol, Portekizli de- ğil, Türk düşmanhğının olmasını katmak gereki- yor. Doğu Avrupa'dan göç başladı. Türklerin üze- rine dolu yağdı. 1993'te serbest dolaşımla Porte- kizüler, Ispanyollann gelmesiyle Türklerin üzerine taş yağmaya baslayacak. O zaman ne yapacağız? IHMHHBVer, o zaman ne yapacağız? Biz bir kere de tersini yapahm. Taş yağmadan ne yapacağımızı düşünelim. Alman vatandaşhğı Türkler için çok daha insancıl çözüm, çifte va- tandaşhk hakkını kullanabilme yanında 1.5 mil- yon için daha geçerh' bir çözüm düşünmek gere- kiyor. tster istemez yine serbest dolaşım hakkını kullanmaya dönüyoruz. Türkler, Portekizliler, Ispanyollar, Yunanhlardan önce AT ülkelerine gel- mişlerdir. Onlara tamnan haklann hiç değilse gel- miş olanlar için tanınması gerekmiyor mu? Bu ko- nuda hukuki dayanağırruz olduğu kanaatimiz de var. Yürürlükteki ortakhk anlaşmalanna göre Türklerin serbest dolaşım hakkı vardır. Ahnan- ya'daki Türklerin demokratik haklan ile ilgilenen örgütlenmeler, serbest dolaşım hakkı için müca- deleyi bir çıkış, alternatif olarak görmekteler. Çunkü Türkler eşit şartlarda yaşama, işe girme, seçimlere katılma haklan istiyorlar. Çocuklannı kendi kültürleri ile yetiştirme, vergi eşithği, sos- yal yardım haklannı Alman vatandaşı olmak zo- runda kalmadan da kazanmak haklan olduğunu düşünüyorlar.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle