Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/12 PAZAR KONUĞU 1 TEMMUZ 1990
Prof. Harun Gümrükçü, Almanya'da 1991 başında uygulamaya girecekyeni 'Yabancılar Yasası'nı değerlendirdL
Gurbetçiler topun ağzındaBugün iki Almanya arasındaki devlet anlaşması yürürlüğe
giriyor. Birleşme yolunda somut ilk adım atılmış oluyor.
Diğer yandan Doğu Avrupa ülkelerinde yaşanan hızlı
gelişmeler, Doğu'dan Batı'ya göç olgusunun kapsamını da
genişletiyor. Batı Avrupa ülkelerinde, ağırlıklı olarak da
Federal Almanya'da çahşan, yaşayan Türklerin bu önemli
gelişmelerden etkilenmemesi söz konusu değil. Ekonomik
durumdaki düzelme ile birlikte konumlarında iyileşme
beklerken, tersine gelişmeler ile karşı karşıya kaldılar.
Yerleşmeye, siyasal haklara yönelik arayışlara girmişken,
eldeki haklann da bir kısmının yitirilmesi anlamına gelen yeni
yabancılar yasasını karşılarında buldular.
İş-Sendika Servisi Şefimiz Şükran Ketenci, iktidar tarafından
beklenenden önce çıkartılan yabancılar yasası ve Türklere
etkileri konusunda Almanya'da, gelişmelerin sıcağında
yaşayan Türk bilim adamı, Dr. Harun Gümrükçü ilekonuştu.
SÖYLEŞİ ŞÜKRAN KETENCİ
PAZAR
KONUĞU
lyın Gümrükçü, bugün ilk adımı atı-
lacak olan ikı Almanya'nın birleşmesinin işçile-
rimiz üzerindeki etkilerinden, tarttşmanm en gün-
cel konusundan söze girsek. Kısa ve uzun dönemli
sonuçlan, gerçekten ilk bakışta görüldüğü kadar
olumsuz mu olacak?
Geçen yıl Doğu Almanya ve Doğu Avrupa ül-
kelerinden 1 milyon insan Federal Almanya'ya göç
etti. Hızı azalmakla birlikte, bu göç devam edi-
yor. Romanya ve Sovyetler Birliği'nden en az 1
milyon ınsanın daha birleşmiş Almanya'ya gelmesi
bekleniyor. Bununla birlikte geçen yıl Federal Al-
manya'da kalkınma hızı yuzde 4.4 gibi bir rekor
düzeye varmıştır. tşsizler sayısı bununla bağh ola-
rak 2 milyonun altına düşmüştür. Bu yıl sonun-
dan itibaren fiilen gerçekleşecek olan birleşme,
Doğu AJman ekonomisinin Batı standartlarına
göre düzenlenmesini zorunlu kılacaktır. Bunun
sonucunda, 1995 sonuna kadar bu ülkede 1.5 mil-
yon insanın işsiz kalabileceği hesaplanmıştır. Bu
insanlara mesleki eğitim ve iş bulmada öncelik ta-
nınacağından, kısa dönemde elbette işçilerimiz
üzerinde negatif etkiler söz konusudur. Orta ve
uzun dönemde ise sonuçlan pozitif olabilir. Ge-
rek inşaat sektörünün açılması gerekse Doğu pa-
zan Almanya'daki kalkınmayı hızlandıracak, ye-
ni iş alanlarının açılmasma olanak tanıyacaktır.
^•••Krifen yılın bu aylannda Almanya'da
Türkler, yerleşmeye yönelik sosyal ve siyasal hak-
lann ahnması ve bu doğrultuda çaba gösterecek
örgütlenmelerin hazırlığı içindeydiler. Uzaktan iyi
izienemiyor. Çokfazla şey değiştiğini sanıyoruz.
Şimdi gündeminizde neler var?
Şimdi umutsuzluk var. Geçen yıl, önceki yıl-
larda da koşullar olumsuzdu. Ancak hak alma
umudu, çabalan söz konusuydu. Şimdi ise hak
geliştirmek nerede ise unutuldu. Mevcut hakla-
nn korunması, yitirilmemesi çabası, kaygısı
gündemde.
Biliyorsunuz Almanya'da yaşayan ve çahsan
Türkler için, bir süre çalışıp iyi bir para birikti-
rip Türkiye'ye dönme rüyasından vazgeçmek ko-
lay olmadı. Almanya'da yerlesik yaşamaya yöne-
lik arayışlann çok geç de olsa gündeme gelmesi,
değişik anlayışlar ve işlevleri olan Türklerle ilgili
demokratik örgütlenmelerin ortak hedefİCT için
bir araya gelmelerini sağladı. Türkler, siyasi hak-
larda, yerel ve genel seçimlere katılma hedefine
yönelik bazı gelişmeler, önemli adımlar, bekliyor-
lardı. Sosyal haklarda uzun vadeli bir oturma hak-
kından çifte vatandaşhğa, isteyen için Alman va-
tandaşlığma geçiş doğrultusunda gelişmeler dü-
şünülmüştü. ilk etapta ekonomik, sosyal ve siya-
sal entegrasyon beklentisi vardı. Yeni yabancılar
yasası bu üç alandaki beklentilerle çelişen, tersi-
ne bir gelişmeyi açığa çıkardı.
WK^^Hsterseniz çok güncel olduğu için yeniya-
bancüar yasasına öncelik verelim. Türkiye'de pek
üzerinde durulmadı. Ancak Almanya'da tepkiya-
raltığmı biliyoruz. Bize bu konudaki gelişmeleri
kısaca bir özetleyebilir misiniz?
27 Ocak 1990 tarihinde Federal Meclis'e gön-
derilen yabanalar yasası taslağına karşı geniş çev-
relerin katılımıyla çeşitli protestolar yapıldı. Et-
kiii tüm protesto eylemlerine rağmen 27 nisanda
yasa taslağı Federal Meclis'ten geçti. Ahşılmadık
bir acelelikle de 10 mayısta Federal Eyalet Parla-
mentosu'nda görüşülerek kabul edildi. Eyalet Par-
lamentosu'ndaki görüşme bir hafta sonraya kal-
mış olsaydı, görüşme gecikebilseydi, bu yasanın
Federal Eyalet Parlamentosu'nun olunınu alma-
sı imkânsız olabilecekti. Çeşitli göçmen dernek-
lerinin, Alman Sendikalar Birliği DGB ve kilise-
lerin yanı sıra Sosyal Demokrat Parti de (SPD)
bu yasaya karşıydı. SPD 13 mayıs tarihinde Aşa-
ğı Saksonya Eyaleti'nde vapılan eyalet seçimleri-
ni kazandığından, hükümet eden ve yasanın çık-
ması için uğraş veren birlik partileri (CDU/CSU)
ile liberaller (FDP), Federal Eyalet Parlamento-
su'nda çoğunluğu kaybettiler. Yeni yabanalar ya-
sasını hiç değilse bu şekliyle çıkartamayacaklar-
dı.
Şimdi yasa cumhurbaşkanınm onayını aldıktan
sonra 1 Öcak 1991 tarihinden itibaren yürürlüğe
girecek. Böylece 1965 yılmdan bu yana yürürlükte
olan yabanalar yasasının zaten Türkler için çok
olumsuz olan hükümlerini de aratacak, göçmen-
lerin beklentilerine yanıt vermekten çok uzak ye-
ni bir hukuk düzeni yürurlük kazanacak. Fede-
ra! Almanya'da yaşayan 1.5 milyonun üzerindeki
vaandaşımızm yaşamlannda silinmeyecek izler
bııakacak. Yeni hukuk düzeninin yaşantumzın çe-
şitli aşamalannda etkilerini anlayabilmek ve an-
laabiİmek için, yasanın arkasından çıkarılması
gerekli talimatnameler, bakanlık direktifleri ve
yargı kararlannı beklemek gerekiyor. Bununla bir-
lifce yasaya egemen düşünce yapısından hareketle
bideri nelerin beklediği hakkında şimdiden bazı
öremli sonuçlara varabiliriz.
•••BSa^/n Gümrükçü, yürürlükteki yasa ile
yeıi yılda yürürlüğe girecek yasayı, temel ilkele-
rimlamında bir karşılaştırabilir misiniz?
E965 ile 1991 yıllan arasında yürürlükte olan
ysa Federal Almanya'daki yabancılann yaşam
kcşullarının sadece genel sımrlarını çizmişti, içe-
rijinin doldurulmasını idari ve mahkeme karar-
lanna bırakmıştı. Zamanla yabancı işgücüne ih-
traçtan dolayı gerek idari gerekse mahkeme ka-
ralan liberal diyebileceğimiz bir gelişme göster-
mişlerdi. Gelişme yasa koyucusunun beklentisini
de asarak pratikte yabanalar lebine bir hukuki
statünün oluşmasını sağlamıştı. Yeni yasa tama-
men aksine, birçok konuda talimatnamelerde ve
idari kararlarda yer alması gerekli Ukeleri içermek-
tedir. 106 yasa maddesini içeren 39 sayfalık bir
kitapçık durumunu almıştır. Eskisinden farklı ola-
rak eyaletlerden yabanalar konusunda karar ver-
me yetkisini de almıştır. Böylece eyaletten eyale-
te değişen ve özünde yabanalar lehinde olan uy-
gulamalara da bir set çekilmek istenmektedir.
WtKt^MYasanın getirdiklerine bir göz atsak...
önce mevcut Federal Almanya vatandaşhğına
kabul yasasının temel ilkelerinin, 1870 yılında çı-
kanlmış bir yasaya, imparatorluğun kuruluş yıl-
lanna uzandığma işaret edelim. Yine de 187O'te
çıkan yasa ile bugunku yasa ilkeleri ve bağlı yö-
netmeh'kler incelendiğinde, bugiinun liberal olma-
dığı gerçeği ortaya çıkar. Gerek önümüzdeki yı-
hn başında yürurluğe girecek yeni yasa gerekse
yürürlükte olan yasa, F. Almanya vatandaşhğına
kabulde uzun yıllar Almanya'da ıkamet etme ya-
nında, bir dizi asgari ön koşul öngörmektedir. 120
yıl önceki ilk metin ise Almanya'da oturmakta
olan ve hatta ikameti Almanya dışındaki insan-
lara, istedikleri takdirde vatandaşkk hakkı tanı-
yordu. 15 Haziran 1882 Bavyera İdari Mahkeme-
si'nin bir karanna göre Almanya'da yaşayan ya-
bancının kalabileceği bir dairenin veya bir yeri-
nin bulunması koşulu yeterli sayıhyordu.
Yazüı metin yürürlükteki yasanın yönetmeliğin-
deki hükümleri kelimesi keh'mesine aynen almış.
"Birden fazla vatandaşlıgı önleme" başhğı altın-
da yer alan metinde bu gerçeği görebiliriz. Bu ko-
nuda çifte vatandaşhğa geçiş yolunun en azından
arka kapıdan aralandığı yolundaki yorumlar yan-
lış. Çifte vatandaşlık isteğimizin eski uygulama-
ya nazaran zorlaştığını kabul etmek zorundayız.
Şimdiye kadar temel ilkeleri, Içişleri Bakanhğı ve
eyalet temsilcilerinin belirledikleri yönetmelikler
düzenlemişti. Bu ilkelerin değiştirilmesi oldukça
kolaydı. Şimdi konu yasa ile düzenlenmiş ve bek-
lentilerimize uygun hiçbir adım atılmamış. Hat-
ta belli konularda sertleşme de söz konusu. ör-
neğin tuzük bir yabanaya, ulkesi, askerliğiru yap-
madığından dolayı vatandashktan çıkarmakta ıs-
rar ediyorsa, çifte vatandaşlık hakkının tanına-
bileceğini öngörmüştü. Yeni yasada bu yok. Bu
nedenle halen Türkiye'de askerlik görevini yap-
mamış olan gençlerimizin isterlerse 1 Ocak 1991
tarihine kadar belli bazı prosedürleri yerine geti-
rerek çifte vatandaşlık hakkını alabilecekleri ka-
nısındayım. 1 ocaktan sonra bu olanağı kaybet-
miş olabilirler.
biliyor?
llurma hakkı hangi koşullarda alına-
H A R U N
GÜMRÜKÇÜ
1950 Trabzon doğumlu Harun Gümrükçü,
Orman Tekniker Okulu'nu bitirdikten sonra
Alanya Orman Bölüm Şefliği'nde çalışmaya
basladı. 1970'te Almanya'ya işçi olarak gittı. İki
yıllık Almanca öğrenimi ve bir yıllık sendikal
çalışmanın ardmdan, tktisadi ve Siyasi llimler
Akademisi'nde öğrenim gördü. 1976'da mezun
olup siyasal bilimler bölümünde bilimsel
kariyerine başladı. 1980-81 arasında Cambridge
Üniversitesi'nde çalışma yaptıktan sonra,
1981-85'te master çalısmasım yaptı. 10 yıllık
DGB bursu ile eğitim yaparken ilk burs alan
yabancı ve en uzun burs alan kişi özelliklerini
kazandı. Doklora çalışması "Türkiye'de
lstihdam ve Göç Olgusu, Alman Ekonomisine
Katkıları" ile Federal İş ve İşçi Bulma Kurumu
Bilim ödülü'nü kazandı. Hamburg
Üniversitesi'nde öğretim üyeliği görevi ile
birlikte, Ortadoğu Enstitüsü'nde çalışmalannı
sürdürüyor.
'asanm birinci kuşak üzerindeki etkile-
rini özetleyebilir misiniz?
Yasanın birinci kuşak üzerindeki etkilerinden
başlayalım. Halen sürekli oturma hakkı kazan-
mış olanlar geneide pek etkilenmeyecektir. An-
cak işsızlik yardımı alıyorlarsa süresinin 6 ayı geç-
memesi gerekiyor. Işsizlik sürelcri 6 ayı geçtiğin-
de, sürekli oturma izinleri süreliye çevrilebilecek-
tir. Ortak Pazar ülkelerinden gelmeyen yabana-
lar. Türkler F. Almanya'yı böyle bir durumda terk
etmek zorunda kalabileceklerdir.
Süreli oturma iznı olanlar, çoğunluk kitle,
Türklerin yüzde 70'i için, oturma izinleri bir ve-
ya iki yıl için verilmektedır. Yasa hükmüne göre
sürenin uzatılabilmesi yabancının geçimini ken-
di işi ile sağlamasına bağlı. Aynca da Alman top-
lumuna zarar verecek bir konuma girmemiş,
"siinne" nedeni olabilecek suçlardan birini işle-
memiş olması gerekiyor.
Eski yasa ile karşılaştırıldığında, geri gönderil-
me nedenleri genişletilmiştir. "Kamu görevi ve dü-
zenini tefadit etmek", "Kamu saglıgını tebdjl et-
mek, öraegta AIDSÜ olmak", 'Mahkeme ve idari
karariara uymamak, örnegin sosyal slgorta öde-
meden bir işyerinde çalışmak veya bir para ceza-
snu ramanında ödememek", "Almanva'nın dış po-
litika çıkarianna zaıv verebilecek bir siyasi ça-
lışmada bulunmak", "Almanya'nın huknk diue-
nine karsı çıkmak, özellikle buna yönciik kaba
kuvvete başvunnak", "Almanya dıjındaki insan
onuru ve temel haklara nygun doşmeyen gayekr
gnden siyasi parti, dernek veya yasalan destekle-
mek", "Siyasi ga>eleri gercekteştirmek için kaba
kuvvete başvunnak" geri gönderilme nedenleri
arasında sayüıyor.
Prof. Haran Gümrükçii, Almanya'daki Türklerin, Alman vatandaşı olmak zorunda kalmadan, çeşitli sosyal ve poUdk haklan kazanmak ve digtrleriyle esit
sartlarda yasamak istediklerini soylüyor. (Fotograf: Deaiz Topaloglu)
Yeniyasa yürürlüktekine göre vatandaş-
hğa geçiste bazı kolaylıklar sağlıyor mu?
1 Ocak 1991 yılmdan sonra yürürlüğe ginnesi
kesinleşen yeni yabancılar yasasının vatandaşh-
ğa kabulü kolaylaştınyor izlenimi veren madde
başhklannın altında ne getirildiğinin anlaşılması
için, metinlerin aynntılı incelenmesi ve yürürlük-
teki yasa hükümleri ile karşılaştınlması gerekiyor.
Yürürlükteki yasa Alman vatandaşhğına geçi-
şi bir hukuki hak olarak öngörmuyordu. Yeni ya-
sada da vatandaşhğa geçiş için öngörülen tüm ko-
Yeni 'Yabanalar Yasası'na
göre Almanya'da süreli
oturma izni olanlar sosyal
yardım alma durumuna
düştüklerinde, oturma izinleri
uzatılmayacak. Süresiz oturma
izni olanlar için dahi, 6 ayhk
sosyal yardım alımrsa, oturma
iznınin iptali söz konusu. Bu
durumda Almanya'da hiçbir
korkusu olmadan yaşama
hakkı, sadece Alman
vatandaşlığına geçenler için
geçerli olacak. Bu durumda
olan Türklerin oranı ise sadece
yüzde 10.
şullan tamamlasanız da hukuki hak söz konusu
değil. İki yasada da koşullan yerine getirdiğiniz-
de kural olarak vatandaşhğa geçiş müracaatını-
zın kabulü söz konusu. Bu birinci ve önemli so-
nucun altını çizdikten sonra her iki yasadaki il-
kelerin karşılaştmlmasına geçebiliriz. Ancak ye-
ri getaıişken 1 Ocak 1991'de yürürlüğe girecek ya-
sanın temel yönetmeliğinin henüz çıkmadığına
işaret etmeliyiz. Yönetmeük hükümleri yasanın te-
mel hükümlerini daha da kısıtlayabilir. O neden-
le de genel hatlar üzerinde bir karşılaştırma ya-
pabiliriz.
Yürürlükteki Almanya vatandaşhğına kabul ya-
sasının 8. maddesi ve buna bağlı talimatnameye
göre bu ülkenin vatandaşhğına geçmek için mü-
racaat eden yabancının ehil olması ve 18 yaşırun
üstunde olmasının yanında, mazbut olmayan bir
hayat sürmemiş olması koşulu da aranıyordu. Yeni
yasa, adap ve ahlak kurallanna uyma gibi bir ko-
şulu öngörmemekle pozitif bir adım atmış bulu-
nuyor. Ancak daha önce suç işlenmişse Alman va-
tandaşı olma olanağmı tamamen ortadan kaldı-
nyor. Yürürlükteki yasada kesin olmayan, yoru-
ma açık, daha esnek bir hüküm vardı. Yine yeni
yasaya göre müracaatçı kendi kusuru sonucu sos-
yal yardım ahr duruma düşmüşse, vatandaşhğa
kabulü söz konusu olamıyor. Yürürlükteki yasa-
da böyle bir engelleme yoktu, sadece uygulama-
da bu dunım engelleyici bir faktör olmuştu.
Yeni yasa yine vatandaşhğa geçişte beUi bir öl-
çüde Almanca bihne koşulu yanında, 15 yıl Al-
manya'da kalma koşulu anyor. Eskiden bu kural
olarak 10 yıl idi. Belli koşullar altında da 5 yüa
indirilebiliyordu.
Yürürlükteki vatandaşlık yasası ailenin bölün-
mezliğini temel ilke ahr, istisnalar dışında aile bi-
reyleri arasında değişik ülke vatandaşlığını önle-
meye çahşırken yeni yasa âdeta ailenin bölünme-
sini teşvik ediyor. 16-23 yaşlan arasındaki yaban-
cılann vatandaşhğa geçisini kolaylaştırdığını öne
sürerken bunlann anne ve babalarının aynı hak-
tan yararlanmalannı ancak belirli koşullar altın-
da ve gelecek 5 yıl için mümkün kılıyor. Böylece
ailenin kutsalhğı üzerinde kurulmuş bir toplum
yapısı içinde, yabancı ailenin dinamitlenmesi dü-
şündürücüdür.
Tüm bunlann yanında yeni yasanın önemli
maddelerinin özünde 2. Dünya Savaşı'ndan son-
ra uygulanmakta olan vatandaşhğa kabul yasası
ve onun talimat maddelerinin kelimesi kelimesi-
ne aynen ahnması olduğunu söyleyebiliriz.
•••İHÇ;//e vatandaşlık hakkında bazı kolay-
lıklar geldiği doğru mu?
tşi olmayanlar için bir tehlike var mı?
Süreli oturma izni olanlar sosyal yardım alma
durumuna düştüklerinde, süreli oturma izinleri
uzatıhnayacaktır. Süresiz oturma izni olanlar için
dahi, 6 ayhk sosyal yardım aldıktan sonra otur-
ma izninin kakiırüabileceğinden daha önce söz et-
miştik. Bu durumda Almanya'da hiçbir korkusu
olmadan yaşama hakkı sadece Alman vatandaş-
hğına geçenler için geçerlidir. Türkler arasında bu
durumda olanlar yüzde 10'u geçmemektedir. Sö-
zün kısası, yaşamının bir döneminde işsiz kalan-
Federal Almanya'daki eski
yabancılar yasası, bir
yabancıya, ülkesi, askerliğini
yapmadığmdan dolayı
vatandashktan çıkarmakta
ısrar ederse, çifte vatandaşlık
tamyabiliyordu. Yeni yasada
bu yok. Bu nedenle, halen
Türkiye'de askerlik görevini
yapmamış olan gençTerimiz,
isterlerse 1 Ocak 1991 tarihine
kadar belli bazı prosedürleri
yerine getirerek çifte
vatandaşhk hakkını alabilirler
kanısındayım. 1 ocaktan sonra
bu olanağı kaybedebilirler.
lar, insanımızın yüzde 90*1 hep topun ağzında ola-
caktır. Avrupa Sosyal Yardım Anlaşması'na ay-
kırı olan bu yasal düzenleme ile ilk etapta sayıla-
rı 50 ile 100 bin kişi arasında olan bir kitle Al-
manya'yı terk etmek zorunda kalabilecektir. Bi-
lindiği gibi Türkler arasında işsizlik oranı yüzde
15'in üzerindedir ve bir yıldan uzun süreli işsiz ka-
lanlar, işsizlik parası değil, sosyal yardım almak
zorunda kalmaktadırlar.
Sürekli oturma hakkı için beş yıldan beri Al- {
manya'da oturmuş olmak, özel çalışma izni hak-
kına sahip olmak (Türklere bu hak ancak Alman-
ya'da 10 yıl kalınca tanınıyor), Almancayı en az
derdini anlatacak kadar bilmek, ailesine ve ken-
dine yetecek kadar bir daireye sahip olmak (kişi
başma 12 m
:
).
Devamiı oturma hakkı, yani bir yabancıya ta-
nınan en yüksek güvence için ise aşağıdaki ko-
şullan yerine getirmek gerekiyor: Almanya'da 8
yıldan beri yaşamış olmak, en az üç yıl önce sü-
rekli oturma hakkı almış olmak, geçimini kendi
çaaşmasıyla veya servetiyle karşılayabilecek du-
rumda olmak, en az 60 ay sosyal sigortalar ku-
rumuna aidat ödemiş olmak, son üç yıl içinde ağır
bir suç işlememiş olmak.
^ ^ ^ ^ • A u tabloda Almanya'da yaşayan Türk-
leri nasıl bir gelecek bekliyor?
Yasanın temel çerçevesinin beklentilerimize ce-
vap vermekten uzak ve endişe yaratacak ölçüler-
de olduğunu biliyoruz. öncelikle çıkan yabana-
lar yasasını iyi ve doğru anlamak ve polemiğe gir-
meden anlatmamız geTekiyor. Bunun yanında da
yasaya bağlı olarak çıkarılması gerekli tüzük ve
talimatnamelerin içeriği için mücadele vermemiz
zorunlu. Uygulamada ortaya çıkacak insanal ol-
mayan durumlan sürekli, demokratik hukuk çer-
çevesi içinde protesto etmek, kamuoyunu bilgüen-
dinnek durumundayız. Türkiye'deki basının ilgi-
sizliğini aşmak, basının ve siyasetçilerin desteği-
ni sağlamak da çok önemli.
Yabancılar yasası karşısında yeni alternatifler
geliştirmek gerekiyor. Halen Almanya'da yaşayan
insanlanmız için dört alternatif söz konusu; Türki
ye'ye geri dönmek, Ahnanya vatandaşhğına geç-
mek, çifte vatandaşlık için yoUan zorlamak ve ser-
best dolaşım hakkı için uğraş vermek.
İlk üç seçenek için koşullan yeni yasanın ge
tirdiklerini anlatırken değerlendirdik. Dördüncü'
seçenek üzerinde asıl durmak istiyorum. Ne ya-
zık ki siyasetçilerimiz serbest dolaşım hakkımız
üzerinde durmuyor, gerekh" önemi ve mücadeley_i
vermiyorlar. Oysa AT ülkelerinde kendi benliğ^-
mizi kaybetmeden yaşamımızı devam ettirebihne-
mizin tek yolu budur. Ne yazık ki en azından AT
ülkelerinde yaşayan insanlarımıza bu hakkın ve-
rilmesi için Türkiye'den bir destek verilmemekte-
dir. Sadece siyasi iktidar değil, muhalefet parti-
leri ve SHP'nin de pasif politikalar içinde kaldık-
larmı söyleyebiliriz.
Almanya'da yaşayanlann, aktif olan göçmen
dernekleTinin, sendikalann, sosyal danışmanlann
ve tüm vaiandaslanmızın davalanna sahip çıkma-
lan gerekmektedir. Ancak aktif ve politize olmuş
bir kitle kendilerine karşı olan politikaların olu-
şumunu önleyebilir ve yaşadığı koşullar içinde al-
ternatifler geliştirebüir.
Türkler asıl zaran, AT içinde
serbest dolaşımın
uygulanmasıyla ve kendilerinin
bunun dışında kalmasıyla
görecekler. Ne yazık ki
siyasetçilerimiz serbest dolaşım
hakkımız üzerinde durmuyor,
gerekli önemi ve mücadeleyi
vermiyorlar. Ne yazık ki en
azından AT ülkelerinde yaşayan
insanlanmıza bu hakkın
verilmesi için Türkiye'den bir '•
destek verümemektedir.
oğu Bloku 'ndaki gelişmeler gerçekten
Almanya'daki Türklerin durumunu çok mu olum-
suz etkiledi?
Asıl sorun Doğu'dan Batı'ya göç. Gelenler bi-
zim insanımızla rekabet ediyorlar. tş, sosyal hiz-
mette öncelik onlara veriliyor. Yasaya göre boş
olan ise öncelikle yerü, sonra Ortak Pazar vatan-
daşı, ondan sonra yabana yerleştirüir. Siz iş bul-
sanız, işe uygun olsamz dahi, ancak onlar yoksa
girebilirsiniz.
Bütün negatif faktörlere rağmen Doğu Alman-
va'daki değişim ve göçün olumlu faktörü de var.
inşaat sektörü canlanıyor, bizimkiler inşaat sek-
töründe iş bulabih'yorlar. Onlar kalifiye işlere yö-
neldikçe, bizimkilere alan açıhyor. 115 milyonluk
bir pazar acüdı. Ahnan ekonomisi güçleniyor, kal-
kınma hızlanıyor. Göçün başlangıçta Türkler aley-
hine olan sonuçlanmn uzun süreçte lehine dönü-
şebileceği kanısındayım.
Bence Türkler asıl zaran AT içinde serbest do-
laşımın uygulanması ve Türklerin bunun dışında
kalması ile görecekler. Almanya'da 15-20 yıldır ya-
şayan bir vatandaşımız 1993'te serbest dolaşım ile
yeni gelecek Ispanyol, Portekizli, Yunanh karşı-
sında işsiz kalacak. Portekiz, tspanya 4-5 milyon
işsizin 100 binini yollamaya kalksa bizim çahşan
500 binimizin yüzde 20"sini oluştururlar. Burada
bir de psikolojik faktörü, Ispanyol, Portekizli de-
ğil, Türk düşmanhğının olmasını katmak gereki-
yor. Doğu Avrupa'dan göç başladı. Türklerin üze-
rine dolu yağdı. 1993'te serbest dolaşımla Porte-
kizüler, Ispanyollann gelmesiyle Türklerin üzerine
taş yağmaya baslayacak. O zaman ne yapacağız?
IHMHHBVer, o zaman ne yapacağız?
Biz bir kere de tersini yapahm. Taş yağmadan
ne yapacağımızı düşünelim. Alman vatandaşhğı
Türkler için çok daha insancıl çözüm, çifte va-
tandaşhk hakkını kullanabilme yanında 1.5 mil-
yon için daha geçerh' bir çözüm düşünmek gere-
kiyor. tster istemez yine serbest dolaşım hakkını
kullanmaya dönüyoruz. Türkler, Portekizliler,
Ispanyollar, Yunanhlardan önce AT ülkelerine gel-
mişlerdir. Onlara tamnan haklann hiç değilse gel-
miş olanlar için tanınması gerekmiyor mu? Bu ko-
nuda hukuki dayanağırruz olduğu kanaatimiz de
var. Yürürlükteki ortakhk anlaşmalanna göre
Türklerin serbest dolaşım hakkı vardır. Ahnan-
ya'daki Türklerin demokratik haklan ile ilgilenen
örgütlenmeler, serbest dolaşım hakkı için müca-
deleyi bir çıkış, alternatif olarak görmekteler.
Çunkü Türkler eşit şartlarda yaşama, işe girme,
seçimlere katılma haklan istiyorlar. Çocuklannı
kendi kültürleri ile yetiştirme, vergi eşithği, sos-
yal yardım haklannı Alman vatandaşı olmak zo-
runda kalmadan da kazanmak haklan olduğunu
düşünüyorlar.