Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
4 HAZİRAN 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3
Papandreu
için iddialar
• ATİNA (AA) —
Yunanistan'da ana
muhalefetteki PASOK lideri
eski Başbakan Andreas
Papandreu'nun,
kendisinden sonra
partisinin başına eşi
Dimitra Liani'yi getirmek
istediği iddia edildi.
Apoyevmatini gazetesi
bugünkü şayısında,
Papandreu'nun kendisinden
35 yaş küçük üçüncü eşi
Dimitra Liani'nin geleceğini
hem maddi hem de politik
açıdan garanti altına almak
istediğini belirtti.
Hananmen'de
matem yasak
• Dış Haberier Servisi —
Geçen yıl bugün Çin'in
başkenti Pekin'de
demokrasi yanlısı
gösterilerin ordu tarafından
kanlı bir biçimde
bastırıldığı Tiananmen
Meydanı'nda yıldönümü
kutlamalarını engellemek
amacıyla, geniş güvenlik
önlemleri aJındı. Halka
kapatılan meydan, bugün
Çin Afyon Savaşlan'nın
150. yıldönümünü
kutlamak için Büyük Halk
Salonu'na gelen resmi
görevlilerinin araçlarına
garaj işlevi görecek.
Miçotakis
ABDVİe
• ATlNA (AA) —
Yunanistan Başbakanı
Konstantin Miçotakis, resmi
bir ziyaret için dün ABD'ye
hareket etti. Miçotakis,
ABD Başkanı Bush ile
görüşeceği ABD ziyareti
sırasında, gerek Yunan dış
politikası ve araJarında
Türkiye ile Kıbns'ın
bulunduğu Yunan milli
konuları, gerekse ekonomik
destek için olumlu
gelişmeler
sağlanabüeceğinden umutlu
olduğunu belirtti.
Saldınyı IRA
üstlendi
• LONDRA (AA) —
Federal Almanya ve
Ingiltere'de iki Ingiliz
askerinin öldürülmesinin
sorumluluğunu Irlanda
Cumhuriyet Ordusu tfRA)
üstlendi. Kuzey trlanda'nın
bağımsızlığı için mücadele
eden IRA'nın Dublin'de
bugün dağıttığı bildiride,
"îrlanda Cumhuriyet
Ordusu'nun aktif görev
birlikleri dün gece, Ingilterc
ve Federal Almanya'da
lngiliz ordusu mensuplanna
yönelik olarak iki ayn
operasyon düzenlediler"
denildi.
Avrupa
Müsltimanlan
• LUDNİGBURG (AA)
— Federal Almanya'nın
Ludnigburg kentinde
duzenlenen Avrupa
Müslümanları Meseleleri
Konferansı, dün sona erdi.
Avrupa'da önde gelen İslam
derneklerinin
temsilcilerinden oluşan
yaklaşık 4 bin kişinin
izlediği konferansta, Avrupa
ülkelerinde yaşayan
Müslümanlann ortak
sorunlan üzerinde duruldu.
Çeşitli ülkelerden davet
edilen bilitn adamları,
konferans sırasında
yaptıkları konuşmalarda,
Batı Avrupa'da 25 milyonu ,
aşkın Müslümanın
yaşadığma işaret ederek bu
ülkelerde Müslüman
sayısının giderck artmasınm
önemli güç oluşturduğuna
dikkat çektiler.
Rüşdti krizi
• LONDRA (AA) —
Ingiltere Başbakanı
Margaret Thatcher, Iran'm
"Şeytan Ayetleri" kitabının
yazarı Salman Rüşdü
olayında "zeytin dalı
uzattığını" söyledi.
Thatcher'ın, BBC
Radyosu'nda yaptığı
konuşma, İran Dışişleri
Bakanlığı yetkilisi Hüseyin
Musavian'ın, kitaptaki
"lslam'a hakaret"in
kmanması durumunda
normal ilişkilerin yolunun
açılabileceği yolundaki
açıklamasının ertesi gününe
rastlıyor. Thatcher,
Musavian'ın önerileri
hakkında aynntılı bilgisi
olmadığını, ancak basında
yer alan haberlerden Iran'ın
"önemli bir zeytin dalı
uzattığı" düşüncesini
edindiğini söyledi.
Bush ve Gorbi düzenli buluşacak, Almanya için anlaşmayok
Zîrve ıımutla sonuçlandıBaşkan Bush'la Gorbaçov, birleşik Almanya'nın
askeri statüsü konusundaki görüş ayrıhklarını
gideremediklerini belirttiler. Gorbaçov, Bush'u
Soyyetler Birliği'ne davet ettiğini, kendisinin de
Japonya'yı ziyaret edeceğini açıkladı. %
Başkan Gorbaçov dün George Bush'la
düzenledikleri ortak basın toplantısında Israil'i
uyararak "Sovyet Yahudilerinin işgal altmdaki
topraklara yefleştirilmesi devam edersc, bu
insanlara çıkış iznini askıya almayı düşünebilirim" dedi.
WASHİ>GTON (Cumhuriyet) Başkan
Bush'la Başkan Gorbaçov arasm-
daki dort günlük. zirve dun iki li-
derin Washington'da düzenledik-
leri ortak basın toplantısı ile so-
na erdi. Bush'la Gorbaçov zirve-
nin başarıh olduğunu ve gelecek-
te düzenli biçimde buluşmayı ka-
rarlaştırdıklarını açıklarken
birleşik Almanya'nın askeri sta-
tüsü konusundaki görüş ayrdık-
lannın devam ettiğini ve bu konu-
da anlaşamadıklanm da belirtti-
ler. Gorbaçov tsrail'i uyararak
Sovyet Yahudilerinin işgal altın-
daki topraklara yerieştirilmesi de-
vam ettığı takdirde bu insanlara
çıkış iznini askıya almayı düşüne-
bileceğini söyledi. Sovyet lideri
Washington zirvesini "fevkalade
önemli" bir toplantı olarak nite-
lendirdikten sonra Başkan Bush'u
Sovyetler Birliği'ne davet ettiğini
açıkladı. Sovyet lideri aynca ken-
disinin de Japonya'yı ziyaret ede-
ceğini bildirdi. Gorbaçov şöyle
dedi: "Başkan Bush'la iyi insani
ilişkilerimiz var. İki ulke arasın-
da yeni bir Uişki kunıldu. Veni bir
işbiriigi doneminin başladıgından
söz edebiliriz."
Ortak basın toplantısı Başkan
Bush'un konuşması ile başladı.
ABD Başkanı zirveye bazı görüş
ayrılıklannın bilincinde olarak
geldıklenni, ancak hedeflerinin
samimi ve aeık bir göruşme yap-
mak ve köprüleri korumak oldu-
ğunu söyledi. Bush, bu açıdan ba-
şarıya ulaştıklarını belirttikten
sonra Birleşik Almanya'nın askeri
statusü konusundaki temel görüş
aynlıklannın devam ettiğini söy-
ledi.
Bush, Beyaz Saray'm tutumun-
daki bir değişikliği de ortaya ko-
yarak Sovyetler Birliği'ne ticaretıe
en çok kayırılan ülke statusünün
tanınmasının Moskova'nın ser-
best göç yasası çıkarmasına bağlı
olduğunu belirtti. Oysa daha ön-
ce Beyaz Saray en çok kayınlan
ülke statüsünü, hem göç yasasına
hem de Litvanya'nın bağımsızlı-
ğı sorununun barışçı bir çözüme
ulaştırılmasına bağlamıştı.
Almanya
Bush Almanya konusunda ise
şöyle dedi: "Başkan Gorbaçov'-
la Almanya sonınunu göriiştök.
Ben birleşik Almanya'nın NATO
iiyesl olması gerektiği gorüşande
ısrar ettim. Ama Başkan Gorba-
çov, bu göıüşü kabul etmedi. An-
cak ikimiz de bir konuda uyuştuk.
Alman halkı kendi geleceği hak-
kında kendisi karar vermelidir."
Gorbaçov ise birleşik Alman-
ya'mn NATO üyeliğine karşı çık-
malannda direnmenin bir gurur
meselesi değil, sadece "yüksek
adalet" konusu olduğunu söyle-
di.
tkinci Dünya Savaşı sırasında
hayatım kaybeden 27 milyon Sov-
yet vatandaşına atıfta bulunan
Gorbaçov, "Bu konulan gunde-
rae getirmek için manevi hakkı-
mız var" dedi.
Gorbaçov, SSCB'nin, getirile-
cek çözümün yeni Avrupa'yı za-
yıflatmaması gerektiği göruşünde
olduğunu söyledi.
Mihail Gorbaçov, "tki Alman-
ya birleşmek isterken aynı anda,
yıllardır sağlanan dengeyi koru-
raaımzın yollannı da duşunmemiz
gerekli" dedi.
Gorbaçov, "Şayet bazılan bi-
ze bir çöziim empoze etmek isterse
geri adım atmak zorunda kalabi-
liriz. Bu stratejik bir sorundur"
dedi.
Mihail Gorbaçov, "Biz uzlaş-
ma sağlanamaması durumunda,
geriye dönıip nerede olduğumuza
bakmalıyız, güventiğimize ne olu-
yor? Silahlı ku\vetlerimiz olma-
dan ne yapabiliriz ve Moskova'-
nın Viyana'daki konvansiyonel
güçlerde indirim gorüşmelerinde
nasıl tavır takınması gerekir" şek-
linde konuştu.
Litvanya
George Bush ve Mihail Gorba-
çov, Litvanya konusunda arala-
nndaki görüş ayrıhklarını gidere-
mediklerini belirttiler. Başkan
Bush, ortak basın toplantısında,
"Sovyetier'le bu konuda aynhgı-
mız süriiyor, onlar, bunun kendi
içtşleri olduğunu soylüvorlar, an-
cak sorunun çozümleneceğini
umuyomz" dedi.
Bush, Litvanya konusunda
SSCB'de bir değişiklik olduğunu
sanmadığını ifade etti ve "Ben de
ORTAK BASIN TOPLANTISI — Başkan Gorbaçov'la Başkan Bush dun Beyaz Saray'da düzenledikleri ortak basın toplantısında gazeted-
lerin sorulannı yanıüadılar. (Fotograf: Reuter)
WASHINGTÖN'DAN
Bush ve Gorbaçov tur atladılar
AHMET TAN
WASHINGTON — Yalnız
Amerikan halkı değil, iki lider de
zirveyi bir maç gibi algıladı.
Maçın hasılatından ve atılmış
gollerle (imzalanan anlaşmalar)
tur atlamış olmaktan iki takımın
kaptam da çok hoşnut.
Ama maç benzetmesinden
Bush da Gorbaçov da fazla mem-
nun değil. Bunu zirvenin bitiş ba-
sın toplantısında Bush, "Bu zir-
vede yenen ve yenilen taraf ara-
mak dogru değil" diyerek dile
getirdi.
"İki ezeli" rakibin böylesine
centilmence bir oyun çıkarmala-
rı, her devre arasında yan yana ge-
lip el sıkışmalan, poz vermeleri,
hele de Gorbi'nin "saha"ya gelir-
ken ikide bir kaldınmlara doğru
hamle yapması, seyircilerin arası-
na dalması, finalin zevkini, heye-
canını yükseltti.
Seyirci, izlediği maçtan olduk-
ça memnun kaldı.
Maçın soyunma odalannda,
kampta ne olup bittiğini Ameri-
kalı fazla merak etmedi.
Televizyonda, gazetelerde Bar-
bara ile Raisa'mn birbirlerine ye-
mek tarifı verip, çarşı pazar üze-
rine konuşmaları, Bush ile Gor-
bi'nin uğraştığı Alraanyalar, Lit-
vanyalar ve füzeler kadar yer
tuttu.
Ancak maçın oynanış biçimin-
den de rahatsız olanlar eksik de-
ğil. "Şike var" diyenler rastgele se-
yirciler değil. Amerikan takımının
eski oyuncuları. Bunlar Gorbi'nin
perişan edilip Soyyetler'in küme
düşürülmesini istiyorlar.
Bunlara göre, Bush, "centil-
mence oyun" uğruna Amerika'nın
"averaj" yapmasını kaçırdı. Ge-
rekçeleri ise söyle:
— Gorbi artık kendi ülkesinde
bile güçlü bir oyuncu değil. 5 yıl-
lık kaptanhk onu yıpratü. takımı-
nı toplaması zor. Aynca Sovyet ta-
kımının iyi oyun çıkarmasını sağ-
lamak herhalde Amerika'nın işi
değil.
— Daha "insaflı", daha
"demokratik" olanlara, Sovyet-
ler'de yeni yetişen oyunculara
(Rusya Cumhuriyeti'ne başkan se-
çilen Yeltsin gibi) şans vermek
gerekir.
— Gorbi ayrıca centilmenliğe
layık değil. Litvanya'yı zorla ta-
kımda tutmaya çalışması, bunu
gösteriyor.
— Gorbi'nin "NATO'yu boşve-
rin, AGlK'in kadrosunu güçlendi-
rip çift santrforla bir takım kura-
lım, yeni fikstürle işe devam
edelim" önerisi de tehlikeli. Çün-
kö Amerika'nın böyle bir takım-
da form tutması kolay değil.
Peki Bush, Gorbi'ye neden des-
tek oluyor? Dün CNN Televizyo-
nu'nda açıklanan bir Sovyet an-
ketine göre, Gorbaçov'un ulkesin-
deki desteği 1985'ten bu yana bu-
gün yüzde 2'2'ye düşmüş durum-
da. Buna rağmen Bush'un Gorba-
çov"a destek vermesinin arkasın-
da yatan gerçekler araştınlıyor.
Akla gelen nedenler şoyle:
1- Tarih ABD'ye yeni deneme-
lere girmeye, yeni senaryolar uy-
gulamaya olanak vermeyecek bir
hızla değişiyor. Olayların surali,
strateji uzmanlannın yeni tavsiye-
lerini sınamaya fırsat vermeyecek
ölcüdfc
2- Gorbi'nin oyun teknigi, for-
mu az çok belli oldu. Veltsin'in ise
ne olduğunu, ne olacağını bilmek
zor. Aynca denemeye değecek bi-
risi gibi de görünmıiyor, "geveze,
demagog" ve tribünler için oyna-
yan birisi olduğu izlenimi veriyor.
3- Amerikan halkı hızla değişi-
yor. Washington Post'ta yer alan
bir ankete göre son 5 yılda "Sov-
yet tehükesine inananlar" yüzde
76'dan yüzde 33'e düştü. Yani, ar-
tık yüz Amerikalıdan 67'si Sovyet-
ler'e dost gözüyle bakıyor.
Bush'u Gorbi'ye arka çıkmaya
iten başka nedenler de var. Bush,
tıkanan ekonomiye canlılık getir-
mek ve "AIDS'Me kıyaslanacak
kadar panik uyandıran bütçe açı-
ğı tehlikesine karşı Sovyetler'den
pazar olarak yararlanmak hede-
finde.
Gorbacov'un onümüzdeki haf-
talarda Moskova'da misafir ede-
ceği Özal'dan öğrenecekleri olma-
lı.
Zirveden çıkan genel izlenim
soğuk savaş doneminin kapandı-
ğı; kazanan tarafın ABD olduğu
yolunda.
4 gün süren zirvede ortaya çıkan
bazı noktalar şöyle:
1- Gorbaçov, "ayncalıklı ülke"
olmak üzere bir ticaret anlaşması
imzalamayı bekliyordu. Ancak bu
Sovyetler'in bir göç yasası çıkar-
ması koşuluna bağlandı. Bu yasa
İsrail'e goç edecek Yahudileri, bir
ölçüde de özgürluk, bağımsızlık
isteyen Sovyet yuntaşlarım ilgilen-
diriyor.
2- Bush, Litvanya konusunda
beklediğini bulamadı. Gorbaçov
bu konu iç sorunumuzdur, anaya-
sa sorunudur konusundaki görü-
şünde direndi. 5 ile 7 yıl beklemek
gerekir dedi.
3- Birleşik Almanya konusun-
da bir ilerleme sağlanamadı. Ta-
raflar Almanya'nın geleceği konu-
sunun iki Almanya'nın katılma-
sıyla görüşmelere devamda karar
kıldılar.
4- Kimyasal sitahlann kaldınl-
ması için sağlanan anlaşma kıta-
lararası füzeler için gerçekleşeme-
di.
5- İlk kez bir Sovyet Devlet Baş-
kam kendi ülkesinin iç sorunları-
nı Amerika'da televizyon onunde
tartışmak zorunda kaldı. Bir Sov-
yet gazetecisinin "Rusya Cumhu-
riyeti'nin başkanı seçilen Yeltsin'le
nastl çalışacaksınız" sorusunu bi-
raz buruk olarak "hayat böyle
işte" diyerek yanıtladı. Amerika-
lıların önünde kendi iç sorunları-
nı tartışmanın doğru olmayacağı-
nı söylediği halde Gorbaçov, Yelt-
sin'in yıkıa çabalan ile perestroy-
kayı zedelediğini söyledi.
6- Olağan yıllık buluşmalar ha-
line getiriliyor.
Özetle zirve, kendi ülkesinde
zor duruma düşen Gorbacov'un
durumunu toparlamak için bir
fırsat olacak mı?
Gorbaçov, görüşmeler sırasın-
da milyonlarca Amerikahya şu iti-
rafta buiunmuştu:
"Bizim geminin çapası kaybol-
du, hepimizi deniz tutmuş durum-
da." .
Bu zirve Gorbacov'un belli öl-
çülerde Bush'un "kılavuzluguna"
razı olacağını ortaya çıkarttı.
ZIRVEDEN NOTLAR
GorbVyekapüaMzm dersi
WASHINGTON (AA) — SSCB Devlet Başka-
nı Mihail Gorbaçov ile eşi Raisa Gorbaçov dün,
gûne ABD Devlet Başkanı George Bash ile eşi
Barbara Bush'un sık sık gittikleri Beyaz Saray ya-
kmmdaki kilisedeki ayine katılarak başladüar.
Gorbaçov, daha sonra Minnesota eyaletinin baş-
kenti Minneapolis'egeçti. ABD'nin bu bölgesini
1959 yılından beri ilk kez bir Sovyet iideri ziya-
ret etti. Buraya en son olarak Nikits Krnşçev zı-
yarette buiunmuştu. ABD'nin en büyiık 15 şir-
keüneev sahipliği yapan Minneapolis'te, Sovyet
lideri dün 150'den fazla kapitalist işadamıyla bir
araya geldi. Kentin onümüzdeki dönemde
ABİ>-Sovyet ticari ilişkilerinde önemli bir yer tu-
tacağına kesin gözüyle bakılıyor. Kentte bir esp-
rinin ağızdan ağıza dolastığı da söyieniyordu. Bu
söylentiye göre, kentin işadamlan, "Gorbaçov'a
kapitalizmi öğreleeegiz" diyoriannış. Minneapo-
lisli Kongre üyelerinin de "Gorbaçov, gerçek
Amerika'yı taıumak istiyorsa, en uygnn yer
burasıdır" görüşünü paylaşüklan belirtiliyor.
Sovyet lideri ile eşinin gerçek Amerika'yla ta-
nıştna turları dün çeşitli şekıllerde sûrdü. Mihail
Gorbaçov "tipik" bir Amerikan çiftliğini gezer-
ken, eşi Raisa Gorbaçov da "tipik" bir Ameri-
kan ailesine konuk oldu. Ev sahipliğini, geçen yıl
bir tiyatro grubu ile Moskova'da temsil veren
Amerikalılarm arasında bulunan LJsa VValsoo'-
un aiksi üstlendi. Steve ve Karen Watson'un dört
çocuğu, bir de Bonnie isimli köpekleri var.
iki başkanın dün Washington'da düzenledikleri
ortak basın toplantısı da renkli geçti. Bush ve Gor-
baçov, 1 saatlik sure içinde 4 günlük süper zirve-
yi özetlediler. Basın topianüsına katılan gazeteciler
arasında en şanssızları AvrupaJılar oldu. Çünkü
Bush ve Gorbaçov, özellikle ABD'ü ve Sovyet ga-
zetecilerin sorulanm yanıtladılar.
Gorbaços', basın toplantısı sırasında kendisin-
den gayet emin görundü. Gazetedlerin sorularını
büyük bir dikkatle dinleyen Gorbaçov. konulara
hâkimiyeti ve verdiği yanıtlarla toplantıya kaülan-
lardan tara not aldı. Gorbaçov, SSCB'nin eski H-
derlerinin aksine olarak yıllardır sürdürdüğü espri
yapraa özelliğini, birkaç sonıya verdiği yanıtlaria
gösterdi. Bunda hiç şüphesiz Sovyet gazeteciieri-
nin de katkısı oldu.'SSCB lideri, Izvestia muha-
birinin. Yeltsin'le ilgili sorusuna verdiği, *'tç
problemler için uygon bir yer seçmediniz" yanı-
tıyla salonu kahkahalara boğdu.
Basın toplantısmın sonu yaklaşırken Gorbaçov,
bir sonıya verdiği uzun yamtla gerçek bir şov yaptL
SSCB lideri, zirvede ele alınan bircok konuyu ke-
sin çizgilerie birbirinden ayırarak özetiedi. Bu ara-
da, ABD Başkanı Bush'un, kalemiyle oynayarak
zaman geçirdiği görüldü. Bush'un toplantının bit-
mesini ister gibigörunraesi Gorbacov'un dikkati-
ni çekince, SSCB lideri konuşmasını tamamladı.
ve basın toplantısı boylece bitmiş oldu.
politikamı degişterroedim" diye
konuştu.
Gorbaçov da Litvanya konu-
sundaki tutumunun "yapıcı ve ik-
na edici" olduğunu kaydetti ve
"Sovyet Başkanı olarak yüküm-
lülüklerimden biri de anayasayı
savunmaktır. Litvanya sorunu
anayasa çerçevesinde çözöme
kavuşmalı" dedi.
Litvanya'nın bağımsızlığı ko-
nusunda halkoylaması yapılması
gerektiğini belirten Gorbaçov,
"Bırakalım halk karar versia...
Ben eminim ki sorunlan 6-7 yıl
içinde çözeriz. Bu, sanki bir bo-
şanma davası... Orada yaşayan ve
Litvanyalı olmayan insanlan ve
savunma sorunlannı da dikkate
almamu gerek" ifadesini kullan-
dı.
Gorbaçov, şaka yollu, "ABD'-
de aynlıkçı bir hareket ortaya çı-
kacak olsa, eminim ki Başkan
Bush, bu sonınu 24 saat içinde çö-
zer..." diyerek basın toplantısını
izleyenleri güldürmekten de geri
durmadı.
İsrail'e uyan
Bush ve Gorbaçov'un ortak dü-
zenledikleri basın toplantısmın
önemli konularından birini Camp
David'de olduğu gibi Ortadoğu ve
Sovyet Yahudilerinin işgal altın-
daki topraklara yerleştirilmesi
oluşturdu. SSCB Başkanı Gorba-
çov, lsrail'i sert bir biçimde uya-
rarak, SSCB'den bu ülkeye göç
eden Yahudilerin Gazze ve Batı
Şeria'ya yerleştirilmesinin sürmesi
durumunda, Sovyetler'den göç et-
mek isteyen Yahudilerin çıkış izin-
lerinin askıya aiınabileceğini söy-
ledi.
Gorbaçov, birçok Arap ülke-
sinden "eleştiri bombardımam"-
na tutulduğunu belirterek, Suri-
ye Devlet Başkanı Hafız Esad ile
Mısır Çumhurbaşkanı Hüsnü
Mübarek'in, Sovyet Yahudileri-
nin işgal altındaki topraklara yer-
leştiriimelerine karşı protestoları-
nı yukselttiklerine dikkat çekti.
SSCB lideri, "Bu durumun sıir-
mesini isteraiyoruz. İsrail, Gazze
ve Batı Şeria'ya Yahudileri yerleş-
tirmeye devam ederse, SSCB'de-
ki Yahudilerin çıkışını askıya
alabilirim" şeklinde konuştu.
ABD Başkanı George Bush ise,
Sovyet Yahudilerinin, "işgal
altındaki" topraklara yerleştiril-
mesine başından beri karşı çıktık-
larım söyledi. Bush, "israil hukü-
metini, bu uygulamaya devam et-
raemeleri için uyarmaya calışaca-
gım" dedi. Bush, bu sözlerine
karşın, bir gazetecinin, işgal altın-
daki topraklara BM heyeti gönde-
rilmesini ABD neden veto etti şek-
lindeki bir soruya verdiği yanıtta,
şunları söyledi:
"Ben, veto karannı savnnuyo-
rum. Çünku, BM Genel Sekrete-
ri tarafından bu konunun ete alın-
masını istiyonız. Yani, Gü\enlik
Konseyi'nin bölgeye temsilei gön-
dennesine bunun için karşıytz.
Genel Sekreter'in oluşturacağı bir
heyetin işgal altındaki lopraklara
gitmesini her zaman savunuyoruz.
Bizim, Sovyet Yahudilerinin işgal
altmdaki topraklara yerleştirUme-
sine karşı olan politikamızda bir
değişiklik yok ve gayet açıktır."
Yeltsin'in gölgesi
Basın toplantısmın, tüm salon-
da bulunanlar tarafından kahka-
halarla karşılanan sorusunu lzves-
tia muhabiri SSCB Başkanı Gor-
baçov'a yoneltti. Gorbaçov, Sov-
yet gazetecinin, "Yeltsin'in Rus-
ya Federasyonu Devlet Başkanı
seçilmesini nasıl değeriendiriyor-
sunuz" şeklindeki sorusuna, "Bu
tür bir soruyu sonnak için yanlış
biryeri seçtiniz" yanıtını verince
salonda kahkahalar koptu. Gor-
baçov, daha sonra, bu konudaki
yanıtını Kanada ziyareti sırasında
verdiğini belirterek, şöyle dedi:
"Boris Yeltsin'e karşı kuşkulu-
yura. Yeltsin'in, perestroyka sü-
reci konusunda yıkıa bir tutum
takınabileceğinden korkuyonım.
Yeltsin, son birkaç yıl içinde yı-
kıa bir şekilde davrandı ve peresl-
roykayı istikrarsızlığa sürükledi.
Aynı şeyi yinelerse. bu süreç teh-
likeye duşer. Yaşam, her şeyi yerii
yerine oturtacaktır. Pek yakında,
Yeltsin'in tutumunu açıklığa ka-
vuşturacağını umuyonım."
Ticaret
ABD Başkanı Bush, SSCB'ye
ticarette en çok kayırılan ulke sta-
tusune ilişkin anlaşmanın iraza-
lanmamasını, SSCB'nin serbest
göç yasasını kabul etmemesine
bağladı.
Bush, bu statünün tanınmama-
sını, Baltık cumhuriyetlerindeki
bağımsızlık hareketlcrine bağla-
mayı reddetti.
Bush, "Bağlantı sadece göç-
menlikle ilgili o kadar" dedi.
Senator Robert Dole daha ön-
ce yaptığı bir açıklamada, Litvaıı-
>a Cumhuriyeti'nin bağımsızlık
sorununun çözümlenmesine ka-
dar, Senato'nun bu anlaşmayı
onaylayacağına inanmadığuu söy-
lemişti.
Bush, Litvanya'ya Moskova'-
nın uyguladığı ekonomik ambar-
goya karşı oldukiarını Gorba-
çov'a açıkça ifade ettiğini de kay-
detti.
Gorbaçov ve eşi Raisa dun
Vvashington'dan ayrılarak önce
Minneapolis'e, daha sonra San
Francisco'ya gittiler.
POLITIKADA
SORUNLAR
ERGUNBALa
Süper Zirvenin Başarıları
Mihail Gorbaçov, beş yıldır dünya politika sahnesinin rakip-
siz yıldızı ıdi. Televizyon kameraları karşısındaki ustalığını her-
kese kabul ettjrmiş olan Başkan Ronald Reagan'ı bıle gölgede
bırakmıştı. Herhangi bir Batılı liderle yaptığı görüşmede gözler
önce Sovyet liderine çevrilir, ne söyleyeceği büyük bir merakla
beklenirdi. Batılı liderlerle buluşmaları çoğu zaman "Gorbi şov"
olurdu.
Ancak VVashıngton zirvesi başlarken durumu değişitcti: Siya-
sal yaşamının belki de en zor günlerini geçirmekte olan Gorba-
cov'un VVashington'da yeni bir "Gorbi şov" yapamayacağı göz-
lemcıler tarafından biliniyordu. Gorbaçov, VVashıngton'a "yorgun
ve yıpranmış bir savaşçı" olarak gidiyordu.
Şimdi gözler Başkan Bush'ta idi Zirvenin başansı, Gorbaçov-
un değil Bush'un performansına bağlıydı. Bush, içerıde muaz-
zam sorunlan göğüslemek durumunda olan Sovyet liderinin bu
durumundan yararlanmaya kalkacak mıydı, yoksa ona yardım
mı edecekti?
Genellikle tahmin edildiği gibi Bush Sovyet liderine yardım etti
ve VVashington zirvesinin bir dizi açıdan başarıh olmasını sağladı.
Aslında Amerikan ve Sovyet liderleri arasında yardımlaşma
ilk kez olmuyor. Başkan Richard Nixon'un VVatergate skandalı
ile her gün bıraz daha yıprandığı bir sırada, Leonıd Brejnev onu
tüm dünya televizyonlarından ızlenen görkemlı bir törenle Mos-
kova'da karşılamıştı.
Bush da Gorbaçov için sıcak bir karşılama töreni düzenledi,
Sovyet liderine büyük önem verdiğini ve onunla işbirlıği yapmak
istediğini her fırsatta belirtti ve "Perestroykanın başarıya ulaş-
masmı ıstiyoruz" diyerek açık destek verdi.
Ancak bunlar Başkan Gorbaçov'a belki moral verirdi, ama zir-
venin başansı için yeterii değildi. Zirveden somut anlaşmalar çık-
ması ve Almanya, Litvanya gibi anlaşmazlık konularının zirveyi
gölgelemesinin engellenmesi gerekirdi.
Bunlar gerçekleşti. Almanya konusunda gerçı görüş ayrılığı
giderilemedı, ama iki lider bu pürüze takılmayarak sorunu dı-
şişleri bakanlarına devrettiler. Litvanya konusunda ise Bush,
Gorbacov'un üstüne gitmekten kaçındı. Boylece ilişkilerde iki dt-
kenli sorunun zirveyi gölgelemesine izin verilmedi.
START konusundaki ön anlaşma ile kimyasai silahlann yüz-
de 80 indirimı anlaşmaları ise VVashington zirvesini başarılı bir
zirve yapan önemli anlaşmalardır.
Bu iki anlaşma kadar dikkati çekmeyen ancak çok önemli olan
diğer bir anlaşma da cuma akşamı imzalanan ticaret anlaşma-
sıdır. Aslında buna zirvenin "sürpriz anlaşması" da denebilir.
Çünkü Kongre, Litvanya'ya uygulanan Sovyet ambargosu nedeni
ile ticaret anlaşmasının imzalanmasına karşı çıkıyordu. Reuter
ajansı, "Başkan Bush'un yardımcıları bile son dakikaya kadar
ticaret anlaşmasının imzalanacağını beklemiyorlardı" diyor. Ya-
ni Bush, Kongre'nin hatta bazı danışmanlarının muhalefetine kar-
şın Gorbaçov'la ticaret anlaşmasını imzalamıştır. Ticaret anlaş-
ması Gorbaçov açısından çok önemlidir Sovyet lideri büyük bir
ekonomik bunalım içinde olan ülkesine döndüğünde halkına dar-
boğazı aşmalarına yardımcı olacak bir bağlantı kurduğunu söy-
leyeöılecektir. Ancak anlaşmanın onay için Amerikan Kongre-
sı'ne sunulması iki koşula bağlı: Litvanya sorununa barışçı çö-
züm bulunması ve Moskova'nın bir an önce serbest göç yasası-
nı çıkartması.
Başkan Bush, Sovyetler'e en çok kayrılan ülke statusünün ta-
nınmasım da yukarıdiki iki koşula bağladı. Yine de ticaret an-
laşmasının ımzalanmasının Başkan Gorbaçov için büyük bir mo-
ral takviyesi olduğu söylenebilir.
Özetle, Almanya pürüzünün gölgesinde belirsizlik havasında
başlayan VVashington zirvesi, nükleer, kimyasal ve "sürpriz
ticaret" anlaşmaları ile ABD-Sovyet ilişkileri tarihinin başarüj zirr,
veleri arasına girmiştir.
Bu başarıda, tüm kartları elinde tutan Bush'un Kongre'den
geien baskılara karşın kendini zafer sarhosluğuna kaptırmaması
da önemli rol oynamıştır.
İki Almanya'nın birleşmesi
Baker: Moskova
anlaşma önerdi
ABD Dışişleri Bakanı'na göre, Sovyetler
Birliği zirve görüşmeleri sırasında iki
Almanya'nın birleşmesi konusunda NATOve
Varşova Paktı'nın anlaşma yapmasını istedi.
UASHINGTON (Reuter) —
ABD Dışışleri Bakanı James Ba-
ker'in açıklamasına göre, Was-
hington zirvesi sırasında Sovyet-
ler Birliği iki Almanya'nın birleş-
mesi konusunda NATO ile Var-
şova Paktı arasında bir anlaşma
imzalanmasını önerdi.
Baker, SSCB ve ABD başkan-
larının dun "süper zirve"nin ka-
pamşında düzenledikleri basın
toplantısımn ardından Amerikan
NBC Televizyonu'na verdiği de-
meçte, zirve göruşmeleri sırasın-
da Almanya sorunu ele alınırken,
SSCB'nin, birleşik Almanya ko-
nusundaki endişelerini hafiflet-
mek amacıyla, iki pakt arasında
anlaşma imzalanmasını istediği-
ni söyledi. Baker, Sovyetler Bir-
liği tarafından ortaya atılan fik-
rin, NATO içinde görüşüleceğini
kaydetti.
Almanya sorunuyla ilgili tüm
onerilerin ABD tarafından ince-
lendiğini kaydeden Baker, Al-
manya'nın birleşmesine ilişkin
tüm sorunların bir an önce çözü-
me kavuşturulmasını istedikleri-
ni bildirdi. Baker, NATO ve Var-
şova paktları arasında Almanya
1
mn askeri statüsü ile ilgili olarak
imzalanacak bir anlaşmanın,
tüm Avrupa'nın güvenliğini gö-
zetmesi gereküğine değindi.
ABD Dışişleri Bakanı NBC Te-
levizyonu'na verdiği demecte, Av-
rupa'daki Amerikan askeri vra-
lığına işaret ederek, "Avrupa'da-
ki müttefıklernnizin dışında Var-
şova Paktı üyeleri Macaristan,
Çekoslovakya ve Polonya da
ABD'nin askeri açıdan Avnıpa-
da bulunraaya devam etmesini is-
tiyor. Bu nedenle, NATO'nun gü-
venlik alanındaki sorumluluğu-
nun yerini hiçbir şey Intamaz"
dedi.
ZîRVEYE TEPKİLER
Helmut Kohl
zirveden memnıın
BATI BERLİN (Ajanslar) —
Federal Almanya Başbakanı
Helmut Kohl, süpergüçler zirve-
sinin iki Almanya'nın birleşrae-
si sürecinin şartlarım gelişürdiği-
ni ve Avrupa'daki olumlu geliş-
meler için önemli bir "durtü"
içerdiğini söyledi.
Kohl basına gönderdiği açık-
lamada, "ABD Başkanı George
Bush ile SSCB Devlet Başkanı
Mihail Gorbaçov arasındaki zir-
ve loplantılan Almanyalann bir-
leşme süreci için uluslararası
şartlan daha da geliştirmiştir"
dedi.
Helmut Kohl, Almanya'nın
birleşmesi açısından, Avrupa'da
Güvenik ve İşbirligi Konferansı
sürecinde ileri bir aşamaya geliıı-
mesi, ekonomi alanında Doğu ile
Batı arasında tam anlamıyla iş-
birliğinin sağlanması ve silahsız-
lanmanın önem taşıdığım
kaydetti.
Kohl, stratejik nükleer silah-
larda indirim, kimyasal silahlar-
da yasaklama ve nükleer dene-
melere son verilmesi konuların-
daki ilerlemelerin de eş düzeyde
önemli olduğunu söyledi.
Arap Birliği memnun
Sovyet lideri Gorbacov'un
Sovyet Yahudilerinin işgal top-
raklanna yerleştirilmesine devam
edilmesi durumunda göçleri dur-
durabileceği yolundaki açıklama-
sı Arap Birliği Örgütü tarafından
memnunlukla karşılandı.
Arap Birliği, bu açıklamanın
SSCB'nin Arap ülkelerinin endi-
şelerinin farkmda olduğunu gös-
terdiğini bildirdi.
İsrail'den davet
tsrail'de göcmenlerden sorum-
lu bakan fzhak Peretz de Ku-
düs'te yaptığı açıklamada, Sov-
yet lideri Mihail Gorbaçov ve
ABD Başkanı George Bush'u iş-
gal topraklarma davet etti.
Peretz, Bush ve Gorbacov'un
işgal topraklarını ziyaret ederek,
tsrail'in Sovyet Yahudi göçmen-
lerini buralara yerleştirmediğini
görebileceklerini söyledi.