Katalog

Cumhuriyet Sahıbr Cumhunyn Maıbaacılık ve Gazeıecılüc Turk Anonım Şırken adına Nadir Nıdi # Genel Yayın Muduru H ı u n Omal, Muessese Muduru Emtot l'fkltpl, Yazı Işlerı Muduru Ok«j Gonrıuın, # Haber Merkezı Muduru Yılçıa Bayer, Sayfa Duzem Yönnmenı Ali Aar, 9 Temsılaler ANKARA. Akm« t u . IZ.MİR. Hikmel ÇetmkMf*. ADANA I.- Polıtıka. Cdal Başbngıç. Dış Haberler trfam Bria, Ekonomı C o ( B Tartan, !; Scndjka Şoknıı KIMKI. Kuitur CcU L5»cr, Egıtım Genart >nİM, Haber Arastırma taâtl Bcriua, Yun Haberlen Necdd Dogw, Spor Danjşmanı AMukMkr Yacrtman. Eta ttatjr ferem Çaiçtan, Araştımıa > * • Aip». Ouzeftme AMutbk Y u n # fcûoıdınalor AknM Ksnfcan. # Malı Işicr Enıl ErtM. • Muhasebr IMnl VBw £ Butçt-Planlama Scvp Oanutıeşeoehı • Ffcklam V*t Tonın. • Elc Töyuılar Hd<ı Akjol • Idarc Hmcyfaı G n , • tsktroe Ömkr Çdik. • 5.1» Işicır Nad Imd • Pmone' Snfi Boaınooghı &zsmı w Kgo/ı Cumhuıq« Malbucüıl \* GazOBak TAj. TTIric O c * Cad. 39/41 ı H3M la PK H6-lsunbul. Td 512 05 05 (20 ha), Tete- 22246 Fu. (1) S2« ffi 72 # Buroidr U n Zıva Gotalp Bh Inluiap & No 19/4, Tü. 133 11 41-47, IUEL 42344 Fta. (4) 133 05 65 • iamr. H 1 » Bk 1332 SJ/3. Td: 13 12 30, I t o . 52359 Fu. (Sl) 19 53 « Inflou Cad 119 & No 1 Kjt !, TH. 19 37 52 (4 luıl Tdex. 62155, Fu. (71) 19 37 52 TAKVÎM: 22 HAZİRAN 1990 lmsak: 3.24 Güneş: 5.25 Öğle: 13.11 tkindi: 17.11 Akşarn: 20.46 Yatsı: 22.37 New York'ta ikinci tur Anadolu sikkeieri saühyorNew York'ta bu kez satışa çıkan 788 'ikinci sıruf sikkenin önemli bölümü Anadolu'dan kaçınlan sikkeler. Bunlar arasında Alman bankacı Von Aulock koleksiyonundan alınan sikkelerin de olması, bir perdeyi aralıyor. ÖZGEN ACAR NEW YORK — "Miiflis milyarder" Hunt kardeşlerin ko- leksiyonundan "ikinci suuf ola- rak nitelenen 788 adet antik sik- ke toplam 8.5 milyon dolar (yak- laşık 22 milyar liralık) tahffiini değerle New York'ta iki gün sü- reyle muzayedeye çıkıyor. Salı gecesi yapılan "birinci struf" sikke müzayedesinde 110 antik sikke 8 milyon doların (yaklaşık 21 milyar lira) üstünde bir hasılat getirmişti. İkinci bölarn müzayedenin Türkiye açısından iki önemi van 1. Sikkelerin yansından fazla- sının Anadolu kökenli olduğu dikkati çekiyor. Bu sikkeler, 1981 yılından önce değişik tarihlerde Türkiye dışına çıkarak bundan önce çeşitli kereler Avnıpa ve Amerika'da özel satışlarda ya da müzayedelerde el değiştirmiş. 2. Yaklaşık 40 yı) Istanbul'da yaşayan ve bir Alman bankasının layıp Erdek yakınındakı Kyzikos antik kentine, Ponthus krallann- dan, Bodrum'daki Halikarnas'a ve Fethiye yöresinde şu ana ka- dar adı hiç duyulmamış Likya hanedanlanna kadar çeşit çesit sikkeler açık arttırmaya çıkıyor. Zengin merakhiardan daha çok sikke tüccarlan ile koleksi- yonculuğa yeni başlamış kişileri özendirme amacıyla düzenlenen bu iki günlük ikinci bölum açık arttırmada ayrıca Sinop, tzmit, Efes, Bafa Gölü, Foca, Ortaklar, Millet, Seferihisar, Datça, Antal- ya, Side, Mersin, Tarsus yöresin- deki antik kentlerde basılraış Yu- nan ve Roma sikkelerinin tanesi- nin 500-20.000 dolar (1.3 - 52 mil- yon lira) arasında değişen fiyat- larla satılmalan bekleniyor. öte yandan, 1973 yılında eski eser kaçakçılıgı yolundaki bir ih- ban değerlendiren lstanbul mali polisince gözaltına alınan Istan- bul'daki bir Alman bankasının müdürü H. von Aulock'un eski eser kaçırıp kaçırmadığı günler- müdürlüğünü yapan H. von Au- lock'un dunyaca unlü antik sikke ce basında tartışma konusu ol- koleksiyonunun bir bolümünün muştu. Türkiye'den yurtdısına kaçıp kaç- Von Aulock, konuyla en ufak madıgı yıllarca tartısılıyordu. bir ilgi ve bilgisi olmadığı halde Muzayede kataloğunda ban sik- kelerin (H. von Aulock koleksi- yonundan geldigi) açıklanıyor. tlk parayı icat eden Lidyalıla- ra ait ilk sikke ömeklerinden baş- basit bir merakla sikke koleksi- yonculuğuna baslayıp daha son- ra yaptığı yayımlarla dünya sik- keciligine önemli bilimsel katkı- larda bulunmuştu. Heykel hırsızlığındaipucu aranıyor 'Ana Tanrıçcfdan ses seda yok ANKARA (Camboriyet Btro- su) — "Anadolı'nun Görkemi" adlı sergi için Viyana'ya gönde- rilen 7500 yühk "Aaa Tanrıça" heykelciliğinin çahnması Kültür Bakanlığı ile Dışişleri Bakanlığı Kültür lşleri Dairesi'ni harekete geçirdi. Dışişleri Bakanlığı yetki- lileri konuyla ilgili olarak Avus- turya makamlannın araştırmayı sürdürdüğunü ancak herhangi Tanıtma'bedeii derken, uçtu güû... CEM HAMULOĞLU Türkiye'yi dünya kamuoyuna tarutmak için "zoronlu" dünya turuna çıkan Anadolu'nun kül- tür varhklan, arkeoloji ve sanat tarihi çeyrelerinde kaygıyla izle- niyor. Viyana'da dün Kültür Ba- kanı Nunık Kemal Zeybek tara- fından açılan "Anadolu Medeni- yetleri SergfaTndeki eşsiz parça- lardan birisi olan 7 bin 300 ya- şındaki Ana Tannça heykelinin çahnması, bu kaygıyı daha da arttırdı. tstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Arkeoloji ve Sanat Ta- rihi Bolümü'nden Prof. Dr. Re- fîk Duru, olayı "skandaT olarak niteleyerek "Bu sergilerin, astan yuzüoden pahab olmaya başladı'' diyor. Ankara Üniversitesi Dil, Tarih ve Coğrafya Fakültesi'nden Prof. Dr. Oluş Ank ise "Kendi- mizi tanıtmak için çok pahah bir bedel ödüyoruz" diyor. 1985 yılından bu yana Anado- lu kültürlerini yansıtan 344 par- çayla dünya turuna çıkan "Ana- dolu Medenryetleri Sergüi" hır- sızhk olayından sonra Türkiye 1 ye dönecek mi, şimdilik bilinmi- yor. bir bulgu elde edilemediğini bil- dirdi. DısişJeri Bakanbğı Kultür tşleri Daire Başkanı Ali Eeginoba Cumhuriyet'e yaptığı açıklama- da, "Avusturya makamlan ve po- lisinin konuyu en iyi şekildc araş- UrdıgındaD şüpbemiz yoktur. Olay benüz tabkikat safhasında. Potis taeykddgbı konmmakta ol- dnfn camekan üzerindeki par- mak izterini araşbnyor" dedi. Enginoba, eserlerin, Avusturya hükümeti tarafından sigortalan- dığını da beürterek. *^igoıtafauna işlemi nluslararası standratlara göre yapıhr. Sigortt bedeii ile esc- rin gerçek degerini ölçmek mam- kön dejildir" diye konuştu. 5 yıldan bu >-ana Avnıpa ve Kanada'yi dolaşan "Anadoln'nnn Görkemi-Tiirkiye'ııin HazineJeri" sergisinde yer alan 344 parça ese- rin ise 30 milyon dolara (yakla- şık 72 milyar lira) sigortalandığı oğrenikli. Çalınan heykeldğin si- gorta bedelinin ise gerçek değe- rinin çok altında olduğu belirti- liyor. Yetküiler, eserleri gerçek de- ğerinde sigortalamaya hiçbir şir- ketin gücünun yetmeyeceğini be- Urterek "Tüm ulkekrin beUrledigi standartlara nygnn şekiMe bu tş- lem yapılır" diyorlar. Eserin çalındığı Kunst Histroy Saches Muzesi yetkilileri ise şu asamada bir açıklama yapmala- nnın mümkün olamayacağını bil- dirdiler. Kultür Bakanlığı ise, çalınan eserin "başka ellere" geçmesini engellemek için sıgorta bedeii ve maddi değerinı apklamaktan ka- çınıyor. Bu arada Türkiye'nin yurtdı- şında açtığı sergilerde başta "Muhteşem Sdievmaıı" sergisi ol- mak üzere hiçbir hırsızhk olayı- run yasanmadığ] beUrtiliyor. Kül- tür Bakanlığı yetkilileri, olayın Türk hukumetinin ihmalinden kaynaklanmadığını öne sürerek, Interpol ve Avusturya polisi ka- nalıyla kendilerine şimdiye kadar bilgi gelmediğini belirtiyorlar. ÇevrecilerAkdenizSOSprogramı çerçevesindeyazlabirlikte yeni bir atağa kalkıyorlar Üeşillerden 'eylem kaıııpı"Gülliık 29-30 haziran tarihlerinde Güllük'te Dalyan'ı tehdit eden havaalanına karşı kamp yapılacak. Bodrum Yeşilleri 'sazını sözünü çadırını al kampa katıl' çağrısı yaptı. tZMİR (Comhuriyet Ege Büro- £ , ı Eyiül Dünya Banş Günü'nde su) — Yeşüler, Akdeniz SOS prog- ramı çerçevesinde bir dizi eylem gerçekleştirme karan aldı. 29-30 haziranda Güllük'te, Dalyan'ı teh- dit eden havaalanına karşı kamp yapılacak. 1-8 temmuz tarihlerin- de Gokova'da bir kamp kurularak termik santrala karşı eylemler ger- çekleşürilecek. Ağustos ayı içinde Gökova 1-8 temmuz tarihlerinde Gokova'da termik santrala karşı kamp Ören'de kurulacak. Çevre köylere geziler ve balıkçılarla denizden ortak eylemler düzenlenecek. de Yunanlı anti-militaristler ve ba- nsçılarla birlikte Sakız Adası'nda bir ortak kamp gerçekleştirilece- de Çeşme'den Sakız'a teknelerle denizden banş ve dostluk zinciri oluşturulacağı açıklandı. Akdeniz SOS programının Türkiye bölümünü oluşturmak, Akdeniz'de bansın «agiamnaa, si- lahlardan annmış bir Akdeniz'in yarauiması, ekolojik krizin bolge- yi ilgilendiren bolümünün durdu- rulması için çahşmalar yürütülü- yor. Bu doğrultuda termik santral- lar, Menderes Deltası Kuş Cenne- ti, foklar, Dalyan Güllük Havaa- lanı, Mersin Akkuyu Nükleer Santralı, Antalya-Manavgat yöre- sindeki golf sahalan, turizm, kir- letilen su kaynaklan ve akarsular ile barış konulan programa alın- dı. Bu program doğrultusunda ya- pılacak eylemler konusunda da şu bilgiler verüdi: 1-8 temmuz tarihleri arasında Gökova Körfezi'ndeki ören'de ter- mik santral yakırunda Ören Bele- diyesi, yöredeki diğer çevreci ku- ruluş ve kişilerle birUkte kamp ya- pılacak. Kamp süresince yörede- ki köylere gezi, sohbet toplantılan, denizden balıkçılarla eylem, tar- tışmalar, acıkoturumlar, minik konserler ve protesto gösterileri düzenlenecek. 29-30 haziran tarih- lerinde Güllük'te havaalanuıa kar- şı kamp yapılacak. Bodrum Yeşil- leri, 'Sazını, sözünü, çadınnı al, kampa katıl' çağrısı yaptı. Yeşiller, Akdeniz SOS progra- t f i Çevre e>lemleriartjkgunluk)«samımıza girdi.Heryaştanherkuşaktaninsan^utur eylemlere sempati ile bakıyor. Nerede >eşile karşı bir olumsuzluk var, haydi oraya. Gitariı, sazh sözlu bu sempatik eylemler taraftar toplamada fazla zorluk cekmiyor. Çevreci ana-babalann çocııklan da daha pusette e> leme geçryor. Bnnlmrdan bir tanesi de Izmir'de "Knlrur Park Veşil Kal- sın Zindıi"ne kaüUn kiiçük Hakan. Zincir oluşmadan yorulup araba- sında uykuya dalmış. Yakasında, "çocuksu inatçılıgına" uvan bir de rozet var: "Ben istemiyorum, yapamazsıuz..." Yetkili buyükler kuçük çevreci "büyUdügii" zaman ne yapacaklar? (Fotograf: Zafer Aknar) mına bağlı olarak başlatılan "Fokian Yasatalım" kampanyası- nı da surdurüyor. Yeşiller, Türki- ye'deki foklann yaşatılması yolun- da atılacak en önemli adımın, kir- liliğı önleme çalışmalan olduğu- nu söyledüer. Bunun yanı sıra fok- lann yaşam alanlannın tam bir koruma aitına ahnması olduğuna dikkat ceken çevreciler, "Özeüik- le AlaçaO bölgesi bir biogenetik rezerv bölgesi amaayla konmma- hdır. Çiinkö foklann en gezgu ol- mayao türii Alaçaû-Seferihisar sa- hili arasındaki 3« küometrelik sa- bJl şeridinde yasamaktadır. Bnrı- dakl yapılaşmaaın dardDralması- nı talep ediyoruz" dediler. Bursa Esmer Nüüfer'e pahah makyaj SEVİNÇ BAYSAL ~ BURSA — Ahmet Handi Tan piDar'ın "ömrünun timsali beyaz nilüfer" diyerek "Barsa'da Zaman" şiirine işlediği Nilüfer Çayı günümuzde artık, Bursa'nın kanalizasyon ve sanayi atıklarının deşarj alaru halıne geldi. Kaynaklarından çıktığında içi- lebilecek saflıkta olan Nilüfer su- yu, atıklar ytlzünden rengini ve kokusunu değiştireıek, şiirlere esin veren kimliğini kaybetti. Son yı- larda siyasi partılerin, odaların ve derneklerin "NUüfer kurtanlmaz- sa buradan sulanan tanm armzi- leri çoraklasır, yok olur" şeklin- deki uyanlanna karşın bu konu- da henüz elle tutulur bir gelişme kaydedilemedi. Nilüfer'in nasıl kurtulacağına ih'şkin yapılan çalışmalann bugü- ne dek bir sonuç vermemesi üzeri ne Mimarlar Odası Bursa Şubesi yeni bir çözüm önerisi getirdi. Oda Başkanı Orttan Efe, Bursa- nın kimliğini oluşturan öğelerin birer birer yok olduğunu beürte- rek kentin kurtarüması için gec kaiınmadığını söyledi. Yeşili ve tanm alanlannı yok eden Nilüfer ve kollarındakı kirli suyun öncelikle temizlenmesi ge- rektiğini vurgulayan Efe, şunlan söyledi: "Maliyeti ynksek oldota için sanayi tesisleri tek tek antea tesisnıe yanasmıyor. Bnnım için y» çok pabalıya gelen dış kredi k«J- l^nılmalı ya da kaynagı kendimiz yarmtnuüıvız. Bursa'da berkes knl- landıgı su oranındm, su fatnnüa- rryla birlikte antma tesisi için pay odemeUdir. Bugun tller Bankası, Bnrsa Sa ve Kanaiizasyon tsleri (BUSKt) ve DSt'nin yunıttugt antma tesisi projeierinin maliye- ti bile 50-100 mihnn buluyor. Te- sis maliyeti ise 200-300 milyar li- ra arasında degişiyor. Bir de bu- na işletme maliyeti eklendigJnde yapılması ve yapüsa bile çahşma- sı olanaksız hale geliyor. Bugün Bursa'da antma tesisi olan sana- yi tesisi yok. Evsel atıklar da dog- ru Nilüferin kollanna gidiyor. Ni- lufer bepimizin olduğuna göre Bursa'yı sanayici, vatandaş ve tüm yetkiülerin isbirttgi knrtarabilir." Denetimsiz deterjan zehir saçıyorDeterjan üreten 346 fîrmadan ancak 55'inin TSE belgesi var. Denetimsiz ve zararlı madcsler içeren deterjanlardan, kanalizasyonlarla akarsu, göl ve deniztere ulaşan zararlı maddeier canlılar için tehlike yaratıyor. GÜNEŞ GÜRSON ANKARA — Gunumuzde en çok kuJ- lanılan tuketim maddelerinden biri olan deterjanlar, formüllenndeki bazı madde- lerin etkisi ve antma sistemlennin yetersiz- liği nedeniyle sulara zarar verıyor Deter- janlı sulann kanalizasyon yoluyla akarsu, gol ve denizlere karıştığını belirten yetkili- ler, "Deterjanın formüliinde yer alan ve çok iyi parçalanan yuzey aktif maddelerin bile parçalanırken sulardaki oksijeni kul- lanması ve oksijen konsantrasyonunu azaltması su canlılan için tehlikeli" dıye ko- nuşuyorlar. Sağlık Bakanlığı deterjan kir- hlığinı azaltmak için fosfat yerine zecolit maddesinın kullanıhnasını planhyor. Turkiye'de deterjan uretimı yapan 346 fîrmadan yalnızca 55'i Turk Standartları Enstitüsu (TSE) belgesine sahip ve bu stan- dartlara uyuyor. Hastane, yurt, otel, turis- tik tesis ve çamaşırhane gibi yerlerde kul- lanılan sanayi tipi deterjanlarla, beyazla- tıcı ve bulaşık makinelerinde kullanılan yı- kama kımyasalları TSE'nin 518 sayılı de- terjan yönetmelığinde tanımlanan standart kapsarnına girmiyor. Bu temizleme mad- delerinin aktıf maddelerinın farklı olması da buna neden olarak gosteriliyor. Deterjan üreticilen, çok az fırmanın TSE standardına sahip olduğunu ifade ederek "TSE standardı almak için laboratuvar kunnak gerekiyor. O da çok masraflı. TSE almak cazip değil. Hiç kimse bir yarannı gonnu)or" dıye konuşuyorlar. Kaçak üre- tim yapanların denetlenmediğıni belirten bazı üreticiler, "Standardı olmayanlar. onun şartlanna da uyrauyor. İstediği gibi oynuyor maDa, maliyeti düşürmek için" di- yorlar. TSE yetkililen ise denetımin yetersiz ol- duğunu \urgulayarak bunu bakanlıklara- rası (Sanayi ve Ticaret Bakanlığı-Sağlık Ba- kanlığı) iletişimin sağlıksız olmasına bağ- lıyorlar. Sağbk Bakanlığı yetkiJilen ise ka- çak deterjan ureticilerine çok duşuk mik- tarda para cezaları uygulandığını ve bunun etkisız kaldığını belirtiyorlar. Sanayi ve Ti- caret Bakanlığı, Sağlık BakanlığYndan ruh- sat alan 346 fırmadan 112'sinin kendileri- ne kayıtlı olduğunu belirterek Turkiye'de kışi başına deterjan üretimimn 3.5 kilog- ram olduğunu söyiuyorlar. Eski TSE Başkanvekili Mustafa Başdu- rak ise TSE belgesini firmaların daha çok reklam amacıyla aldıklarını belirtiyor. TSE 518 sayılı deterjan yönetmeliğini yenileme çalışması içinde olduklannı kaydeden Baş- durak, Avrupa Topluluğu standartlarına uygutı imalat yapılması gerektığinı belir- tiyor. Zorunlu standarda uygun imalat ya- pılmasının kaçınılmaz olduğunu vurgula- yan Başdurak, gelişen teknolojiye uygun olarak deterjan standardını yenileyecekle- rinı ifade edivor. Hilton'ıın 45. yılı • tstanbul Haber Servisi — Hilton Oteli'nin 45. kuruluş yılı dün kutlandı. Otelin Conversion salonlannda dün gece yapılan kutlama törenine, Cumhurbaşkanı Turgut özal ve eşi Semra özal da katıldı. Çok sayıda politikacı, isadamı, gazeteci ve sanatçırun davetli olduğu geceye katüanlar arasında Milli Eğitim Bakanı Avni Akyol, lstanbul Valisi Cahit Bayar ve işadamı Sakıp Sabancı da yer aldı. Havai Tışek gösterisinin yapıldığı "45. yıl" gecesinde Broadvvay Show gösteri yaptı. Balkan Fîzik • Egitim Servisi — Arnavutluk, Bulgaristan, Romanya, Yugoslavya, Yunanistan ve Türkiye'nin ulusal fızik derneklerinin ve akademilerinin oluşturduğu Balkan Fizik Birliğİ Yönetim Kurulu toplantısı dün Birlik Başkanı Prof. Dr. Gediz Akdeniz başkanlığında Istanbul'da başladı. Türk Fizik Dernegi Yönetim Kurulu'nun yaptığı açıklamaya göre, toplantının en önemli gündem maddesini, "Balkan Fizik Okullan çerçevesinde Balkan Ülkeleri genç bilim adamlannın etkileşmesini sağlayacak girisimlerde bulunmanın yanı sıra, gerçekleştirilmesi tek bir Ulkenin karşüayamayacağı ölçüde parasal kaynak ve çok sayıda bilim adamı gerektiren ve Avrupa'da olduğu gibi bölgedeki kalıcı banşa büyük katkılarda bulunacak Balkanlar'da ortak bir araştırma merkezi kurulması için program taslağı hazırlamak ve bu doğrultuda çalışmalarda bulunmak" oluşturuyor. \arunbiirgaz kazısına devam • Hmber Armstırma Servisi — Günümüzden 400 bin yıl öncesine uzanan tarihiyle Turkiye'de bilinen en eski yerleşim yeri olan lstanbul Küçükçekmece'deki Yanmburgaz Mağarası'nda 1990 yılı kazı çalışmalan başladı. tstanbul Üniversitesi Prehistorya Anabilim Dalı'ndan Prof. Dr. Güven Arsebük baskanhğmda yürütülen kazı çalışmalanna tstanbul ve Berkeley Üniversitesi'nden uzmanlarla öğrenciler katüıyor. Dünyanın ilk hastanesi • CHICAGO (AA) — Irak'ta dünyanın ilk hastanesi olduğu sanılan 4.000 yıl öncesine ait bir Babil tapınağı bulundu. Arkeologlar, önceki gün yaptıklan açıklamada Bağdat'ın 100 km. güneybatısındaki Nippur kentinde bulunan tapınağm, tıp biliminin geçmişine ışık tutabileceğini belirttiler. Mıığla'da ormanı talan • MUĞLA (Cumhuriyet) — Bozuk orman alanlarmın rayiç bedelle kullananlara devrini öngören yasa tasansı, TBMM'de görüşülmeyi beklerken Muğla kıyüannda orman talanı başladı. Yasa tasansına karşı çıkan TMMOB Orman Mühendisleri Odası yetkilileri, "Yasa değişikliği, ormanlanmızın yağmalanmasıru kolaylaştırmaktaoV dediler. îran hükümetininfılminyasaklanması istemikabulediîmiyor ; Çıplak Silah' gösterılecek Kültür Bakanlığı, filmin, "Turkiye'de gösterilmesi sakıncalı yapımlar" arasına girmediğini açıkladı. Ankara Metropol Sineması yetkilileri iki siyasi polisin filmi incelediğini ve sakıncalı bulmadığını söyledüer. AYŞE SAYIN ANKARA — Îran hukumeti- nin halen Turkiye'de gösterimi sü- ren "Çıplak Silah" niminin yasak- lanmasına ilişkin talebi, sinema çevreleri tarafından tepkiyle kar- şılandı. "Çıplak SUalTın dağıtım- cısı UIP Türkiye Temsilcıliği yap- tığı açıklamada, filmin hiçbir si- nemada kesilmediğini belirtirken Ankara Metropol Sineması yetki- lileri, önceki akşam iki siyasi po- lisin filmi izlemek için geldiğini ve sakıncalı bir unsur bulmadıkfan- nı söyledi. UIP Genel Müdürü Mehmet Özduygu, filmin birçok ulkede gösterildiğini ve herhangi bir so- run olmadığını belirterek, "Tür- kiye'nin yasalan var. Film, Kültür Bakanhgı tarenndan denetlendi ve sakıncalı bir yön bnlunmadı. Türkiyenin iç işlerine başka bir ulkenin karışacagına inanmıyorum" diye konuştu. "Çıplak Silah"ın bir komedi fil- mi olduğunu anımsatan özduygu, "Dünyada birçok devlet «taımnııı mizan dergilerinde tiplemeleri çı- kıyor ve tepki gosterilraiyor, ko- medi bu yönüyle kendine ozgu bir sanat dalıdır. Şu an staemalarda film tam olarak oynamaktadır" dedi. Ankara Metropol Sineması yet- kilileri ise kendilerine filmin ke- silmesi yönünde bir tehdit gelme- diğini belirterek, "Film işietme bOgai ttmqtu, tehdit gebe de fil- mi gösterecegiz" dediler. Yetkili- ler, önceki akşam filmi izlemek üzere iki siyasi polisin geldiğini ve sakıncalı bir yön bulunmadığı için herhangi bir isiemde bulunmadık- lannı belirttiler. Kültür Bakanhğı'ndan ise, Dı- şişleri BakanhğVndan kendilerine "Çıplak Silah"ın ıçenğinın ince- lenmesi yönünde bir talep gelme- diğı bıldirildi. Bakanlık yetkilile- ri, Dışişleri Bakanhğı'mn savcılı- ğa başvuru girişimiyle ilgili olarak da "Herhangi bir vatandaş da bir filmden rahatsu oluyorsa savcüı- ga filmin incelettirnmesi için baş- vurabilir. Îran BüvükelçiUgi'nin basvurusu üzerine Dışişleri Ba- kanhgı da böyle bir yolu seçmiş olabiUr" diye konuştular. Yetküi- ler, Sinema, Video ve Müzik Eser- leri Yasası'nın 9. maddesine göre "Çıplak SUah'ın "gösterimi ya- saklanacak filmler içine ginnedifcİBİ" belirttiler. Yetküiler, filmin tescil ve işletme belgesi al- dığnu, yasalara göre de gösteri- minde bir sakınca bulunmadığını ifade ettiler. Yetkililer, "Çıplak Si- lah"ın "Gandhi" fUmi gibi göste- rimden çekilip çekilmeyeceğine ilişkin soruya da "GandbJ'nin çev- rildigi ve Türkiye'ye geldigi dö- nemde sinema filmlerini denetle- me yetkisi Kultür Bakanhgı aa ait degildi. Şu anki mevzuat çok farldı" diye yamt verdiler. "Torunumun da geleceği süper olacak!" "Her şey onlann geleceği için! önce çocuklanmız diyorduk. Onlann okulu, eğitimi... Şimdi torunlar doldurur oldu yaşamımızı. Yere göğe koyamıyorum yaramazı. Doğurn gününde 'Süper Yaşam' Sigortası armağan ettim. Şimdi onun da geleceği süper... Bense huzur içindeyim.'' Süper Yasaın S<3ortuı "Her yıl, kendiliğinden % 30 artar"