Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZÎRAN 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13
Madeni
1000 lirA
• ANKARA (AA) —
Madeni 1000 liralıklar, 27
haziranda tedavüle
çıkanlıyor. Basun işleri
tamamlanan 1000 liralık
ufaldık metal paralar 25.5
milimetre çapında ve 1.8
milimetre kaknlığında
hanrlandı. Madeni
paralann ön yüzünde ay-
yıldız, buğday basağı,
zeytin dalı bulunuyor. Arka
yüzünden ise Türkiye
Cumhuriyeti yazılı Atatürk
rölyefi yer alıyor. 1000
liralık madeni paralar, bir
sûre önce tedavülden
kaldınldjğı açıklanan metal
25 liralıklann özelliklerine
uygun şekilde dizayn edildi.
Madeni 1000 üralıklar
piyasadaki 1000 liralık kâğıt
paralar ile birlikte tedavül
edilecek.
Çanakkale'ye
köprü
• tSTANBUL (ANKA) —
tstanbul Sanayi Odası
(İSO) ile Italyan Genel
Sanayi Federasyonu
(Confindustria) arasında
ticari işbirliği protokolü
imzalamak amacıyla
Tûrkiye'ye gekn ttalyan
isadamlan, Çanakkale
Boğazı'na bir köprü
yapmayı önerdiler. İSO
Meclis Başkanı tbrahim
Bodur, düzenlediği basın
toplantısında
Türk ve ltalyan
işadamlan arasındaki
görüşmelerde, Çanakkale
Boğazı'na Avrupa ve Asya
kıtalannı birleştirecek bir
köprü yapılması yönundeki
görüşler dile getirildi. Söz
konusu köprüyü öneren
ltalyanlar, nrmalannın
bunu uluslararası bir
konsorsiyumla ya da tek
başına
gerçekleştirebileceklerini
belirtti.
K A T A n o r
TlltPOI IIVCIYI nPilltDEMUI TYP1KM
HA PblHKE
SSCB'deki
Türkiye
• Ekonomi Servisi —
Yapı-Endüstri Merkezi ve
Ara Araştınna Ltd. Şirketi,
"SSCB Pazannda Türkiye"
adında bir katalog
hazırhyor. Rusça olarak
hazırlanan katalog, 8000
adet basılacak. Aralık
1990'da çıkacak olan
katalog, Sovyet restni
reklam ajansı Sovero
Vneshtorgreklama
tarafından bütün Sovyetler
Birliği'nde ekonomi ile ilgili
bütün kunıluşlara,
şirketlere bedelsiz olarak
dağıtılacak. Katalog; tanm,
sanayi ve hizmetler
alanında bütün Türk
şirketleriyle ilgili bilgileri
içerecek. Katalog,
SSCB'deki dağıtım haklan
bakımından, Türkiye ile
ilgili çıkanlabilecek tek
katalog olma özelliğini de
taşıyor.
Yurda sokulan
özel eşyalar
• ANKARA (ANKA) —
Maliye ve Gümrük
Bakanlığı, zati eşya
listesinde değişiklik yaparak
yurda sokulacak sigara
miktannı 20 paketten, 10
pakete indirdi. Gümrük
hattı dışı satış
mağazalanndan alınacak
sigara miktan da 30
paketten, 20 pakete
indirildi. Zati eşya listesine
16 ekran renkli cep
televizyonu, bir adet
kompakt disk çalar, en
fazla 5 metre kumaş ve bir
adet portatif gaz sobası
eklendi.
Tüketici şîkâyetleri çığ gibi
Üretici firmalar,
tüketici şikâyetlerinin
çoğunun bilinçsiz
kullanımdan
kaynaklandığını öne
sürüyor. Oysa TSE'ye
1989'dayapılan
şikâyetlerden 20 bin
992'si tüketici lehine
sonuçlandı. 2 bin 862
şikâyetin kullanım
hatasından
kaynaklandığı
bildirildi.
MERtH AK
İZMİR — Son yıllarda gittik-
çe yerleşen "tüketici bilinci", üre-
tici fırmalann korkulu rüyası ol-
maya başladı. Bunu en yakından
hissedenler dayanıklı tüketım malı
üreten ve satan firmalar. Tüık
Standartlan Enstitüsü (TSE) yet-
kilileri, son yıllarda kendilerine
ulaşan şikâyet sayısının arttığını
dile getirdiler. Buna göre 1985 yı-
unda TSE'ye 1216 kişi şikâyette
bulunurken 1989 yüında bu sayı
23 bin 854'e ulaştı. 1990 yılının ilk
5 ayında ise bu sayı 15 bin 510.
Üretici finnalar şikâyetlerin ço-
ğunluğunun bilinçsiz kullanımdan
kaynaklandığını öne sürerken
TSE'ye 1989 yüında yapılan şikâ-
yetlerden 20 bin 992'si tüketici le-
hine sonuçlandı. 2 bin 862 şikâ-
Tüketici şikâyetlerinin seyri
Yıllar
Telefonla Şahsen Resmi
başvunı başvunı başvunı
Toplam Tüketici Kultanım
şikâyet lehine hatası
sonuçlanan otanlar
1985
1986
1987
1988
1989
1990 (x)
625
1.152
3.506
4.015
5.124
2.635
271
892
906
1.660
2.050
2.915
320
3.225
7.388
13.105
16.680
9.960
1.216
5.269
11.880
19.500
23.854
15.510
4.742
10.336
17.426
20.992
11.168
527
1.544
2.154
2.862
1.240
x Mayıs ayı sonu itibarıyla.
yetin kullanım hatasından kay-
naklandığı bildirildi.
Dayanıklı tüketim malı fiyatla-
rının son yıllarda astronomik ra-
kamlara uİaşması, beraberinde tü-
ketidnin hakkını daha çok arama-
sına neden oldu. TSE garantisi ve
standardı tasıyan buzdolabı, ça-
maşır makinesi, elektrik süpürge-
si, fınn, termosifon, televizyon,
müzik seti ve şofbcnlerle ilgili tü-
ketici şikâyetlerini değerlendiren
TSE yetkilileri, hemen hemen tüm
fırmalann ürünleri hakkında şikâ-
yetlerin bulunduğunu söylediler.
Yetküiler, dayanıklı tüketim mal-
larında hem üretimden hem de
kullanımdan kaynaklanan anza-
lar meydana geldiğini ifade eder-
lerken dayanıklı tüketim mallann-
da fabrika hatasının yüzde
15'lerde kaldığını söylediler.
TSE'de son yıllarda artan şikâ-
yet başvurulan yüzünden çeşitli
birimler kuruldu. 1985 yılından
itibaren sürekli olarak artan şikâ-
yetler karşısında TSE bünyesinde
Tüketici Kornma Miidüriüğii"
1989 yıündan itibaren enstitü bün-
yesinde "Tüketiciler Konseyi Özel
Komitesi" oluşturuldu. TSE yet-
kilileri, tüketici şikâyetlerinin is-
tatiksel dökümünde TSE marka-
lı ve TSEK belgeli malzemelerden
gelen şikâyetlerin, toplam şikâyet-
lere göre çok az yekûn teşku etti-
ği bildirildi. TSE yetkilileri,
"1985-1989 yıllan arasında yapı-
lan şikâyetlerin tamanuna yakın
bir böliimü tuketiciler lehine so-
nuçlandınldı" dıye konuştular.
Bu arada dayanıklı tüketim
mallannda hatalann daha çok tü-
keticiden kaynaklandığı bildirili-
yor. Satılan mallann kullanma kı-
lavuzlarımn yeteri kadar incelen-
memesi sonucu meydana gelen
anzaların büyük çoğunluğu oluş-
turduğu öğrenilirken tüketicilerin
kılavuzlara uyması gerektiği bildi-
riliyor.
TSE'ye yapılan şikâyetlerde ge-
nellilde şu konular üzerinde duru-
luyor:
Bnzdolabı: tyi soğutmuyor, ça-
buk buzlanıyor, ses, koku yapıyor,
içindeki malzemeler hemen kın-
lıyor.
Çamaşır makinesi: Makine yü-
rüyor, çok ses yapıyor, sık sık dev-
ri düşüyor, motorlan çok ısınıyor,
suyu dışanya fışkırtıyor, sıkma
kısmı çauşmıyor.
Elektrik sâpürgesi: Emme gü-
cü söylendiği gibi değil, iyi toz al-
mıyor, torbaları çabuk parçalanı-
yor, çok ses yapıyor, tozu dısan-
ya veriyor.
Fınn: Uyarıcı lambalan bozu-
luyor. Açma kapama düğmeleri
insanın elinde kalıyor, gaz kaçın-
yor, elektrikli kısmı çalışmıyor ya
da elektrik kaçırıyor.
Müzik setleri: tyi ses vermiyor,
hoparlörlerinden garip sesler ge-
liyor. Kayıt düğmesi bozuluyor.
plaktan, radyodan kayıt yapamı-
yor.
Renklitelevizyon:Görüntü çok
kötü, renkler kayıyor, uzaktan ku-
manda arızalanıyor, ses ayan bo-
zuluyor.
TSE istaüstiklerine göre son yıl-
larda tüketicinin, cihazında mey-
dana gelen en ufak hata karşısın-
da basvunıda bulunduğu öğrenil-
di. 1986 yüında toplam şikâyet sa-
yısı 5 bin 269 iken bu şikâyetler-
den 4 bin 742'si tüketici lehine so-
nuçlandı, 527 cihazda ise kullanım
hatası saptandı. 1989 yüında ise
toplam şikâyet sayısı 23 bin 854.
Şikâyetlerden 20 bin 992'si tüke-
tici lehine sonuçlandı. 2 bin 862
cihazda ise kullanım hatası tespit
edildi.
1990 yüının ilk beş ayında
ise 15 bin 510 şikâyette bulunul-
du. Bunun 11 bin 168'i tüketici le-
hine sonuçlanırken 1240 cihazda
kullanım hatası tespit edildi.
Tekstîle yeni önerilerT M M O B Makine Mühendisleri Odası Tekstil
Mühendisliği Komisyonu, Türk tekstil sanayiinin
kapasite, donanım ve verimliliğinin saptanmasını,
küçiik işletmelerden vazgeçilmesini istedi.
İZMtR (Camhuriyet Ege Bâro- ca hüküroeün istikrarsız göriintü-
su) — Tekstil sektörilndeki darbo-
ğazın aşılabilmesi ıçin iş âlemi ve
teknik uzmanlar öneri getirmeye
devam ediyorlar. tş âlemi özellik-
le teşvik uygulamalanna geçilme-
sini isterken TMMOB Makine
Mühendisleri Odası Tekstil Mü-
hendisliği Komisyonu çeşitli öne-
riler ortaya attı.
TMMOB Makine Mühendisle-
ri Odası Tekstil Mühendisliği Ko-
misyonu, önerilerini derlediği
açıklamada "Ancak 1987 yıiından
itibaren duraklama dönemine gj-
rilmiştir. Bonun en önemli neden-
lerinden biri gerçekçi ihracat po-
ütikalanıun izknmemesidir. Ayn-
sü. ihracatımızı olumsuz yönde
etkilemektedir" görüşunü savun-
du. Türk tekstil sektörünün tek-
nik yönden yüzde 90'ının 20 yılın
üzerindeki makinelerden oluştuğu
anımsatılan acıklamada, "19701i
yıllarda Baû'ıun vazgeçtigi bu sek-
tör az gelişmiş ülkelerin sırtına
vurulmuşlur" görüşüne yer veril-
di.
Türkiye'deki olumsuz koşulla-
nn sürmesi durumunda dünya
tekstil pastasından pay almanın
çok daha zor olacağına kesin göz-
le bakıldığı kaydedilen acıklama-
da, öneriler şöyle sıralandı:
"Her şeyden önce, Türk tekstil
sanayiinin teknik donanım olarak
nelere sahip olduğu saptanmah,
dde edilen veriler istaüstiksel ola-
rak değerlendirilerek smıflandınl-
malı ve Türk tekstil sanayünio ka-
pasite ve verimliliği saptanmahdır.
• Rekabet gücü kalmanuş mamul-
lerin üretiminden vazgeçilmelidir.
• Kısa ve uzun vadede, plaolı ola-
rak mevcut tesislerin giinümiizıin
koşullanna göre modernizasyonu
gerçekkştirilmeli ve kaliteye önem
verilmelidir.
• Yeni yatınmlar, belli bir progra-
ma bağlanmalı, ihracat şansı yük-
sek mamuller üretecek tesislerin
yatınmlan özendirilmelidir.
• Verimsiz çalışan küçiik işletme
ve atölyelerden vazgeçilerek enteg-
re tekstil fabrikalanna yönettnıne-
lidir.
• Kalifiye eleman eğitimine gere-
ken önem gösterilerek teknik ele-
man yetiştiren lise ve dengi mes-
lek okullanmn sayılan arttınlma-
hdır. Bu elemanlann önemi sana-
yicilere benimsetilmelidir.
• Dünya pamuk üretiminde yüz-
de 3^'lnk bir paya sahip olan ül-
kemiz, bu avantajını iyi dejerlen-
dirmeli, ülkemizde üretilen kaliteli
pamuk ithalatından vazgeçilmeli,
ihracaunda ise ülkemizde iç talep
dikkate alınmalıdır.
• Tekstil ihracatında önemli bir
yeri olan deri ve deri konfeksiyon
ürünlerinde, daha gercekçi politi-
kalar izlenmeli, canlı hayvan ve iş-
lenmiş ham deri ihracatmdan vaz-
gecilmelidir.
• Ülkemiz tekstil sanayii, dış pa-
zarlarda mevcut ihracatım siirdü-
rürken bir yandan da kendi yara-
tıcılıgını geliştirerek stilist ve mo-
delist egitim düzeyini yükseltme-
Udir."
Claudia Sebastiarfın kaderi
'BilimselMarksizm ve Planlama* diploması kapıdaki işsizliğe çare olamayacak
Rahmi Koç,
Bush'la
görüştü
Ekonomi Servisi — Koç Hol-
ding Yönetim Kurulu Başkanı
Rahmi Koç'un da içinde bulundu-
ğu Uluslararası Ticaret Odası'n-
dan (ICC) dört kisüik bir heyet,
ABD Başkanı George Bush tara-
fından kabul edüdL Heyetin diğer
uyeleri Uluslararası Ticaret Odası
Başkanı Dr. VVallenberg, Başkan
Yardımcısı Joseph Connor, ABD
Uluslararası İş Konseyınden Ab-
raham Katz'dı. Gör.üşmede Ulus-
lararası Ticaret Odası heyetinin,
Başkan George Bush'a temmuz
ayında Houston'da yapüacak eko-
nomik zirve hakkında, Oda'nın
görüşlerini bildirdiği öğrenildi.
Houston'daki ekonomik zirvenin
esas gündemini, GATT (Uruguay
Round) görüşmeleri olusturacak.
Gümrük Konseyi
Uluslararası
bey,annamesı
Ekonomi Servisi — Elfe VEB,
kırmızı renkli tuğlalardan örül-
müş duvarlanyla Doğu Berlin'in
tek çikolata fabrikası. Ama geçen
nisan ayından beri Elfe VEB'in
kirli ve yorgun duvarları arasın-
dan keskin kakao kokulan yük-
selmiyor. Yarım yüzyılı aşkın bir
süredir çikolata üreten fabrikanın
üretimi tamamen durdu. Elfe
VEB'in pazarlama ve satış müdü-
rü Oaudia Sebastian makinelerin
•stop* edilme nedenlerini şöyle an-
latıyor: "Bu ulkede yaşayan insan-
lar artık bizim ürettiğimiz çikola-
talan aJmıyorlar. Kalitemiz çok
kötü, knOaııdıgınıız ambalajlar ise
Uç cekfcn degiL Bugüne kadar ka-
liteyi arttırmak için gereken ser-
mayeyi bulamadık, rekabet edebi-
lecek gücümüz yok. Fabrikada ça-
lışan işçikr büyük bir buaalıma
girdi."
Elfe VEB 1949 yüında devletleş-
tirilmiş. Tam 40 yü Doğu Alman
devleti tarafından işletilmiş. Bu-
günkrde ise birçok Batdı şirket
Doğu Almanya'da yatınmlar ya-
parken devlete ait fabrikalara or-
tak olurken Elfe VEB'in hiç tali-
bi yok. Çünkn ortada ilginç bir
hukuki sorun var. 1949'dan önce
Elfe VEB'in sahibi olan ve şu an-
da Batı Berlin'de yaşayan bir aile,
şirketi geri almaya çalışıyor. Bu
sorun, Batılı şirketlerin Elfe
VEB'e *göz larpmasuu' engelliyor.
Claudia Sebastian'ın da Elfe
VEB'inkiler kadar büyük sorun-
lan var. Eğer şirket iflas ederse Se-
bastian ortada kalacak. Sebastian,
bu işi kaybederse kolay kolay iş
bulabileceğine inanmıyor. Çünkü
iyi bir eğitimi yok. Elindeki tek
diploma, 5 yü önce brtirdiği. mek-
tupla öğretim yapan bir devlet ku-
rumundan aldığı 'Bilimsel Mark-
sizm ve Planlama' kursunun ba-
şarı belgesi. 34 yaşındaki Sebas-
tian durumunu şöyle anlatıyon "5
yıl önce bu fabrikaya geldim ve o
zamandan beri gece gündiiz çalı-
şıyorum. Bu çalışmamın karşüıgı
olarak müdürlüge kadar yüksel-
dim. Ama eğer fabrika kapanır-
sa, bir işsizlik bürosuna lise dip-
lomalı vasıfsız bir işçi olarak mii-
racaat etmek zorunda kalacağun."
Milyonlarca Doğu Alman va-
tandaşı da Sebastian'la aynı kaderi
paylaşıyor. Doğu Almanya'da ya-
tırım yapan B^atılı şirketler yaşh
işçiler yerine genc, enerjik ve nis-
peten daha vasıflı elemanlan ter-
cih ediyorlar. Doğu Alman nüfu-
sunun büyük bir bölümü kişisel
mücadeleyi gerektiren bu yeni ha-
yat tarzına henüz hazır değil. Psi-
kiyatristler, aile içindeki gergiıüik-
lerin ve boşanma olaylannın gide-
rek arttığını söylüyorlar. Polisiye
olaylar giderek artıyor. Doğu Ber-
lin'de sık sık neo-faşist gruplann
şiddet hareketlerine tanık
olunuyor.
Batılı uzmanlar, gelecek ay ger-
çekleşecek olan para birliğinden
sonra Doğu Alman işçüerin en az
Batı Alman işçiler kadar maaş
aiacaklannı söylüyorlar. Tabii iş-
ten kovulmazlarsa. Çünkü para
birliğinden sonra her 10 Doğu Al-
man şirketinden en az Tsinin ma-
aş ödeme zorluğu yüzünden kapa-
nacağı tahmin ediliyor. Doğu Al-
manya'nın en büyük otomobil
fabrikası olan Ifa-Kombinat'ın bir
üst düzey yöneticisi otomotiv en-
düstrisinde en az 150 bin kişinin
işsiz kalacağmı söylüyor. Tahmin-
lere göre en önemli issizlik krizi bi-
ra ve meşnıbat sektöründe yaşa-
nacak. Bu sektörde çalışan işçile-
rin en az yüzde 80'inin işlerini
kaybedecekleri söyleniyor. Çünkü
Coca-Cola ve Pepsi-Cola'nın Do-
ğu Almanya'yı istüasına kesin
gözle baküıyor. İşlerini kaybetme-
yeceklerinden emin olanlar ise Ba-
tı Alman Markı'yla ödenecek olan
maaşlarının satın alma güçlerini
arttırmayacağmdan endişe edi-
yorlar.
tZMtR (Cumburiyet Ege Biiro-
su) — Gümrük İşbirliği Konseyi
Dönem Başkanı ve lspanyol
Gümrükler Genel Müdürü Rios
Rodriges, dünya ticaretinin daha
kolay yapüabilmesi için tüm dün-
ya ülkelerinin kullanacağı ortak
bir beyanname üzerinde çalıştık-
larını açıkladı.
Gümrük tşbirliği Konseyi Poli-
tika Komisyonu'nun 23. dönem
toplantısı tzmir'de önceki gün
başladı. Bugün sona erecek olan
toplantılara 19 ülkeden yaklaşık
80 delege katıldı. Gümrük İşbir-
liği Konseyi Dönem Başkanı Ri-
os Rodriges yaptığı konuşmada,
dünya ticaretinde engellerin gjde-
rek kalktığını belirterek, ticaretin
daha kolay yapılabilmesi için or-
tak beyanname oluşturulması için
çalışüdığmı söyledi. Rodriges, bu
beyannameyle gümrük işlemleri-
nin daha da kolaylaşacağmı dile
getirdi. Maliye ve Gümrük Bakan-
lığı Müsteşarı Biltekin Özdemir
"Gerek ticari gerekse uygulama
acısından konıyucu ve kapalı eko-
nominin savunuculan, açık pazar
ekonomisini destekleyenler karşı-
sında yenik dumma düşmüştür.
Uluslararası tkarette yeni yakla-
şım, gümrük mevzuabna baglı eo-
gellerin kaldınlmasım gerektir-
mektedir." dedi.
Izmir'deki toplantıda karara
bağlanan konular 25-28 haziran
tarihinde lstanbul'da yapılacak
genel kurul toplantısında oylana-
cak. Yeni geçici kabul sözleşmesi
imzaya açılacak.
EKONOMİ NOTLARI
OSMAN ULAGAY
Sovyetler'de Olanaklar,
Zorluklar ve RisklerSovyetler Birliği kuşkusuz bir 'büyük olanaklar diyarı.'
Ne var kı şu an için Sovyetler Birliği ile iş yapmanın riskleri
de büyük. Bu riskleri iyi hesaplayıp yalnızca bugünûn kârını dü-
şünmeyenler belki de sonunda kârlı çıkanlar olacak.
Sovyetler Birliği Sağlık Bakanı'nın deyişiyle 'Sovyetler'de âdeta
bir serum tekeli' kuran Eczacıbaşı Grubu'nun davetlisi olarak
gittiğim Moskova'da duyduklarım ve gördüklerim bu izlenimimi
güçlendirdi.
Sovyetler Birliği bir 'büyük olanaklar diyarı' derken öncelikle
doğal kaynaklarının zenginliğini ve yetişmiş insan gücü potan-
siyelıni hesaba katmak gerekiyor Temel altyapılardan birçoğu-
na da sahip Sovyetler. Tarımda dev bir potansiyeli var. Ama asıl
büyük potansiyel, tüketim malları üretimine dönük sanayilerde.
Bu alanda o kadar geri kalmış ki Sovyetler ve o kadar büyük
bir potansiyel talep var ki bu durum, gözünü Sovyet pazarına
diken herkesin iştahını kabartıyor.
Türkiye bu açıdan şanslı ülkelerden biri. İlaçtan konfeksiyona
kadar çeşitli alanlarda Türkiye'nin, Türk firmalarının ulaşmış ol-
duğu teknoloji ve üretim düzeyi Sovyet yetkililerinin beğenisini
kazanmış durumda. Sovyet pazarına kaliteli ürünleri makul fi-
yatlarla sunacak Türk firmalarının bu pazarda hatırı sayılır bir
şansa sahip olduğu görülüyor. İmalat sanayiinin çeşitli dalların-
da Sovyet pazarına ihracat söz konusu olabileceği gibi Sovyet-
ler'le orada ortak tesisler kurulması da mümkün görünüyor. Sov-
yetler'in, özellikle de Azerbaycan Cumhuriyeti gibi cumhuriyet-
lerin bu konuda istekli olduklan dikkati çekiyor.
Bunun yanı sıra hastane. otel. fabrika inşaatı gibi, eski bina-
ların onarımı gibi alanlarda da Türk müteahhitlik firmaları için
çekici işler var Sovyetler'de. Moskova'daki Büyükelçimız Vblkan
Vural, Türkiye için toplam potansiyelin imalat sanayii ve ihracat
alanında 5 milyar dolara, müteahhitlik hizmeti alanında 3-4 mil-
yar dolara kadar çıkabileceğini söylüyor.
Türkiye bu potansiyelin henüz pek azını kullanabiliyor. Türk
işadamlarının, Türk firmalarının ilginç girişimlerı var Sovyetler-
de. Bu sayede Türkiye'nin Sovyetler Birliği'ne ihracatı 1988'de
271 milyon dolardan geçen yıl 705 milyon dolara sıçramış. Bu
kendi içinde kuşkusuz önemli bir sıçrama, ama Sovyetler'in ge-
çen yılki toplam ithalatının 72.1 milyar ruble (resmi kurdan yak-
laşık 122.5 milyar dolar) olduğu anımsandığında Türkiye'nin pa-
zar payının henüz yüzde yarım mertebesinde olduğu görülüyor.
Üstelik Türkiye'nin geçen yıl eriştiği ihracat rakamının büyük çap-
ta Eximbank kredilerıyle desteklenen bir rakam olduğunu da
unutmamak gerekiyor. Tüketim malları ihracatı için yeni ihracat
kredilerinin henüz devreye girmediği 1990 yılında erişilecek ih-
racat rakamının 1989 rakamını ancak zorlukla yakalayabileceği
kaygısını taşıyan Türk ihracatçıları sanırım pek haksız değil.
Ticarette en büyük sorun Sovyetler'in sert parayla yani döviz-
le ödeme yapma güçlerinin son derece sınırlı olması, mevcut
olanaklannı da daha çok geüşmiş Batı ülkeleriyle yaptığı tica-
rette kullanması. Geçen yıl Sovyetler 68.8 milyar rublelik ihra-
catının yüzde 61 'ını diğer sosyalist' ülkelere, yüzde 24'ünü ge-
lişmiş ülkelere, yüzde 15'ini gelişmekte olan ülkelere yaparken
ithalatının yüzde 62'sini 'sosyalist' ülkelerden, yüzde 28'ini ge-
lişmiş ülkelerden, yüzde 10'unu gelişmekte olan ülkelerden yap-
mış. Gelişmiş Batı ülkeleriyle Sovyetler'in ticaret hacmi 63 mil-
yar dolan bulurken Sovyetler'in bu ticarette verdiği açık 7 mil-
yar doları aşıyor.
Bu durumda Türkiye'nin Sovyetler'e daha fazla mal satabil-
mesi için ilk akla gelen olanaklar, Sovyetler'den daha fazla mal
alması ve Sovyetler'e daha fazla ihracat kredisi açması. Ancak
doğalgaz anlaşmasıyla sağlananın ötesinde, Sovyetler'in Türki
ye'ye satabileceği t.ial çeşidi ve miktan konusunda bugüne ka-
dar çok tatminkâr bir sonuç alınabilmiş değil. Geçen yıl Türki-
ye, Sovyetler'e 705 milyon dolarlık ihracat yaparken Sovyetler
1
^den toplam ithalatı 597 milyon dolarda kalmış.
Sorunun çözümü, Sovyetler'in Tûrkiye'ye daha fazla enerji sat-
masında ve Türkiye'nin ihtiyacı olan bazı büyük projelere katıl-
masında görünüyor. Moskova'da görüşmek olanağını bulduğum
bazı Sovyet yetkililerin ve Büyükelçi Vblkan Vural'ın ifadelerine
göre Seydişehir Aluminyum Tesisleri'nın tevsii, Trakya'da yeni bir
aluminyum tesisinın kurulması, demiryollarının elektrifikasyonu,
üç büyük kente metro yapılması, Türkiye Kömür işletmeleri'nin
modernizasyonu, bu çerçevede ele alınan projeler araslnda. Bu
projelerde ilerleme sağlanır ve Sovyetler, Türkiye'de bu tür pro-
jelere katılırsa Türkiye'nin Sovyetler'e ticaretini arttrması için yeni
olanaklar sağlanmış olacak. Ancak o zaman milyar dolarla ifa-
de edilen rakamlara ulaşmak mümkün olabılecek anlaşılan.
Ödeme güçlüğünün yanı sıra Sovyetler'le ticari ve ekonomik
ilişkilerin daha da gelışmesıni önleyen diğer etken, belırsızlık fak-
törü. Sovyetler'deki siyasal gelişmelerin nasıl bir seyir izleyece-
ği tam kestirilemediği gibi merkezde ve özetlikle cumhuriyetler-
de karar alma yetkisinin kimde olduğu konusunda da belirsiz-
likler var. Cumhurıyetlere ve kuruluşlara özerklik sağlayan yeni
düzenlemelerin fiiliyatta ne kadar geçerlı olduğu ciddi bir tartış-
ma konusu. Sovyetler'de yatırımı düşünenler acısından bir di-
ğer güçlük de rublenin artık anlamlı bir para birimi olmaması
ve kâr transferi konusundakı belirsizlikler.
Bana öyle geldi kı Sovyetler Birliği çok büyük değişikliklere
gebe. Belki çok çalkantılı bir dönemden geçecek, ama sonun-
da mutlaka bugünkünden daha rasyonel bir ekonomik düzene,
daha geçerli bir paraya kavuşacak. O günleri dûşünerek Sov-
yetler'e yatırım yapanlar belki kısa vadede önemli riskler almış
olacaklar, ama uzun vadede çok büyük gelışme potansiyeli ta-
şıyan bir pazara ayak atmış olacaklar.
KISA KISA
• İKTİSAT FAKÜLTESİ'nin
Altın Kannca ödülleri 26
haziran salı günü Baltalimam
Tesisleri'nde verilecek. lstanbul
Üniversitesi Istisat Fakültesi
mezunu ve mesleğinde başarılı
olmak ile fakülteyle manevi
bağı bulunmama koşullarının
arandığı ödüle l'den fazla
kişinin layık görüldüğü
belirtildi.
• DENGE MENKLL
DEĞERLER AŞ kuruldu. 1
milyar ödenmiş sermayeyle
kurulan şirketin kuruculan
arasında Altay Menkul
Değerler'in eski Genel Müdürü
Halis Aygül de bulunuyor.
Diğer ortaklar ise şöyle:
Hüseyin Arif Bilgen, Ali Eren,
Tümer Sancak ve Deniz
Çınaroğlu.
• EPSON ROMAR, bağlı
bulunduğu Seiko Epson
Coorperation'ın Avrupa
kanadım oluşturan-Epson
Deutschland GMBH
yöneticilerini ve diğer Avrupalı
Epson distribütörleri tzmir
Efes Oteli'nde ağırlayacak.
ARÇELİK A.Ş.'DEN
30.TERTİP HİSSE SENEDİ SAHİBİ
ORTAKLARINA DUYURU
tfamu Ortaklığ/ Idaresi tarafından Türkiye İş Bankası Şubeleri araalığı ile veya Istanbul
^ C Menkul KıymeHer Borsası'nda halka satılan Şirketimizin 30. Tertip hisse senetlerine ait
f V temettû ödemesi, rüçhan haklarının kullandınlması, bedelsiz hisse senetierinin teslimi
islemlerine T. İş Bankast'nın;
KöNUK YAZAR
- İstanbul'da
- Ankara'da
Diğer İllerde
II Merkezleri dısında
: Yenicami, Şişli, Galata, Kadıköy/Rthtım, Beşiktaş, Bakırköy,
Beyoğlu, Levent, Sultanhamam ve Bostana
: Ankara ve Yenişehir
: Merkez
: Bilgisayar bulunan
Subelerinde devam edilmektedir.
Rüchan hakkı kullanma süresi 26.6.1990 tarihinde sona erecektir. Sayın Ortaklanmızın rüç-
han haklannı kaybetmemeleri bakımından bu tarihe kadar yukandaki şubelere başvurma-
lan, işlemlerin tamamlanamaması halinde bilahare tamamlanmak üzere ilgili şubelere makbuz
korşılığtnda hisselerini teslim etmeleri önemle duyurulur.
Gümrük İşbirliği Konseyi
Gümrüklerimizde uygulanan gümrük mevzuatı ile
Gümrük İşbirliği Konseyi'nde hazırlanan sözleşmeler
arasında yakın bir ilgi vardır. Nitekim 1954'ten 1989'a
kadar uygulanan gümrük tarifesinin dayanağı, Gümrük
İşbirliği Konseyi Nomenklatürü'dür.
Dr. TURHAN ATAN
Maliye ve Gümrük Bakanlığı Başmüfettişi.
Uluslararası gümrük kuruluşlarından bi-
ri olan ve Brüksel'de bulunan Gümrük İş-
birliği Konseyi 75/76'ncı dönem toplantı-
sını 25-29/6/990 tarihlerinde İstanbul'da
yapacaktır. Konsey organlanndan Genel
Politika Komisyonu'nun 23'ncü dönem
toplantısı ise, 20-22/6/1990'da Izmir'de ya-
pılacaktır. Bu yazımızla okuyucularımıza
Konsey hakkında genel bir bilgi sunmak
ve önce kısa bir tarihçesinden söz etmek
istiyoruz.
lkinci Dünya Savaşını izleyen dönemde
bir taraftan Birleşmiş Milletler çalışması
sürerken bir taraftan da Vv'asington, Lond-
ra ve Paris gibi merkezlerde ayrı çalışma-
lar vardı. Gaye, savaştan yorgun ve ekono-
mileri çökmüş olarak çıkan ülkelerin eko-
nomilerini düzeltmeleri, kaynaklarını en iyi
şekilde kullanmaları, ihracatlarını arttır-
malan ve uluslararası ticaretin gelişmesiydi.
Ihracatın arttırılması ve uluslararası tica-
retin geiişraesi ise bir gümrük konusu idi.
Çalışmalar sonucu 1947'de Cenevre'de kı-
saca "GATT" diye bilinen Gümrük Tari-
feleri ve Ticaret Genel Anlaşması yapıldı
ve 1948'de devamlı bir kurum olarak faa-
liyete geçti. Türkiye GATT'ın üyeleri ara-
sında yer aldı.
Ancak ihracatın arttırılması ve ulusla-
rarası ticaretin gelişmesi için ülkelerin güm-
rük mevzuatlan arasında uyum sağlanma-
sı, gümrük formalitelerinin azaltılması ve
basitleştirilmesi gerekiyordu. Oysa bu ko-
nular GATT'ın kapsamı dışında bırakılmış-
tı. Bu gayeye ulaşabilmek için aralarında
Türk temsilcisinin de bulunduğu 13 ülke
temsilcisi 1947'de Paris'te bir araya geldi-
ler ve bir açıklama yaptılar. Acıklamada
Avrupa ülkeleri için bir ve>a birkaç güm-
ruk birliği kurulabileceğine dair görüş be-
lirttiler. Çalışmalar sonucu 1950'de Brük-
sel'de Gümrük tşbirliği Konseyi kuruldu ve
ilk toplantısını 26 Ocak 1953'te yaptı. Tür-
kiye Konseyin ilk üyeleri arasında yer al-
dı. Bazı formalitelerin gecikmesi dolayısıy-
la kurucu üyeler arasında yer almadı.
Bu döneme gelinceye kadar gümrük ko-
nulannın mukayeseli incelenmesi için uz-
manlaşmış uluslararası bir kuruluş yoktu.
Konseyin kurulması ile artık, gümrük tek-
niği ve gümrük konuları ekonomi ve ma-
liye dışında ayrıca incelenmeye başlanmış,
bu surette gümrükler uluslararası ticari ve
ekonomik iiişkilerde gereken önemli yeri-
ni almıştır.
Başlangıçta Avrupa ülkeleri için kuru-
lan Gümrük işbirliği Konseyi kısa zaman-
da dünya ölçüsünde yeri ve etkisi olan bir
kuruluş haline gelmiştir. Nitekim, Konsey'e
üye sayısı 1953'te 17 iken bu sayı 1961'de
29, 1971'de 66, 1981'de 93 ve son yıllarda
ise 103 olmuştur.
Gümrük tşbirliği Konseyi'nin gayeleri;
sözleşmeye taraf olan ülkeler arasında
gümrük işbirliğini sağlamak için tüm ko-
nuları incelemek, sözleşme tasarıları ile
sözleşmelere ait değişiklik tasarılarını ha-
zırlamak, sözleşmelerin yeknesak uygulan-
ması için çalışmalar yapmak ve tavsiyeler-
de bulunmak, gümrüklere ve gümrük tek-
niğine ait bilgileri yayımlamak, uluslara-
rası diğer kuruluşlarla işbirliği yapmaktır.
Gümrük İşbirliği Konseyi'nin bu görev-
lerini yerine getirebilmesi için bazı organ-
ları vardır. Bu organlar Genel Sekreterlik,
Genel Politika Komisyonu, Nomanklatür
Komitesi, Kıymet Komitesi, Daimi Teknik
Komite, Armonize Sistem Komitesi, Tek-
nik Kıymet Komitesi, Kaçakçılıkla Müca-
dele Komflesi ve Malî Komite'dir. Ayrıca
bu komiteler içinde ve komitelere bağlı ola-
rak görev yapan çeşitli çalışma gruplan
vardır.
Konsey toplantısı genellikle haziran ayın-
da Brüksel'de yapılmaktadır. Bazı toplan-
tılar ise Brüksel dışında düzenlenmektedir.
Nitekim, konsey toplantısı 1971'de Avus-
turya, 1973'te Japonya, 1975'te Arjantin,
1977'de Kenya, 1979'da Avustralya, 1981'de
Bulgaristan, 1984'te Güney Kore, 1987'de
Kanada ve 1989'da ABD'de yapılmıştır.
Gümrüklerimizde uygulanan gümrük
mevzuatı ile Gümrük tşbirliği Konseyi'nde
hazırlanan sözleşmeler arasında yakın bir
ilgi vardır. Nitekim, gümrüklerimizde
1954'ten 1989 yılına kadar uygulanan güm-
rük tarifesinin dayanağı Gümrük tşbirliği
Konseyi Nomanklatürü, halen yürürlükte
olan 1615 sayılı Gümrük Kanunu'muzun
eşyanm gümrük vergisine esas olan kıyme-
tinin tespitine ilişkin kuralların dayanağı
da Konsey Kıymet Sözleşmesi'dir. Ayrıca
gümrüklerimizde 1989'dan itibaren uygu-
lanan Armonize Sistem Tarifesi'nin daya-
nağı da Konsey'de hazırlanan Armonize
Sistem Sözleşmesi'dir.