Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
22 HAZÎRAN 1990 CUMHURİYET/15
HAVA DURUMU TURKIYE'DE BUGUN
Meteoroloji Genel Mûdüriü-
fiü'nden alınan bılgıye göre yur-
dun kuzey doğu kesımlerı parçalı
bulutlu diğer böigeler açık ve az
bulutlu geçecek HAVA SICAKLI-
Ğl: Artmaya devam edecek. RÛZ-
GAR: Kuzey ve doğu yönlerden
hafif ara sıra orta kuvvette ese-„
cek Denizlerde rûzgâr: Karade- A i
niz'de yıldız ve günbaüsı, Marma-
ra ve Ege'de yıtdız ve karayel, Ak-
denız'de gûnbatsı vetodostan2-4
yer yer 5 kuvvetınde saatte 4-16
yer yer 21 denız mtli hi2)a esecek.
\ton Götû'nde hava: Parçalı az bu-
Acana
Mapazan
Adıyaiıan
A<yon
AJr
lutlu geçecek Rûzgâr kuzey ve doğu yönlerden hafif ara
sıra orta kuvvette esecek. Göl küçük dalgaiı olacak. Gö-
rüş 10 km. doiayında bulunacak.
Anökya
Antalya
Artvm
Aydın
BaMcesır
Bıleak
Bıngöl
ftfls
Bolu
Butsa
Çanaloale
Çoram
DeflBfı
A 33° 18° Oıyartıaior
A 29° 15° E*ne
A 32° 17? Erancan
A 27° 10° Erzunjm
B 22° 10° Eskı$ehır
A 30° 14° Gaoantep
A 32° 19° Gıresun
A 31°20°GûmiJşhaneB
B 23° 13° HaHdn
A 35°2?>iS(arti
A 30° 13° tettbul
A 30° 14° tomr
A 29°i4°Kars
A 30° 13° KasBmontı A
A 25° 10° Kaysen
A 31° 14° Kırtdareiı
A 3O°16°Kaya
A 25°10°Kûühya
A 32°19°Mafcrfya
32° 18° Mamsa
31° 14° K Maraş
20° 10° Mersn
18° 9°Mu0a
28°12°Mu$
31°1B°Nifl(ie
28°16
<!
0nlu
20°10°«s
27°14°Sansun
28°irSîrt
30°18°SinoQ
33°21°Sıvas
20° 6°ü*rdaO
27° 10° Tratam
25° 9°Tuncelı
29° 14° Uşak
2e°12"Van
30° 14° YazBat
27° ff° Z ö U
A 34° 20=
A 31° 16"
A 30° 22°
A 32°20°
A 29° 12"
A 24° 12»
A 26° 16»
B 22° 16»
A 26°ie°
A 32° 19°
A 25° 17°
A 24° 10°
A 28° 16°
B 25° 16°
A 28° 14°
A 29° 13°
A 22° 10°
A 34° 11°
A 24° 15°
açık bufaOu mOrmıriu A-aç* B-txtlu8u 6-gûneştı K-tartı S-sst Y-yaflmuriu
OÜNYA'OA BUGÛN
AmskfHam Y 20°
Ammjn A 36°
Adna
Bafrtat
BaraSona
Bdgrad
Bertm
Bonn
Briftsd
Budapejte
Cenewt
Caayır
ûMe
OuOaı
Frankfurt
Gıme
Heisnta
KaNte
Kopenhag
KSn
Utosa
A 30°
A 39°
A 27°
Y 23°
B 31»
y 25»
8 25°
Y 20°
Y 29°
Y 21»
A 32°
A 38°
A 45°
6 24°
A 32°
Y 2 F
A 36°
Y 21°
B 24°
A 33»
Lmmgrad
Londo
Madraf
Mbno
B 20°
Y 21°
A 29°
Y 27°
Y 27°
8 20»
B 25°
A 27°
Y M»
Y 2f>
Y 20°
A 45»
A 29°
B 28°
A 33°
B 28°
A 37°
Y 29°
Y 26°
A 25°
HtaNngiDnA 30°
Züf* Y 23°
Mostova
MMı
NeoYbrt
Osb
n
flora
Srty»
Sam
îef Jwv
Inus
BULMACA
SOLDAN SAĞA:
1/ Nişastanın bölün-
mesinden elde edilen
zamklı bir madde. 2/
Duman lekesi... Sar-
kaç. 3/ Yeğin, şiddet-
li... Yapma, etrae. 4/
Araplarda ve diğer
Müslüman ülkelerde
bir kavinı, kent ya da
ülkenin başı... Bir sa-
yı. 5/ Bir sonı sözü...
tlişkin, değgin... Bir
şeyin eksiğini tamam-
lamak için ona katı-
lan parça. 6/ Kıllann-
da ve gözierinde, kimi
zaman da derisinde boya maddesi bu-
lunmadığı için her yanı beyaz olan hay-
van ya da insan. 7/ Bir tngiliz uzun-
luk ölçüsü... ödenmesi gereken bir pa-
ranın, alacağa sayılarak bir bölümünün
ödenmesi. 8/ YoksuUara yiyecek dağı-
tan hayır kurumu. 9/ Sinema filmle-
rinin çekimi sırasında kullanılan ve
Uzerinde bir takım bilgiler bulunan
tahta... Uğraş.
YUKARIDAN AŞAĞIYA:
1/ Taşçı çekici. 2/ Mantık... Afrika'da bir ırmak. 3/ Yapısına gir-
diği sözcüğe "iki, çift" anlamı katan yabancı bir önek... Bir çeşit
susamsız ve yağlı simit. 4/ Gebeliği önlemek için dölyatağı içine
konan sarmal biçiminde araç... Bir renk. 5/ Lezzet... Bir düşünce
anlatan bir ya da birkaç tümcelik söz. 6/ Radon elementinin sim-
gesi... Topium içindeki davranışlarda izlenecek yol. 7/ Kır yaşamı
içinde aşk konusunu işleyen kısa şiir... Bir şeyi anımsamak için ya-
zılan kısa yan. 8/ Atom çekirdeğini oluşturan temel parçacıklar-
dan proton ve nötronun ortak adı. 9/ Din işlerini devlet işlerine
karıştırmayan... Birine dokunsun diye söylenen söz.
60 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Harici ticaret22 HAZİRAN 1930
Gümrük idaresi bu senenin nisan ayına ait istatistikleri
ikmal etmiştir. Nisanda memkeletimize 13 milyon 688 bin
küsur liralık ithalat oJmuştur. thracat ise 10 milyon 970 bin
liradır ki evvelki aylar hilâfına bu defa ithalât 3 milyon lira
fazladır.
Geçen sene nisanda ithalât 22 milyon 34 bin liradır, bu
mifctar bu senekinin iki mislidir. Aynı ayda 14 milyon 325
bin lira olan ihracat ta 4 milyon fazladır.
30 YIL ÖNCE Cumhuriyet
Yıllardır bekliyoruz
22 HAZİRAN 1960
Millî Birlik Hükümetince alınan son
kararlardan özellikle iki tanesi
yüreğimizi ferahlattı. Bunların biri
vicdan sömürücülüğtl, öteki de
orman davası ile ilgilidir.
Demokrasiyi demagojiden ayırt
etmiyen düşük iktidar, bu iki davayı
oy avcılığı ve kendi günlük çıkan
u|nına kullanarak on yıl içinde Nadir fiadi
yurdumuzu en az elli yıl geri götürmüştür. Baskı rejimi
kalktığından beri her gün gazetelerde bir sürü kötülüklerin,
suiistimallerin, tutarı milyonları aşan hırsızlıklann hikâyesini
âdeta inanamıyarak, hayretler içinde okuyup duruyoruz ya,
önlcrine bir kaç sıfır ekleyip hepsini doğru saysak, bunlar
yine son on yıllık vicdan ve orman sömürücülüğü yanında
hafif birer suç kalır.
Bir milletin büyflk iki güveneği insan ve topraktır. Toprağı,
yani vatanı korumak için, gerekirse insan canını feda eder.
Biz bu ufurda yetişmişizdir. Çocuklarımız da bu uğurda
yetişeceklerdir.
Fakat yurt toprağıru işleyecek, onun nimetlerinden
faydalanacak olan insanlarımızın yaşadığımız çağjn
gerektirdiği asgari bir eğitimden geçmeleri esastjr. Bu
yapılamadı mı, insan devrimizin dışmda ve gerisinde kalır,
millet de zayıf düşer. Aynca, yurt dediğimiz toprak,
insanlarırruz] besliyecek güçte olmalıdır. Toprağı çöUeşen
milletler bir gün yurtsuz kaJmaya mahkûmdurlar.
tşte düşük iktidarın en büyük suçlanndan ikisi, oy avcılığı
politikası uğruna bu gerçeklere bile bile sırtını çevirmesi, on
yıl süre ile vicdanlann ve ormanların sömürülmesine göz
yumrnası olmuştur.
Ataturk devrimleri uzerinden en az otuz yıl geçıruştir.
Devrün prensiplerini ilk günün heyecam ile yürütebilse idik,
bugün yurdumuzda ilk egium dâvası çözülmüs olacaklı.
Eğer aramızad hâlâ yirmi beş yasında kara sakallı,
dünyadan habersiz Ortaçağ tipleri görüyorsak, bu düşük,
iktidann taviz politikasından doğma bir yaradır. Son on yıl
içinde is basında bulunaniar, bütün gayretierini kendi
iktidarlannı elden geldiği kadar ayakta tutmak ercği üzerine
toplamışlardır. Milletimizi çağdaş uygarbk seviyesine
yükseltmek, Cumhuriyeti korumak, Atatürk'ün eserini
geliştirmek, yürütmek gibi düşüncelerden çok uzaktılar.
Onlara lâzıtn olan oydu, oy. Üst yanını kuru lâf
sayıyorlardı. Halkevlerini kapattılar, öğrenim seferberliğini
lâğvettiler. Kadının çuvala sokulmasına, masum yavrulann
Ortaçağ eğitîmi ile kafalarının örümceklenmesine eyvallah
dediler. Ormanlann yakılmasına, yıkılmasına,
baltalanmasına yalnız ses çıkarmakala kalmadılar, buna
alkış tutarak önayak oldular. Bir karikatur, bir tenkid yazısı
yüzıinden gazeteciler cezaevlerinde inletilirken orman
suçluları hakkında arka arkaya af kanunları çıkarmaktan
utanmıyorlardı.
Millî Birlik Hükümetinin vicdan hürriyeti ve toprak dâvalan
konusunda açtığı yeni çığırı yannımız hesabına bir müjde
olarak karşılıyonız. Bu dâvalann, devrim Türkiyesini her
ttirla gerilik akımlanndan koruyacak, demokrasiyi bir daha
demagoji halinde soysuzlaştırmayacak sekilde anayasa
güvenliğine kavuşturulması doğrudur.
Bundan sonı a gelecek herhangi bir iktidar, kendi çıkan
uğruna millî gücümüzü bir daha tehlikeye düşürememelidir.
NADİR NADİ
GEÇEN YIL BUGUN Cumhuriyet
Futbolda enflasyon22 HAZİRAN 1989
Ülke ekonomisinin sokaklannda kol gezen enflasyon
canavan bu kez futbol sahalanna uzandı. Transfer ücretleri
bir yıl içinde yüzde 60 oranında artış gösterdi.
1988-89 futbol sezonu başında kulüplerin kaiiteli veya
kurtancı nitelikteki futbolcu arayışı birkaç milyar ile
noktalandı. Futbolcunun masade imzaya oturması için
geçen sezon 170-200 milyon lira yeterliydi. Ancak aradan
geçen 365 gün, transfer ücretlerini ınanılmaz sekilde arttırdı.
Futbolcuların birinci ligde oynayanı 1 milyar, ikinci ligdeki
250, ücüncü ligdeki ise 100 milyondan soz eder oldu. Bu
arada peşin parasızlık yüzıinden futbolculan ile
anlasamayan ve transfer yapamayan pek çok kulüp simdiden
kara kara düşünmeye başladı.
TARTKMA
I. Taraması
Halk Taraması denilen bu uygulama ile basit araştırma
yöntemleriyle veya sağhk ocaklannda rutin doldurulan
formlardaki bilgilerin derlenmesiyle elde edilebilecek veriler
hekimlerin ev ev dolaştırılmasıyla toparlanmaya çalışılacaktır.
kimlerin ev ev dolaştırılmasıyla toparlanma-
ya çalışılacaktır.
Sağlık Bakanı, çok sayıda sağlık müdürii-
nün uyarılan, bLz hekimlerin tepkisi ve mes-
lek örgütleri ile bilimsel kuruluşlann konuy-
la ilgili olumsuz raporlantıa karşın hâlâ "Bu
taramayı yapacagım" diye ısrarlı olabümek-
tedir. Tıp fakültelerinde sizlerden edındiği bil-
gilerin ışığında bilimsellikten uzak olarak ni-
teledikleri bu uygulamaya karşı çıkan hekim-
leri sürgünle tehdit edebilmekte ve haklann-
da soruşturma açabilmektedir.
Bu şartlarda Sağlık Bakanı ve savunduğu
anlayış ile kalıcı ve kaiiteli sağlık hizmetleri-
nin verilebileceği kuşku uyandırmaktadır.
Hepimiz sizlerin öğrencileriniziz. Bizlere yü-
larca hasta muayenesinin kurallarıru "insaaın
hayaünın degeri" temelinde öğrettiniz. Ancak
bugün siyasi cıkar izlenimi edindiğimiz bir ça-
lışma içinde bilimsel olmayan yöntemlerle ça-
hşmakta, geleceğe ilişkin umatlanmızı -ki bun-
ların içinde en önemlisi her şeye rağmen he-
kimliğimizi koruyabileceğimiz inancıdır- yitir-
mek üzereyiz.
Karakollarda adli nöbet tutmak zorunda bı-
rakıldığımız iller, amirlerimizin tıp dışı kişi-
ler olduğu kuruluşlar, recete yazma özgürlü-
ğümüz, kısıtlandığı böigeler, laboratuvar ve
Bizler tıp fakültelerinde siz hocalanmızdan
öğrendiğimiz bilgi ve beceri ile ülkemizin dört
bir yanında hekimlik mesleğini pratisyen he-
kim olarak sürdüren eski öğrencileriniziz.
Hekimliğin giderek onurlu bir meslek ol-
maktan çıkarılmaya çalısıldığı günûmüzde, bu
dunımdan en fazla etkilenen hekim kesimi
olarak artık bu gidışe müdahaJe etmenin ve
kendi geleceğimize sahip çıkmanın zamanının
gddifine inaruyoruz.
Son aylarda özelde pratisyen hekimlerin, ge-
nelde tüm hekimlerin onurunun ayaklar altı-
na alındığı bir uygulama olan.Türkiye 1. Sag-
ük Taraması hâlâ surdürülmeye çalışılmakta-
dır. Halka ve hekimlere hiçbir yarar getirme-
diği görülen bu bilimdışı uygulamaya önümüz-
deki günlerde Halk Taraması seklinde devam
edilecektir. Bakanlık formlannı incelerseniz
meslektaşlarınızın nasıl aşağılandığını, birer
anketör gibi -sırf Sağhk Bakanı'nın garip tut-
kuları mı?, yoksa şov hevesi mi desek doğru
olur bilemiyoruz- çağdışı bir tıp uygulaması
seklinde ev ev, kapı kapı dolasraak zorunda
bırakıldığını göreceksiniz.
Halk Taraması denilen bu uygulama ile ba-
sit araştırma yöntemleriyle veya sağhk ocak-
lannda rutin doldurulan formlardaki bilgile-
rin derlenmesiyle elde edilebilecek veriler, he-
radyolojik tetkik isîemimizin yasaklandığı has-
taneler, zorla taramaya gönüllülük dilekçeie-
ri toplayan ve meslek kuruluşlarımız olan ta-
bip odalanna katılımımızı çeşitli baskı yön-
temleriyle engellemek isteyen sağlık müdilrlük-
leri, Pratisyen Hekimlik Kongresi'ne katılma-
mızı engellemeye cahşan valilik ve kaymakam-
lıklar, "Benim dediklerimi benimsemez, kar-
şı çıkarsaıuz çekip gidersiniz" diyebilme
cüretıni gösteren paramedikal bir Sağlık Ba-
kanı, geleceğe ilişkin umutlanmızı yitirmemiz
yolunda bizleri umutsuzluğa iten bazı örnek-
ler olarak verilebilir.
Sizlerin de bu ortamın yaratüğı durum kar-
sısında üzuntü duyduğunuzu biliyor ve yülarca
yorulmaksızın verdiğiniz emeklere -yani
bizlere- sahip çıkacağınıza inanmak istiyoruz.
Sağhk alamnda etkin konumda bulunan tıp
fakülteleri ögretim üyeleri olarak sizieri ön-
celikle 1. Sağhk Taraması hakkında görüşle-
rinizi açıklamaya çağırıyor ve sağlık tarama-
sının durdurulması için aktif desteğinizi bek-
liyoruz.
Adana - Tunceli - lcel - Bitlis • Kınkkale - An-
talya - Hatay - Edirne - Tekirdat - İstanbal
• Koaeli • Sakarya - Buna • Balıkesir - Ça-
nakkak - Manisa - tzmir - Aydın - Muğla -
Deaizli - Afyon - Isparta - Konya - Karaman
- Eskişehir - Bilecik - Ankara - Kastamonu -
Nevşehir - Kırşehir - Aksaray • Nigde • Çan-
kın - Samsun - Sinop - Amasya - Çorum - Sı-
vas - Gaziantep - Kahramanmaraş - Malatya
- Rize - Artvin • Diynrbakjr - Van - Agn - Bo-
lu • Mardin İlleri Pratisyen Hekimleri.
OS GEMI
DENİZTÜRKALİ
Ş A R K I L A R
22 HAZİRAN 1990 SAAT 23 » DEN BAŞLAYARAK HER GECE
KURUÇEŞME ISKELfSJ 1001 GECE KALVONU
Rerervaynn 163 53 86-67
Özel
PARMAK ÇOCUK
Ana ve İlkokuhı'ndan
Anaokulu hazırlık ve ılkokul 1. stnıf kayıttanmız başla-
mıştır. Ara sınıflara seviye sınavı ile az sayıda öğrerv
cı alınacaktır. 1984 yıhndan beri AnadcHu Lıselerı ve
Kolej smavlarında % 88.6'lık başarı etde eden öğret-
menlerımıze, okulumuzla örnek bir ışbırlığınde bulu-
nan velılerimıze ve özellikle yenı okullarında da başa-
rı çizgilerinı hkp düşürmeyen öğrencılerımıze teşekkür
ederiz.
Ucretlerimiz:
Anaokulu (Yıllık Eğitim) 2.700.000 TL + KDV
Ilkokul 1., 2., 3. sınıf (Yıllık eğitim) 4.000.000 TL + KDV
llkokul 4. sınıf (Yıllık eğitim) 3.400.000 TL. + KOV
Ilkokul 5. sınıf (Yıllık eğitim) 2.700.000 TL. + KDV
Yemek (yıllık) 1.584.000 TL.+KDV
Bilgı ıçın: Sarayarcb Sokak 2, Acıbadwn, Kad*öy
Teleton: 338 28 50-54
TURHAL
KÜLTÜR ve DAYANIŞMA
DERNEĞİnin
düzenlemiş olduğu Dostluk Günü; kır gezisi,
24 Haziran 1990 günü Belgrat Ormanlan.
M. Akif Ersoy - Bahçeköy'de yapılacaktır.
Halk ozardarını ve Turhal Semahı'nı birllkte izleyelim.
Bilgi için Tel: 149 57 65
D*mrt Mrk.: Küçük Parmokkapı Ipek Sk. No: 9/4 Jaksim/İST.
Not: Davetfyeler dernek merkezinden temin edllebMr.
TEŞEKKÜR
Hastalığıma teşhis koyarak ameliyat olmamı
sağlayan değerli insan Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
K.B.B. Anabilim Dalı Başkanı
Prof. Dr. FİKRt ŞENOCAK'a,
Öğretim Üyesi Prof. Dr. ÜEMİRCAN AKKAN'a,
Ameliyatımı başan ile gerçekleştiren Uzm. Pr.
NAZIM KORKUTa, Ass. Dr. AHMET
ÖZDOĞAN'a, Ass. Dr. BURHAN KOCAMAN'a
ve Anestezist Dr. TARIK AĞAOCLU'na teşekkürü
bir borç bilirim.
MUAMMER ŞENEL
ÖOZLEM
ÖZGİRSİZLER İÇİN OKÜDU
CEUEKFAC1ASI
t
•• Bu kaseti
mutlaka dinleyiniz
PLAKÇINIZDA..
Yurda demokrasi dünyaya banş
Celecekse yannlara merhaba
Adıkla zulümle inteyen canlar
Cülecekse yannlara merhaba
Silah sesi türküleri Y"
tmada
"
Elimizden gençliğimiz gitrneden
Aşkgemisiokyanusabatmadan
Dalacaksa yannlara merhaba
Cönüllerden kin duvan yıkıla
Corak topraklara ekin ekıle
Halkımbilinçlenip hakkını ele
Alacaksa yannlara merhaba
Dileftim olmasın insana tuzak
Öz^rce konuşup özgürce yazaK
Ka^Unisazımbaskıdanuzak
CaUcaksa yannlara mernaDa
HASAN KAPLANİ
ÖZGÜ MÜZİK YAPIM
I.M.Ç 6. Blok No: 6643
Unkapanı / Istanbul • Telefon 513 05 50
AFŞİN-ELBİSTAN LİNYİTLERİ İŞLETMESİ
MÜESSESESİ MÜDÜRLÜĞÜ'NDEN
1- Müessesemiz ihtiyacı olarak, teknlk ve idari şartnameleri ile projelerine göre, aşağıdaki mal-
zemeler satın alınacak veya imal ettirilecektır.
S. No: ihale konusu malzemeler: Miktar: Dosya No: ihale Tarihi:
1. a) 1400x20 ebatlı 18 kat Dış
Lastık kar tipi
b) 1400x20 ebath İç Lastik
2. Kavrama takozu
24 adet 42/3.AEL79O-206 9.7.1990
24 adet 42/3.AEL/90-206 9.7.1990
3 kalemde
(90 Adet) 801.875.AEU90-213 10.7.1990
2- Teklifler eksiltme günlerinde saat 15.00'e kadar AEL Müessesesi Genel Muhaberatına veril-
miş olacaktır.
3- Teklif zarfları eksiltmenin yapılacağı günler saat 15.30'da Elbistan'da AEL Müessesesi Tica-
ret Şube Müdürlüğü'nde açılacaktır.
4- Şartname ve projeler;
— AEL Müessesesi Ticaret Şube Müdürlûğü-ELBİSTAN
— TKİ Genel Müdurlüğü, Satınalma Dairesi Başkanlığı-ANKARA
— TKİ İstanbul Satınalma Mıidurlüğu, G-62 Sokak, Merkez Efendı "Atatürk Öğrenci Sitesi Karşısı"
Zeytinburnu/ISTANBUL adreslerınden temın edılebilir.
5- Postadakı vaki gecıkmeler dikkate alınmaz.
6- Müessesemiz 2886 sayılı kanuna tabi değıldir.-
Tûrkiye'nin en güze!
düğün salonlan
NİŞANTAŞI
RESTAURANT
Düğün Salonlan
150 k$ için
YemekB 1 785.000
Yemekb mezek 2 175 000
Rez: 147 62 39 -147 74 40
• Salonhnmız klimalıdır "
ANKARA...ANKA
MUŞERREF HEKİMOĞLU
Mimarlık Ödülleri
Geçen hafta Mimarlık Odası'nın düzenlediği bir sergiye git-
tim. Sergi Atakule'de. Okurlarım anımsar, Çankaya'da yükselen
kule, benim çok desteklediğim bir mimarlık olayı. Bir mimann
doğum sancılarını yasadım bu olayda. Önce kâğıt, karton ma-
kerler, bir çizgi için sabaha ulaşan geceler; sonra toprağa geçi-
yor o çizgiler, taş taş üstüne, cam duvarlar, kule yükselıyor bir-
den, başkent gecelerini aydınlatıyor. Onca çirkinliğe karşın çağ-
daş bir yapıt da yer alıyor Çankaya tepesinde. Uzaktan seyret-
meyi daha çok seviyorum doğrusu. Yakından gorünce biraz şa-
şırıyorum. Çevresi çıplak ve bakımsız. Projenin öngördüğü sey-
ler gerçekteşmedi. Biraz yeşillik, çiçek, ağaç gerekjyor, ama yok.
Camlarında renkli balonlar seyrederken düşünüyorum, Ragıp
Buluç mutlu mu acaba? Şimdi mutlu, çünkü çevrenin bakımını,
yeşermesini Vakıfbank üstlendi. Öte yandan o renkli balonlar,
baloncular, simitçiler de rahatsız etmiyor mimar dostumu. Kule
tüm başkentlilerin, rıerkes gelecek, gezecek diye düşünüyor.
Ödül töreninde hayli duygusal bir konuşma yaptı Ragıp Buluç.
Ben de çok duygulandım. Bir yazar olarak ödüllenmenin mutlu-
luğunu duydum.
O ödül töreni beni çok dûşündürdü sonra. Ödüllenen mimar-
lar açısından. Kimini kırk yıldır tanıyorum. Biri Turgut Cansever.
Seçici kurul tüm yapıtları nedeniyle büyük ödülü ona veriyor. Mi-
martığa katkı dalında başarı ödülünü de Doğan Kuban alıyor.
Okurtanrnızın da çok iyi tanıdığı bir kişi. Türk ve dünya kültürü-
nün çağdaş düzeyde yorumlanmasında, mimarlık kamuoyunun
aydınlatlmasında, çağdaş düşünceyi benimsemiş kadroların ve
genç kuşakfarın yetiştirilmesinde, aynca araştırma, yayın ve ku-
ru msal çalışmalarıyla mimarlık eğitimıne büyük katkıları nede-
niyle. Aslında kırk yıllık birikimin ödüllenmesi bu. Doğan Kuban,
başansının iki kişiden kaynaklandığını söyledi ödülünü alırken.
Biri babası, öteki hocası. Babası paradan başka değerlere önem
vermesini öğretiyor oğluna, hocası da durmadan çalışmasını.
O kısa, ama özlü konuşmayı gözlerimde yaşlarta dinledim, ku-
lağımda babaağımın sesi çmlayarak. Benim kuşağımda tüm ba
balar ve de öğretmenler aynı öğûdü veririerdi galiba. Paraya de-
ğil, gerçek değerlere yöneltirlerdi çocuklarını. Bugün kimileri bi-
raz aptal buluyor, ama emeğin, alınterinin yüce değerini hisse-
den kişiler parayla mutlu olabilir mi hiç? Ya da tersine köşeyı
dönenler, milyonlara gömülenler, mutlu mu acaba? Kimi zaman
çok şaşırıyor insan, yolsuzluklar, soygunlar, vurgunlar ve de mil-
yonlar. Emek ve aiınteri giderek ucuzluyor! Ancak bu yozlaşma
sürer mi? Gerçek değerlere yöneleceğiz elbet. insanı onurlan-
dıran değerlere döneceğiz. Mimarlar Odası'nın ödül töreninde
de bu sorun vurgulandı. Bence tüm meslek dallarının bu soru-
na eğilmesi gerekiyor. Çünkü mimar var, mimar var. Kimi mes-
leğine, halkına, çağına saygıyla çalışıyor, ödûn vermiyor. Kimi
köşeyi dönme telaşında, ödünlerden kaçınmıyor. İmzayı atıyor,
gerisıne karışmıyor! Mimarlar Odası'nın onları da uyarması ge-
rekir bence. Tüm meslek kuruluşları belli ilkeler doğrultusunda
duyarlı olabilseler belli bir yozlaşma önlenebilir. Artık çok geç,
umut yok, diye düşünenler olabilir, ben onlara katılmryorum.
O törende ilk kez tanıdığım genç mimarlardan yüreklendim
belki de. Kimi hayli act, ama çok gerçekçi seslendi. Gri sanatını
biliyor musunuz? Çimentonun yoğunlaştığı bir sanat galiba.
ödüllenen mimarlar, çimentonun vazgeçilmezliğini vurguladılar
Beton yığınlarından yakınanları uyanr gibi! Ben de yakınırım her
zaman, ama çimentodan değil, çarpık kentleşmeden, bir kentin
özelliklerini bozan, çevreyle uyum sağlayamayan yapılardan. Çj-
mentoyla değil altın sıvayla yapılsalar ne yazar! Yalnız mimarla-
rın değil, yerel yöneticilerin de ödünleri var o yapılarda. deği-
şen değer yargılarıyla gökleri deliyorlar. Yeşili solduruyor, kent-
leri boğuyoriar. Ooğanın ırzına geçiyorlar. Oysa bu kentlerde, de-
niz kıyılarında, da^larda, giderek azalan ormanlarda biz konu-
ğuz ancak. Belli bir dönem yaşayacağız. Sonra gelecek kuşak-
lar yaşayacak. Bugün kâşeleri dönenler, tarihin koşelerine sıkı-
şırlar bir gün!
* Ödüllenen projeler arasında evler de var. Çengelköy'de bir köşk
onarımı, izmir'de bir ev, Çamlıca'da başka bir ev. Kat kat apart-
manlar yerine bir ev yaptırmak güzel olay doğrusu. istanbul'a
gktersem Çamlıca'da Yavuz Zeytinoğlu'nun evini görmek tstiyo-
rum. Sahibini yıllarca önce tanıdım, çağdaş bir kişi, Eskişehir-
de giderek artan bacaların dumanından sonra Çamlıca'da bir
ev özlemiş galiba Bence Çamlıca da güzel evler özlüyor. O te-
penin başka bir özelliği, güzelliği ve de şiiri var. Ama koruyabili-
yor muyuz yeteri kadar? Mimar Pamir Doruk'u yıllardır ilk kez
o törende gördüm. Pennsylvania (ABD) Üniversitesi'nin ek bina
projesiyle ödülleniyor. Birden neler ammsadım. Ortadoğu'daki
yıllar, rahmetli Oündar Elbruz, şimdi emekli olan Ekmel Derya,
Balıkdamı'ndaki yaban ördeği avları. Portakallı ördek şölenir.de
dinlediğimiz öyküler. Ekmel Derya'ya emekJiliği yakıştıramryorum
doğrusu. Pamir Doruk oturup bir kitap yazmasını istiyor. Orta-
doğu Üniversitesi'nin öyküsünü anlatmasını. Bu isteğe çok iç-
ten katılryorum. Ortadoğu Teknik Üniversitesi nasıl kuruldu, çıplak
tepeler nasıl yeşerdi, kûrsûlerden kımter geldi, kimler geçti, hangi
bilim adamları, dekanlar, rektörler, nasıl olaylar yaşand' bu üni-
versitede, Ekmel Derya yakın birtanığı uzun yıllann. Oturup yaz-
malı elbet. Bu tür belgeler çok gerekli. Yalnız Ortadoğu Üniver-
sitesi açısından değil, ülkemizdeki üniversitelerin durumu, dün-
den bugûne bir ışık tutmak açısından da. Ortadoğulular çağdaş
bir düzeydeydi vaktiyte, Avrupa ve Amerika'daki tüm üniversite-
lerin kapısı açıktı ODTÜ'yü brtirenlera ODTÜ'den diptomalı genç-
ler geleceğe güvenerek bakarlardı. Şimdi durum, düzey nasıl
acaba? Eski düzeyı korumak için belli bir şavaş veriliyor, ama
yetiyor mu? Kalemimin ucuna gelen bir soruyu da aktarıyorum.
Geçmiş yıllarda cumhurbaşkanı eşleri ODTU'de konferans ve-
rir miydi acaba? Bilimsel kürsülerin dokunulmazlığı yok muydu?
Herkes istediği konuşmayı yapar mıydt?
Mimarlık ödüllerinden ûniversiteye geçmemi yadırgayabilirsi-
niz, ama okuHar, üniversiteler de bir tür mimarlık yapıyor, ülke-
lerimizin insanlannı yaratıyorlar değil mi? Mimarlık çok boyutlu
bir meslek. Yetişen kuşakların da çok boyutlu olmasını özlüyor
insan.
* * *
Ödüllenen mimarlart gönülden kutluyorum. Bu ödüllerin itici
gücüyle yeni güzellikJer üretmelerini diliyorum. Gerçek değer-
ler doğrultusunda ve daha özgür bir ortamda.
Yapı Kredi elemanlararıyor.
Organizasyon ve Otomasyon Bölümü'müzün
İstanbul ve Diyarbakır teknik hizmetler kadrosunda
görevlendirilmek üzere:
• Üniversite, önlisans ya da meslek yüksekokulu
Elektronik Bölümü'nden mezun,
• Askerüğini yapmış ya da en az iki yıl tecil ettirmiş,
• 28 yaşını aşmamış.
• Tercihan İngilizce bilen
elemanlar aranmaktadır.
Adaylann aynntılı özgeçmişlerini, yeni çekilmiş bir
fotoğraflanyla birlikte en geç 30 Haziran 1990
tarihine kadar "Otomasyon" rumuzuyla
Yapı ve Kredi Bankası A.Ş. Personel Bölüm
Başkanlığı P.K. 250 Beyoğlu 80073 İstanbul
adresine göndermeleri rica olunur.
Başvurular kesinlikle gizli tutulacaktır.
YAPI^CKREDi
HALİD ZtYA UŞAKLIGlL
NESL-İAHÎR
Büyuk romancımız HdlkJ Ziya Ufakltgil'm bugüne kadır gazrce sahıkknnİe lılnııt
rOmanı ilk kez kıtapU$arak gun ı^ığına çıktj Bu buyuk rominı ılbyte okuyaciksınız.
Baçında bu romam gunumuz <blıyW basıma ruzıriayan Şemscttin Kuthı'nun grni} bır
tanıtmj ve açıklirnaJarırtı da bulacaksınız.
INK1LAP KİTABEVl