29 Nisan 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
Cumhuriyel Sahıbı Cumhjrıyet Macbaacıhk ve Gazetecılık Turk Anonım Şırkeu adına Nıdir Ntdı 0 Genel Yayın Muduru Htsan C«nal. Muessese Muduru Emine L'şftMıgıl. Yaz> tşlerı Muduru Oka? Gonensjn, 0 Haber Merkezı Müduru- YaJçın Ba>er, Sa>fa Duzenı Yonetmenı Ali Acar, 0 Temsılcıler ANKARA Ahmrt Tan. IZMtR Hikmel Çttinkı>a. ÂDANA Çeon ], Potaka Otal h$hngK. Dış Haberfcn llfm M n . Ekonoml Cragiz Tsrfean. I; Sendıka Şakran Krttnci. Kultur Otal l sler. Eğ]rm Genar* ^o)buı. Haber ^^astı^rr.a tsıatt BcrİAit. Yun Haberlen NectJrt Dogmn. Spor Danjsman] \Mulkadır VacHntam Dızı Vazılar keran Çah$k». ^rastınra Mkin Mp^, Duidtmc Abdulbıh >aacı 0 Koordmator Ahmel Kondsan. # Miı ijler t>ol Lrkul. # Munastbe Buknl tem # Butie-Planlaına; Scvp OsmanlK^ro^lu # Rcklanı Vs» Torun. # Ek YaMnlar Hpl« AltnJ # :ja.-e Hıısoın Gmr. # l;«mt Ondrr <,nıl. 0 Bılgı-İşlem Nul IraL 0 Ftrsonel Vgl Bosuıncıo)!(ıı. ÎV34 lo PK Cumhunvcl Malbaaolık ır Oaatealık TA^. Turk Oafcı Cjd M/41 Ca*lJothı 2*vlslanbu) Td- 512 05 0? (20 ha), TÖOL 22246 Fu. (1> 5J6 «0 72 • Zııa Gokalp Bh lnkılap S No 19/4, Te) 133 II 41-47, Tdo 42344 fı». (4) 113 Umır H Zı\3 Blı 1352 İ2,3 Td !3 12 30, IHOL 52359 Tax. (51) 19 53 60 Inonj Cad l » S V o I Kat I, Td- 19 3? 52 M full T«te. 62155 ftx: fTI) 19 37 S2 TAKVIM: 22 MAYIS 1990 Imsak: 3.43 Guneş: 5.34 Oğle: 13.05 İkindi: 17.03 Akşam: 20.28 Yatsı: 22.10 Yaacov Agam îstanbul'daydı 4. boyutun peşindeki sanatçıMusevilerin Osmanlı împaratorluğu'na göçünün 500. yıldönümü olan 1992'de Istanbul'da bir sergi açmayı ve heykel yapmayı düşünen 'kinetik sanat' ustası Yaacov Agam, görsel bir dil yaratmak istediğini söylüyor. SABAHATTİN BOSTANaOĞLU Kinetik sanatın önciısü kabul edılen Yaacov Agam, 500. Yıl Vakfı'nın davetlisi olarak üç günluğüne İstanbul'daydı. Mu- sevilerin 1492 yılında Ispanya'- dan çıkıp toplu halde Osmanlı tmparatorluğu'na göçlerinin 500. yüı olan 1992 yılında birçok Olkede gerçekleştirlecek kutlama- lar çerçevesinde Istanbul'da bir sergi açmayı ve heykel yapmayı düşünen Agam, Istanbul'da kal- dığı sürece çeşitli sergi mekânla- nnı gezdi. Kinetik sanatta sürekli bir de- ğişimin söz konusu olduğunu, iz- leyenlerin istediklerinde sonsuza kadar değişime katılabilecekleri- ni ve müdahale edebileceklerini PORTRE AGAM Yaacov Agam Hareketli heykeller 1927 yılında şimdiki Israil'in smırları içindeki Rishon le Zion adh küçuk bir kasabada doğdu. 22 yaşında Paris'e yerleşen sanatçı, 1953 yılında ilk kişisel sergisini Paris'te açtı. 1955'te "Hareket" adlı grup sergisine katılan Agam, sonraki yıllarda hareketli objelerini Paris'teki Georges Pompidou Merkezi'ndeki Modern Sanatlar Müzesi'nden Nevv York'taki Guggenheim Müzesi'ne kadar birçok muze ve galeride sergiledi. Zamana ve mekâna göre değişen hareketli heykeller yapan sanatçının şimdiye kadar Fransa, Belçika, îsviçre, İngiltere, ABD, F. Almanya, tsrail, Güney Afrika, Hollanda, Avustralya ve Japonya'yı da kapsayan 100'e yakın kişisel sergisi açıldı. Kinetik sanatın öncülerinden olan Agam, geçen yıl Japonya- Nagoya'da düzenlenen 1. Uluslararası Bienal'de büyuk ilgi gördu. belirten Agam, dünyanın en sa- bit seyinin değişiklik olduğunu, eger değişiklik olmazsa yaşamın biteceğini söyluyor. Resim ve heykel sanatında 4. boyutu savunan ilk sanatçılardan biri olan Agam, aynı zamanda dünyanın en küçük ve en büyük tablosunu yaparak Guiness Re- korlar Kitabı'nda da yer aldı. Bütün sanat yapıtlarırun şim- diye kadar zamanı durdurdukla- nnı ve genellikle geçmişi yansıt- tığım söyleyen sanatçı, "insanlar içiB en büyük düşman ölümdür. Mısırhlar ölümü yenmek için pi- ramitleri yaptdar" diyor. Aslın- da kinetik sanatçı olarak nitelen- mekten hoşlanmadığını çünkü zaman boyutunun yalnız hareket değil, aynı zamanda değişim de- mek olduğunu belirten Agam, "Kinetik sanatçı degil, sanata dördüncü boyntu katan sanatçı olmak istiyonjm" diyor. Yaacov Agam sanat uzerine düşünceleri- ni şöyle özetliyor: "Bazı sanatçılar iki boytıtlu yapıtlar sunap, bunlann bakış açısına göre degiştigini söylü>or. Oysa dördüncü boyutta madde- nin gercek degişimiyle karşı kar- şıyayız. Örneğin, Tel-Aviv şeh- rinde su ve ateşin bileşiminden oluşan büyük bir çeşme yaptım. Bu yapıtıra su ve ateşin durağan bir halde hapsedilmeyişinin en canlı örnegidir. Yirmi yıldır ye- ni bir dil üretmek isliyorum. Görsel bir alfabe ve gramerden oluşacak. Keiimelere gerek du>- madan. Kelimeler insanlan ayı- nr, ancak görsel bir dil birlesti- rebilir. Bunu ilk kez Leonardo da Vinci başlık attı. 'Foto Robot', aynnülan birleştirerek bir bütün oluşturuyor. Polis teşkilaü da bir kişiyi ararken aynı yöntemden yararianıyor. tlk kez 1953 yılın- da sergi açbğım Paris'te gecen yıl yapılan eleştirilerde 5. boyutun tann tarafından sunuldugunn söylediler. Üst uste duran 6-7 res- min aynı rilirale bareket ettigini düşiinün, 4. boyutun çarpımlan ortaya çıkan işle bo 5. boyuttur" şeklinde dile getiriyor. "Mantıkb davranma>an hata yapamaz, okullar yaratıcılığı yok ediyor, salt mantık ve kelimeler kendini- zi ifade edebileceğiniz bir dil de- ğildir. Çocuklar dogdugunda ön- ce görür, sonra konuşmaya baş- lar. Konuşamayan hayvanlar bile yaşamayı basanrlar. Eger insa- na yaratma özgürlügü verilmez- se insanlık esir olur. Kelime ve mantıkJa verikn egitirn beynin yansinı yok eder. Kelime karşı- lıgı olmayan bir şeyi beynimize yerleştiremiyorum." tstanbul'da da bir heykel yap- mayı düşündüğünü söyleyen Agam, isteyen herkesin bu hey- kelin görünüşünü ve hareketini degıjtirebileceğini, böyiece katı- lımın sağlanacağını söylüyor. Koııva kurtııluyorMilli Savunma Bakanı Safa Giray, Kanada'mn son anda 'NATO Alçak Uçuş Eğitim Projesi'nden adaylığını geri çekmesinin Türkiye'yi zor durumda bıraktığını, Türkiye'nin de Konya Alçak Uçuş Eğitim Projesi'nden vazgeçtiğini açıkladı. BRÜKSEL (AA) — Turkiye^ nin Konya, Kanada'mn ise Kaz Körfezi ile aday oldukları "NA- TO Alçak Uçuş Eğitim Proje- si"nden Kanada'mn ansızın vaz- geçmesi uzerine, Türkiye de aday- lığını geri çekti. NATO Savunma Bakanlan tikbahar Toplantıları dun sabah Belçika'mn başkenti Brüksel'de- Kardelene denetim BÜLENT ECEVİT ~ ANTALYA — Anayurdu To- ros Dağları olan Kardelen (Ga- lanthus) çiçeğinin korunması amacıyla kurulan Doğal Çiçek Soganı Üretici ve thracatçılan Dernefi 'otokontrol' ile sökünı- leri denetim altına alıyor. Dernek, yurt çapında kardelen sökümünün yapıldığı yerlerde, bölge temsilcilikeri oluşturdu. Bölge temsilcileri de köy temsil- cilerini belirleyerek söküm zama- nını belirleyecekler. Köy temsil- cileri, bölge temsilcilerinden ya- zılı olarak izin almadığı sürece, hasada başlayamayacak. Bu de- netleyiciler, önceki gün yola çıka- rak köy köy dolaşıp kalite dene- timi yapacak ve raporlannı der- nek merkezine iletecek. ki NATO merkezinde Avrupa grubu çaiışmalan ile başladı. Toplantılarda Türkiye'yi tem- sil eden Milli Savunma Bakanı Safa Giray, dünkü Avrupa gru- bu çaiışmalan sonunda Türk ga- zetecileri kabul ederek, Türkiye1 nin Konya Alçak Uçuş Eğitim Projesi'nden vazgeçtiğini açıkla- dı. NATO Alçak Uçuş Eğitim Projesi ile ilgili nihai karann yıl sonundan önce alınmasını bekle- mediklerini ve Kanada'mn son anda adaylığını geri çekmekle Türkiye'yi zor durumda bıraktı- ğını ifade eden Milli Savunma Bakanı Giray şoyle konuştu: "Biz de Kanada'da herhangi bir karar alınmadan önce AK- KUM göriişmelerinin bitmesini isteyebilirdik. Ancak Kanada'mn çekilmesi bizi zor durumda bı- raktı, bizi de çıkann demek zo- mnda kaldık. Konya'da alçak uçuş egitirn üs- sü kunılması halinde bunun çev- reye ne gibi zarariar verebileceği konnsunda önemli incelemeler yapmak gerekir ve biz bunu he- nüz tamamlamış değiliz. Kana- da'mn çekilmesi bizim için emri raki oldu. Biz karann bu yıl so- nunda alınacağı gibi hesap yap- mıştık." Milli Savunma Bakanı Giray, konuyla ilgili karann bugUnkü toplantıda alınacağını belirtti. Üniversitede kısmipriralı eğitim sistemine öğretim üyelerinden büyük tepki var Paraversite eğitimiProf. Zabunoglu Cari hizmet ödeneği adı altında Prof. Hatiboglu Öğrencilerden anayasaya aykırı olarak öğrencilere anayasada yeri olmayan bir mali yükümlülük vergi ahnmak isteniyor. Amaç, zaten yüz binler üniversite getirilmesi olanaksızdır. Yeni uygulama anayasaya aykırıdır. kapısında beklerken bu sayıyı daha da arttırmak. Vâkıf üniversitelerinin devletten yardım beklemesi de işin prensibine aykırıdır. HAKAN AYGÜN Üniversiteye girişi yasaklasalar daha iyi olur. Bu sisteme de alıştırmak istiyorlar. \\\ ANKARA — Yüksekoğretim- de "kısmi paralı ogretime" ilk adı- mın atılması, oğretim uyelen ta- rafından da tepkiyle karşılandı. Öğrencilerden "harç" yerine "ca- ri hizmet ödeneği" alınmasının anayasaya aykırı olduğu kaydedil- di. Devlet üniversiteleri ekonomik sıkıntı içindeyken, Bilkent'e de ge- nel butçeden yardım yapılmasının, devlet üniversiteleri ile Bilkent'te okuyan öğrenciler arasındaki eşit- sizliği daha da büyük boyutlara ulaştıracağı bildirildi. 11 nisan günü Resmi Gazete'de yayımlanarak yürurlüğe giren ve üniversitelerde paralı ogretime ge- çilmesi ile vakıf üniversitelerine genel butçeden yardım yapılması- na da olanak sağlayan kanun huk- munde kararnameye doğan tepkı- ler büyüyor. KHK'yı değerlendi- ren öğretim üyeleri uygulamaya karşı çıktılar. Ankara Üniversitesi Hukuk Fa- kültesi oğretim üyesi Prof. Dr. Yabya Zabunoğln, üniversitelerde paralı öğretim uygulamasını geti- ren KHK'nın başlığının memur- larla ilgili olduğuna dikkat çeke- rek, "KHK'nın başjıgı bile içeri- gini yansıtmıyor. Öğrenciler bir anlamda memur yerine konul- muşlardır" dedi. Anayasanın 130'uncu maddesi- nin, öğrencileri harç dışında baş- ka bir mali sorumluluğa sokma- dığına işaret eden Zabunoglu, son uygulamayla öğrencilere "cari hiz- met ödeneği" ödeme yukümlülu- ğünün getirilmesini şöyle değer- lendirdi: "Harç, devletin ifa ettiği kamu hizmetlerinin giderierinin çok cıizi bir kısmının yararlanan kimseden alınması demektir. Şimdi cari hiz- met ödeneği getirilerek harcın ni- teligi değiştiriliyor. Cari hizmet ödeneği, daha buyük miktarda bir para demektir. Anayasanın 74. DİLENME EYLEMİ — Ankara'da üniversite ögrencüerinin kentin çeşitli yerierinde mendil açarak dilenme eylemleri sürüyor. Ög renciler paralı egitime ilişkin karar geri alınıncaya kadar harclan da odemeyeceklerini soylüyorlar. (Fotograf: Banş Bil) maddesindeki mali külfetler ara- sında da yeri yoktur. Doiayısıyla uygulama, anayasımn 130'uncu ve 74'üncü maddelerine aykırıdır. Öğrencilere anayasada yeri olma- yan bir mali yükumlulük getiril- mesi olanaksızdır." Aynı KHK ile vakıf üniversite- lerine de devlet üniversiteleri gibi genel butçeden yardım olanağının sağlandığına dikkat çeken Zabu- noglu, "Vakıf üniversitelerinin devletten yardım beklemesi işin prensibine aykındır" diye konuş- tu. Anayasanın 130. maddesine göre Türkiye'de vakıfların kur- duklan yükseköğretim kurumla- rına "üniversile" adının verileme- yeceğini savunan Zabunoglu, Bil- kent'in, anayasanın öngördüğu gi- bi yasayla da kurulmadığını, YÖK'ün bu yanlışlığı sonradan duzeltmeye çalıştığını bildirdi. YÖK Başkanı Prof. Dr. Ihsan Dogramaa'nın Hacettepe Üniver- sitesi'nin kuruluşunda da olduğu gibi once bir dernek, sonra vakıf, sonra da üniversite oluşturduğu- na işaret eden Zabunoglu, "Tıpkı şimdi Bilkent'te yapıldığı gibi ön- ce yardım amacına dönük bir fa- aliyetle ortaya çıkıyor. sonra da külfeti devktin iistüne yıkıyor" di- ye konuştu. Söz konusu KHK'nın yasalara aykın olduğunu yineleyen Zabunoglu, çözümün, açılacak bi- reysel davalar olduğunu söyledi. öğretim Üyeleri Derneği Genel Başkanı ve Gazi Cniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi p rof. Dr. Tabir Hatiboglu da YÖK yasası- nın paralı öğretimle 16. kez değiş- tirildiğini vurgulayarak ahnmak istenen cari hizmet ödeneğinin anayasaya aykın olduğunu söyle- di. Harç ve cari hizmet ödeneği- nin farklı şeyler olduğunu kayde- den Hatiboglu, "Öğrencilerden ÖZALPARALI EGITIMISAVUNDU Üniversiteler rekabet ederİZMİR (Cumhuriyet Ege Bürosu) — Cum- hurbaşkanı Turgut Ozal, paralı eğitim konu- sunun üniversiteleri rekabete sokacağını söy- ledi. Özal dün öğretmenevi'nde Milli Eğitim Vakfı'na toplam 20.3 milyar liralık yardımda bulunan 22 hayırsever yurttaşa beratlarını ver- di. özal buradaki konuşmasında, paralı eği- tim konusuna değinirken şöyle konuştu: "Üniversitelerimizde bir paralı öğretim hıt- turdular. Yapılan, duşündükleri manada pa- ralı öğretim değil. Devletin üniversitesinin iki türliı masrafı vardır. Bir yaurım masrafı, bir de içeride çalışanların, laboratuvarİann ve di- ğer yerlerin işletme masraflan. Biz universi- telerimize 2 triryon para veriyoruz. Bunun 700 milyarı yatırıma, kalan 1J trilyonu da cari harcamalara gidiyor. Gençlerden aldığımız harçlar cari masraflann yüzde 1 ya da 2'si ka- dardır. Alınan paralar yine ögrenci için har- canır. Bir ögrenci için harcadığımız nedir? Bu- nu herkesin bilmesinde fayda vardır. Öğretim üyeleri de bunun kadrini bilmeli. tleride ka- deme kademe üniversiteler aldıklan bu para- lan kendileri kullansalar, öğretim üyelerini kendileri alsalar, bu bir nevi üniversiteleri re- kabete sokar. Daha iyi olur." Cumhurbaşkanı Özal 9 Eyliıl Universitesi'- nde Tıp Fakültesi öğrencileriyle yaptığ] soh- bet sırasındaki konuşmasında, Türkiye'de eği- timin yükünün devletin uzerinde olduğunu be- lirterek, "tleride bu eğitim yükünü merkez- den alıp mahalli idarelere kaydıracagız. Bu arada zengin vatandaşların eğitime vaptıkla- rı bağtşları da vergiden muaf tutarak çeşitli kolaylıklar saglayacağız" dedi. KTÜ'LÜ42 ÖĞRETİM ÜYESİNİNÇAĞRISI ~ *Özerk üniversite kurulmalı'Eğitim Senisi — Karadeniz Teknik Üniversitesi'nin çeşitli fa- kültelerinde görevli 42 öğretim üyesi, YÖK'un bugüne kadar ki uygulamaları ve yeni hazırlanan Yüksek öğretim Yasa Tasarısı ile ilgili olarak yaptıkları açıklama- da, "YÖK düzeninin sonu gelmiş- tir. Önemli olan, bir yanlışı baş- ka bir yanlışla duzeltraeye kalkmamaktadır" dediler. "YÖK düzeninin 10 yılın so- nunda üniversitelerde oluşturdu- ğu yıkımın iyi tanınması ve tanı- tılması gerektiği" belirtilen açık- lama şöyle: "Bu süre içerisinde üniversite- ler her vönüyle çökmuşlerdir. Bu çöküntünün somut sonuçlan şu ana b?>lıklarda toplanabilin — Ogrenci sayianı artürraış go- riinmek için alınan çok sayıdaki öğrenciye karşıhk eğitim duzeyin- de inanılmaz düzeyde bir düşâş gerçekleşmiştir. — Doçentlerin profesörlüğe yükseltilmesinde dunnadan değiş- tirilen karar ve kıstaslarla inanıl- maz bir keyfilik ve çok standart- lılık dönemi yaşanmıştır. — Atamanın asıl olduğu YÖK düzeninde bekleneceği gibi idari ve akademik yönetimde son dere- ce yanlış, kev fi ve tekmerkezci bir yönetim biçimi gelişmiştir. Ders programları. ders görevlendirme- leri, yurtdışı görevlendirmeler. rektör ve dekanlann buyruklan ile yapıhr hale getirilraiştir. — Yöneticilere ek ders ücreti fazlalığı ya da döner sermaye pa- yı gibi yollarla parasal kaynak sağlanarak bunlann düzene bağ- lılıklan pekiştirilmek istenmiştir. — Parasal kaynak yoksunluju ileri surülerek üniversitelere kitap alımı tamamen durdurulmus, sü- reli yayın alımı yok denecek dü- zeye indirilmiştir. — Her düzeyde demokratik ka- tılım yok edilmiştir. — Öğretim uyesi başına düşen ögrenci sayısının çok artması so- nucu ögrencilerin saha, gezi ve la- boratuvar olanaklan çok daraltıl- mıştar. Gercek modetde meslekleri ile ilgili yelerli uygulama yapma- dan meznn olan ögrenci sayısı çok yukselmiştir. YÖK düzeninin yıkımı o kadar belirgin, o kadar somut biçimde ortadadır ki düzenin en sadık sa- vunucuları dahi artık sağda sol- da «ni bir yasayı savunmaktadır- lar. YÖK düzeninin sonu gelmiş- tir. Önemli olan, bir yanlışı baş- ka bir yanlışla duzeltmeye kalk- mamaktır. Bazı Amerikan özel üniversitelerinden alınan ve Türk üniversitelerine giydirilmek isteni- len yönetim biçimi, YÖK düzeni ile bütünleşmiş etkinliklerini yitir- mekten korkan yöneticilerin akıl- lan kanştırmak için ileri surdük- leri kandırmacalardır. Türk üni- versitelerinin çağdaşlaşabilmesi için yol bellidir: Kendi seçtiği or- ganiannca yönetilen ve denetlenen yönetsel ve mali özerk üniversite- yi oluşturmak. Bizlerin önerisi 18 Eylül 1988'de İtalv^da Bologna Üniversitesi'nin 900. yılı kutlama- lan sırasında kutlamamaya katı- lan çok sayıda reklörün imzaladı- ğı 'Avrupa Üniversiteleri Ansıyasa- sı'nın temel ilkelerine uygun bir yasanın ivedilikle çıkarılmasıdır. Bu 'Magna Carta'ya imza koyan 13 Türk Üniversitesi rektöriınü de imzalannın onurunu korumaya cağınyonız." Bankası ödülleri yılı büyük ödülleri dağıtım töreninde konuşan Başbakan Akbulut, devlet ola.ak milli kültür araştırmalanna tum imkânları ayırdıklan- nı, bu alandaki etkinliklere tiım kişi. kurum ve kunıluşlann da kaı- kıda bulunmasını istediklerini bildirdi. Akbulut, konuşmasından sonra 1989 yıb büyük ödulünü kazanan sanatçı ve biJim adamları Tarık Bugra, Şadan Bezeyiş ve Şukru Hanioğlu adına babası Ahmet Hanioğlu'na ödüllerini verdi. Törene Devlel Bakanlan Ercument Ko- nukman, Isrnet Özarslan, Hüsamettin Örüç ve Kemal Akkaya ile Aıı- kara Valisi Saffet Ankan Beduk de katıidı. 1989 yılında 19. kez verilen büyük ödülleri edebiyat dalında "Yağmur Beklerken" adlı romanı ile Tarık Bugra, sanat dalında "Kırmızüı Portre" adlı tablosu ile Şa- dan Bezeyiş ve toplurn ve insan bilimleri dalında da "Bir Siyasi Ör- güt Olarak Osmanlı lttihat ve Terakki Cemiyeti ve Jön Türklük" adlı araştırraaa ile Doç. Dr. Şukru Hanioğlu kazanmıştı. Fotoğrafta Ta- rık Bugra, Yıldırım Akbulut, Şadan Bezeyiş, Ahmet Hanioğlu ve tş Bankası Genel Muduru Lııal Korukçu gönilüyor. (Fotograf: AA) anayasaya aykın olarak vergi alın- mak istenivor. Amaç, zaten yüz- binler üniversite kapısında belücr- ken bu sayıyı daha da arttırmak. Üniversiteye girişi yasaklasalar da- ha iyi olur" dedi. İktidarın, Cum- hurbaşkanı Özal'ın "alışırlar" mantığını sürdürdüğünü belirten Hatiboglu, "Şimdi paralı öğretim diyorlar. Korkum, harçlar gibi ca- ri hizmet ödeneğine de alışacağız. Zaten halk olarak "alışmaya" baş- ladık. Ana bunun onüne geçilme- si gerekir" diye konuştu. Gazi Üniversitesi tktisadi ve îdari Bilimler Fakültes- öğretim uyesi Prof. Dr. Mustafa Altıntaş da getirilen KHK ile Bilkent'e ge- nel butçeden pay verilmesinin hüktne bağlandığına işaret ederek şoyle dedi: "KHK'da. vakıf üniversiteleri- ne devlel üniversiteteri kadar yar- dım yapilmast yer aldı. Devlet üni- versitelerine yapılacak yardım da en az yüzde 50 olacak. Milli Eği- tim Bakanı Akyol. öğrencilere ya- pılacak yardımın yüzde 99 olaca- ğını söyledi. Bu durumda Bilkent- in alacağı katkı da artacak. Şim- di şasırdık. Devlet kalkısının art- tınlmasını mı savunacağız... Böyte olursa Bilkent'e yardımın arttınl- masını savunmus olacağız. Eğer yüzde 51'i savunacak olursak da ögrencilerin katkısı yuzde 49 ola- cak. 418 sayıh KHK. yükseköğre- timi paralı hale getirirken asıl amacı Bilkent'i kurtarmaya yöne- liktir." 1402'lik oğretim üyelerinden Dr. Haldun Özen de anayasada özel üniversite olur diye bir hüküm ol- madığına işaıet ederek Doğı-ama- cı'nın geçmişteki girişimlerinin de bu konudaki görüşlerini doğrula- dığını soyledi. KHK ile vakıf üni- versitelerine yardım yapılmasınjn kararlaştınlması uzerine bütün demokratik kitle örgütlerini vakıf kurarak yükseköğretim kurumlan açmaya çağıran Özen, paralı öğ- retimi şöyle değerlendirdi: "Yaptığım hesaplara göre ög- rencilerin ortalama S milyon lira ödemeleri gerekiyor. Gerçi hükü- met bunun yüzde 99'unun karşı- lanacağını söylüyor. Eğer karşıla- nacaksa, neden harçlarla ilgili ya- sada değişiklik yapılarak öğrenci- lerden alınacak miktar öğrenim bedellerinin yüzde 50'sine kadar çıkanldı. Bu demektir ki onümüz- deki yıllarda alıştıra alıştıra ücret- leri yükseltecekler. Değişik bö- lümlere gore ögrencilerin ödeye- cekleri miktar 3-10 milyon lira arasında değişecek." Genel boykot çağrısı Eğitim Servisi — İstanbul'da- ki universitelerin oğrenci dernek- leri temsilcilerince düzenlenen ba- sın toplantısında, "paralı öğre- tim "e karşı "genel boykot" çağ- rısında bulunuldu. Marmara Üniversitesi Iktisadi İdari Bilimler Fakültesi Ögrenci Derneği Başkanı Hürkan Kavak, dün tstanbul Tabip Odası'ndaki toplantıda, "tstanbul Oğrenci Dernekleri Platformu" adına yaptığı açıklamada, "paralı öğre- tim "in amacının, dar gelirti aile- lerin çocuklarını üniversiteye sok- mamak, elde edilecek gelirleri çı- karlan doğruitusunda kullanmak, üniversite kapılarında yığılmayı önlemek, üniversiteleri kâr getiren kurumlar haline getirmek olduğu- nu söyledi. İTÜ Elektrik-Elektronik Fakül- tesi öğrenci Derneği temsilcisi Ali Meram da bu uygulamaya karşı çıkmak için en uygun eylem biçi- minin derslere girmemek olduğu- nu belirtti. Din küJtürü sorulmayacak • ANKARA (ANKA) — Milli Eğitim Bakanlığı, özel okul sınavlarında din küitürü soruları sorulması uygulamasından vazgeçti. Özel Okullar Smav Komisyonu temsilcileriyle Milli Eğitim Bakanlığı arasında imzalanan protokolle önceki yıllarda sorulan 5 din küitürü ve ahlak bilgisi sorusu yerine 5 sosyal bilgiler sorusu fazla sorulması karara bagUandı. özel Okullar Sınav Komisyonu Başkanı Mehmet CamoğJu, konuyla ilgili bilgi verirken MEB ile yaptıkları görüşmelerde özel okul smavlarına Hıristiyan, Musevi yurttaşlarla yabancı ögrencilerin de girdiklerini belirterek, "Soruların evrensel din küitürü ile ilgili olmasım istedik, bu şekilde olmayan sorular öğrencileri olumsuz yönde etkiliyor. Soruları bu doğrultuda Milli Eğitim Bakanlığı yetkilüeri hazırlayacak"dedi. OSS sonuçları yarın • ANKARA (Cumhuriyet Bürosu) — Üniversitelerarası öğrenci Seçme Sınavı (ÖSS) sonuçlan yarın acıklanacak. ÖSYM Başkanı Dr. Fethi Toker, yann düzenleyecefi basın toplantısında sınav sonuçlanyla ilgili bilgi verecek. Sonuçlar, perşembe günü Gazeteciler Cemiyeti'nin çıkaracağı bir yayınla bütün adaylara duyunılacak. Sonuçlann adreslere postalanmasına da önümüzdeki günlerden itibaren başlanacak. Oğretmenlerde atama • ANKARA (AA) — Öğretmenlerin atama ve yer değiştirilmesi, devlet memurlannın yer değiştirilmesindeki uygulamadan ayrı olarak düzenlenecek. Devlet memurlannın yer değiştirme suretiyle atanmalarına ilişkin yönetmelikte değişiklik yapılarak, "eğitim-öğretim" sınıfı yönetmelikten çıkarıldı. Konuya ilişkin yönetmelik değişikliği dünkü Resmi Gazete'de yayımlandı. Buna göre 7. maddedeki ataması merkezden yapılan memurlann yer değiştirme suretiyle atanmasını öngören 7. maddedeki "eğitim öğretim" sınıfındakiler bu kapsamdan çıkarıldı. Kuş Cenneti Festivali • BANDIRMA (AA) — Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali 2-7 haziran tarihleri arasında yapılacak. Ege Üniversitesi Fen Fakültesi, Orman Genel ' Müdürlüğü, Uluslararası Bandırma Kuş Cenneti Kültür ve Turizm Festivali Komitesi'nin işbirliği ile düzenlenen "5. Bandırma Kuş Cenneti ve Çevre Sorunları Sempozyuınu" da 3-4 haziran tarihlerinde gerçekleşecek. Uzay teleskobu • WASHINGTON (AA) — Hubble teleskobunun ilk kez pazar günü gönderdiği fotoğraflann beklenenden daha iyi olması, projeyi yürüten bilim adamlannda heyecan yaratü. Hubble'ın, 1260 ışık yılı uzaklıkta bulunan bir yıldız kümesinden bugün ilk kez aldığı fotoğrafın, bekleninin iki katı netlikte olduğu bildirildi. Projeyi yürüten bilîm adamlanndan Albert Boggess, "Kolay kolay heyecanlanmam, fakat şimdi kendimden geçmiş durumdayım" dedi. 6 199O'da Malezya' • Haber Merkezi — Avnıpa'da 1990 TUrizm Yılı devam ederken bir Asya ülkesi olan Malezya, I99O1 ) "Malezya'yı Gezin Yıh" ilan etti. Yıl boyunca yapılacak çeşitli etkinlikler arasında Kodak'ın düzenieyeceği "1990'da Malezya'yı Gezin Uluslararası Fotograf Yarışması" da yer alıyor. Malezya'yı bir fotograf yarışması aracıhğıyla tanıtmak amacıru taşıyan ve 29 ağustos - 4 eylül tarihlerinde başkent Kuala Lumpur'da yapılacak yarışmaya Türkiye de katılıyor. Bu nedenle ülkemizi temsil edecek yanşmacı ve eserini belirlemek üzere bir Türkiye elemesi düzenleniyor.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle