25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 1990 CUMHURÎYET/7 İNSANLAR F Ü S U N Ö Z B İ L G E N G Ö R Ü Ş Saadet Saadet bir tekerlek gibi döner, kimini yukarı çıkarır, kiminı aşağı düşürür. Nikolayeviç Tolstoy MİLYARDER OLMAK İRADE MESELESİ Kemahlı Sheko'nun holdingi TAKStM'de yeni ve kosko- caman bir "hızh yiyecek'" ma- ğazası açıldı. Sheko Burger adı verilen bu yeni hamburgenn özelliği "Türk damak zevkine" uygun olması imış. Sheko ısmı de sahibi olan Kemahlı Şevket'- in Amerikanca kısaltılmışı. 38 yaşındaki Şeko aslen Erzincan- lı, 6 kardeşler. Müezzinoğlu Holding'ın açtığı Shekobur- ger'in bir ortağı Yavuz Ismet Kürümoğlu, genel koordinatö- ru ıse Tulga Ertan. Kemahlı Sheko, 8 senede nasıl milyar- der olduğunu ve holdingini ar- kadaşımız Ayşe YıMınm'a şöy- le anlattı: — Yavuz Ismet Bey'le ortak mısuuz? — Evet. — Hissesi ne kadar? — Çok az olması lazım. — Yüzde kaç? — Yüzde 10 civarı gibi. O da buranın başında duracağı için ortak aldık yanı. — Shekoburger, Müezzinoğ- lu Holding kunıluşudur diyor- sanuz. Müezzinoğlu Holding kimin? — O da benım. — Ne zaman kuruldu? — Daha yeni kuruldu. — Ortaklannız var mı? 1 ~ Şevket Öner — Beş kardeşiz, ama btzde ayn gayrı yok. Hani derler ya hepimiz birımiz birimız hepi- miz için öyle. — Bütıin isterin bejni siz mi- siniz? — öyle diyorlar. — Hangi okul mezunusu- •DZ? — Ben ticaret Hsesi ikinci sı- nıftan terkım. Sıvas'tan. — Kaç şirketiniz var? — 5 tane. Elektrik, dış tica- ret, gıda, Memtaş, turizm, ay- dınlatma. — Hangi yıldan beri şirket- lerinizi kunnaya başladınız? — 82'den bu yana. — Hayat hikâyenizi anlata- bilir misiniz? Nasıl 8 >ılda milyarder oldunuz? — Bu biraz irade meselesi. — İrade yeterli mi? Hangi iş- leri yaptınız da buraya kadar geiebildiniz. Holding kurabildi- niz? — Şimdi bunun ılgınç yanı ben Sıvas'tan Istanbul'a geldi- ğimde bu binanın yola bakan tarafında küçük bir büfe var- dı. Orada haftalık 500 liraya ga- zete satıyordum. Ben hiçbir za- man bordrolu, birinin yanında çalışmayı duşünmedim. Evim karşıdaydı. Gelip gıderken Bankalar Caddesi'nden geçer- dim. Çevreme bakardım. Ben ne iş yapabilirim diye duşunür- düm. Yani o zaman akhma kovmuştum. Zaten öyle kre- diyle çalışmam da. Banka be- nim için sadece bir kasadır. Iş- te o Bankalar Caddesi'nden ge- çerken (ya bu ülkede elektrik sanayiine girilir ya da otomo- tiv sanayiine. Ancak ikisinde tutunabiürsin. lyi iş yaparsın) dedım. — Elektrigi mi sectiniz? — Evet. Bir yıl gazete sattık- tan sonra ampul alıp satmaya başladım. Bankalar Caddesi'n- de bir hanın alt katında 10 metrekare bir oda kıraladım. Orada bir yıl ampul sattım. — Daha sonra? — Daha sonra cadde listün- SUURIN DERİHLİKLERİHDEM MODAYA Şilebezinin atılımı ŞİLEBEZİ yıllardan beri gecelik, erkek gömleği ve tatil yörelerinin ucuz ve sağlıklı giysilerinde kullanılan bir kumaş olarak bilinir. Şile'de dokunan bu bezden yapılan bluz ve geceliklere yörenin genç kızları, kadınları, ince ve zevkli desenler ışlerler. Şile Belediyesi her yıl yaptığı Şilebezı Festivali için bu yıl bir tanıtım programı duzenledi. Galata Kulesi'nde de şilebezinin yeni kullanım alanlannı gösteren bir defıle duzenledi. Kultür Bakanı Namık Kemal Zeybek ile Şehir Tiyatroları Genel Sanat Yönetmeni Gencay Giiriin ve sanatçılar; Şener Şen, Nazan Şoni), Fusun Onal, Haldun Dormen tarafından da izlenen defilede değişik giysıler sergılendi. Bedri Birgui'ün üç ayn nitelıkte dokuduğu ve Işın Aşar"ın tasanmlarını yaptığı gıysilerde pek çok değişik süsleme kullanılmıştı. Işın Aşar, kumaş ve süslemeleri ile ilgili çalışmasını şöyle anlattı: "Geleneksel silebezi yıllardan beri gecelik, erkek gomleği ve bluz olarak kullanıyor. Bu gösteride de aynı iplikten, Şile köylerindeki emektar tezgâhlardan çıkmış üç farklı dokuda şilebezini allın ve gumuş simlerie susleyerek yeni bir çizgiyle sunmak istedik. Elbiselerde tespih boncuklan, balık ağlan, deniz kabuklan, gerçek balık derileri, yüzgeçleri kullanarak deniz canltlarını sulann derinliklerinden çıkanp şilebeziyle kucaklaşmalannı istedik." Gıysılerın ısımlen de doğanın guzelliklerinden söz ediyordu: "Yakamozlann valsi", "Kumlann Sultanı", "Şile Altıııı", "Karadeniz Güneşi", "Poynız Gülu", "Kara\elden melteme", "Merhaba Şile", 1 MAYIS OYKULERI Karakolda 31 saat 1 Mayıs günu gözaltına alı- nıp daha sonra salınan bir "şüpheH", başına gelenleri şöyle anlattı: "1 Mayıs gunu Istiklal Cad- desi'nde, Galatasaray'dan Tak- sim Meydanı'na doğru yuru- yordum. Bu kısa yol üzerinde çeşitli aşamalarda tam altı kez durdurularak kimlik kontrolu geçirdım. Taksım'e çıkıp Aksa- ray dolmuşuna binmek nıyetin- deydim. Tam alana yaklaşmış- tım ki yine çevirdiler. Bu kez yi- ne kimliğini çıkanyordum, ama hemen şu direktif verildi: — Binin otobüse. — Niçin? diye soracak oldum, itiştire- rek polis otobüsüne tıkıldım. 50 kişi kadar olunca otobüs kalk- tı. Bu arada 'Bflet atacak mryız' diye soru sorup espri yapanlar da oluyordu. İki otobüste 111 kişi vardı. Mecidiyekoy Polis Karakolu önünde otobüsler durdu. Neza- rethane, giriş katında. tki hüc- re var. Oda büyuklüğündeki bu hücrelere, bir hücreye 30-35 ki- şi olmak üzere iki hücreye 60-70 kişi tıkıldık. Kadınlar koridor- da bırakıldı. Bir sure sonra ha- vasızhk ve sıcaktan bağırmaya başladık bu kez koridora çıkar- dılar. Bir kalp hastası fenalaş- tı. 31 saat karakolda tutulduk. 2 mayıs akşamı saat 7'>e kadar bu karakolda bekledik. Ne ifa- de alındı ne sorgu yapıldı. Kim- lik ve adres tespiti yapıldı ve im- za alıp serbest bıraktılar. Gözaltındaki bir kadının kardeşi gelmişti. 'Kardeşimi anyonım' deyince 'Git ulan' di- ye kovuldu. 'Benim hakkım kardeşimden haber almak istiyorum' deyince 'Gei sen de" diyerek onu da aldılar. Beton üzerinde uyundu. Bir bekçi kadınlara 'Mallar, sizin yüziiniızden fazla mesai yaptık' diye soylenıyordu. 1 Mayıs ve 2 mayıs günleri- mi işte boyle yaşadım" de ilk dukkânı aldım. Aldım dediğim hava parasını ödeye- bıldim. Sonra teknik malzeme satmaya başladım. — Elektrik maizemeleri mi? — Evet. — Kardeşleriniz var mıydı o zaman? — Dukkânı açınca onlar da geldiler. Çünku iki yer olmuş- tu. Bakmak zor oluyordu. — Daha sonra ne yaptınız? — Duşunduk. Dedik ki biz bunlan satıyoruz niye kendimiz yapmayalım. Atölye açtık. İmalat atolyesi. 3-5 yıl sonra da Sultanbeyli'de fabrıkayı açtık. — Adı neydi bu fabrikanıa? — Memtaş (Müezzinoğlu Elektrik Muhendıslik Tesisat San. ve Tic. A.Ş.) Fabnka ya- pılırken entegre bir hale geldik. Sıze şunu söyleyeyim, bana ge- len bilgilere göre şu anda Tür- kiye'de ilk beşe giriyoruz. Elek- trik maizemeleri konusunda. Gerek üretim, gerek kalite, ge- rek teknoloji. — Daha sonra ne yaptınız? — Bu sefer urettiğimiz şey- lerin hammadde ihtiyaçları başladı. Bize lazım olan ham- maddeyi başkalan ithal ediyor- du, biz de onlardan alıyorduk. Biz alalım dedik. Dış ticarete başladık. Mesela şu anda ABD Sace'nin Turkiye Distribütöru- yüz. Hani şu metroyu yapan şirket, îtalyan. — Başka hangi dallara atıl- dınız? — Sonra gıda sanayiine baş- ladık. — Şimdiki hedefıniz ne? — Turizm, oteller zinciri. — Holdingi ne zaman kur- dunuz? — Holding daha yeni. Bili- yorsunuz, 5 tane falan şirket olması gerekiyor. — Müezzinoğlu nereden ge- liyor? Sizin soyadınız Öner. — Bizim asıl soyadımız Mü- ezzinoğlu. — Sennayeniz ne kadar? — Valla çok zor bir soru. Onu bilemem. — Bünyenizde çahşan perso- nel sayısı ne kadar? Burasıyla birh'kte? — 200 kişi. Ama şunu söy- leyım, bitmeyen servet itibar- dır. Size sloganımızı da söyle- yeyim, biraz kabadır ama, 'tar- İan varsa ıçinde, kayığın varsa kıçında, işin varsa başında ola- caksın.' SUDA SEKEN HAYAT Nevzat Çelik'ten iki kitap (Fotograf: Muharrem Aydın) "Şile'de Yaz Keyfi", "ŞUe'den sevgilerie", "Çırpman Doğa", "Rasgele", "Kumsaldaki Zambak." Bir otobuse 50 kişi bindirilivordu. (Fotograf: Erdoğan Koseoğlu) NEVZAT Çelik 30 yaşında. Yaşamının 8 yılı hapishaneler- de geçti. Şiırlerini Metris Tu- tukevi'nden gizli yollarla dışa- n kaçırarak ilk şiir kitabı oluş- turuldu. Şafak Tiirkttsu adıy- la yayımlandı, 18 baskı yaptı. 1984 yıhnda Akademi Kitabe- vi ödülu aldı. Mbebbet Türku sü isımli ikinci kitabı ise 13 baskı yaptı. Hollanda'da Portrait International Ödülu ve Hasan Huseyin Şiir Ödülu aldı. 1987 aralık ayında tahliye edilen Nevzat Çelik'in geçen hafta iki şiir kitabı birden ya- yımlandı. "Yagmur Yağma- saydı" uzun ve tek bir şiir. Uzun bir öykü şiir. "Suda Se- ken Hayat" ise genellıkle ha- pishanede başlamış, dışarıda tamamlanmış şiirlerden veya yaşamının hapishane sonrasın- dan kesitler veriyor. Şdyle an- latıyor duvarlann otesıne ge- çişinı bu kitabında: "Hoşçakalın dostlar duvarın dışına çıkıyorum kalbimi ve sizi bırakarak duvarın içinde • • Hoşçakalın dostlar Bogaz'da bir restoranda balık yerken balıklara karşı bir kadına dokunurken ya da gözlerim dalarsa en dost kahkahalann ortasında bir bıçak gibi saplanırsam ağlarsam kim anlayabilir beni sizden başka..." HAYVANLAR İSM4İL GLLGEÇ PİKNİK PİYALE MADRA fflZLI GAZETECİ \ECDET ŞE\ . IKINO KANAL9A 'mRıyANNA" _<-. Of?AYl AÇ54NA rv£ 2£ı/C AUYOÎUM OOLE £M 3U O6LAH ÇOKAKJLU 0ıZı ANCAt: BÖYLESı ÇİZGtLİK KÂMİL MASARACI AĞAÇ YAŞKEN EĞİLİR KEMAL GÖKHAy GÜRSES Ki OMUA.R,ZÖRUU BiR VOU^ULUĞA ÇKTlUAR-f .GiTMEYfP KAUANUAR, Kl" OMLARIN BtR K»SMI I VAAPEDiteN ToPRAKi-A • - - - - - - -ÇACAKLAPPI PAPlU'NAM I BİR UVGARUK... GARFIELD jm DAVIS TARİHTE BUGÜN MLMTAZ ARIKAN 15 Mayıs OZ BÛYÜCÜSÜl 18S6'OA BUGÜN,AMEHIKALI yAZAH LYMAN FgANK 8/UJM DO6MUÇTV- BıR SUg£ SA2£- TECİ OLARAH ÇALIÇAN BAUM, &AHA SON- RA ÇOCUK KITAPLARt YA2MAm yOM£LMlŞ- Tİ. FLOYP <4K£KS V£ £OfTH VAfJ APLARfYUt OA rAPirLAB RAUM 'UN EN Ç.OK. ILSl TVPLAYAN KtTA- Bl, 19OO YLlfitPA SA&lAA/ *OZ BuruCU- SÛ'YOİl(jyE IA/ONOERFUL W/ZAg.D OF OZ). OYkCÜMÜN tCAHgAMAMt OLAN tcâÇU< «Z. poRorHy, OPEĞIYLE g/euKTE SıR noe- TUMA /CAPliAISAK FANTASTK 3"? ULKS- YB DUŞEK VE O/SADA, KO£.*lttJJ#:', 7SA/E- K£ APAMjKO&eA*: AetSİH GtB/ r/PCER- LE POSr CX-t/&..ÖYKÜ FlLME D£ ALINMIÇTI . TURK ve DÜNYA KARİKATÜRLERİNDEN &.s Serhan Gazioğlu (Kıbns) Antonis Kalamaris (YUNANtSTAN)
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle