04 Mayıs 2024 Cumartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
15 MAYIS 1990 DIŞ HABERLER CUMHURİYET/S Butta, Keşmir için geliyor • A.NKARA (Cumhuriyet) — Başbakan Yıldınm Akbulut bu hafta içinde iki önemli yabancı konuğu ağırlayacak. Singapur Başbakanı Lee Kuan Yeu beş günlük resmi bir ziyaret için bugiin Türkiye'ye geliyor. Pakistan Başbakanı Benazir Butıo ise Keşmir konusunda destek için çarşamba günü Ankara'da olacak. Başbakan Akbulut'un göreve gelişinden bu yana Ankara'da ağırlayacağı en üst düzeyli iki konuğun ziyareti, Güney Asya'da siyasi gerginliğin arttığı bir döneme rastlıyor. Benazir Butto'nun Türkiye'ye yapacağı bu ikinci ziyaretinde, Islam Konferansı Örgütü'nün (İKÖ) Kahire zirvesi öncesinde Ankara'nın Keşmir konusunda desteğini almaya çalışacağı bildiriliyor. Şevardnadze başbakan mı? • NEW YORK (AA) — SSCB'de Dışişleri Bakanı Eduard Şevardnadze'nin başbakanlık görevine atanabileceği öne sürüldü. ABD'de yayımlanan Newsweck dergisi, tecrübeli bir Batıh diplomata dayanarak SSCB Başkanı Mihail Gorbaçov'un yakında Başbakan Nikolay Rijkov'u görevden alabileceğini kaydetti. Iran-Irak zirvesi gündemde. Arap zirvesi için umutlar zayıflıyor Ortadoffu hareketliIrak Dışişleri Bakanı Tarık Aziz, iki ülke arasında zirve önerilerine İran'ın 'resmen ve olumlu' cevap verdiğini açıkladı. Suriye'nin katılmayı redd,etmesi nedeniyle, Arap zirvesinin tehlikeye düştüğü bildiriliyor. Dış Haberier Servisi — Ortado- ğu'da politika sahnesi hareketli günler yaşıyor. 28 mayısta Bağ- dat'ta yapüması tasarlanan Arap zirvesinin gerçekleşip gerçekleş- meyeceğine ilişkin spekülasyonlar sürerken İran'ın Irak Devlet Baş- kanı Saddam Hüseyin'in zirve önerisine olumlu yanıt vermesi, bölgede yeni denge arayışlarını gündeme getirdi. ANKA'run Beyrut kaynaklı ha- berine göre, 28 mayısta Bağdat'- ta toplanması tasarlanan Arap zirvesinin, Suriye'nin katılmayı reddetmesi nedeniyle, gerçekleş- me umudu çok zayıf. Cezayir Dışişleri Bakanı Sid SADDAM — Zirve önerdi Abmet Gözali, bu derece önemli bir zirvede Suriye'nin bulunma- masının, zirvenin başarılı olması şansını ortadan kaldırabileceğini söyledi. Lübnan'da yayımlanan Suriye yanlısı Al Safir gazetesine telefon- la verdiği demeçte Gözali, sözko- nusu zirvede ele ahnacak konula- nn başında Sovyet Yahudilerinin işgal aJtmdaki Arap topraklanna yerleştirilmesinin geldiğini belirtti. RAFSANCANt — Otamln Arap zirvesi konusunda belir- sizlik sürerken Irak Dışişleri Ba- kanı Tank Aziz, tran'ın, iki ülke liderlerinin yüzyüze görilşmesini öneren mektuplarını resmen ya- nıtladığını söyledi. BM Genel Sekreteri Perez de Cneüar ile dün Roma'daki görüş- mesinden sonra, gazetecilere bir açıklama yapan Aziz, "tlk girişim Bagdat tarafından yapıldı ve Tah- ran bnna cevap verdi. Mektup te- ESAD -Bagdat'a gitmiyor atisi resmi idi. Bunun olumlu bir gelişme olduğunu düşiiniiyoruz" dedi. lran'ın cevabi mektubunun içe- riği konusunda bilgi vermeyi red- deden Aziz, "Bu adımı olumlu bir tutum olarak degerlendirdigini" kaydetti. Genel Sekreter'le, iki ülke ara- sında arabuluculuk yapması ko- nusu görüşüp gorüşmedikleri so- rulan Irak Dışişleri Bakanı. Ge- nel Sekreter'in bu konuda geçmiş- te çok önemli bir rol oynadığını ve görüşmeler için elinden geleni yaptığını belirtti. Aziz, Genel Sek- reter, iki tarafın da yakınlaşmak istemesi durumunda daha iyisini yapabiür dedi. Aziz, Irak'm sınır sorunlan ko- nusundaki gorüşmelerin 1975 ta- rihli Cezayir Anlaşması'ndan baş- latılabileceğini önerdiği Ueri surü- len haberlerini ise yalanladı. Irak Devlet Bakanı Saddam Hüseyin'in geçen hafta lran Cum- hurbaşkanı Haşemi Rafsancani'- ye gönderdiği mektupta iki ülke arasında temel anlaşmazlık konu- su olan Şattülarap'ın paylaşunı konusunda yeni bir formül öner- diği ve Iran'ın Irak'a yönelik suç- lamalarına son venmesini istedifci bildirildi. öte yandan ABD ve İran'ın, birbirlerinden Şah döneminden kalma alacaklarıyla ilgili olarak 105 milyonluk bir anlaşma imza- ladıklan bildirildi. Lahty'deki lran-ABD Alacaklar Mahkeme- si'nde görevli Amerikalı bir yet- kili, anlaşmanın, 250 bin doların altındaki "küçük alacaklarla" il- gili olduğunu söyledi. YDP'li iki milletvekili boykottan vazgeçip meclise giriyor KKTC'demuhalefette çatlak tZZET RIZA YALIN LEFKOŞA — KKTC'de, üç muhalefet par- tisinin çatısı altında birleştikleri Demokratık Mücadele Partisi'nin (DMP) YDP kanadı koptu. Yeni Doğuş Partisi (YDP) kökenli Magosa Milletvekilleri Kenan Akın ve Ahmet Kâşif, dün DMP'den istifa ederek partilerine geri döndüler. tki milletvekili yaptıklan ortak açıklama- da, seçimlerin anti-demokratik bir yasayla ger- çekleştirildiğini ileri sürerek, muhalefetin bu yasa karşısında birleştiğini, ancak seçmenin DMP'ye muhalefet görevi verdiğini belirttiler. Milletvekilliğini reddetme ve Meclis'i boy- kot gibi eylemlere girişmeyi doğru bulmadık- larını bildiren iki milletvekili, 18 mayıs günü YDP milletvekili olarak and içeceklerini kay- dettiler. Bu arada, seçimlerden önce partisinden is- tifa ederek DMP'ye katılan, ancak milletve- kili seçilemeyen YDP eski Genel Başkanı Or- han Üçok'un da DMP'den aynlarak partisi- ne döndüğü öğrenildi. YDP'nin diğer yöneti- cilerirün de DMP'den istifa edip tekrar Yeni Doğuş Partisi'ne katılacakları belirtiliyor. YDP'nin, yakm bir tarihte kongre yaparak, parti yönetimini yeniden oluşturması bekle- niyor. DMP'nin Cumhuriyetçi Türk Partisi (CTP) ve Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) kökenli milletvekilleri ile parti yöneticileri ise, Meclis'in toplanacağın 18 mayıs öncesinde, boykot konusunu ve girişilecek diğer eylem- leri görüşmeye devam ediyorlar. DMP, 6 mayıs seçimlerinde, 7'si CTP, 7'si TKP, 2'si de YDP kökenli 16 milletvekili çı- karmıştı. Ulusal Birlik Partisi (UBP) Genel Sekrete- ri Olgon Paşalar da bu görevinden istifa etti. Öte yandan Uluslararası Altmcı Girne Kon- feransı önceki gün sona ererken KKTC'deki muhalefet lemsilcilerınin, konferans öncesi, TRPde seçimlerle ilgili açıkoturuma katılan ve konferans konuşmacılan arasında bulunan üç profesöre tepkilerin yankıları bitmedi. Kıbns Türk gazeteleri, bu konuda da ikiye aynldı. Girne Konferansı'nı finanse eden Asil Nadir'in gazeteleri, "Protesto eyleminin KKTC Cumhurbaşkam'na yönelik olduğunu" ileri sürerek, "hazımsız siyaset cambazlanna lepkiler" ve "lanel" başlıkları altında yayın yaparken, muhalefet gazeteleri, "Eylemin, Asil Nadir'in gazetelerince tümüyle sapunlarak, Denktaş'a karşı düzeulenmiş gibi IMSC ve is- lismar edildigini" yazdı. ÜRETİM GRUBUMUZ İÇİN YÜKSEK PERFORMANSLI YÖNETİCİLERTürk Otomotiv Sanayiinin güçlü geleceği için dev bir yatırım olan kuruluşumuz, bu büyük atılımında birlikte çalışmak üzere; teknolojik gelişmeleri sürekli takip eden, süratli ama üretimdeki kaliteden asla taviz vermeyen, yeniliklere açık ama iş ortamının geleneklerine saygılı, inisiyatif sahibi, yaratıcı, çalışkan, hoşgörülü ama kontrolü hep elinde tutan, kalitenin en küçük ayrıntılarda gizli olduğunun bilincinde, yetki ve sorumluluklarının gerektirdiği deneyime sahip elemanlar arıyor. (P 1) ÜRETİM GRUP DİREKTÖRÜ (P 11) GRUP DİREKTÖR YARDIMCISI - Mühendislik - (P 12) GRUP DİREKTÖR YARDIMCISI - Üretim - (P 13) GRUP DİREKTÖR YARDIMCISI - Üretim Planlama - (P 14) GRUP DİREKTÖR YARDIMCISI - Katite Kontrol - Bütün adayların; 30-45 yaşları arasında, tercihan BA ve BS derecelerinde eğitim görmüş, sunulan pozisyonlarda başarılı bir geçmişe sahip olmaları gerekmektedir. özellikleri yukarıda belirtilen pozisyonlardan birinde görev almaya hazır olduğunuza inanıyorsanız; başvurunuzla ilgili kod numarasım (zarfın sol üst köşesinde) belirterek özgeçmişinizi, iş saatlerinde size ulaşabileceğimiz telefon numarasım, yakın tarihte çekilmiş bir fotoğrafınızı, bizimle çalışmak isteme nedeninizi dile getiren İngilizce bir yazıyla birlikte 30/5/1990 tarihine kadar TOYOTASA Kısıklı Cad. No: 90 81190 Altunizade-İSTANBUL adresine göndermenizi rica ederiz. Başvurular kesinlikle gizli tutulacaktır. TOYOTA©© Fransa Yohudi mezarhğına yeni saldırı BOBIGNY (AA) — Fransa'da, Paris bölgesindeki Clichy-Sous- Bois'da bulunan Yahudfmezarlı- ğında, pazarı pazartesiye bağlayan gece 32 mezann daha talan edil- diği bildirildi. Seine-Saint-Denis Emniyet Mu- dürlüğü tarafından yapılan açık- lamada, 6 mezann üzerine kırmızı boyayla gamalı haç çizildiği belir- tildi. Yeni yağmalama, 9-10 mayıs ge- cesi Carpentras Yahudi Mezarlı- ğı'nda 34 mezann yağmalanması ve 80"lik bir ihtiyann cesedinin ka- zığa oturtulmasının şokunun de- vam ettiği bir sıraya rastladı. Carpentras Mezarlığı'nın yağ- malanmasını protesto etmek için dun akşama doğru Paris'te, Ulu- sal Cephe dışında bütün siyasi partilerin çağnsı uzerine büyük bir protesto gösterisi düzenlendi. İsveç'te yağmalama Bu arada, Isveç'in Lund kasa- basında da yabancılara ait 15 me- zann talan edildiği bildirildi. Mezarlarda, İkinci Dunya Sava- şı'nın sonunda, Almanya ve Do- ğu Avrupa'daki toplama kampla- rından kurtulan ve tedavi görmek üzere tsveç'e gelen yabancılann gömülü olduğu bildirildi. Isveç'in güneyindeki Lund ka- sabasındaki üst düzeydeki kilise yetkililerinden Staffan Larsson, mezarlann Fransa ve tsrail'deki gibi Yahudi mezarları olmadığııu söyledi. Lund kasabasında mezarlara daha önce de saldırılar yapıldığı- nı kaydeden Larsson, "Bu kez araaç farklı, çunku sadece yaban- cüann mezartan hedef alınmış" dedi. Atina Miçotakis'ten Türk azınhğa eşit haklar ATİNA (Cumburiyet) — Yu- nanistan Başbakanı Konstantin Miçotakis, dün Atina'da Gümül- cine Bağımsız Milletvekili Dr. Sa- dık Ahmet ile görüştü. Başbakan Miçotakis, yarım sa- at süren görüşmede, Batı Trak- ya'da azınlık fertlerine diğer Yu- nanlılarla eşit muamele edileceğini ifade ederek kaçak inşaat yapmak zorunda kalan azınlık fertlerine para cezası kesilmesi ya da tarım aletleri kullanmalan için ehliyet verilmemesi gibi azınlığın acil so- runlarının derhal çözülmesi için emir vereceğini söyledi. Batı Trakya'daki son olaylara da değinen Miçotakis, Türkiye'- nin sınırlı da olsa Yunanistan'da- ki seçimlere kanştığıru iddia etti. Miçotakis, Yunanistan'ın Lo- zan Anlaşması'na saygılı olduğu- nu savunarak azınhğa mutlaka di- ğer Yunan vatandaşlarıyla eşit haklar tanınacağını söyledi. Batı Trakya azınlığının seçim- lere bağımsız listelerle katılması- nı onaylamadığıru da belirten Mi- çotakis, Batı Trakya'daki olayla- rm Türkiye ile Yunanistan arasın- da genel konular çerçevesinde de- ğerlendirilebileceğini de ifade et- ti. Öte yandan, Yunanistan Cum- hurbaskanı Konstandn Karaman- lis, Atina'da temaslarını sürdüren Kıbns Rum lideri Yorgo Vasiliu'- nun Lefkoşa davetini kabul etti. Karamanlis Lefkoşa'yı ziyaret ederse bu, bir Yunanistan cum- hurbaşkanının Lefkoşa'yı ilk zi- yareti olacak. Karamanlis, Vasiliu ile göruş- tükten sonra gazetecilere verdiği demeçte, Lefkoşa davetini kabul ettiğini belirttikten sonra, Kıbns sorununa acil ve kalıcı bir çözum bulunması amacıyla Vasiliu'nun uğraşılannı uluslararası dıizeyde bizzat destekleyeceğini sovledi. DUN^ADA BUGUN ALİSİRMEN Çağdaşlık ve Türkiye MADEIRA-FUNCHAL — Son Avusturya İmparatoriçesi'nin de sık sık geldiğı Monte'den Funchal'e doğru otobüsle iniyoruz. Birden dapdaracık yolda. ters yönden yükselmekte olan bir baş- ka otobüsle burun buruna gelince, yerli ve pek güzel, pek de sevimli genç rehberimiz Raya, — Cennette sorun çıktı deyiveriyor. Gerçekten de o sırada yeryüzünün dört bir yanından gelmiş yazarların (aralarında yalnızca Araplar ile İranlılar yok. Çûnkü onlar Salman Rüşdü'nün ölüm cezasına çarptırılmasına İslarm- yet adına karşı çıkmıyorlar, ya da Rüşdü'yü dine dil uzattığı için affetmiyorlar ve PEN'in. Rüşdü'yü ölüm cezasına çarptıranlar karşısındakı sert tavrını onaylamıyorlar) hemen hepsi sanırım yeryüzü cennetınde olmanın şaşkınlığı içindeydiler ve Raya, bu açıdan hepimizin duygularını yansıtıyordu. Portekızlilere göre 1419'da Joao Gonçalvez Zarco tarafından bulunmuş olan (Ingilız versiyonu ise Robert Machim'in "tabii İngıliz" buraya daha 1346da geldiğı merkezınde. Üstelik Por- to Moniz adı ve Floransa kaynakları da bu görüşü güçlendire- cek bazı verilerle dolu. Ama Portekızlilere göre Machtm bir söy- lence. Ne yaparsınız, kiminin gerçeği kimine göre söytence ota- biliyor) bu 57 km. uzunluğunda, 22 km. genışliğindeki, volka- nik ada (bir volkan patlaması sonucu oluşmuş, bu yüzden de son derecede sarp ve yalnızca bir tek kumsalı var) bir yeryüzü cenneti. Yazın sıcağından kışın soğuğundan yakınan, ama eteş- tirildiğinde de "bahara kımsenin bir şey dediği var mı" yanıtını yapıştıran Nasrettin Hoca'ya uygun bir ıklim var. Adanın en so- guk ayda ortalama sıcaklığı 16 -en sıcak ayda da 22 derece oluyor- bitki örtüsünün sıklığı ve zenginliği ise insanın nefesini keşecek boyutta. Ortancalar, yol kıyısında kendiliklerınden ye- tişiyorlar, düğün çiçekleri kırların, tarlaların ortasında boy atı- yor, yeşil ile rengârenk çiçekler, kucak kucağa keskin virajlan dönüşte sizi karşılıyor. 19 km'lik bir mesafe içinde deniz kıyı- sından 1800 metreye yükseliyorsunuz. Kısacası Madeira adası başınızı döndürüyor, tıpkı çok görmüş geçirmtş James Cook'- un da bir zamanlar başını döndürdüğü gibi. Madeira ganp bir ada, çok ünlü kişiler çok değişik nedenler- le buradan gelıp geçmişler. Napolyon Bonaparte son sürgünü- ne Saint Helen'e giderken kırgın, bitkin uğramış Madeira'ya. Christophe Colombe'u çeken ise adanın kendisinden çok vali- sinin kızı olmuş ve onunla evlenip adaya yerleşmiş. Şimdi artık dünyanın dört bir yanından adına turist dediğimiz, sanayi ürünü gezgınciler geliyor, ilk bulunduğunda tüm sık bit- ki örtüsü yaktlan (söylenceye göre yangın yedi yıl sürmüş) ve sonradan ağaçlar getinlen (Madeira adı zaten ağaç anlamına geliyor, yani adı Türkçeye çevırirsek ortaya ağaç, odun adası de- yimi çıkıyor) bu adaya. Bir haftadır Madeira'da, dünyanın dört bir köşesinden gelen, aralarında, Yevtuşenko, Alexander Bloch, Emanuel Glancier gibi çok ünlü romancı ve ozanların da buiunduğu yazariar toplandt- lar. Birkaç saat sonra Portekiz Cumhurbaşkanı Mario Soares'- in de katılacağı görkemli bir törenle kapanacak olan bu toplantı sırasında, PEN üyelerinin ele aldıkları en önemli konu insan in- sanın ve yazarın özgürlüğüydü. Kalkınmadan. maddı koşullardan, her şeyden önce özgürlü- ğün üstünde durdular aralarında Türk PEN'in iki temsilcisinin de buiunduğu yazariar. Çünkü onlara göre artık çağımız özgürtük çağıydı ve özgürlük ekonomik gelişmeye bağlı olan bir sonuç değil, onun önkoşuluydu. Somut özgürlük sözlerinin bir sonuç vermeyeceğini biliyor- lar yazariar. Onun için de "Hapishanedeki Yazariar Komitesi" ni kurmuşlar. Her ülkenin PEN'i demokrasinin tam oturmadığt, insan haklarına. düşünce özgürlüğüne saygının tam sağlanma- dığı ülkelerde hapiste bulunan yazariar ile birer birer ılgıleniyor- lar; kimileri, bazılarını korumalarına altp onlara kitaplar gönde- riyorlar, yazışıyorlar. Türk PEN'in Genel Sekreteri Hıfzı Topuz, Türkiye'de hapishanede bulunan bir yazı işleri müdürüne, bir- takım linguafon plak getiriyor. Dil öğrenmesi için Avrupalı ya- zariar tarafından gönderilmiş bu plaklar. Yalnızca yazarlaıia değil, yazar ve gazetecilerın durumuyla ilgilenen (zaten artık Uluslararası PEN gazeteci ile yazar ar» sındaki zaman zaman netleştirilmesi çok güç ayrımı da kaldır- mış) PEN'in uzun listesinde Türkiye; Güney Kore, Çin, Roman- ya, lran, Irak, Suriye gibi ülkeleri bile fersah fersah geride bıra- karak tam 13 sayfa ile birinci sırayı alıyor. Herhalde hiç de onur vermeyecek bir birincilik elde etmiş bu- lunuyoruz. Olayın boyutlarını saptırmamak için belirtmemiz ge- rekir ki İran gibi kimi ûlkelerin Türkiye'nin gerisinde kalmaları, orada kimin içeride olduğu, kimin öldüğünün bile doğru dürüst bilinmemesinden kaynaklanıyor olabilir. "Bizde hiç değilse, kimlerin baskı altında olduğu, kimin ha- piste buiunduğu doğru dürüst saptanabiliyor" diyerek teselli bul- mak pek hoş değit, ama ne yapalım. Funchal'de hemen herkes Türkiye'dekı 141-142. maddeleri biliyor ve "gerçekten kalkacak mı" diye soruyor. Her defasın- da bizler de kamuoyunun, muhalefetin bu maddelere karşı ol- duklarını, iktidarın da kaldırmaya çalışacağını ileri sürdüğünü söyleyerek kaçamak yanıtlarla işi geçiştirmeye çalışıyoruz. Kısacası ANAP iktidarı, yalnızca Araplar ile iranlıların temsil edilmediği bir uluslararası platformda çağdışılığın simgelerin- den birı olarak görülüyor. Ama işin asil ilginç yanı bu değil. Her ulusiararası platiorm- da olduğu gibi burada da ANAP'ın çağın trenini kaçırmasına kar- şın, Türkiye'ye bakış başka. Türkiye; eski, köklü kültürü olan bir ülke olarak görülüyor, Türkiye'nin insanı, aydını, yazarı say- gı görüyor. Herkes Türkiye'nin yeniden Uluslararası PEN için- deki yerini almasından duyduğu içten hoşnutluğu övücü söz- lerle dile getiriyor. Ve Madeira'da, Funchal'de bir kez daha görülüyor ki Türkiye çağdışı, yapay liberal, donmuş kafalı iktidariarınca kaçınlan çağın trenine, ıskalanan çağdaş platformlara, demokrasi için savaşım veren sade yurttaşı, aydını, yazarı, çizeri ile katılıyor. Kasım kasım kasılan, sayın etkili ve yetkililerimiz ile buyur- ganlarımız, De Gaulle taklitçilerimiz buralarda olsalardı da ça- ğın sanatçıları, yazarları, çizerleri tarafından nasıl karşılanacak- larını görselerdi. Neyse ki insanların büyük çoğunluğu, Türkiye'nin yalnız on- lardan oluşmadığını, hatta ve hatta onlara karşın oluştuğunu ga- yet iyi biliyorlar. Almanya'da yeniparçalar ele geçti Irak'tan 'top' için yasal«irişuıı Irak, 'top' parçası olduğu iddia edilen malzemelerine el konmasına karşı yasal girişimde bulunacağını açıkladı. Dış Haberier Servisi — Irak, İngiltere'den satın aldığı ve "sü- per top" yapımında kullanacağı iddia edilen malzemeye karşı "yasadışı" önlemler alan ülkele- re karşı yasal girişimlerde buluna- cağını açıkladı. Irak, ulkesine sevk edilen 90 ton metal malzeme- ye Italya tarafından el konulma- sını protesto etti. Federal Alman- ya'da da "süper top"a ait oldu- ğu sanılan yeni parçalar ele geçi- rildiği bildirildi. Irak resmi haber ajansı INA, kımliğıni açıklamadığı bir Irak Sanayi Bakanlığı yetkilisinin, el konulan malzemelerin Avrupalı firmalardan alındığım ve parala- nnın ödendiğini soylediğini belirt- ti. Yetkili, malzemenin lrak'ın malı olduğunu, bunlara "el konulmasının" yasa dışı olduğu- nu kaydederek ülkesınin Ingilte-. re, Italya, Türkiye ve Yunanis- tan'a karşı yasal girişimde bulu- nacağını söyledi. Ancak yetkili, "yasal girişimlerin" neler olduğu- nu belirtmedi. Bu arada Irak Dışişleri Bakanı Tank Aziz, Roma'da gazetecile- re yaptığı açıklamada, halya ta- rafından kendilerine ait malzeme- ye el konmasına ilişkin protesto- larını dün görüştüğü İtalyan Dı- şişleri Bakanı'na ilettiğini bildir- di. El konulan malzemenin bir petrokimya tesisinde kullanılmak üzere sipariş edildigini belirten Aziz, bunların "süper top" yapı- mında kullarulacağı iddialannı "büyük bir yalan" olarak nitele- di. Bir İtalyan devlet firmasına ıs- marlanan malzemeyle ilgili anlaş- manın "Tamamen yasal ve nor- mal olduğunu ve malzemeye son anda el konduğunu" söyleyen Aziz, "Süper top valanlanıun Londra'dan kaynaklandığını" sa- vundu. Öte yandan, Federal Alman ARD televizyonu "süper top" parçası olduğu sanılan 37 ton me- tal malzemeye dün Frankfurt Ha- vaalanı'nda gümrük yetkililerin- ce el konduğunu bildirdi.
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle