Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
10MAYIS 1990 KÜLTÜR-SANAT
USMANLISANATESERLERİ, HAT VE TABLO MÜZAYEDESÎ
Antikacı Portakal ailesinin üçüncü knşaktan temsilcisi Raffl Portakal
Güzelî hissetmek önemli
CUMHURİYET/5
Akademi Kitabevi ödülleri
• Kültiir Servisi — Akademi Kitabevi Edebiyat
Ödülleri'nin bu yıl "A. Kadir Ödülu" olarak verileceği
açıklandı. Bir süre önce yapılan yonetmelik
değişikliğinde, "Şiir Ödülü"nün 1990 yılından başlayarak
ödulün kuruluşuna katkıda bulunan ve ölümune değin
seçici kurul üyeliği yapan şair ve yazar A. Kadir'in
anısını yaşatmak amacıyla her beş yılda bir A. Kadir
Ödüliı olarak verilir hükmü yer alıyor. Ayrıca yeni
yönetmelikte, ödülle ilgili tüm işlemleri yürutmek ve
odıilün kurumlaşmasını sağlamak, bu amaçla oturum,
panel gibi etkinlikleri duzenlemek için görev alacak bir
"yürütme kurulu" oluşturulması öngörülüyor. Bu yıl
ödüle katılma suresinin 31 Mayıs 1990 tarihinde sona
ereceği bıldirildi.
Günümüz Sanatçılan Sergisi
• Kültiir Servisi — Mimar Sinan Universitesi Resim ve
Heykel Müzesi Derneği tarafından duzenlenen On Birinci
Günümüz Sanatçıları Sergisi'nin yapıt toplama süresi 12
mayıs cumartesi gunu saat 17.OO'de sona eriyor. Ote
yandan, Resim ve Heykel Müzesi Derneği yönetimi
tarafından yapılan açıklamada, On Birinci Gunumüz
Sanatçıları Sergisi'ne katılacak olan sanatçıların
özgeçmişleri ve yapıtlanndan örneklerle renkli bir
katalogda yer alacakları belirtildi. Dolmabahçe Sarayı
Hareket Köşkü'nde 22 haziran günü açılacak olan On
Birinci Günümüz Sanatçıları Sergisi 30 ağustos-gününe
kadar açık kalacak.
Tarihi eser kaçakçılıgı
• ATİNA (AA) — Yunanistan'da son aylarda üst üste
yapılan müze soygunlarında çahnan tarihi eserler
bulunamazken Atina yakmlarında terk edilmis bir
otomobilde yapılan aramada tarihi değeri yüksek, çalıntı
iki büst ele geçti. Yetkililer, söz konusu otomobili
kullanan kimliği meçhul kişinin başka bir araçla
çarpışması üzerine paniğe kapılarak kaçtığının sanıldığını
belirttiler. Otomobilin durumundan süphelenen polisin
araçta yaptığı arama sonucunda M.O. 4 ve 5.
yüzyıllardan kalma, Yunan tanrıları Hermes ve Pan'a ait
iki mermer büst ortaya çıktı. Yetkililer, büstlerden birinin
skala, diğerinin ise Amfiario Müzesi'nden geçen ay
yapılan soygunlarda çalındığını ifade ettiler.
Yunanistan'ın en büyük ve en eski müzelerinden Korint
Müzesi'ni geçen ay soyan kimliği belirsiz kişiler çok
sayıda paha biçilemez tarihi eseri çalarak kaçmışlardı.
Ortodoks dininin kutsal merkezi Aynaroz'daki baa
manastırların ve çeşitli illerdeki çok sayıdaki müze
soygunlannın failleri ve çahnan eserler hâlâ bulunamadı.
380 yazara baskı
• FUNCHAL (AA) — Ulusal Pen Kulüp, yeryüzunde
380 yazann halen tutuklu, göz hapsinde ya da sürgunde
olduğunu bildirdi. Kuruluşun Tutuklu Yazarlar Komitesi
Başkanı Thomas Von Vegesack, Portekiz'e bağlı Medaira
Adası'nın başkenti Funchal'da dün yaptığı açıklamada,
geçen yıl 30 yeni vakanın daha ortaya çıkarıldığını
kaydeıti. Thomas Von Vegesack, SSCB ve Doğu Avrupa
ülkelerinde bu yıl birçok tutuklu yazarın serbest
bırakılmış olmasına rağmen, dünyanın diğer bölgelerinde
30 yeni vakanın daha ortaya çıkmasının oldukça şaşırtıcı
olduğunu söyledi. Komite toplantısından sonra basına
açıklamada bulunan Von Vegesack, Avrupa'nın Türkiye
dışında kalan kesiminde baskıya uğrayan yazarların
sayısında azalma görüldüğünü, Asya'da ve ozellikle Çin
ve Burma'da ise bu sayının oldukça yüksek olduğunu
belirtti. Uluşlararası Pen Kulüp'ün Tutuklu Yazarlar
Komitesi Başkanı Thomas Von Vegesack, geçen yıl 50
gazetecinin görevlerini yerine getirdikleri sırada
öldürüldüğünü, 55'inin bulunduklan ülkeden sınırdışı
edildiğini, 250'sinin de tutuklandığını kaydetti.
Şiir yarışması
• Kültiir Servisi — Özel Tarhan Lisesi, 30. kuruiuş yıh
etkinlikleri kapsamında, Türkiye genelinde ilkokul 4. ve
5. sınıf oğrencileri arasında şiir yanşması düzenledi.
Yarışma sonunda birinci olan şiire 500 bin lira, ikinciye
300 bin lira, üçüncüye 200 bin lira ve mansiyon alan 5
şiire 100 bin lira ödul verilecek. Yarışmaya katılacak
şiirlerin, 21 Mayıs 1990 tarihine kadar, Özel Tarhan
Lisesi, Kumbaracı Yokuşu, Tercüman Çıkmazı No:l
Beyoğlu-lstanbul adresine, zarfın üstüne "1. Mümtaz
Tarhan Şiir Yanşması" yazarak gönderilmesi gerekiyor.
4. Boyııt dergisi
• Kültiir Servisi — Yayın hayatına geçen ay başlayan
aylık toplum, iletişim, kültür ve sanat dergisi, "4.
Boyut"un nisan 1990 sayısı çıktı. Prof. Ersan llal'in, 9.
Uluşlararası Istanbul Film Festivali hakkında Vecdi Sayar
ve Rekin Teksoy'la yaptığı söyleşi, Zeynep Kuzuduşli'nin
"Türk Camcıhğı" konulu inceleme ve araştırma yazısı,
Muammer Yanmaz'ın tarihi Haydarpaşa Gan hakkındaki
yazısı ve Çiğdem Varaj'ın "Sirklerin Büyülü Dünyası"
konulu yazılan derginin bu sayısında yer alan konular.
Derginin sizin için seçtiklerimiz köşesini ise çeşitli öykü
ve oyunlann tanıtım yazıları oluşturuyor.
UJNICEF Çocuk Şenligi
• KUltür Servisi —UNICEF Türkiye Milli Komitesi
tarafından hazırlanan "Çocuk Şenliği" 13 mayıs pazar
günü Yıldız Sarayı Tiyatrosu ve avlusunda gerçekleşecek.
11.00-16.00 arası yapılacak şenlikte çocuklara yönelik
çeşitli gösteriler, palyaço, Karagöz-Hacivat, akrobat,
jonglör, sihirbaz, ayrıca çocuk şarkıları, çocuk masalları,
Erol Büyükburç ve kuklaları, Masal Gerçek
Tiyatrosu'nun "Uçan Şemsiye" adlı oyunu izlenebilecek.
Çocuk Şenliği etkinlikleri 5-10 yaş grubuna seslenecek.
UNICEF Türkiye Milli Komitesi 12-13 mayıs tarihlerinde
de Atatürk Kültür Merkezi'nde 3. Uluşlararası Anadolu
Çizgi Film Fesüvali'ni gerçekleştirecek. Bu festivalde 8
ülkeden seçilmiş 50 film 11.00-16.00 saatleri arasında saat
başı tekrarlanan gösterilerde sunulacak.
4
Darül Elhan'dan günümüze'
• İSTANBUL (AA) — Türk Kültürüne Hizmet Vakfı ile
Türk Müziği Mezun ve Mensupları Derneği'nin
işbirliğiyle, 'Darül Elhan'dan Günümüze" başlıklı bir
konser düzenlenceği bildirildi. 13 Mayıs 1990 Pazar günü
saat 20.30'da Atatürk Kültür Merkezi'nde duzenlenecek
konsere, Türk Müziği İcra Heyeti ve Folklor Tatbikat
Topluluğu Klasik Türk Müziği ve Türk halk müziği
dallarındaki repertuvarlarıyla katılacaklar. Türk Müziği
İcra Heyeti'nin, Prof.Dr. Nevzat Athğ, Kemal Gürses,
Mefharet Yıldınm, Muzaffer Birtan ve Rıza Rit
yönetimindeki konserine, İnci Çayırh, Recep öirgit, Serap
Mutlu Akbulut, Kasım İnaltekin katıhyor. Yaver Ataman,
Yücel Paşmakçı, Hamdi Özbay, Tuncer İnan ve Adnan
Ataman yönetiminde, türk halk müziği türündeki eserleri
seslendirecek olan Folklor Tatbikat Topluluğu'nun
konserine ise Hasan Mutlucan, Kemal Koldaş, Seha
Okuş, Muharrem Akkuş eşlik edecek.
Belediyeden sinemaya destek
• ANTALYA (AA) — Antalya Belediye Başkanı Hasan
Subaşı, Antalya'da ilk kez gösterime girecek "süper
vizyon" filmlere, daha yüksek ücret verileceğini bildirdi.
Antalya'ya kaliteli filmlerin getirilmesi için teşvik
yaratılmasının amaçlandığını kaydeden Başkan Hasan
Subaşı, açıklamasında, "Antalya'da sinema sektörü,
kaliteli filmlerin getirilmemesi nedeniyle her geçen gün
kötüye gitmektedir" dedi. Subaşı, şunlan kaydetti: "Bir
zamanlar, Antalya'nın her semtinde sinema .salonu vardı.
Şimdi ise sinema sayısı 4'e düştü. Bunun nedeni de
ekonomik zorluklar. Biz Antalya Belediyesi olarak,
sinemacılık sektörüne sıcak bakıyoruz. Sinemacıların
zam talepleri, belediye encümeninde kısa sürede karara
bağlanacak. Ancak biz sinema sektörünü kalkındırmak
için daha etkin çalışma yapıyoruz.
Her eski eşya antika değildir.
Babamın deyişiyle, "O zaman 100
yıllık kaldınm taşları da antika
olurdu". Antika, devrinin eseri
olmalı, o devrin özelliklerini
yansıtmalı.
CEM HAMULOĞLU
5 milyonluk muhammen bedeli olan
bir eser 6, 7, 8 milyona çıkabilir
demektir. Ama bu 15-20 milyona
çıkmışsa bunda iki şey var. Ya biz bu
işi bilmiyoruz ya da alanların başka
bilgi ve hırslan var.
Antika alıcısı mutlaka bilgili ve çabuk
karar veren biri olmalı.
Tabii önemli bir unsur da parası ve
' zamanı olması. Antika eser almak
kolay bir iş değildir.
Çok ciddi araştırma ister.
Antika ile antika eşya müzaye-
deleri kamuoyunda ilgi goruyor.
Batı kökenli dekoratif eşyalardan
Anadolu kültür ve sanatıru yan-
sıtan objelere dek çok çeşitli eş-
yalar "antika" adı aJtında muza-
yedele'rde el değiştiriyor. Antika-
lara artık Turkiye'de de önemli
paralar ödeniyor.
Raffi Portakal bir "antikaa"
olarak "Bizim meslekte, güzelin
ne olduğunu hissetmek çok önem-
lidir. Hem doğuştan olacak hem
de geliştireceksin" diyor. Porta-
kal ailesinin üçüncü kuşaktan an-
tikacı olan temsilcisi Raffı Porta-
kal ile antika ve antika eşya mü-
zayedeleri uzerine konuştuk:
— Önce kendinizden ve anü'ka-
cı geçmişinizden soz eder misiniz?
PORTAKAL— 1946 Istanbul
doğumluyum. Üç nesıldir antika-
cılık ve müzayedecilik yapan bir
ailenin üçüncü şahsıyım. Aslında
ben yükseköğrenimimde psikolo-
jiyi•seçtim. Ama beniro antikacı-
lıktan başka bir şeyi seçme hak-
kım yoktu. Hayat şartlan ve ai-
lenin baskısı müzayedecilik ve an-
tikacıhk yapnıaya yönlendirdi be-
ni. Çünkü o ortamın içinde büyü-
düm. Babam Aret Portakal la us-
ta çırak ilişkisi içindeydik.
— Antika nedir? Her eski eşya
antika mıdır?
PORTAKAL — Her eski eşya
antika değildir. Babamın deyişiy-
Tuğralı giımiiş ça> takımı: 52 milyon lira.
antikalann muhammen beddle-
rinden çok daha yüksek fiyatlar-
da alıcı bulmasını nasıl açıklıyor-
snnuz?
PORTAKAL — 5 milyonluk
muhammen bedeli olan bir eser 6,
7, 8 milyona çıkabilir demektir.
Ama bu 15-20 milyona çıkmışsa
bunda iki şey var. Ya biz bu işi
bilmiyoruz ya da alanların başka
bilgi ve hırslan var. örneğin bir
şey çok hoşunuza gitti ve hiçbir
bilginiz olmamasma karşın bir
başkasıyla çekişip aldınız. Biz 100
bin lira muhammen bedel bicmi-
şiz, sizin aJdığınız fiyat ise 1 mil-
yon lira. Aradan iki sene geçiyor
ve siz geler'ek "Ben bunu 1 mil-
3 nesildir antikacılık ve
müzayedecilik yapan bir
ailenin üçüncü şahsıyım.
Aslında yüksek öğrenimimde
psikolojiyi seçtim. Ama
antikacıhktan başka bir şeyi
seçme hakkım yoktu. Çünkü
o ortamın içinde büyüdüm.
Babam Aret PortakaPla usta-
çırak ilişkisi içindeydik.
le, "O zaman 100 yıllık kaldınm
taşlan da antika olurdu". Bu, en
çarpıcı örnek. Demek ki yaş ol-
malı, ama yeterli değil. Yaşının
100 olması da şart değil, 90 olur,
70 olur, ama 10 olmaz. Yaş olma-
lı, ama estetik hazlar, estetik ke-
yifler de taşımalı. Devrinin eseri
olmalı, o devrin özelliklerini yan-
sıtmalı. Bu gibi şeyler de binince
üstüne, antika kavramı ortaya ge-
liyor.
Sandal Bedesteni
— Antikaya olan ilginin son
ydlarda arttığı gözleniyor, bn du-
nıma nasıl degeriendiriyorsıuıuz?
PORTAKAL — Sandıyor ki
son yıllarda antikacılık, müzaye-
decilik muazzam boyutlara ulaş-
tı. Değil. Bunu yerine koyraak la-
zım. 1955'lerden 75'lere kadar
uzanan 20 yıllık bir periyottan söz
edeyün: Biz o dönemlerde, yılın
52 haftasının 50'sınde ev müzaye-
desi yapardık. Üstelik yalnız bi-
zim firmamız da yoktu. tki deği-
şik firma daha vardı. Sonra o
günlerde Sandal Bedesteni'ndeki
müzayedeler de çok önemliydi.
Şimdi, Türkiye'nin o yüiardaki
nüfusunu, geür dağılımını, kişi
başına düşen milli gelirini göz
önüne alıp bugünle karşılaştırdı-
ğınızda, son yıllarda bu işin şaha
kalktığını söylemenin yanbş oldu-
ğu anlaşıür. Ama bir şeyin farkın-
dayım, o da kamuoyunun antika
ile ilgüenmesi son yıllara rasthyor.
Babadan görme
— Antikalann tnüzayedelerde
fıyatlandınlmasını nasıl değerlen-
diriyorsunuz?
PORTAKAL — Son zaman-
larda böyle bir akım var. Ama
müzayedeyi de yerine koymamız
lazım. Bizim hem babadan görme
hem de halkı aydınlatan bir üslu-
bumuz var. Biz yaptığımız müza-
yeddefde kataloglara muhammen
bedel yazıyoruz. Sonra eksperle-
rimiz tarafından incelenen eserle-
rin içeriğini katalogda belirtiyo-
ruz. Bunun iki türlü faydası var.
Bir, eseri anlatıyorsunuz, iki, fi-
yatlandınyorsunuz. Zaten bunlar
birbirinden ayrılmaz şeyler. Çün-
kü halk ekspertiz olamaz. Mu-
hammen bedelin müzayedeierde
çok önemli bir rolü vardır. Ese-
rin sahibi, o muhammen bedeli
kabul ederek diyor ki "Ben bu fi-
yata satmak zorundayım". Alıcı
da biliyor ki belirtilen fıyatı bu-
lursa satılacaktır. Biz şimdi Tür-
kiye için başka bir yenilik daha
yapıyoruz, müzayede sonuçlannı
bütün Türkiye'ye gönderiyoruz.
Ne, kaça satıldı? Maliye Bakanı'-
na kadar herkese gönderiyoruz.
— Muhammen bedel nedir? Bi-
raz açıklayabilir misiniz?
PORTAKAL — Bizler, eksper-
ler bir eserin muhammen bedeli-
ni yani tahmini bedelini saptama-
ya çalışınz. Bu tahmini bedel, sa-
tılabilir bedelin biraz altındadır.
Böyle de olması lazımdır. Çunku
müzayedenin esprisi budur. Mü-
zayede bir sergi değildir. Türkiye
ve dünyada bir sergiye, bir dükkâ-
na gidildiğinde pazarlık yapılır.
Fiyat biraz daha aşağı çekilmeye
çalışılır. Ama müzayedenin gele-
neği bilakis arttırmaktır. Böyle
olunca gerçek fiyattan biraz daha
eksik koymak doğaldır. Bu duru-
mu mal sahiplerine de anlatmaya
çalışıyoruz.
— Peki, müzayedeierde bazı
yon Uraya saün aldım. Araya enf-
lasyon vs. girdi, şimdi 5 milyon
lira istiyonım" diyorsunuz. Ben
esere bakıyorum, en fazla 300-500
bin lira eder. "Nasıl oldu bu?" di-
ye soruyorum. "Sizin muzayede-
nizden aldım"' diyorsunuz. Ben
muhammen bedeline bakıyorum,
100 bin lira koymuşuz, iyi günler-
de kullanın o zaman... Yani cid-
di bir fiyat ödemeye kalkışıldığın-
da danışmak lazım.
— Az müzayede düzenliyorsa-
nuz, belirli bir nedeni var mı?
PORTAKAL — Biz elimizden
geldiğince halkın elındeki eserlerle
müzayede yapmak istiyoruz. Bu
cümle biraz kapalı, ama öyle kal-
sın. Halkın elındeki eserlerle mü-
zayede yapmak istediğimiz için
belli bir birikimin olması gereki-
yor. Belirli bir kalitenin otması ge-
rekiyor. Müzayedeye bizim hazır-
uk süremiz ve çalışma şeklimiz de
biraz uzun zaman alıyor. Belirli
bir çizgiyi tutturmak için belirli
bir zaman harcamak gerekiyor.
Müzayede duzenlemek bir zaman
işi. Sonra benim çok zevk aldığım
ve çok yoğun olan başka işlerim
de var. Aynca eserler sokakta ci-
rit atmıyor. Turkiye'de güzel eser
çok yoğun olarak yok.
— Bugıine kadar kaç müzaye-
de yaptanız?
PORTAKAL — Ben 1963'ter
beri babamla birlikte müzayede
yapıyorum. Sanınm çok ciddi bu
rakam tutar. Eskiden müzayede
leri babamla yan yanya yapardık
1974'ten sonra ben tek başıma
müzayede yapmaya başladım
Dükkânla müzayedecilik arasın-
da bir tercih yapmam gerekiyor-
du. Ya esnafın getirdiği malı sa-
tıp otellerde müzayede yapacak-
tım ya da babadan gördüğum şe-
kilde işime bu şekilde devam ede-
cektim. Ben ikinciyi seçtim.
Sahte antika
— Antikalara önemli paralar
ödenmesi sonucu sahte antikalar
ortaya çıkabilir mi?
PORTAKAL — Çıkabihr olur
mu, çıktı, hatta çıkmıştı... Dün-
yada da böyle. Bunun dışına çık-
mak mümkün değil. Turkiye'de
böyle oldu, böyle olacak. Yapıla-
cak tek şey ciddi bir şekilde kont-
rol etmek. Yarulmayan insan yok.
Size bir örnek vereyim. Remb-
rand Müzesi'nin uzmanlanndan
birisi, müzedeki tablolardan yüz-
de 20'sinin sahte olduğunu <5ne
sürdü. Bu her şeyi açıklıyor sanı-
nm. Bizim aslında şanssızlık olan
bir şansımız var. Bizdeki eser ve
ressam sayısı çok az. Batıyı göz
önüne alın, yuzbinlerce ressam,
milyonlarca tablo... Her birinin
üslubunu biünek, her birinin kul-
landığı renkleri bilmek çok güç.
Bizim bu şanssızlığımız aslında
bir açıdan şansa dönüşüyor. Ho-
ca AH Rızalan, Namık Ismailleri
ayırt etmek kolaylaşıyor. Ama bi-
zim de maalesef bir bilgi banka-
mız yok. Bu konularda çok eksik
bir donanınumız var.
Tugralı gumiş legen ibrik: 55 milyon lira
— tdeal bir antika aİKisımn
profilini çizer misiniz?
PORTAKAL — önce ideal an-
tika satıcısının profilini çizelim,
öteki de ortaya çıksın. 26 yıldır
bilfiil bu işi yapmama rağmen be-
nim antikacıyım gibi bir iddiam
yok. Ama iyi bir antikacı tabii ki
gümüşten, tombaktan, camdaıı,
porselenden çok iyi anlamalı.
Bunlar onun asli görevi, otantite-
sini iyi bilmesi lazım. Ama bir an-
tikacinın mutlaka sanat tarihi,
İlkbahar müzayedesi13 mayıs pazar günü yapılacak müzayedede Renoir'ın
"Kuşlar ve Davul" adlı deseni Türkiye'de
açıkarttırmaya konulan ilk Renoir olacak.Müzayedenin
açılış fiyatı en yüksek parçası, 130 milyon lirayla altın
tezhipli Sultan İbrahim beratı.
gösteriyor.
öte yandan, Prof. Dr. Nurhan
Atasoy bugün saat 11 .OO'de Kay-
seri evlerinin mimari özellikleri,
tarihçeleri ve gelişimleri konu-
sunda bir sohbet toplanosı yapa-
cak. Silahhane'deki toplantı bü-
tün dinleyicilere açık.
13 mayıs pazar günü yapılacak
İlkbahar Müzayedesi'nin açılış
fiyatı en yüksek parçası, 130 mil-
Knltıir Servisi — Kültür veSa- mtım yapılacak. Ote yandan,
nat Varlıklarıru Koruma ve Ta- Uluşlararası Istanbul Antika ve
nıtma Vakfı adına Raffi Porta- Sanat Fuan etkinlikleri kapsa-
kal tarafından duzenlenen llkba- mında tlkbahar Müzayedesi'nin
har Müzayedesi'nde 260 kadar yani sıra iki de sergi açılryor. , , r
_ T
,
eser yer alacak. 13 mayıs pazar özel bir koleksiyondan derlenen yon lirayla alün^tezhipli Sultan
günu saat 15.00'te Yüdız Sarayı "Suzeniler" sergisi 12 mayısaka- İbrahim beratı. SokoUu Mehmet
Silahhane Binası'nda yapılacak dar açık kalacak. Özbek Türk lş-
olan Osmanh Sanat Eserleri Hat lemelerinden Suzeniler'ı içeren
ve Tablo Müzayedesi'nde açık sergide kapı ve duvar süslemele-
arttırmaya çıkanlacak eserlerden ri, bohçalar, yatak ve yastık ör-
altm tezhipli Sultan İbrahim be- tülerinden oluşan 15'e yakın par-
ratı, tezhibi nedeniyle sık rastlan- ça yer alıyor.
Yine 9-12 mayıs arasında Si-
lahhane'de izlenebilecek ikinci
sergi ise 19. yüzyıl "Kayseri Evi"-
ne ait bir oda. Yöresel ozellik ta-
mayan örneklerden biri sayılıyor.
Renoir'ın "Kuşlar ve Davul" ad-
lı deseni Türkiye'de müzayedeye
konulan ilk Renoir olacak.
Müzayedeye girecek eserler şıyan Türk mimari eserfcrinin öz-
bugün, yann ve 12 raayıs cumar- gün ortamlannda korunmasuıın
tesi günü saat 14.00-20.00 arasın- yerinde ve gerekli bir tutum ola-
daki Silahhane Binası'nda görü- cağı savıyla duzenlenen sergi, ti-
lebilecek, parçalarla ilgili özel ta- pik bir Kayseri Evi'nin odasını
Paşa'ya veziriazamlığı sırasında
bahşedilmiş mülklerle ilgili mülk-
nameyi yenileyen Sultan İbrahim
beratı 1644 tarihli.
Sultan II. Abdülhamit tugralı
gümüş leğen-ibrikin açılış bedeli
ise 80 milyon lira. Ajurlu sabun-
luğuyla tam takım olarak satışa
sunulan leğen ve ibriğin yüzeyi
"Söleymauye işi" üslubunda di-
limli.
On sekizinci-on dokuzuncu
yüzyülardan, mineyle bezeli Qo-
isonne buhurdan 75 milyon lira
açılış bedeliyle açık arttırmada.
2^ MtLYARA SİGORTALI — Osmanlı Sanat Eserleri, Hat ve Tablo Müzayedesi'nin tanıümı dfin
Yıldız Sarajı Silahhane Binası'nda yapıldı. 13 mayısta gerçekleştirilecek miizayedeyi izlemek isleyen-
ler, antika eserleri müzayede gunüne dek bu binada inceleme olanagına sahipler. Anlika eserlerin
toplamı 2,5 milyara sigortalandı. Müzayede tanıtımına kalılan tarihçi-yazar Mithal Sertoğlu, miiza-
yedelerin asıl amaçlarından birinin sanat değeri olan ve halkın elinde kalmış yapttlan antikacılara
kaptırmamak olduğunu belirti.
sosyoloji, ekonomi, bilgisiyle
yüklü, namuslu, ahilik geleneği-
ni yaşatan, entelektüel, kibar ve
üretici, üretmekten zevk alan, bir
kültürü simgeleyen, onu taşıma-
sım bilen ve bunları yansıtan bi-
risi olması gerekiyor. Şimdi, bü-
tün bunlardan keyif alan, itimat
edip belirli bir arkadaşlık içinde
diyaloğa girerek eser toplayanlar-
dan söz edilebilir. Ama bilgiyle
yüklü olması gerekir. Çünkü bil-
giyle yüklü olmayan bir adama
bilgi sunarsanız, bir eser sunarsa-
nız heyecanlanmasını bile becere-
mez. Bilgisizse nasıl heyecanlan-
sın? Bir antika abcısı mutlaka bil-
gili ve çabuk karar veren birisi ol-
malıdır. Çünkü antika eser almak
kolay bir şey değildir. Çok ciddi
araştırma ister, mız mız olamaz-
sınız. Çünkü mız mız olmaya vak-
tiniz yoktur. Tabii kı önemli bir
unsur da parası ve zamanı olma-
sı. Bana bazı dostlar geliyor, be-
nim zamanım yok çabuk diyor.
Bu zamansız alınacak bir şey de-
ğil. Arabayı bile zamansız almı-
yorsun. Eğer ondan bir keyif al-
mıyorsan neye yarar? Ben kendi
bilgimi vermek suretiyle bir keyif
alıyorum. Yalnız satmak, göster-
mek değil. Ben onlara anlatmalı-
yım, onlar da dostlanna, çevresi-
ne anlatrnaiı. Bu böyle sürer.
Yoksa bütun dünyada sadece mü-
zeler olurdu.
Cep ve kafa
— Türkiye'de bazı antikalann
değeri fazla mı abartıldı? Aynca
bazı antikalann hak ettikleri ye-
re gelememesuden söz edilebilir
mi?
PORTAKAL — Az eser olan
ve bilgisizlıgin hüküm sürdüğü
Türkiye'de, dekoratif eşyalar ba-
na sorarsanız gereğinden fazla de-
ğerleniyor. Gerçekten değerli olan
şeylerin kıymeti ise Türkiye'de bi-
linmiyor. Daha Türkiye'de
500-600 milyon liraya tznik tabak
almayı hazmedecek kafalar mev-
cut değil. Belki cepler hazır, ama
kafalar hazır değil. Bugün 2-3
milyon dolar verip ev satın alına-
biliyor. Batı'ya gidip önemli pa-
ralar harcanabiliyor. Gümrük du-
varları yüzünden çok pahalı olan
Mercedeslere para harcanabiliyor.
Cebi hazırlamış, ama milli kültü-
ründen haberi yok. Vahim olan
bu. Niye vahim? Çünkü bu eser-
ler değerlenirse Türkiye'ye döne-
cek de ondan.
— Psikoloji ögrnümi gördiiğü-
Biizii söylediniz, müzayede yöne-
tirken yarannı göriıyor musunuz?
tyi bir miinadi nasıl olmalı?
PORTAKAL — Bu bir yetenek
meselesi. Psikoloji bilmek mutla-
ka bir avantaj, ama iyi bir psiko-
log iyi bir müzayede yönetemez.
Yeterli değil. O bir duygu, bir he-
yecan, bir atmosfer. Babam çok
severdi müzayedeyi. Müthiş bir
adamdır. Ben onun yanında bir
hiçim. Muazzamdı, artistti ba-
bam. Yanında kimsenin esamesi
okunmaz.
'Garfield'in
çizerine ödtil
• MİAMİ (AA) — Çizgi
roman kahramam
"Garfield"in yaratıcısı Jim
Davis, Amerikan Ulusal
Desinatörler Birliği
tarafından 1990 yılının
desinatorü seçildi. 45
yaşmdaki Davis, daha önce
altı kez çizgi roman
dünyasının Oscar'ı olan
"Reuben" ödülüne aday
gösterilmişti. "Müstehzi ve
aşın beslenmiş" bir kedi
olan Garfield, maceralanyla
Amerikalılann günlük
hayatından eksik olmuyor.
"1978'de doğan" Garfield,
her gün birçok gazete ve
derginin sayfalarmda,
reklamlarda ve televizyon
ekranlannda izleyicilerinin
karşısına çıkıyor.
Ortaköy'de
resim
• Kültür Servisi —
Ortaköy İskele Meydam'nda
duzenlenen sokak gösterisi
kapsamında, 12 mayıs
cumartesi günu saat
13.00'te 12 genç ressam,
"Sokaklarda Yapılsa
Resimler" konulu bir
gosteri sunacaklar. Winsor-
Newton sanat boyalan
Türkiye Temsilcisi Mahir-
Numan AŞ tarafından
malzemelerin sağlanacağı
sokak gösterisi, Beşiktaş
Belediyesi ile birlikte
duzenlenecek.
Hüseyin
ÜnaTa ödtil
• KIRKLARELt
(Cumhuriyet) — Kırklarelili
halk çalgıları sanatçısı
Hüseyin Ünal (Kara
Hüseyin) Kültür Bakanhğı
tarafından ödullendirildi.
Bakanhk Hüseyin Ünal'a
bu ödülü Cambridge
Üniversitesi'nden Türkolog
Prof. Dr. Laurence
Picken'in "Türk Halk
Çalgıları ve Musikisi"
konulu araştırmalarına
katkıda bulunmasından
dolayı verdi. Halk çalgıları
ve musikisi üzerine
araştırmaları olan ve bu
yüzden Kırklareli Valiliği
tarafından bir plakete de
değer görülen Unal'ın
yayımlanm-7 7' ' '
Varlık'ta mayıs
ayı
• Kültür Servisi — Varlık
edebiyat ve sanat dergisinin
mayıs sayısında Ayten
Mutlu'nun "az gelişmişlik,
resmi ideoloji ve kültür"
konulu bir yazısı yer alıyor
Dergide, Yakup Şahan
"Güncellik", Mehmet
Serdar "Aydın", Afşar
Timuçin "Müziğin ve
müzik estetiğinin en eski
kaynakları" üzerine
yazmışlar. Varlık'ta Deniz
Durukan'm Cevat Çapan ile
"Doğal Tarih" kitabı
üstüne yaptığı söyleşi, kitap
tanıtım sayfalan arasında
ise Asım Bezirci'nin
"Sosyalizme Doğru"su,
Timur Puletov'un "Yüzen
Avrupa ve Asya"sı yer
alıyor.
"Hayvan
portreleri"
• ANTALYA (AA) —
Kenan Değer'in "Hayvan
Portreleri" adlı 4. kişisel
karakalem sergisi Antalya
Basm ödülleri töreni
programı çerçevesinde,
Antalya Gazeteciler
Cemiyeti lokalinde 12
mayısta açılacak.'
UGUN
• Gençlik Günleri Saat
12.00'de Martin Scorsese'nin
"After Hours" adh fılmi,
15.00'te Istanbul Büyükşehir
Belediyesi Kent
Orkestrası'nm konseri,
17.30'da Celal Demir'in dia
gösterisi, 19.00'da Basamak
Oyunculan'nın "Bireysel"
adlı oyunu Harbiye Muhsin
Ertuğrul Sahnesi'nde ücretsiz
olarak izlenebilir.
• Festival Strings
Lucerne Topluluğu Rudolf
Baumgartner'in yönettiği,
Semra ve Howard Griffiths ile
viyolonselci Peter
Leisegang'm solist olarak
katılacaklan konser saat
20.30'da Cemal Reşit Rey
Konser Salonu'nda
izlenebilir.
• Halk Dansları Gösterisi
Sovyet Beriozka Halk
Dansları Topluluğu saat
21.OO'de Lütfi Kudar Spor
Salonu'nda izlenebilir.
CAFE»BAR
Terasımız açıldıL
Ptes: Pazar-Sah-
Çarş Perş
MURAT DCS
Cuma C tesı
FREEDOM
Muallım Nacı Cad 71/3
OriakoyTel 160 51 99