22 Kasım 2024 Cuma English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
10 MAYIS 1990 Uçaklara füze • KANANASKİS- ALBERTA (AA) — NATO Nükleer Planlama Grubu'nu oluşturan NATO Savunma Bakanları, Karanaskis'te resmi görüşmelere başladılar. ABD ve NATO, Avrupa'da, Amerikan nükleer silahlannın tümüyle çekilmesinin söz konusu olmacUğıru vurguluyor. Aksine uçaktan atılan taktik nükleer füzelerin (TASM) Avrupa'daki ABD uçaklarına yerleştirilmesi işleminin kısa sürede başlaması bekleniyor. "TASM"nin yapımcısı Boeing fırmasından 4S0 füze alacağı bildirilen ABD, gelecek aylarda bu füzeleri sırası ile F-15, F-lll ve F-16 uçaklarına yerleştirecek. "İlk saldın" stratejisinde, NATO, Varşova Paktı'nın konvansiyonel bir saldınsınm durdurulmaması halinde, nükleer silah kullanma seçeneğini sakb tutuyor. Karamanlis fenalık geçirdi • ATtNA (Cnmhuriyet) — Yunanistan CumhurbaşkanlığTna yeniden seçilen 84 yaşındaki Konstantin Karamanlis, dün Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda düzenlenen resepsiyonda fenalık geçirdi ve dinlenmeye çekildi. Yeni görevi için dün Cumhurbaşkanlığı Konutu'nda düzenlenen tebrik kabul davetinin yanm saat yerine 1 saat 45 dakika sürmesi üzetine baygınlık geçiren Karamanlis'in sağlık durumunda "endişelenecek bir şeyin olmadığı" açıklandı. Cenajans - UBP işbirligi • Dış Haberler Servisi — KKTC'de geçen pazar günü yapılan seçimlerde parlamentoda çoğunluğu kazanan Ulusal Birlik Pariisi (UBP)'nin seçim kampanyası ilk kez bir reklam ajansınca gerçekleştirildi. Cenajans tarafından yürütülen kampanya ile ilgili bir açıklama yapan UBP Genel Başkanı Derviş Eroğlu "Parti ve ajansın uyumlu çalışmasıyla rakiplerimiz çağdaş propaganda yöntemlerimiz karşısında bocaladılar" dedi. Cenajans'ın kampanyasında "Umut ve gelecek güzel günler" mesajı işlenmişti. DIŞ HABERLER CUMHURİYET/3 Avrupa Konseyi'nde Rumlara itiraz edilmemesi 'soğuk duş 9 etkisiyaptı DışişlerTnden 'gafa tepkiANAP milletvekili Göksel Kalaycıoğlu'nun Strasbourg'da Kıbrıs Rum kesimi temsilcilerine 'gelenekseF itirazı yapmaması Dışişleri çevrelerinde gelecekteki girişimlerin savunulabilirliğine gölge • düşürücü bir tavır olarak değerlendirildi. Dış Haberief Servisi — Türkiye'nin Av- rupa Konseyi'nde Kıbrıs'ın yalmzca Runı- lar tarafından temsil edilmesine ilk kez "iti- raz etmemesi" Ankara'da "soguk duş" et- kisi yarattı. Dişişleri Bakanlığı çevreleri ANAP Milletvekili Göksel Kalaycıoglu- nun kişisel hatası nedeniyle "Geleneksel olarak diplomatik tutumun gösterilmeme- sini, gelecekteki girişimlerin savuımtabüir- liğine gölge duşunıcü bir gaf olarak" ni- telediler. Kalaycıoğiu ise soz konusu iıirazla ilgili olarak "bilinçli olarak konuşmadıgı- nı"savundu. Avrupa Konseyi Parlamenterler Mecli- si'nde Türkiye'yi temsil eden milletvekiUe- rinin her yıl Kıbns'ın temsil durumu gö- ruşülürken Rum pariamenterlerin yetki belgelerine "Kıbns'ı yalmzca Rumlar temsil edemez" diyerek karşı çıkmalan Türk dış politikasının Kıbns konusundaki temel yaklaşırrunın bir parcasıru oluştunryor. An- cak önceki gün Fransa'mn Strasbourg ken- tinde yapılan oturumda, Türkiye'nin bu çe- kincesini kayıtlara geçirecek konuşmayı yapmakla görevli bulunan ANAP Millet- vekili Göksel Kalaycıoğlu'nun konuşma sı- rasını kaçırmasıyla bu temel yaklaşım dar- be yemiş oldu. Bu konuda görüşlerine baş- vurduğumuz bir Dışişleri yetkilisi, "Rum temsilcilerinin yetki belgelerine itiraz-etme- yişimiz, diplomatik açıdan bizi zor durum- da bırakıyor. Çünkü Kıbns Rum yönetimi, yetki belgelerine itiraz etmemiz durumun- da Türkiye'nin yetki belgelerine de kendi- lerinin itiraz edeceği yolunda açıklamalar yapmıştı. Şimdi bu mantıksız tehdidin bi- zi geleneksel politikamızı değiştirmeye zor- ladığı izlenimi doğdu. Hem bir konuya temsil edildiğimiz platformda itiraz etmi- yorsanız, onu ammen kabul ediyorsunuz deraektir. Bu da bizim ilerideki girişimle- rimizin savunulabilirliğine gölge düşürüı" dedi. Öte yandan haftalık basın toplantısın- da bu konudaki bir soruyu yanıtlayan Dı- şişleri Bakanlığı Sözcüsü Murat Sungar, "Oturumda neden söz alınmadı sorusunun muhatabı Dışişleri Bakanlığı değildir" de- di. Sungar, Strasbourg'daki tutumun, Türkiye'nin Kıbns konusundaki resmi po- litikasında herhangi bir değişiklik anlamı- na Relmeyeceğıni de vurguladı. Öte yandan AA'mn haberine göre Avru- pa Konseyi Parlamenter Meclisi'nde (AKPM) yetki belgelerinin onaylanması sı- rasında Kıbrıs Türk temsilcilerinin asamb- lede yer almalan gerektiği yolundaki Türk görüşünü zarnamnda açıklamadığı gerek- çesiyle eleştirilen ANAP Milletvekili Gok- sel Kalaycıoğiu, Türkiye'yi gereksiz yere Av- rupa Konseyi gundemine çekmemek için bilinçli olarak bu şekilde hareket ettiğini söyledi. Strasbourg'da AA'ya açıklamada bulu- nan Kalaycıoğiu, konuşması durumunda Rumların veya onları destekleyen bazı ya- bancı parlamenterlerin, Türkiye'deki insan hakları ve Güneydoğu Anadolu'daki duru- mu kasdi olarak gündeme getireceklerini haber aldıklannı, bunu önlemek için de- legasyon olarak bir taktik uygulamayı ka- rarlaştırdıklarını ifade etti. ANAP milletvekili, Kıbns Türk millet- vekillerinin Avrupa Konseyi'nde temsil edilmediklerinin unutulmadığıru ve bugün Bakaniar Komitesi Baskanı Deus Pinhei- ro'ya Türk delegasyonu başkanı Mükerrem Taşcıoğlu tarafından yönelülecek bir soruy- la hatırlatılacağını ifade etti. KKTC Mııhalefet meclise girmek istemiyor Geçen pazar günü yapılan seçimde yüzde 45 oya rağmen 16 milletvekili çıkaran muhalefet partileri yeni seçim yasasının antidemokratik olduğunu belirterek, milletvekiUiklerini reddetme kararı aldılar. İZZET R1ZA YALIN LEFKOŞA — KKTC'deki "çif- te seçim"den önce yeni seçim ya- sasına karşı çıkan ve değiştirilme- sini isteyen muhalefet partileri, milletvekiUiklerini reddetmeyi ka- rarlaştırdılar. YUNANÎSTÂN Orduda tedirgintik artıyorATtNA (AA) — Yunanistan'- da Hava Kuvvetleri Komutanlığı ve Taktik Hava Kuvvetleri Komu- tanlığı'na emekli iki korgeneralin getirilmesine ordu içindeki tepki- ler giderek artıyor. Aralannda Hava Harp Okulu Komutanı'nın da bulunduğu üç generalin 40 gün önce istifalarından sonra önceki akşam da Hava Taktik Kuvvetleri tkinci Dairesi Başkanı Tuğgene- ral Nikos Papadakis emekli gene- rallerin yeniden göreve getirilme- sini protesto amacıyla istifa etti. Bu arada, Yüksek Askeri Şûra önceki gün de bir tumgeneral, iki tuğamiral ve 4 tuğgenerali emek- liye sevk etti. Emekliye sevk edilen Genelkur- may Başkanı Orgeneral VeHdis ve Hava Kuvvetleri Korautam Mav- rakis'in görev teslim törerüeri de oldukça "soguk" geçti. Oıgeneral Velidis, Genelkur- may Başkanlığı'nda sadece 10 ay gibi kısa bir süre görev yaptıktan sonra emekliye sevk edilmesinden duyduğu şaşlunhğı dile getirirken, Mavrakis'in de Hava Kuvvetleri Komutanhğı'na getirilen Korge- neral Statias'a yeni görevinde ba- şarılar dilemeraesi dikkat çekti. 6 mayıs milletvekilliği genel se- çimlerinde Demokratik Mücade- le Partisi'ni (DMP) destekleyen Cumhurivetci Türk Partisi (CTP), Toplumcu Kurtuluş Partisi (TKP) ve Yenidoğuş Partisi'nin (YDP) yetkili kurulları, dün "anti- demokratik saydıklan ve degişti- rilmesi amacıyla guçbirligine git- tikleri seçim yasası" nı eleştirdiler. CTP, TKP ve YDP Merkez Yö- netim ve Yürütme Kurullan'nca ayn ayrı alınan ve dün parti mec- lislerince onaylanan kararlara gö- re, üç parti, milletvekillerini red- dedeceği ve milletvekili ara secim- lerine girmeyeceği gibi, 24 hazi- randa yapılması öngörülen yerel seçîmlere de katılmayacak. Milletvekilliği genel seçimlerin- de, cumhuriyet meclisini oiuşturan 50 milletvekilinden 34'unü yüzde 55'e yakın oyla Ulusal Birlik Par- tisi almıştı. 16'sııu ise yüzde 45'e varan bir oy oranıyla Demokratik Mücadele Partisi kazanmıştı. POLTTIKADA m i i l ı i i t * Nikaragna'da Sandinistlerin yenUgisiyle sonuçlanan genel se- I I I U I I U I çimieTİn ardından artık gözler Ortega yönetimine karşı mü- cadele eden Contra gerillalanna çevrilmiş durumda. Yeni Devlet Başkanı Violetu Ctıamorro ile Dani- el Ortega arasında \anlan anlasmaya u\an Contralar gruplar halinde silahlannı teslim ederek ateşkesi hayata geeirijorlar. Contralann silahlan da fotoğrafta gorulduğu gibi Birleşmiş Milletler Banş Gucu askerlerince kavnak yapılarak muhurleniyor. Her gün Kalaşnikoflara yapılan bu kaynaklar, banşa atılan muhurlu birer imza niteliginde. (Fotoğraf: Reuter) INGÎLTERE'DE TERÛR VEBASIN sessizük yoluyla sansür EDİP EMİL ÖYMEN LONDRA — Kuzey Irlanda'nın, güney- deki lrlanda Cumhuriyeti ile birleşmesi ama- cıyla tedhiş eylemleri yapan İrlanda Cumhu- riyetci Ordusu'na (1RA) ilişkin haberlere hü- kümet; televizyon ve radyoda "garip" bir sansür uyguluyor. Radyo, televizyon, gaze- te ve dergilerde, IRA'nın eylemleri hakkın- daki haberlere kısıtlama yok. Ancak IRA ya da IRA'nın siyasal kanadı olan ve yasal bir parti niteliğindeki "Sinn Fein" üyeleri ile IRA'ya karşı savaşan Pro- testanlardan oluşan "Ulster Defence Association" (UDA) üyelerinden radyo ve te- levizyonda "kendi sesleri ile" söyleşi yayun- lamak yasak. Bu kişilerden kendi sesleri ile ahntı da yapılamıyor. Yasadışı olan IRA ve UDA üyelerinin radyo ya da televizyonda ko- nuşmalan zaten pek olası değil. Ama "Sinn Feln" yasal bir parti. "Sinn FeiıT'in genel başkanı milletvekili seçildiği halde Avam Kamarası'ru ret eden Gerry Adams ve yerel yönetimlere seçilen 60 yasal üyesi var. Bu kişiler için söyleşilerde tek koşul, yayında "kendi" seslerinin değil, "başka birinin" sesinin kullanılması. Yani dublaj (seslendirme) yapılması. Ancak yayın sırasında yasaklı kişinin ne dediği "dolaylı" olarak spiker tarafından da özetlenebiliyor. Bu garip sansür, seçimler öncesinde propa- eanda konuşmaları sırasında uygulanmıyor! îngütere'de bu "özd" sansür Ekim 1988'den beri geçerli. IRA'nın yasadışı olduğu Irlan- da'da ise bu yasak 1973'ten beri vardı. Sansür, yeni söyleşi ve haberler dışında ar- şiv materyalini de kapsıyor. Eskiden yapıl- rnıs söyleşiler yayımlanırken dahi dublaj ge- rekli. Bütün bu uygulamalar nedeniyle, lr- landalı iki folk grubunun "mazır" şarkılan televizyon ya da radyoda çalınamaz oldu. Futbol maçlannda IRA yanlısı slogan atılır- sa, maç yayım sırasında bunlar "çıkartılı- yor." Ancak Avam Kamarası'na gitmeyi red- deden milletvekili Gerry Adams'ın bir aşama- da gitmesi durumunda, parlamento otururh- larının nasıl yayımlanabileceği meçhul. Uy- gulamanın yürürlüğe girdiği gün, televizyo- nun öğle haberlerinde Adams'ın görüntüsü- ne kendi sesi eşlik ediyordu. Akşam haber- lerinde ise dublörünki. tngiltere tçişleri Bakam'mn 1981'de kabul edilen bir yasaya göre radyo ve televizyona doğrudan kanşma hakkı var. Yazılı basını kapsamayan yasaya karşı BBC ve Bağımsız Radyo-TV Yayın örgütü IBA, dava acamı- yor * • Sosyalistlerin Birlik Partisi Girişimi'nden Çağrı Yeni bir toplum yaratma amacı ile toplumsal muhalefeti yükseltmek ve bir iktidar seçeneği sunmak üzere sosyalistJerin birlik partisinin kurulması sürecini başlatma kararını aldığımızı biliyorsunuz. Görüşlerimizi paylaşmayı, yaymayı, zenginleştirmeyi isteyen herkese, kurulacak partinin asıl sahibi ve girişimcisi olarak kabul ve ilan ettiğimiz işçilere, emekçi halka; kadınlara, gençlere, aydınlara bugünden itibaren il veya ilçelerde yerel birlik girişimlerini başlatarak, varolan girişimleri güçlendirip geliştirerek, Haziran Kurultayı'na hazırlanmalannı öneriyoruz. Yerel mutabakatlan gözeten ve birliğin kapsamını genişleten bir titizlikle Haziran Kurultayı katılımcılarını belirleyeceğiniz yerel toplantılan 15 Haziran tarihine kadar gerçekleştirmenizi diliyoruz. Yerel birlik girişimleriyle ilişki kurabilmemiz açısından belirlenecek yerel toplantı tarihlerinin ve kişisel başvuruların en kısa zamanda irtibat bürolarımıza bildirilmesini rica ediyoruz. Geçici irtibat buroları: C.Bıçakcı-Haluk Gerger: Jnkılap sokak 27/1 Kızılay Ankara/ Tel: 125 86 % Oral Çalışlar: Nuruosmaniye Caddesi Atay apt. Kat: 3 Cağaloğlu/İstanbul Tel: 527 03 40 Mali katkılannız için hesap no: Fikrel Kocyiğil, Akbank Çapa Şubesi 5684-6/AOO/01 lstanbul CAMDA GELECEK! TÜRKÎYE YAZARLAR SENDİKASI UMlaıla B«ütae-7 SAİTFAtK CANDANSABUNCU NECATİCUMAU. SABAHATTİN KUDRET AKSAL RAŞİT ABASTYANDC • YAŞARKEMAL YTLDEKENTCR ŞÜKRANGONGOR NEZOiEMERlÇ SAVASDtNÇEL T0D0R1 HACIANDONUDIS RECEPKOÇ * tSAÇOjC 14 MAYB »»•, 11J», M. KAKACA TtTATtOSU Oo>««jrtrT M KAJtACA TtTAT*OSVJJUDO<l UTAtCVl. COKUK VTAİEV1. TAZMOMevt, »ETOCUIsınaiASJ. m tatan tı*Sma> ÇAĞI YAKALAYIN İNGİÜZCE, Fransızca. Almanca 1'den 10 kışıye ÖZEL KURS "Işyerınızde evınızde, kururnuınuzda" Aynca İngilizterden İngilizce İngilizce tercumeler - çevınler "ve IngiHere'de AO-PAIRIıkte güvenılır ısim DOĞANtorternatıonalOrg. 155 61 39 Sehıtmuhtar 37 7 Taksım - IST. KEMALIZMIN DRAMI Vedat Nedim Tör 2. bası 2000 lira (KDV içinde) Çağdaş Yayınlan Türkocağı Cad. 39-41 Cağaloğlu-tstanbul ödcmeii gönderilmez. SORUNLAR ERGU1N BAJJCI Qiden Kapitalizmin Zaferi mi? Lenin'in ünlü devrim ortamı teorısı iyi biiinir. Bolşevik lidere göre yönetılenler kendilerini yönetenlen istemedıklerinde, yöne- tenler de artık kitleleri eskisi gibi yönetemeyeceklerini kavradık- larında devrim ortamı doğar. Doğu Avrupa'da bu olmuştur. Hoşumuza gitsin, gitmesin Do- ğu Avrupa'daki şaşırtıcı gelışmelerin, devrim tanımına girdiğini kabul etmek gerekiyor. Ne tür bir devrim? Demokratik devrim. Ama Doğu Avrupa'da sosyalist rnülkiyet biçiminden, kapita- list mülkiyet biçimine geçiliyor. Yani daha ileri bir üretim biçimin- den, daha geri bir üretim biçimine doğru yol alınıyor. Doğu Av- rupa'da ve bir ölçüde Sovyetler Birliği'ndeki gelişmeler bu an- lamda gerıleme ya da teknik deyimle karşı devrim olarak tanım- lanamaz mı? Tanımlanabilir; eğer kitaplardaki soyut ilkelere ve kafamızda yarattığımız gerçeklerden kopmuş dünyaya bağlı kalırsak. Ancak Doğu Avrupa'daki sistem gerçekten Batı kapitalizmin- den daha ilerde, daha gelişmiş, daha başarılı olsaydı. bu ülke- ler (Polonya, Macaristan, D. Almanya çok yakın gelecekte Çe- koslovakya ve bir ölçüde Sovyetler Birliği) geriye gider mi idi? Bu noktanın üzerinde önemle durmak gerekiyor. Çünkü sol- da ve sağda bazı çevreler bilerek ya da bilmeyerek iki yanlış te- orı öne sürüyor Doğu Avrupa'daki gelişmeler konusunda. Sol- da ileri sürulen ıddıa şu: "Doğu Avrupa'da kitleler Batı'nın renk- li, hareketli, şatafatlı yaşantısına özlem duydular. Kapitalizmin bu yani onlar için büyük bir çekim gücü oluşturdu " Doğu Avrupa'da eski komünist liderlerin ve Sovyet yetkililerin ülkelerindeki durum hakkında kendi yaptıkları açıklamalar art- tıkça, solda hâlâ "dediğim, dedik" ınadıyla, direnen, kaiaların- daki dünya ile gerçekler arasındaki uyumsuzluğu kabul etme- mekte ısrar eden bu çevreleri ciddiye alanların sayısı giderek azalıyor Sağda öne sürülen iddıa ise daha önernli ve çok daha tehli- keli. Bu iddiaya göre kapıtalizmle sosyalizm arasındaki 73 yıllık savaşı kapitalizm kazandı. Nihai zafer kapitalizmin oldu... Niki- ta Kruşçev, 1960'larda "Komünizm, kapitalizmi gömecek" diyor- du. Oysa günümüzde, kapitalizm komünizmin cenaze torenini düzenliyor; mutluluk, sevinç ve ABD'de yeni sağın temsilcisi Fu- kuyama'ya "Tarihin sonu geldı. Kapitalizmin bu zaferinden son- ra dünya artık tek- düze olacak" dedirtecek kadar büyük bir za- fer sarhoşluğu içinde. İddia, günümüzdeki tablo tarafından doğrulanır nrtelikte oldu- ğundan, ınandırıcı görünmektedir. Amayanlıştır. Doğu Avrupa halkları, kapitalizmin şatafatlı, renk- li, hareketli yaşanmna özendiklerınden ayaklanmadıkları gibi ko- mûnizmi çökerten de kapitalizm olmamiştır. Komünizmi, daha doğrusu, komünist olduğunu iddia eden re- •jimleri çökerten temel etken, kendi iç çelişkıleri olmuştur. Bu rejimler, bünyelerınde çürümenin, çöküşün tohumlarını da taşı- maktaydılar. Marx'a göre kapitalizmin temel çelişkisi üretim güç- leri ile üretim ilişkileri arasındaki çelişkiydi. Üretim toplumsal bir süreç olduğu halde üretim araçlan üzerindeki mülkiyet özeldi. Üretim gûçleri ile üretim ilişkileri arasındaki bu temel çelişki kDmünist rejimlerde. değişik bir şekilde devam etti. Egemen ka- pitalist sınıfın yerini egemen bürokrası aldı. Bürokrasi gerçi üretim araçlannın sahibi değıldi, sadece tasarruf hakkına sahipti. Ama pratikte üretim araçlan bürokrasinın denetiminde idi. Gücü ise kapitalist sınıftan da fazla idi. İşçi sınıfı adına hareket ettiğini id- dia ettiği için hiçbir demokratik denetim ve fren tanımayan mut- lak güce sahipti. Bürokrasi, böylece ınsanlık tarihınde gorülme- miş bir gûce sahip oldu. Cengiz Han gibi bir bozkır despotu bt- le ekonomik yaşama müdahale etmez, ticareti teşvik ederdi. Bü- rokrasi ise ekonomik, siyasal, kültürel tüm alanları denetimial- tına aldı. Böylesine smırsız yetkilere sahip bir tabakanın için için pürümesi, yozlaşması kaçınılmazdı. Sonuç, siyasal yönetimde baskı, ehliyetsiz kişilerın elinde kalmış ekonomik yönetimde is- raf, keyfi kararlar ve yanlış politikalar oldu. Hızla derinleşen top- lumsal çelişki ise Marx'ın geçen yüzyılda öngördüğü biçimde (ama kapitalizm için) patlama noktasına geldi. Kapitalizmin, komünizmi çökerttiğı doğru değildir. Komünizm temelde kendi ıç çelişkıleri yüzünden çökmüştür Ne ilginçtir ki kendine yararı olamayan komünizm, kapitalizme büyük hizmet- te bulunmuştur. Komünizm korkusundan Batı kapitalizmi peş pe- şe sosyal güvenlik yasalan çıkartrruş, işçı smıfına süreklı taviz vermiş, kendi kendini reforme etmiş, demokrasiyi geliştirmiştir. Ancak komünizmin, kapitalizme rakıp olarak tarih sahnesıne çıkarken, ona yönelttiği eleştirilerin çoğu günümüzde de geçer- lidir. Kapitalizm iç dinamıği gereği, sosyal eşitsizlikleri büyütme eğilimine sahiptir. Daha fazla kazanmak, daha fazla tüketmek hırsı belki ekonominin daha dinamik biçimde çalışmasını sağ- lar, ama zayıfın ezılmesini, güçlünün daha güçlenmesini, büyük balığın ufak balığı yemesini de biriikte getirebilir. Batı kapitalizminın göz kamaştınct ekonomik atılımına karşın, dünyamızda fakirlerin sayısı azalmıyor artıyor. Kuzeyle güney ara- sındaki fark giderek büyüyor. Kuzey daha zengin olmak istediği için güney daha fakirleşiyor. Ticaret hadleri, sürekli hammadde ihracatçısı 3. Dünya ülkelerinin aleyhinde bozuluyor. Komünist ûlkelerde bürokrasıdeki çürümeye rağmen, halkı ışsızlik ve enf- lasyona karşı koruma gibi ilkeler kollanırdı. Kapitalizmin boyle bir kaygısı yoktur. ve şımdi meydan kapitalizme kalmıştır. Kapitalizmi kendini re- forme etmeye, daha ınsancıl önlemler almaya zorlayan komü- nizm sahneyi terk etmektedir. Komünist bürokrasilerin, kendi sı- nırları içinde sahip olduklan mutlak güce, sermaye dünya ça- pında sahip olma imkânına kavuşmuştur. Günümüzde totaliter rejimlerin yıkılmasının yarattığı pembe tablonun gerisinde bekleyen tehlike budur. Kapitalizm zafer kazanmamıştır. Çünkü ancak insanlığın so- runlarına çare getiren bir sistem gerçek zaferi kazanmış olur. Günümüzde tanık olduğumuz olay ise "gerçek zaferi" kazarv ma iddiası ile sahneye çıkan bir sistemin iflas etmesidir. BİRDEN FAZLA GÖZLÜGE PAYDOS Her mesafeden NET ve RAHATgörüntü KUZ OPTiK• Yüksek numara, kalın cam kullananlara İNCE-HAFİF organik ve natürel camlar. • Yakın gözlüğü kullananlara VARİLUX camlar. • Yansıtmayan (ENTSPİEGELT) kaplamalı, orijinal-kaliteli ve nitelikli tüm camların en mükemmel uygulamaları KUZ OPTİK laboratuarında yapılır. GÜNEŞ GÖZLÜĞÜ VE SAAT ÇEŞİTLERİ KUZ OPTİK'te. • Marmara Üniversitesi ile tüm binmteri mensupları ve öğrencileri. • Sigortalılar, Tüm Emekliler (Askeriye dahil) • 1. Ordu Mensupları Gözlükleriniz anlaşmaya uygun yaptlır. ^-r-^ J Aksaray X 1 Nışarrtaş. - - U S r - ' Aksaray «««•<•» Erenkoy Yeraitı Çarşeı No.119 Vahkonağı Cad No 111 M Kecraıpaşa Cad No 21/3 Yenıçerıler Cad No 61 Bağdat Cad No 311 Tel Tel Tel Tel Tel 589 10 26 174 95 94 523 97 70 517 15 43 358 20 07
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle