Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
9 NİSAN 1990 HABERLER CUMHURİYET/11
KartalDemirağ, Hayati îpek sahte kimliğiyle 6 ay Türkiye'yi gezdi
Demirağ'ın bilinmeyen 6TURAN YILMAZ
TUNCAY ÖZKAN
ANKARA — Cumhurbaşkanı
Turgut Özal'a başbakanlığı döne-
minde suikast girişiminde bulu-
nan ttlkücü Kartal Demirag, Da-
laman Tarım Açık Cezaevi'nden
kaçtıktan sonraki 6 aylık firar dö-
BİRLİK
TARTIŞMALARI
'Sosyalist
Forum'
önerisilç Politika Servisi — Sosyalıst-
lerarası birlik tartışmalan dün so-
nuçlandı. Beşiktaş Anıl Düğün
Salonu'nda yapılan son toplantı-
da "ortak sonuc büdirgesi" açık-
landı ve bugüne kadarki toplan-
tıları düzenleyen Birlik Tartışma-
ları Düzenleme Kurulu (BTDK)
yerine bir "sosyalist forum" oluş-
turulması önerildi.
12-13 ve 19 ağustos 1989 tarih-
lerınde 18 sosyalıslın çağrısıyla ls-
tanbul Kuruçeşme'de bir araya ge-
len 172 sosyalistin göruş birliğiy-
le oluşan Birlik Tartışmalan Du
zenleme Kurulu'nun gerçekleştir-
diği ve 7 ay süren tartışma sürec:
dün yapılan toplantıyla sonuçlaıı-
dırıldı. Sonuç bildirgesinde bılgu-
ne kadar "Devrim ve Deraokrasi",
"Program Anlayışlan", "Sosyalisl
Demokrasi", "Ulusal Sorun",
"Enlernas\oaaliznı", "Türkiye'nin
Toplumsal ve Sınıfsal Dinamikle-
ri", "Birlik ve Parti" konularında
süren tartışmalarda "sosyalistlera-
rası birliğin olanak ve koşullan-
nın, teorik ve tarihsel arka planı-
nın araştınldıgı" belirtiidi. tstan-
bul'dakilere koşut olarak tzmir,
Adana, Bursa, lzmit, Söke ve An-
kara ODTÜ'de de Birlik Tartışma-
ları Düzenleme komiteleri oluştu-
rulduğu ve aynı konuların bura-
larda da tartışıldığı bildirilen "so-
nuç bildirgesi"nde toplantılar so-
nucunda ortaya çıkan önerileı
şöyle sıralandı:
"1- Birfeşik yasal bir Marksisı
parti önerisi, 2- Devrimci sosya-
lisl bir işçi parlisine ulaşabilmek
için bir geliş biçimi olarak devrim-
ci sosyalist blok önerisi, 3- Leni-
nist güçlerin proletaryanın ozgıil
bir devrimci partisinde birleşme
çabalanyla biriikte toplumsal dev-
rim bedefindeki güçlerin devrim-
ci blok çercevesinde yurumesi, 4-
Marksist-Leninist gruplann belirii
prensipler çercevesinde birleşerek
proletarya partisinin ırorganizas-
yonunu amaçlayan 'Anarşi yok!
Büyük derleniş' önerisi."
Sonuç bildirgesinden sonra tar-
tışmalar surerken 21 imzalı bir
"sosyalist forum" önerisi sunuldu.
Gencay Gürsoy, İskender Savaşır,
l'mur Coşkun. Mehmet Torns,
Sezai Sanoğltı, Cebü Polat, Çaga-
lay Anadol, Halil Özmen, Nail
Satlıgan, Zulfü Dicleli. Hürriyet
Karadeniz. Giılnur Savran, Ahmct
Ural, Ertugrul Kurkçü, Metin
Çulhaoğlu, Ayhan Çelik. Saim
Koç, Yaşar Yigit ve Serhat Bay-
san'ın imzaladığı "sosyalist
fonım" önerisinde de şu görüşle-
reyer verildı: Yaşanansiireç, gerek
tartışma iıslubu ve kurulan ilişki-
ler acısııtdan gecmişin olumsuz iz-
lerinin silinmesinde, gerekse de
sosyalist hareketin gefecege donuk
evriminde yeni bir basamak ol-
muştur. BTDK sürecini tamamla-
mıştır. Ama sosyaiistierin biriik-
te yapacaklan çok şej var. Bu ne-
denle BTDK'nın bir başka platfor-
ma dönuşmesini öneriyoruz. Bir
tiir sosyalist fonım niteliği taşıya-
cak bu organizasyon a) Günümiiz
Marksizminin sornnlan bağla-
mında yaraocı ve kapsayıcı bir dü-
şünsel faaliyetin sürdürülmesini.
b) Tiirk ve Kıirt emekçt yıgınlan-
nın acil taleplerini temel alan bir
eylem plamnın oluşturulması ve
bu program çercevesinde pratiğin
örgutlenmesini, kendi varlığımn
temel yukumlülukleri saymabdır.
Yazar, açıkladı:
Erdem'in
6aylık
gezisi
35 mîlyon
ANKARA (AA) — Devlet Ba-
kanı Mehmet Yazar, TRT Gene!
Müdürü Kerim Aydın Erdem'ır
son altı ay içindeki yurtdışı gezi-
leri için toplam 35 milyon liralık
harcama yapıldığını açıkladı.
SHP Edirne Milletvekili Erdal
Kalkan'ın konuya ilişkin sorusu-
nu yazılı olarak cevaplandıran
Mehmet Yazar, TRT Genel Müdü-
rü Erdem'in bu goreve atandıktan
sonra F. Almanya, Macaristan.
Kiiba, Çin, Isviçre ve Japonya'ya
gittiğini belirtti. Yazar, bu geziler
için 10 milyon 513 bin lirası har-
cırah. 24 milyon 539 bın lirası da
yol gideri olmak üzere toplam 35
milyon 52 bin liralık harcama ya-
pıldığım, ayrıca iş avansı kullanıl-
madığını bildirdi.
Bakan Yazar'ın açıklamasına
göre eski TRT Genel Müdürü
Cem Duna da bu görevdeyken 12
kez yurtdışına çıktı. Bu geziler için
yaklaşık 2 milyon lirası iş avansı
olmak uzere toplam 49 milyon 721
bin 659 lira harcandı.
nemını, DGM sorgusunda anlat-
u. Kartal Demirağ şimdiye dek ka-
muoyuna yansımayan bu ifadesin-
de, 6 ay Hayati lpek sahte kimli-
ğiyle birçok ile gittiğini, bu arada
milyonluk bir soygun girişiminde
bulunduğunu anlattı.
Kartal Demirağ'ın ifadesine gö-
re cezaevi kaçışmdan sonraki öy-
küsü şöyle:
Dinar Kapalı Cezaevi'nden
nakledildiği Dalaman Tarım Açık
Cezaevi'nden 22 Ocak 1988 tari-
hinde Hayati lpek sahte kimliğiyle
firar eden Kartal Demirağ'ın ilk
durağı Fethiye oldu. Buradan Ke-
mer'e geçen Demirağ, Antalya
Korkuteli'nde de 3 gün kaldı. Kor-
kuteli'nde sahte kimliğinde 1965
olan doğum tarihini 1955 olarak
degiştiren Demirağ, 26 ocakta An-
talya'ya geldi, buradan da Akşe-
hir'e geçti. 28 ocakta Ankara'ya
gelen Demirağ, burada Kavaklıde-
re Kenedi Caddesi'ndeki dayısı
Hurşit Işıklar'ın evinde bir gece
kaldı.
Demirağ, ertesi gün Dinar Ce-
zaevi'nde tamştığı hırsızlık ve
gasptan hukumlü Mevliit Çalık-
tan edindiği istihbaratla 50 milyon
liralık altın soygununu gerçekleş-
tirmekte kullanacağı silah ve may-
muncuğu almak üzere Karadeniz
Ereğlisi'ne gitti. Ereğli'de Çalık^
ın kardeşi Basri Çalık'ı bulan De-
MODERN TEKNOLOJİNİN GETİRDİĞİ
DÜŞÜK KATRAN... DÜŞÜK NİKOTİN... ZENGÎN TAT
Normal Filtre Barclay Actron® Filtresi
Barclay Actron® Filtresi.
Bu eşsiz ve özel sigarada duman ve hava, filtre
ve kanallardan ayrı ayn geçer. Ağzınızda birleşen duman
ve hava, damağınızda çok daha doyumlu bir tat bırakırken,
daha az katran ve nikotin verir.
Actron® Filtrenin sırn işte budur.
Barclav tadının sırn da buradadır.
JOOS
BARCLAY
DüşükKatran-Zevkli tçim
MADE IN U.SA
1979 YIL! ICRA PL 467 TEDBIR UYARINCA SİGARA SAĞLIĞA ZARARLIDIR
ayımirağ, silah ve maymuncuğu ala-
mayınca bir gece Ereğli'de kalarak
Ankara'ya döndü. Firar ettiğinde
cebinde buluııan İ30 bin lırayı tü-
keten Demirağ, dayısından aldığı
10 bin lira ile lzmir'e geçti. Bura-
da akrabası Fuat Isıklar'dan 20
bin lira aldı. Yine yakın akrabası
Erkan Tatar'dan da 20 bin lira
alan Demirağ, Mevlüt Çalık ile
biriikte hazırladığı, tzmir'de bir
başkomiserin evini soyma planın-
dan vazgeçerek kendisine ait ta-
bancayı almak ve ailesinden para
bulmak üzere Dazkın'ya geldi.
Demirağ sorgusunda, 3 Haziran
1988 tarihine kadar Dazkın'daki
evlerinde annesi ve kardeşi, polis-
likten ayrılma Ali Ulvi Demirağ
ile kaldığmı anlattı.
Avrupa'ya kaçacağını söyleye-
rek ailesine "Para ihtiyacım var.
Taria, bahçe, oe varsa satalım" di-
yen Demirağ, bu satış işlemleri sü-
rerken daha önce Mehmet Çer-
mek'ten aldığı silahım da yanın-
3an ayırmadı. Evde kaldığı süre
çinde dışan çıkmadığını, eve rai-
,afır gddiğinde başka bir odaya
;ecip saklandığını, bu süre içinde
»azete ve dergi okuyarak oyalan-
iığını belirten Demirağ, gazeteler-
ie okuduğu af çıkanlması gerek-
iği, ancak özal hükümetinin bu-
la şiddetle karşı çıktığı yönünde-
ki yazılardan etkilenerek yeni ey-
em planları yaptığını kaydetti.
tlk olarak Adana'da bir sarraf
ioyup yurtdışına kaçmayı planla-
r-an Demirağ, yaptığı ikinci plan-
la da astsubay olan kardeşi Ab-
lurrabman Demirağ'ın Adana,
âaziantep ve Mersin'de tanıdığı
<işilerin yanında kalıp çalışmayı
asarladı. Demirağ, üzerınde ağır-
ıklı durduğu 3. plarunda ise "af
îonusunda kinlemüği Özal'a karşı
3ir eylem yapmayı" amaçladı.
Demirağ ıfadesinde, bu planı
tıakkında şunları söyledi:
"Cezaevinde Özal'a karşı has-
mane tutum ve davranışlarından
etkilendiğim Ali Gurer, İbrahim
Kunt, Ünal Guneş gibi kişilerle
Osman Atay'ın da etkisiyle Özal'a
karşı süahlı bir eylem yapıp Özal'a
silahla ateş etmeyi kafamda can-
landınyordum."
Ailesinin arsa satışından elde
ettiği 9Ö0 bin lirayı bir ay vadeli
olarak tş Bankası'na yatırttıran
Demirağ, bu arada dönemin Baş-
bakanj Özal ve eşi Semra Özal'a
af konusunda tehdit mektuplari
yazdı. Bu arada kardeşi Ali Ulvi
Demirağ'ın kendisine sağladığı
mermilerle de silahım kontrol et-
ti. Kaçışındaıı 4.5 ay sonra 3 ha-
ziran günü Mutaittin Aygün adlı
şoförün taksisiyle Burdur'a hare-
ket eden Demirağ, buradan önce
Dinar'a döndü, sonra yeniden
Burdur'a geçti. Ardından önce
Antalya'ya oradan da 5 haziran-
da Adana'ya geçerek garaj yakı-
nındaki Yeni Derya Oteli'ne yer-
leşen Demirağ, başağrıları nede-
niyle üniversite hastanesine başvu-
rarak tedavi gördü. Doktorlar
kendisine psikolojik tedavi öneri-
sinde bulundular. Demirağ, veri-
len ilaçları kullandı.
Kartal Demirağ kaçışından son-
ra diğer illerde olduğu gibi Anka-
ra'da da polisçe fark edilmedi,
çantasındaki silahıyla polis koru-
ması altındaki kongre salonuna
girmeyi başardı. Demirağ, saat
12.10'da da Turgut özal kursüde
konuşurken tabancasını çekerek
iki el ateş etti, üçüncü mermi ta-
bancamn tutukluk yapması nede-
njyle ateş almadı.
Ozal suikastı
sonışturması
ANKARA (Cumhuriyel Büro-
sa) — Yazdığı ihbar mektubu ile
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'a
Başbakanlığı dönemınde gerçek-
leştirilen suikast girişimınin soruş-
turmasına yeni bir boyut kazan-
dıran ülkücü hükümlü Bahadır
Tamer, nıh sağlığının yerinde
olup olmadığının arastırılması
amacıyla müşahade altına alındı.
Ankara DGM Başsavcısı Nnsret
Demiral, Tamer'in hangi hastane-
de müşahade altına alındığına iliş-
kin bilgi vermedi.
Tamer'in, suikast emrini göre-
vinden aünarak Balıkesir Cumhu-
riyet Savcüığı'na atanan Dalaman
Tanm Açık Cezaevi Savcısı Nec-
mettin Karabacakogra'nun verdi-
ğini iddia ettiği ihbar mektubu
üzerine Ankara DGM Savcılığı'n-
ca başlatılan soruşturmanın kap-
samh bir biçimde sürdürüldüğü
bildirildi.
Soruşturma çercevesinde An-
kara'ya getirilen ve aralarında
Dalaman Tanm Açık Cezaevi
Müdürü Mehmet Zeki Ertugrul,
İkinci Müdür Suat Tarhan, Say-
man Yakup Altın, infaz memuru
Tezcan San, gardiyanlar Emir Kı-
zıl ve Höseyin Toros'un da bulun-
duğ"u 12 cezaevi görevlisi ile ülkü-
cü hükümlünun sorgulamalarına
da devam ediliyor. Soruşturmanın
yeni boyutlar kazanması üzerine
MİT de devreye girdi. Soruştur-
ma, özellikle halen cezaevinde ya
da dışanda bulunan bazı ülkücü
hukümlüler üzerinde yoğunlaştı-
nldı. DGM Savcılık yetkilileri, alı-
nan ifadeler doğruttusunda, bu iil-
kucü hükümlülerin saptanarak,
sorgulanmak üzere Ankara'ya ge-
tirilebileceklerini ifade ettiler. Yet-
kililer, savcı Karabacakoğlu'nun
ifadesine başvurulup başvurulma-
yacağına ise soruşturmada orta-
ya çıkacak görünüme gore karar
verileceğirü bildirdiler. Adalet Ba-
kanlığı Karabacakoğlu hakkında
gerekli görülmesi halinde sorgu-
lanmak üzere soruşturma izni ver-
mişti.
GÜNLERİN KÖPÜĞÜ
AHMET TAN
İftardan Sahura ANAP
ANKARA — ANAP'taçoğunluk "erken kongre, erken se-
çim getirir" korkusu çekiyor.
Bu korkunun özü şu'
Erken kongreden bugünkü sıkıntıları gıderecek bir kadro çık-
mazsa, "kaçınılmaz son" hızlanır
Önceki akşam ıftar ile sahur vaktı arasında yapılan Merkez
Karar ve Yönetim Kurulu (MKYK) toplantısında bu korkunun
ecele faydası olmadığını dıle getirenler oldu. Ama 50 kişilik
kurulda bu düşüncede olanların sayısı 24'te kaldı.
Bunlar "Kongre eylülün ilk yarısında yapılsın" diye di-
lekçe verenlerdı.
Hasan Celal Güzel, "Sayınız 24'te kaldı" sözüne dün sa-
bahkı konuşmamızda ıtıraz etti.
"— Hayır, dedı, 24de kalmadık, 24'e ulaştık. Bu çok bü-
yük bir başarıdır".
Güzel'in söylediğı yarısına kadar dolu-boş bardak hikaye-
si. Gerçi bardağın tam yarısı da değil.
"Kongre erkene alınmalıdır" diyenlerın başmda, liderlik için
adları geçip de henüz kararlarını açıklamayanlardan Mesut
Yılmaz ve Mehmet Keçeciler bu 24 kişi arasına girmekten
son anda vazgeçtiler.
Son haftalarda başsağlığı, umre kutiama, ortaklaşa ıftar,
"eski arkadaş olarak sohbet ettik" türünden Güzel-Yılmaz-
Keçecıler uçlusu arasındaki temaslar ve bu temaslardan çı-
kan "Üçü de erken kongre için işbirliği yapacaklar" haber-
lerınin arkası gelmedi Dünku toplantı Yılmaz ve Keçeciler'in
böyle bir ittifaktan vazgeçtıklenni ortaya çıkardı.
Bu konuda birkaç olasılık var:
— Yılmaz ve Keçeciler, Akbulut ile ıplerı bu aşamada ko-
parmak istemiyorlar.
— Güzel'i daha çıkış noktasında saf dışı bırakma eğılımı var.
— Erken kongreye karşı olduğu bılınen Cumhurbaşkanı1
nın hiddetinı çekmemek gerekır.
Yılmaz ve Keçeciler'in bu olasılıkları kabul etmeleri elbette
beklenemez. Ama eski Dışışleri Bakanının "Bu hükümetle
olmuyor" dıyerek istifa etmesine ve Devlet Bakanı Keçeci-
ler'in "Başbakan yardımcısı olmazsam istifa ederim" türün-
den çıkışlarına bakarak erken kongrenın bir an önce gerçek-
leşmesıne nıçin ıtiraz ettıklerini açıklamak zor.
Toplantıda, "Kongre eylülde yapılsın" dıyen 24 kişiye karşı,
"Yapılmasıh" dıyen 26 kişı makul bir itiraz ortaya koymuş de-
ğıl. Soylenenler ıkı noktada toplanıyor. Birisi "bütçe geçsin",
ötekisı, "kongre kararı hukuki olsun".
Bütçenin beklenmesı, kongrede bir çatlak olursa hüküme-
tın Mecliste güvenoyu alması zorlaşır mantığına dayanıyor
"Çatlak korkusu" bu boyutlarda ise bir başkabahane ile
hükümet zaten grup tarafından zor durumda bırakılabılir. Teknık
olarak ise kongrenin bütçe çalışmalarına engel olmadığı, son
bütçe ile aynı günlerdeki Akbulut'un genel başkan olduğu
kongrede kanıtlandı.
"Kongre aceleye gelirse hukuki olmaz" savunmaları ise
fazla anlamlı değil. Çünkü "Kongre eylülün ilk yarısında
olsun" dıye imza veren 24 kişı, "Kongre hukuki olmasın"
dıye bir araya gelmemiş ki. Ayrıca kongrenin hukuki olup ol-
madığı konusu başsavcının "markajı" altında.
Kaldı ki, iç mevzuatı, erken kongrenin en erken beş ayda
yapılmasını gerektiren ANAP, bu mevzuatı pekâla değıştirebilir.
Her yıl yeni bir seçim yasası yapan bir siyasi kadro, kendi
iç tüzüğünü haydi haydı yeniden düzenleyecek formülü bu-
lup gerekli süreyi kısaltabılir.
ANAP'ta görülen şu:
Liderlik yarışı çok za
r
lu olacak.
Öyle ki yarışmacılardan ikisi henüz yarışıp yarışmayacak-
larını bıle açıklamaktan çekınıyorlar. Bu durumda yarışmanın
ne zaman olacağını kararlaştırmak daha da zorlaşıyor.
YâVışmacılar daha ön hazırlıklara geçilmeden bırbirlerıni çel-
meleme peşindeler. Önceki gece iftarda başlayıp sahurda so-
na eren ve çarşamba günü iftarda yeniden toplanacak olan
MKYK'da "yarışma tarihi" Çankaya'nın takvimine göre be-
| lırlenecek. Bu takvim ise uzatmaya ve geciktirmeye ayarlı.
Ahmet Selçuk, Cumhurbaşkanhğı
Başdanışmanı oldu
Müsteşar krîzini
Özal çözdü
Başbakan Yıldırım Akbulut'un daha önce
görevinden almak istediği, ancak
Cumhurbaşkanı Turgut Özal'ın geciktirdiği
müsteşar değişikliği, Ahmet Selçuk'a yeni
görevler bulunmasından sonra gerçekleştirildi.
Selçuk önce Radyp Televizyon Yüksek Kurulu
üyeliğine seçildi. Özal, Selçuk'u Türkiye İş
Bankası yönetim kurulu üyeliğine getirdi.
Böylece Selçuk'a danışmanlık görevi dışında 2
unvan daha kazandırılmış oldu.
ANKARA (Cumhuriyet Biıro-
su) — Başbakan Vıldınm Akbu-
lut ile anlaşamavan Başbakanlık
Müstesan Ahmet Selcuk'un Cum-
hurbaşkanlığı Başdanışmanlığı'na
getirilmesiyle "müsteşarlık kriri"
çözüldu.
Turgut özal'ın Başbakanlığı dö-
neminde, Gaziantep milletvekili
seçilen Hasan Celal Güzel'den bo-
şalan Başbakanlık Müsteşarhğı
görevine getirilen ve 3 yıldır bu gö-
revi yurüten Ahmet Selçuk ile
Başbakan Akbulut arasında uzun
süredir yaşanan gerginlik önceki
gün çözüldu. Akbulut'un daha
önce görevinden almak istediği,
ancak Cumhurbaşkanı özal'ın ge-
ciktirdiği müsteşar değişikliği Sel-
çuk'a yeni görevler bulunmasın-
dan sonra gerçekleştirildi. Selçuk
önce Radyo Televizyon Yüksek
Kurulu üyeliğine Cumhurbaşkanı
Özal tarafından seçildi. Özal, Sel-
çuk'u Türkiye İş Bankası Yönetim
Kurulu üyeliğine getirdi. Böylece
Selçuk'a danışmanlık görevi dışın-
da iki unvan daha kazandırılmış
oldu.
Başbakan Akbulut başta olmak
üzere çok sayıda ANAP milletve-
kilinin tepkilerini üzerinde topla-
yan Selçuk için uzun süredir siya-
si kulislerde değişik iddialaı orta-
ya atıldı. ANAP Sakarya Millet-
vekili Yalcın Kocak da Başbakan-
lık Müsteşarı'nın adını vermeden
"Ermeni kokenli olduğu" yolun-
da iddialarda bulundu. Selçuk, bu
iddiadan sonra önce soy kütüğü-
nü çıkardı. Ardından 1960'larda
Ahmet Selçuk olarak değiştirdiği
Kamuran Artan admın kendisine
kim tarafından ve neden verildi-
ğini belgelerle ortaya koydu. Sel-
çuk, aynca Atatürk Dil ve Tarih
Yüksek Kurulu'ndan da değiştir-
diği admın Türkçe olduğuna iliş-
kin bilgilerle, yine bu adının an-
lamını edindi.
"36 yıllık devlet memuriuğu sü-
resince hiçbir partinin gezisine ka-
tılmadıgtm. kendisini politikamn
dışında tutmaya özen gosterdiği-
ni ve hakkındaki iddalann kayna-
gırun ne oMuğunu bildiğini. ancak
bunu açıklamayacagını" sık sık yi-
neleyen Selcuk'un Cumhurbaşka-
nı Özal'ın çok yakın arkadaşı ol-
duğu biliniyor.
Selçuk, 1987 genel seçimleri ön-
cesinde de anayasa hükümleri ge-
reğince tçişleri Bakanlığı görevi-
ne "bağımsız bakan" olarak geti-
rilmişti.
Selçuk'tan boşalan Başbakan-
lık Müsteşarhğı görevine, ANAP-
ın muhafazakâr kanadının, tçiş-
leri Bakanlığı Musteşan Vecdi Go-
nül'ü getirmek istediği, ancak bu
girişimlerin Başbakan Akbulut-
un ağıriığını koyması üzerine so-
nuçsuz kaldığı öğrenildi. Bunun
üzerine müsteşarhk görevine Em-
niyet Genel Müdürü Sabahatün
Çakmakoğlu'nun atanması konu-
suda anlaşma sağlandı.
Denizli muhabirimiz Ömer
Yurtseven'in haberine göre Emni-
yet Genel Müdürluğü'ne atanan
Denizli Valisi N'ecati Bilican,
Türkiye'nin şu anda en büyük so-
rununun teror olayları olduğunu
belirterek "Polis teşkilatının terör-
le mücadelede başanlı olabilmesi
için gerekli her şey yapılacaktır"
dedi.
tçişleri Bakanlığı Personel Ge-
nel Müdürü iken 1985 yılında De-
nizli Valiliği'ne atanan yeni Em-
niyet Genel Müdürü Bilican, terör
olaylarına karşı mücadeleyi ken-
disi ve polis teşkilatı için bir smav
olarak göreceğini belirtti. Bilican,
polisin halkla butünleşmesi ve
saygınlığınm korunması için ugraş
vereceğini de kaydederek şunları
söyledi:
"Polis teşkilahna büyük görev
ve sorumluluklar düşıivor. Bunun
için öncelikle halkın güveninin
sağlanması gerekiyor. Terör olay-
lannda başan saglanabilmesi de
bir olçüde bu diyaloga bağlı. Bu
mücadelede kanun ve nizamlann
emrettiği her şey yapılacaktır.
Amacım teşkilatla biriikte iılke ge-
nelinde huzur ve banş ortamını
yaratmak olacaktır."