05 Mayıs 2024 Pazar English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
6 NÎSAN 1990 EKONOMİ CUMHURİYET/13 İkramiyeler 20 nisanda • ANKARA (AA) — Kamu kunıluşlannda işçi statüsünde çalısanlara 1990 yılında ödenecek ikramiyelerin birinci yansı 20 aisan tarihinde verilecek. Konuyla ilgili Bakanlar Kurulu karan, Resmi 002616*11111 önceki günkü sayısında yayımlandı. Söz konusu uygulama, genel, katma ve özel bütçeli dairelerde, eşdeğer sermayeli kuruluşlarda ve sermayenin yansından fazlası devlete ait olan şirket ve kurumlarda, belediyeler ve bunlara bafh kuruluşlarda, iktisadi devlet teşekkulleri ve diğer kurum, banka, ortaklık ve müesseselerde tş Yasası kapsanuna girenleri ilgilendiriyor. Arjantin'de grev dalgası • Ekonomi Servisi — Arjantin'de Devlet Başkanı Carlos Menem, özellestirme planlarını protesto etmek ve Ocret artışı sağlamak için greve giden kamu işçilerini "sert tedbirler almakla" tehdit etti. Çarşamba günü Arjantin'de devlete ait telefon şirketinde calışan işçiler greve giderek, ulusal ve uluslararası iletişimi büyük ölçüde engelledüer. \falan reklama ceza • MADRİD (AA) — tspanya'da Tüketici Birliği'nin başvunısu ûzerine açılan davada, ünlfl Fransız otomobil imalat firması "Citroen", yalan reklam yapmaktan dolayı cezalandırildı. Finnanın hüküm giymesine, bir süredir televizyortda yayımlanan "1990 yıiının nisan ayına kadar bir kuruş ödemeden hcmen arabanızı alın" şeklindeki reklamı neden oldu. Ulagay'ın imza günü • Kfiltür Servisi — Gazetemiz ekonomi yazan Osman Ulagay, 6 nisan cuma günü (bugün), Nişantaşı Akademi Kitabevi'nde, 'Enflasyonu Aşmak tçin" adlı son kitabını imzalayacak. Ulagay'ın imza günü saat 16'da başlayacak ve 19'a kadar sürecek. Konvertibilite 4 bıçaksırtı'Cem Boyşer tç istikrar sağlanmadan ilan edilen bir konvertibilitede hükümetler çok dikkatli maliye ve para politikalan gütmeli. Memduh Hacıoglu Kâğıt üzerindeki koşullann ekonomiye nasıl yansıyacağı beÛi değil. Geleceği tartışılır. Refik Baydnr Geçişi başanlı buluyorum. Tam konvertibl olana kadar bir süre geçecektir. Döviz rezervi erirse tehlikeli. Tansu Çiller Yurtdışından gelen sermaye akımı tersine döndüğünde döviz rezervi erir ve konvertibilite tersine döner. Gilten Kazgan 1970'lerde bazı ülkeler kısa vadeli sermaye girişine dayanarak konvertibiliteye geçti, enflasyon patladı. Ersin Faralvalı IMF'nin konvertibilite olayını kabul etmesi son derece olumlu, yeter ki sistem çalışsın. ABDURRAHMAN YILDIRIM Türk Lirası'nın konvertibilitesi- nin IMF tarafından kabul edilme- si özel sektör temsilcilerince "tenldale" karşılanırken, bilim adamlannca "löks" bulundu. lstanbul Sanayi Odası (İSO) Başkanı Memdab Hacıoflı, TL'nin konvertibilitesinin devamı- nın sağlanmasuıın önenüi olduğu- nu vurguladı. Hacıoğlu, "Kâgıt üstDBdeld konvertibilite koşullan- mım ekooomiye ne ölçüde yansıo- lacagtnı önamözdeki dönemde bekkyip görecegiz" dedi. Türki- ye'nin döviz dengesini kısa vadeli sermaye girişleri ile sağladığına ijaret eden Prof. Dr. Giilteıı Kaz- gao da, "bıçak sırtında bir deageyte" konvertibilitenin ne ka- dar sürdürüJebileceğini sordu. Konvertibiliteye ilişkin Cumhu- riyet'in sorulannı yanıtlayanlann görtişleri özetle şöyle: Cew Bmyaer (TÜStAD Baş- kanı): tç istikrar tamamen sağlan- madan ilan edilen bir konvertibi- litede hükümetlerin çok dikkatli, maliye ve para politikalan gütme- leri şarttır. BugünKi koşullarda konvertibilitenin ılanı olumlu ve önemlı bir başandır. Bu başannın devamım dileriz. M e a d ı k Hacı*fla (İSO Başkanı): IMFnin kabul etmesiy- le şu anda konvertibiliteye geçü- miş durumda. Merkez Bankası- nın uyguladıği politikalar ve aldıgj sonuçlar ile döviz rezervlerindeki artış böyle bir durumu yarattı. Ama konvertibiliteye geçmekten Maliye eski bakanlarından Prof. Kemal Kurdaş: Elaleminparasıyla siyasi şovMaliye eski bakanlarından Prof. Dr. Ke- mal Kurdaş, Türk Lirası'nın konveıtibilitesini "komik" buldu ve "sıyası şov" olarak nite- ledi. Bugünkü döviz fazlasının çok kısa sü- reli ve yurtdışından Turkiye'ye doğru serma- ye hareketlerinden kaynaklandığını belirten Kemal Kurdaş, "Elalemin pansıyla konver- libilite olmaz. Bununla Turk ekonomisini ez- diri>orlar. Bu, sanayi ve ekonomive korkunç zararlar verecektir. Ben onumuziı tehlikeli go- riiyonım. Bu kar ve konvertibilite ynzunden batacagız" dedi. IMFnin "TL'nin konvertibüitesini kabul etmesinin utanç verici oMugunıT vurgulayan Kemal Kurdaş, bunun IMF'ye herhangi bir zaran olmayacağını, faturayı odeyen tarafın ise Turkiye olacağını söyledi. "Konvertibili- tenin ancak eşitlerin degişimiyle" otduğunu belirten Kurdaş, "Dış borca milli gelirinin yıizde 70'ine vararak 50 milyar dolan bulan ve bunun onemli bolurau kısa vadeli spekü- latif fonlardan oluşan, enflasvon oranı dun- „ 4 va ortalamasının 15 kaö, faiz oranı 8-19 ka- tı olan, döviz kunı son iki yıldır baskı altın- da rutulan, ihracan duşen, ithalatı artan, eko- nomisinin rekabet gucu olmayan bir ülke konvertibiliteye gecemez. Bu ulke parasıyla degişimi kira kabul eder? Gecmesi konverti- bilite degil komiklik olur. Manüksız, saçma bir şe> olur. Habire borçlanan bir memlekel konvertibiliteye nasıl gider? Bu yuttonnaca- dır. Mizansen yapıyoriar" şeklinde konuştu. Kemal Kurdaş, "Bu gösteri için Türk eko- nomisine çok zarar veriyorlar" dedi. Enflas- yon ve faizlerin yüksek olduğuna, buna kar- şılık döviz kurunun düşük tutularak libere edilen sermaye hareketleri çerçevesinde yurt dışından yurt içine fon akımı sağlandığına dikkat çeken Prof. Dr. Kemal Kurdaş, sözle- rini şoyle surdurdu: "Bu şartlarda gidilen bir konvertibilite Turkiye'ye otomatikman düşuk bir doviz kunı empoze eder. Eğer Turkiye dü- şük döviz kunı politikasına devam ederse hem kısa vadeli borcunu artırır hem de ihra- catını ve ihracata dayalı sanayilerini çöker- tir. Bu konvertibiliteyi bir de gumnik duvar- lannı duşurerek yaparsa yabancı mallann is- tüasına da ugrar. Ekonomisini ezdirir. Ben onumuzü çok tehlikeli gönıjorura. Bu poli- tikalar Türkiye'yi fakirieştirrae politikalan- dır." daha çok bunun devamım sağla- mak önemlidir. Döviz rezervlerin- deki artış nasıl sağlanacak bılemi- yonım. Çünku şu andaki fazlalık görünmeyen gelirlerden yurtdışı işçi dövizlerinden, işletmelerin yurtdışından kredi temin etmele- rinden sağlandı. Yoksa ihracatla ithalat arasındaki fark büyümeye başladı. Konvertibilite için kâğıt ustünde görulen koşullann ekono- miye ne ölçüde yansıyacağını bu- günden söylemek erken. Bekleyip göreceğiz. Konvertibilitenin de- vamlılıği tartışılır. Refik Baydar (TtSK Baş- kanı): Merkez Bankası'nın özellik- le 1989 yıiının uçüncü çeyreğmden itibaren yaptığı konvertibiliteye ge- çiş başanlı işaretler verdi. Bu ge- çişi başanlı buluyorum. Ve para hareketine olumlu etki yapacagı- na inamyorum. Tam konvertibili- teye geçmeden önce elbetteki bir geçiş dönemi yaşayacagız. Zikzak- lar olabilir, ama Merkez Banka- sı'nın 90 uygulaması istikrarlı bir seyir izliyor. lyi bir sonuç alaca- ğımıza inamyorum. Erafaı Faralyata: (TOBB es- ki Başkaru): IMFnin konvertibi- lite olayını kabul etmesi son de- rece olumlu. Ancak yeter ki sistem çalışsın. TL ile ihracat, ithalat baş- lasın. TL'nin her ulkede geçerli ol- masımn sonuçlarım yakından iz- leyeceğiz. TL'ye güven Turk eko- nomisine göstenlen gttveni de be- lırleyecektir. DİE Başkanı Güvener'den enflasyon uyarısv KTFlerin fiyatlarma dikkatEkonomi Servisi — DIE Başkanı Orhan Güvenen içini döktü. Enflasyonu durdurmak konusunda her bireyin Uzerine sonımluluk al- ması gerektiğini belirten Güvenen, Türkiye'- de kurumsallaşma eksikliğinin enflasyona ne- den olduğunu söyledi. Türk Ekonomik Hukuk Araştırmalan Vak- fı tarafından duzenlenen enflasyon endeksleri konulu toplantıda konuşan Güvenen, enflas- yonu para arzı, butçe açığı, faiz, kur, mali- yet ve talep artışı kadar beklenti ve kurumsal yapı eksikliğinin etkilediğini kaydetti: "26 Mart'ın çok önemli etküeri oMu. Enf- lasyon konusunda beklenti faktöıünii devre- ye sokru. Kunumsal yapı eksikliginimiz ise te- sadüfi faktorleri on plana çıkanyor. Sistemin çarpık >apısı var. Tüketici olarak harcama- larda belirli bir etkinlikte davranmıyoruz. Üreticiler de istediği oranda zam yapabiliyor. Banlar mizah veya istisna değil, yapımızda var. Biz toplura olarak kendimize sahip çık- deksini kuüanma eğiliminde olduğunu hatır- latan Güvenen, bu endeksin yüzde 28'ini KİT'lerin etkilediğini belirtti-. "Madem ki kamu enflasyonu duşurmek is- n'yor ve kabul ettigi endeksi yüzde 28 oranında etkileyebiliyor, o halde her şeyden önce KİT fiyatlanna dikkat etmeli. Direksiyon onun elinde. KfT'ler maliyetlerini fiyatlara yansıt- malıyız. Fiyatta da kendi uzerimize sorumlu- raak yerine verimiiligi arttırmalı, finansman Ingu almalıyız." ihtiyaçlannı zamanla karşılamaktan vazgeç- Uluslararası karşılaştırmalarda tüketici fi- meli, fiyat artışlannı zamana yaymalı ve en- yat endekslerinin kullanılmasına karşılık deksin >üzde 72*sini etkileyen özd sektörie iyi Türkiye'de hükumetin toptan eşya fiyat en- diyalog kurmalı." Pr*f. Dr. TajHM Çtller: Konvertibiliteye gecmek olumlu bir şey, ama beni döviz ve enflas- yon konusu rahatsız ediyor. Öde- meler dengesinde görülen 5 mil- yar dolar döviz fazlasının kısa va- deli dış borçlanmadan kaynaklan- dığı görülüyor. Döviz kunı ile fa- izler arasındaki farktan dolayı yurtiçine sermaye hareketi gibi ge- len fonlar, aradaki bu marjın azal- ması veya ortadan kalkması duru- munda yurtdışına çıkmaya başla- dığında, döviz rezervimiz eriyecek. Bu da konvertibilitenin sürdürül- mesini tehlikeye sokacak. Trmi. Dr. Cttltea KJIZ- gaa: Ekonorainin durgun oldu- ğu bir dönemde Türkiye konver- tibiliteye geçiyor ve bu konverti- biliteye geçmede son bir yılda kı- sa vadeli sermaye girişlerine güven etkili oldu. Bu kısa vadeli fon akı- mı ne kadar süreı, onu bılemem. Kısa vadeli sermaye girişlerine da- yanarak konvertibiliteye 1970'li yıllarda gelişmekte olan bazı ül- keler gectiler. Ama konvertibilite büyük bir dış borç ve enflasyon patlamasıyla sonuçlandı. Fos çıktı ve vazgeçildi. Türkiye^nin bunu ne kadar sürdürebileceğini bilemiyo- nun. EKONOMİ NOTLARI OSMAN ULAGAY Enflasyon Yüzde 30'a İner Şu Endeksler Olmasa... 23 Mart 1990 tarihli Tercüman gazetesınden aktanyorum: "Enflasyonun yüzde 30 olacağı konusunda hâlâ ısrariıyım Bu yüz- de 30 bir hedeftir Oraya ulaşmak için elımden geleni yapacağım. Bız Atatürk cocuklarıyız. Enflasyonda da zor olanı seçeriz. Zor şart- lar altında çalışacaksmız Bu benim koltuktan gitmem demekse ve- ririm. Butun bunları yerıne getırmek için bu boynu verirım." Bunlar enflasyonu "şahsı meselesi" halıne getirdığını söyleyen Devlet Bakanı Sayın Guneş Taner'ın sözlerı. Enflasyon haması söz- lerle ve kabadayıca tavırtaria onlenebılecek bir sorun olsaydı Sayın Taner kelleyi ve kottuğu rahatlıkla kurtarır, hatta "enflasyon fatıhi" olarak tarihe geçebıhrdı. Şu fiyat endeksleri olmasaydı, enflasyonun hızla düşmekte olduğuna ve yüzde 30'a ıneceğıne ınanmak da bel- ki mümkün olabilırdı. Sayın Taner kelleyi ve koltuğu kurtarmak isti- yorsa bu çözüm yolunu gündeme getırmelı, fiyat endekslerıyle ılgıli haberterin de sansür edılmesinı sağlamalıdır Daha kökten bir çö- züm yolu ise fiyat endekslerinin hesaplanmasından vazgeçmektir. Artık Türk Lırası da konvertibl olduğuna göre fiyat endekslerinin he- saplanmasına gerek kalmadığı da duşunülebılır pekâlâ Sayın Guneş Taner'ın masal dunyasından Türkıye'nin gerçeklerı- ne döndüğümüzde karşımıza aksı gıbı gene şu fiyat endeksleri çıkı- yor. Bu endekslerdekı son gelışmelenn ne anlama geldiğını yorum- lamaya çalışmadan önce toptan eşya fiyatlarındakı gelışmelenn üçer aylık dönemler ıtıbarıyla son dört yıldakı seyrıne bir bakalım: 1. ç«yrek 2. çeyrafc X çsyrak 4 çayrek 12 wfik 1986 1987 1988 1989 1990 % ao 9.6 21.4 15.8 15 2 (ı % 4.6 ao9.7 15.3 reni endekse • % 3.6 67 9.3 12.8 oöre % 14. % 6.4 17.9 16.5 115 2) % 24.6 48.9 69.7 6ao Yeni endeks geriye gitmediğı için eski endeksle yapılan bu karşı- laştırmayı da kullanarak önceki gün açıklanan mart sonu fiyat gos- tergelerimn ne anlama geldiğını saptamaya çalışalım • Toptan eşya fiyatlarındakı gelışmelere üçer aylık dönemler ıti- barıyla baktığımızda, 1988 yıiının son çeyreğmden itibaren yavaşla- maya başlayan ve%zellıkle 1989 yıiının ıkıncı yarısında daha belır- gın bıçımde yavaşlayan fiyat artışlarının 1990 yıiının ılk çeyreğınde yenıden belırgın bıçımde hızlandığını gorüyoruz. Bu rakamlara ba- karak toptan eşya fiyatlarındakı artışın yavaşladığını söylemek ola- naksız, tersine bir hızlanma söz konusu. • 12 aylık dönem başı-dönem sonu rakamlanna baktığımızda da toptan eşya fiyatlarında (yeni endekse gore) geçen yılın ekım ayın- dan rtıbaren gözlenen belırgın gerılemenın bu yılın şubat ayında ter- sine donduğünu, 1990 ocak ayı sonunda yüzde 60.2'ye kadar ınen 12 aylık artış rakamının 1990 şubatı sonunda yüzde 62.0'a, mart so- nunda da yüzde 639'a çıktığını gorüyoruz. Bu rakamlar da toptan eşya fiyatlarındakı artışın yavaşlamadığını, tersine yükseldığinı or- taya koyuyor. • Toptan eşya fiyatlarında bu yılın ilk çeyreğinde gözlenen yûzde 14.2'lık artış temposu sürdüğü takdırde 1990 sonunda 12 aylık fiyat artışlarının yüzde 65-70 arasinda gerçekleşmesı gerekıyor • Bu yılın ilk üç ayında tarıma bağlı ürünlerde fiyat artışları yüzde 28'ı bulurken imalat sanayiindeki fiyat artışı yüzde 10'da kalmış. Yı- lın gen kalan bölümunde tarıma bağlı ürünlerde fiyat artışları yavaş- lasa bıle bu kez yüksek oranlı malıyet ve ücret artışlarının fiyatlara yansıtılmasıyta sanayi kesımındeki artışların yükselmeye başlama- sı uzak bir oiasılık gıbı görünmüyor ve lyımser olmayı güçleştiriyor. • DİE'nin Türkiye Tüketici Fıyatlan Endeksi'ne baktığımızda da 1989 yıiının aralık ayından beri toptan eşya fıyatlarının gensınde sey- reden aylık artışın mart ayında toptan eşya fıyatlanndakı artışın önune geçtığı gorûlüyor. 12 aylık rakamlara baktığımızda da geçen yılın eylûl ayından itibaren ınışe geçen 12 aylık rakamın mart ayı sonunda ye- nıden yükselişe geçtığı görülüyor • Tüketici fiyatlarında bu yılın ılk üç ayında gözlenen yüzde 141lik artış, giyim eşyası ve ayakkabı grubunda indırım sezonu nedenıyle gözlenen yüzde 1.1'lık fiyat genlemesıne karşın ortaya çıkmış. Bu nedenle önümuzdekı dönem ıçın lyımser olmak da kolay değıl. Mart sonu enflasyon rakamlan ılk bakışta ıste bunlan söytüyor Keş- ke bu rakamlara değil de Sayın Güneş Taner'in sözlerine ınanabil- seydık. Yünsa BugünBugün... herkes için önemli bir gün, Borsa için önemli bir tarih olacak! Yünsa Hisse Senetleri bugün Borsa'da! Ülkemiz temel sanayii'nin öncü grubu, Sabancı Holding'in güçlü tekstil kuruluşu Yünsa, halka açıhyor: Elyaftan halıya, yünden kumaşa tam entegre tesisler. Ülke içinde, Halıda % 25, Kumaşta % 20 pazar payı. Geçtiğimiz yıl, dünya modasını etkileyen 60 kuruluşa verilen 1.5 milyon metre kumaş. Üretimin % 35'i dışsatıma sunuluyor. % 100 Yünsa. Hepsi, Yünsa başan kimliğinin güçlü, güvenli göstergeleri! Gerçek sanayi anlayışı, çağdaş üretim yapısı ile bir Sabancı Holding kuruluşu olan Yünsa, tasarruflarınız için güvenli bir gelir...sağlam bir seçenektir. Yünsa Hisse Senetleri! Bugünden itibaren Borsa'da. .Yünsa Hisse Senetleri, Akbank şubeleri aracılığıyla ya da doğrudan Akbank Menkul Kıymetler Merkezi'nden ve diğer borsa üyelerinden sağlanabilir. . Hisse Senetleri ile ilgili izahname, Akbank Menkul Kıymetler Merkezi, Bankalar Caddesi-lstanbul adresinden temin edilebilir. Yünsa Başarı Kartı: Kuruluş yılı: 1973. Yer Çerkezköy-Tekirdağ. Ödenmiş sertnaye: 40 milyar.Üretim: 300 bin m 2 açık, 45 bin m 2 kapalı alanda tam entegre tesisler. Üretim personeli: 1.200. Üretim konusu: Yiin ve yünlü iplik, yün ve yünlü kumaş, duvardan duvara halı. Üretim kapasitesi: Yılda 4 bin ton iplik, 4 milyon metre kumaş, 2 milyon m2 halı. Dışsatım: 1.5 milyon metre kumaş. 1990 yılı satış bütçesi: 200 milyar TL. YÜINI©©YÜTJ©© BİR HACI ÖMER © O B A N C I HOLDİNG KURULUŞUDUH
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle