25 Kasım 2024 Pazartesi English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
13 NÎSAN 1990 HABERLERİN DEVAMI CUMHURÎYET/17 Sil Baştan Olmaması İçin (Baştarafı 1 Sayfada) hızlandırmaktadırlar Bu acıdan, SHP MerkezYurütme Kurulu'- nun dun yayımladığı bıldırıdekı şu satırlar ye- rındedır "Getınlen onlemler, ıktıdarın soruniarın ne- denlerını kavrayamadığını bır kez daha orta- ya koymuştur Yörenın sorunları sadece kol- luk onlemlen ıle çozulemez Konu, ekonomık, sıyasal, toplumsal ve kulturel nedenlenyle bır butun olarak ele alınmahdır Ancak böyle bır anlayış ve uygulama ıle yörede yaşayan hal- kın desteğı ve guvenı sağlanabılır Sorunla- ra kalıcı ve sureklı çozumler getırılebılır ( ) Sansur baskısıyla basını susturmak, ınsanlan ıradesı dışında yennden yurdundan etmek ço- zum olamaz SHP olarak bunu demokrasıye ve ınsan haklarına aykırı sayıyoruz " DYP lıderı Demırel de dun basının soru- larını yanıtlarken, 413 Sayılı Kararname'de yer alan surgune ve sansure bır kez daha karşı çıkmıştır Muhalefetın bu eleştınlerıne karşın, ANAP ıktıdarı ve Sayın Ozal bıldıklerı yolda yuru- meye kesın kararlıdırlar Demokrası ve ınsan hakları gıbı herhangı bır sorunları yoktur za- ten baştan berı de olmamıştır Gozlerı o denlı karadır kı, muhalefetı de Cankaya Zırvesı1 - nde kendı polıtıkaları açısından neredeyse vıtrın malzemesı gıbı kullanabılmışlerdır Bu curetkârlık guçsuzlukten ve ıçınde bu- lundukları cıkmazdan kaynaklanıyor Hızlı tu- kenışın yol açtığı çırpınışlar da sayılabılır Işte, tehlıke de zaten bu noktada odakla- sıyor Seçıme gıtmek yerıne, ıktıdar koltuğu- na bu denlı yapışıp kalma cabası, "Nereye gıdıyoruz" sorusunun çengelını gıtgıde ka- lınlaştırmaktadır Onun ıçın 413 Sayılı Kararname bır donum noktasıdır Zamanı ve koşulları kuşkusuz farklıdır, ama Kahramanmaraş'ı ve 1978 yılı sonun- da ılan edılen sıkıyonetımı anımsıyoruz O ta- rıh de bır donum noktasıydı zıra ulke o ta- rıhten sonra bır eğık duzeyde kaymaya baş- lamıştı, 12 Eylul'e doğru Ve çok az kımse o gıdışın farkına varabılmıştı Sıl baştan olmaması ıçın buyuk dıkkat ve ozen gerekıyor Ozellıkle muhalefet partıle- rı DYP ve SHP ıle lıderlerı, bu sorumluluğu ılıklerıne kadar hıssetmelıdırler Sadece ANAP'ın tukenışını ızlemekle yetınıyorlarmış gıbı bır havadan sıyrılmalıdırlar Çunku yaşamakta olduklarımız, "sıl baş- tan ın sonuçlarıdır Bu konu uzerınde dusunmek, karamsar- lık değıl gercekcılıktır Demokrasıyı ve ınsan haklarını bu ulkede gecerlı kılmak ıstıyorsak, baska caremız yok Erken kongre gelecek yıl (Baştarafı 1. Sayfada) lamasına gklikin" şeklınde "şaka" önergeler ortaya atıldı Başbakan ve ANAP Genel Başkaıu Yıldınm Akbulut toplantı sonunda yaptı- ğı açıklamada, kongre tanhı ola- rak 16-19 Ocak 1991'ın beürlendı- ğını bıldırdı MKYK'da ük sozu alan "teknik komite" uyesı Guzel ıle bırhkte hareket eden Veysd Atasoy, komı- tenın kongre takvımme ılışkın önenlerıru açıkladı Atasoy, "25 eylul ve 16 ocak şeklinde iki ayn goruş olduğunu. obur komite uye- lerinjn hazırtadıgı takvım ile ken- disinın hazırladıgı takvım arasın- da uç aylık fark olduğunu" söy- ledı Atasoy, uç aylık farka rağ- men ılçe kongrelennın eylül ayı ıçensınde bıtınlebıleceğı konusun- da anlaştığını, mevzuat değışıkh- ğı yapılmazsa kongrenın en ıyı ılı- tımalle 4 aralık tanhınde yapıla- bıleceğını kaydettı ANAP Baş- kanlık Dıvanı'nı da eleştıren Ata- soy, teşkılat başkanlığını "beceriksizlikle" suçladı ve ıstıfa- larını ıstedı Yıne Güzel yanlısı Eyup Aşık da konuşmasında, "ANAP Baş- kanlık Divanı ile MKYKnın kar- şı karşıya gelmesının sorumlusu- nun leşkilat başkanlığı" olduğu- nu vurguladı 4şık, "Teşkilat uyt kayıtları raeselesını bile baUedememiştir" deyınce MKYK uyelerının bır kısmı "O ışi çozduk" dedıler Ancak Başbakan Akbulut, "Hayır. Biz uye kayıtla- nnı hazıran ayına kadar uzaltık" karşılığını verdı Bunun üzerıne Aşık, Akbulut'a, "Siz geçen MKYK loplantısı sonunda soyle- miştiniz. Partidekı kayıtiara gore kongre vapılacagını açıklamış- tınız" dedı \kbulut ve Teşkılat Başkanı Orhan Demirtaş'ın "Bız hatırlanuyonız" demelen uzerıne Aşık, gulerek "TRT'den bantla- n ısteyelım. Sozleriniz orada var" karşılığını verdı GUZEL'E MORAL — Hasan Celal Guzel'ın dun verdigi ıflar yemegine 52 ANAP milletvekili katıldı. GlİÇ MİLLETVEKİLLERİNE İKİ AYRIİFTAR YEMEĞİ Güzel: 52 - Akbulut: 50AMCARA (Cumhuriyel Buro- su) — Dokunulmazlığının kaldı- rılması ıstenen Hasan Celal Gu- zel ıle Başbakan Yıldınm Akbu- lut, ANAP mılletvekıllerıne dun ayn ayn ıftar yemeğı verdıler Gu- zel'ın yemegine, aralannda Akbu- lut'un yemegine davetlı olanların da bulunduğu 52 milletvekili ka- tıldı Buna karşın Akbulut'un ye- meğıne 50 milletvekili katılması dıkkat çektı. Guzel'ın Anadolu Kulubu'nde verdığı ıftar yemegine ANAP Ge- nel Başkan Yardımcısı Metin Gurdere ıle Grup Başkan Vekılı Yasin Bozkurt ve Onursal Şeref Bozkurt'un katılmaları dıkkat çektı Başbakan Akbulut'un ve- nıeğıne çağnlı olduğu halde Trab- zon Milletvekili Necmettin Kara- duman ıle E\up Aşık, Sıvas Mil- letvekili Mahmut Karabulut, Konya Mıllet\ekılı Mehmet Şim- şe ve Samsun Mılletvekıh Mehmet Aydın, Guzel'ın ıftar yemegine katılmavı yeğledıler Eskı bakan- lardan Caİıit Aral, Kâzım Oksay ve Nihat Kitapçı da Guzel'ın ye- meğıne geldıler. Iftar yemeğınden sonra Konya Milletvekili Mehmet Şımşek dua okudu Hasan Celal Guzel ıftar duasından sonra yaptığı konuş- mada "Ozellıkle bovle bir gunde benimle beraber olmanızın benirn ıçın anlamlı bir ağırlıgı vartiır. Ben hayatımda Cenabı Allah'a ANAP'ta kararname (Baştarafı 1. Sayfada) Milletvekili Alaattin Fırat ve Mehdin Işık dokunulmazlıkların kaldırılmasına karşı olduklannı, ANAP rrulletvekıllennın çoğunlu- ğunun bunu engellemek ıçın ko- mıs>ona gelmedıklenru sövledıler Ortak açıklama ANAP Mardın Milletvekili Nu- rettın Yılmaz, Sıırt Milletvekili Kemal Bırlık, Dıyarbakır Millet- vekili Nurettm Dılek ve Muş Mil- letvekili Mehdin Işık, Bakanlar Kurulu'nda kabul edılerek uygu- lamaya konulan ve göruşulmez uzere Meclıse gonderılen kanun hukmunde kararname (KHK) ko- nusunda, Cumhunyet muhabırı- ne "ortak açıklama" yaptılar KHK'ya karşı yuruteceklerı kulıs faalıyetı ıçın Doğulu tum mıllet vekıllerıyle bır araya geleceklerı- nı söyleyen mılletvekıllerı, onu- muzdekı gunlerde bu parlamen- terlerın katılacağı genış bır top- lantı yapmavı da duşunduklenm kaydettıler. Dört mılletvekılımn ortak açıklamasında şu göruşlere >er verıldı "Bu kararnamenin uvgulanma- ması ıçın elımızden gelenı yapa- cağız. Bu konuda fçişlen Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı da danil ilgili herkesle goruşeceğiz. En sempatik halünızle gıderek, berkese goruşlennuzi anlatacağız. Vılmadan çalışacagız. Partı aynmı gostermeden Do- ğulu tum parlamenterlerin buyuk eksen)etiyle temas halindeyız. Hepsi de aynı goruşleri paylaştık- lannı belırtmışlerdır. O nedenle bir kulis faaliyetı yuruterek, leh- likenin boyutlannı anlatacak ve bu kararnamenin Meclisten geç- memesı için aktif bir çaba goste- recegız. Kararnamenin bu şekıide uygu- lanması halınde. antıdemokratik uygulamalara gidiiebilecegi, bol- genin egitim ve kulturel ozellikleri ile sosyal yapısı ıçensınde ıhbar muessesesınin çalışacagı, ruşvetin artacagı ortadadır. Her şeye ragmen, kararname Meclisten duzeltilmeden gecerse, bizler de vekâlet işlemıni yerine getiremememızden dolayı bir ara- ya gelip, istifayı kacınılmaz, şeref- lı bir gorev olarak kabul edebili- nz. Zaten butun çabalanmıza rag- men bu kararname Meclisten ge- çerse ve bolgenın sosyal yapısı dikkate alınmazsa milletvekili ola- rak vekâlet gorevimızı şereflice yapabilecegımız soylenemez. Biz devamlı olarak halkımızın yanındayız." Yılmaz, Bırlık, Dılek ve Işık, ortak açıklamada, Bakanlar Ku- rulu'nun kabul etmesınden sonra yururluğe gıren onlemlerde karşı çıktıklan noktaları şoyle ıfade ettıler "Surgun cezası: Bır vatandaşın suçu varsa, vargılanmadan mah- kûm edılemez Yargılanmadan mahkûm edılmenın orneğı dunya- da başka ulkelerde y oktur Ceza- nın şahsılığı ılkesıne ters duşen bu uvgulama surgune mahkûm edı- len kışının aıle fertlerımn de mah- kûm ve mağdur edılmesı anlamı- na gelır Bu ceza, ıhbar, ruşvet muessesesınin çalışmasına yol açacaktır Sansur Demokratık bır ulkede vaşadığımızı ve Turkıye'nın bır butun olduğunu kabul edıvoruz Turkıye'de sadece bızım bolge- mızde sansur uygulanmasına kar şıyız Bu, bolgenın ıkıncı plana ıtılmesı, orada yaşayanların ıkıncı sınıf vatandaş olarak gorulmesı- dır Bu uygulama ınsan hakları- na ve demokrasıye aykındır, keyfi muamele orneğıdır A(,ık basının olmadığı bır top- lumda dedıkodu ve fısıltı gazete- sı duruma hâkım olur Gerçek bıl- gıler dışında yanlış ve kasıtlı ha- teslımiyet dışında kimseye teslim olmadım." dedı Başbakan Akbulut da Konut' ta 50 kadar ANAP mılletvekılıne bır ıftar vemeğı verdı Akbulut'- un yemegine Afyon, Konya, Muğla, Nevşehır, Nığde, Sakar- va, Samsun, Sıırt, Sınop, Sıvas, Tokat, Trabzon, Uşak ve Yozgat mılletvekıllerı katıldılar Bu ara- da Malıye ve Gumruk Bakanı Ad- nan Kabveci Butçe Plan Komıs- yonu uyelerıne bır ıftar yemeğı verdı KİT Komısyonu uyelerı kendı aralannda, 20 kadar ANAP milletvekili de Genel Başkan Yar- dımcısı Galip Demirel'ın ıftar ye- meğınde hazır bulundular. berlerın toplumda yaratacağı te- dırgınlık kaygı verıcı bır noktaya ulaşabılır Bırtakım vahım olay- ların da kamuoyuna duyurulama- ması sonucuna yol açar Daha va- hım netıceler ortaya çıkar Bazı kötu nıyetlı ınsanlara ıstedıklerı- nı uvgulama ortama sağlar Yargı eşitsizligi Hukukun te- mel ılkesı ve devletın başlıca un- surlarından bır tanesı vatandaşın vargı organına başvurabılme hak ve ozgurluğudur Haksızlığa ma- ruz kaldığını ıddıa eden bıreyle- nn yargı yoluna başvuramamalan hem devletın vargı organı uzvu- nu yok eder hem de vatandaşın dev lete karşı olan mancını sarsar Hukuka başvurma volu kapatıl- mış ınsanlann bu hakkını bır baş- ka yoldan aramalan yolu açüır kı, bu son derece tehlıkelı ve vahım sonuçlaıa > ol açar Batıda ışlenen bır suça verılen cezanın, suçun bolgemızde ışlenmesı durumunda ıkı katı olarak uygulanmasını hu- kuk ılkesı ve mantığıvla bağdaş- tırmak mumkun değıldır Milletvekili dokunulmazlıgı Dokunulmazlıkların kaldırılması Fıkrıne, hukuka olan saygımız ne- denıyle karşıyız TBMM bır var- gı organı değıldır Bır milletveki- li duşuncelennden dolayı peşınen mahkûm etme hak ve yetkısıne sa- hıp olmamalıdır Bu arkadaşlan- mızın dokunulmazlıklarının kal- dırılması, DGM'ye 'Bunlan raah- kûm edin' gıbı bır ışaret venlme- sı anlamına gelecektır kı, bu do- kunulmazlık muessesesını tama- men zedelemektır Kanaatımızce bır milletvekili sadece kursude de- ğıl, her yerde duşunduklenm öz- gurce soylevebılme hakkına sahıp olabılmelıdır Mılletvekıllerının dokunulmazlığının kaldırılması olayının anayasava ve hukukun temel ılkesıne ters duştuğu ınan- cındayız " UYKU SETİ KSİTL E Istanbul *el d 174 29 42/43 •F2 47 15 16 Ankara Tel ı4ı 348 349 5o 34 349 05 91 Izmır Tel (51 I 375 375 371 Kayserı Tel (35) 135 074 (4 hat) Ayrıntılı bılgı ve taksıtlı fıyat lıstesı bayılerımızde fiay i€f r- zae nemer e* - eaı P ü F F Y UYKU SETİ Geçen hafta yapılan MKYK toplantısında Akbulut'a "Gucsuzsunuz" dıyen Guzel yan- lısı MKYK uyesı Mehmet Çevik, sözlennın saygısızlık olarak anla- şılmaması gerektıgını belırterek özetle şunlan söyledı: "Ben bir Anadolu insanı gibi berkesin arkanızdan soylediklerinı sizin yuzunaze karşı soyledim. Ba- zı ihtiraslı ınsanlar var. Bunlar et- rafınızı sarmışlar. Bugune kadarkı siyası ıktidarlar ne çektılerse evet efendımciler ve nemelazımcılar- dan çektiler. Sizin etrafınızı da bunlar sarmıs. Ben sıyusı hayatın dogru soykyenierin dışlanmalan ornekleriyle dolu olduğunu büiyo- rum. Ama bunlan soylemek zo- rundayım. Kastım sızi uzmek de- ğildi, uzduysem ozur dılerim." Başbakan Akbulut ıse Çevık 1 ın bu sözlenne karşı "tesekkur" etmekle vetındı. Ama, bundan sonra Başbakan ve başkanlık dı- vanı uyelerıne yöneltılen eleştırı- ler yoğunlaşarak devam ettı. Mesut Yılmaz'ın Hasan Celal Güzel ve arkadaşlanna "sıcak" davranmaya özen gösterdığı dik- katı çektı Guzel ve Yılmaz baş- kanlık divanına eleştın konusun- da ortak tavır sergıledıler Yılmaz, şımdıye dek MKYK'da yaptığı en uzun konuşmada, kongrenın er- ken yapılmasını ve başkanlık dı- vanının ıstıfasını ıstedı. Orhan De- mırlaş'ı da adını vererek görevmı yapamamak ve "beceriksizlik" ıle suçladı Yılmaz, kongre tanhı ko- nusunda da tuzük ve Siyası Par- tıler Yasası'ndan gelen zorluklar olduğunu kabul ederek kongrenın ocak ayına kalabıleceğım ıfade ettı Guzel ıse kendısıyle ılgıli ıddı- alara değınmeyerek kongre ve par- tı çalışmalanna ılışkın bır konuş- ma yapmayi yeğledı Guzel, baş- kanlık dıvanının ıstıfa etmesı ıs- teğını yıneledı ve partının duru- munun kötuye gıtuğını anlatarak eylul ayında kongreye gıdılmesı gorüşunu vurguladı Akbulut'a giiven kalmadı En sert eleştınlerde bulunan Denızlı milletvekili Muzaffer An- cı, Akbulut'a "Siz bir bakan bile degiştiremıvorsunuz. Başkanlık Güzel dosvası Başbakanlık'ta ANK4RA (Cumhurnet Buro- su) — Hasan Celal Guzel'ın do- kunulmazlığınjn kaldınlmaM ıste- mıvle Ankara DG\I Savcılığı'nın •\dalet Bakanlığı'na vaptığı baş vurunun bakanhkça Ba^bakanlı- ğa sevk edıldığı bıldırıldı <\dalet Bakanı Oltan Sungurlu, dun TBMM'den avrılırken gazetecıle- rın bOrusu uzerıne. "Dosvayı ım- zaladım. Başbakanlıga gonder- dım Gereklı işlemi onlar \apar" dedı •^apılacak ınceleme sonrasında Ba;bakanhğın "dokunulmazlıgın kaldınlmasına ılışkin" ıstemı bır tezkere ıle TBMM Ba^kanlığrna sunması gerekıvor Bu arada 15 mayısta Ankara DGM'de başlavacak olan Ozal- Bush goruşmesı tutunaklarının açıklanma?>ı>la ılgıli dasada, ga- zetecı LluçGurkan'ı Prot Dr Çe- tin Ozek ve Doc. Dr Hasan Bıvık- lı'nın Hande Şevkal Mumcu'vu da Prot Dr Lgur Alacakaptan- ın savunacağı oğrenıldı Guzel'ın avukatlığını ıse Ankara Lnıversı- tesı Hukuk Fakultesı oğretım uve- lerınden Prof Dr \ah\a Zabu- noglu'nun ustleneı.eğı kaydedıldı Dun dava dosvasını almak uzere DGM ve gıden Gurkan''n avuka tı Dov Dr Hasan Bıvıklfva "dos- yanın 4-5 gun sonra venlebılecegı" bıldırıldı divanında bu kadar eleştıriye rag- men bır genel başkan yardımcısı- nı bile gorevden alamıyorsunuz" dedı ve sözlerını şöyle sürdürdü: "Bu kamuoyuna hicbir şey yap- madığımz biçımınde yansıyor. Teşkilatlann da artık bu yuzdea sıze guvenı kalmadığını goruyo- ruz." MKYK uyelennden eskı bakan A. Kurtcebe \Jptemoçın de "Bu boyle gıtmıyor. Bu kotu gıdışte si- zin de payınız var" dıyerek erken kongreyı savundu Ruşlu Kazım Yucelen ılçe kongrelennın tumunun aynı gun- de yapılmasımn takvımı kısaltaca- ğını belırterek "Sizin kongre kong- re dolaşmaya ihüyacınız yok. Ama obur adaylar, demır asa, demir ça- nk ile tek tek dolaşacaklar. Bun- lar delegeler arasında tabanda, Yıldınmcılar, Hasancılar ve baş- ka adayı tulanlar olarak gnıplaş- malara yol açacak" dedı Yucelen sözlerını. "Bu sizin menfaaü'nize olmasına ragmen neden bunu is- temediginizı anlayamıyonım" dı- yerek bağladı Ama Akbulut, bu sözlere de karşılık vermeyınce MKYK uyelen gecenın ılerleyen saatlennde ken- dı aralannda espnlere başladılar Bır ara salondakı gurultuler artın- ca, kjmse kımsenın ne konuştuğu- nu anlayamaz hale geldı Salon gı- derek kahvehane göruntusune bu- rununce Akbulut toplantıya 10 dakıka ara verdı Tuvaletteki haber Bu arada basın mensuplarının genel merkezın erkekler tuvaletın- de "us" kurarak tuvalete gelen her uyeden toplantıva ılışkın bılgı al- malan da sorun oldu Genel Ba$ kan Yardımcısı Metin Gurdere, tu- valetın gazetecılerle dolu olduğu- nu görunce, koşarak alt kattakı tuvalete gıtmevı yeğledı Hasan Celal Guzel'ın tuvalete gıtmesı Or- han Demırtaş'ı telaşlandırdı De- mırtaş da Guzel'ın hemen ardın- dan tuvalete geldı Buna sınırlenen Guzel, hıncını, kendısıne bır ga- zetenın erken baskısını uzatan Devlet Bakanı Vehbi Dinçerler"- den "Sen oku bilgi alırsın" dıve- rek çıkardı Demırtaş da Başbakan'm koru- ma polıslen aracılığıyla tuvaletten uzaklaştınldı Bu nedenle gazete- cıler, 10 dakıka ara sırasında MKVK uyelerıyle göruşemedıler Eleştırılenn yanıtsız kaldığı ve teknık tartışmaların çıkmaza gır- dığım gören MKYK uyelen, top- lantının ıkıncı bölumunde önle- rındekı kâğıtlara espnlı önergeler vazarak rahatladılar Alaattin Fı- rat'ın, "Biz bu gıdişle kongre fa- lan yapamayız. En lyısı 30 şubat- ta kongre toplayalım" bıçımınde- kı esprısı vazılı onergeye dönuş- turuldu Eskı Bakan Mehmet Aydın, oy- lamadan yana goruş belırtırken, aralannda Alaattin Fırat, Vehbı Dınçerler, Yusuf Bozkurt Özal'ın da bulunduğu bazı uyeler, "Oyla- madan, uzlaşmayla karar alınması" gorüşunu dıle getırdıler Lzlaşma göruşunun ağır basma- sı uzerıne Metin Gurdere, büyuk kongre tanhının saptanmaması ve sadece ılçe kongrelennın bıtış ta- nhının kararlaştırümasını önerdı Gurdere'mn önensım yazılj hale getıren Alaattin Fırat da ılçe kong- relennın ekım ayı ıçensınde bıtı- nlmesını gündeme getırdı Dınçer- ler'ın konuşmasından sonra Yusuf Bozkurt Özal yem bır önende bu- lundu Bu onerge tartışılırken, "Buyuk kongre tarihinin kararlaş- tırılmamasının kamuoyunda MKYKnın bir tarih bile belirle- yemedigı havası dogmasına neden olacağı" dıle getırıldı Bu tartış- malar uzerıne sonuç olarak "gos- termeiik bir kongre tarini" saptan- mast, ama ılçe kongrelennın ta- mamlanmasından sonra MKYK'- nın venıden toplanarak asıl tarı hın kararlaştırılması goruşu be- nımsendı Hasan Celal Guzel, Vevsel Ata- soy ve bazı uyeler, "Bu kongrenin haziran ayında yapılması anlamı- na gelir" dıye konuştular Atasoy, "Zaten kongrenin ocak ayında ya- pılması ile bazinın 1991'de yapıl- ması arasında bir fark yok" biçı- mınde konuştu Sahura kadar yaklaşık 6 5 saat suren ıkıncı MKYK toplantısı so- nunda verılen kararı Başbakan Akbulut şoyle açıkladı "Yapacagımız kongreierimizden AN APın daha guelu ve biıiik be- rabeıiiğını muhafaza edecek bir şekilde çıkacagına yurekten inanı- yoruz. Bu kunılumuzun tum uye- lerinin katılmış oldugu bır goruş ve inançtır. ANAP ılçe kongrele- ri 8 Eylul-15 Ekım 1990. il kong- releri 6 Kasım-5 Aralık 1990 ve buyuk kongrenin de 6-19 Ocak 1991'de yapılması karan ittifakla alınmıştır." Akbulut, ılçe kongrelennın ta- mamlanmasından sonıa MKYK'nın yenıden toplauarak kongre tanhı konusunu goruşece- ğını, kongreler ıçın partı kayıtla- rımn esas alınacağını ve 1 1 1990 tanhıne kadar uye olanlann da kongrelere katılabıleceğanı kaydet- tı. Akbulut, 12 Nısan 1990 tanhı- ne kadar kımlık kartı alanlann da kongreye katılabıleceğını bıldırdı GOZLEM UGUR MUMCU (Baştarafı 1 Sayfada) Yasalarımızda "hukukı ıtıbar" dıye bır kavram yer almı- yor Yasalarda "hükumetın manevı şahsıyetı" dıye bır kav- ram var yıne yasalarda "şöhret ve hak" ya da "namus ve haysıyet" gıbı kavramlara da yer verılıyor Mahkemeler 'hukukı ıtıbar' konusunda karar vermezler Mahkemelerın vereceklerı karar bır "eylem" ıle ılgılıdır DP sorumluları da eylemlerı nedenıyle yargılanmışlardır Yuk- sek Adalet Divanı bu eylemlerı Turk Ceza Yasası'nın 146'ncı maddesı gereğınce cezalandırmıstır Yassıada kararları, butun hukum ve sonucları ıle bağış- lanmıştır Hukuk açısından yapılması gereken de buydu Hukuk du- zenınde bır baska yol da yoktur Nıcın yoktur'' Çunku bır sucu butun hukum ve sonucları ıle kaldıran affa "genel af" denır 1966 yılında cıkarılan 780 sayılı yasa ıle Yuksek Adalet Divanı tarafından verılen cezalar "butun hukum ve sonucları" ıle bağıslanmıştır Hukuk açısından ıs bu noktada kapanmıştır, kapanmış- tır, cunku hukuk sıstemımızde Yassıada kararlannın gecersız sayılması gıbı bır hukuk yolu ongorulmuş değıldır Işın bu noktadan sonrası hukuku değıl sıyasetı ılgılendır- mektedır Bu tarıhten sonra eskı DP'lıler, her turlu haklarını elde etmıslerdır Bunların arasında TBMM'ye gırenler ve bakan olanlar da bulunmaktadır Bu arada baska gelışmeler de olmuş, 12 Eylul general- lerı, DP donemının Cumhurbaskanı Celal Bayar'ı Çankaya Kosku'nde "seref mısafırı' olarak selamlamışlar, Bayar'ın olumu uzerıne "devlet torenı" duzenlenmış; bu torene, 1960 ıhtılalıne çeşıtlı rutbelerdeyken katılan subaylar "merasım unıformaları" ıle kılıc kuşanarak katılmışlar, Bayar'ın top ara- basına konulan tabutu da Kara Harp Okulu ogrencılerınce tasınmıştır 1987 yılında cıkarılan bır yasayla da Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın Imrah'da bulunan mezarlarının baska yerlere ta- sınması ve adlannın bazı tesıslere verılmesı ıçın yasa çıka- rılmıştır Adnan Menderes'ın adı Izmır dekı havaalanına verılmış, Menderes Zorlu ve Polatkan ın adlarına caddeler, bulvar- lar açılmıstır 'Itıbar ıadesı' dıye bır kavram varsa, bu "ıtıbar" ışte bu yollarla Vade' edılmıstır 27 Mayıs Ihtılalı'nın •meş/-u/yef/"temelıne dayanan 1961 Anayasası 12 Eylul generallerınce sılah zoruyla kaldırılmış, yerıne bugunku anayasa getırılmıştır Konu DP açısından bu bakımdan da çozulmuştur Butun bu konular çozulmuştur, ama gerıye çozulrnedık bır konu kalmıştır Bu konu da Menderes, Zorlu ve Polat- kan'ın Imrah'da bulunan mezarlarının baska yere taşınma- sıdır Yasa mezarların tasınması ıcın çıkarılmış, ama bır türlu mezarlar taşınamamıştır Mezarların "devlet torenı" ıle başka yere tasınması ıçın yasa cıkartmaya gerek de yoktur Hukumet ısteseydı bu me- zarları 'devlet torenı' ıle coktan başka yerlere taşmırdı Konu, Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın mezarlarının Im- ralfdan alınıp baska yerlere tasınması da değıldır Konu, "DP terekesı' uzerındekı gelecek seçımlere yonelık mıras kav- gasıdır ANAP, Menderes, Zorlu ve Polatkan'ın kefenlerını bayrak yaparak oyunu arttırmaya çalışıyor ANAP sıyasetının "ı f ıbarı' da bu ışte Muhalefetten uyarı (Baştarafı 1. Sayfada) karşılıyoruz. Bu nedenle bu konu- dakı tutum ve davranısımızı bir kez daha açıldamayı gerekli sa- yıyoruz^ Getiriien onlemler iktidann, so- nııtlann nedenlerinı kavravamadı- gını bır kez daha ortaya koymuş- tur. Yorenin sorunlan sadece kol- Ink onlemleri ile çozulemez. Ko- nu, ekonomık, sıvasal. toplumsal ve kulturel nedenlenyle bir butun olarak ele alınmalıdır. Ancak, boyle bır anlavış ve uvgulama ıle yorede vaşayan halkın destegı ve guvenı saglanabilir. Sonınlara ka- lıcı ve surekli çozumler getirilebı- hr." Bıldmde yorenin ekonomık ve toplumsal sorunlanna yapısal ço- zumler getırmek gerektığı, ancak hükumetın sıyasal amaçlı kullanı- ma açık, zorunlu yerleşmeyı fi- SOVYET Y4ZAR 'Glasnost en çok yazarlara yaradı' Kultur Servisı — Turkıye Yazar- lar Bırlığı'nın davetlısı olarak Is- tanbul'a gelen Sovvet Vuksek Şû- ra Uyesı ve Sovvet \azarlar Bırlı- ğı Başkanı Madimir Vasilyeviç Karpov, Sov^etler Bırhğı'ndekı ya- zarların ve orgutlerının konumu- nu, açıklık ve yenıden yapılanma polıtıkalarımn Sovvet edebıyatın- dakı yansımalarını anlattı Dun Basın Muzesı'nde yapılan toplantıda konuşan Karpov, Sov- vet Yazarlar Bırlığı'nı tanıtarak bu İcurumun 1934 yılında kurulduğu- nu ve bugun 15 cumhunyette 10 bını aşkın uyeye sahıp olduğunu belırttı Stalın zamanında vazarların çok bu)oık bır baskı altında yaşa- dığını, 2 bın yazarın va oldurule- rek ya da surgune gonderılerek susturulduğunu anlatan Karpov, bugun ulkenın 70 vıllık tanhınde var olan her şevın yenıden gozden geçırıldığını, "durgunluk" done- mının atlatılmasında da ılk adımı atanların yazarlar olduğunu soy- ledı Edebıyatın yenıden vapılan- maya soluk verdığıru anlatan Kar- pov, bu polıtıkayla yazarların çek- mecelerıne kılıtlemek zorunda kaldıkları vapıtları gunışığına çı kardıklarını da belırttı Karpov, "Yenıden yapılanma polıtikasın- dan en çok yararlananlar yazarlar oldu. Artık sansur vok. Rahat ra- hat, hatta fazlaca rahat yazabili- yoruz. Ozgurluğu kullanmak zor bır şey. Bu vuzden basınımızda polemik, tartışma degil, kavga var şımdi" dedı Karpov, cumhunyetlenn haklı olarak ozgurluklerıne kavu^mak ıstedıklerını, yıllardır suregelen baskılardan bunaldıklarını belır- terek sözlerını şoyle surdurdu "Bunu herkes anlıyor. Hukumet de Vuksek Şûra da. Merkezden yonetilen birlik degıl, ozgur cunı- huriyeüerin federasvonunu istiyo- ruz. Yeni Sovyetler Bırligı ıçın ye- ni kanunlar hazırlıyoruz." nanse etmeye yonelık kadrolar oluşturmakla sorun çözmeye ça- lıştığı dıle getınlırken, "Sansur baskısıyla basını susturmak, in- saaları ıradesi dışında yennden yurdundan etmek çozum olamaz. SHP olarak bunu demokrasiye ve ınsan haklarına aykın sayıyoruz" gönışune yer verıldı Bıldmde da- ha sonra şu noktalar uzerınde duruldu "— Milletveldlliğı dokunulmaz- lıgı bir butundur ve demokrasınin onemlı bır kurumudur. Bunu ze- deleyen ve amacından saptıran tu- tum ve davranışlara karşıyız. — Olum cezası çagdışıdır. Olum cezalannın infazını bır ço- zum saymak çagdaş gelışmelere aykın temel bir yamlgıdır. — Guvenliğı saglamak devletın aslı gorevıdir. Guvenlik guçlen bunun için vardır. Yorenin yapısı ve toplumsal ozellikleri dikkate alınmaksızın konıculuk bir guven- lik aracı ve yontemi olarak goru- lemez." Bıldmde, Turkıyefde bır ıktıdar boşluğunun yaşandığı da kavde- dılerek, erken genel seçımın tek çözum yolu olarak durduğu ıfade edıldı. Daha sonra gazetecılenn soru- larını yanıtlayan Inönu, zırvede alınan önlemlerın goruşulduğu yolundakı Başbakan Yıldınm Ak- bulut'un açıklamasını gazetecıler- den oğrendığını anlatarak, "Bu açıklama muhalefetın de onayını aldığı havasındaydı. Oysa, uç ko- nu dışında obur onenler oneri olarak getirilmemiştır. Onun ıçın bu çabalan esefle karsıladığıraızı duyuruyoruz. Geçmişte şımdi ol- dugu gibı terore karşı ortak bir ta- vır olmamıştı. Ama bu destekten ozel parti çıkan çıkannaya calısıl- mamalıdır. Guneydogu'dakı olay- ların çozumu için temel y>kla$ım da halkın desteğını sa^lp.naktır" dedı Antalya Muteahhıtler Bırlığı temsılcılerını kabulden sonra ga- zetecılerın sorularını yanıtlayan DYP lıderı Demırel, olağanustu hal kararnamesındekı önlemlerın "Çankaya zirvesi"nde muhalefe- te aktanlmadığını belırttı Demı- rel, "Surgun ne olçude tedbirdir diye bize sorulsaydı, tedbir olma- dığını soylerdik. Ama Sayın Ozal sormadı" dedı Basına sansur getınlerek hıçbır vere vanlamayacağını da vurgula- \an Demırel, "Bu kadar buyuk bir meselede Turkiye'yi yonelenlerin iki şeyı karşısına almaması laam. Bunlardan birisi basındır, digeri kamuojudur. " dıye konuştu Opar'lanan...Toparlanır. Ikinci el yatırım kılavuzu Bir Tofaş aldınız Şanslısınız Keyfinızce kullanır, tadını çıkarır, satmaya karar verdiğınızde, aldığınızdan fazlasına satarsınız. Tofaş'ınızın orijinal yedek parça guvencesı Opar'dır. Rastgele yedek parça alma> ın. Aldırmayın Aracınızın orijınalliğıni bozup, ıkinci el satış değerini azaltmayın yedek
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle