Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
CUMHURİYET/14 DIŞ HABERLER 13 NİSAN 1990
SOVYETLER BÎRLİĞİ
Gorbaçov için zor günler1 SSCB Başkanı'nın "Aynlma, kanlı bir iç savaşı getirir" uyarısına karşın,
Estonya, Gorbaçov'a çağrıda bulunarak Moskova-Tallinn arasında bir an
önce bağımsızlık görüşmelerine başlanmasını istedi.
2 SBKP'de görüş ayrılıklan giderek derinleşiyor. Merkez Komitesi'nin
reformcu kanadı suçlayan çağrısı, ortalığı karıştırdı. Reformcular, parti
geleceği konusunda referandum istiyor.
Dış Haberler Servisi — Sovyetler Birliği
Başkanı Mihail Sergeyeviç Gorbaçov, "cum-
huriyetlerin bağımsızlığı" ve "SBKP için-
de bölünme tehlikesi" gibi iki buyük sorunla
karşı karşıya bulunuyor. Gorbaçov, Sovyet-
ler Birliği sınırlarında ortaya çıkacak bir de-
ğışikliğin, ülkeyi kanlı bir iç savaşa süruk-
leyeceğıni belinirken SBKP içınde radikal
reformcularla muhafazakârların karşılıkh
suçlamaları surüyor.
SSCB Başkanı Gorbaçov, önceki akşam
Genç Komünistler Kongresi'nde yaptığı ve
Sovyet televizyonu tarafından da yayımla-
nan konuşmasında, ozellikle biriikîen ay-
nlma konusu üzerinde durdu. Gorbaçov,
konuşmasının soru-yanıt bölümunde, Lit-
vanya örneğini anımsatarak "Diğer cumhu-
riyeller de bu örneği lakip ederek ayrılır-
ROMANYA
Kral
Michael'e
dönüş engeli
BÜKREŞ (AA) — Romanya'nın 42 yıl-
dır sürgünde bulunan eski kralı Michael'-
in başkent Bukreş'e gelmesi engellendi.
Romanya resmi haber ajansı ROMP-
RES, Isviçre'nin Cenevre kentinden dun
Bukreş'e gelmesi beklenen Kral Michael'-
in ve beraberindekilerin Romanya'ya giriş
vizesinin iptaJ edildiğini duyurdu.
Habere gore Romanya hükumeti, vize-
lerinin bulunmadığı gerekçesiyle Kral ve be-
raberindekilerin Cenevre'den kalkacak olan
uçağa alınmamalannı istediğini Isviçre ha-
vayollarr şirketi Swissair'e bildirdi.
Bir Swissair yetkilisi de Kral ve berabe-
rindekilerin uçağa binmeyi istediklerini, an-
cak vizeleri bulunmadığı için buna izin ver-
mediklerini açıkladı.
AP'nin haberine göre, Romanya Başba-
kanı Petre Roman, Fransız televizyonu ikin-
ci kanahnda kendisiyle yapılan bir söyleşi-
de Michael'in ziyaretinin ozel değil "siyasi
nilelik" taşıdığmı açıkladı. Roman, Krâlın,
Temeşvar ve Budapeşte'deki gösterilere ka-
tılmayı planladığını belirtti.
larsa, iilke kan gölune çevrilecek bir iç sa-
vaşın içine süriiklenir" dedi.
Gorbaçov, bir soruya verdiği yanıtta da,
SSCB'nin sınırlarında bir değişiklik yapılıp
yapılmaması konusunda uzun sure duş'ün-
duğünü, ancak "iç savaş" tehlikesini de göz
önunde alarak sınırlarda herhangi bir de-
ğişiklikten yana tavır almadığını söyledi.
SSCB Başkaru, Sovyet sınırlarında ortaya
çıkabilecek olası bir değişikliğin, tüm dün-
ya ve SSCB için daha önce görülmemiş bir
durum ortaya çıkaracağını söyledi.
Litvanya'nın, bağımsızlık konusunda bir
referandumdan yana tavır almasını da iste-
>en Gorbaçov, Baltık Cumhuriyeti'nin ay-
rılıkçı SAJUDIS hareketinin liderlerini de
ilişkileri gerginleştirmekle suçladı. Gorba-
çov, herkesin bağımsızlık isteyebileceğini,
ancak bunun Sovyet yasaları çerçevesinde
olması gerektiğini de kaydetti.
Gorbaçov, SSCB'den aynlma konusun-
da uyanlarda bulunurken Estonya Parla-
mentosu, Moskova-Tallinn arasında bir an
önce bağımsızlık konusunda göruşmeler ya-
pılması çağrısında bulundu. Gorbaçov'un
"biriikten aynlmayın" uyarısına yanıt nite-
liği taşıyan çağnda, "Estonya halkımn bıi-
yük çoğunluğunun isteklerine uygun olarak
Moskova ile Tallinn arasında acil gönişme-
ler yapılması" ıstendı.
SSCB Başkanı Gorbaçov, önceki akşam
11. Dunya Medva Konferansı için Mosko-
va'da aralarında DSP Genel Başkanı Bülent
Ecevit'in de bulunduğu bir gruba yaptığı ko-
nuşmada da, perestroyka sürecinde çok kri-
tik bir aşamada olduklarını belirterek "tdari
kumanda sistemini terk ettik. Ancak bunun
yerine yenisini heniiz oturtamadık" dedi.
Sovyetler Birliği Komunist Partisi (SBKP)
Merkez Komitesi'nin, parti içindeki reform-
cu kanadın tasfıyesini isteyen çağrısıyla, par-
ti içinde giderek yükselen gerilim de, Gor-
baçov'un karşı karşıya bulunduğu en onemli
sorunlardan biri olarak gösteriliyor. Mer-
kez Komitesi'nin çağnsında, reformcu ola-
rak bilinen Demokratik Platform, bölücu-
lükle suçlanmıştı.
Demokratik Platform tarafından önceki
gün yeni bir partî- kurulmasına vönelik çağ-
rının ardından, dün de grup, partinin gele-
ceği açısından referanduma gidilmesini is-
tedi.
Moskova Radyosu'nun Interfaks Servisi-
nin haberine göre SBKP Merkez Komitesi'-
nin "açık raektubuna" karşıhk olarak 'De-
mokratik Platform' grubu da, "partideki
yoldaşlara ve Sovyet halkına çağn" başlık-
lı bir bildiri yayımladı.
Bildiride, SSCB Başkanı Mihail Gorba-
çov'un başlattığı "yenileşme ve demokratik-
lesme sıirecinin", partinin muhafazakâr ka-
nadı tarafından "geriye çevrilraek" istendiği
göruşune yer verildi.
Bu eğılimlerin parti polilikasına egemen
olması olasılığında karşı uyarıda bulunulan
metinde, SBKP'nin geleceğini ilgilendiren
kılit sorularla ilgili cevapların belirlenmesi
için tum parti örgutünu kapsayacak bir re-
ferandum yapılması çağnsına yer verildi.
Sovyetler Birliği Başkanı Mihail Gorbaçov, Başbakan Nikolav Rijkov ve SBKP Merkez Komilesi Sekreleri Aleksandr Yakovlev, Genç
Komünistler Kongresi'nde bir arada göruluyorlar. (Fotoğraf: Reuter)
Sayın Doktor
ve Eczacıların
Dikkatine!
Mevsimsel ve
DEMOKRATİK ALMANYA.
Sosyalist rejim
resmen son bulduDoğu Berlin'de dün koalisyon anlaşması imzalanarak Hıristiyan
Demckrat Parti Genel Başkanı Lothar de Maiziere, başbakanhğa seçildi.
Yeni hükümet, birleşmenin bir an önce gerçekleştirilmesini ve
Almanya'nın NATO içinde kalmasını ilke olarak benimsedi.
DİLEK ZAPTÇIOĞLU
DOĞU BERLİN — Yeni hukumette yer
alan partiler, dün Doğu Berlin'de "koalis-
yon anlaşması"na imza attüar. Boylece De-
mokratik AJmanya'da sosyalist rejım, 40 yü-
lık bir iktidardan sonra resmen nihayet bul-
du. Doğu Berlin'de toplanan "Halk Mecli-
si", hükumeti ve 23 bakandan oluşan yeni
kabıneyi onavladı. Hıristiyan Demokrat
Parti Genel Başkanı Lothar de Maiziere,
400 kişilik mecliste 265 evet oyuyla D. Al-
manya'nın yeni başbakanı seçildi.
Doğu Berlin'de "demokrasi"nin zaman-
la oğrenilmesi gereken bir ders olduğu, dün-
kü meclis oturumunda ortaya çıktı. Sabah
saatlerınde başlayan meclis oturumunda
Hıristiyan Demokratlar, milletvekillerinin
ve hükümetin andı ile ilgili bir onerge ver-
diler. Önerge, "sosyalizme baglı kalınacagı"
yolundaki eski ant metninin değiştirilmesi-
ni; yeni bir yemin metnı hazırlanmasını ön-
görüyordu. Önergenin gundeme almıp alın-
mayacağı oylandı. Oylamada onerge 163
hayır, 162 evet ve 24 çekimser oyla redde-
dildi. Meclis Başkanı Bayan Sabine
Bergmann-Pohl bunun üzerine "oylann sa-
yımından kuşkn duyduğunu" açıkhyor, yeni
bir oylama yaptırıyor, bu kez önerge 219
evet oyuyla kabul ediliyordu.
Hıristiyan Demokrat Partili meclis baş-
kanının kendi partisinden gelen onergevi
"zorla kabul ettirdiğini" ve "partizanca
davrandıgını" belirten sol gruplar ve Yeşil-
ler, bunun uzerine oylamavı protesto ede-
rek salonu terk ettiler. Meclis başkanırun ilk
tur oylamavı neden 'kuşkulu' bulduğu ise
anlaşılamadı.
Muhafazakâr Hıristiyan Demokrat Par-
ti Genel Başkanı Lothar de Maiziere, D. Al-
manya'nın yeni Başbakanı. De Maiziere, Al-
manya birleşip yeni bir parlamento ve hü-
kümete kavuşana kadar doğudaki "buyük
koalisyon"a başkanhk edecek.
"Buyük koalisyon"da yer alan muhafa-
zakâr partiler, liberaller ve sosyal demok-
ratlar, dun sabah ortak bir metin imzala-
yarak koalisyonun ilkelerini saptadılar. Bu-
na göre yeni hüKümet şu ilkelere ağırlık ve-
riyor:
— Federal Almanya'yla yapılacak görüş-
melerden sonra Almanya'nın birliğinin F.
Alman Anayasası'nın 23. maddesine göre
"hemen ve bütün D. Almanya açısından
azami sorumluluk içinde gerçekleştirilme-
si"
HABERLERÎN DEVAMI
— F. Almanya ile parasal, ekonomik ve
sosyaJ birleşmenin 1 temmuza kadar para-
lel olarak yurürlüğe konması.
— Almanya'nın birleştikten sonra NATO
içinde kalması, fakat NATO'nun askeri iş-
levinden buyük oranda vazgeçip politik iş-
levine ağırlık vermesi.
— D. Almanya vatandaşlarının çalışma,
barınma ve eğitim ihtiyaçlannın devlet gü-
vencesi altında kalması; herkese refah, sos-
yal güvence, özgürlük ve hukuk devleti gü-
vencelerinın taahhüt edilmesi.
Demokratik Almanya Parlamentosu ay-
rıca, 2. Dünya Savaşı'nda Yahudilerin oldü-
rulmesi konusunda sorumluluğu olduğunu
kabul ederek ozur dilerken Israil, "özrii"
kabul ettiğini bildirdi.
Helsinki Vtfatch:
Bulgaristan'da
azmlık sorunları
sürüyor
ANKARA (Cumhuriyet Burosu) — Bul-
garistan'da yapılacak ilk serbest genel se-
çimlere iki av kala, bu ulkedeki azınlık so-
runlannın devam ettiği bildirildi. Avrupa
Güvenlik ve lşbirliği Konferansı (AGİK)
uvesi ülkelerdeki insan hakları sorunlarını
yakından izleyen Helsinki Watch, Bulgaris-
tan'da yaşayan Türk ve Pomak azınlıkların
durumundan "derin kaygı" duyulduğunu
belirterek Bulgar hükümetine tüm yurttaş-
larının kültürel ve dinsel haklarım güven-
ceye alması çağrısında bulundu.
Helsinki Watch'ın mart 1990 tarihli rapo-
runda, Bulgaristan'daki etnik gerilimin de-
vam ettiği belirtilerek 1990 başından itiba-
ren azınlık hakları konusunda alınan bazı
olumlu kararların uygulanmasındaki aksak-
lıklara dikkat çekildi. Bulgaristan'daki
Türkler ve Pomaklar açısından koşullann
genel olarak iyileştiği yolunda haberler ol-
duğunun kaydedildiği raporda, "Ancak be-
lirgin insan hakları sorunları devam
etmektedir" denilerek Türklere ait birçok
cami mezarhklarımn kapalı tutulması, okul
ve üniversitelerde Türk dilinde eğitim yapıl-
maması, Turkçe gazete ve radyo yayınları-
nın yasaklanması, Turk ve Pomakların pa-
saport işlemlerinin geciktirilmesi gibi sorun-
lar vurgulandı.
'Vicdanına bırakıyorum' CUHEYT ARCAYUREK
SYNTEK
mevsimsel
olmayan
rinit
tedavisinde
NASALIDE
BURUN SPREYİ
1 ml'de
0.25 mg
Flunisolide
içeren,
10 ml'lik
plastik
şişelerde
piyasaya
sunulmuştur.
ABDİ İBRAHİM
ILAÇ SANAYI ve TICARET A Ş
(Baştarafı 1. Sayfada)
ki Dışisleri Bakanlığı bunu bize bu
şekilde bildirdi- bu yonde yürütü-
len bir soruşturmada, Sayın Cum-
hurbaşkaru her şeyden önce bir in-
san olarak 'Ne oldu?' diye bir so-
ruyu merak ederek sorabilir. Bu-
nu sorması normaldir. Ama bu
yönde bir soru dahi bana gelme-
di.
— Hasan Celal Giızel'in, iddi-
alannıza ilişkin yaptığı 'siyasi
komplo' nitelemesini nasıl değer-
lendiriyorsunuz?
DEMİRAL — Ben bunu, onun
vicdanına bırakıyorum. Vicdanı
ile baş başa kalsın o. Eğer bize
karşı boyle bir söz söylemiş ise on-
da çok büyuk yanlışlığa uğruyor.
Çunku biz hiçbir zaman bu poli-
tik ortam içine girmeyiz. Ne ka-
rakterimizde vardır, ne görevimi-
zin içinde. Bunu kesinlikle herkes
bilsin. Bu benim özel karakterim-
de de yoktur. Çünku ben hiçbir si-
yasi duşünce içinde değilim, go-
revimi sürdürdüğum sure içinde.
Bunu herkes bilıyor. Bunun dışın-
da görevimiz gereği kimseye
komplo hazırlamayız. Kime, niye
hazırlayalım? Bir sebep yok
ortada.
— Uluç Giirkan'ın, 'Soruştur-
ma benimle ilgili başlatılmıştı, bu
t lyutu benim sorgumda herhan-
gi bir şekilde yer almadı' şeklin-
de bir açıklaması yer aldı gaze-
telerde...
DEMtRAL — Güneş gazete-
sinde çıkan haberin, devletin men-
faatlerini ilgilendirip ilgilendinne-
diğini, biz, Adalet Bakanlığı ka-
nalıyla Dışisleri Bakanlığı'na sor-
duk. Devletin menfaatleri gereği
bu bilgilerin gizli kalması gerek-
tiği şeklinde bir yanıt aldık. Bu-
nu elde etmek, açıklamak suç.
— Gürkan, sorgusunda, Gü-
zel'e ilişkin herhangi bir savın
gundeme gelmediğini söylüyor...
DEMİRAL — Biz bu haberi
kimden aldığını araştırdık. Sonuç-
ta, iddianamemizde belirttiğimiz,
bir zincir ortaya çıktı. Orada gö-
revli diğer samk Hande Şevkat
Mumcu'nun bu belgeleri Hasan
Celal Guzel'e verdiği, Guzel'in de
Gürkan'a ilettiği iddia ediliyor. Biz
de bu bağlantıvı kurduk. Ve islem
yaptık. Biz bu konuda sadece
Hande'nin ifadeleriyle yetinme-
dik, bu konuda kapsamlı bir araş-
tırma yaptık. Bu böyle boş değil.
— Hande Şevkat Mumcu, bu
önemli belgeyi nasıl elde elmis?
DEMtRAL — Orada gorevli, o
belgeleri dosyalayıp, saklıyor.
— Bu baglantı, Dışişleri'ndeki
araştırmamz sırasında mı ortaya
çıktı?
DEMİRAL — Orada. Ama
bunlan bana açıklatmayın.
— 'Siyasi komplo' suçlaması
konusunda yasal girişiminiz ola-
cak mı?
DEMtRAL — Yok. Bu, ne ka-
rakterimizde vardır, ne de gorevi-
mizin gereğidir. Komployu biz
yapmayız. Komplo yapmayı, gö-
rev gereği olarak mı göruyor, bi-
lemiyorum. Devlet Güvenlik
Mahkemesi'nde çalışanlar oyle
komplo mu yapıyorlarmış? Gö-
revlerini yapıyorlar. Görevi yap-
mak, kişisel olarak onu çok uz-
muş olabilir. Onun karşılığında da
bu kelimeyi kullanmış olabilir, o
da bizi ilgilendirmez. Ama o de-
ğerlendirmesi yanlış.
— Tahliye talebi konusundaki
değerlendirmeniz nedir?
DEMtRAL — Biz once Han-
de Mumcu'yu sorgusunu yaptık-
tan sonra serbest bıraktık. Çünku
o zaman deliller tam olarak top-
lanmamıştı. Ondan sonra hem
Hande Mumcu hakkında hem
Uluç Gürkan hakkında gıyabi tu-
tuklama karan çıkarılmasını iste-
dik. İddianamemizde, her ikisirün
deduruşmalannın tutuklu olarak
yapılması talebi vardır. Ama bu-
nu mahkeme kabul etmedi.
— Soruşturmanızda herhangi
bir baskıyla karşılaştınız mı?
DEMtRAL — Hayır, kimsenin
bir baskısı ya da önerisi söz ko-
nusu olamaz."
Devlet Bakanı ve ANAP Genel
Başkan Yardımcısı İbrahim Özde-
mir, dun duzenlediği basın toplan-
tısında Hasan Celal Giizel hak-
kında grup disiplin kurallanna ay-
kırı hareket gerekçesiyle herhan-
gi bir işlem yapılıp yapılmayaca-
ğı şeklindeki bir soruya "Hayır,
herhangi bir şey yok" yanıtını ver-
di.
1. Sayfada)
di?
Mıllelvekıliyle yöneticilerin bü-
yük bölümünce başbakanlıkta
başanlı olmamakla, partiyi daha
aşağılara çeken beceriksızliklerle
suçlanan Yıldırım Akbulut, en
azından 16 Ocak 1991'e kadar
hem lider hem de başbakan ka-
lıyordu.
Akbulut'un "büyük bir operas-
yonla" başbakanlıktan düşürüle-
ceğine değinen haberler, yorum-
lar, istekler, bir anda değerini yı-
tiriyordu Birinci önemli sonuç
buydu.
Ikinci önemli sonuç, bütün taf-
ralara, savlara ve istekli görünüş-
lere karşın, ANAP'takı karşı grup-
lar da kongrenin Ocak 1991'e kal-
masını onaylıyorlardı Akbulut ve
çevresindekiierin yasaları, tüzük
hükümlerini zorlayarak erken
kongreyi Eylül 90'a almak iste-
medıkleri biliniyordu. Fakat par-
tiyi içine düştüğü açmazlardan
Demîrerin(Baştaraft I. Sayfada)
Demirel şunlan söyledi:
"Bir o eksikti vani. Benim, dev-
let kanallanndan endirekt bilgi al-
mak gibi bir huyum yoktur. Ben
devletin tepesinde senelerce bulun-
dum. Devletin bildiği şeylerin ço-
ğunu ben zaten biliyorum. Köste-
bege falan ihtiyacım yok. Bugün
iç ve dış basını iyi izleyen herkes
devletin biMigi şeylerin çoğunu bi-
lir. Köstebekle bizim bir ilgimiz
yoktur. Biz meşruiyetçiyiz."
Öte yandan Devlet Bakanı ve
ANAP Genel Başkan Yardımcısı
tbrahim Özdemir de dün duzen-
lediği basın toplantısında, Hasan
Celal Güzel hakkında grup disip-
lin kurallanna aykın hareket ge-
rekçesiyle herhangi bir işlem ya-
pıbp yapılmayacağı yonündeki bir
soruya, "Hayır, herhangi bir şey
yok" yanıtıru verdi. Özdemir, "O
konu, mahkemeye intikal etmiş
bir konudur. Mahkemede her şey
açıkça ortaya çıkar. Bundan hiç
kimsenin endişesi olmasın" dedi.
kurtarmak için yeni bir yönetimi
tek koşul gören, başta Mesut
beyler, ardından da HCG ekibi
MKYK'ntn son toplantısında
ocak tarihine fazla direnemiyor-
lardı. Mesut Bey'in saptanan ta-
rihten "mustarip" olduğu söyle-
nemezdi. Aslında kongrenin ola-
bilir ölçüde geç yapılması işine
geliyordu.
Başkentteki yüksek perdeden
devlet adamı davranışlarıyla ör-
güte dayanan bir lıder kımliği çi-
zemeyeceğini elbette anlamıştı.
Tanınmak, yeni ilçe ve il kongre-
lerınde destek alabılmek için -bir
zahmet- yurdu dolaşması gere-
kebılirdı. Zamana gereksiniyor-
du.
HCG, belki ictendi, ama bu iç-
tenlik siyasal tarıhimize "İkinci
Hasan Vakası" diye geçmeye
aday son olaydan sonra kuşku-
suz duraksamalara yol açmıştı.
"Komplo" diye nıtelediğı DGM kj-
dianamesi henüz bütün canlıhğı
ile ortada durur, suçlamalar sa-
de insanın kafasında soru işaret-
lerine yol açarken. Eylül 90'da er-
ken kongreye -açıkladığı gibi- li-
der adayı olarak girmesi. savaşı-
mını sürdürmesi olanaksızdı. O
da zamana gereksınıyordu.
Boylece Başbakan ile genel
merkez işbaşında kalarak yerel
kongrelere gitmeyi düşünürken,
Mesut Bey daha sağlam zemıne
basmayı planlarken, HCG'nin
planları son olayla tersyüz olur-
ken, taraflar arasında ister iste-
mez erken kongre tarihınde bir
biıieşme, uzlaşma olacaktı; oldu.
Siyaset bu, tabıi genel merkez
karşıtlan yine olanca hızla genel
merkezi eleştırmeyi sürdürecek-
ler. Bilinen gerçekler karşısında
ne var ki "zımni bir uzlaşma" ke-
sinleşti, üç ayrı grup aynı hedef-
te birleşti.
Köşk ise yasadan kaynakla-
nan mantıksal direnmelerle
kongreyi gelecek yıla kaydırıyor-
du. Zaten Ocak 91 tarihi de ke-
sin değildi. İlçe ve il kongreleri-
ne ilişkin takvim normal işlerse
büyük kongre ocakta, tersine du-
rumda belki daha sonra, marttan
mayısa kadar uzanan günlerde
yapılacak. ilke kararının ana içe-
riği bu. TÖ, başka bir mantıksal
sonuç daha sağlıyor. Ocak 91'de
kongre demek, 91 ilkbaharında
erken seçım olmayacağını doğ-
rudan olmayan yoldan -Mümtaz
Soysal hocanın deyımiyle- "çö-
zümsüz muhalefete" duyurmak-
tı.
TÖ şimdi başka planların pe-
şınde olabilir. İlhan Selçuk'un ha-
rika benzetmesiyle S.S. (sansür
ve sürgün) kararnamesinin içe-
recegi hükümlerden tek sözcük
söz etmeden muhalefetimizi ya-
nına çekmiş, tanımayacaklarını
söyleyenlerın asıl gerçeğini hal-
ka duyurmuş. Şimdi yedi yıl Çan-
kaya'da kalabilmek için "parla-
mentoyu siyasetine uydurmanın"
yollarını arıyor. Üye sayısını 600'e
çıkarmak ANAP milletvekillerinin
gözde isteği olduğu kadar, yüz-
de 5 barajla aralarında anlaşa-
mayacak ne kadar parti varsa ya-
sama organına getirmek TÖ'nün
başlıca ideali olarak aylardır ku-
lislerde konuşuluyor.
Bu arada demokratik rejimi
tehdit eden kimi gelişmeler olu-
yormuş, bir yana. HCG olayıyla
demokratik rejimin erdemi yüre-
ğinden vuruluyorrnuş, boşver!
Oysa HCG oiayının gerçek yüzü
mutlaka ortaya çıkmalı. İster ki-
şisel, ister mesleki ödünlerle bu
balon mutlaka patlatılmalı. Yok-
sa ikide bir aynı türden suçlama-
lar siyaset sahnesine girecek.
Muhalefetimizin tek dayanağı
ise, ilk seçimde bu iktidar nasıl-
sa gidecek. Ötesı hava. İyi güzel,
artık herkes bilıyor ki bu iktidar
gidecek.
Gitmesine gidecek, ama arka-
sında neler bırakacak, neler.
Nufus cuzdanımı kaybettim.
Geçersizdir.
MAHIR KARAMUSTAFA
Türk, İngiliz öğretmenlerin gözetim ve rehberliğinde
10-18 yaş grubu için ^
4 hafta dö
Hareket 8 Temmuz 1990
Okul rehberlerince havaalanında karşılama
ve uğurlama, özenle seçilmiş aile yanında tam
pansiyon konaklama, haftada 15 ders Ingilizce.
sosyal ve sportif etklnllkler, yarım ve tam günlûk
gezller, katılım sertiflkası fiyata dahlldir
v _ ^ ^ - ^ _ _ — < ^ - - ^ — ^
(Uçak büeti v« konut fönu hariç. flyat 15 krç* li( gnjbun otufmauyia oeçerk*.)
BARAT - Yurtdışı Lisan Okulları Temsilciliği
Ablde-I Hürrlyet Cd. Yonca Ap. No. 282 Kat 4 D. 12 80270 ŞlşU / Istanbul
Tel: 147 44 88 - 14843 57 Fax& Telesekreter 131 2942 Telex: 39644cya tr
Hekimoğlu
rekorlan
MİNYELİ
S İ N E M
YÖNETMEN:
JNAR
İsmairin satış
kıran romanı
ABDULLAH
A L A R D A
YÜCEL ÇAKMAKLI
OYNAYANLAR: PERİHAN SAVAŞ, BERHAN ŞİMŞEK
AKSARAY
İSTANBUL
ANKARA MALTEPE
ADANA
KONYA
SIVAS
ADAPAZARI
KAYSERİ
ANTALYA
İSKENDERUN
MALATYA
ZONGULDAK
BALIKEStR
URFA
ERZURUM
DİYARBAKIR
UŞAK
ELAZ1Ğ
EMEK (16 Nisandan ıtıbaren)
BAHÇELİEVLER ZAFER
CÖLBAŞI
LÂLE
Korr
OMAY
YILDIZ
BUYÜK
KULTÜR
KANATU
RENK
KONAK
KONAK
ATUAS (12 Nisandan itibaren)
DADAŞ (13 Nisandan itibaren)
EMEK (14 Nisandan itibaren)
SAN (16 Nisandan itibaren)
GOLCUK