01 Mayıs 2024 Çarşamba English Abone Ol Giriş Yap

Katalog

Aylar
Günler
Sayfalar
5 MAFT 1990 DIS HABERLER CUMHURİYET/3 \azar'ın gezki stirttyor • BONN (AA) — Devlet Bakanı Mehmet Yazar, dün Bonn Büyükelçüiği'nde yapılan Federal Almanya'daki başkonsoloslar toplantısına katıldı. Toplantının gündeminde, Almanya'daki Türk işadamlan meslek sahiplerinin Almanya'da uyum içerisinde çalışmaîarının organizasyonu, Diyanet Işleri Türk - Islam Birliği (DÎTİB) ve Türk - Alman Dostluk Derneklcri'nin çalışmalan gibi konular yer alıyor. Toplantının en önemli gündem maddesini, bu yasama döneminde Federal Almanya Meclisi'nden çıkması beklenen yeni yabancılar yasa tasansı oluştunıyor. Necibııllah'ın çağnsı • ABU DABt (AA) — Afganistan Devlet Başkanı Necibullah, ülkesinde barışın sağlanması amacıyla Suudi Arabistan veya Körfez ülkeleri tarafından yapılacak arabuluculuk girişimlerini memnuniyetle karşılayacağını söyledi. Necibullah, El Haleej gazetesine dün verdiği demeçte, "Suudi yetkilîlerin, tslam dünyasında ağırhğı olduğuna ve Afganistan'da barışın sağlanmasına katkıda bulunabileceğine inanıyorum. Suudi Arabistan veya baska bir Körfez ülkesinin böyle bir ' talepte bulunması haünde bunu memnuniyetle karşılarız" dedi. Siyahların darbesi • JOHANNESBURG (AA) — Güney Afrika'da siyahların yaşadığı ve kâğıt üzerinde bağımsız olan Ciskei bölgesine sının olan Ciskei'de, Birinci Kıta Komutanı Tümgeneral O. J. Gqoza, dün radyoda yaptığı açıklamada, darbenin Ciskei'de yasayan halkın isteği ûzerine gerçekleştiğini söyledi. Güney Afrika Dışişleri Bakanı Pik Botha da daha önce yaptığı açıklamada, Guney Afrika polisinin Ciskei'de durumu incelediğini belirtmiş ve herkesi sakin olmaya çağırmıştı. Yıınanistan'da kürtaj • ATtNA (AA) — Yunanistan'da genç yaşlarda kürtaj ve doğum oranı hızla artıyor. Atina Aleksandras Devlet Kadın Hastahklan Hastanesi MUdürü Dr. Eftimios Deliyoroğlu, "Seks Pedagojisi ve Sağlık" konulu panelde yaptığı konuşmada, görev yaptığı hastaneye gelen 14-19 yaş grubu genç kızların yüzde 35'inin en az bir defa kürtaj yaptırdığının beürlendiğini söyledi. Lemmon: Hovarda değilim • MADRİD (AA) — Amerikalı ünlu aktör Jack Lemmon, 27 yıldır aynı kadın ile evli olduğunu belirterek "Hiç hovardalık yapmadım" dedi. "Babam" adlı son fîlminin galası için geldiği İspanya'nın başkenti Madrid'de bir basın toplantısı düzenleyen Lemmon, 1950 ve 196O'Iı yıllarda yaptıklan komedileri özlediğini belirtti. ABD Başkanı George Bush'un okuldan arkadaşı olduğunu söyleyen Jack Lemmon, "Yakın arkadaş değildik, fakat ben onu tanıyordum. Arkadaşları arasında adı 'Gelincik* idi" diye konuştu. Ünlü aktör, özel yasamıyla ilgili sorulara, "Tamı tamına 27 yıldır aynı kadın ile evliyim. Hiçbir skandala adım kanşmadı. Çünkü hiçbir zaman hovardalık yapmadım" karşılığını verdi. Yunanistan, 8nisanda, biryıl içinde 3-kez genelseçime gidiyor Atina'da ıımut seçîmdeCumhurbaşkanı seçimlerinin sonuçsuz kalması üzerine, siyasi partiler dikkatlerini 8 nisanda yapılacak genel seçimlere çevirdiler. Ülkenin enbüyük partisi YDP, genel seçimlere gidilmesi için cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiçbir adayı desteklememişti. STELYO BERBERAKİS ATİNA — Yunanistan parlamentosun- da üç turda tamamlanan cumhurbaşkan- lığı seçimlerinin sonuçsuz kalması üzerine genel seçimlerin 8 nisan pazar günü yapı- lacağı da kesinleşmiş oldu. ülkenin en büyük partisi durumundaki YDP, cumhurbaşkanlığı seçimlerinde hiç- bir adayı desteklememekle bu sonucun alınmasını istiyordu. Böylece 300 sandal- yelik parlamentoda yapılan üç tur oylama- da YDP'nin 148 milletvekili boş oy kulla- nırken PASOK'un 125 milletvekili parla- mentonun eski başkanı Yannis Alevras'ı, komünistlerin 21 milletvekili de bugünkü Cumhurbaşkanı Hristos SartzeUkis'i des- tekledi. Ama adayların hiçbiri 3. turda en az gerekli olan 180 oyu sağlayamadı ve ana- yasa gereğince parlamentonun 12 martta feshedilmesiyle genel seçimlerin önceden açıklandıgı gibi 8 nisanda yapdmasına res- men karar verildi. Yunanistan'da son bir yıl içinde yapıla- cak olan bu üçüncu genel seçimler, ülke- nin gerek siyasi geleceği, gerekse ekonomisi açısından büyük önem taşıyor. YDP'rıin hedefi YDP, bu seçimlerde de tek başına ikti- dara geimeyi hedefliyor. Bu nedenle seçim kampanyalannda "Ya YDP ya kaos" slo- ganını kullanıyor. Bir zamanların en güç- lü sosyalist partisi PASOK ise tek başına iktidara gelemeyeceğinin bilincinde oldu- ğu için geniş kapsamlı bir hükümet şeklin- den söz ediyor. PASOK'un asıl hedefi, Do- ğu Avrupa'daki gelişmelerden sonra oy po- tansiyelıniıj düşmesini beklediği komünist partılerinin oylannı toplamak. PASOK, böylece seçimlerden sonra partiler arasın- da başlayacak olan olası yeni raüzakerele- re daha güçlü bir şekilde oturmayı araaç- lıyor. Yunanistan'm geçen haziranayından bu yana "yönetimsiz" kalması ve parti- lerce surekli birbirlerini suçlamakla yaratı- lan "gevşeklik", ülke ekonomisi kadar dev- letin işlerliğini de olumsuz yönde etkiledi. Uç büyük partinin destek verdiği ekono- mi profesörü Xenofondas Zolotas hükü- met i ise bekleneni veremedi. Çünkü Zolo- tas'ın ifadesine göre atılması gereken tüm "cesur adımlar" parti çıkarları uğruna li- derler tarafından engelleniyor; güdümlü grevler ilan ediliyordu. Yunanistan'm şu an- da devlet sektöründe çalışanlann aylık ma- aşlarını, dıştan borç almak suretiyle öde- diği düşünülürse ülke ekonomisinin halen büyük bir krizin eşiğinde bulunduğu gö- rülebilir. Ülkede enflasyon oranı yüzde 13. Bu, AT ülkelerinin ortalamasından dört kat daha fazla. Ülkenin dış siyaseti dahil her alanda göz- Ienen bu "gevşeklik" karşısında parti lider- lerinin bundan sonra daha "bflinçli" bir ta- vır içine girmelerini zorunlu kılıyor. An- cak geçen iki seçimde olduğu gibi önümüz- deki seçimlerde de hiçbir partinin tek ba- şına iktidara gelecek kadar oy toplaması beklenmiyor. Bu durumda YDP iie PA- SOK'un ya da PASOK ile komünistlerin birbirlerine "yeni ştrtlar" koşmaları ve en azından dört yıl iktidarda kalacak iki par- tili bir koalisyon hükümetinin oluşturul- ması bekleniyor. Kıbns sorunu Öte yandan Yunan basını Kıbns sorunu ile ilgili olarak New York'ta yapılan doruk göruşmelerinin KKTC Başkanı Rauf Denktaş tarafından torpillendiğini iddia ediyor. Gazeteler dünkü sayılarında, BM Genel Sekreteri'nin yaptığı açıklamada da Denktaş'ı "suçtadıgın»" ve bu kez sorunun Türk tarafının kelimelere vermek istediği "anlamdan" kaynaklandığına dikkati çek- tüer. Denktaş'ra bu zirve görüşmelerini torpil- leyeceğini New York'a giderken açıkça di- le getirdiğini yazan gazeteler, adadaki top- lumların "taalk" ve bu halkların "sdf determinasyon" hakkına sahip olmasıyla ilgili Denktaş'ın koştuğu şartlannın zirve- yi torpillemek için önceden planlandığını ileri sürdüier. FlLİPlNLER TUGUEGARAO'DA İSYAN—Filipinler'in kuzeyinde bulunan Tuguegarao kentinde bir otele saldıran isyancılar, bir generali öldürerek kaçülar. Hükiimel güçleri, daha sonra keati kontrole aldı. (Foloğraf: Reuler) Isyancılar vurdu ve kaçtı Dış Haberier Servisi — Filipinler'de Dev- let Başkanı Corazon Aquino'ya karşı isyan eden eski Cagayan Valisi Rodolfo Aguinal- do'ya bağlı birlikler, bir oteli ele geçirerek otelde bulunan General Oscar Flarendo'yu öldürdüler. Isyancılann, Flarendo'yu öldür- dükten sonra kaçtıkları bildirildi. AP'nin haberine göre Devlet Başkanı Aqu- ino'ya geçen aralık ayında duzenlenen dar- be girişimine katılmak ve adam öldürmekle suçlanan eski Cagayan Valisi Rodolfo Agu- inaldo hakkında tutuklama kararını uygula- maya koymak amacıyla ülkenin kuzeyinde- ki Tuguegarao kentine gelen General Oscar Flarendo'nun kaldığı otel, Aquinaldo'ya bağlı isyancılarca dün sabaha karşı kuşatıl- dı. Isyancılar, daha sonra otelin içine girerek Flarendo ve yardımcüannı rehin aldılar. Ey- lemin başkent Manila'da duyulmasından sonra da Devlet Başkanı Aquino, isyanın der- hal bastırılması için hükümet birliklerine emir verdi. Bunun üzerine harekete geçen hu- kümet birlikleri, otelin çevresini kuşattılar. Ajanslar, hükümet güçlerinin kuşatması sı- • rasında, otelin içinde bulunan isyancı vali Aguinaldo ve taraftarlannın, General Flaren- do'ya ateş ederek kaçtıklannı bildirdiler. AA'nm AFP'ye dayanarak verdiği habere göre, resmi kaynakiar, General Flarendo'nun açılan ateş sonucu ağır yaralandığını ve da- ha sonra otele giren hükümet güçleri tarafın- dan hastaneye kaldınlırken yolda öldüğünü kaydettiler. AP, hükümet güçlerinin, otele giriş sıra- sında otelde kaldıklan belirtilen bazı isyan- cılarla silahlı çatışmaya giriştiklerini, çatış- ma sonucu iki isyancımn öldürüldüğünü, bir kişinin de yaralandığını bildirdi. Ajans, ara- larında bir bakanla askeri yetkililerin de bu- lunduğu çok sayıda kişinin isyancıların elin- den kurtanldığını belirtti. Devlet Başkanı Aquino'nun sözcusü ise is- yancıların büyük bölümünün generali vur- duktan sonra Kalinga-Apayad eyaletine doğ- ru çekildiklerini belirtti eski vali Aguinaldo'- nun da kaçanlar arasında bulunduğunu söyledi. Filipinler Devlet Başkanı Aquino da yap- tığ açıklamada, halkı ve oıduyu demokrasi yolundan ayrılmamaya çağırdı. Aquino, is- yancıların cezalandırılacağım da kaydetti. İSRAİL TELEVİZYONU'NUN HABERİ Şamir barış planını kabul etti ABD Dışişleri Bakanı Baker'ın sunduğu barış planına göre İsrail'le görüşecek Filistin heyeti, işgal altındaki topraklarda yaşayan ya da Doğu Kudüs'te evi olan Filistinlilerden seçilecek. Bu işlemden sonra Mısır'm başkenti Kahire'de bir toplantı düzenlenecek. KUDÜS (AA) — îsrail Televiz- yonu, tsrail yetkilileriyle görüşe- cek Filistin heyetinin seçilmesi yo- lundaki ABD barış planının Îsrail Başbakanı tzak Şamir tarafından kabul edildiğini bildirirken, sağ- cı Likud Partisi söz konusu plan- la ilgili olarak tartışmaların sür- düğünü belirtti. tsrail Televizyonu tarafından vayımlanan haberde "Likud ve Işçi Partisi yetkilOeri Başbakan Şgmir'in Filistin he>etinin belir- lenmesi konusundaki ABD planı- na ohunln cevap verecegini söy- lediler" denildi. Başbakan Şamir'in yardımcısı Yossi Ahimeir, gazetecilere yap- tığı açıklamada, Likud Partisi toplantısı sırasında başbakanın ABD planıyla ilgili olarak fıkrini açıklamadığını söyledi. Ahimeir, ABD planıyla ilgili olarak "Desteklediğimiz bazı gd- rüşlerin yanı sıra kuşkuyla karşı- ladıgımız kısımlar da bulunmak- tadır" dedi. Çevre Bakanı Ronni Milo da ABD banş planıyla ilgili tartışma- lann devam ettiğini ve söz konu- su planla ilgili olarak gelecek haf- ta içinde oylama yapılacağını bil- dirdi. fsrail radyosu tarafından veri- len haberde de ABD barış planı- nın, aralarında Dışişleri Bakanı Moşe Arens'in de bulunduğu bir- çok Likud Partisi yetkilisi tarafın- dan desteklendiği kaydedildi. ABD Dışişleri Bakanı James Baker'ın sunduğu banş planında, Îsrail yetkilileriyle görüşecek Fi- listin heyetinin, işgal toprakların- da yasayan ve çalışan Filistinlüer veya tsrail tarafından sınırdışı edilmiş olup Doğu Kudüs'te evi veya işi olan Filistinlilerden oluş- turulması öngörülüyor. Baker planının kabul edilmesi haünde Mısır'm başkenti Kahire'- de dışişleri bakanlan düzeyinde yapılacak toplantıda, tsrail yetki- lileri ile görüşecek Filistin heyeti ismen belirlenecek. tsraıl'in Filis- tin heyetinde yer alacak isimlere karşı çıkma hakkı olacak. Bu arada tsrail Televizyonu- nun haberine"ilişkin olarak ABD tarafından henüz bir açıklama ya- pılmadı. TEŞEKKÜR Aile büyüğümüz MUST4FAMUNIR BİRSEL'in vefatı nedeniyle bizleri yalnız bırakmayan, telefon, telgraf ve mektupla başsağlığı dileğinde bulunan, cenazenin askeri törenle kaldırılmasmda ve törenin büyük bir düzenle yürütülmesinde değerli yardımlarını esirgemeyen resmi ve özel kuruluşlarla törene bizzat katılma lütfunda bulunan saygıdeğer temsilcilerine, dost ve yakınlarımıza en içten duygularımızla teşekkürlerimizi sunarız. AÎLESİ Atina'dan Pontııslu göçmenlere darbe ATİNA (AA) — Yunan hükü- metinin, ülkeye göç etmek isteyen Pontuslu Rumların sayısının artış göstermesi üzerine göç işlemleri- ni yavaşlatüğı bildirildi. 1980 yüından bu yana Yunanis- tan'a gelen 20 binden fazla Pon- tuslu göçmene ev ve iş vaaı etme- sine rağmen bu sözlerini yerine ge- tirmeyen Yunanistan hükümeti, şu andaki sayıya ek olarak 1990 yı- lında 15 bin, ardından gelecek yıl- larda da 120 binden fazla Pontus- lunun göç etmesiyle karsı karşıya kalacağı sorunlann boyııtlarını göz önune alarak göç işlemlerini yavaslattılar. Pontuslular Derneği Başkanı Pctros Prokopidis, Yunanistan'a gelmek isteyen Pontuslu göcmen- lerin Moskova'daki Yunan Konso- losluğu önünde uzun kuyruklar oluşturduklarını, ancak yetkilile- rin göç işlemlerini Atina'dan ve- rilen talimat üzerine çok ağır tut- tuklarını söyledi. Prokopidis "YonaBİsUa, bize vaat ettiklerinin hiçbirini yennc getirmedi. Verilea sozler gerçck- leştirilraedi. Atina, Sovyetlcr Bir- ligi'nde 'Yunanistan, cennet' pro- pagandası yapıyor" dedi. Moskova'daki Yunan Büyüket- çiliği'nin dağıttığı ve kendilerine iş ile mesken garantisi veren form- lan doldurduktan sonra Yunanis- tan'a gelen Pontuslular, burada beklediklerinden farklı gerçeklerle karşüaşıyorlar. Pontuslulann "Yu»anist»n ma- ceralan" Yunan topraklanna gi- rer girmez baslıyor. Beraberlerüı- de taşıyabildikleri ev eşyalarını da getiren Pontuslu göçmenler, çok kere bu eşyalar için gürnrük ver- gisi ödemek zorunda bırakılıyor- lar. Atina'da ev olarak 1922'de Türkiye'den gelen Yunau göçmen- ler için kurulan barakalarda yaşa- mak zorunda kalan Pontuslular, hüküraetin, işyerlerinde bu göç- menleri çahştıracak işverenlere verdiği teşvik primlerine rağmen iş bulamıyorlar. Atina'da, Pontuslu göçmenlerin pazarlarda v sokak aralarında işportacılık yaparak Sovyetler Bir- liği'nden getirdikleri özel eşyala- nnı satmalarmı ve para kazanma- ya çalıştıklannı görmek artık alı- şılmış bir manzara haline geldi. KKTC Muhalefetten güçbırliğı LEFKOŞA (AA) — KKTC'de iktidarda bulunan Ulusal Birlik Partisi'ne (UBP) karşı muhalefet, seçimlerde güç birliği yapacak. KKTC Cumhuriyet Meclisi'nde muhalefeti oluşturan 4 siyasi par- tiden 3'ü, Cumhuriyetçi Türk (CTP), Toplumcu Kurtuluş (TKP) ve Yeni Doğuş (YDP) partileri, se- çimlere "Demokratik Mıicadeie Partisi" çatısı altında girme karan aldılar. öte yandan, L'BP Genel Başka- nı ve Başbakan Derviş Erogıu, bu 3 partinin ittifak kararı almadan önce Tatlısu köyünde yaptığı ko- nuşmada, tamamen farklı gorüş- leri savunan uç muhalefet parti- sinin "naylon bir parti" ıcurarak bir araya gelmelerinı hayret ve üzüntü ile karşıladıklannı bildirdi. Derviş Eroğlu, çok partili sis- temde her partinin kendi amble- mi ile halkın karşısına çıkmak zo- runda olduğunu, tek partiye yo- nelişin ancak komünist ülkelerde görüldüğunü kaydederek, "günu- mü/deki komünist iilketerin bile çok partili sisteine yönrfdBderini" söyledi. Kıbns sorununun bu kritık dö- neminde sandıktan koalisyon de- ğil, tek başına bir iktidar çıkma- sını sağlayacak bir seçim yasası ge- tirdiklerini belirten Eroğlu, muha- lefet partilerinin iktidar olamaya- caklanndan korktuklan için seçim yasasına karşı çıktıklannı ifade etti. POUTIKADA SORUNLAR ERGUN BALCI Avruptfda Eski Defterler Açılıyor Batı Avrupa ve ABD, 2. Dünya Savaşı'nın bitiminden bu yana, iki Almanya'mn birleşmesinden yana olduklarını, bir halkın bo- lunmuş olarak kalmasını hiçbir uygar toplumun kabul edeme- yeceğını soyledıler. Butun suç Sovyetler Birliği'nde idi. Mosko- va, Almanya'yı ikiye bölmüş, bir parçasını komünist yapmıştı. ABD ile Batı Avrupa kuşkusuz bu açıklamalarında samimi de- ğildiler. Almanya'mn bölünmüşlüğünden herkes memnundu. Ama bu bolünmeye karşı çıkıyor görünmenin de bir sakıncası yoktu. Sovyetler Birliği, nasıl oisa iki Almanya'mn birieşmesıne izin vermezdi. Bu arada Batılılar da iki Almanya'mn bölünmesi- ne karşı olduklarını söyleyerek Federal Almanya'ya şirin görü- nürlerdi. Bu oyun 40 yıldan fazla sürdü. Ve ABD, ingiltere, Fransa'nın, otacağına hiçbir zaman ihtimal vermedikleri şey gerçekleşti. Sov- yetler Birliği iki Almanya'nın birieşmesıne izin verdi; daha doğ- rusu, başdöndürücü gelişmelerin etkisinde vermek zorunda kal- dı. Doğu Avrupa'daki şaşırtıcı gelişmeler Batı'yı hazırlıksız yaka- larken Moskova da içerıdeki dağ gibi sorunlarla cebelleşiyordu. Federal Almanya Başbakanı Helmut Kohl bu şaşkınlık, kararsızlık ortamını iyi değerlendirerek aradan sıynldı ve dıreksiyona geç- tı. İki Almanya kendi başlanna bırleşmeye yönelırken müttefik- lerin yapabilecekleri tek şey bu birleşmeyi desteklediklerini soy- lemekiı. Ne var ki birleşme yaklaştıkça Batı Avrupa'nın kaygısının art- tığı gözteniyor Margaret Thatcher'ın ingilteresi birleşme konusunda fazla he- veslı oimadığını belirten ilk Batılı ülke oldu. Son günlerde italya, Hollanda ve Belçıka'nın da huzursuz oldukları gözleniyor. Bu üç ülke, ıkı Almanya'mn birieşmesıne ılişkın kararlar alınmadan önce kendilerine de danışılmasını ıstiyorlar. Bılındığı gıDı 13 şubatta Ottawa'da yapılan NATO Dışişleri Ba- kanlan topiantısında iki Almanya'mn "iki+dört" diye adlandırı- lan bir formül uyannca birleşeceğı açıklanmıştı. Yani önce bu konuda IKI Aimanya arasında görüşmeler yapılacak, daha son- ra görüşmetere 2. Dünya Savaşı galibi dört müttefik (ABD, SSCB İngiltere ve Fransa) katılacaktı. işte Batı Avrupalı ufak ülkeleri de bu formül kuşkulandırıyor Görüşmeierde güvenlik ve sınırlara ilişkin bir dizi kararın kendi- lerine danışılmadan alınmasından korkuyorlar. Polonya'ya gelınce; bu ülke iki Almanya'mn birleşmesi ile ilgi- li goruşmelere ooğrudan katılma isteğinde ısrar ediyor. Ayrıca Bonn nükumetinin savaştan sonra Polonya'ya verılen Alman top- raklarınaa gozu olmadığına ilişkin resmen taahhütte bulunma- sını ıstıyor. Araiık ayında seçimlere gidecek olan ve sağcıları öf- keıendırmekten çekinen Başbakan Helmut Kohl ise böyle bir ta- ahnurte buiunmaktan kaçınıyor. Kohl'ün bu tutumu sadece Po- lonya'nın Oeğıl Fransa. ingiltere, Hollanda ve Belçika gibi Batılı ulkelerın de kuşkulannın artmasına yol açıyor. Polonya ve Batılı ülkeleri korkutan Kohl değil. Helmut Kohl'ün Bırleşmış Almanya'mn başbakanı seçilse bile eski Alman top- raklanna goz dıkmeyeceğini herkes biliyor. Ama Kohl'ün bu çapta üluiiaıarâoı oasKiya karşın bir taahhütte bulunmayı reddetme- sı, hsaeraı nimanya'da sağ kanadın küçümsenemeyecek etkin- iıgı otauğunu gosteriyor. Kohl bu kanadı öfkelendırmeyi göze ala- mıyor. l>ıe Batılnarı ve Polonya ile Sovyetler'ı kuşkulandıran da bu. Getecekte sağ kanat etkinliğini daha da arttırır ve Alman- ya'mn esKi topraKiarını gündeme getirirse ne olur? Polonya, sa- vaşın oınmınde Oder-Neisse hattının doğusundaki Alman top- raklarını aldıktan sonra milyonlarca Almanı kovdu. Bunlar Fe- defaı Aımanya'da güçlü bir baskı grubu oluşturuyorlar ve Hıris- ıi>oiı uvmofjdi Parti'nin Bavyera kolu olan sağcı Hıristiyan Sosya) btniMo yoMn.ıiışki içındaler . ' • uıe yanoan KohJ'ün Almanya'mn Polonya'ya sınır güvencesi vermeaıne karşıiık, Polonya'nın da Almanya'dan tazminat iste» meyecöyıne mşkın güvence vermesıni ıstemesi, iki ülke arasın- Udiu vjeftjinıtg* aana da arttırdı. Polonya Başbakanı Tadeusz Ma- zowıecKi, sorun Oüyütüldüğü takdirde Varşova'nın Nazıler tara- fından zorla çalıştırılan Polonyalılar için tazminat isteyebileceği- nı söyleyerek Bonn'a gözdağı verdi. Ozetle, ıkı Almanya henüz birleşmedi. Ama eski defterler açıl- maya başlanaı bile. Eski hesaplar bir bir gündeme geliyor. Al- manya'nın kaybettiğı topraklar... Naziler... Nazilerın zorla çalıs- tırdığı Polonyalılar... Avrupa'nın 45 yıldır geride kaldığına, tarihe gömüldüğüne ken- dinı inandırdığı sorunlar ve kaygılar bunlar. Polonya, iki Almanya'mn birleşmesinden o denli kaygılı ki ar- tık topraklarındaki Sovyet birliklerinin çekilmesinde ısrar etmi- yor. Aksıne daha bir süre kalmalarını istiyor. Avrupa yeniden şekillenirken milliyetçilik ve eski rekabetlerin tekrar gündeme gelmesi olasılığı da ufukta gözukmeye baslıyor. FEDERAL ALMANYA Türk mahkûmlar için gönüllüler aranıyor Berlin Adalet Bakanlığı, Türk mahkûmların dış dünya ile iletişimlerini sağlayacak Türkçe ve Almanca bilen gönüllü görevliler bulmak için kolları sıvadı. BATI BERLİN (AA) — Fe deral Almanya'mn Batı Berlin eyaleti Adalet Bakanlığı, büyük çoğunluğunu Türklerin oluştur- duğu yaklaşık 600 yabancı mah- kumun, dış dünya ile iletişimle- rini sağlayacak "gönüllü" gö- revliler arıyor. Batı Beriin Adalet Bakanlığı yetkilİM ri. Christoffd söz ko- nusu gönüllü görevliler, yalnız- lık ve dışlanmışlık duygusu al- tınüa ezıien yabancı mahkûmla- rın bu duyguiarı aşmalarına ve topiuma yeniden kazandırüma- larına yaı Jirncı olacaklar. Batı beriin Adalet Bakanlığı yetkilisi Christoffel, halen Ber- lin'de 552 yabancı mahkûmun bulunduğunu, bunların 188'inı TurK raahkûmların, geri ka- lanını ise Poıonyalı, Lübnanlı ve Yugoslav mahkümlann oluşturdu- ğunu bildirdi. Christoffel, halen sayılan 14O'ı bulan ve "mahkümlann psikolojik sonınianyla" ilgile- nen resmi görevlilerin yanı sıra görevlendirilecek olan gönüllü- lerin, belirli bir süre gerekli eği- timden geçirileceklerini ve daha sonra da bunların da göreve başlamalanyla mahkûmlara da- ha iyi hizmet verileceğini kay- detti. Yabanct mahkümlann, ağır- lıklı olarak da Türk mahkümla- nn sorunlanna yardımcı olacak görevlilerde, Türkçe bilme ko- şulu aranıyor. Berlin Adalet Bakanlığı, Al- mancayı yeterli ölçüde bilmeyen Türk ve diğer yabancı mahküm- lann, cezaevi ortamı içinde bir de dil yetersizliği dolayısıyla ile- tişim sıkıntısı çektiklerini ve Al- man mahkûmlardan daha faz- la yalnızlık hissine kapıldıkları- m düşünerek, gönüllü görevliler sayesinde kendi dillerini konuş- ma ve rahatlama olanağına sa- hip olacaklan fıkrinden yola çı- kıyor. Her mılle«en gönüllü görev- liler bulunması girişimi, Batı Berlin Eyalet Senatosu Hukuk Komisyonu tarafından da des- tekleniyor. TEŞEKKÜR Oğlumuz Kıvıkım'ın hipospadias ameliyatını basarıyla gerçekleşnren Istanbul Tıp Fakultesi Üroloji Ana Bilim Dalı oğretim uyelerinden değerli insan D«ç. DTHALUK ANDER başta olmak üzere Urolojı Ana Bilim Dalı tüm öğretim uyelerine, scvgi ve şefkatini esirgemeyen tüm hemşirelerin şahsında Bashemşire Ayfer Kamber'e, Florance Nıghthingale Yüksek Hemsirelik Okulu'nun tum öğrencilerı ve öğreıim göreviilerinin şahsında Yrd. Doc. Nevın Kanan ve Guler Aksoy'a minnet ve teşekkürlerimizi bir borç bilıriz. \V. CELM. TDPRAKOĞLl - ŞİKRAN
Abone Ol Giriş Yap
Anasayfa Abonelik Paketleri Yayınlar Yardım İletişim English
x
Aşağıdaki yayınlardan bul
Tümünü seç
|
Tümünü temizle
Aşağıdaki tarih aralığında yayınlanmış makaleleri bul
Aşağıdaki yöntemler yoluyla kelimeleri içeren makaleleri bul
ve ve
ve ve
Temizle