Katalog
Yayınlar
- Anneler Günü
- Atatürk Kitapları
- Babalar Günü
- Bilgisayar
- Bilim Teknik
- Cumhuriyet
- Cumhuriyet 19 Mayıs
- Cumhuriyet 23 Nisan
- Cumhuriyet Akademi
- Cumhuriyet Akdeniz
- Cumhuriyet Alışveriş
- Cumhuriyet Almanya
- Cumhuriyet Anadolu
- Cumhuriyet Ankara
- Cumhuriyet Büyük Taaruz
- Cumhuriyet Cumartesi
- Cumhuriyet Çevre
- Cumhuriyet Ege
- Cumhuriyet Eğitim
- Cumhuriyet Emlak
- Cumhuriyet Enerji
- Cumhuriyet Festival
- Cumhuriyet Gezi
- Cumhuriyet Gurme
- Cumhuriyet Haftasonu
- Cumhuriyet İzmir
- Cumhuriyet Le Monde Diplomatique
- Cumhuriyet Marmara
- Cumhuriyet Okulöncesi alışveriş
- Cumhuriyet Oto
- Cumhuriyet Özel Ekler
- Cumhuriyet Pazar
- Cumhuriyet Sağlıklı Beslenme
- Cumhuriyet Sokak
- Cumhuriyet Spor
- Cumhuriyet Strateji
- Cumhuriyet Tarım
- Cumhuriyet Yılbaşı
- Çerçeve Eki
- Çocuk Kitap
- Dergi Eki
- Ekonomi Eki
- Eskişehir
- Evleniyoruz
- Güney Dogu
- Kitap Eki
- Özel Ekler
- Özel Okullar
- Sevgililer Günü
- Siyaset Eki
- Sürdürülebilir yaşam
- Turizm Eki
- Yerel Yönetimler
Yıllar
- 2025
- 2024
- 2023
- 2022
- 2021
- 2020
- 2019
- 2018
- 2017
- 2016
- 2015
- 2014
- 2013
- 2012
- 2011
- 2010
- 2009
- 2008
- 2007
- 2006
- 2005
- 2004
- 2003
- 2002
- 2001
- 2000
- 1999
- 1998
- 1997
- 1996
- 1995
- 1994
- 1993
- 1992
- 1991
- 1990
- 1989
- 1988
- 1987
- 1986
- 1985
- 1984
- 1983
- 1982
- 1981
- 1980
- 1979
- 1978
- 1977
- 1976
- 1975
- 1974
- 1973
- 1972
- 1971
- 1970
- 1969
- 1968
- 1967
- 1966
- 1965
- 1964
- 1963
- 1962
- 1961
- 1960
- 1959
- 1958
- 1957
- 1956
- 1955
- 1954
- 1953
- 1952
- 1951
- 1950
- 1949
- 1948
- 1947
- 1946
- 1945
- 1944
- 1943
- 1942
- 1941
- 1940
- 1939
- 1938
- 1937
- 1936
- 1935
- 1934
- 1933
- 1932
- 1931
- 1930
Abonelerimiz Orijinal Sayfayı Giriş Yapıp Okuyabilir
Üye Olup Tüm Arşivi Okumak İstiyorum
Sayfayı Satın Almak İstiyorum
31 MART 1990 KÜLTÜR-SANAT
m""IV. ULUSLARARASIİSTANBULFİLMFESTİVALl
CUMHURÎYET/5
FESTtVALİN TARİHÇESİ
Altı filmden
175 filme1982'de 6 filmlik bir sinema haftası olarak başlayan
etkinlik sonradan İstanbul Festivali'nden aynlarak
Sinema Günleri'ne dönüştü. 1989'da İstanbul
Uluslararası Film Festivali'ne dönüşen etkinlikte bu
yıl 42 ülkeden 175 film yer alıyor.
Kültür Servisi — Kültur Ba-
kanlığı'nın da desteğiyle istanbul
Kültur ve Sanat Vakfı tarafından
düzenlenen tstanbul Uluslarara-
sı Film FestivaJi ilk kez 1982 yı-
lında tstanbul Festivali çerçeve-
sinde 6 filmlik bir "fılra haftası"
olarak başladı. lstanbu) Festıva-
li'yle "anlamlı bir ilişki" kurabıl-
mek amacıya, gösterilen filmler-
de "Sanallar ve Sinema" teması
seçilmişti.
Bu etkinlik 1983'te İstanbul
Uluslararası Sinema Günleri
adıyla düzenlendi ve btitiin bir
festival süresine yayıldı. O yıl bir
ay boyunca sinemaseverlere 36
film sunuldu.
Film gösterilen, izleyicilerden
gördüğu ilgi vizerine 1984'ten baş-
layarak İstanbul Festivali'nden
ayn bir döneme, nisan ayına kay-
dınldı ve o yıl 16 ülkeden 44 film
gösterildi.
1985'te Sinema Gıinleri prog-
ramında ılk kez biri uluslarara-
sı, oteki ulusal olmak üzere iki
yanşmalı bolum yer aldı. Ulus-
lararası Yarışma Bölumü'nde "Si-
nenıa ve Sanatlar" temasını işle-
yen filmler, uluslararası bir seçi-
ci kurul tarafından değerlendiril-
meye ve en iyi filmin yönetmeni-
ne Alün L*le Ödulü verilmeye
başlandı. Ulusal Yarışma Bölü-
mü'ndeyse ulusal bir seçici kurul,
katılan Türk filmlerini değerlen-
direrek o yılın en iyi yapıtma Ec-
zacıbaşı Vakfı Vılın En İyi Türk
Filmi Odülü'nu vermeye başladı.
"Türkiye'de sinemanın gelişi-
raini deslekle*erek nitetikli îilm-
lerin ticari dağıtımını teşvik el-
mek, Türk sinemasımn uluslara-
rası düzeyde tanıbmına kalkıda
bulunmak" amacmda olan İstan-
bul Uluslararası Sinema Günle-
ri, ilk yılından bu yana düzenli
bir buyüme gösterdi. 1985'te 69,
1986'da 78, 1987'de 103 ve
1988'de 114 uzun metrajlı filmin
yer aldığı Sinema Günleri, kısa
sürede dünyanın buyuk film şen-
likleriyle boy ölçüşecek bir ko-
num kazandı.
1989 yılı başında, dünya festi-
vallerinin eşgüdümünü üstlenen
Uluslararası Film Yapımcılan
Dernekleri Federasyonu (FIAPF)
tarafından tanınarak dünyanın en
önemli 40 film şenliği arasına gi-
ren Sinema Günleri, bu gelişme-
ye paralel olarak adını İstanbul
Uluslararası Film Festivali olarak
değiştirdi. Geçen yıl festivale 39
ülkeden 163 film katıldı ve gös-
terileri toplam 145 bin seyirci iz-
ledi.
JORIS IVENS'IN AMSINA
RÜZGÂRIN PEŞİNDEKİ ADAM — Joris Ivens, son filmi "Bir Rüz-
gâr Ö> küsu''nde uzun > aşamımn nerde> se biitiin yaşantı ve deneyim-
leriain bir bileşimini ortava koydu. Bü>ük bir bölümunu Çin'de ger-
çekkştirdigi filmde, rüzgânn o> kusunu anlaurken, insan nthunun de-
rinliklerini de kesfe > oneldi.
Belgesel ustasıKüllür Servisi — Belgesel
sinemanın gelmiş geçmiş en
büyuk ustalanndan Joris
Iyens'in son filmi "Bir Rüzgâr
Öykusu", istanbul Film
Festivali'nde bugün
gösterilecek yapıtlar arasında.
28 Haziran 1989'da 91 yaşında
ölen Ivens'in anısına
şosterilecek olan "Bir Rüzgâr
Öykiisii", unlü sanatçının
1964 yılından bu yana sinema
uğraşını ve yaşamını paylaştığı
Marceline Loridan'la Çin'de
gerçekleştirdiği bir yapıt. "Bir
Rüzgâr Öjküsii", Loridan'ın
deyişıyle Ivens'in yaşamından,
deneyimlennden, tarihsel
gerçekler ve sinemasal
şiirsellık içindeki uzun
yolculuğundan kaynaklanan
esin gücünün, rüzgârı
yakalamaya çalışan yaşlı
adamın oyküsünde
yoğunlaştığı bir film. Gerçekle
düşün iç içe geçtiğî, şiirsel
nitelikler taşıyan "Bir Rüzgâr
Öyküsü"nde Joris Ivens ayru
zamanda başrolü üstleniyor.
Yüzyıla yaklaşan yasamı
boyunca kamerasını
Ispanya'dan Vietnam'a,
Amerika'dan Çin'e taşıyan
Joris Ivens, dünyanın hep o
"sıcak aokta"lannı
yakalamış, yaşamlarını ve
geleceklerini kurmaya çalışan
insanların gerçeğini başka
insanlara, özellikle de Batı
dünyasına iletmişti.
BULENT DIKMENER
HABER ÖDÜLÜ YARIŞMASI
Gazeteci Bülent Oikmener'ın anısını yaşatmak ve Türk
gazetecıliğine olan katkılarını manevi yönden sürdürmeyi
sağlamak amacıyla. adına 1980 yılında konulan "Haber
Ödülü" 1989-1990 yılında da sürdürüimektedir.
Ödül koşuiları şöyledir:
1. Ûdüle her Türk gazeteci aday olabilir.
2. Adaylık, gazetecinin kendi önerisi veya ödül komitesının
önerisi ile gerçekleşir.
3. ödüle aday gösterilecek haberlerin 1 Nisan 1989 ıle 31
Mart 1990 tarıhlen arasında gunluk gazeteler veya sürelı
yayınlardan birınde yayımlanmış olması gereklıdır.
4. Ûdüle aday olabılmek için nitelikleri 3. maddede belirtilen
haberlerin yayırnlandığı gazete veya süreli yayınların 1
sayısının 10 Nisan 1990 gunü akşamına kadar gonderilmesi
gerekmektedır.
5. Seçici Kurul'un değerfendirilmesı sonunda "Haber
odülü'nu kazanan gazeteciye 500.000 TL. ödül ve bir plaket
verılır. Haberın bir ekıp tarafından oluşturulması halinde ödül
tutarı paylaştırılır
Ayrıca Seçici Kurul'un belırleyeceğı "Jüri Özel Ödülü" ile
"Genç Gazetecileri Özendirme Ödülü"nü kazananlar, birer
plaketle ödullendırilir.
Kişısel başvurularda imzasız yayımlanan haberler için yazarın
kımlığinın Sorumlu Yazı İşleri Müdürü tarafından onaylanmış
olması zorunludur.
6 Seçici Kurul: Erhan Akyıldız, Cengiz Alpman, Yalçın
Bayer, Ortıan Erinç, Soner Girgin, Mazlum Göknel, Okay
Gönensin, Oktay Kurtböke, Cetin Özbayrak, Umur Talu.
Seçkin Türesay, Ulvi Yanardağ dan oluşmuştur
Yarışmaya katılacak haberlerin Bülent Dikmener Haber
ödülü PK: 246/İstanbul adresine ulaşacak bıçimde taahhütlü
olarak gonderilmesi zorunludur.
ÖDÜL KOMİTESİ
Bertrand Tavernier'nin sonfilmi'AslolanHayattıf Ustalara Saygı bölümünde
Meçhul askerin künyesiTavernier'nin en büyük
ustalığı, insan gerçeğinin
en sevimsiz yanlarına
bakarken bile yaşamın
özünden, insan
sevgisinden
uzaklaşmaması.
MEHMET BASUTÇU
Paris'in göbeğindeki Zafer Anı-
tı'nın altında, yetmiş yüdan bu ya-
na sönmeden ışıyan bir alev var-
dır. Bayramlarda, resmi ziyaretler
sonrasında devlet adamlan gide-
rek çelenk koyarlar o alevin yanı-
na. Saygı duruşunda bulunurlar.
"Bilinmeyen askerin, bilinen anı-
sını canlı tutan o alevdir.
Aslında, bu bilinmeyen asker
konusunda çok şey bilinir. Birin-
d Dünya Savası sırasında, ülkesi-
ni savunurken yaşamını yitirmiş
bir Fransız askeridir o. Ama kün-
yesi belli değildir. Evet, hem kim
olduğu bilinmeyen, hem de ölü bir
Fransız askeri olması gereken bir
genç insandır o "biliomeyen as-
ker." Öyle ya, Fransızlar ulusal
Zafer Anıtı'nın altma, onlarla bir-
likte savaşan zenci ya da Uzakdo-
ğulu bir sömürge askerinin kemik-
lerinı koyacak değillerdi herhal-
de!.. 1920 yılında, binlerce kimlik-
siz asker iskeleti arasından özen-
le seçilmiş '>
bilinmeyrnler"in yat-
tığı, mavi-beyaz-kırmızı bayrağa
sarılı bir dizi tabut içinden, Fran-
sız ordusunun canlı kahramanla-
rından bir çavuş seçmiştir o aske-
ri... Bilinmeden unutulmamaya
mahkûm ederek.
İşte, Fransız sinemasının usta-
PHILIPPENOIRETNİNYÜZÜNCÜFİLMİ — "AslolanHayattır'daPhilippeNoiret(solda)>uzıincü kezbeyazperdedegöriiniiyor.Noirel
filmde Yüzbası Dellaplane'ı canlandınrken, Festivalekonukolarak gelen Sabine Azema da İrene'i o> nuyor.
larından Bertrand Tavernier'nin
yola çıktığı tarihi gerçek budur.
Panayırlardaki aynalı koridorla-
nn kınk dokuklüğünde yansırnuş-
çasına küçülen/büyüyen, sö-
nen/parlayan yaşamın binbir yü-
züyle köşe kapmaca oyna>-an ölü-
mün anlamsıziığı... Ya da tam ter-
si... fnsanoğlunun ciddi/gülünç,
iyi/kötü eylemleri ardında sıntıp
duran dramlar zincirinin derin bo-
yutları... Savaşın ve savaş sonra-
sının çeHşkileri ortasında çaresiz
kalanlann yaşam alevini yeniden
Lazelemeye çabalamalarındaki se-
vimli hüzün... Kısacası, Taverni-
er'nin yoğun sanat dünyasım oluş-
turan belli başlı unsurlarımn bir
arada bulunduğu doğurgan bir
konu.
Savaş filmlerinde genellikle
ölüm görüntülenir, olayların sı-
caklığında yasanan karabasanlar
anlatıhr, kahramanlıklar sergile-
nir. Tavernier, "Aslolan Hayallır"
da savaş sonunu anlatıyor bize.
Olup bitenlerin korkunçluğunu,
yaralannı sarmaya çalışan bir top-
lumda yaşananlann göreceli kor-
kunçluğuyla koşut olarak işlıyor,
sıradan insanların, adsız kahra-
manlann arasında geziniyor... Her
tür umudun ve umutsuzluğun in-
sanın içinde, zaman zaman da bir-
likte yeşerdiğini anımsatarak.
Birinci Dünya Savaşı sonrasın-
da yaklaşık üç yuz elli bin Fran-
sız kayıptır. Pbilippe Noirel'nin
ustalıkh sıcak yorumuyla saglam
bir kalınbk kazanan Binbaşı Del-
laplane, her birini tek tek arayıp
bulmakla görevli bir ekibin basın-
dadır. Varlıklısı, yoksulu, binler-
ce kadın ız aramaktadır onun bü-
rosunda. Savaş biteli iki yıl olmuş-
tur, ama yaklaşık yuz bin kişi bu-
lunamamıştır daha. Olayların,
gerçeklerin, hele hele ölülerin ha-
sıraltı edilmesine karşı çıkan Bin-
başı, temel konularda ödün ver-
Bertrand Blier'nin 'Senin İçin Fazla Güzel'i Dünya Festivallerinden bölümünde
Bir erkek içinfazlagüzelBir koca, sekreteriyle ilişki kurup karısını aldatırsa
ve bu yüzlerce kez işlenmiş konudan bir film
yapacaksanız, filmi nasıl "özgün" kılarsınız? Rolleri
değiştirerek.
onları, zaten kronolojik biçimde
anlatmadığı bir oykü içinde za-
man zaman kendi kendileriyle ve-
ya kamerayla monologa sokarak
öyküy-e Brechtçi, modern bir bo-
yut getiriyor.
"Senin İçin Fazla Güzel", ça-
ğımızın ahlakını, kadın-erkek
ilişkilerini amansız biçimde sor-
gulayan bir yönetmenin son fil-
mi. Blier, aynı zamanda sinema-
nın anlatım olanaklarını da zor-
luyor. Yani bir ölçüde bir Fran-
sız usulü Antonioni olmaya sıva-
nıyor. Filmi de bu ve başka açı-
lardan görülmeyi hak ediyor. Ge-
rard Depardieu'nun odak
noktasını oluşturduğu, ama as-
lında bir "kadın filmi" bu.
"Metres" rolunde kabareden gel-
me Josiane Balasko ve "eş" r o
lünde güzeller güzeli Carole Bo-
uquet, aldığı Cesar ödülunü hak
eden başanlı bir oyun veriyor.
Filme eşlik eden muzikse Schn-
bert'in müzji
• • • ı l ^ k • • • •
ATtLLÂ DORSAY
Sekreteriyle ilişki kurarak ka-
nsını aldatan koca... Tüm sanat-
lann ve elbette sinemanın yüzler-
ce, binlerce kez işlediği bu konu,
nasıl "orijinal" kılınabilir? Kuş-
kusuz öncelikle "rolleri degişti-
rerek". Yani aldatılan eşi alabil-
diğine çekici, güzel, nerdeyse
"kusnrsuz" göstertp "ılha"ya ne-
den olan "öteki" kadını, alabil-
digıne sıradan, gündelik, "banaT
biri yaparak. Çünkü o "hariku-
lade kadın" tüm kusursuzluğu
içinde artık kocasına yeni bir şey,
yeni bir he>ecan veremez: "Böy-
le bir harikadan beklenebilecek
hiçbir şey yok" der koca. Oysa
tombiş, sarsak, sıradan sekreter,
"oUmtik" gerçek bir kadmdır, bir
surü kusuru, zaafı vardır, etli-
canlı yaşar bir insandır.. Ve bu
özellikleriyle erkeği tavlar. Ama
ancak kısa bir süre için.. Çünkü
sıradanlık, bir "cazibe unsanı"
olsa da bunun uzun süre sürme-
si kuskusuz beklenemez. Bert-
rand Blier, filmde eş ve metresin
konumlarım tersine çevinnekle
kalmıyor, anlatımıru da alabildi-
ğine özgün ve (sinemanın kalıp-
lanndan) bağımsız kılmaya çalt-
şıyor. Konunun getirdiği tüm me-
lodram olanaklarını yadsıyor,
duygusallığı, en yoğunlaştığı yer-
lerde dağıtıyor, oyunculanna za-
man zaman türaüyle
"emprovBe" (en azından öyle du-
ran) bir oyun biçimi uygulatıyor;
ÇACIMIZI.N AHLAKISORGL LAMADA — Gerard Uepardieu, Jo-
siane Balasko ve Carole Bouquet'nin oynadıklan "Senin İçin Fazla Gu-
zel", çağımızın ahlakını amansızca sorgulayan Blier'nin son filmi.
FESTIVALDE BUGLTN
E m e k : Stroszek (12.00, 19.00), Senin
tçin Fazla Güzel (15.00, 21.30)
S i n e p o p : Thelonius Monk (12.00,
19.00), Gizli Görüntüler (15.00, 21.30)
A t l a s : Suram Kalesi Destanı (12.00,
19.00), Mapantsula (15.00, 21.30)
G a z i : Doğruyu Seç (12.00, 19.00), Bir
Rüzgâr Öyküsü (15.00, 21.30)
R e k s Umutsuzlar (12.00), Sabun Köpiiğü
Hırsızlan (15.00), Rembetiko (19.00).
Macera (21.30)
S ü r e y y a : Roselyne ve Aslanlar (12.00),
İsa'nın Yıldız Fah (15.00), Gece (19.00),
Aslolan Hayattır (21.30)
A K M : Küçiik Balıklar Üzerine Bir Masal
(12.00), Karartma Geceleri (15.00),
Antonioni: Belgeler ve Tanıklıklar (19.30),
Medcezir Manzaralan (21.30)
meyen kişilikli bir insandır. Üst-
leriyle durmadan çatışmaktadır.
On binlerce insanın, bir kalemde
silinmelerine gönlü razı gelmez
çünkü...
Sevgililerini/kocalarını ararken,
diğer kayıpları unutmuş görünen
kadınlann sabırsızhklanndaki an-
laşılabilir bencillik karşısında kö-
püriir... Sabine Azema'run yorum-
ladığı, Paris'te etkin bir çevresi
olan zengin işadamımn gelini İre-
ne'i de tersler... Onun ayrıcaiıkh
kocasıyla, genç ilkokul öğretme-
ni AHceHn sevgüisi arasında bir ay-
rım yapmaz çünkü Binbaşı; her
ikisinin de izi savaşta yitirilmiştir,
o kadar... Sonra, Irene ile Dellap-
lane yavaş yavas yakınlaşırlar bir-
birlerine. Onca yılın getirdiği acı-
yı, umutsuzluğu aşıp yaralannı sa-
rarak yüreklerini sevgiyle ısıtabi-
lecekler çok daha fariclı olacağı
kuşkusuz yeni bir mutluluğu ku-
rabilecekler midir acaba?
Bu arada yaşam, günluk acıla-
rı ve küçuk sevinçleriyle, savaş
sonrasımn olağan devinimi içinde
süregelmektedir.
1920'li yıllann Fransası'ndaki
en mutlu insanlar, galiba heykel-
uraşlardır. En ufak köye kadar her
yerleşme merkezine bir "ölüler
anıtı" dikilmektedir çünkü! En
üzgün olanlar ise belki de böyle
bir aruta adlanru kazıyacaklan sa-
vaş kyrbanı oğullan olmayan köy-
lulerdir... Binbaşı Dellaplane'dan,
kadastrodaki dostlan aracılığıyla
bir çiftliğin kendi köylerinin top-
rakları içine alınmasını rica eden-
ler bile vardır. Çünkü, köylerinden
çıkan butün askerlerin sapasağ-
lam geriye dönmelerine karşın, o
çiftlikte yaşayan ailenin iki oğlu
birden, vaıan için yaşamlarını yi-
tirmiştir...
Bertrand Tavernier'nin en bü-
yük ustalığı, kamerasıru insan ger-
çeğinin en sevimsiz yanlanna çe-
virdiğinde bile yaşamın özünden
ve insan sevgisinden uzaklaşma-
ması. Bakışındaki yoğun mizah
unsurunun karamsarlıkla değil,
umutla eşanlamlı olması. Yıkılan
bir tünelin altında kalan asker ce-
setlerinin çıkanldığı kara toprak
üzerinde bile yaşamın yeşerdiğini
şiirsel bir dille göruntüleyebilme-
si ve bütun bunları bir arada hem
de gerçekçilikten uzaklaşmadan
kotarabilmesi.
Bir başka usta sanatçının, ün-
lü oyuncu Philippe Noiret'run tam
yüzüncu filmi olan "Aslolan Ha-
yattır" iç zenginliği ve çok renk-
Hliğiyle, tstanbul Festivali'ndeki
diğer güzel filmlerin izini kolay
kolay silemeyeceği, güçlü bir ya-
pıt.
9. istanbul Uluslararası Film Festivali başladı
15 güıılük 'görkemlT maratonKültur Servisi — İstanbul Kül-
tur ve Sanat Vakfı tarafından dü-
zenlenen 9. İstanbul Uluslararası
Film Festivali, dün akşam Beyoğ-
lu Emek Sineması'nda düzenlenen
bir törenle açıldı. SHP Genel Baş-
kanı Erdal tnönü'nün de katıldı-
ğı tören, İstanbul Küitür ve Sanat
Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı
Nejat Eczacıbaşı'nın sunuş ko-
nuşmasıyla başladı. Açış konuş-
masım yapan Anakent Belediye
Başkanı Nuretrjn Sözen'in ardın-
dan kürsüye davet edilen konuk
Fransız yönetmen Bertrand Ta-
vernier de kısa bir konuşma yaptı.
Daha önce açılış törenine gel-
mesi beklenen Kültur Bakaıu Na-
mık Kemal Zeybek ise törene ka-
tılmadı.
Atlas Pasajı'ndaki Devlet Gü-
zel Sanatlar Galerisi'nde verilen
resepsiyonun ardından başlayan
törende sunuş konuşmasını yapan
Nejat Eczacıbaşı, film festivalinin
9 yıl önce İstanbul Festivali buıı-
yesinde sunulan film gösterileriyle
"mütevazı" ölculerde başladığı-
nı, ancak bugun 42 ayrı ülkeden
175 filmle "görkemli" bir festi-
val oluştuğunu belirtti.
Açış konuşmasını yapan İstan-
bul Anakent Belediye Başkanı
Nurettin Sozen ise ekim ayından
başlayarak ulusal nıtelikte bir si-
nema festivali daha düşledikleri-
ni soyledi. Sözen, konuşmasına
İstanbul Film Festivali'nin kendi
yaşamında önemli bir yeri oldu-
ğu, çünkü geçen yıl görevine baş-
ladıktan 2 gün sonra festivalin
açılış töreninde ilk kez İstanbul-
lulara seslenme olanağı bulduğu-
•^••^^^•••^•İI^^İ^^İBHHNİ
Açılışa Inönü. sanatçılar ve işadamlan katıldı. (Fotograf: Lgur Günyüz)
nu soyleyerek başladı.
Daha sonra "İstanbul'u bir
kültur kenti olarak yaşatmak"
konusunda söz verdiğini ve bu sö-
zü yerine getirdiklerini belirten,
Sözen, "Dün bir kampanya baş-
latük ve 'Beyoglu bir şenliktir' de-
dik. İstiklal Caddesi'ni araç tra-
figine lamamen kapatarak bir
coşkuyu, bir keyfi, bir şenligi Be-
yoglu'nda yeniden yaşatacağız.
Beyoğlu. sinemalan. ü.valrolan ve
tüm gürelliğiyte yeniden hayaümı-
za geçecek" dedi.
tstanbul Film Festivali'nin
uluslararası öneminin yadsınamaz
bir gerçek olduğunu, ancak Türk
filmciliğini daha da güçlendirmek
amacıyla ulusal nitelikte bir fes-
tival duzenlemeyi düşündüklerini
açıklayan Nurettin Sözen, "tüm
kültür ve sanat değerlerine sahip
çıkılan, banşın ve guzelligiıı ege-
men olduğu, daha uygar ve daha
özgür bir düzen" dileğiyle sözle-
rini tamamladı.
Sinema yazarı Atillâ Oorsay ta-
rafından kürsüye davet edilen,
festivalin "UstaJara Saygı" bölü-
münde 5 filmiyle yer alan Fran-
sız yönetmen Bertrand Tavernier
ise konuşmasına "bk defa bir fes-
tivali açıyorum. Acaba artık çok
yaşlandığım için mi bana bu gö-
revi verdiler. bilemiyorum. Ama
bildigim bir şey var. Bu bir filmi
yönetmekten çok daha zor bir gö-
rev?" diyerek başladı. Tavernier,
daha sonra şunları soyledi: "Bu
tür festivalleri çok önemlı bulu-
yorum. Çünkü her yerden gelen
çok küçük seskrin, şarkılann bi-
zim tarafımızdan dinlenmesi, hat-
ta anlaşılması olanağı sağlıyor bu
festivaller. Sinemanın yalnızca
Beverly Hills olmadığını anlatmak
için de iyi bir fırsat."
Tavernier'nin son filmi "Aslo-
lan Hayaltır"ın oyuncusu Sabine
Azema ile açılış filmi "Ateşli
Sır"m tngiliz yönetmeni Andrew
Birkin ve küçük oyuncusu David
Eberts de açılış töreninde yer
aldılar.
Birkin ve Eberts, sabah da SE-
SAM'da düzenlenen bir toplantı-
ya katılarak film hakkında ken-
dilerine yöneltilen soruları yanıt-
ladılar. Filmin başrollerini Faye
Dunanay ve KJaus Maria Bran-
dauer ile paylaşan 12 yaşındaki
Eberts, bu rolüyle geçen yıl Vene-
dik Film Festivali'nde jüri özel
ödülü almışü. Stefan Zweig'in ay-
nı adlı öyküsunden uyarlanan bu
filmde "fazla profesyonel" bul-
duğu yüdızlardân çok, bir çocukla
çalışmaktan zevk aldığını söyle-
yen Andrew Birkin ise "Ateşli
Sır" ile ilk uzun metrajh fılmirü
gerçekleştirmişti.
Bu yıl festivalde dünya sinema-
sının pek çok ünlü adı da konuk
edilecek. İstanbul Film Festivali'-
ne gelmesi beklenen yabancı ko-
nuklar arasında Nastassia Kinski
de bulunuyor. Ancak Kinski'nin
katılıp katılmayacağı henuz kesin-
lik kazanraadı. Festivalde yer alan
Polonya kökenli Fransız yönet-
men Andrej Zulawski'nin "Gece-
lerim Gündüzlerinizden Daha
Güzel" ve "Çılgın Aşk" filmle-
rinin oyuncusu Sophie Marceau
da gelecek konuklar listesinde.
Fransız yönetmen Bertrand Ta-
vernier, Yunanlı yönetmen Cos-
tas Ferris, Polonya kökenli Fran-
sız yönetmen Andrej Zul»wski,
uluslararası jüriye de başkanlık
edecek olan Macar yönetraen
Miklos Jancso dışında çeşitli ül-
kelerden oyuncular, yönetmen,
yapımcı ve sinema yazarlan, ulus-
lararası film festivalleri yönetici-
leri de festival süresince tstanbul'-
da konuk edilecekler.
Bahri Selin
öldti
• ANKARA (AA) —
Nesli Çölgeçen'in "Züğûn
Ağa" filminde Şener Şen'in
babası rolünü oynayan
sanatçı Bahri Selin,
geçirdiği beyin ameliyatı
sonrası Ankara'da vefat
etti. Dün Gülhane Askeri
Tıp Akademisi Hastanesi
Beyin Cerrahi Servisi'nde
bir ameliyat geçiren Selin,
bu sabah vefat etti. tlk
filmi "Züğürt Ağa"da
çizdiği "yeni eş isteyen
ihtiyar" tipi ile seyircinin
büyük ilgisini toplayan
Bahri Selin, halen TV'de
yayımlanan "Hanımın
Çiftliği" dizisinde rol
alıyordu.
'Atatürk'
filmine ilk adını
• ANKARA (AA) —
İngiliz Consultans Owerseas
sinema şirketi tarafından
ABD'den bir firmanın
katkısı ile hazırlanacak
uluslararası Atatürk filmi
için ön anlaşma imzalandı.
Ünlü İngiliz oyuncu Sir
Laurence Olivier'in oğlu
Tarquin Olivier, Kültür
Bakanlığı yetkilileri ile
görüşerek anlaşmaya vardı.
UGUN
• Gençlik Kitabevi'nde
M. Tali Ongoren'in "Şu
Televizyon Denen" konuiu
söyleşisi saat 15.00"te
Gençlik Kitabevi'nde yer
alıyor. Yöneten Tanju
Cıhzoğlu.
• Orhan Pamuk
söyleşlyor Roman yazarı
Orhan Pamuk ve Konur
Ertop saat 15.00'te Pendik
Kültürevi'nde söyleşecekler.
BİLSAK'TA
BUGÜN
31 Mart Cumartesi
14.30 MERAKLISINA:
Video'dan "Zândr
Bozan."
18.30 KONSER: GRUP
Labirent.
19.30 TİYATRO: "İşte
Baş İşte Gövde tşte
Kanatlar"
Yazan: Se\im BURAK,
Oynayan: BİLSAK
TİYATRO ATÖLYESt.
10.00-01.00 arası CAFE-
FOYER-BAR
BİLSAK Herkese Açıktır.
BİLSAK Sıraselviler,
Soğana Sok. No: 7
CİHANGtR
143 28 79-143 28 99
İSTANBUL
BüYUKŞEHIR
BELEDİYESİ
ATATÜRK KİTAPLIĞI
NİSAN 1990 KÜLTÜR
FTKINLIKLERI
2-7 Nısan
Sergi Salonu
Mflc Özgeacil Resım Sergisi
2-18 Nisan
Girış
Tiirkiyc'de 1989 Vüıed» Odul
Alan KiUplar Sergisi
2-28 Nisan
Giriş
AUtiriı Kilaplıgı Kartposul
Koltksijonıı Sergisi Kıvafeüer II
4 Nisan Çarşamba
Toplantı Salonu
Konferans-Doç. Dr. Semra
Germaaer Saaı 16.00 "19. Yüzyıl
Avrupası'nda Do|u llgisi"
6 Nisan Cuma
Toplantı Salonu
Soyleşı-Doç. Asın Isler Saat 16 00
Yöneten: N»r Nirve»
1 Nısan Cumartesi
Toplamı Salonu
Lnvtr O»l Karagoz Gosıtıısi Saat
12.00
10-30 Nisan
Sergı Salonu
Murat Savaşkao Resım Sergisi
Açılıs Saat 18.00
12 Nısan Perşembe
Toplantı Salonu
Panel-"Türk Pop Mürigi" Saat
15.00
Katüaalar:
Nejat Yava$otullan (Grup
Bulutsuzluk Ozlemi)
Sclim Ataltan (Yeni TUrkü)
Bulenl Kurtulmuş (YOksel Plak)
Yöneten: Soner Otgun
14 Nısan Cumartesi
Toplantı Salonu
Üover Oral Karagöz Gösterisi Saat
12.00
Çocuk Şenligi Saaı 13.00
Katılanlar.
Hh»n Ircm, Sentiram» l n Kulüa
Tiyıtrosa. AÇOK Çoe«k
Ti>»tfosu. tlluzyonist Sennet
Erkin, Grup Çagn, Gnıp Giin İzi
18.00 Nısan Çarşamba
Toplamı Salonu
Konferans-Prof. Maslafa Ctat
Saat 16.00 "19. Yuryılda Be>oglu
Mimarisi"
21/28 Nisan Cumartesi
Toplantı Salonu
l)nv« Oral Karagöz Gösterisi Saat
12.00
Panei Boom Muzik Dergisi, Çocuk
Şenligi İnsan Hakları Derneği
lsbirlijı ıle duzenlenmistir.
Adres: Mete Cad. No: 45 Taksıra
Tel: 149^)9-45 149-56-83